Aylık arşivler: Mart 2021

CHP’li Beko: “Kadın üreticilerimize destek veren Köy-Koop'un yanındayız”

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer'i ziyaret etti.

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir'in güçlü kooperatifçilik yapısını, güçlü bir birlik çatısı altında topladığını söylediği Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer'i ziyaret ettiğini söyledi.

CHP’li Beko, “İzmirli üreticinin tarladan Bakanlığa, yurt dışına açılmalarından yerel yönetimlerle iş birliklerine kadar yanında olan birliğin, üretimin öneminin arttığı bu günlerde başarılı çalışmalarını alkışlıyoruz. Çiftçimizden kadın üreticilerimize destek olan Köy-Koop ve Sayın Neptün Soyer'in her zaman yanındayız.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediyesi’nden kontrollü normalleşme denetimi

Pandemi sürecinde hemşehrilerin sağlığı için kontrollerini aralıksız sürdüren Buca Belediyesi, kontrollü normalleşme sürecinde denetimleri sıkılaştırdı.

Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler kontrollü normalleşme süreci kapsamında sokağa çıkma yasağı kısıtlamasının kaldırıldığı ilk cumartesi gününde Buca genelinde denetimleri yoğunlaştırdı.

 

PAZARYERLERİNDE DENETİM

Zabıta ekipleri, günün ilk saatlerinde vatandaşın hizmetine açılan semt pazarlarında denetimi başlattı. Ekipler, pazar yerlerinde maske, mesafe ve temizlik kurallarını denetledi. Pazarcı esnafına HES (Hayat Eve Sığar) kodu sorgulaması yapan ekipler, vatandaşların alana alınmasında koronavirüs (Covid – 19) tedbirlerini üst düzeyde tuttu.

 

İŞLETMELERDE TEDBİRLER KONTROL EDİLDİ

Pazar yeri denetiminin ardından ekipler, esnaf denetimlerine hız kattı. Yeni süreçte müşteri ağırlamaya başlayan kafeterya, kıraathane, restoran gibi işletmeler başta olmak üzere esnafı denetleyen ekipler, işletmelerde Salgının yayılmasına engel olmak için işletmelerde ateş ölçümü, masalar arası mesafe, içerideki müşteri sayısı, dezenfektan ve maske kullanımı, mutfak- personel hijyeni, tek kullanımlık ürünler gibi önlem başlıklarını tek tek kontrol etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

EFES SELÇUK’TA “YEREL EŞİTLİK EYLEM PLANI” VE “EŞİTLİK BİRİMİ” HAYATA GEÇİYOR

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği başta olmak üzere her türlü toplumsal eşitsizlik başlığında kentteki dezavantajlı kesimlerin yaşamlarının iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması amacıyla, Efes Selçuk Belediyesi Mart Ayı Meclis Toplantısı’nda Yerel Eşitlik Eylem Planı hazırlıklarının tamamlanarak hayata geçirilmesi amacıyla Eşitlik Birimi kurulması kararı oy birliğiyle kabul edildi.

 

BÜTÜNSEL VE KAPSAYICI BİR TOPLUMSAL EŞİTLİK STRATEJİSİ

 

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in hayata geçirdiği Engelsiz Yaşam Merkezi, Kadın Danışma Merkezi ve çocuklara Masal Evi gibi projeleri geliştirerek ve yaygınlaştırarak kentteki toplumsal eşitsizlikleri azaltmayı amaçlayan Yerel Eşitlik Eylem Planı ve Eşitlik Birimi kararları, Efes Selçuk’a bütünsel ve kapsayıcı bir toplumsal eşitlik stratejisi sunuyor.

 

Efes Selçuk Belediyesi Mart Ayı Toplantısı’nda kabul edilen karar ile birlikte, eğitim, sağlık,  istihdam, yönetim mekanizmalarına katılım, kadına yönelik şiddet ve kentsel hizmetler başlıklarında, kadınların günlük yaşamlarını etkileyen, kentsel hizmetlere erişimlerini kolaylaştıran ve yerel mekanizmalara kadın katılımın arttırılması için belediye hizmetlerinden yararlanmanın bir harcama yapılmasını (maliyet) gerektirdiği hallerde özellikle düşük ve orta gelir düzeyine sahip ailelerde kadınların ve kız çocuklarının gereksinimlerinin göz önünde bulundurularak alınacak hizmet bedellerinde indirim yapılmasını mümkün kılıyor. Söz konusu kararlar gereğince; tapuya Aile Konutu Şerhi için alınan belgelerden bazı ücretler alınmayacak, kadın pazarcılara 25 ücret indirimi sağlanacak ve yeni işletme açacak kadınlardan alınacak çeşitli ücretlerde indirim yapılacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fwd: Karşıyaka Meclisi’nde 8 Mart unutulmadı!

FARKINDALIK ETKİNLİĞİ

 

Oylamanın ardından meclis üyesi, belediye meclisi Toplumsal Cinsiyet Eşitiliği Komisyonu Başkanı Şevket Balla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü anısına bir konuşma gerçekleştirdi. Balla, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günüdür. Biz Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olarak arkadaşlarımızla birlikte bir eylem yapmak ve sesimizi çıkarmak istiyoruz. Bugün bir farkındalık yaratmak açısından. Tüm dünyadaki kadınlar için Dünya Kadınlar Günü'nde ses çıkartmamız gerekiyor.  Türkiye'de kadınlara hakları 1934 yılında verildi. Bunların burada kalmaması lazım, daha ileriye götürmemiz gerekiyor. Bir şeyleri fark ettirmemiz gerekiyor. Bu günler şiddet günü değil emek günü. Bunu fark edebilirsek kadınlara daha fazla değer vermiş olacağız. Kadınlar ve şiddet asla yan yana olmamalı. Bundan dolayı 8 Mart Kadınlar Günü'nde farkındalık yaratmak için birkaç pankart kaldırmak istiyoruz" diye konuştu. Balla'nın açıklamasının ardından ise Karşıyaka Belediyesi Meclis üyelerinin tamamı ellerinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hazırlanan  pankartları kaldırdı.

 

ŞEHİTLER İÇİN SAYGI DURUŞU

 

Oylamanın ardından dilek ve temenniler kısmında, Bitlis’te meydana gelen helikopter  kazasında yaşamını yitiren şehitler anıldı. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Gerçekten çok üzgünüz. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Tüm ulusumuzun başı sağolsun. Benzeri felaketlerin yaşanmamasını diliyoruz. Üst üste geçtiğimiz haftalarda çok acı haberler aldık. Hayatını kaybeden tüm evlatlarımız bizim canımız ciğerimiz. Onlara zarar veren herkes de bizim düşmanımızdır. Ailelerinin bu acı olay sonrası bizimde ailemiz olduklarını bilmelerini isterim” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BAŞKAN SANDAL'DAN ESNAFA 4.5 MİLYON LİRALIK DESTEK

Bayraklı Belediyesi Meclisinde alınan kararlar kapsamında ilçe sınırları içinde yer alan ve pandemi sürecinde dükkanları kapalı kalan esnaftan katı atık, çevre temizliği ile ilan ve reklam vergileri alınmayacak. Öte yandan yiyecek-içecek ağırlıklı hizmet veren kafe gibi işletmelere de gıda paketi ve 500’er lira nakdi yardım yapılacak. Toplam 3 bin 106 esnafı kapsayacak uygulama kapsamında 4 milyon 445 bin liralık destekte bulunulacak. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, zor günler geçiren esnafın hiçbir zaman yalnız olmadığını, imkanlar dahilinde her zaman yanlarında olduklarını belirtti.

 

Pandemi boyunca ilçe sakinlerinin temel ihtiyaçları noktasında imkanlar dahilinde her konuda destek vererek, kimseyi yalnız bırakmayan Başkan Sandal, zorlu sürecin dayanışmayla atlatılacağını bir kez daha vurguladı.

 

İŞLETMELERE GIDA PAKETİ VE NAKDİ YARDIM

Bayraklı Belediyesince Koronavirüs tedbirleri kapsamında Bayraklı'da faaliyetlerini durduran veya ara veren kıraathane, çay ocağı, internet kafe, oyun salonu ve yiyecek-içecek satışı yapan 362 işletme sahibine gıda paketi, işletme başına 500'er lira olmak üzere toplam 253 bin 400 lira nakdi destekte bulunulacak.

 

VERGİLER ALINMAYACAK

Ayrıca yine salgın tedbirleri kapsamında faaliyetlerine belirli süre ara verilmiş olan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri, lokanta, restoran, paket servisi yapmayan pastane, birahane, kıraathane, kırbahçesi, dernek lokali, çay bahçesi, kuaför, berber, yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu, spor salonları, sinema salonları, lunapark, internet ve oyun salonu, bilardo ve nargile salonları gibi  toplam bin 468 işyerinin kapalı olduğu sürelerde katı atık bedelleri ile başvuruda bulunmaları  halinde kapalı bulunulan dönemlere ait  çevre temizlik vergisi ile ilan ve reklam vergileri alınmayacak. Bu çerçevede bin 468 esnafa toplam 3 milyon 945 bin liralık destek sağlanacak.

 

BİN 276 PAZARCIYA TAHSİS ÜCRETİ DESTEĞİ

Öte yandan pazar yerlerinde giyim ve oyuncak,  züccaciye, süs eşyası, çanta vb. tezgahı bulunanlar ile hafta sonu sokağa çıkma yasakları nedeniyle tezgahlarını açamayan toplam bin 276 pazarcının, tezgahlarını açmadığı sürelerde pazar yeri tahsis ücretleri alınmayacak. Devlet okulları, özel okullar, ana sınıf ve anaokulları, öğrenci yurtları  ile bu yerlerde faaliyet gösteren kantin işletmelerinin kapalı olduğu  sürelerde de işyerlerinin  katı atık bedelleri ile ayrıca başvuruda bulunmaları halinde, kapalı bulunulan dönemlere ait  çevre temizlik vergisi ile ilan ve reklam vergileri tahsil edilmeyecek. Bin 276 pazarcıyı kapsayan uygulamada 257 bin 60 liralık destekte bulunulacak. Bayraklı Belediyesi Meclis Toplantısı mart ayı oturumlarında gündeme gelen ve esnafa yaklaşık 4.5 milyon liralık desteği içeren maddeler oy birliğiyle kabul edildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Selvitopu yeni fidanlığı inceledi

Başkan Selvitopu yeni fidanlığı inceledi

 

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Uzundere’de yapımı hızla süren ve tamamlanma aşamasına gelen yeni fidanlığı inceledi. Hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde bile çalışmaları devam eden fidanlıkta işçilere kolaylıklar dileyen Başkan Selvitopu, yapılması gereken işlerle ilgili ekipleri yönlendirdi.

Fen İşleri Müdürlüğü şantiyesindeki fidanlık ilçenin ihtiyaçlarını karşılamada zamanla yetersiz kaldığı için bu alanı tercih ettiklerini vurgulayan Başkan Selvitopu, “Yeni fidanlığımız şimdiden yeşil bir görünüme kavuşarak, bölgeye değer katmaya başladı. Burada park ve bahçelerimizde kullanacağımız bitkileri üreteceğiz. Başta kooperatifler olmak üzere dışarıdan satın aldıklarımızın da bakımını yapacağız. İdari binası, sulama sistemi ve peyzaj düzenlemesiyle, örnek bir tesisi daha yaşama geçiriyoruz” dedi.

 

58 mahalleye hizmet verecek

 

Fen İşleri’yle Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin hızla tamamlama aşamasına getirdiği fidanlık, Karabağlar’ın 58 mahallesine hizmet verecek. Fidanlıkta, idari ofis, sera, gölgelendirme alanları ve tarhlar bulunuyor. Fen İşleri Müdürlüğünün yapımını yürüttüğü fidanlıkta, özel sulama sistemi de kuruldu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çiğli Belediyesi’nden Sokak Sakinlerine 7/24 Acil Servis Hizmeti

Göreve gelirken Çiğli’deki tüm canlıların yaşama hakkının güvencesi olacaklarının sözünü veren Başkan Utku Gümrükçü, hayvan haklarıyla ilgili ülke genelinde bir ilke imza atarak İzmir Hayvan Hastanesi sahibi Veteriner Hekim Aykut Çokoğullu ile sokak sakinlerinin 7 gün 24 saat boyunca acil tedavi hizmeti alabilmesine yönelik protokol imzaladı. İçişleri Bakanlığı tarafından 2020 yılı Ağustos ayında yayınlanan genelge doğrultusunda imzalanan protokol ile mesai saatleri dışında kalan saatlerde acil müdahale için hizmet alımı gerçekleştirildi. Böylece sokak sakinleri için Çiğli’de yeni bir dönem başlamış oldu.

 

Hayati tehlikeleri azalacak

 

İmzalanan protokol kapsamında sokak sakinlerinin mesai saatleri dışındaki olası trafik kazası ve hayati tehlikelerinin bulunduğu durumlarda, Çiğli Belediyesi nöbetçi personeli sokak sakinini olay yerinden alarak acil müdahalesini gerçekleştirilmek üzere özel hastaneye götürecek. İlk müdahalenin ardından sokak sakinlerinin tedavisi mesai saatlerinde Çiğli Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’nde devam edecek. Bu uygulamayla Çiğli’de yaşayan sokak sakinlerinin hayati tehlikelerinin minimuma indirilmesi hedefleniyor.

 

Başkan Gümrükçü: “Eşit Yaşam mesaimiz bitmeyecek”

Tüm canlıları eşit hizmet alma hakkına sahip bireyler olarak gördüklerini belirten Başkan Gümrükçü, “İlçemizde yaşayan sokak sakinlerimizi, kentimizin eşit birer sakini olarak görüyor ve bu doğrultuda hizmet ediyoruz. Daha önce Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bir sokak sakinimizle sözleşme imzaladık ve tüm haklarını Belediyemizin güvencesi altına aldık. Bugün sokak sakinlerimize yönelik bir başka ilke imza atmanın gururunu yaşıyoruz. İzmir Hayvan Hastanesi ile sokak hayvanlarımızın mesai saatleri dışındaki acil müdahale ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hizmet alım protokolü imzaladık. Bu protokol ile olası acil durumlarda sokak sakinlerimize artık 24 saat boyunca acil müdahale hizmeti sağlayacağız. Bundan sonraki süreçte de yaşam kalitelerini artırmak adına projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Aykut Çokoğullu: “Aynı hassasiyete sahibiz”

Hayvan hakları konusunda kurumsal olarak Çiğli Belediyesi ile aynı hassasiyete sahip olduklarını ifade eden Aykut Çokoğullu, “Çiğli Belediyesi’nin sokak sakinleri konusundaki duyarlılığını biliyoruz. Hizmet ve projelerini ilgiyle takip ediyoruz. Bu noktada, sokak sakinlerimizin yaşam kalitesini artırmak adına iş birliği protokolü imzaladık. Sokak sakinlerimizin yaşama hakkını korumak adına çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

8 MART KADINLAR GÜNÜ ARAŞTIRMASI: FAKAT VE RAĞMENLERLE GÜÇLÜ KADINLAR!

8 Mart Kadınlar Günü 

Araştırma kapsamında, 16-65 yaş aralığında, 68 şehirden 1018 kadın katılımcı fikirlerini ve deneyimlerini paylaştı. Araştırmaya katılan kadınların 98’i 8 Mart’ın Kadınlar Günü olduğunu biliyor, 31’u ise “emekçi” diye ekliyor. Katılımcılara “Kadınlar Günü’ne özel bir hediye alınmalı mı?” sorusu yönetildiğinde katılımcıdan sadece 1’i hediye alınmalı cevabını verirken geri kalan 55 hediye beklemiyor ve 18 net biçimde “hayır” cevabını veriyor. Marka ve kurumların Kadınlar Günü iletişimlerinde hediye unsurunu kullanırken 2 kez düşünmelerini tavsiye ediyoruz.

 

Türkiye’de Kadın Erkek Eşitliği Var mı?

Araştırma katılımcılarının sadece 1’i net bir şekilde “evet var” diyor. Katılımcıların 76’sı kesinlikle yok derken 22’si biraz daha kararsız yaklaşarak “ne var, ne yok” diyor. 8 Mart’ın önemi her geçen yıl daha da arterken kadın erkek eşitliği noktasında kadınlar daha kat edecek çok yolumuz var diye düşünüyor!

 

Güçlü Kadının Özellikleri; Bağımsızlık ve Ekonomik Özgürlük

Güçlü kadınların özellikleri arasından en önemli olanı seçmeleri istendiğinde;  katılımcıların 78’si “bağımsız yaşar” seçeneğini tercih ederken, 19’u “kendi parasını kazanır”3 “annedir” seçimini yapıyor. Araştırmanın geneline bakıldığında kadının güçlü olmak için anne olmak zorunda olmadığı ama annelik eden/bakım veren kadınların güçlü algılandığını görüyoruz. “Yakın çevrende tanıdığın güçlü bir kadın var mı? Varsa kim?” diye sorduğumuzda 61 ile her on kişiden 6’sının “anne/abla/kardeş” seçimi de bu savı kanıtlıyor. Katılımcıların ikinci seçimi 12 ile “tanıdıklar/iş dünyası/çevre” olurken, “arkadaş” 9 ile 3. sırada yer alıyor. 10 ile her 10 kadından biri ise yakın çevresinde güçlü bir kadın figürü bulamadığını söylüyor. 

 

Güçlü Kadın Kimdir?

Araştırmanın en dikkat çeken sonuçlarının çıktığı bu soruda katılımcılara güçlü kadın olarak nitelendirdikleri gerçek ya da kurgusal 3 kişiyi nedenleri ile yazmaları istendi: 

Frida Kahlo, 15’lik oranla akla gelen ilk isim. Katılımcıların anneleri 10 ile ikinci güçlü kadın figürü olurken, Emma Watson hem aktivist duruşu hem de canlandırdığı Hermione Granger karakteri ile 16-24 yaş arası katılımcıların yoğun ilgisi sayesinde üçüncü sırada yer alıyor. Pucca, fenomenler arasında listeye giren tek kadın iken, televizyon dünyasından öne çıkan isimler ise Müge Anlı ve Gülse BirselTürkan Saylan ile Marie Curie, en çok değinilen kadın akademisyen ve bilim kadınları olarak listede yer alırken, Virginia Woolf, edebiyat dünyasındaki isimler arasında en çok bahsedilen kişi.
Müge Anlı, programın sosyal medya yansımalarının artması ve belki evden eğitime geçilmesi ile birlikte genç kadınlar nezdinde dikkat çekici şekilde görünür hale gelmiş ve güçlü kadınlar listesine dahil edilmiş. En çok sabrı ve duruşu ile anılmış. 

 

“Z Kuşağı” Kadınları, Annelerini Daha Çok Anlamaya Çalışıyor!
Annelerin en güçlü kadın figürler arasında 2. sırada olmasının yanı sıra genç yaştaki kadınların ailedeki kadın figürleri daha çok gözlemlediği ve anlamaya çalıştığını görüyoruz. Açık uçlu sorulara verilen ifadeleri mercek altına aldığımızda, yoğunlukla «anne»nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, sevdiklerini olduğu gibi kabul etmesi ve dışarıya karşı savunması, kaybedilen baba/koca ardından kadınların baş başa vermesi gibi hikayelerin «güçlü kadın» anlatısında merkezde yer aldığını görüyoruz.
 

Yaşça daha büyük kadınlar için annelerini anlamak, anne olunca ya da olgunlaşınca idrak edil
en bir süreç olarak anlatılırken, genç kadınlar daha çok empati kurma, anlamaya çalışma ve takdir etme çabasında görülüyor.

 

Siyasi Kadın Figürleri ve İlkler & Enler

2023 seçimleri yaklaşırken gündeme gelen 16-24 yaş arasındaki gençlerin apolitize olup olmadığı konusu bu araştırmanın sonucunda da tartışma konusu. Güçlü kadın figürlerine baktığımızda siyasi kadınların genç kadınları etkilemekte pek başarılı olmadığını söylemek mümkün. 25 yaş üzerinde Meral Akşener’in siyasi kimliğinden bağımsız olarak kadın hareketine verdiği destek ise görünür olmayı başarmış.

Araştırma katılımcılarının diğer seçimlerine baktığımızda ilklerin unutulmadığını; Sabiha Gökçen, Marie Curie gibi isimlerin yanında toplumsal cinsiyet rollerini odak alan düşünür Simone de Beauvoir ve Türkiye’nin ilk kadın hekimi olan Safiye Ali’nin de telaffuz edildiğini görüyoruz.

Güçlü kadınlar arasında; Özgecan Aslan, Emine Bulut, Feray Şahin gibi katledilen kadınlardan da bahsedildi. Hayatta oldukları sürede tanımadıkları bu isimlerin hikayeleriyle kadınlara güç verdiğini, güçlü olmayı hatırlattığını görüyoruz.

 

Yaş 35, «BEN GÜÇLÜ BİR KADINIM»

35 yaş ve üstü kadınların -doğrudan sorulmamasına rağmen- güçlü kadınlar listesine kendilerini de eklediğini görüyoruz. Diğer yaş gruplarında yoğun olarak görmediğimiz bu eğilim daha çok evlenme/evlenip boşanma yani aile kurma deneyimiyle ilgili. Kadınlar hem kendilerinden hem diğer kadınlardan bahsederken, aile hayatında başından geçen olaylarla ilgili anlatılara yer veriyor.

Toplum tarafından evlenme yahut aile kurma, idealde insanın (özellikle de kadının) bir kere başına gelmesi gereken bir olgu. Geleneksel bir perspektiften bakmayan kimseler için bile bu öğrenilmiş/alışılagelmiş bir yargı. Dolayısıyla bu yaş grubundaki kadınlar, toplum tarafından hoş görülmeyen «başarısız» evlilik geçiren kadınlara önce kendilerinden başlayarak daha çok sahip çıkıyor. Pucca’nın yaş büyüdükçe listenin başına doğru geçmesini yakın zamanda boşanma süreci geçirmesi ve bu süreci açık yüreklilikle sosyal medya üzerinden takipçileri ile de paylaşmasıyla ilişkilendiriyoruz. 

 

Rağmen ve Fakat ile Kadın Olmak

Tabii ki güçlü olmak/kalmak deyince “olumsuz bir faktöre rağmen” anlatısı şaşırtıcı değil. 

Fakat “rağmen”den önce kullanılan olumsuz faktörün kadın olmanın kendisi olarak görülmesi, kadınların bir çoğunun kadın olmanın hayata dezavantajlı başlamak olduğunu düşündüğünü gösteriyor. 

Dezavantaj kelimesi yanıltmasın, tarihten gelen bu miras bugün kadını geriye değil ileriye götüren bir katalizör olarak karşımıza çıkıyor. 

Geriden başlayıp kazanılan her şey daha anlamlı hatta zevkli! Öyle ki; «Kadın olmasına rağmen dünyada/Türkiye’de varlığını sürdürebilen herkes güçlüdür» ifadelerinde bunu net şekilde görüyoruz. 

En güçlü kadın figürlere baktığımızda, ister istemez erkeklere ve erkekliğe rağmen geldikleri konum da ön plana çıkıyor. Kurgusal ya da değil; erkekleri manipüle eden, erkekler tarafından önü kapatılmasına rağmen sıyrılabilen hatta kurgusal karakterlerde erkeklere fiziksel olarak üstünlük sağlayabilen kadınların adı unutulmuyor. Bunu dizi ve film karakterlerinin yanı sıra tarihi ve mitolojik figürlerin de sıklıkla cevaplar arasında yer almasından görüyoruz.

 

İki kişiden biri İstanbul sözleşmesinin içeriğine hakim
Çokça tartışılan İstanbul Sözleşmesini kadınlara sorduğumuzda katılımcıların 59’u İstanbul sözleşmesinin içeriğine hakim, 38 maddeleri yeterli bulurken 21 maddeleri yetersiz buluyor. 23 maddelerin içeriği hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını düşünüyor. 14 ise kararsız. Türkiye’de kadınların karşılaştığı EN ÖNEMLİ sorun nedir diye sorduğumuzda seçenekler arasından 47 ile Fiziksel taciz, 28 ile Sözlü taciz öne çıkanlar oluyor. Fiziksel ya da sözlü Her 4 kişiden 3’ü için taciz en önemli sorun. İş bulma zorluğu ve iş yerinde haksızlık 11, eğitime erişim 6 ve diğer sorunlar 8 oranında sıralanıyor

 

Peki, markalar bu meselenin neresinde kalıyor?

Araştırma katılımcılarına “Bir markanın kadın sorunlarına değinmesi sende olumlu izlenim bırakır mı?” diye sorduğumuzda 89 “evet bırakır” diyor. “Kadınlarla en çok bağdaşan, aklına gelen ilk üç marka/reklam/figür yazar mısın?” diye sorulduğunda ilk akla gelenlerin kadın markaları olduğunu görüyoruz. Orkid ve Molped her yaş grubunda ilk akla gelen 2 marka. Kategori ve unisex tek marka olarak
Nike'ın listeye 3. sıradan giriş yaparak kesinlikle rakiplerinden ayrıştığını söyleyebiliriz. Sırasıyla Elidor, Kotex, Dove ve Gratis hatırlama sırasında listeye giren ilk 10 marka oluyor.

 

Kadınlar özellikle Ped markalarını ve onların güçlendirici söylemlerini hatırlıyor. Kız Gibi (Orkid), Dünya Tek Biz İkimiz (Molped), Gerçek Güzellik (Dove), Bizi Böyle Bilin (Nike), Kız Sözü (Molped) spontane hatırlanan ilk 5 slogan.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Washington DC’de Osmanlı Toplumunda Sufiler Konuşuldu

Dr. Cengiz Şişman moderatörlüğünde seçkin akademisyenlerlerin konuk edileceği ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki bürokratlardan bilginlere, bilim insanlarından sufilere önemli bir kesimin sosyal hayatı üzerine yapılacak programlar tarih meraklılarını bir araya getiriyor. 

Bu önemli kişilerin kim oldukları, günlük yaşamlarında ne yaptıkları ve neye inandıkları ayrıca  toplumun diğer kesimleriyle ilişkilerini gündeme taşıyan program serisi kapsamında ilk olarak Dr. John Curry ve Dr. Cengiz Şişman tarafından Osmanlı İmparatorluğu döneminde de çokça görülen sufiler konuşuldu.

Washington DC'deki Yunus Emre Enstitüsü, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sufizm mirasını tartışmak için Dr. John Curry ve Dr. Cengiz Şişman'ı bir çevrim içi seminerde ağırladı. Sufiler ve Osmanlı kültürü üzerindeki etkileri hakkında bilgilerin paylaşıldığı çevrim içi konferansa 200'den fazla konuk katıldı. Konferansın moderatörlüğünü Osmanlı kültürü alimi Dr. Şişman yaptı ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki dini inançlar konusunda uzman olan Dr. Curry'nin araştırmasını sergiledi. 

Dr. Şişman, bu dizinin, sosyal ve tarihsel bağlamlarında insanlarla ilgili son haberleri okumaktan ilham aldığını açıklayarak sözlerine başladı. Geleneksel tarih anlatımının yanı sıra insanların ve bireylerin hayat hikâyesini anlatmak istediğini belirten Dr. Şişman, ayrıca insan olmanın ne anlama geldiğinin tümellerini açıkladı. 

Etkinlikte Dr. Curry bir sufiyi neyin tanımladığını ve uygulamalarının nasıl geliştirildiğini katılımcılara aktardı. Dr. Curry; “Şehirlerde ve kırsal bölgelerde yaşayan ve imparatorluk genelinde oldukça yaygın olan sufiler, Allah sevgisini tanımak ve onurlandırmakla ilgilenen uhrevi kişilerdi. Tasavvuf, İslami mistisizm geleneği popülerlik kazandıkça Osmanlı İmparatorluğu boyunca da artarak devam etti.” dedi. 

Konukların sufilerle ve tasavvuf geleneği ile ilgili merak ettiklerini de sorduğu programda dinleyicilerden biri söz alarak, sufi cemaatinden bir liderin huzurunda bir törene katılacak kadar şanslı olduğunun bilgisini katılımcılarla paylaştı. Amerikalı bir Hristiyan olarak bunun kendisi için hayatındaki en anlamlı manevi deneyimlerden biri olduğunu dile getirdi. 

Program serisi 12 Mart Cuma günü “Osmanlı Toplumunda Bilim İnsanları” başlıklı söyleşi ile devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Jessica May: "Bir çok kadın gibi ben de ön yargı ile karşılanıyorum"

Brezilyalı oyuncu Jessica May, MAG Mart sayısında Kadınlar Günü ile ilgili düşüncelerini belirtti.

 

“Kadınların iş hayatındaki başarıları ve yoğunluklarına rağmen evindeki işleri de aksatmamaları başlı başına bir başarı bence”

 

“Ben de bir çok kadın gibi ön yargı ile karşılanıyorum”

 

“Brezilya’daki çiftliğimde traktör bile sürüyorum”

 

Yeni nesilin yetenekli isimlerinden Brezilyalı oyuncu Jessica May, MAG Mart sayısı için özel açıklamalarda bulundu.

 

Kendisinin de bir çok kadın gibi ön yargı ile karşılandığını vurgulayan güzel oyuncu, “ Beni daha tanımadan, sette dayanıklılık gerektirecek sahneleri zayıflığımdan dolayı beceremeyeceğimi düşünenler çıkabiliyor. Ama bilmiyorlar ki Brezilya’daki çiftliğimde traktör bile kullanıyorum. Yabancı olduğumdan sahneleri ezberleyemeyeceğimi düşünenler çıkıyor. Günün sonunda çoğunluklar sahnelerimi ezberlemiş oluyorum ve problem yaşamadan bitiriyoruz” diye konuştu. Kadınlar Günü mesajını da ileten başarılı oyuncu, “Her zaman ne yapıyorsanız en iyisini yapın ve hep mutlu yaşamaya çalışın. Çünkü özellikle çalışkan kadınlar mutlu yaşamayı fazlasıyla hak ediyor” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı