Veri yönetimi ve depolama alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Hitachi Vantara, DenizBank’ın veri depolama altyapısını yeniledi. Türkiye’nin önde gelen finans kurumlarından DenizBank, Hitachi çözümleriyle ihtiyaç duyduğu performansı elde ederken, kritik iş uygulamaları da dahil olmak üzere çok sayıda uygulamayı performanstan ödün vermeden kullanabilir konuma geldi. Kapasite artışı bankanın veri merkezini daha etkin hale getirirken, daha az enerji ve soğutma gereksinimiyle kurumun karbon ayak izi de küçülüyor.

 

DenizBank Bilgi Teknolojileri ve Destek Operasyonları Grubu Genel Müdür Yardımcısı Dilek Duman, “İşlerimiz büyüdükçe, verilerimiz ve altyapı taleplerimiz de artıyor. Hitachi ile oluşturduğumuz altyapı sayesinde müşterilerimizin ihtiyaçlarını henüz oluşmadan öngörerek, hayatlarını kolaylaştıracak çözümlerle yanlarında olmaya devam edeceğiz” derken, Hitachi Vantara Genel Müdürü Önder Sönmez ise “DenizBank’ın vizyonunu ve hedeflerini merkeze koyup güvenilir, yüksek performanslı ve yönetimi kolay bir depolama altyapısı kurduk. Bu sadece bir başlangıç. Çıtayı sürekli yukarıya taşıyarak daha gelişmiş çözümler sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 

Dünyanın dört bir yanındaki şirketlerin veriyi analiz ederek anlamlı sonuçlar çıkarmalarına yardımcı olan Hitachi Vantara, alanında lider global teknoloji distribütörlerinden Redington Türkiye’nin kurulum ve teknik desteği ve Türkiye’nin yeni nesil sistem entegratörü NGN iş birliğiyle, DenizBank için kritik müşteri verilerini korumasını sağlamak adına yeni bir veri depolama altyapısı oluşturdu.

 

DenizBank, Hitachi’nin çözümleri sayesinde, veri uygunluğunu artırmakla kalmayıp aynı zamanda birden fazla uygulamayı performanstan ödün vermeden eşzamanlı olarak kullanabiliyor. Kapasite artışı Bankanın veri merkezini daha etkin hale getirirken, daha az enerji ve soğutma gereksinimiyle kurumun karbon ayak izi de küçülüyor. Ayrıca Hitachi veri koruması, DenizBank’ın AB mevzuatında öngörülen yeni şartlara uygun şekilde üç veri merkezli bir çözüm tesis etmesini sağlıyor. Banka, yük artışı ne ölçüde olursa olsun yanıt süresi açısından istikrarlı performansa kavuştu. Çözüm, bankanın basitleştirilmiş yedeklemeler ve uzun vadeli maliyet tasarrufu yapmasına da katkıda bulunuyor.

 

 

 

 

Yeni altyapımız sayesinde müşteri ihtiyaçlarını henüz oluşmadan öngörerek çözüm üretebileceğiz

Günümüz teknoloji dünyasında verileri güvenle koruyabilmenin, hızlı erişebilmenin ve müşterilere doğru kullanıcı deneyimi sunmanın önemini vurgulayan DenizBank  Bilgi Teknolojileri ve Destek Operasyonları GrubuGenel Müdür Yardımcısı Dilek Duman, “Türkiye’nin 81 ilinde 14 milyondan fazla müşteriye hizmet veriyoruz. DenizBank çok hızlı büyüyen bir banka ve bu da çok hızlı bir dijitalleştirme gerekiyor. Müşteri verilerimiz büyüdükçe, altyapı taleplerimiz de artıyor. Ekiplerimizin güvenilir erişim ve performans imkanı elde etmesi, gelecekte büyümeyi ve planlamayı destekleyen bir dizi rapor ve analizin gerçekleştirilmesi açısından önem taşıyor. Hitachi ile hayata geçirdiğimiz iş birliği çerçevesinde ekiplerimizin ihtiyaç duyduğu kolay yönetilebilir ve güvenilir teknoloji ortamını sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Yeni altyapımız sayesinde müşterilerimizin ihtiyaçlarını henüz oluşmadan öngörerek, hayatlarını kolaylaştıracak çözümlerle yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 

Sönmez: “Tek bir ekip gibi çalıştık, başardık!”

 

Hitachi Vantara Türkiye Genel Müdürü Önder Sönmez, DenizBank’la hayata geçirilen başarı hikayesini son derece değerli bulduğunu belirterek, “Endüstriyel ve dijital yeteneklerimizi iş dünyasına ve topluma fayda sağlamak için harekete geçiriyoruz. Bunu yaparken de her bir müşterimizle tek bir ekip gibi çalışıyoruz. DenizBank ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği de bunun güzel bir örneği. DenizBank’ın vizyonunu ve hedeflerini merkeze koyup güvenilir, yüksek performanslı ve yönetimi kolay bir depolama altyapısı kurduk. Hitachi ekibi bu projesiyle, Denizbank’ı G1500 G5500 E990 HNas HCP G900 gibi tüm altyapı çözümlerini kullanan ve Türkiye’de başka örneği olmayan tek müşteri haline getirmeyi başardı. Ayrıca Türkiye ekibi olarak, Hitachi Ltd içerisinde en iyi proje ödülleri sıralamasında ilk 10’a girdik ve büyük başarı elde ettik. Ancak bu sadece bir başlangıç. Çıtayı sürekli yukarıya taşıyarak daha gelişmiş çözümler sunmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

 

Redington uçtan uca çözümler sunuyor

 

Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan da böyle değerli bir projede yer almaktan dolayı büyük heyecan duyduklarını belirterek, “Müşterilerimize sunduğumuz katma değerli hizmetlerimiz, uçtan uca çözümlerimiz ve teknoloji üreticisi firmalar, iş ortaklarımız ve teknoloji satın alımı yapan kurumsal müşterilerimiz arasındaki birleştirici kimliğimizle, bütünleşik teknoloji sistemleri oluşturmaya devam edeceğiz. Teknik mühendislerimiz ve çözüm mimarlarından oluşan uzman teknik ekibimizin depolama alt yapısının kurulumunu gerçekleştirerek verdikleri katkıları ile DenizBank'ın başarısına bir ölçüde de olsa katkı sağladığımız için çok mutluyum” diye konuştu.

 

Profesyonel hizmetlerle üstün performans ve verimlilik

 

NGN CEO’su İnanç Erol ise “NGN olarak Türkiye’nin yenilikçi bankası DenizBank’ın dijitalleşme yolculuğuna profesyonel çözüm ve hizmetlerimiz ile katkı sağlamak bizim için çok kıymetliydi. Dünyanın lider şirketlerinden Hitachi Vantara ile olan güçlü iş birliğimiz ve gelecek vizyonumuzla üstün performans ve verimlilik sağlayan bu başarı hikayesini birlikte hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

 

Olağanüstü performans sunan güvenilir çözümler

 

Hitachi altyapısına dayanan çözüm, yönetimi basitleştirmeye ve performansı optimize etmeye yardımcı olan Hitachi Ops Center'ı içeriyor. Banka ayrıca iş sürekliliği ve felaket kurtarma için Hitachi Global Active Device (GAD) ve Hitachi Univer
sal Replicator’u (HUR) kullanıyor. DenizBank, projenin başarısının ardından, yedeğini Hitachi İçerik Platformuna (HCP) ve iştirak altyapısını Hitachi Sanal Depolama Platformu E Serisine taşımayı da planlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Volkswagen Binek Araç, satış hizmetlerinin dijitalleştirilmesi yönündeki çalışmalarına bir yenisini daha ekliyor: Volkswagen Live! Görüntülü Görüşme Uygulaması.

Uygulama sayesinde, özellikle pandemi döneminde Volkswagen Yetkili Satıcılarına gidemeyen müşterilerini showroom’daymış gibi ağırlayan, görüntülü bir şekilde araç tanıtımı yapan, stok durumu, fiyat bilgisi ve ödeme koşulları hakkında bilgi veren marka, dijital müşteri deneyiminde adeta bir sonraki seviyeye geçiyor. 

Pandemi, hayatımıza dahil ettiği ‘Yeni Normal’ süreç ile birlikte alışık olduğumuzun dışında yeni yöntem ve uygulamaları beraberinde getirdi. Sağlık öncelikli bu yeni yaşam tarzı, müşteri davranışlarında daha dijital ve daha güvenilir yöntemlere eğilimi hızlandırdı. Artık gündelik hayatımızda alışılagelen yüz yüze alışverişlerin yerini çevrimiçi platformlarda dijital deneyimler alıyor. 

Online’dan Offline’a kesintisiz bir müşteri deneyimini hedefleyen Volkswagen Binek Araç da bunun son örneği olarak, müşterilerinin yetkili satıcılarına gitmesine gerek kalmadan diledikleri yerden, diledikleri zaman Volkswagen Satış Danışmanları ile görüşebilmelerini sağlayacak Volkswagen Live! Görüntülü Görüşme Uygulamasını hayata geçirdi. 

 Kısa bir form doldurmak yeterli

İçinde bulunduğumuz dönem şartları göz önüne alınarak titizlikle geliştirilen Volkswagen Live! müşterilerin showroomlara gitmelerine gerek kalmadan, web sitesi (binekarac.vw.com.tr) üzerinden dolduracakları kısa bir form ile hizmet almalarına imkan tanıyor.

Volkswagen Live! sayesinde satış danışmanıyla görüntülü olarak görüşmek için Volkswagen Binek Araç resmi web sitesine girerek, Görüntülü Görüşme Randevu Formu’nu doldurmak yeterli. 

Farklı bir  görüntülü görüşme uygulaması indirmeye gerek olmaksızın, direkt olarak akıllı telefonlarının ya da bilgisayarlarının web tarayıcıları üzerinden bu görüşmeyi gerçekleştirebilen kullanıcılar, ultra yüksek görüntü ve ses kalitesi ile showroomlara gitmeye gerek kalmadan hayallerindeki Volkswagen modelleri hakkında bilgi sahibi olabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Esnek ambalaj endüstrisinin küresel tedarikçisi olarak 50’nin üzerinden ülkeye ürün tedarik eden Elif, Atlas Copco Kompresör Tekniği ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle yüzde 30’a yakın enerji verimliliği sağlıyor.

1972 yılında kurulan Elif, İstanbul ve Kahire’de bulunan üretim tesisleri ile 50’den fazla ülkeye, 200’den fazla üretim tesisine ürün tedarik ediyor. Bin 600 çalışanıyla esnek ambalaj endüstrisinin küresel öncülerinden olan Elif, dünyanın önde gelen markaları tarafından tercih ediliyor. Elif, 2025 yılına kadar Avrupa'daki tüketim ürünleri için yüzde 100 geri dönüştürülebilir, yeniden kullanılabilir veya kompostlanabilir ambalaj çözümleri geliştirmeyi hedefliyor. 

 

17 yıldır kesintiye uğramayan iş birliği

Esnek ambalaj endüstrisinin küresel tedarikçisi olan Elif, üretiminin kesintiye uğramaması için dünyadaki en yenilikçi ürün ve çözümleri üretim tesislerinde kullanıyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği ile de bu kapsamda iş birliği yapan Elif Yardımcı İşletmeler Müdürü Ayhan Yüksel, gerçekleştirdikleri iş birliğiyle ilgili olarak şunları söylüyor:  “Üretim şirketi olarak, üretimimizin sürdürülebilir ve kesintisiz olması en büyük önceliğimiz. Atlas Copco Kompresör Tekniği ile 17 yıldır çalışıyoruz, üretimimiz kompresör ve kurutuculardan kaynaklı olarak hiç kesintiye uğramadı. Bu sırada sürekli gelişen basınçlı hava teknojisini de deneyimleme fırsatını hep bulduk. Personel deneyiminin yüksek önem arz ettiği süreçlerimizde makine hattımız ile uzun yıllardır Atlas Copco Kompresör Tekniği’nde görev yapan kalifiye personel ilgileniyor.”

 
Yüzde 30’a varan enerji tasarrufu 

Atlas Copco Kompresör Tekniği ile gerçekleştirdikleri enerji verimliliği projesinden de bahseden Elif Yardımcı İşletmeler Müdürü Ayhan Yüksel enerji verimliliği hassasiyetinin son dönemde artmasına işaret ederek, Elif’te ise bu konunun 20 yılı aşkın süredir kurum kültürünün önemli bir parçasını oluşturduğun altını çiziyor. Yüksel, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Atlas Copco Kompresör Tekniği ile 2011 yılında Türkiye’de ilk olan bir uygulama ile kompresör dışına takılan ısı değiştirici üniteler ile fabrika ısıtmasını gerçekleştirdik. Bu proje ile hem uluslararası tedarikçilerimiz tarafından ödüllendirildik hem de İstanbul Sanayi Odası tarafından ödüle layık görüldük. 2015 yılında Kahire’de bina ısıtması için kazan kullanmak yerine tüm ısıtmayı kompresörler ile gerçekleştirdik. Bunlara ek olarak, İstanbul tesisimizde ES8 kompresör kontrol ünitesi ile mevcut kompresörlerimizi insandan bağımsız, olabilecek en verimli şekilde yönetiyoruz. Son gerçekleştirdiğimi proje ile enerji verimliliğini artırmak üzere mevcut vidalı kompresör teknolojisinden turbo kompresör teknolojine geçtik. Bu geçişle ülkemizin enerji verimliliğine destekleme projelerinden proje bedelinin yüzde 28’i kadar destek görürken, yüzde 30’a varan, 1600MW/y üzerinde elektrik enerjisinden de tasarruf sağlayacağız.” 

Daha az enerjiyle daha fazla üretim

Atlas Copco Kompresör Tekniği olarak sanayinin enerji tasarrufunu artırarak, sürdürebilir enerji verimliliği sunduklarını belirten Atlas Copco Yağsız Hava Bölüm Müdürü Erman Tezulaş,  Elif ile gerçekleştirdikleri iş birliği ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Elif’le birlikte hayata geçirdiğimiz enerji verimliliği projesinde sunduğumuz çözümler ve enerji tasarruflu ürünlerimizin etkileri kısa sürede görülmeye başlandı. Projeye uygun olarak seçtiğimiz pazarın en verimli turbo kompresörü ve en verimli frekans invertörlü gazlı kurutucu sayesinde hem enerji maliyetleri hem de bakım maliyetleri ciddi oranda düştü. Daha az elektrikle daha fazla hava üretimini ve daha verimli kurutmayı sağladık. Yatırımın 2 yıldan az sürede geri dönmesini bekliyoruz. Sağladığımız 5 yıl garantili bakım anlaşması (Uzatılmış Garanti+) ile de standart garanti süresini beş yıla çıkartmakta, bakım ve arıza masraflarının tamamını üstlenmekteyiz. Bütün bunlar, projede hedeflenen sürdürülebilir enerji verimliliği konusunda bizi en başarılı sonuca ulaştırıyor.” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

People Make The Brand, dördüncü oturumunda alanında uzman yerli-yabancı konuşmacılarıyla “Humanokrasi” konusunu masaya yatıracak.

 “Paradigma Kayması” ana temasıyla 8. kez düzenlenen işveren markası konferansı People Make The Brand, 10 Haziran Perşembe günü saat 14:00-16.30 arasında gerçekleşecek dördüncü ve son oturumunda “Humanokrasi” diyecek.

Pandemiden ötürü geçtiğimiz yıllardan farklı olarak 6 aya yayılan 4 farklı oturum ile online konferanslar dizisi halinde gerçekleşen etkinliğin “Humanokrasi” oturumunun kürasyon ve moderasyonunu People Make The Brand’in yaratıcısı, Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran ile Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan üstlenecek.

Bu oturumda konuşmacı olarak; Youtube İçerik Yapımcısı Barış Özcan, Aclan Acar Strategic Advisory Kurucusu Aclan Acar, Yazar-Akademisyen Francesca Gino, Doktor-Akademisyen Prof. Dr. Türker Kılıç yer alacak.

Alanında uzman 4 konuşmacı “Humanokrasi” oturumunda; “İnsan İçin Teknoloji”, “İnsan Odaklı Dönüşüm”, “Asi Yetenekler” ve “Bağlantısal Bütünlük” konularını ayrıntılarıyla katılımcılarla paylaşacak.

Oturumlar HBR Türkiye Webinar Tool platformu üzerinden gerçekleştiriliyor ve izleyiciler konuklara anlık soru yöneltme şansına sahip olabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

 Bugüne kadar farklı e-ticaret platformları aracılığıyla destekçileriyle buluşan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, kendi e-ticaret sitesi TEGV Dükkan’ı açtı.

 

Kurulduğu günden bu yana imkânı kısıtlı çocuklarımızı eğitim desteğiyle buluşturan ve faaliyetlerine destek vermek isteyenler için farklı ve birbirinden etkili ürünlerle bağış olanağı yaratan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, uzun zamandır hedefleri arasında yer alan kendi e-ticaret sitesi ile faaliyet gösterme arzusunu hayata geçirdi. 

‘TEGV Dükkan’ adlı e-ticaret sitesinde davetiyeler, magnetler, mumlar, yeni doğan hediyeleri, puzzle ve eğitici oyunların yanı sıra pek çok sürpriz kategori de yer alıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük küresel bulut tabanlı iletişim platformlarından Infobip’in Türkiye Genel Müdürlüğü görevine, Pelin Şeker getirildi.

 

Kurumların müşterileri ile kurduğu ilişkilere teknoloji odaklı bakış açısı kazandırarak 6 kıtada 65 ofisiyle 190 ülkeye hizmet veren Infobip, Türkiye operasyonlarının başına deneyimli isim Pelin Şeker’i atadı. 

 

Enerji ve telekomünikasyon sektörlerinde 20 yıllık tecrübeye sahip olan Pelin Şeker, profesyonel hayatına ALSTOM’da Amerika pazarının oluşturulması faaliyetleriyle başladı. 2001 yılında ALSTOM’dan ayrıldıktan sonra Turkcell’de Kurumsal Satış Müdürü olarak görev alan Şeker, 2003-2007 yıllarında aynı şirkette Bireysel Servisler Pazarlama Müdürü görevini üstlendi. 2007 yılında Kurumsal Katma Değerli Servislerden sorumlu Pazarlama Direktörü olarak Toplu Mesajlaşma, EkipMobil, AraçTakip gibi 20’den fazla ürünün hayata geçirilmesinde rol aldı. 2011 itibarıyla Turkcell Kurumsal Çözümler Satış Direktörü olarak görev almaya başlayan Pelin Şeker, 2015 yılında Ericsson’da Ortadoğu Bölgesi Pazarlama Direktörü olarak 23 ülkenin sorumluluğu üstlendi. 3 yıl boyunca Ericsson’daki  görevine devam eden Şeker, 2018 yılında FLO Mağazacılık Pazarlama ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı görevini üstlendi. 2021 Ocak ayında Infobip Türkiye ekibine katılan Şeker, Infobip Türkiye Genel Müdürü olarak görevine devam ediyor. 

 

“Türkiye’de büyümeye devam edeceğiz”

 

Yeni görevinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirten Pelin Şeker, “Türkiye, çok kanallı etkileşimde küresel bir lider konumunda olan Infobip için en önemli ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle tüm dünyanın zorlu bir dönemden geçerek dijitale adapte olmaya çalıştığı bu süreçte, internet bağlantılı müşteri deneyimi çözümlerimizle iş ortaklarımızın dijital araçlarla müşteri yönetimi süreçlerini kolaylaştırmalarına ve operasyonel verimliliklerini arttırmalarına yardımcı olacağız. Infobip, Türkiye pazarına yaptığı yatırımları gün geçtikçe arttırıyor. Türkiye’de büyümeye ve iş ortaklarımız için en iyi hizmeti sunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Sağlıkta şiddete dönük yasal düzenlemelere varan tedbir paketi hazırlanmalı’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hastasının saldırısına uğrayan Dr. Ertan İskender’i ziyaret etti. İskender, Babacan’a ‘Hayallerimden soğudum’ dedi. Hastanenin önünde yaptığı açıklamada “Yasal düzenlemelere varan tedbirlerle sağlıkta şiddetin ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diyen Babacan ise bu konuda hükûmete destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, hastası Bayram Nargüner’in bıçaklı saldırısına uğrayan Dr. Ertan İskender’i hastane odasında ziyaret etti. DEVA Partisi Genel Sekreteri Dr. Medeni Yılmaz ile birlikte Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gelen Babacan’ı burada Başhekim Prof. Dr. Rahmi Kılıç karşıladı.

‘Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin’

Saldırıya uğrayan üç yıllık asistan Ertan İskender, kendisine ve eşine geçmiş olsun dileklerini ileten Babacan’dan sağlıkta şiddeti sık sık dile getirmesini rica etti.  “Benim başıma geldi, başkalarının başına gelmesin. Tek uğraşım o” diyen İskender şu önlemlerin alınması gerektiğini söyledi:

“Hastane giriş çıkışları daha kontrollü olmalı. Kesici, delici aletin, yaralanmaya sebep olacak silahların girememesi… Şunu da görüyoruz: Mesela sivil polis belinde tabancayla poliklinikte… Şunu da duyuyoruz basında: Beylik tabancasıyla bir sürü kişiyi yaralayan da var. Bu olaydaki silah bıçak olmasaydı, başka bir şey olsaydı belki çok daha hayati bir durumla baş başa kalabilirdim.”

‘Bunları dövmek lazım’ gibi lafları çok sık duyuyoruz’

“Herhangi bir şekilde bir hakaret, tehdit, suç sayılacak ‘Bunları dövmek lazım’ gibi lafları çok sık duyuyoruz poliklinikte. En basit yaptırım ne olabilir? Kısa bir süre sağlık hizmetinden belki mahrum kılmak… Hiçbir insanı sağlık hizmetinden mahrum kılamayız ama aklımdaki süre 1 ay. Çalışmalar yapılabilir konuyla ilgili. E-Nabız sistemi gibi, hekimler muayene sırasında hastayla muhatap olduğu sırada direkt uyaracak, hangi tarihte nasıl bir şiddet işlediğini gösteren genel bir sistem olsa insan tedbirini alıyor. Potansiyel tehdit olduğu için daha farklı davranabiliyoruz. Aklıma bunlar geliyor.”

‘Hayallerimden soğudum’

“Şu an bırakma noktasına geldik. Çok da yapmak istemiyorum, soğudum. Çok mesaj geliyor Instagram’dan. ‘Ben de ortopedi düşünüyordum, cerrahi düşünüyordum, sizi görünce etkilendim.’ diye. ‘Hayallerinizden vazgeçmeyin, öyle şeyler olur illa ki’ diyordum ama kendim vazgeçmek istiyorum. Hiçbir şey insanın kendi sağlığından önemli değil. Hem psikolojik sağlığı, çalışma şartları hem de fiziki sağlığı…”

‘Sağlıkta şiddetin çözümüne yönelik ciddi tedbir görmüyoruz’

Babacan ise hastane kapısında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bugün hastasının saldırısıyla yaralanan değerli doktorumuz Erkan İskender Bey’i ziyaret ettik. Kendisine buradan tekrar acil şifalar diliyorum. Sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız Türkiye’nin dört bir yanında kendi sağlıklarını, kendi canlarını tehlikeye atacak şekilde, büyük bir fedakarlıkla çalışıyorlar. Ama ülkemizde de sağlıkta şiddet ciddi bir sorun. Ve bu sorunun çözümüne dönük de ciddi bir tedbir, önleyici politikalar maalesef bugüne kadar fazla görmedik, görmüyoruz.”

‘Hükûmeti somut tedbirler geliştirmeye çağırıyoruz’

“Tabii ki doktorlarımızın sosyal bilimcilerimizle, psikologlarımızla, güvenlik uzmanlarımızla bir arada bu konuyu çalışması gerekiyor. Yapılması gerekenlerle ilgili buradan hükûmete çağrımız; bir an önce bu konunun üzerine eğilmesi, çok disiplinli bir ekip oluşturulması ve bu konuda farklı isimden gelen insanların beraberce çalışarak somut tedbirler geliştirmesidir.”

‘Şiddetin normalleştirildiği bir tablo görüyoruz’

“Toplum psikolojimizde şiddetin egemen olduğu, şiddetin adeta normalleştirildiği bir tabloyu da şu anda görüyoruz. Bunda siyasetin de sorumluluğu var. Siyasetteki bu nefret dili, siyasetteki şiddeti adeta makul gören yaklaşım da bu sağlıkta şiddet konusunu ülkemizde bir problem olmasını beraberinde getiriyor.”

‘Sağlıkta şiddetle mücadele için her türlü desteği vermeye hazırız’

“Kuşkusuz yapılacak çok şey var. Gerektiğinde yasal düzenlemelere varan tedbirlerle sağlıkta şiddetin ele alınmasının ve mutlaka bir tedbir paketinin acilen hazırlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Ve hükûmete buradan çağrı yapıyorum. Biz de her türlü desteği vermeye hazırız. Her türlü teknik birikimimizi ortaya koymaya hazırız. Yeter ki sağlıkta şiddetle mücadele edelim. Sağlıkta şiddet konusunda güçlü bir siyasi iradeyi hep beraber ortaya koyalım.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu,”Esnaf ötekileştirilmekten, sahipsiz kalmaktan yakınıyor. Daha geçen seneki kredi borçlarını ödeyemeyen esnafa devlet yine borçlandırarak sıkıntıya sokmaya çalışıyor. Esnaf vergi ötelenmesi istemiyor, vergi silinmesini istiyor. Esnaf artık entübe durumda” dedi.
 

ESNAF VERGİ ÖTELEMESİ DEĞİL, VERGİ SİLİNMESİNİ İSTİYOR
 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, esnaf ziyaretlerinde karşılaştıkları sorunları anlattı. Esnafın sesi olan CHP il örgütleri her şehirde esnafları tek tek dolaşarak sorun ve sıkıntıları yerinde görüyor. Bu kapsamda her hafta farklı ilçeye giderek esnaflarla bir araya gelen CHP Trabzon il başkanı Hacısalihoğlu da esnafları dinleyerek sorun ve sıkıntıları rapor haline getiriyor. Esnafın entübe durumda olduğunu belirten başkan Hacısalihoğlu, “Her hafta bir ilçemizde esnaf ziyareti gerçekleştiriyoruz. Esnaf aslında entübe durumda. En büyük şikayeti de sahipsiziz diyorlar. Esnaf sahipsiz bırakıldığını, bir Suriyeli kadar değerinin olmadığını, “hazine garantili iş yapan beş müteahhit kadar bize ilgi gösterilmedi” diyor. Bunu neden diyor? Tamam paketler açıklanıyor ama bu esnaf için yetersiz. Açıklanan paketlerin bir çoğunda da verigiye tabi olan esnaf için bir takım hibeler ya da krediler veriliyor. Dolayısı ile esnaf bundan şikayetçi. “Bizim istediğimiz vergi ötelemesi değil, vergi silinmesi diyor” dedi.
 
AKP PANDEMİ SÜRECİNDE NE SAĞLIK POLİTİKASINI NE DE EKONOMİ POLİTİKASINI DOĞRU YÖNETEMEDİ
 
Devletin esnafa yardımcı olmak yerine habire borca sürüklediğini belirten başkan Hacısalihoğlu şöyle konuştu:
“Şimdi bir tane daha yasa teklifi geliyor. Yüzde 17 buçuk faiz ile esnafımıza, şartlarını oluşturanlara bir kredi çıkaracaklar. Şimdi aynı krediyi geçen yıl yüzde 7 buçuk ile alan esnaf zaten 12 aylık süreçte bu iş yapamadığı için krediyi ödeyemedi. Aynı esnafa şimdi diyorlar ki “yüzde 17 buçuk ile borçlan git vergi dairesinde borcunu yapılandır”. Bunun mantık neresinde? Esnaf bundan şikayetçi. Esnaf ötekileştirilmekten şikayetçi. Ve en çok şikayet edilen ise sicil affı. Biliyorsunuz genel başkanımız sayın Kılıçtaroğlu pandeminin ilk başından beri sürekli bu sicil affını, vergisiz öteleme ve hibe desteğini sürekli vurguladı. Ve bunlar sokakta bizim gördüğümüz esnafımızın kulağında yer etmiş durumda. Bunların da bize pozitif geri dönüşü olduğunu görüyoruz. Esnaf AKP’nin pandemi sürecinde ne pandemiyi sağlık politikaları açısından ne de ekonomik politikaları açısından doğru yönetilmediğini, yönetilemediğini, beceriksizliğini gördü görüyor. Bunu da her dokunduğumuz esnafımızda her vatandaşımızda görüyor duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

500.000 tohum topunu toprakla buluşturacak #gezegeneteşekkür projesini başlatan Rebul Şirketler Grubu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne istinaden 80.000 tohum topu ile Artvin’e yeşil bir iz bırakacak. 

 

 

#gezegeneteşekkür

 

Rebul Şirketler Grubu’nun gelecek nesillere daha temiz, daha yaşanabilir bir dünya hazırlama misyonuyla hayata geçirdiği, sürdürülebilirlik eforlarının bir parçası olan ‘Gezegene Teşekkür’ ağaçlandırma projesi devam ediyor. Küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren sosyal girişim ecording iş birliği ile gerçekleşen projede, toplam 500.000 tohum topunun, ağaçlandırılması gereken alanlara ecoDrone ile atışı gerçekleştirilecek.

 

5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne istinaden gezegene 80.000 tohum topu ile teşekkür edecek Rebul Şirketler Grubu, insansız hava araçları ecoDrone’lar ile Doğu Ladini ve Yabani Nar tohumlarını Artvin’de ağaçlandırılması gereken alanlarla buluşturacak.

 

Yeryüzünde yeşil bir iz bırakmak için başlatılan projede müşteriler de satın aldıkları her Rebul ve Atelier Rebul ürünü ile projeye destek verebiliyorlar. Atelier Rebul ürünleri ile ulaşan QR kodlarını okutup ağaçlandırma yapılacak alanda, yer almasını istedikleri ağaç tohumunu seçebiliyor ve tohum toplarının gelişimi ile ağaçların büyüme yolculuğunu e-mail yoluyla takip edebiliyorlar. 

 

Atelier Rebul, Doğa Dostu Ürün Hareketine Devam Ediyor

 

 

Temiz Formül

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“3 BİN ARAÇ 10 GÜNDÜR SINIRDA MAĞDUR BEKLİYOR”
 

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Dozvola Belgesi bekleyen nakliyecilerin yaşadığı sorunlara ilişkin konuştu. CHP’li Yalım ilgili bakanlıkları acil göreve çağırdı.
 

Dozvola Belgesi olmadığı için sınır kapılarında yükleri ile beraber kalan ve hareket edemeyen nakliyecilerin isyanı Meclis’e taşındı. Nakliyecilerin günlerdir sınırda mağdur edildiğini vurgulayan CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım şunları söyledi:
 

“ÜÇ BAKANI GÖREVE DAVET EDİYORUM”
 

“Sayın Ulaştırma Bakanına sesleniyorum, Sayın Ticaret Bakanına sesleniyorum, Sayın Dışişleri Bakanına sesleniyorum. Acilen bu konunun üzerinde gerekenin yapılmasını özellikle talep ediyorum. Uluslararası nakliyat yapan firmalarımızın Kazakistan Dozvolası, yani geçiş belgeleri bittiği için şu an Hopa’da 3000 araç 10 günü aşkındır bekliyor. Firmaların yetkilileri ciddi anlamda sıkıntıdalar. İhracat yapamıyoruz. Karşı ülkedeki araçlarla giden malları bekliyorlar, firmalar zarar ediyor. Hem malı gönderen firma mağdur hem nakliyeci mağdur hem de karşı ülkedeki malı bekleyen firma mağdur. O yüzden bir an önce bu üç bakanı göreve davet ediyorum ve nakliyeciler adına acilen dozvola sorununu çözmelerini talep ediyorum”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı