Sporu yaşamın odak noktası haline getirmek isteyenlere hizmet veren MACFit’in 21 farklı dersten oluşan antrenman programı, evde kolaylıkla yapılabilecek derslerden oluşuyor. Haftanın yedi günü MACFit Instagram hesabı üzerinden düzenli olarak canlı yayınlanan ve 30’ar dakika süren online dersler, formda kalmaya, kas yapmaya yardımcı olurken beden ve zihin sağlığını da koruyor. Daha hareketli bir yaşamın yanı sıra stres ve yorgunluktan kurtulmak isteyenlerin ilgi gösterdiği antrenmanlardan bazıları şöyle:

Pilates: Her yaş için uygun olan pilates, temel olarak kasların esnemesini ve vücudun sıkılaşmasını sağlıyor. Ayrıca duruş bozuklukları ve hareketsizlikten kaynaklanan kas ağrılarını gidermek için ideal bir egzersiz olarak öne çıkıyor. Pilates nefesin doğru kullanımını da öğretiyor.

Body Fit: Hızlı yağ yakımı sağlayan fitness dersleri arayanlar için uygun olan Body Fit ile aynı zamanda kalça egzersizleri ve karın kası hareketleri de yapılıyor. Böylece daha fit bir görünüme kavuşuluyor.

MAC Stronger: Kas geliştirme odaklı antrenmanlar ile kas yapma hareketleri birçok farklı metotla sunuluyor. Kol kası gelişimi için en uygun kol antrenmanı yöntemleri derslerin içinde yer alırken, göğüs antrenmanı ve bacak antrenmanı da kas gelişimi için tüm ders boyunca yardımcı oluyor. MAC Stronger, kalori harcatırken kuvvet kazandırıyor.

Yoga: Beden ve zihin koordinasyonunu artıran bir yaşam biçimi yoga… Klasik yoga pozlarının kullanıldığı bu dersin ardından farkındalık artarken beden de kuvvet kazanıyor.

Kardiyo Antrenmanı: Kardiyo egzersizleri, kalp ritmini yüksek tempoya alıştırırken kalp-damar sağlığına iyi geliyor. Yoğun tempoyla beraber hedeflenen yağ oranına ulaşmayı sağlayan bu antrenman, vücut koordinasyonunu da yükseltiyor.

Bölgesel Kuvvet Antrenmanı: Kas odaklı bu ders, sıkılaşmak ve formak girmek isteyenlere hitap ediyor. Farklı antrenman yöntemleriyle karın, kol, bacak başta olmak üzere vücudun birçok bölgesi gelişiyor.

Kardiyo Dans: Tüm dans türlerini içinde barındıran Kardiyo Dans, fit görünüme kavuşmaya olanak sağlıyor. Koreografileri özel koreograflar tarafından dizayn edilen bu ders, yağ yakmayı eğlenceli hale getiriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Barilla Grubu, dünyada her yıl itibarı en yüksek 100 şirketin belirlendiği “2021 Global RepTrak 100” listesinde tüm şirketler arasında 11’inci sırayı alırken, gıda sektörünün ise en itibarlı şirketi oldu. 

Küresel gıda lideri Barilla, sektöründe öncü çalışmalarıyla yeni başarılara imza atmaya devam ediyor. Şirket, dünyanın önde gelen kurumsal itibar araştırmalarından biri olan Global RepTrak 100 kapsamında yapılan değerlendirmeler doğrultusunda, küresel ölçekte yılın en itibarlı gıda şirketi seçildi. Dört kıtada 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Barilla, tüm sektörler genelinde yürütülen araştırma sonucunda yılın en itibarlı 100 şirketinin belirlendiği genel listede ise 11’inci sırada yer aldı.

Bu yıl en büyük ekonomiye sahip 15 farklı ülkeden 68 bini aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonucunda şirketlerin 100 üzerinden skorları belirlendi. Yüzlerce şirket, ‘ürün ve hizmetler’, ‘inovasyon’, ‘çalışan hakları’, ‘performans’, ‘yönetim’, ‘liderlik’ ve ‘çalışma ortamı’ gibi başlıklarda değerlendirildi. Yapılan değerlendirme sonucunda en yüksek skoru elde eden 100 şirket listede yer almaya hak kazandı. 76,9 puan elde ederek listede 11’inci sırada yer alan Barilla; dünya genelinde paydaşlarıyla geliştirdiği sürdürülebilir ilişkiler, çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında şirket içerisinde yürütülen çalışmalar, çalışanlara sağlanan sosyal imkanlar ve tüketicisine sunduğu yüksek kalitedeki ürün ve hizmetleriyle ön plana çıkarak kurumsal itibarı en yüksek şirketlerden biri oldu. Şirket, geçtiğimiz aylarda, iş yerinde cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik gerçekleştirdiği çalışmalarla, çeşitlilik ve kapsayıcılık alanının Oscar’ı sayılan 2021 Catalyst Ödülü’ne layık görülmüştü.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Güney Kore genel maksat helikopterinin en önemli bölümlerinden birisi olan Orta gövde (Center Fuselage) montajı Türkiye’de yapılıyor. Bu kapsamda Coşkunöz Savunma ve Havacılık (CSH) tarafından üretilen 26 ncı helikopter orta gövdesi Güney Kore’ye teslim edilmek üzere yola çıktı. Güney Kore merkezli Korean Aerospace Industries (KAI) ile 60 Kore Genel Maksat Helikopteri ’nin (KUH Surion) orta gövde montajı için 2015'te anlaşma imzaladıklarını söyleyen Coşkunöz Holding CEO’su Erdem Acay, bu çerçevede üretim ve sevkiyatların planlandığı şekilde ilerlediğini, 2026’ya kadar da teslimatların devam edeceğini açıkladı. 

Türkiye için yüksek katma değer
 
 Yüksek hassasiyet ve yüksek teknoloji gerektiren gövde montajının Türkiye’ye büyük bir yetenek ve katma değer kazandırdığını vurgulayan Erdem Acay, “Hassas parça imalatı, montaj, entegrasyon, tasarım ve mühendislik gibi hizmetlerimiz ile savunma sektörümüze değer katmanın mutluluğunu, ihracatımızla ülkemize fayda sağladığımızın bilinciyle yaşıyoruz. Havacılık alanındaki hassas işleme yöntemiyle başlayan üretim gamımızı uçak ve helikopter gövdesi üretimi seviyesine yükselterek stratejik çözümlerdeki başarılarımızı ilerletiyoruz” dedi.

Havacılığın en üst yetkinliği 

2026 yılına kadar devam edecek proje kapsamında kazanılan yetenekle Türkiye’de ‘Gövde Montajı’ gerçekleştirebilen iki firmadan biri olduklarını belirten Acay, “Havacılığın en üst yetkinliklerinden birisi olan Fuselage üretim yetkinliğinin milli hava platformlarında ve global hava aracı üreticilerin ürünlerinde de kullanılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Hali hazırda hava aracı gövde imalat ve montaj yetkinliği ile yerli ve uluslararası firmalara hizmet veren CSH bu alandaki yetkinliğini daha da geliştirmek için hızla ilerliyor” diye konuştu. 

Kore’nin en kritik projelerinden

Güney Kore, envanterindeki bazı helikopterlerini KUH-1 Surion helikopterleri ile değiştirmeyi planlıyor. Türk savunma sanayinin önemli girdiler yaptığı projelerde CSH da önemli rol oynuyor.
 Güney Kore’nin kritik projeleri arasında yer alan genel maksat helikopterinin savunmadan sivil havacılığa kadar farklı alanlarda önemli görev alması bekleniyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Teksüt, yöresel lezzetlerine bir yenisini daha ekleyerek Antep Peyniri’ni satışa sundu. Sekiz ayrı kategoride 40’tan fazla ürün ile sofralara özel tatlar sunan Teksüt, yöresel peynirler kategorisine Mihaliç, Çeçil, Otlu peynirden sonra Antep Peynir’ini ekledi. Teksüt’ün yöresel peynir kategorisinde müşterilerine sunduğu ürün sayısı da 10’a ulaştı.  

İlkbahar aylarında üretilir

Gaziantep ve yöresinde daha çok ilkbahar aylarında üretilen ve tuzsuz olarak satılan peynir, alındıktan sonra salamura yapılarak yıl boyunca tüketilir.

Kahvaltının vazgeçilmez lezzeti

Tuzsuz olarak hazırlandığı için tatlı ve yemeklerde kullanılan Antep peyniri; ayrıca kahvaltılarda bolca tüketiliyor. Salamura yapılan peynir Gaziantep'in sıcak havasına dayanması için bol tuzla hazırlanır. Salamura yapılan peynir tuz oranının düşmesi ve yumuşaması için dilimlendikten sonra sıcak suda birkaç dakika bekletildikten sonra tüketilir. 

Doğal içerikleriyle sütün en güzel halini yansıtan Teksüt yöresel peynirler, büyükten küçüğe herkesin keyifle yiyebileceği birbirinden farklı seçenekler sunuyor. 

Pişirme önerisi

Teksüt, Antep Peyniri’ni en ideal pişirme yöntemi için tavada ızgarada ve kaynamış suda olmak üzere üç seçenek sunuyor. Eğer tavada pişirmeyi tercih ederseniz, orta ateşte ısıtılan tavaya 10 gr Teksüt Tereyağı ekleyin. Tereyağ eridikten sonra Antep Peyniri ekleyerek peynirin altını ve üstünü çevirip eşit derecede kızarttıktan sonra servis edin. Mangalda pişirmek için ise ısıtılmış mangala Antep Peynirini dizin, altını ve üstünü çevirip kızarttıktan sonra servis edebilirsiniz. Antep Peyniri kaynatılmış suda üç ya da beş dakika arasında bekletildikten sonra da ağız tadıyla, keyifle tüketiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Delondra, Mezopotamya'nın kültür başkentlerinden biri olan Mardin'in gizli sular altında kalmış sanatı telkariyi, mücevherleri ile tüm dünyanın gözleri önüne seriyor. İngiltere ve Türkiye pazarına yönelik zanaat ve kültür taşıyıcılığı yapan Delondra, otantik lüksü, modern dünya için kişiselleştiriyor ve doğunun zarif işçiliğini güncel trendlerin kendisine uyarlıyor.

Tarih boyunca farklı kavimlerin bir arada yaşadığı; farklı medeniyetlere, farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olan ve “Medeniyetlerin Beşiği” olarak anılan Mezopotamya kültürünün taşıyıcısı olma misyonunu üstlenen Delondra kadim semboller aracılığı ile bu kültürünün sınırlarını genişletip kapsayıcılığını dünya ile paylaşıyor. Mücevheri telkari sanatının eşsiz diliyle yeniden tanımlayan Delondra, daha önce keşfedilmeyen duygu ve düşünceleri ortaya çıkarıyor. 

Delondra’nın kurucusu Dilara Ensari Mezopotamya'da, özellikle Mardin'de bulunan gümüş ve altınların kullanımı ile gerçekleştirilen telkari sanatını modernize etmek, aynı zamanda bu bölgeye özgü özel sembolleri, hikayeleri ve deneyimleri telkari sanatıyla harmanlayarak herkesle paylaşmayı amaçlıyor. Dilara Ensari eğitimini finans ve işletme alanında tamamlamış ve ardından mücevherata olan ilgisi ile Delondra markasını hayata geçirmiştir. Memleketi Mardin’in, Mezopotamya’nın ve Ensari ailesinin zengin kültürel mirasını benimseyerek tasarımlarını şekillendiren Dilara Ensari, Delondra’yı geçmişi günümüze uyarlamak ve nesilden nesile aktarmak hayaliyle kuruyor. “Bu kültürün samimiyetini, herkesi kucaklamasını ve farklı düşüncelere duyduğu saygıyı markamıza entegre ettik” yorumunda bulunan Ensari, bütün bu değerli kültürel motifleri müşterilerine en iyi şekilde yansıtmayı gerçekten gönülden dilediğini de belirtiyor.

Mezopotamya'nın binlerce yıllık sofistike el sanatları tarihini günümüzün eklektik lüks anlayışıyla birleştiren Delondra, Medeniyetler Beşiği'nin mistik zanaatını ortaya çıkarıyor, değerli elmasların zarafetiyle mücevherler üzerine telkari sanatını işliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ramazan Bayramı hazırlıklarını tamamlayan Ülker, bu sene çikolata ve şekerlemedeki 49 çeşit ürünüyle tüketicisiyle buluşacak. 

Ramazan Bayramı hazırlıklarını tamamlayan Ülker, çikolatada 20, şekerlemede 29 olmak üzere toplam 49 çeşit ürünüyle, Türkiye genelindeki satış noktaları ve online alışveriş sitelerinde yerini aldı. 

Ülker Pazarlama Üst Yöneticisi (CMO) Aslı Özen Turhan bayram hazırlıklarıyla ilgili şu bilgileri aktardı: “Atıştırmalık pazarının lideri olarak, pandeminin etkisinde geçen 2020 yılında hediyelik ve ikramlık çikolatada birinciliğimizi devam ettirdik. Pazar payımızı, ciro bazında 2,9 puan artırarak yüzde 35,6’ya ulaştırdık. Sektörümüzde her dönem, tüketici odaklı ürün inovasyonlarıyla farklılaştık. Son iki yılda çalışmalarımızı daha da arttırdık. Farklı tüketim anlarına hitap edecek, pazardaki trendlere uygun ve pazara yön veren çok sayıda yeni ürün lansmanı gerçekleştirdik. Bu yenilikçi yaklaşımımızı bayram ürünlerimize de taşıdık.”

Ece Trio’yu tüketicilerin beğenisine sunuyoruz

Bu bayramda Ülker Ece Trio’nun ilk kez tüketiciyle buluşacağını ifade eden Turhan, sözlerine şöyle devam etti:

“Ülker Ece bayrama damgasını vurmuş ürünlerimizden. Bu senenin yeniliği olan “Ülker Ece Trio’yu ilk kez tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. Ece Trio, içeriğindeki bütün fındık; üstte beyaz, tabanda sütlü çikolatanın kakaolu kremasıyla birleşerek, üç lezzeti aynı üründe bir araya getiriyor. Ülker’in şekerlemedeki sevilen ürünü Kremini Mini bayrama özel ikramlık ambalajıyla raflara çıktı. Ayrıca bayramın klasik lezzetlerinden Ülker Çikolatin, deniz kabuğu formunda beyaz ve sütlü çikolatadan oluşan Ülker Select Çikolata, Caramio, Laviva mini ikramlıklar, şekerlemede ise geleneksel Türk lokumundan esinlenerek ilk kez bizim ürettiğimiz Lokumcuk limonlu, mandalinalı, böğürtlenli, elmalı, narlı, karpuzlu çeşitleri, Ülker Toffe Damla Sakızlı, karamelli, çilekli, limonlu ve vişneli çeşitleriyle bayram günlerine lezzet katmaya devam edecek.” 

İnternetten alışveriş devam edecek

İnternetten alışverişin daha yoğun kullanıldığını dile getiren Turhan, geçen sene olduğu gibi bu döneme özel, tüketicilerin uzakta yaşayan, ziyaretine gidemedikleri sevdiklerine gönderebilmesi için çikolata ve şekerleme hediyelik ürünlerin bir arada olduğu seçenekler hazırladıklarını söyledi.

Şekerleme 30 derecenin altında; çikolata 18-22 derecede saklanmalı

Turhan çikolata ve şekerleme alırken ve saklama koşulları açısından tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktalar hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Çikolata ve şekerlemenin üretim aşamasında izlenen yöntemler büyük önem taşıyor. Tüketicilerin saklama koşulları da ürünlerin lezzeti söz konusu olduğunda bir o kadar önemli hale geliyor. İkramlık şekerlemenin 30 derecenin altında, oda şartlarında, güneş görmeyen serin ortamda saklanması gerekiyor. Çikolata ambalajı ürünün nefasetini koruması ve yeme deneyimi açısından önemli bir unsur. Ambalaj ürünü çok iyi kapatmalı ve sarmalı, hava ve ışığa maruz kalmasını engellemeli. Çikolatanın yüzeyinin parlak ve pürüzsüz olması, ağızda kolayca erimesi önemli. Çikolatada bulunan kakao yağı çok özel ve hassas kristal bir yapıya sahip, bu yüzden 18-22 C de serin bir ortamda saklanması yeterli. Buzdolabında muhafaza edilmemelidir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Teknolojinin gücünü kadınların potansiyeliyle buluşturmak üzere Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Türkiye Vodafone Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen “Dijital Benim İşim” projesinde ilk mezunlar için istihdam süreci başladı. 18 yaş üstü kadınların dijital becerilerinin artırılmasının amaçlandığı projeye 8 farklı ilden katılan 20 kadın, Vodafone Müşteri Hizmetleri’nde alacakları temel eğitimin ardından uzaktan çalışmaya başlayacak.

İstihdam sürecini değerlendiren Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük şunları söyledi:

“Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü olarak, ‘Dijital Benim İşim’ projesiyle yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinen, dijital alanlarda kendini geliştirmek ve çalışmak isteyen kadınlarımıza destek olmaya devam ediyoruz. Salgın koşullarına rağmen eğitimlerine ara vermeden devam eden kursiyerlerimizin azim ve kararlılıkları, kadınların teknolojiyi öğrenmeye ne kadar istekli olduklarını bizlere gösterdi. Aralık ayında başlayan proje ile bugüne kadar 13 ilde 3 bini aşkın kadını Dijital Okuryazarlık ve Dijital Pazarlama eğitimlerimizden mezun etmenin haklı gururu içerisindeyiz. Mezun kadınlarımız için istihdam sürecini başlatan ve kadınlara evden çalışma imkânı sağlayan paydaşımız Vodafone ve Türkiye Vodafone Vakfı’na teşekkür eder; daha çok kadının teknoloji alanındaki mesleklere yönlendirilmesi ve istihdam edilmesi konusunda çalışmalarımızın devam edeceğini belirtmek isteriz. Hayat boyu öğrenen ve gelişen bir Türkiye için kadınları dijitalleşme yolculuğunda desteklemeye devam edeceğiz.”                                                   

İstihdam sürecini değerlendiren Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel şunları söyledi: 

“Türkiye Vodafone Vakfı olarak, yaptığımız her işin bir amaca hizmet etmesi gerektiğine inanıyoruz. ‘Dijital Benim İşim’ projesini de amaç odaklı vizyonumuzdan yola çıkarak tasarladık. Hem toplumun dijitalleşmesine katkıda bulunacağımız, hem de kadınların gelişimini destekleyeceğimiz bir projeyi hayata geçirdik. Bu projeyle, teknolojinin gücünü kullanarak kadınları meslek sahibi yaparken, dijital toplum hedefimize de bir adım daha yaklaşmış olacağız. Projemizden yararlanan kadınların dijital dünyaya adaptasyon ve istihdama katılım konularında aldıkları eğitimlerle bir adım önde olduklarını görmekten mutluluk duyuyoruz. Projemizin ilk mezunları için istihdam sürecini başlattık. Projemize 8 farklı ilden katılan 20 kadın, Vodafone Müşteri Hizmetleri’nde temel eğitimlerini tamamladıktan sonra uzaktan çalışmaya başlayacak. Mezunlarımızın başarı hikâyesinin tüm kadınlara ilham vermesini diliyoruz. Teknoloji ve insan birlikteliğinden doğan güçle daha iyi bir geleceğin mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, insan hayatına dokunan projeler üretmeye devam edeceğiz.”

“Dijital Benim İşim” 13 ilde yaklaşık 12 bin kadına ulaşacak

“Dijital Benim İşim” projesi kapsamında, 13 ilde 10.500 kadına “Dijital Okuryazarlık”, 1.200 kadına ise “Dijital Pazarlama” eğitimleri verilerek toplamda yaklaşık 12 bin kadına ulaşılması hedefleniyor. Proje kapsamında kadın kursiyerlere 24 saatlik “Dijital Okuryazarlık” ve 40 saatlik “Dijital Pazarlama” eğitimleri veriliyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Samsun, Mardin, Afyonkarahisar, Elazığ, Sivas, Ağrı, Kastamonu ve Gaziantep’te düzenlenen eğitimler, bu illerdeki Halk Eğitimi Merkezlerinde görevli 140 eğitici tarafından veriliyor. Eğitimlerin bir kısmı sınıf içinde yüz yüze verilen eğitimler, bir kısmı da Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Uzaktan Eğitim platformu üzerinden izlenen videolar şeklinde gerçekleşiyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ViewSonic tarafından geliştirilen, internet tarayıcı üzerinden, cihaz fark etmeksizin çalışan myViewBoard Classroom, öğretmen ve öğrencilerin birbirleriyle gerçek bir sınıfta kurabildikleri etkileşimi dijital ortama taşıyor. Platform sayesinde zenginleşen dijital etkileşim olanakları, uzaktan eğitimin başarısını artırıyor. İnternet tarayıcının iki farklı sekmesinde eş zamanlı çalışabilen myViewBoard Classroom, hem öğretmen hem de öğrencilerin çalışmaları için dijital beyaz tahtaların yanı sıra canlı öğretmen video aktarımı, gerçek zamanlı ortak çalışma ve öğrenci etkileşimini yönetmenin etkili bir yolunu içerir. Sekmelerden birinde ders materyallerini gösterirken, ikinci sekmede ise öğrencilerin etkinliklerin takip edilmesini sağlıyor.

Uzaktan eğitime etkileşim gücü

Geleneksel eğitim ve teknoloji temelli uzaktan eğitimin önümüzdeki dönemlerde bir arada eğitim sisteminin içerisinde yer alacağının herkes tarafından fark edildiğini belirten ViewSonic Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa Bölge Müdürü Hasan Koçyiğit, ViewSonic’in uzaktan eğitimde etkileşimin önemini kavradığını ve bu alana yoğunlaştığını kaydediyor. Koçyiğit, sözlerine şöyle devam ediyor: “Uzaktan eğitim teknolojileri konusunda tüm dünyada edindiğimiz deneyim, uzaktan eğitimde etkileşimin rolünün ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu sebeple, çözümlerimizi bu anlayış temelinde geliştiriyoruz. myViewBoard platformumuz, aslında birbirini tamamlayan birçok özelliği ile dört dörtlük bir uzaktan eğitim ekosistemi. Gerçek zamanlı birlikte çalışma, parmak kaldırma, öğrencinin derse katılımının takibi ve grup çalışmalar için toplantı odası, reklamsız Youtube entegrasyonu, tüm dünyada üretilen ders içeriklerinin paylaşımı, 70’in üzerinde dilin birbirine çevrilebilmesi ve sık kullanılan tüm dosya biçimlerinin desteklenmesi gibi birçok özellikle ekosistemimiz, örgün ve uzaktan eğitim arasında kusursuz dengeyi yakalamak isteyenlerin tercihi oluyor.”

Gerçek sınıfın dijital ikizi

myViewBoard, gerçek bir sınıfın dijital ikizini oluşturarak, öğrencilerin tümünün eğitmen tarafından görülebilmesini sağlıyor. Gerçek bir sınıf görüntüsünün dijital yansıması olan bu ekran üzerinden, öğrencilerin derse gösterdikleri ilgi takip ediliyor. Öğrenci belli sürelerde işlem yapmaz ise yahut farklı ekranlara geçiş yaparsa eğitmen uyarılabiliyor. Bu etkileşim temelli özellik ayrıca, öğrencinin bağlantı ve dersi takip durumunu da gösterirken, soru sormak isteyen öğrencileri de bildiriyor. 

Ücretsiz olarak sunuluyor

Küresel salgın nedeniyle myViewBoard ekosistemi Türkiye’de ücretsiz olarak kullanıma sunuluyor. Ekosistemi kullanmanın hiçbir koşulu bulunmuyor. Bu süreçte platforma üye olan herkes platformdan ömür boyu ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Bu fırsattan yararlanmak isteyenlerin 21 Haziran’a kadar myviewboard.com adresine girip kayıt yaptırmaları yeterli.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı