Aylık arşivler: Mayıs 2021

Çocukların hayalleri "Bir Hayal Bir Oyun Adlı" ile storytel’de

Zorlu Holding tarafından çocukların hayal gücünü harekete geçirmek amacıyla düzenlenen ‘Bir Hayal Bir Oyun Öykü Yarışması’nda dereceye giren ilk 15 çocuğun hikayesi, “Bir Hayal Bir Oyun& 15 Hayal-15 Öykü” adlı kitapta toplandı. Storytel üzerinden dinleyicileriyle buluşan kitap, Oya Küçümen tarafından seslendiriliyor.

 

Zorlu Çocuk Tiyatrosu aracılığıyla bugüne kadar 1000’in üzerinde oyun ile 900 bin çocuğa ulaşan Zorlu Holding, çocukların hayallerini gerçeğe dönüştürmeye devam ediyor. Bu anlayış doğrultusunda, çocukların yeteneklerini fark etmelerini sağlamak ve özgüvenlerini artırmak amacıyla geçtiğimiz yıl üçüncüsü düzenlenen “Bir Hayal Bir Oyun’ projesi kapsamında dereceye giren ilk 15 hikaye, “Bir Hayal Bir Oyun & 15 Hayal-15 Öykü” adı altında bir araya getirildi. Birbirinden ilginç 15 öykünün yer aldığı eser; Tiyatro ve Seslendirme Sanatçısı Oya Küçümen tarafından seslendirilerek Storytel’de dinleyicilerle buluşuyor. 

 

“Bir Hayal Bir Oyun & 15 Hayal-15 Öykü” kitabında; Elif Sude Dobra, Çağla Çalova, Cansu Akça, Ali Eren Ayaz, Ayla Güneş, Rüzgar Kabasakal, Beyza Akpolat, Defne Zeynep Sayın, Ahmet Taylan Yasak, İnci Demirayak, Klara Keskinkılıçyan, Sarya Kuruş, Nilsu Şen, Demir Gülen ve Ayşe Nil Genç’in öyküleri yer alıyor. 

 

Onbeş Hayal ve On Beş Öykü

Zorlu Holding’in düzenlediği ve Türkiye’nin dört bir tarafında ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerine açık olan ‘Bir Hayal Bir Oyun’ Yarışması’na; 2020 yılında 22 farklı şehirden toplam 268 başvuru gelmişti. Jüri değerlendirmesi sonucunda “Acayip Teknolojik Masallar” adlı hikayesiyle ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi Elif Sude Dobra birinci olurken, ‘Emojiler Diyarı” hikayesiyle Çağla Çalova ikinci, “Tersine Dünya” hikayesiyle Ali Eren Ayaz ve “Gök Taşı Canlıları” hikayesiyle Cansu Akça üçüncülüğü paylaşmıştı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Begüm Akkaya:"Ülkemde Cesur Değil Özgür Olmak İstiyorum"

Show TV ekranlarında yayınlanan reyting rekortmeni Çukur’da Seher karakterine hayat veren Begüm Akkaya, gelecek projelerini MAG okurları için paylaştı.

 

“Seher karakteri ile koşullarımız farklı olsa da mücadelemiz benzer”

 

 “Bir şey öğrendikten ya da deneyimledikten sonra aynı yerde durmamak gerekiyor”

 

“Ülkemde cesur değil özgür olmak istiyorum”

 

Çukur dizisinde Seher karakterine hayat veren genç ve başarılı güzel Begüm Akkaya, gelecek hayallerini ve kariyer hedeflerini özel röportajında aktardı. 

 

En büyük hayalini kendi ülkesinde cesur değil özgür bir kadın olmak şeklinde anlatan Akkaya, yeniden tiyatro sahnesine döneceği günü sabırsızlıkla beklediğini belirtti. Çukur dizisi dört sezondur başarı ile istikrarını sürdürürken final açıklamaları ile hayranlarını oldukça üzdü. Seher karakterine hayat verirken hikayesinin finalini de merakla beklediğini belirten güzel oyuncu, “Seher karakteri ile koşullarımız farklı fakat kendi ayakları üzerinde durma mücadelesi benzer özelliğimiz” diye konuştu.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BBC İmzalı Kovid – 19 Belgeseli

Bir yıldan uzun zamandır tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) pandemisinin Çin ve Amerika’da ortaya çıkışını anlatan “Dünyamız: Kovid 19 Özel Bölümleri” isimli iki bölümlük belgesel serisi, perde arkasındaki çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor. BBC imzalı bu yapım 16 Mayıs saat 21:30’dan itibaren Digitürk, Tivibu ve D-Smart üzerinden izlenebilen BBC Earth kanalında izlenebilecek.

BBC Earth, milyarlarca insanın hayatını tehdit eden koronavirüs (Covid-19) salgınının Çin ve Amerika'daki patlak verişini anlatan iki bölümlük belgesel serisini izleyiciyle buluşturuyor. 2019 yılının sonu itibariyle hayatımızı etkisi altına alan bu virüse dair merak ettiğimiz pek çok soru var. 

Pekin’in aniden 11 milyonluk bir şehir olan Wuhan'ı karantinaya alması tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Dünya çapında panik dalgası yayılırken, Çinli yetkililer haftalarca salgının kontrol altında olduğunu savundu. Peki o süreçte gerçekten neler yaşandı? Bu çarpıcı belgesel, Çinli yetkililerin ve bilim adamlarının bildikleriyle dünyaya anlattıkları arasındaki uçuruma ve karantinaya yol açan olayların arka planına dikkat çekiyor. Belgeselin ikinci bölümüyle birlikte Amerika’da doğrulanmış ilk vaka sonrası Donald Trump'ın ulusal acil durum ilanı arasındaki kritik günlerin perde arkasına geçiyoruz. Birinci elden tanıkların ifadelerini yeren belgesel, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olan Amerika'nın pandeminin yörüngesini değiştirebilme ve binlerce hayatı kurtarma gücüne sahip olmasına rağmen bunu yapmadığını gözler önüne veriyor.

Mayıs’ın diğer öne çıkan yapımı ise Ben Fogle: Yabana Dönüş – Birleşik Krallık

Mayıs ayında BBC Earth’ün sevilen yapımın yeni bölümü izleyeceğiz; Maceracı Ben Fogle’un kentleri terk ederek doğaya yerleşen kişileri tekrar ekrana getirmesiyle, Birleşik Krallık'ta başladıkları vahşi maceranın işe yarayıp yaramadığını öğreniyoruz. Ben, yeni sezonda sıradan bir hayat yaşamayı ve vahşi doğada yuva kurmayı seçen çiftleri, aileleri ve bireyleri yeniden ziyaret ediyor. Doğanın tüm zorluk ve güzelliklerine şahit olduğumuz büyüleyici serinin yeni sezonunda, Galler'de bir çamur kulübesine taşınan Oxford mezunu biriyle tanışırken İskoçya’nın en izole adasında bir hostel işletmenin mümkün olup olmadığını keşfedeceğiz. Ben Fogle: Yabana Dönüş – Birleşik Krallık (10 Mayıs Perşembe saat 22:05’den itibaren) 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bosch Rexroth, 2021 Hermes Ödülü’nü kazandı

Yıkıcı inovasyon sayesinde çok daha düşük CO2 emisyonları sağlanıyor.

Lohr am Main/Hannover – Bosch Rexroth, dünyanın en kompakt elektrikli Su Altı Valf Aktüatörü olan SVA R2 ürünüyle Hannover Fuarı’nda, en önemli uluslararası sanayi ödülü olan 2021 Hermes Ödülü’nü almaya hak kazandı. Yıkıcı inovasyon, proses sistemlerinde CO2 emisyonlarının yanı sıra çevre risklerini de önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor. SVA R2, yeşil hidrojen üretmek için geleceğin proses sistemlerinde kullanıma,  karbon yakalama ve depolama uygulamalarına da uygun.

Bosch Rexroth yeni iş alanlarından sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Fechner, “Söz konusu sürdürülebilirlik olduğunda, inovasyonlar hızlı ilerlemenin elde edilmesinde hayati bir role sahip. SVA R2 ile Bosch Rexroth, proses endüstrisine tamamen yeni bir çözüm sunuyor. Bugüne kadar ilk kez kullanıcılar konvansiyonel hidrolik silindirleri, sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerine sahip olan ve ekstra bir alan kaplamayan elektrikli tahrik sistemleriyle değiştirebiliyor” dedi. 

SVA R2 Su Altı Valf Aktüatörü, proses sistemlerinde valfleri açıyor ve kapatıyor. Su altı fabrikalarında, bu işlem bugüne kadar genellikle kilometrelerce uzunluktaki hidrolik hatlarla beslenmesi gereken hidrolik silindirler tarafından gerçekleştiriliyordu. Daha fazla alana ihtiyaç duymaları, akülü acil durum güç kaynağının çok pahalı olması ve sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerini entegre etmenin mümkün olmaması nedeniyle bunları elektrikli tahrik sistemleri ile değiştirmeye yönelik önceki girişimler başarısız olmuştu.

Bosch Rexroth’tan bir geliştirici ekibi, yıkıcı inovasyon ile bu zorlukların üstesinden geldi. SVA R2 Su Altı Valf Aktüatörü, bir elektrikli tahrik sistemini, sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerini ve bir hareket kontrol sistemini bir araya getiriyor ve normalde hidrolik silindirlerin kullandığından daha fazla alan gerektirmiyor. Modül, 4.000 metreye kadar olan derinliklerde su altında kullanım için tasarlandı.

Geleceğe yönelik uygulamalar için çevik geliştirme yöntemleri

Aktüatörlerin elektrifikasyonu, proses sistemlerinin CO2 ayak izini önemli ölçüde iyileştirir. Sonuç olarak, kilometrelerce uzunluğundaki hidrolik hatlara ve merkezi hidrolik güç ünitesine artık ihtiyaç duyulmuyor. Sensörlere yönelik mevcut güç kaynağı, tahrik sistemlerine güç vermek için de kullanılabiliyor. Alandan tasarruf sağlayan bir tasarımla, onlarca yıldır kendilerini hidrolik silindirlerde kanıtlamış olan güvenlik sistemleri, daha önceki tüm yaklaşımlarda mümkün olmayan bir şekilde entegre edilebiliyor. Buna ek olarak, hareket kontrol sistemi de çalışma durumlarının izlenmesini sağlıyor. Bu takip, hassas ekosistemlerin güvenliğini daha da artırıyor. 

Bosch Rexroth’taki Su Altı Valf Aktüatörü ekibi, çevik geliştirme yöntemleri kullanıyor ve operatörler, tedarikçiler ve uluslararası üniversitelerle yakın bir şekilde çalışıyor. Tasarlanan ilk uygulamalardan biri, enerji üretimi için su altı üretim tesislerinin elektrifikasyonudur. Su Altı Valf Aktüatörü SVA R2 sayesinde, bu tesislerin satın alma ve işletim maliyetleri azaltılıyor ve hiç olmadığı kadar enerji verimli ve güvenli hale getiriliyor. Diğer kullanım alanları arasında, açık deniz rüzgar enerjisi santrallerinin daha sonrasında boru hatları aracılığıyla karaya taşınan yenilenebilir enerji ve hidrojen üretmesi gibi yeşil hidrojen üretimine ilişkin geleceğe yönelik proses sistemleri yer alıyor. Tahrik sistemi, atmosferden CO2’nin temizlenmesi için karbon yakalama ve depolama sisteminin kullanılması ve önceki su altı üretim tesislerinde suyun altında depolanmasına ilişkin ilk planlarda da önemli bir role sahip.   

Bosch Rexroth, özel olarak geliştirilen test tezgahında su altı uygulamalarına yönelik en katı uluslararası standartlara göre tam ölçekli prototipleri test ediyor. Diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında, kullanılan parçalar ve modüllerin işlevleri ve güvenliği açısından en yüksek gereksinimleri belirliyorlar. İlk pilot testler, 2021’in üçüncü çeyreğinde başlayacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Colin's sıcak yaz günleri jean sıklığıyla karşılıyor

Gençlerin ve kendini genç hissedenlerin moda markası COLIN’S, jean pantolon, şort ve etekleri yaz kombinlerinin başrolüne taşıyor. Hem kadınlar hem de erkekler rengarenk tişört ve gömleklerle kombinlenen jean’lerle yaz günlerinin tadını çıkarmaya hazırlanıyor. 

 

Jean tutkunu erkekler yazın ruhunu COLIN’S ile yakalıyor

COLIN’S jean tutkunlarına hem pantolon hem de şort seçenekleriyle yaza uygun alternatifler sunuyor. Baskı detaylı, sloganlı ve klasik tişörtler ile tamamlanan jeanler yazın ruhunu COLIN’S erkeğinin tarzına yansıtıyor. Klasiklerden vazgeçemeyen erkeklerin tercihi ise jean gömlekler oluyor. 

Sokağın özgür ruhu kadın modasıyla bir araya geliyor

Hiçbir mevsimde tarzından ödün vermeyen kadınların vazgeçilmezi jean pantolon, şort ve etekler yaz kombinlerinin yıldızı olmaya hazırlanıyor. COLIN’S kadını tarzını karşı konulmaz renk ve desenlerdeki gömlek ve tişörtler ile tamamlıyor. Elbise şıklığı ise jean ceketlerle gündüzden geceye taşınıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

JetBlue, ilk Airspace tasarımlı A321LR siparişini teslim aldı

ABD merkezli JetBlue Airways, Airbus’ın yeni Airspace kabin tasarımına sahip 13 adet A321LR siparişinin ilkini teslim aldı. Yeni A321LR’ler, JetBlue’nun bu yıl Londra’dan aktarmasız olarak başlayacak olan uzun zamandır beklenen transatlantik uçuş planını destekliyor. Havayolunun 13 yeni A321LR siparişine ek olarak, Airspace kabinlerine de sahip olacak olan A321neo varyantlarını içeren 57 adet Airbus siparişi daha bulunuyor. JetBlue, A321 teslimatı ile Airspace kabin tasarımını tek koridorlu aileyle buluşturarak Airbus’ın, A330neo ve A350 geniş gövdeli uçaklarıyla da uyumlu olan ve yolcu memnuniyetini arttıran özellikler sunan yeni ödüllü kabin tasarımına sahip ilk müşterisi oldu.

 

JetBlue Airways Corp. CEO’su Robin Hayes, “JetBlue’da, yeni transatlantik hizmetlerimiz için Airbus Airspace kabin içi tasarımlı Airbus A321 uzun menzilli tek koridorlu uçağımızı misafirlerimizle buluşturmayı dört gözle bekliyoruz. Bu uçaklar, müşterilerimize, özenli ve butik tarzda bir hizmet sunmamızı sağlarken aynı zamanda daha geniş kişisel alan, daha büyük baş üstü dolapları, özelleştirilmiş aydınlatma ve kabin içinde geniş gövde hissi veren bir tasarım sunacak” dedi.

 

Airbus Ticaret Müdürü Christian Scherer, “JetBlue’nun yeni bir trend belirlemesi ve uzun menzilli operasyonlarında Airbus’ın yeni Airspace kabinini tanıtacak olması bizleri heyecanlandırıyor. Şüphesiz, havayolunun değerli yolcuları ve mürettebatına olağanüstü konforda kabin içi transatlantik deneyimi sunacak olan bu uçaklar, JetBlue’nun gözdesi olacak!” dedi.

 

Airspace, A320 ailesine yolcu memnuniyetini arttıracak pek çok kabin geliştirmelerini getiriyor: Benzersiz bir giriş ve kişiselleştirilebilir özel aydınlatma (jet lag hissini azaltmaya yardımcı olur), ekstra kişisel alan sunan omuz seviyesinde yeni ince yan paneller, yeniden tasarlanan çerçeve ve tam entegre pencere tonları ile iyileştirilmiş pencere görüşü, en yeni LED aydınlatma teknolojileri, sınıfının en geniş baş üstü dolapları, hijyenik temassız özelliklere ve antimikrobiyal yüzeylere sahip yeni tuvaletler.

 

Bu özelliklere ek olarak A320 ailesinin geniş kabin yapısı, 24 adet tam yatabilir koltuklu Mint Premium sınıfı özel süitleri ve ekstra diz alanı sunan hatlı arkalıklarına sahip en geniş 18.4 inç koltuklu ve 114 yolcu kapasiteli ekonomi sınıfı ile JetBlue’nun, yolcularına tüm sınıflarda gerçek uzun mesafe konforunu sunmasını sağlayacak. Ekonomi koltuklarının çoğu 32 inçlik bir alan sunarken, dört sırası ‘daha fazla alan’ için optimize edilecek ve yaklaşık 5 inçlik daha fazla alanla herhangi bir transatlantik ekonomi sınıfı koltuğunun sunduğu en fazla bacak alanına sahip olacak.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Anneler Günü Vakko’da Özeldir

İlkbaharın güçlü enerjisini renkli siluetlerle yansıtan Vakko, Anneler Günü’nde anneleri  zarif aksesuarlardan modern ayakkabılara, çantalara kadar sofistike hediye seçeneklerini bir araya getiriyor.

