Aylık arşivler: Haziran 2021

Sanatçı Güneş Terkol ile Üretim Yoluyla Düşünmek: Zaman

İstanbul Modern ve Kraliyet Sanat Koleji – Royal College of Art (RCA) işbirliğinde düzenlenen tekstil ile teknoloji ilişkisine odaklanan “Üretim Yoluyla Düşünmek” adlı çevrimiçi etkinlik dizisi 3 Haziran’da “Zaman – Yama” başlıklı atölye ile devam ediyor

Tekstil alanındaki yeni yöntem ve sistemleri, zanaat ile 21. yüzyıl teknolojilerinin kesişiminde keşfetmeyi amaçlayan etkinlik dizisine sanatçı Güneş Terkol konuk olacak.

 

Terkol tarafından yürütülecek atölyede katılımcılar, içinde bulunduğumuz pandeminin etkisi altında hafıza, gerçeklik ve hayal algısında yaşadığımız geçirgenlikleri yansıtabilen kendine özgü bayraklar üretecek. Mesafe üzerine kurguların yorumlandığı ve kumaşlara işlendiği atölye çalışmasında, pandemi döneminde üretilen çizimlerden yola çıkarak motifler oluşturulup kumaş parçalarından renkli yamalar dikilecek.

    

Güneş Terkol kimdir?

Güneş Terkol, 1981 yılında Ankara’da doğdu. 2004 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 2008 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Yakın çevresinden ilham alan sanatçı, topladığı malzemeleri ve hikayeleri diktiği kumaşları, videoları, desenleri ve müzikal kompozisyonlarında kullanıyor. Terkol aynı zamanda Ha Za Vu Zu sanatçı topluluğunun ve GuGuOu müzik grubunun üyesi.  Yurt içi ve yurt dışında kişisel ve karma sergiler ile bienallere katılan Terkol’un katıldığı sanatçı programları ise 2016 Cite Des Art, Paris, 2013 ISCP, New York, 2011 OrganHaus, Chongqing, 2010 Gasworks, London olarak sıralanıyor.

 

İstanbul'dan Londra'ya ''Üretim Yoluyla Düşünmek" 

İstanbul Modern’in Kraliyet Sanat Koleji ile birlikte yürüttüğü proje, farklı alanlarda uzman, sanatçı, tasarımcı, akademisyen ve yaratıcı bireyleri bir araya getirirken, geleceğin zanaatları için işbirliğine dayalı bir çalışma ortamı oluşturmayı hedefliyor.

 

Kamuya açık olarak düzenlenen çevrimiçi seminer ve atölye çalışmaları dizisinde, teknoloji-zanaat ilişkisine odaklanılıyor. Bu kapsamda katılımcılara kültürler arası yeni bilgi ve becerilerin aktarılacağı bir platform sunulması amaçlanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sakıp Sabancı Müzesi’nden yeni sergi: “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Ressam Hocaların Ressam Öğrencileri”

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) yeni sergisi, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Ressam Hocaların Ressam Öğrencileri, 1 Haziran’da ziyaretçileriyle buluşuyor. 

 

Türkiye’de resim sanatının tarihsel yolculuğunun izlenebileceği sergide, hepsi SSM Resim Koleksiyonu’ndan olmak üzere; Hoca Ali Rıza, Halife Abdülmecid Efendi, Hüseyin Zekâi Paşa, İvan Konstantinoviç Ayvazovski, Şevket Dağ, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya Güran’ın yanı sıra öncü kadın sanatçılardan Mihri (Müşfik) Hanım’ın aralarında olduğu sanatçıların 115 eseri bir araya geliyor.

 

Sergi, hoca ve öğrenci ilişkisi üzerinden, kuşaklar arası etkileşim ve değişimi görünür kılıyor; ustaların ve onların izinde yürüyerek ustalaşan öğrencilerin eserleri birlikte sunuluyor. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e: Ressam Hocaların Ressam Öğrencileri sergisi, geç keşfedilen, ancak hızlıca benimsenen resim sanatı üzerinden ülkenin toplumsal, sosyal ve ekonomik dönüşümünü izleme olanağı sunuyor.

 

Kronolojik bir düzende sunulan sergi seçkisi, Tanzimat döneminde, başta Fransa olmak üzere yurt dışına sanat eğitimine gönderilen ve Paris’te dönemin önemli isimleri Jean-Leon Gerôome ve Gustave Boulanger gibi ressamların atölyelerine devam eden, Osman Hamdi Bey ve Halil Bey’in dahil olduğu kuşaktan sanatçıların eserleriyle başlıyor. Sergide bu sanatçıların manzara ve natürmortlarının yanı sıra figür ve figürlü anlatımın uzantısı olarak ilgi duydukları portre türüne ait eserleri de yer alıyor. Bu eserlerden özellikle kadınları konu alan portreler ise Osmanlı toplumunda kadınların Tanzimat Dönemi’nden itibaren görünür olma süreçlerini yansıtıyor. 

 

Sergi, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Avni Lifij, Feyhaman Duran, Namık İsmail, Hikmet Onat gibi sanatçıların mensup olduğu 1914 kuşağının en gözde konusu olan İstanbul’un sokakları, evleri, tarihi yapıları, sahilleri ve Boğaz manzarasının resmedildiği tablolarla, aynı zamanda büyük bir dönüşüm geçiren Türkiye’yi anlatıyor. Bu bölümde 1914 Kuşağı sanatçılarının başını çektiği, yeni sanatsal gelişmelerin izleneceği temel etkinliklerden Galatasaray Sergileri de anılıyor.

 

Türkiye’den ressamların resimsel bir konu olarak ilk defa yurt dışında, özellikle Paris’teki akademik resim eğitimlerinde çıplak olgusuyla tanışmalarının ardından verdikleri eserler de sergide, bu süreci yansıtan bir çerçevede ele alınıyor. Halil Paşa’nın akademik bir atölye disiplinini yansıtan figür çalışmalarından İbrahim Çallı’nın ifadeci bir duyarlılıkla resmedilmiş tensel çıplaklarına uzanan sürecin örnekleri, büyük bir zihniyet değişiminin ilk adımları olarak sergide yerini alıyor. 

 

Sanayi-i Nefise Mektebi’nde yabancı hocaların yerine atanan İbrahim Çallı, Feyhaman Duran, Hikmet Onat gibi isimlerin atölyelerinde yetişen ve Türkiye’de modern sanatın temellerinde yer alan, Cumhuriyet’in ilk sanatçı grubu Müstakiller de sergide sanat tarihindeki önemlerini yansıtacak bir kapsamla sunuluyor.

 

Tanzimattan Cumhuriyete Ressam Hocaların Ressam Öğrencileri sergisi, 

1 Haziran Salı gününden başlayarak Pazartesi dışında her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde görülebilecek. Rezervasyon yaptıran ziyaretçilerin öncelikli olarak giriş yapacağı sergiyi, öğretmenler ve sağlık çalışanları ücretsiz gezebilir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Doğtaş Yurtiçinde ve Yurtdışında Mağaza Açmaya Devam Ediyor

Doğtaş 2021 yılının ilk çeyreğinde yurtiçinde açtığı 14 yeni mağaza ile 73 ilde 185 mağazaya ulaştı. Yıl sonu hedefini ise revize ederek yurtiçinde 210, yurtdışında ise 52 mağaza olarak belirledi.

 

Türkiye genelinde, 73 ilde 185 mağazayla müşterisine her zaman yenilikçi bir anlayış ile hizmet veren Doğtaş, 2021 yılının ilk çeyreğinde açtığı 14 yeni mağazanın ardından 2021 yurtiçi hedef sayılarını da revize ederek 210 olarak açıkladı. Artvin, Aksaray, Antalya, İzmir, Ağrı, Ankara, İstanbul, Erzurum, Eskişehir, Iğdır’da açılanlarla “Türkiye’nin 81 ilinde Doğtaş mağazası” hedefine bir adım daha yaklaşan marka, yıl içerisindeki yatırımlarına hız kesmeden devam edeceğini duyurdu. 

Ayrıca yurtdışında da 6 farklı ülkede 7 mağaza açma hedefi bulunan Doğtaş; Irak, Özbekistan, Gana, Nijerya, Almanya, Fransa’da hazırlıklarına başladı.

E-ticaret sitesinde hızlı büyüme

2021 yılı başında yayına alınan Doğtaş e-ticaret sitesi müşteriden pozitif cevaplar almaya devam ediyor. İlk çeyrek ciro payı 1 seviyesinde olan e-ticaret sitesi özelindeki yıllık hedeflerin, ilk 6 ay sonunda yakalanması öngörülüyor.

2021 yılında yeni bir portföy ile daha da güçlü

2021 yılını portföy yenileme yılı olarak tanımlayan Doğtaş, ilk çeyrekte 5 koltuk takımı, 3 yemek odası, 3 yatak odasını koleksiyonuna kattı.  Senenin ilerleyen dönemlerinde ürün gamını geliştirmeye devam edecek olan markanın konsantrasyonu ise teknolojik ürünler. 

Evde geçirilen zamanla artan konfor arayışı Doğtaş hybrid ve relax mekanizmalı tasarımlarında cevap buluyor. Mobilya markası olmanın ötesinde yaşam alanları yaratan Doğtaş, portföyünde genişleyen aksesuar, puf ve aydınlatma koleksiyonlarıyla fark yaratmaya devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

YOTEL Istanbul Havalimanı, Tripadvisor “2021 Traveller’s Choice” ödülü aldı

YOTEL Istanbul Havalimanı, dünyanın en prestijli seyahat sitelerinden biri olan Tripadvisor tarafından her yıl misafirlerin verdiği puanlar ve yaptığı yorumlarla belirlenen “Travellers’s Choice” ödülünde dünyanın en iyi otelleri arasında ilk 10’luk dilimde gösterildi.

 

İstanbul Havalimanı ana terminali içerisinde kara tarafında YOTEL ve hava tarafında YOTELAIR otelleriyle faaliyet gösteren YOTEL Istanbul Havalimanı, Tripadvisor tarafından her yıl verilen “Travellers’s Choice” ödülüne layık görüldü. YOTEL bu yılki ödüllerde dünyanın en iyi otelleri arasında ilk 10’luk dilimde yer aldı. 

 

Birinci sınıf lüks havayolu seyahati kavramını fonksiyonel, modern ve yüksek teknolojik alt yapı ile birleştirerek kendine özgü bir tasarım anlayışına sahip olan YOTEL, İstanbul Havalimanında yer alan kara tarafındaki otelinde 171 kabinde, hava tarafındaki YOTELAIR’de ise 280 kabinde olmak üzere iki ayrı birimde toplam 451 oda ile premium ve birinci sınıf süitlerde misafirlerini ağırlıyor. Tasarımı ve kullandığı teknolojiyle geleneksel otellerden ayrışan YOTEL, bu iki unsuru akıllıca kullanarak geliştirilen rahatlık ve konforun yanı sıra, yenilikçi deneyimlerle misafirlerimize ihtiyaç duydukları her şeyi sunuyor. 

 

Lüks otellerin vazgeçilmez unsurlarını daha küçük alanlara akılcı bir şekilde taşıyarak birinci sınıf lüks kabin konseptini konaklama deneyimine taşıyan ve yolcu ihtiyaçlarını merkeze alarak tasarlanan YOTEL, ortak çalışma, toplantı ve spor alanları ile talep gören lokasyonlarda değer ve topluluk duygusu sunuyor. Premium kabinlerde YOTEL’in özel ayarlanabilir SmartBedTM yatakları, canlandırıcı yağmur duşları, akıllı TV'ler, çoklu güç ve USB noktaları ve kolay bağlantı özellikleri bulunuyor.  

İstanbul Havalimanı 7 numaralı giriş kapısının hemen karşısında konumlanan YOTEL İstanbul Havalimanı, kara tarafında, güvenlik ve pasaport kontrolünden hemen önce kolay erişim imkanı sağlıyor. Kabin görünümlü modern, stil sahibi ve minimal oda konseptine sahip YOTEL İstanbul Havalimanı; geleneksel Türk mutfağı ve uluslararası lezzetlerin füzyonundan oluşan menüsüyle Komyuniti Restaurant’a ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, 200 kişiye kadar ağırlama kapasitesi bulunan toplantı salonları ve formunu korumaya titizlik gösterenler için bir GYM alanı sunan YOTEL, havalimanında oluşabilecek ihtiyaçlar doğrultusunda alternatif oluşturuyor.

 

Erken saatte ya da ertelenen uçuşları olanlar kara tarafındaki YOTEL Istanbul’u tercih edebilecekleri gibi, uluslararası aktarma uçuşunu bekleyen ya da önceden check-in’lerini yaparak bagajlarını vermiş ve pasaport kontrolünden geçmiş yolcular için de uçak kalkış kapılarından sadece birkaç dakika uzaklıkta konumlanan YOTELAIR İstanbul, dinlenmek, verimli bir uyku uyumak veya sadece tazelenmek isteyenleri ağırlıyor. Duty free alanındaki alışveriş noktalarına yakın konumlanan YOTELAIR İstanbul, istenirse bir gün ya da sadece birkaç saat geçirmek için ziyaret edenlere seyahatlerinde güvenli, eğlenceli ve konforlu bir “mola” sunuyor. İhtiyacı konaklamak yerine sadece tazelenmek olanlar ise, YOTELAIR İstanbul’un dilerse sadece Lounge alanından ve burada bulunan “yağmur duşları”ndan yararlanabiliyor. Erken uçuşlar, aktarmalı seyahatlerdeki beklemeler ya da uçuşlardaki beklenmedik gecikmeler gibi nedenlerle İstanbul Havalimanı’nda uzun zaman geçirmek durumunda kalan yolcular için YOTEL ve YOTELAIR İstanbul konforlu, güvenli ve fonksiyonel çözümlere sahip. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatı 798 milyon dolar kazandırdı

Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu besleyici değeri yüksek süper gıdalar; çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir sezon sonuna doğru 1 milyar dolara yaklaşıyor.

 

2020/21 sezonu 1 Eylül 2020 tarihinde başlayan çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 8 ayda 93 ülkeye ulaştı ve toplam 332 milyon dolar olarak gerçekleşti.  

 

Kuru kayısıda 1 Ağustos 2020-29 Mayıs 2021 tarihleri arasında 9 aylık dilimde son çeyreğe girerken toplam 78 bin ton kuru kayısı karşılığında yüzde 13,7’lik ivmeyle toplamda 258 milyon dolar döviz geliri elde edildi.    

 

Türkiye 30 Eylül 2020-29 Mayıs 2021 tarihine kadar geçen süreçte toplam 57 bin 143 ton kuru incir ihraç ederek, yüzde 2 artışla ihracatını toplam 207 milyon dolara taşıdı.   

 

2019/20 sezonunda 2 bin 779 dolara ihraç edilen bütün kuru kayısı, 2020/21 döneminde 114 ülkede 3 bin 470 dolara alıcı buldu.

 

2020/21 sezonunda 104 ülkeye gönderilen bütün kuru incirin ortalama ihraç fiyatı ise 4 bin 52 dolardan 4 bin 261 dolara yükseldi.

 

Türkiye sağlıklı gıdada kilit bir tedarikçi 

 

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 2020 yılı 1,4 milyar dolarlık kuru meyve ihracatının 1 milyar dolarla aslan payını oluşturan kuru incir, kuru kayısı ve kuru üzüm sezonun üçte ikisi geride kalmışken 798 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını söyledi.

 

“Küresel organik gıda ve içecek pazarının 2026 yılına kadar 620 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla bu tüketim trendi önümüzdeki dönemde de kalıcı şekilde güçlenerek devam edecek. Kuru incir, kuru üzüm ve kuru kayısıda dünyada açık ara lider konumda olan Türkiye, sağlıklı gıdada kilit bir tedarikçi. Biz tarladan sofraya sofradan ihracata olan zincirde doğru üretim teknikleriyle, gıda güvenliğini önceleyen planlı ve sürdürülebilir bir politikayla sağlıklı gıda imajı ile markalaşarak, dünyada adımızı ilk sıraya yazdırdık. Dünya genelinde 162 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yüzde 95’ini Bölgemizden gerçekleştirdiğimiz kuru üzüm ihracatı 8 ayda 332 milyon dolara ulaştı. Yüzde 80 pay ile ana ticaret ortağımız olan Avrupa ülkelerine 273 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Birleşik Krallık 96 milyon dolarla ilk sırada. Kuru üzümde sezon sonunda 450 milyon dolar hedefimiz var.”    

 

Kuru kayısıda ABD, kuru incirde Almanya ilk sırada

 

Kuru kayısı ihracatının yüzde 13,7 artış göstererek 258 milyon dolara ulaştığını söyleyen Celep, “Geleneksel pazarlarımız ABD’ye yüzde 27, Avrupa ülkelerine yüzde 40’a varan artışlar yaşadık. İhracatımız Hollanda’ya yüzde 49, İtalya’ya yüzde 41, Polonya’ya yüzde 43 yükseldi. Birleşik Krallık yüzde 29, Mısır yüzde 19, BAE yüzde 16, Brezilya yüzde 8 ivme kaydettiğimiz ülkeler. Kuru kayısı ihracatında 300 milyon dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Kuru incir ihracatında ise yüzde 4 artışla 30 milyon dolarla Almanya ilk sıradaki yerini koruyor. Hollanda, Finlandiya, Avusturya’ya ihracatımız yüzde 40 arttı. ABD’ye kuru incir ihracatımızı yüzde 8 artırarak 28 milyon dolara çıkardık. Mısır yüzde 32, Birleşik Krallık yüzde 25 yükseliş gösterdiğimiz yerler. Şu anki periyoda kadar 207 milyon dolar olan kuru incirde de 250 milyon dolar rakamını yakalayıp çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir ihracatında 1 milyar dolara ulaşacağız.” diye konuştu.

 

Japonya’ya yüzde 43, Hindistan’a yüzde 44, Çin’e yüzde 19 artış 

 

Sezonun başladığı tarihten bu zamana kadar olan süreçte kuru meyve ihracatında Asya’nın ağırlığının arttığına değinen Celep, “Kuru üzümde Filipinler, Güney Kore, Hindistan, Pakistan, Singapur’a önemli artışlar yaşadık. Kuru kayısıda Asya ve Okyanusya ülkelerine yüzde 19 ihracatımızı artırdık. Avustralya yüzde 3, Çin yüzde 19, Hindistan ve Hong Kong yüzde 44, Japonya yüzde 43 ilerleme kaydettiğimiz yerler. Kuru incirde Japonya yüzde 7 artışla 6 milyon dolarla ilk sırada. Bunun yanı sıra Güney Kore’de yüzde 25, Malezya’da yüzde 44, Yeni Zelanda’da yüzde 28, Singapur’da yüzde 19 ilerledik. Türkiye organik gıdada en büyük tedarikçilerden biri. Ülkemiz dünyada bütün ürünlerinde güvenilir ihracatçı olarak tanınıyor. Bu unvanı devam ettirmek için çalışıyoruz. Ön planda tuttuğumuz hedef pazarlarımızdaki olumlu tablo önemli bir mesafe kat ettiğimizin göstergesi.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Naturelgaz gelirlerini yüzde 46 artırdı FAVÖK’ü 21.6 milyon TL’ye ulaştı

Taşımalı doğal gaz pazarının lideri ve Global Yatırım Holding iştiraki Naturelgaz’ın satış gelirleri 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 46 artışla 125.2 milyon TL’ye yükseldi. Şirketin FAVÖK’ü de bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49 artışla 21.6 milyon TL’ye yükselirken, net karı 858 bin TL oldu.

 

Şirketin güçlü ilk çeyrek finansal performansını değerlendiren Naturelgaz CEO'su Hasan Tahsin Turan, “Sağlıklı bilanço yapımız sayesinde güçlü sonuçlar elde ettik. 2020 yılı sonunda 105 milyon TL olan net borç rakamımız, halka arzdan sağladığımız nakit girişi ile 2021 yılının ilk çeyreği itibarıyla 26 milyon TL net nakit fazlası olarak gerçekleşti. Yeni yatırımlar ile mevcut operasyonlarımızdaki büyüme imkanlarını değerlendirirken, yeni ülkelerde de karlı proje fırsatlarını hayata geçirmek için çalışacağız” dedi.

 

Taşımalı doğal gaz pazarının lideri ve Global Yatırım Holding iştiraki Naturelgaz, 2021 yılının ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 2021 yılının ilk çeyreğinde Naturelgaz’ın satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 46 artarak 125.2 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirketin faiz, amortisman ve vergi öncesi karı (FAVÖK) ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artarak 21.6 milyon TL’ye yükseldi. Naturelgaz’ın özkaynakları 358.1 milyon TL seviyesinde gerçekleşirken, üç aylık net dönem karı 858 bin TL oldu.

 

Naturelgaz’ın 2021 yılının ilk çeyreğinde satış hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artarak 48.2 milyon Sm3 seviyesine yükseldi. Şirketin satış hacmindeki artış büyük ölçüde Şehir Gazı satışlarındaki büyümeden kaynaklanırken, 2020 yılı sonunda, SOCAR Türkiye’nin LNG ve CNG dağıtım operasyonlarının devir alınarak Naturelgaz bünyesinde birleştirilmesi sonucunda sağlanan inorganik büyüme de şirketin satış hacmindeki artışa önemli katkı sağladı.

 

Oto CNG’de istasyon sayısını 21’e çıkaracak

2021 yılının ilk çeyreğinde iş geliştirme faaliyetlerine de devam eden Naturelgaz, Şubat ayında Petrol Ofisi ile Oto CNG pazarının geliştirilmesi için bir iş birliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında, Petrol Ofisi’nin 12 istasyonunda kendi marka ve lisansları ile Oto CNG satışı yapmayı hedefleyen Naturelgaz, bu anlaşmayla birlikte Oto CNG istasyon sayısını 21’e çıkaracak.

 

Naturelgaz hisselerinin yüzde 30’u, 1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla halka arz edilerek Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da NTGAZ koduyla işlem görmeye başladı. 2021 yılının enerji sektöründeki ilk halka arzı olan Naturelgaz’ın, 8,50 TL sabit fiyatla gerçekleştirdiği talep toplamaya yurt içi bireysel yatırımcılardan 75,3 kat, yurt içi kurumsal yatırımcılardan 28,8 kat, yurt dışı kurumsal yatırımcılardan ise 3,5 kat talep geldi. Halka arz büyüklüğü ise 293 milyon 250 bin TL olarak gerçekleşti. Halka arz edilen payların yüzde 60’ı yurt içi bireysel, yüzde 30’u yurt içi kurumsal ve yüzde 10’u ise yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edildi.

 

‘2021 yılına güçlü bir başlangıç yaptık’

Şirketin 2021 yılı ilk çeyrek finansal performansını değerlendiren Naturelgaz CEO’su Hasan Tahsin Turan şunları söyledi: “Naturelgaz olarak 2021 yılının ilk çeyreğini oldukça başarılı finansal sonuçlarla geride bıraktık. FAVÖK rakamımız geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49 artış gösterdi. Bu performansımızda, satış hacmimizdeki artışın ve etkin maliyet yönetiminin büyük etkisi oldu. Pandemi döneminin olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için operasyonel verimliliğe ve risk yönetimine her zamankinden daha fazla önem verdik, operasyonlarımızı kur riskinden arındırdık. Sağlıklı bilanço yapımız sayesinde güçlü sonuçlar elde ettik. 2021 yılının geri kalanında da satış hacmimizi artırarak taşımalı doğal gaz pazarındaki lider konumumuzu güçlendirmek üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” 

 

Şirketin nakit akışını iyileştirirken borçluluk oranını da önemli ölçüde düşürdüklerini belirten Turan, “2020 yılı sonunda 105 milyon TL olan net borç rakamımız, halka arzdan sağladığımız nakit girişi ile 2021 yılının ilk çeyreği itibarıyla 26 milyon TL net nakit fazlası olarak gerçekleşti. Bu sayede, önümüzdeki dönemde finansman giderlerimizde de ciddi azalma bekliyoruz” dedi. 

 

‘Yatırımlarımız devam ediyor’

2021 yılında yurt içi ve yurt dışı iş geliştirme faaliyetlerine de devam edeceklerini vurgulayan Naturelgaz CEO’su Hasan Tahsin Turan, “Naturelgaz olarak amacımız, müşterilerimiz için sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üretmeye devam etmek. Yeni yatırımlar ile mevcut operasyonlarımızdaki büyüme imkanlarını değerlendirirken, yeni ülkelerde de karlı proje fırsatlarını hayata geçirmek için çalışacağız” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Teksan, İSO 500’de 79 basamak birden yükselerek 394. sıraya yerleşti

İstanbul Sanayi Odası, “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2020 yılı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Pandemiye rağmen üretimini kesintisiz sürdüren Teksan, 79 basamaklık bir sıçramayla listede 394. sıraya yerleşti. Şirket, 2020 yılında üretimden satışlarını 2019 yılına göre yüzde 40’ın üzerinde artırmayı başardı. 

 

Ar-Ge, yüksek teknoloji ve inovasyona yaptığı yatırımlarla enerji sektöründe öncü bir rol oynayan Teksan Jeneratör, İSO’nun Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020 Araştırması’nda 394. sıraya yükseldi. Pandeminin zorlu koşullarına rağmen 2020 yılında net üretimden satışlarını 2019 yılına göre yüzde 40’ın üzerinde artıran Teksan, bu başarısı ile İSO 500 Listesi’nde 79 basamaklık bir sıçrama gerçekleştirdi. Aynı dönemde Teksan’ın net satışları da 2019’a kıyasla yüzde 36 artarak 1 milyar TL’nin üzerine ulaştı. 

 

Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve istihdamı artırmak amacıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini belirtti. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasındaki istikrarlı yükselişlerinin devam ettiğini söyleyen Tuncer, “İstanbul Sanayi Odası’nın son olarak açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2020 sonuçlarına göre, net üretimden satış rakamlarımızla 2019 yılına göre listede 79 sıra birden yükselerek 394. sırada yer almayı başardık. Dünya ve Türkiye ekonomisinin Covid-19 nedeniyle zorlu bir sınavdan geçtiği bir dönemde, çalışanlarımızdan ve iş ortaklarımızdan aldığımız güçle bu başarıyı göstermek ve ülkemiz sanayine yaptığımız katkıyı artırmak bizim için gurur verici. Gerek iç pazar gerekse ihracat yaptığımız ülkelerde yüzde 100 müşteri memnuniyeti hedefinde yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Bunun karşılığını da en güzel şekilde alıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde gerek sektörümüze gerek ülke ekonomisine katkılarımızı daha da artırmak için var gücümüzle çalışacağız.” dedi.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Garanti BBVA’nın Yenilenebilir Enerji Sertifikası CK Enerji’den

Garanti BBVA, CK Enerji’ye başvurarak Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. CK Enerji, Garanti BBVA’nın 2021 yılında 40 milyon kWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ettiğini sertifikalayacak.

 

Sürdürülebilir bir dünya için enerji tüketiminde mutlak karbon emisyonlarını engellemek için yenilikçi çalışmalar yapan Garanti BBVA, CK Enerji aracılığıyla Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) alan kurumlar arasına katıldı. Bu sertifika ile başta genel müdürlük binası olmak üzere veri merkezlerinde kullanılan elektriğin tamamı “yenilenebilir kaynaklardan” karşılanmış olacak.

 

40 MİLYON KWH ELEKTRİĞİN KAYNAĞI YENİLENEBİLİR OLACAK

Uluslararası kabul gören I-REC’i müşterileri için temin ettiklerini ifade eden CK Enerji Ticaret Müdürü Kıvanç Akyıldız, “CK Enerji olarak sağladığımız bu sertifika ile anlaşma dâhilindeki tüm tüketim noktalarında yeşil enerji kullanılacağını taahhüt etmiş oluyoruz. Banka, 2021 yılının tamamında 40 milyon kilovatsaatlik (kWh) elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edecek. Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesini ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistemin Türkiye genelinde giderek yaygınlaşması, yeşil enerjiyi her geçen gün daha da öne çıkarıyor. CK Enerji olarak bu süreçte müşterilerimizin yanında yer alarak çevresel sürdürülebilirlik politikalarına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

 

Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Emre Hatem ise “Garanti BBVA olarak iklim değişikliğiyle artan riskleri azaltmayı hedefliyor, dünyaya ve geleceğe iyi bakmak için çalışıyoruz. Çevresel etkilerimizi yönetmek için 15 yılı aşkın süredir kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda, 2014 yılından bu yana yeni enerji yatırımlarında 100 yenilenebilir enerji projelerini finanse ediyoruz. 2015’te İklim Değişikliği Eylem Planımız’da taahhüt ettiğimiz Yeşil Ofis Standartları’nı geliştirerek mutlak emisyonlarımızı azaltacak çalışmalar yapıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız kapsamında 2020’de altyapısı müsait Garanti BBVA şube ve binalarında tüketilen elektrik için 100 Yenilenebilir Enerji Anlaşması gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl, 809 Garanti BBVA şubesi ve 46 binamızda, 73 milyon kWh’lık elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşıladık. Böylece yaklaşık 2,2 milyon ağacın azaltabileceği sera gazı miktarına denk gelen 34.790 ton CO2 eşdeğeri karbon emisyonu engellenmiş olduk. I-REC sertifikası ile elektriğimizin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını kanıtlamış olduk. Gezegenimizin geleceği için faaliyetlerimizden kaynaklanan mutlak karbon emisyonlarımızı 75 azalttık ve kalan emisyonlarımız için karbon kredisi satın alarak karbon nötr banka olduk. Yenilikçi ve öncü çalışmalarımızla gezegenimizi korumaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

HER 1 MWH ELEKTRİK KARŞILIĞINDA SERTİFİKA OLUŞTURULUYOR

RECs International tarafından geliştirilen I-REC (Yenilenebilir Enerjisi Sertifikası), elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemini ifade ediyor. Güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle gibi yenilenebilir enerji tesislerinde üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor.

I-REC sahibi olmak için belirli gereklilikleri yerine getiren üretim tesisleri, I-REC tarafından oluşturulan veri tabanına kaydolarak üretimlerine karşılık gelen yenilenebilir enerji sertifikalarını elde ederken elektrik üretim veya satış şirketleri de bu sertifikaları elektrikten ayrı olarak satma hakkına sahip olabiliyorlar. Yıllık tüketimi 1.200 kWh ve üzerinde olan serbest tüketicileri I-REC sertifikası için başvuru yapabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Domino’s’lular EuroLeague Final Four’u doya doya izledi

“Domino’s Sporu Besler” sloganıyla sporun ve sporcunun yanında olduğunu her fırsatta kanıtlayan Domino’s, kıran kırana geçen basketbol sezonunda yaptığı kampanyayla lezzetin kazananı oldu. Domino’s severler nefes kesen EuroLeague Final Four maçlarını eve serviste 1 Orta Boy fiyatına 3 Orta Boy pizza alarak doya doya izledi.

 

Milyonlarca basketbol severin merakla beklediği Avrupa basketbolunun en üst seviyesi olan EuroLeague Final Four’un resmi lezzet sponsoru Domino’s, eve serviste geçerli 3 Al 1 Öde kampanyasıyla basketbol heyecanını üçe katladı.

“Domino’s Sporu Besler” sloganıyla sporun ve sporcunun yanında olduğunu her fırsatta kanıtlayan marka, kıran kırana geçen basketbol sezonunda yaptığı kampanyayla lezzetin kazananı oldu. 

Euroleague Final Four’da oyuncuların attığı üçlüklerin yanı sıra, Domino’s’tan gelen 1 Orta Boy fiyatına 3 Orta Boy pizza üçlüğü coşkuyu zirveye taşıdı. Marka, “Bu kadar mücadeleye gerek yok, Domino’s’ta herkese yetecek pizza var” diyerek basketbol severleri pizzaya doyurdu. Nefes kesen EuroLeague Final Four tutkusu Domino’s’la katlanarak arttı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Temizlikte Bitkisel İçerikli Ürünler Dönemi

Evlerin olmazsa olmazı temizlik ürünlerinde, son dönemlerde bitkisel içerikli, ekolojik ve vegan ürünler tercih ediliyor.

Son yıllarda insanların çevreye ve hayvan haklarına duydukları hassasiyet her alanda giderek artıyor. Doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağlayarak, gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakma düşüncesi çok önemli bir hale geldi.  

İnsanlar özellikle, içerdikleri kimyasallardan ötürü kişisel bakım, hijyen, temizlik kategorisinde bulunan ve günlük hayatta sık kullanılan ürünlerin ekolojik ve vegan sertifikalı olmasına dikkat ediyorlar. Tercihlerini, bu ürünlerden yana kullanarak doğanın ve hayvanların korunmasına katkı sağlamak istiyorlar.

Bitkisel içerikli temizlik ürünlerinin son yılların yükselen trendlerinden olduğunun altını çizen Saruhan Kimya ve Temizlik Ürünleri Pazarlama Müdürü Zeynep Mercan, “Tüketici trendlerini analiz ettiğimizde 10 yıl öncesine kadar daha etkili ve performans odaklı ürünlere eğilim söz konuyken; son yıllarda doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan ürünlere eğilimin arttığını gözlemliyoruz. Pandeminin de etkisiyle bu eğilimin hızlanarak daha geniş kitlelere ulaştığını ve özellikle Z kuşağının bu konuda daha da duyarlı olacağını söyleyebilirim.  

Biz de Life by Fakir olarak sürdürülebilir bir doğal yaşama ve insan sağlığına önem veriyoruz. Doğal kaynakların giderek azalması ve küresel ısınma gibi önemli konularda farkındalığın artmasıyla çevreye saygılı, geri dönüştürülebilir ürünlere eğilimin arttığını gözlemlememiz sonucunda, insanların beklentilerini doğru okuyarak bu pazara yöneldik.

Doğayı koruma konusundaki kararlılığımızı, aldığımız vegan ve ecomark sertifikalarıyla belgeledik. Yüzde yüz bitkisel bazlı aktif madde içeren Life by Fakir ürün ailesinde; sıvı-toz çamaşır deterjanı, konsantre yumuşatıcı ve ekolojik bulaşık makinesi tableti bulunuyor. Ayrıca bebekler ve hassas cildi olanlar için özel olarak geliştirilmiş Baby serisi bitkisel bazlı çamaşır deterjanı, konsantre yumuşatıcı ve doğal granül sabunumuz da mevcut. Serinin hiçbir ürünü insan sağlığına olumsuz etkileri olan GDO, SLS, klor, paraben, boya gibi kimyasallar içermiyor.

Konsantre ürünlerimizin üretiminde, konsantre olmayan ürünlere göre ortalama yüzde 75 daha az su kullanılıyoruz. Bu da toplam üretime baktığınızda tonlarca su tasarrufu demek oluyor. Ürünlerimizi tercih edenler, çağımızın sorunu kuraklığın önlenmesine de dolaylı olarak katkı sağlıyorlar.

Ayrıca ürünlerimizde hayvansal içerikler bulunmamasının yanı sıra hiçbir ürünümüz hayvanlar üzerinde test edilmemektedir. Kullandığımız ambalajlar da doğada çözünür ve geri dönüştürülebilir özelliğe sahiptir.” dedi.   

Bitkisel İçerik ve Üstün Performans Bir Arada  

Zeynep Mercan, bitkisel kaynaklı ürünlerin performans açısından tüketicinin kafasında soru işaretleri oluşturduğunu, fakat titiz Ar-Ge çalışmalarıyla bu sorunun üstesinden geldiklerini belirtti: “Rafta bulunan mevcut markaların birçoğunun yeterli temizlik yapamadıkları, bizim de araştırmalarımızdan elde ettiğimiz bir sonuç. Buna ek olarak, tüketicinin aslında bilinçli şekilde doğaya dost, bitkisel ürün almak isteyip, temizlik performansından dolayı bu özellikteki ürünlerden vazgeçmek durumunda kalması gibi bir durum da söz konusu.

Life by Fakir olarak bu sorunu tespit ederek Ar-Ge çalışmalarımızı bu yönde başlattık. Sonuç olarak 2 yıllık çalışma neticesinde hem temizlik ve hijyen beklentisini karşılayan, hem de doğaya ve insana dost, ekolojik temizlik ürünlerimizi ortaya çıkarttık.

Ayrıca Saruhan Kimya olarak, İKMİB (Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçılar Birliği) ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) tarafından düzenlenen 5. Ar-Ge Proje Pazarı'nda, "Kozmetik, Sabun ve Temizlik Ürünleri” kategorisinde 1.’lik ödülüne layık görüldük.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı