Aylık arşivler: Temmuz 2021

Robot Teknolojilerinde Öne Çıkan Trendler Konuşuldu

“Evden uzaya” kadar çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle dikkat çeken Mitsubishi Electric, Hannover Fairs Turkey’in dijital etkinlik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’nda Premium Sponsor olarak yer aldı. “Otomasyonun Yükselişi: Hyperautomation” oturumuna konuşmacı olarak katılan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, sanayide dijitalleşme ve endüstriyel robot teknolojileri alanındaki güncel gelişmeleri aktardı.  

Türkiye’deki sanayiciler ve alt yapı projeleri için iddialı bir çözüm ortağı olan ve dijital dönüşüm alanında önemli yatırımlar ve çalışmalar hayata geçiren Mitsubishi Electric, Hannover Fairs Turkey’in dijital etkinlik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’na Premium Sponsor olarak katıldı. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Ünsalan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Otomasyonun Yükselişi: Hyperautomation” oturumunda konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, robot teknolojileri alanındaki öngörülerini ve robotik sistemlerdeki gelecek trendlerini katılımcılarla paylaştı.

İnsanların robotlarla beraber esnek çalışabildiği üretim hatları öne çıkıyor 

Fabrika otomasyonu ve robotik teknolojilerin farklarını ortaya koyarak geleceğin robotik trendlerini değerlendiren Tolga Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fabrika otomasyon sistemlerinde otomatik üretim her zaman hayal edilen bir durum. Büyük bir üretici firma olarak kendi üretim bantlarımızda yaklaşık 2013 yılından beri e-F@ctory adını verdiğimiz farklı bir yapılanma ve üretim algoritması kullanıyoruz. Aslında o yıllara kadar çok uzun bir zaman otomatikleşmiş, içerisinde insan olmayan, fabrika otomasyon sistemlerinin bütün model ve yapılarının kullanıldığı, sanayinin üçüncü evresinin bitmek üzere olduğu bir fabrika üretim yapısına sahiptik. Ancak 2013 yılından sonra tüketicinin fikirlerinin ve taleplerinin değiştiğini fark ettik. Özellikle son zamanlarda fabrikaların içinde otomatikleşmiş hatlardan daha ziyade robotla beraber esnek çalışabilen, içinde insanın da olduğu hatlardan bahsedilmeye başlandı.”

 

İnsan bilinç ve algılarıyla esnek üretimin direktörlüğünü yapıyor

Sanayinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekânın temel taşlardan birisi olacağını söyleyen Bizel; “Nagoya Works-Kani fabrikamızda robot ve otomatik sistemler insanlar ile çalışıyor. Ancak burada bahsi geçen robot ve insan, daha önce rastladığımız çalışma tarzlarına göre farklı çalışıyorlar. İnsan iş gücünden daha ziyade bilinç ve algılarıyla esnek üretimin direktörlüğünü yapan bir pozisyonda yer alıyor. Robotlar ise öğrenmeye açık, yaptıkları çalışmalardan bazı çıkarımlar yapıp, birlikte çalıştığı insan veya diğer makinelerle daha etkileşimli olarak yapay zekâ teknolojileri ile konuyu öğrenip çalışan bir yapıda var oluyor. Bizim asıl hayalimiz fabrika içerisinde kendi kendine hareket eden ve serbestliğe sahip robot yapılarına sahip olmak. Sanayinin yeni evresinde robotlarla birlikte kurgulanacak bu fabrikaların dönüşüm sürecinde yapay zekâ temel taşlardan biri olacak. Robotların üretimdeki rolünün hızla artacağı yönündeki gelecek vizyonundan hareketle Mitsubishi Electric olarak biz de ileri robot teknolojileri alanında yeni nesil ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Yapay zekâ ile geliştirdiğimiz yeni nesil kolaboratif robotlarla şirketlerin robotik sistemlerini hızlı, sezgisel ve daha düşük maliyetlerde kurmalarına, hızla değişen iş ortamları ve sosyal ihtiyaçlara esnek bir şekilde yanıt vermelerine imkân sağlıyoruz” dedi.

 

Robotların hızla değişen taleplere yanıt verecek yetkinlikte olması gerekiyor

Fabrikalardaki robot nüfusunun artık bir rekabet göstergesi olmadığını belirten Bizel; “Robotik teknolojiler pek çok firma için maliyetli yatırımlar. Taylorizmin hâkim olduğu üretim hatlarına sahip bir işletmenin robot teknolojilerine sahip olması önemli bir övünç kaynağıydı ve üretimde robotik hatta sahip olmak sizin kalitenizin güvence altına alındığını ifade ediyordu. Çünkü dikkat gerektiren otomatikleşmiş işlerde insanlar hata yapabilir. Bu anlamda geçmişte bir robot kadar üretim kalitesini taçlandıracak bir unsur yoktu, ancak artık fabrikada robota sahip olmak eskisi gibi bir anlam ifade etmiyor. Tüketici kararları günümüzde hiç olmadığı kadar çok hızlı değişiyor, dolayısıyla ürün de hızla değişiyor. Eski robotların bu değişen taleplere yanıt vermesi çok mümkün değil. Bu bağlamda, hücresel robot otomasyonunun gelecekte fabrika içerisine ne kadar entegre edildiği yeni standartları belirleyecek gibi görünüyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Marmara Denizi’ni sivil insiyatif kurtaracak!

Marmara Adalar Platformu tarafından düzenlenen çalıştayda Marmara Denizi’ne nefes aldıracak çözüm yolları masaya yatırıldı

 

Dünyada eşi olmayan Marmara Denizi, uzun yıllardır görmezden gelinen kirliliğin ve çevresel sorunların sebep olduğu müsilaj ya da deniz salyası nedeniyle nefes almaya çalışıyor. Marmara’nın sessiz çığlığına kayıtsız kalmayan Marmara Adalar Platformu’nun, önemli isimlerin katılımıyla düzenlediği “Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” çalıştayında konu tüm yönleri ile ele alındı. Bilim insanlarının daha önce de uyarılarda bulunduğu müsilaj ile su yüzüne çıkan sorunların derinde yatan sebepleri ve çözüm yollarının ortaya konduğu çalıştayda, kapsayıcı bir sivil platforma ve şeffaflığa ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. 

 

Marmara Adalarında faaliyette bulunan dernekleri aynı çatı altında buluşturan Marmara Adalar Platformu“Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” başlıklı çevrimiçi bir çalıştay düzenledi. Marmara Denizi’nin geleceği için tüm tarafların bir araya geleceği geniş katılımlı bir oluşumla acil olarak harekete geçilmesi ve bilimin sesine kulak vererek denizdeki kirliliğe son verecek önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

 

Sürdürülebilir Marmara Denizi için Koruma Alanları ve Marmara Denizi Eylem Planında Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolünün ele alındığı çalıştay, Marmara Adalar Platformu Sözcüsü ve Marmader Başkanı Ceyhun TargınMarmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy,  Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü ve Murat Ar’ın açılış konuşmaları ile başladı. 

 

“Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” çalıştayının, “Sürdürülebilir Marmara Denizi için Koruma Alanları” başlıklı ilk oturumu TÜDAV Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün Moderatörlüğünde gerçekleşti. Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halim Aytekin Ergülİstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Taner Yıldız ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı’nın konuşmacı oldukları birinci oturumda; Marmara Denizi’nin tamamının koruma alanı olarak belirlenmesi, etkin bir koruma için alınması gereken önlemler gibi konular masaya yatırıldı. 

 

TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, balıkların göç yolları içinde atlama taşı olan adaların, biyolojik koridor olmaları yanında habitat oldukları için de önem taşıdıklarını belirtti. Nispeten genç bir deniz olan Marmara’nın acil olarak korunması gerektiğini söyledi. 

 

Marmara Denizi’nde büyük ölçekli etkisi görülen müsilaj, köpük, çamurlaşma, besin tuzları artışı, yabancı türlerdeki artış gibi sonuçların büyük bir eko-yıkımın göstergesi olduğuna dikkat çekilerek, acil tedbir alınıp kararlı bir eyleme geçilmezse, bu eko-yıkımın etkilerinin başta Ege Denizi olmak üzere Karadeniz ve diğer denizel sistemlerde de görüleceği belirtildi.  

 

Çalıştayın bu bölümünde Marmara Denizi’nin kirlilik yoluyla kaynaklarının tüketilmesi konusu bilimsel veriler ile paylaşıldı. Denizin alıcı ortam olarak kullanılmasından derhal vazgeçilmesinin gerekliliği vurgulandı ve başta en önemli sorunlardan biri olan atık kontrolü olmak üzere alınması gereken önlemler ortaya konuldu.  

 

 

Marmara Denizi’ni kurtaracak önlemler 

 

Buna göre tüm sanayi tesislerinde ileri biyolojik arıtma teknolojilerinin kullanılmasının zorunlu hale getirilmesi,  tüm bölgede acilen ileri biyolojik arıtmaya geçilmesi ve gerekli denetimlerin aksatılmadan titizlikle yürütülmesi gerekliliği vurgulandı. 

 

Marmara Denizi’ni kirleten en büyük sorunlardan biri olarak görülen evsel atıklar konusuna da dikkat çekildi. Çoğu belediyenin arıtma sistemleri olmakla birlikte bu sistemlerin çoğunlukla eski teknolojiyi kullandığı ve yeterli olmadığı; acil önlem olarak belediyelerin azot, fosfor vb. maddeleri ayrıştırabilen ileri biyolojik atık sistemlerini kurmaları gerektiğine işaret edildi. Bu konuda tüm Marmara Bölgesi belediyelerinin ilgili kurumlarla ortaklaşa hareket ederek bir an önce organize olmasına ihtiyaç duyulduğu dile getirildi. 

 

Yerel yönetimlerin sorumluluk ve denetiminde olan yağmur suyu tahliye kanallarının ıslahının yapılarak ek bir kirlilik unsuru olarak ortaya çıkmasının engellenmesi gerektiği ifade edildi. 

 

Alınabilecek önlemler arasında her bireyin doğaya atılan atıklar konusunda bilinçli olması ve atıklarını evlerde ayrıştırmaya başlaması da yer aldı.   

 

Ayrıca kıyı yapılarının müsilajin kıyıya atılmasını engellediği ve deniz içinde kalmasına yol açtığı da belirtildi. Marmara Bölgesi’nde denizel sistemlere, yeraltı sularına zarar veren büyük projelerin, endüstriyel tesislerin (kıyı dolguları, Marmara Denizi’ne hafriyat dökümü, denizaltı ulaşım projeleri, termik santral ve Kanal İstanbul vb.) çevresel etkileri bilimsel yöntemlerle net bir şekilde ortaya konulmadan ve net bir mutabakat sağlanmadan inşaatlarına başlanmaması, işletmeye alınmaması konularına da vurgu yapıldı. 

 

Koruma alanları konusunda bir yönetim mekanizması oluşturulmalı

 

Koruma Alanları, “Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” çalıştayında tartışılan ana konulardan birini oluşturdu. Dünyada yaygın olsa da ülkemizde istenen seviyede olmayan koruma alanlarının takibi ve yönetiminin de önem taşıdığı söylendi. Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı da konuşmasında Nisan ayında Koruma alanı ilan edilen Tavşan Adası’nda yürüttükleri çalışmalar konusunda bilgiler verdi. 

 

Sürdürülebilir deniz ekosisteminin varlığı, biyolojik çeşitliliğin devamı, balık üreme alanları ve posidonia çayırlarının hakim olduğu bölgelerin koruma alanları olarak tanımlanması ve ilan edilmesi gerekliliği vurgulandı. 

Koruma alanları ilanı çalışma sürecinde, tüm tarafların (STK’lar, meslek kuruluşları, halk, balıkçılar) bir araya gelerek birlikte konuyu tartışması ve sonrasında ortak bir bildiri hazırlayarak karar karar vericilerin değerlendirmesine sunulmasının önemine vurgu yapıldı. Ayrıca koruma alanlarının denetimi ve takibinin önemine değinilerek bunun için bir yönetim merkezi kurulması gerektiği ve belediyeler ile birlikte çalışmanın da önemli fayda sağlayacağı dile getirildi. 

 

Marmara Adalar Platformu’nun geniş bir katılımla hayata geçirdiği, “Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” çalıştayının, “Marmara Denizi Eylem Planında Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü” başlıklı ikinci oturumunun Moderatörlüğünü ise Ekotürk TV Haber Koordinatörü Ali Çağatay üstlendi. Marmara’nın doğal habitatının öldüğünü belirten Ali Çağatay, derin deşarj devam ettiği sürece Marmara Denizi’nin kirlenmeye devam edeceğini söyledi. Çalıştayın bu bölümünde Marmara Adaları Hayalet Ağlar Proje Yöneticisi ve Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Nevzat Ekmekçiİstanbul Kent Konseyi Başkanı Tülin HadiSu Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan ÖzkayaSualtı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği Başkanı Ateş Evirgen ve Marmara Adalar Platformu Üyesi Hüseyin Semerci, konuşmacı olarak yer aldılar. 

 

Çalıştayın Raportörlüğünü, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu ile Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Türker yaptı. 

Kapsayıcı bir sivil platforma ve şeffaflığa ihtiyaç var

Çalıştayın sonuç bildirgesinde de altı çizilen kamuoyunu bilinçlendirmede ve Marmara Denizi Eylem Planında Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü, ikinci oturumda kapsamlı şekilde ele alındı.

 

İkinci oturumun konuşmacılarından Marmara Adalar Platformu Üyesi Hüseyin Semerci, geniş ve kapsayıcı bir sivil platforma ihtiyaç olduğunu belirttiği konuşmasında çözümün sivil toplumun sürece dahil edildiği, şeffaf bir yönetim anlayışı ile mümkün olduğunu söyledi. Marmara Adalar Platformu adına tüm sivil toplum örgütlerine de çağrı yapan Semerci, “Böylece Marmara Denizimizi ve adalarımızı koruyabiliriz. Denizimize sahip çıkacağız” dedi.

 

Sektörel sivil toplum örgütleri dahil, çevre, kültür, yerel, her türlü sivil toplum kuruluşunun çatısı altında toplandığı büyük, kapsayıcı, süreçleri denetleyen, sorgulayan, bilgi üreten ve paylaşan bir sivil platforma ihtiyaç olduğu ve bu platform çatısı altında bir Koordinasyon Kurulu ile Bilim Kurulu oluşturulması gerektiği belirtildi. Ayrıca Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde kurulan Bilim Kurulunca alınan kararların Bilim Kurulu’nun içinden belirlenecek bir sözcü tarafından şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasının önemine değinildi.

 

Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Nevzat Ekmekçi, özellikle balık tüketimi ve denize girmenin sağlık yönünden etkilerinin, Tarım Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı tarafından şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini, aksi takdirde medyada olan dezenformasyonların her iki sektör temsilcilerini de zor durumda bıraktığını belirtti.

 

Balıkçılıkta da tehlike çanları çalıyor

Marmara Adalar Platformu çalıştayında, balıkçılık da ele alınan önemli konulardan biriydi. Marmara Denizi’nde var olan balıkçılık kuralları ve yasaklarına uyulmasının ekosistemin korunmasında çok önemli bir rolü olduğu; bu kapsamda sanayi, turizm ve özellikle de kıyı yerleşimleri ve ada halklarının temel geçim kaynağı olan balıkçılık faaliyetlerinin ekosistemi önceleyerek yapılması gerektiği belirtildi. Canlı çeşitliliğinin sağlıklı bir şekilde korunması için var olan “Balıkçılık Kota Sistemi”nin revize edilmesi ve aktif olarak uygulanması gerektiğinin altı çizildi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Güzelhisar Sosyal Tesisleri 1 Temmuz’da Kapılarını Açıyor

Aliağa Belediyesi’nin tarihi Güzelhisar Mahallesi’nde projelendirdiği ‘Güzelhisar Sosyal Tesisleri’ 1 Temmuz 2021 Perşembe günü itibariyle kapılarını açıyor.

 

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın kırsal kalkınma ve turizm vizyonu çerçevesinde Güzelhisar Mahallesi’nin tanıtımı, mahallenin bir turizm destinasyonuna dönüştürülmesi ve bölgeye yeni bir sosyal yaşam alanı kazandırılması amacıyla 10 ay önce başlatılan projede çalışmalar tamamlandı. Vatandaşlar tarafından uzun zamandır merakla beklenen sosyal tesis 1 Temmuz’da hizmet vermeye başlıyor.

 

DOĞAYLA İÇ İÇE, TERTEMİZ HAVASIYLA MİSAFİRLERİNE HİZMET VERECEK

Güzelhisar Mahallesi’nde manzaraya hakim bir noktada 4 bin 860 metrekare alan üzerine kurulu sosyal tesis; Mahallenin tarihi dokusuna uygun olarak inşa edilen taş bina restoran, doğa manzaralı ahşap yürüyüş yolları, kamelyalar, çocuk oyun grupları, peyzaj düzenlemesi ve yeşille iç içe tertemiz havasıyla, doğa, tarih ve misafirlerine hizmet verecek.   

 

GÜNÜ BİRLİK TURİZMİN YENİ ADRESİ, GÜZELHİSAR SOSYAL TESİSLERİ

Güzelhisar Sosyal Tesisleri içerisinde 410 metrekarelik ahşap seyir terası, 550 metrekare açık ve kapalı alana sahip kafe ve restoran, köy yöresel ürün satış stantları, Güzelhisar’ın yöresel lezzetlerinden olan gözleme ve tandırın servis edileceği açık hava pişirme alanları bulunuyor. Manzaraya hâkim noktalarda yaz-kış kullanıma uygun 180 metrekare açılır-kapanır camekanlar, ebeveynleri ile gelen çocukların özgürce vakit geçirebileceği 180 metrekare açık hava çocuk aktivite alanı, özel organizasyonlar için rezervasyon yapılabilecek açılır-kapanır localar, mescit ve otopark alanları yer alıyor.

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ankara, en modern kurban satış ve kesim merkezine kavuştu…

Gölbaşı Belediyesi kurbanların güvenli ve steril bir ortamda kesilebilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Kurban Satış ve Kesim Yeri’nin açılışı düzenlenen tören ile gerçekleşti.

 

Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyona Ankara Bala Kaymakamı Ramazan Yıldırım, Ak Parti Milletvekili Hacı Turan, İlçe Jandarma Komutanı İnan Emir, Ankara Ülkü Ocakları İl Başkanı Abdullah Yüksel, MHP İlçe Başkanı Serdar Tekin, AK Parti İlçe Başkanı Selim Akceylan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Salih Namal, İlçe Tarım Müdürü Yavuz Ekici,  İlçe Müftüsü Ahmet Dilek, STK Başkanları, TKDK Başkanları, Süt Birliği Başkanı, çok sayıda bürokrat ve vatandaşlar katıldı. Dua ile açılışının gerçekleştirildiği organizasyonda konuşan Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek sözlerine protokolü ve davetlileri selamlayarak başladı. 

 

Bugün Gölbaşı için tarihi bir zaman şahitlik ediyoruz. Kurban satış ve kesim alanımızı ile fuar alanımızın açılış törenine hepiniz hoş geldiniz. Gölbaşı benim hayatımın tamamı demek. Doğduğum topraklara hizmet edilmek en büyük talihim. Tarihi biz zaman dediğimde abartmıyorum. Açılışını yaptığımız alan Gölbaşını tarım ve turizmin başkenti yapma konusundaki ve tüm Gölbaşında sıfır işsizlik bütünleşik projemizin ilk adımı. Öncelikle kurban satış ve kesim tesisimizle ilgili kısa bilgiler paylaşmak istiyorum diyen Başkan Ramazan Şimşek “Türkiye’nin en modern kesimhane, mezbahane, kesim alanı ve et entegre tesisi ile buluşturacağımız sözünü vermiştik. Kurbanların güvenli ve steril ortamda kesilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl hizmete geçirdik. Bugün bu sözü hayata geçirdiğimiz gün. Burası aynı zamanda çok amaçlı bir tesis oldu. Sel, deprem gibi afet alanlarında toplanma alanı olarak ve tarım fuar alanı olarak da kullanacağız” dedi.

 

Tesis hakkında önemli bilgiler paylaşan Başkan Ramazan Şimşek “Kurbanların güvenli ve steril bir ortamda kesilebilmesi amacıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz, toplamda 100 bin metrekare alana kurulan tesisimiz; A ve B Blok olmak üzere toplam 8.530 m² kapalı alandan oluşuyor. 1680 adet büyük baş hayvan kapasiteli 56 adet padok, 1000 adet küçük baş hayvan kapasiteli 16 adet padok, 4 adet 120 büyük baş hayvan kesim kapasitesine sahip mobil kesim ünitesi, 1 adet 250 küçük baş hayvan kesim kapasitesine sahip mobil kesim ünitesi tesisimiz içerisinde yer almakta. Mobil kesimhanelerimiz modern çağa ayak uyduracak şekilde tasarlandı. Aynı zamanda 1 adet 175 m² alana sahip idari bina, 2 adet umumi banyo/tuvalet binası, 2 adet zabıta noktası, 1 adet güvenlik noktası, 500 araç kapasiteli 12.500 m² alana sahip binek araç otoparkı, 200 araç kapasiteli 5.500 m² alana sahip tır otoparkı ve toplam 1.5 km asfalt iç yolları ile 120 ton kapasiteli su deposunun yapımını da tamamladık. Tesisimiz içerisinde yer alan mobil kesim ünitelerinde bir günde 400 büyükbaş 250 küçükbaş kesimi gerçekleşebilecek. Alanda küçükbaş kesimi için bir, büyükbaş kesimi için ise 4 adet mobil kesim ünitesi bulunuyor. Bu sayede bütün işlemler el değmeden hijyenik ortamlarda gerçekleşiyor. 8 dakikada 8 parça olarak teslim edeceğiz” açıklamasında bulundu. 

 

Güvenlik kamerası ve WİFİ hizmeti

Alt yapıyı kurarken modern bir tesis olmasından yola çıktıklarını ve 50 adet güvenlik kamerası ile alanın 24 saat kesintisiz güvenliğini sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Başkan Ramazan Şimşek “Kurban pazarları alanında sıklıkla karşılaşılan otopark sorununu da düşündük ve bin araçlık alan kurduk. Aynı zamanda acil durumlar için de kurmuş olduğumuz acil helikopter pisti de hizmette olacak. İçerisinde bulunduğumuz alanda 6-19 Eylül tarihlerinde çok önemli bir organizasyona da ev sahipliği yapacağız. Tarım Fuarı vesilesiyle 65 bin kişinin Gölbaşı’na gelmesini hedefliyoruz. Bu da Ankara’mız ve Gölbaşı’mızın ekonomisine katkı demek. Gelen turistlerin Gölbaşı’mızın güzelliklerini görmeleri ve Ankara’yı turizm cenneti yapma yolundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu aşamada, Gölbaşına gelen ziyaretçilerimizin Gölbaşında konaklamaları, esnafımızdan alışveriş yapmaları için konunun tarafı tüm STK’larımızla yakın zamanda bir araya geleceğiz. Misafirlerimiz Gölbaşı konukseverliğiyle, güler yüzüyle ağırlayacağız” ifadelerini kullandı. 

 

Hayata geçecek projeler aktarıldı

 

Tarım ve ekonomiyi kalkındıracak çalışmalardan ilçeyi yeşillendirme atılımlarına, halkın sosyal yaşam merkezi ihtiyacından gençlere yönelik spor çalışmalarına, hızlı ve aktif belediyecilik anlayışına kadar pek çok konuyu ele aldıklarını söyleyen ve yaptığı projelerden de bahseden Başkan Ramazan Şimşek “Gölbaşı Mogan Gölü Kıyı Bandı Çevre Düzenlemesi Projesi'nin birinci etabının açılışı ve ikinci etabının işe başlama törenini bugün Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un katılımı ile gerçekleştirdik. Sizlerle yine böyle bir günde buluştuğumuz Türkiye’de emsali olmayan ve Gölbaşımızda hayata geçen Bilardo Turnuva Tesisi temel atma törenimizin çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapacağımız Kompleksimiz çok yakında açılacak. Bununla da kalmadık. Gençlerimizin vatandaşlarımızın daha fazla spor ile iç içe olmaları için bin 500 metrekare kapalı inşaat alanına sahip alana dağcılık ve buz pateni tesislerini de konumlandırdık. O da çok yakında sizlerin hizmetinde olacak. Çalışmaya devam ediyor, durmadan sizler için üreten belediyecilik yolunda ilerliyoruz. 1.Etap Bisiklet Yolu Projemizi bu tamamladık. Mogan Gölümüzün güzellikleri eşliğinde bisiklet sürme keyfini yaşatıyoruz. Sizlerden aldığımız geri dönüşler bizleri çok memnun ediyor. 1.Etap Bisiklet Yolu Projesi’nin tamamlanmasıyla birlikte toplamda 13 bin metrekare alan üzerine hayata geçecek olan İncek Taşpınar Bisiklet Yolu projemizin de yapım çalışmalarına başladıkGÖLBİS projesi kapsamında bisikletlerimizi de Atatürk Sahil Park’ta konumlandırdık. GÖLBİS sayesinde toplu ulaşım üzerindeki yükü azaltacak, trafiğin bir nebzede olsa hafiflemesine, daha çevreci bir ulaşım aracına vesile olacağız. Hayalimiz dediğim sevgili eşim Yeşim Hanım’ın da çok emek verdiği, 10 bin metrekarelik bir alanda engelli bireylerin tüm ihtiyaçlarını karşılayıp sosyalleşmelerini sağlayacak Umutlu Yaşam Uygulama Merkezi (UYUM) kapılarını açtı. Engelli bireylerimize rahatlıkla kullanabileceği park ve spor aletleri ekili bahçelerimizde bolca vakit geçirebilecekleri hayvanlar, toprakla buluşabilecekleri ekili alanlar, güvenlik girişi, misafir otoparkı ve engelli servis aracı ile haftanın her günü hizmet sunuyoruz. Tesisimizin hayata geçirilmesinde gece gündüz demeden çalışan Fen İşleri, Park Bahçeler ve Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerimize müteşekirim. Tüm misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Her sabah 4’te Gölbaşımıza hizmet için uyanıyorum ve her attığım adımda Allah Utandırmasın diye dua ediyorum.  Çünkü Gölbaşına aşkla hizmet ediyorum. “Çünkü Bu İşte Aşk Var” diyerek sözlerine noktaladı. 

 

AK Parti Ankara Milletvekili Hacı Turan ise Gölbaşı’na hizmet vermek bir şeref diyerek “Biz Ankara milletvekilleri olarak bölge ayrımı yapmadan her zaman halkımızın yanındayız. Başkanımın daveti ile onurlandık ve geldik. Biz hizmet için varız. Biz gerçek manada yapılan hizmetle ile karşınızdayız. Yaşam alanı olarak düşünülen Gölbaşı’nın ufku geniş vizyoner bir belediye başkanına ihtiyacı vardı. Ramazan Başkan olduğu müddetçe Gölbaşı istenen yere gitmeye devam edecek” dedi.

 

Program kurdele kesimi ve tesisin gezimi ile son buldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP’li Tutdere: 1 Temmuz 2021 itibarıyla AKP Adıyaman tütün pazarını yıkıyor

TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında Ak Parti sıralarına, “Gözünüz aydın, yabancı sigara şirketlerine verdiğiniz sözü tuttunuz, muradınıza erdiniz! 2017 yılında çıkarttığınız sarmalık tütün ticaretine 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını öngören zulüm yasanız 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giriyor. Tütün üreticileri ve tütüncü esnafı sizi asla affetmeyecek, 1 Temmuz’u asla unutmayacak ve sandıkta bunun hesabını soracak!” diye seslendi.

 

KOOPERATİFLER KURULAMADI, ÜRETİCİ HAZIR DEĞİL DEDİK AMA VİCDAN SAHİBİ BİR AKP’Lİ BULAMADIK!

 

Tütün üreticilerine 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngören kanun teklifinin yürürlük tarihinin ertelenmesi için verdikleri mücadeleye değinen Tutdere, “Biz tütün için başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Grup Başkanvekillerimiz ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak bütün mücadelemizi verdik. Yasanın yürürlük tarihinin ertelenmesi için kanun teklifi verdik, Adalet Komisyonunda görüşülen ve kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifine eklenmesi için önerge de verdik. Ancak teklifimiz gündeme alınmadığı gibi Adalet Komisyonundaki önergemiz de AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Genel Kurul’da kooperatiflerin henüz kuruluş işlemlerini tamamlayamadıklarını ve üreticimizin yaşayacağı telafisi imkansız zararları anlatarak biraz vicdanlı davranmaları, kendi üreticilerine bu zulmü reva görmemeleri hususlarında iktidara çağrıda bulunduk. Ancak vicdanlı bir tek milletvekili bulamadık!” ifadelerini kullandı.

 

ABUZER AMCAYA, EMİNE TEYZEYE HAPİS; CONİYE ÖZGÜRLÜK!

 

Yarından itibaren yüzbinlerce tütün üreticisinin, esnafın, fakirin, fukaranın ekmeğine yasak getiriyorsunuz, hapis getiriyorsunuz diye AKP sıralarına serzenişte bulunan Tutdere, “2017 yılında Ak Parti tarafından çıkartılan sarmalık tütün ticaretine 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını öngören zulüm yasası 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giriyor. Yabancı tütüne özgürlük, yerli tütüne yasak getirdiler. Bu vatan topraklarında üretim yapan Abuzer amcayı, Emine teyzeyi bu yasayla hapse atacaksınız! Öte yandan Amerikalı Coni yurt dışından özgürce ve sıfır vergiyle tütün getirip satacak. İşte sizin adaletiniz. İşte sizin milliliğiniz. İşte sizin yerliliğiniz!” dedi.

 

YÜZBİNLERCE TÜTÜN ÜRETİCİSİNE HAPİS YOLU GÖRÜNECEK

 

Ak Parti iktidarı tarafından somut hiçbir adım atılmadığını ve bu haliyle yasanın 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe gireceğini belirten Tutdere, “Yarından itibaren tütün satan, satışa arz eden ve bulunduranlar 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak. Yani çoluk çocuğunun nafakasını çıkartan, yetiştirdiği tütünle ailesinin geçimini sağlayan, satamadığı için geçen yılın ürününü  deposunda bekleten vatandaşlarımız 1 Temmuz 2021’de yasanın yürürlüğe girmesiyle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında değerlendirilerek şüpheli konumuna düşecek. Tarlasında yetiştirdiği tütünü Adıyaman Tütün Pazarında satmaya getiren üretici, üreticiden o tütünü alan-satan tütün pazarı esnafı da yargılanacak ve yüzbinlerce tütün üreticisine hapis yolu görünecek. Bir başka deyişle 1 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla AKP iktidarı Adıyaman Tütün Pazarını yıkıyor! Tütüncüyü açlığa sefalete sürüklüyor. Ama bilinmelidir ki tütün üreticileri ve milletimiz kendilerine bu zulmü reva gören iktidarı asla affetmeyecek, 1 Temmuz’u asla unutmayacak ve en yakın seçimde bunun hesabını soracak! Söz veriyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu zulüm yasasını tarihin çöplüğüne atacağız!” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Elektrik fiyatları 15 zamlandı

Elektrik fiyatlarını her üç ayda bir belirleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak ulusal tarife elektrik birim fiyatlarını açıkladı. EPDK’dan yapılan açıklamaya göre, elektriğe yüzde 15 zam geldi. Yeni fiyatlarla birlikte bir kilovatsaat elektrik konutlarda 0,796 TL’den 0,916TL’ye, sanayide 0,88216 TL’den 1,01449 TL’ye ve ticarethanelerde 1,059 TL’den 1,217 TL’ye çıktı. Ancak serbest piyasadaki elektrik fiyatlarında bu orandan daha düşük bir artış olması bekleniyor. Bu nedenle elektrik tedarikçisini değiştiren tüketiciler yapılan zamlardan en düşük seviyede etkilenecek. Zamdan önce elektrik tedarikçisi değiştiren tüketiciler yüzde 15 civarında tasarruf ediyordu, yüzde 15 zammı da dâhil ettiğimizde bu tüketicilerin zamlardan etkilenmediği ortaya çıkıyor.

 

Elektrik tedarikçisini değiştirmemiş ya da değiştirip de vazgeçmiş tüketiciler için uygulanacak son kaynak tedarik fiyatını belirleyen ulusal elektrik tarifeleri açıklandı. EPDK tarafından alınan karara göre elektrik tarifeleri tüm abone grupları için yüzde 15 zamlandı. Bu yılın üçüncü çeyreği için geçerli olacak bu zamla birlikte 2021 yılında elektriğe toplamda evler ve iş yerleri için ise yüzde 21,90 zam gelmiş oldu. 2021 yılında elektrik fiyatları daha önce Ocak ayında yaklaşık yüzde 6’lık bir zam yapılmış, Nisan ayında ise fiyatlarda değişiklik olmamıştı.

 

2016’dan bugüne elektrik fiyatları yüzde 193 zamlandı

Yabancı kaynaklara ve döviz cinsinden alım garantilerine büyük ölçüde bağlı olan elektrik fiyatları, makroekonomik gelişmelerden en olumsuz etkilenen kalemlerin başında geliyor. Elektrik maliyetlerinin belirlendiği elektrik borsası olan Gün Öncesi Piyasa’da 2016 yılının Temmuz ayında kWh birim için elektrik maliyet fiyatı 0,14 TL iken bu fiyat Mayıs 2021 için 0,36 TL oldu. Bir diğer taraftan Yenilenebilir Enerji Teşvik Mekanizması (YEKDEM) kapsamındaki elektrik santrallerine ödenen alım garantileri de elektrik maliyetlerine direkt olarak dâhil ediliyor. Ezici bir çoğunluğu Amerikan doları üzerinden verilmiş olan bu alım garantileri için 2016 yılının Temmuz ayında her kWh elektrik için 0,024 TL ödenirken, bu sayı 2021 yılının Nisan ayında 0,16 TL oldu. Tüm bunlar tüketici elektrik fiyatlarının artmasına yol açtı. 2016’dan bugüne kadar tüketiciyi etkileyen zamların toplamı iş yerlerinde yüzde 193,26, evlerde ise yüzde 122,38 oldu.

 

5 milyon kişi tedarikçi değiştirdi

Elektrik piyasasında ev tüketicileri 2013 yılından beri elektrik tedarikçilerini değiştirmekte serbest. Bu serbestlikten yararlanarak tedarikçi değiştirip ucuz elektrik kullanan tüketicilerin sayısı 2017 yılında 5 milyona yaklaşmıştı. Ancak o dönemden günümüze kadar ulaşan makroekonomik koşulların elektrik tarifelerine doğru şekilde yansıtılmaması nedeniyle serbest bir elektrik tedarikçisinden elektrik alan tüketicilerin sayısı 100 binler seviyesine kadar indi. Piyasanın toparlanması ile bu sayı günümüzde yeniden 1,5 milyon seviyelerine kadar ulaştı. Son elektrik zammı sonrası tedarikçi değiştiren tüketicilerin sayısında ise ciddi bir artış bekleniyor. 

 

Elektrik tedarikçisi değiştirenler zamlardan az etkilenir

Aylık 80 TL ve üzerinde elektrik faturası ödeyen yaklaşık 25 milyon elektrik tüketicisi farklı tedarik şirketinden elektrik alarak daha ucuz fiyattan elektrik kullanabiliyor. Şimdiye kadar elektrik piyasasındaki rekabetin hedeflere göre çok daha az gelişmiş olduğunu ancak bu zamla birlikte bu durumun tüketici lehine değişiklik göstereceğinin altını çizen elektrik tarifeleri karşılaştırma internet sitesi encazip.com’un kurucusu Çağada Kırım, şunları söyledi: “Şimdiye kadar elektrik maliyetlerinin yükü esnaf ve sanayicinin sırtına yükleniyor ve evler için serbest piyasa koşullarının oluşması, fiyatlandırmadan dolayı mümkün olmuyordu. EPDK’nın bu uygulamasının aslında tüketicileri korumak niyetiyle yapılan bir uygulama olduğu düşünülse de gerçekte durum çok farklıydı. Zira yüksek iş yeri ve sanayi elektrik fiyatları tüketicilerin aldıkları tüm ürün ve hizmetlere etki ediyordu. Nihayetinde özellikle de son zamanlarda TÜİK tarafından açıklanan üretici fiyat endeksinde de bunun yansımasını görüyorduk. Bu fiyatlandırma yapısıyla üretici fiyat endeksinin görece daha düşük olmasını bekliyoruz. Bir diğer taraftan yapılan bu güncellemeyle, ev tüketicileri için de yavaş yavaş serbest piyasada tasarruf fırsatı görülmeye başlanacak.”

 

Elektrik fiyatlarında çözüm serbest piyasada

Elektrik fiyatlarındaki hızlı artışın nedenlerine de değinen Kırım, sözlerine şu şekilde devam etti: 

” Bir piyasada ya serbest ya da serbest olmayan piyasa koşulları uygulanmalıdır, yarı serbestlik ya da müdahaleli serbestlik şeklinde uygulanan piyasalarda sürdürülebilirlik mümkün değildir. Elektrik piyasasının tam serbestleşmesi ile elektrik fiyatları kısa vadede yükselecek olsa da orta ve uzun vadede fiyatlar dengelenecek ve tüketiciler daha kazançlı olacaktır. Diğer ülkelerin piyasalarına baktığımızda da tam serbestliğin sağlanması ile tüketicilerin ödedikleri elektrik faturalarının ciddi olarak düştüğü net bir şekilde görülmektedir.”

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Monster Notebook teknoloji ve oyun dünyasının geleceğine yön veriyor!

Yılın en büyük online etkinliği Monster #WASD 30 Haziran Çarşamba akşamı gerçekleşti. Monster Notebook’un bu yıl ilkini düzenlediği etkinlik heyecan verici birçok yeniliğe ev sahipliği yaptı. Teknolojiden oyuna ve e-spora, kreatif içerik üreticiliğinden girişimciliğe pek çok alandaki gelişmelerin paylaşıldığı Monster #WASD’a şirketin yeni yatırım duyuruları damgasını vurdu. 

 

Monster Notebook’un oyun ve teknoloji dünyasına dair keşfettiği çözümleri ve geliştirdiği yenilikleri kullanıcılarıyla paylaştığı Monster #WASD, 30 Haziran Çarşamba akşamı gerçekleşti. Etkinlikte Monster Notebook, yeni ürün ve hizmetlerinin tanıtımını yapmanın yanı sıra oyuncular, espor hayranları, kreatif içerik üreticileri ve girişimciler için hayata geçirdiği proje ve inisiyatiflerini de tanıttı. Türkiye’den çıkan bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen şirketin yeni yatırımları hakkında yapılan açıklamalar ise Türkiye’deki ve yurt dışındaki Monster Notebook kullanıcılarına müjde oldu. 

 

Teknoloji ve oyun ekosisteminin önde gelen isimlerini ağırlayan etkinlikte Monster Notebook Kurucu ve CEO’su İlhan Yılmaz, Kojima Productions Pazarlamadan Sorumlu Direktör Jay Boor, Monster Notebook CMO’su Göktuğ Okan Oğuz, Monster Notebook CGO’su Cem Çerçioğlu, Intel Perakende Satış Direktörü Koray Yıldız, NVIDIA Pazarlama ve Ürün Direktörü Mark Aevermann, Teknoloji Editörü Mesut Çevik, Mete "EastergamersTV" Özbey, Pelin "Pqueen" Baynazoğlu, Redbull Pazarlama Direktörü Çağdaş Yaltı, Microsoft PC Gaming Direktörü Stephen Broadwell, Monster Notebook CSO’su Bilgin Semiz, Ahmet "Jahrein" Sonuç ve daha birçok konuşmacı yer aldı. Monster Oyun Müzikleri Orkestrası’nın etkileyici performansı ise müzik severlere unutulmaz bir akşam yaşattı. 

 

Monster #WASD’ta öne çıkan başlıklar ise şöyle;

 

Yeni nesil teknolojiye sıçrayış

Tanıtımı yapılan ürünler arasında Monster Notebook’un masaüstü bilgisayarları saf dışı bırakan performans değerleriyle şaşırtan yeni model dizüstü bilgisayarları, Pusat serisi yeni oyuncu aksesuarları, mekân bağımsız çalışanlar için geliştirilen EV-OFİS ürünleri ve yayıncılar için üretilen streaming ekipmanları öne çıktı. Monster Notebooklar ve Monster Pusat markaları ile son bir senede 100 binden fazla ürün satışı gerçekleştiğini açıklayan şirket, haziran ayı ortasında satışa çıkardığı yeni ürünleriyle kullanıcılarına daha fazla performans, daha fazla güç ve daha fazla mobilite sözü verdi. 

Monster Notebook dizüstü bilgisayarlar, Intel’in daha fazla performans sağlamak için gerekli olan işlem parçacığı ve çekirdek sayısını düşüren 11. nesil işlemcilerinin yapay zekâ teknolojisi ve yeni 30 serisi NVIDIA ekran kartlarının, RT Çekirdeklerinin, Tensör Çekirdeklerinin ve duraksız işlem özelliğine sahip çoklu işlemcilerin performans değerleri ile yepyeni bir seviyeye geçiş yaptı. Abra, Tulpar, Semruk, Huma ve Markut serisinin yeni nesil teknolojisini kusursuz ekran deneyimi, ergonomi, hafiflik ve estetik tasarımlar tamamlıyor. 

 

PUSAT aksesuarlarda yalnızca 2021’in ilk yarısında yüzde 128 oranında büyüme

Geçtiğimiz senelerde mouse, mousepad, mekanik RGB klavye, notebook cooler, headset ve gamepad'lerden oluşan PUSAT serisini bu sene yepyeni ürünlerle zenginleştiren Monster Notebook, oyun deneyiminin sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Pusat Pro Flight stick, Pusat Web Cam, Pusat USB yayıncı mikrofonu, Dockstation, Aryond A32 gaming monitör ve suya dayanıklı bluetooth hoparlör Bukra ile aksesuar portföyünü genişleten marka bu sayede 2021’in ilk yarısında PUSAT serisinin gelirlerinde yüzde 128 oranında büyüme elde ettiğini açıkladı. 

 

Son yıllarda hızla yükselişe geçen streaming servislerini dikkate alan marka, bir yayıncının oyun oynayarak kayıt alabileceği ve yayın yapabileceği bir yayın ortamı için ihtiyaç duyduğu tüm ekipmanları bir arada sunuyor. Örneğin; RTX 30 Serisi 11. nesil Tulpar bilgisayar ile maksimum performansa, Aryond 27’de akıcı ve gerçekçi görüntüye, Monster Pusat USB Mikrofonda net, pürüzsüz ve temiz bir sese ve Monster Pusat Web Cam ile de yüksek kalite ve gerçekçi görüntüye erişmek aynı ortamda mümkün.

 

Kreatif içerik üreticileri için marka elçiliği programı: Monster Ambassador Program

Dijital dünyadaki içerik üreticilerini desteklemek için hayata geçirilen program tüm platformlardaki içerik üreticileri için geçerli. Monster Ambassador Program, kısa adıyla MAP, kapsamında Monster Notebook, içerik üreticilerine ekipman ve cihaz desteği sağlıyor. Programa katılanlar MAP sistemi üzerinden ihtiyaçları olan cihaz veya aksesuarları seçerek belirlenen süreler dahilinde cihazları kullanabiliyor ve bu ürünler hakkında kendi platformlarında paylaşım yapıyorlar. Böylelikle içerik üreticileri kendi ekipman ihtiyaçlarını karşılarken tüm Monster ekosistemini deneyimleyip takipçileri ile bu tecrübelerini paylaşabilecekler. Büyük ödüllü yarışmalara da ev sahipliği yapacak Monster Ambassador Program’ın başvuruları 30 Haziran itibariyle açıldı.

 

Intel Monsters Reloaded: amatör veya profesyonel fark etmeksizin tüm oyuncuların katılabilecek

Monster Notebook’un geçtiğimiz sene sokağa çıkma kısıtlamalarından dolayı evde kalan oyunseverler için ilkini hayata geçirdiği espor etkinliği Monsters Reloaded, bu sene Intel’in partnerliğinde çok daha büyük kapsamlı olarak gerçekleşiyor. CS:GO, Valorant, Rocket League, Fortnite, Minecraft gibi en sevilen oyunların turnuvalarını kapsayan Intel Monsters Reloaded; açık turnuvalar, akademi turnuvaları ve haftalık eğlenceli turnuvaları ile her hafta dopdolu oyun içerikleri sunacak. Altı ay sürecek etkinlikte 10 binden fazla oyuncunun ağırlanması hedefleniyor. Her seviyeden oyuncuya fırsatlar sunan etkinlik festival havasında geçecek.

 

İstanbul Kartal’da dev bir showroom ve operasyon merkezi

Monster #WASD’ta yeni yatırımlarını da kullanıcılarıyla paylaşan Monster Notebook, Kartal'da toplam 6.000 m2'lik dev bir showroom ve operasyon merkezi açacağını duyurdu. Üretim, lojistik, teknik servis ve müşteri deneyim alanı olarak hizmet sunacak bu yeni yatırımın 2021 içinde tamamlanması bekleniyor. Günde 1.000 adet notebook üretebilecek kapasiteye sahip bu yeni merkez ile Türkiye ve Avrupa operasyonlarını güçlendirmeyi hedefleyen şirket, bu merkezin aynı zamanda oyun ve espor dünyası için bir buluşma noktası olmasını amaçlıyor. 

 

Üretim ve teknik servis merkezlerinin yanı sıra bir de shoowroom alanını barındıran bu yer; içinde simülasyonların yer aldığı, creative, business ve gaming konseptine özel ürünlerin kendi atmosferlerine ait alanlarda sunulduğu bir tasarıma sahip olacak. Bu alanda espor takipçilerine özel turnuvaların gerçekleşeceği yaklaşık 250 kişilik bir alan da hayata geçecek.

 

İstanbul Avrupa Yakası’nda mağaza müjdesi

İstanbul'da yaşayan müşterilerinin yüzde 60'ının Avrupa Yakası'nda ikamet ettiğini ve bu sebeple kullanıcılarına daha yakın olmak için İstanbul’daki ikinci mağazasını Avrupa yakasında açacağını duyuran Monster Notebook, bu mağazanın da Kadıköy mağazası gibi deneyim alanı ve teknik servis alanı barındıracağını açıkladı. Henüz tam adresi verilmeyen mağaza önümüzdeki aylarda kapılarını açacak.

 

Berlin’den sonra Londra

Almanya merkezli Avrupa operasyonunu 2020’de Berlin’in Alexandreplatz meydanında açtığı dev bir oyun deneyim mağazası ile başlatan Monster Notebook, şimdi de dünyanın altıncı büyük oyun pazarına sahip Birleşik Krallık’a açılacak. 2021’in ikinci yarısında yalnızca online’da başlatılacak operasyonlar 2022 itibariyle Londra’da fiziksel mağaza ile devam edecek.

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sporda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalıştayı düzenlendi!

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin HeForShe Hareketi ve Tüpraş’ın desteğiyle yürütülen Fenerbahçe Spor Kulübü iş birliği kapsamında düzenlenen Sporda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalıştayı çeşitli spor kurumu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. 

Spor ekosisteminin öncü isimlerini bir araya getiren bu çalıştayda katılımcılar, sporda kadınların liderliği ve spor yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliği, sporda kadınlara yatırım ve spor medyasında toplumsal cinsiyet eşitliği stratejik alanları çerçevesinde gerçekleşen oturumlarda toplumsal cinsiyet eşitliği faaliyetleriyle ilgili kurumlarında yaşadıkları deneyimlerini,  ve ihtiyaçlarını tartıştılar. 

Sporun toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki engelleri ve ayrımcılığı ortadan kaldırarak kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesinde önemli bir alan olduğuna inanan Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (BM Kadın Birimi – UN Women), 2018 yılından bu yana Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşu Tüpraş’ın desteğiyle HeForShe hareketi çerçevesinde Fenerbahçe Spor Kulübü ile sporda ve spor yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için iş birliği yapmaktadır. BM Kadın Birimi bu çalıştay ile Türkiye’de sporda ve spor yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlanması için ulusal bir ağ kurmayı ve ihtiyaçları belirlemeyi hedeflemektedir.

Çalıştay, BM Kadın Birimi Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova’nın açılış konuşmasıyla başladı. BM Kadın Birimi’nin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için spor ekosistemi ile iş birliği yapması konusundaki vizyonuna değinen Varbanova şöyle konuştu: “Spor, dünyadaki tüm toplumlarda ve kültürlerde varlığını sürdüren köklü toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin, stadyumların ve spor salonlarının çok ötesinde hissedilen faydalarıyla ele alınmasında hayati bir role ve potansiyele sahiptir. “Nesiller Boyu Eşitlik için Spor”, toplumsal cinsiyet eşitliğini sporda ve spor aracılığıyla gerçeğe dönüştürmek için tüm spor ekosisteminin gücünü harekete geçiriyor. Türkiye'de Fenerbahçe Spor Kulübü ile bu ilkelerin pratikte nasıl uygulanacağı konusunda diğer spor organizasyonlarına örnek olabilecek özgün ve başarılı bir işbirliğimiz var." 

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Simla Türker Bayazıt, “ Sporda ve sporla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için biz spor kulüplerine, federasyonlara, spor medyasına, sivil toplum kuruluşlarına ve diğer tüm paydaşlara büyük bir sorumluluk düşüyor.  Nesiller Boyu Eşitlik için Spor İlkeleri’ni somut ve kapsamlı bir şekilde hayata geçirme amacı taşıyan Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Spor Kurumu Rehberi umuyorum ki sporun birçok paydaşına faydalı olur, onlara öncülük eder ve yol gösterir. Sporun tüm aktörleri olarak bugün burada buluşmamızın hem toplumsal cinsiyete duyarlı eylemlerin uygulanması, ihtiyaçların belirlemesi, aktörlerin yaşadığı zorlukların paylaşılması hem de bir fikir alışverişi olması açısından oldukça etkili olacağına inanıyorum ve buradan çıkacak raporun herkese yol göstereceğini düşünüyorum.  Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu uzun yolda yaptığımız tüm çalışmalardaki deneyimlerimizi aktarmak bizleri oldukça mutlu ediyor.” dedi.

Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu’nun sözleriyle açılış konuşmaları sona erdi. Yelmenoğlu,  “Bu etkinlik vesilesiyle, spor kulüplerinden STK’lara kadar; çok farklı paydaşların sporda kadın-erkek eşit temsiliyle bir araya gelmesi çok kıymetli. Gerçekleşen çalıştayın sonuçlarının da spor ekosisteminde önemli bir farkındalık ve değişim yaratacağına inanıyorum. Biz de Tüpraş olarak, spor camiasının birleştirici, dönüştürücü, etkileyici ve farkındalık yaratan gücünün farkındayız. Bu konuda rol modellerin oluşması; başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun her kesiminin bakış açısının olumlu şekillenmesinde en önemli anahtar. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Spor Kurumu Rehberi’nin bu konuda katılımı artıracağına ve iş birliğimizle yarattığımız toplumsal etkinin dalga dalga yayılacağına eminim”  dedi.

Açılış konuşmalarının ardından HeForShe Türkiye Koordinatörü Sinem Aydın  HeForShe Hareketi ve Fenerbahçe Spor Kulübü iş birliği kapsamında üç senede kazanılan deneyimleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin spor ve spor aracılığıyla sağlanması konusunda atılan adımları paylaştı.

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Spor Kurumu Rehberi’nin hazırlanmasında rol alan BM Kadın Birimi danışmanı, Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kadınlar için Spor ve Fiziksel Aktivite Derneği (KASFAD) Yönetim Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. Canan Koca, rehberin sporda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında önemli bir araç olarak kullanılabileceğinden bahsetti. 

Lansman etkinliği BM Kadın Birimi Programlar Yöneticisi Zeliha Ünaldı’nın kapanış konuşmasıyla sona erdi. Ünaldı, çalıştayda üç stratejik alan üzerinden gerçekleştirilen oturumların bulgularından yola çıkılarak bir çalıştay raporu hazırlanacağını dile getirdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağaspor FK, Çeyrek Final Öncesi Taraftarıyla Buluştu

Spor Toto Bölgesel Amatör Ligi’nde (BAL) 3 Temmuz Cumartesi günü Buca Zafer Spor ile profesyonel lig yolunda çeyrek final mücadelesi verecek olan Aliağaspor FK, maç öncesi taraftarlarıyla bir araya gelerek moral depoladı.

 

Güzelhisar Sosyal Tesisleri’nden düzenlenen programa Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, belediye başkan yardımcıları, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Balıkçıoğlu, Aliağaspor FK Teknik Sorumlusu Hakan Şapçı, kulüp yöneticileri ile teknik ekip, Aliağa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yalçın Koçyiğit, Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Serdar Berk, Aliağa Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Salih Yiğitalp, Helvacı Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Öz, Yeniçeriler Taraftar Derneği Üyeleri, Pedalhane Bisiklet Grubu, Aliağa Kent Konseyi ve Aliağalı iş insanları katıldı.

 

ALİAĞA BELEDİYE BAŞKANI SERKAN ACAR: “ULAŞ’IMIZ İÇİN ŞAMPİYONLUĞUMUZU KUTLAYACAĞIZ”

Kalan üç maçın ardından hep birlikte şampiyonluğu kutlayacaklarını belirten Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, “Biz bu yola Ulaşalım Hedefe diyerek başladık. Ulaş’ımızı ebediyete uğurladıysak da onu yüreğimizde taşıyoruz. Ebediyen de taşıyacağız. Sezon sonunda Ulaş’ımız için şampiyonluğumuzu hep birlikte kutlayacağız” dedi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gülümsemenizi güzelleştirecek besin önerileri

Ağız, vücudumuza açılan kapıdır ve iyi bir ağız bakımı genel sağlığımız için de önemlidir. İyi bir ağız sağlığı için düzenli diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve 6 ayda bir diş hekimimizi ziyaret etmek ne kadar önemliyse doğru besinler tüketmek ve ağız-diş sağlığımızı güçlendirmek de o kadar önemlidir.

Süt, yoğurt ve peynir diş ve diş eti sağlığımız için 1. sıradaki besinlerdir.

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, dişlerinize iyi gelecek besilerden birkaçını sizler için sıraladı.

Fesleğen: Doğal bir antibiyotiktir, ağızdaki bakterileri azaltır.

Brokoli: Diş minesinin aşınmasını önlemeye yardımcı olabilecek asitlere dayanıklı bir film oluşturur.

Havuç: Diş minesinin oluşumu için kesinlikle gerekli olan A Vitamini ile doludur. Bu ve tüm gevrek sebzeler aynı zamanda diş ve diş etlerinizi de temizler ve canlandırır, onları sağlıklı hale getirir.

Kereviz: Dişlerdeki yiyecek parçacıklarının temizlenmesine yardımcı olan ve ağızdaki şekerleri veya asitleri seyrelten tükürük üretimini aktive eder. Kereviz çiğnemek diş etlerine de masaj yapar.

Zencefil: Sağlıklı ağız dokusunu destekleyen bir anti-enflamatuardır

Yeşil Çay: Diş eti iltihabına neden olan bakteri üremesini azaltan kateşin adı verilen bir antioksidan içerir.

Pazı: Diş yapısını güçlendiren yüksek mineraller içerir

Kivi: Diğer meyvelerden daha fazla C vitamini içerir. C vitamini eksikliği diş etlerinizdeki kolajen ağını parçalayarak diş etlerini hassas ve diş eti hastalıklarına karşı daha duyarlı hale getirebilir.

Soğan: Kükürt bileşikleri içerir ve diş çürümesine neden olan bazı bakterileri azaltır.

Ananas: Ekstra tükürük üretmenize yardımcı olur. Ayrıca C vitamini ve ağızda iyileştirici bir alkali tepkiyi destekleyen Bromelain enzimi içerir.

Kinoa:“KEEN-wah” olarak telaffuz edilen, dişleri güçlendirmek için Kalsiyum, Magnezyum, Manganez ve Fosfor gibi mineraller içeren süper bir tahıldır.

Somon:Dişlerin yediğiniz gıdalardan kalsiyumu tam almasını kolaylaştıran harika bir D vitamini kaynağıdır.

Deniz Tuzu: Dişleri mineralize etmek ve güçlendirmek için gerekli minerallerin bir karışımını sunar.

Susam Tohumları: Bu küçük temizleyiciler plağı azaltır ve kalsiyum içeriği nedeniyle dişler için gerekli minerali sağlar. Kuruyemişler genel olarak yüksek bir pH'a sahiptir, bu nedenle ağızdaki pH dengesini yöneterek dişler için koruyucudur.

Çilek:Lif ve diş eti sağlığı için harika olan bol miktarda C vitamini içeren temizleyicilerdir.

Wasabi: Bakteri büyümesini durdurmak için izotiyosiyanat adı verilen bileşikleri içeren yaban turpunun Japon versiyonudur.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı