Aylık arşivler: Nisan 2021

AYEDAŞ Anadolu Yakası’nı Bakım ve Yatırımlarıyla Aydınlattı

Sektöre öncü teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden AYEDAŞ, kesintisiz elektrik dağıtımı kapsamında 2021 yılının ilk 3 ayında bakım, onarım ve yatırım hizmetlerini hız kesmeden sürdürdü.

 

Elektrik dağıtımını dijitalleşme odaklı projeler ve yatırımlar ile gerçekleştiren AYEDAŞ, yılın ilk 3 ayında müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde başarılı çalışmalara imza attı. 

 

AYEDAŞ, hizmet verdiği 7827 trafo ve 25.230 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü. 

Daha aydınlık bir kent için Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar’da 11.223 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren AYEDAŞ ekipleri, yine adı geçen ilçelerde 696 pano ile 19 trafo ve 1223 dağıtım merkezini de elden geçirdi. Ayrıca kentte 9150 Km’lik hattın bakımı tamamlandı.

Söz konusu bakım, onarım ve yatırım rakamları ile AYEDAŞ 2021 yılının ilk 3 ayında koymuş olduğu hedefleri başarıyla gerçekleştirdi.

AYEDAŞ, sektörün değişen dinamiklerine odaklanarak faaliyetlerini insan, çözüm ve inovasyon odağında sürdürmeye devam ediyor. Hizmet bölgesindeki müşterilerine daha iyi hizmet vermek amacıyla 2021 yılının ikinci çeyreğinde de toplam 128 kilometrelik hat bakımı yapılmasını planlayan AYEDAŞ ekipleri, bölgesinde 11.413 adet aydınlatma armatürünün montajının yanı sıra 1.018 adet elektrik panosu, 660 adet trafo merkezi ve 146 adet dağıtım merkezi montajını da gerçekleştirecek.

Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan AYEDAŞ, www.ayedas.com.tr, Ayedaş 186 Mobil Uygulaması ve 186 numaralı Müşteri Hattı’ndan tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ediyor. 

AYEDAŞ’ın bakım ve yatırım çalışmaları hız kesmeden sürecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

3 yıldır CC Academia Kalite Ligi’nde yer alan Nissan Türkiye, Müşteriyi Sahiplenme Birincilik ödülünü kazandı

Müşteri Memnuniyeti konusunda her zaman hassas ve ilgili bir duruş sergileyen Nissan Türkiye, CC Academia Kalite Ligi’nde 3 yıldır ödüllendiriliyor.  

Nissan Türkiye, bu sene farklı olarak değerlendirilen müşteriye yaşatılan deneyimin ölçümlendiği Gülümseten Kalite başlığı altında “Müşteriyi Sahiplenme Birincilik” ödülüne layık görüldü.

 

Nissan Türkiye, CC Academia Türkiye tarafından 9 yıldır düzenlenen ve çağrı merkezlerine yönelik gerçekleştirilen CC Academia Kalite Ligi’nde 3 yıldır zirvede yer alıyor. İlk olarak girdiği 2018 yılında ve 2019 yılında üst üste iki kez birincilik alan Nissan Türkiye, 2020 yılında da Gülümseten Kalite başlığı altında “Müşteriyi Sahiplenme Birincilik” ödülünü kazanarak zirvedeki yerini korumayı başardı.

 

27 markanın yer aldığı Kalite Ligi yarışında e-ticaret, finans, sigorta, bireysel emeklilik, belediye, yapı market, medya, enerji, bilişim, lojistik ve sağlık gibi çok çeşitli sektörlerden firmalar yarıştı. 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla puanını artırarak 95 puan seviyesinde alan Nissan Türkiye, müşteri deneyimi konusundaki başarısını perçinledi. Farklı sektörlerin bir arada değerlendirildiği bu zor yarışta rüştünü ispatladı. 

 

Nissan Türkiye ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Emre Doğueri; "En iyi çağrı merkezi hizmetlerinin değerlendirildiği etkinlikte üç yıldır elde ettiğimiz başarının gururunu yaşıyoruz. Nissan Türkiye olarak layık görüldüğümüz ödüller, müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem ve hassasiyetin bir sonucu. Pandemi koşullarında bile böyle bir başarıya imza atmak, yaptığımız yatırımların ve verdiğimiz önceliğin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Dijital dönüşüm odağıyla müşterilerimizi yakından tanıyarak, taleplerini en hızlı şekilde karşılıyor, müşterilerimizi daima merkezimize koyuyoruz. Geri bildirimlere gerekli önemi veriyor, bu konuyu büyümemizin ve gelişmemizin bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pınar Batur, Pernod Ricard MENAT Bölgesi İK Direktörü olarak atandı

Dünyanın önde gelen alkollü içecek üreticisi Pernod Ricard’ın Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye (MENAT) Bölgesi’nin İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Pınar Batur atandı. 

Pınar Batur, bu yeni rolüyle MENAT Bölgesindeki 12 ülkenin tüm İnsan Kaynakları süreçlerinden sorumlu olacaktır.

 

Dünyanın en büyük alkollü içecek üreticilerinden Pernod Ricard’ın Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye (MENAT) Bölgesi’ne İnsan Kaynakları Direktörü olarak atanan Pınar Batur, Şubat 2021 itibarıyla görevine başladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Psikoloji Bölümü mezunu olan Batur, Pernod Ricard’a katılmadan önce, 12 sene Danone bünyesinde çalıştı. Bu süreçte Danone’un farklı divizyonlarında İnsan Kaynakları İş Ortağı ve  Organizasyonel Gelişim Müdürü gibi rollerinde görev alan Pınar Batur, son 4 senesinde ise Danone Sütlü Ürünler divizyonunda İK Direktörlüğü görevini üstlendi. 

Kentbank’da İnsan Kaynaklarında başladığı iş hayatına, Abdi İbrahim İlaç ve TEB BNP Paribas şirketlerinde yine İnsan Kaynakları alanında çeşitli pozisyonlarda görev alarak devam eden Batur’un, 20 yılı aşan profesyonel yaşamında, dönüşümsel liderlik, operasyonel mükemmellik, organizasyonel gelişim, ücretlendirme ve yan haklar başta olmak üzere tüm İK fonksiyonlarında deneyimi bulunuyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mastercard ve Papara’dan Türkiye’nin ilk Metal Ön Ödemeli Kartı

Türkiye’nin lider FinTech kuruluşu Papara, Mastercard ile iş birliği gerçekleştirerek Türkiye’nin ilk metal ön ödemeli kartını kullanıcılarına sundu.

Türkiye’de ödeme teknolojilerini dönüştüren öncü kuruluş Papara, 1000 adet sınırlı sayıda üretilen Mastercard logolu metal kartları kullanıcılarına sundu.

Ek ücret ödemeden temin edilebilen Papara Mastercard Metal Card’ın kullanıcıları Papara’ın sadakat programı olan ‘Premium Cashback’e dahil olma imkânı yakalayacak. Bununla birlikte, kullanıcıların finansal ihtiyaçlarını karşılamak için özel Papara asistanları yalnızca bir telefon uzaklığında olacak.

18 gram paslanmaz çelikten üretilen Papara Mastercard Metal Card, plastik kartlardan farklı olarak metal üzerine lazer kesim ile işlenen kusursuz ayrıntılara sahip. Diğer kartlara oranla çok daha ağır ve dayanıklı yapısı ile kullanım ömrü de plastik kartlara göre daha uzun.

Kart üzerinde yer alan tüm bilgilerin lazer ile ayrıntılı olarak işlendiği Papara Mastercard Metal Card, aynı zamanda temassız ödeme özelliğini de barındırıyor. Şimdilik kapalı beta durumunda olan Papara Mastercard Metal Card programı ilerleyen süreçte tüm Papara kullanıcılarına açılacak.

 

Kullanıcılarımıza en prestijli hizmetleri sunmayı hedefliyoruz

Papara CEO'su Ahmed Faruk Karslı konuyla ilgili yaptığı bilgilendirmede, “Kullanıcılarımıza finansal anlamda benzersiz bir deneyim yaşatmak, bu konuda da öncü olmak değerlerimizin başında geliyor. Papara ekibi olarak, Türkiye’de bir ilk olan ve tüm dünyada prestije sahip Metal Card’ı üreterek kullanıcılarımıza verdiğimiz değeri göstermek istedik. Metal Card’ımız, hem ayrıcalıklı özelliklere sahip hem de paslanmaz çelikten üretilmiş bir kart. Bu iş birliğimizle, Türkiye’de ilk defa plastik olmayan bir ödeme aracını kullanıma sunmuş olduk. Beta aşamasında olan Papara Mastercard Metal Card’a şimdilik yalnızca 1.000 kişi sahip olabilecek. Kısa bir sürede ise tüm kullanıcılarımızın beğenisine sunacağız” dedi.

 

Ön ödemeli Metal Card ile ayrıcalıklı deneyim

Son birkaç yılda nakit kullanımının hijyen ve güvenlik gibi nedenlerden dolayı daha az tercih edildiğini ve kart ödemelerinin artış trendinde olduğunu belirten Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, “Türkiye nüfusunun yaklaşık 70’i banka kartı kullanıyor. Öte yandan herhangi bir banka hesabına gerek olmaksızın özellikle Papara gibi elektronik para lisansına sahip kuruluşlar tarafından kullanıma sunulan ön ödemeli kartlar, ödemeleri demokratikleştirme ve finansal kapsayıcılığı artırmada büyük rol oynuyor. Mastercard olarak bizler, finans teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz öncü çalışmalarla, kullanıcıların seçkin hizmetlere erişimini kolaylaştırmaya odaklanıyoruz. Geliştirdiğimiz metal ön ödemeli kartlar, tasarımı ile yenilikçi ve prestijli bir görünüme sahip; Papara’nın ‘Premium Cashback’ sadakat programıyla da kullanıcılarına ayrıcalıklı bir deneyim ve birçok avantaj sunuyor. Türkiye’de bir ilke imza atarak, Papara ile bu projede iş birliği yapmaktan yana mutluluk duyuyoruz” dedi.
 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İç ve dış pazarda yükselen talep 2021’in ilk iki ayında üretimi yüzde 15 artırdı

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Nisan 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemeleri sanayi üretimi ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 artmıştı. Şubat ayında ise inşaat malzemeleri sanayi üretimi yine geçen yılın şubat ayına göre yüzde 12,3 artış gösterdi. Böylece geçen yılın son çeyreğinde yaşanan yüksek üretim artışı yeni yılın ilk iki ayında da devam etti. 2021 yılının ilk iki ayında üretim artışı geçen yılın ilk iki ayına göre yüzde 15 olarak gerçekleşti. İlk iki aydaki üretim artışında iç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki talep artışı etkili oldu. İç ve dış talep üretim artışını destekledi.   

 

2021 yılının ilk iki ayında 22 alt sektörün 21’inde üretim, 2020 yılı ocak-şubat dönemine göre arttı.           2021 yılı ocak-şubat döneminde 17 alt sektörde üretim aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda gerçekleşti. En yüksek üretim artışı yüzde 73,4 ile tuğla ve kiremit sektöründe oldu. Çimento ve betondan eşya üretimi 34,3 büyüdü. Seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 30, birleştirilmiş parke yer döşemeleri üretimi yüzde 27,1 ve demir çelik radyatör üretimi yüzde 26,5 arttı. Hazır beton üretimi yüzde 25,2 artarken ısıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 23,6 büyüme gösterdi. Yılın ilk iki ayında daha sınırlı üretim artışı gösteren ürünler demir çelikten çubuk ve profiller, elektrikli aydınlatma ekipmanları ile metal yapı ve yapı parçaları oldu. Üretimi düşen tek ürün ise yüzde 10,4 ile inşaat camları oldu.    

Pandemi nedeniyle kapanma önlemleri sektörü nasıl etkileyecek?

İnşaat sektörü faaliyetleri ile inşaat malzemeleri yurtiçi satışları arasında doğal bir ilişki bulunuyor. İnşaat sektörü faaliyetleri genişlediğinde iç pazarda malzeme satışları da yükselme gösteriyor. İnşaat faaliyetleri zayıfladığında inşaat malzemeleri satışları da geriliyor. Bu ilişki 2020 yılındaki salgın döneminde de büyük ölçüde devam etti. 2020 yılında yaşanan salgın nedeniyle alınan kapatma kararları sonucu 2020 yılının ikinci çeyreğinde inşaat faaliyetleri dip yaptı, ancak haziran ayından itibaren toparlanmaya başladı. 

İnşaat malzemeleri satışları da benzer şekilde 2020 yılının ikinci çeyreğinde en düşük seviyesine indi, ardından artışa geçti. 2020 yılının ikinci yarısında inşaat faaliyetleri en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra mevsimselliğin de etkisi ile gerileme içine girdi. Ancak geçmiş yıllardan farklı olarak iç pazarda malzeme satışlarındaki artış eğilimi devam etti. Bu artışta tedarik güvenliği sağlanması ile yenileme pazarı satışları da etkili oldu.  

2021 yılının ilk çeyrek döneminde de benzer ayrışma sürdü. İnşaat faaliyetleri geleneksel olarak mevsimsellikten etkilendiği kış aylarında gerilerken inşaat malzemeleri yurtiçi satışları bahar aylarındaki geri dönüş beklentisi ile artışını sürdürdü. 

Ancak nisan ayı itibarıyla yeniden pandemi nedeniyle önemli kapanma önlemleri alındı. Önlemler mayıs ayının da önemli bir bölümünü kapsıyor. Bu dönemde inşaat işlerinin önemli ölçüde yavaşlaması, yeni inşaat başlangıçlarının ötelenmesi bekleniyor. Bu çerçevede inşaat malzemeleri iç pazar satışlarına yönelik iki ayrı senaryo öngörülüyor. 

Her iki senaryo için de kapanma önlemlerinin başarılı olacağı ve haziran ayından itibaren kapanma ve kısıtlamalara ihtiyaç kalmayacağı varsayılıyor. İlk senaryoda inşaat işlerinde yeniden toparlanma yaşanması, mevcut işlerin hızlanması ve yeni inşaat başlangıçlarının da hareketlenmesi bekleniyor. Bu senaryo içinde inşaat malzemeleri iç satışları da nisan ve mayıs aylarındaki yavaşlama sonrası yeniden kademeli bir büyüme içine girecek. Ancak yeni işlerde, son aylarda gerçekleşen yüksek malzeme alımları/satışları nedeniyle inşaat işleri hareketlense dahi bunun malzeme satışlarına yansıması sınırlı olacak. Yenileme pazarı ise hareketliliğini sürdürecek.  

İkinci senaryoda ise salgında iyileşmeye ve kapanmaların kalkmasına rağmen yeni inşaat işleri için uygun mali koşulların bulunmaması nedeniyle beklentilerin altında bir inşaat faaliyetinin gerçekleşmesi bekleniyor. Nitekim ekonomideki finansal riskler, yüksek inşaat maliyetleri ve yüksek faizlerin yeni inşaat işlerine yönelik iştahı sınırlayabileceği, böyle bir durumda inşaat malzemeleri yurtiçi satışlarında son iki çeyrektir devam eden büyümenin de durağanlaşacağı öngörülüyor.      

Pandemiye karşı önlem amacıyla yapılan kapatma sürecinin başarılı olamaması ve uzatılması halinde ise inşaat işlerinde durağanlığın uzayacağı ve inşaat malzemeleri iç pazar satışlarının da daralmaya başlayacağı beklentiler arasında yer alıyor. Bu durumda iç pazarı daha çok yenileme pazarının destekleyeceği öngörülüyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çalışanların yüzde 81’i ofisin yolunu unuttu

Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, çalışanların yüzde 81’i ya ofise geri dönmek istemiyor ya da esnek bir çalışma programı tercih ediyor. Yüzde 27’si tam zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. İşlerin ev ortamına taşınmasıyla onay ve imza gerektiren işlemler artık dijitalde gerçekleşiyor.

 

 

Harvard Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve 1.500 çalışının dahil olduğu araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 81’i ofise dönmek istemiyor. Katılımcıların yüzde 27’si tam zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. Araştırmaya göre, ofise iki ya da üç gün gitmek isteyenlerin oranı yüzde 61.

Önce sağlık diyenlerin oranı yüzde 71

Katılımcıların sadece yüzde 18'i tam zamanlı çalışmayı benimseyerek ofise dönmek istiyor. Çalışanların yüzde 51'i aşı olmadan ofise gitmek istemediğini ifade ederken, yüzde 71'i aşılama sürecinin tamamen biteceği güne kadar ofise dönme konusunda tereddütlü olduğunu ifade ediyor.

Yüzde 33’ü evden verimli çalıştığını düşünüyor

Araştırma sonuçları, verimlilik ve iş sürekliliği için ofiste çalışmanın zorunluluk olmadığını kanıtlar nitelikte. Evden çalışan profesyonellerin yüzde 98'inin işini koruduğunun belirlendiği araştırmada, her üç katılımcıdan biri hem iş performansının hem de iş kalitesinin bir önceki yıla göre daha iyi olduğunu düşünüyor. Uzaktan çalışma eğilimi yaygınlaştıkça dijital uygulamalara rağbet artıyor. Kurumsal ve bireysel hayatı kolaylaştıran, yasal geçerli işlem yapma avantajı sunan e-imza bu uygulamaların başında geliyor. İmza gerektiren işlemlerin dijital ortamda gerçekleşmesini sağlayan e-imza ve mobil imza çözümleri, verimliliğe ve iş sürekliliğine katkı sağlıyor. 

Pandemide en çok tercih edilen çözümlerden 

Elektronik ve mobil imza altyapısı ile imza süreçlerini kolaylaştıran LetSign ve İmzala-Gönder platformları, pandemi döneminde en çok rağbet gören çözümlerden. Platform, istenilen her yerden ve her zaman yasal geçerli imza atılmasını sağlıyor. E-GÜVEN tarafından 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu’na uygun şekilde geliştirilen LetSign, dosyalara zaman damgası eklenerek imzalama işleminin yasal geçerlilik kazanmasını sağlıyor. Web üzerinden kolay ve hızlı şekilde doküman imzalayabilme özelliğine sahip platform, mobilken de kolaylıkla kullanılabiliyor. Güvenli bilgi aktarımının yanında zaman ve maliyet tasarrufu da sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'nin En İyi İşverenleri açıklandı

Sahip olduğu tecrübe ve güvene dayalı felsefesiyle 30 yıldan fazla süredir 5 kıtada 60’tan fazla ülkede tüm ölçekteki şirketlere mükemmel iş yeri olmaları ve kendilerini geliştirmeleri için araştırma ve danışmanlık hizmeti veren Great Place To Work®, Türkiye’nin En İyi İşvereni sonuçlarını açıkladı. 29 Nisan 2021 tarihinde online olarak gerçekleştirilen ödül töreninde 11 farklı sektörden 69 şirkete “Türkiye’nin En İyi İşvereni” ödülü verildi.

 

 

Great Place To Work’ün 2021 mottosu: “Bireylerin Değeri Birlikteliğin Gücü”

 

Great Place to Work olarak “Yüksek Güven Kültürü” temelli işyerlerinin inşası ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere çalıştıklarını söyleyen Great Place To Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Pandemiyle birlikte önemi artan ‘işveren markası olmak’ için 2021 yılında daha fazla çaba sarf edildiğini gözledik. Bu yıl araştırmaya katılan şirketlere baktığımızda, her sektörden ve farklı iş kollarından şirketlerin, kurum kültürlerini geliştirmek ve işveren markalarını geleceğe taşımak için Great Place to Work yolculuğunda başarı ile ilerlediklerini görüyoruz. 2021 yılında Great Place To Work’ün ‘Bireylerin Değeri Birlikteliğin Gücü’ mottosuyla gerçekleştirdiğimiz değerlendirmemize 217 şirket katıldı. 115 binden fazla çalışanla yapılan anketler sonucunda 91 şirket Great Place To Work sertifikası almaya hak kazanırken 124 şirket de ‘En İyi İşveren 2021 Listesi’ne girmek üzere aday olmayı başardı. Great Place To Work felsefesine göre kurum kültürünün temelinde yatan güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhu boyutlarının yanı sıra IK uygulamalarının da değerlendirildiği ‘En İyi İşveren 2021 Listesi’ne bu yıl 69 şirket girmeye ve ödül almaya hak kazandı. En İyi İşveren unvanına sahip şirketlerle bu liste dışında kalan şirketlerin Trust Index puanları karşılaştırıldığında, liste içerisindekilerin ortalama yüzde 80, liste dışı şirketlerin ise yüzde 74 oranında Trust Index aldıklarını görüyoruz. Magna Seating, Magna Otomotiv, GittiGidiyor, Novartis ve Abbvie gibi şirketler ise yüzde 94 gibi yüksek oranlara ulaştılar” dedi.

 

Toprak: “Ücret, sosyal ve yan haklar konusunda gerileme gözlendi”

 

Mayıs ayının ikinci haftasında açıklanması planlanan Care In Action raporundan bazı bilgiler paylaşan Toprak, “2021 yılı için gerçekleştirdiğimiz Care In Action raporumuzda yine şirketlerin üzerinde durmaları gereken dikkat çekici sonuçlar var. Özellikle ücretlerle sosyal ve yan haklar konusunda yüzde 4-5’lik bir düşüş görülüyor. Beyaz yakanın ağırlıklı evden çalışma modeline geçmesinin ardından şirketlerin bu konuda yeterince hassasiyet göstermediği anlaşılıyor. Rapora göre ayrıca ilk amirlerle ilgili algı konusunda düşüş var. İlk amirler çalışanlardan yukarı ile iletişim, fikirlerinin alınması, yönetici yetkinlikleri ve yönetici takdiri gibi alanlarda yüzde 1-2 oranında daha düşük not aldılar. Buna karşılık genel yönetici algısında ve üst yönetim algısında olumlu gelişmeler görülüyor. Yönetimin temsil yeteneği ve ahlaki yaklaşımında yüzde 1’lik iyileşme, üst yönetimin pandemi süreci yönetiminde başarılı olduklarını gösteriyor. Raporun diğer çıktıları arasındaysa iş-özel yaşam dengesi ve insan olarak değer görme algısındaki yüzde 3’lük kayıptan da bahsetmek gerekiyor. Söylemeden geçemeyeceğimiz bir hassas konu da, ‘genel olarak buranın harika bir işyeri olduğunu söyleyebilirim’ algısında son 3 yıldaki düşüştür. Yıllara göre değişimler yüzde 87’den yüzde 81’e kadar gerilemiş durumda ve nedenlerinin detaylıca incelenmesi gerekliliği aşikar” dedi.

 

Ödül kategori sayısı 5’ten 7’ye çıkartıldı

 

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Özel, Sektör ve Bölgesel Ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl kategori sayısı 5’ten 7’ye çıkartıldı.

 

20-50 çalışan sayısına sahip Best Small Workplaces kategorisinde birincilik ödülü, geçen yılın da birincisi olan Inspark’a giderken bu yıl sürece ilk kez katılan firmalardan Farmazon ikinci ve 4Play de üçüncü oldu.

 

Bu yıl ilk kez ödül verilen 50-100 çalışan sayılı şirketler kategorisinin birincisi, geçtiğimiz yıl 50-250 çalışan sayılı şirketler kategorisinin birincisi olan Udemy oldu. İkincilik ödülü, Great Place To Work sürecine ilk kez katılan Aktoy A.Ş.’ye gitti. Geçtiğimiz yıldan bu yana yükselişini sürdüren Magna Gümrük Müşavirliği ve Dış Ticaret A.Ş. ise üçüncülüğe yerleşti.

 

100-250 çalışan sayısına göre ilk sırayı Viessmann Manisa Isı Teknolojileri San. & Tic. Ltd. Şti., Tümaş Mermer San. ve Tic. A.Ş. ile Doğuş Grubu aldılar. En kalabalık katılımlı kategori olan 250-500 çalışan sayısına göre “Türkiye’nin En İyi İşvereni 2021” ödülünü, geçen yılın da birincisi olan Magna Seating kazandı. Onu sırasıyla GittiGidiyor ve Novartis Sağlık Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. takip ettiler. 

 

500-1.000 çalışan sayılı şirketlerden en iyi işveren olanların ilk sırasında, çalışan sayılarının artmasıyla kendilerine yeni listede yer bulan Magna Exteriors & Magna Mirrors yer aldı. Onu sırasıyla DHL Worldwide Express Taşımacılık ve Ticaret A.Ş. ile geçen sene 2020 Avrupa&rs
quo;nın En İyi İşverenleri listesinde yer alan ve yıllardır başarıyla listede yer bulan sahibinden.com takip etti.

 

1.000-5.000 çalışan sayılı şirketlerin en iyileriyse sırasıyla, geçen yıl da birinci olan Hilton, özellikle son iki yıldır yükselişini sürdüren Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ve geçen yılki yerini koruyan Penti oldular.

 

5 bin üzeri çalışana sahip şirketlerin en iyi işveren olanıysa, geçen sene 2020 Avrupa’nın En İyi İşverenleri listesinde yer alan Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. oldu. Bu yıl listeye yeni katılan Teleperformance Turkey ikinci, AssisTT ise üçüncü oldular.

 

Tüm dünyada “Yüksek Güven Kültürü” temelli işyerlerinin inşası ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere çalışmalarını sürdüren Great Place To Work, güvene dayalı felsefesiyle hem mükemmel işyeri kültürlerinin inşa edilmesine katkı sağlıyor hem de şirketlerin inovasyon ve ekonomik performanslarının artırılmasına destek oluyor. Great Place To Work, çalışan odaklı “Trust Index©” anketi ve kurum kültürü analizine dayanan “Culture Audit©” analiz metodolojisiyle kurumların kıyaslanabilir performans değerlerini tespit ediyor. Her yıl yer kürenin 5 kıtasında 65’ten fazla ülkede aynı kriterler dahilinde 7 binden fazla şirket ve 100 milyonun üzerinde çalışanla gerçekleştirilen anketlerle global çapta kıyaslanabilir sonuçlar elde ediliyor.

 

2020’de iki Türkiye’nin En İyi İşverini şirketi “Avrupa’nın En İyi İşvereni” listesindeydi

 

Emsalleri içerisinde dünya çapında en çok bilinen ve en çok tercih edilen araştırma olma özelliğini taşıyan Great Place To Work, aynı zamanda Avrupa’nın en iyi işverenleri, Asya’nın en iyi işverenleri ve Dünya’nın en iyi çok uluslu işverenleri listelerini de yayınlıyor ve ödüllendiriyor. Trust Index, içerdiği 68 kapalı uçlu ve 3 açık uçlu soru setiyle kurumun çalışan nezdindeki performansını ortaya koyuyor. Uluslararası kıyaslama imkanı sunan Trust Index ile elde edilen sonuçlarla geçtiğimiz yıl Türkiye’den iki şirket “Avrupa’nın En İyi İşverenleri” listesinde yer almıştı.

 

Great Place To Work’ün diğer bir araştırma hizmeti olan Culture Audit ise merkezine ‘güven’i alarak insan kaynakları ile yönetim süreçlerindeki 9 alana odaklanıyor. Gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde Great Place To Work sertifikasını elde edebilmek ve bu unvanı 1 yıl boyunca tüm iletişim çalışmalarında kullanmak için şirketlerin Trust Index skorunun 65 ve üzerinde olması gerekiyor. ‘En İyi İşveren’ unvanına sahip olmak için ise skor 75 ve üzerinde olmalı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemi sigorta ihtiyaç ve çözümlerini yeniden şekillendiriyor

EY Sigortacılık Sektörü 2021 Görünümü Raporu’na göre; küresel sigortacılık sektörünün pandeminin yarattığı değişimi, yeni normal ve farklı pazar ihtiyaçları doğrultusunda dönüşüm için bir fırsat olarak görmesi gerekiyor. Raporda, gelecek dönemde sektörde alternatif sermayenin çoğalması ve sektör oyuncularının somut getiri ve sürdürülebilir büyüme hedeflemesi ile birleşme ve satın alma faaliyetlerinde artış yaşanabileceği ifade ediliyor

 

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), sigortacılık sektörüne yön veren trendleri incelediği Sigortacılık Sektörü 2021 Görünümü Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Sektörün gelecek 18 – 24 aylık dönemde izleyeceği büyüme stratejilerini ortaya koyan rapor, pandeminin sosyal ve ekonomik etkileriyle tüketicinin sigortacılık ihtiyaçlarını değiştirdiğine işaret ediyor. Raporda sigorta şirketlerinin değişen beklenti ve artan talebi karşılamak için sundukları çözümleri yeniden şekillendirdikleri belirtilirken, hedef odaklı dönüşüm, müşteri odaklılık, çeviklik ve maliyet ve sermaye optimizasyonunun sektör liderleri için en önemli gündem maddeleri olduğu belirtiliyor. 

 

Yeni ve yaratıcı iş stratejileri geliştirilmesi ihtiyacı var

Piyasa dinamiklerinin karmaşıklaştığı bir dönemde risk ve fırsatların iç içe geçmiş olduğunun ifade edildiği raporda; makroekonomik koşullar, jeopolitik gelişmeler, teknolojik ilerlemeler, demografik değişimler ve artan müşteri beklentilerinin sektörde yeni ve yaratıcı iş stratejileri geliştirilmesi ihtiyacını doğurduğuna işaret ediliyor. Sigortacılığın diğer sektörlerde yaşanan trend ve değişimlerden gittikçe daha fazla etkilendiği belirtiliyor.

 

EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Damla Harman rapora ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Sigorta şirketlerinin küresel ekonomik toparlanma sürecinden büyüyerek çıkmaları için yeni çözümler üretmeleri ve değişen beklentiler karşısında kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmaya hazır olmaları gerekiyor. Bu doğrultuda atılması gereken adımların başında yalın ve esnek bir maliyet tabanı oluşturulması geliyor. Bu, sigorta şirketlerinin hem kısa vadede karlılığını destekleyen bir etki yaratacak hem de inovasyonlar ve sürdürülebilir büyüme için sağlam bir zemin hazırlayacaktır.”

 

M&A faaliyetlerinde artış yaşanabilir

Rapora göre; küresel sigortacılık sektörünün pandeminin yarattığı değişimi, yeni normal ve farklı pazar ihtiyaçları doğrultusunda dönüşüm için bir fırsat olarak görmesi gerekiyor. Raporda, gelecek dönemde sektörde alternatif sermayenin çoğalması ve sektör oyuncularının somut getiri ve sürdürülebilir büyüme hedeflemesi ile birleşme ve satın alma faaliyetlerinde artış yaşanabileceği ifade ediliyor. 

 

Dijitalleşme odağı korunmalı

Raporda; gelecek dönemin sektör için halen pek çok belirsizlik barındırdığına ve sigorta şirketlerinin bu küresel ortamda ana değer önerileri, dağıtım yaklaşımları, işgücü stratejileri ve veri ve teknoloji altyapılarına bütünsel olarak yaklaşmaları gerektiğine vurgu yapılıyor. Pandeminin ivmelendirdiği dijitalleşme sürecine yönelik odağın korunması ile operasyonlarda çevikliğin daha da önem kazandığı belirtiliyor.

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni MINI John Cooper Works Yüksek Performansı Konforlu Sürüşle Birleştiriyor

Yarış pistlerinden aldığı mirası şehrin caddelerine taşıyan MINI’nin ikonik modeli MINI John Cooper Works, farklı tasarımı ve lüks donanımıyla artık çok daha iddialı. Yeni MINI John Cooper Works genlerinden gelen yarışçı karakterini korurken, yüksek standart donanımlarıyla aynı zamanda çok daha konforlu şehir sürüşü vadediyor.

 

Standart Donanımda Yeni Bir Eşik

Yeni MINI John Cooper Works yenilenen tasarımı ve sürücü asistanı donanımlarıyla yüksek performansın yanı sıra son derece güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor. Direksiyon ısıtması, Şeritten Ayrılma Uyarısı, Fren Fonksiyonlu Hız Sabitleyici ve Park Mesafe Kontrolü, Yeni MINI John Cooper Works'ün standart donanımları arasında yer alıyor.

 

Yeni MINI John Cooper Works standart olarak gelen siyah panel tasarımına sahip 8,8 inç dokunmatik bilgi-eğlence ekranıyla da dikkat çekiyor. Yeniden tasarlanan orta gösterge ekranı araç ayarlarının, ses işlevlerinin ve navigasyonun kontrolünü yapan yeni bir işletim sistemine sahip. Uygulamaları daha da sezgisel hale getiren yeni işletim sistemiyle dokunmatik ekranda bir kaydırma hareketi ile seçilebilen Canlı Pencere Öğeleri de ilk kez sunuluyor.

 

Bilgi-eğlence ve gösterge ekranı iki farklı renkte kişiselleştirilebiliyor. "Lounge" modunda, ekran yüzeyleri rahatlatıcı mavi ve turkuaz tonlarında görünürken, "Sport" modunda ekran arka planları kırmızı ve antrasit renge geçiyor. Ekranların renk seçenekleri Yeni MINI John Cooper Works'te standart olan MINI Sürüş Modlarına bağlanabiliyor. Bu sayede “Sport” sürüş modu etkinleştirildiğinde, gaz pedalı, direksiyon özellikleri, amortisör ve vites seçim özellikleriyle aynı anda ekran rengi de değişebiliyor. 

 

Çarpıcı ve Sportif Tasarım

MINI’nin güncel tasarım diliyle şekillenen Yeni MINI John Cooper Works, ön tarafta yuvarlak LED farlar ve aşağıya doğru uzanan altıgen radyatör ızgarasıyla dikkat çekiyor. Genişletilmiş motor soğutma kanalları, otomobilin sportif görünümüne katkı sağlarken, aynı zamanda fren sisteminin optimum sıcaklıkta kalmasına yardımcı oluyor. Yeniden tasarlanan difüzör ve arka rüzgarlık hava akışını kontrol ederek, Yeni MINI John Cooper Works’ün yere daha sağlam basmasını sağlıyor. 

 

Saf Performans Sunan TwinPower Turbo Motor

Yeni MINI John Cooper Works'ün yarış uzmanlığıyla geliştirilen 2,0 litrelik motoru TwinPower Turbo teknolojisiyle, 231 hp güç ve 320 Nm tork sunuyor. 8-ileri Steptronic Sport şanzımanlı Yeni MINI John Cooper Works 0-100 km/sa hızlanması için sadece 6,1 saniyeye ihtiyaç duyuyor.

 

Yeni Adaptif Süspansiyon ile Hem Yolda Hem Pistte Üstün Yol Tutuş

Yeni MINI John Cooper Works'ün sportif süspansiyon ayarı, sadece yarış pistindeki hızlı sağ-sol kombinasyonlarında değil, aynı zamanda dolambaçlı şehir trafiğinde de heyecan veren çevik yol tutuşuna katkıda bulunuyor. Frekans seçimli amortisör teknolojisi ile sportiflik ve sürüş konforu arasında optimize edilmiş bir denge sağlayan Adaptif Süspansiyonun yeni bir versiyonu da artık bir seçenek olarak MINI tutkunlarına sunuluyor. Yeni MINI John Cooper Works'ün, yenilenen Adaptif Süspansiyonu eskisine göre yüzde ondan daha fazla sönümleme gücüyle çalışıyor.

 

İki adet 85 milimetre paslanmaz çelik egzoz borusuna sahip spor egzoz sistemi, heyecan verici sesiyle Yeni MINI John Cooper Works’ün yüksek performansına eşlik ediyor. Uzman fren üreticisi Brembo ile iş birliği içinde geliştirilen spor fren sistemi standart donanımın bir parçası olurken, ön tekerleklerde dahili havalandırmalı disklere sahip dört pistonlu Yeni MINI John Cooper Works logosunu taşıyan kırmızı fren kaliperleri, otomobili en kısa mesafede durdurma görevini başarıyla yerine getiriyor. Standart olarak sunulan 18 inç Circuit Spoke alaşım jantlar otomobilin dış tasarım ögelerini pekiştiriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aydem Enerji, sekiz grup şirketiyle Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’nde

Türkiye’nin öncü entegre enerji şirketi Aydem Enerji, inovatif yaklaşımla tasarladığı insan kaynakları süreçleri ve çalışan deneyiminde fark yaratan uygulamaları ile Great Place to Work® En İyi İşverenler Listesi’ne sekiz şirketi ile girmeyi başaran ilk firma oldu.

 

Elektrik enerjisi üretim, dağıtım ve perakendeciliği alanlarında 40 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren Aydem Enerji, çalışan markası alanında hayata geçirdiği projelerle bir ilki gerçekleştirdi. İş yeri kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda global ölçekte hizmet veren Great Place to Work® Enstitüsü’nün yürüttüğü programa katılan Aydem Enerji, sekiz grup şirketiyle Great Place to Work® Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’ne giren ilk firma olmayı başardı. 

 

“İlkler ve yenilikçilik ruhu Aydem’in çalışma kültüründe var”

 

Şubat ayında, on bir grup şirketiyle Great Place to Work® Sertifikası almalarının ardından, şimdi de sekiz şirketiyle beraber yine bir ilke imza atarak En İyi İşverenler Listesi’ne girmelerinin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Aydem Enerji İnsan Kaynakları Grup Direktörü Fatih İslamoğlu şöyle konuştu; “Hayatlarımızın akışının değiştiği, yeni normal standartlarının belirlendiği bu süreçte elbette en iyi işveren olmanın gereklilikleri de farklılaştı. Şartlara hızla uyum sağlayan, şeffaflığa önem veren, çalışanını merkeze alan şirketler her zamankinden daha ön plana çıktı. İş yeri kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda global ölçekte hizmet veren Great Place to Work® Enstitüsü’nün yürüttüğü programda, hem çalışanlarımızın hem de bağımsız kuruluşların değerlendirmeleriyle ülkemizde ilk defa sekiz şirketimizle birlikte Türkiye’nin En İyi İşverenleri Listesi’ne girmekten gurur duyuyoruz.  

 

Şubat ayında on bir grup şirketimizle Great Place to Work® Sertifikası almayı başarmamızın ardından çatı şirketimiz Aydem Holding ve bünyesindeki Aydem Yenilenebilir Enerji, Aydem Perakende, Gediz Perakende, GDZ Enerji Yatırımları, Elsan, Tümaş, Yatağan olmak üzere sekiz şirketimizle elde ettiğimiz bu başarı bizlere gelecek için büyük bir motivasyon sağlıyor.”

 

2021 yılında insan kaynağı 10 büyüyecek

 

Koşullar ne olursa olsun önceliklerinin her zaman “insan” olduğunu belirten İslamoğlu, “Pandemi döneminde de bu temel yaklaşımımızdan ödün vermedik. Hem kendi insan kaynağımızı korumak hem de bölgemizde tüketicilere, kamuya sunduğumuz hizmeti kesintisiz sürdürmek için çalıştık. Bunu sağlamak için geçtiğimiz sene 600 yeni yeteneği grubumuza kazandırdık ve mevcut kadrolarımızın tamamını koruduk. 2021 yılında da insan kaynağımızı yüzde 10 büyüterek çalışanlarımız için mutlu bir iş yeri sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

 

İnsan odaklı çalışmalar

 

Aydem Enerji’nin sekiz şirketiyle bu ödüle layık görülmesinde özellikle pandemi sürecinde baştan sona yenilikçi bakış açısıyla tasarladığı İK süreçleri, çalışan deneyiminde yarattığı farklılıklar önemli rol oynadı. Kurum, hazır teknik alt yapısı ve bilgi teknolojileri ekiplerinin çevik şekilde organize olması ile uzaktan çalışma metodunu hızla benimserken, dijitalleşme süreçlerini de hızlandırarak yeni uygulamalarla daima çalışanlarının yanında yer aldığını hissettirdi. 

 

Hayata geçirdiği yeni İK sistemleriyle İşe Alım Modülü, Terfi ve Atama Süreçleri, Performans Yönetim Sistemi Modülü, İzin Modülü, E-Bordro, Deneme Süresi Takibi, İK Dashboard ve Eğitim Modülü gibi ana fonksiyonlarını dijital ortamda   yürütmeye başladı. Bununla beraber Aydem Akademi alt yapısını e-öğrenme modülü ile çalışanlarla buluşturan kurum, dijital platformlar üzerinden eğitimler ve farklı konuşmacılarla oturumlar düzenledi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı