Aylık arşivler: Temmuz 2021

Aksigorta’nın Bambaşka Sigortacılık Akademisi’nde 3.500 Saati Aşkın Eğitim Verildi

Aksigorta, sektörün gelişimini desteklemek ve daha ileriye taşımak amacıyla mayıs ayında hayata geçirdiği ‘Bambaşka Sigortacılık Akademisi’nde 2.500’ü aşkın katılımcıyla 3.500 saati aşkın eğitim verildi. Yalnızca Aksigortalı acenteleri değil, sektörün tüm paydaşlarını kapsayan eğitim projesi, aynı zamanda sigortacılık sektörüne adım atacak üniversite öğrencilerinin de gelişimine katkı sağlıyor.

Türkiye’deki sigorta sektörünün oyun kurucularından Sabancı Holding iştiraki Aksigorta’nın, sektörün gelişimine katma değer sunan ‘Bambaşka Sigortacılık Akademisi’, sektör paydaşları ve üniversite öğrencileri tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Bilgi Üniversitesi iş birliği ile mayıs ayında hayata geçen eğitim projesinde, şu ana kadar 2.500’ü aşkın katılımcıyla 3.500 saati aşkın eğitim verildi. 

‘Bambaşka Sigortacılık Akademisi’ ile tüm sektör paydaşlarının geleceğine ve gelişimine katkı sunmayı amaçlayan Aksigorta, sektörün var olan başarı çıtasını çok daha yüksek bir seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Yalnızca Aksigorta acentelerini değil, sektörün tüm paydaşlarını ve kariyerini sigortacılık sektöründe inşa edecek olan üniversite öğrencilerini kapsayan eğitim projesinde, sağlık, yangın ve nakliyat sigortalarında temel ve ileri düzeyde verilen derslerin yanı sıra dijital pazarlama eğitimleri de veriliyor.

aksigorta.com.tr/bambaska-sigortacilik-akademisi web sitesi üzerinden kayıt olunabilen ‘Bambaşka Sigortacılık Akademisi’, 6 aylık eğitim takvimi içeriyor. Sağlık sigortaları, yangın, nakliyat, alacak ve siber gibi pek çok ürünün yanı sıra risk mühendisliği, vergi hukuku, dijital pazarlama, yeni dünyada satış teknikleri ve uzaktan satışta müşteri ilişkileri gibi oldukça geniş bir perspektifte eğitim programı sunan ‘Bambaşka Sigortacılık Akademisi’ alanında uzman akademisyenler tarafından katılımcılara ücretsiz eğitim fırsatı sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İşitme kaybı çocukların tüm gelişimini etkiliyor

Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz’e göre çocuklardaki işitme kaybı sadece konuşma gelişiminde değil, bilişsel, motor, psikososyal gelişim alanlarında da olumsuzluklara yol açıyor.

 

Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz’e göre Türkiye’de risksiz doğan her 1000 çocuktan 2’si ya da 3’ü işitme kayıplı olarak dünyaya geliyor. İşitme kaybı tedavi edilmezse, çocukların konuşma gelişimini olumsuz etkilediği gibi bilişsel, motor, psikososyal gelişim alanlarını da olumsuz etkiliyor.

 “İşitme kayıplarının yüzde 50’den fazlası genetik”

İşitme kayıpların yüzde 50’den fazlasının genetik (kalıtsal) faktörlere bağlı olduğuna dikkat çeken Gündüz, Türkiye’de akraba evliliklerinin yoğun olarak görülmesinden dolayı genetik işitme kayıpları ile sık karşılaşıldığına vurgu yaptı. Gündüz, “Genetik olmayan işitme kaybının en yaygın nedenleri ise kızamıkçık veya herpes simpleks virüsü gibi enfeksiyonlar, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, hamileyken ilaç ve alkol kullanımı, sarılık ve Rh faktörü problemleri, gebelikte görülen diyabet, hamilelikte görülen yüksek tansiyon (preeklampsi) ve anoksidir” dedi.

 “Doğumdan sonraki ilk 3 ay içinde tanı ve erken müdahale gerekiyor”

Çocuk ve yetişkinler özelinde işitme kaybı vakalarında, özellikle yenidoğan taramasından geçememiş ve  ayırıcı tanı testleri ile takibe alınan grubun dikkat çekici çoğunlukta olduğunu ifade eden Gündüz, “Pediatrik grupta özellikle dil gelişimi açısından ‘hassas ya da kritik dönem’ olarak nitelendirilen yaşamın ilk birkaç yılında işitsel uyarıdan yoksun kalan konjenital (doğuştan) işitme kaybı olan çocuklarda konuşma ve dil gelişimi etkileniyor. Böyle durumlarda işitme kaybının doğumdan sonraki ilk 3 ay içerisinde tanılanması ve odyolojik erken müdahalenin yapılması gerekiyor. Ayrıca çocukluk döneminde antibiyotik kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan işitme kaybı sık karşılaşılan başka bir işitme kayıplı çocuk grubunu oluşturuyor. Yetişkin grupta ise yaşlanmaya bağlı işitme kayıpları ve ani işitme kayıpları en çok görülen işitme kaybı türleridir” diye belirtti.

 “Rehabilitasyon da tedavi kadar önemli” 

Koklear implant uygulamalarında ya da işitme cihazı uygulamalarında yapılan müdahale öncesi hasta ve yakınlarını tüm yönleriyle bilgilendirmenin ve rehabilite etmenin de en az tedavi kadar önemli olduğuna değinen Gündüz, bu süreçte ailelere de görev düştüğünü belirtiyor. Gündüz, “İşitsel rehabilitasyonun çocuğun sadece kurumlarda aldığı sınırlı zamandaki etkinliklerle değil aile eğitimleri ile günlük yaşamına ve rutinlerine yansıtılarak gün boyu uygulanması sürecin çok daha hızlı ve ideal ilerlemesini sağlıyor. Örnek bir vakadan bahsetmem gerekirse; 36 haftalık olarak 2017 yılında dünyaya gelen bebeğimiz T.S. yenidoğan işitme taramasından bir kulağı geçti bir kulağı geçemedi notuyla değerlendirilmek üzere yönlendirildi. Hastanede aileye sıvı birikmesi nedeniyle bir kulağın geçemeyeceği ifade edilmiş. Annesi okul öncesi öğretmeni olması nedeniyle T.S.’yi yakın takip etmesine rağmen çevredeki insanların yanlış yönlendirmeleriyle çocuğu 3 aylık olana kadar sorun olmadığını düşünmüş. Ama kendi yöntemleri ile de sürekli test etmeye başladığında tepki vermediğini görmüş. Bize geldiler. Değerlendirmemiz sonrası çok ileri derecede işitme kaybı olduğunu düşündüğümüz bebeğimize 5 aylık iken işitme cihazı taktık. İşitme cihazı ile takipler neticesinde koklear implant adayı olduğunu düşündüğümüzü aileye anlattık. Annenin ve babanın desteğine ek olarak 9 aylıkken özel eğitime gitmeye başladı hastamız. 11 aylıkken babıldama dediğimiz sesleri, ilerleyen aşamada ise anlaşılır olmayan kelimeleri çıkartmaya başladı. Ama bu dil gelişimi yeterli olmayacaktı. 1 yaş civarı koklear implant ameliyatı düşünürken birden bire ameliyatların durması ile ancak 2 yaşında her iki kulaktan aynı anda ameliyat olabildi. Başlangıçta seslere hiç tepki vermiyordu. 2 ya da 3 hafta içerisinde ise duymaya başladı. Çocuğumuzun 3 yaşında TEDİL testinde dil gelisimi 5 yaş olarak belirlendi” diye belirtti.

 “İşitme cihazı yeterli olmadığında koklear implant öneriyoruz”

Gündüz, “İşitme cihazından yeterli fayda göremeyen ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan hastalar için koklear implantasyonu öneriyoruz. Koklear implantasyon için iç kulak yapılarının elektrot yerleştirmeye uygun ve işitme sinirinin çalışır durumda olması gerekiyor. İç kulak ve/veya işitme siniri anomalileri olup bundan dolayı koklear implant için uygun olmayan kişilerin iletişim becerileri ise işitsel beyin sapı implantları ile geliştirilmeye çalışılıyor” diye ifade etti.

 “Menenjit kaynaklı işitme kayıpları da SGK kapsamında”

İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı tespit edildiğinde bebeklerde 1 yaşını, çocuklarda da 4 yaşını doldurana kadar, koklear implantın SGK tarafından iki kulakta da karşılandığına vurgu yapan Gündüz, “4 yaşından sonra her iki kulakta da oluşacak ileri ve çok ileri derece sensörinöral işitme kaybı yaşayanlarda ise tek kulağın implantlanması SGK kapsamında” dedi. Gündüz sözlerine şöyle devam etti: “Menenjit sonrası oluşan işitme kayıplarında da koklear implantasyon kriterlerine uygun olması şartıyla, 3 aylık süre ile binaural işitme cihazı kullanımından fayda görmeme kuralı aranmaksızın, sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi hâlinde kurumca bedeli karşılanıyor.”

  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Normalleşme Seyahat Trafiğini Artırdı

Koronavirüs kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte seyahat trafiği de arttı. Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi Enuygun’un verilerine göre, 1 Temmuz haftasında uçak bileti satışlarında yüzde 115, otobüs bileti satışlarında yüzde 324, konaklanma satışlarında ise yüzde 381 artış medyana geldi.

 

Türkiye’de aşılamanın da son dönemde hız kazanmasıyla birlikte normalleşme adımları atılmaya devam ediyor. 1 Temmuz itibarıyla hafta içi ve hafta sonu ayrımı olmaksızın sokağa çıkma yasağının ve şehirlerarası arası seyahat kısıtlamasının tamamen kalkması, seyahat taleplerini de artırdı. Yasakların kalkmasıyla birlikte, seyahat planlarını askıya alanlar ve yeni plan yapanlar uçak, otobüs ve otel biletlerine yoğun ilgi gösterdi. Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi Enuygun’un yaptığı açıklamaya göre; 1 Temmuz haftasındaki uçak bileti satışlarında yüzde 115, otel rezervasyonlarında yüzde 381, otobüs biletleri satışında ise yüzde 324 artış meydana geldi. 

Uzun süredir tatil hayali kuranlar ise seyahat planlarını yapmaya başladı. Hem arama hem de satış hacminde büyük bir artış yaşayan Enuygun verilerine göre,önceki haftaya göre uçak bileti aramaları yüzde 115, otobüs bileti aramaları yüzde 186, otel aramaları ise yüzde 170 arttı. Uçak seyahatlerinde en çok arama yapılan şehir İstanbul olurken, otobüs bileti ve otel rezervasyonlarında ise Antalya ilk sırada yer aldı. Otel rezervasyonu aramalarında ise Türkiye’nin tercihi Antalya’dan sonra Muğla, Aydın, Balıkesir ve İstanbul oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vakıf Katılım’dan KOBİ’ler için uygun ödeme seçenekleriyle finansal kiralama imkânı

Vakıf Katılım KOBİ’lerin 6 ay ödemesiz, 48 ay vadeye kadar uygun ödeme seçenekleriyle finansal kiralama yapabilmelerine imkân verecek kampanyasını devreye aldı. Bundan böyle 125 milyon TL’ye kadar ciroya sahip KOBİ’ler Vakıf Katılım’ın finansal kiralama kampanyası sayesinde nakit akışını çok daha rahat yönetebilecek.

Vakıfların paylaşım kültürünü kamunun gücüyle birleştirerek katılım finans dünyasına yepyeni bir soluk getiren Vakıf Katılım, reel sektörün temel taşları KOBİ'lere yönelik çözüm odaklı çalışmalarını geliştirmeye devam ediyor. Vakıf Katılım bundan böyle 125 milyon TL’ye kadar ciroya sahip olan KOBİ’lerin 6 ay ödemesiz, 48 ay vadeye kadar uygun ödeme seçenekleriyle finansal kiralama yapabilmelerine olanak tanıyacak.

Kampanyaya vakifkatilim.com.tr adresli Vakıf Katılım kurumsal web sayfası üzerinden de başvuru yapabilecek olan KOBİ’ler, Vakıf Katılım’ın finansal kiralama kampanyası sayesinde yatırımlarının finansmanını orta ve uzun vadede gerçekleştirebilecek. TL ve dövize endeksli geri ödeme seçeneklerinin sunulduğu kampanya kapsamında ayrıca, KDV tebligatı kapsamında yer alan yatırıma konu ürünlerde KDV indirim avantajı ve KOBİ’lerin nakit akışını rahat yönetebilmeleri için yatırımlarının 100’üne kadar da finansman desteği sağlanıyor.

İkram Göktaş: “KOBİ’lerimize doğru finansman seçenekleri sunarak verimliliklerini üst noktalara taşıyacağız.”

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Ekonomimizin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerimize olan desteğimizi büyük bir gayretle sürdürüyoruz. Çünkü biliyoruz ki; KOBİ’lerimizin üretimi durursa ekonomimizin gelişimi de büyük sekteye uğrar. Bu sebeple özellikle pandemi döneminde işleri sekteye uğrayan KOBİ’lerimizi ayakta tutmak, faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak için tüm kaynaklarımızı seferber ettik. Şimdi de hayata geçirdiğimiz yeni kampanyamızla yanlarında olduğumuz için mutluyuz. Bundan böyle KOBİ’lerimiz yatırım mallarını peşin almak yerine Kurumumuz aracılığıyla uygun ödeme seçeneklerinden faydalanarak finansal kiralama yöntemiyle alabilecek. Sürdürülebilir bir ekonomik istikrarın olmazsa olmazı olan KOBİ’lerimizin önümüzdeki dönemde de en büyük destekçisi olacak ve doğru finansman seçenekleri sunarak verimliliklerini üst noktalara taşımaya gayret edeceğiz.” dedi. 

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sirena Marine Ar-Ge 250 Araştırması’nda sektöründe ilk sırada!

Ekonomi ve İş Dünyası Portalı Turkishtime’ın bu yıl sekizincisini gerçekleştirdiği Ar-Ge 250, “Türkiye’nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri” araştırması sonuçları belli oldu. Araştırmaya göre Türkiye’nin küresel tekne üreticisi Sirena Marine, 2020 yılı Gemi & Yat sektöründe Ar-Ge’ye en fazla harcama yapan şirketler arasında 9 milyon 371 bin 595 bin TL harcama rakamıyla ilk sırada yer aldı.  

Türk işçiliğini dünyaya kanıtlayan Sirena Marine, kazanmış olduğu yenilikçi ürün deneyimi, tasarım ve mühendislik bilgi birikimi ile 500 firma arasında ise 188’inci oldu. 

 

İnovatif düşünme ve araştırma geliştirme yeteneğini 2017 yılında kurulan Ar-Ge Merkezi ile destekleyen Sirena Marine; tekne, otomotiv, raylı sistemler, savunma sanayi ve iş makineleri olmak üzere farklı sektörlere yönelik projeleri yaratarak Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon çalışmalarına katkı sunuyor. 

İnovatif tasarımın yanı sıra farklı müşteri taleplerinin ve beklentilerinin karşılanması için geliştirme çalışmalarını sürdürerek sektör içindeki rekabette bir adım daha öne çıktıklarını belirten Sirena Marine Operasyonlar Direktörü Çağın Genç; “Kalitesi ve özgün yönleri ile beğenilen ürünlerimiz, İtalya ve Amerika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderiliyor diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Yürüttüğümüz benchmark çalışmaları, katıldığımız global fuarlar ve yaptığımız sektör analizleri ile trendleri yakından takip ediyoruz. Bu trendlere kendi inovatif fikirlerimizi katarak geliştirdiğimiz projeler ile sektöre yön veren bir firma olarak yolumuzda hızla ilerliyoruz”.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin uluslararası alanda başarı elde etmiş profesyonelleri ‘Global Turks par Excellence’ araştırmasında bir araya getiriliyor

Son yirmi yıldır küresel ölçekte büyük başarı yakalamış üst düzey Türklerle el ele çalışan liderlik danışmanlığı şirketi Heidrick&Struggles, bu üstün başarı seviyesine ulaşmış Türkleri dünyaya tanıtmak ve bu başarının kaynağını bulgulamak üzere kapsamlı bir proje başlattı. 

 

Projenin ilk adımında, bir araştırma çalışması ile 35 temel alanda çalışan küresel profesyoneller ile dünyaca saygın doktorlar, bilim insanları, akademisyenler ve girişimciler tespit edilecek. 

 

1000 en başarılı Türk’ün belirleneceği araştırma ile başlayacak projede Türkiye’nin ne kadar yüksek vasıflı insan kaynağı yetiştirmiş olduğunun ispatı ortaya konacak ve Türklerin dış dünyada her geçen gün yükselen başarı grafiğinin altı çizilecek. Ek olarak, araştırma Türklerin küresel başarısının temel taşlarını belirleyen ‘yetkinlikler haritasını’ ilk kez yayınlayacak.    

 

Küresel boyutta 1000 En Başarılı Türk’ün ilk kez belirleneceği araştırma dünyaca tanınan Liderlik Şirketi Heidrick&Struggles (H&S) tarafından yaratıldı. Araştırma Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye) ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) iş birliği ile gerçekleşecek. Bu kapsamlı ve iddialı araştırmanın diğer sponsorları ise Procter&Gamble, Microsoft, Facebook, Citibank, Coca-Cola, General Electric, Mastercard, Socar, Unilever, Visa, Cargill, Johnson Controls, Medtronic, NielsenIQ. Projenin stratejik ortaklarından birisi Harvard Business Review da bu önemli projeye destek veriyor ve araştırma sonuçlarının dış dünyada duyurulması adına etkin rol oynamayı planlıyor.  

 

Proje, çok uluslu şirketlerde üst düzey yönetim pozisyonlarına yükselen Türk yönetici sayısının son 20 yılda gösterdiği artıştan yola çıkıyor ve Türkiye’nin insan kaynağı yetiştirmedeki yetkinliğinin ve küresel iş dünyasında Türklerin etkin katkısının altını çizmeyi amaçlıyor.   

 

Proje Akademi, Bilim, Girişimcilik, Tüketici Ürünleri, Endüstri, Bankacılık, Finansal Hizmetler, Danışmanlık, Sivil Toplum, Teknoloji, Turizm, Kültür, Sanat ve Spor olmak üzere yaklaşık 15 temel alanda başarılı çalışmalarıyla Türkiye’yi yurtdışı boyutta dâhil temsil eden Türk profesyonelleri çalışıyor ve demografik, teknik ve sosyal bilgi, beceri ve yeteneklerinden oluşan yetkinlik haritalarının çıkartılması hedefleniyor. Bu ‘başarı haritası’ ile kariyerlerinin erken döneminde olan genç Türk yöneticilere yol göstermek, takip edebilecekleri bir şablon sunmak Projenin ana hedef çıktılarından birisi olarak belirtiliyor.  

 

Heidrick & Struggles Türkiye Yönetici Ortağı Ayşegül AydınProjenin doğuşunu şöyle anlattı: “Ben aslında tam sekiz yıl önce bu projeyi kafamda tasarladım çünkü Türk yöneticilerin küresel boyutta çok daha mobil hale geldiğini ve yurt dışında dev global şirketlerde üstlendikleri rollerde büyük başarılar elde ettiklerini görmeye başladım. Bu parlak başarılar 35 yaş altı girişimci Türklerden veya Harvard, MIT, Stanford gibi liderler liginde görev alan Türk doktor ve bilim insanlarımızdan veya sivil toplum, kültür ve sanat alanlarından arka arkaya akmaya başladı. O aşamada biz H&S Türkiye Ofisi olarak 2500 Türk’ü inceledik fakat araştırmanın sonunda ortalama yaş 37 çıktığı için bir süreliğine projeyi askıya almaya karar verdik. İstedik ki ortalama yaş 45’lere yükselsin ve araştırma sonuçlarını tüm dünya ile paylaştığımızda en iddialı şekilde argümanlarımızı ortaya koyabilelim. Şimdi Proje çok boyutlu ve 4-5 yıl sürecek bir proje kapsamına ulaştı. Bu aşamada, toplam 400 şirket üyesi ile AmCham ve YASED’in güçlü küresel varlığı, akademik ortaklarımız, Harvard Business Review ve tüm sponsorlarımızın destekleri ile yola çıkmak müthiş heyecan verici. Proje tamamlandığında yurt dışı dünyası ne kadar büyük ölçekli yapıda, ne kadar önemli rolde başı çeken kişilerin Türk olduğunu şaşkınlıkla öğrenecek. Bu şaşkınlıkla gelecek farkındalığın, her alanda Türk profesyonellerin, iş sahiplerinin, sanatçıların, sporcuların ve girişimcilerin dünyada önünü açacağına candan inanıyorum. Ayrıca en zorlu şartlarda yenilmemiş ve en tepe rollere tırmanmayı başarmış Türklerin ortaya koyacağı ‘Başarı Yetkinlikleri Haritası’ ile genç jenerasyonu da daha iyi hazırlayabileceğimize güveniyorum.  Son olarak, şunu da eklemek isterim ki, bu proje ile Türkiye’mizi birçok büyük ölçekli küresel şirket için bölgesel merkez olarak görmek istiyor ve ülkemizin rekabet içinde olduğu birçok ülkeye kıyasla aslında ne kadar daha avantajlı olduğunu ispat ederek, global yatırımlar açısından cazibesinin altını çizmek istiyoruz. 

 

Projemizin ilk ayağını oluşturan araştırma çalışması Haziran 2022’de tamamlanacak. Bundan sonra ise dünya çapında United Nations, World Economic Forum, Chatham House gibi değerli platformlarda sonuçların açıklanması ve bazı panel çalışmaları yer alacak. Proje bu ilk adımda elde edilen bilimsel veriler ışığında daha detaylı araştırma çalışmışları ile sürecek.”             

 

AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut TurnaoğluProje ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Derneğimizin 5 Stratejik Önceliği arasında, dünya çapında yeteneklerin geliştirilmesi ve beraberinde çeşitlilik ve kapsayıcılık unsurlarının desteklenmesine katkı sağlamak bulunuyor. Bu konuda geliştirdiğimiz projeler ile ülkemizin küresel çapta temsiliyetini güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

 

Turnaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye genç ve vasıflı iş gücü bakımından dünya genelinde az sayıda ülkenin sahip olduğu bir potansiyele sahip. Ülkemizin yetiştirerek dünyaya kazandırdığı başarılı iş insanları, çok sayıda üyemizin küresel ve bölgesel merkezlerinde karar verici rollerde ülkemizi temsil ediyor ve ülkemize katkı sağlıyorlar. Türkiye’nin bölgesel bir merkez olması ve yatırım çekiciliğinde, yurt içi ve yurt dışında üst yönetim kademelerinde rol alacak yetişmiş Türk iş gücünün önemli bir yeri olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda AmCham Türkiye olarak ülkemizin küresel iş dünyasına kazandırdığı iş insanlarını projemizle yurt dışında duyurmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda, Türkiye’nin yeni yetişen genç ve azimli yeteneklerinin başarılı olmaları için edinmeleri gereken yetkinlikleri ortaya koymayı amaçlıyoruz. Projemizin uluslararası şirketlerde üst yönetim görevlerinde daha fazla sayıda Türk yönetici olmasının önünü açarak Derneğimizi ‘Türkiye’yi global pazarlara taşıyan güç olma’ hedefimize bir adım daha yaklaştıracağına inanıyoruz.”

 

YASED Başkanı Ayşem SargınProje ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “YASED olarak, 30 ülkeden 260 üyemizle Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 85’ini temsil ediyoruz. Üyelerimiz, yatırımlarıyla ülkemizin yüksek katma değerli üretimine, istihdamına ve ihracatına önemli katkılarda bulunuyorlar. Tümünün ortak görüşü, Türkiye’nin en değerli kaynağının insanı olduğu. Şirketlerimizin küresel yapısı sayesinde, Türkiye’nin güçlü ve gelişme potansiyeli yüksek nitelikli işgücüne, dünyaya açılma ve farklı coğrafyalarda kariyer yapma imkânı da sunuyoruz. Sektörlerinde lider konumda olan ve dünya ekonomisine yön veren üye şirketlerimizin üst düzey pozisyonlarında görev alan Türkler, YASED için büyük gurur kaynağı. Bulundukları şirketlerde ve ülkelerde Türkiye’nin bir elçisi olarak çalışan; ülkemizi, insanımızı, kültürümüzü en iyi şekilde temsil eden bu değerli profesyoneller, ülkemizin tarihsel derinliğini, kültürel zenginliğini ve bir yatırım destinasyonu olarak yüksek potansiyelini en doğru şekilde tanıtarak, olumlu bir Türkiye algısına önemli katkılarda bulunuyorlar. Bu kıymetli temsilcilerimizin gayretlerinin bilinirliğini ve görünürlüğünü artırmak, kendi aralarındaki dayanışmayı ve ülkemizle olan bağlarını güçlendirmek, ilham veren başarı hikâyeleri ile gençlerimize örnek olmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz “Global Turks par Excellence” Projesinin, bugün tam olarak faydalanamadığımız büyük bir potansiyeli harekete geçireceğine inanıyoruz. Tüm üyelerimizi ve paydaşlarımızı bu projeye destek vermeye ve ülkemizin uluslararası görünürlüğü ve başarısına katkıda bulunmaya davet ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sıcaklıklar arttı, klima bakım talepleri Türkiye’de ve Romanya’da tavan yaptı!

Türkiye’nin hizmet alanında en büyük online platformu Armut, hava sıcaklarının yükselmesiyle birlikte artan klima bakım taleplerini inceledi. Bu yıl klima montaj ve bakım taleplerinde büyük artış yaşanırken, benzer yoğunluğun Romanya’da da gerçekleştiğini gözlemlendi.

 Türkiye’nin en büyük online hizmet platformu Armut.com, yazın ilk döneminde yükselişe geçen talepleri inceledi. Her sene olduğu gibi bu yaz da klima servislerinde yükselişler yaşandı. 2019 ve 2020 yıllarının mayıs ayında klima bakım ve montaj hizmetlerinde talepler artış gösterirken, bu sene ise aynı talepler, havaların haziran ayında ısınmasıyla yükselişe geçti. 2021 yılı haziran ayı verileri incelendiğinde klima bakım hizmetinde 154, klima montaj hizmetinde 116klima servisi hizmetinde 289 ve klima tamiri hizmetinde ise 257 artış görüldü. 

HomeRun ile yurt dışı mercek altında

Polonya, Çekya, Macaristan, Romanya, Mısır, Suudi Arabistan ve İngiltere’de global markası HomeRun ile hizmet veren Armut.com, sıcaklıkların Balkan ülkelerinde de Türkiye’yle eş zamanlı olarak yükselmesiyle birlikte talep artışı yaşayan hizmetleri inceledi. Homerun.ro verilerine göre, Romanya'da önceki yıllarda klima hizmetleri taleplerinde temmuz ayında yoğunluk yaşanırken bu sene ise haziran ayında yükseliş gösterdi. Klima montajı taleplerinin 480, klima tamiri taleplerinin ise 454 artması dikkat çekti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Albaraka Türk’ten yeni uygulama: albaFX ile avantajlı kurlardan anlık alım satım yapılabilecek

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk, müşterilerinin hayatını kolaylaştıran uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor. App Store ve Google Play Store üzerinden indirilebilen “albaFX” uygulaması kapsamında Albaraka müşterileri; hafta içi 24 saat boyunca piyasaları anlık olarak takip edebilecek, kıymetli maden işlemlerini gerçekleştirebilecek, avantajlı kurlardan yararlanarak, hızlı, kolay ve üstelik ücretsiz alım satım işlemi yapabilecek.

Müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaya ve hayatlarını kolaylaştırmaya devam eden Albaraka Türk, uygulamaya aldığı ‘albaFX’ ile, müşterilerine piyasaları anlık olarak takip etme ve haftanın 5 günü 24 saat boyunca avantajlı kurlar ile anlık alım satım ve emir verme imkanı sunuyor. 

Milisaniyelerle ifade edilen işlem hızı ve en iyi döviz ve kıymetli maden kurlarına erişim fırsatı sunan uygulama sayesinde, Albaraka müşterileri; üyelik ve işlem ücreti olmadan, mekan bağımsız giriş imkanına sahip olup bankanın en iyi kurlarına kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabiliyor. App Store ve Google Play Store üzerinden indirilebilen mobil uygulama ile Albaraka müşterileri piyasayı anlık olarak takip edebilecek. 

Müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik hizmetleri hayata geçirmeye devam ettiklerini belirten Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, “Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmaya dönük çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Albaraka Türk olarak hayata geçirdiğimiz ‘albaFX’ uygulaması ile müşterilerimizin piyasaları anlık olarak takip edebilmelerini sağlıyor, üstelik bunu yaparken de mobil uygulama üzerinden hızlı, kolay ve güvenilir işlem yapmalarını amaçlıyoruz. albaFX uygulamamız ile müşterilerimiz avantajlı döviz ve kıymetli maden kurlarımızdan yararlanabilecek ve haftanın 5 günü 24 saat boyunca piyasayı anlık olarak takip ederek her türlü yatırımı kolay ve hızlı bir şekilde yönetebilecek” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP Ordu’dan Belediyenin imar planlarına itiraz

CHP Ordu İl Başkanlığı, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar planlarına karşı, halk yararına olmadığı gerekçesiyle itiraz etti.

CHP Ordu İl Örgütü, halk yararına olmadığı iddiasıyla Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin imar planının bütününe karşı harekete geçerek itiraz dilekçesi verdi.

CHP İl Başkanı Atila Şahin'in imzasının bulunduğu dilekçede şu ifadeler yer aldı:

"Ordu Büyükşehir Belediyesince Altınordu ilçemize ait imar planı revizyonu hazırlanmış olup, Büyükşehir Belediye Meclisince oy çokluğuyla onaylanmış ve askıya çıkarılmıştır. İşbu revizyon imar planının bütününe süresi içinde itiraz ediyoruz."

"KAMUOYUNUN TALEPLERİ DİKKATE ALINMADI"

Kamuoyunun taleplerinin dikkate alınmadığının belirtildiği itiraz dilekçesinde Durugöl Mahallesinden örnek verilerek, "Mahalle sınırları içerisinde kalan ilgili olarak yaklaşık 110.000 imza toplanmış ve bu alanın yeşil alan olarak düzenlenmesi talep edilmiştir. Bu talebe siyasi irade de olumlu bakmış ve yetkililer tarafından yeşil alan olarak düzenleneceği söylenmiştir. Fakat plana baktığımızda söz konusu alan yeşil olmasını bir kenara bırakın, ticaret-konut, ticari rekreasyon ve otel alanı olarak düzenlenmiştir. Yine aynı bölgede yeşil alan olarak ayrılan bölge bu planda kıyı kanununa aykırı olarak inşaat alanına dönüştürülmüş, üstelik yoğunluğu da üç kat artırılmıştır." denildi.

"KENT İÇİNDE NEFES ALINMASI OLANAKSIZ HALE GETİRİLMİŞTİR"

Söz konusu dilekçenin devamında, "Özellikle yıllar içerisinde kamunun kullanımına sunulmak üzere vatandaşlarımızın terk ettiği, şehrin en değerli bölgelerinde kalan yeşil alanlar özel proje adı altında veya iskan alanı olarak imara açılmıştır. Bu düzenlemeler kamunun yaranına düzenlemeler sınıfından değildir. Düzenlemeler Altınordu ilçesini beton yığını haline getirecek biçimdedir. Otopark alanları ticari alanlara dönüştürülmüş, mevcut yoğunlukla daha da arttırılarak halkımızın kent içerisinde nefes alması adeta olanaksız hale getirilmiştir" ifadeleri yer aldı.

"BETON BELEDİYECİLİĞİNİN ÖRNEKLERİ SERGİLENMİŞTİR"

Dilekçede planda yer alan uygulamaları anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Başkan Şahin, "Birçok yapılaşmanın olduğu alanlar turizm alanına dönüştürülmüş, önündeki alanlar yine kıyı kanununa aykırı olarak sosyal-kültürel tesisler olarak düzenlenmiştir. Bahçelievler bölgesinin tek yeşil alanı olan bölge ise konut alanı olarak düzenlenerek, beton belediyeciliğinin örnekleri sergilenmiştir. Hele bazı alanlar var ki, daha önceki planda mahkeme açıkça iptal kararı vermişken adeta iptal kararları hiçe sayılarak plan düzenlemeleri yapılmıştır." dedi.

Başkan Şahin son olarak, "Planın bütününe baktığımızda şunu açıkça görmekteyiz. Planı hazırlayanlar Ordu ilinin ruhunu kavrayamamışlar. Bu şehrin geçmişini bilmeyenler bu şehrin geleceğini planlayamazlar. Nitekim planlayamamışlardır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İmamoğlu’ndan Soylu’ya tepki, Erdoğan’a çağrı: “Gelin, inancımızın ve insanlığın yanında durun”

İçişleri Bakanlığı, geçtiğimiz yıl kurban bağışı toplamasına izin verdiği İBB’ye ait İstanbul Vakfı’nın bu yılki talebini reddetti. Sergilenen tavrı anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Geçen yıl izin verilen vakfın kusuru yok, davası yok, cezası yok. Neden? Allah aşkına; neden? Bir cümle gerekçe bile yok. Ne var? Sadece bir kişinin kişisel ihtirası var. Ne yazık ki kini mi var, öfkesi mi var ya da başka bir hesabı mı; çözemiyorum. İhtiyaç sahibi 132 bin 50 ailenin evine 1 kilogram kavurma girmesine gönlü razı olmayan, onların bayramda yüzlerinin gülmesini istemeyen bir kişi var; o da İçişleri Bakanı” dedi. Devletin doğruyu bulmasını arzu ettiğini belirten İmamoğlu, “Gelin, İçişleri Bakanı’nın 132 bin 50 ailemizi üzecek bu kararını ortadan kaldırtın. Devletimizin bütün birimlerine, bütün kurumlarına, gerçekten vicdan sahibi bütün yöneticilerine sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Gelin, inancımızın ve insanlığın yanında durun” çağrısında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı