İlk kez bir reklam filminde yer alan küçük yıldız Armina Su Kaya, bir zeytinyağı markasının reklam filmi için kamera karşısına geçti.
“Zeytin Ana” reklam filminde Vahdet Çakar, Metin Yıldırım, Nilüfer Kurt, Kadir Gültekin ve Ece Baykal gibi bir birinden başarılı isimlerle kamera karşısına geçen küçük yıldız Armina Su Kaya, ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen, birlikte oynadığı usta oyuncular gibi rolünü başarıyla canlandırdı.
Daha önce Tv Dizilerinde ve Sinema filmlerinde izlediği sanatçılarla aynı reklam filminde oynamanın heyecanını yaşayan küçük yıldız Armina Su Kaya hem rol arkadaşlarından, hemde reklam filminin yönetmeni İhsan Taş Taş’tan tam not aldı.
Bugüne kadar yer aldığı projelerde sergilediği başarılı performansıyla isminden sıkça söz ettiren Mustafa Heper, bir zeytinyağı markasının reklam filmi için kamera karşısına geçti.
“Zeytin Ana” reklam filminde Vahdet Çakar, Metin Yıldırım, Nilüfer Kurt, Kadir Gültekin ve Ece Baykal gibi bir birinden başarılı isimlerle kamera karşısına geçen yakışıklı oyuncu Mustafa Heper, usta oyuncular gibi rolünü başarıyla canlandırarak, çok sevdiği oyunculukta, hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Çok keyifli geçen çekimlerde, daha önce bir sinema filminde birlikte çalıştığı eski dostlarıyla bir araya gelip hasret gideren Mustafa Heper, ilk reklam filmi olmasına rağmen, sergilediği başarılı performansıyla hem rol arkadaşlarından, hemde reklam filminin yönetmeni İhsan Taş Taş’tan tam not aldı.
Melda Davran’ın “Kalbinin Rotasındaki Kadınlar “adlı kitabı yayımlandı.Kitapta kimler yok ki.. Türkiye’nin ilk dublaj sanatçılarından Adalet Cimcoz, dramını neşesiyle örten Adile Naşit, “Ben modayı taklit etmem, yaratırım,” diyen Alev Ebuzziya, ilk kadın parti genel başkanı Behice Boran, hastaneler kuran Bezm-i Âlem Sultan, rehberi “Küçük Prens” olan filozof İoanna Kuçuradi ve diğerleri… Türkiye’nin farklı dönemlerinden, toplumun farklı katmanlarından gelseler de kendilerine dayatılanları değil, kalplerinin sesini dinlemeyi tercih eden kırk bir kadının çarpıcı hayat öyküleri ülkenin yakın tarihine ışık tutarken kendi yolunda ilerlemek isteyenlere ilham oluyor.
İhsan Taş: Merhabalar… Çok teşekkür ederim, sizde iyisiniz umarım?
Soru 2: Çok teşekkür ederiz, bizlerde iyiyiz çok şükür. Hemen ilk soruma geçiyim. Sinemaya nasıl başladınız ve İhsan Taş için sinema neyi ifade eder?
İhsan Taş: Bir Aşktır Sinema… Öyle bir aşk ki, ölünceye kadar sürsün istersiniz. Sinema gelecek kuşaklara yazılmış en güzel canlı mektuplardır bana göre. Ben daha önce gazete ve magazin dergilerinde köşe yazarlığı yapıyordum. O dönemlerde bazı dizilere Basın danışmanlığı yapmaya başladım. Setleri görünce çok sevdim ve zaten bir daha da bırakamadım. 2012 yılında kendi soyadımı taşıyan “TAŞ FİLM” şirketini kurdum ve şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim.
Soru 3: En son filminiz “FİLME GEL” filminden bahsedebilir misiniz?
İhsan Taş: Filmi çekerken ekip olarak çok eğlendik. Umarım sinemaseverlerde filmi izlerken beğenir ve keyif alırlar.
Soru 4: Senarist olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
İhsan Taş: Her şey bir hayal ile başlar en başta… O hayali kafanızda ilk önce canlandırıp, ondan sonra yazıya döküyorsunuz. Hayallerinizi ne kadar zengin tutarsanız (kitap okuyarak, gezerek, etrafınızı gözetleyerek, insanlarla sohbet ederek) o kadar daha çok güzel işler ortaya çıkarabilirsiniz. Onun için benim tek tavsiyem hayallerinizin peşinden gidin, ama hayatın gerçekliğinden de kopmadan tabi…
Soru 5: Bir sinema filmini başarıya götüren unsurlar önem sırasına göre nedir?
İhsan Taş: Bana göre bir filmi başarıya götüren 4 ana unsur vardır. Bunlardan ilki “İyi bir senaryo” İkincisi “Düzgün oyuncu kadrosu” Üçüncüsü “İyi bir dağıtım” Dördüncüsü de “İyi bir reklam” Bu 4 ayağı sağlam oluşturabilirseniz, başarıya ulaşırsınız diye düşünüyorum.
Soru 6: Teknolojik gelişmelerin durmadığı dünyada sinemanın geleceğini nerelerde görüyorsunuz?
İhsan Taş: Tabi sinemada her geçen gün kendini yenileyecek ve çağa ayak uyduracaktır diye düşünüyorum. Örneğin; Tanıdık bir oyuncunun fotoğraflarını tüm açılardan çekip, oyuncuya bir ücret verilip, belki de sete dahi gelmesine gerek kalmadan, teknik müdahalelerle, o oyuncu oynuyormuş gibi izleyeceğiz. Çok yakın bir zamanda belki de hayata geçilecek bu sistem… Zamanla göreceğiz…
Soru 7: En başarılı işiniz olarak gördüğünüz film hangisiydi ve neden?
İhsan Taş: Hepsinin yeri ayrı tabi… İlk 3 filmimde tecrübe edindim. 4. filmim “Dedemin Gözyaşları” bendeki yeri çok özeldir mesela… Gerek konusuyla, gerekse de verdiğim emekle. Çünkü yaklaşık 5 yılda ortaya çıktı proje… Film bir Dede ile Lösemi hastası torununun hayat hikâyesini konu alıyor. Çok güzel ve ailecek izlenebilecek, nahif bir film oldu.
Soru 8: Türk sinemasının doğru ve yanlışları nelerdir?
İhsan Taş: Türk Sineması, Yeşilçam döneminde daha başarılıydı bence… Hem de o filmler, onca imkânsızlıklarla çekilmesine rağmen… Şu an çok daha fazla imkânlar olduğu halde hala yapılan filmlerin çoğu, o eski filmlerin tadını vermiyor bana göre… Eski Yeşilçam dönemindeki hem oyuncular, hem de teknik ekiptekiler, işini severek ve saygı duyarak yapıyorlardı. Şimdilerde bakıyorsunuz, inanın senaryoyu dahi okumadan sete gelen başrol oyuncularını gördük bu sektörde. Yaptığı işe bu derece ciddiyetsizce bakan biri, oynadığı filme nasıl bir katkı sağlamış, bakmaksızın, bir de istediği rakamları duysanız, inanın dudak uçuklatan cinsten astronomik rakamlar. Film vizyona giriyor, sonra bir bakmışsınız ki, filmi 2 bin kişi bile izlememiş. Nasıl olacak peki bu şekilde? Yapımcının harcadığı onca emeğe ve paraya yazık değil mi? İçinde bulundukları işin ne kadar büyük olduğundan bi haber, setlerin çoğunda maalesef, ekipçe yapılan işe saygı duymaksızın disiplinsizce hareket eden bu tarz insanlar var. Çoğu, sette alkol veya başka şeyler tüketip huzursuzluk çıkarıyorlar, ya da oynadığı rolün etkisinde kalıp, gerçek dünyadan koparak, hayal dünyasında yaşıyorlar. (Bunu sette yapmaları veya sete alkollü gelip, ekibe sorun çıkartmalarına karşıdır bu tavrım. Yoksa özel hayatlarında kim ne yaparsa, yapar… Bu kimseyi ilgilendirmez. Bizi de.) Bir yapımcı olarak, setleri denetleyen bir denetleme mekanizmasının olmasını isterdim. Örneğin; Sete bir ekip yollansa, bu işin muhatapları kimlerse, onlar tarafından… Set boyunca her gün hem alkol, hemde uyuşturucu testi yaptırsalar ve kullananlara büyük cezalar verseler. Emin olun bir daha kimse yapmaz ve herkes işine düzgün gelip, bir birine saygılı davranıp, evine döner. Buna kesin bir çözüm bulunmadığı sürece, Türk Sineması yerinde sayacaktır diye düşünüyorum. Çünkü sette genelle herkesin şikâyet ettiği konuların en başında bunlar geliyor.
