Aylık arşivler: Haziran 2021

Hedef Filo, SAS’ın Analitik Çözümleriyle Fiyat Verimliliği Sağlıyor

Türkiye’de gerçekleştirdiği önemli çalışmalarla yapay zeka ve analitik alanında değer yaratan SAS, Türkiye’nin öncü filo kiralama şirketi Hedef Filo ile fiyat verimliliğini artırmaya yönelik, içinde yapay zeka teknolojisinin yer aldığı, analitik tabanlı tahminleme projesine imza attı. Projeyle birlikte Hedef Filo, kiraladığı araçların 2. el satışı odağında analitik tabanlı, iç ve dış veri kaynaklarını kullanarak fiyat tahminlemesi yapmaya başladı. Projeyle Hedef Filo’nun analitik yeteneklerinin geliştiği ve fiyatlama stratejilerinin  araçla ilgili sahip olunan bilgilerin yanı sıra makro ekonomik değişkenlere de bağlı olarak simüle edilebilir hale geldiği yapıda, fiyatlandırma verimliliği maksimize edilebiliyor.

 

Dünya analitik lideri SAS, 18 yıldır hizmet veren Türkiye’nin öncü filo kiralama şirketi Hedef Filo ile iş birliği yaptı. Bu kapsamda, SAS çözümleriyle müşterilerinin kiraladığı araçların teslim edildiğinde ikinci el piyasasında ne kadarlık bir tutara satılacağını tahminleyebileceği analitik bir platform oluşturuldu. Böylece fiyatlama süreçleri, analitik bazlı ve piyasa şartlarının da göz önünde bulundurulduğu analitik bir sürece evrildi. 

 

Filo Analitiği Projesi kapsamında, “Filo Yönetimi için Araç Değer Düşüm Modeli” için oluşturulacak modelin yığın bir şekilde çalıştırılacağı ve iş ekiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda gerekirse simüle edilebileceği bir sistemin kurulmasına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi amaçlandı. Bu kapsamda analitik olgunluğun arttırılması, fiyatlama stratejilerinin analitik bir çerçevede yapılandırılması, simülasyon ortamı sayesinde modele konu her bir değişken için oluşturulacak farklı beklentilerin sonuçlarının gözlemlenmesi sağlandı.

 

Farklı koşullara bağlı olarak simüle edilebilen analitik tabanlı fiyatlandırma stratejisi

 

SAS Türkiye ve Orta Asya Profesyonel Hizmetler ve Danışmanlık Genel Müdür Yardımcısı Onuralp Öztürk  iş birliğine dair yaptığı açıklamada; “Hedef Filo ile yaptığımız projede önce hem makro ekonomik değişkenler hem de filonun tuttuğu araç verilerini dikkate alarak veri sözlüğü oluşturduk. Bu doğrultuda veri kalitesi ölçümlemesi ve keşfi yaparak veri temizliği gerçekleştirdik. Veri temizliğiyle olabildiğince gerçeği yansıtacak verileri kitle içerisinde tutarak korelasyon analizleriyle değişkenlerin etkilerini gözlemledik. Ardından en hatasız tahminlemeyi sağlayan modeli yakalamak için çalışmalar yaptık. Filo Yönetimi için Araç Değer Düşüm Modeli ile Hedef Filo’nun tüm kurumsal müşterilerine sunduğu araç kiralama hizmeti ve araçların 2. el satışı odağındaki fiyatlandırma stratejilerinde iyileştirme sağlandı” sözlerini ifade etti.

 

Hedef Filo Fiyatlandırma ve Gelir Kontrol Müdürü Özlem Erdem ise projeye dair şunları ifade etti: “SAS ile gerçekleştirdiğimiz projeyle fiyatlama stratejilerimizi analitik tabanlı ve farklı koşullara bağlı olarak simüle edebilir hale geldik. SAS istatistiksel prosedürleri, tahmine dayalı yetenekleri ve analitik anlayışı Hedef Filo’ya kazandırmayı amaçlarken, Hedef Filo olarak bizler de kendi uzman görüşlerimizin, sektörel birikimimizin ve tecrübelerimizin bu analitik yaklaşımlarla doğru yorumlanabilmesi açısından SAS ekipleriyle paylaşımda bulunduk. İş birliğindeki bu karşılıklı rollerle sadece analitiğe dayalı olmayan ve sektörel püf noktaları da içeren bir model oluşturmayı başardık.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bosch Türkiye 2020 yılı finansal sonuçları açıklandı

Bosch Türkiye’nin 2020 toplam net satış geliri yüzde 21 artışla 26,2 milyar TL, konsolide yurt içi satış geliri ise yüzde 34 artışla 10,2 milyar TL oldu.

Bosch, 2020 yılında Türkiye’de 1 milyar TL yatırım yaptı.

Bosch’un Bursa Fabrikasında, benzinli motorlar için yeni nesil yüksek basınçlı pompa üretimi ağustos ayında başlayacak.

Bosch Türkiye’nin start-up projesi ‘Akıllı Kanca’, kuluçka aşamasına geldi.

 

Dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, 2020 mali yılını Türkiye’de 10,2 milyar TL’lik konsolide satış geliriyle tamamlarken, önceki yılla karşılaştırıldığında yüzde 34’lük güçlü bir büyüme kaydetti. Konsolide edilmeyen şirketlerin satışları ve iştiraklere yapılan satışlar dahil olmak üzere toplam 26,2 milyar TL’lik  toplam net satış geliri, önceki yılın rakamıyla karşılaştırıldığında yüzde 21’lik artış elde edildiğini gösteriyor. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, “2020 yılında satışlardaki artışın en büyük nedeni, otomotiv yedek parça, elektrikli el aletleri, ev aletleri ve termoteknoloji işlerimizdeki yüksek talep ve başarılı satış stratejisi oldu” dedi. Bosch’un ihracat rakamı yüzde 15 artışla 16 milyar TL’ye ulaşırken, Türkiye genel ihracat hacmine yüzde 1,5’lik katkıyla lider ihracatçılar arasındaki yerini korudu. Bosch, geçtiğimiz yıl 1 milyar TL yatırım yaptı ve 31 Aralık 2020 itibarıyla Türkiye’deki Bosch çalışanlarının sayısı 18.400 oldu.

 

Bosch, 2021 yılında, pandemi ile ilgili devam eden belirsizlikler ve yarı iletkenlerde yaşanan sorunun etkilerine rağmen, Türkiye'de bir önceki yılın üzerinde bir performans yakalamayı bekliyor. Young, “2021’e olumlu bir başlangıç yaptık ve işlerde genel olarak olumlu bir gelişme bekliyoruz” dedi. 

 

Bursa’daki fabrikalar hem yeni ürünler hem de dijital dönüşüm için yenileniyor

Bosch, 2021’de Türkiye’ye bağlılığını artırmaya devam edecek. Bursa’daki Güç Aktarma Çözümleri Fabrikasında, benzinli motorlar için yeni nesil yüksek basınçlı pompa üretimi ağustos ayında başlayacak. Böylelikle Türkiye’de ilk defa dizel ve benzinli enjektör haricinde bir ürün gamı üretilecek. Kendini ‘sanayicinin teknoloji dostu’ olarak konumlandıran Bosch Rexroth’un Bursa fabrikasındaki tüm makineler de son teknolojiyle yenilenerek Endüstri 4.0’a hazır hale getiriliyor. Ar-Ge çalışmalarına hız verilen fabrika, Ürün Mühendisliği ve Tasarım ekibindeki kişi sayısını 2023 yılına kadar artırmayı planlanıyor.

 

Bosch bir AIoT şirketi haline geliyor

Bosch, geleceğin işini yaratmak ve lider AIoT şirketi olmak için bağlanabilirlik (nesnelerin interneti-IoT) ve yapay zekanın (AI) bir araya getirilmesindeki tecrübesi sayesinde elde ettiği rekabet avantajından fayda sağlamayı hedefliyor. Bosch’un Türkiye’deki fabrikalarında yapay zeka projeleri, son üç yıldır üretim süreçlerine katma değer yaratıyor. Şimdi ürün geliştirme süreçlerinde de yapay zeka kullanımına da geçiliyor. Gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Steven Young, “Yapay zeka ve Endüstri 4.0, çalışanlarımız için yeni fırsatlar yaratıyor. Bursa Fabrikamızda çalışanlarımıza, Bosch tarafından sağlanan fırsatlarla veri bilimi, veri analitiği ve makine öğrenmesi gibi yeni beceriler kazanma konusunda eğitimler veriyoruz. Kendi yapay zeka uzmanlarımız, Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki çalışanlarımızı eğitiyor. Geleceğin işlerini öğrenmeleri için eğitim fırsatları sunuyoruz” dedi.

 

Yerli sanayiye dijital dönüşüm yönetimi danışmanlığı

Bosch Türkiye, 2016 yılından bu yana otomotiv, beyaz eşya ve çelik sanayisi başta olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere dijital dönüşüm proje desteği veriyor. Portföye son olarak tekstil ve hazır giyim sektörü de eklendi. Ticaret Bakanlığı ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından başlatılan Endüstri 4.0 entegrasyon çalışmalarının bir parçası olan Bosch, bugüne kadar 10 tekstil ve hazır giyim şirketi için dijital dönüşüm yol haritası çıkardı. Bilecik’te yer alan Eczacıbaşı VitrA Bozüyük üretim kampüsünde hayata geçirilen Endüstri 4.0 çözümü sayesinde, operasyonlardan süreç verileri toplanarak verimliliğin artırılması hedefleniyor. Dünyanın önde gelen denim fabrikalarından Çalık Denim de Bosch Türkiye’nin danışmanlığında Dijital Enerji Yönetimine odaklanıyor.

 

3 yılda 30.000 kişiye dijital dönüşüm eğitimi

Dijital dönüşüm hızlanırken, çalışanların eğitimi ve geleceğin fabrikasındaki konumu da büyük önem kazanıyor. Bu kapsamda, MESS Teknoloji Merkezi-MEXT, genel müdürden saha çalışanlarına kadar özel olarak hazırlanmış dijital dönüşüm müfredatını hem üyelerine hem de tüm sanayinin kullanımına açıyor. İstanbul’da yer alan, dünyanın en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi MEXT çatısı altında, Bosch Rexroth iş birliğiyle tasarlanan eğitim programı dahilinde bu yıl başlamak üzere, 3 yıl içinde 30.000 saha çalışanına ulaşılması hedefleniyor.

 

Bosch’un Türkiye’de finansman alan ilk start-up projesi 

Bosch Grubu’nun, kurum içi yenilikçi fikirler ve yüksek motivasyondan yararlanmak hedefiyle hayata geçirdiği ‘grow’ adlı start-up platformu, Türkiye’de de ilk somut sonuçlarını verdi. Almanya’da yönetime sunulan projeler arasında yer alan ‘Akıllı Kanca (Smart Hook)’ projesi, kuluçka aşamasına geldi. Proje, yüksekte çalışanların can güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Kendi alanında bir ilk olan proje, önümüzdeki yıllarda küresel pazara uyarlanacak. Steven Young, motivasyonu yüksek kurum içi girişimcileri aramaya devam ettiklerini belirterek, “Önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki çalışanlarımızın, Bosch’un dünya genelinde yeni iş alanlarına girmesine artan bir katkısı olacağına inanıyorum” dedi.

 

Meslek okulları ve üniversitelere destek 

Grubun sürdürülebilirlik yaklaşımına paralel olarak Bosch Türkiye, insanları ve toplumu olumlu yönde etkileyen projeler geliştirmeye devam ediyor. Gelişen endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda genç yeteneklerin eğitimine özel önem veren Bosch, bu çerçevede İstanbul’da sanayinin yoğunlaştığı İkitelli’de yer alan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (Topkapı Okulları) bünyesinde bir Bosch Car Service açtı.  Bu programda, servise verilen araçlardan alınan ücretler okula kaynak olarak aktarılırken meslek lisesi öğrencileri de yerinde eğitim alma fırsatına kavuştu.   Ayrıca Bosch Tasarım Merkezi mühendisleri, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi mühendislik öğrencilerine ‘Elektrikli Mobilite Eğitimi’ verdi.  Bosch Rexroth, Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin uygulamalı derslerinde kullanılmak üzere en yeni teknolojileri içeren eğitim setleriyle destek oldu. Rexroth aynı zamanda İstanbul’daki Türk-Alman Üniversitesi bünyesinde kurulacak olan Dijital Dönüşüm Merkezi’ne de destek verecek.

 

Bosch Grubu: 2021 yılı genel görünümü ve stratejik yol 

Bosch Grubu, 2020 yılında koronavirüs salgınına rağmen pozitif bir sonuç elde etti ve 2021 yılının ilk çeyreğine başarılı bir başlangıç yaptı. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bosch, koronavirüs pandemisinin ilk yılını iyi geçirdi” dedi. Bununla birlikte şirket, özellikle devam eden pandemi riskleri nedeniyle bu yılın da zorlu geçmesini bekliyor. Günümüzde meydana gelen köklü teknolojik ve ekolojik değişimlerin üzerinden yeni iş fırsatları geliştirmek için Bosch, nesnelerin interneti (IoT) ile yapay zekayı (AI) bir araya getiriyor ve elektromobilite üzerine yoğunlaşıyor. Denner, “Elektromobiliteye geçişin kazanan taraflarından biriyiz ve yapay zeka ile ilişkilendirerek yazılım işimizi önemli ölçüde genişletiyoruz” dedi.

 

İklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabalar, elektrifikasyonu ve yeşil hidrojeni hızlandırıyor. Elektrifikasyon, otomobillerde elektrikli sürüşün yanı sıra binalarda elektrikli ısıtma için de çözümler gerektirmesi nedeniyle Bosch'a birçok iş alanında yeni fırsatlar sunuyor. Güç aktarım mekanizmaları teknolojisinde elektromobilite, Bosch'un ana işi olarak kendini kanıtlıyor. Yakıt hücreleri hidrojeni elektriğe çeviriyor ve Bosch, hem sabit hem de mobil yakıt hücreli çözümler geliştiriyor. Bosch, 2021-2024 yılları arasında bu teknolojiye 1 milyar avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyor.

 

Planlandığı gibi kendi iklim eylem hedeflerini kararlılıkla sürdüren Bosch, 2020 yılının ilkbaharında dünya genelinde 400'den fazla lokasyonunu iklim nötr hale getirerek önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu, bağımsız testlerle teyit edildi. Sonuç olarak Bosch, kendi lokasyonlarında artık karbon ayak izi bırakmayan ilk küresel sanayi şirketidir. Bu, Türkiye’deki tesisleri de kapsamaktadır. Bosch 2030 yılına kadar, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm değer zinciri boyunca CO₂ emisyonlarını 2018 yılındaki seviyelerle karşılaştırıldığında yüzde 15 oranında, yani 67 milyon ton azaltmayı hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Groupama’ya “En Etik Şirket” Ödülü

Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Groupama, Etik Değerler Merkezi Derneği tarafından etik değerlere önem veren şirketlerin değerlendirildiği ETİKA 2020 Türkiye Etik Ödülleri’nde ödüle layık görüldü. 

 

Groupama Sigorta, ödüllerine bir yenisine daha ekleyerek Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) tarafından her yıl geleneksel olarak etiğe önem veren şirketlerin değerlendirildiği “ETİKA 2020 Türkiye Etik Ödülleri”nde ödüle layık görüldü. Böylece Groupama Sigorta, kriterleri başarıyla yerine getirerek ödüle layık görülen 23 şirketten biri oldu. 

 

ETİKA ödülüne hak kazanmak için uluslararası standartlara göre uyulması gereken etik ilkelerin olduğuna dikkat çeken Groupama Sigorta Kurumsal Risk Yönetimi Grup Müdürü Ayça ÖZYILMAZ, “Groupama Sigorta olarak sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Faaliyetlerimizi etik yaklaşım ve kalite anlayışımızdan ödün vermeden sürdürüyoruz. Etik değer ve yaklaşımlarımızı, iş süreçleri ve karar mekanizmalarına dahil ederek işleyişimizin vazgeçilemez bir parçası haline getirdik. ETİKA 2020 Türkiye Etik Ödülü’nü almaya hak kazanan 23 şirketten biri olduğumuz için çok gururluyuz. Tüm süreçlerini şeffaf şekilde yürüten bir şirket olarak referans gösterilebilecek bir konumda olduğumuza inanıyoruz” dedi. 

 

ETİKA ödülünü almaya hak kazanan şirketler, dernek tarafından hazırlanan 109 soruluk ankete verdiği cevaplar kapsamında değerlendirmeye alınıyor. Eylül 2021’de gerçekleşmesi planlanan ödül töreninde EDMER Yönetim Kurulu üyeleri tarafından ödül sahibi şirketlerin yöneticilerine ETİKA 2020 ödülleri takdim edilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnci GS Yuasa, ‘Altın İhracat Ödülü’ne Değer Görüldü

İnci GS Yuasa, Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracattaki tek koordinatör birliği olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Altın İhracat Ödülü’ne layık görüldü. Pandemiye rağmen otomotiv endüstrisinin 2020 yılında da ihracat şampiyonu olmasına katkıda bulunan firmalara verilen ödülü, OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Senir, İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik’e takdim etti.

 

Türkiye’de otomotiv tedarik sanayinin köklü firması İnci Holding ile dünya akü devi Japon GS Yuasa’nın iştiraki İnci GS Yuasa, 6 kıtada 80’in üzerinde ülkeye yaptığı ihracatla sektörün önemli ihracatçıları arasında yer alıyor. Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracattaki tek koordinatör birliği olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından açıklanan İhracat Başarı Ödülleri’nde İnci GS Yuasa, pandemi koşullarına rağmen üstün ihracat performansı gösteren üye firmalar arasında yer alarak Altın İhracat Ödülü’nün sahibi oldu. 

 

OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Senir Altın İhracat Ödülü’nü, İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik’e şirketin Manisa’daki Merkez Ofisini ziyaret ederek takdim etti. 

 

Elbirlik: “Hedefimiz, global pazarlarda istikrarlı büyümemizi sürdürerek ihracatımızı 3 kat artırmak.”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İnci GS Yuasa İcra Kurulu Direktörü Cihan Elbirlik, üretim ve ihracat konusunda Ege Bölgesinin lokomotif şirketlerinden biri olduklarını ifade ederek, ihracat başarıları ile sektör paydaşları tarafından ödüle layık görülmekten gurur ve mutluluk duyduğunu belirtti. Elbirlik sözlerini şöyle sürdürdü: “İnci GS Yuasa olarak zorlu geçen pandemi sürecine rağmen üretimimize aralıksız devam ederek şirketimizin, sektörümüzün ve ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağladık. Köklü bilgi birikimimize, global ortağımızla desteklediğimiz teknoloji gücümüze çok güveniyoruz. Ürettiğimiz aküler 6 kıtada 80’in üzerinde ülkedeki milyonlarca aracın kalbinde yer alıyor. Bugün Türkiye’den ihraç edilen her dört aküden biri İnci GS Yuasa’ya ait. 2015 yılından bu yana ihracatımızı 2,5 katına, toplam net satış gelirlerimizi ise 3 katına çıkarttık. Gelecek yıllarda da global pazarlardaki istikrarlı büyümemizi sürdürmeyi ve 2024 yılına kadar ihracatımızı 3 kat daha artırmayı hedefliyoruz.” 

İnci GS Yuasa, Manisa’da bulunan 3 tesisi ile üretim yapmakta; Ukrayna ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki temsilcilik ofisleri ve yurtdışındaki güçlü distribütör ağıyla global süreçlerini yürütmektedir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bingöl’ün ciğerleri yandı

İYİ Parti Bingöl İl Başkanı Hasan Kızılboğa, Bingöl’de meydana gelen orman yangını ile ilgili konuştu.
Bingöl'ün Genç ilçesinde 4 gün önce çıkan ormanlık alandaki yangın söndürüldü. Yangında, yaklaşık 1000 dönümlük alan zarar gördü. Ancak Bingöllüler yalnızca yangına değil, yangınla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan “yanan otlardı” ifadelerine de oldukça üzüldü ve tepki gösterdi.
 

İYİ Parti Bingöl İl Başkanı Hasan Kızılboğa da çıkan yangına ve bakanlığın ifadelerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
 

 

“CİĞERLERİMİZ, NEFESİMİZ, YANDI KÜL OLDU”
 

“Kentimizde dört gün evvel çıkan yangın güçlükle söndürülebildi. Türkiye’nin dört bir yanında belirli aralıklarla bu tür yangınlar çıkıyor. Hepimiz çıkan bu yangınları içimiz yana yana seyrediyorduk. Şimdi aynı durum Bingöl’de de meydana geldi. Çıkan yangınla yalnızca ağaçlar değil, ciğerlerimiz, nefesimiz de yandı, kül oldu.”
 

 

“ORMAN BAKANLIĞI’NA YAKIŞTIRAMADIK”
 

“Ne yazık ki çıkan orman yangınına müdahalede de geç kalındı. Bölgede helikopter olmayışı, başka bölgeden transfer edilmesi süreci daha da uzattı ve yeşilin yanışına ve yok oluşuna hazin bir şekilde şahit olduk. Henüz yaramız tazeyken, yetkililerden yüreklere su serpen açıklamalar beklerken ise talihsiz bir olay daha yaşadık. Orman Bakanlığı’ndan yanan ormanla ilgili “yanan otlardı” açıklamasını duyduk. Doğanın yok oluşunu bu denli basite indirgemeyi, adı üstünde Orman Bakanlığı gibi bir kuruma yakıştıramadık!”
 

 

“TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!”
 

“Bingöl’ümüzde çıkan yangının haberlerde tırnak içinde ‘yangının çıkış nedeni bilinmiyor’ ifadesini kabul etmiyoruz. Yetkili kurumlar, yetkili organlar yangının nedeni veya kim tarafından çıkartıldığını belirlemek ve tespit etmek için varlar. Ancak birçok yangında olduğu gibi ciğerlerimiz kül olduğuyla kalacak. Ne bir neden ne de bir sorumlu çıkmayacak, kimse hesap vermeyecek ve istifa etmeyecek! Yemyeşil alanlar sapsarı alanlara belki de daha sonra dev bir beton yığınına dönüşecek. Ancak biz cennet ülkemizin renginin solmasına izin vermeyeceğiz ve elimizden geldiğince bu tür olayların takipçisi olacağız”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Maxion İnci Alüminyum Mesleki Eğitim Merkezi İlk Mezunlarını Verdi

Maxion İnci Jant Grubu, Cevdet İnci Eğitim Vakfı desteği ve Manisa Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi iş birliğiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi İnci Vakfı-Maxion İnci Şubesi açılışını 2017’de gerçekleştirmişti. 4 yıllık eğitim sonrası eğitim merkezi ilk mezunlarını verdi. Protokol katılımıyla gerçekleştirilen mezuniyet töreninde öğrenciler diplomalarını teslim aldı. 

 

Türk otomotiv tedarik sanayinin öncülerinden Maxion İnci Jant Grubu bünyesindeki Maxion İnci Alüminyum, Cevdet İnci Eğitim Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Manisa Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi iş birliği ile makine teknolojileri alanında “CNC Operatörü” yetiştirmek için harekete geçmişti. Maxion İnci Alüminyum İşletmesi’nde açılan ‘Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi İnci Vakfı-Maxion İnci Şubesi’nde 4 yıl süren teorik ve pratik eğitimler sonrasında 10 öğrenci mezun olmaya hak kazandı. 

Mezuniyet töreni protokol katılımıyla gerçekleşti. Törende Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikici, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş, Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, İnci Vakfı Onursal Başkanı Şerife İnci Eren, Maxion İnci Alüminyum Genel Müdür Ali Altınkaya konuşma yaptı. Konuşmalarda meslek liselerinin memleket meselesi olduğu vurguları yapılırken, girişimi sebebiyle kurumlar, özverili çalışmaları sebebiyle ise öğrenciler tebrik edildi. Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, bu girişim için Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim’e, İnci Vakfı adına Onursal Başkan Şerife İnci Eren’e ve Başkan Ece Elbirlik Ürkmez’e “teşekkür sertifikası” takdim etti. 

Bu projede en önemli hedeflerinden birinin otomotiv tedarik sanayi sektörüne nitelikli eleman kazandırılması olduğunu vurgulayan Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim şunları söyledi: “İnsan ve insan sevgisi, bizim en önemli değerlerimizden bir tanesi. İşteki başarı için farkı ortaya koyacak olanın yine insan olduğuna inanıyoruz. Onun için insanı odağımıza aldık, insana sürekli yatırım yapıyoruz. Tabii insanı diğer canlılardan ayıran en önemli olgu eğitimdir. İşte burada eğitimin kalitesi, çağdaşlığı, yenilikçiliği ve niteliği önem kazanıyor. Bugün tüm dünya olarak dijital bir değişim yaşıyoruz ve hepimiz buna uyum sağlamak zorundayız. Bilgi ancak pratiğe, uygulamaya dönüştüğü, diğer bilgileri çıkarmaya başladığı zaman öğrenim haline gelebiliyor. Bu nedenle üniversiteler gibi her işletme de bir eğitim yuvası olmalıdır. Bunu başarabildiğimizde ülke olarak çok büyük bir mesafe kaydetmiş olacağız.”

Sözlerine bu projenin önemi ve teşekkürleriyle devam eden Zaim: “Maxion İnci Jant Grubu olarak, yıllardır eğitime çok büyük önem verdik. Dünya çapında örnek olduk. Bugün Mesleki Eğitim Merkezimizde ilk mezunlarımızı verdik. Bu hakikaten hepimiz için gurur kaynağı. Sevgili öğretmenlerimize, İnci Vakfı’na, Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi’ne, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerimize, ekiplerimize ve tabii ki öğrencilerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Değerli mezunlarımız siz çok önemli bir iş başardınız. Unutmayın bizim için, aileniz ve ülkeniz için çok önemlisiniz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ticket Restaurant Edenred çalışanları birbirinden değerli projelerle bir kez daha kalplere dokundu

Var oluş amacını “Bağları zenginleştirerek güçlendiriyoruz. Daima, daha iyisi için” olarak tanımlayan ve sorumluluk sahibi bir bakış açısıyla ideal dünyaya katkıda bulunmayı amaçlayan Edenred, 46 ülkedeki 10 bin çalışanını anlamlı bir amaç etrafında topladı. Şirketin dünya çapında dayanışma ve yerel toplulukları destekleme günü olarak ilan ettiği ve bu yıl beşincisini gerçekleştirdiği “Idealday 2021” kapsamında, bir iş gününü sosyal sorumluluk çalışmalarına ayıran Edenred çalışanları birbirinden değerli projelerle bir kez daha kalplere dokundu. Idealday 2021’in tam 84 sosyal yardım projesi ile her zamankinden daha fazla topluluk odaklı gerçekleştiğini söyleyen Ticket Restaurant Edenred İnsan Kaynakları Direktörü Canan Soybakış, Edenred Türkiye gönüllülerinin gerçekleştirdiği iyilik projelerini anlattı.

 

Ticket Restaurant Yemek Kartı ile Türkiye’yi ilk kez yemek kartı hizmetiyle tanıştıran ve tüm faaliyetlerini İdeal İnsan, İdeal Dünya ve İdeal Gelişim kavramları üzerine inşa eden Edenred Türkiye, dünyadaki tüm Edenred çalışanları ile ortak bir amaç için harekete geçti. “Idealday 2021” kapsamında bir iş gününü sosyal sorumluluk projelerine ayıran Ticket Restaurant Edenred Türkiye çalışanları bu kapsamda okul boyama, ciddi hastalıklarla savaşan çocuklar için masal okuma ve başarılı ancak maddi olanakları yetersiz öğrencilerin eğitimine destek olmak için attıkları adımları bağışa dönüştürme gibi bir dizi proje hayata geçirdi.

 

“Idealday 2021 ile bir iş gününü sosyal sorumluluk projelerine ayırdık”

Etkinliğin beş senedir kesintisiz gerçekleştiğine değinen Edenred Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Canan Soybakış, “Edenred’in dünya çapında yerel toplulukları destekleme günü olan Idealday’de 2017 yılından bu yana her yıl hem globalde hem Türkiye’de bir çalışma günümüzü şirketçe belirlediğimiz sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olarak çalışarak geçiriyoruz. Hepimizin en az iki projede yer aldığı bu anlamlı günde, Edenred Türkiye gönüllülerinden bir kısmı Gülmek İyileştirir Derneği iş birliği ile ciddi hastalıklarla savaşan çocukların yüzlerini biraz olsun gülümsetmek için masal okurken bir kısmı da yeni eğitim öğretim yılında öğrencilerin pırıl pırıl bir okula dönmesi için Sultangazi Yayla Anaokulu’nu boyadı. Gönüllülerimizden bazıları da Help Steps uygulaması üzerinden attığı adımları Türk Eğitim Derneği’nin başarılı ancak maddi olanakları yetersiz çocukların eğitimlerine devam edebilmesi amacıyla kurduğu fona bağış olarak aktardı.” dedi. 

 

“Bağları zenginleştirerek güçlendiriyor, daima daha iyisi için çabalıyoruz”

Edenred kültüründe dayanışmanın üst düzey bir öneme sahip olduğunu belirten Canan Soybakış, “Edenred’in misyonu 1962 yılında kuruluşundan bu yana iş dünyasını herkes için daha iyi bir yer haline getirmek oldu.  Bu taahhüt, grubumuzun İdeal İnsan, İdeal Dünya ve İdeal Gelişim üzerine inşa ettiği kurumsal sosyal sorumluluk politikamızın temel unsurlarını oluşturuyor. “Idealday” ise, yani bizim için ideal bir gün, bu temel unsurlar ışığında oluşmuş bir proje. Edenred Türkiye olarak hayata geçirdiğimiz çözümlerle yerel ekonomiyi desteklerken ihtiyaç sahiplerini ve çevreyi korumayı ihmal etmiyor; birçok bağın geçici olduğu bir dünyada sağlam, kalıcı ve güvene dayalı ilişkiler kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Biz, her zaman söylediğimiz gibi bağları zenginleştirerek güçlendiriyor; daima daha iyisi için çabalıyoruz.” açıklamasında bulundu.

 

Dünyanın dört bir yanındaki Edenred çalışanları tek bir amaç için harekete geçti

“Idealday 2021” kapsamında dünya çapında, Tokyo, Rio de Janeiro, Paris, Londra ve Brüksel gibi birçok şehirde 76 sivil toplum kuruluşu desteğiyle toplam 84 yardım projesi gerçekleştirildi. Fransa’daki Edenred gönüllüleri huzurevlerinde yeşil alanlar yaratmak için çalışırken, Singapur ve Bükreş’te çevre temizliği için yoğun mesai harcandı. Belçika'dan ekipler küçük işletmeleri dijital teknolojiler konusunda eğitirken, Brezilya'da ise gençlerin iş dünyasına girmesine yardımcı olmak ve yaşlılarla sohbet etmek için hem yüz yüze hem de çevrimiçi etkinlikler düzenledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Soyer: İzmir turizmi gerçek potansiyeline kavuşacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı Başkanı Tunç Soyer, dijital turizm altyapısı Visitİzmir’in mobil uygulamasını İstanbul Kongre Merkezi’nde tanıttı. İzmir Vakfı koordinasyonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express’in ortaklığında hayata geçirilen Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktaya ilişkin bilgi sunuyor. Soyer, “Visitİzmir ile İzmir, Türkiye’de dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu. Dünyada çok az şehirde gördüğümüz bu çalışma İzmir’in, Akdeniz ve dünya genelinde farklı bir destinasyon olarak ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayacak. Pandeminin hayatımızdan uzaklaştığı bu dönemde birçok şeye, birçok yerde yeniden başlayacağız. 15 aylık bu inanılmaz tecrübenin ardından önümüzdeki yaza İzmir’le başlamanızı tavsiye ediyorum. İzmir’le yeniden başlamak isteyen herkesi Visitİzmir’i cep telefonlarına indirerek kullanmaya ve bir İzmir elçisi olmaya davet ediyorum” dedi

 

Turizmin dünya genelinde dijitalleştiği ve küçük ölçekli turizmin yaygınlaştığı pandemi sürecinde İzmir’in turizm ortakları bir araya geldi ve şehrin dijital turizm altyapısı Visitİzmir mobil uygulamasını yayınladı. İzmir Vakfı koordinasyonu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express’in ortaklığıyla hayata geçirilen Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktayla erişime açıldı. Şehirdeki tüm kurumların vizyon ortaklığının bir sonucu olarak ortaya çıkan Visitİzmir’in mobil uygulamasının tanıtımı İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen bir basın toplantısıyla yapıldı.

 

“Hedefimiz turizmi 12 aya yaymak”

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı Başkanı Tunç Soyer, kentin refahını artırma hedefiyle çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Soyer, “Turizm hareketliliğinin durma noktasına geldiği bir dönemde, İzmir turizmini büyütmek için 2020 ve 2021 yıllarında çok sayıda ilke imza attık. İzmir’in il ölçeğindeki turizm stratejisinin hazırlık çalışmaları, tam da Covid-19 pandemisinin başladığı süreçle örtüştü. Bu süreçte, ‘Başka bir turizm mümkün’ anlayışıyla daha dirençli bir turizm sektörünün hayalini kurduk. Bu, İzmir turizmine yön veren tüm kurumların, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, turizm sektörünün ve sivil toplumun ortak hayaliydi. İzmir Vakfı’nın koordinasyonu ile yayınladığımız strateji dokümanı, İzmir turizmini 12 ay ve 30 ilçeye yayılan ve her bir turistin bıraktığı döviz miktarını ülke ortalamasına göre en az iki kat yükselten yeni bir yol haritası ortaya koydu. Bu yeni stratejiyle İzmir’i sadece bir kıyı destinasyonu olarak değil tarih, kültür, doğa ve gastronomisiyle de ön planda bir şehir olarak konumlandırıyoruz. Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan dijital turizm ansiklopedisi Visitİzmir bu nedenle bizim için çok önemli. 12 ay gibi bir sürede İzmir’de turistik cazibesi olan tüm noktaları tek bir dijital veri tabanında topladık ve tüm bu verileri dünyanın neresinde olursa olsun tüm kullanıcıların erişime açtık” dedi.  

 

Tüm bilgiler tek uygulamada

Dijital turizm altyapısının hazırlık sürecinde İzmir Kalkınma Ajansı’nın finansal desteğiyle ve 40’tan fazla uzmanın çalışmasıyla 11 farklı başlıkta, 2 binden fazla turistik noktaya dair bilgi ve görselin bir araya getirildiğini ifade eden Soyer,  “Tarih ve Kültür, Doğa, İnanç, Somut Olmayan Kültürel Miras, Konaklama, Gastronomi gibi 11 farklı başlıkta yapılan bu çalışmayla bu noktalara dair hem detaylı metinsel bilgiler hem de görsel ve video havuzu oluşturuldu. Konum bilgileri, iletişim bilgileri, noktaların yönetiminde yetkili kurum ve kuruluş bilgilerine kadar detaylı bir çalışma hayata geçti. Bergamalı son sepet ustası Mustafa Pancar’dan Çeşme’deki lüks otellere, İzmir’in 8 bin 500 yıl öncesine uzanan ilk yerleşim yeri Yeşilova Höyüğü’nden müze ve sanat galerilerine ya da az bilinen doğa alanlarına ve bu alanlardaki canlılara kadar tüm noktalara dair detaylı bilgilere Visitİzmir üzerinden ulaşılabiliyor” dedi.

 

“Herkesi İzmir Elçisi olmaya davet ediyorum” 

Her kullanıcının Visitİzmir’e üye olduğunda “İzmir Dostu” etiketine de sahip olacağını belirten Soyer, “Her etkileşim, yorum yapma, beğenme kullanıcılara puan kazandırıyor. 8 bin 500 puanı toplayan kullanıcılar ‘İzmir Elçisi’ oluyor. İlerleyen süreçte İzmir elçilerimize farklı avantajlar sağlayacağız. Otel ve restoranlarda indirim aklımızdakilerden birkaçı. Visitİzmir topyekün İzmir’de bir ihtiyacı gideriyor. Böylece turizm stratejimizin ana hedefi; turizmi 12 aya ve 30 ilçeye yayma politikamızın omurgasını tamamlamış olduk. Visitİzmir aplikasyonu ile dünyanın neresinden olursa olsun herhangi bir gezgin, İzmir’in en ücra köşesindeki turizm destinasyonuna erişim konusunda her türlü bilgiye çok hızlı bir şekilde erişebilecek. Dünyada bu detayda bir şehir turizmi uygulamasına sahip çok az şehir var. Türkiye’de ise bir ilk. Bu nedenle yapılan çalışma İzmir’in, Akdeniz ve dünya genelinde farklı bir destinasyon olarak ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayacak. Pandemi koşullarının ortadan kalktığı dönemde İzmir için hedefimiz şehrimizin nüfusu kadar yani 4 milyon ve üzerinde yerli ve yabancı turist ağırlamak. Turizme yönelik attığımız her adımda, gücümüzü, kentteki tüm paydaşlarımızla ortak hareket etme kapasitemizden alıyoruz. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde, İzmir turizminin gerçek potansiyeline ulaşacağına inancımız tam. Biliyorum ki, pandeminin hayatımızdan uzaklaştığı bu dönemde, birçok şeye, birçok yerde, yeniden başlayacağız. 15 aylık bu inanılmaz tecrübenin ardından, önümüzdeki yaza İzmir’le başlamanızı tavsiye ediyorum. İzmir’le yeniden başlamak isteyen herkesi, Visitİzmir’i cep telefonlarına indirerek kullanmaya ve bir İzmir Elçisi olmaya davet ediyorum” dedi.

 

Visitİzmir’e Altın Örümcek’ten ödül

Visitİzmir uygulaması, ilk ödülünü Türkiye’nin bağımsız web ödülleri organizasyonu Altın Örümcek Yarışması’nda “Kamu Kurumu” kategorisinde aldı. Soyer, konuşmasının sonunda bu haberi de paylaşarak “Bir kent vizyonu ortaklığıyla şehre kazandırdığımız bu projede emeği geçen tüm paydaşlarımızı tebrik ediyorum” dedi.

 

Tümüyle yerli yazılım

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yazılım şirketi İzmir Teknoloji (eski adıyla ÜNİBEL) tarafından tümüyle yerli yazılımla gerçekleştirilen şehir rehberi niteliğindeki Visitİzmir, hem mobil uygulama hem de internet sitesi üzerinden hizmet veriyor. Visitİzmir’in tüm içeriğine visitizmir.org internet sitesi üzerinden de erişilebiliyor. Google Play ve App Store’dan ücretsiz indirilebilen uygulamanın Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dil seçeneği bulunuyor.

 

Visitİzmir bir sosyal medya platformu

2 bin 300’den fazla tarihi ve turistik noktaya dair bilgi, fotoğraf ve videonun yer aldığı uygulama, İzmir’in tarihi, kültürel, doğal zenginliklerini keşfetmek isteyenlere rehberlik ediyor. Konum bilgisi ile bu noktalara nasıl ulaşılabileceğini harita üzerinden gösteriyor. Konunun uzmanları ve Visitİzmir kullanıcıları tarafından düzenli olarak güncellenecek, sisteme yeni bilgiler girilecek.

 

Visitİzmir aynı zamanda bir sosyal medya platformu ve tanıtım mecrası olarak tasarlandı. Uygulama ile kullanıcılar, İzmir’in turistik değerlerine dair yorum yapabiliyor, fikirlerini diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor. Bunun yanı sıra kendi turizm noktalarını beğenip, favorilerine ekleyebiliyor ve yepyeni noktalar önerebiliyor. Duran, statik bir yazılım değil etkileşim halinde sürekli gelişen ve büyüyen bir altyapı olarak Visitİzmir sürekli güncelleniyor. Şehirdeki güncel etkinlikleri ve yenilikleri kullanıcılarına ulaştıran Visitİzmir, İzmir’in tanıtım mecrası olarak da işlev görüyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP’li Zeybek’ten ‘Elmalı Davası’ açıklaması

CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, Antalya Elmalı’da gerçekleşen iki kardeşin istismar edilmesine ilişkin yürütülen soruşturmada anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A.'nın adli kontrolle serbest bırakılmalarının, adalete güveni bir kez daha sarstığına vurgu yaparak, "Hukuk masum çocuklarımızı korumalıdır, suçluları değil" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, 7 yaşındaki kız çocuğu ve 10 yaşındaki ağabeyinin istismara uğradıkları davanın son duruşmasında alınan kararla ilgili bir açıklama yaptı.

Çocuk istismarına karışanların en ağır cezaları almaları gerektiğini vurgulayan Zeybek, açıklamasında şunları dile getirdi:

"Antalya’da iki çocuğumuza cinsel istismarda bulunan annesi ve üvey babasının adli kontrolle serbest bırakılmaları, adalete güvenimizi bir kez daha sarsmıştır.

Finike ilçemizde 7 yaşındaki kız çocuğu ve 10 yaşındaki ağabeyinin istismara uğradıkları dava Elmalı ilçemizde görüldü. Kamuoyunun Elmalı Davası olarak bildiği bu davaya müdahil olan hukukçularımızın özverili çalışmalarını yakından takip ediyor ve destekliyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili ve eski bir Cumhuriyet Savcısı olarak, bu utanç kararın verildiği davanın yakından takipçileri olacağım.

Hukuk masum çocuklarımızı korumalıdır, suçluları değil. Çocuk istismarına karışanların en ağır cezaları alması tek temennimizdir.

Tüm Türkiye’nin bu utanç kararın verildiği davada, sesini yükseltmesi, en yüksek perdeden demokratik ve hukuki tepkisini göstermesi, bundan sonra bu tarz davalardaki süreçler ve kararlar için önemlidir. Çocuklarımızı korumak, geleceğimizi korumaktır. "

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Chp Sakarya’yı karış karış gezecek

CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, düzenlediği organizasyon ile 37 milletvekilini Sakarya’ya getiriyor. Başkan Keleş, vekillerle birlikte kentin 16 ilçesini karış karış gezeceklerini, adım atmadık yer bırakmayacaklarını ve halkın sorunlarını yerinde dinleyeceklerini söyledi.
CHP, Sakarya’da iki günlük yoğun bir program için yaptığı hazırlıkları tamamladı. Seçim olmamasına rağmen bugüne kadar seçim varmışçasına kentin dört bir yanını ilçe ilçe mahalle mahalle gezen ve sorunları yerinde dinleyerek birebir temaslar kuran CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş’in edindiği bilgiler ve kaydettiği notlar genel merkeze taşındı.
Sakarya’nın dört bir yanını gezen Başkan Keleş bu kez çalışmalarına farklı bir boyut katarak partisinin milletvekillerini de kente davet etti. CHP’li Keleş’in girişimleri sonucu 37 milletvekili yarın Sakarya’ya gelecek. 1 Temmuz Perşembe ve 2 Temmuz Cuma günlerinde 37 milletvekili ile sahaya inecek ve sokağın nabzını tutacak.
Sakarya’nın 16 ilçesini karış karış gezecek olan, Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel başkanlığında, Grup Başkanvekilimiz Engin Özkoç’un da katılacağı CHP heyeti adım atmadık yer, çalmadık kapı bırakmayacak.

“HER KAPIYI ÇALACAĞIZ”
CHP İl Başkanı Ecevit Keleş, yoğun katılımlı iki günlük saha çalışmasına ilişkin ise şunları söyledi:
“Genel Başkan Yardımcımız Onursal Adıgüzel başkanlığındaki heyetimizle birlikte Sakarya’da dolaşmadığımız yer kalmayacak. Sakarya’yı karış karış gezeceğiz, her kapıyı çalacağız, tüm STK'ları ziyaret edeceğiz. Kanaat önderlerimiz ve halkımızla bire bir temaslarda bulunacağız. Sokakta kara kara düşünen öğrencinin omzuna dokunacağız, esnafımızın bir çayını içip geçtiği bu zor günlerden çıkmak için nasıl bir yöntem izleyeceğiz bunu konuşacağız.”
“KARARLIYIZ, HAZIRIZ”
“İlçe ilçe mahalle mahalle kentimizin sorunlarını biliyoruz. Esnafımızın sorunlarını biliyoruz. Serdivan Mavi Durak esnafının, Yeni Cami esnafının, Uzun Çarşı esnafının, kentimizin sembol ve en işlek yeri olan Çark Caddesi esnafının sorunlarını biliyoruz. Pandemide nasıl kan kaybettiklerini biliyoruz. Şehrimiz aynı zamanda üniversite şehri. Öğrencilerimizin yaşadıkları problemleri biliyoruz ama bu sorunları, şikâyetleri yine dinleyeceğiz. Bıkmadan ve usanmadan halkımızın isteklerini, sorunlarını dinleyeceğiz. Gözümüzden kaçan bir detay varsa onu da öğreneceğiz. Sadece dinlemekle kalmayacağız ve hep birlikte çözüm önerileri geliştirerek gerekli notları alacağız. Yaptıklarımız ise yapacaklarımızın teminatı olacak. Her şeyin en iyisine layık olan güzel insanlarımıza, CHP iktidarında çok daha iyisini bulabileceklerini göstereceğiz. Kararlıyız, hazırız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı