Erkek bakımının lider markası Gillette ile Milliyet Gazetesi’nin 67.’sini düzenleyeceği Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri için jürinin aday belirleme sürecinden sonra söz sırası şimdi sporseverlere geldi.

Sporun birleştirici ve iyileştirici gücüne inanarak 1954 yılından günümüze kadar uzanan ve 6 yıldır Gillette iş birliğiyle gerçekleşen Türkiye’nin en prestijli spor ödül töreni ‘Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri’ için spor camiasının önde gelen isimleri jüri toplantısında buluştu.  “Sporla İyiyiz, Hepimiz Biriz” mesajının vurgulandığı bu toplantıda 7 kategoride belirlenen adaylar, halk oylamasına sunuldu. 

Bu yıl, 67.’si düzenlenecek, dünya spor tarihinin en prestijli ve uzun soluklu ödül törenlerinden olan Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri öncesinde 7 kategorideki adayların belirlenmesi için T.C Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Muharrem Mehmet Kasapoğlu, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Türkiye Futbol Federasyon Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu başta olmak üzere, ülkemizin önde gelen spor yazarları ve spor insanları geçtiğimiz aylarda bir araya geldi. Şimdi ise söz sırası sporseverlerde…

Spora ve sporcuya her alanda destek sağlayan P&G’nin lider erkek bakım markası Gillette, A Milli Takım, E-Spor, bireysel sporcu sponsorluğu, kulüp lisans anlaşmalarının yanı sıra 67 yıllık bir geçmişe sahip olan Yılın Sporcusu Ödülleri’nde 6 yıldır isim sponsorluğunu üstleniyor.  Özellikle son 2 yıldır, Gillette ve Milliyet’in ortaklığıyla Türkiye’nin en büyük sosyal sorumluluk projelerine imza atılan bu organizasyonda, geçtiğimiz yıl 5 milyona yakın rekor bir oy katılımı olmuştu. 2020 yılında Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri kapsamında; içinde bulunduğumuz korona virüs dönemi nedeniyle uzaktan eğitim gören öğrencilere destek olmak amacıyla alınan tabletler; Kocaeli Valiliği, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi iş birliğiyle dağıtılarak öğrencilerin uzaktan eğitime erişimleri sağlanmıştı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu konu hakkında aylardır uyarılarda bulunan ABStocks Kripto Borsası Yatırımcısı ve AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, yeni yönetmeliğin kara paranın önlenmesinde büyük önem taşıdığını belirtti. Yayım tarihi itibari ile yürürlüğe giren yeni yönetmeliğin, Kripto Borsaları gibi işletmelerin de Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında sorumlu olacağına dikkati çeken Bayrak “Biz aylardır bunu ifade ediyoruz. İşlerin temiz ve düzgün yapılabilmesi adına bu tür düzenlemelerin olması şart. Yoksa hayal satılıyor ve insanlar madur bırakılıyor. Kara paranın aklanmasının önlenmesi ve bu sayede düzgün vergilerin alınması ülkemiz adına çok önemli. Biz ABStocks olarak bu tür yeni düzenlemeleri sonuna kadar destekliyoruz ve şirket olarak tüm altyapımızı da bu düzenlemelere uygun hale getiriyoruz. Umarım yeni çıkacak düzenlemelerle sektörümüz daha üst seviyelere çıkacak ve dünya pazarındaki hak ettiği yeri bulacaktır” dedi.  

 

SEKTÖRÜ DÜZENE SOKMAK İÇİN DEV YATIRIM

 

“Hükümetimizce alınan bu kararlar, gelecekte yaşanması muhtemel birçok mağduriyetin önüne geçeceği gibi bu alanda faaliyet gösteren ya da gösterme niyetinde olan firmaları da disipline edecektir” diyen AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak “4 ülkede milyar dolarlık yatırımları yöneten AB Grup Holding’in bu alana bugüne kadar 3 milyon dolardan fazla yatırım yapmasının en önemli sebebi; sektörün düzene girmesi ve Türkiye’nin bu alanda güçlü ve güven veren bir ülke olmasını sağlamaktır. Bu da güçlü grupların bu alana yatırım yapması ile gerçekleşir” dedi.

 

YAPICI BİR YIKIM YAŞANIYOR

 

İçinde bulunduğumuz süreçte sektörün ne yazık ki yarattığı mağdurlar ile gündemde olduğunun söyleyen Muhsin Bayrak, bu sürecin yapıcı bir yıkım olduğunu ve kanunsal süreçleri de hızlandırdığına inandığının altını çiziyor. Önümüzdeki süreçte sektörde sadece güçlü birkaç firma kalacağını da belirten Bayrak “ABStocks olarak güçlü altyapımızla birçok ilk imza atan Kripto Varlık Borsası olacağız. Biz her zaman ana paranın sigortalı olmasından yana olduk. Bu konuda yatırımlar yapıyoruz. Ayrıca kazanılanların vergilendirilmesi konusunda da net tavrımızı ortaya koyduk. Devletimiz de bu konuda adımlar atıyor ve biz alınan tüm kararların arkasındayız” dedi. 

31 Mayıs tarihi itibariyle ABStocks’u hayata geçireceklerini belirten Muhsin Bayrak, “Son günlerde yaşanan talihsiz gelişmelerle halkımızın sektöre karşı kaybettiği güveni ABStocks tekrar kazandıracak ve sadece Türkiye’de değil tüm dünyada sektöre güven veren bir firma olacaktır” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mesajında, “Yerelden Evrensele Soylu Mücadele” anlayışıyla sendikacılık yapmaya devam edeceklerini, emperyalizme ve kapitalizme karşı fikri ve fiili direnişlerini sürdüreceklerini vurgulayan Kaya, “İnsanı değerli ve insana dair olanı önemli gören kadim medeniyetin mensupları olarak alın terini değersiz gören hiçbir anlayışa izin vermeyecek, emekçinin mutlu, insanlığın umutlu, dünyanın huzurlu olduğu adil dünyayı birlikte kuracağız” ifadelerini kullandı.

 

Kaya, mesajında şunları kaydetti;

 

YAŞASIN EMEĞİMİZ, EKMEĞİMİZ ve ALIN TERİMİZ,

YAŞASIN EMPERYALİZME KARŞI DİRENEN BİRLİĞİMİZ,

YAŞASIN KAPİTALİZME KARŞI ONURLU MÜCADELEMİZ,

YAŞASIN SÖMÜRÜYE ve ZÜLME KARŞI DAYANIŞMAMIZ,

YAŞASIN BAYRAM GÜNÜMÜZ,

YAŞASIN EMEK ve DAYANIŞMA GÜCÜMÜZ…

YAŞASIN 1 MAYIS…

İnsanlık ailesinin özgür ve onurlu üyeleri olarak; insanlığı ve dünyayı etkisi altına alan virüse ve salgına karşı yürütülen mücadeleye katılan, emek ve katkı veren herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Yüce Allah’tan sağlık emekçileri ile kamu görevlileri başta olmak üzere virüsle mücadelede hayatını kaybedenlere rahmet, tedavisi devam eden bütün insanlara şifa diliyoruz.

İnanıyoruz ki; insanlık virüsü yenecek. Pandemiyi bitirecek ve hayatı normale döndürecek. Ve gelecek 1 Mayıs’ta birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı alanlardan hep birlikte haykıracağız.

İnsanı değerli ve insana dair olanı önemli gören kadim medeniyetin mensupları olarak; insanı nesne, emeği mal, emekçiyi köle, alın terini değersiz gören hiçbir anlayışa İZİN VERMEYECEĞİZ.

Emperyalizme ve kapitalizme karşı fikri ve fiili direnişimize yılmadan DEVAM EDECEĞİZ.

Sömürüden beslenenlerin, zulmü sürdürenlerin, dünyayı ve insanlığı savaşa sürükleyenlerin KARŞISINA DİKİLECEĞİZ.

İnsanlık onuru esas alıp, insanı kalkınma için TER DÖKECEĞİZ.

Adil paylaşma ve asil dayanışma anlayışını evrensel değer haline getirmek için yılmadan, yıkmadan, yorulmadan ve yozlaşmadan MÜCADELE EDECEĞİZ.

Mazlumlara, mahzunlara, mağdurlara el uzatmaktan, omuz vermekten hiç VAZGEÇMEYECEĞİZ.

Sürdürülebilir kalkınma, kapsayıcı sosyal güvenlik ve insanı esas alan sosyal politikalar için fikirden eyleme, bilgiden erdeme, yerelden evrensele doğru SES VERECEĞİZ, SÖZ SÖYLEYECEĞİZ.

Filistin’den, Suriye’ye, Arakan’dan, Doğu Türkistan’a, dünyanın farklı bölgelerinde ve ülkelerinde insanlığı yok eden, insanları katleden zalimlerin karşısına DİKİLECEĞİZ.

İnsanı yaşatan devlet anlayışını benimseyen, Anadolu’nun emekçileri olarak;

Emekçinin mutlu, insanlığın umutlu, dünyanın huzurlu olduğu adil dünyayı birlikte KURACAĞIZ.

Teröre, terör örgütlerine, terör örgütleriyle ilişkili gerçek ve tüzel kişilere karşı tavizsiz tavrımızdan vazgeçmeyecek, terörle mücadeleyi ve bu konudaki kararlılığı sarsılmaz bir şekilde DESTEKLEYECEĞİZ.

Çocuklarımızın, gençlerimizin ve ailenin her türlü ifsad faaliyetine karşı korunmasında öncü ve paydaş olacağız. İki büyük değer olarak kabul ettiğimiz kadına ve aileye dair olumlu her çalışmaya ORTAK OLACAĞIZ.

Demokrasiyi, bağımsızlığı, özgürlüğü, emeğimizin hakkını ve hukukunu dayanışmayla KORUYACAĞIZ.

“Özgür birey, demokratik devlet, sivil toplum” hedefiyle, darbe Anayasasından kurtulup, milletin egemenliğini tartışmasız kılan sivil Anayasa’nın yazımında ve yapımında SORUMLULUK ALACAĞIZ.

Milletin iradesi ve devletin idaresi noktasında vesayetin her türlüsüne karşı olmaktan vazgeçmeyecek, ihanete, işgale, darbe girişimlerine karşı teyakkuzda olacak, YENİ, BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ BİRLİKTE KORUYACAĞIZ.

Millete hizmeti ve hürmeti onur sayan kamu görevlileri olarak; sözleşmeliliğe direnmekte kararlı ve ısrarlı olacağız, herkes için kadrolu ve güvenceli istihdamı mutlaka BAŞARACAĞIZ.

Eski Türkiye’nin korkularını bugüne taşıyan, Yeni ve Büyük Türkiye’ye yakışmayan siyaset ve grev yasaklarından birlikte KURTULACAĞIZ.

Alın terimizin hakkının ödenmesi, ekonomik büyümeden payımızın verilmesi için “gücümüz örgütlülüğümüz” anlayışıyla örgütleneceğiz, örgütlü gücümüzü BÜYÜTECEĞİZ.

Türkiye’nin en büyük emek örgütü,

Anadolu’nun ve çağın erdemliler hareketi,

Akademik hizmet sendikacılığının merkezi,

Toplu sözleşme hakkının mimarı Memur-Sen olarak;

-Örgütlenmede yasaklar olmasın, toplu sözleşmede sınırlamalar kalksın İSTİYORUZ.

-Darbeci Evren’in Yönetmeliğinin hükmünü yitirmesini, kamu görevlilerinin Kılık-Kıyafette özgürleşmesini TALEP EDİYORUZ.

-Vergide Adalet esas olmalı. Gelir Vergisi’nde Oran sabit kalmalı, matrahlar artırılmalı DİYORUZ.

-Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılsın, personeli diğer hizmetler sınıfına aktarılsın teklifimizi YİNELİYORUZ.

-3600 Ek Gösterge vaadi yerine getirilmeli, kamu görevlilerinin bütünü kapsama dahil edilmeli önerimizde ISRAR EDİYORUZ.

-Kariyer ve Liyakat esas olmalı, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğinde engeller kalkmalı, mülakat artık yapılmamalı KARARLIĞIMIZI TEKRAR EDİYORUZ.

-Aileyi Korumak, Anne-Baba ve çocukları ayırmamak devletin öncelikli görevi, eş durumu mağduriyetini gidermek temel hedefi anlayışını BENİMSİYORUZ.

-Kadrosuz usta öğreticilerin, ek ders ücreti karşılığı görev verilenlerin, kamu dışı aile sağlığı çalışanlarının, vekil ebe-hemşire-imamların kadroya, üniversiteli işçilerin kamu görevlisi kadrolarına geçiş talepleri karşılansın İSTİYORUZ.

-Ek ödemede oranlar ve tutarlar artmalı, ek ödeme emekli maaşlarına da yansıtılmalı teklifimizi bir kez daha VURGULUYORUZ.

-İşveren ve hakem kaynaklı 5. Dönem zararlarımızı giderin, tazmin İçin daha fazla gecikmeden ocaktan geçerli olacak şekilde seyyanen zam verin teklifimizden VAZGEÇMEDİK, VAZGEÇMİYORUZ.

-Kamu görevlileri sendikacılığında dayanışma aidatı olmalı, toplu sözleşme ikramiyesi yetkili sendika üyelerine artırımlı ödenmeli DİYORUZ.

-İş Sağlığı ve Güvenliği artık ertelenmesin, İş-Aile Uyumunu sağlamak hem öncelensin hem önemsensin uyarımızı YİNELİYORUZ.

-Kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmesini, ikramiyenin tutarının yükseltilmesini TALEP EDİYORUZ.

-Kadro-Derece sınırlaması artık kaldırılmalı, izinler iş günü esasıyla kullanılmalı tekliflerimiz karşılık bulsun İSTİYORUZ.

-Emekli Maaşları yükseltilmeli, emeklilikte de aile ve çocuk yardımı ödenmeli çağrımıza olumlu cevap BEKLİYORUZ.

-Ekonomik ve sosyal konsey toplanmasını,

-Demokratik katılım imkânları artırılmasını,

-Kamu işvereninin 6. dönem toplu sözleşmeye teşvik paketiyle gelmesini,

-Kamu görevlilerinin hakkını eksiksiz teslim edilmesini,

-Enflasyon hedef ve tahminlerinin tutmadığının görülmesini,

-Zammı enflasyon canavarı tarafından değil, masanın taraflarınca belirlenmesi tekliflerimizi bir kez daha dikkatlere sunuyor, kamuoyunun da destek verdiği inancıyla tekliflerimize EVET DENMESİNİ İSTİYORUZ.

YAŞASIN EMEKÇİYİ REFAHA KAVUŞTURMA, İNSANLIĞI HUZURLA BULUŞTURMA MÜCADELEMİZ.

YAŞASIN EMEĞİMİZ, EKMEĞİMİZ ve ALIN TERİMİZ,

YAŞASIN EMPERYALİZME KARŞI DİRENEN BİRLİĞİMİZ,

YAŞASIN KAPİTALİZME KARŞI ONURLU MÜCADELEMİZ,

YAŞASIN SÖMÜRÜYE ve ZÜLME KARŞI DAYANIŞMAMIZ,

YAŞASIN BAYRAMIMIZ,

YAŞASIN DAYANIŞMAMIZ…

YAŞASIN 1 MAYIS…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beşiktaş JK ile 8 yıldır sürdürdüğü işbirliğini kadın futbolu ile sürdüren ve futbolda “Ben Varım” diyen kadınları destekleyen Vodafone, Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’na geçtiğimiz Mart ayında hem isim hem de göğüs sponsoru oldu #BenVarım .

 

Anlaşma çerçevesinde Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın ismi, ‘Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı’ olarak tescillendi. Mücadele ettiği ligde yarı finale yükselen Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı, 2 Mayıs Salı günü ALG Spor Takımı ile final için mücadele edecek.

Atlético de Madrid ile Oynanan Maçta Tarihi Rekor

Geçtiğimiz yıl Dünya Kadınlar Günü kapsamında Beşiktaş JK ve Atlético de Madrid kadın futbol takımları arasında düzenlenen Vodafone Kupası, 33 bin izleyiciyle tribün rekoru kırarak Türkiye’de bir kadın futbol maçında en fazla taraftarın bulunduğu müsabaka olmuştu. Televizyon, dijital, açıkhava ve basılı mecralarda toplam 50 milyon erişime ulaşan maç, sosyal medyada 27 milyon görüntülenme ve yaklaşık 750 bin etkileşim alırken, #BenVarım hashtag’iyle 27 bin paylaşım yapılmış, maçı yaklaşık 80 bin kişi de Vodafone TV üzerinden izlemişti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde toplum sağlığı için mücadele eden sağlık çalışanları adına Taksim Meydanı’nda açıklamada bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Koronavirüs ile mücadelede hayatlarını kaybeden sağlık şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Hüzünlüyüz. Küresel salgında bir can kurtarmak için mesleğinin gereğini yaparak kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısına sarılıyoruz. SAHİM-SEN olarak Sağlık Bakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz; gün ayrıştırma değil, birlik olma günüdür. Gün, canını hiçe sayarak hayat kurtaran sağlık emekçilerine hakkını verme günüdür” ifadelerini kullandı. 

 

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde sembol haline gelen Taksim Meydanı’nda sağlık çalışanlarını adına açıklamalarda bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken, pandemi nedeniyle toplum sağlığını korumak için hayatlarını hiçe sayan sağlık çalışanlarını hatırlatarak sağlık emekçilerine vaat edilen özlük haklarını sordu. 

 

‘KAYBETTİĞİMİZ MESLEKTAŞLARIMIZIN ANISINA SARILIYORUZ’ 

 

Koronavirüs pandemisini göğüsleyerek gece gündüz toplum sağlığı için çalışan sağlık emekçilerine değinen Özlem Akarken, “Bugün hüzünlüyüz! Küresel salgınla temaslı birçok mesai arkadaşımız olduğu gibi bir can kurtarmak için mesleğinin gereğini yapıp bu salgında kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısına sarılıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘SEÇİM MEYDANLARINDA SÖZ VERDİĞİNİZ HAKLARIMIZI İSTİYORUZ’ 

 

Sağlık emekçilerinin pek çok alanda özlük haklarının verilmediğini, ihtiyaç olduğu halde ek gösterge düzenlenmesi yapılmadığı, sağlık tazminatı konusunda adım atılmadığını ama en önemlisi pandemi ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının haklarının verilmediğini belirten SAHİM-SEN Genel Başkanı Akarken, “Bizler bu meydanda dün olduğu gibi bugünde seçim meydanlarında sözünü aldığımız sağlıkta şiddetin sona erdirilmesini ve bu konuda daha caydırıcı yasaların çıkartılmasını, 3 bin 600 ek gösterge için ek gösterge düzenlemesinin yapılmasını, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında mülakatın kalkmasını, bir kereye mahsus yardımcı hizmetler sınıfındaki arkadaşlarımızın eğitim öğretime göre unvanlarının sınavsız olarak düzenlemesini, haksız adaletsiz bir sistem olan ek ödemelerin gözden geçirilmesini, meslek gruplarına göre sağlık tazminatı verilmesini, sabit ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, yıpranmanın geriye dönük olmasını, müdür şef yönetici gibi kadroların liyakate göre atanmasını, muayene sürelerinde 15 dakika gibi gerçekle uyuşmayan otomatik sistemin değişmesini, emeklilikte yaşa takılanlara çözüm üretilmesini,  yargı kararıyla ödenen artırımlı nöbet ücretlerinin yeni yargı kararına istinaden geriye dönük istenmemesini böylece çalışanların mağdur edilmemesini, kamuda çalışıp bayram ikramiyesi alamayan tek kesim memurlar olduğu için bayram ikramiyesi ödenmesini, 4-B sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi ve 4-B 4-D’nin atama sorunlarının çözülmesini, yemek hizmeti verilmesi yerine yemek bedelinin ödenmesini ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı Teknik Hizmetler Sınıfı Yardımcı Hizmetler Sınıfı nöbet ücretlerinin iyileştirilmesini, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapanların özlük haklarının düzenlenmesini istiyoruz. Hamile ve engelli sağlık çalışanlarının pandemi süresince idari izinli sayılması gerekirken, filyasyon ekiplerinde çalışan hekim dışı personel Ocak ayından günümüze performans ücretlerini alamıyor. 669 sayılı Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Asker Hastanesi personellerinin alınan kadro ve unvanlarının geri verilmesini, özlük hakları içinde yer alan lojman hakkının verilmesini, COVID 19 ile mücadelede vefat eden sağlık kurum çalışanlarına sağlık şehidi olmasını, Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sağlık Bakanımızdan, Milletvekillerimizden talep ediyoruz” şeklinde konuştu. 

 

 ‘SELAM OLSUN HAK MÜCADELESİNDE YANIMIZDA OLANA’ 

 

Sağlık Hizmetleri Sendikası olarak gün ayrıştırma, ötekileştirme günü değildir diyerek siyasilere seslenen Özlem Akarken, “Sağlık Hizmetleri Sendikası olarak diyoruz ki; Gün tek yumruk olma günüdür, gün birlik beraberlik günüdür, gün ayrıştırıp, ötekileştirme günü değildir! Gün emekçiye hakkını verme günüdür.  Gün para değil, ödül değil, refah düzeyi için verilen sözlerin tutulma günüdür. Selam olsun hak mücadelesinde yanımızda olana, selam olsun Ne Mutlu Türküm Diyene” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP Ankara İl Başkanlığı olarak; çalışma koşullarının iyileştirildiği, #1mayıs emeğin karşılığının alındığı, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, üretimden ve üretenden yana olan, eşitsizliklere, sömürüye ve salgın hastalık tehlikesine rağmen, daha yaşanabilir bir dünya düşüyle emeğini ortaya koyan, hak ettikleri koşullarda işbaşı yapıp alın teri dökmek için sabırsızlanan tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamak için bugün saat 12.00’de Olgunlar Sokakta bulunan Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yaptık ve karanfillerimizi bıraktık.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hava kirliliği sınırlarını aşan bölgelerde, çocuklar dâhil olmak üzere küresel nüfusun  yüzde 92’si yaşıyor. Froumann Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakupoğlu, araştırmaların yılda yaklaşık 5 – 6 yaş altındaki 600 bin çocuğun hava kirliliği kaynaklı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini ortaya koyduğuna dikkat çekerek, “çocukların sağlığı soludukları hava kalitesi ile doğrudan ilişkili. Hava kirliliği çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları, astım,  yenidoğan sorunları ve konjenital anomaliler için de ciddi risk oluşturuyor. Dolayısıyla evler, okul ve kreşlerde iç ortam hava kalitesinin önemi daha da belirginleşirken, buralardaki hava temizleme sistemlerinin önemi daha çok ortaya çıkıyor” dedi.

 

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hava kirliliği sınırlarını aşan bölgelerde, çocuklar dâhil olmak üzere küresel nüfusun  yüzde 92’si yaşıyor. Araştırmalar, yılda yaklaşık 5 – 6 yaş altındaki 600 bin çocuğun hava kirliliği kaynaklı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini de ortaya koyuyor. Hava kirliliği bu yaş grubu çocuklarda ayrıca solunum yolu enfeksiyonları, astım, yenidoğan sorunları ve konjenital anomaliler için de ciddi risk oluşturuyor. Dünya çapında çocuk mortalitesinin önde gelen nedenleri arasında yer alan pnömoni hastalığı yükünün yüzde 50’den fazlası da hava kirliliği ile ilişkili bulunuyor. 

 

Bebek ve çocuklar risk altında

 

İç ortam hava kirliliği özellikle kadınlar ve çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları, akciğer kanseri, bronşektazi, nazofarinks kanseri ve kronik akciğer hastalıklarına yol açarken çocuklarda bilişsel gelişimi de olumsuz etkiliyor. Karbonmonoksit (CO) gibi gazlar, uzun dönemde solunum yollarını etkilemenin yanı sıra öğrenmeyi etkilemekte, yorgunluk, görme yetersizliği, konfüzyon ve fetal yaşamın ilk 3 ayında maruz kalındığında doğum ağırlığının 28 g daha az olmasına yol açıyor.

 

Sağlığımızı doğrudan etkileyen kapalı ortam hava kalitesinin,  Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın belirlediği standartlarda olması hayati önem taşıyor. Çünkü bulunduğumuz kapalı ortamlardaki hava kalitesi bu standartların altında olduğu zaman birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Froumann Profesyonel Hava Temizleme Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakupoğlu iç ortam hava kalitesinin insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğunu, özellikle bebek ve çocukların ciddi risk altında olduğunu söyleyerek, bulunduğumuz kapalı ortamlarda hava ölçümlemesi yapılmasının artık bir gereklilik haline geldiğini aktardı. Yakupoğlu bu noktada, kapalı ortam havasında bulunan ve insan sağlığını tehdit eden partikülleri filtreleyen Froumann Profesyonel Hava Temizleme Cihazları’nın önemine dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

 

“Froumann cihazları kapalı ortamdaki kirli havayı nefes hizasından çekip filtreleyerek, temiz hava olarak ortama geri veriyor. Üstelik üzerindeki göstergelerle bulunduğunuz ortamdaki havanın ölçümlemesini de görmenizi sağlıyor. Froumann, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Yetkilendirilmiş COVID-19 Tanı Laboratuvarı olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Moleküler Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda yapılan testlerle Covid – 19’u  yüzde 99 oranında filtre ettiğini üniversite testiyle kanıtlayan ilk marka. Kapalı ortam havasında uzun süre asılı kalabilen ve virüsler dahil tüm kirleticileri filtreleyebiliyor. 

 

Farklı büyüklükteki mekanlarda kullanılabilecek, N100 SDS, N90 SDS, N100, N90, N80 olmak üzere beş farklı tipte cihazımız var. 100 metrekareden başlayarak 300 metrekareye kadar olan tüm kapalı ortamlarda havayı filtreleme imkanı sağlıyoruz. Bu açıdan bakıldığında Froumann’ın okul, hastane ve postane gibi kamuya açık alanlar için önemi daha da belirginleşiyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarıyla ilgili mesnetsiz açıklamalarına tepkiler sürerken bir tepki de Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Başkanı Coşkun Doğmuş'dan geldi. Başkan Doğmuş Biden'ın sözde "soykırım" açıklamasını sert bir dille kınadı.
“Tarihimize leke atmaya çalışanlar önce kanlı ellerinin hesabını vermeliler" diyen Başkan Doğmuş, “ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak adlandırmasını katiyen kabul etmiyoruz. Bu topraklarda her daim hoşgörü hakim olmuş, Türk geleneklerinde hiçbir zaman soykırım yer almamıştır. Şanlı tarihimiz, bu gerçek dışı açıklama ve karalamalarla lekelenmeyecek kadar temizdir. ABD Başkanı, aradığı soykırımı kendi karanlık tarihinde fazlasıyla bulacaktır. Türkiye'yi soykırım yapmakla itham eden Amerika, Vietnam'da 4 milyon, Kore'de 3 milyon, Kamboçya ve Laos'da 1 milyon, Afganistan'da 1,5 milyon, Irak'ta 1 milyon, Hiroşima ve Nagazaki'de 350 bin kişiyi, ayrıca 15 milyon Kızılderili'yi katletmiştir. Tarihinde bu denli vicdansızlıkları barındıran bir ülkenin adaletten bahsetmeye hakkı olamaz" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

 

Emeğiyle geçinenlerin 1800’lü yılardan itibaren dünyanın birçok ülkesinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma’nın İşçi Bayramı olarak kutlandığını, 1 Mayıs’ın; dostluk, kardeşlik ve dayanışmanın bir simgesi olduğunu dile getiren Başkan Ergül Akçiçek şu ifadelere yer verdi: “Bir ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde emekçinin büyük rol oynar, istikrar ve istikbal için alın teri ve emeğin büyük değerdir. İşçinin hakkının korunması, iyileştirilmesi için yerel idarelerin daha fazla sorumluluk üslenerek daha fazla vatandaşa dokunmaya çalışıyoruz. İşsizlik oranını kentimizde düşürmek için büyük bir gayret içerisindeyiz. Tabi ki bugün geldiğimiz nokta istediğimiz oranda olmasa bile var gücümüzle daha fazla hemşerilerimizi mutlu etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Özel ya da kamu fark etmez tüm emekçi kardeşlerimizin hakkını tam olarak alması ve yaşamaktan keyif aldığı bir kentte yaşaması idealimiz ve hedefimizdir. 1 Mayıs, sömürüye karşı verilen mücadelenin simgeleşmiş tarihsel adı; alın teriyle ekmek mücadelesi veren işçilerimizin günüdür.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Pandeminin etkisi altında  alın teriyle, emeğiyle çok zor şartlar altında ekmeğini kazanan tüm emekçilerimizin ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay İl Başkanı Dr. Hasan Ramiz Parlar, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları ile ilgili “soykırım” ifadesi kullanmasına tepki gösterdi. 

ABD Başkanı Biden'in açıklamasının tarihi bilgi ve dayanaktan yoksun olduğuna işaret eden Başkan Parlar, popülizm olarak nitelediği ifadelerle ilgili şu tepkiyi dile getirdi: "Kurtuluş Savaşı başta olmak üzere Deniz  Gezmiş ve arkadaşlarının 6.Filo karşıtı eylemleri ve unutulmaz genel başkanımız ve başbakanımız merhum Bülent Ecevit'in ABD üslerini kapatma kararı ile tarihe mal olmuş emperyalizmle mücadele ekolünün temsilciler olarak; ABD Başkanı Jeo Biden'in tarihi bilgiden ve dayanaktan yoksun, konjonktürel ve siyasi popülizm kokan Ermeni soykırımı yaklaşımını ve tutumunu şiddetle reddediyor ve kınıyorum."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı