Kredi Kayıt Bürosu tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen, üniversitelilerin yaratıcı fikirlerini gerçekleştirmeye odaklanan “Hayal Edin Gerçekleştirelim” sosyal inovasyon proje fikirleri yarışmasının kazanan projeleri belli oldu. Türkiye genelinde 64 farklı üniversiteden, yaklaşık 700 projenin kıyasıya yarıştığı Hayal Edin Gerçekleştirelim’de birincilik ödülünün sahibi Tozlaşsın Doğa Dönüşsün projesi ile Dilek Çelik oldu.

Kredi Kayıt Bürosu tarafından düzenlenen; çağdaş, yaratıcı ve topluma değer katmayı hedefleyen genç yeteneklerin inovatif fikirlerinin buluştuğu “Hayal Edin Gerçekleştirelim” sosyal inovasyon proje fikirleri yarışmasının kazananları belli oldu.

 

Pandemi dolayısıyla KKB Youtube hesabı üzerinden gerçekleştirilen ödül töreninde 30.000 TL tutarındaki birincilik ödülünün sahibi Dilek Çelik’in Tozlaşsın Doğa Dönüşsün projesi oldu. Türkiye genelinde 64 farklı üniversiteden, yaklaşık 700 projenin başvurduğu yarışmada 20.000 TL tutarındaki ikincilik ödülünü Ahududu projesi ile Mehmet Güler almaya hak kazandı. 15.000 TL tutarındaki üçüncülük ödülü ise Cihan Yurtsever, Hüseyin Emirhan Akkuş ve Yasin Tüfekçi’nin Torpak projesine verildi.  10.000 TL tutarındaki Findeks özel ödülünün sahibi ise Levin projesi ile Elif Kaya oldu. 

 

Kazanan proje çiftçileri ve arıcıları buluşturan “Tozlaşsın Doğa Dönüşsün” oldu

Hayal Edin Gerçekleştirelim yarışmasında Tozlaşsın Doğa Dönüşsün projesiyle jüriden en yüksek puanı alarak birinciliği göğüsleyen Dilek Çelik, 30.000 TL tutarındaki ödülün sahibi oldu. Tozlaşsın Doğa Dönüşsün projesi çiftçiler ve arıcıları buluşturuyor, çiftçilerin arıcılardan arı tedariğine imkan sağlamayı hedefliyor. Proje sayesinde tarımda ilaç kullanımını azaltmak ve arılar sayesinde doğal tozlaşma yönteminin kullanılmasını amaçlıyor. 

 

Yarışmanın ikincilik ödülü ise Mehmet Güler’in Ahududu projesine verildi. 20.000 TL’lik ödülün sahibi olan Mehmet Güler, projesiyle yeni nesil sera yöntemiyle tarım arazilerinin yanı sıra kent yaşamında tarımı mümkün kılıyor. Düşen toprak kalitesiyle birlikte yüksek maliyet, sağlıksız ve verimsiz üretime alternatif çözüm olarak öne çıkıyor. 

 

Cihan Yurtsever, Hüseyin Emirhan Akkuş ve Yasin Tüfekçi, Torpak projesi ile üçüncü seçildi ve 15.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı. Torpak, küçük arazilere sahip çiftçilerin kullanımına yönelik tarım robotu projesi olarak dikkat çekiyor. Küçük alanlarda tarım yapan çiftçilere maliyet avantajı ve teknolojiye kolay erişim imkanı sunuyor. 

 

Yarışmanın 8. döneminde Findeks özel ödülünün sahibi ise Levin projesi ile Elif Kaya oldu. 10.000 TL tutarındaki ödülün sahibi olan proje ile sağır bireylere dijital platformda ilk yardım eğitimi verilmesi ve ilk yardım kitapçığı oluşturulması hedefleniyor. 

 

Hayal Edin Gerçekleştirelim sosyal inovasyon proje fikirleri yarışması 8. dönem kazananları hakkında yorumda bulunan Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdür V. Veysel Sunman: “Kredi Kayıt Bürosu olarak, Hayal Edin Gerçekleştirelim ile bundan tam 8 yıl önce; üniversiteli gençlerle birlikte; çağdaş, yaratıcı ve kendisine olduğu kadar topluma da değer katmayı hedefleyen bir platform oluşturmak amacıyla yola çıktık. Bugün ise binlerce yaratıcı projenin ufuk açtığı ve değer yarattığı büyük bir organizasyona dönüştük.  Türkiye’nin üniversitelerarası en geniş kapsamlı yarışmalarından Hayal Edin Gerçekleştirelim ile geleceğimizi şekillendirebilecek değerde binlerce projenin bugüne kadar sesi olabilmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu yolculuğumuzda bizleri yalnız bırakmayan değerli jüri üyelerimiz öğretim görevlisi, gazeteci, yazar Sn. Fatoş Karahasan, iletişim uzmanı Sn. Fügen Toksü, senarist, oyuncu Sn. Can Yılmaz, sivil toplum gönüllüsü Sn. İbrahim Betil, iş insanı, girişimci Sn. Özlem Denizmen, gazeteci Sn. Yasemin Salih’e teşekkürlerimizi sunmak isteriz. KKB olarak yalnızca bir hayal ile dünyanın değişebileceğine inanıyor ve gençlerimizi inandıkları yolda destekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda da Hayal Edin Gerçekleştirelim yarışması ile sosyal inovasyona katkıda bulunacak parlak fikirleri dönüştürmeyi ve topluma kazandırmayı hedefliyoruz” dedi. 

Projeler büyük bir titizlikle değerlendirildi

Covid-19 salgını nedeniyle yarı final ve final aşamaları dijital platformda tamamlanan Hayal Edin Gerçekleştirelim sosyal inovasyon proje fikirleri yarışmasına katılan birbirinden kıymetli yüzlerce yaratıcı fikir, değerlendirme aşamasında kıyasıya yarıştı.

Belirli kriterler kapsamında değerlendirerek ilk 100’e girmeye hak kazanan projeler, “Girişimciye Dönüş Online Platformu”na dahil olarak projelerini geliştirmek üzere finale uzanan süreçte gerekli aşamaları geçti. 

Online sistem üzerinden yapılan ön değerlendirmenin ardından ilk 10’a kalan finalistler 3 hafta boyunca, eşleştikleri KKB Yöneticisi ile mentorluk görüşmeleri gerçekleştirdi. Finalistlerin hazırladıkları proje sunumları jüri üyelerine canlı yayında aktarıldı.  Jüri değerlendirmesi sonrasında kazananlar, düzenlenen canlı yayın ödül töreninde açıklandı ve Hayal Edin Gerçekleştirelim web sitesi ile sosyal medya hesapları üzerinden paylaşıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lova Yatak, 5 Mayıs günü yaptığı lansman ve kampanya çalışmalarının ardından kuvvetli bir ivme aldı. Online satışta 400’ün üzerinde ciro artışı sağlanırken, internet arama hacminde 500’e yakın bir yükseliş kaydedildi. 

•    Ülke genelinde yer alan 350 satış noktasıyla ulaşılması en kolay yatak markalarından olan Lova Yatak’a lansmanı takip eden süreçte yaklaşık 100’e yakın yeni bayilik talebi geldi. 

•    Dijital dünyanın tanınan isimleri Larissa ve Burak Gacemer’in yer aldığı reklam kampanyası, Lova Yatak kullanıcıları arasında 25-34 yaş hedef kitlede büyük bir artış sağlarken, dijital dünyanın gücü satış rakamlarıyla da yeniden kanıtlanmış oldu. 

Sağlıklı yatak ve rahat uyku uzmanı Lova Yatak, 5 Mayıs’ta gerçekleştirdiği dijital lansmanla yaşam alanlarının kalbi olan yataklarda hayat verdiği işlevsel, konforlu ve modern tasarımlarıyla sektöre yeniden merhaba dedi. Gazeteci Aslı Şafak moderatörlüğünde markanın yöneticileriyle yapılan sohbet formatındaki basın toplantısı ve aynı gün sosyal medya fenomenleri Larissa ve Burak Gecamer’in rol aldığı reklam filmiyle tüketiciyle buluşan Lova Yatak sektöre güçlü bir giriş yaptı. İletişim kampanyasında sosyal medya influencerlarına yer vererek sektöre yeni bir soluk getiren Lova Yatak’ta  lansman sonrasında gelen rakamlar yüzleri güldürdü.

Online ve mağaza satışlarında ciro artışı

Lova Yatak Ürün ve Marka Direktörü Can Arıkan konuyla ilgili yaptığı açıklamada markanın genç ve modern kimliğinin altının çizildiği Larissa ve Burak’lı lansman filminden memnun edici geri dönüşler aldıklarını belirtirken, lansmanın ardından mağaza ve online satışlarında yüksek sıçramalar gözlemlediklerini ifade etti. Rahat bir uykunun ve dolayısıyla rahat bir yatağın herkesin ihtiyacı olduğunu bilerek, piyasadaki en rahat yatağı üretme hedefiyle yola çıktıklarını belirten Arıkan, internet üzerinden yapılan arama hacminde görülen 500’e yakın artışın, rahat uykuya olan gereksinime işaret ettiğini sözlerine ekledi. Lansmanın ardından online satışta görülen 400’ün üzerindeki ciro artışının kendilerini memnun ettiğini söyleyen Can Arıkan, sosyal medyada yürütülen kapmaya üzerinden 3 milyondan fazla erişim sağlandığı bilgisini verdi.

Can Arıkan: “Uyku testi lovayatak.com üzerinden 10.000’den fazla kişi tarafından çözüldü.”

Lova Yatak websitesinde yer alan uyku testinin 10.000’den fazla kişi tarafından çözüldüğüne dikkat çekerek, tüketicinin kendisine uygun olduğunu düşündüğü yatağı rahatlıkla online olarak satın aldığını belirterek, “Lova Yatak olarak, 48 saatte siparişlerimizi teslim ediyoruz. Ürünlerimize güvenimiz tam, dolayısıyla tüketicimize memnun kalmadığı taktirde 120 gün içinde değişim imkanı sağlıyoruz” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bodrum ve Bitez koyu arasında bulunan Asarlık Mevkii'nin en sakin ve gizli noktasında konumlanan uluslararası otel zinciri Marriott International’ın, The Luxury Collection bünyesinde yer alan Bodrum’daki ilk resort oteli Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum, dünyanın lider yat üreticisi Azimut Yachts markasını gurur ve mutlulukla ağırlamaya başlıyor. Azimut Yachts Türkiye, uzun yıllara dayanan tecrübesi ve hizmet kalitesi ile Caresse Bodrum’daki tekne tutkunlarına ve tekne sahiplerine özel fırsat ve ayrıcalıklar sunacak.

 

Caresse Bodrum’da Azimut Yachts sahiplerine sunulacak ayrıcalıklar arasında özel servis, deck, lounge alanı ve tekne bağlamada verilen özel avantajların yanı sıra konaklama, yeme-içme ve SPA’da da özel sürprizler bulunuyor. 

 

Bu iki güçlü markanın işbirliği, Caresse Bodrum bünyesinde yer alan Barbarossa Restaurant ve Buddha-Bar Beach Bodrum’da da sunulacak özel fırsatlar ile taçlandırılıyor. Yunanistan’ın Paros adasının ikonik ve en leziz deniz ürünü restorantlarından Barbarossa Restaurant,  Haziran ayının ikinci haftası itibariyle Caresse Bodrum’da yerini alacak. Tekne tutkunlarının en sevdiği adreslerden biri olan Barbarossa Restaurant’ı da Azimut tekne sahip ve severlerini bekliyor. 

 

Ayrıca Azimut Yachts’ın Flybridge, Grande, S, Magellano ve Atlantis serilerinin de temsilciliğini yürüten Karina Marine Group, markanın yeni Magellano 66 modelini Türkiye’de Caresse Bodrum’da yaz sezonunda tekne severlere tanıtacak.

 

Özel servis ve bağlama imkanları ile tekne ve yatların her zaman uğrak noktası  olan Caresse Bodrum da Buddha-Bar Beach ve Barbarossa hem Azimut tekne misafirlerinin hem de tüm tekne  tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yapılan bir araştırmaya göre evden çalışma bir trend haline gelirse küresel düzeyde günde 250 bin varil, yılda ise 11.9 milyon ton seviyesinde yakıt tasarruf edilecek ve karbondioksit emisyonları da 24 milyon ton azalacak. Sanal gerçeklik teknolojileriyle iş dallarına uygun eğitim modülleri, iş güvenliği simülasyonları ve oyunlaştırma içerikleri sunan Modern Innova tarafından geliştirilen tamamen yeşil platform Vemaker, firmaların karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı oluyor. Gerçek ve sanalın iç içe geçtiği kurgusal bir evren tasarımı olan platformda firmalar; etkinlik, toplantı, kongre ve fuarlar düzenlenebiliyor. Gerçek bir yaşam simülasyonu olarak tanımlanan Vemaker ile kurumlar sanal ofis alanları kiralayabiliyor veya satın alabiliyor. 

 

Çalışanların üretkenliklerini artırmalarına ve uzaktan etkileşime girmelerine olanak tanıyan teknolojiler sayesinde fiziksel alanların gerekliliği de ortadan kalkıyor. Global Workplace Analytics tarafından açıklanan verilere göre; ABD'de 4,7 milyon çalışan (işgücünün 3,4'ü) haftanın en az yarısında evden çalışıyor, Owl Labs; insanların 30'unun uzaktan tam zamanlı çalıştığını bildirirken, 18'inin de haftada 1-3 kez uzaktan çalıştığını belirtiyor. Buffer verilerine göre ise; çalışanların 44'ü, ekiplerinin bir kısmının tam zamanlı uzaktan çalıştığını söylüyor. Dünya değişirken, bu değişimin gerçek hayata en iyi uyarlanmış şekliyle her türlü etkileşimin sağlanabildiği platformlara olan talep de artmaya devam ediyor.

 

Yeşil platformlara olan talep artıyor

Sanayileşme, kentleşme, nüfus artışı, fosil yakıt tüketimi ve doğal kaynakların kontrolsüzce tüketilmesi karbon ayak izini artırırken, doğal kaynakların bilinçli kullanımı konusundaki eğilim de artmaya devam ediyor. Bu konuda öne çıkan yaklaşımların başında ise; rüzgar, yağmur, gelgitler, bitkiler, jeotermal enerji gibi doğal kaynaklardan elde edilen yeşil enerjinin kullanılması geliyor. Tüm bunların yanında online ortama taşınan iş süreçlerinin artış göstermesiyle birlikte çevreci, yeşil platformlara olan talep de artıyor.

 

Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri alanında çözümler sunan Modern Innova tarafından geliştirilen tamamen yeşil bir platform olan Vemaker, firmaların karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı oluyor. Etkinlik, eğitim, buluşma, çalışma ve paylaşım platformu olan Vemaker, temelleri 3 boyutlu bir meta dünya olarak karşımıza çıkıyor.

Vemaker platformu, amaca özel 3 boyutlu alanları ve pek çok sunum araçları ile temel ihtiyaçlara cevap verdiği gibi aynı zamanda oyunlaştırmaya imkân tanıyan yapısı ile etkinlik ve buluşmaları sanal ortama taşıyor. Platformun en büyük özelliği ise tamamen yeşil bir platform olması. Vemaker firmaların karbon ayak izlerini azaltmaları için de önemli bir fırsat sunuyor. 

 

 

Evden çalışanların 75'i daha az dikkat dağınıklığı yaşıyor

 

Pandemiyle birlikte iş yapış şekillerinde de önemli değişiklikler yaşandı. Online ortama taşınan iş süreçlerinin üretkenliği artırırken çalışanların dikkat dağınıklığını da azalttığı görülüyor. Yapılan araştırmalara göre; uzaktan çalışanların 77'si evden çalışırken daha üretken olduklarını söylerken, evden çalışanların 80’i işle ilgili daha az stres yaşadıklarını belirtiyor. Evden çalışanların 75'inde daha az dikkat dağınıklığı olduğu görülürken, uzaktan çalışma seçeneğine sahip çalışanların 42'sinin önümüzdeki beş yıl içinde daha sık uzaktan çalışmayı planladığı görülüyor. Veriler, uzaktan çalışanların önümüzdeki beş yıl boyunca yerinde çalışanlara göre 13 daha fazla mevcut işlerinde kalma olasılıklarının yüksek olduğunun da altını çiziyor. 

 

Yılda 11 güne eş değer bir süreyi geri kazanmak mümkün

Araştırmalar uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla ev ve iş arasında gidip gelirken harcanan süre azaldığı için çalışanların yılda 11 güne eş değer bir süreyi geri kazanırken, ulaşım masraflarında da 4.000 dolardan fazla tasarruf edebildiklerini gösteriyor. Google Workplace Analytics verilerine göre işverenlerin personellerini evden çalıştırma yoluyla yılda 11.000 dolar tasarruf edebilecekleri görülüyor, uzaktan çalışanların 30’u ise iş masrafları ve iş seyahati olmaksızın yılda 5.000 dolardan fazla tasarruf edebiliyor. 

Yan yana iletişim hissine sahip, karbon ayak izini azaltan platform

 

Vemaker’ın karbon ayak izinin azaltılması konusunda önemli bir açığı kapatacağının altını çizen Modern Innova Yönetici Ortağı Alper Gökçer, “Karbon ayak izini, günlük faaliyetlerimiz sonucu doğada meydana getirdiğimiz karbondioksit miktarı olarak tanımlamak mümkün. Bu ayak izi; attığımız her adımda, kullandığımız enerji türü ve miktarına göre farklılık gösteriyor. Son dönemde bu izi azaltmak yönünde bir bilinç oluştuğunu söyleyebiliriz. Bizler de karbon ayak izini önemli oranda azaltacağını düşündüğümüz platformumuzla firmalara; fuar, konferans gibi uzak etkinliklere gitmeyerek zaman kazandırıyor ve ekonomik anlamda
tasarruf sağlıyoruz” diyor.

 

Gökçer, “Karbon ayak izi en çok kurumlar tarafından üretilmekte. Her geçen gün düzenli artış gösteren bu miktarı bireysel ve kurumsal önlemlerle azaltmak mümkün. Bizler tamamen yeşil bir platform olarak düşünebileceğimiz bu sistem ile firmaların karbon ayak izlerini azaltmaları ve bu kapsamda kendilerini anlatmaları için de onlara önemli bir fırsat sunuyoruz. Ayrıca firmaların platformu kullanması ile tüm etkinlik veya çalışma ortamlarında ciddi maliyet faydaları sağlanacağını da düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde yeşil platformlara olan talebin daha da yükseleceğini öngörmekteyiz” şeklinde sözlerine devam etti.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkan Yardımcısı Orkun Hasekioğlu, 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES)’nde “Türkiye’de 4. Nesil Enerji Reaktörlerinin Yolculuğu” konulu bir konuşma yaptı.

 

Yerli kaynaklarla kendi reaktörümüzü yapabileceğiz

4. nesil reaktörlerin, enerji üretimi açısından devrim niteliğinde olacağına vurgu yapan Orkun Hasekioğlu, Türkiye’nin de kendi ergimiş tuz reaktörlerini (MSR) geliştirme projesi olduğunu vurguladı. 2030 itibarıyla 4. nesil enerji reaktörlerinin çok yaygın kullanılacağını düşündüklerini aktaran Hasekioğlu, Türkiye’nin bu reaktörleri seçmesindeki ana motivasyonunu şöyle özetledi: “4. nesil enerji reaktörleri, daha fazla güvenlik, sürdürülebilir ve daha düşük maliyetli enerji üretimi sağlıyor. Türkiye’nin ulusal kaynakları ve kapasitesi de bu reaktör projesinde kullanılabilecek.”

 

Türkiye 4. Nesil Uluslararası Forumu’nun üyesi olmayı hedefliyor

4. Nesil Uluslararası Forumu’nda (Generation IV International Forum – GIF) nükleer enerji konusunda teknoloji üretme potansiyeline sahip olan ülkelerin bir araya gelerek iş birliği yaptıklarını belirten Hasekioğlu, Türkiye’nin de bu Forum’un bir üyesi olmayı hedeflediğini bildirdi.  Hasekioğlu: “ABD, Kanada, Çin, Rusya, Japonya, Birleşik Krallık, İsviçre gibi nükleer enerji açısından kapasiteye sahip tüm ülkelerden katılımın olduğu bu Forum kapsamında bir grup nükleer reaktör tasarım uzmanı bir araya getirildi. Bu uzman grubu, 130’un üzerindeki tasarım alternatifleri içerisinde 6 tane reaktör tasarımı seçti. Biz bunlara ileri reaktör tasarımları diyoruz. Ergimiş tuz reaktörleri önde gelen ve ileri reaktör tasarımlarından birisi” diye konuştu.

 

Hasekioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin ergimiş tuz reaktörlerini seçmesinin en önemli nedenlerinden biri, bu alandaki çalışmaların 1950’lere dayanması ve kavramsal olarak kendisini kanıtlamış bir teknoloji olmasıdır. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’na bağlı Ulusal Ergimiş Tuz Reaktörü Yol Haritası Çalışma Grubu olarak ulusal düzeyde yol haritamızı da çıkardık. 10 yıllık bir plan ortaya koyduk. İki rektör konseptimiz var; Biri 30 megavatlık bir reaktör, diğeri ise  300 megavatlık bir reaktör.”

 

4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın destekleriyle Nükleer Sanayi Derneği (NSD) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından 1-2 Haziran 2021 tarihlerinde çevrimiçi olarak hayata geçirildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

FinTech sektörünün öncü markası Param, 2010 yılından bu yana yüzlerce ulusal ve uluslararası firmanın paydaşlarına teşekkür etmesine aracılık eden, Türkiye’nin lider takdir ve ödüllendirme şirketi Momento’nun hissedarı oldu.

 

Dünya genelinde geçerli ön ödemeli kartlardan bireysel ve kurumsal elektronik para hesabına, sanal POS’tan fiziki POS’a, yurt içi ve yurt dışı para transferinden mikro krediye kadar geniş bir alanda B2B ve B2C müşterilerine hizmet veren Param, büyüme stratejisi kapsamında yeni bir satın almaya daha imza attı. Kısa bir süre önce Türkiye’nin en büyük tahsilat sistemi şirketi Eçözüm Bilgi Teknolojileri AŞ’nin çoğunluk hissesini alan Param, kurulduğu günden bu yana geçen 10 yılda geniş üye iş yeri ağı ile 500 şirketin 500 bin çalışanına teşekkürüne aracılık eden takdir ve ödüllendirme sisteminin lider markası Momento ile ortaklık anlaşması imzaladı. 

YILMAZ: “GÜÇLÜ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME HER ZAMAN ANA HEDEFİMİZ”

Farklı alanlarda hizmetler veren FinTech şirketleri arasındaki iş birliklerinin hem ölçek ekonomilerinden yararlanarak maliyet avantajları yarattığını hem de inovasyon gücünü artırdığını ifade eden Param Kurucusu Emin Can Yılmaz, Momento yatırımına ilişkin şunları söyledi: “FinTech sektöründe pek çok ilke imza atarak sektöre liderlik ederken, güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme de her zaman ana hedefimiz oldu. Bu hedef doğrultusunda bir yandan ödeme hizmetleri alanında yenilikçi yaklaşımımız ve ürünlerimizle müşterilerimizin neredeyse tüm finansal ihtiyacını karşılarken, diğer yandan ise satın almalarla gücümüze güç katmayı sürdürüyoruz. Türkiye’de alanının lider şirketi Momento’nun hissedarı olmaktan dolayı mutluyuz. Faaliyete başladığımız ilk günden bu yana 17 banka, 8 kart markası ve 100’e yakın marka iş birliğiyle 5 milyona yakın kart kullanıcısına ve toplam 20 milyar TL işlem hacmine ulaştık. Daha geniş bir üye iş yeri ağı ve birçok indirim noktasında güç birliği içerisinde olmamızla müşterilerimizi kusursuz ve bolca kazandıran bir kart deneyimi bekliyor. Bugün Momento ile imza attığımız ortaklığımız ParamKart tarafındaki büyümeye önemli katkılar sunacak. Satın alma ile hedefimiz, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmanın yanında bu yolda hareket eden, müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm olan başka markalarla da yollarımızı birleştirmek.” 

 

KASTRO: “HİZMETLERİMİZİ ÇOK DAHA GENİŞ KİTLEYE ULAŞTIRACAĞIZ”

Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro ise şöyle konuştu: “10 yılı aşkın süredir Türkiye’nin önde gelen firmalarına, portal ve ön ödemeli kartlar aracılığıyla dijital ödeme yöntemleri sunarak çalışanlarının, bayilerinin ve distribütörlerinin ödüllendirmesine öncülük ediyoruz. FinTech ekosistemine yeni bir gaye kazandırma arzusu ile yola çıkıp insanı odağımıza alırken; bu çerçevede yaratılan değeri tek bir paydaştan ziyade şirket, bayi, çalışan/kullanıcı, üye işyeri olmak üzere üçlü ve dörtlü zincirler ile sağlam temeller üzerine inşa ettik. Geride bıraktığımız 10 yılda üye iş yeri sayımızı 12 binin üzerine taşırken, yüzlerce şirketin yüz binlerce çalışanına dokunduk. Birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızın çalışan memnuniyetinde yüzde 93 oranında bir başarı yakalamanın yanı sıra firmaların bayi satış performanslarında 2 katlık artışa aracılık ettik. Bugün ise güçlü teknik altyapısı, inovasyon hızı ve yenilikçi çözümleri sayesinde sektöründe lider bir marka olan Param ile güçlerimizi birleştirmiş olmaktan dolayı mutluyuz. Bu ortaklık ile Momento ayrıcalıklarını daha fazla kullanıcıya ulaştırırken, Param’ın her geçen gün inovasyon ivmesini artırdığı finansal ürünlerini, değer zincirimizde yer alan tüm paydaşlara sunabilmenin ve gerçek anlamda fark yaratabilmenin heyecanı içindeyiz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2020 yılı Mayıs ayında 791 milyon dolar olan ihracatını, 2021 yılının Mayıs ayında yüzde 54’lük artışla 1 milyar 218 milyon 637 bin dolara yükseltti.

 

2021 yılının Ocak – Mayıs döneminde yüzde 26’lık gelişimle ihracatı 6 milyar 100 milyon dolara taşıyan Ege İhracatçı Birlikleri, son bir yıllık dönemde ise ihracatını yüzde 14’lük artışla 14 milyar 257 milyon dolara taşıdı.

 

Mayıs ayında, Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 10 tanesi ihracatlarını arttırma başarısı gösterirken, 2 birlik 2020 yılı Mayıs ayı performansını yakalayamadı.

 

Sanayi sektörlerinin ihracatı yüzde 87 arttı

 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki sanayi sektörlerinin ihracatı Mayıs ayında yüzde 87’lik artışla 380 milyon dolardan, 712 milyon dolara fırladı. Tarım sektörlerinin Mayıs ayı ihracatı 412,6 milyon dolar olurken, 2020 yılı Mayıs ayına göre yüzde 20 gelişim gösterdi. Madencilik sektörü ise; yüzde 54’lük artışla 2020 yılı Mayıs ayında 68 milyon dolar olan ihracatını 94 milyon 40 bin dolara ilerletti.

 

Tekstil sektöründen beşinci rekor geldi 

 

2021 yılına fırtına gibi giren ve ilk dört ay ihracat artış rekorları kıran Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nden Mayıs ayında beşinci rekor geldi. ETHİB, Mayıs ayında ihracatını yüzde 223’lük artışla 11 milyon dolardan 35,7 milyon dolara yükseltti.

 

Demir sektörünün ihracat artışı yüzde 73 oldu

 

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 ihracatçı birliği arasında en fazla ihracat yapan ise; 138 milyon dolarla Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği oldu. EDDMİB, Mayıs ayında ihracatını yüzde 73 arttırma başarısı gösterdi.

 

Su ürünleri ve hayvansal mamuller ikinci sıraya çıktı

 

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, Mayıs ayında ihracatını yüzde 61’lik artışla 66,7 milyon dolardan 107,4 milyon dolara çıkardı ve EİB çatısı altında adını ikinci sıraya yazdırdı.

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği 1 milyar dolar hedefine ulaştı

 

Pandemi nedeniyle 2020 yılında zor günler geçiren Ege Maden İhracatçıları Birliği, 2021 yılında dünyada yaşanan normalleşmeyle birlikte ihracatta her ay yeni başarıları kariyerine ekliyor. Mayıs ayında ihracatını yüzde 38’lik gelişmeyle 94 milyon 40 bin dolara yükselten EMİB son 1 yıllık dönemde yüzde 11’lik artışla 1 milyar 5 milyon dolarlık ihracat rakamını hanesine yazdırdı ve 2021 yılı için ortaya koyduğu 1 milyar dolar hedefini Mayıs sonu itibariyle yakaladı.  

 

Hazırgiyim ihracatında yüzde 59’luk artış

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, en büyük ihraç pazarı Avrupa’daki normalleşmeyle birlikte ihracatta eski parlak günlerine tekrar kavuştu. EHKİB’in ihracatı Mayıs ayında yüzde 59’luk artışla 90 milyon 619 bin dolara çıktı. EHKİB son bir yıllık dönemde de 1 milyar 442 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başardı.

 

Hem yaş meyve hem de kuru meyve ihracatı yükseldi

 

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Mayıs ayında 79 milyon 291 bin dolarlık taze sebze meyve ve meyve sebze mamulleri ihracatına imza atarken, 2020 yılı Mayıs ayına göre ihracatını yüzde 36 yukarı taşıdı.

 

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ise; Mayıs ayında yüzde 29’luk ihracat artışıyla 57 milyon 252 bin dolarlık ihracat rakamına ulaştı.

 

Türkiye’deki tütün ve tütün mamulleri ihracatçılarını çatısı altında buluşturan Ege Tütün İhracatçıları Birliği, Mayıs ayında 56 milyon 849 bin dolarlık ihracat yaptı.

 

Mobilya, kağıt ve odundışı orman ürünleri sektörlerini bünyesinde barındıran Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, 56 milyon 323 bin dolarlık dövizi Mayıs ayında hanesine yazdırırken, 2020 yılı Mayıs ayına göre yüzde 16 performans artışı gösterdi.

 

En büyük ihraç kalemlerinden haşhaş tohumu için Hindistan’ın ithalat vizesinin çıkmasını bekleyen Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2021 yılı Mayıs ayında 40 milyon 267 bin dolarlık ihracata imza attı.

 

Mayıs ayında 12 milyar 829 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, 2020 yılı Mayıs ayıyla kıyaslandığında ihracatta yatay bir seyir izledi.

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ise; yüzde 76’lık gelişimle ihracatını 9 milyar 740 milyon dolara taşıdı.

 

Eskinazi; “EİB’nin ihracatının yüzde 36’ı birliği olmayan sektörlerden”

 

Ege Bölgesi’nin Mayıs ayındaki ihracatının iller bazında 2 milyar 192 milyon dolara ulaştığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB ve Denizli İhracatçılar Birliği tarafından bu rakamın 1 milyar 473 milyon dolarlık kısmı kayda alınırken, Ege Bölgesi’nde üretimi ve ihracatı yapılan 550 milyon doların üzerinde bir ihracat farklı bölgelerdeki ihracatçı birliklerinde kayda alındığını, bu rakamın yıllık bazda 8 milyar doları bulduğunu, Ege Bölgesi’nin ihracatının EİB ve DENİB bünyesinde kayda alınmasını talep ettiklerini dile getirdi.

 

EİB bünyesinde kimya, otomotiv, elektrik-elektronik, makine, çimento cam seramik toprak ürünleri sektörlerinde ihracatçı birliği kurulması talepleri olduğunu ifade eden Eskinazi, “İzmir ve çevresinde yenilenebilir enerji ekipmanları üretiminde bir kümelenme oluştu. Mevcut sektörlere ilave olarak EİB çatısı altında “Yenilenebilir Enerji Ekipmanları İhracatçıları Birliği” kurulması gerektiğine inanıyoruz. Bu talebimizi de Ticaret Bakanımız Dr. Mehmet Muş’a ileteceğiz. Haklı talebimizin karşılık bulacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Mayıs ayında EİB olarak kayda aldıkları 1 milyar 218 milyon dolarlık ihracatın yüzde 36’sını oluşturan 433 milyon 431 bin dolarlık ihracatın EİB bünyesinde ihracatçı birliği olmayan sektörler tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizen Eskinazi şöyle devam etti: “Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörümüz 154 milyon 219 bin dolarlık ihracat performansıyla Mayıs ayında EİB bünyesinde birliği olmayan sektörl
er içinde en fazla ihracat yapan sektör olmayı başardı. Kimya sektörünü 61,8 milyon dolarlık ihracatla otomotiv endüstrisi, 61,7 milyon dolarlık dış satımla iklimlendirme sanayi ve 60,1 milyon dolarlık döviz getirisiyle elektrik elektronik sektörleri izledi. EİB’den ihracat kayda alan makine sektörü firmalarının ihracatı 49,4 milyon dolar olurken, çimento cam seramik ve toprak ürünleri sektörünün ihracatı ise; 35,8 milyon dolara ulaştı. Bu sektörlerimizde EİB bünyesinde temsil edilmek istiyorlar.”

 

2021 yılının kalan diliminde dünya genelinde aşılamada hız kazanılmasıyla birlikte normalleşme adımlarının daha hızlanmasını beklendiğine işaret eden Eskinazi, “İhracatçılar olarak pazarlama faaliyetlerinde daha özgür hareket edebilmek için aşılamada öncelikli gruplar arasında yer almak istiyoruz. İhracatçı firmalarımızın yöneticileri ve dış ticaret departmanlarında çalışan isimlerinin aşılamada öncelikli gruplar arasına alınmasını bekliyoruz. Aşısı olmayan kişiler vize başvurularında sorunlar yaşamaya başladı” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Ege’nin ihracatı 2 milyar 192 milyon dolara ulaştı

 

Mayıs ayında Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 192 milyon 45 bin dolar olurken, İzmir 1 milyar 123 milyon 480 bin dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. İzmir’de faaliyet gösteren iki serbest bölgeden Mayıs ayında 216,5 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

 

Ege Bölgesi’nde en fazla ihracat yapan ikinci il olan Manisa Mayıs ayını 445,3 milyon dolarlık ihracat tutarıyla geride bırakırken, Denizli 341,3 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

 

Mayıs Muğla açısından yeni bir rekor ayı oldu. Mayıs ayında 69,9 milyon dolar ihracat yapan Muğla tarihinin aylık ihracat rekorunu kırarken, Ege Bölgesi illeri sıralamasında da dördüncü sıranın sahibi oldu.

 

Aydın, 66 milyon dolar, Balıkesir ise; 56,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, Afyon 31,6 milyon dolar, Uşak ve Kütahya 29’ar milyon dolar ihracat yapma başarısı gösterdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ticket Restaurant Yemek Kartı ile Türkiye’yi ilk kez yemek kartı hizmetiyle tanıştıran ve tüm faaliyetlerini İdeal İnsan, İdeal Dünya ve İdeal Gelişim kavramları üzerine inşa eden Edenred Türkiye, sürdürülebilir bir gelecek için teknolojinin tüm gücünden faydalanıyor. Hayata geçirdiği dijital ürün ve çözümleriyle karbon ayak izini, kaynak tüketimini ve atık üretimini azaltarak çevrenin korunmasına yardımcı olan şirket, önümüzdeki seneye kadar sera gazı emisyonunu 2013 yılına oranla yüzde 26 oranında azaltmayı, sunduğu çevre dostu hizmetlerini ise yaygınlaştırmayı hedefliyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Edenred Türkiye CEO’su Selçuk Boztepe, şirket olarak her adımı doğa dostu bir bakış açısıyla attıklarını belirterek, hayata geçirdikleri dijital çözümlerle gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalıştıklarının altını çiziyor. Bu yaklaşımla önce yemek kuponlarını karta dönüştürerek kağıt tüketimlerini azalttıklarını belirten Boztepe, sonrasında ise fiziksel kartlara alternatif olarak çıkardıkları dijital kart çözümleri ile daha daha az plastik tüketimi sağlayan doğa dostu bir işleyişe geçtiklerini anlatıyor.

 

Artan nüfus, büyüyen şehirler ve sanayileşme dünya kaynaklarının hızla tükenmesine neden oluyor. Sürdürülebilir bir dünya için teknolojinin gücünden yararlanan Edenred Türkiye, doğaya dost dijital çözümleriyle karbon ayak izini, kaynak tüketimini ve atık üretimini azaltarak faaliyetlerini daha çevre dostu bir şekilde gerçekleştirmek için çalışıyor. Bu konuda kendisine somut hedefler belirleyen şirket, 2022 yılında sera gazı emisyonunu 2013 yılına oranla yüzde 26 oranında azaltmayı, sunduğu çevre dostu hizmetleri yüzde 20 oranında artırmayı, ekolojik olarak tasarlanmış veya geri dönüştürülmüş çözümlerini ise yüzde 35 oranında yaygınlaştırmayı hedefliyor. 

 

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Edenred Türkiye CEO’su Selçuk Boztepe, “Dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de yemek kartı sistemiyle ilk kez tanıştıran şirket olarak, bugün ülkemizde 25 bini aşkın kurumsal müşterimizin 1,5 milyonu aşkın kart sahibine 45 bin üye restoran ve kafede, binlerce akaryakıt istasyonunda hizmet veriyoruz. Tüm faaliyetlerimizi gün geçtikçe artan çevre bilincimizle hayata geçiriyor, dijital ürün ve çözümlerimizde doğaya olabildiğince az ayak izi bırakıyoruz.  Bu kapsamda ilk olarak yemek kuponlarını içerisine bakiye yüklenebilen ve ömür boyu kullanılabilen Ticket Restauraant Yemek Kartlarına dönüştürdük. Bu sayede kağıt tüketimini büyük oranda azalttık. Ticket Restaurant Yemek Kartımıza 2019 yılında QR kod ile ödeme özelliği ekleyerek kartlara olan bağımlılığı ortadan kaldırdık. 2020 yılında ise MyEdenred mobil uygulaması ve EdenredPay uygulaması yüklü yeni nesil yazar kasaların birbiriyle temassız olarak haberleşmesini sağlayarak sektörde bir ilke imza attığımız NFC teknolojili EdenredPay dijital ödeme çözümümüzü kullanıcılarımızla buluşturduk. Bu sayede mobil temassız ödeme hızı ve pratikliğini bir adım öteye taşıdık. EdenredPay, yeni nesil yazar kasa sahibi tüm işletmelerde kullanılabiliyor. Bu da üye restoran, kafe ve marketlerin yüzde 90’ından fazlası anlamına geliyor.” diye konuştu. 

 

“Dijital Kart ile plastik ayak izimizi azaltıyoruz”

Sürdürülebilir bir gelecek için dijital ürün ve hizmetlerin önemine değinen Selçuk Boztepe, “Edenred Türkiye olarak çevre hassasiyetimiz ile dijitalleşmeye yöneliyor, bu alanlardaki yatırımlarımızla öne çıkıyoruz. Temassız ödeme seçeneklerini artırmak amacıyla fiziksel kartlara bir alternatif olarak hayata geçirdiğimiz Dijital Kart ile plastik ayak izimizi azaltıyor, plastik atık kaynaklı oluşan zararı önlemeye çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın artan farkındalık seviyeleri ve çevre bilinçlerinin yanı sıra özellikle pandemi döneminde temassız ve hijyenik olma özellikleri nedeniyle de sıklıkla tercih edilen Dijital Kart, yanında bulundurma, kaybetme, yeniden sipariş etme, gelmesini bekleme gibi sorunları da ortadan kaldırdı. Eskiden Ticket Restaurant Yemek Kartı ile fiziksel olarak ödeme yapan pek çok kullanıcımız bu dönemde ödemelerini mobil olarak yapmayı tercih etti. Doğayı korumasının yanı sıra teması azaltan ve sosyal mesafeyi koruyan bu çözümlerimiz çalışanların sağlıklarını korumalarına yardım ettiği gibi onların motivasyonlarını da artırdı.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Işıklar Enerji ve Yapı Holding iştiraklerinden Çemaş Döküm Sanayi A.Ş’nin, Kırşehir’deki fabrika arazisinde yaklaşık 80 dönümlük alanda kurduğu Türkiye’nin ilk Bifacial (Çift yüzeyli) Güneş Enerjisi Santrali’nde elektrik üretimine başlandı. 2 milyon 868 bin dolara mal olan tesis, şirketin yıllık enerji tüketimi giderlerini 800 bin dolar azaltması bekleniyor. 

Çemaş Döküm Sanayi A.Ş, Türkiye’nin ilk Bifacial Güneş Enerjisi Santrali’ni (GES) hizmete açtı. Şirketin Kırşehir’deki fabrika sahası içinde, 80 dönümlük alanda kurduğu 6 MW’lık son teknoloji GES tesisinin kabulü, TEDAŞ heyetince yapıldı. 2 milyon 868 bin dolara mal olan tesis, döküm fabrikasının gündüz saatlerinde tükettiği elektrik enerjisini güneş panelleriyle üretecek.

 

Sürdürülebilirlik Yaklaşımıyla Yatırımlar Sürüyor

Işıklar Enerji ve Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, santral yatırımının, Çemaş’ın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması yolunda önemli bir kilometre taşı olacağını belirtti. 

Hizmet verdikleri tüm sektörlerde yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin şekilde kullanmayı amaçladıklarını ifade eden Işık, üretim aşamalarında ve iş süreçlerinde çevreci bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı.

Işık, hizmete alınan GES ile Çemaş’ın döküm faaliyetlerindeki ergitme safhasında yer alan indüksiyon ve döküm ocaklarında kullanılan yüksek miktarlardaki elektrik enerjisi maliyetlerini de düşüreceklerini söyledi. 

 

Hem üretimi hem de verimi artırıyor

Söz konusu GES’te HT-SAEE firmasının Türkiye’deki fabrikasında üretilen 400 W gücünde güneş enerji panelleri kullanıldı. Bifacial Perc teknolojisine sahip PV paneller, yansıyan güneş ışınlarını da elektrik enerjisine dönüştürerek verimliliği ve enerji üretimini Mono Perc panellere göre yüzde 10 artırabiliyor. 

Türkiye’de uygulanan ilk Bifacial Güneş Enerjisi Santrali, 5900 kWe elektrik enerjisi üretecek. Şirketin, yıllık enerji ihtiyacının 10.504.000 kWh kadarını söz konusu GES’ten sağlaması bekleniyor. Böylelikle yıllık enerji maliyetinin 800 bin dolar civarında azalacağı hesaplanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı