Aylık arşivler: Mayıs 2021

Gelecek Partisi, yeni yol arkadaşları ile güçlenirken, atamalar da devam ediyor.

Gelecek Partisi Yenişehir İlçe Kadın Kolları Başkanlığına Ganime Alkanat atandı. Gelecek Partisi Yenişehir İlçe Başkanı Mustafa Barış Topçu, Gelecek Partisi olarak kadınların siyasette daha çok yer almasını istediklerini ifade eden Başkan Topçu, " Kadınların katılımı olmadan sosyal ve ekonomik kalkınma olamaz. Bu inançla; kadın ile erkeğin birbirine rağmen değil omuz omuza yol almalarını sağlayacak politikalar üretiyoruz. Güçlü toplu güçlü kadınlarla birlikte olacaktır. Yenişehir İlçe Kadın Kolları Başkanlığına Ganime Alkanat'ın da partimizin Yenişehir'de büyümesi için önemli çalışmalara imza atacağına olan inancımla, başarılar diliyorum" dedi. 
Gelecek Partisi Yenişehir İlçe Kadın Kolları Başkanlığı görevine atanan Ganime Alkanat'a rozetini takan Gelecek Partisi Mersin İl Başkanı Hamit Karış ise, kadın sorununun çözümü için güçlü bir gelecek inşa edeceklerini söyledi.
Öte yandan Silifke İlçe Kadın Kolları Başkanlığına Zenep Ünal, Silifke İlçe Başkanlığına da Hüseyin Evlice atandı. Ünal ve Evlice'ye rozetlerini takan Başkan Karış, başarılar diledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çiftçi gülerse Türkiye gülecek!

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Demir, "Tarım Vizyon Projesi" hakkında bilgi verdi. Genel Başkan Yardımcısı Demir, "Çiftçi gülerse, Türkiye güler. Tarımda üreticiye alım garantisi vereceğiz" dedi.

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile parti olarak iktidara geldikleri takdirde çiftçiye yönelik hayata geçirecekleri proje hakkında bilgi vermiş ve Türkiye Değişim Partisi iktidarında çiftçilere ‘’ alım garantisi vereceklerini belirtmişti.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Demir, mevcut iktidarın genel başkanları Sarıgül’ ün açıklamasının ardından çiftçinin elinde kalan patates ve soğanları aldıklarını ve ihtiyaç sahiplerine dağıttıklarını söyledi. 
GÜÇLÜ TARIM GÜÇLÜ TÜRKİYE
Tarım Vizyon projesinin detaylarını anlatan Mehmet Ali Demir, Türkiye Değişim Partisi iktidarında Türkiye’nin 7 bölgesinde 13 tarım üssü kuracaklarını belirterek,“ Tarım üstlerinde ziraat mühendislerinden oluşan yetkililer olacak. Tarım üssüne başvuran çiftçinin toprakları ziraat mühendisleri tarafından incelenecektir. İnceleme sonucunda doğru mahsulün ekilmesi sağlandıktan sonra çiftçiye ürün alım garantisi verilecektir. Ürün alım garantisi verilen çiftçiye gübre, mazot ve tohum hibe edilecek. Devletimize ait kullanılmayan arazilerin çok daha kolay kiralanmasının da önünün açılarak, çiftçi üreteceği ürünün tohumunu toprakla buluştururken, tarım üslerinde bulunan zirai ekipmanlardan planlama dahilin de (Biçerdöver, traktör ve iş makinesi vb.) ücretsiz olarak faydalanabilecektir. Türkiye’nin bereketli topraklarında üretilmeyen ürün kalmayacak. Çiftçiye ürünlerinden alım garantisi, tohum, gübre, zirai ekipman ve mazot desteği verilecek. Tarım da dışa bağlılık son bulacak.  "Güçlü Tarım Güçlü Türkiye” politikamızla kişi başına düşen GSYİH’da ülkemiz, Avrupa ülkeleriyle yarışır duruma gelecek" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kovid-19 dan dolayı hastanede yatan ağır hastaların büyük kısmında diyabet var!

Şeker ameliyatlarında patlama, kısıtlamada randevuların hepsi doldu
Kovid-19'dan dolayı hastanede yatan ağır hastaların büyük bölümünü diyabet hastaları oluşturuyor. Bu nedenle Kovid-19 olmaktan korkan şeker hastaları 17 günlük kısıtlamada ameliyat olmak tüm randevuları doldurdu.
Şeker hastalarının Kovid-19’a karşı herkesten daha dikkatli olması gerektiğini belirten Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Alper Çelik, “Dünya Sağlık Örgütü’nün de açıkladığı gibi Kovid-19 en ağır diyabetik hastalarda seyrediyor. Koronavirüs ayrıca şekeri yükseltiyor. 120 olan şeker koronavirüs geçirende 175’lere kadar çıkıyor” dedi.
Kovid-19’dan korkan şeker hastalarının ameliyatlara büyük ilgi gösterdiğini aktaran Çelik, “Kısıtlamayı fırsat bilen ameliyat randevusu aldı. Şimdiden tüm günler doldu. Biz de korona olmayın, ameliyat olun diyerek hastalarımızı teşvik ediyoruz” diye konuştu.
*4 katına çıktı*
Dünya Sağlık Örgütü’nün de diyabet konusunda uyarı yaptığını aktaran Çelik, “Dünya genelinde son 40 yılda diyabet hastalarının sayısının 4 katına çıktı. Erken ölme riski düşeceğine artan tek büyük bulaşıcı olmayan hastalık olarak dikkat çekildi. Ayrıca DSÖ’nün de açıkladığı gibi Kovid-19'dan dolayı hastanede yatan ağır hastaların büyük kısmında diyabet var” dedi.
*İki kat dikkatli olsunlar*
Çelik, diyabet hastası olup koroner damar hastalığı bulunanların ise iki kat dikkatli olması gerektiği uyarısında bulunarak “Çünkü bu hastalık, damar tıkanıklığı nedeniyle de insanların hayatlarını kaybetmelerine neden oluyor. Bu nedenle özellikle de kabinde stent olanlar, kalp ameliyatı geçirenler özen göstermeli” ifadelerini kullandı.
Diyabet hastalarının kan şekeri regülasyonuna dikkat etmeleri gerektiğini kaydeden Çelik, “Maske, mesafe, hijyen gibi herkesin uyması gerekenlerin yanı sıra sağlıklı yemeğini, egzersizini, ilaçlarını ihmal etmemeli. Damar hasarı varsa doktor önerisiyle kan sulandırıcı ilaçlarını kullanmalılar” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Reddedilen davasına sevinemedi!

Türk sanat müziği sanatçısı Onur Akay, 2016 yılında Facebook’tan
meslektaşı Diva Bülent Ersoy’un erkeklik dönemine ait fotoğraflarını
paylaşmıştı. Kişilik haklarının saldırıya uğradığını öne süren Ersoy,
Akay’a 50 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı. İstanbul 22.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 29 Nisan 2021 Perşembe günü görülen duruşmada
Bülent Ersoy’un avukatı, haklı olan davalarının kabulünü istedi.
Mahkeme, gerekçesini sonradan açıklamak üzere davayı reddetti.

“EMSAL TEŞKİL ETMİŞ OLACAK”

Onur Akay, “2016 yılında Bülent Ersoy’un tarafıma açtığı 50 bin TL’lik
tazminat davasında mahkeme, 2017 yılında görevsizlik kararı vermişti. 4
sene sonra yeniden açılması için Bülent Hanım’ın avukatı tarafından
dilekçe verilmiş ve 2021 yılında tekrar açılan dava basında yer alınca
Bülent Hanım bir magazin programına, ‘Öyle bir şey yapmadım ben. O
zamanında yaşanmış. Bu nereden çıkıyor, affetmedi, yok yeniden verdi
falan.’ demişti. Ben bu açıklamasını duyunca aslında çok sevinmiştim.
Demek ki beni affetti ancak avukatı ile arasında iletişim kopukluğu var
diye düşünüyordum. Fakat 29 Nisan’da görülen son davada Bülent Hanım’ın
avukatı davanın yine kabulünü istedi ve bunu da Bülent Hanım’dan
habersiz yapması imkânsız. Mahkeme davayı reddetti ama ben sevinemedim
bile. Çünkü bastığı yeri öptüğüm Bülent Ersoy beni affetmemiş.
Avukatının isteğini duyunca oturup gözlerim şişene kadar ağladım. Bu
mübarek günlerde ben affetmesini ve davayı geri çekmesini beklerdim. Ben
sahte fotoğraflar paylaşmadım ve üstüne üstlük bir kanalda yayınlanmış
fotoğrafları paylaştım. Bu arada bana açılan dava ve mahkemenin
açıklayacağı gerekçe bir bakıma medyada, Bülent Ersoy'un milattan önce
diye adlandırdığı döneme ait fotoğrafların yayınlanması konusunda da
emsal teşkil etmiş olacak.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çerçeve dergisi'nin 96'ıncı sayısı okuyucularıyla buluştu

MÜSİAD Ekonomik Sosyal Altyapı Üst Kurulu ve Medya Kültür Ekonomileri Komitesi koordinasyonunda hazırlanan Çerçeve Dergisinin yeni sayısında kapak konusu, “AB Yeşil Mutabakat Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınması İçin Önemli Bir Fırsat” olarak belirlendi ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na ilişkin Türkiye’nin atacağı adımları incelendi.

 

Dosya konusu ise “Bugünü ve Geleceğiyle: Türkiye’nin Nükleer Serüveni”. Bu başlık altında nükleer enerjinin dünyada geldiği noktaya değinilirken, Türkiye’de nükleer enerji alanında başlatılan çalışmalar ve bu alanda gelecekte hedeflenen nokta detaylı bir biçimde ele alındı. Bu dosya çalışmasında Nükleer Teknoloji (Nükte) Platformu Genel Koordinatörü Adil Buyan’ın “Türkiye’nin Nükleer Serüveni” başlıklı yazısı ile MÜSİAD Maden, Enerji Yönetimi ve

Yatırımları Komitesi Başkanı Dr. Cihad Terzioğlu ile Genç MÜSİAD Enerji Yönetimi, Verimlilik ve Madencilik Komitesi Başkanı Abdurrahim Metin’in birlikte kaleme aldıkları “Nükleer Enerjinin Sürdürülebilirliğe Katkısı ve Türkiye Örneği” yazıları ile dosyada yer almışlar.

 

Derginin bir diğer içeriği ise, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ile gerçekleştirilen ve katılım finansının dünü, bugünü ve geleceğine dair değerlendirmelerine yer verilen röportaj oldu. Çerçeve ekibi ayrıca, son dönemde ilgiyle takip edilen Uyanış: Büyük Selçuklu dizisinin setine konuk oldu ve dizinin tüm süreçlerini, Yapımcı-Yönetmen Emre Konuk ile konuştu.

 

Yanı sıra dergide Karabağ’ın kurtuluşu ile yeni bir döneme giren Türkiye-Azerbaycan ekonomik ve ticari iş birlikleri konusunda Azerbaycan Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Ajansı (KOBİA) Başkanı Orhan Memmedov’un “Azerbaycan-Türkiye Ekonomik ve Ticari İlişkileri Karabağ’da Yatırım Perspektifleri” başlıklı bölgedeki önemli yatırım destek ve fırsatlarına değindiği yazısı yer alıyor.

 

OSTİM Teknik Üniversitesi Prof. Dr. Murat Yülek, “Dünya Ekonomisi ve Şirket Stratejileri” başlığı ile bir yazı kaleme aldı. İbn-i Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrin Kalsın, dönüşen iletişim biçimleri ve eğitimin yeni dijital dönemi, iletişim sektöründe öğrencilerin iş gücüne katılımı ve yeni dijital dünyada iletişim fakültelerinin geleceğine ilişkin görüşleri Çerçeve okuyucuları ile paylaştı.

 

Bereket Sigorta, Bereket Emeklilik, Bereket Tekafül Genel Müdürü Mahmut Güngör, Bereket Tekafül’ün çalışma yapısını, katılım finans ve katılım sigortacılığının dün, bugünü ve yarınına dair perspektiflerini, sektördeki büyümeye ve gelişmelere dair değerlendirmelerini dergiye aktardı. Özellikle şirketlerinin sektörde öncü olarak yer bulduğu tekafül sistemine dair önemli bilgiler aktaran Güngör, bu sektörün geleceğine dair beklentilerini paylaştı.

 

Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın tüm yönleriyle incelendiği detay haber, yeni sayının öne çıkan içeriklerinden biri oldu. Orta Doğu’nun en gözde turizm noktalarından biri olan Petra, bir gezginin gözünden incelenerek ziyaret etmek isteyenler için önerilere yer verildi. Öte yandan, MÜSİAD’ın ülke ekonomisine daha fazla katkı sunmak adına gerçekleştirmiş olduğu proje ve organizasyonlara da yer verildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Global'in İtalya'da beşinci, dünyada 20. limanı portföye girdi

Global Yatırım Holding ve GPH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Pandeminin küresel turizm sektörüne etkisine rağmen, turizmin en gözde segmenti olan kurvaziyer turizmine uzun vadeli pozitif bakış açımız devam ediyor. Portföyümüzü genişletmek üzere akılcı yatırım fırsatlarını değerlendirmeye ve görüşmelere devam ediyoruz. Borçluluğu azaltma stratejimiz kapsamında ise Kasım 2021 vadeli 250 milyon dolarlık Eurobond’un refinansman sürecini başarıyla yönetiyoruz” dedi. GPH CEO’su Emre Sayın ise “Küresel çapta portföyümüzün sağladığı avantajlar ile uzmanlığımızı Akdeniz’deki kruvaziyer limanlarına yaymaya devam ediyoruz” dedi. 

 

Global Yatırım Holding (GYH) iştiraki ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding (GPH), İtalya’da Taranto Kruvaziyer Limanı’nı işletmek için 20 yıl süreli imtiyaz hakkı sözleşmesi imzaladı. Taranto, GPH’nin portföyüne giren İtalya’da beşinci, faaliyet gösterdiği toplam 13 ülkede ise 20. kruvaziyer limanı oldu.  

 

Pozitif bakışımız devam ediyor 

 

GYH ve GPH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Pandeminin küresel turizm sektörüne etkisine rağmen, turizmin en gözde segmenti olan kurvaziyer turizmine uzun vadeli pozitif bakışımızı devam ediyor. Portföyümüzü genişletmek üzere akılcı fırsatları değerlendirmeye ve görüşmelere devam ediyoruz. Kasım 2020’de Akdeniz kruvaziyer pazarına yönelik iki önemli adım atarak, İtalya’da Taranto ve İspanya’da Valencia’yı işletmek üzere anlaşma müzakerelerine başlamıştık. Taranto’da anlaşmayı imzalayarak planımıza bağlılığımızı göstedik. Valencia’yı da yakın zamanda imzalamayı bekliyoruz” diye konuştu. Kutman, “Borçluluğu azaltma stratejimiz kapsamında ise Kasım 2021 vadeli 250 milyon dolarlık Eurobond’un refinansman sürecini başarıyla yönetiyoruz. Son olarak ‘artırma süreci’ (Dutch Auction) ile devam etme kararı almıştık” şeklinde konuştu.  

 

Güney İtalya’da gözde destinasyon olacak 

 

GPH CEO’su Emre Sayın ise “Küresel çapta portföyümüzün sağladığı avantajlar ile uzmanlığımızı Akdeniz’deki kruvaziyer limanlarına yaymaya devam ediyoruz. Yerel paydaşlarımız ile birlikte çalışarak Taranto’yu Günay İtalya’nın gözde kruvaziyer destinasyonlarından bir tanesi haline getirerek, Antik Çağ’da Spartalılar’a kadar dayanan tarihi zenginliğe sahip bu kente ziyaretçi sayılarını artıracağız” dedi. 

 

Kamu 28 milyon Euro yatırım yapıyor 

 

Taranto Kruvaizyer Limanı’nda kamu tarafından finanse edilen, yeni bir kruvaziyer terminalinin inşası da dâhil olmak üzere yaklaşık 28 milyon Euro tutarında altyapı iyileştirme yatırımları halen devam ediyor. Yatırımların Mart 2022’de tamamlanması bekleniyor.

Taranto’nun portföye katılmasını sağlayan anlaşmayı İtalya İyon Denizi Limanlar Otoritesi Başkanı Sergio Prete ile GPH İtalya Kruvaziyer Limanları Genel Müdürü Antonio Di Monte arasında imzalandı. Prete, “Taranto için yeni bir kalkınma dönemi başlıyor” derken, Di Monte “Kentin sosyo-ekonomik dokusuna önemli katkı vereceğimize inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek yayımladığı mesajında 1 Mayıs ve Emek Dayanışma Günü’nü kutladı.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı'nın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en önemli dayanışma günlerinden biri olduğunu aktaran Başkan Ramazan Şimşek şunları söyledi: “Alın teri ile kazanılan kazanç helal ve kutsaldır…

 

Zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde 7/24 çalışarak hiçbir zorluktan kaçınmayan sağlık çalışanlarımız, bizler evimizdeyken evlerimizde hizmet sunan kıymetli işçilerimiz, bizleri bu yaşlara getiren emektar analarımız, memur ve emekçiler olmak üzere bütün milletimizin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun… Tüm emekçilerimizin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışması en önemli temennimiz. Sağlıkla kucaklaşarak bayram sevinci yaşayacağımız nice günlerin en yakın zamanda gelmesini diliyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

FİBA Grubu, Gelecek Varlık’ın halka arzı için SPK'ya başvurdu

Gelecek Varlık yatırım tutarı ve tahsilat büyüklüğüyle sektör lideri

FİBA Grubu, Gelecek Varlık’ın halka arzı için SPK'ya başvurdu

 

FİBA Grubu şirketlerinden Gelecek Varlık, şirket paylarının halka arzı amacı ile izahname onayı için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurdu. 2020 yılı sonu itibarıyla, devir aldığı alacaklardan bugüne kadar 3,8 milyar TL tahsilat gerçekleştiren şirket, 2021 ilk çeyreğinde tahsilat tutarını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artırdı. Kuruluşundan bu yana 1,5 milyon gerçek ve tüzel kişinin borcunu devralan Gelecek Varlık, bugüne kadar 480 binden fazla müşterisini finansal özgürlüğüne kavuşturdu. PwC Türkiye tarafından hazırlanan sektör raporuna göre, Gelecek Varlık toplam yatırım tutarı, satın alınan anapara ve tahsilat büyüklüğü ile varlık yönetimi sektöründe lider konumda bulunuyor.

 

FİBA Grubu şirketlerinden Gelecek Varlık, şirket paylarının halka arzı amacı ile izahname onayı için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuruda bulundu. Varlık yönetim sektörünün lideri Gelecek Varlık, halka arz süreci için Garanti Yatırımı yetkilendirdi.

 

Gelecek Varlık 2020 yıl sonu verilerine göre, 1,9 milyar TL yatırımla bankaların 17,2 milyar TL büyüklüğündeki tahsili gecikmiş alacağını devraldı. Kuruluşundan bu yana 1,5 milyon gerçek ve tüzel kişinin borcunu devralan Gelecek Varlık, toplamda 480 binden fazla müşterisini de finansal özgürlüğüne kavuşturdu. PwC Türkiye tarafından hazırlanan sektör raporuna göre, Gelecek Varlık toplam yatırım tutarı, satın alınan anapara ve tahsilat büyüklüğü ile varlık yönetimi sektöründe lider konumda bulunuyor.

 

“Yıla yüzde 28 tahsilat artışı ile başladık”

 

Gelecek Varlık’ın 2020 yıl sonu itibarıyla devir aldığı alacaklardan toplam 3,8 milyar TL tahsilat gerçekleştirdiğini ve 2021 ilk çeyreğinde tahsilat tutarını bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 28 artırdığını vurgulayan Gelecek Varlık Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan şunları ifade etti:

 

“Müşterilerimize sağladığımız çözümlerle 2020 yılını 551 milyon TL tahsilatla kapattık. 2021 ilk çeyreğinde tahsilatımızı 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 28 artırarak büyümeye devam ettik. Özellikle bu zor dönemde işletmelerin faaliyetlerine devam etmeleri ve bireylerin finansal özgürlüklerine kavuşmaları için müşterilerimize çözüm odaklı esneklikler sağladık. Gücümüzü, müşterilerimizin finansal durumlarını yakından takip etmemizi ve kişiye özel çözümler üretmemizi sağlayan gelişmiş dijital altyapımız ile deneyimli insan kaynağımızdan alıyoruz.”

 

Gelecek Varlık’ın 550’den fazla kişiye istihdam sağladığını da belirten Ünlüdoğan, “FİBA Grubu’nun toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki değerlerine bağlı kalarak, çalışanlarımızın yüzde 66’sı ve yönetim kadromuzun yüzde 55’i kadınlardan oluşuyor. Uzlaşmacı, çözüm odaklı ve yenilikçi bir yaklaşımla faaliyetlerimize devam ediyoruz” diye konuştu.

 

“Gelecek Varlık sektördeki borçluların yarısına çözüm üretmeye çalışıyor”

 

Risk Merkezi verilerine göre sektörde 2 milyonun üzerinde borçlu bulunduğuna ve mevcut borçluların yarıya yakınının Gelecek Varlık müşterisi olduğuna dikkat çeken Ünlüdoğan şunları söyledi:

 

“FİBA Grubu’nun finans sektöründeki deneyimi ve Gelecek Varlık’ın 15 yıllık başarılı geçmişi ile hisselerimizi halka arz etmeyi planlıyoruz. Türkiye’de çok güçlü bir bankacılık sistemi ve buna paralel olarak güçlü bir varlık yönetimi sektörü olduğu kanaatindeyiz. Halka arz başvurumuzla birlikte, yatırımcıları bu sektördeki gelişime ortak etmeyi ve yanımızda görmeyi amaçlıyoruz. Yatırımcılarımızın varlığıyla birlikte, müşterilerimize sunacağımız yeni imkânlarla daha fazla kişi ve kurumu finansal özgürlüğüne kavuşturacağımıza, sektördeki pozisyonumuzu güçlendireceğimize inanıyoruz.” 

 

Ünlüdoğan“Sektörümüz, çözüm arayan borçluları finansal özgürlüklerine kavuşturmak ve bankaların bilançolarının daha sağlıklı ve güçlü bir yapı kazanmasına katkı sunmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Gelecek Varlık da sektör lideri olarak, yenilikçi çalışmalarıyla öncü rol oynuyor” dedi.

 

“Finansal sistemin sürekliliği için önemli bir katkı sağlıyoruz”

 

Varlık yönetim şirketlerinin, bugüne kadar bankalardan 3 milyondan fazla borçlunun yaklaşık 62 milyar TL anaparası olan takipteki kredilerini satın alarak ekonomik istikrarın sürdürülebilirliğine büyük katkı sağladığına dikkat çeken Ünlüdoğan şöyle konuştu:

 

“Varlık yönetim şirketlerinin uzmanlık alanı, tahsili gecikmiş alacakların çözümlenmesi ve tasfiyesi
, finansal ve operasyonel olarak yeniden yapılandırılmasıdır. Sektörümüz, yönettiği sorunlu alacak miktarını 2020 yılı sonunda 54 milyar TL’ye kadar indirdi. Bugüne kadar 1 milyondan fazla kişi finansal özgürlüğüne varlık yönetim şirketlerinin çözümleri sayesinde kavuştu. Sektörümüz, finans sektörünün alacaklarını devralarak ve çözümleyerek finansal sistemin sürekliliğine önemli bir katkı sağlıyor. PwC Türkiye tarafından hazırlanan sektör raporunda da sektörün gelecek yıllarda hızlı bir büyüme dönemine gireceği ifade ediliyor. FİBA Grubu’nun finans sektöründeki deneyiminden aldığı güçle ve 15 yıllık geçmişiyle Gelecek Varlık’ın, bu süreçte de lider konumunu koruyacağına inanıyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tüm emekçilerin 1 Mayıs’ı kutlu olsun

DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde yayınladığı mesajda, işçilerin sendikal haklarının Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına göre genişletilmesi gerektiğini söyledi. Kayıt dışı çalışmanın sonlanması çağrısında bulunan Kavaf, işçilerin güvenli ve güvenceli koşullarda çalışarak geçinebilir bir ücret almalarını istedi.

 

DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf, 1 Mayıs mesajında şu ifadeleri kullandı:

 

‘Sendikal alan AB ve İLO standartlarına göre düzenlenmelidir’

“Ülkemizde en abartılı verilere göre dahi her 100 işçinin sadece 14’ü bir sendikaya örgütlü. Sendikalı olmak, işçilerimizin Anayasal bir hakkıdır. Sendikal alanı düzenleyen mevzuatlar AB ve İLO normlarına göre düzenlenmelidir. Tüm çalışanlar sendikal hak ve özgürlüklerden çağdaş yaşam normlarına uygun bir biçimde yararlanırken, sendikalı iş yerlerinin de rekabet gücü korunmalıdır.”

 

‘Kayıt dışı çalışmaya son’

“Çalışan çocuk işçi sayısı 720 binlere yükseldi. Kayıt dışılığın önlenmesi için mutlaka yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Süreç, konunun tüm alanlarıyla iş birliği içinde yürütülmelidir. Çalışma hayatı; istihdamı kayıt altına almış, iş sağlığı ve güvenliğiyle verimli, yenilikçiliği artıracak biçimde düzenlenmelidir.”

 

‘Ekonomik Sosyal Konsey’i toplayacağız’

“Devlet iş hayatına dair çalışanların kazanılmış haklarına halel getiren yanlış, eksik uygulamalarından derhal vazgeçmelidir. Sosyal taraflar bir araya gelerek EYT, kıdem tazminatı gibi temel meselelere çözüm üretmelidir. Sürekli çalışanları tedirgin edici çalışma ve söylemlerden vazgeçilmelidir. DEVA iktidarında ilgili tarafların bir araya geldiği kısaca Ekonomik Sosyal Konsey düzenli bir şekilde toplanacaktır.”

 

‘Yıpranma payında adalet’

“İş kanununda ‘yıpranma’, ‘itibari hizmet’ diye geçen uygulama ‘çok tehlikeli işler sınıfında çalışanlar’ için tekrar gözden geçirilmeli ve adaletli hale getirilmelidir. Bu konuyu ‘yıpranma payında adalet’ anlayışı çerçevesinde çözüme kavuşturacağımızı belirtmek istiyoruz.”

 

‘Güvenceli ve güvenli iş, geçinebilir bir ücret’

İşçilerin çalışma koşullarının, 3G yaklaşımıyla iyileştirilmesi gerekir. İşçiler yarınlarınailişkin endişe taşımadan üretebilmeli; iş yerinde her türlü iş sağlığı ve güvenliği önlemleri altında çalışabilmeli; insanca yaşayabileceği ve geçim sıkıntısı çekmeyeceği bir ücret kazanabilmelidir.

 

Özgürcemeydanlarda kutlayacağımız 1 Mayıs’ları yaşamak umuduyla tüm emekçilerin Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

EGİKAD’ın konuğu Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen//Küçüközmen'den kripto para uyarısı: "Bilmediğiniz işe girmeyin"k parayı etkiliyor”

Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD), İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ekonomist Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen’i ağırlayarak Ekonomi, Finans ve Ticaret üzerine bir sohbet düzeledi. Güncel ekonomik görünümü ve dünden bugüne finans ve ticaret dünyasını değerlendiren Küçüközmen’in etkinliğine EGİKAD üyeleri ilgi gösterdi. Kripto para piyasalarını değerlendiren Küçüközmen, “İnsanlar vaatle kandırılıyor. Çoğu insan, batışa kadar kandırıldığını fark etmiyor. Bilmediğiniz işe girmeyin” dedi.

 

Toplantının açılışında konuşan EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Kılıç, ekonomik okur yazarlığın son derece önemli olduğunu belirterek, “Ekonomiyi, finans piyasalarını ve ticari hayatın kritik donelerini doğru okumak ve tahlil edebilmek için alanının yetkin insanları ile üyelerimizi buluşturmak istiyoruz. Bu anlamda Prof. Coşkun Küçüközmen’i ağırlamaktan memnunuz” diye konuştu.

 

Kredi derecelendirme kuruluşları cebimizi etkiliyor

 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, EGİKAD’a konuk olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ekonomik okur yazarlık ve doğru bir ekonomi politik okuma için geçmişten günümüze ekonominin seyrini anlamak gerektiğini söyledi.

Prof. Küçüközmen, Türkiye’nin ekonomik gelişimini özetleyerek başladığı sunumda, güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri de değerlendirdi. 1990 yıllarına kadar reyting ile Türkiye’nin tanışmadığını söyleyen Prof. Küçüközmen, “Derecelendirme notu hakkında hiçbir şey bilmiyorduk. Derece notu harflerle anlatılıyor. Bu derecelendirme olumsuz ise cebinize girmek üzere olan parayı engellemenin ötesinde, cebinizdeki paranın da çıkmasına neden oluyor. Cebinize girmesi gereken paraların girmediğini, buna neden olanın derecelendirmeler olduğunu görüyorsanız, bu notun neye göre düşürülüp yükseltildiğini anlıyorsanız, finansal okur yazarsınız demektir” dedi.

 

“Derecelendirmede her düşen basamak atom bombasına eşdeğer”

 

Türkiye’nin notunun her bir çentik inmesinin bir kenti baştan yaratmak kadar maliyet yarattığını ifade eden Prof. Küçüközmen, “Biri bomba atarak sizi yok edebilir, diğeri derece notunuzu düşürebilir, hangisi daha kötü bilemiyorum diyen Friedman’a kulak vermek lazım” dedi.

 

İMF’nin büyük bir veri bankası olduğunu hatırlatan Prof. Küçüközmen, “İMF’nin kardeşi Dünya Bankası ile beraber OECD dünya ekonomisinin çok büyük veri bankasıdır. Bu kurumların toplantısında ülke analizleri yapılır. Enflasyon ortalaması yaparlar, Türkiye hariç diye not koyarlar, çünkü Türkiye ortalamayı bozuyor. Yabancı yatırımcılar Türkiye ile ilgili kararlarını verirken bu kurumların raporlarına, derecelendirme kuruluşlarının verilerine bakıyorlar” diye konuştu.

 

 “Kripto para: Bilmediğiniz işe girmeyin”

 

Kripto para piyasalarını da değerlendiren Küçüközmen, “İnsanlar vaatle kandırılıyor, hepimiz. Çoğu insan, batışa kadar kandırıldığını fark etmiyor. Batan kripto borsaların reklamlarına bakın, kadınlar, arabalar. Parayı tutan erkektir, erkeğe uygun, kripto parayla ilgisi olmayan reklam anlayışıyla, zenginlik vaadi ile insanlar kandırılıyor. Bilmediğiniz işe girmeyin” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı