Aylık arşivler: Şubat 2021

Çocuklukta Kötü Ağız Bakımı, Yetişkinlikte Arteriyoskleroz Riskini Arttırabilir.

Çocukluk çağındaki hem çürük hem de periodontal hastalıklar, yetişkinlikte arterioskleroz ve kalp hastalıkları gibi birçok kronik hastalığın tetikleyicisi olabilir. Bu yüzden çocukluk döneminden itibaren iyi bir ağız bakımı alışkanlığının kazanılması oldukça önemlidir. Bu alışkanlığın kazanılması için anne ve babaların çocuklarına ağız bakımı eğitimi vermesi ve bu konuda örnek olması en iyi başlangıçtır. Dt. Pertev Kökdemir, Ciddi bir sağlık sorunu olmadıkça gerekli önemin verilmediği diş ve diş eti hastalıklarının aslında tüm yaşam kalitemizi etkileyebilecek bir çok hastalığa yakalanma riskini arttırdığını belirterek, ülkemizde de diş ve dişeti hastalıklarının ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıktığını belirtti. Yılda en az 2 kez düzenli olarak diş hekimine gidilerek gerekli kontrollerin yapılmasını önemle vurguladı. Ağız bakımı yaptırılmadığı takdirde karşılaşma riskiniz olan sağlık problemlerini şöyle sıralayabiliriz.

* Kronikleşen solunum yolu hastalıkları

* Gebelikte yaşanacak erken doğum riskleri

* Mide ya da bağırsak rahatsızlıkları

* Dolaşım sistemi rahatsızlıkları

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alişan ikinci kez baba oldu

Ünlü sanatçı Alişan ile Buse Varol çiftinin ikinci bebekleri dünyaya geldi. Doğum, Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde 6 Şubat 2021 Cumartesi günü saat 11.39 ’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Furkan Kayabaşoğlu tarafından gerçekleştirildi. İki yıl önce de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde erkek çocuk sahibi olan çift bu kez, Eliz adını verdikleri kızlarını sağlıkla kucaklarına almanın mutluluğunu yaşadılar. Acıbadem Altunizade Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Alişan ile Buse Varol çiftinin bebeği, 52 cm ve 3.755 gram olarak dünyaya geldi. Bebeğin ve annenin sağlık durumları gayet iyi. Kendilerine sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz.”

İstanbulʹda dış ticaret açığı, 44 milyar dolara yükseldi

2020 yılında, İstanbul’da, ihracat yüzde 6.8 azaldı, ithalat yüzde 16.1 arttı; dış ticaret açığı 44 milyar dolara yükseldi. Avrupa Birliği ülkelerine ihracat, yıllık yüzde 9.1 azalırken ithalat, yüzde 12.9 artış gösterdi. En fazla ithalat Çin, en fazla ihracat ise Almanya ile gerçekleşti. Yıllık kapanan firma sayısı, gayrimenkul sektöründe yüzde 81.8, ulaştırma ve depolama sektöründe yüzde 68.2, konaklama ve yiyecek hizmeti sektöründe ise yüzde 52.4 arttı.

Gurur kaynağı; BUSMEK

BUSMEK Yönetim Merkezi’ni ziyaret eden Bursa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut, “Bursa’da sanat ve meslek eğitimleri alanında BUSMEK’in yürüttüğü çalışmalar gerçekten hepimiz için gurur kaynağı” dedi.İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut, Osmangazi Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Köse ve Yıldırım Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ali Celal Elmas, BUSMEK’in yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi almak için BUSMEK Yönetim Merkezi’ni ziyaret etti. Büyükşehir Belediyesi Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürü Aynur Tezgör ve BUSMEK Koordinatörü Eyüp Arda gelen heyete yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Merinos Kurs Merkezindeki atölyeleri gezen heyet, Ebru, Ciltleme, Hüsnühat ve Çini branşları hakkında eğitmenlerden bilgi aldı. Ebru sanatının sadece kağıda değil, ipek kumaşlara da uygulanabildiğini yakından tecrübe eden heyet, ciltleme sanatında kullanılan malzemeleri de yakından inceledi. Hüsnühat atölyesinde hat kalemleri ve kağıtlarının özelliklerini eğitmenlerden dinleyen, BUSMEK Sanat Galerisi’ndeki özel tezhip ve hüsnühat tablolarını yakından inceleyen heyet, kursiyer ürünleri satış ofisini de ziyaret ederek, ürünler ve branşlar hakkında bilgi aldı.İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut, “Bursa’da sanat ve meslek eğitimleri alanında BUSMEK’in yürüttüğü çalışmalar gerçekten hepimiz için gurur kaynağı. Bu nitelikli eğitim faaliyetlerinizden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Alinur Aktaş’a tebriklerimi iletiyorum” dedi. Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürü Aynur Tezgör de  “Müdürlüğümüz bünyesindeki imkanlar ile tüm Bursalılara ulaşmaya çalışıyoruz. BUSMEK ile sanat ve meslek kurslarını, Ana Kucağı Çocuk Eğitim Merkezlerimizle anaokulu eğitimlerini,  Bursa Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi (BADEM) ile de psikolojik destekleri vatandaşlarımıza ücretsiz sunarak, hayatlarına pozitif anlamda dokunmaya çalışıyoruz” dedi.

Türk Eğitim Vakfı Macide Tanır’ı dijital ortamda düzenlediği etkinlikle andı

Tiyatronun duayenlerinden, tüm malvarlığını eğitime bağışlayan Macide Tanır vefatının 8. yılında, bağışçısı olduğu Türk Eğitim Vakfı (TEV) tarafından YouTube kanalında düzenlenen online mevlit ve dua ile anıldı.

 

Sanat hayatı boyunca 65'i aşkın ödüle layık görülmüş, Türk tiyatrosunun unutulmaz isimlerinden Devlet Sanatçısı Macide Tanır, vefatının 8. yıl dönümünde Türk Eğitim Vakfı (TEV) tarafından dijital ortamda düzenlenen mevlit ve dua ile anıldı. Erenköy Kız Lisesi'ni birincilikle bitirdiğinde babasının kendisine söylediği "Bu memleketin mektepli sanatçıya ihtiyacı var, olabiliyorsanız olunuz" sözünü yaşam gayesi yapan Macide Tanır, tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayarak gençlerin eğitimine destek olmaya devam ediyor. 

 

TEV’in her yıl geleneksel olarak Emirgan Mezarlığı’nda mezarı başında yaptığı anma töreni, bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle toplum sağlığı gözetilerek online’a taşındı ve 6 Şubat Cumartesi günü TEV YouTube kanalı üzerinden yayınlanarak sevenleriyle paylaşıldı.  

 

Sanatçı dostlarının da mesajlarıyla katıldığı online anma töreninde Genco Erkal, Macide Tanır’ı “Sıra dışı bir oyuncu” olarak tanımlarken, Perran Kutman ise “Çok büyük mutluluktu beraber olmak. Çok şey öğrendim. Sevdim, saydım. O melek en güzel yerlerde, inanıyorum.” dedi. Nevra Serezli, Macide Tanır ile geçmişte yaşadığı bir anının her sahneye çıktığında hala aklına geldiğini ifade etti. Sanatçıya özlemi dile getiren Nedim Saban  “Oynadığı bütün rollerde devleşti, bütün kadınlara hayat verdi. Macide Tanır’ı izlediğimiz zaman sahnede bir hayatı hissediyorduk. Şimdi onu anıyoruz.” diyerek sanatçıyı andı. Paylaştığı videoda  Zerrin Tekindor “Macide Tanır o kadar iyi kalpli, o kadar sevgi dolu biriydi ki… Nur içinde yatsın. Özlemle anıyorum.” dedi. Gülşen Karakadıoğlu ise Macide Tanır’ı sık sık andığını ifade ederken, sanatçıya olan özlemini dile getirdi.

 

 Anma töreninde konuşma yapan TEV Genel Müdürü Yıldız Günay, ‘’54 yıldır eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Tüm bu çabalarımızda bizim için kaynak olan, itici olan en önemli faktör kıymetli bağışçılarımız. Bugüne kadar 1500’ü aşkın bağışçımız tüm mal varlıklarını bize emanet ettiler. Vefatlarında sonra kurulan fonlarla eğitimi ve bursiyerlerimizi destekleyebiliyoruz. Cumhuriyet tarihimizin yetiştirdiği en başarılı, usta tiyatro sanatçılarından Macide Tanır da bu bağışçılarımız arasındaydı.” dedi.

 

Tüm mal varlığını TEV’e ve eğitime bağışladı

Macide Tanır’ın tiyatrosuna hem aşık hem de sadık bir sanatçı olduğunu söyleyen Yıldız Günay, eğitime olan tutkusunu da şu sözlerle dile getirdi: “Bu aşkını ve sadakatini kendisi şöyle tanımlıyor, “Tiyatroda her gece anlayan bir kişi vardır diye oynuyordum. Eğer bir kişi bile yoksa ben varım diye düşünüyordum.” İşte böylesine tutku doluydu. Değerli sanatçımız tiyatro tarihinde dinmeyen alkışların, 65 ayrı ödülün sahibi ve onlarca karakterin adı oldu. Sanat hayatı boyunca gösterdiği dik duruşu, demokrat tavrı, Atatürk sevgisi ve tiyatroya olan tutkusuyla ayrı bir yere sahipti. Ülkemizin aydınlık yarınları için eğitime çok önem veriyordu. Bu önemi tüm varlığını Vakfımıza bağışlayarak destekledi. Bundan sonra da Vakfımızda kurulan fonuyla bursiyerlerimiz desteklenmeye devam edecek. Yaşadığı sürece de eğitimi ve Vakfımızı destekledi. Hatta vefatından çok kısa bir süre önce Vakfımızın kamu spotunda rol aldı, potansiyel bağışçılarımız için kendi tecrübelerini paylaştı. Kitabındaki ismiyle ‘Tiyatronun Cadısı’, kıymetli sanatçımız Macide Tanır’ın ismi ve değerleri, eğitime sağladığı katkı ile nesillerden nesillere taşınacak. Kendisini eğitime, öğrencilerimize ve ülkemizin geleceğine yaptığı katkılardan dolayı minnet, rahmet ve şükranla anıyoruz. Mekanı cennet olsun, ışıklar içinde uyusun.”

Ali Kürşat Uzun Yönetmeninden Tam Not Aldı

Henüz 8 yaşında olmasına rağmen “Yüreğimde Büyüyenler” isimli kitabı bulunan Ali Kürşat Uzun, yakında çekimlerine başlanacak çok güzel bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.
Bir Dede ile lösemi hastası torununun hikayesini konu alan ve gelirlerinin bir kısmı lösemili çocukların tedavisi için bağışlanacak olan; Sihirli Piyano (Dedemin Gözyaşları) isimli sinema filminde, bir birinden başarılı oyuncularla kamera karşısına geçeceği için oldukça heyecanlı olan genç oyuncu Ali Kürşat Uzun, filmin yapımcısı ve yönetmeni İhsan Taş’ın önerisiyle rolüne daha iyi konsantre olmak için, şimdiden ezber çalışmalarına başladı bile…
İhsan Taş’ın yakından ilgilendiği Ali Kürşat Uzun, ezber çalışmalarında oldukça başarılı bir performans sergileyerek, yönetmeninden tam not aldı.

DJ Milko eğlence sektöründe kısıtlamaların kaldırılacağı günü bekliyor

Pek çok önemli etkinlikte performans gerçekleştiren DJ Milko, gündeme yönelik bazı açıklamalarda bulundu. DJ Milko (Günay Başaran), etkinlik ve eğlence sektörünün bahar döneminde eski canlılığına kavuşacağını ümit ettiğini belirterek, “Sektördeki paydaşlardan edindiğim izlenimlere göre Ramazan Bayramı’ndan sonra etkinlik sektöründe kısıtlamalar kaldırılabilir.” dedi.
Koronavirüs (Covid-19) pandemisi en çok eğlence sektörünü etkiledi. Sektörün beslediği birçok iş kolunda hizmet verenler ise online etkinliklere yöneldi. Ancak bu alanda yeteri kadar talep oluşmadı. Eğlence sektörünün önemli bir aktörü olan DJ’ler de pandeminin ağır koşullarında mesleklerini icra etmeye çalışıyor.
Eğlence sektörünün yakından tanıdığı DJ’lerden Dj Milko (Günay Başaran), pandemide eğlence sektörünün durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “DJ Milko” ismiyle tanınırlık elde eden Başaran, koronavirüs pandemisinden dolayı projelerinin ertelendiğini ya da iptal olduğunu ifade etti. Etkinliklerde dinleyicilerle etkileşimli bir bağ kurduklarını; ancak pandemiden dolayı bu bağın koptuğunu kaydeden tecrübeli DJ, “Pandemiyle beraber online etkinliklere ya da bazı yayınlara katılıyoruz. Ancak fiziki ortamdaki etkileşimi ve ambiyansı oralarda yakalayamıyoruz. Pandemi müzik sektörünü neredeyse yok etti. Canlı etkinlikler ve performanslar tamamen iptal oldu. DJ’ler, Sanatçı’lar ,Club’ler kısaca eğlence sektörü bu süreçte zor durumda kaldı. Yeni normal döneme adapte olmaya çalışıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“Sektör baharda eski canlılığına kavuşabilir”

DJ Milko, pandeminin eğlence sektörünü de dijitale dönüştürmeye başladığını; sektörde hizmet verenlerin dijital veya online etkinliklere yöneldiğini belirterek, 2021 yaz sezonu öncesi etkinlik ve eğlence sektörünün fiziki ortamlarda faaliyetlerine başlayacağını öngördüğünü söyledi. DjMilko, “Bahar döneminde etkinlik ve eğlence sektörü eski canlılığına kavuşacaktır diye ümit ediyorum. Sektördeki paydaşlardan edindiğim bazı bilgilere göre Ramazan Bayramı’ndan sonra etkinlik sektöründe kısıtlamalar kaldırılabilir. DJ’ler ve Sanatçılar olarak insanlara etkinlik alanı atmosferini yaşatmayı özledik. Umarım pandemi sona erer ve sektörümüz eskiye döner.” ifadelerini kullandı.
DJ Milko, canlı müzik ortamının online ortamlarda çok fazla etki yaratmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti; “İnsanlar müziği canlı dinlemeyi seviyor. DJ’ler; konserlerde, eğlence mekanlarında ya da özel etkinliklerde ortamda bir sinerji oluşturur. Canlı iletişimle insanlar müziğin tadını çıkarır. Müzikle beraber insanların eğlence arzularını yerine getiriyoruz. Pandemiden dolayı müzikli etkileşime ara verdik; ancak önümüzdeki sezon yine mekanlar da, sahnede ve setup başında olmak istiyoruz.”
Pandemi sürecinde evindeki stüdyosunda çalışan deneyimli DJ, sektördeki trendleri takip ederek, kendini geliştirmeye çalıştığını vurguladı. Birçok ünlü dizide de oyunculuk yapan DJ Milko, dizilerde oynamaya devam edeceğini ifade etti.
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Ayta Sözeri; “Yalan söyleme konusunda ufak ufak alıştırmalar yapıyorum.”

Her hafta Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde Türkiye ve gündeme dair konuları ve farklı ilgi alanlarından ağırladığı sürpriz konuk sanatçıları ile PSM Online’dan seyirci karşısına çıkan “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu, sevilen oyuncu ve şarkıcı Ayta Sözeri oldu.
Müzikten, stand-up’a, mizahtan güncel konulara; kültürün her alanına dokunan ve her anı eğlence dolu dakikalara sahne olan “İbrahim Selim ile Bu Gece” programında hem oyunculuk hem de şarkıcılık kariyerinde kendini ispatlamış olan Ayta Sözeri samimi tavrı ve itiraflarıyla geceye damga vurdu.
Çocukluğundan beri sanatın her alanıyla ilgili olduğunu anlatan Ayta Sözeri, okul yıllarında okulun müzik korosuna girmek için katıldığı seçmelerde anlattıklarıyla stüdyodaki herkesi kahkahalara boğdu. Seçmelerde çok ağır makamlı bir Türk Sanat Müziği eseri söylemesi sebebiyle koroya alınmadığını anlatan Sözeri, “Hep sanat yapmak istiyorum ama önüme engeller çıkıyor diye çok üzülmüştüm. Kapıdan çıkınca karşıda tiyatro kolu odasını gördüm, ben de okuldaki tiyatro koluna girdim. Bir şekilde sanatın içinde olmam gerekiyordu.” İfadeleriyle daha okul yıllarından tiyatronun hayatına nasıl dahil olduğunu da anlatmış oldu.
Programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta yalan söylemek konusunda hiç başarılı olamadığı için susmayı tercih ettiğini anlatan güzel oyuncu, “Yalan söylemeyi beceremiyorum. Ama son zamanlarda belki birisi için söylemem gerekebilir diye yalan söyleme konusunda ufak ufak alıştırmalar yapıyorum.” İtirafıyla stüdyodakileri kahkahaya boğdu. Programın aynı bölümünde “Fake sosyal medya hesabın var mı?” sorusu karşısında “Gerçeğini yönetemiyorum ki fake hesabım olsun. Sosyal medya kullanımı konusunda yardıma ihtiyacım var. Buradan genç arkadaşlara çağrıda bulunuyorum.” İfadeleri ile samimiyetle gençlere yardım çağrısında bulunması dikkatlerden kaçmadı.
Kendisiyle ilgili çıkan haberlerde “kırk yaşından sonra şöhret oldu.” Gibi ifadeler hakkında ne düşündüğünü de dürüstçe anlatan Sözeri, “Ben çok kolay eğitilebilir bir insanım, öğrenmeye de çok açığım. Yirmili yaşlarımda şöhret olsam insanlara çok çiğ gelebilirdim bence. Aradaki yirmi yılda hamdım piştim oldum diyebilirim.” Sözleriyle konuya yaklaşımını belirtti.
Etrafındaki insanların şöhreti yakaladıktan sonra hayatıyla ilgili ne gibi değişiklikler olduğunu merak ettiklerini de anlatan Sözeri, “İnsanlar etrafımın bana tavır ve davranışlarında bir değişiklik oldu mu bunu merak ediyorlar, değişen şeyler teknik şeyler oysaki. Eskiden sahneye çıkmadan önce orkestrayla da saz ekibiyle de ben uğraşırdım şimdi uğraşmıyorum. Değişen bu oluyor aslında. Bir de önemli olan şöhret olmak değil, insanlar bunu da anlamıyor, şöhret olduk bitti sanıyorlar oysaki o şöhreti korumak bulunduğun konumu daha iyi yerlere taşımak için daha çok çalışmak gerekiyor.” İfadeleriyle başarılı olmasının ve ivmesi sürekli yükselen kariyerinin sırrını da açıklamış oldu.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Burgan Bank’ın yeni Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Bozkurt Terzioğlu oldu

Deneyimli isimleri bünyesine katarak kadrosunu her geçen gün güçlendiren Burgan Bank’ta yeni bir atama daha gerçekleşti. Bankacılık, finans, denetim ve danışmanlık gibi birçok sektörde farklı pozisyonlarda görev alan Zeynep Bozkurt Terzioğlu, Burgan Bank’ın yeni Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı oldu.
Butik bankacılık anlayışıyla tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler sunan Burgan Bank, insan kaynakları kadrosunu atamalarla güçlendirmeye devam ediyor. Bu doğrultuda bankacılık, finans, denetim ve danışmanlık sektörlerinde farklı birim ve pozisyonlarda uzun yıllar deneyim kazanan Zeynep Bozkurt Terzioğlu, Burgan Bank’ın yeni Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı

Zeynep Bozkurt Terzioğlu kimdir?

Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nde yapan Zeynep Bozkurt Terzioğlu, ardından yüksek lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Uluslararası Finans Bölümü’nde tamamladı. İş hayatına 2004 yılında IBM Danışmanlık Şirketi’nde analist olarak başlayan Bozkurt Terzioğlu, sırasıyla Pricewaterhouse Coopers Türkiye’de Finansal Denetim Ekip Şefi, Akbank’ta Mali Koordinasyon Yöneticisi olarak çalıştı. Bozkurt Terzioğlu, HSBC Bank’ta iki yıl Finansal Kontrol Müdürü, dört yıl boyunca da Finansal Kontrol, Grup Raporlaması ve Vergi Kıdemli Müdürü pozisyonlarında yer aldı. Ardından son olarak 2018’den 2021 Ocak ayına kadar Akbank’ta Finansal Koordinasyon ve Raporlama Bölüm Başkanı görevini yürüttü.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Bosch, olumlu bir sonuç elde etmek için koronavirüs krizinde yoluna devam ediyor

Bosch Grubu, 2020 iş yılında koronavirüs krizinin etkilerine ve otomotiv üretimindeki düşüşe rağmen olumlu bir sonuç elde etti. Şirket, beklenenden daha iyi bir performans sergiledi. İlk rakamlara göre, faiz ve vergi öncesi kazançlar yaklaşık 1,9 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu da tahmini FVÖK marjını yaklaşık yüzde 2,5 olarak belirliyor. Yeniden yapılandırma harcamalarının ayarlanmasının ardından tahmini FVÖK, yaklaşık yüzde 4,5’lik bir marjla 3,3 milyar Euro civarında hesaplandı.
Bosch Grubu’nun toplam satışları 71,6 milyar Euro olarak gerçekleşti. Döviz kuru etkilerinin ayarlanmasının ardından bir önceki yıla göre yüzde 4,4 oranında düşüş yaşandı. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, ön finansal sonuçlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Pandeminin etkilerine rağmen çok olumlu bir sonuç elde edebildik. Her şeyden önce, çalışanlarımız olağanüstü bir bağlılık örneği sergiledi, bunun için kendilerine teşekkür ederim” dedi.
Şirketin geniş ürün çeşitlendirmesi ve global ayak izinin de değerlerini kanıtladığını sözlerine ekleyen Denner, “Sürdürülebilir mobilite, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi geleceğin önemli alanlarına yatırım yaparak, inovasyon liderliğimizi daha da genişletiyoruz” diye konuştu. Bosch özellikle yapay zeka ve nesnelerin internetinin (IoT) birleşimi olan AIoT’nin, milyarlarca dolarlık pazarlarda büyüme fırsatları yaratacağına inanıyor. Denner, “Önde gelen bir AIoT şirketi olmak istiyoruz. Geniş alan bilgimizin yanı sıra elektronik ve yazılım alanındaki kapsamlı uzmanlığımızın gücüyle, rakiplerimizin çoğundan daha fazlasına sahibiz” dedi.

Kararlı eylem – yüksek serbest nakit akışı, finansal imkanlar sağlar

Birçok ülke ve sanayiyi etkileyen ilkbahardaki kısıtlamalar nedeniyle satışları düşen Bosch, 2020’nin ikinci yarısında önemli ölçüde toparlandı. CFO ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Stefan Asenkerschbaumer, “Krize rağmen, 2020 yılında işlerin genel olarak gelişiminden son derece memnunuz. Ümit vaat eden yeni iş alanlarını ihmal etmeden, maliyetlerimizi ve sermaye harcamalarımızı satışlardaki düşüşle uyumlu hale getirmek için hızlı bir şekilde harekete geçtik” ifadelerini kullandı. Bunun sonucunda Bosch, şirket tarihinde en yüksek rakam ile yaklaşık 5 milyar Euro’luk serbest nakit akışı elde etti. Bu, şirketin krizde yeterli mali güce sahip olmasını sağladı. Bosch, yüzde 5 civarında bir sermaye harcaması oranıyla bir önceki yıla göre yaklaşık 1 milyar Euro nakit tasarrufu sağladı.

İklim nötrlük ve elektromobilite ile sürdürülebilir büyüme

Krize rağmen Bosch, stratejisini gelecekte önem arz eden alanlara odaklamaya devam ederken, sürdürülebilir iş uygulamalarına da önem veriyor. Şirket, henüz pandeminin etkileri başlamadan 2020 yılının ilkbaharında, dünya genelindeki 400 lokasyonunda iklim nötr olmayı başararak önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bağımsız denetim sürecinin de devam ettiğini belirten Denner, “Sözümüzü tuttuk. Şirket içi hesaplamalara göre Bosch, global olarak faaliyet gösteren sanayi işletmeleri arasında 2020 ilkbaharında ilk iklim nötr şirket oldu. Bu, planlanandan daha önce, daha az sayıda engelle ve çok daha düşük maliyetle elde edildi” dedi. Bosch, 2030 yılına kadar tedarik zinciri genelinde CO2 emisyonlarında yüzde 15’lik azalmaya yönelik bir sonraki hedefini de tekrar dile getirdi.
Bosch, müşterileri arasında Freudenberg, Hansgrohe ve Köhler Paper Grubu’nun da yer aldığı Bosch İklim Çözümleri operasyon birimi aracılığıyla diğer şirketlerle iklim nötrlüğünü sağlama konusundaki deneyimini paylaşıyor. Denner, “Yeni danışmanlık hizmetimiz şirketlerin iklim nötr hale gelmesinin yanı sıra büyüme için yeni alanların önünü açıyor” dedi. Bu nedenle Bosch’un odak noktalarından birini, sürüşün geleceği için yeni ve geliştirilmiş teknik çözümler oluşturuyor. Denner, sürdürülebilir mobilite yolunda şirketin hâlihazırda elektrikli güç aktarma mekanizmasına 5 milyar Euro’luk yatırım yaptığını belirtti.
Bu yıl Bosch, yakıt hücreleri de dahil olmak üzere elektrikli mobilite çözümleri geliştirmeye 700 milyon Euro harcayacak. Bu rakam, geçen yıl harcanan tutardan yaklaşık yüzde 40 daha fazlaya karşılık geliyor. Denner, “Yakın gelecekte, elektromobilite Bosch’un temel faaliyet alanlarından biri haline gelecek. Amacımız, bataryalı ve yakıt hücreli araçlarda elektromobilite alanında pazar lideri olmaktır. E-bisikletlerden kamyonlara, diğer tüm şirketlerden daha geniş bir e-mobilite portföyüne sahibiz” dedi. Denner, Bosch’un bu alanda yaptığı yoğun yatırımların karşılığını aldığını, şirketin güç aktarım mekanizması elektrifikasyonu işinin şu anda pazardan iki kat daha hızlı büyüdüğünü ve daha şimdiden birkaç milyar Euro değerine ulaştığını belirtti. 2018 yılından bu yana Bosch, bu alanda geçtiğimiz yıl 7,5 milyar Euro değerindeki 30’u aşkın proje dahil olmak üzere toplam 90 proje aldı.

Yapısal değişim, sorunsuz bir geçiş sürecini gerekli kılar

Denner’e göre, sektördeki yapısal değişim ve Euro7 düzenlemesinin uygulamaya girmesi, otomotiv sektörünü zorlu bir geçiş sürecine soktu. Denner, “Elektromobilite geliyor ve Bosch, uzun yıllardır bu değişimi aktif bir şekilde ileri taşıyor. Ancak finansman için ön yatırımların mevcut güç aktarma mekanizması işimizden gelmesi gerekiyor” dedi. Denner, bu dönüşüm sırasında mümkün olduğu kadar çok çalışandan destek alınmasını sağlamak için, Bosch ve diğer şirketlerin bu geçiş sürecini sorunsuz hale getirmesinin son derece önemli olduğunu da sözlerine ekledi: “Elektrikli otomobiller, yenilenebilir elektrikle çalıştıklarında karbon nötr hale gelir ve sentetik yakıtlarla çalıştıkları sürece dizel ve benzinli otomobillerde de aynı durum söz konusu. Yaklaşan Euro7 düzenlemesinin, küresel ısınmayı azaltmak için bu fırsatı boşa harcamasına izin vermemeliyiz.” Günümüzde bile, modern dizel ve benzinli motorların artık şehrin hava kalitesi üzerinde önemli bir etkisi yok. Denner, “Bir şeyin sosyal ve ekonomik açıdan doğru olması, ekolojik olarak yanlış olmadığı anlamına gelmez. Ekonomik, ekolojik ve toplumsal hususlar arasında bir denge kurmalıyız” dedi. Hedefin otomotiv sektörünün iklim dostu, çevreci mobiliteye geçmesine yardım ederken aynı zamanda istihdamı korumak olduğunu belirtti.

Bir büyüme fırsatı olarak AIoT – Ağa bağlı ürünleri akıllı hale getirme

Bosch, yapay zeka ve nesnelerin internetini bir araya getirerek milyarlarca dolarlık pazarda yer almak istiyor. Şirket, yenilikçi AIoT çözümleriyle enerji maliyetlerini düşürerek ve konfor ve güvenliği artırarak müşterilere ek fayda sağlayacak. Bağlanabilirlik, Bosch ürünlerinin nasıl kullanıldığına ilişkin bilgiler sağlıyor. Bosch, yazılım güncellemeleri yoluyla kullanımı iyileştirerek ya da yeni işlevler ve hizmetlerin temeli olarak bundan fayda sağlamak istiyor. Bosch son birkaç yıldır teknik ön koşulları yerine getiriyor: IoT paketi cihazları, sensörleri ve ağ geçitlerini birbirine bağlıyor ve bir bulut altyapısı ise verileri işliyor. Ayrıca bir yapay zeka platformu, yapay zeka uygulamalarının hızlı bir şekilde ölçeklendirilebilmesini sağlıyor.
Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bir sonraki adım, teknik uzmanlığı ticarete dönüştürmektir” dedi. Bosch bugüne kadar on milyon adet bağlanabilirlik özelliğine sahip elektrikli alet, ev aleti ve ısıtma sistemi sattı ve aktif
kullanıcı sayısı artış gösteriyor. Yapay zeka alanındaki uzmanlığını daha da artırmak için şirket, 2017’nin başlarında Bosch Yapay Zeka Merkezi’ni (BCAI) kurdu ve bu hamle meyvelerini vermeye başladı. Kurulduktan sadece üç yıl sonra, ilk yatırım karşılığını verdi; BCAI’nin sonuca katkısı şu anda 300 milyon Euro civarında. BCAI’da mobilite, üretim, akıllı evler ve tarım alanlarında 180’den fazla projede çalışan toplam 270 uzman yer alıyor.
Yaklaşık 17.000 çalışanıyla Mobilite Bilişim Çözümleri bölümü, Bosch’un bir AIoT şirketi olma yolculuğunda da önemli bir rol oynayacak. Denner, “Yeni bölüm, yeni otomotiv elektronik mimarileri için donanım ve yazılım geliştirmeyi bir araya getiriyor. Bu, arabalardaki yüksek zeka seviyeleri sayesinde gelişmekte olan bir pazara açılan kapımızdır” dedi. Bosch, yalnızca 2020 yılının ikinci yarısında yaklaşık 2,5 milyar Euro’luk araç bilgisayarı siparişi aldı. Bu yıl milyarlarca dolarlık başka anlaşmalar da yapılacak.
Bosch, faaliyet gösterdiği tüm alanlarda AIoT uygulamaları geliştiriyor. Bunun bir örneği, tek ışık kaynağı kızılötesi olsa bile duman ve alevleri algılamak için yapay zeka kullanan video tabanlı bir yangın algılama sistemi olan Aviotec. Bir başka örnek ise en küçük yüzey çiziklerini bile tespit etmek için yapay zeka kullanarak işlenen parçaları görsel olarak kontrol eden bir uygulama platformudur. Fitness takip cihazlarında, edge yapay zeka özelliğine sahip yeni bir kendiliğinden öğrenme sensörü, gecikme süresini ve güç tüketimini en aza indiriyor. Burada zeka, sensörün kendisinde yer alıyor.

İş sektörlerine göre 2020 yılında işlerdeki gelişmeler

Koronavirüs pandemisinin bir sonucu olarak Bosch’un iş sektörlerinde satışlar düşüş gösterdi ve sadece tüketim ürünleri işinde satışlarda artış görüldü. Otomotiv sektöründe üretimin durmasından özellikle ağır etkilenen Mobilite Çözümleri iş kolu, 42,3 milyar Euro’luk satış rakamına ulaştı. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5’lik gerilemeye rağmen, otomotiv üretiminin yüzde 15 oranında daraldığı pazardan daha hızlı büyüme sergiledi. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, satış artışı oranı yüzde 8,1’e geriledi.
Tüketim Mallarında satışlar yüzde 5,2 artarak 18,6 milyar Euro’ya yükseldi. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, bu rakam yüzde 8,2’e yükseldi. Ev aletleri ve elektrikli aletler faaliyet alanları, tüketicilerin enerjilerini ev ortamına odaklama eğiliminden fayda sağladı.
Sonbahardan bu yana siparişlerde yaşanan artışa rağmen, Sanayi Teknolojileri iş kolu, uzun süredir devam eden pazar zayıflığının etkisini görmekten kaçamadı. 5,1 milyar Euro olan toplam satışlar, bir önceki yıla göre yüzde 16 azaldı. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15 geriledi.
Enerji ve Bina Teknolojileri iş kolu, 5,4 milyar Euro’luk satış elde etti. Sübvansiyon programları ısıtma sistemleri işinin olumlu yönde performans göstermesine yardımcı olurken, pek çok etkinliğin iptali, konferans ve anons sistemi teknolojisi ürünleri işine zarar verdi. Satışlar yüzde 3,4 oranında veya kur etkileri ayarlanmış olarak yüzde 2,0 oranında düşüş sergiledi.

Bölgelere göre 2020 yılında işlerdeki gelişmeler

Bosch, tüm bölgelerde ilkbaharda satışlarda yaşanan düşüşün etkisini hissetti. Avrupa’daki satış geliri 38 milyar Euro oldu. Önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında düşüş oranı yüzde 5,7 (ya da kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 4,6) oldu. Kuzey Amerika’da satışlar yüzde 14 azalarak 10,8 milyar Euro’ya gerilerken, kur etkilerinin ayarlanmasının ardından düşüş yüzde 12 oldu. Güney Amerika’da satışlar 1,1 milyar Euro olarak gerçekleşti. Nominal açıdan bakıldığında bu, yüzde 21,0’lık bir düşüş gösteriyor. Kur oranları etkilerine göre ayarlandığında, düşüş sadece yüzde 2,5 oldu. Asya Pasifik’te satışlar bir önceki yıla göre sadece yüzde 1,4 azalarak 21,7 milyar Euro olarak gerçekleşti. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, satış gelirlerindeki artış oranı yüzde 0,5 oldu. Çin’de piyasanın erken toparlanması ve olumlu gelişmeler yardımcı oldu. Çin’de satışlar, Bosch tarihinde ilk kez Almanya’daki satışları aştı.

2020 yılında çalışan sayısı gelişimi

Bosch Grubu, 31 Aralık 2020 itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 394.500 çalışana sahip. Bu da, krize rağmen Bosch’un başta Çin ve Almanya olmak üzere istihdam seviyelerini büyük ölçüde koruyabildiğini gösteriyor. Bosch, önemli stratejik yatırımları ileri taşımaya devam edebilmek için araştırma ve geliştirme birimlerindeki çalışan sayısını bir parça artırdı.

2021 yılı genel görünümü: Hedef, krizden daha güçlü çıkmak

Bosch, 2021 yılında küresel ekonominin yavaş bir şekilde toparlanmasını bekliyor. Geçen yıl yaklaşık yüzde 4,5 oranında küçülen Bosch, bu yıl yüzde 4’ün biraz altında bir büyüme bekliyor. “Kriz henüz bitmedi” diyen Asenkerschbaumer’e göre, büyümeyi engelleyecek şey sadece devam eden yüksek enfeksiyon oranı ve ilgili sosyal ve ekonomik kısıtlamalar değil. Bosch CFO’su, Brexit gibi siyasi gelişmelerin, ABD ve Çin arasında oluşan ve ticari kısıtlamalara yol açabilecek stratejik rekabetin küresel ekonomik kalkınmayı da etkileyeceğini belirtti. Asenkerschbaumer, “Tüm bu zorluklara rağmen hedefimiz, bizim için önemli olan sektör ve bölgelerdeki pazarlardan daha güçlü bir şekilde büyümektir” açıklamasını yaptı. Bosch, pandeminin daha da yayılmasına bakılmaksızın, yapısal değişime yanıt vermek ve bunları mümkün olduğunca toplumsal olarak kabul edilebilir hale getirmek için gerekli ayarlamaları yapmaya devam etmeyi planlıyor. Asenkerschbaumer, “Maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü artırmak için gösterdiğimiz titiz çabalar, umut vaat eden yeni alanlara giriş yapabileceğimiz sağlam bir mali temel sağlıyor” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)