 

 

Vakko kadınına hitap eden çantalar mavi, pembe ve neon renklerin yanı sıra doğal tonlarla buluşuyor.  Çantalarla kombinlenen ayakkabı ve terlikler, annelere hem rahat hem de dinamik seçenekler sunuyor. Ayakkabı ve çantalarda dikkat çeken hasır detayları ise tasarımlara soft bir hava katıyor.

 

Göz alıcı aksesuarlar ise Vakko kadınını tropikal iklimlere doğru eşsiz bir yolculuğa çıkıyor. Papağan şekilli taşlı bilezik, mavi, yeşil, ekru ve sarı, kırmızı, yeşil ile pembenin buluştuğu iki farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Baharın gelişini sembolize eden mavi ve pembe renklerdeki çiçekli küpeler Vakko kadının zarif ve sade yönünü yansıtıyor.

 

Anneler Günü’ne özel hazırlanan kofreler farklı tasarımları ve çeşitleriyle dikkat çekiyor. Çekmeceli kutuların da bulduğu hediye setlerinde Vakko Home’un çay bardakları ve kahve fincanlarına Vakko Chocolate’ın eşsiz lezzetleri eşlik ediyor. Oda kokuları ve mumların yanı sıra Vakko Kozmetik seçkilerinden kolonya, maske ve üçlü oje setleri ile Vakko’nun ikonik ipek eşarp tasarımları annelerin beğenisine sunuluyor.

 

Vakko Anneler Günü Hediye seçeneklerini tüm Vakko mağazaları ve www.vakko.com ‘da satışa sunuluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk dördüncü kez Türkiye’nin En İyi İşvereni seçildi

Özgün insan kaynakları uygulamalarıyla dikkat çeken Kuveyt Türk, Great Place to Work Enstitüsü Türkiye tarafından düzenlenen Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2021’den de ödülle döndü. Kuveyt Türk, “5000+ Çalışan Sayısı” kategorisinde birinci olarak üst üste dördüncü kez “Türkiye'nin En İyi İşvereni” olma başarısı gösterdi. Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olan teknoloji şirketi Architecht ise “100-250 Çalışan Sayısı” kategorisinde ikinci kez en iyi işverenler listesine girdi.  

 

 

İnsan kaynakları süreçlerini “önce insan-önce çalışan” prensibiyle yürüten ve Gelişim Mutfağı, Gelişim Sepeti, İyi ki İşveren Markası, Önce Çalışan Meclisi gibi birçok özgün insan kaynakları uygulamasını hayata geçiren Kuveyt Türk, Great Place to Work Enstitüsü tarafından insan kaynakları alanında düzenlenen Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2021’de de “5000+ Çalışan Sayısı” kategorisinde birinci olarak üst üste dördüncü kez “Türkiye'nin En İyi İşvereni” seçildi. Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olan teknoloji şirketi Architecht ise “50-250 Çalışan Sayısı” kategorisinde en iyi işverenler listesine ikinci kez girmeyi başardı. Kuveyt Türk, salgın sürecinde de 6 bin çalışanının “İyi ki Kuveyt Türklüyüm” demesini sağlayan insan kaynakları uygulamaları geliştirmeye, çalışanlarına mutlu ve huzurlu bir iş yeri ortamı sunmaya devam ediyor. 

 

“Birbirini takdir eden çalışma kültürünü önemsiyoruz”

Kuveyt Türk Strateji, İK, Dijital Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, “Kurulduğumuz günden bu yana 32 yıldır çalışanlarımızın, ‘İyi ki Kuveyt Türklüyüm, iyi ki buradayım’ dedikleri bir iş yeri ortamına sahip olmasını kıymetli buluyoruz. Çalışma arkadaşlarımıza, kendilerini özgürce ifade edebileceği ortamlar hazırlıyor, kariyerleri boyunca sürekli kendilerini geliştirebilecekleri imkânlar sunuyoruz. Geçtiğimiz yıl GPTW Avrupa’nın En İyi İşverenler listesine giren ilk kurumumuz, takım ruhuyla hareket eden, birbirini takdir eden çalışanların oluşturduğu işyeri kültürümüz sayesinde son dört yıldır GPTW’nin en iyi işverenler listesine giriyor. İştirakimiz olan Architecht teknoloji firmamızın da son iki yıldır en işi işveren seçilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.  Çalışanlarımızın memnuniyetini ve gelişimini odağımıza alan yaklaşımlar sergilemeye, onların mutluluğu için özgün uygulamalar geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

Çalışanların geleceğe hazırlanmasına rehberlik ediyor

Kuveyt Türk, çalışan memnuniyetini artıran ve ödüller kazanmasını sağlayan yeni nesil insan kaynakları uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Kuveyt Türk, unvanları kaldıran, çalışanların kariyer tariflerini kendilerinin yazdığı ve farklı alanlarda deneyim kazandığı, çalışanları geleceğin yetkinliklerine hazırlayan yeni kariyer modeli Gelişim Mutfağı projesini finans sektöründe bir ilke imza atarak bu yılın başında hayata geçirdi. Gelişim Mutfağı, bir taraftan çalışanların mevcut işlerinde derinleşmesini ve geleceğe donanımlı şekilde hazırlanmasını sağlarken, diğer taraftan çalışanların departmanlar arası rotasyon, deneyimleme eksenli geçici görevlendirmeler, iş başı eğitimler gibi uygulamaları Gelişim Sepeti'nde toplayıp puanlandırarak çalışanlara farklı alanlarda tecrübe kazanma imkânı sunuyor. Unvan ve terfi baskılarından uzak İkili Kariyer Yapısı ise çalışanların kendi gelişim yolculuklarına odaklanarak farklı kariyer rotaları çizebilmelerine imkân veriyor. Kıdemde ve performansta istenilen şartların sağlanması koşuluyla, işin gerekliliğine göre belirlenmiş çevrimiçi eğitimler, sertifikalar, rotasyonlar ve yüksek lisans süreçleriyle çalışanlara farklı bir kariyer yolu sunuluyor. Performansı ve kıdemi yeterli olan çalışanlar, seviyelerine ve işlerine göre ek bir ücret artışından da faydalanıyor.

 

Çalışan memnuniyeti her geçen yıl artıyor

Kuveyt Türk, yan haklar konusunda ise sektörde bir ilk olan ve bu yıl 5. dönemine giren esnek yan haklar uygulaması Sepetim ile çalışanların farklı ihtiyaçlarına farklı çözümler sunuyor. Brandon Hall Grup tarafından mükemmellik ödülü ve Stevie Awards’tan ödül alan Sepetim uygulaması sayesinde çalışanlar, yan haklarından esnettikleri bütçelerle BES gibi tasarruf yolunu tercih edebiliyor ya da bütçelerini seyahat, eğitim gibi ihtiyaç alanlarında değerlendirebiliyor. Kurum içi yapılan anket çalışmalarında Sepetim uygulamasından memnun ve çok memnun olan çalışan oranı yüzde 87’ye kadar yükseldi. 

 

İyi ki mobil uygulamasıyla kesintisiz iletişim

Kuveyt Türk’ün, çalışanların birbirleriyle iletişim kurabildikleri interaktif bir platform olan, iç iletişim uygulamalarında Stevie Awards ödüllü “İyi ki” mobil uygulaması da çalışanlar arasında yoğun ilgi görüyor. Tebrikler, kutlamalar, duyurular ve videolar bu platform üzerinden paylaşılıyor. Bu sayede, Türkiye’nin herhangi bir yerindeki şubeden yapılan bir paylaşım, genel müdürlüğe ve diğer tüm şubelere anında ulaşıyor. İyi ki mobil uygulaması, salgın sürecinde çalışanlarla iletişimin kesintisiz sağlanması bakımından önemli görevler de üstleniyor.  

 

Ödüllü Bankacılık Okulu ile sürekli eğitim

Kuveyt Türk’ün sektörde bir ilke imza atarak 2017’de hayata geçirdiği Kuveyt Türk Bankacılık Okulu’nda çalışanlara yönelik eğitimler salgın sürecinde de tüm hızıyla devam ediyor. Mesleki ve yetkinlik gelişim eğitimlerinin yanı sıra çalışanlara Veri Analisti Yetiştirme Programı, Veri Bilimcisi Yetiştirme Programı ve Dijital Yetkinlik Geliştirme Programı gibi birçok alanda eğitimler veriliyor. Öğrenmenin değere dönüştüğü Kuveyt Türk Bankacılık Okulu, ortaya koyduğu başarılı çalışmaların sonucunda dünyanın en prestijli danışmanlık şirketlerinden Brandon Hall Group tarafından düzenlenen Excellence Awards’ta 4’ü altın olmak üzere 10 ödüle ve Tegep’ten 3 ödüle birden layık görülmüştü.

 

Önce Çalışan Meclisi çalışanların yönetime ulaşan sesi

Farklı orga
nizasyon, fonksiyon, unvan ve kıdemlerden çalışanların oluşturduğu Önce Çalışan Meclisi de çalışanların yönetime ulaşan sesi olarak görev yapıyor. Kuveyt Türk ayrıca Hasbihal Sohbetleri, Kariyer Buluşmaları, Çalışan Memnuniyeti Hattı, Arkadaşım İK, Gönüllü Denetçilik Hattı, Etik Bildirim Hattı gibi insan kaynakları uygulamalarıyla ve Kitap Okuma Kulübü, Sosyal Yardımlaşma Kulübü, Gezi Kulübü, Basketbol Kulübü gibi organizasyonlarla çalışanlarının ilgi alanlarına destek oluyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

En zorlu lekelerde etkili doğaya daha duyarlı yeni omo

Türkiye’nin en güçlü deterjan markası OMO[1], doğaya duyarlı bir değişim başlatıyor; ürün içeriklerini ve şişelerini yeniliyor. Yıllardır “Kirlenmek Güzeldir” sloganı ile tüketicilerin kalbinde yer edinen marka, bu değişim ile amacını bir adım öteye taşıyarak artık “İyilik için kirlenmek güzeldir!” diyor. 

 

Temiz çamaşırlar, temiz bir gezegen ve temiz bir gelecek için yola çıkan OMO bu doğrultuda en büyük değişikliği sıvı deterjan şişelerinde gerçekleştiriyor. Marka yıllardır yüzde 100 geri dönüştürülebilir olan 1950ml sıvı deterjan şişelerini şimdi yüzde 25 geri dönüştürülmüş plastikten üretmeye başlıyor. Bu sayede 1 yılda ortalama 70 ton saf plastik üretiminin önüne geçmeyi hedefleyen OMO, sıfır atık ve döngüsel ekonomi gibi sürdürülebilirlik çözümleriyle yeşil bir geleceğin inşasına katkı sağlıyor. Ayrıca OMO Sıvı Deterjan formüllerinde yer alan doğada çözünebilir içeriklerin oranı da kusursuz leke çıkarma performansını elden bırakmadan artıyor, tüketiciler alıştıkları ve sevdikleri OMO’nun en zorlu lekeleri çıkarma gücünü doğaya daha duyarlı bir ürünle elde edebiliyor. 

 

 

Unilever, Temiz Gelecek Vizyonu ile temizliğin geleceğini yeniden tasarlıyor

 

Unilever Ev Bakım Kategorisi geçtiğimiz yıl açıkladığı Temiz Gelecek Vizyonu ile insanlara ve gezegene karşı duyarlı, yüksek performanslı ve erişilebilir temizlik ve hijyen ürünleri sunmak için yola çıkıyor. Bu kapsamda 2030 yılına kadar Ev Bakım kategorisindeki ürünlerinin formüllerinden fosil yakıtlardan elde edilen hammaddelerin tamamını çıkarmaya; bunun yerine yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş karbon kaynaklarını kullanmaya söz veriyor. Bu 10 yıllık dönüşüm yolculuğu için ihtiyaç duyulan yenilikçi teknolojileri ve bileşenlere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarını desteklemek adına da 1 milyar Avro’luk bir kaynak ayırıyor. Unilever Ev Bakım Kategorisi’nin Temiz Gelecek Vizyonu altında ilk adımlarından birini atan OMO da ürünlerinde başlattığı büyük dönüşümü yakın tarihte marka eylemleriyle destekleyecek.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

25 Yıllık Eşine Böbreğini Verdi!

25 yıl önce evlenen Sibel Türkoğlu(46) ve Tolga Türkoğlu(47) 2 çocuk sahibidir. 23 yaşında kanser tedavisi gören Sibel Türkoğlu kemoterapi tedavisi gördü. Hem var olan böbrek hastalığının ilerlemesi hem de kemoterapi sebebi ile böbrek yetmezliği gelişince 2017’de hemodiyalize başlamış. 4 yıl diyalize girdikten sonra böbrek nakli için hastanemize başvuran hastamızın organ nakli başarılı bir şekilde sonuçlandı.

“13-14 Yaşlarımda Belirtisini Verdi”

Ameliyattan sonra duygularını dile getiren Türkoğlu(46) “İlk belirtilerimi 13-14 yaşlarımda yapılan böbrek biyopsisi ile aldım. Süregelen kronik rahatsızlığım vardı. Bu hastalık devam etti. Biyopsi oldum tanı kondu tedavisi olan hastalık olan değildi. Sonunda nakil olacağını biliyordum. 2015 yılında bağırsak ameliyatım oldu. Kemoterapi ilacı kullandığım için böbreklerim bu sürede yoruldu süreç hızlı ilerdi” şeklinde konuştu.

“Hiçbir Zaman Olumsuz Düşünmedim”

Yapılan test ve tetkikler sonucunda Sibel Türkoğlu’nun(46) 16 Mart tarihinde hastaneye yatışı yapıldı. Covid tedbirleri kapsamında alınan önlemlerden dolayı testinin sonuçları beklendi.  24 Mart tarihinde ameliyatı gerçekleşti. Başarılı bir ameliyat süresi geçiren Sibel Türkoğlu(46) “Hiçbir zaman negatife düşmedim, bu hastalığı da grip gibi görmeye çalıştım. Diyaliz alırken de, diyalizden eve evden diyalize bu süreci yansıtmadık. Ameliyat olacağımda çevremde ki herkes ‘Nasıl olacaksın?’ diye sordular. Kimse olumlu bakmadı. Çocukluğumdan beri doktorlardan korkan biri olmadım. Hep olumlu bakmak lazım. Bu iyileşme süresinde yüzde 50 kısmın da motivasyon olduğuna inanıyorum. Bağırsak ameliyatı olmuştum. O dönemde bile çevremde ki herkesi ben sakinleştirmiştim. Her zaman hastalık benden korksun dedim’ dedi. Sibel Türkoğlu röportajı tamamlarken; ‘’1 hafta içinde günlük hayatıma geri döndüm. Çok mutluyum. Doktorlarım; Alp Gürkan , Osman Şahin, ve Taner Kıvılcım’a çok teşekkür ederim’’ diyerek iyi dilekte bulundu.

“Eşim Hiç Düşünmeden Böbreğini Verdi”

Nakil süresini anlatan Sibel Türkoğlu(46) “Aileden kimseden örnek alınmadı. Çünkü eşim buna müsaade etmeden kendi böbreğini verebileceğini söyledi. Benim için çok duygusal bir süreçti. Eşime çok teşekkür ediyorum” dedi.

Kapalı Yöntem İle Yapılan Nakil Operasyonu Başarılı İle Sonuçlandı

Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, “Sibel böbrek biyopsisi ile Membranoproliferatif Glomerulonefrit (MPGN) tanısı almış. Hem var olan böbrek hastalığının ilerlemesi hem de kemoterapi sebebiyle böbrek yetmezliği gelişince hemodiyalize başlamış. Bir süre diyalize girdikten sonra böbrek nakli için hastanemize müracaat eden hastamızın kendisi ve verici olan eşi ile tüm tetkik ve hazırlıklar tamamlanarak 24 Mart tarihinde böbrek nakli gerçekleştirildi. Kapalı yöntem ile yapılan verici ameliyatı ve alıcının nakil operasyonu başarı ile sonuçlandı. Başarı ile gerçekleşen Böbrek Naklinin ardından verici olan eş (Tolga) 3.gün, alıcı olan hastamız Sibel Hanım ise 1.haftanın sonunda sağlıkla evlerine taburcu edilmiştir” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı