Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kayyım olarak görev aldığı şirketlerdeki başarısı tescilleniyor. TMSF yönetimindeki 8 şirket Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun listelendiği İSO-500’de yer aldı.

TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, “Bize verilen görevi layıkıyla yerine getirmenin huzuru, gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. İSO 500 listesinde yönetimimiz altındaki 8 şirketin yer alması, bu şirketleri ‘Milletin Emaneti’ anlayışıyla yönetmemizin bir sonucu” dedi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) yönettiği 8 şirket İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun yer aldığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde yer aldı. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl sanayi sektörünün en değerli şirketlerini ortaya koyduğu araştırmasında, TMSF’nin yönettiği şirketler üretim, karlılık, ciro, satış sıralamasında 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer aldı.

TMSF yönetiminde, 2019 yılında 108. sırada bulunan HES Hacılar Elektrik 101. sıraya, 190. sırada bulunan Naksan Plastik 184. sıraya, 409. sırada bulunan Form Sünger ve Yatak ise 331. sıraya yükselerek büyük başarı elde ettiler.

Listeye giren TMSF yönetimindeki diğer şirketler ise şunlar; “İstikbal Mobilya 166., Bellona Mobilya 196., Aynes Gıda 215., Boyteks Tekstil 304. ve Boyçelik Metal 321.”

‘Şirketlerimizin değerlerine değer kattık’

TMSF yönetimindeki şirketlerin İSO-500 araştırmasındaki başarısı hakkında açıklama yapan TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, “Bize verilen görevi layıkıyla yerine getirmenin huzuru, gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. İSO 500 listesinde yönetimimiz altındaki 8 şirketin yer alması, bu şirketleri ‘Milletin Emaneti’ anlayışıyla yönetmemizin bir sonucu. Devraldığımız andan itibaren, milletimizin emaneti olarak gördüğümüz ve bu sebeple gözümüz gibi baktığımız şirketlerimizin değerlerine değer kattık ve büyüttük. Şirket yönetmedeki bilgi birikimimiz ve tecrübemizle, aynı başarıyı gelecek yıllarda da sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boyner Grup, ekonomik, sosyal ve çevresel performansıyla ilgili çalışmalarını 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nda paylaştı. 2016 yılından bu yana iş yapış şekillerini “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” doğrultusunda sürekli olarak gözden geçiren Boyner Grup raporda; Grup şirket ve markalarının toplumsal etki, çevresel etki, işyerinde demokrasi, inovasyon, değer zinciri ve paydaş katılımı alanlarında yürüttüğü sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk çalışmalarının detaylarını kamuoyuyla paylaşıyor.

2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan Boyner Grup’ta sürdürülebilirlik yönetimi anlayışının temelini şeffaflık, açıklık, hesap verebilirlik ve katılımcılığın oluşturduğuna dikkat çeken Boyner Grup CFO ve İcra Kurulu Üyesi Özgür Tokgöz Altun, “Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı, insan kaynakları politikalarımızı, tedarikçi ilişkilerimizi, müşteri iletişimimizi ve sunduğumuz hizmeti, 2015’te Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ doğrultusunda şekillendiriyoruz. Ayrıca işimizden bağımsız olarak topluma değer katan işler yapmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilir iş modellerini sadece Grup şirketlerimizde değil, aynı zamanda tedarik zincirimiz ve iş ortağı ağımızda da yaygınlaştımaya ve bu yolla sürdürülebilirlik çalışmalarımızın etkisini artırmaya odaklanıyoruz” dedi. 

Cinsiyet eşitliği sürdürebilirliğin vazgeçilmezi 

Toplumsal cinsiyet eşitliği ve fırsat eşitliği başlıklarında önemli sosyal yatırım projeleri geliştiren Boyner Grup, kadın çalışan ve yönetici oranlarında Türkiye ve Dünya standartlarının çok üzerinde bir performans göstermeye devam ediyor. 2020 yılında Boyner Grup şirketleri ve markalarında kadın çalışan oranı yüzde 44, kadın yönetici oranı ise yüzde 39 oldu. Boyner Grup, 2020 yılında kullanıma sunduğu lojistik ve teslimat alanındaki yeni girişimi Boyner Express’in yüzde 60’ının kadın çalışanlardan oluştuğunu da Sürdürülebilirlik raporunda vurguluyor. 

İyi İşler’den 98 mezun 

10 yıldır 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın hakları ve cinsiyet eşitliğine vurgu yapan kampanyalar gerçekleştiren Boyner Grup, bu alandaki çalışmalarını KAGİDER ile iş birliği yaparak gerçekleştirdiği “İyi İşler” programıyla da destekliyor.  Hem kendi tedarik zincirindeki hem de perakende sektründe kadın girişimcilerin, sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmalarını amaçlayan proje 2020 yılında online olarak gerçekleştirildi. İyi İşler programından bugüne kadar 98 kadın girişimci mezun oldu. 

İyiliğin Modası 2020’de de geçmedi 

Boyner Grup “İyiliğin Modası Geçmez” çatısı altında “Askıda İyilik” gibi ve “İyiliği Dönüştür” gibi geri dönüşüm ve sosyal sorumluluk odaklı kampanyalarıyla topluma değer katmayı sürdürdü. Bu kapsamda Boyner Grup, ihtiyaç sahipleri için hazırlanan ve kâr amacı güdülmeyen Askıda İyilik paketlerini satışa sunmaya devam etti. Proje ile 2016 yılından bu yana 50 bin Askıda İyilik paketi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 

2020 yılında 176 ton atık “İyiliğe Dönüştü” 

Diğer taraftan Boyner Grup’un Boyner ve YKM mağazalarında, Lokman Hekim Sağlık Vakfı ile 2014 yılında başlattığı “İyiliğe Dönüştür” projesi ile kullanılmayan tekstil ürünlerinin yeniden değerlendirilmesine devam edildi.  Proje ile 5,3 tonu 2020 yılında olmak üzere projenin başladığı günden bu yana toplam 176,1 ton giysi toplandı.  

Tedarik zincirini denetledi, karbon salınımını yüzde 16,75 düşürdü 

Emisyon, karbon salınımı, plastik atıklar, elektrik, doğal gaz ve su tüketimi konularına önem veren Boyner Grup 2020 yılında da sadece kendi markalarının değil, tedarik zincirinde yer alan üreticilerin de çevreye olumsuz etkilerini azaltmak için faaliyetler yürüttü. Grup, pandemi koşullarında da tedarik zincirini bu anlayışla denetlemeyi sürdürdü. Diğer taraftan Boyner Grup, merkez ofisindeki karbon salınımını bir önceki yıla oranla yüzde 16,75 seviyesinde azalttı.   Referans yılı olarak belirlenen 2013 yılından bu yana ise bu oran neredeyse yarı yarıya (yüzde 46,88) azaltıldı. 

Altınyıldız 1 milyon 200 bin pet şişeyi dönüştürdü  

Kurulduğu 1952 yılından bu yana Türk kumaşını dünyaya tanıtan marka olarak konumlanan Altınyıldız, global markalara sürdürülebilir kumaş koleksiyonları hazırlayarak sürdürülebilir tekstil alanında da sektöründe öncü oldu. Dünyanın en etkin geri dönüşüm firmalarından Unifi ile çalışan Altınyıldız, pet şişelerden elde edilen özel elyafı Çerkezköy’deki fabrikasında Repreve kumaşına çevirdi. Böylece 13 ton geri dönüştürülmüş elyaf kullanarak yaklaşık 1 milyon 200 bin pet şişeyi giyilebilir hale getirdi ve 73 bin metrekare kumaş üretti. Boyner Grup sürdürülebilirlik raporunda Repreve kumaş üretiminde su kullanımının yüzde 20, enerji kullanımının yüzde 40, karbon salınımının ise yüzde 50 oranında azaldığına dikkat çekiyor. 

Kurumsal sorumluluk çalışanlardan başlıyor

2002 yılında kurulan Boyner Grup Gönüllüleri (BGG) ise, 2020 yılında Elazığ ve İzmir depremzedelerine destek oldu; Türkiye’nin dört bir yanındaki sağlık çalışanlarına koruyucu tulum, cerrahi maske ve giyim malzemesi ulaştırdı, öğrencilere ulaştırdığı bilgisayarlar ile online eğitime de katkı sağladı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporuna göre, Borsa İstanbul yüzde 381 devir hızı ile 2020 yılında dünyanın en likit piyasası oldu. Raporda, 2020 yılında dünyada kote olan şirketlerin toplam piyasa değerinin bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 112.7 trilyon dolara ulaştığı belirtildi.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporu yayımlandı. Rapor, 2020 yılının küresel ekonomide olduğu gibi sermaye piyasaları açısından da Covid-19 virüsünün küresel çapta bir salgına dönüşmesi nedeniyle beklenmedik gelişmelerle dolu bir yıl olduğunu gösterdi. “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporunda, yılın ilk çeyreğinde finansal piyasaların salgından ciddi derecede etkilendiği, borsalarda önemli değer kayıpları yaşandığı vurgulandı. Küresel ekonomiye yönelik artan endişelerle gelişmiş ülke merkez bankalarının başlattığı parasal genişleme programlarının etkisiyle faizlerin negatife gerilediği ve dünya genelinde hisse senedi piyasalarına yatırımcı ilgisinin arttığı da raporda yer aldı. Raporda fiyatların hızla yükseldiği, halka arzların da canlandığı belirtildi.

Raporda, 2020 yılı sonuna doğru aşı ile ilgili gelişmelerle finansal piyasalarda iyimserliğin daha da arttığına dikkat çekildi. 2020 yılında dünyada kote olan şirketlerin toplam piyasa değerinin bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 112.7 trilyon dolara ulaştığına değinen raporda, işlem hacminin ise dolar bazında yüzde 45 artarak 183 trilyon 269 milyar dolara ulaştığı vurgulandı. Raporda, Borsa İstanbul A.Ş.nin işlem hacmindeki artışın etkisiyle yüzde 381 devir hızı ile 2020 yılında dünyanın en likit piyasası olduğu görüldü. TSPB raporuna göre, yüzde 341 devir hızı ile Çinli Şenzhen Borsası en likit ikinci borsa olurken, yüzde 334 devir hızıyla ABD’li Nasdaq üçüncü, yüzde 267 devir hızıyla Tayvan Taipei ise dünyanın en likit dördüncü borsası oldu. 

2020 yılının getiri şampiyonu Tahran Borsası oldu

TSPB “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporuna göre 23 gelişmiş ve 24 gelişmekte olan ülkenin büyük ve orta ölçekli şirketlerinin performansını yansıtan MSCI ACWI endeksi 2020 yılını dolar bazında yüzde 16 artışla tamamladı. TSPB Raporu’nda, 2020 yılında dünya genelinde borsa getirilerinin gelişmiş ülkelerde pozitif olduğu görülürken gelişmekte olan ülkelerin çoğunun yılı dolar bazında kayıpla kapattığı belirtildi.  Rapora göre, 2020 yılında organize borsalar arasında dolar bazında bir önceki yıla kıyasla en fazla getiriyi yüzde 271 oranıyla Tahran Borsası sağladı. 2020 yılında yüzde 99 getiri ile Vietnam’daki Hanoi Borsası’nın, Tahran’ın ardından ikinci en yüksek getiri sağlayan borsa olduğu görülürken Şenzhen Borsası’nın (Çin) yüzde 44,2 getiri ile üçüncü, Nasdaq’ın (ABD) yüzde 43,6 oranında getiri ile dördüncü olduğu vurgulandı. Raporda, Çin’in salgını hızla kontrol altına alarak avantaj sağladığı, salgın ortamında internet üzerinden işlemlerin ivmelenmesiyle birlikte teknoloji şirketlerinin iş hacmi ve bu şirketlere olan yatırımcı ilgisinin teknoloji şirketlerinin ağırlıkta olduğu Nasdaq’ın iyi performans göstermesinde etkili olduğu belirtildi. Raporda ayrıca salgın önlemlerini hızla alan İskandinav ülkeleri borsalarının da getirileri ile 2020 yılında ön sıralarda yer aldığı vurgulandı. 

En fazla kayıp yaşayan 10 borsadan 9’unun Afrika ve Latin Amerika ülkeleri borsaları olduğunun vurgulandığı raporda, 2020 yılı genelinde salgın nedeniyle petrol fiyatının zayıf seyretmesinin ekonomisi ağırlıkla petrol gelirine bağlı olan ülke borsalarının geride kalmasında etkili olduğu kaydedildi. Raporda ayrıca, Borsa İstanbul’un 2020’de dolar cinsinden yüzde 3 getiri ile MSCI gelişen piyasalar endeksi (yüzde 18) ile MSCI dünya endeksinin (yüzde 17) getirisinin gerisinde kaldığı hatırlatıldı. 

Dünyada borsalarının piyasa değeri 112.7 trilyon dolara çıktı

TSPB “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporunda, endekslerdeki artışın yanı sıra halka arzların da etkisiyle 2020 yılında dünyada kote olan şirketlerin toplam piyasa değerinin bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 112 trilyon 675 milyar dolara çıktığı vurgulandı. TSPB’nin Dünya Borsalar Federasyonu verilerinden yararlanarak oluşturduğu raporda, “2020 yılında dünya borsalarındaki toplam piyasa değerindeki artışın yarısı Nasdaq ve Çinli borsalardan geldi. ABD borsalarındaki şirketler 45 trilyon dolarlık piyasa değeri ile dünya borsalarının toplam piyasa değerinin yüzde 40’ına sahip. Uzak Doğu blokunda yer alan Japonya, Çin ve Hong Kong ve Şenzhen borsaları piyasa değeri bakımından ABD borsalarının ardından geliyor ve toplam piyasa değerinin yüzde 22’sini oluşturuyor. Avrupa’nın en büyüğü ise 5,4 trilyon dolar piyasa değeri ile Hollanda, Belçika, Fransa, Portekiz ve Norveç Borsalarını içeren Euronext Borsasıdır” denildi. 

New York Borsası 26.2 trilyon dolar piyasa değeri dünyanın en değerli borsası

Rapora göre, New York Borsası 26.2 trilyon dolar piyasa değeri ile dünyada birinci sırada, Nasdaq 19 trilyon dolar ile ikinci sırada, Şanghay yaklaşık 7 trilyon dolar piyasa değeriyle üçüncü sırada yer alı
yor.  Borsa İstanbul ise önceki yıla göre bir sıra gerileyerek 237 milyar dolar piyasa değeri ile 2020 yılında 32. sırada yer aldı. 2020 yılı sonunda borsaların piyasa değerinin ilgili ülkelerin GSYH’sına oranının yüzde 119 olduğunun belirtildiği raporda, Borsa İstanbul’un piyasa değerinin Türkiye GSYH’sına oranının ise yüzde 33 olduğu vurgulandı. 

Borsalara kote şirket sayısı 55 bine yaklaştı

Raporda, 2020 sonu itibarıyla dünyada yatırım fonları ve holdingler hariç 87 borsaya kote olan yerli, yabancı şirket sayısının 54 bin 851 olduğu belirtildi. İncelenen borsalar arasında 5 bin 620 şirketle en fazla şirketin kote olduğu borsa Hindistan Bombay olurken, 3 bin 758 şirketle Japonya Borsası ikinci, 3 bin 394 şirketle Kanada TMX Grubu üçüncü sırada yer aldı. Raporda, kote olan şirket sayısı bakımından ilk 10’da yer alan borsaların dünyadaki borsaya kote olan şirketlerin yüzde 56’sına sahip olduğu belirtildi. 2020 yılında 87 borsa arasında 368 şirket ile Londra Borsası Grubu en fazla yabancı şirketin kote olduğu borsa oldu. Viyana Borsası’na kote olan şirketlerin yüzde 92’si, Lüksemburg’a kote olan şirketlerin ise yüzde 80’i yabancı şirketlerden oluşuyor. Menkul kıymet yatırım ortaklıkları ve borsa yatırım fonları hariç, 372 şirketin kote olduğu Borsa İstanbul, 87 borsa arasında bir önceki yıla göre iki sıra düşerek 2020 yılı sonunda 27’inci sıraya geriledi. 

Hisse senedi işlem hacmi 183 trilyon doları aştı

TSPB’nin Dünya Borsalar Federasyonu verileri üzerinden yaptığı derlemelere göre, 2020 yılında artan yatırımcı ilgisinin etkisiyle 2020 yılında dünyada hisse senedi işlem hacmi yüzde 45 artarak 183 trilyon 269 milyar dolara ulaştı. 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 604 artışla işlem hacminin en fazla arttığı borsa Tahran Borsası olurken, İran’daki bir diğer borsa olan Fara Bourse’da ise hacim yüzde 552 arttı. Rapora göre, işlem hacminin en fazla arttığı diğer borsalar ise yüzde 238 oranıyla Kuveyt Borsası ve yüzde 220 oranıyla Ruanda Borsası oldu. 2020 yılında işlem hacminin dolar bazında bir önceki yıla göre yüzde 147 arttığı Borsa İstanbul, hisse senedi işlem hacmi bakımından dünya borsaları arasında 20’inci sırada yer aldı.

 ABD borsaları, piyasa değerinde olduğu gibi işlem hacminde de dünyada ilk sırada yer aldı. Nasdaq, bir önceki yıla kıyasla yüzde 60 artarak 64 trilyon dolara ulaşan işlem hacmiyle liste birincisi olurken, New York Borsası ise 26 trilyon dolarlık işlem hacmiyle ikinci sırada yer aldı. Raporda, sağladıkları düşük maliyet, hızlı işlem ve tek merkezden birçok piyasaya ulaşabilme gibi imkânlarla alternatif işlem platformlarının da son yıllarda yatırımcılarca tercih edildiği vurgulandı. Rapora göre, önemli alternatif işlem platformlarından biri olan Cboe ABD’nin işlem hacmi önceki yıla kıyasla 2020 yılında yüzde 44 arttı. 

Küresel yatırım fonları 63 trilyon doları aştı

TSPB’nin ABD Yatırım Kuruluşları Enstitüsü’nün (Investment Company Institute) 46 ülkeyi kapsayan verilerinden derlediği “Türkiye Sermaye Piyasası 2020” raporuna göre, dünyadaki yatırım fonlarının toplam büyüklüğü borsa endekslerindeki artışa paralel olarak 2019 sonuna göre yüzde 15 artarak 2020 sonunda 63 trilyon doları aştı. ABD’nin 29 trilyon dolarlık yatırım fonu portföyü ile dünya sıralamasında ilk sırada yer aldığının belirtildiği raporda, “Lüksemburg, vergi ve operasyonel alanlarda sunduğu olanaklardan dolayı yatırım fonu ve yatırım ortaklığı gibi kolektif yatırım kuruluşlarının küresel merkezi konumundadır. Avrupa’da pek çok fon Lüksemburg’da kurulmakta ancak payları diğer ülkelerdeki yatırımcılara satılmaktadır. 2020 yılında Lüksemburg’un milli geliri 69 milyar dolar iken, yatırım fonu büyüklüğü 6,1 trilyon doları geçmiştir. Sıralamada Lüksemburg’dan sonra gelen İrlanda da, benzer şekilde sunduğu fırsatlar ile kolektif yatırım şirketlerinin alternatif merkezi haline gelmeyi hedeflemektedir. 2019 sonuna oranla yatırım fonu portföyü yüzde 19 büyüyen İrlanda, 4,1 trilyon dolarlık portföy büyüklüğü ile dünyada üçüncü sırada yer almaktadır. Sıralamada başı çeken 10 ülkenin yatırım fonu portföy büyüklüğü, toplam portföy büyüklüğünün yüzde 89’unu oluşturmaktadır” denildi. Raporda, 2020 yılında Türkiye’deki yatırım fonu portföy büyüklüğünün bir önceki yıla kıyasla dolar bazında yüzde 2 artarak 17,7 milyar dolara çıktığı vurgulandı. Raporda ayrıca, dünyadaki yatırım fonlarının milli gelire oranının yüzde 88 olduğu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 3’te kaldığının altı çizildi. 

PİYASA DEĞERLERİNE GÖRE DÜNYANIN EN BÜYÜK 20 BORSASI

*Dünyada verisi incelenen 79 borsayı kapsamaktadır. Toplam değere Ulusal Hindistan borsası çifte kotasyondan dolayı dahil edilmemiştir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Işıklar Enerji ve Yapı Holding ile iştiraki olan Çemaş Döküm Sanayi A.Ş, dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Platformu’na (UN Global Compact) imzacı şirket olarak kabul edildi. 

160’tan fazla ülkede 9 bin 500’ün üzerinde şirketin dahil olduğu UN Global Compact oluşumuna imzacı olarak kabul gören Işıklar Enerji ve Yapı Holding ile iştiraki olan Çemaş Döküm Sanayi A.Ş, sürdürülebilirlik vizyonunu uluslararası düzeye taşıdı.

Üyeliklerini değerlendiren Işıklar Enerji ve Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, “UN Global Compact’in, holdingimizin ve şirketimiz Çemaş’ın gelecek vizyonuyla doğrudan tutarlı ilkeleri ve çalışmaları bulunuyor. İnsan ve çalışan haklarından çevre ve iklime, finans ve toplumsal cinsiyet eşitliğinden bilime kadar birçok alandaki çalışmaları uzun zamandır dışarıdan destekliyorduk, şimdi yapılanmanın bir üyesi olarak desteklemeye devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.

Özellikle çevre, iklim krizi, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi tüm dünyayı ilgilendiren konular çerçevesinde ve sürdürülebilirlik kavramı etrafında, birlikte hareket edebilmenin önemine vurgu yapan Işık, pandemi sonrası normalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte platformun diğer ülkelerdeki üyeleri ile de iş birliği içinde olmak istediklerini ifade etti. 

Holding ve iştirak şirketlerde yenilikçi bir vizyon ile hareket ettiklerinin altını çizen Işık, önümüzdeki süreçte sürdürülebilirlik uygulamalarına daha çok yoğunlaşacaklarını da sözlerine ekledi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akkuyu NGS inşaat sahasında, ana ekipmanın montajıyla ilgili ana aşamalardan biri olan 1’inci güç ünitesine ait reaktör basınç kabının kurulumu tamamlandı.

1’inci güç ünitesinde daha önce de kor tutucunun montajı tamamlanmış, destekleyici ve taşıyıcı kirişlere beton dökme işlemi yapılmış ve reaktör kabının silindirik kısmının kuru zırhlama ve ısı yalıtımı işleri bitirilmişti. Reaktör kabının kurulumunun tamamlanmasından hemen önce ise, kabın ana ağırlık yükünü taşıyan bir destekleyici halka monte edildi.  

Bu montaj işlemi, reaktör kabını 1’inci güç ünitesinin yarıçapı içine taşımak için saha yollarının özel bir şekilde hazırlanmasını gerektirdi. Güzergah boyunca uzanan yollarda bu amaçla dolgu ve düzleme işlemleri gerçekleştirildi. Reaktör kabını taşıyan özel tekerlekli platform, bu işlemlerin ardından geçici depolama alanından 1’inci güç ünitesinin inşaat alanına kadar olan yolu sorunsuz bir şekilde geçti. 

330 tonluk bir ağırlığa, 4.5 metrelik çapa ve 12 metrelik yüksekliğe sahip olan reaktör kabı, bu yolun aşılmasının ardından 3 bin tona kadar kaldırma kapasitesine sahip Liebherr LR 13000 tipi mobil paletli vinç kullanılarak yatay konumdan dikey konuma getirildi. Ekipman dikey konuma getirildikten sonra reaktör bölmesinin üzerine kaldırılarak reaktör şaftındaki yerine yerleştirildi.

Konuyla ilgili açıklama yapan AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh, “Birinci güç ünitesinin reaktör kabının montajı, bu yıl sahada gerçekleşen çalışmaların en önemlilerinden biri. Üzerinde reaktör kabı kurulumu yapılan destekleyici halkanın montajı 21 Nisan’da yapılmıştı. Bu, kabı sabitlemek ve yüklere maruz kaldığında yatay ve dikey hareketlerini önlemek için tasarlanan reaktör tesisi konstrüksiyonunun bir elemanıdır. Reaktör kabı, artık tasarlanan konumuna getirildi. Montaj ekibinin ve kaldırma ekipmanı operatörlerinin kusursuz çalışmasına dikkat çekmek istiyorum. Kabın montajı adeta bir cerrah hassasiyeti gerektirir, çünkü izin verilen azami yatay sapma milimetrenin onda birini geçmez. Reaktör kabının kurulumunun tamamlanması, reaktör şaftının yapımıyla ilgili işlere devam etmemize imkan sunacak” ifadelerini kullandı. 

Montaj işleminin yapılmasına ilişkin süreç, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun yanı sıra (NDK), bağımsız bir yapı denetim kuruluşu olan Fransız mühendislik grubu Assystem, Akkuyu NGS’deki reaktör tesisinin tasarımcısı olan OKB “Gidropress” ve reaktör basınç kabının üreticisi olan AEM-Technology şirketinin temsilcileri tarafından denetlendi. 

Reaktör kabının montajı, reaktör binasının silindirik kısmının açık üst kısmından kurulum yapılmasını öngören Open Top teknolojisi kullanılarak gerçekleştirildi. VVER-1200 reaktörlü Leningrad NGS-2’nin güç ünitelerinin inşası da dahil olmak üzere Çin, Japonya, Bulgaristan ve Rusya’daki nükleer santrallerin yapımına ilişkin birçok projede kendini başarıyla kanıtlamış olan bu teknoloji, inşaat ve montaj işlemlerini aynı anda en uygun şekilde yapma ve zeminlere beton dökme işlemi tamamlanmadan ekipman ve boru hatlarının montajına başlama imkanı sunuyor. Akkuyu NGS güç ünitelerinde buhar jeneratörlerinin, basınç kompansatörlerinin, ana sirkülasyon pompalarının ve reaktör binalarındaki diğer ana teknolojik ekipmanın montajının da, Open Top teknolojisi kullanılarak yapılması planlanıyor. 

Akkuyu NGS sahası çalışanları, reaktör kabının montajından sonra reaktör şaftına beton dökmeye devam edecek. Çalışanlar ayrıca, ana sirkülasyon boru hattının bileşenleri ve buhar jeneratörleri için destekleri de kuracak. Buhar üreteçlerinin ve ana sirkülasyon pompalama ünitesinin   kaplarının montajından sonra, NGS’nin birinci çevriminin ana ekipmanını birleştiren ana sirkülasyon boru hattının kaynak işlerine başlanabilecek.

1’inci güç ünitesinin reaktör kabı, Akkuyu NGS inşaat sahasına Kasım 2020’de deniz yoluyla ulaştırılmıştı. Reaktör kabı, kendisini getiren geminin Doğu Kargo Terminali’nde boşaltılmasından sonra depolanmak üzere sahaya taşınmış ve orada kabın bütünlüğünü ve yüksek kalitede imal edildiğini doğrulayan giriş kontrolü prosedüründen geçmişti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ve İstanbul’un önde gelen hazır beton ve agrega üreticilerinden Boğaziçi Beton’un halka arz sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınlandı. Halka arz birim fiyatı 3,50 TL olan Şirket’in, halka arz büyüklüğü 399.000.000 TL olarak gerçekleşti. Halka arzda yurt içi bireysel yatırımcılara halka arz edilen payların yüzde 60’ı, yurt içi kurumsal yatırımcılara yüzde 30’u ve yurt dışı kurumsal yatırımcılara yüzde 10’u oranında dağıtım yapıldı. Boğaziçi Beton, 3 Haziran 2021 tarihi itibariyle Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da sürekli işlem yöntemi ile işlem görmeye başlayacak. Şirket kodu ise “BOBET.E” olarak belirlendi. 

Boğaziçi Beton’un, 26-27-28 Mayıs 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen talep toplama süreci tamamlandı. 

“Sabit Fiyatla Talep Toplama” yöntemiyle gerçekleştirilen halka arzda birim fiyat 3,50 TL olarak gerçekleşti. Halka arzda 114.000.000 TL nominal değerli payların satışı yapılırken, halka arz büyüklüğü 399.000.000 TL olarak gerçekleşti. 

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre halka arzda yurt içi bireysel yatırımcılara halka arz edilen payların yüzde 60’ı, yurt içi kurumsal yatırımcılara yüzde 30’u ve yurt dışı kurumsal yatırımcılara yüzde 10’u oranında dağıtım yapıldı. Halka arz edilen Şirket payları, 03 Haziran 2021 tarihinden itibaren Borsa İstanbul Yıldız Pazar'da 3,50 TL baz fiyat ve “BOBET.E” kodu ile işlem görmeye başlayacak. 

Tüm yatırımcılara gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür eden Boğaziçi Beton Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Zengin: “2003 yılından bu yana Boğaziçi Beton markası ile Türkiye ekonomisinin nabzının attığı İstanbul’da, ülkemizi büyütecek mega projelerde yer aldık. Bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi Türkiye için katma değer üretmeye devam edeceğiz. Kendimizi sürekli geliştirerek rekabet eden, kaliteye önem vererek en iyi ürün ve hizmeti sunan, müşteri memnuniyetini her zaman en üst düzeyde tutan çalışma anlayışımızı sürdüreceğiz. Boğaziçi Beton ile güvenli ve sürdürülebilir kentleşmenin geleceğine yatırım yapan tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

Halka arzda yurt içi kurumsal yatırımcılardan planlanan tahsisatın yaklaşık iki katı talep geldiği bilgisini veren Zengin; “Halka arz sonrasında bireysel ve kurumsal yatırımcılarımızın gücünü de arkamıza alarak; daha büyük hedefler için çalışacağız. Bu başarılı halka arz sürecinde emeği geçen herkese, başta Boğaziçi Beton ekibimize, konsorsiyum lideri Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ye ve konsorsiyum üyelerine, hukuk danışmanımız LBF Partners’a ve iletişim danışmanımız TimePR’a teşekkür ediyorum” dedi.

 “Uzun vadeli hedefleri olan kökleri sağlam bir şirketiz” 

Üretim ve satış faaliyetlerini İstanbul’da 21 farklı lokasyonda, 30 hazır beton tesisi ile sürdüren Boğaziçi Beton, ana faaliyet konusu olan hazır beton üretimi ve satışı ile birlikte, betonun hem kalitesini hem maliyetini etkileyen agregayı da kendi bünyesinde üretiyor. 

“Yıllık 6 milyon ton agrega üretim kapasitesine sahip iki taş kırma tesisi ile İstanbul Avrupa yakasının en yüksek kapasiteli agrega maden ocaklarından bir tanesinin işletmecisiyiz” diyen Abdurrahim Zengin: “Geçen sene 3 milyon m³’ün üzerinde beton dökmüş bir şirketiz. İstanbul’da en yaygın dağıtım ağına ve en yüksek üretim kapasitesine (6 milyon m³/yıl) sahip hazır beton firmalarından biri olarak bugüne kadar 35 milyon m³’ün üzerinde beton üreterek alanımızın önemli markalarından biri olduk. Yaklaşık 950 kişiye istihdam sağlıyoruz. Kurumumuzda dolaylı olarak çalışan kişilerin sayısı 4 bine yaklaşıyor. Ciromuz ise 2020 yılında yaklaşık 733 milyon TL olarak gerçekleşti.”

Öz kaynak gücü

Boğaziçi Beton olarak en önemli farklarından birinin tüm ekipman ve tesislerinin kendilerine ait olması olduğunu anlatan Abdurrahim Zengin, “Finansman yapısı ve öz sermayesi güçlü bir şirket olmamız en büyük avantajımız. Geniş beton santrali ağımız, tamamı şirketimize ait olan 553 adet araç, makine ve ekipman kapasitemiz ve tecrübeli çalışma arkadaşlarımızla birlikte şimdiye kadar yaklaşık 1.285 projeye imza attık. 2013 yılından bu yana her yıl Türkiye’nin en büyük 500 Sanayi Kuruluşu arasında yer alıyoruz. Halka arz sonrasında hem yatırımcılarımızın hem de çalışanlarımızın daha mutlu olabileceği bir yapı kurmak istiyoruz” dedi. 

Kamuyu Aydınlatma Bilgisi (Disclaimer)

"İşbu belge, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve hiçbir şekilde sermaye piyasası araçlarının satın alınması için herhangi bir yoldan halka çağrıda bulunulması veya sermaye piyasası araçlarına ilişkin bir tavsiye amacını teşkil etmemektedir. Payların halka arz fiyatının belirlenmesinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun ya da Borsa İstanbul A.Ş.’nin herhangi bir takdir yetkisi ya da onayı bulunmamaktadır. Şirket ve halka arz edilen paylarla ilgili bilgileri içeren onaylı Izahname; Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda (kap.org.tr), Boğaziçi Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin internet sitesinde (bogazicibeton.com) ve Şirket’in halka arzına aracılık edecek Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin internet adresinde (vakifyatirim.com.tr) yayımlanmıştır. Yatırımcıların yatırım kararlarını, anılan internet adreslerinde yayımlanmış̧ olan şirket ve halka arz edilen paylara ilişkin İzahname ve tasarruf sahiplerine satış̧ duyurusu dahil halka arz belgelerinin incelenmesi suretiyle vermeleri gerekmektedir. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler ifadeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım yapmayı düşünen kişiler, bir yatırım danışmanına veya bu tür yatırımlara yönelik danışmanlık konusunda uzmanlaşmış yetkili bir kişiye danışmalıdır."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mark Multimodal, satın aldığı 11 adet IVECO S-WAY çekici ile filosunu daha da güçlendirdi. Şirketin Genel Müdürü Onur Güvenler, Mark Multimodal’in Rusya ve Ukrayna gibi sert hava şartlarının hakim olduğu bölgelere taşıma yaptığını hatırlatarak, söz konusu araçların, bu bölge şartlarına uyumlu olduğunu belirtti. 

Türkiye ile Rusya, Ukrayna, Belarus ve Moldova arasında entegre lojistik hizmetleri veren Mark Multimodal, araç ve ekipman filosuna yatırımlarını sürdürüyor. Multimodal ve kara yolu taşımacılık çözümleri sunun şirket, IVECO’nun İstanbul yetkili satıcılarından İstanbul Fiat’tan 11 adet IVECO S-WAY çekici satın aldı.

Mark Multimodal Genel Müdürü Onur Güvenler, alınan araçların yakıt tasarruflu ve kötü hava şartlarında da kullanışlı olduğunu kaydetti. Hizmet verdikleri ülkeler ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin her geçen gün arttığını belirten Güvenler, araç ve ekipman yatırımlarıyla bu ticareti daha güçlü hale getirmeye odaklandıklarını dile getirdi.

Işınak: “Mark Multimodal, IVECO’lar ile müşterilerine daha çok katkı sağlayacak”

İstanbul Fiat’taki teslimat töreninde konuşan IVECO Türkiye Genel Müdürü Hakkı Işınak ise S-WAY çekiciler hakkında bilgi verdi. Yakıt verimi ve üstün teknolojisi ile IVECO S-WAY’in araç sahiplerine karlı bir çözüm sunmak üzere tasarlandığını ifade eden Işınak, Mark Multimodal’in satın aldığı araçlar sayesinde çözüm ortaklarına daha çok katkı sağlayacağına inandığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Avrupa’nın dört bir yanından profesyonel tasarım kuruluşlarını bir araya getiren BEDA (The Bureau of European Design Associations)’nın   28 Mayıs’ta düzenlenen olağan Genel Kurulu’nda Türkiye’deki tek üyesi olan Türkiye Tasarım Vakfı’nın kalıcı üyeliği oy birliği ile kesinleşti.

1969 yılında kurulan ve Avrupa’da yaklaşık 26 ülkeden 51 üyeye sahip olan BEDA, tasarımdaki multidisipliner ve inovatif yaklaşımın Avrupa’da büyümesinde ve gelişmesinde çok önemli rol oynamaktadır. BEDA’nın Avrupa’da tasarım algısını güçlendirmek, tasarım ağını genişletmek, şimdinin ve geleceğin tasarımlarına destek olmak gibi vizyonlarını Türkiye’de yansıtan Türkiye Tasarım Vakfı, üyeliği ile yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da çalışmalarına devam ederek, uluslararası ölçekte de paydaşlarının olmasına katkı sağlıyor.

Kendi ülkelerinde tasarım alanında etkileyici çalışmalar yapan BEDA üyeleri, birlikte çalışarak bilgi ve becerileri paylaşıyor ve Avrupa’nın giderek daha akışkan ulusal sınırları içinde, karşılıklı fayda sağlayan projeler üzerinde iş birliği yapıyor. 

Tasarım odaklı yaklaşım ile Türkiye'nin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen Türkiye Tasarım Vakfı, genç tasarımcıların gelişmesine destek olurken, nitelikli tasarımın üretilmesine de zemin hazırlıyor. Kurulduğu günden bu yana daha iyi bir dünya için tasarım farkındalığını artırma hedefiyle ilerleyen Türkiye Tasarım Vakfı, BEDA üyeliğinin kesinleşmesi ile bu hedefine bir adım daha yaklaşarak global çapta ülkemizi temsil etmeye devam ediyor.

2021 Genel Kurulu’nda BEDA Üyeliği kesinleşen tasarım organizasyonları;

• Türkiye Tasarım Vakfı (Türkiye)
• Esad-idea (Portekiz)
• Institute of Designers in Ireland (İrlanda)
• Institute Franҫais du Design (Fransa)
• Media Dizajn (Polonya)
• Association de Valesens (Fransa)

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, çevre dostu projeleri bir bir hayata geçirmeye devam ediyor.  Son olarak hayata geçen “İkili Toplama Sistemi” hakkında bilgi veren Başkan Ramazan Şimşek “Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak bizlerin elinde” açıklamasında bulundu. 

“Sıfır Atık Projesi kapsamında başlattığımız “İkili Toplama Sistemi Projesi” ile atıkları kaynağında ayrıştırarak geri dönüşüme katkı sağlıyoruz” diyen Başkan Ramazan Şimşek sözlerine şöyle devam etti: “Evsel atıklar binalarımızın girişlerine yerleştirmiş olduğumuz gri kutularda, geri dönüştürülebilir atıklar ise mavi kutularda toplanarak ayrıştırılacak. İlk etapta 5000 geri dönüşüm, 5000 evsel atık poşetini pilot bölge olarak belirlediğimiz Eymir konutlarında dağıtmaya başladık. Hedefimiz bütün Gölbaşı sınırları içirişindeki hanelere bu projemizin yayılımını sağlamak. Temiz bir dünyayı gelecek nesillere bırakmak, bizlerin elinde” dedi. 

Başkan Şimşek’ten ortak mücadele çağrısı

Atıkların geri dönüşüme kazandırılması için Gölbaşılı vatandaşların nezdinde herkese çağrıda bulunan Başkan Ramazan Şimşek “Gelecek nesillere yeşil ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için hepimizin hassas olması gerekiyor. Doğal kaynaklarımızın hızla tükendiği ve çevre kirliliğinin arttığı bu dönemde, çöp diye düşünüp attığımız birçok atık, doğada yıllar boyunca yok olmuyor ve toprağımızı, havamızı, suyumuzu kirletiyor. Gölbaşı Belediyesi olarak güzel bir projeye başladık. Siz hemşerilerimizden de bu konuda duyarlı olmalarını bekliyor ve hepimizin ortak sorunu olan çevre kirliliğiyle hep birlikte mücadele etmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı