Aylık arşivler: Temmuz 2021

Uluslararası İstanbul Sözleşmesi İçin Birlikte (United4IstanbulConvention) Kampanyası Dünyanın Her Köşesinden Herkesi İstanbul Sözleşmesi İçin Çevrimiçi Eyleme Çağırıyor: Haritada Şehrini Seç, Mesajını Yaz, Eyleme Katıl!

Uluslararası İstanbul Sözleşmesi İçin Birlikte (United4IstanbulConvention) Kampanyası Dünyanın Her Köşesinden Herkesi İstanbul Sözleşmesi İçin Çevrimiçi Eyleme Çağırıyor:

Haritada Şehrini Seç, Mesajını Yaz, Eyleme Katıl!

20 Mart 2021’de Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğinin ilan edilmesinin ardından, Türkiye, Avrupa ve uluslararası düzeyde çalışan 23 feminist ve LGBTİ+ örgütü haklarını korumak ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için güçlerini birleştirdi. 11 Mayıs’ta yayınladıkları ilk bildiriyle kampanyanın lansmanını yapan örgütler, Sözleşmeden Türkiye’nin çekilme tarihi olan 1 Temmuz öncesinde küresel bir çevrimiçi eylem başlattı. Kanarya Adaları’ndan Malezya’ya, Polonya’dan Dominik Cumhuriyeti’ne, Arjantin’den Slovakya’ya, İtalya’dan Trinidad ve Tobago’ya dünyanın 37 ülkesinden binlerce insan İstanbul Sözleşmesi’ne, toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadın hakları ve LGBTİ+ hakları başta olmak üzere insan haklarına, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkan mesajlar paylaştılar. 

“Sözleşmeden çekilme girişimi, insan haklarına, özellikle de kadın ve LGBTİ+ haklarına karşı küresel saldırıların doruk noktasıdır. Geri adım atmıyoruz!” diyen katılımcılar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişiminin anayasaya ve uluslararası insan hakları normlarına aykırı ve hukuksuz olduğunu dile getirdiler. İnsan haklarının müzakere edilemez olduğunu ve bu konuda pazarlık yapılamayacağını vurgulayan kampanya bileşenleri söz konusu olanın yalnızca kadın ve LGBTİ+ hakları değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları ve demokratik ilkeler olduğunun altını çizdi. Türkiye Cumhurbaşkanını ve hükümeti Anayasa’ya ve uluslararası hukuka aykırı bu kararından derhal vazgeçmeye çağıran kampanya bileşeni örgütler, herkesi çevrimiçi eyleme katılmaya davet etti. 

Çevrimiçi Eyleme katılım çağrısı: 

Yoksa hala kendini pinlemedin mi? 

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı sesimizi her yerden yükseltmek için çevrimiçi eylemde bir araya geliyoruz. 

Eyleme katılmak için united4istanbulconvention.com sitesine girin. Karşınıza çıkan haritada şehrinizi seçin. Açılan forma adınızı yazın. İsterseniz hazır mesajlardan birini seçin ya da kendi mesajınızı girin. Avatarınızı da seçerek "Add to Map!" butonuna tıklayın. Ve böylece İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak için çevrimiçi gösteriye katılacaksınız. 

Haydi sen de bize katıl!

 

Kampanya Bileşeni Örgütler ise söyle:

17 Mayıs Derneği 
Antalya Feminist Kolektif
ASTRA Network Polonya
Avrupa Kadın Lobisi Romanya
Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu
AWID
ERA-LGBTI
FEDERA 
Fundacja Feminoteka (Feminoteka Vakfı, Polonya)
Hafıza Merkezi Berlin (Almanya) 
International Alliance of Women (IAW, Uluslararası Kadın Birliği)
IWRAW Asia Pacific (IWRAW Asya Pasifik)
Kadın Dayanışma Vakfı 
Kadın Koalisyonu Uluslararası Çalışma Grubu
Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği
Kaos GL 
Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği (Türkiye)
L' Associacio, Drets Sexuals i Reproductius (Cinsel ve Üreme Hakları Derneği, İspanya)
Minerva Lab on Diversity and Gender Inequality (Minerva Çeşitlilik ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Laboratuvarı, İtalya) 
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 
Nőkért Egyesület (Kadınlar Birliği, Macaristan)
Puduhepa (Almanya)
Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD, Türkiye)

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fawori Dünaym’ın büyük hediyesi FİAT Doblo sahibini buldu!

 Türk boya sektörünün önemli markalarından Fawori, “Ustalara bi dünya sürpriz, bi’ dünya fırsat!” sloganıyla hayata geçirdiği “Fawori Dünyam” uygulamasıyla büyük ödül Fiat Doblo’yu şanslı ustasına kazandırdı. Ünlü radyo programcısı Afrikalı Ali’nin katılımıyla Fawori’nin Facebook hesabından canlı olarak yayınlanan çekilişte kazanan Fawori ustası Hatay’dan Mehmet Sertel oldu. Büyük ödül, Temmuz ayının sonunda düzenlenecek özel bir törenle şanslı ustaya teslim edilecek!

Üretimi, teknolojisi, kalitesi, geniş ürün yelpazesi ve güçlü dağıtım kanalıyla fark yaratan Fawori Boya, sektöründe bir ilk olarak başlattığı; boya ustalarına yönelik oyun, eğlence ve deneyim odaklı usta programı Fawori Dünyam’ın büyük çekilişi sonuçlandı. Büyük ödülün Fiat Doblo olduğu çekiliş ünlü radyo programcısı Afrikalı Ali’nin katılımıyla noter huzurunda Fawori’nin Facebook hesabından yapıldı ve kazanan şanslı Fawori ustası Hatay’dan Mehmet Sertel oldu.  Büyük ödül, Temmuz ayının sonunda düzenlenecek özel bir etkinlikle şanslı ustaya teslim edilecek. 

Fawori’nin yenilikçi uygulaması Fawori Dünyam ile boya ustaları, Porsche otomobil ile test sürüşünden helikopterle İstanbul turuna, Kapadokya’da balon turundan locada maç keyfine kadar birçok sürpriz hediye ve deneyimin keyfini çıkarıyor 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BİLGİ, kurduğu MIND Platformu ile insan haklarını yapay zeka alanında da korumayı amaçlıyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü bünyesinde kurulan MIND Platformu, yapay zekânın sunduğu olanakların yanı sıra insan haklarına karşı riskleri de ele alıyor. BİLGİ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Leyla Keser Berber, “Bireyin aldığı kararların algoritmik yönlendirmelere tabi olduğu bir dünyada temel hak ve özgürlükleri korumak her zamankinden önemli” dedi.

 

Hayatımızın her alanına yayılan yapay zekâ sistemleri günümüzde veri temelli ekonominin gelişimini ve inovasyonu tetikleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Diğer yandan insan haklarına karşı riskleri de barındırıyor. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü bünyesinde kurulan MIND Platformu, yapay zekâ sistemlerinin sunduğu fırsatların yanı sıra yarattığı bu riskleri de ele alarak STK’lar, akademi, mühendisler ve diğer teknik eğitimli kişiler, özel sektör, kamu kurumları, gençler ve çocukların da yer aldığı multidisipliner bir diyalog platformu yaratmayı hedefliyor. “Hak temelli yapay zekâ” anlayışıyla yola çıkan MIND Platformu, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü doğrultusunda yapay zekânın geliştirilmesi, tasarlanması ve uygulanması için hukuki bir çerçeve oluşturmayı amaçlayan Avrupa Konseyi Yapay Zekâ Ad Hoc Komitesi’nin (CAHAI) çalışmaları kapsamında faaliyet gösteriyor. 

Keser Berber: “Algoritmaların yön verdiği bir dünyadayız”

BİLGİ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Leyla Keser Berber, yapay zekâ uygulamalarının günümüzde insan haklarına karşı oluşturduğu risklere dikkat çekerek şunları söyledi: “Gerek geçtiğimiz haftalarda Avrupa Birliği tarafından yayınlanan taslak yapay zekâ regülasyonu gerek CAHAI tarafından üzerinde çalışılan bağlayıcı hukuk düzenlemesi yapay zekânın birey ve toplumlar üzerinde yarattığı negatif etkileri bertaraf etmeyi veya minimize etmeyi amaçlıyor. Bu etkiler, bireyin düşünce ve ifade özgürlüğü, kişisel verileri, mahremiyeti, adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerinden başlayıp kitlesel gözetim, kitlesel profillenme, ayrımcılık, eşitsizlik, önyargılı uygulamalara kadar uzanan bir yelpazede karşımıza çıkıyor. İnternette alışveriş yapan bireyin hangi ürünü satın alacağına, hangi müziği dinleyip hangi filmi izleyeceğine, hangi partiye oy vereceğine, kredi alıp alamayacağına, ne zaman öleceğine, kimi seveceğine kendi özgür iradesiyle değil de algoritmik yönlendirmelerle karar verdiği bir dünyada temel hak ve özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü korumak ve sağlamak her zamankinden daha çok önem taşıyor.”

Yapay zekada en sık sorun itirazlara muhatap bulunamaması 

Yapay zekâ uygulamaları nedeniyle günümüzde yaşanan hukuksal problemlere de dikkat çeken Keser Berber, “Yapay zekâ ile gerçekleştirilen içerik moderasyonu uygulamalarına yapılan itirazlarda muhatap bulunamaması en sık yaşanan sorunlar arasında yer alıyor. Bu algoritmalarla sosyal medya platformlarında hesapların kapatılması veya hukuka uygun içeriklerin nedensiz kaldırılması karşısında kullanıcılar muhatap bulamamaktan kaynaklı sorunlar yaşıyor. Algoritmanın aldığı kararlara karşı itiraz ve açıklama yapılmasını talep etme hakkını kullanan bireylere açık, basit, anlaşılabilir şekilde bilgilendirme yapılamaması veya hiç bilgilendirme yapılmaması karşılaşılan sorunlar arasında” dedi.   

Hak temelli yapay zekâ nedir?   

Hak temelli yapay zekâ Avrupa Konseyi’nin üç temel standardı olan demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına atıf yapıyor. İnsan haklarına saygılı yapay zekâ sistemleri AİHS ve AİHM kararlarında yer alan insan hakları ile yeni teknolojilerle birlikte karşımıza çıkan ve doktrinde farklı adlar verilen yeni nesil insan haklarını temel alıyor. İnsan onuru, zararın önlenmesi, insan özgürlüğü ve özerkliği, ayrımcılık yapmama, cinsiyet eşitliği, hakkaniyet ve çeşitlilik, şeffaflık ve açıklanabilirlik, veri koruması ve mahremiyet, hesap verebilirlik ve sorumluluk, demokrasi, hukukun üstünlüğü bu alanda CAHAI tarafından benimsenen kriterler arasında gösteriliyor.  

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Teknopark İstanbul, MWC’de Kurulan Türkiye Pavilyonunda Yerli Ve Milli Teknolojileri Dünyaya Tanıtıyor!

İstanbul Ticaret Odası’nın davetiyle İspanya'nın Barselona şehrinde düzenlenen ve mobil endüstri alanında Dünya’nın en büyük fuarlarından biri olan Dünya Mobil Kongresi'ne (Mobile World Congress) katılan Teknopark İstanbul şirketleri yerli ve milli teknolojileri dünyaya tanıtıyor. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Barselona Başkonsolosu Selen Evcit, Barselona Ticaret Ataşesi Elif Berrak Taşyürek ve Türk Telekom CEO'su Ümit Önal’ın ziyaret ettiği Türkiye Pavilyonunda Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren; CTech Bilişim, Andasis, Scalar Vision ve Tea Networks yer aldı. Heyet üyeleri fuara katılım sağlayan şirketlerle görüşerek sektörün önemi ve inovatif çalışmaları hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Yerli ve milli teknolojiler Barselona’da sergileniyor

Dünya’nın en prestijli mobil endüstri fuarlarından Mobile World Congress (MWC) bu yıl “Bağlantının Gücü” odağında İspanya’nın Barselona şehrinde düzenleniyor. Organizasyonda farklı ülkelerden gelen mobil operatörleri, teknoloji sağlayıcılarını, cihaz üreticilerini, yazılım şirketleri, endüstri liderleri, satıcı ve geliştiricileri temsil eden profesyoneller bir araya geliyor. Dünya devleri ve büyümekte olan bütün girişimciler için önemli bir buluşma ortamı sağlayan mobil iletişim fuarında yeni teknolojiler, geleceği şekillendiren yenilikçi ürünler, hizmetler ve büyük fikirler sergileniyor. 

İstanbul Ticaret Odası’nın davetiyle fuara katılım sağlayan Teknopark İstanbul şirketleri; CTech Bilişim, Andasis, Scalar Vision ve Tea Networks gibi yerli ve milli teknolojiler Türkiye Milli Pavilyonu’nda ziyaretçilerle buluşuyor. Fuara katılım sağlayan Teknopark İstanbul şirketlerinden CTech Bilişim; haberleşme, siber güvenlik ve modelleme-simülasyon teknolojilerinde faaliyet gösteriyor. Andasis Elektronik, askeri ve endüstriyel standartlarda, elektronik cihaz tasarımı ve üretimi alanlarında çalışmalar yapıyor.  Scalar Vision bilgisayar tabanlı 3D yazılım ve donanım teknolojileri geliştirerek 3 boyut teknolojilerini hayatın her alanına taşımayı amaçlıyor. Tea Network ise yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerini kablosuz ağlara getirme misyonuyla kurulmuş yenilikçi bir Ar-Ge şirketi olarak çalışmalarını sürdürüyor.   

“Ülkemizin teknoloji alanındaki yetkinliğini dünyaya tanıtmak bizim için mutluluk verici”

MWC’de Türkiye Pavilyonunda birbirinden değerli Türk şirketlerini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden İTO Başkanı ve Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şekib Avdagiç: “İstanbul Ticaret Odası olarak ülkemizin milli teknoloji geliştirme kapasitesine inanıyoruz. Bu kapsamda fuarda ağırladığımız şirketlerimizin teknoloji alanındaki yetkinliğini dünyaya tanıtmak bizleri mutlu etti. Fuarın temasıyla örtüşen teknoloji ve çözümler geliştiren Teknopark İstanbul şirketleri, MWC’de göz doldurdu. Teknopark İstanbul, milli teknolojilerimizin daha da geliştirilmesi için şirketlerimiz ve girişimcilerimiz için önemli ve önemli fırsatlar oluşturduğunu bir kez daha gösterdi.” diyor. 

“Uluslararası alanda ülkemizi en prestijli organizasyonlarda temsil etmeye gayret ediyoruz”

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Teknopark İstanbul olarak ev sahipliği yaptığımız şirketler ve yerli teknolojilerimizle dünyanın en prestijli mobil endüstri fuarı olan MWC 2021’de yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Şekib Avdagiç’e yerli ve milli teknolojilerimizin böyle bir fuarda sergilenmesine katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Şirketlerimiz MWC fuarı vesilesiyle dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere yerli ve milli teknolojilerle geliştirilmiş ürünlerini sergileme fırsatı buluyor. Teknopark İstanbul olarak uluslararası alanda ülkemizi prestijli organizasyonlarda temsil etmeye gayret ediyoruz.”

198 ülkeden 109.000’i aşkın ziyaretçi bekleniyor

120.000 metrekare alana kurulu ve 2.400'ü aşkın firmanın yer alacağı fuara 198 ülkeden 109.000’i aşkın ziyaretçinin katılması bekleniyor. 7.900 CEO ve 3.640 uluslararası medya mensubunun da katılım sağlayacağı fuarda 5. Nesil mobil teknolojileri, finans, otomotiv ve sağlık teknolojileri, nesnelerin interneti ve yapay zeka alanında çalışmalar yapan firmalar çalışmalarını sergileme fırsatı bulacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky VPN Secure Connection’a yeni güncellemeler geldi

Kaspersky, VPN Secure Connection’ın mevcut özelleriklerini genişlettiğini duyurdu. Yenilikler müşterilerin güvenli bir şekilde çevrimiçi zaman geçirmelerine olanak tanıyan, riskli bağlantılardan koruyan ve iOS özelinde kullanıma sunulan Kill Switch özelliklerini içeriyor. Kullanılabilir akış hizmetlerinin listesi büyürken, kullanıcıların trafiğini yönlendirebilecekleri coğrafyalar sunucu sayısıyla birlikte daha da genişledi.

2020 yılındaki COVID-19 salgını sonucunda insanlar evde daha fazla zaman geçiriyor ve cihazlarına daha sık ihtiyaç duyuyor. DoubleVerify araştırmasına göre çevrimiçi içerik tüketmeye harcanan günlük süre, pandeminin başlangıcından bu yana küresel ölçekte iki katına çıkarak ortalama üç saat 17 dakikadan altı saat 59 dakikaya çıktı. Ayrıca akış hizmetlerinin giderek içeriği coğrafi olarak farklılaştırmaya başlaması, farklı bölgelerdeki kullanıcıların önemli haberlere ve diğer içeriğe erişemeyebileceği anlamına geliyor. Bu durum VPN hizmetlerinin giderek daha popüler hale gelmesine neden oluyor.

Kill Switch iOS'a da geldi

 

Kill Switch, VPN'lerinin devre dışı bırakılması durumunda kullanıcının internet bağlantısını otomatik olarak devre dışı bırakan bir VPN güvenlik özelliğidir. Bu özellik kullanıcının dijital gizliliğinin tehlikeye atılmasının ve verilerin kaybolmasının önüne geçer. Bu seçenek sayesinde tüketicilerin artık üçüncü kişilerin çevrimiçi etkinlikleri hakkında bilgi edinmesi konusunda endişelenmelerine gerek kalmayacak.

  

Bu özellik artık iOS için de kullanılabiliyor. Bu sayede Mac, Windows, Android ve iOS platformlarında bağlantı akışı güvence altına alınmış oluyor. Kill Switch, premium aboneliği olan müşteriler tarafından kullanılabiliyor.

 

Küresel liste genişledi, iletişim kalitesi iyileşti

 

Kaspersky, VPN hizmetinin kullanılabilirliğini küresel ölçekte genişletmek için desteklenen ülke sayısını artırmaya devam ediyor. Kaspersky VPN Secure Connection artık 53'ten fazla bölgede 2 binden fazla sunucudan oluşan bir ağa sahip ve Antarktika hariç tüm kıtalarda kullanılabiliyor. Her konumda Kaspersky ağında en az bir fiziksel sunucu yer alıyor. Bu, şirketin bağlantının kararlılığını iyileştirmesine ve kullanıcılara yüksek kaliteli, hızlı internet bağlantısı sağlamasına izin veriyor.

 

Kaspersky 2021’de mevcut konumlar listesine 19 yeni bölge daha ekledi. Kaspersky VPN Secure Connection şu anda dünya çapında 53 konum üzerinden bağlantı sağlayabiliyor. Bu yıl kapsama alanının 70'in üzerine çıkarılması planlanıyor.

Netflix için yeni akış hizmetleri ve ülke uzantısı eklendi

 

Kaspersky VPN Secure Connection ile gelen önemli güncellemeler arasında yerel içeriğe erişim de yer alıyor. Kullanıcı deneyimini genişletmek ve önemli haber ve bilgilere erişim sağlamak için yapılan yenilikler ABD'deki Hulu, Disney+ ve Amazon Prime Video gibi platformlardan gelen içeriği kullanılabilir hale getirirken, İngiltere'den gelen içeriklere BBC iPlayer üzerinden erişilebiliyor. Yerel katalog konum açısından desteklenmiyorsa, kullanıcıya Netflix/Hulu/Amazon Prime/Disney+ için ABD dizinine ve BBC iPlayer için Birleşik Krallık dizinine erişim sunuluyor.

 

Kaspersky ekibi ayrıca Netflix için erişim coğrafyasını genişletti. Platform artık Almanya ve Japonya'daki kullanıcılar tarafından da kullanılabiliyor. Sonuç olarak müşteriler en sevdikleri filmleri, şovları ve spor programlarını özel, güvenli bir bağlantı üzerinden ve hiçbir kısıtlama olmadan izleyebiliyor.

 

Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlama Müdürü Marina Titova, şunları ifade ediyor: “Verideki patlama sadece hacim sorununu değil, aynı zamanda çeşitlilik ve hız açısından tüketicilerin güvenlik ve mahremiyetle ilgili endişelerini de beraberinde getirdi. Çevrimiçi ortamda depolanan kişisel verilerin inanılmaz bir hızla büyümesi ve kişisel bilgilere erişmeye çalışan hizmetlerin çokluğu göz önüne alındığında, bunları korumanın ve üçüncü şahısların erişiminden uzak tutmanın en iyi yollarından biri internette gezinirken VPN kullanmaktır. Kullanıcıların gizliliğini güçlendirmek için Kaspersky, Kaspersky VPN Secure Connection dahil tüm ürünlerini sürekli olarak geliştiriyor. Çözümün güncellenmiş sürümü, kullanıcıların dünya çapındaki hizmetleri ve siteleri kullanırken tüm platformlarda kişisel verilerini güvende tutmalarına olanak tanıyor.”

Çözüm ücretsiz veya premium sürüm olarak mevcut. Kaspersky VPN Secure Connection'ın yeni sürümü hakkında daha fazla bilgi edinmek ve satın almak için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’yi Bitcoin’le tanıştıran BtcTurk 8 yaşında

Türkiye’yi Bitcoin ile tanıştıran ve 3,7 milyon kullanıcı sayısına ulaşan BtcTurk, 12 yıllık sektörde 8 yıldır uzman ekibi, altyapısı ve finansal gücüyle kullanıcılarının varlıklarını korumak için uluslararası standartlarda çalışıyor.

Türkiye’de Bitcoin ve kriptoparaların kolayca ve güvenle alım satımının yapılabildiği BtcTurk, Türkiye’nin en büyük kriptopara işlem platformu olarak çalışmalarına devam ediyor.

BtcTurk, 2013 yılında Türk Lirası ile ilk Bitcoin alım satım işlemini gerçekleştirerek Türkiye’nin Bitcoin ile tanışmasını sağladı. Yaptığı yatırımlar ve hizmetlerle 2018 yılında 500 bin olan kullanıcı sayısı ise dünya genelinde 3,7 milyon kişiye ulaştı. 2020 yılı sonunda 142 çalışanı bulunan BtcTurk, bugün 850 kişilik bir ekiple 7 gün 24 saat işlem yapma imkânı sunuyor.

“BtcTurk, finansal ve teknoloji yatırımlarının yanı sıra Türkiye sporuna sunduğu destek ile de içinde bulunduğu ekosistemlere değer katıyor”

Yeni nesil finansal kuruluş olarak özellikle yeni neslin spor alanındaki başarılarına da katkı sağlamayı hedefleyen BtcTurk, Türk sporunun yarınlarına destek vermeyi de millî görev olarak tanımlıyor. Bu doğrultuda BtcTurk, Kadın ve Erkek Millî Futbol Takımlarının ana sponsorluğunu üstlenirken, millî futbolcu Cengiz Ünder ile iş ortaklığı anlaşmasına imza attı. Diğer yandan uluslararası arenada Türkiye’yi temsil edecek 21 millî sporcuya toplam 2,1 milyon TL ile maddi ve manevi destekte bulunan BtcTurk, Mayıs ayı itibarıyla Türkiye Voleybol Federasyonu ile Kadın ve Erkek Millî Takımlarının ana sponsorlarından oldu. 

8 yıllık yolculuklarında sektörlerine, birlikte geleceğe yol aldıkları tüm paydaşlarının hayatlarına değer katmak üzere çalıştıklarını söyleyen BtcTurk CEO’su Özgür Güneri; “BtcTurk olarak yola çıktığımız ilk günden bugüne uluslararası standartlarda bir yapı kurmayı hedefledik ve bugün 12 yıllık sektördeki 8. yaşımızı 3,7 milyon kullanıcıya hizmet sunarak kutlamaktan gurur duyuyoruz. Bu yolda yanımızda olan, inancımıza ortak olan başta kullanıcılarımız olmak üzere, tüm paydaşlarımıza ve teknolojinin geleceğine inanan herkese teşekkür ediyoruz. Sadece bulunduğu sektörde değil, duyduğu sosyal sorumluluk anlayışıyla spor alanında da inisiyatif üstlenmekten, futboldan, voleybola ve sporun farklı branşlarına destek olmaktan çok mutluyuz. Ekibimiz ve kullanıcılarımızla geleceğe güç ve güvenle ilerliyoruz. Tüm BtcTurk’lülerin 8. yılını kutluyor, nice yıllara birlikte ulaşmayı diliyorum” dedi.

BtcTurk, Türkiye ekonomisine katma değer sağlamaya devam edecek 

BtcTurk, 12 yıllık sektörde 8 yıldır uzman ekibi, altyapısı ve finansal gücüyle kullanıcılarının varlıklarını korumak için uluslararası standartlarda çalışıyor. Yeni yaşında da Türkiye ekonomisine katma değer sağlarken kriptopara ve blokzincir teknolojilerinin geleceğine olan inancıyla yatırımlarını artırarak devam ettirmeyi hedefliyor. 

Yapılacak yasal düzenlemelerle birlikte Türkiye’nin bu sektörde önemli oyunculardan biri olacağına inanan BtcTurk, mevcut regülasyonları da göz önünde bulundurarak kurduğu ve geliştirdiği yapısı ile hem kullanıcılarının hem paydaşlarının haklarını koruyarak hizmet vermeyi sürdürecek. BtcTurk, Türkiye’nin geleceğine, dijital ekonomisine, dinamizmine olan inancı doğrultusunda ödenmiş sermayesini de Haziran ayında 19 milyon TL’den 100 milyon TL’ye yükseltmişti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uzaktan çalışmada sanal asistanların sunduğu 5 fayda

Pandemi süreci sadece tüketici davranışlarını değil çalışma kavramını da değiştiriyor. Google, Microsoft, Facebook, Apple, Twitter, Uber, American Express ve Airbnb gibi dev şirketlerin birbiri ardına uzaktan çalışma politikalarını açıklamaları yeni dönemin işaretleri arasında. Mercer’in Eylül 2020’de gerçekleştirdiği 'Ücret Artışı ve Yan Haklar Trendleri Araştırması'na göre şirketlerin yüzde 54.9’u uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirmeyi planlıyor. Gartner’ın Çalışan Bağlılığını İyileştirme Anketi’ne göreyse 2023'e kadar uzaktan çalışanların sayısı üçte ikinin üzerine çıkacak ve 2024'e kadar, uzaktan çalışanların sayısı 60'a yükselecek ve bu da otomasyona geçişte aciliyeti artıracak. 

 

Türkiye’de de binlerce çalışanı bulunan dev şirketlerin belli kademelerde kalıcı olarak uzaktan çalışma sistemine geçtikleri görülüyor. Öte yandan tatil aylarının gelmesiyle de uzaktan çalışan kişi sayısının artması öngörülüyor. Tüm bu gelişmeler şirketlerin uzaktan çalışma sistemlerini nasıl daha verimli hale getireceği sorularını da beraberinde getiriyor. Türkiye’nin lider yapay zeka şirketi CBOT, sürecin uzaktan yönetilecek olmasının insan kaynakları yönetimi ve bilgi sistemleri noktasında otomasyona ve yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilere yatırımı da zorunlu kılacağının altını çizerek özellikle İK ve IT sanal asistanlarının bu süreçlerde sunacağı 5 temel katkıyı sıralıyor; 

 

Zamandan tasarruf sağlayarak çalışanların üretkenliğini artıyor

Sanal asistanlar hem insan kaynakları çalışanlarının hem de servis alan şirket çalışanlarının zamanlarını daha etkin kullanmalarına ve bunu kurum-çalışan arasında doğrudan, hızlı bir iletişim ortamı yaratarak, bilgiyi her zaman şeffaf ve ulaşılabilir kılarak yapıyor. Sanal asistanlar basit ve tekrarlanan işleri insanlardan çok daha hızlı, çok daha hatasız ve çok daha verimli şekilde yapabiliyor. CBOT’un İK alanında geliştirdiği sanal asistanları; kurum içi finansman, mesai süreci (giriş/takip), uzaktan çalışma süreci, bordro süreci, sağlık sigortası ve BES, avans süreci, izin talebi girişi/onayı, devamsızlık, görev ve maluliyet tazminatı süreci, istirahat süreci, işe alım, yeni işe başlayan süreçleri (onboarding), işten ayrılma, özlük bilgileri, muhaberat, seyahat masraf girişi, toplantı odası bulma, servis bulma, telefon rehberi, vize başvuru süreci, güvenlik/iş güvenliği ve öneri sistemi gibi çok sayıda işlemi yaparak İK profesyonellerine önemli zaman tasarrufu sunabiliyor. Böylece İK çalışanları basit soruları cevaplamak yerine daha karmaşık ve yüksek katma değerli işlere odaklanıp daha yüksek bir iş tatmini yaşayabiliyor. Öte yandan sanal asistanlar uzaktan çalışma sırasında operasyonel verimliliğin arttırılması için de önemli bir rol üstleniyor. 

 

Çalışanlar için IT yardım masası deneyimini geliştiriyor

 Uzaktan çalışma stillerinde çalışanların en çok karşılaştıkları problemlerin başında IT sorunları geliyor. Şirkette uzaktan çalışan personel bilgi sistemlerine erişememe, epostalarını açamama, ortak klasörlere ya da VPN’e bağlanamama gibi sorunlar yaşadığında bir IT çalışanından hızlıca destek alması uzun sürebiliyor. IT yardım masası için kurgulanmış bir sanal asistan ise çalışanların sorularına anında yanıt vererek, çalışma durumunu güncelleyerek, BT sorunlarını, yazılım düzeltmelerini ve yükseltmelerini gerçekleştirerek çalışanlara 7/24 self servis sağlayabiliyor. Ayrıca, bu sanal asistanlar, sorun gidermeyi otomatikleştirebiliyor ve sorunları gerektiğinde ve gerektiğinde IT yardım masası temsilcilerine aktarabiliyor. Bir diğer önemli avantaj da bir IT yardım masası sanal asistanlarının pek çok kanalda aynı anda konumlandırılabilmesinde ortaya çıkıyor. Çalışanlar sorun yaşadıkları hemen hemen tüm kanallarda saniyeler içinde sanal asistanlara bağlanıp sorunlarını hızlıca çözebiliyor. 

 

Uzaktan çalışmaya bağlı stresi hafifletmeye yardımcı oluyor

Pandemiyle birlikte uzaktan çalışma stili birçok insan için tek seçenek haline geldi. Bu süreçlerde şirketteki bilgilere erişim, IT ve İK sorunlarının çözümü çalışanlarda önemli bir stres kaynağı haline gelirken sanal asistanların 7/24 destek ve depolanmış bilgilere daha kolay erişim sağlamaları evden çalışmaya bağlı stresi hafifletmeye yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra, otomasyon seçenekleri, katılım veya zaman çizelgesi raporlaması gibi süreçlere yardımcı olan sanal asistanlar çalışanların iş planını ve iş sürekliliğini doğru uygulamalarına destek olarak verimli bir şekilde çalışmalarını sürdürmelerini sağlıyor. Öte yandan sanal asistanlar çoklu kanallara yayılmış bilgilere erişmekte zorlanan çalışanların da yardımına yetişebiliyor. Böylece çalışanlar işlerini başarıyla tamamlayabilmek için ihtiyaç duydukları dokümanlara ve bilgilere sanal asistanlar sayesinde kolayca ulaşarak başarısızlığın vereceği stresten uzaklaşabiliyorlar. 

 

Kurumiçi iletişimde maliyetleri azaltıyor

İK ve İT sanal asistanları genel olarak şirketlerde kurumiçi iletişim için harcanan maliyetleri azaltabiliyor. Genel ve çalışana özel sorgulara yardımcı olan İK personellerinin harcadığı zamandan tasarruf etmeleri maliyetlere de olumlu yansıyabiliyor. Öte yandan işe alım süreçlerindeki tekrarlayan işlerin de sanal asistanlarla konsolide edilmesi İK yardım masası maliyetlerini düşürebiliyor. Son olarak, şirket bilgi tabanına daha iyi erişim, İK personelinin eskisinden daha verimli ve doğru çalışmasını sağlayarak operasyonel maliyetleri düşürebiliyor

 

İşe Alım Süreçlerini basitleştiriyor

Çoğu kurum için işe alım süreçleri oldukça zaman alabiliyor ve pek çok ek işi beraberinde getirdiği için İK çalışanlarının daha fazla efor sarf etmelerine neden olabiliyor. Özgeçmiş toplama, başvuranları seçme, başvuran sorgularını yanıtlama ve başvuranın türü hakkında değerli bilgiler edinme gibi konular İK çalışanlarının önemli bir iş yükü olarak karşımıza çıkıyor. Uzaktan çalışma dönemlerinde ise bu durum çalışanlar için daha da zorlu ve vakit kaybettiren bir hale geliyor. Sanal asistanlar basit ve tekrarlayan özelliklere sahip bu süreçlerde konumlanarak İK çalışanlarının daha karmaşık ve değer katan çalış ara yoğunlaşmalarını sağlıyor. İşe alım sürecinde konumlanan bir sanal asistan başvuranların sorularını yanıtlayabilirken, uygulamaları sıralamaya ve depolamaya yardımcı olabilir ve bu gerekli bilgileri tasnifleyebiliyor. Bu, başvuru sahiplerinden ve İK ekibinden daha yüksek memnuniyet seviyelerine yol açabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

5G Ağlarının toplam geliri 700 Milyar doları geçecek

5G teknolojisinin yaygınlaşması için çalışmalarına aralıksız devam eden ULAK Haberleşme,  tamamen yerli ve milli altyapı geliştirme faaliyetleri ile sadece yurt içine değil yurt dışına da hizmet vermek hedefiyle 5G ve ötesi için Türkiye’nin İletişim Gücü olmaya devam ediyor. Sektördeki araştırmalar sonucu ortaya çıkan sayılar, 5G’nin hayatımızda yaratacağı etkiyi şimdiden hissettirir nitelikte.  Dünya genelinde, Ocak 2021 itibariyle 61 ülkede 144’ten fazla servis sağlayıcısı 5G servis hizmeti verirken 2026 yılı sonunda kullanıcı sayısının 3.5 milyarı bulması bekleniyor. Gelecekte, dünyadaki mobil veri trafiğinin yarısından fazlasını taşıması beklenen 5G ağları ile; sağlık, akıllı ulaşım, endüstriyel üretim ve IoT sektörlerinin toplam gelirinin dört yıl içerisinde 700 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor. 5G teknolojisini üreten dünyadaki 7 ülkeden biri olan Türkiye, gelecekte 5G’de söz sahibi ülkelerden birisi olacak.

 

AR-GE’YE DAYALI ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ

Yabancı üreticilere karşı rekabetçi bir ürün ortaya koymanın, hedefleri arasında yer aldığını belirten ULAK Haberleşme Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dr.Celal Sami TÜFEKCİ; “Türkiye’yi güvenli iletişim altyapıları ile donatma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen mevcut 4.5G teknolojilerini sürdürülebilir kılma çalışmalarımızı sürdürürken, 5G ve ötesi için dünya standartlarında yenilikçi çözümler üretmek için de çalışıyoruz. Geniş bant iletişim teknolojileri konusunda ortaya koyduğumuz patentler (IPR) ile aynı zamanda katma değeri yüksek işler gerçekleştirerek, uçtan uca yerli ağ teknolojileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ULAK Haberleşme AR-GE ekibi, yapmış olduğu patent başvuruları ile katma değeri yüksek işler gerçekleştirmenin motivasyonunu kazanırken, Ar-Ge çalışmalarını da bir o kadar heyecanla sürdürüyor.” dedi.

 

5G TEKNOLOJİSİNDE DÜNYADA İLK 7’DEYİZ

TÜFEKCİ, “Bu teknoloji, dünyada sadece 7 ülke tarafından üretiliyor ve Türkiye de bu ülkelerden birisi. Ülkemizin, bu ülkeler arasında yer almasının haklı gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda, geliştirdiğimiz milli teknolojimiz ile uluslararası pazarda da büyük pay sahibi olacağımıza inanıyoruz. Paylaşımcı ekosistem modeliyle, iki temel konuda çalışma modelini sürdürmeyi önemsiyoruz. Bunlardan birincisi; kuruluş misyonumuzda da yer alan yerli, milli ve güvenilir bir iş birliği modeli oluşturmak. İkincisi ise; kurduğumuz altyapı üzerinde çalışan yerli dikey sektörlere istihdam sağlayan ve cari açığı azaltacak girişimci bir model ile çalışmak.  Kritik AR-GE verilerini içeride tutan ve hem yatay hem de dikeyde güçlü bir ekosistem kuran bu iki model, operatörlerin kullanıcı olduğu sektörde sürdürülebilirliği sağlayacaktır” diye konuştu. 

 

TÜRKİYE’NİN VERİSİ MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ

5G teknolojilerinin yanı sıra tamamen yerli ve milli haberleşme altyapısı olan ULAK uMAYA'nın da kullanımda olduğunu belirten TÜFEKCİ, Türkiye'nin verisinin milli güvenlik meselesi olduğunun altını çizdi.

Tüfekci, “Koyulan hedeflerin yabancı kaynaklı sistemlerle oluşturulan veri merkezleriyle gerçekleştirmesi oldukça zor. Amaç, uçtan uca veri güvenliği ise tek yol yerli ve milli sistemlerin kullanılmasından geçmektedir. Tamamen yerli ve milli olarak geliştirilmiş olan uMAYA, bu noktada devreye girerek kritik bir rol üstlenmektedir. Örneğin, bir bankadaki bilgiyi diğer şubelere bulut ortamında iletiyorsunuz. Bu, güvenlik anlamında çok önemli çünkü verinizi yabancı bir firmaya açmamış oluyorsunuz. Bu nedenle, uMAYA kullanımının her geçen gün yaygınlaşmasını, ekonomik, teknolojik ve siber güvenlik açılarından zorunluluk olarak görüyorum. Bununla birlikte, uMAYA' da kullandığımız veri merkezi çözümümüzle merkezi yönetim kolaylığı sağlarken, yetişmiş insan kaynağını da en verimli şekilde kullanmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

“Ayrıca, Kovid-19 salgınının etkileri göz önüne alındığında ihtiyaç haline gelen uzaktan eğitim, sağlık hizmetleri ve uzaktan çalışma konularında Türkiye’nin en ücra köşelerinde bile halkımızın hizmetindeydik. Örneğin; çocuklarımız için EBA, köylerde doktor ve asker çağrıları, karakollarda Mehmetçiklerin aileleriyle iletişimi gibi birçok başlıkta ULAK Haberleşme olarak ürettiğimiz çözümlerimiz  ile sahalarda operatörlerimizle beraber aktif rol alıyoruz”.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Steam Yaz İndiriminde Olan 700’ün Üzerinde Oyun GeForce NOW’da, Temmuz’da 36 Yeni Oyun Kütüphaneye Ekleniyor

Bu hafta 11 tane olmak üzere Temmuz ayı boyunda 36 yeni oyun GeForce NOW kütüphanesine ekleniyor. Ayrıca Steam yaz indirimde olan 700’ün üzerinde oyuna GeForce NOW’dan erişilebiliyor.

Steam İndirimleri

GeForce NOW'daki hemen hemen her Steam oyunu, Steam Yaz İndirimi'ne dahil. GeForce NOW üzerinden oynanabilen Steam'deki toplamda 700'den fazla oyun, 8 Temmuz'a kadar 90'a varan indirimlerle oyuncularla buluşuyor.

GeForce NOW'da Bu Hafta

GFN Perşembe, Steam'de erken erişimde bulunan Eternal Return: Black Survival dahil 11 yeni oyunla aya başlıyor. Oyuncular, bu oyunu strateji ve mekanikleri harmanlayan heyecan verici MOBA/Battle Royale/Survival oyun stratejileriyle giderek büyüyen karakterlerden birini seçip Lumia Adası'na tek başına veya bir ekiple 18 oyuncudan biri olarak oynayabiliyor.

Bu hafta GeForce NOW kitaplığına katılan oyunların tam listesi:

  • The Spectrum Retreat (Epic Games Store’da ücretsiz)
  • Eternal Return: Black Survival (Steam)
  • Castle Flipper (Steam)
  • EARTH DEFENSE FORCE: WORLD BROTHERS (Steam)
  • Fishing: Barents Sea (Steam)
  • Not Tonight (Steam)
  • Opus Magnum (Steam)
  • Slipways (Steam)
  • SoulWorker (Steam)
  • Strategic Mind: Fight for Freedom (Steam)
  • Ziggurat 2 (Steam)

 

Temmuz’da Gelecek Oyunlar

Orcs Must Die! 3 (Steam), Warhammer 40,000: Battlesector (Steam ve Epic Games Store), Alchemist Adventure (Steam) gibi dünyayla aynı anda kütüphaneye eklenecek oyunlar da dahil olmak üzere Temmuz ayı boyunca GeForce NOW’a 36 yeni oyun geliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Heyecanla beklenen Redmi Note 10 5G satışta

Xiaomi'nin büyük beğeni toplayan Redmi Note 10 serisinin yıldızlarından Redmi Note 10 5G tüm operatörlerde ve yetkili satış noktalarında 3.649 TL'den başlayan fiyatlarla satışa çıktı. 

 

MediaTek Dimensity 700, 7nm üretim teknolojisi, Çift 5G SIM destekli sistemi ve entegre modemi ile amiral gemisi düzeyinde güç verimliliği sunan Redmi Note 10 5G, sektördeki en uygun fiyatlı 5G akıllı telefonu olarak öne çıkıyor.

 

Büyüleyici ve sürükleyici bir 90Hz 6,5 inç AdaptiveSync Nokta Ekran'a sahip olan Redmi Note 10 5G, 30Hz veya 60Hz'de video akışından sosyal medyadaki içerikleri izlemeye veya 90Hz'de oyun oynamaya kadar tüm içeriklere otomatik olarak uyum sağlayarak sorunsuz bir deneyim ve optimum pil kullanımı sağlıyor.

 

Model 48MP ana kamera, 2MP makro kamera ve 2M derinlik sensörünün yer aldığı kamera kurulumu ile en kaliteli fotoğrafların çekilebilmesine olanak veriyor. Telefon, 5.000mAh (tip) pili ve 18W hızlı şarj desteğiyle günlük kullanımda ideal bir yol arkadaşı oluyor.

 

19 Eylül 2021 tarihine kadar Redmi Note 10 5G satın alan kullanıcılar fatura tarihinden itibaren ilk 6 ay içinde 1 kez ücretsiz ekran koruma garantisinden faydalanabilecekler.*

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı