Aylık arşivler: Nisan 2021

Giresunspor ve Bitexen Teknoloji İş Birliği

Bitexen Teknoloji A.Ş., Giresunspor ile bir teknoloji iş birliğine imza attı. Bu anlaşmaya göre, Bitexen Teknoloji AŞ tarafından, Giresunspor’a ait bir mobil uygulama ve kripto para oluşturulacak.

 

İTÜ ARI Teknokent’te geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle, Türkiye’de FinTek sektörünün öncü şirketleri arasında yer alan Bitexen Teknoloji A.Ş. ile TFF 1. Lig’in önemli takımlarından Giresunspor arasında bir teknoloji iş birliği imzalandı. Giresunluları ve Giresunspor taraftarlarını kripto parayla tanıştırmayı hedefleyen Bitexen Teknoloji, Giresunspor için oluşturacağı uygulamayla da çeşitli avantajlar sunmayı hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Serhat Ünal Covid-19’la ilgili son gelişmeleri değerlendirdi

Türkiye Aşı Uygulamasında Dünyada 6’ıncı Sırada

Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Serhat Ünal Covid-19’la ilgili son gelişmeleri değerlendirdi .

 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, 20 Nisan Salı günü Alchemlife Türkiye liderliğinde sağlık profesyonellerine yönelik düzenlenen toplantıda Covid-19’la ilgili son gelişmelere değinirken, korona virüsü yok ettiği ispatlanan özel pastil formülü hakkında da bilgiler paylaştı.

 

“İlk müdahale ağızda başlamalı”

Dünyada bilimsel Fitoterapi konusunda lider Alchemlife tarafından düzenlenen toplantıda Ünal, Türkiye’nin vaka görülme sıklığında 7’inci sırada olduğunu belirtirken, sosyal mesafe, maske ve hijyenin yanı sıra ek tedbirlere ihtiyaç duyulması gerektiğini hatırlattı. Ünal, ‘Bugüne kadar yapılan araştırmalar gösteriyor ki, tükürük bezleri virüs için en önemli üretim merkezlerinden biri. En son, Kars Kafkas Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, tükürüğümüzde PCR testinde çıkabilecek miktarda virüs bulunduğu ortaya konuldu. Bu yüzden, virüsü ağızda kurutup, olabilecek en erken dönemde müdahale etmeliyiz. Böylelikle hem hastalığın şiddetini azaltmış oluruz, hem de bulaşıcılığı azaltmış oluruz’ dedi. 

 

“Etkinliği İspatlandı”

Zerdeçal, zencefil ve nar kabuğu özütünün standardize formda kullanıldığında hücre kültüründe virüsün çoğalmasını engellediğini ve bunun ispatlandığını belirten Ünal, Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından yapılan araştırmaya da değindi. Ünal, ‘Yapılan araştırmada; hastalığı geçirmiş veya aşılanmış kişilerden alınan nötralize antikor, virüsün çoğaldığı kültüre damlatılıyor. Sonucunda da virüsün çoğalmasının durduğu saptanıyor. Daha sonra aynı deney, MAM tarafından yapılan hücre kültürü üzerinde deneniyor. Bu kez, nötralize edilmiş antikor yerine Nar kabuğu, zerdeçal ve zencefil özütlerinin karışımı damlatılıyor ve virüsün çoğalması 1/16 oranında durduruluyor.’ dedi. Ünal, ‘Başka bir lokal ajan üretilmediği sürece etkinliği kanıtlanmış bu pastilden faydalanabilirsiniz’ önerisinde de bulundu. 

 

“Bilimsel Kanıta Dayalı Olması Önemli”

Bu tip verileri konuşabilmek için bilimsel kanıta ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ünal “Bugüne kadar yapılan klinik çalışmalar, nar kabuğu özütü içeren pastilin etkisini ortaya koymuştu. Yaşı 15 ila 50 arasında değişen semptomatik 100 hasta incelendiğinde, hastanede yatanların yüzde 31’inde öksürüğün gözle görülür şekilde azaldığı, ev karantinasındaki hastalarda ise bu oranın yüzde 50’ye kadar çıktığı gözlemlenmiştir. Asemptomatik ancak PCR testi pozitif çıkan 99 hasta üzerinde yapılan araştırmalar sonucu, nar kabuğu özütü içeren pastilin 3 günlük düzenli kullanımı sonucu yüzde 91 oranında antiviral etkisi saptanmıştır” dedi.

 

“Maske-mesafe-hijyen tedbirleri elden bırakılmamalı”

Pandeminin başladığı ilk günden beri uzmanların bu üç tedbir üzerinde durduklarını yineleyen Ünal sözlerine şöyle devam etti: “Mümkün olduğunca kalabalığa girmeyin. Eğer dışarı çıkmak zorundaysanız çift maske kullanın ve diğer insanlarla aranıza mümkünse bir değil iki metre mesafe koyun. Bünyenizin alerjik olup olmadığını da dikkate alarak mutlaka el dezenfektanları kullanın. Devletin koyduğu yasaklara uyun ve lokal koruyucularla bağışıklığınızı destekleyin”.

 

“Türkiye aşı uygulamasında dünyada 6’ıncı sırada”

Ünal, ‘Şu anda devam eden 16 aşı çalışması içerisinde öne çıkan 4 çalışma var. Bunlardan bir tanesi, Erciyes Üniversitesi tarafından üretilmekte olan inaktif aşı. Mayıs sonu Faz3 çalışmaları başlayacak. Bunun dışında ODTÜ, Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi tarafından geliştirilen aşılar için de çalışmalar sürüyor’ dedi. 

 

Türkiye’nin aşı uygulamasında dünyada 6’ıncı sırada olduğunu belirten Ünal, Sinovac aşısıyla ilgili kamuoyunda çıkan haberlere de açıklık getirdi. Ünal, ‘Türkiye, aşı konusunda tercihini en az yan etkiye sahip Sinovac’tan yana kullandı. Bugüne kadar yapılan araştırmalara göre, Sinovac aşısı yüzde 83,5 semptomatik enfeksiyonlardan korurken, hastaneye yatışların da önüne geçiyor’ dedi. Tüm dünyayı etkisi altına alan virüsün farklı varyantlarından da söz eden Ünal, ‘Biz aşıyı ne kadar geciktirirsek, mutasyonların çoğalma şansı da o kadar artar’ dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Menopoz döneminde kilo vermek mümkün

MENOPOZ DÖNEMİNDE KİLO VERMEK MÜMKÜN

Menopoz dönemi kilo kontrolü için tüyolar

 

Menopoz, kadınların hormonlarının değiştiği bir dönemdir. Kas dokusu azalmasıyla metabolizma yavaşlar, vücudumuz daha az kalori harcar. Alışkanlıklarımız gereği aynı beslenme düzenine devam ettiğimizde yağ doku artışı kolaylaşır ve kilo almaya başlarız.. Menopoz döneminde özellikle kilo alımı genetik yatkın olan kadınları daha çok etkiler.    Bu dönemde obezite oranları daha yüksek görülür. Obezite beraberinde, metabolik sendrom, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıkları ve solunum hastalıklarını davet eder. Kilo almak istemeyen, hatta vermeye çalışan kadınların işi bu dönem zorlaşıyor olsa da, dikkat edilmesi gereken basit ve etkili yöntemlerle kontrol altına almak mümkündür. 

 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doç.Dr. Elif Turan menopoz döneminde yapılması gereken basit ve etkili yöntemleri anlatarak önemli tüyolar verdi.

 

1. Sıvı alımınızı arttırın. Günlük 2.5-3 litre su tüketin. Günlük yeterli sıvı tüketimi hem kilo vermeyi  kolaylaştırır, hem de vücut sağlığının devamını sağlar. 

 

2. Uzayan açlıklar metabolizmayı yavaşlatır. Güne kahvaltıyla başlayın. Kahvaltı günün en önemli öğünlerinden biridir. Uygun yapılan kahvaltı (protein ve lifli gıdalarla) insülin ve glikoz metabolizmasını dengeler ve bağırsak hormonlarını da aktive ederek iştah kontrolü üzerine olumlu etki yapar. 

 

3. Az ve sık beslenmeyi tercih edin. Toplamda yediğimiz günlük besinleri 2 öğün yerine, 5-6 öğüne bölmek sindirim sistemini tekrar tekrar çalıştıracağı için vücudun enerji harcaması artırır ve kilo vermeyi kolaylaştırır. Bu esnada vücuda sık besin girdiği için açlık hissi daha az olur. 

 

4. Her öğünde alınan protein (et, süt ve süt sürünleri, yumurta)

 

miktarını arttırıp, basit şekerli gıdalardan (tatlı, hamur işleri) uzak durun. Proteinden zengin beslenme ile daha yüksek tokluk etkisi oluşur, iştah baskılanır.

 

5. İşlenmiş yiyecekler, kızarmış yiyecekler ve alkol tüketimini azaltın. Yapılan çalışmalarda işlenmiş gıdaları tüketenler, tüketmeyenlere göre bel çevreleri kalın ve kiloları fazla olduğu bulunmuş. Bu yüzden bu gıdalardan uzak durulmalı. Alkol ise alınan miktar ve sıklığı arttıkça vücuda giren kalori miktarı artacağından kilo alımına neden olur. O yüzden bu dönemde alkolden de uzak durulmalıdır. 

 

6. Uyku düzeninize dikkat edin. Kısa uyku süresi (6 saatten az), iştahın düzenlenmesinde rol alan hormonların düzeylerini değiştirerek obezite riskini artırabilir. 

 

7. Egzersiz yapın. Egzersiz ile kas kütlenizi arttırıp metabolizmanızı hızlandırır. Kilo kontrolünün devamı için haftada en az 3 gün 150 dakikadan oluşan egzersiz yapılmalıdr. Bu dönemde kilo kaybının sağlanması için ise hekimine de danışarak egzersiz miktarını artırılmalıdır.  Yürüme, yüzme gibi orta yoğunluklu egzersizler bu dönem için çok uygun olur.

 

8. Yeşil çay ve kahve tüketin. Günde 3-4 fincan kahve içilirse yağ yıkımına olumlu katkı sağlayarak kilo kontrolünde faydası olur. Yeşil çay da tokluğa neden olabilir.

 

9. Menopozda yavaşlayan metabolizmayı hızlandıran besinlerden (biber, tam tahıllı ürünler, turunçgiller ve zencefil, karabiber gibi baharatlar) tüketimi arttırın. Bu besinler vücutta tokluk hissi verir ayrıca yağ yakımını arttırmaya katkıda bulunurlar. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnci Vakfı Çocuk Orkestrası, 23 Nisan’ı coşkuyla kutlamak için herkesi konser klibini izlemeye davet ediyor

İnci Vakfı Çocuk Orkestrası, 
23 Nisan’ı coşkuyla kutlamak için 
herkesi konser klibini izlemeye davet ediyor

Cevdet İnci Eğitim Vakfı’nın çocukları müzik ve sanat aracılığıyla sosyal açıdan güçlendirmeyi hedeflediği projesi İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nın her yıl 23 Nisan’da verdiği konser, bu sene mini konser klibi olarak Cevdet İnci Eğitim Vakfı Youtube kanalı ve IGTV’de yayınlanacak.

 

Mini konserde İnci Vakfı Çocuk Orkestrası ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki çocuk koroları ve sanatçı Candan Erçetin birlikte yer alıyor.

 

Cevdet İnci Eğitim Vakfı’nın çocukları müzik ve sanat aracılığıyla sosyal açıdan güçlendirmeyi hedeflediği projesi İnci Vakfı Çocuk Orkestrası, her sene 23 Nisan’da sahnede canlı olarak gerçekleştirdiği geleneksel bayram konserini pandemi koşullarına uygun bir şekilde hayata geçiriyor. Orkestra bu yıla özel hazırladığı geniş katılımlı konser klibiyle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusunu yaşamayı hedefliyor.

 

Cevdet İnci Eğitim Vakfı Youtube kanalında, 23 Nisan’da yayınlanan mini konser klibinde, İnci Vakfı Çocuk Orkestrası ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden çocuk koroları ve sanatçı Candan Erçetin birlikte yer alıyor. Zor şartlar altında da olsa klip için heyecanla çalışmalarını gerçekleştiren çocuklar ve tüm yoğunluğuna rağmen zaman ayırarak emek veren Candan Erçetin sayesinde ortaya 23 Nisan coşkusunu yansıtan, unutulmayacak bir video klip çıktı.

 

İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nın eşlik ettiği “Sevgiyle Buluşan Sesler” mini klibinde, Sev Kardeşim, Hayat Bayram Olsa parçaları ile İzmir Marşı yer almakta. Klip görüntüleri, Bornova Belediyesi iş birliğiyle, İzmir Naldöken Kültür Merkezi ve Homeros Vadisi’nde çekildi. İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’na klipte Artvin Çocuk Korosu, Ayvalık Belediyesi’nin destek sağladığı Zeytin Çekirdekleri Korosu, Çanakkale İstek 1915 Okulları Korosu, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Korosu, Denizli Pamukkale Eğitim Vakfı Özel Pev Okulları Çocuk Korosu, İzmir Kemalpaşa Korosu, İzmir Ödemiş Belediye Çocuk Korosu, Lüleburgaz Belediyesi Çok Sesli Çocuk ve Sevgi Korosu ile Trabzon Beşirli İMKB Ortaokulu koroları eşlik etti. Candan Erçetin’in yer aldığı çekimler ise Lüleburgaz’da gerçekleştirildi.

 

Cevdet İnci Eğitim Vakfı Güç Kaynağı Ece Elbirlik Ürkmez, “Bornova Belediyesi’nin katkılarıyla 5 yıldır başarıyla devam eden İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nda hedefimiz müziğin zengin dünyası sayesinde, öğrencilerimizin sosyal hayatta güçlü ve topluma katkılı bireyler olmalarını desteklemek. Her sene ve her koşulda 23 Nisan çoşkusunu hep birlikte yaşamak için bu konserlere büyük önem veriyoruz. Bu konserler, çocuklarımızın kendine güvenini güçlendirirken, ailelerine de emeklerinin karşılığını görmek ve haklı bir gururun tadını çıkarma imkânı sağlıyor. Pandemi nedeniyle çocuklarımız canlı olarak sahne alamasa da teknolojik araçların bize sağladığı avantajları kullanarak değerli Candan Erçetin liderliğinde, farklı bölgelerden çocuklar bir araya gelerek müziklerini ve coşkularını tüm Türkiye ile paylaşmış olacak. Yaşadığımız zorlu günlerde çocuklarımız bu özel günü kutlamayı her zaman olduğundan daha fazla hak ediyor. Herkesi 23 Nisan’da sevincimizi paylaşmak, neşemize ortak olmak üzere YouTube ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmeye davet ediyoruz. Başta klibimizde yer alan çocuklarımız olmak üzere bu sene imkânlarını zorlayarak da olsa projeye destek veren belediyelere ve değerli Candan Erçetin’e emekleri için Vakıf adına teşekkür ediyorum.” dedi.

 

Sağlığı her şeyin önünde tutan Cevdet İnci Eğitim Vakfı, çekimler sırasında pandemi koşullarını göz önünde bulundurarak; maske, sosyal mesafe, düzenli dezenfeksiyon gibi kuralları titizlikle uyguladı.

 

İnci Vakfı Çocuk Orkestrası’nın 23 Nisan mini konserine Cevdet İnci Eğitim Vakfı Youtube kanalından 23 Nisan Cuma gününden itibaren ulaşılabilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk’ten çocukların para ve tasarruf algısına ışık tutan araştırma

Kuveyt Türk’ten çocukların para ve tasarruf algısına ışık tutan araştırma

 

Kuveyt Türk, hesabını bilen ve keşfetmeyi seven çocuklar için Dijital Kâşif ürünlerini hayata geçirmesinin ardından 6-15 yaş aralığındaki çocuklara yönelik araştırma da yaptırdı. Çocukların ve ebeveynlerin katılımıyla yapılan Para ve Tasarruf Algısı Araştırması önemli sonuçlar ortaya koydu.

 

“Tasarruf nedir?” sorusuna çocukların yüzde 67’si “harcamaların kısıtlanması” cevabını verdi. Çocukların yüzde 42’si harçlıklarını biriktirirken, yüzde 56’sı hiç tasarrufta bulunmuyor. Çocuklar aylık harçlıklarını en çok yiyecek için harcıyor. 

 

Çocukların yüzde 99’unun banka hesabı bulunmazken, yüzde 67’si bankaların para alıp verme işine, yüzde 18’i para biriktirmeye ve yüzde 14’ü de para kazanmaya aracılık ettiğini belirtiyor. Çocukların yüzde 91’i ise banka kartı sahibi olmak istiyor. 

 

Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, çocuklara özel tasarladığı Dijital Kâşif ürünlerini müşterilerine sunmasının ardından çocuklara yönelik önemli bir araştırmaya imza attı. Kuveyt Türk’ün, uluslararası pazar araştırma ve danışmanlık şirketi olan Xsights ile yürüttüğü “Para ve Tasarruf Algısı Araştırması” ile Türkiye’de yaşayan 6-15 yaş arası çocukların para ve banka kavramlarına bakış açıları, harcama alışkanlıkları ve tasarruf algıları hakkında dikkat çekici sonuçlara ulaşıldı.

 

“Bilime önem veren Dijital Kâşifler yetişsin istiyoruz” 

Araştırmayla ilgili değerlendirmede bulunan Kuveyt Türk Bireyselden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral, “Çocuklara özel tasarladığımız Dijital Kâşif Katılma Hesabı, Dijital Kâşif Kart ve Dijital Kâşif Mobil Uygulamadan oluşan Dijital Kâşif ürün grubuyla çocuklarımızın finansal işlemler konusunda deneyim kazanmalarını ve finansal okuryazarlık düzeylerini geliştirmelerini amaçlıyoruz. Bu amaca ulaşmak için çalışmalarımızı sadece ürünlerimizle sınırlı tutmayıp çocukların tasarruf ve para algısını ölçerek konuyla ilgili kamuoyunda bir farkındalık oluşturmayı da hedefledik. Bunun için çocuklarımızın katılımıyla bir araştırma gerçekleştirerek paraya ve birikime bakış açılarını anlamak istedik. Araştırma sonuçlarının ülkemize ve sektörümüze, bu konuda yapacakları çalışmalarda ışık tutmasını temenni ediyoruz. Bilime ve teknolojiye önem veren, merak eden, sorgulayan ve geleceğe yön verecek çocuklar yetiştirmeyi tüm toplumun sahiplenmesi gereken önemli bir husus olarak görüyoruz. Bu amacımıza ulaşmak için Kuveyt Türk olarak tüm hızımızla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Çocuklar hayallerine ulaşmak için paradan çok eğitime önem veriyor

İstanbul, Ankara ve İzmir’i kapsayan araştırmada, “En büyük hayalin nedir?” sorusuna çocukların yüzde 33’ü avukat veya savcı olmak yanıtını verirken, doktor olmak isteyenlerin oranı yüzde 27, mühendis olmak isteyenlerin oranı ise yüzde 9 olarak karşımıza çıkıyor. Çok yanıtlı sorulara verilen cevaplara göre çocukların yüzde 93’ü hayallerini gerçekleştirmek için eğitime ihtiyaç duyduğunu ifade ederken yüzde 43’ü paraya, yüzde 32’si kendine inanmaya ve yüzde 14’ü çok çalışmaya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. 11-15 yaş grubunun paraya ihtiyaç duyma oranı yüzde 53 seviyesinde iken 6-10 yaş grubunun paraya ihtiyaç duyma oranı yüzde 33’te kalıyor. Çocukların çok paraya sahip olmaktan anladıkları ise yüzde 92 ile zengin olmak ve yüzde 8 ile de istediklerini alabilmek. Çocuklar çok parası olduğunda yüzde 72 oranında parasını ailesine vermeyi tercih ediyor. Yüzde 70’i harcamayı, yüzde 53’ü ise biriktirmeyi seçiyor. 

 

Çocuklar harçlıklarını en çok yiyecek için harcıyor

Araştırmaya katılan çocuklara çoktan yanıtlamalı yöneltilen “Harçlığını nelere harcıyorsun?” sorusu sorulduğunda yüzde 99’u gıda tüketimi/yiyecek yanıtını veriyor. Kafe veya restoran yanıtını verenlerin oranı yüzde 81 iken, kırtasiye yanıtını verenler yüzde 80, kıyafet diyenler ise yüzde 51 şeklinde sıralanıyor. Çocukların yüzde 94’ü paralarını kendileri için harcadığında daha mutlu olduklarını ifade ederken yüzde 6’sı başkaları için yaptıkları harcamalardan mutlu oluyor. 

 

Çocukların yarıdan fazlası harçlıklarını biriktirmiyor

Çocuklara çoktan yanıtlamalı “Tasarruf nedir?” sorusu sorulduğunda yüzde 67’si “harcamaların kısıtlanmasıdır” yanıtını veriyor. Yüzde 49’u “kullanılmayan elektriğin veya suyun kapatılmasıdır” derken yüzde 47’si “para biriktirmek” yanıtını veriyor. Çocukların yüzde yüzde 42’si harçlıklarını biriktirmeyi tercih ederken 56’sı ise harçlıklarını biriktirmediğini belirtiyor. 11-15 yaş grubunun harçlık biriktirmeme oranı yüzde 66, 6-10 yaş grubunun ise yüzde 48 olarak dikkat çekiyor. 

 

Çocukların tamamına yakını kumbara tercih ediyor

Araştırmaya katılan çocukların yüzde 98’i birikimlerini kumbaralarında, yüzde 2’si ise odalarına sakladıklarını söylüyor. Çocuklar, para biriktirdiklerinde yüzde 81 oranında harcamak için sa
bırsızlandıklarını da söylüyor. Çocukların para biriktirme motivasyonundaki duygu durumuna yönelik yöneltilen çoktan yanıtlamalı “Para biriktirdiğinde ne hissediyorsun?” sorusuna verilen yanıtlarda ise çocukların yüzde 72’si para biriktirdiğinde mutlu olduğunu belirtirken, yüzde 50’si kendisini özgüvenli hissettiğini belirtiyor. 

 

Çocuklara göre banka demek para demek

Araştırma kapsamında “Sence banka nedir?” sorusu sorulduğunda çocukların yüzde 47’si “para” yanıtını veriyor. Yüzde 20’si “parası olan yer”, yüzde 12’si “para kazanmak”, yüzde 11’i de “para saklanan yer” şeklinde yanıtlıyor. Çocuklar yüzde 67 oranında bankaların para alıp verme işine, yüzde 18’i biriktirmeye ve yüzde 14’ü para kazanmaya yaradığını belirtiyor. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 99’unun banka hesabı bulunmuyor. Çocukların yüzde 87’si para kazanmaya başladığında, yüzde 85’i büyüdüğünde, yüzde 25’i ailesinden izin aldığında ve yüzde 14’ü üniversiteye gittiğinde banka hesabı açabileceğini düşünüyor. 

 

Çocukların yüzde 91’i banka kartına sahip olmak istiyor

Banka kartı denildiğinde çocukların aklına yüzde 44 ile alışveriş yapmak gelirken, yüzde 41’i için içinde para olması, yüzde 6’sı için para çekmek ve yüzde 4’ü için ise ödeme yapmak anlamına geliyor. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 91’i banka kartı sahibi olmayı isterken banka kartına sahip olmak isteyen 11-15 yaş çocukların oranı yüzde 98’e kadar çıkıyor. 6-10 yaş grubunda ise bu oran yüzde 84 seviyesinde bulunuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

FMV Işık Okulları’ndan 23 Nisan’da Işıklı, coşkulu kutlama

FMV Işık Okulları’ndan 23 Nisan’da Işıklı, coşkulu kutlama

 

FMV Işık Okulları öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yine birbirinden özel etkinliklerle kutluyor. Bu özel günde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı evlerinde arkadaşlarından uzakta kutlayan öğrencileri motive etmek, öğrencilerin ve ailelerinin 23 Nisan'ı keyifle ve coşkuyla geçirebilmeleri amacıyla Işık İlköğretim Okulları genelinde “Işığınla Dans Et” isimli bir dans yarışması gerçekleştirilecek. Öğrenciler, koreografisini kendileri hazırladıkları dans performanslarına dair videolarını okullarına ilettikten sonra ünlü oyuncular Ahu ve Suat Sungur, dans eğitmeni Aytunç Bentürk, sahne direktörü / koreograf Ozan Aydemir, dansçı, manken, oyuncu Hasan Yalnızoğlu ve dansçı, klasik bale eğitmeni Damla Ürk’ten oluşan komite, ön elemeyi gerçekleştirecek. 29 Nisan’da gerçekleşecek finalde ise Zoom ve Youtube canlı bağlantısıyla tüm Işıklıların Kahoot üzerinden gerçekleştirecekleri oylama ile ilk dörde girenler belli olacak.  

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için ayrıca Işık Marşı’nın animatik klip versiyonu da hazırlandı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan ve animasyon teknikleriyle zenginleştirilmiş klip, Işık renkleriyle süslendi.

 

23 Nisan kutlamalarında en minik Işıklılar da coşkularını eksik etmediler. FMV Işık Okulları’nın tüm yerleşkelerindeki anaokulları 23 Nisan için ‘’Rengârenk’’ ve ‘’Özgürlük’’ isimli 2 parça hazırladılar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Turkcell Kadın Futbol Ligi Sağlık Çalışanları Sezonu’nda 23 Nisan coşkusu

Hayatın her alanında kadınlara destek veren Turkcell’in Türkiye Futbol Federasyonu’yla imzaladığı anlaşmayla adı Turkcell Kadın Futbol Ligi olan Türkiye Kadınlar 1. Ligi’nde   bayram coşkusu yaşandı. Ligde yer alan 16 takımın da kaptanları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamak için Türk Bayrağı açtılar.

 

Turkcell Kadın Futbol Ligi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu yaşandı.

 

Bayramı kutlamak için ligde mücadele eden 16 takımın da kaptanı Türk Bayrağı açtı. Kutlamaya, Adana İdmanyurduspor kaptanı Songül Ece Altınöz, Konak Belediye Spor'u kaptını Yaşam Göksu, Karadeniz Eregli Belediyespor kaptanı Özlem Gezer, ALG Spor kaptanı Emine Ecem Esen, Beşiktaş A.Ş. kaptanı Başak Gündoğdu, Fatih Vatan Spor kaptanı Yeliz Açar, AMED Sportif Faaliyetler kaptanı Büşra Becerikli, 1207 Antalya Spor Kadın Futbol Kulübü kaptanı Beyza Nur Aslan, Hakkarigücü Spor kaptanı Özlem Kaya, Kireçburnuspor kaptanı Nurcan Çelik, Kayseri Gençler Birliği kaptanı Elvin Kılınç, Dudullu kaptanı Dilan Erkul, FOMGET Gençlik ve Spor kaptanı Damla Köse, Kocaeli Bayan Futbol Kulübü kaptanı Merve Şıkkibar, Ataşehir Belediyespor kaptanı Nagehan Akşan ve İlkadım Belediyesi Yabancılar Pazarı Spor kaptanı Arife Şentürk katıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dynabook pandemide KOBİ’lerin hareket ve güvenlikle ilgili dijital dönüşümlerine destek oluyor

Uzaktan çalışma, COVID-19 salgını sırasında neredeyse tüm işletmeler için bir norm haline dönüştü.  Araştırmalar çalışanların yüzde 89’unun pandemi sonrasında bile uzaktan çalışacaklarını düşündüğünü ortaya koyuyor. Uzaktan çalışmanın 2021’in sonunda yaklaşık yüzde 30’luk bir paya sahip olacağı öngörülüyor. Uzaktan çalışmaya mesafeli yaklaşan kurumlar bile  artık stratejilerini çalışanların, daha büyük ölçekte evden oturum açmalarını sağlayacak şekilde kurgulamaya başladı. Uzaktan çalışmayla ilgili bu değişimler IT yatırımlarını ve satın alma tercihlerini de değiştiriyor. 

 

Yenilikçi ve vizyoner ürünler yaratan ve Bilişim Teknolojileri alanında gerçek bir fark yaratmaya çalışan Dynabook, müşterilerinin her türlü ihtiyacından doğan taleplere cevap veriyor. Dynabook Türkiye İş Birimi Direktörü Ronald Ravel: “’Her yerde çalışan’ kavramı bizim için artık oldukça kritik. Büyük ölçüde değişen tüketici tercihleri pandeminin akışıyla birlikte uzaktan çalışma desteklerinin de güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Bizim görevimiz, insanların nerede olurlarsa olsunlar üretken olmalarına yardımcı olmaktı, bu da uzun vadede BT departmanları için stratejik bir rol oluşturuyor. Ürün kullanımı açısından hijyen, güvenilirlik ve hareketlilik hızını önemli bir kılavuz olarak ele alıyoruz. Dynabook olarak dünyanın en hafif 13,3 cihazı olan Portégé X30L-G gibi ürünlerin yanı sıra endüstrinin değişen tercihlerini kucaklamak ve yönlendirmek için anti-bakteriyel kaplamaya sahip Satellite Pro C50 gibi ürünler de tasarlıyoruz” dedi.

 

Siber salırıların yüzde 71’i KOBİ’lere

Ravel ayrıca, güvenlik endişesi sorunlarına ilişkin de: “Pandemi, teknolojiyi benimsemeyi ve bunu avantaja çevirmeyi hızlandırdı, ancak siber güvenlik açıklarını ve firmaların bu dönüşümün etkilerine yönelik hazırlıksızlığı da ortaya çıkardı. Bu durum da KOBİ'leri artık potansiyel risk altına sokuyor. Mobil, bulut ve IoT cihazlarının popülaritesinin artmasıyla, siber suçluların bir kurumu ele geçirmesi daha da kolaylaştı. Siber saldırıların yüzde 71’i KOBİ’leri hedef alıyor ve bir saldırı ortalama 35 bin dolar zarara mal oluyor. Dolayısıyla bu teknolojiler firmalara birçok fayda sağlarken, işletmelerin iş yerine güvenli çözümler sunması ve çalışanları gelecekteki saldırılardan koruması her zamankinden daha önemli hale geldi”. 

Bu riskler için de hassas şirket verilerini güvence altına almak için ilk çözüm, üçüncü bir parti yerine kendi BIOS'unu oluşturan bir satıcı seçmek veya alternatif olarak yüz veya parmak izi tanıma ve donanım tabanlı kimlik bilgileri depolama özelliklerine sahip bir cihaz seçmektir. Diğer teknolojilerden biri de son kullanıcının bilgi işlem cihazının yerel depolamasının olmadığı sunucu tabanlı bir bilgi işlem çözümü olan sıfır istemci teknolojisidir ve maksimum güvenliğe sahiptir. Bu, iş ortaklarına yalnızca bu istemcisiz çözümü satma konusunda güven vermekle kalmaz, aynı zamanda tekrar eden gelir fırsatları ve ek yazılım lisansı satışlarına da olanak tanır.

‘Mobil Sıfır İstemci’ çözümü güvenlik ihlallerini engelliyor

Dynabook, bu mobil çalışma çağında daha geleneksel sıfır istemcilerin masa tabanlı doğasının üstesinden gelmeye yardımcı olan bir ‘Mobil Sıfır İstemci’ çözümüne öncülük ediyor. Dynabook, güvenlik ihlallerinin ve siber saldırıların üstesinden gelmek için sıfır istemcinin sağladığı gelişmiş güvenliği, çalışanlar nerede olursa olsun engelsiz çalışma yeteneği ile bir araya getiriyor. İşletmeler için bu sistem, her bir cihazın HDD'sinde veya SSD'sinde bilgi saklama ihtiyacını ortadan kaldırıyor, bunun yerine tüm işlevleri ve verileri güvenli bir sanal masaüstü altyapısı (VDI) aracılığıyla buluta getiriyor. Cihazda hiçbir veri depolanmadığından, şirket verilerinin savunmasız kalması önemli ölçüde azaltılır, bir dizüstü bilgisayarın kaybolması veya çalınması durumunda ortaya çıkan herhangi bir tehdit ortadan kaldırılıyor.

Mobil Sıfır İstemci'nin diğer önemli faydası ise BT altyapısı güncellemelerine entegre edildikten sonra, sunucu aracılığıyla otomatik olarak güncellenmesi. Aynı şekilde, istemcide hiçbir bilgi tutulmadığında, donanım daha hızlı, daha verimli ve daha dayanıklı hale geliyor. Bu da yeni cihazlara düzenli olarak yükseltme yapmak için yüksek maliyetli ve zaman gerektiren ihtiyaçları ortadan kaldırıyor. Bu teknoloji, çalışanların ofiste, trende veya evde tam kapasitede performans göstermesi için güç ve bağlantı araçlarını sunmak için en yeni mobil cihazlarla birlikte çalışan esneklik, hareketlilik ve güvenliğin mükemmel bir karışımını sunuyor. Tüm veriler cihazdan uzakta depolanıyor. Bu nedenle  bir cihazın kaybolması veya çalınması durumunda güvenlik tehdidi minimuma iniyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Otokar ilk çeyrekte cirosunu yüzde 91 artırdı

Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç: “Global marka olma hedefine cesur adımlarla ilerliyoruz”

Otokar ilk çeyrekte cirosunu yüzde 91 artırdı

 

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, 2021 ilk üç ay finansal sonuçlarını açıkladı. Pandeminin etkilerine rağmen 2020 yılında önemli ihracat anlaşmalarına imza atan Otokar, ilk çeyrekte cirosunu yüzde 91 artırarak 877 milyon TL'lik bir ciro elde etti. Global bir oyuncu olma hedefine ulaşmak için cesur adımlarla yoluna devam eden Otokar, ilk çeyrekte ihracatını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 69 milyon USD seviyesine çıkararak yüzde 44 artırdı. Net kârını ise 107 milyon TL seviyesine yükseltti.

 

Fikri mülkiyet hakları kendine ait ürünleriyle 5 kıtada 65’ten fazla ülkede faaliyet gösteren, Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayi şirketi Otokar, 2021 yılı ilk çeyrek finansal sonuçlarını paylaştı. Pandeminin etkilerine rağmen global bir marka olma hedefi ile çalışmaların devam ettiğini belirten Genel Müdür Serdar Görgüç, “Pandeminin başladığı günden bu yana çalışanlarımızın sağlığını korumak, işimizin devamlılığını sağlamak, salgının etkisini azaltmak ve yayılmasını engellemek için gerekli tüm tedbirleri alıyoruz. Bu zorlu süreçte iş ortaklarımızın daima yanında olmayı ve kullanıcılarımızla iletişimimizi sürdürmeyi ihmal etmedik; tüm koşullara rağmen yeni anlaşmalara imza attık. Güvenli üretim uygulamalarımız ve zamanında alınan önlemler sayesinde üretimde aksamalar yaşamadan, aldığımız siparişlerin teslimatlarına odaklandık. Bu gelişmeler sonucunda önceki yılın aynı dönemine kıyasla ilk çeyrekte yüzde 91’lik artışla 877 milyon TL ciro elde ettik; net kârımızı ise 107 milyon TL seviyesine yükselttik” dedi.

 

Yılın ilk çeyreğinde üretim adetlerini de önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artırdıklarını ifade eden Serdar Görgüç, iç pazar ve ihracat çalışmalarıyla ilgili olarak: "12 yıldır Türkiye'nin en çok tercih edilen otobüs markasıyız. Geçen yıl iç pazardaki en büyük otobüs alım ihalesini kazandık ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT’a otobüs teslimatlarına başladık. İptal edilen fuarlar ve seyahat engellerine rağmen hedef pazarlarımızla iletişimimizi ve ilişkilerimizi sürdürdük. Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını doğru yorumlayıp özel çözümler sunmaya devam ettik. Araçlarımızda uyguladığımız yenilikçi çözümlerimiz ve yaklaşımımızla ihracat başarılarımıza yenilerini ekledik ve ilk çeyrekte ihracatımızı geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 44 artırarak 69 milyon USD düzeyine çıkardık” açıklamasını yaptı.

 

Bu zor dönemde Otokar’ı başarılı iş sonuçlarına ulaştırmada en büyük gücünün ve en kıymetli sermayesinin çalışanları olduğunu belirten Görgüç, önümüzdeki dönemde ticari araçlarda yurt içindeki güçlü pazar pozisyonunu koruyarak ihracata odaklanmaya devam edeceklerini belirtti. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kurumsal yatırımcı ESG yatırımlarını artırıyor

Kurumsal yatırımcı ESG yatırımlarını artırıyor

 EY’nin (Ernst & Young) Küresel Özel Sermaye Fonları 2021 Araştırması’na göre; kurumsal yatırımcılar sosyal açıdan sorumlu portföyler oluşturmaya ve bu portföylerden yüksek getiri sağlamaya odaklanıyor. Yatırımcıların daha sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yönelmesiyle güçlü ESG stratejileri sunan özel sermaye fonları şirketlerinin rekabet avantajı sağlayacağı öngörülüyor

 

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY, Küresel Özel Sermaye Fonları 2021 Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Araştırma; COVID-19 pandemisinin özel sermaye fonları sektörü üzerindeki etkileri, yetenek yönetimi, teknoloji ve ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) ile ilgili alanlarda süreçlerin iyileştirilmesi konularını mercek altına alıyor. Dünya genelinden 127 özel sermaye şirketi CFO’su (Finans Direktörü) ve toplam 1,8 trilyon dolarlık bir varlığı yöneten 72 kurumsal yatırımcıyla yapılan online görüşmeler sonucu oluşturulan araştırma, özel sermaye fonları sektörünün gelecek görünümüne dair bulgular içeriyor. 

 

Sektör, teknoloji yatırımları sayesinde pandemi dönemine hızlı adapte oldu

2020, özel sermaye fonları şirketleri, yatırımcılar ve yatırım yapılması hedeflenen şirketlerin pandeminin etkisiyle çok hızlı bir şekilde sanal operasyon modellerine geçiş yaptığı olağanüstü bir yıl oldu. Özel sermaye fonları şirketleri ve CFO’ları uzaktan çalışma uygulamasına geçen iki yıllık dönemde operasyon modeli ve BT altyapısına yapılan yatırımlar sayesinde görece rahat adapte oldular. Yatırım faaliyetleri 2020 yılının ikinci ve üçüncü çeyrek dönemlerinde hafif bir düşüş gösterirken, total özel sermaye faaliyetlerinde ABD ve dünya genelindeki sosyal ve politik belirsizliklere rağmen kayda değer bir olumsuz tablo oluşmadı. 

 

Sürdürülebilir yatırım, çeşitlilik ve kapsayıcılık en önemli gündem maddeleri

Araştırma sonuçlarına göre; özel sermaye şirketi CFO’ları gelecek dönemde teknoloji ve yetenek yönetimine yaptıkları yatırımları devam ettirirken, sürdürülebilir yatırım gibi yeni alanlara odaklanmayı ve çeşitlilik ve kapsayıcılık için hayata geçirdikleri girişimlerde daha fazla ilerleme kaydetmeyi planlıyor. 

 

Sanal yatırımcı toplantıları yeni normalde kalıcı olabilir

Pandeminin özel sermaye fonları sektörü ve portföy şirketleri üzerindeki uzun vadeli etkili henüz tam olarak şekillenmemiş olmakta birlikte mevcut koşulların CFO’lar ve finans ekipleri için değişime öncülük etme bakımından fırsat yarattığı ifade ediliyor. Dijital dönüşümün hız kazandığı pandemi dönemi, operasyon modellerini değiştirerek çalışma biçimlerinde esnekliği ön plana çıkardı. Uzun vadede sanal yatırımcı toplantılarının sınırlı sorumlu ortaklarla yapılan yıllık toplantılar da dâhil olmak üzere yeni normalde kalıcı olabileceği belirtiliyor. Ancak öte yandan bu durumun mevcut ve yeni yatırımcılar ile güçlü bir bağ kurulmasında güçlük yaratabileceği de dile getiriliyor. 

Uzaktan çalışma, çalışan eğitimi ve kurum kültüründe risk yaratıyor

Araştırmada; özel sermaye fonları sektöründe uzaktan çalışma uygulamalarının pandemi sonrası dönemde devam edeceği belirtiliyor. Ancak öte yandan CFO’ların 76’sı çalışan eğitimini, 74’ü ise kurum kültürünün güçlendirilmesini uzaktan çalışma önündeki en önemli riskler olarak sıralıyor. Bununla birlikte yetenek yönetimi tarafında özel sermaye şirketi CFO’larının 56’sı cinsiyet temsiliyetinde eşitlik sağlanmasını en önemli gündem maddesi olarak belirtiyor. 

 

Yatırımcı sosyal açıdan sorumlu ve yüksek getirili portföylere yöneliyor

Araştırma sonuçlarına göre; sosyal açıdan sorumlu portföyler oluşturmaya ve bu portföylerden yüksek getiri sağlamaya odaklanan yatırımcılar artık ESG yatırım kararları sonucu geleneksel yatırımlara göre daha düşük performans elde etmeyi kabul etmiyor. Araştırmaya katılan kurumsal yatırımcıların yaklaşık 50’sinin ESG ürünlerinde yatırımları bulunuyor. Yine yatırımcıların yaklaşık yarısı ESG alanı payının özel sermaye ve girişim sermayesi yatırımlarında gelecek 2-3 yıl içinde artacağını öngörürken, buna karşın ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte yeterince ESG ürünü sunulmadığını ifade ediyor. 

 

Güçlü ESG stratejileri sunan şirketler rekabet avantajı sağlayacak

“Önümüzdeki dönemde özel sermaye fonları şirketleri tarafından sunulan ESG ürünlerinde yükseliş göreceğiz” diyen EY Türkiye Özel Sermaye Fonları Sektör Lideri Musa Gezer, “ESG ürünlerinin yatırımcı talebine uyum sağlayacak biçimde şekillendirileceği bir döneme giriyoruz.   Aldıkları yatırım kararları ile sosyal ve çevresel olarak fark yaratmayı hedefleyen yatırımcı tabanının genişlediğini gözlemliyoruz. Özellikle Y kuşağı ve Z Kuşağı sosyal ve çevresel etkiyi yatırım kararlarında kilit bir unsur olarak görüyor. Avrupa ve Asya'da yer alan özel sermaye fonları şirketleri bu talebi karşılarken, Kuzey Amerika'daki şirketlerin geride kaldığı görülüyor. Yatırımcılar daha sürdürülebilir yatırım seçeneklerine yöneldikçe güçlü ESG stratejileri sunan şirketler rekabet avantajı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı