Aylık arşivler: Haziran 2021

Köylüler bir haftadır su sıkıntısı yaşıyor

Edirne Lalapaşa Süleyman danışment Köyü 21. Yüzyılda bir haftadır su sıkıntısı çekiyor. Yaşanan su sıkıntısı sonrasında İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, köye giderek yerinde incelemelerde bulunup köy halkı ile biraraya geldi.

Başkan Demir, su kuyularının bulunduğu alanı, su deposunu ve isale hattını gezerek yaklaşık bir haftadır su sıkıntısı çekildiğini teyit etti.

Daha sonra açıklamalarda bulunan başkan Demir, "Eski bir Alt yapı firma Sahibi olarak tecrübemizi de içine katarak sıkıntının  kuyulardan su deposuna su basan pompanın bozuk, suyun yetersiz olduğunu,(gittiğimiz gün pompanın yapıldığını köyün muhtarından ve azasından öğrendik.) Ayrıca ishali hattının randımanlı çalışması için hat üzerinde konması gereken vantuz ve talihe  vanalarının eksiklik olduğunu gördük. Zaman zaman suyun kesilmesi ile hatta olan hava sıkışması sonrası yüksek noktalara suyun çıkmadığını öğrendik. Tabiki bu bir  fizik kuralı “suyun doldurmadığı yeri hava,havanın doldurmadığı yeri su doldur.” gerçeği ile hareketle “Koç başı dediğimiz olayın yaşanmaması İçin behemehal isale hattı üzerinden havanın oluşmaması İçin Vantuz ve tahliye Vanası konuşması elzemdir" dedi.
 

 

DANİŞMENT KÖY SAKİNLERİ ÜVEY EVLAT MI?
 

Başkan Demir ayrıca Tatarlar köyü yolu ile irtibatlı olan köy yolunun bozuk olmasından dolayı yapılan şikayetler üzerine yola giderek incelemelerde bulundu. Demir," Çukurlar,toz toprak içinde Tatarlara vardık. Burdan yetkililere sesleniyorum Allah aşkına Süleyman Danişment köy sakinleri üvey evlat mi ?Edirne Valimizin ve il özel idaresinin duyarlı davranacağını umuyor Edirne’deki tüm olumsuz ve eksiklerin yapıcı manada takipçisi olacağımıza söz veriyorum" şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Karış: “Adaletin Terazisi Şaşmıştır”

Gelecek Partisi Mersin İl Başkanı Hamit Karış, çocuk istismarı davasında verilen tahliye kararına sert tepki gösterdi.

Başkan Karış açıklamasında: “ Antalya’nın Finike ilçesinde, kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’nin (10), cinsel istismara uğramasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., yargılandıkları Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince, üçüncü duruşmada tahliye edildi.

Çocuk istismarcılarını tahliye eden Adaletin terazisi şaşmıştır. Çocuk istismarı bir cinayettir. Adalete olan güven yerle bir olmuştur.

Toplumsal vicdanlarda büyük bir yara daha açılmıştır. Bu olayın gereği hiçbir ceza vicdanları rahatlatmazken bu karar daha da kötü bir durumu ortaya çıkarmıştır. Adalet yanlışından dönmelidir” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Güler: “Adaletin Bu Yanlıştan Dönmesini İstiyoruz”

Gelecek Partisi Bayburt İl Başkanı Nazir Güler, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde çocuk istismarı davasında verilen tahliye kararına tepki gösterdi.

Başkan Güler açıklamasında: “Anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A.’nın kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’ye (10) cinsel istismarda bulunmasına ilişkin Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Tutuklu sanıklardan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., çocuklar lehine verilen tüm raporlara rağmen yaklaşık 6 ay önce görülen duruşmada tahliye edilmiş.

Tahliye kararının milletimizin vicdanında yeri yoktur. Çocuk istismarcıları elini kolunu sallayarak gezemez. Adalet güven vermezse ülkede hiçbir suçun önüne geçilemez. Çocuklarımıza karşı işlenen bu suç cinayettir. Biz adaletin bu yanlıştan dönmesini istiyoruz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız için susmayacağız” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Samsung’dan evlenecek çiftlere robot süpürge hediye fırsatı devam ediyor

 Samsung’un yaz mevsiminde evlenmeyi planlayan çiftler için başlattığı kampanyaya katılanlar, üçlü beyaz eşya alımlarında elektrik süpürgesi ve paspasla temizleme sistemine sahip ince tasarımlı 2’si 1 arada robot süpürgenin sahibi olacak.

Samsung Electronics’in evlenme planı yapan çiftler için kaçırılmayacak kampanyası, yoğun ilgi nedeniyle 31 Temmuz’a kadar uzatıldı. Kampanya kapsamında Samsung marka seçili buzdolapları, çamaşır, kurutma ve bulaşık makineleri ürünlerinden her biri farklı ürün grubu olmak üzere üçünü satın alanlara Samsung VR5000RM ince tasarımlı robot süpürge hediye ediliyor. 

İkisi bir arada özelliği ile hem elektrikli süpürge hem de paspasla temizlik sunan VR5000RM ince tasarımlı robot süpürge, uzun süre giden şarjı sayesinde zaman ve emekten tasarruf sunuyor. İnce gövdesi sayesinde mobilyaların ve diğer eşyaların altına girebilen robot süpürge iyi bir temizlik yapılmasına imkân veriyor. Üstelik Wi-Fi ile uzaktan kontrol edilebilmesi sayesinde tüketicilerin başlatma/bitirme, programlama, emiş gücü gibi birçok özelliği ayarlamalarını oldukça kolaylaştırıyor.

Tüm Samsung yetkili satış noktaları ve Samsung Online Mağaza (https://shop.samsung.com/tr/) üzerinden yapılan satın alımlarda stoku bulunan ürünlerde geçerli kampanyadan faydalanmak isteyenlerin 444 77 11 Samsung Çağrı Merkezi’ni arayarak satın aldıkları ürünlerin kurulumunu en geç 15 Ağustos’a kadar Samsung Yetkili Servisi aracılığı ile yaptırması gerekiyor. Ürün kurulumlarını belirtilen sürede gerçekleştiren katılımcıların, ardından en geç 20 Ağustos’a kadar aşağıda yer alan kampanya adresinde yer alan kayıt formunu istenilen tüm bilgilerle eksiksiz doldurması gerekiyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

sahibinden.com “Sürdürülebilirlik Raporu”nu Açıkladı

 Sürdürülebilir hedefler doğrultusunda yıllardır pek çok çalışma yürüten sahibinden.com, dünyanın en saygın çevre enstitülerinden İsveç merkezli IVL (Institutet för Vatten- och Luftvårdsforskning – Su ve Hava Koruma Araştırmaları Enstitüsü) desteğiyle hazırladığı rapor ile ikinci elin sürdürülebilirliğe katkısına dair sonuçları açıkladı. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan 12.’si olan Sorumlu Üretim ve Tüketim maddesi doğrultusunda hazırlanan rapor e-ticarette ikinci el etkisinin sürdürülebilirliğe katkısını somut sayısal veriler üzerinden ölçerek; yeniden kullanım alışkanlıkları, tüketim döngüsü farkındalığı ve sorumlu tüketimde bireyin tercihlerinin gücüne dikkat çekiyor.

 Kullanıcılar ikinci el tercih ederek 1,9 milyon ton CO2 eşdeğeri emisyondan tasarruf etti

Raporun ortaya koyduğu verilere göre; sahibinden.com’da 2020’de yayınlanan 3,5 milyon ilan üzerinden yapılan çalışma sonucunda sahibinden.com kullanıcıları ikinci el ürünleri tercih ederek sıfır ürün üretiminin önüne geçti ve 1 yılda 1,9 milyon ton karbondioksit üretiminden tasarruf etti. 1,9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyon, 160 yolcu kapasiteli bir uçağın[1] İstanbul – New York arasında gerçekleştireceği 200 bin uçuşun yol açacağı emisyona bir başka deyişle ise her biri yılda 13.776[2] km yol yapan 550 bin arabanın sebep olduğu emisyona eşit. 

Bunun yanı sıra kullanıcılar ikinci el ürünleri tercih ederek; 800bin ton çelik, 70bin ton alüminyum ve 120bin ton plastik tasarrufu sağladı. Bu verilere göre; 800bin ton çelik 80 tane İstanbul Atatürk Olimpik Stadyumu[3] yapımında kullanılan çelik miktarına; 70bin ton alüminyum 3,5 milyar akıllı telefon üretiminde kullanılan alüminyum miktarına, 120bin ton plastik ise her biri 3,7 kilo ağırlığındaki 32 milyon plastik sandalyeye[4] karşılık geliyor.

 “Sürdürülebilirlik yenilikçi iş modelimizin özünde var”

sahibinden.com CEO'su Burak Ertaş, “Sektörde geride bıraktığımız 21 yılın ardından bugün ayda ortalama 55 milyonun üzerinde kullanıcımızı, on farklı kategoride 5 milyondan fazla ilan ile buluşturan bir teknoloji şirketiyiz. İnsana ve teknolojiye yatırım,  AR-GE ile değer yaratmak ve kullanıcı deneyimi odağının yanı sıra sürdürülebilirlik kavramı da uzun süredir kurum değerlerimizin bir parçası. CO₂ tasarrufu sağlayan Yeşil Teknoloji uygulamaları, teknoloji endüstrisini karbon-nötr hale getirmek için taahhüt vermek üzere LFCA (Leaders for Climate Action) üyeliği ve çalışanların birer sürdürülebilirlik elçisine dönüşmeleri doğrultusundaki çalışmalara ek olarak bu yıl; iş modelimizin özünde olan sürdürülebilirlik kavramının sağladığı faydayı somutlaştırmak için bir adım attık. Sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izinin azaltılması, sorumlu tüketim bilincinin kazanılması ve geri dönüşüm konularında farkındalık yaratmak için ortaya çıkardığımız “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Raporu” kullanıcılarımızın, platformumuz aracılığı ile sürdürülebilirlik kavramına sağladığı katkıyı çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor” dedi.

 “Eşyaların ömrünü uzatarak dünyanın ömrünü uzatıyoruz”

sahibinden.com Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nazım Erdoğan, “Dünyamızdaki doğal kaynakların sınırlı ve ve dış etkilerle kolayca tahrip olmasına rağmen, artan dünya nüfusu ve endüstrileşmenin çok hızlı artması nedeniyle yeniden kullanım tanımını ortaya koyarak ikinci el kullanımını hayatımıza entegre etmemiz gerekiyor. Bu farkındalık doğrultusunda Türkiye’nin öncü elektronik ticaret ve ilan platformlarından biri olarak ikinci el kullanımının daha sürdürülebilir bir dünyaya etkisini anlamak için sahibinden.com platformundaki verilerle ikinci elin etkisini ölçen “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Raporu”nu hazırladık. sahibinden.com olarak yaklaşık 1,9 milyon ton karbondioksit emisyonundan tasarruf edilmesine aracı olduğumuzu gözler önüne seren raporda, çıkan rakamlar sürdürülebilirlik etkisinin ikinci el kullanımı ile daha da artacağını gösteriyor. Bu noktada, ikinci el satın almanın daha ulaşılabilir hale gelmesini amaçlayarak; sürdürülebilir bir dünya için öncü ve yenilikçi çalışmalarımıza devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Bu bilgiler ışığında sizleri de ikinci el kullanımını hayata entegre ederek hem eşyaların, hem de dünyanın ömrünü uzatmaya davet ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başarının sırrı değişen kullanıcı davranışlarını anlamaktan geçiyor

Pandemi gibi önceden öngörülemeyen krizlere karşın önlem almayan ve bu doğrultuda senaryolar oluşturmayan şirketlerin zor durumda kaldıkları ortaya kondu. Yerel veya global ölçekli şirket yapılarının risk analizleri, acil durum planları, olası kriz senaryolarına az hazırlıklı veya hazırlıksız olarak yakalanmalarıyla oluşan olumsuz ekonomik sorunlar, tüm iş yaşamını etkilerken, tahmin edilemeyen bir gerçekliği deneyimlemenin de önünü açarak değişen koşullara uyum göstermek için bir dizi önlemin gerekliliğinin olduğunu da gözler önüne serdi. 

 

Bireysel ve toplumsal olarak “pandemi” gibi küresel sorunlar karşısında bir nevi çaresiz kalan ve etkilenen sektörlerin başında eğlence, hazır giyim ile havacılık sektörleri gelirken, çevrimiçi hizmet sunan bazı sektörlerin eşi görülmemiş büyüme oranlarını yakalamayı başardıkları da ortaya çıktı. Özellikle çevrimiçi iletişim araçlarını servis olarak sunan şirketlerin önümüzdeki 3-5 yılda ulaşılacağı tahmin edilen iş hacmine şu an itibariyle ulaştığı gözlenirken, diğer bazı sektörlerin ise krize hazırlıksız yakalanmaları nedeniyle toparlanmalarının zaman alacak bir süreci doğurduğu da ortada.

 

Türkiye’de ve dünyada verdiği yenilikçi hizmetlerle öne çıkan dijital deneyim tasarım stüdyosu SHERPA’nın İş Geliştirme Müdürü Oğuz Tan, değişen ekonomik iklimin bireylerin öncelikleri üzerinde söz sahibi olduğu, değişen önceliklere bağlı olarak ihtiyaçların yeniden tanımlandığını ve bu dönüşüm sürecinde tüm davranış biçimlerinin evrimleştiği bir döneme tanıklık edildiğini belirterek “Pandemi şartları ile birlikte zamanını ağırlıklı olarak, fiziksel temastan uzak biçimde, dört duvar arasında geçiren; davranışlarını kısıtlamaların beraberinde getirdiği yeni fiziksel sınırlar içinde yeniden tanımlamak zorunda kalan kullanıcı kitleleri, pandemi öncesi döneme kıyasla oldukça farklı dijital beklentilere ve ihtiyaçlara sahipler.  Pandeminin ilk günlerinden bu yana bazı sektörler, yeni şartlar karşısında neredeyse iş yapamaz duruma gelmişken, pandeminin dönüştürdüğü davranışlar ile belli sektörlerin pandemi öncesine göre daha geniş kullanıcı kitlelerine hizmet verdiği, iş hacimlerinin eksponansiyel olarak büyüdüğü alışık olunmayan bir portre ile karşı karşıyayız.” dedi. 

 

Yeni Trendler Yön Belirleyecek

 

Tan, gerçekleşeceği tahmin edilen dönüşümlerin gerçekleşme sürelerinin kısaldığı, ihtiyaçların şüphelere baskın geldiği bir dönemden geçildiğini de belirterek şunları söyledi; “Dijital ürün ve servisleri "yeni" ihtiyaçlara uygun şekilde güncelleyebilmek için eş zamanlı ve çok boyutlu keşif ve deşifre süreçleri yürütmek şart. Bunu gerçekleştirmenin yolu arabirimdeki kullanıcı etkileşimini analiz etmekten, servis tasarımını mercek altına almaktan, yer alınan pazardaki rekabet ile kullanıcı davranışlarına yön veren trend’leri sürekli göz önünde tutmaktan geçiyor. Ürün, servis ve dikey; her bir başlık altında kullanıcıları anlamak, doğru soruları sormak ve davranış analizini sürekli kılmak şark. Bu şekilde gelişim alanlarını tespit ederek farklı ihtiyaçlara ve önceliklere sahip kullanıcıları, ziyaretçiden sadık bir müşteriye çevirmek mümkün. Müşterilerin bir marka ile ilişkisinin, keşif anından ilişkinin sonuna, tamamına dair gözlem yapmak ve pandemi sonrası farklılaşan davranış biçimlerini doğru teknikleri kullanarak tespit etmek hayati bir önem kazanmış durumda. Keşif ve deşifre süreçlerini sistematik bir şekilde yürütüp kullanıcı içgörüleri ve beklentilerini belirledikten sonra da sıra tespitleri çözüme çevirmeye geliyor. Bu aşamada can alıcı olan nokta ise tespitlerle çözümler arasında geçen süreyi optimum seviyede tutacak, hız uğruna derinlikten, derinlik uğruna hızdan feragat etmenin önüne geçecek üretim döngüleri yaratmak.”

 

SHERPA İş Geliştirme Müdür Oğuz Tan, pandemi ile birlikte hayatımıza giren alışkanlıklarla beraber web sitelerden mobil uygulamalara, dijital ürünler açısından deneyim ekseninde değişen iki temel konu öne çıktığını da kaydederek “En güncel soru şu: “Değişenler ile çözümler” arasındaki ilişkinin formülü ne? Kullanıcı açısından “değişenler”i, yani davranış farklılıklarını, fırsata çevirmek için yapılması gerekenleri önce tanımlamak, yapılması gerekenleri formülize etmek gerekiyor.  Değişenleri anlamak, anlamlandırmak ve kullanıcı ihtiyaçlarına karşılık gelen çözümleri tasarlayabilmek; bugünün dünyasında daha iyi deneyim sunmak bu döngüyü ne kadar hızlı çalıştırabildiğinize bağlı.” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Motokrosun yıldızları Eylül’de Türkiye’de

Spor turizminin en büyük etkinliklerinden biri olan dünyanın en önemli motokrosçılarının yarıştığı MXGP of TURKEY ve Türkiye MotoFest, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Eylül’ün ilk haftasında Afyonkarahisar’da yapılacak.

Dünyanın en önemli motokrosçularının yarıştığı Dünya Motokros Şampiyonası’nın (MXGP) Türkiye etabı 4-5 Eylül 2021’de ve Türkiye’nin 2021 yılındaki en büyük etkinliği Türkiye MotoFest 1-5 Eylül 2021’de Afyonkarahisar’da düzenlenecek.

Genç ağırlıklı ve özellikle yüksek gelir grubunun ilgi gösterdiği, dünyanın bir çok yerinden motosiklet tutkunlarının geleceği yarış ve festivalin lansman toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı.

NG Hotels Afyon’da yapılan tanıtım toplantısında konuşan Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, motokros sporuyla beraber uluslararası organizasyonlara başladıklarını bunun için söz konusu şampiyonanın ilk göz ağrısı olduğunu söyledi.

“MOTOKROS, AFYONKARAHİSAR’IN BAŞTACI”

Afyonkarahisar’ın isminin bu nedenle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada daha çok duyulacağını ifade eden Çiçek, “Motokros bizim için artık bir şeref meselesi, bizim tacımız. Motokros gerçekten Afyonkarahisar’a çok yakıştı, özdeşleşti.’’ ifadelerini kullandı.

Afyonkarahisar’ın gastronomi şehri olmasının yanında motokrosun da dünyadaki en iyi pistlerinden biri olduğunu vurgulayan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de, Afyonkarahisar’ın gastronomi şehri ilan edilmesiyle öne çıktığını hatırlatarak, bu sene geçtiğimiz sene ertelenen yarışın yanında festivali de beş güne yayarak birlikte yapacaklarını söyledi.

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ise, Afyonkarahisar’ın yaptıkları spor tesisleri ve buradaki organizasyonlarla sporun başkenti olduğunu kanıtladığını belirterek, yurtdışından bu spora ilgi duyan tüm sporcuları ve turistleri beklediklerini dile getirdi.

Türkiye’de motosiklet sporunun hızla yükseldiğini ve dünyada Türk sporcusunun başarılarını konuşmaya başladığının altını çizen Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Başkanı Bekir Yunus Uçar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok büyük işler yapmanın hayalini her zaman kurduk ve bu hayalin peşinden koştuk. Haddimizi biliyoruz ama yaptığımız organizasyonlarla dünya arenasında İstiklal Marşı’nı okutan yetiştirdiğimiz sporcularla sınırları aşıyoruz çok şükür.” 

Dünya şampiyonası formatında 5 yarışın eylülün ilk haftasında gerçekleştirileceğine dikkati çeken Uçar, 180 ülkeye yapılacak yayınlarla Afyonkarahisar’ın her türlü özelliği ve güzelliği ile yansıtılacağını ve yaşatılacağını belirtti.

 

Uçar, söz konusu etkinlikler kapsamında 100 bin seyirciyi 5 gün boyunca misafir etmeyi beklediklerini dile getirerek, 10 bine yakın yabancı katılımcı beklediklerini açıkladı.

DÜNYA KADINLAR MOTOKROS ŞAMPİYONASI’NA KATILACAK İLK TÜRK

Dünya ve Avrupa Motokros yarışlarında Türkiye’den de çok sayıda sporcu katılacak. Lansmana katılan sporculardan biri bu yıl ilki gerçekleştirecek. Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası'na Türkiye’den ilk kez bir yarışmacı katılacak. 16 yaşındaki motokros sporcusu Irmak Yıldırım da bu spora 14 yaşında başladığını, ailesinin katkısıyla aldığı eğitimlerle başarıya ulaşmak için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yapılacak yarış, dünyanın en iyi pisti ödüllü Afyonkarahisar Motorsporları Pisti’nde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin “güvenilir ülke” olması dolayısıyla dünyanın bir çok yerinden sporcu ve izleyicinin yarışları izlemek üzere Türkiye’ye gelecek.

BEŞ YARIŞ AYNI HAFTASONUNDA YAPILACAK

4-5 Eylül 2021 tarihlerinde dünya ve Avupa klasmanında 5 yarış aynı anda yapılacak:

– Dünya Büyükler Motokros Şampiyonası (MXGP), 

– Dünya Kadınlar  Motokros Şampiyonası (MXWOMEN), 

– Dünya Gençler Motokros Şampiyonası (MX2), 

– Avrupa Motokros Şampiyonası (MX2T), 

– Avrupa Motokros Şampiyonası (MXOPEN) 

Türkiye’de yapılacak yarışlara Yamaha, Honda, Kawasaki, KTM, Husqvarna, GasGas, TM ve Fantic gibi fabrika takımlarının da olduğu 25’i aşkın takımla 150’ye yakın yarışçının katılması bekleniyor.

 

MXGP, 180 ÜLKEDE YAYINLANIYOR

Dünya çapında çok popüler olan motokros yarışlarının en önemli yarışının Türkiye etabı olan MXGP of TURKEY, 7.3 milyar kişinin yaşadığı 180 ülkede 3.5 milyara yakın izleyiciye ulaşıyor. Dünyanın motokros yıldızlarının mücadele ettiği yarışlar, bu yıl 18 etaptan oluşan MXGP ve MX2, 6 etaptan oluşan MXWOMEN,13 etaptan oluşan MX2T ve MXOPEN’de kürsü için ter dökecek. 

 

TÜRKİYE MOTOFEST’TE 5 GÜNDE 7 KONSER

Türkiye’nin 2021’deki en büyük etkinliği olması beklenen Türkiye MotoFest, bu yıl 5 güne çıkıyor. 1-5 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılacak festival, Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinden motosiklet tutkunlarını buluşturacak. Türkiye MotoFest’e bu yıl 100 bine yakın ziyaretçinin katılması bekleniyor.

Beş gün boyunca pek çok markanın çeşitli aktiviteleri, spor etkinliklerinin de yer alacağı festivalin konser programı ise şöyle:

1 Eylül 2021 Çarşamba: Mustafa Ceceli

2 Eylül 2021 Perşembe: Cem Adrian

3 Eylül 2021 Cuma: Haluk Levent

4 Eylül 2021 Cumartesi: Merve Özbey – Kıraç

5 Eylül 2021 Pazar: İrem Derici – Cenk Eren

 

TÜRKİYE EKONOMİSİNE 5 MİLYAR TL’DEN FAZLA KATKI

Dünyanın en önemli motokros yarışı olan MXGP’nin Türkiye etabı bu yıl üçüncü kez yapılıyor. Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle yapılamayan yarışın en son yapıldığı 2019’da MXGP of TURKEY sadece yarışın yapıldığı haftada Türkiye ekonomisine 5 milyar TL’ye yakın katkıda bulunduğu açıklanmıştı. Türkiye’nin spor ekonomisi ve turizmi için en önemli etkinlik konumundaki MXGP of Turkey ve Türkiye MotoFest’in bu yıl Türkiye ekonomisine katkısının daha da artması bekleniyor. 

 

200 MİLYON AVRO DEĞERİNDE TÜRKİYE TANITIMI 

MXGP of TURKEY’in dünya çapındaki yayınları ve Türkiye MotoFest’ten yapılan haberler Türkiye’nin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor. En son 2019’da yapılan MXGP of TURKEY ve Türkiye MotoFest’in sadece yayınlanan haberleri ve yayınlarının reklam değeri, 200 milyon Avro’ya ulaşmıştı. 

 

Pandeminin ardından aldığı önlemlerle “güvenli ülke” olan Türkiye’ye ilgi her geçen gün artıyor. Bu yıl yapılacak yarış ve festival, Türkiye ve dünyanın önemli yayınları tarafından takip edilecek. Böylece Türkiye’nin tanıtımına daha büyük katkı sağlayacak.

Öte yandan bilet satışları da passo.com.tr ve albikere.com adresinden satışa sunulmaya başlandı. 

 

MOTOSİKLET EKONOMİSİNİN YÜKSELİŞİ

Her yıl katlanarak büyüyen motosiklet sektörü, Türkiye ekonomisine büyük katkıda bulunuyor. Türkiye’de kayıtlı her 100 araçtan 15’ini oluşturan motosikletlilerin sayısı her yıl katlanarak artıyor. Mobiliteye ilginin pandemi nedeniyle daha fazla tercih edilmesiyle motosiklet sektörünün devleri Türkiye’yi önemli pazarların başında görüyor. Bir çok önemli motosiklet markası, Türkiye’de üretim için çalışmalar yürütüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeliz İpek’in hedefi fitness kraliçesi olmak

Sosyal medyadaki fitness videolarıyla adından söz ettiren profeyonel sporcu ve psikolog Yeliz İpek tüm dünya genelinde yapılan oylamada zirveye çok yaklaştı.
Yayınladığı ilgi çekici fitness videolarıyla geniş bir takipçi sayısına ulaşan Yeliz İpek geçtiğimiz haftalarda Muscle&Fitness dergisinin ödüllü yarışmasına katılmış ve takipçilerinin oylarıyla ilk 15'e kalmayı başarmıştı.
Yarışamada ilk 10'a girmeyi hedefleyen Yeliz İpek sadece bu yarışmada değil dünya genelinde yapılan tüm organizasyonlarda başarı elde etmeyi ve ülkemizi fitness alanında temsil etmeyi istiyor.
mshealthandfitness.com üzerinden yapılan yarışmada oy bekleyen Yeliz İpek, "Türkiye'nin fitness kraliçesi olma yolunda ilk adımı attım. Hedeflerim global olarak tanınmak ve bunu yapabilecek potansiyele sahibim" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Avrupa’nın en sosyal ülkesi Danimarka

2020 yılında 16-74 yaş arası kişilerin yüzde 57’si sosyal ağlara katılırken, 2019 yılına kıyasla bu oranın yüzde 3 arttığı gözlendi. Avrupa’da en yüksek katılım ise yüzde 85 ile Danimarka’da oldu.

Ajans Press’in, Avrupa İstatistik Ofisi(Eurostat)verilerinden elde ettiği bilgilere göre, Avrupa ülkelerinde sosyal ağ kullanım oranları belli oldu. Böylelikle 2020 yılında 16-74 yaş arası kişilerin yüzde 57’si sosyal ağlara katılırken, 2019 yılına kıyasla bu oranın yüzde3 arttığı gözlendi. 2011 yılına bakıldığında ise bu oranın yüzde 36 olduğu kaydedildi. Sosyal ağ kullanımı bir kullanıcı profili oluşturma, mesaj gönderme ve diğer sosyal ağ bağlantılarını kullanma şeklinde açıklandı. Böylelikle Avrupa ülkeleri arasında sosyal ağ katılım oranı en yüksek ülke yüzde 85 ile Danimarka, yüzde 79 ile Belçika, yüzde 78 ile de Kıbrıs oldu. Finlandiya, Macaristan, İsveç, Malta, Hollanda, Letonya ve Slovenya ilk on içerisinde yer alan diğer ülkeler oldu.

Medya takip kurumu Ajans Press, internet ile alakalı medyaya yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya araştırmasına göre 2020 yılı başından itibaren bu konuyla alakalı basına 237 bin 883 haber yansıdığı tespit edildi. Türk halkının büyük bir kısmı gündemi sosyal ağlardan ve internet sitelerinden takip ederken, sadece sosyal ağ olarak çıkan haber adedi ise 2 bin 527 olarak tespit edildi. Sosyal ağ sağlayıcılarının ülkemize temsilci ataması gündemde oldukça uzun süre kaldı,  bunun yanı sıra temsilci atamayan sosyal ağ sağlayıcılarına BTK tarafından kesilen cezalar ise en çok haber olan başlıklar arasında yer buldu.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kullanışsız veri saklama yöntemleri iş performansına zarar veriyor

Arşiv hizmetleri ve bilgi yönetimi alanında dünya lideri olan Iron Mountain, işletmelerin veri yönetimi uygulamalarını inceleyerek bir araştırma hazırladı. Bu araştırmaya göre, birçok işletme ürettiği verilerden yeni bir değer elde etme konusunda yetersiz kalıyor. Iron Mountain, CLIMB HIGHER™ mottosundan yola çıkarak müşterilerinin daha yükseğe tırmanmasına, işletmelerini dönüştürmesine ve ticari performanslarını artırmasına yardımcı olmayı taahhüt ediyor. Bu amaçla geliştirdikleri “Verilerin değerini ortaya çıkarın” konulu kılavuzla işletmelerin var olan verilerinden yeni değeri en iyi şekilde ortaya çıkarmak, operasyonel dayanıklılık ve verimliliği artırmak için önemli ipuçları veriyor. Aynı zamanda verileri değerlendirme, işleme ve saklama konusunda işletmelere yol gösteriyor.

Iron Mountain Gelişen Pazarlar Başkan Yardımcısı, Türkiye ve BAE Genel Müdürü Cenker Özhelvacı"Dünyada her gün 200 Eksabayt veri üretiliyor. Üretilen bu veri kişi başı saatte 1,1 GB1 ediyor. Bu verinin 42,2'sini işletmeler üretiyor ve bu da veri saklama ve yönetimi konusunda yeni zorluklar yaratıyor. Kritik kararlar için verilerini etkili bir şekilde kullanan kuruluşlar rekabet avantajı elde etme potansiyeline sahip oldukları için bu engelleri aşmaları gerekiyor" dedi.

Geçen yıl Iron Mountain'ın yürüttüğü araştırma, dijital çözümlere yapılan COVID-19 kaynaklı yatırımın arttığını gösteriyor ve çoğu karar verici (86) bu yeni dijital çözümlerin organizasyonlarına rekabet avantajı sağladığını söylüyor. Araştırmadan elde edilen bulgular, veri yönetimine rehberlik eden kılavuzun oluşturulmasında ilham kaynağı oldu.

İşletmelerin birkaç basit adımda operasyonlarının her bölümünden elde ettikleri verilerden anlam çıkarma şansına sahip olmaları çok önemli bir fırsat. Altı adımda verilerinizin değerini anlayabilir, dijital çöplüğe gitmesine engel olabilirsiniz:

  • Veri yönetimine karşı proaktif bir tutum sergileyin.
  • Güçlü bir veri önceliklendirme sistemi geliştirin.
  • Bilgi yaşam döngüsü otomasyonuna yatırım yapın.
  • Yalnızca gerçekten ihtiyacınız olan saklama alanı için ödeme yapın.
  • Verilerinizin daha zor değil, daha akıllı çalışmasını sağlayın.
  • İşletmeniz için en iyi uygulamaları kullanın.

Iron Mountain hazırladığı kılavuzla verimsiz yönetilen verilerin değerini en üst düzeye çıkarmak için işletmelere pratik stratejiler sunarak verilerden daha fazla değer elde etmelerine yardımcı oluyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı