Aylık arşivler: Mayıs 2021

beIN CONNECT’te Ayın Öne Çıkanları

İzleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, her yaşa ve her zevke uygun birbirinden farklı içeriklerle kütüphanesini genişletmeye devam ediyor.

 

7’den 70’e herkesi ekranlara kilitleyecek film, dizi ve programları izleyicilerin beğenisine sunan beIN Connect, yaz aylarında sinema ve dizi keyfi yapmak isteyenlere birbirinden kaliteli pek çok seçenek sunuyor.

Haziran Ayında Yeni Diziler beIN CONNECT’te!

  • Ünlü Roma imparatoru Augustus Caesar'ın eşi Livia Drisilla'nın hikayesini anlatan, Livia karakterini canlandıran “Devils” dizisinin yıldızı Kasia Smutniak’a, Game of Thrones'un yıldızlarından Liam Cunningham, Claire Forlani, Isabelle Adjani ve Christine Bottomley gibi ünlü isimlerin eşlik ettiği “Domina” 24 Haziran’dan itibaren;
  • Yaşadığı şehir, açgözlü bir maden şirketi tarafından yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve maden şirketine karşı savaş başlatan lise öğretmeni Sarah Cooper’ın hikayesini anlatan, başrolde Stella Baker’ı izlediğimiz “The Republic of Sarah” 30 Haziran’dan itibaren;
  • Başrollerini Katie Stevens, AishaDee, Meghann Fahy’nin paylaştığı, gerçekte Cosmopolitan dergisinden ilham alınarak yaratılan sevilen kadın dergisi Scarlet'in çalışanı üç genç kadının maceralarını konu edinen “The Bold Type” 5. ve final sezonuyla 11 Haziran’dan itibaren;
  • Siyahilerin yoğun bir şekilde yaşadıkları Brooklyn'in Flatbush mahallesinde bir grup arkadaş arasında yaşanan eğlenceli olayları konu alan “Flatbush Misdemenaors” 8 Haziran’dan itibaren;
  • Çaldığı Mercedes’le insanları öldüren psikopat bir katil ile onu yakalamaya çalışan emektar bir dedektifin mücadelesini anlatan, Emmy ödüllü Brendan Gleeson’a yine Emmy ödüllü Holland Taylor ile Mary Louise Parker’ın yanı sıra Harry Treadwell ve Kelly Lynch’in eşlik ettiği, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan “Mr. Mercedes” 7 Haziran’dan itibaren, beIN CONNECT’te diziseverlere sunuluyor.

Yepyeni Lezzetlerle “Şemsa’nın Hikayesi” Devam Ediyor!

‘Gıda coğrafyadır.’ inanışı ile İstanbul’da 18 yıl boyunca işlettiği efsane lokanta Kantin’in ardından Şef Şemsa Denizsel, bir zeytinliğe aşık olup Kuzey Ege’ye göçüyor ve burada da mutfağını, sofrasını, hayatını mevsimlere ve yöresine göre düzenleyerek yepyeni bir hayata başlıyor. beIN ORIGINALS içeriği olan “Şemsa’nın Hikayesi”, her bölümünde farklı bir malzemeyi odağına alıp 13 farklı lezzeti izleyicisine sunduğu ilk sezonunun ardından şimdi yepyeni lezzetlerle ve bambaşka 13 malzemeyle kaldığı yerden devam ediyor. Şemsa Denizsel’in Kuzey Ege’ye ve malzemeye duyduğu heyecanı izleyicileriyle buluşturan “Şemsa’nın Hikayesi” ikinci sezonuyla 25 Haziran’dan itibaren beIN CONNECT’te.

beIN CONNECT Haziran Ayında Yine Bambaşka!

  • Florida'da tatile gitmek için yaşadıkları küçük kasabadan ilk kez ayrılan Barb ve Star'ın maceralarını konu edinen “Barb ve Star Tatilde(Barb and Star Go to Vista Del Mar), Türkiye’de ilk kez, 1 Haziran Salı;
  • Vietnam askerine karşı ölüm kalım savaşı veren Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerin hikayesinin anlatıldığı, Travis Fimmel ve Luke Bracey’nin başrolde olduğu “Yakın Tehlike” (Danger Close: The Battle of Long Tan), sinemalardan sonra ilk kez, 1 Haziran Salı;
  • Sakin kasabaları motosikletli bir çete tarafından işgal edilen bir şerifin bu acımasız suçlularla mücadelesini konu edinen, Guy Pearce’ın başrolde yer aldığı “Disturbing The Peace” (Huzur Bozanlar), Türkiye’de ilk kez, 2 Haziran Çarşamba;
  • Dünyayı büyük bir tehlikeden kurtarmak için harekete geçen Poppy ve Branch'ın maceralarını konu alan “Troller Dünya Turu” (Trolls World Tour), sinemalardan sonra ilk kez, 10 Haziran Perşembe;
  • Nicolas Cage'in yer aldığı ve cinayetle suçlanan bir babanın masumiyetini kanıtlama çabasının anlatıldığı “Fırtınalı Bir Gece” (Grand Isle), Türkiye’de ilk kez, 13 Haziran Pazar;
  • İtalyan yazar Carlo Collodi'nin 1883 tarihli Pinokyo'nun Maceraları kitabına dayanan, 2021 Akademi Ödüllerinde 2 adaylık alan “Pinokyo” (Pinocchio), sinemalardan sonra ilk kez, 15 Haziran Salı, beIN CONNECT’te izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor.

 

beIN CONNECT’te Haziran ayının tüm dizi ve filmleri şu şekilde:

 

DİZİLER

Yayın Günü

Dizi Adı

Sezon Bilgisi

24 Haziran’dan itibaren her Perşembe

Domina

Yeni Dizi

30 Haziran’dan itibaren her Çarşamba

The Republic of Sarah 

Yeni Dizi

11 Haziran’dan itibaren her Cuma

The Bold Type

Final Sezonu

7 Haziran’dan itibaren Pazartesi’den Perşembeye (1 ve 2.sezonlar)

Mr. Mercedes 

Yeni Dizi

2 Haziran’dan itibaren haftaiçi her gün

Elementary

Yeni Sezon

8 Haziran’dan itibaren her Salı

Flatbush Misdemenaors 

Yeni Dizi

10 Haziran’dan itibaren Perşembe

Black Monday

Yeni Sezon

 

SİNEMALARDAN SONRA İLK KEZ YAYINLANACAK FİLMLER

Yayın Günü

Orijinal Adı

Türkçe Adı

1 Haziran

Salı

Danger Close: The Battle of Long Tan

Yakın Tehlike

10 Haziran

Perşembe

Trolls World Tour

Troller Dünya Turu

15 Haziran

Salı

Pinocchio

Pinokyo

27 Haziran

Pazar

The Lion Kid

Aslan Çocuk

 

TÜRKİYE'DE İLK KEZ YAYINLANACAK FİLMLER

Yayın Günü

Orijinal Adı

Türkçe Adı

1 Haziran

Salı

Barb and Star Go to Vista Del Mar

Barb ve Star Tatilde

2 Haziran

Çarşamba

Disturbing the Peace

Huzur Bozanlar

3 Haziran

Perşembe

We the Animals

Biz Hayvanlar

4 Haziran

Cuma

Run with the Hunted

Kayıp Gençlik

5 Haziran

Cumartesi

The Bay of Silence

Sessizlik Körfezi

5 Haziran

Cumartesi

Possum

Ölü Taklidi

5 Haziran

Cumartesi

Nuclear

Nükleer

10 Haziran

Perşembe

Lost Transmissions

Kayıp İletişimler

10 Haziran

Perşembe

Good Posture

Güzel Poz

11 Haziran

Cuma

Spell

Büyü

11 Haziran

Cuma

Distorted

Zihin Kontrolü

11 Haziran

Cuma

Abe

Abe

12 Haziran

Cumartesi

How to Build a Girl

Bir Kahraman Nasıl Yaratılır

13 Haziran

Pazar

Grand Isle

Fırtınalı Bir Gece

15 Haziran

Salı

Disappearance at Clifton Hill (Clifton Hill)

Clifton Tepesi

15 Haziran

Salı

Wild Rose

Vahşi Rose

18 Haziran

Cuma

Tremors: Shrieker Island

Yeraltı Canavarı 7: Çığırtkanlar Adası

 

YENİ GELEN DİĞER FİLMLER

Yayın Günü

Orijinal Adı

Türkçe Adı

1 Haziran

Salı

Backstabbing for Beginners

Komplo

1 Haziran

Salı

The Crucifixion

Korku Kayıtları

1 Haziran

Salı

Monkey Prince (Pourquoi j'ai pas mangé mon père)

Maymun Prens

1 Haziran

Salı

Suffragette

Diren!

2 Haziran

Çarşamba

Görümce

Görümce

5 Haziran

Cumartesi

Benim Adım Osssman

Benim Adım Osssman

6 Haziran

Pazar

Paris, Texas

Paris, Texas

8 Haziran

Salı

Rudderless

Dümensiz

9 Haziran

Çarşamba

Scouts Guide to the Zombie Apocalypse

İzciler Zombilere Karşı

12 Haziran

Cumartesi

Pinocchio

Pinokyo

12 Haziran

Cumartesi

Kaygı

Kaygı

12 Haziran

Cumartesi

Dar Elbise

Dar Elbise

15 Haziran

Salı

Demolition

Yeniden Başla

20 Haziran

Pazar

A Christmas Star

Yılbaşı Sürprizi

22 Haziran

Salı

Paranormal Activity: The Ghost Dimension

Paranormal Activity: Hayalet Boyutu

23 Haziran

Çarşamba

The Walk

Tehlikeli Yürüyüş

30 Haziran

Çarşamba

Chappie

Chappie

 

beIN CONNECT’i  ilk 30 gün boyunca ücretsiz izleme şansı! 

 

beIN CONNECT’ten popüler dizi, film ve belgeselleri izlemek isteyenler, ilk ay ücretsiz sonraki aylar için ayda 14,90 TL’den başlayan fiyatlarla kutusuz, kurulumsuz anında internet üzerinden beIN CONNECT üyesi olabiliyorlar. Digiturk üyeleri ise paketlerindeki içerikleri beIN CONNECT’ten ücretsiz izleyebiliyorlar.  beIN CONNECT mobil uygulamasını Google Play ve App Store’dan indirebilir, www.beinconnect.com.tr adresinden tek tıkla tüm içeriklere dilediğiniz zaman dilediğiniz yerden ulaşabilirsiniz.  beIN CONNECT’e ayrıca Apple TV, Android TV ve smart TV’lerden de erişebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İclal Aydın yeni kitabıyla ilk kez Radyo Trafik’e konuk oldu

Türkiye’nin ilk ve tek trafik radyosu Radyo Trafik’in sevilen programı Trafik Hariç Sanat, başarılı tiyatro oyuncusu ve yazar İclal Aydın’ı ağırladı. Radyo Trafik ve Trafik TV YouTube ortak canlı yayına katılan Aydın, yeni kitabı “Söylenmemiş Sözler” in ilk söyleşisi olduğunu ifade ederek heyecanını sunucu Mert Erdoğan ve Radyo Trafik dinleyicileriyle paylaştı. 

Sevilen oyuncu pandemi dönemiyle ilgili: “Daha çok üretmek, daha sakin yaşamak, kalabalıktan uzaklaşmak için tercih ettiğim ve hayalini kurduğum hayata geçmiştim ki pandeminin yasaklarıyla karşılaştık. Benim kısıtlamalarım küçük bir apartman dairesine kapalı kalanlar gibi olmadı. Bir köyde yaşıyorum, küçük bir bahçem var. Kapanmaya hazırlıklıydım, çünkü zaten öyle yaşıyordum. Kendi işimi yapmak, daha küçük yaşamak benim birkaç yıldır yaşadığım ve tecrübe ettiğim bir durum. Dolayısıyla pandemi benim hayatımı değiştirmedi. Kimseyi kızdırmak istemem ama hepimiz kendi hayatımızın güçlüklerini yaşıyoruz. Ben televizyon sektörünün içindeyim, 8-9 projede yer alırdım. Aynı dönemde iki farklı dizide çalıştığımı hatırlıyorum ve neredeyse hiç uyumuyordum. Şimdi kendi hayatımı sakinleştirdim. Kaldırabileceğim kadar iş üstleniyorum. Kitaplarımı yazıyorum, kitapları okuyorum. Benim için her şey yolunda.” ifadelerini kullandı.

“Söylenmemiş Sözler” Kimin Hikayesi? 

Yeni kitabıyla ilgili Aydın: “Her kitabım bittiğinde bir sonraki kitabımın konusu hazır olur. Dolayısıyla kitaplarım birbirini takip eden hikayeler niteliğinde. Söz konusu devamlılık olduğunda da haklı olarak okuyucuların zihninde hangisinden başlamalıyım düşüncesi oluyordu.  Bu nedenle, bu kez yeni bir hikayeyle başlamak istedim.” dedi. 

Sürekli Ölümle Burun Burunaydık

Aydın: “Söylenmemiş Sözler’de, anlatmaktan zevk aldığım ve kendimi iyi hissettiğim şeyleri, yani yaşamayı özlediğim şeyleri anlattım. Dünya olarak son 1.5 yıldır çok sayıda olumsuz olayla karşılaştık, çok üzüldük. Her şey aksadı, en kötüsü sürekli ölümle burun burunaydık. Ve daha kötüsü tüm acıların karşısında teselli bulabileceğiniz küçük şeylerden de uzaktık. Birinin dizine yatıp ağlayamadık, birisi saçımızı okşayıp geçecek diyemedi. Henüz farkında olmadığımız, 3-4 yıl sonra fark edeceğimiz, etkisini ancak görebileceğimiz hisler bıraktı üzerimizde.” ifadeleriyle yola çıkış hikayelerine değindi.

Hiç Tanımadığım Karakterler

Kitabın ana karakteriyle ilgili “Yazar olmanın, yazmanın ve karakterlerin bir sihri var. Bu sihre inanmak ve teslim olmak lazım. Kitap bittikten sonra baktım ki tasarlamadığım için hiç tanımadığım karakterlerle dolu kitap. Akışa teslim oldum. Oktay Onur Yortan ise çok yakından tanıdığım bir karakter, Oktay benim aslında. Filiz ise hiç kafamda olmayan, kitabın sonunda bir el sallar gider dediğim bir karakter. Kitabın başkarakteri oldu. Herkes kendinden bir şeyler bulacaktır, ben Oktay olsam da kendini Filiz’le bağdaştıranlar da çok olacaktır. Çünkü sokaklarımız, çevremiz Filiz’lerle dolu.” ifadeleriyle kitabın ana karakterlerine değindi.

Karakter Seçimleri Mesleki Deneyimlerimin Avantajı

Çok sayıda projede boş rollerde gördüğümüz Aydın: “Oyunculuk ve reji deneyimlerimin getirdikleriyle kahramanlarımı belirliyorum. Kitap yazarken aslında kısa bir film çekiyorum kafamda: bu kız orada oturur, ışık şuradan gelir bir kahve içer gibi… Buna bağlı olarak da fiziki görünümleri de şekilleniyor gözümün önünde.” dedi.

Oyunculardan İlham Alıyorum: Haluk Bilginer Oktay Karakterimde İlham Kaynağım Oldu

Karakterleri seçerken tanınmış kişilerden ilham aldığını ifade eden İclal Aydın: “Oktay benim en sevdiğim ve kayırdığım karakterlerden biri. Saklanma duygusuyla, çocukluğunun geçtiği yere gelmesi ve tüm detaylar kalbimden geçen her şeyi yazdım orada. Kahramanıma fiziken baktığımda ise hep Haluk Bilginer’i görüyorum orada. Haluk Bilginer’in Masumiyet dizisindeki saçı, başı dağılmış hali… Yazarken çok fazla okumamaya ve izlememeye dikkat ediyorum özgünlüğümü yakalayabilmek adına. Ancak kitabı yazarken sancılı bir dönemin içinde biraz ara verdim, uzaklaştım ve o an şans eseri Masumiyet’i izledim ve dedim ki ‘bu, O!’… çok benzetiyorum. Acaba gerçekten O mu diye düşünsem de aslında benim karakterim genç kaldı. Okur orada Haluk Bilginer’i görmeyecek.” dedi.

Aydın:  “Kitabı okumadan röportaj yapmak isteyenler beni çok rahatsız ediyor, değersizliğe tahammül edemiyorum. Bu yazara olan saygı değil aynı zamanda kendinize ve işinize verdiğiniz değerdir.”

“Televizyon programı yaptığım dönemlerde haftada 2-3 yazar gelirdi. Ben gerekirse sabaha kadar uyumadan, konuğumun kitabını okurdum. Son dakika gelse dahi o kitabı okur, programa öyle çıkardım. Bir programıma son dakika Ayşe Kulin eklenmişti. Hiç uyku uyumadan okudum o program için Adı Aylin’i. Karşımızdaki yazara ve konuğa duyduğumuz saygının ötesinde, işimizi en iyi şekilde yapmakla ilgilidir. Söylenmemiş Sözler’de derdiniz nedir diye soracak olursanız benim derdim işte bu. Benim artık değer yitimine tahammülüm kalmadı. Sosyal medyadaki kötücüllüğe tahammülüm yok. Bu benim tercihim. Ben sırf bu yüzden twitter da yokum. Instagram’da denel davranış akımlarını (challenge’ları) gerçekçi bulmuyorum. Oradaki var oluş bugünün iletişim yöntemi olabilir ama benim derdim bu değil, değer yitimi. Emeğin, insan tarafından yitirilmesi ve herkesin şikayet ettiği bu konuda herkesin bu problemin bir parçası olması. Şikâyet ediyorsam bir şeyler yapabilmeyim.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beykoz Belediyesi 3. Fotoğraf yarışması başlıyor

Beykoz’un binlerce yıllık medeniyet mirasını, zengin sosyal, ekonomik ve kültürel  dokusunu, gündelik hayatını, renkli doğa ve insan manzaralarını en güzel karelerle geleceğe taşıyacak   “Beykoz Belediyesi 3. Fotoğraf Yarışması” başlıyor. 

Beykoz Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Vakfı (TFV) işbirliğiyle düzenlenen ve geleneksel hale gelen yarışma, fotoğraf tutkunları için ilçeyi çekim merkezi haline getirmeyi, doğal ve tarihi güzellikleriyle yüz yıllar boyunca gözde olan ilçenin ulusal düzeyde tanıtımına katkı sağlamayı da amaçlıyor.   

Fotoğraf sanatına gönül veren tüm amatör ve profesyonellerin katılımına açık olarak düzenlenen organizasyonda dereceye girenler toplamda 126 bin TL ile ödüllendirilecek.

3 Kategoride Açılıyor 

Beykoz Belediyesi 3. Fotoğraf Yarışması’na başvurular yalnızca online olarak turkiyefotografvakfi.org adresinden yapılacak ve 16 Kasım 2021 tarihine kadar devam edecek.

Fotoğraf yarışması vesilesiyle amatör ve profesyonel yüzlerce fotoğrafçının ilçeye ilgi göstermesi beklenen organizasyon “Serbest”, “Foto Öykü” ve “Kurgu” kategorilerinde gerçekleşecek.  

Yarışmaya gönderilen fotoğraflar aralarında ünlü foto muhabiri Coşkun Aral’ın yanı sıra,   fotoğraf sanatının usta isimleri İsmail Küçük, İzzet Keribar, Leyla Emektar, Murat Gür, Mustafa Yılmaz, Merih Akoğul,  Nazan Tuna, Süleyman Gündüz’den oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecek.

Sonuçlar 26 Kasım’da   

Serbest Kategoride birinci 5.000 TL, ikinci 4.000 TL, üçüncü 3.000 TL, Beykoz Belediyesi Özel Ödülü sahibi 2.000 TL, 5 adet Mansiyon Ödülü sahipleri 1.000’er TL ve en fazla 30 adet Sergilenmeye Değer Eser sahipleri ise 500’er TL ile ödüllendirilecek.  

Foto Öykü Kategorisinde ise birinci 10.000 TL, ikinci 8.000 TL, üçüncü 6.000 TL, Beykoz Belediyesi Özel Ödülü sahibi 4.000 TL, 5 adet Mansiyon Ödülü sahipleri 3.000’er TL ve en fazla 20 adet Sergilenmeye Değer Eser sahipleri ise 1.000’er TL verilecek.

Kurgu Kategorisi’nde birinci 5.000 TL, ikinci 4.000 TL, üçüncü 3.000 TL, Beykoz Belediyesi Özel Ödülü sahibi 2.000 TL, 5 adet Mansiyon Ödülü sahipleri 1.000’er TL ve en fazla 20 adet Sergilenmeye Değer Eser sahipleri ise 500’er TL kazanacak.  

Sonuçların 26 Kasım 2021 Cuma günü açıklanacağı organizasyonda dereceye giren fotoğrafçılar,11 Aralık 2021 Cumartesi günü gerçekleştirilecek  törenle ödüllerine kavuşacak.

Yarışmanın sonunda dereceye giren ve sergilenmeye değer görülen eserlerden oluşan bir de fotoğraf sergisi açılacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'nin en büyük grafiti çalışması Filli Boya'nın desteğiyle İstanbul Havalimanı’nda hayata geçirildi

Türkiye’nin önde gelen 6 grafiti sanatçısı, dünyanın en önemli küresel aktarma merkezi ve 5 yıldızlı havalimanı unvanıyla yolcularına sunduğu hizmetlerle öne çıkan İstanbul Havalimanı’nda uzunluğu yaklaşık 600 metrelik bir duvara Filli Boya ve İGA öncülüğünde grafiti çalışması yaptı. Türkiye’nin en büyük grafitisi olan eser için Filli Boya, 3.500  alana renk katarak katkı sağladı.

Türkiye boya sektörünün lideri Filli Boya, İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi İGA ve Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul Havalimanı yolu üzerinde bulunan yaklaşık 600 metre uzunluğundaki duvarı renklendirmek için güçlerini birleştirdi. Bu özel çalışmayı gerçekleştirirken, proje ortakları olan Filli Boya ve İGA, Türkiye’nin önde gelen ressam/grafiti sanatçıları içerisinde yer alan Emir AktunçEmrullah ÖrünklüFurkan Birgünİbrahim KurtuluşCan Berk El, Yusuf Aygeç ile anlaştı.  

Dünyanın en önemli küresel aktarma merkezi olan İstanbul Havalimanı’nda 3.500  alana sahip bir duvarın üstüne yapılan "Çocukların Uçuş Hayalleri” temalı çalışmada, dünya çocukları bir arada tasvir edildi. Türkiye’nin en büyük grafitisi olan eserin boya ve yardımcı malzemeleri boya sektöründeki gücü, renkleri ve sanata olan desteğiyle her zaman öne çıkan Filli Boya tarafından sağlandı.  

Sanatçılar dâhil toplam 45 kişinin katılımıyla 4 ayda tamamlanan eserlere İGA İstanbul Havalimanı Kurumsal İletişim Departmanı, İGA tasarım ekibi ve Filli Boya-Betek Boya ekipleri katkı sağladı. Çalışmanın kreatif kurgusu ve iş planı BUBU Design Reklamcılık tarafından yapılırken, eserin tüm ürün desteği Filli Boya tarafından tedarik edildi. Astar ve zemin boyalarıyla ortalama 3.500  alan boyandı.

Türkiye’nin en büyük grafiti çalışmasında kullanılan tüm renkler, Filli Boya’nın AR-GE bölümü tarafından özel olarak çalışılarak tasarlandı. Ürünlerin renkleri ve yapısı titizlikle hazırlanarak, özel bir koleksiyon oluşturuldu. Filli Boya ayrıca zemin konusunda analiz ve testler yaparak doğru zemin uygulamasının yapılmasına katkı sağladı.

Çalışmalar açık alanda ve 600 metreye yakın bir duvar üzerinde yürütüldüğü için olumsuz hava koşulları dikkate alındı. Projenin gerçekleşmesi için 2 sanatçı karavanı, 3 konteyner, 10 vinç ve 3 jeneratör sürekli hizmet verdi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vaillant’ın Küçük Akbabaları Koruma Projesi altıncı yılında farkındalık ve biyoçeşitlilik çalışmaları ile devam ediyor

Vaillant Türkiye, Doğa Derneği iş birliğinde 2015’ten bu yana yürüttüğü Küçük Akbabaları Koruma Projesi ile nesli tehlike altında olan küçük akbaba türünü, tehlikelere karşı koruma ve farkındalık çalışmalarına devam ediyor. Projenin 2021 çalışmaları kapsamında yılın ilk üç ayında Mersin’de bölge belediyeleri ile küçük akbabaların tanınması ve korunmasına yönelik görüş alışverişinde bulunuldu. Projede bu yıl odaklanılan alanlardan biri olan biyoçeşitlilik çalışmalarıyla ise ekosistemin sağlıklı işleyişinin göstergelerinden olan küçük akbabaların dünyamızın devamlılığındaki rolü konusunda bilinç aşılamak hedefleniyor.

 

Doğanın korunması konusunda farkındalık yaratmayı ve bu konudaki bilinci artırmayı hedefleyen Vaillant Türkiye, Doğa Derneği iş birliğinde 2015 yılında hayata geçirdiği Küçük Akbabaları Koruma Projesi kapsamındaki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. 2020 yılında 268 küçük akbabanın tespit edildiği proje kapsamındaki çalışmalar bu yıl Mersin’de gerçekleştiriliyor. Küçük akbaba neslinin yok olmasını önlemek amacıyla gerçekleştirilen koruma ve sayım çalışmalarının ötesine geçen proje, farkındalık çalışmaları ile küçük akbabaların toplum tarafından tanınmasına katkıda bulunuyor. 

 

Proje kapsamında yılın ilk üç ayında bölge belediyeleri ziyaret edilerek küçük akbabaların tanınması ve korunmasına yönelik görüş alışverişinde bulunulurken, Mersin Kadın Kooperatifi ile iş birliği yapılarak hediyelik süs eşyaları üretimi planlandı. Mersin konar göçerleri ile bölgenin biyoçeşitliliği hakkında ortak çalışmaların hayata geçirildiği projede, bilimsel çalışmalarda ve yaban hayatı gözlemlerinde kullanılan fotokapanların kullanımı konusunda konar göçer çobanlara eğitim verildi.  

 

“Kitleleri bilinçlendirmek projenin en önemli unsurlarından”

Vaillant Group Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu, Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin, çalışmaların gerçekleştirildiği bölgelerdeki halkın ve konar göçerlerin sahiplenmesi sonucunda altıncı yılına girdiğini söyledi. Kayaoğlu, “Ülkemize göçleri başlayan küçük akbabalar, Türkiye’de korunuyor ve sahipleniliyor. Kurulan çoban ağı ve konar göçerler sayesinde 2021 yılında da pandemiye rağmen küçük akbabaları yakından takip etmeye; yuva sayımlarının yanı sıra olası tehlikelere karşı koruma projelerine devam ediyoruz.  Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin en önemli unsurlarından biri de nesli tükenme tehlikesi altında olan küçük akbabalar konusunda kitlelerin bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması. Ayrıca bu yıl odaklandığımız alanlardan biri de biyoçeşitlilik. Küçük akbabalar bulundukları alandaki doğanın sağlıklı işleyişinin göstergesi olan türlerden biri. Ekolojik dengenin sağlanmasında da oldukça önemli bir role sahipler. Bu doğrultuda bölge halklarının desteği ile küçük akbabaların dünyamızın devamlılığındaki rolü konusunda bilinç aşılamayı sürdürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.  

 

“Çalışmalarımızın nihai amaçlarından biri biyoçeşitliliği korumak”

Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu yılın ilk üç ayında gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında, Bolkar Dağları’nda konar göçer kültürün halen devam ettiği geleneksel ve kadim yaşam şekillerini araştırmaya devam ettiklerini dile getirdi. Özuslu, “Konar göçer yaşam şeklinde en önemli zaman ve takvimin doğanın kendi olayları olduğunu, özellikle gündelik ve dönemsel yaşamlarını buna göre uygulamaya devam ettiklerini fark ettik. Konar göçerler bu yıl Mayıs ortası gibi farklı alanlarda göçe başlamış olacaklar. Çalışmalarımızın nihai amaçlarından biri, bölgemizdeki konar göçerler ile beraber biyoçeşitliliği korumak ve sahip çıkmak.Bunun için en önemlisi anlamak ve beraber çalışma yollarını bulmak.  Öte yandan bu dönemde farkındalık çalışmalarımız kapsamında öğrenci ve öğretmenlerle online olarak toplanarak küçük akbaba ve diğer göçmen kuşlar hakkında bilgi aktarımında bulunmaya devam ettik” ifadelerini kullandı. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kastamonu Entegre, İSO 500 Listesinde İlk 50’deki Yerini Korudu

Kastamonu Entegre, İSO 500 listesinde son on yıldır olduğu gibi ilk 50’deki yerini korudu. Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak sektörlerinde dünyanın en büyük 4 üreticisi arasında yer aldıklarını belirten CEO Haluk Yıldız, “Üretimdeki güç, bilgi ve tecrübemizle yeni yatırımlara imza atmaya, ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” dedi

 

Ağaç bazlı panel sektörünün yarım asırlık global markası Kastamonu Entegre, “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” (İSO 500)  listesinde son on yıldır olduğu gibi ilk 50’deki yerini korudu. Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak sektörlerinde dünyanın en büyük 4 üreticisi arasında yer aldıklarını belirten Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, “Üretimdeki güç, bilgi ve tecrübemizle yeni yatırımlara imza atmaya, ülke ekonomisine ve toplumumuza katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Yarım asırdır aralıksız devam eden üretim faaliyeti ile Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve küresel rekabet gücüne önemli katkılarda bulunan Kastamonu Entegre, sektördeki lider konumunu korumaya devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” (İSO 500) araştırmasında son on yıldır ilk 50 içerisinde yer alan şirket, 2020 yılı performansı ile Türkiye’nin ilk 50 sanayi kuruluşu aradında bu yıl da yerini tescilledi. Konsolide 1,5 milyar dolara cirosu ile dünyanın 6 ülkesinde ve Türkiye’de 6 farklı lokasyonda üretim tesislerine sahip Kastamonu Entegre, İSO 500 listesinin 46. sırasında yer aldı.

Türkiye’ye yeni tesisler kazandıracak

Ağaç bazlı panel sektöründe Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın 6’ncı büyük üreticisi olduklarını belirten Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, katma değerli ürünler ve yeni yatırımlarla ülkemizin büyüme hedefine destek vermeyi sürdüreceklerinin altını çizerek şunları ekledi: “2021’in Mart ayında 600 milyon TL’lik Samsun yatırımımızı tamamlayarak, yıllık 500 bin müretim hacmine sahip yeni kontinü yonga levha tesisimizde üretime başladık. Böylece şirketimizin toplam üretim kapasitesi 6 milyon m3’e ulaşmış oldu. Pazarın hammadde ihtiyacını en etkin şekilde karşılamak amacıyla yeni tesis ve makine yatırımlarına ara vermeden devam ediyoruz. 2021’in en büyük yatırımını Balıkesir’de hayata geçiriyoruz. Çalışmaların tamamlanmasıyla MDF üretim kapasitemiz 500 bin m3 daha artacak.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aydem Enerji’nin “S-enerji” programı, gençlere online staj imkanı sunuyor

İnsan kaynakları süreçlerinde dijitali en etkili kullanan kurumlar arasında yer alan, Türkiye’nin en büyük entegre enerji şirketlerinden Aydem Enerji, uygulamaya aldığı S-enerji Staj Programı’yla gençleri iş hayatını tanımaya davet ediyor.
 

11 bini aşkın çalışan  ve 40 yılı aşkın deneyimiyle enerji sektörünün  lider kuruluşları arasında yer alan Aydem Enerji, iş hayatına adım atmaya hazırlanan gençler için “S-enerji” online staj programını hayata geçirdi. Temmuz – Eylül 2021 ayları arasında üç aylık dönemi kapsayacak online programa Meslek Yüksek Okulu, Üniversite ve Yüksek Lisans öğrencileri başvurabiliyor. Başvurular 6 Haziran tarihine kadar “kariyer.net” üzerinden yapılabiliyor. 

 

İş hayatına enerjik başlangıç

 

Öğrencilere farklı projelerde görev alma fırsatı vererek mesleki bilgi ve deneyim edinme imkanı sunan online staj programı kapsamında ayrıca, çeşitli konu başlıklarında düzenlenecek eğitim ve webinarlar ile stajyerlerin kişisel gelişimlerine de destek sağlanacak.  

 

“Genç yetenekler ile ailemiz arasında köprü kuracak projelere yoğunlaşıyoruz”

 

Gelecek yılları hayal edip, teknolojinin sunduğu imkanlar ile öncü projelere odaklandıklarını, böylece gençlerle yenilikçi platformlar aracılığıyla buluştuklarını  söyleyen Aydem Enerji İnsan Kaynakları Grup Direktörü Fatih İslamoğlu şöyle konuştu; “Dünyanın nereye gittiğini izleyerek, stratejilerimizi bu yönde belirliyor;  tüm çalışanlarımız için olduğu gibi, aramıza yeni katılacak stajyerlerimiz için de uygun ortamları yaratmaya odaklanıyoruz. S-enerji Staj Programımız ile sene içinde 3 ayrı grup halinde öğrencileri iş hayatıyla tanıştıracağız. Bunun yanı sıra, kariyerlerini geliştirmelerine yardımcı olacak eğitim programları ile potansiyellerini açığa çıkarmalarına destek vereceğiz. Öğrencilerimizi ortak sinerji oluşturmaya, yaşam boyu öğrenmeye inanan büyük bir ailede yer almaya davet ediyoruz”.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İşbir Sentetik Türkiye’nin İlk 500 Sanayi Kuruluşu Listesinde

İşbir Holding A.Ş.’nin (“İşbir Holding”) bağlı ortaklığı, İşbir Sentetik Dokuma Sanayi A.Ş. (“İşbir Sentetik”) İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sanayi sektörünün en değerli verilerini oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına göre Türkiye’nin En Büyük 500 Kuruluşu” listesine 483. sıradan giriş yaptı. Türkiye’nin en büyük 500 kuruluşu arasında olmanın gurur ve sorumluluk olduğunu ifade eden İşbir Holding CEO’su Metin Gültepe, süper lige transfer olmanın getirdiği motivasyonla çalışmayı sürdüreceklerini belirtti.

 

İşbir Holding’in ilk ve en büyük şirketi olarak faaliyetlerini sürdüren İşbir Sentetik, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sanayi sektörünün en değerli verilerini oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasına göre Türkiye’nin En Büyük 500 Kuruluşu” listesine 483. sıradan giriş yaptı. İşbir Sentetik 2020 yılında İstanbul Sanayi Odası’nın yayınladığı “2019 yılı Türkiye’nin En Büyük İkinci 500 Kuruluşu” listesinde 19. sırada yer almıştı.

“Süper lig heyecanını yaşıyoruz”

İşbir Holding CEO’su Metin Gültepe, ISO 500’de yer almanın tüm sanayi kuruluşları için bir hedef olduğunu ifade ederek bunun aynı zamanda bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. ISO 500 Listesi’ni sanayinin süper ligi olarak tanımlayan Gültepe, bu motivasyonunun halka arz sürecinde olan firma için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Metin Gültepe, “Ülkemiz ekonomisinin en değerli kaldıracı konumunda olan sanayi sektörünün süper liginde yer almaktan gurur duyuyoruz. Geçen yıl ikinci büyük 500 arasında ilk sıralarda yer aldık ve istikrarlı büyümemiz lig atlamamızı sağladı. Şimdi hedef bu listede tırmanışa geçmek. Üretim ve ihracat alanındaki başarımıza, Ar-Ge çalışmalarıyla ivme kazandıracak ve performansımızı yıldan yıla artıracağız” dedi.

İhracatla gelen büyüme

Endüstriyel ambalaj ve teknik tekstil sektöründe kaliteli, yenilikçi ve güvenilir ürünleriyle müşterilerinin küresel çözüm ortağı olma misyonuyla çalışmalarını yürüten İşbir Sentetik, 2021 itibariyle dört kıtada, 40 ülkeye ihracat yapıyor. Üretiminin yüzde 65’ini ihraç eden kurumun; ABD, Almanya, İngiltere, İsrail’de satış ofisleri ve Hindistan’da ise bir diğer üretim tesisi bulunuyor. Türk ekonomisi için büyük önem taşıyan ihracat kapasitesi İşbir Sentetik başarısının da kilit noktasını oluşturuyor.

Yatırımlar devam edecek

İşbir Sentetik’in; 2020’nin ilk aylarında başlayan yatırım planlarını pandemiye rağmen ertelemediğini, 2021 yılının ilk çeyreğinde planlanan büyümenin gerçekleştiğini söyleyen Gültepe hem üretim hem de istihdam kapasitesinin planlı biçimde artmaya devam edeceğini belirtti. Gültepe, “Balıkesir fabrikamız ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük Bigbag üretim tesislerinden biri olma özelliğini taşıyor. Türkiye’deki 60 bin ton olan yıllık üretim kapasitemize ilave olarak Hindistan’da açtığımız BigBag fabrikamız ile dünya çapında büyümeyi hedefliyoruz” dedi. 

Sürdürülebilirliğin İşbir Sentetik hedeflerinin değişmez bir parçası olduğunu söyleyen Gültepe, 2020 yılında hayata geçirilen ve dönemin Türkiye için en büyük çatı üstü projelerinden biri olan 9,7 MegaWatt’lık güneş enerji sistemi (GES) yatırımı ile yenilebilir enerjiyi kullanarak karbon salınımını azaltırken her yıl yaklaşık 150 bin ağacın nefes almasına katkıda bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

HT-SAAE, PVEL 2021 PV Güvenilirlik Raporu’nda "En İyi Performans Gösteren" Olarak Ödüllendirildi

ABD merkezli, dünyanın önde gelen bağımsız PV panel test laboratuvarı olan PV Evolution Labs (PVEL); yedinci, yıllık PV panel test sonuçlarını ‘’2021 PV Panel Güvenilirlik Raporu’’nu yayınladı. HT-SAAE, küresel PV panel üreticileri arasında ürün güvenilirliği ve performansı ile üçüncü kez "En İyi Performans Gösteren" üreticilerden biri oldu.

Dünyanın birçok yerindeki güneş enerjisi proje geliştiricileri, yatırımcıları ve operatörleri için önde gelen güvenilirlik ve performans test laboratuvarı olan PVEL, 10 yılı aşkın deneyim ve birikmiş verilerle güneş enerjisi teknolojisinin güvenilirliğini gösteren testlere imza atıyor. 

Yapılan değerlendirmeler sonucunda, HT Solar ana şirketi HT-SAAE, İstanbul Tuzla’daki fabrikasında ürettiği güneş panelleri ile küresel PV panel üreticileri arasında ürün güvenilirliği ve performansı ile üçüncü kez "En İyi Performans Gösteren" üreticiler arasında yer alarak, bu yıl da 2021 PV Panel Güvenilirlik Raporu’na giren Türkiye'deki tek güneş paneli üreticisi oldu.

“Üstün performans ödüllü panellerimizle, güneş enerji santrallerine değer katmaya devam edeceğiz’’ 

Üreticileri, Ürün Yeterlilik Programında (PQP) örnek test sonuçları ile ödüllendiren PVEL’in 2021 PV Panel Güvenilirlik Raporu’na göre; HT-SAAE listedeki 26 üretici arasında, Damp-Heat (Nem ve Sıcaklık testi), LID (Işık Kaynaklı Bozulma) ve LeTID (Işık ve Yüksek Sıcaklık Kaynaklı Bozulma) test sonuçlarına göre “En İyi Performansı Gösteren” ödülüne layık görüldü. 

Düşük LID ve LeTID oranlarına sahip panel tedarik etmenin bir projenin yıllar içerisindeki üretim kayıplarını azalttığına dikkat çeken HT Solar Satış Pazarlama Müdürü Emre Kulaç: “LID ve LeTID testlerinden elde edilen sonuçlar, üretim tahminleri için doğrudan girdilerdir ve projelerin fizibilitelerini olumlu anlamda etkilemektedir. Dolasıyla, düşük LID ve LeTID oranlarına sahip paneller tedarik etmek bir projenin değerini artırır. Üstün performansa layık görülen güneş panellerimizle, ülkemizde ve globalde güneş enerji santrallerine üstün değer katmaya devam edeceğiz’’ dedi.

Üç yıldır "En İyi Performans Gösteren" ödülünün sahibi

HT Solar ana şirketi, Tier 1 güneş paneli üreticisi HT-SAAE, İstanbul/Türkiye’deki fabrikasında ürettiği yüksek performanslı güneş panelleri ile dünya çapında birçok projede yer almaya devam ediyor. PVEL tarafından, küresel PV panel üreticileri arasında ürün güvenilirliği ve performansı ile İstanbul/Türkiye’de ürettiği güneş panelleri ile üçüncü kez "En İyi Performans Gösteren" üreticilerden biri olan HT-SAAE; güçlü mali yapısı, kaliteli üretimi ve yüksek performansı ile küresel projelere güneş paneli tedarikini her yıl artırmayı hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor / Kayseri, girişimciliğini dünyaya 4 bin yıllık tabletlerle anlatacak

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ etkinliğinin konuğu Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy oldu.
 

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kültepe antik kentinden çıkan senet, sözleşme ve aile anayasası gibi tabletlerin Kayseri’nin dünyanın en eski ticaret şehirlerinden biri olduğunu belgelediğini belirterek, “Bugün 4 bin yıllık geleneğini e-ticarete taşımaya hazırlanan bir Kayseri var. Donanımlı gençlerimiz ve her geçen gün gelişen altyapımızla e-ihracatta başarı öyküsü yazmak istiyoruz” dedi. 

 

 

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından görüntülü platformda gerçekleştirilen ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programına konuk olan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, ticaretin başkenti olarak adlandırılan Kayseri’nin son dönemde turizm ve sanayide de önemli atılımlar yaptığını söyledi.

 

EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğündeki programda ekonomi gazetecilerinin sorularını yanıtlayan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Gülsoy, Türkiye’nin her noktasına 3 saatlik mesafede olmanın avantajıyla iç ticarette iyi bir konuma yerleşen Kayseri’nin dış ticarette de pandemiye rağmen rekor artış sağladığını söyledi. Bu yıl Kayseri ihracat hedefini 3 milyar dolar olarak belirlediklerini anlatan Gülsoy, “Yılın ilk 4 ayına baktığımızda bu hedefimizi çok rahatlıkla yakalayabileceğimizi görüyoruz. Kayseri’de ticaretin odağına pırıl pırıl gençler geldi. Yazılımı, elektroniği, dünyayı bilen gençlere altyapı hazırlıyoruz. Odağımızda e-ticaret var. Her üyemizi e-ticarete entegre edecek çalışmalar yapıyoruz. Ambalajlama ve lojistik alanındaki aksaklıkların giderilmesi üzerine altyapı çalışmaları yürütüyoruz. 4 bin yıllık ticaret kültürüne Ahilik felsefesini yerleştirmiş Kayseri elbette günümüz trendi e-ticarette de lider şehirlerinden biri olacak” dedi.  

 

ULAŞIM ALTYAPISI TALEBİ

 

Ticaretteki en önemli eksikliği ulaşım altyapısında yaşadıklarını anlatan Gülsoy, kamudan otoban, yüksek hızlı tren yatırımları beklediklerini ifade ederek, “Her platformda “Ulaşım olmadan, ticaret olmaz” diye söylüyorum. Ürettiklerimizi limanlara daha hızlı ulaştıracağımız altyapıya ihtiyacımız var. 3 OSB’ye, 4 üniversiteye, 1 serbest bölgeye sahip güçlü bir altyapıya sahibiz. Ayrıca hayvancılık ve tarım OSB kurma hazırlıklarını tamamlamak üzere olan bir şehiriz. Cumhuriyet’in ilk sanayileşme hamlelerine uçak fabrikası, Sümerbank tesisleri, savunma sanayi gibi büyük yatırımlarla destek veren Kayseri, kendini tanıtma konusunda sanırım biraz geride kaldı. Pandemi sonrası bu açığımızı da tanıtımlarla kapatıp Türkiye ekonomisine arzu ettiğimiz katkıyı sağlayacağız” diye konuştu.

 

ZENGİN TURİZM POTANSİYELİNE SAHİBİZ

 

Kayseri’nin turizmde tarih, doğa, gastronomi ve inanç turizmi gibi alanlarda var olan üstünlüğüne dikkat çeken Gülsoy, “Erciyes dağı gibi bir değerimizi geç de olsa fark ettik. Burada yaptığımız 200 milyon avroluk yatırımızın meyvelerini almaya başladık. Kış turizminden aldığımız geliri artırma çerçevesinde buradaki yatak sayımızı artıracak yatırımlar yapacağız. Bu projeye öncülük eden önceki dönem bakanlarımızdan Mehmet Özhaseki’ye şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

 

YERLİ AŞI KAYSERİ’DEN 

 

Kayseri’nin mobilya, elektrikli ürünler, gıda başta olmak üzere 170 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ve cari fazla veren şehirler arasında yer aldıklarını belirten Gülsoy, Erciyes Üniversitesi’nin de kentin en önemli değeri olduğunu söyledi. Erciyes Üniversitesi’nin yerli aşı çalışmalarında faz-3 aşamasına geçtiğini hatırlatan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Gülsoy, “Covid 19’a karşı üretilen yerli aşıda faz-3 aşaması da geride kaldığında acil kullanım onayı alınacak. Antikor oluşturma ve koruma alanında yüzde 100 başarı sağlayan aşıyı Kayseri’nin üretmiş olması da büyük onur. Bu nedenle aşı fabrikasının Kayseri’de kurulmasını talep ediyoruz. Aşı ve ilaç sektöründe Kayseri olarak yer almak istiyoruz. Her zaman söylüyorum, Kayseri’nin sanayide, ticarette güçlü bir altyapısı var. Müteşebbisi ve hayırseveri bol olan bir şehiriz. Bu altyapı bizi Türkiye’nin en gelişmiş şehirleri arasına taşıyacak” diye konuştu.    

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı