Aylık arşivler: Mayıs 2021

Joom, Satıcıları Küresel Satışlarına Katılmaya Teşvik Ediyor

Satıcıların ürünlerini dünya çapında satmalarına yardımcı olan küresel bir pazar yeri olan Joom, 2021'de 5. yıldönümünü kutluyor. Joom, dünya çapındaki yeni kitleleri keşfetmek ve herkesi bir sonraki satış kampanyasına katılmaya davet etmek için doğum günü indirimi yapacağını duyurdu.

 

Bir bakışta Joom

 

küresel bir mobil pazar yeri olan Joom, Joom 21 dili destekliyor. Yaklaşık 200 ülkede 10 milyon benzersiz ürün sunan şirketin, işlemlerinin 95'i mobil uygulama aracılığıyla gerçekleştirildiğinden, Joom, satıcıların tamamen yeni bir mobil kitleyi hedeflemesini ve ulaşmasını sağlıyor.

 

Letonya'nın Riga kentinde 2016 yılında kurulan Joom, 2018 yılında Sensor Tower'a göre Avrupa'da en çok indirilen alışveriş uygulaması oldu. Şirket, 5 yıldan kısa bir sürede dünya çapında 400 milyondan fazla indirme gerçekleştirmeyi başardı.  

 

Joom işletmesi: Avrupa'da doğdu, dünya çapında büyüdü

 

Bir işletme olarak Joom, karlı alışveriş ve özel ürünler bulmak için en iyi yer olmayı hedefliyor. Müşterilerine sadece cazip fiyatlarla ilgili ve kaliteli ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda veri gizliliğini garanti ediyor. Ayrıca, aramadan desteğe ve teslimata kadar deneyimlerini her an eğlenceli, kolay ve kusursuz hale getiriyor.

 

Şu anda Joom'un işlerinin büyük kısmı Avrupa'da (Türkiye dahil) yoğunlaşmış durumda ve gelirinin 48'i bu bölgeden gelmektedir.  Dahası, bu rakam sürekli artıyor ve geçen ayın bilgilerine göre yıllık 272 (Çin menşeli olmayan mallar) ve aylık 40 büyüme gösteriyor. Shopping Feed, Lengow ve ChannelAdvisor gibi Avrupa'nın en büyük entegratörleri ile olan ortaklıkları sayesinde, satıcılar hızlı ve sorunsuz bir şekilde Joom’a katılabilirler. Ayrıca, kendi lojistik şirketi olan Joom Logistics dünya çapında en güvenilir ve uygun maliyetli teslimatlardan birini sağlayabilecek kadar geniş ve ayrıntılı bir ağ geliştirdi. Böylece, Joom satıcılarının uluslararası büyümelerini artırmak için gittikçe daha fazla yeni yerde keşfediliyor.

 

Satıcılar için değerler ; kolaylık, şeffaflık ve mümkün olabilecek en iyi lojistik hizmeti

 

 

Joom, yeni satıcılara standart reklam araçları sağlayarak, promosyonlara ve tematik seçimlere entegre ederek ve dünya çapında bizimle çalışan büyük blogger topluluğuna erişim sunarak tanıtım konusunda yardımcı oluyor. Ve tüm bunları ücretsiz sunuyor.

 

 Ayrıca Joom, kendi satıcıların piyasadaki dönüşüm oranı ve trafik eğilimleri hakkındakı fikir edinmek adına her bir ürün performansı ayrıntısıyla ilgili tüm verilerin yanı sıra farklı dilim ve dökümlerde temel ölçüm dinamiklerine erişimlerine  sağlayan şeffaf ve kullanımı kolay bir analiz aracı sunuyor.

 

Son olarak, Joom kendi satıcılarını e-ticaretteki en büyük zorluklardan biri olan lojistikten kurtarıyor. Kendi lojistik şirketi olan Joom Logistics, makine öğrenimi ve diğer yapay zeka teknolojileri sayesinde teslimat yönetiminde öncü olarak pazarda kendini kanıtladı. Joom, halihazırda Çin, Kore, Türkiye ve Avrupa'da kendi sıralama ve dağıtım merkezlerine, bir paket konsolidasyon hizmetine sahip ve yaklaşık 200 ülkeye siparişleri teslim edebiliyor.

 

Promosyonlar ve Joom doğum günü kampanyası

 

Joom, Mart 2020'de düzenli bir şekilde indirim kampanyaları yapmaya başladı. O zamandan bu yana 400'den fazla satış yapan şirket, 4 büyük satış etkinliği düzenledi. Kuponlar, anlık bildirimler, seçimler ve promosyonlar gibi temel teknikleri ve çapraz pazarlama desteği sayesinde, düzenli satışlar günlük geliri, platformdaki normal bir günle kıyaslarsak 20'ye varan bir büyüme gerçekleştirdi. Elbette Joom'un promosyonları satıcılar tarafından da olumlu geri dönüş alıyor; yakın tarihte düzenlenen memnuniyet anketine göre, ankete katılanların 86'sı şirketin tanıtım faaliyetlerinden memnun.

 

Ve inanılır gibi değil ama Joom neredeyse beş yaşında! 5. doğum günü promosyonunun satışları bir adım daha ileriye taşıyacağına emin. Sıradan bir günle kıyaslama yaparsak 40'lık iddialı bir gelir artışı elde etmeyi hedefleyen Joom, bu etkinlik için özel olarak tasarlanmış yeni teknik araçları de tanıtacakt. Sadık müşteriler için bir esas kampanya öncesi indirimi ile başlayan Joom, 1 Haziran- 5 Haziran tarihleri arasında bloggerlarından ve sosyal medyada etkili olan yerel gruplardan çok sayıda etkinlik ve sürprizle devam edecek. İlk kez, Joom satıcılara 5-15 oranında ekstra indirim ve satışlara eşlik edecek güzel hediyeler sunacak. Ayrıca, alışveriş deneyimine daha fazla eğlence ve neşe getirmek için "Çarkıfelek" gibi yeni teknikleri de kullanacak. 

 

Doğum günü etkinlikleri duyurmak için Joom kendisini medyaya tanıtım amacıyla Almanya, Fransa, İspanya, Rusya, Ukrayna vb. 12 ülkede dahil olmak üzere  10 dilde başlatılacak büyük bir Facebook ve YouTube kampanyası planlamaktadır. Tek kelimeyle, efsanevi olacak. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni Nesil MINI Cabrio Elektrikleniyor

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu MINI, MINI ELECTRIC’ten sonra ikinci tamamen elektrikli modelini 2025 yılında tanıtmayı planlıyor. MINI’nin tamamen elektrikli ikinci modeli, go-kart hissini açık hava keyfiyle birleştiren yeni nesil MINI Cabrio olacak.

 

2030 yılında tüm modellerinin tamamen elektrikli olacağını açıklayan MINI, gelecekteki model skalası için çizdiği rotanın merkezine elektrifikasyon stratejisini koyuyor. Bu stratejinin ilk adımını ülkemizde de başarılı satış rakamlarına ulaşıp, Ocak-Eylül 2020 döneminde en çok satılan tamamen elektrikli otomobil olma başarısını gösteren MINI ELECTRIC ile atan MINI, ikinci adımını Yeni MINI Cabrio ile atmayı planlıyor. Premium küçük sınıfta tek üstü açık dört koltuklu model olan MINI Cabrio’nun başarı öyküsünü devam ettirmeyi hedefleyen MINI, yeni nesil tamamen elektrikli MINI Cabrio’yu 2025 yılında tanıtmayı planlıyor.

 

MINI geçtiğimiz aylarda MINI 3 Kapı, MINI 5 Kapı ve MINI Cabrio modellerini kapsamlı olarak yenilemişti. Sürüş keyfi ve etkileyici tasarımlarıyla dikkat çeken Yeni MINI ailesi 2021 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’deki MINI tutkunlarıyla buluşacak. 

 

Her Beş MINI Tutkunundan Biri Üstü Açık Sürüş Keyfini Tercih Etti

1992'de Birmingham'daki İngiliz Otomobil Fuarı'ndaki MINI Cabrio prototipi halkta coşkulu tepkilere neden olduktan sonra, ilk kez klasik MINI'ye cabrio bir versiyon da eklenmiş oldu. Artık MINI hayranları tipik MINI sürüş keyfini üstü açık olarak da yaşayabiliyordu. Go-kart hissi ve açık hava keyfini birleştiren MINI'nin üstü açık dört koltuklu modeli, 2004 senesinde dünyanın en çok satılan üstü açılır otomobil olma başarısını gösterdi. Dikkat çeken tasarımı ve zengin standart donanımlarıyla MINI Cabrio, yaklaşık otuz yıl önce başlayan başarı öyküsünü sürdürüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemide yönetimin doğrusunu "En İyi İşverenler" gösterdi

Great Place To Work®, nisan ayında açıklanan Türkiye’nin En İyi İşvereni sonuçlarının ardından 115 binden fazla çalışanın katıldığı 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunu açıkladı. 2021 yılında 217 şirketin katıldığı araştırmanın sonunda 91 şirket Great Place To Work sertifikası almaya hak kazanırken 69’u da Türkiye’nin En İyi İşvereni olarak ödüllendirildi.

 

Çalışanlarla yapılan çalışmanın sonuçlarının değerlendirildiği ve bu yıl dokuzuncusu açıklanan 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunda ilk göze çarpan detay, çalışanların iş yerinde deneyimledikleri tutarlılık derecesini anlamak için gerçekleştirilen Trust Trust Index™ skorunda gözlemlendi. Geçtiğimiz yıl yüzde 81 olan bu değer 2021 yılında yüzde 80’e geriledi.

 

Sektörel, Bölgesel ve Özel Ödüller sahiplerini buldu

Bu yıl rapor sunumuna ilave olarak sektör, bölge ve özel ödüller de sunuldu. Ödüller belirlenirken Trust Index’te ilgili soru başlıklarında en yüksek puan alan şirketler değerlendiriliyor ve Great Place To Work danışmanlarının değerlendirmesinin yanı sıra Cultural Audit içerikleri inceleniyor. Bu yıl Özel Ödüller’de 6 kategori mevcutken toplamda 21 şirket aday oldu ve 9’u ödül almaya hak kazandı. Sektör Ödül’üne ise 48 şirket aday oldu ve 22’si ödül kazandı. Geçen sene olduğu gibi bu yıl da Bölge Ödül’ünde Ege’nin En İyi İşveren şirketleri ödüllendirildi ve burada 13 aday şirketten 6’sı ödül sahibi oldu. (Ödül alan şirketlerin tam listesini bültenin sonunda bulabilirsiniz)

 

Pandeminin etkisinin yansımaları

2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunda daha da detaya inildiğinde Trust Index skorlarında katılımcı tüm şirketlerin değerinin yüzde 74 olduğu gözlemlenirken En İyi İşverenler listesi dışında kalanlarınsa yüzde 61’e kadar düştüğü görülüyor. Araştırmaya katılan şirketler içerisinde En İyi İşveren listesine girenler yüzde 80’lik skor elde ettilerse de, ilk 5 şirketin skorunun yüzde 94 olması, makasın ne kadar açıldığını da gözler önüne seriyor. Çalışanlar nezdindeyse “Genel olarak buranın harika bir işyeri olduğunu düşünüyorum” diyenlerin bilgi teknolojileri ve taşımacılık alanından gelmesiyse, pandemi sürecinde üzerine en çok yük alan bu sektörlerde işlerin doğru yapıldığı anlaşılıyor. Pandemiyle birlikte önemi daha da artan bir başka noktaysa, işyerinin fiziki olarak güvenli bir yer olması ve işyerinde çalışan sağlığına verilen önem. Bu noktadaysa ilk 10’da yer alan şirketlerin yüzde 99 gibi olağanüstü yüksek skora ulaştıklarını görüyoruz. Bu yıl dikkat çeken diğer başlıklar da “Ürün ve hizmetlerimizi kesinlikle tavsiye ederim” ile “Şirkete yeni katılan bir çalışan burada hoş karşılanıyor” oldu. Burada tüm katılımcı şirketlerde yüzde 91 ve 90’lık skorlar elde edildi ki bu konularda liste dışı şirketler dahi yüzde 86 gibi skorlara ulaştılar. Benzer başarılı skor “Buraya önemli katkılarda bulunabileceğime inanıyorum” sorusunda elde edildi ve En İyi İşverenler ile liste dışı şirketler arasında sadece yüzde 9’luk bir fark gözlendi. İki grup arasında yüzde 52 gibi en yüksek farkın olduğu soruysa “Burada herkesin fark edilme ve takdir edilme imkanı bulunmaktadır” oldu.

 

“Liderlik, liderlik ve yine liderlik!”

Bu yılki rapor sonuçlarında liderlik, iletişim, yönetişim ve güven kavramlarının çok daha fazla öne çıktığını belirten Great Place To Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Halen süren pandemi koşullarında çalışanların liderlerinden en büyük beklentileri, artan belirsizlik ortamında kaygı, korku ve endişelerini gidermeleri. Bahsi geçen belirsizlikleri giderme sürecindeyse En İyi İşverenler nezdinde liderler ve şirketlerin çalışanlarla iletişimi öne çıktı ki burada salt tek yönlü, tepeden aşağı değil, çalışanın da sesinin duyulduğu, sorularına yanıt alabildiği bir iklim yaratılmış. Çalışanlar tarafında verilen cevapları analiz ettiğimizde, 2021 yılında ‘En İyi İşveren’ unvanına ulaşan şirketlerde ‘Liderlik’ kavramının çok fazla öne çıktığını görüyoruz. Kurumlar açısından bakarsak, zor zamanlar yaşandı ve halen de yaşanıyor. Dolayısıyla liderlik farkının ortaya konabileceği zamanlardayız. Bir yandan çalışanların kaygı, korku ve endişelerini giderebilecek adımların atılması gerekirken bir yandan da yeni çalışma şekillerine adaptasyon hayati önem kazandı. Bahsi geçen şartlardaysa ortama hızla adapte olan kurumlarda liderlerin kararlı adımlarının farkı yarattığını söylemek yanlış olmaz. Raporun detaylarına inildiğinde fark yaratan liderlerin doğru karar almaktan çok, harekete geçmeyi önemsediklerini görüyoruz. Bu süreçte yapılan hatalardan hızlıca öğrenip, yeni kararlarla ilerlenmiş ve hala da ilerleniyor. Böylece kararlarında insanı merkezlerine koyarak çalışanların belirsizlik sebebiyle omuzlarına eklenen yükü hafifletmişler ve hem kısa vadeli hedefler belirlemiş hem de nasıl ilerleyecekleri hakkında çalışanlara yol göstermişler. Özetle 2021 yılında Türkiye’nin en iyi işverenleri, liderlikleriyle fark yaratmışlar” dedi.

 

"İletişimin gücünü arkasına alan liderler kazandı”

En İyi İşverenler Benchmark raporunda en çok güvenilen şirketlerin başında iletişim gücü yüksek olanların olduğuna değinen Toprak, “En iyi işverenlerin, pandeminin getirdiği kısıtlara rağmen iletişimlerini koruyabildiklerini ve hatta geliştirdikleri söylenebilir. Ulaşılabilir olmuşlar ve değişiklikler konusunda çalışanları düzenli ve eksiksiz bilgilendirmişler. Ayrıca bir yandan verilen sözleri yerine getirmişler diğer taraftan da tutamayacakları sözler vermeyerek ve bunu da inandırıcı şekilde anlatarak güven kazanmışlar. Tüm süreçlerde iki yönlü, diyalog şeklinde iletişim kurulmuş ve çalışanların seslerinin duyulduğu, sorulara yanıt alınan bir ortam oluşturulmuş. Böylece önceliklerin belirlenmesi ve beklentilerin net olar
ak aktarılması sağlanmış. Açık ve düzenli iletişim, hem özel hem profesyonel yaşamında belirsizlik ve değişim dalgalarıyla boğuşan çalışanlara bir nefes odacığı olmuş denilebilir. 2021 yılındaki en çarpıcı kayıt, en iyi işverenlerde yönetim görevi olmayan 2 ile 5 yıl kıdeme sahip çalışanların düzenli bilgilendirme ile iletişime dahil edilmiş olmaları. Liderlik ve iletişim konularında elde edilen başarılar, iyi yönetimi de beraberinde getirmiş. Raporumuzda doğru iletişim sayesinde birliğin gücünün daha iyi kullanılabildiğini ve işbirliğinden doğan sinerjiyle önemli farkların yaratılabileceğini gördük. Açık ve çift yönlü iletişim sayesinde liderle yakınlaşan, farklı grup ve birimlerle kurduğu iletişimle aidiyet duygusu güçlenen çalışanlar, bir bütün olarak büyümeye de destek oluyorlar. İstisnasız tüm yaş grupları, kıdem, cinsiyet ve kademeden çalışanlarda ‘Benim için bir şey yapacaksan bana sor, beni dahil et’ düşüncesi hakim. Buna göre de en iyi işverenlerde ebeveyn-çocuk ilişkisinden çıkılıp, karşılıklı güvenin kurulduğu, ortak hedeflerin konuşulduğu, katılımın ve sahiplenmenin arttığı bir iklime geçildiği anlaşılıyor. Daha da ötesi, çalışanlar ‘kararlara beni dahil et’ demekten ziyade artık ‘bana fikrimi sor ve bunu değerlendir’ diyerek lideri daha iyi dinlemeye ve harekete geçmeye de itiyor” dedi.

 

Geleceği bugün yaptıklarımız kadar yapmadıklarımız da belirliyor!”

Rapordaki verilere göre çalışanların yeteneklerini en iyi derecede değerlendirebildiklerine inanmalarının oldukça sevindirici bir sonuç olduğunu ifade eden Toprak, “Özellikle son iki yılda bu inancın yükselmesi, çalışanların yeteneklerini işlerine katma fırsatını daha fazla bulduklarını gösteriyor. Ancak gelecekteki beklentileri de dikkate almak büyük önem taşıyor. Pandemi öncesinden bu yana değişmeyen beklentilerden biri de çalışanların gelişim ihtiyacı. Çalışanlar hala gelişim ve eğitim için daha fazlasına ihtiyaç duyuyor. ‘Upskilling’ ve ‘reskilling’ kavramları doğrudan bu konuyla ilgili. Yeni ihtiyaçlar, yeni çalışma şekilleri, teknoloji kullanımının çeşitlenmesi gibi var olan bazı becerilerin dönüşmesini ve yepyeni bazı becerilerin de kazanılmasını gerektiriyor. Özellikle iletişim, işbirliği, eleştirel düşünce, yaratıcılık, çeviklik, dayanıklılık ve dijitalleşme gibi konularda ‘upskilling/reskilling’ ihtiyacının yaygın olduğu biliniyor. Kurumlar eğitim ve gelişime büyük bütçeler ayırsalar da, çalışanlar bu programlarla bağ kurmak ve günlük hayatlarına taşımakta zorlanabiliyorlar. Anlaşılan iş dünyasındaki tüm eksenler gibi gelişim ekseninde de bir kayma söz konusu: Katılıma dayalı, deneyimsel, bireysel ve işbirliğine dayanan, esnek zamanlı uygulanabilen gelişim programları daha revaçta olacak gibi…” dedi.

 

Türkiye’nin en iyi işverenlerinin yönetişim becerisinin arkasında sadece işbirliği değil, güvenilirlik (koordinasyon) ve hakkaniyet (kapsayıcılık) gibi temel beklentiler tarafından da desteklendiği görülmekte. Pandemi etkisine rağmen işbirliğinin izlerini takımdakilerin birbirini önemsemesinde, birlikte yapılanlardan duyulan gururda, değişime uyumda, koordinasyonda, kapsayıcılıkta, şirkete yeni katılanlarda, bölümler arası geçişlerde, özel olayların kutlanmasında görmek mümkün.

 

Great Place To Work’un Trust Index’inin yöneticiler için ayna görevi üstleniyor. Trust Index ile çalışanların güven algılarını beş ayrı boyutta detaylı olarak görebilmelerinin ötesinde varsa, kendi görüşleri ile çalışanların algıları arasındaki farkları da tespit edebiliyorlar. İlk ve orta kademe yöneticilerin algısı çalışanların seviyesine daha yakın olurken C-Level yöneticilerin algısında 8-16 puan arasında pozitif farklılık görülebiliyor. Bunun nedenini anlamak için ideal olarak, her kurumun kendi kültüründe ve özgün koşulları bağlamında değerlendirme yapmak gerekse de rapora göre karar yetkisi olan yöneticiler, sorumlulukları gereği şirketin tamamını ilgilendiren kararları alıp uygulamaya koyuyorlar. Ancak unutulmamalı ki her önemli kararın istenen hedefe ulaşması için organizasyona aktarılması, uygulamanın takibi ve yaşanan deneyimle ilgili geribildirimlerle beslenmesi ve sürecin güncellenmesi gerekiyor. Bu güncellemeler bir dizi ek kararlar almak olabileceği gibi iletişimi geliştirmek, uygulamayı kolaylaştırmak, rol model olmak, hedefi güncellemek gibi çeşitli aksiyonlar da olabilir. Yöneticiler, raporlar ya da sonuçlarla yetinmeden organizasyonda işlerin nasıl gittiğini takip etmeliler çünkü bu yapılmadığında algılar farklı olabilmekte. Yönetici, yapılanlarla ilgili her şeyin yolunda gittiğini düşünürken çalışanlar tarafında durum tamamen farklı olabiliyor.

 

Great Place To Work, 2021 yılına ışık tutan Türkiye’nin En İyi İşveren şirketleri listesi ve 2020/2021 En iyi İşverenler Benchmark raporunun ardından kısa bir süre içerisinde Türkiye özelinde En İyi Çok Uluslu Şirketler listesini açıklayacak.

 

ÖDÜL ALAN ŞİRKETLER LİSTESİ

Özel Ödül Kategorileri:

  • Yaşam Boyu Öğrenme: GittiGidiyor/eBay
  • İş Yaşam Dengesi: Udemy
  • Toplumsal Paylaşım: AbbVie, Organik Kimya
  • Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: GittiGidiyor/eBay
  • Dijital Dönüşüm/İnovasyon/Yapay Zeka: Viessmann, Novartis
  • Covid: Magna Seating, Magna Exteriors & Magna Mirrors

Sektör Ödülleri:

  • Bilgi Teknolojileri
    1. 20-250 çalışan sayısı: Udemy, Medianova, Peakup, Enrich
    2. 250+ çalışan sayısı: GittiGidiyor/eBay, sahibinden.com, SabancıDx
  • Finans: Kuveyt Türk Katılım Bankası
  • Üretim:
    1. 20-250 çalışan sayısı: Aktoy, Viessmann, Johnson Wax
    2. 250+ çalışan sayısı: Magna Seating, Magna Exteriors & Magna Mirrors, Organik Kimya, Aydem Yenilenebilir Enerji, Elsan Elektrik
  • Profesyonel Hizmetler: Magna Gümrük Müşavirliği, Esbaş, Adecco Group Türkiye
  • Pharma: Novartis, AbbVie, AstraZeneca Türkiye

Bölge Ödülleri

  • Ege:
    1. 20-250 çalışan sayısı: Viessmann, Tümaş Mermer
    2. 250+ çalışan sayısı: Aydem Elektrik Perakende, Aydem Yenilenebilir Enerji, Elsan Elektrik, Esbaş

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yazlık bölgelerde kargo şube sayıları katlandı

Pandemi nedeniyle yazlık ilçelerin nüfusu katlanınca kargo şirketleri de bu bölgelere yatırımlarını hızlandırdı. Yazlık bölgelerde personel sayısı ortalama yüzde 20 artarken ilçelere çok sayıda yeni şube de açıldı.
Yüzde 20 arttı
Yazlık bölgelerde yaşanan artış hakkında bilgi veren Aras Holding’in e-ticaret sevkiyatlarına odaklanan şirketi Jetizz’in Genel Müdürü Sinan Yavuz “Muğla, Antalya, İzmir gibi bölgelerde
personel sayımız geçen yıla oranla yüzde 20 arttı. Sadece son 1 ayda İzmir bölgesinde 4, Aydın bölgesinde 2, Muğla bölgesinde 2 olmak üzere toplamda 8 yeni acente açtık. Gönderi dağılım yoğunluklarına göre, personel ve acente artırımları sürekli gündemimizde olacak” dedi.
‘Ev ev teslim ediyoruz’
Pandemi öncesi ile bugün arasında çalışma şekillerinin de değişiklik olduğunu aktaran Yavuz, “Daha önce kurumdan kuruma gönderim sayısı fazlaydı. E-ticaret teslimatları toplu olarak şirketlere teslim ediliyordu. Ancak artık evden çalışma nedeniyle birlikte eve teslimatlar arttı ve her bir noktaya bir paket bırakmaya başladık. Öte e-ticaret müşterilerimize ait gönderi sayısı iki kat arttı” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Öncü Yatırım Hizmetleri ve Varlık Yönetim Grubu ÜNLÜ & Co, bugün talep toplamaya çıkıyor

ÜNLÜ & Co, halka arz kapsamında bugün itibarıyla iki günlük talep toplamaya (31 Mayıs-01 Haziran 2021) çıkıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından halka arz başvurusu onaylanan ÜNLÜ & Co payları için halka arz fiyatı 6,9 TL olarak belirlendi.

BASIN BÜLTENİ – 30.05.2021 Türkiye'nin öncü yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ Yatırım Holding A.Ş.’nin (ÜNLÜ & Co), bugün talep toplamaya çıkıyor. 31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde talep toplayacak şirketin yüzde 26’lık hissesinin halka arzına ilişkin başvuru Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylanmıştı. Hem sermaye artırımı hem de ortak satışı yöntemleri kullanılarak yapılacak halka arz için fiyat 6,9 TL olarak belirlendi.

Halka arz için Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. liderliğinde toplam otuz aracı kurumdan oluşan bir konsorsiyum oluşturuldu. Halka arz edilecek şirket paylarının 50’si’i yurt içi bireysel yatırımcılara, 40’ı yurt içi kurumsal, 10’u da yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edildi. Halka arzdan sonra şirketin halka açıklık oranının 26 olması öngörülüyor. Ek satışın yapılmayacağı halka arzda sermaye artırımının 37.269.158 TL nominal değerli paylar (82), ortak satışının da 8.263.851 TL nominal değerli paylar (18) için olması planlandı.

Kurulduğu günden bu yana geçen 25 yılda yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi alanlarında yürüttüğü faaliyetleriyle sektörünün öncü gruplarından biri olan ÜNLÜ & Co, 2020 yılını 603 milyon TL aktif büyüklük, 242 milyon TL brüt kâr ile kapattı. Gelirlerinin 77’si devamlı gelirlerden oluşan ÜNLÜ & Co’nun 2020 yılı net kârı 61 milyon TL, özkaynak kârlılığı ise 27 olarak gerçekleşti. Son üç yılda düzenli olarak artış trendinde seyreden şirketin brüt kârı 2018 yılında 161 milyon TL iken 2019 yılında 174 milyon TL’ye ve 2020 yılında da 242 milyon TL’ye ulaştı.

Halka Arz Geliri Faaliyetlerin Geliştirilmesi ve Yeni Yatırımlar İçin Kullanılacak

Türkiye’nin ilk birleşme ve satın alma şirketi olarak 1996 yılında kurulan ÜNLÜ & Co’da kurucu ortak Mahmut L. Ünlü’nün 84,3, Wellcome Trust’ın 9,8, Standard Bank’ın 4,4 ve şirket çalışanlarının 1,5 payı bulunuyor. Merkezi İstanbul’da olan ÜNLÜ & Co;   İstanbul- Bağdat Caddesi, Ankara ve İzmir şubeleri ile ülkemizdeki hizmet ağını geliştirirken; New York ve Londra’daki iştirakleri ile de uluslararası piyasalarda Türkiye’nin yatırım elçiliğini yapmaya devam ediyor.

Hedeflerinin, kökleri sağlam, uluslararası piyasalarda adından söz ettiren bir yapı kurmak olduğunu vurgulayan ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut L. Ünlü, “Halka arzdan elde edilecek geliri faaliyetlerimizin geliştirilmesi ve yeni yatırımlar için kullanacağız. Amacımız, 100 yıl sonra da varlığını sürdürecek, başarılı, lider, önder, girişimci ruhunu koruyan bir yatırım bankacılığı grubu oluşturmak.” dedi.

Halka Arz, Kurumsal Yapıyı Destekleyecek

Uluslararası piyasalarda rekabet edebilmenin tek yolunun müşteri odaklılık ve kurumsal yapı olduğuna dikkat çeken Mahmut L. Ünlü halka arz ve yatırım bankacılığı lisansıyla, 1996 yılında kurdukları bağımsız satın alma ve birleşme danışmanlığı şirketine yeni stratejilerle değer katmayı ve yatırımcının değerini bilen çözümler üretmeye devam etmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Toplumdan aldıklarını topluma vermeyi ilke edindikleri söyleyen Ünlü; grup bünyesinde yürütülen kurumsal sosyal sorumluluk projeleri kapsamında “Girişimcilik, eğitim ve kadının iş hayatındaki rolü” alanlarındaki çalışmalarını sürdüreceklerini de ifade etti.

ÜNLÜ & Co Hakkında

1996 yılında kurulan ÜNLÜ & Co Grubu, 1998’den bugüne gerçekleştirdiği 110 başarılı işlem ile Türkiye’nin lider birleşme ve satın alma danışmanı oldu. Şirket ayrıca, 2010’dan bugüne gerçekleşen toplam işlem adedi, toplam sınır ötesi işlem adedi, toplam özel fon işlem adedi sıralamalarında da lider konumda. (Kaynak: Mergermarket)

ÜNLÜ & Co Grubu, 2010-2020 yılı arasındaki halka arzlar, ikincil halka arzlar ve hızlandırılmış talep toplama (accelerated book building) işlemlerini içeren sermaye piyasası işlemlerinde, özelleştirmeler hariç 22 pazar payı, 32 işlem ve 3 milyar dolarlık işlem tutarı ile tüm finans kurumları içinde lider pozisyonda yer alıyor. (Kaynak: Bloomberg)

Türkiye’nin lider tahsili gecikmiş alacak yönetimi şirketlerinden biri İstanbul Varlık, 310 milyon TL’nin üzerinde yatırım ile 3,7 milyar TL anapara büyüklüğünde portföye sahip.

ÜNLÜ & Co ayrıca çatısı altında faaliyet gösteren DAHA Yatırım Danışmanlığı ile nitelikli bireysel ve kurumsal müşterilere kişiye özel yatırım danışmanlığı hizmeti sunuyor. DAHA faaliyetleri kapsamında yönetilen varlıkların tutarı 2020 yıl sonu itibarıyla 4 milyar TL seviyesinde. Varlık Yönetim hizmetlerinde ise, 280’den fazla çalışanıyla Tahsili Gecikmiş Alacak Yönetimi alanlarında faaliyet gösteriyor. Fon ve Portföy Yönetimi ve Tahsili Gecikmiş Alacaklar Yönetimi grubu altında yönetilen varlık tutarı ise yaklaşık 4,46 milyar TL’ye ulaştı.

Merkezi İstanbul’da olan ve 500’e yakın çalışanıyla faaliyet gösteren ÜNLÜ & Co Grubu’nun ayrıca İstanbul- Bağdat Caddesi, Ankara ve İzmir’de şubeleri, New York ve Londra’da ise iştirakleri bulunuyor.

Ödüllerimizden

  • EMEA Finance/ Europe Banking Awards 2020- Türkiye’nin En İyi Birleşme & Satın Alma Şirketi Ödülü
  • Euromoney Awards for Excellence 2015- Yılın En İyi Birleşme ve Satın Alma Danışmanı
  • Euromoney Awards for Excellence 2016/ 2019- Türkiye’nin En İyi Yatırım Bankası
  • ACQ5 Global Awards 2020 -Türkiye – Yılın Yatırım Bankası
  • TSPB Altın Boğa Ödülleri 2020 – Satın Alma ve Birleşme İşlemleri Lideri & Toplumsal Değer Projesi (ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi)
  • Bonds & Loans 2020 – Yılın Proje Finansmanı Finalisti – Unifree Duty Free Anonim Şirketi Üçüncü Havalimanı Projesi / Yılın Yapılandırılmış Tahvil İhracı Runner-Up – ÜNLÜ Menkul Hasat Varlık Finansman Fonu/ Tarfin Tarım A.Ş.
  • BV Awards 2020 -Türkiye / En İyi Ar
    aştırma Takımı
  • Sardis Awards – Pozitif Sosyal Etki – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği / ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi / Gümüş Sardis
  • ARC Awards 2020 – Fotoğraf Kategorisi Gold Ödül / Geleneksel Faaliyet Raporu Silver Ödül / Yönetim Kurulu Başkanı Metni Silver Ödül
  • İstanbul Marketing Awards 2020 – Faaliyet Raporu Tasarımı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Milliyet Enerji Dergisi 2. sayısı ile okurlarıyla buluşuyor

Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyadaki enerji sektörüne dair gelişmeleri sektörün önde gelen isimleriyle değerlendirerek başka bir perspektif açan Milliyet Enerji Dergisi, ikinci sayısında Temiz Enerjinin Yükselişi ve Enerjide Büyük Dönüşüm” başlığıyla, iklim krizine karşı küresel mücadeleye ışık tutuyor. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki yol haritası, temiz enerji karnesi, fırsatları ve tehditlerinin analiz edildiği bu sayıda, enerji sektörünün tüm taraflarının “büyük dönüşüm” kapsamındaki değerlendirmeleri yer alıyor.

 

Milliyet Enerji Dergisi, 31 Mayıs Pazartesi günkü ikinci sayısında da sektördeki gelişmeler ve güncel konuların derinlemesine incelenmesinin yanı sıra ilklere de imza atıyor. Avrupa Birliği’nin enerji politikalarına yön veren bir isim olan AB Enerji Komiseri Kadri Simson, Türkiye’de ilk defa Milliyet Enerji Dergisi’ne konuşarak Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasından AB’nin Yeşil Mutabakata uyum konusuna kadar Türkiye’ye mesajlarını iletiyor ve Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki fırsatlarına değiniyor.

 

Perspektif bölümünde Mithat Yurdakul, Ankara’nın iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında başladığı çalışmaları, kulis bilgileriyle birlikte okuyuculara sunuyor. Küresel enerji dünyasının önde gelen uzman ve yöneticilerinden, London Energy Club & Bosphorus Energy Club Başkanı, Global Resources Partnership Başkanı Mehmet Öğütçü, “yeni küresel düzeni” mercek altına alıyor. TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, başta Yeşil Mutabakat olmak üzere, temiz enerji dönüşümü kapsamında Türk sanayicisinin durumunu anlatıyor. Carbon Tracker Initiative’in Yatırım Bölümü Başkanı Henrik Jeppsen, yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklanırken Carbon Tracker Initiative’in İklim, Enerji ve Endüstri Araştırmaları Bölümü Başkanı Andrew Grant ise, enerji dönüşümünde “yeni gerçekliğe” adaptasyonu ve yakın dönemi değerlendiriyor. Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) Başkanı Ayhan Kırbaş, Türkiye petrol ve doğal gaz sektörünün bugünü ve yarınını işliyor.

 

Ayrıca her sayıda olduğu gibi kitap tavsiyesi ve karikatürle de Milliyet Enerji Dergisi okurlarına keyifli bir içerik vaat ediyor.

 

31 Mayıs Pazartesi günü Milliyet Gazetesi ile birlikte bayilerden ücretsiz olarak ulaşılabilecek Milliyet Enerji Dergisi’ne, dijital platformlarda Dergilik, gazetelik ve Milliyet e-gazete uygulamalarından da erişilebilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

45 Türk firması 100’ü aşkın İspanyol alıcı ile dört günde 200 görüşme yaptı

Uludağ İhracatçı Birlikleri ve Ege İhracatçı Birlikleri’nin tekstil ve konfeksiyon sektöründe İspanya ile başlattığı Sanal ticaret heyeti tamamlandı. Sektörün önde gelen 45 firması, 100’ün üzerinde İspanyol alıcı ile dört gün süren Sanal Ticaret Heyeti kapsamında 200’den fazla ikili görüşme gerçekleştirdi.
 

Üç birliğin bir araya gelerek tekstil ve hazırgiyim firmalarını dijital ortamda İspanyol alıcılarla buluşturduğu İspanya Sanal Ticaret Heyeti başarılı geçti. Dört gün boyunca 200’ün üzerinde görüşmenin gerçekleştirildiği etkinliğin ardından, diğer hedef pazarlar için de ortak çalışılabileceği görüşü benimsendi.  

Uludağ İhracatçı Birlikleri ve Ege İhracatçı Birlikleri’nin tekstil ve konfeksiyon sektöründe İspanya ile başlattığı sanal ticaret heyeti tamamlandı. Sektörün önde gelen 45 firması, 100’ün üzerinde İspanyol alıcı ile dört gün süren Sanal Ticaret Heyeti kapsamında 200’den fazla ikili görüşme gerçekleştirdi.

Ticaret Bakanlığı desteğiyle; Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) ile Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) işbirliğinde gerçekleştirilen sanal ticaret heyetinin, sadece İspanya’ya değil, dünya üzerinde güçlü ağı bulunan İspanyol firmaları kanalıyla diğer ülkelere yapılan ihracata da katkı sağlayacağı belirtildi. Sanal ticaret heyeti ile ilgili görüş belirten birlik başkanları, üç ihracatçı birliğinin girişimi ile ortaya çıkan heyetin ülke genelindeki diğer birliklerin de katılımıyla daha güçleneceğine dikkat çektiler. 

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yaklaşık 25 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ithalatı gerçekleştiren İspanya’nın Türk firmaları için önemli bir pazar olduğunu hatırlatarak, “İspanyol alıcı firmalar sadece kumaşı görmek ya da sadece üretecek hazır giyim firmasıyla konuşmakla yetinmiyor. Kumaşı görmenin yanında, üreticisiyle anlaşmak, ama aynı zamanda da hazır giyim üretimini gerçekleştirecek firmayı aynı potada değerlendirmek istiyorlar. Yani tam anlamıyla kumaştan modaya entegre bir yaklaşımları var. Biz de sektörlerimizin çatı kuruluşları olarak güç birliği yaptık ve bu ticaret heyeti buluşmasını İspanyol alıcıların bu arzusuna tam anlamıyla cevap verebilecek şekilde düzenledik. Aynı zamanda tekstil ve hazır giyimin küme markaları olan Turkish Textile Network ve Aegean Has Apparel’ı da bu vesileyle 2022-2023 sezonları hazırlığı öncesinde İspanyol alıcı markalarla buluşturduk. Biz bir ilki başlattık. Bu tarz kolektif çalışmaların sektördeki tüm kuruluşları içine alarak devam edeceğine inanıyorum. Olumlu geri dönüşler aldık. Diğer hedef pazarlara da yönelik ortak çalışmalara imza atabiliriz” dedi. 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve  Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, 24-27 Mayıs tarihleri arasında ülkemiz ilk kez 3 Birliğin ortak organizasyonu ile İspanya’ya yönelik olarak gerçekleştirilen dijital heyetin başarıyla tamamlandığı ifade etti.  

“Avrupa Birliği'nde son aylarda aşı rakamlarının artması ile alınan önlemlerin kademeli olarak kaldırılması sonucunda önümüzdeki aylarda siparişlerin eski seviyelere gelmesini bekliyoruz. 3 Birliğimizin güçlerini birleştirerek düzenlediği dijital sektörel ticaret heyetinin zamanlama olarak İspanya'da covid önlemlerinin kaldırılması öncesinde olması bizi daha da sevindiriyor. Hem Tekstil, hem hazır giyim firmalarımızın katıldığı heyette alıcılar hem kumaşı hem de modelleri gördü, yaklaşık 200 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. 3 birliğimizle güçlerimizi dijitalde birleştirdiğimiz bu çalışma modeline önümüzdeki dönemlerde Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Denizli İhracatçı Birlikleri'ni de ekleyerek devam etmek istiyoruz.”

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş ise 3 İhracatçı Birliğinin işbirliğinde gerçekleşen, 50 ye yakın tekstil ve hazırgiyim firmasının katılım sağladığı İspanya Sanal Heyetinin Türkiye de bir ilk olduğunu ve yarattığı iş hacmi açısından çok faydalı bir organizasyon olduğunu ifade etti.

"EHKİB olarak 14 firmayla katılım sağladığımız sanal heyette firmalarımız 4 günde 55 iş görüşmesi gerçekleştirdi, firmalarımızın ürünleri ciddi ilgi gördü ve verimli iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Pandemi nedeniyle bir yılı aşkın süredir seyahat yapılamayan bir dönemde firmalarımızın bölgemiz hazırgiyim ihracatında ilk sırada yer alan İspanya pazarında dijital ortamda yeni iş bağlantıları kurmaları, yeni müşterilerle tanışmaları çok önemli. Tekstil ve hazırgiyim gibi birbirinin tamamlayıcısı iki sektörün İspanya sanal heyeti kapsamında bir arada hareket etmelerinin yarattığı sinerji bizi gelecek organizasyonlar için de motive ediyor. EHKİB olarak pandemi döneminde faaliyetlerimizi dijital platformlara taşımak durumunda kaldık 2020 yılında 2 sanal fuar 1 sanal heyet organize etmiştik 2021 yılına da 1 sanal fuarla başlamıştır. İspanya sanal heyeti ile devam ettik. Avrupa’da yılın ikinci yarısıyla birlikte normalleşmenin başladığını göz önüne alarak faaliyetlerimize ara vermeden devam etmek istiyoruz. Pandemi koşullarının iyi olması ve kitlesel aşılamanın yaygınlaşmasına bağlı olarak eylül ayında PV Paris fuarında fiziki olarak katılmak istiyoruz. Bu konuda fuar idaresiyle de sürekli temas halindeyiz. Son olarak kısaca AHA markamıza değinmek istiyorum. Pandemi döneminde dijitalleşme hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. EHKİB olarak bizde dijital pazarlamanın önemini kavrayarak AHA markamızı kurduk. Projemizle firmalarımızın uluslararası platformlarda etkin tanıtımını yapmayı hedefliyoruz. İleride bu projemizin ismini daha çok duyacaksınız."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnşaat demirindeki yüzde 116’lık artış, ne enflasyon ne de kur ile açıklanamaz

İnşaat demirinde son bir yılda yaşanan yüzde 116’lık fiyat artışı inşaat sektörünü zor duruma soktu. Girdi maliyetlerindeki öngörülemez artışlar konusunda bakanlıklar ve ilgili kurumlar ile görüşmeler yaptıklarını kaydeden Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren, “İnşaat demirinde son bir yılda kaydedilen yüzde 116'lık fiyat artışı ne enflasyon, ne de kur artışı ile açıklanamamaktadır. Fiyatların bu düzeyde kalması halinde ekonomik konut üretimi mümkün olamayabilir. Mevcut fiyat farkı uygulaması ile kamu yatırımı projeleri de aksayabilir. Etkin ve adil bir fiyat farkı düzenlemesi ihtiyacı artmıştır” dedi.

 

İnşaat demirinde son bir yılda yüzde 116’yı bulan fiyat artışı yaşandı. Girdi maliyetlerindeki artışlar 200’ü aşkın alt sektöre talep oluşturan inşaat sektörünü zor durumda bırakırken, bu gelişmeden ekonomik konut üretiminin ve kamu yatırımı projelerinin de sert biçimde etkilenebileceği belirtiliyor. Girdi maliyetlerindeki artış ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, inşaat projelerine yansıyan öngörülmesi mümkün olmayan ek maliyetler nedeniyle sektörün karşı karşıya kaldığı sorunlara işaret ederken, salgının etkilerine ek olarak son dönemde sektörün temel girdileri içerisinde ön sırada yer alan demir-çelik ve çimento fiyatlarındaki büyük artışlara dikkat çekti.

 

Ek tedbir alınmazsa belirsizlik giderilemez

Yüksek girdi maliyeti artışları konusu ve paralelinde sektörde artan sorunlara çözüm konusunda ilgili bakanlıklar ve kurumlar ile görüşmeler yürütüldüğünü anlatan TMB Başkanı Eren, “Temel girdilerde öngörülmesi mümkün olmayan yüksek fiyat artışı, 200'ü aşkın iş koluyla doğrudan bağlantılı, ekonominin lokomotifi sayılan inşaat sektörünü zor durumda bırakmıştır. Sektörün önemli girdileri arasında yer alan inşaat demirinde son bir yılda kaydedilen yüzde 116'lık fiyat artışı ne enflasyon, ne de kur artışları ile açıklanamamaktadır” dedi. Eren, salgınının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ve dünya piyasalarındaki gelişmeler bir arada değerlendirildiğinde, inşaat demiri fiyatlarının ek tedbir alınmadıkça kısa vadede olumlu yönde değişmesi ve belirsizliğin giderilmesinin mümkün olmayacağı endişesini dile getirdi.

 

Etkin ve adil fiyat farkı düzenlemesi gerekli

İnşaat demiri fiyatlarının mevcut düzeyde kalması halinde ekonomik konut üretiminin mümkün olamayabileceğine, mevcut fiyat farkı uygulaması ile kamu yatırımı projelerinin de aksayabileceğine dikkat çeken Eren, şöyle devam etti: “İnşaat demiri ile ilgili fiyat farkı formülünde kullanılan endeks ortaya çıkan bu beklenmedik maliyeti karşılamaya yetmemektedir. Kamu yatırımlarında piyasa şartlarını doğru bir şekilde yansıtacak endeksler kullanan, etkin ve adil bir fiyat farkı düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Ayrıca demir çelik üreticilerinin bir nebze fedakârlık yapmaları beklenebilir.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zorlu Enerji her yıl 20 ton karbondioksit salımının önüne geçecek

Türkiye için geleceğin temiz enerjisini üreten Zorlu Enerji, sektöründe bir ilke imza atarak “Dijital Abonelik Hizmetleri”ni devreye soktu. İş süreçlerini hızlandırdığı gibi kağıt tüketiminde tasarruf sağlayan çevre dostu projeyle her yıl 427 bin litre su tasarrufu sağlanacak ve 20 ton karbondioksit (CO2) salımının önüne geçilecek

 

Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki öncü şirketlerinden Zorlu Enerji, çevre dostu bir projeyi daha hayata geçirerek, Türkiye’de bir ilke imza attı. Zorlu Enerji’nin zaman ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla başlattığı “Dijital Abonelik Hizmetleri” ile her yıl 427 bin litre su tasarrufu sağlanacak ve 20 ton karbondioksit (CO2) salımının önüne geçilecek.

 

Tüm sözleşme süreçleri dijital takip edilebiliyor

 

Müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen “Dijital Abonelik Hizmetleri” ile Zorlu Enerji müşterileri abonelik işlemlerini imzaya gerek olmadan gerçekleştirebilecek, sözleşmelerini dijital olarak görüntüleyebilecek ve birçok abonelik sürecini yine dijital olarak tamamlayabilecek. 

 

Müşteriler mesafeli abonelik işlemlerine olanak sağlayan ‘Dijital Abonelik Hizmetleri’ni; Zorlu Enerji kurumsal web sitesi Elektrik Perakende Online İşlemler sayfası, e-devlet uygulaması, 08509333999 numaralı Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Merkezleri üzerinden gerçekleştirebilecek.

 

Dijital kanal sayısını artırarak müşterilerine farklı hizmet deneyimi yaşatmayı hedefleyen Zorlu Enerji, ‘Dijital Abonelik Hizmetleri’ ile yıl içerisinde aldığı 250 binin üzerindeki abonelik işlemlerinin yüzde 80’ini dijital olarak gerçekleştirmeyi hedefliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Nadir Kadakal'a Dedeman'da yeni görev

Dedeman Hotels & Resorts International’ın İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Nadir Kadakal aynı zamanda Otelcilik Direktörü olarak atandı. 

 

1993 yılından itibaren Dedeman Hotels & Resorts International’da farklı görevler üstlenen, 2012 yılında Dedeman Bostancı Hotel & Convention ve Park Dedeman Bostancı otellerinin Genel Müdürü olarak atanan Nadir Kadakal, 2019 yılında İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak markanın büyüme hedeflerinin hayata geçmesinde aktif rol üstlenmeye başladı. 

 

İcra Kurulu Üyeliğine ek olarak Otelcilik Direktörü görevini de üstlenen Kadakal, artık tüm Dedeman otellerinin operasyonlarından da sorumlu olacak. 

 

1990 yılında Hacettepe Üniversitesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra ABD San Diego National University’de sertifika programını tamamlayan Kadakal, turizm ve otelcilik sektöründe, farklı kademelerde 30 yılı aşan bir tecrübeye sahip.

 

Evli ve iki çocuk babası olan Kadakal, TUROB, ATİD, SKAL, TUROYD gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşuna üyedir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı