Aylık arşivler: Ağustos 2021

Rolando Villazón ve Fatma Said Gedik Filarmoni Orkestrası eşliğinde 30 Eylül’de Zorlu PSM’de

Zorlu PSM’nin #dünyandeğişsin mottosuyla başladığı 9. Sezonu Eylül ayında uluslararası isimlere ev sahipliği yapıyor.  Olağanüstü sesiyle çağımızın en muhteşem tenorlarından Rolando Villazón ve neslinin en heyecan verici genç sopranolarından Fatma Said’in, Cemi’i Can Deliorman’ın şefliğinde Gedik Filarmoni Orkestrası eşliğinde gerçekleştirecekleri unutulmayacak performans, 30 Eylül akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sanatseverle buluşacak. 

 

Olağanüstü bir ses deneyimi, tutkulu yorumlar ve zarafet dolu bir klasik müzik ziyafeti

 

Olağanüstü sesiyle çağımızın en muhteşem tenorlarından Rolando Villazón ve neslinin en heyecan verici genç sopranolarından Fatma Said, unutulmayacak bir klasik müzik ziyafetiyle ilk kez Türkiye’de Zorlu PSM’de müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Dünyanın en prestijli opera evleri ve orkestralarıyla gerçekleştirdiği benzersiz ve etkileyici performansları sayesinde, müzik dünyasının en sevilen yıldızlarından biri olan Rolando Villazón,  günümüzün önde gelen tenorlarından biri olarak biliniyor. Milano'daki prestijli Accademia del Teatro alla Scala’dan mezun olmasının ardından, burada sahneye çıkan ilk Mısırlı olarak da adını şimdiden tarihe yazdıran Fatma Said, müzisyen kimliğinin yanı sıra ülkesi Mısır’ın kültür elçisi olarak da tanınıyor. 

 

Tutku dolu yorumlarıyla opera dünyasının “süper starı” olarak adlandırılan Rolando Villazón ve zarafeti, sahne duruşu, genç yaşına karşın usta yorumuyla dikkat çeken Fatma Said’e, Cemi’i Can Deliorman şefliğinde Gedik Filarmoni Orkestrası’nın eşlik edeceği konser, 30 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ILO Türkiye Ofisi’nin İşyerinde Mesleki Eğitim ve Gelişim Programı (İŞMEP) Gaziantep’te başlıyor

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi’nin yeni programı İŞMEP, istihdam olanaklarını artırıyor ve çalışanların mesleki becerilerini geliştirmelerini desteklemeye devam ediyor. Kapsamlı bir program olan İŞMEP, özellikle COVID-19 küresel salgını döneminde büyük zorluklarla karşılaşan iş arayanlar ve işverenlere destek vermek üzere, işgücü piyasasındaki açık işlerin gerektirdiği becerileri kazandıracak şekilde tasarlandı. 

Gaziantep’te iş arayanları ve işverenleri desteklemek üzere yakın zamanda başlayacak olan program, Gaziantep Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (GESOB) tarafından uygulanacak. 

Türk vatandaşlarının ve Geçici Koruma altındaki Suriyelilerin katılacağı yeni işbaşı eğitim programı İŞMEP yoluyla yararlanıcılar, işbaşı ve iş dışı eğitimleri alarak yeni beceriler edinecek ve mevcut becerilerini geliştirme imkânı bulacak. Ayrıca, kayıtlı olarak istihdam edilecekler ve daha ilk günden itibaren kısa ve uzun vadeli tüm sosyal güvenlik haklarına sahip olacaklar.

GESOB Mesleki Eğitim Merkezi’nin(MEM) 2021 yılı içinde işe yerleştirme faaliyetleriyle eş zamanlı yürüteceği mesleki eğitimler, sanayi alanında ihtiyaç duyulduğu tespit edilen 11 alanda gerçekleştirilecek. İşbaşı eğitimler, program kapsamında işe yerleştirmelerin yapılacağı işletmelerde verilirken, iş dışı eğitimler ise GESOB-MEM tarafından verilecek.  

Öncelikli olarak 18-40 yaş grubu bireyler olmak üzere, tüm iş arayanlar İŞMEP programına başvurabilir. Ayrıca kadınlar ve engelli bireylerin beceri geliştirme fırsatlarına erişimini artırmak amacıyla 40 yaşın üzerinde olsalar dahi programdan faydalanmaları mümkün olacak. Program kapsamında bu grupların işgücü piyasasında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına katkıda bulunmak üzere, çocuk bakım desteği gibi ilave uygulamalar da hayata geçirilecek.

Gençler ve yeni mezunların iş deneyimi kazanma, işgücü piyasasının talep ettiği becerileri edinme ve uygulama fırsatlarına duyduğu ihtiyaçtan yola çıkılarak tasarlanan İŞMEP, özellikle bu grupların katılımını hedefliyor. 

ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, programla ilgili olarak, “Beceri geliştirme, beceri arz ve talebini uyumlu hale getirmek suretiyle, tüm çalışanların potansiyelini açığa çıkarmak ve insana yakışır iş fırsatlarını artırmak açısından kritik önem taşıyor. Yeni beceri geliştirme programımız İŞMEP sayesinde, bir yandan işverenlerin ihtiyaç duydukları nitelikli işgücünün yetişmesini sağlarken, diğer yandan çalışanların kendilerine işgücü piyasasında daha iyi işler bulmalarını desteklemiş oluyoruz” dedi. 

İŞMEP yararlanıcılarının sosyal güvenlik primleri, ILO Türkiye Ofisi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından uygulanan bir diğer program olan Kayıtlı İstihdama Geçiş Programı (KİGEP) üzerinden ödenecek.

GESOB Başkanı Ömer Küsbeoğlu, “İŞMEP, özellikle COVID-19 sürecinde esnaf ve sanatkârın nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması, iş arayanlara mesleki eğitim ve iş imkânı sunulması ve kayıt dışılığın önlenmesi konularında çarpan etkisi yaratan büyük bir çalışmadır” dedi.  

İŞMEP, Bursa ve İstanbul’da da uygulanacak ve bu illerdeki başvurular yakında başlayacak.

Programla 2022 yılının sonuna kadar, ücret ve çalışma izni harcı sübvanse edilerek, 2 bini aşkın iş arayana (eşit sayıda Türk vatandaşı ve geçici koruma altındaki Suriyeli olmak üzere) destek verilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Malaysia Airports, Berk Albayrak’ı İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Ceo’su Olarak Atadı

Malaysia Airports, Berk Albayrak’ın 1 Eylül 2021’den geçerli olmak üzere Türkiye’deki iştiraki İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG) CEO’su olarak atandığını duyurdu.

 

Malaysia Airports Group CEO’su Dato’ Mohd Shukrie Mohd Salleh, Berk Albayrak’ı İSG CEO’su olarak atanmasından ötürü tebrik etti ve şunları söyledi: “Berk Albayrak’ın İSG’ye liderlik edeceğine ve özellikle trafik hareketliliği açısından toparlanma işaretleri görmemizle birlikte yükselen şehir havalimanı olarak konumumuzu ileriye taşıyacağına inanıyoruz. İSG, bir süre önce Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından Avrupa’nın en yüksek trafiğe sahip havalimanları arasında 4. sırada gösterildi. İSG, 2021’in ilk yarısında ümit verici ivme yakalayarak COVID-19 öncesi dönemin toplam yolcu trafiğine göre 53 oranında toparlanma kaydetmiş bulunuyor.” 

 

Albayrak, geçtiğimiz Nisan ayında vekaleten ISG CEO’su olarak atanmıştı. İSG’de 11 yıldır çalışan Albayrak, son atamasından önce operasyon direktörlüğü ve teknik hizmetler direktörlüğü gibi görevlerde bulundu. İnşaat mühendisliği eğitimi alan Albayrak’ın önceki iş deneyimleri arasında Limak ve GMR Ortak Girişiminde departman yöneticiliği, DHMİ Türkiye’de inşaat bölümü direktörlüğü ve Baki Şirketler Grubu’nda proje müdür yardımcılığı sayılabilir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemi Sonrası Dönemde Yeni Çalışma Hayatı Neleri Değiştirecek

Pandemi süreci tüm dünya düzenini hızla değiştirirken iş yaşamında yarattığı fırtına etkisi ile birlikte, bir daha hayatın eskisi gibi olmayacağının da sinyallerini veriyor. Pandemi, şirketlerin ilerleyen dönem hedeflerini ciddi biçimde etkilerken; bu süreçte öne çıkan yeni trendlerin değerlendirilmesi, hedef ve planların ne ölçüde değiştiğinin analizi daha da önem kazanıyor.

 

Yaşam şekli, çalışma koşulları, pandeminin dayattığı koşullar nedeniyle değişiyor. Peki pandemiden sonraki dönemde bizleri ne bekliyor? Üst Düzey İletişim ve Etkinlik Platformu Vizyon 100’ ün Kurucu Üyesi ve Dijital Stratejist Bülent Kutlu pandemi sonrası dönemde çalışanların ve şirketlerin alışkanlıklarının nasıl etkileneceğini anlattı.

 

‘’ Yeni Dönemde Göz Doktorlarına Daha Fazla İhtiyaç Duyulacak ‘’

 

Bülent Kutlu, ‘’ Şirketlerin pandemi sonrası dönemde dahi uzaktan çalışmayı devam ettirecekleri öngörülürken, şirket çalışanlarının en az yüzde 30’unun hibrit çalışma düzenine geçecekleri tahmin ediliyor. Pandemi sırasında uzaktan çalışma nedeniyle toplantıların daha sık yapılması ve sanal toplantılar esnasında sürekli ekrana bakma gerekliliği çalışanların normal ofis düzenindeyken ekrana bakma sürelerini yaklaşık 2 katına çıkardı. Bu durum çalışanlarda göz hastalıklarının ya da gözlerde sıkıntıların ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu da pandemi sonrası dönemde göz doktorlarına daha fazla ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. ’’ dedi.

 

“İnsan Kaynakları’ nın Yeni İsmi “İnsan ve Kültür”

 

İş hayatında kalıcı olabilecek önemli dönüşümlerin, pandemi süreciyle birlikte ortaya çıktığını vurgulayan Kutlu , ‘’ Pandemi süreci ve sonrasında geleneksel yönetim yapısının değişmesi, hiyerarşinin zayıflaması ve karar mekanizmalarının çeşitlenmesi bekleniyor. Bu da organizasyonların doğal olarak değişimini tetikleyecek. Özellikle çeviklik, adaptasyon, dönüşüm yönetimi, dijitalleşme gibi kavramların hayati hale geldiği bu yeni dönemde ‘’İnsan Kaynakları’’ her zamankinden daha önemli hale gelecek. Pandemi dönemi sonrası şirketlerde ‘’İnsan Kaynakları’’nın yeni isminin ‘’İnsan & Kültür’’ olarak değişeceği öngörülüyor. ’’ şeklinde konuştu.

 

‘’ Uzaktan Çalışmada Çalışanlara Psikolojik Destek Gerekiyor ‘’

 

Çalışanların uzaktan çalışma yöntemine olan bakış açılarıyla ilgili de açıklamada bulunan Kutlu, ‘’ İlk bakışta uzaktan çalışma avantaj gibi gözükse de Kanadalı bir firmanın yaptığı ankete göre ofiste en çok neyi özlüyorsunuz sorusuna çalışanlar yüzde 53 oranında “Kahve molalarını ve sohbetlerini” cevabını veriyor. Ayrıca işe yeni başlamış bir çalışanın mesai yapacağı arkadaşlarını sadece ekranlardan görmesinin de motivasyon düşüklüğüne yol açtığı görülüyor. Uzaktan çalışma bazı konularda verimlilik sağlasa dahi yaşamın tadı eskisi gibi değil. Hibrit çalışma düzenine geçmek için şirketlerin çalışanlarına öncelikli olarak psikolojik destek sağlaması şart görünüyor. ‘’ ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çimsa Nona, kendini de havayı da temizliyor

Sabancı Holding iştiraki Çimsa’nın beyaz çimento ürün gamında yer alan Nona, sahip olduğu nano teknoloji sayesinde hem kendini hem de havayı temizleyebiliyor. Çimsa Ar-Ge merkezi Formülhane tarafından geliştirilen Nona, bu özelliğiyle, dış cephe kaplama ve karo uygulamalarında çevre dostu bir çözüm sunuyor.

Dünyanın lider beyaz çimento oyuncularından Çimsa’nın ‘Süper Beyaz’ çimento ailesinde yer alan Nona, içerisinde yer alan özel faz yapısındaki nano elementler sayesinde, kendini de çevreyi de temizleme özelliğine sahip. 

 

Çimsa ürün yelpazesinin en beyaz çimentosu olarak da bilinen ve şirketin Ar-Ge merkezi Formülhane tarafından geliştirilerek patenti alınan Nona, yüzeyini UV ışınları ve yağmur sayesinde temizleyebiliyor. Bu özelliğiyle dış cephe kaplamaları, havuzlar ve karo uygulamalarında yenilikçi bir çözüm olarak dikkat çeken Nona; NOx (Nitrit Oksit), SOx (Sülfür Oksit) gibi zararlı bileşikleri, kullanıldığı uygulamanın yapısında tuz haline getiriyor. Havadan gelen emisyonlara karşı beyazlığını da koruyabilen Nona, minimum yüzde 85 (Hunter Lab-Y Değeri) beyazlığı garanti ediyor. Kuru karışım ve prekast uygulamalarında ise, renk farklarını önlüyor.

 

Avrupa Birliği standardı olan ‘çimentoda +6 değerlikli krom miktarının 2 ppm'in altında olması şartı’na da uyumlu bu inovatif ürün, özel yapısı sayesinde limit değerin altında krom içeriyor. Alkali-silika reaksiyonuna karşı dayanıklı çimento sınıfında olan ve eşdeğer alkali oranı limit değer olan 0.6'nın altında kalan Nona’da, su emerek çatlama riski de bulunmuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ISS Türkiye Danimarka Veliaht Prensi İş Ödülüne Layık Görüldü

ISS Türkiye Cavit Habib, Amalienborg Sarayı’nda Danimarka Prensi Frederik’ten İş Mükemmelliği Ödülünü aldı.

 

Yurt dışında faaliyet göstererek Danimarka menşeli sürdürülebilir ürünlerin, hizmetlerin ve değerlerin dünya çapında tanıtılması konusunda üstün çaba gösteren kişilere veya şirketlere verilen yıllık Danimarka Veliaht Prensi Uluslararası İş Ödüllerini temsil eden diploma ve heykelcik teslim edildi. Ödül töreni Danimarka İhracat Birliği ile birlikte düzenlendi.

 

Üç farklı kategoride ödül verildi. ISS Türkiye ile Cavit Habib’in İş Mükemmelliği Ödülüne layık görülmesi ile ilgili olarak ise jüri, ISS Türkiye’nin çalışanları ile iş birliği halinde dijital bir iş modeli oluşturmasını ve bu şekilde şeffaflığı sağlayarak şirkette kararların verilere dayanarak alınmasının mümkün kılındığını vurguladı. Bunun yanı sıra ISS Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusunda aktif olarak çalışması, eğitimi ve birliği teşvik eden bir iş yeri oluşturarak, çocukların eğitimine destek sunması ve kadınların çalışma haklarını desteklemesi övgü topladı.

 

ISS Grubunun iştiraki olan ISS Türkiye 2005’ten bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor. 2020 yılında ülkedeki personel sayısını 6 binden 43 bine çıkarttı ve Türkiye’nin en büyük üçüncü işvereni oldu.

 

ISS Türkiye Cavit Habib, “Bu ödülü Türkiye’deki kurumumuz ve ön saflarda yer alan kahramanlarımız adına almaktan gurur duyuyorum. İlk günden itibaren işimizi ISS değerleri ile müşterilerimize gösterdiğimiz bağlılık ve tutkuyu temel alarak inşa etme konusunda kesinlikle kararlıydık. Bu, Türkiye’de oluşturduğumuz kurumumuzun başarıyla büyümesinin ardında yatan önemli faktör olmuştur” dedi.

İş Mükemmelliği Ödülü, kurumun yönetilmesiyle ilgili dört kriterde başarı kazanma doğrultusunda hayata geçirilen üstün uygulamalara odaklanıyor: Ekonomik Etki, Öncü İnovasyon, İlham ve Geleceğe Yönelik Bakış Açısı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Meral Akşener: “Cumhuriyetin Değerlerinden Uzaklaştığında Tek Adam Rejimi Olur”

İBB, uzun yıllar unutulmayacak 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerine ev sahipliği yaptı. İYİ Parti Genel
Başkanı Meral Akşener’in onur konuğu olduğu Yenikapı Etkinlik Alanı’ndaki kutlamalara; on binlerce
İstanbullu ellerinde Türk Bayraklarıyla akın etti. Gecede konuşan Akşener, “Cumhuriyet, kayırmanın
olmadığı, illa şöyle bir aileden gelmek zorundasın denilmeyen, sınıflar arası geçirgenliğin en yüksek
olduğu bir yönetim şeklidir. Ve Cumhuriyetin temelinin atıldığı 30 Ağustos. Cumhuriyetin değerlerinden
uzaklaşıldığında, tek adam rejimi olur. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da İstiklalinden sonra istikbaline el
uzatıldığı zaman, ikinci turda, 24 Haziran'da o eli kırdı ve 805 bin fark attı” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ev sahibi olarak yaptığı konuşmada, “30 Ağustos, 600 yıllık bir cihan
imparatorluğunun küllerinden yepyeni ve modern bir milletin kendini yeniden yarattığı bir zaferin adıdır. 30
Ağustos’tan aldığımız güçle bugün, millet egemenliğine dayalı ve tam bağımsız bir ülkeyiz. Ve tüm dünya
bilsin ki, sonsuza kadar da hep öyle kalacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, (İBB) geçen yıl pandemi nedeniyle evlerimizde, içimizde yaşattığımız 30
Ağustos Zafer Bayramı coşkusunu, bu yıl; 100’üncü yıla bir kala, muhteşem bir gösteriyle Yenikapı Etkinlik
Alanı’nda kutladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in onur konuğu olarak katıldığı akşamki etkinliklere,
10 binlerce İstanbullu akın etti. İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu'nun birlikte ev sahipliği yaptığı etkinlikte
ayrıca, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, CHP ve İYİ
Parti milletvekilleri, İBB Meclisi üyeleri, İBB bürokratları hazır bulundu.

MERAL AKŞENER: “BAŞKA BİR SEBEPLE BİR ARADAYIZ”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sahneye, tezahüratlar ve alkışlar eşliğinde çıktı. Konuşmaya başladığı sırada tezahüratların yoğunlaşması üzerine, “Lütfen yapmayın. Gerçekten yapmayın. Bugün başka bir sebeple bir aradayız değerli kardeşlerim” dedi.

BEN MERAL ABLAMLA DURACAĞIM

Meral Akşener konuşma yaptığı sırada, İmamoğlu da bir adım geride sahnede ona eşlik ediyordu. Akşener bu durumu esprili bir dille, “Ben masumum. Ekrem Başkanıma, geçiniz Dilek hanımefendiyle oturunuz dedim. Ama O da ‘Ben Meral ablamla duracağım’ dedi. Kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi.

TARİH DERSİ VERDİ

Alanı dolduran genç kalabalığa seslenen Akşener, kısa bir tarih dersi verdi. Tarihin, milletlerin hayat hikayesi olduğunu alıntılayan Akşener, şöyle devam etti: “Yıl 1071 ve Alparslan bir Cuma günü namazdan çıktı. Atının üstünde beyaz elbisesiyle askerlerine seslendi. Dedi ki “Biz ölümü göze alarak bu toprakları fethedeceğiz. Olur ki şehit düşersem beni bu beyaz elbisemle gömersiniz. Ama kazanırsak istikbalimiz buradadır. Biz ölümü göze alarak bu toprakları fethedeceğiz. Yani Anadolu'yu burayı Türk'le Müslüman adaletiyle tanıştıracağız. Bir 26 Ağustos istikbalin savaşı ve zaferi. Sonra, 1453’te Fatih Sultan Mehmet dedi ki ‘Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u alırım.’ Bizans’a rağmen, Avrupa'ya rağmen, Haçlılara rağmen.”

SÖZÜ KURTULUŞ SAVAŞINA GETİRDİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerini anlattığı konuşmasının devamında Akşener, Atatürk’ün o dönemde yaptıklarını duygu yüklü cümlelerle, şu şekilde anlattı:

“Çanakkale. Osmanlı yıkılmak üzere. Birinci Dünya Savaşı'na girilmiş, toprak kayıpları had safhada. Birinci Dünya Savaşı'nın sonrasında Anadolu'da her bir evden en az iki erkeğin şehit olduğu bir coğrafya. Ve, ‘Çanakkale geçilmez’ dedirten Çanakkale Savaşı.  Atatürk o sabah kahvaltısını kuru ekmekle, onu suya banarak yapan Atatürk. Ve askerlerine sesleniyor. Diyor ki ‘Size ölmeyi emrediyorum. Biz savaşarak ölürken, kazanılacak zamanda diğer kuvvetler, diğer birlikler gelir ve burayı korur. Bu bir istiklal mücadelesidir. İstikbalden istiklale.’ Sonra Sakarya. Sakarya'da bir dağılma var biliyorsunuz. Yine Atatürk çıkıyor. Diyor ki ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.’ Askerler, ‘Başkomutanımın emri baş üstüne’ diyor. Sonuç itibariyle İstiklal Savaşı başarılıyor. Sonra 30 Ağustos. Şuandan itibaren aynı zamanda istiklalin başarıldığı bir savaş ve bir zafer. Şimdi 30 Ağustos'un başka kavramı daha var. Aynı şekilde 1071, 1453’teki gibi. İstiklal ve istikbal zaferidir.  Niçin? Çünkü Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gündür. Cumhuriyet nedir? Cumhuriyet birliktir, beraberliktir, liyakattir ve milletin birliği bütünlüğüdür. Kayırmanın olmadığı, illa şöyle bir aileden gelmek zorundasın denilmeyen, sınıflar arası geçirgenliğin en yüksek olduğu bir yönetim şeklidir. Ve Cumhuriyetin temelinin atıldığı 30 Ağustos.”

İMAMOĞLU 805 BİN FARK ATTI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da İstiklalinden sonra istikbaline el uzatıldığı zaman, ikinci turda, 24 Haziran'da o eli kırdığını ve 805 bin fark attığını hatırlattı. İmamoğlu’nun, “Kutuplaşmadan sıyrılın. Milli İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da İstiklalinden sonra istikbaline el uzatıldığı zaman, ikinci turda, 24 Haziran'da o eli kırdığını ve 805 bin fark attığını hatırlattı. İmamğlu’nun, “Kutuplaşmadan sıyrılın. Milli iradeye el uzatmayın. Sandığa el uzatmayın” sözlerini hatırlatan Akşener, “Şimdi bizler Cumhuriyete hep birlikte sahip çıkacağız. Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşıldığında ne olur biliyorsunuz. Liyakat ortadan kalkar ve her bir gencin, ‘Acaba bu ülke dışında bir hayat yaşayabilir miyim?’ diye umutsuzluk içinde başka ülkede, ülkelere baktığı bir anlayışın doğmasına sebep olur. Cumhuriyet'ten uzaklaşıldığı zaman artar. ‘Kaşının altında gözün var’ diyerek insanlar birbiriyle çatıştırılır” diye konuştu.

REFAH SEVİYESİNİN HERKESE YAYILDIĞI GÜNLER…

Cumhuriyettin değerlerinde uzaklaşıldığında, tek adam rejiminin olacağına vurgu yapan Akşener, konuşmasını şöyle bitirdi:

“Bugün burada birliğimiz beraberliğimiz aynı 30 Ağustos Zaferi’nde olduğu gibi. Milletin zaferinde olduğu gibi. Beraberliğimizin daim olacağı, Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkı sarıldığımız, bu ülkeyi tam ve kamil bir demokrasiyle yönetilir hale getirinceye kadar ve ortadan kalktığı refah düzeyinin sadece kayrılanlara değil herkese, hak eden herkese yayıldığı, yaygınlaştırıldığı bir ülkenin yeni baştan inşa edildiği bir gün olmasını diliyorum.”

EKREM İMAMOĞLU: “30 AĞUSTOS, BAŞKA HİÇBİR ZAFERE BENZEMEZ”

Gecenin açılış konuşmasını yapan Ekrem İmamoğlu, dünyada sayısız askeri zaferlerin olduğunu ama milletlerin varlık veya yokluk mücadelesini belirleyen zaferlerin başka zaferlere benzemediğini söyledi. 30 Ağustos Zaferi’nin tarihteki başka hiçbir zafere benzemediğini vurgulayan İmamoğlu, “Öncesi ve sonrasıyla, 30 Ağustos Zaferi eşsizdir.  Çünkü, 30 Ağustos 600 yıllık bir cihan imparatorluğunun küllerinden yepyeni ve modern bir milletin kendini yeniden yarattığı bir zaferin adıdır” diye konuştu.

ONURLU BİR MİLLETİN ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ

30 Ağustos’un öncesinde 19 Mayıs, sonrasında ise 29 Ekim olduğunu belirten İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“19 Mayıs 1919’da, “Ya istiklal ya ölüm” diyerek ayağa kalkan bu millet. 29 Ekim 1923’te kendi kendini yönetme iradesini ortaya koyabildiyse; bunu gerçekten de 30 Ağustos’a borçludur! 30 Ağustos, Samsun’da başlayan Anadolu İhtilalini, Ankara’da Cumhuriyet idealiyle buluşturan zaferin adıdır. Kuvayı Milliye direnişinden, milli iradenin egemenliğine uzanan yolun en şanlı, en büyük zaferidir 30 Ağustos. 30 Ağustos, esir alınmak istenen bir milletin, diz çöktürülmek istenen bir ordunun kendini yeniden var ettiği zaferin adıdır. 30 Ağustos ile apaçık ortaya çıkmıştır ki özgürlük ve bağımsızlığına tutkun, milli iradenin üzerinde bir “19 Mayıs 1919’da, “Ya istiklal ya ölüm” diyerek ayağa kalkan bu millet. 29 Ekim 1923’te kendi kendini yönetme iradesini ortaya koyabildiyse; bunu gerçekten de 30 Ağustos’a borçludur! 30 Ağustos, Samsun’da başlayan Anadolu İhtilalini, Ankara’da Cumhuriyet idealiyle buluşturan zaferin adıdır. Kuvayı Milliye direnişinden, milli iradenin egemenliğine uzanan yolun en şanlı, en büyük zaferidir 30 Ağustos. 30 Ağustos, esir alınmak istenen bir milletin, diz çöktürülmek istenen bir ordunun kendini yeniden var ettiği zaferin adıdır. 30 Ağustos ile apaçık ortaya çıkmıştır ki özgürlük ve bağımsızlığına tutkun, milli iradenin üzerinde bir şahıs ya da makam tanımayan, onurlu bir milletin önünde hiçbir güç duramaz. Ne mutlu bize ki 30 Ağustos’ta, Afyon’da, Gazi Mustafa Kemal’in başkomutanlığı altında tek yürek olduk. Ve işte bu gerçeği tüm dünyaya kanıtladık.  O gün, bu milletin onurlu fertleri olarak yurdumuza ve Anadolu’muza sahip çıkmak için bir olduk, beraber olduk. Tek ve çok güçlü bir yumruk olduk. O gün, bu topraklarda özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşayabilmek için hep birlikte ayağa kalktık. Ve bizi esir etmek ve kendilerine kul etmek isteyen kimler varsa. Bizi vatansız, topraksız, devletsiz ve geleceksiz bırakmak isteyen hangi güçler varsa. Hepsini dize getirdik. 30 Ağustos’ta hepsine diz çöktürdük.”

BU ÜLKENİN SINIRLARI, 30 AĞUSTOS’TA BU MİLLETİN KANIYLA ÇİZİLDİ

İmamoğlu, 30 Ağustos’tan alınan güçle, bugün, millet egemenliğine dayalı ve tam bağımsız bir Türkiye’nin ortaya çıktığını ve bunu da tüm dünyanın sonsuza kadar bilmesi gerektiğini söyledi. “Tüm dünya bilsin ki, sonsuza kadar da hep öyle kalacağız” diyen İmamoğlu, “Bu ülkenin sınırları, 30 Ağustos’ta bu milletin kanıyla, canıyla çizdiği sınırlardır. O sınırlar bizim varlığımızın ve bağımsızlığımızın teminatıdır. 30 Ağustos’ta şehitler vermiş bir milletin evlatları olarak elbette ülkemizin sınırlarına sahip çıkacağız. Bu ülkenin sınırları, büyük önderin söylediği gibi “yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle çizildi” ifadelerini kullandı.

BU CENNET VATANI, DOĞAL AFETLERE TESLİM EDEMEYİZ

Türkiye’nin, sınırlarına elbette sahip çıkacağını, sınırlara sahip çıkmanın da başkalarının sınırlarına, hak ve hukuklarına da saygı duymak olduğunun altını çizen İmamoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı:

“Bu toprakların herhangi bir biçimde istilasına asla izin vermeyeceğimizi 30 Ağustos 1922’den beri dünyadaki herkes çok iyi biliyor.  Ama sevgili İstanbullular, bu güzel yurdun yangınlarla, sellerle ve depremlerle harap olmasına da seyirci kalamayız. Herkesten sakınıp esirgediğimiz bu cennet vatanı, doğal afetlere teslim edemeyiz.  Afet üretmeyen ve afetlere asla zemin hazırlamayan politikalara, hızla ve hep birlikte harekete geçmeye ihtiyacı var. Devlet, millet, sivil toplum ve bu milletin evlatları olarak, bu cennet vatanın doğasının korunması için de zafere ihtiyacımız var. İnanıyorum ki, kısa sürede bu alanda da zaferlere erişeceğiz. Tüm dünyanın bildiği en yalın gerçeği daima hatırlayalım: ‘30 Ağustos, vatanı için her şeyi göze alan bu milletin zaferi ve kutlu bayramıdır.’ Dün milletin zaferi nasıl engellenemediyse, bugün milletin bayramı da engellenemeyecek. Bu topraklarda 30 Ağustos’larda hep bir bayram coşkusu, gururu ve mutluluğuyla, 16 milyon İstanbulluyla kardeşçe yaşayacağız. Bize bu umudu veren, bizi birleştiren ve millet olarak ufkumuzu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını anarak ve anlayarak.”

3D ŞOVLU MOR VE ÖTESİ KONSERİ

 

Konuşmaların ardından, Mor ve Ötesi’ grubu, özel bir 3D ışık şovu eşliğinde Zafer Bayramı’na özel senfonik konser verdi Grup, konserden alacağı ücreti ‘İstanbul Vakfı’nın kız çocuklarını eğitimi için başlattığı ‘Büyüt Hayallerini’ projesine bağışlayacağını açıklamıştı.

30 AĞUSTOS SERGİSİNİ GEZDİRDİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i, Yenikapı Etkinlik Alanı’nda açılan 30 Ağustos Zaferin Fotoğraf Sergisi’ni gezdir. Sergide, 30 Ağustos’a giden yolda, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının fotoğrafları ve o dönem yayınlanan gazetelerden kesitler yer alıyor.

VALİLİK RESEPSİYONUNA KATILDI

İmamoğlu, Yenikapı Etkinlik Alanı’ndaki program öncesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla, İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde kabul töreni düzenlendi. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, eşi Hatice Nur Yerlikaya, 1. Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu tören alanının girişinde konukları kabul etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ankara, 5 Büyükşehir İçerisinde Pandemiden En Az Etkilenen Şehir

2020 yılının mart ayından itibaren etkisini yalnızca sosyal yaşamda değil aynı zamanda ekonomik olarak da hissetmeye başladığımız pandemi sürecinden illerimizin nasıl etkilendiğini değerlendiren TÜGİAD Ankara Başkanı Zafer Yıldırım, OECD’ye göre son yüzyılın en büyük ekonomik krizini beraberinde getiren Covid-19 pandemisindenşehirlerimizin ekonomik olarak aynı derecede etkilenmediğidile getirdi. TÜİK tarafından henüz bölgeler ve iller bazında 2020 yılının büyüme rakamlarını bilmediğimiz için pandeminin iller bazındaki ekonomik etki analizinin olmadığını söyledi.  

Ticari aktivitenin göstergesi olan kesin çek sayısı ve miktarına göre Ankara’nın pandemiden etkilenme oranı daha düşük görünüyor. 

TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Zafer Yıldırım yaptığı açıklamada “Resmi rakamlara göre kesilen çek sayısında 2020 yılının tamamında geçen seneye kıyasla Türkiye genelinde 16’lık bir azalma söz konusu. İstanbul’da bu azalma 18, İzmir’de 15, Antalya’da 25, Bursa’da 16 iken Ankara’da 13’tür.” dedi. Kesilen çek tutarı olarak bakıldığında 2020 yılının tamamında önceki seneye göre 8 artış söz konusudur. İstanbul ve Bursa’da artış oranı 4, Ankara’da 12 iken Antalya’da 21 düşmüştürdeğerlendirmesini yapan Yıldırım bu rakamlar ışığında Ankara’nın pandemiden etkilenme oranının daha düşük göründüğünü belirtmiştir.

Pandemiden etkilenen firmalarımızın finansman ihtiyacını gösteren nakdi kredi büyüme hacmi de 5 büyük şehrimiz içinde Ankara’nın pozitif ayrıştığını gösteriyor.  

Yıldırım “2020 yılında nakdi kredilerde ülke genelinde 35’lik bir artış söz konusu olup, İstanbul ve İzmir’deki kredi miktarı Türkiye ortalamasına paralel olarak 35 artış göstermiştir. Antalya’nın nakdi kredi miktarı 47 artmıştır. Bursa 32’de kalırken Ankara’nın kredi miktarı bir yılda 26artmıştır. Pandemiden daha az etkilenen Ankara ekonomisinin bundan dolayı ihtiyaç duyduğu kredi miktarı, diğer büyük illerimizin gerisinde kalmıştır” dedi.

2020 yılında mevduat artış hızında da Ankara daha iyi görünüyor.

TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Zafer Yıldırım “İllerin bankalardaki mevduatına baktığımızda 2020 yılında, geçen seneye kıyasla İstanbul’un 29, Antalya’nın 30, İzmir ve Bursa’nın 38, Ankara’nın ise 45 artmış görünüyor. ” dedi.

İster çek, ister nakdi kredi isterse de mevduat olarak bakılsın her üç göstergede de Ankara, 5 büyükşehir içinde pandemidenen az etkilenen şehirdir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağa’da Coşkulu Zafer Bayramı Kutlaması

Milli Mücadelenin dönüm noktası olan Büyük Taarruz'un 99. Yıl dönümü Aliağa’da çeşitli etkinliklerle kutlandı.

 

Aliağa’daki 30 Ağustos programı sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda Aliağa Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı ve Aliağa Belediye Başkanlığı çelenklerinin Atatürk Anıtına sunumuyla başladı. Ardından mülki erkan tarafından Aliağa Şehitliği ziyaret edildi.

 

BİSİKLET TUTKUNLARINDAN ‘ZAFER SAYGI TURU’

Kutlama etkinlikleri akşam saatlerinde Aliağa Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ‘Zafer Saygı Turu’ ile devam etti. Aliağa Motosiklet ve Bisiklet Spor Kulübü (ALMOB), MotoArt, Ege Motosiklet Kulübü (EMK) ile Aliağalı bisiklet tutkunları Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek kortej halinde sürüş yaptı. Korteje Aliağa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı motosikletli polisler ile Belediye Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı motorize ekipler de eşlik etti.

 

BAŞKAN SERKAN ACAR, BİSİKLET VE MOTOSİKLET GRUPLARIYLA BİR ARAYA GELDİ

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan motosiklet ve bisiklet gruplarıyla bir araya geldi. Yüzlerce vatandaşın ilgi gösterdiği sürüş etkinliğinde vatandaşlarla sohbet eden Başkan Serkan Acar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak tura katılan gruplara keyifli sürüşler diledi.

 

SU JETİ GÖSTERİLERİ HAYRAN BIRAKTI

Cumhuriyet Meydanı’ndan hareket eden bisikletli ve motosikletli gruplar, Atatürk Caddesi, İstiklal Caddesi, Sahil Bandı ve Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı güzargahında sürüş yaptı. Kent merkezinde renkli görüntüler oluşturan grupları Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı’nda Başkan Serkan Acar karşıladı. Coşkunun zirve yaptığı Avcı Ramadan’da Ege Motosiklet Kulübü ile Aliağa Amatör Balıkçılar ve Deniz Sporları Derneği (ALDER) tarafından gerçekleştirilen su jeti gösterileri ilgiyle izlendi.  

 

ALMOB BAŞKANI MURAT KOŞAR, “BİSİKLET VE MOTOSİKLET KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Bisiklet ve motosiklet kültürünü geliştirmek amacıyla hareket ettiklerini belirten ALMOB Başkanı Murat Koşar, “Bisiklet ve motosikletçi arkadaşlarımızla birlikte bisiklet kültürünü geliştirmek, kaskın, ekipmanın önemini vurgulamak istiyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramı sebebiyle çok güzel bir kortej gerçekleştirdik. Destekleriyle yanımızda olan Aliağa Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz” dedi.

 

ALMOB BAŞKAN YARDIMCISI OSMAN ÖZCAN, “EMEĞİ GEÇEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ”

Pedalhane Bisiklet Kurucusu ve ALMOB Başkan Yardımcısı Osman Özcan, kortej sonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bisiklet ve Motosiklet tutkunları olarak Zafer Bayramı’mızın 99.Yılını coşkuyla kutladık. Günün anlam ve önemine uygun olarak kortejimizi yaptık. Kortejin yapılmasında bizlere destek veren Aliağa Belediyesi’ne, Belediye Başkanımız Serkan Acar’a ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

GEYİKLİ BELEDİYESİ 30 AĞUSTOS’U NİRAN ÜNSAL VE ALİŞAN KONSERLERİYLE KUTLADI.

İki yıl sonra Geyikli 30 Ağustos konserlerini görkemli bir şekilde kutladı. Bu sene 30 Ağustos konserlerine
katılan Niran Ünal ve Alişan doyumsuz konserlerini Geyikli halkına sunarken bu imkanı sunan Geyikli
Belediye Başkanı Mevlut Oruçoğlu beldesindeki sünnet olmamış 26 çocuğu da sünnet ettirmiş oldu.
Niran Ünsal gecede bembeyaz kıyafeti ile göz kamaştırırken sergilediği konser performansıyla Geyikli
halkını büyüledi. Alişan ise sahnede soğuk kanlı kalmaya çalışsa da duygusal anlar yaşandı.
İki sene önce vefat eden kardeşi Selçuk Tektaş’ın vasiyeti üzerine Geyikli ‘de bulunmaktan mutlu
olduğunu bunu sağlayan Geyikli Belediye Başkanı Mevlut Oruçoğluna da çok teşekkür ettiğini belirtti.
Geyikli Belediye Başkanı Mevlut Oruçoğlu yaptığı konuşmada Geyikli halkına en iyisini sunmak için tüm
imkanlarını her zaman yanlarında olan sponsorların desteğiyle gerçekleştirdiklerini belirtti. 30 Ağustos
törenler eşliğinde başladı ve sünnet şöleni, Mevlut arkasından da Geyikli açık Pazar’ın temel atma
töreninden sonra da akşam beldenin yerel sanatçıları survivor Ardahan ile Niran Ünsal ve Alişan
konserleriyle tamamlandı…