Soru 9: Telif hakları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
İhsan Taş: Valla telif hakları çıksın, çıkmasına ama sadece bir tarafı koruyan telif sağlıklı olur mu? Oyuncular telif hakkı çıksın diyor ama filmin tüm riskini yapımcılar üstleniyor. Yapımcı iflas ederken de, onu koruyan şartlar olması gerekmez mi? Yapımcıları da, güvence altına alan şartlar oluşmadığı sürece bana göre telif hakları çıkması imkânsız… Şu dönemde iyi bir sinema filmi çekmenin maliyeti 20-30 milyon TL’den başlıyor. Oyuncular çok yüksek rakamlar istiyorlar (güçlü isimler oynatamazsanız filminiz hem gişede iş yapmıyor, hemde kanala vermekte zorlanıyorsunuz. Mecburen iyi oyuncular oynatmak istiyorsunuz) Eeee, film iş yapmayınca, yapımcı iflas edince ne oluyor? Oyuncu aldığı ücretin yüzde 10’unu bile iade ediyor mu? Hayır… Olan yapımcıya oluyor… O zaman en sağlıklısı, hem yapımcıları, hem yönetmenleri, hemde oyuncuları bir araya getirerek hepsinin haklarını eşit şekilde koruyacak bir noktada uzlaşmak. Bana göre tek çözüm yolu bu…
Soru 10: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?
İhsan Taş: Sanatın her dalını çok severim. Sanatı sevmeyen bir kimse, topluma nasıl faydalı olabilir ki? Bir Ülkede toplumun kültür seviyesinin artmasında sanatın öneminin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Bizler Sinema yapıyoruz, başka dostlarımız Tiyatro, bir başkaları Resim, diğerleri farklı farklı… Hepsinin de ayrı güzel yönleri var. Yaptığı işi, severek yapan herkese saygı duyuyorum. (sanat ile ilgili) Resim yapmayı çok severim, birde arada da olsa şiirler yazıyorum… Bir kaç tane şarkı sözü de yazmışlığım var ama ilerleyen zamanlarda sesine gidecek sanatçılara hediye etmeyi düşünüyorum…
Soru 11: Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
İhsan Taş: Çok ta boş zamanım olduğu söylenemez ama ofisimdeyim genelde… Sevdiğim dostlarım geliyor, sohbet ediyoruz. Çekmeyi düşündüğüm senaryolarım var, boş zamanlarımda onları gözden geçiriyorum. Fırsat buldukça yeni filmlere ve tiyatro oyunlarına giderim. Yeni bir sinema filmi projemiz var. Bir yandan da onun görüşmeleri oluyor. Tatlı yoğunluklar bunlar tabi… Yeter ki iş olsun, çalışmayı seviyorum. Çalıştıkça, bir şeyler ürettikçe mutlu oluyorum… Birde Sosyal sorumluluk etkinliklerine fırsat buldukça katılıyorum. Topluma fayda sağlayacak projelerde yer almaktan her zaman onur duymuşumdur ve gönüllü katılmışımdır.
Soru 12: Bu değerli sohbet için çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.
İhsan Taş: Asıl ben teşekkür ederim vakit ayırdığınız için.
Daha önce “Mahallenin Muhtarları” dizisinde canlandırdığı İrem karakteri ile sevenlerinin gönlünde taht kuran güzel oyuncu Ayşegül Asar, 16 Şubat’ta vizyona giren “Hatıran Yeter” isimli sinema filmi ile yeniden gündemde.
Aytaç Şaşmaz, Sümeyye Aydoğan, Belçim Bilgin, Ferit Aktuğ ve Burak Sevinç başta olmak üzere bir çok ünlü isimlerin yer aldığı filmde Nevin karakterini başarıyla canlandıran güzel oyuncu Ayşegül Asar, sergilediği başarılı oyunculuğuyla olduğuyla olduğu kadar, büyülü güzelliğiyle de dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Çok güzel bir film ortaya çıktığını belirten güzel oyuncu Ayşegül Asar “Bu filmi izleyen herkes kendinden bir şeyler bulabilecek” diyerek filmle ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi, “Çok büyük emeklerle çekildi filmimiz, Berton Medya ailesi olarak herkes üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Şimdiden bol gişeler diliyorum.” diye konuştu.
Mahmut Görgen (9 Haziran 1991, İstanbul), Türk DJ ve Aranjör. 2007 senesinde müzik sektörüne giriş yapan Görgen parti ve konserlerindeki canlı performansları sayesinde günümüzde eğlence sektörünün aranan isimlerinden biri hâline geldi.
Eminönü, İstanbul’da dünyaya gelen Mahmut Görgen, ilk olarak DJ’lik odaklı bir kariyerin peşine düşmüştü. Pek çok yerde sahne alan Mahmut Görgen özel konsept partilerinin de aranan isimlerinden biri haline geldi. 2015 senesinde aldığı eğitimlerle aranjörlük / müzik yapımcılığı sektörüne de adım atan Görgen, ilk olarak 2017 senesinde ‘Kabimin Sahibine’ ismini verdiği bir şarkıyla çıkış yaptı. Bu şarkıyla birlikte büyük bir başarı elde eden Mahmut Görgen, şarkının başarısından dolayı magazin basınında takip edilen isimler arasında yer almaya başladı. 2019 senesinin ilk dönemlerinde ünlü yönetmenlerden Gökmen Yıldız tarafından çekilen bir internet filmi olan İki Serseri Bir Aşk isimli sinema filminde konuk oyuncu olarak yer aldı. 2019’da “Touch The Sky” adlı single’ı yayımlandı. 2020 yılında Cansever ile single çalışmaları hazırlığına başladığını duyurdu.
2022 Yılında Cansever ile Özür Diliyorum isimli şarkısını çıkaran Görgen, son olarak 2023 Ağustos ayında yine Cansever ile Deli Yüreğim (Yasak) isimli çalışmaya imzasını attı. 2023 Ekim ayında Ekin Akkaş ile Yar Yar isimli single çalışmasında bir araya geldi.
İLK YILLARI Mahmut Görgen, 9 Haziran 1991 tarihinde Eminönü, İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini de İstanbul’da okudu. Ailesinin de desteğiyle Lise dönemlerinde DJ’likle ilgili eğitimlere başladı. İlk sahne deneyimini 2007 senesinde ufak bir partide yaşadı.
KARİYERİ Mahmut Görgen ilk sahne performansından sonra başarılı bir şekilde sahne performansları göstermeye devam etti. Uzun bir süre ufak partilerde sahne alan Görgen 2013’lerin sonlarında şehir dışı organizasyonlarda Antalya, Bodrum, İzmir gibi tatil yerlerinde düzenlenen konsept partilerde sahne almaya başladı. Her geçtiğimiz gün kendisini daha da geliştiren Mahmut Görgen 2014 senesinde aranjörlük konusunda eğitimler almaya başladı. Uzun bir eğitim sürecine giren Görgen bu senelerde farklı şarkılara remix denemeleri yaptı ve albüm çalışmalarına başladı.
DJ olarak sahne performanslarına çıkmasının yanı sıra aranjörlük konusunda da kendisini geliştirdi. 2017 Senesinde İbrahim Karabulut’un seslendirdiği “Kalbimin Sahibine” adlı single çalışmasını yaptı. Şubat 2019’da “Cold Winter”, Ekim 2019’da “Touch The Sky” adlı single’ını piyasaya sürdü. 2022 yılında Cansever’in Özür Diliyorum ve 2023 yılında yine Cansever’in Deli Yüreğim şarkılarıyla adını daha geniş kitlelere duyurdu. Ekim 2023’te Ekin’in Yar Yar isimli şarkısının yeni düzenlemesini yaptı.
DİSKOGRAFİ 2017 – “Kalbimin Sahibine” (Ft. İbrahim Karabulut) 2019 – “Touch the Sky” 2020 – “Fall” (Ft. BEKULAH) 2020 – “Sky Ride” 2020 – “Ne Salaksın” (Ft. Dilşad Çatalcalı) 2020 – Beautiful (Ft. BEKULAH) 2020 – Ne Mutlu Türk’üm Diyene 2020 – Sky Ride 2021 – Hep Acıya Yakın Yüreğim (Ft. İbrahim Karabulut) 2021 – LOCO 2021 – Sen (Ft. İbrahim Karabulut) 2021 – Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk) 2021 – Everything 2022 – İtiraf Et (Ft. Eda Baysal) 2022 – Özür Diliyorum – Deep House (Ft. Cansever) 2022 – Nefret – Remix (Ft. Hakan Ergün) 2022 – Her Şeyim (Ft. İbrahim Karabulut) 2023 – Go 2023 – Eledim Eledim (Ft. Hakan Ergün) 2023 – Deli Yüreğim – Yasak (Ft. Cansever) 2023 – Yar Yar (Ft. Ekin Akkaş) 2023 – Gesi Bağları (Ft. Fatih Doğukan Yılmaz) 2023 – Zabrana Isitu (Ft. Cansever)
FİLMOGRAFİ
2019 – İki Serseri Bir Aşk (Konuk Oyuncu)
ÖDÜLLER
2018 – Business Channel Turk – Uluslararası Sektörün En İyisi Ödülü
BAŞKAN FİLMİNDE KAHKAHA VE GÖZYAŞI BİRBİRİNE KARIŞTI!
BAŞKAN’A YAKIŞIR GALA!
BAŞKAN FİLMİNDE KAHKAHA VE GÖZYAŞI BİRBİRİNE KARIŞTI!
BAŞKAN FİLMİ HAYAT GİBİ!
Yılın komedisi olarak iddiasını ortaya koyan ve seri film olarak yola çıkan Başkan filminin gala gecesi önceki gün Paribu Cineverse Kanyon Sinemaları’nda yapıldı. Tüm oyuncuların ve kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı gecede, kahkahalar havada uçuştu. Uzun zamandır özlenen bir komedi filmiyle buluşan davetliler, filmi yoğun tezahürat, bol kahkaha ve mutluluk gözyaşları içinde izlediler. Tüm oyuncular filmi ilk kez gala gecesinde izlerken, sonunda da birbirlerini kucaklayarak tebrik etmeyi ihmal etmediler. Şampiyonlar ligi gibi olan oyuncu kadrosunda Diren Polatoğulları, Necip Memili, Büşra Pekin, Nursel Köse, Şerif Sezer, Füsun Demirel, Bülent Çolak, Sinan Demirel ve Salih Kalyon’un yanı sıra ayrıca Muttalip Müjdeci ,Sadık Gürbüz, Gürberk Polat, Sercan Batık, Gözde Kaya, Nil Eray, Ataberk Tufan, Pamir Kurt, İbrahim Yıldırım, Fatih Yücebağ, Cavit Özer, Sevcan Aldatmaz ve Yunus Emre Orhan yer alıyor. 5 Ocak 2024’ten itibaren vizyonda sinema izleyicisi ile buluşacak olan film, hikayesi ve sinematografik yüksek değeri ile uzun süre hafızalardan silinmeyecek.
Ovacık Belediye Başkanlığı için adaylıklarını ilan eden Fikri (Diren Polatoğulları) ve Zeynel ‘in (Necip Memili), başkanlık yarışının komedi lisanı yüksek bir dille anlatıldığı filmin senaristi ve yönetmeni Ulaş Bahadır. A Time Medya / Hale Algan ve Lale Algan’ın yapımcılığını üstlendiği filmin gala gecesinde tüm davetlilerden filme tam not geldi.
Film öncesi basının sorularını yanıtlayan ekipten ilk sözü alan filmin senaristi ve yönetmeni olan Ulaş Bahadır, içine sinen bir işi imza attığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti; ‘Güzel ve keyifli bir film yaptık. İnsanların tekrar tekrar, yıllar geçse de izleyeceği bir film yaptık. Ülkemiz insanını güldürmek için, keyif alsınlar diye geliyoruz. Umarım takdir görür. Yapımcım Hale ve Lale Algan’a çok teşekkür ederim, bu projeye gönül verdikleri için. Her güçlü erkeğin arkasında bir kadın var derler. Ben Ulaş Bahadır. Arkamda iki kadın var. O yüzden her ikisine de çok teşekkür ediyorum. Arkadaşlar, dostlar, bundan sonra A Time Production ismini çok sık duyacaksınız. Biz güzel projeler üreteceğiz. İnsanları güldüreceğiz, hüzünlendireceğiz ama bu topraklara dair, bu ülkeye dair hep güzel hikayeler anlatacağız’
Necip Memili
Galaya gelen herkese teşekkür ederek, “Bundan yaklaşık bir yıl önce, Ovacık’ta iyi bir ekiple çok güzel bir iş çıkardık, çok kıymetli insanların yapımcılığını üstlendiği. İki hanımefendinin bunun başında olması bizim için çok onur ve gurur verici. Kadının adının, adımının her zaman önde olması çok önemli. Onların desteğiyle çok kıymetli bir iş yaptık.
Büşra Pekin
“Çok eğlenceli bir film oldu. Temposu bir saniye bile durmayan, sonuna kadar güleceğimiz, eğleneceğimiz, yeni yetenekler keşfedeceğimiz, çok sevdiğimiz oyuncuları bambaşka performanslarda izleyeceğimiz çok özel bir yapım oldu. Ben içinde bulunduğum, sevgili yönetmen ve yapımcılarım beni bu filme davet ettiği için ben çok mutluyum. Güzel bir yolculuğumuz oldu ve nice yolculuklarımız olacak diye düşünüyorum.”
Nursel Köse
“Biz Donsuz Ailesi olarak Ovacık’ın sosyetesi oluyoruz. Tek başıma bir sosyeteyim filmde. Altınlarım, altın dişlerim var, gücümüz, kuvvetimiz var. Kazanacağız.”
Diren Polatoğulları
“Benim için başka bir heyecan oldu. Yöre halkı sağ olsun hepimizi kabullendi, hepimize yardımcı oldu. Hem oynadılar hem her tür konuda yardımcı oldu. Bürokrasi de yanımızdaydı. Çok rahat, huzurlu ve güvenli bir ortamda çok güzel bir film çektik. Devamı da gelecek inşallah.
Şerif Sezer ise çok heyecanlı olduğunu ve merakla beklediğini söyleyerek,
“Harika bir coğrafyada çalıştık. Görmeyi çok istediğim bir yerdi. Denk düştü. Çok isteyerek gittim. Filmin ötesinde coğrafya da oynuyor.”
Bülent Çolak
Uzun zamandır bu kadar güzel bir senaryo ve film gelmediğini söyleyerek, “Filmi izleyince göreceksiniz bence. Yaklaşık 10 yıldır Ulaş’ın senaryosuyla ben de iştigal ediyorum. Sağ olsun yazdığı şeyleri bana gönderir, okurum. Bu harika bir senaryo. Yediden 77’ye herkesin haz alacağı bir film çektik. Güleceğiz, eğleneceğiz. Eğlencede, mizahta memleketi birleştirecek.
Sinan Demirel
Çok heyecanlıyız gerçekten. Çok güzel olsun istiyoruz. Kalbimize hitap edecek. Harika bir süreçti, muazzam bir doğada.
Hale Algan
Tunceli Ovacık’ta, çok güzel, devasa kadrolu bir ekiple güzel bir sinema filmi çektik. Türkiye’de ilk defa Tunceli Ovacık’ta bir film çekmenin haklı gururunu yaşıyoruz.
Bizleri, iki kız kardeş olarak bundan sonra çok göreceksiniz. Çok güzel işlere imza atacağız. Hızlı başladık ve güzel gelecek gerisi.
Lale Algan
“Emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Biz içimize çok sinen, duygusu yüksek bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Güveniyoruz filmimize. İnşallah enerjisi izleyicilerimize de geçer.”
Usta oyuncu Halil Ergün, son zamanlarda hakkında çıkan “Mide ameliyatıyla zayıfladı” haberlerine açıklık getirdi.
Halil Ergün, kendi yaptığı özel diyet ve yaklaşık üç aydır Tamay Akademide meridyen terapi seansı programıyla ameliyatsız, ağrısız, iğnesiz, efor sarf etmeden sağlıklı bir şekilde 46 kilo vermeyi başardı.
Yapımcı ve yönetmen arkadaşı İhsan Taş vesilesiyle Tamay Çelik ile tanıştığını belirten usta oyuncu Halil Ergün “Ben Meridyen terapisine başladıktan sonra ben kendi vücudumu yeniden keşfettim ve vücudumla yeniden barıştım. Dostlarınızı güvenle buraya davet edebilirsiniz” diye konuştu.
Enerjilerini dengelemek ve ruhsal ve beden sağlığı arayan açık herkese kapımız sonuna kadar açıktır diyen Tamay Akademi sahibi Tamay Çelik sözlerini şöyle sürdürdü “Yaptığımız işlem 5000 yıllık kadım bir terapinin teknoloji ile birleşmesidir. Çin tıbbı derki ‘Bir çok hastalık vardır fakat nedeni yoktur, asıl kök nedeni meridyen kanallarındaki enerjinin dengesizliğidir’ der. Beden sürekli kendini yenilemek, iyileştirmek ister. Bunun içinde meridyen kanallarındaki yaşam enerjisine ihtiyacı vardır. Modern dünyanın yaşamına bedenimiz ve enerjimiz ayak uyduramıyor sürekli elektromanyetik alanlar, stres, yanlış beslenme, hareketsiz kalmak bu meridyen kanallarındaki enerjinin dengesi bozuyor böylece önce hayattan keyif alamama, ruhsal sorunlar, ardından da hastalıklar olarak bize dengesizliğini haber verir. İnsan iyileştirilmeye değil yardıma ihtiyacı vardır çünkü şifa bizim içimizde. ufak müdahalelerle beden enerjisi dengelendiğinde, kendi iyileştirme gücümüz aktifleşir ve böylece beden zihin ve ruh bütünsel bir yaklaşımla kendini yeniler. Özelikle metabolizmanın gerektiği şekilde çalışmasını sağlayarak kilo ise zayıflama zayıfsa ideal kilosuna kavuşması sağladığı gibi günüz hastalıklarının da kendi iyileşme gücümüzle iyileştiği görülmüştür. Gümüş eldiven ile uygulanan 5000 yıllık bu kadım bilgi gümüşün iletkenliği ve vücuda uygun frekans ile meridyen kanallarına yapılan bu terapi inanması güç mucizelere imza atıyor” diye konuştu.
Doğu Demirkol’un senaryosunu yazdığı, yapımcılığını Wovie, Dmc & Netd ve RetroPro’nun üstlendiği, günümüz popüler mesleklerinden Yaşam Koç’larını tiye alan film 12 Ocak’ta sinemalarda!
Filmin başrolü ve aynı zamanda da senaristi olan Doğu Demirkol, Yaşam Koçu sürecini anlattı. Uzun süredir aklında olan bu projenin nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği ve süreci samimi bir dille anlatan Doğu Demirkol, süreç içerisinde gözlem için ‘ses terapisti, karma terapisti, yaşam koçu’ gibi seanslara gittiğini ifade etti.
12 Ocak’ta sinemaseverlerle buluşacak olan Yaşam Koçu’nun Cafer’i Doğu Demirkol, “Daha önce de düşündüğüm ve kafa yorduğum bir proje olduğu için zorlanmadım. Zaten aklımda bir şeyler vardı, projeyi oluşturmaya başladığımda bunları toparlamak gerekiyordu. Birkaç Yaşam Koçuna gözlem için danışan olarak gittim. Onlar enteresan deneyimlerdi… Ses terapisti, karma terapisti, yaşam koçu… bunlara gittim, gözlemlerimi yaptım. Buralardan çok komik sahneler çıktı” dedi.
Yaşam Koçu filmin oyuncu kadrosunda; Doğu Demirkol ve Yağmur Tanrısevsin’in yanı sıra Bülent Çolak, Hakan Meriçliler, Nazlı Tosunoğlu ve Ebrar Demirbilek gibi başarılı oyuncular yer alıyor. Cüneyt Özdemir, Kenan Taş, Fenerbahçe ve Milli Takım’ın pivotu Sertaç Şanlı da filmde konuk oyuncu olarak yer aldılar.
Filmin Konusu
Aşık olup bir türlü açılamadığı ve mecburi kankalık vasfıyla eşlik ettiği ünlü oyuncu Helin ile yaşam koçları, enerjici ve falcıları dolaşan Cafer, bu tarz işleri tiye alıp dalga geçerken bir anda kendini ülkenin en popüler yaşam koçu olarak bulur. Gün geçtikçe çevresinde oluşan mürit halesinin etkisiyle kerameti kendinden sanan Cafer’in gerçeği bulması için önce kendini bulması gerekmektedir.
Yapımcılığını Aytaç Ağdağ’ın yapımını Aytaç Medya ve Zirve Yapım’ın üstlendiği, senaryo ve yönetmen koltuğunda Selçuk Aydemir’in oturduğu ‘Efsane’ filminin ilk teaserı yayınlandı.
Ahmet Kural, Cengiz Bozkurt, Serdar Gökhan, Şinasi Yurtsever, Ayhan Taş, Sadi Celil Cengiz, Elif Ongan, Cemile Canyurt, Rojhat Özsoy, Tuana Tezsay, Devrim Saltoğlu, Ferhan Vural, Burcu Gönder gibi başarılı oyuncuların yer aldığı Efsane filmi, yeni yıla hızlı bir giriş yaptı. Yılın ilk günü yayınlanan teaser kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Yayınlanan teaser filmi merakla bekleyenler de büyük heyecan uyandırdı. Teaser, olumlu yorumları ile sabırsızlıklarını belirten sosyal medya kullanıcılarından tam not aldı.
Çorum’un eşsiz doğası ve tarihi evlerinde tamamlanan çekimlerin ardında merakla beklenen Efsane filmi 2 Şubat’ta vizyona girecek. Yılın en iddialı komedi filmi olarak sinemaseverleri güldürmeye hazırlanan film, 7 bin yıllık yoğurdun sırrını eğlenceli bir dille anlatıyor.
Filmin Konusu
Çorum’da yaşayan Sadık ve ailesi binlerce yıllık aile geleneği olarak yoğurtçuluk yapmakta, yoğurtlarının lezzeti ve şifasıyla bilinmektedirler. Bu efsane yoğurdun sırrı ise ailenin en büyüğü olan Dede tarafından saklanmakta ve yoğurtları o yapmaktadır. Ancak bir yaz günü dedenin evinin çatısına kar yağması her şeyi değiştirecektir… Efsaneye göre sırra sahip olanın çatısına yaz günü kar yağarsa o sır başkasına aktarılmalı, aileden başka birine el verilmelidir. Eğer verilmezse, ailenin başına büyük felaketler gelecek ve helak olacaklardır. Bir an önce el verilmesi için Yoğurtçuoğlu ailesinin tüm fertleri bir araya gelmelidir. Buna Sadık’ın İstanbul’da yaşayan ve ailesiyle görüşmeyen ikiz kardeşi Özgür’de dahildir. İkiz kardeşler Sadık ve Özgür binlerce yıldır nesilden nesile aktarılan efsane yoğurdun sırrını Dede’lerinden alabilmek için amansız bir mücadeleye girişeceklerdir.