Aylık arşivler: Mart 2021

hep kitap’ın “Gerçek Çocukluk Hikâyeleri” dizisi Çocuk Sanatçılar ile devam ediyor

Frida Kahlo’dan Leonardo da Vinci’ye, Charles Schulz’dan Jean-Michel Basquiat’a birbirinden başarılı isimlerin çocuklarından gerçek hikâyelerin anlatıldığı Çocuk Sanatçılar, hem çocukları hem de yetişkinleri eğlence ve bilgi dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Çocuk Sanatçılar, hep kitap logosuyla 26 Mart’tan itibaren raflarda.

 

Her çocuk büyünce büyük bir sanatçı olmaz; ama her büyük sanatçı işe önce çocuk olarak başlar. Ressamlar okulda defterlerine karalamalar yapar. Heykeltıraşlar arka bahçelerindeki çamurlarla oynar. Bugün, illüstratörlük yapanların çoğu en sevdikleri çizgi romanın, bilgisayar oyununun ya da çizgi filmin ismini hâlâ hatırlar.

 

Ünlü sanatçıların başarılarını biliyoruz. Peki, çocuklukları ile ilgili ne kadar bilgi sahibiyiz? Bunu öğrenmek için onların hikâyelerinin başladığı zamana dönüyoruz. David Stabler’ın yazdığı, Doogie Horner’ın resimlediği Çocuk Sanatçılar, sekiz yaş üstü çocuklar kadar yetişkinlere de hitap ediyor.

 

hep kitap’ın “Gerçek Çocukluk Hikâyeleri” dizisinin Ünlü Yazarların Gerçek Çocukluk Hikâyeleri, Ünlü Sporcuların Gerçek Çocukluk Hikâyeleri, Çocuk Bilim İnsanları kitapları daha önce yayımlanmıştı.

Onur Kaya’nın İngilizceden dilimize çevirdiği Çocuk Sanatçılar, 26 Mart’tan itibaren hep kitap logosuyla raflardaki yerini alacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Naturelgaz’ın halka arzına yatırımcılardan 15,8 milyar TL talep geldi

25-26 Mart 2021 tarihleri arasında 8,50 TL sabit fiyatla talep toplayan şirkete, yurt içi bireysel yatırımcılardan 75,3 kat, yurt içi kurumsal yatırımcılardan 28,8 kat, yurt dışı kurumsal yatırımcılardan ise 3,5 kat talep geldi. Halka arz büyüklüğü ise 293 milyon 250 bin TL olarak gerçekleşti.

Naturelgaz’a olan ilgiden memnun olduklarını ifade eden Naturelgaz Genel Müdürü Hasan Tahsin Turan, “Talep toplama sürecinde hisselerimize ilgi gösteren, bize güvenerek talepte bulunan tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum. Naturelgaz’ın yönetim ekibi ve çalışanları olarak, yatırımcılarımızın beklentilerini en üst seviyede karşılama sorumluluğuyla, her zaman olduğu gibi elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz ve şirketimize gösterdikleri teveccühe layık olmaya çalışacağız.” dedi.

 

Taşımalı doğal gaz pazarının lideri ve Global Yatırım Holding iştiraki Naturelgaz halka arz için talep toplama sonuçlarını paylaştı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, yılın enerji sektöründeki ilk halka arzı olan Naturelgaz’ın, 8,50 TL sabit fiyatla gerçekleştirdiği talep toplamaya yurt içi bireysel yatırımcılardan 75,3 kat talep geldi. 25-26 Mart tarihlerinde gerçekleşen talep toplamaya yurt içi kurumsal yatırımcılardan 28,8 kat, yurt dışı kurumsal yatırımcılardan ise 3,5 kat talep geldi. Halka arz büyüklüğü ise 293 milyon 250 bin TL olarak gerçekleşti.

Halka arz edilen payların yüzde 60'ı yurt içi bireysel, yüzde 30'u yurt içi kurumsal ve yüzde 10'u ise yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edildi. 

KAP'a ayrı bir açıklamayla halka arzda yüzde 5'in üzerinde pay alan yatırımcılar da açıklandı. Buna göre Norveç merkezli Norges Bank Investment Management halka arz edilen payların yüzde 8,3’ünü aldı.

 

‘Güçlü talep beklentimiz karşılık buldu’

Naturelgaz’a olan ilgiden memnun olduklarını dile getiren Naturelgaz Genel Müdürü Hasan Tahsin Turan, “Güçlü talep beklentimiz karşılık buldu. Talep toplama sürecinde hisselerimize ilgi gösteren, bize güvenerek talepte bulunan tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum. Naturelgaz’ın yönetim ekibi ve çalışanları olarak, yatırımcılarımızın beklentilerini en üst seviyede karşılama sorumluluğuyla, her zaman olduğu gibi elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz ve şirketimize gösterdikleri teveccühe layık olmaya çalışacağız” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boğaziçi Beton Halka Arz İçin Başvuruda Bulundu

Türkiye’nin ve İstanbul’un önde gelen hazır beton üreticilerinden Boğaziçi Beton, şirket paylarının sermaye artışı ve ortak satışı yoluyla halka arzı kapsamında izahname onayı için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurusunu gerçekleştirdi.

 

2003 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Boğaziçi Beton, halka arz için ilk adımı attı. Boğaziçi Beton, şirket paylarını halka arz etmek için 25 Mart 2021 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuruda bulundu. Şirket, aynı tarihte halka arz sonrasında payların Borsa İstanbul’da işlem görmesi için de başvuru yaptı.

Türkiye’nin ve İstanbul’un önde gelen hazır beton üreticilerinden olan Boğaziçi Beton’un sermaye artışı ve ortak satışı yoluyla paylarının halka arz edilmesi planlanıyor. Halka arz sürecinin yönetimi Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından yapılacak.

Halka arz için izahname onayı başvurusu yapan Boğaziçi Beton, ana faaliyet konusu olan hazır beton üretimi ve satışı faaliyetlerinin yanı sıra agrega maden işletmeciliği ve inşaat malzemeleri ticareti faaliyetlerini de yürütüyor.

Sektörün önde gelen “Hazır Beton” ve “Agrega” şirketlerinden biri

Kurum hakkında bilgi veren Boğaziçi Beton Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Zengin: “Şirketimiz, 2003 yılında tek hazır beton santrali ile hazır beton üretimi ve satışı amacı ile kuruldu. İstanbul’da 8 sabit lokasyon ve 13 mobil lokasyon olmak üzere (yüksek hacimli hazır beton satışı yapılan projelerin içerisine kurulan hazır beton santralleri) toplam 21 lokasyonda, 26 adet hazır beton santrali ile hazır beton üretimi ve satışı yapıyoruz. Ayrıca kendimize ait 26 adet hazır beton santraline ilave olarak faaliyetlerini yürütmek adına kiraladığımız 4 adet hazır beton santralimiz bulunuyor. Kiralanan santraller ile birlikte toplam 30 adet hazır beton santrali ile hizmet veriyoruz. Ayrıca kendimize ait 553 adet araç, iş makinası ve makine ekipmanlarımız bulunuyor” dedi. 

Kurumun 2020 yılsonu itibariyle toplam hazır beton üretim kapasitesinin yaklaşık 6 milyon m3 olduğunu anlatan Zengin: “Sektörün önde gelen hazır beton şirketlerinden biri olmamız yanında, yıllık yaklaşık 6.000.000 ton agrega üretim kapasitesine sahip iki taş kırma tesisi ile İstanbul’un en yüksek kapasiteli agrega maden ocaklarından birini işletiyoruz” dedi. 

Yıllar içerisinde tamamlanan yaklaşık 1285 proje

Konut, Residence, AVM, Otel, Kentsel Dönüşüm Projeleri, Metro, Yol, Kavşak, Tünel, Alt/Üst Geçit vb. Ulaşım Projeleri, Dere Islah Projeleri, Hastane, Eğitim Kurumları inşaa işlerinde faaliyet gösteren ve müşterilerine en modern üretim modelleriyle hizmet veren Boğaziçi Beton, bugüne kadar yaklaşık 1285 büyük projede yer aldı. 

Zengin: “Maslak 1453, Kuzey Marmara Otoyolu, Vadi İstanbul, Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Projesi, Mall of İstanbul, 5. Levent, Skyland vb. gibi hem yap-sat hem de özel/devlet taahhüdü kapsamında birçok mega projede hizmet verdik. Boğaziçi Beton olarak hali hazırda Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek binası olma özelliğini taşıyan Merkez Bankası’nın hazır beton tedariki başta olmak üzere, İstanbul içerisinde yapılmakta olan birçok Metro, Alt Yapı, Yol, Kentsel Dönüşüm ve Tünel projelerinde hazır beton ve agrega teminini gerçekleştirmeye devam ediyoruz” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Modanisa’da Emin İmer Chief Strategy & Growth Officer görevine getirildi.

Türkiye’nin ilk uluslararası e-ticaret ve online giyim platformu Modanisa’da daha önce VP of Growth görevini üstlenen Emin İmer, Chief Strategy & Growth Officer görevine getirildi. 

5 kıtada 140 ülkeye gönderi yapan ve yıllık 300 milyon ziyaretçiye ulaşan Türkiye’nin ilk uluslararası e-ticaret ve online giyim platformu Modanisa bünyesinde “VP of Growth” olarak görev yapan Emin İmer, kurum içi atamalar kapsamında “Chief Strategy & Growth Officer” görevine getirildi. Emin İmer bu yeni görevinde, “Strateji, Analitik, Pazar Geliştirme, Global Satış ve Pazarlama” fonksiyonlarının liderliğini üstleniyor.

“Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği” bölümü mezuniyetinden sonra İtalya’da Bocconi Üniversitesi’nden “Uluslararası İşletme Yüksek Lisans” derecesine sahip olan Emin İmer, Oliver Wyman, Peppers & Rogers, Forte Consultancy Group ve OC&C Strategy Consultants şirketlerinde yönetim danışmanlığı görevlerinde bulundu. Ardından, Deloitte Danışmanlık bünyesindeki “Strateji Danışmanlığı” ekibinde “Kıdemli Müdür” olarak yer alan Emin İmer, Modanisa’daki son atama öncesinde ise, “VP of Growth” olarak görev yapıyordu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lojistik önemini korumaya devam edecek

Lojistik sektörü, pandemide altın çağını yaşadı. 2020’de yüzde 15 büyüyen sektörün, artan istihdam ve yeni iş fırsatlarıyla 2021’de daha da büyümesi bekleniyor.

Aras Holding Taşıma Grup Başkanı Recep Demir “Pandemide sağlık sektöründen sonra en çok çalışan sektörlerinden biriydik. Bu süreçte büyük özveriyle çalışarak evlerinde kalmak zorunda olan vatandaşların ve gıda sektörünün, mağazaların tüm ihtiyaçlarını karşıladık” dedi.

İhtiyaç bitmeyecek

Pandemi döneminde lojistik sektörünün büyüdüğünü belirten Demir, “2000’li yıllarda GSYH’den aldığı pay yüzde 9’lar seviyesinde olan lojsiktik sektörü, 2020’de yüzde 12’ler seviyesine çıkmış durumda ve üretim yönetimine göre, 514 milyar TL bir büyüklüğe sahip.

Türkiye’de Lojistik sektöründe 2020 yılında, yüzde 15 seviyesinde bir büyüme yaşandı. Tüketim var oldukça, bir ürün üretildiği yerde ve hammadde hali ile tüketilmiyorsa, mutlaka lojistiğe ihtiyaç var olmaya devam edecektir” diye konuştu.

İstihdam arttı

Artan istihdam hakkında da bilgi veren Demir, “Bu dönemde yeni istihdam, daha ziyade adına esnaf kurye girişimci kurye denen modelle ilerledi. Şu an sektörde son bir yıl içinde 25 bin adet civarı bu modelde kendi aracıyla hizmet üreten istihdam sağlandı. Ayrıca daha önce olmadığı kadar kadın kuryeleri sahada görmeye başladık” ifadelerini kullandı. Holding şirketlerimiz arasında bu dönemde yeni istihdamı en çok artan e-ticaret hizmeti üreten ‘jetizz' markamız oldu.

Yeni yatırımlar yolda

Son iki yıl içinde iki bölgede sorting sistemi kurduklarına dikkat çeken Demir, “Yatırım değeri 5 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2021 yılı içerisinde İzmir ve İstanbul, Anadolu Yakası tesislerimize de sorting sistem kurmayı planlıyoruz, yatırım değeri 4 milyon dolar bütçelendi. Ayrıca 2021 yılı ilk yarısında araç parkımıza yeni satın almalar planlıyoruz. Bunun da yatırım değeri 3 milyon dolar. 2021’de yatırım hedefimiz 7 milyon dolar” dedi.

Teknoloji kullanımı artıyor

Lojistikte teknoloji kullanımı da hızla artıyor. Recep Demir, Fillo Lojistik olarak gerçekleştirdikleri teknoloji yatırımları hakkında ise şu bilgileri verdi: “Son birkaç yıl içerisinde gerek sorting sistem gerek araç takip sistemleri gerekse giyilebilir teknoloji ve bunların birbiri ile entegre olmaları konularındaki yazılımlarda ciddi yatırımlar yaptık. Avrupa lokasyonunda kurduğumuz sorting sistem saatte 6 bin paketi sort edip araç içerisine kadar götüren bir sistem.Yaptığımız işi tam izlenebilir hale getirdik. Tüm iş süreçlerimiz tüm paketler her işlem adımında okutuluyor. Tüm araçlarımıza GPS ile çalışma alanı ve çalışma zaman aralığı tanımlı. Bir araç dağıtıma çıkarken araç içindeki adreslere göre rotalama yapılabiliyor ve her adımında zaman ve lokasyon olarak izleyebiliyoruz, bu işlemlere verimlilik anlamında oldukça önemli.”

Saha ekiplerinin kullandıkları barkod okuma cihazları ortalama 380 gram ağırlığa sahipken parmağa takılan 10 gramlık yeni bir cihazla barkod okutmaya başladıklarını aktaran Demir, “Böylelikle personelimiz iki elini serbest şeklinde kullanabiliyor, böylelikle hem verimlilik sağlandı hem de iki eli serbest kalınca iş güvenliği anlamında da katkısı oldu. Lojistik, Bir ürünü A noktasından B noktasına götürmekten ibaret değildir, A noktasının öncesi B noktasının sonrası ve bunların planlanması, izlenmesi raporlanmasını da içeren süreçlerin doğru maliyetle yönetildiği , hesap bilimidir. Bunu teknoloji kullanımı ile yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sigorta Cini CEO’su Erdem Aydınlı: “Pandemi sonrası yeni yaşam tarzına uygun ürünlerin ortaya çıkmasıyla sigortalılık oranı artacak”

Sigorta sektörünün değişen yaşam koşullarını yakından takip ettiğini belirten Sigorta Cini Ceo’su Erdem Aydınlı, “Bu doğrultuda daha yenilikçi, güncel, yeni hayat tarzlarına yönelik ürünlerin ortaya çıkması ile sigortalılık oranının artacağını düşünüyoruz”dedi.

 

Bir yıldan uzun süredir hayatımızda olan pandemi sigortacılık sektörüne de yeni bir bakış açısı getirmeye başladı. Değişen yaşam koşulları ile birlikte sigortacılık sektörüne ilişkin enstrümanlarda da farklılaşmalar yaşanmaya başladı. 

 

Klasikleşmiş sigortacılık anlayışının dışında bir perakende sigorta mağazası zinciri olarak hizmet veren Sigorta Cini  CEO’su Erdem Aydınlı,  özellikle evden çalışmayla birlikte şirketlerin siber risklere çok daha açık olduğunu ve bu doğrultuda yeni sigorta enstrümanlarının ortaya çıktığını belirtti. Erdem Aydınlı, “Sigorta hayatı yakından takip eden bir sektör. Pandemi ile birlikte yaşam tarzlarımız büyük ölçüde değişti. Bu doğrultuda yeni sigorta ürünleri hayatımıza girmeye devam ediyor.  Bazı sigorta ürünlerinin özellikleri değişiyor. Örneğin arabası olan müşterilerimize yıllık kasko yapmak yerine kullandıkça öde yöntemine ilişkin ürünler üzerinde çalışılıyor. Bunun dışında parametrik sigorta ürünleri de gündemde. Örneğin iklim değişikliğinden kaynaklanan dolu hasarına yönelik özel sigorta paketleri de araç sahiplerinin tercih ettiği ürünler arasında yer alıyor. Bu doğrultuda daha yenilikçi, güncel, yeni hayat tarzlarına yönelik ürünlerin ortaya çıkması ile sigortalılık oranının artacağını düşünüyoruz”dedi.

 

“SAĞLIK SİGORTASINA OLAN İLGİ 2021’DE DE ARTACAK”

Tüm bunlarla birlikte 2020 yılında olduğu gibi bu senede sağlık ve özellikle de tamamlayıcı sağlık sigortası oranlarının artacağına dikkat çeken Sigorta Cini  CEO’su Erdem Aydınlı, pandemi ile birlikte hastanelere gitmek istemeyenler için geliştirilen online diyetisyen, psikolog, danışmanlık gibi hizmetlerin de sağlık sigortası kapsamı altına alınabileceğini söyledi. Ayrıca Erdem Aydınlı, bireysel emeklilik sistemine 18 yaşın altındaki bireylerin dahil edilmesine yönelik kararın hem ekonomi hem de Türk halkı için oldukça olumlu olacağını kaydetti.  Aydınlı son olarak şu açıklamalarda bulundu: “Bireysel emeklilik sisteminin kapsayıcılığının artmasını oldukça olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bireysel emeklilik sistemi toplumumuzun tasarruf etmesini de sağlıyor. Halkımızın tasarruf eğiliminin artmasının uzun vadeli olarak ekonomiye de olumlu etkisi olacak. Fakat bununla birlikte bireysel emeklilik sistemi yine de istenilen seviyelere ulaşmış değil. Bu farkındalığın daha da artacağını düşünüyoruz”. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çocuklar, zSpace'i çok sevdi

Pandemi nedeniyle uzaktan eğitimin yaygınlaşıyor, hibrit modeller kalıcı hale geliyor. Bu noktada eğitimde kişiselleştirilmiş, sürükleyici, yenilikçi ve 3 boyutlu öğrenme ortamları sunan sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine olan ilgi de artıyor. Sanal gerçeklik sayesinde öğrenciler, kalbin anatomik yapısı, virüsün bulaşma ve tedavi süreçlerini deneyimleme fırsatı buluyorlar. 

Sanal ve artırılmış gerçeklik unsurlarını bir bilgisayarda buluşturan teknoloji firması zSpace ise sunduğu uygulamalarla dersleri ilginç, pratik ve etkileşimli hale getiriyor.

‘Yerli yazılımlar üretiyoruz’

Türkiye'de yerli yazılımlar üreterek okullardaki sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin faydalı bir şekilde yer almasını amaçladıklarını belirten zSpace Türkiye Müfredat ve Eğitim Tasarım Uzmanı Elif Çilek Ataman,  “Bu anlamda yerli yazılımlar üretmeyi hedefliyoruz. Şu anda yerli yazılımlarımız yapım aşamasında yer alıyor. Tasarım beceri atölyelerinde ve özel okullarda bu teknoloji kullanılıyor. Çocuklar bu teknolojiyi hem eğlenerek hem de sürükleyici bir şekilde eğitim almış oluyorlar” dedi.

Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin hem donanım hem de yazılım paketi olarak yer aldığını söyleyen Ataman, “Eğitim alacak çocuklar gözlüğü taktıkları zaman bilgisayar ile eşleşme sağlanıyor. Fiziksel olarak yapılan kafa hareketlerini algılayıcı şekilde üç boyutlu gözlem yapabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Merakı destekliyor

zSpace sayesinde çocukların bir kalbin anatomik yapısına kadar inceleme fırsatı yakaladığına dikkat çeken Ataman, “Mimarlığa ilgisi olan bir çocuk aynı zamanda bir ev tasarımı da yapabiliyor. Burada yaptığı tasarımı üç boyutlu olarak görebiliyor. Merakı destekleyici şekilde çocukları yönlendirmiş oluyoruz. Bireysel alanda çalışmalarımız mevcut, amacımız kişiselleştirilmiş öğrenmeyi mümkün kılabilmek. Çocuklar bu bilgisayarlarla etkileşime girdiğinde birebir öğrenme fırsatı yakalıyor” diye konuştu.

Uzaktan eğitimde kullanılabiliyor

Sanal gerçekliğin tamamen bilgi odaklı ders anlatımının dışına geçip, beceri odaklı dersler şeklinde dönüştüreceğini dile getiren Ataman, “Uzaktan eğitim ile çocuklar bu teknolojiyle kaydedilmiş videoları deneyimleyebiliyorlar. Bu teknoloji, uzaktan eğitimde kullanılabiliyor. Öğretmenler sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, öğrencilerin ekranlarına yansıtabiliyor. Bu teknoloji uzaktan eğitimde aktif bir şekilde kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Virüsün her aşaması görülüyor

Bu yazılımlar sayesinde öğrencilerin eğlenerek öğrenme fırsatı bulabildiğine dikkat çeken Ataman şunları söyledi: “Örneğin, grip virüsünü inceleyerek, insandan insana virüs nasıl bulaşıyor gibi durumları öğrenebiliyorlar. Bu yazılımda hapşırma yoluyla virüsün nasıl bulaştığını öğrenciler görüyorlar ve maske bilincini kazanabiliyorlar. Daha sonra virüsün vücuttaki belirtilerini ve iyileşme sürecini deneyimleyerek öğreniyorlar."

Eğlenceli ve kolay

Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisini deneyimleme fırsatı bulan çocuklar ise uygulamayı çok sevdi. Melisa Kalaylı, üç boyutlu olarak öğrenmenin eğlenceli ve kolay olduğunu belirtirken Elif Alara Ünal ise "Kalbin yapısına bakabiliyorum ve kalbi yakından inceliyorum" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İz bırakmak için harekete geçiyorlar

 

Afrika’da yaptığı ziyaretler ve projeler ile tanınan bağımsız aktivist Umut Sarıkaya tarafından iyiliği daha fazla kişiye ulaştırmak için kurulan yeni nesil sosyal yardımlaşma platformu, İnsan İzi Uluslararası İnsan Yardım Derneği çalışmalarına başlıyor. Bugüne kadar bağımsız olarak sosyal sorumluluk projelerini sürdüren Sarıkaya, artık çalışmalarına İnsan İzi Uluslararası İnsan Yardım Derneği çatısı altında binlerce gönüllü ile beraber devam ettirecek. 

 

İnsan İzi Uluslararası İnsan Yardım Derneği, ihtiyaç sahibi kişilerin hayatlarına dokunabilmek ve onların hayatlarında iz bırakabilmek için uluslararası bir yardımlaşma gerçekleştirecek. Türkiye ve tüm coğrafyalarda iz bırakacak çalışmalara imza atılacak. 

 

4 kıtada faaliyet gösterecek

22 Mart Dünya Su Günü’nde kurulan dernek; dil, din, ırk, yaş, cinsiyet ve coğrafya farklılıkları göz etmeksizin başta Afrika olmak üzere tüm kıtalarda ihtiyaç sahipleriyle buluşmayı hedefliyor. Dernek, bölgenin ihtiyaçlarını önceden tespit ederek fizibilite çalışmaları sonunca tarımdan hayvancılığa işletmelerden eğitime kadar Afrika’da gerçekleştireceği dönüşüm projelerini çalışmalarında ilk sıraya koyuyor.

 

İyiliğin takipçisi olacağız

Modern dünyada bireyselliğin öne çıktığını ve kolektif hareket etme bilincinin unutulduğunun altını çizen Umut Sarıkaya bu algıyı yok etmek ve birlikte güç doğar felsefesini yaşatmak için günbegün gönüllü gençlerle beraber çalışmalar yapacağını belirtti. Dernek duyurularının yapıldığı andan itibaren binlerce gönüllü başvurusu aldıklarını ifade eden Sarıkaya, gönüllülerin çoğunun gençlerden oluştuğunu ve herkesin aslında kendisi için iyiliği aradığını söyledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Harp Okullarında yönetmelik değişikliği yargıya taşındı

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarından ‘irtica’ koşulunun kaldırılmasını yargıya taşıdı.

Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş koşulları arasında bulunan “irticai faaliyete karışmamış olma” şartının kaldırılmasının ardından tartışmalar sürerken Halkın Kurtuluş Partisi avukatları harekete geçerek konuyu yargıya taşıdı. HKP avukatları, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar hakkında, “Anayasa’nın 1, 2, 4, 5, 13. 14, 24/5 ve 174. maddelerine aykırı Yönetmelik çıkararak Anayasa’yı İhlal” suçu işledikleri gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

“MUSTAFA KEMAL GELENEĞİNE BAĞLI ÇOCUKLAR ALINMAYACAK”

HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede, Öğrenci adayının ve yakın çevresinin irticai eylemlerde bulunmuş olması, irtica örgütleriyle ilişkilerinin olmasının Harp Okullarında sorun teşkil edilmeyeceğini ve öğrenci seçiminde olumsuz bir durum oluşturmayacağını vurguladı.

Dilekçenin devamında, “Menzilcisi de, İsmailağacısı da, İskenderpaşacısı da, Süleymancısı da, Kırklaricisi de, Uşşakîcisi de, Cübbelicisi de, Cübbesizcisi de; özetçe hangi tarikat ve onlara bağlı cemaate mensup olurlarsa olsunlar, Harp Okullarına girebilecekler. Yani artık Harp Okullarına Laik, Kuvayimilliye ve Mustafa Kemal-İnönü geleneğine bağlı ailelerin çocukları alınmayacak. Laik ve Mustafa Kemalci olmak en büyük suç ve sakınca sayılacak. Böyle gençlere kapanacak Harp Okullarının kapıları” ifadelerine yer verildi.

“LAİKLİK İLKESİNİN İÇERİĞİ BOŞALTILIYOR”

Dilekçede, “Anayasa Mahkemesi 30.07.2008 Tarih, 2008/1 Esas ve 2008/2 Karar sayılı kararında, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğinin tespiti yapılarak hakkında hüküm kurulmuştu; odağı olmaya da devam ediyor. AKP; Anayasa’da tarif edilen laiklik ilkesinin içeriğini boşaltmaya, değiştirmeye yönelik eylem ve söylemleri, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, ulus egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerde bulunmaya Anayasa değişikliği ile Mustafa Kemal Gelenekli Türk Ordusunu lağvetmeyi hedefleyerek suç işlemeye devam etmektedir. Bu suçların temeli laikliğe aykırılığı oluşturmaktadır” denildi.

 “SİLAHLI GÜCE DÖNÜŞECEKTİR”

Erdoğan ve Akar’ın Anayasayı İhlal suçunu işledikleri belirtilen dilekçede, “Bahse konu suçun Anayasal düzenin ortadan kaldırılması için aynı zamanda cebir uygulayacak bir teşkilatlanma da bu yönetmelik sayesinde getirilmiş olmaktadır. Zira Silahlı Kuvvetlerin yapılanması için yapılan bir değişikliktir. Ve irticayla bağlantısı olan kişiler orduda istihdam edildiğinde silahlı bir güce dönüşeceklerdir” denildi.

HKP avukatları dilekçenin sonuç ve istem bölümünde Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyetini yıkmak, Mustafa Kemalci Türk Ordusunu lağvetme maksadı ile yıllardır planlı bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Akar’ın bu yönetmelik değişikliği ile Erdoğan’ın amacına hizmet ettiği aktarıldı. Erdoğan ve Akar hakkında soruşturma yürütülerek iddianame düzenlenmesi talep edildi.

“TÜRK ORDUSUNA YAPILAN SALDIRILARIN KARŞISINDAYIZ”

Suç duyurusunun ardından HKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Av. Ayça Okur Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Okur şunları söyledi:

“Harp Okullarına girişte ve Astsubay Meslek Yüksekokullarına girişte yapılan yönetmelik değişikliği. Aday öğrencilerde aranan irticai ve bölücü faaliyete karışmamış olma ve yakınlarında aranan bu şart ortadan kaldırılmış oldu. Bu şart neyi getiriyordu. Tarikatlara, Cemaatlere, Şeyhlere karışmış bulaşmış olanların, onların mensubu olanların Harp Okullarına girememesini getiriyordu. Ancak bu ortadan kaldırılmış oldu. Bunun asıl amacı Mustafa Kemal’in ordusunun içini boşaltmak. Yapılan saldırılardan bir tanesidir. İlki Irak’ta askerlerimizin başına ABD Emperyalistleri tarafından çuval geçirilmesiyle başlatıldı. Ve onlar dediler ki, Artık sıra sizde. Biz yapacağımızı yaptık. Şimdi içeride siz yapacaksınız. AKP’giller ve Reis’i hakkında, AKP’nin 2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş bir kararı vardı. İrticai faaliyetlerin odağı haline geldiğine dair. Ve odak olma hali devam ediyor. İşte biz buna karşıyız. İki ayyaş, ölmüş inek dedikleri Mustafa Kemal ve İnönü’nün şimdiye, ki ilerici hareketlerin tümüne öncülük etmiş Jön Türk gelenekli silahlı kuvvetlerin, Türk Ordusuna yapılan saldırılarının karşısındayız. Buna karşı her zaman mücadele edeceğiz. Ve peşini de bırakmayacağız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Huawei, PC sevkiyat hacmindeki yıllık yüzde 715,69 büyüme ile bilgisayar endüstrisini ileriye taşıyor

Huawei, MateBook Serisi’ni yaratmasını sağlayan PC sektöründeki 5 yıllık gelişimin sonucu olarak, Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Doğu Avrupa ve İskandinav Bölgesi dizüstü bilgisayar pazarı sevkiyat hacminde yıldan yıla yüzde 715,69 oranında büyüme elde etti. 8 uluslararası ödüle layık görülen Huawei MateBook Serisi, geçen yıl PC sektörünün büyümesinde de büyük pay sahibi oldu.

 

Pandemi hala devam ederken, geleneksel PC'ler bir kez daha talep gören ürünler haline geldi. Canalys araştırmalarına göre, küresel bilgisayar pazarı 2021'de yüzde 8 büyüyecek ve dizüstü bilgisayarlar bu büyümenin arkasındaki temel itici güç olmaya devam edecek.

 

Huawei ve MateBook Serisi’nin gelişimi bu eğilimin bir kanıtı. Şirket şu anda PC pazarındaki varlığının beşinci yıldönümünü kutluyor ve mobil teknolojileri dizüstü bilgisayar dünyasına entegre ederek sorunsuz bir çapraz cihaz deneyimi ile bilgisayar endüstrisinin trend belirleyicisi olmaya devam ediyor.

 

Bilgisayar sektöründe teknoloji öncüsü

Huawei, geçtiğimiz beş yıl boyunca üst düzey MateBook Serisi’ni geliştirmede olağanüstü başarılı oldu. Bu süre boyunca Huawei, yeni endüstri standartlarını belirleyen temel yeniliklerle sektörü ileriye taşıyor. Bu öncü çözümler arasında Huawei’nin ilk hafif dizüstü bilgisayarı, FullView Ekranı, OneHop ve Çoklu Ekran İş Birliği bulunuyor. Hepsi, cihazlarını uzaktan çalışma, eğitim-öğrenim, profesyonel uygulamalar veya kaliteli eğlence için giderek daha fazla kullanan kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına yanıt olarak geliştirildi.

 

Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Seth Wang, “Geçtiğimiz beş yıl hem büyük hem de küçük başarılarla ve bizi daha da iyi tüm senaryo çözümlerini aramaya iten sayısız zorlukla geçti. Ayrıca, akıllı telefonlar ve PC'ler arasındaki sınırları aşmanın olanağını da getirdi ve böylece tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için mükemmel şekilde uyarlanmış ve hatta bazen beklentilerini aşan çözümler sağladı. Huawei'nin bilgisayar endüstrisindeki ticari varlığının beşinci yıldönümü bizim için özel bir an. Bir yandan pazar payındaki dikkat çekici artıştan gurur duyuyoruz. Öte yandan, geleceğe iyimser bakıyoruz ve MateBook Serisi ile ilerlemeye devam ediyoruz” dedi.

 

Parmak ucunda tüm senaryo deneyimi

Cihazlar arası iş birliği göz önüne alındığında Huawei, akıllı telefonlar, PC'ler ve tabletler arasındaki sınırları ortadan kaldırdı. Şirket, çok çeşitli kullanıcı senaryolarına hitap etmek için daha fazla özellik sunmaya, performans ve görüntüleme teknolojilerine odaklanmaya devam etti. Ekosistem perspektifinden bakıldığında Huawei, Windows işletim sistemi ile mobil deneyimleri entegre eden bir ekosistem sunarken, tüketicinin PC'lerdeki deneyimini geliştirmeyi hedefliyor. Ürünler açısından Huawei, verimliliği artırmak ve akıllı bir deneyim sunmak için tasarlanmış ürünler geliştirerek akıllı üretkenlik senaryolarına odaklanıyor.

 

Geleceğe bakmak

Huawei MateBook Serisi ürünler, Huawei'nin gelişiminin bir ekseni olan tüm senaryo akıllı ekosisteminin önemli bileşenleri. Huawei, belirlediği yolda başarılı olmaya devam ederken beş yıl sonra PC sektöründe öncü olmayı sürdürüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı