Aylık arşivler: Ekim 2021

Mobil uygulamalara günde 4,5 saat ayırıyoruz

Günümüzün yaklaşık beşte birlik diliminde mobil uygulamaları kullanıyoruz. Günde ortalama 4,5 saatimizi ayırdığımız mobil uygulamalara harcadığımız vakit 2019'dan beri yüzde 40 arttı.

App Anie tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de 2019'dan bu yana mobil uygulama kullanarak geçirilen vakit yüzde 40 attı. Sensor Tower’ın araştırmasına bakıldığında ise Türkiye’nin 2020-2021 döneminde Google Play Store içerisinde en fazla uygulama indiren 7. ülke konumunda yer aldığı görülüyor. 

 

App Store’da oyun getirisi yüzde 42 

 

Sensor Tower verilerine göre, 2025 yılında App Store'da en fazla para kazandırması beklenen kategorilerin başında yüzde 42 ile oyunlar geliyor. Fotoğraf ve video uygulamaları en çok gelir sağlayacak kategorilerin yüzde 13’ünü oluştururken eğlence uygulamalarının yüzde 11 oranında gelir sağlaması bekleniyor. Verilere göre oyun dışı uygulamalar App Store’da kazanç açısından yüzde 58'lik bir paya sahip olacak.

 

Google Play’de lider kategori yüzde 71’le oyun

 

Araştırma, 2025’te Google Play Store'da en fazla para kazandırması beklenen kategorinin yüzde 71’lik oranla oyunlar olduğunu gösteriyor. Oyun dışı uygulamaların yüzde 29 oranında gelir sağlaması beklenen uygulama mağazasında sosyal medya uygulamalarının ise yüzde 5 oranında para kazandırması ön görülüyor.

 

Oyun sektörünün potansiyeli 60 milyar dolar

 

Mobil uygulama pazarında oyunların lider konumda yer aldığına dikkat çeken IFASTURK Eğitim, Ar-Ge ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, “Mobil oyun kategorisi iki uygulama mağazasında da getiri potansiyeli yönünden birinci sırada yer alıyor.  2025 yılında mobil uygulama pazarının 85 milyar dolarlık hacme kavuşması beklenirken bunun 60 milyar dolarını mobil oyunlar oluşturacak. Oyun veya uygulama geliştirenlerin tüketici davranışlarındaki değişimin farkında olmaları ve girişimcilik yolculuklarına devlet destek, teşvik ve hibeleriyle güçlü şekilde çıkmaları için danışmanlık hizmeti veriyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

E-imzayla hayatımız kolaylaşacak

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre, e-imza alımlarında kimlik doğrulama işlemleri uzaktan gerçekleşecek. 31 Aralık itibarıyla başlayacak süreçle birlikte e-imza süreçleri yüz yüze kimlik kontrolü yerine uzaktan kimlik doğrulama yöntemleriyle yapılabilecek. 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan “Elektronik Haberleşme Sektöründe Başvuru Sahibinin Kimliğinin Doğrulanma Süreci Hakkında Yönetmeliği” Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre, abonelik sözleşmesi, numara taşıma, işletmeci değişikliği, nitelikli elektronik sertifika, kayıtlı elektronik posta ve SIM kartı değişikliği başvuruları işlemlerine ilişkin belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesi halinde başvuru sahibinin kimliği video konferans, yapay zeka veya e-devlet üzerinden doğrulanabilecek. 

 

Yüz yüze işlem zorunluluğu bitiyor

 

Uzaktan kimlik doğrulama hizmetiyle yüz yüze temasa gerek olmadan kimlikler uzaktan doğrulanabilecek. E-imza sahipleri abonelik ve başvuru işlemlerinde vakit kaybetmeyecek. Bu yenilik öncesinde e-imza alabilmek için kimlik doğrulama işlemlerinin notere gidilerek, BTK tarafından yetkilendirilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarına bizzat giderek ya da ilgili kurumlardan adreste kimlik doğrulama hizmeti alınarak yüz yüze yapılması gerekiyordu. 

 

Hem nakitten hem vakitten tasarruf

E-imzanın kimlik kartlarına entegre edilmesiyle bireysel ve kurumsal hayatta yeni bir dönem başlıyor. Yeni çipli kimlik kartlarına e-imza sertifikası yüklenebilir duruma geldiğinde e-imza tamamen günlük hayata entegre hale gelmiş olacak. Kimlik kartlarında kendine yer bulacak olan e-imza gerek bireysel gerek kurumsal hayatta giderek daha fazla kullanım alanına sahip olacak. E-imza çipli kimlik kartlarına yüklendiğinde su, elektrik, doğalgaz, GSM operatörlüğü aboneliği gibi işlemlerde kullanılabilecek.

 

E-imza sayısı 5 milyonu aştı, işler özgürleşiyor

31 Aralık itibarıyla başlayacak süreçle birlikte e-imza alım süreçleri yüz yüze kimlik kontrolü yerine uzaktan kimlik doğrulama yöntemiyle yapılabilecek. 2005 yılının Haziran ayında ülkemizde ilk e-imzayı üreten, yenilikçi ve kullanıcı dostu çözümlerle hayatı kolaylaştıran E-GÜVEN, uzaktan kimlik doğrulama ile e-imza alacak kişilerin kimlik kontrolü süreçlerini video konferans, yapay zeka veya e-devlet yöntemiyle gerçekleştirilebilecek. BTK tarafından açıklanan 2021 yılı ikinci çeyrek verilerine göre, e-imza sayısı 5 milyon 31 bin 726’ya, mobil imza sayısı ise 724 bin 261’e ulaştı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kalyon Pv Golf Challenge 2021 Ödülleri Sahibini Buldu

1-3 Ekim 2021 tarihlerinde ilk kez Kemer Country Club’da düzenlenen Kalyon PV Golf Challenge 2021 turnuvasında toplam 218 sporcu mücadele etti.

 

Dünyanın en büyük şirketleri sıralamasına yatırım ve projeleriyle Türkiye’den listeye giren Kalyon Holding’in kültür-sanat, bilim-teknoloji gibi alanlara katkılarının yanı sıra spora destekleri de devam ediyor. Kalyon Holding’in yenilenebilir enerji alanındaki önemli şirketlerinden Kalyon PV Güneş Teknolojileri, 1-2-3 Ekim tarihlerinde ‘Kalyon PV Golf Challange 2021’turnuvasını düzenledi. 

 

İlk günü ‘Junior 18 Çukur ve Akademi Oyuncu Kategorileri’ sporcularının yarıştığı turnuvada Junior 18 Çukur kazananı Tibet Filiz olurken, Junior Academy kazananı Ahmet Evyap oldu. Turnuvanın son iki gününde ise iş, spor ve cemiyet hayatının önde gelen 158 sporcu galibiyet için mücadele ettiZorlu geçen mücadelede çeşitli kategorilerde dereceye giren sporculara ödülleri verildi.

 

Ladies Gross kategorisinde ödülün sahibi Ayşen Erdoğan olurken, Men’s Gross Kategorisinde ise birincilik ödülü Mehmet Kazan’ın oldu.

 

Etkinlikte Kalyon PV Ar-Ge merkezinin ürünü Solar Palmiyeler de tüm gün boyunca sporculara aktif enerji kaynağı sağladı. Enerjisini güneşten alarak, aydınlatma ve aynı zamanda şarj ünitelerine sahip olan palmiyeler, sporcular için dinlenme alanı oluştururken, gün boyunca yararlanabilecekleri güneş enerjisine de erişim şansı sağladı.

 

Mens Cat A Kategorisi’nde birinci olan Hüseyin Alp, ödülünü Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in elinden alırken, Mens Gross Kategorisi’nde birinci olan Mehmet Kazan ise ödülünü Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun elinden aldı.

 

Kalyon PV Golf Challenge 2021 turnuvasına iş, spor ve cemiyet dünyasının önde gelen isimleri katıldı.

‘Kalyon PV Golf Challange 2021’de dereceye giren isimler ise şöyle:

 

Junior Cat A Kategorisi
 
       1. Tibet Filiz

      2. Tunç Aslan

      3. Arda Gülveren

 Junior Cat B Kategorisi

  1. Tuna Şahin
  2. Yıldız Mina Yıldırım
  3. Lidya Atalay

Junior Academy A Kategorisi

  1. Ahmet Evyap
  2. Ali Rıfat Evyap
  3. Halil Egemen Yıldırım

Junior Academy B Kategorisi

  1. Ada Narin
  2. Alara Erdoğan
  3. İlker Alperen Erdoğan

Ladies Cat A Kategorisi

  1. Nursel Çökelek
  2. Serra Tokar
  3. Özlenen Başoğlu

Ladies Cat B Kategorisi

  1. Cansen Başaran Symes
  2. Jae Kyoung Lee
  3. Fulya Filiz

Men’s Cat A Kategorisi

  1. Hüseyin Alp
  2. İlker Erdoğan
  3. Kerem Metin

Men’s Cat B Kategorisi

  1. Jeonghun Nah
  2. Ercan Özsivri
  3. Suat Bayram

Men’s Cat C Kategorisi

  1. Erkan Akdemir
  2. Nihat Doğu
  3. Ali Seyhan

Men’s Cat D Kategorisi

  1. Mehmet Yıldırım
  2. Bora Dönmez
  3. Muzaffer Çelik

Ladies Nearest To The Pin – Dilek Bora Yıldız

Men’s Nearest To The Pin – Aytekin Uyar

Ladies Longest Drive – Rana Esen

Men’s Longest Drive – Mehmet Kazan

Ladies Gross – Ayşen Erdoğan

Men’s Gross – Mehmet Kazan

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank, Spor Toto Şampiyonlar Kupası’nda Eczacıbaşı Dynavit ile karşılaşacak

Son Misli.com Sultanlar Ligi ve Axa Sigorta Kupa Voley şampiyonu VakıfBank, Spor Toto Şampiyonlar Kupası’nda Eczacıbaşı Dynavit karşısına çıkıyor.  

 

3 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası ve 4 CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla 'Türkiye'nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı' olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, yeni sezonu kupayla açmak için sahaya çıkıyor.

 

Bu maçı sezonun ilk meydan okuması olarak görüyoruz

Spor Toto Şampiyonlar Kupası mücadelesine hazır olduklarını belirten VakıfBank Başantrenörü Giovanni Guidetti, “Spor Toto Şampiyonlar Kupası, henüz sezon başında olduğu için tam manasıyla hazırlanma fırsatı bulamadığımız bir organizasyon oluyordu ve bu yüzden ana hedeflerimizden biri olarak görmüyorduk. Ancak takım bu yıl, daha uzun süre beraber çalışabildi. Bu yüzden bu maçı sezonun ilk meydan okuması olarak görüyoruz ve 2017’den bu yana kazanamadığımız kupayı kazanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Sezonu kupayla açmak istiyoruz

VakıfBank Spor Kulübü Kaptanı Melis Gürkaynak ise karşılaşmayla ilgili, “Sezona başladığımız için çok mutlu ve heyecanlıyız. Yeni gelen arkadaşlarımızla uyum sürecini en iyi şekilde atlatıp sezonu kupayla açmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Sarı-siyahlılar, Spor Toto Şampiyonlar Kupası’nda 5 Ekim Salı, Eczacıbaşı Dynavit ile karşılaşacak. Burhan Felek Spor Salonu’ndaki mücadele saat 19.00’da başlayacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alanya Türkiye Kupası Ve 30. Yıl Nostalji Triatlonu 1-3 Ekim Tarihleri Arasında Yapıldı

Türkiye Triatlon Federasyonu ve Alanya Belediyesi işbirliği ile 1-3 Ekim tarihleri arasında Alanya Türkiye Kupası ve 30. Yıl Nostalji Triatlonu gerçekleşti.

Türkiye Triatlon Federasyonu ana sponsoru olan Oral B’nin desteğiyle Alanya Triatlonu ‘‘Gücüne Güç Kat’’ mottosu ile gerçekleşti. Sporcuların kıyasıya mücadele ettiği Alanya Triatlonu; Yaş Grubu ve Nostalji Triatlonu kategorilerinden oluştu. Yaş Grubu Kategorisi; 750 m yüzme, 20 km bisiklet ve 5.1 km koşu parkurlarıyla başladı. Nostalji Triatlon Kategorisi ise; 300 m yüzme, 6.7 km bisiklet ve 1.7 koşu branşlarıyla son buldu.

Alanya Triatlonu’nda; Erkekler Yaş Grubu birincisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik Ve Spor Kulübü’nden Mert Onaran olurken, ikinci TSK Spor Gücü’nden Metin Akbaba ve üçüncü Hüseyin Arhan oldu. Kadınlar Yaş Grubu kategorisinde ise; birinci Göztepe Spor Kulübü’nden Çiğdem Tütüncü olurken, ikinci Gelibolu Spor Kulübü’nden Tuğçe Karakaya ve üçüncü yine Göztepe Spor Kulübü’nden Pınar Arpınar Avsar oldu. Alanya 30. Yıl Nostalji Triatlonu’ nda ise Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Bayram Yalçınkaya’nın sporcularla birlikte yarışması renkli ve sportif görüntülere sahne oldu.

1-3 Ekim tarihleri arasında yapılan Alanya Türkiye Kupası ve 30. Yıl Nostalji Triatlonu, 211 lisanslı sporcunun katılımıyla gerçekleşti. Oral B’nin ana sponsoru olduğu Türkiye Triatlon Federasyonu’nun düzenlediği Alanya Triatlonu; Yarışma Dünya Triatlon Birliği’nin belirlediği pandemi şartlarındaki yarışma kuralları ve Türkiye Triatlon Federasyonu Yarışma Yönergesi hükümlerine göre yürütüldü.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Sma Aile Bilgilendirme Kitabı’ Ailelere Rehber Olacak

SMA Hastalığı ile Mücadele Derneği (SMA-DER) önemli bir çalışmaya imza attı. SMA-DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Soyer Demir’in çalışmaları ve Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman'ın editörlüğü ile ortaya konulan SMA Aile Bilgilendirme Kitabı, ailelerin tanı sonrasında doğru bilgiye ulaşma ihtiyaçlarına cevap vererek önemli bir görev üstleniyor. Aileler, derneğin internet sitesi üzerinden form doldurarak kitaba ücretsiz olarak ulaşabiliyor.

SMA Aile Bilgilendirme Kitabı’nın ortaya çıkış sürecini anlatan Ece Soyer Demir, kitabın ailelerin doğru bilgiye ulaşmalarında bir rehber olmasını istediklerini belirtti. SMA hastalığını bütün yönleriyle ele alan Türkçe bir kaynak bulunmadığını belirten Demir, bu eksiği tamamlayarak hastaların yaşam kalitesinin artmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını vurguladı.

AİLELER KİTABA ÜCRETSİZ OLARAK ULAŞABİLİYOR

Kitabın ücretsiz olduğunu sözlerine ekleyen Demir, ailelerin www.sma.org.tr adresinde bulunan talep formunu doldurarak kitabı edinebilecekleri bilgisini verdi. SMA hasta yakınlarının ve bakım verenlerin doğru bilgi kaynağına ihtiyaç duyduklarını aktaran Demir, “Hastanın yaşam kalitesini yükseltmek için hastalığı tanımak, doğru bakım bilgisine sahip olmak, güncel gelişmeleri takip etmek, eğitimde sahip oldukları hakları bilmek çok önemli” mesajını verdi.

Aileleri yanlış bilgiler içeren kaynaklarla ilgili de uyaran Demir, “Kulaktan dolma bilgiler bazen telafisi olmayan sonuçlara sebebiyet verebiliyor. Bu anlamda hastalara uygulanacak yöntemlerle ilgili bilgilerin gerçekten bilimsel kaynaklara dayanmalarından emin olmak önemli. Aileler mutlaka doktor, hemşire, fizyoterapist gibi sağlık profesyonelleri ile iletişimde olmalılar” şeklinde konuştu.

ECE SOYER DEMİR: “SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA İLETİŞİMDE OLMAK ÇOK FAYDA SAĞLIYOR”

“Hasta ve hasta yakınlarının doğru bilgiye ve farkındalığa ulaşmak dışında sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim halinde olmalarının çok fayda sağladığını düşünüyorum” şeklinde konuşan Demir, dernek olarak, önemli resmî açıklamaları paylaşmak, e-bültenler yayımlamak, anket çalışmaları ve ihtiyaç analizi çalıştayları düzenlemek gibi pek çok faaliyette bulunduklarının altını çizdi. Demir, derneğin diğer faaliyetlerini ise şöyle sıraladı:

“Ailelere medikal malzeme ve tıbbi cihaz ihtiyacı konusunda kaynaklarımız ölçüsünde destek sağlamaya çalışıyoruz. Medikal malzeme kolileri, hijyen destek paketleri, kırtasiye kolileri, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda gıda ve market kartları ya da gıda kolileri gönderiyor, fatura destekleri sağlıyoruz.”

Ailelerin bir dernekle birlikte yol almalarının farkındalığı artırdığını ve onlarla aynı süreçleri yaşayan diğer ailelerle iletişim kurmanın da psikolojik olarak önemli bir destek sağladığının altını çizen Demir, kitapla birlikte bu desteği daha çok güçlendirmek istediklerini belirtti.

DEMİR: “SMA HASTALIĞINI ÖNCEDEN TEŞHİS ETMEK MÜMKÜN”           

2016 yılında ilk defa SMA’nın tedavisinde kullanılan bir ilacın FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanması ile birlikte ailelerin bir dernek çatısı altında bir araya gelmeye başladıklarını belirten Demir, şunları söyledi:

“Dernek olarak çalışmalarımızı iki noktada odakladık diyebilirim; bir tanesi hastalığın önlenmesi, ikincisi hastaların yaşam kalitesinin artması. SMA, anne ve babanın taşıyıcı olduğu durumlarda genetik geçişli bir hastalık. Taşıyıcı çiftlerin her doğal gebelikte yüzde 25 ihtimalinde hasta çocuklarının olma riski var. Evlilik ya da gebelik öncesi ebeveyn adaylarına yapılacak bir testle çiftlerin taşıyıcı olup olmadıklarını tespit etmek mümkün. Bu anlamda derneğimizin en büyük hedefleri, taşıyıcılık taramasının ulusal tarama programına dahil edilmesi ve taşıyıcılığı tespit edilen çiftlerin de preimplantasyon genetik tanıyla birlikte sağlıklı bebek sahibi olmalarına imkân sağlamaktır.”

DEMİR: “EŞİT VE ERİŞİLEBİLİR TEDAVİ İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ”

2021 tarihi itibariyle preimplantasyon genetik tanının SGK tarafından geri ödeme kapsamına dahil edildiğini sözlerine ekleyen Demir, hastalığın önlenmesi adına şu anda en büyük amaçlarının SMA taşıyıcılık testinin ulusal tarama programına dahil edilmesi olduğunu dile getirdi. Dernek olarak eşit ve erişilir tedavi için mücadele verdiklerini Demir, “Tüm tedavi yöntemlerinin SGK ödeme kapsamında olup, hasta için uygun tedavi yöntemine hekiminin karar vermesi gerektiğini savunuyoruz. Böyle olursa ailenin sosyo-ekonomik durumunun bir önemi kalmaksızın tüm çocuklar tedaviye ulaşabilecek” diyerek sözlerini tamamladı.

PROF. DR. KÜRŞAT BORA ÇARMAN: “KİTAPTA SIKÇA GELEN SORULARI YANITLAMAYA ÇALIŞTIK”

SMA Aile Bilgilendirme kitabının editörü Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, kitapta SMA’nın nedenleri, sıklığı, klinik özellikleri, tanılama süreci, hastalıkta etkilenen diğer sistemler, güncel tedavi yöntemleri ile ilgili bilgilere yer verdiklerini açıkladı. Prof. Dr. Çarman, kitabın içeriği ile ilgili olarak sözlerine şöyle devam etti:

“Trakeostomi ve gastrostomi sonrası hasta yakınlarının zorlandıkları noktaları tespit ederek; trakeostomisi olan hastaların bakımında temel amaçlar, aspirasyon, stoma bakımı ve pansumanı, trakeostomili ve gastrostomi hastalarda sıkça karşılaşılan problemler ve yapılacak işlemlere değindik. Fizik tedavi uygulamaları ve SMA tanılı bir çocuğun ebeveyni olmak bölümlerinde bakım verenlerden sıkça gelen soruları yanıtlamaya çalıştık. Son olarak da SMA hastası bir çocuğa sahip ebeveynler, kendi deneyimlerini ve geliştirdikleri pratik yöntemleri diğer hasta yakınları ile paylaştılar.

PROF. DR. ÇARMAN: “SMA, DÖRT GENİŞ ALT TİPE AYRILIYOR”

SMA’nın görülme sıklığının 100.000 canlı doğumda yaklaşık 7,8 ilâ 10 arasında olduğunu belirten Çarman, hastalığın tipleri ve erken belirtileri ile ilgili ise şu bilgileri verdi:

“SMA, hastalığın şiddetine göre dört geniş alt tipe ayrılmıştır. Alt tiplerin, başlangıç yaşı ve elde edilen hareket basamaklarına göre geniş şiddet yelpazesi mevcuttur. Tedavisiz oturamayan hastalar Tip 1; oturabilen fakat ayakta duramayan hastalar Tip 2; yürüteç yardımı ile yürüyebilen hastalar Tip 3, hafif bir kas güçsüzlüğü dışında ek şikâyeti olmayan ve geç çocukluk yaşlarına kadar hareket becerilerinde kayıp yaşanmayan hastalar ise Tip 4 olarak sınıflandırılmıştır.”

PROF. DR. ÇARMAN: “EĞİTİM VE REHABİLİTASYONDA BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM ÖNEMLİ”

SMA hastalığının bedensel yetersizliğe sebep olan sinir ve kas hastalıkları grubunda yer aldığını ve bu nedenle ortaya çıkan bedensel yetersizliğin eğitim hizmetlerinde farklı ihtiyaçlar doğurduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çarman, şunları söyledi:

“SMA hastalarında bilişsel, psikososyal ve duyusal gereksinimlerin karşılanmasının yanı sıra hareket ve fonksiyonel yeteneklerinin geliştirilmesi hususunun, eğitim ve rehabilitasyonda bütüncül bir yaklaşımla ele alınması büyük önem taşımaktadır.”

SMA hastalarının eğitim hizmeti almak konusundaki yasal haklarına da değinen Çarman, “Zorunlu eğitim süresi boyunca özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin, evde/hastanede eğitim hizmeti, ders muafiyeti, destek eğitim odası, sınav tedbir hizmetleri gibi hakları bulunmaktadır” şeklinde bilgi verdi.

YENİ TANI ALMIŞ AİLELER NE YAPMALI?

SMA Aile Bilgilendirme kitabı ile ailelerin ihtiyaç duyduğu her bilgiye cevap vermeyi hedeflediklerini vurgulayan Prof. Dr. Çarman, yeni tanı almış ailelere de önemli mesajlar verdi: 

“Yeni tanı almış ailelere, hastalık hakkında güncel ve bilimsel bilgilere sahip olabilmeleri için; sağlık profesyonelleri ile iletişim halinde olmalarını, çocuk nöroloji merkezlerinden danışmanlık almalarını tavsiye ederim. Ayrıca, SMA hastalığı için son yıllarda geliştirilen ilaç tedavileri ümit verici ve çok önemli olmakla birlikte, aileler hastaların genel sağlık koşulları, beslenme, yutma, akciğer fonksiyonları, aşıları ve fizyoterapi esaslarını asla ihmal edilmemelidir. Çocuklar ilaç tedavisinin yanında etkili bir fizik tedavi hizmetinden mutlaka yararlanmalıdır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Seyahat Sağlık Sigortası Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Altın Kural

ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger, seyahat sağlık sigortasının neden önemli olduğuna vurgu yaparak, 5 maddede detayları paylaştı.

 

Normalleşme adımlarının atılmasıyla yurt içi ve yurt dışı seyahatler yoğunluk kazanmaya başladı. Bu seyahatler sırasında oluşabilecek olumsuz durumlara karşı sigortalının sağlığını koruma altına alan “Seyahat Sağlık Sigortası” büyük önem taşıyor. Yurt dışına çıkmak isteyenlerin vize işlemlerinin yapılabilmesinin ön koşullarından biri olduğu için, “Seyahat Sağlık Sigortası” vize sigortası olarak da adlandırılıyor.

ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Ülger, “Seyahat Sağlık Sigortası” ile ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı: “İster tatil ister iş ya da eğitim sebebiyle seyahat edin, kendinizi güvende hissetmeniz çok önemlidir. Seyahatiniz sırasında yaşayabileceğiniz aksiliklere karşı önlem almanız açısından seyahat sağlık sigortası çok değerlidir. Dolayısıyla sizi hem maddi hem de manevi olarak güvence altına alan seyahat sağlık sigortası konusunda bilmeniz gerekenleri şöyle sıralayabilirim:

Vize almak için seyahat sağlık sigortası yaptırmalısınız. Öncelikle seyahat sağlık sigortası yurt içi seyahatlerinde zorunlu tutulmamış olsa da yurt dışı seyahatleri için gerekli olan vize işlemlerinin yapılması açısından zorunludur. Vize başvurusunda birçok ülkenin konsoloslukları tarafından zorunlu evraklar listesinde yer alan seyahat sağlık sigortasının bir evraktan çok daha fazlası olduğunu söyleyebilirim. Seyahat sağlık sigortası, yurt dışında yaşanabilecek ani hastalıklar ve kazalar sonucunda oluşacak sağlık giderlerinizi garanti altına alması açısından da çok değerlidir.

 

Seyahat sağlık sigortası için yaş zorunluluğu yoktur. 0-80 yaş aralığındaki herkes için seyahat sağlık sigortası yaptırılır. Fakat ilerleyen yaşlarda yaptırılacak seyahat sigortaları için ek primler alınabileceğini de eklemeliyim. 

 

Seyahat sağlık sigortasını en az 1 gün, en fazla 1 yıllık yaptırabilirsiniz. Seyahat sağlık sigortası sadece seyahatte olunacak günler kadar yaptırabilirken, düzenli olarak seyahat edenler 1 yıllık olarak da düzenleyebilmektedir. Seyahat sağlık sigortası yaptırırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; sigortanızı en az 1 günlük en fazla ise 1 yıllık yaptırılabileceğinizdir.

 

Seyahat sağlık sigortası teminatlarınızı zenginleştirebilirsiniz. Seyahat sağlık sigortası genel şartlarında bulunan ve özel şartlarda yer alan teminatlar; acil durum ya da kaza halinde tedavi teminatı, sigortalının sağlık nedenli ile alakalı nakli, vefattan sonra cenaze nakli, defin işlemleri harcamaları, seyahat iptali ya da yarıda kesilmesi ve tıbbi danışmanlıktır. Seyahat sağlık sigorta poliçenize dahil olarak sunulan bir diğer ve cazip avantaj ise havayolları içerisinde kaybolmuş, check-in işlemlerinin tamamlanmış ve kayıp raporu oluşturulmuş valizlerinize verilen kayıp bagaj teminatıdır. Ana teminat dışında kalan diğer haller sigorta şirketlerine göre farklılık gösterse de bu teminatlar dışında başka hangi teminatların eklenebileceğini öğrenerek poliçenizi daha da zenginleştirilebilirsiniz.

 

Seyahat sağlık sigortasını iptal edebilirsiniz. Seyahatin iptal olması durumunda seyahat sağlık sigortası iptal edilebilmektedir. Poliçe başlangıcından 24 saat önce sigorta şirketine bildirim yapılması koşuluyla kolaylıkla iptal edebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

En İyi Rap Artisti Ve En İyi Şarkı Dalında Aday

Toplamda 40 kategorinin bulunacağı, yüzlerce isim ve projenin kıyasıya rekabet edeceği Panthene Altın Kelebek ödülleri için adaylar açıklandı. Her geçen gün büyüyen hayran kitlesi tarafından dinlenen RnB-Pop’un genç sanatçısı GüneşPanthene Altın Kelebek ödüllerine 2 dalda aday gösterildi. 

Güneş, “En iyi Rap Artisti” ve “En İyi Şarkı” dallarında UZI’nin ortak çalışması olan “Dua” ve yeni albümünden yayınladığı ilk single’ı “Dikenlerinle” ile güçlü bir aday olarak yerini aldı. Türkiye’de RnB-Pop müziğe yepyeni bir sound getirmeyi hedefleyen Güneş’in çalışmaları ülkemizin en önemli plak şirketlerinden olan MOB ENTERTAINMENT etiketiyle müzikseverlerle buluşuyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

5.Kadıköy Plak Günleri’ne Yoğun İlgi

Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği Kadıköy Plak Günleri, 5’inci kez İstanbul’un önemli plakçılarını plakseverlerle buluşturdu. 2 – 3 Ekim tarihlerinde Kadıköy Belediyesi bahçesinde gerçekleşen etkinlik halk ozanı, usta sanatçı Neşet Ertaş anısına düzenlendi. 

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle ara verilen ve bu yıl 2 – 3 Ekim tarihlerinde Kadıköy Belediyesi bahçesinde gerçekleşen Kadıköy Plak Günleri ziyaretçi akınına uğradı. Plakseverlerin merakla beklediği etkinlikte söyleşilerin yanı sıra imza günleri, dj performansları gerçekleşti ve repertuarında usta sanatçı Neşet Ertaş’ın türkülerinin yer aldığı sanatçılar konser verdi. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, Odabaşı da iki gün boyunca etkinlik alanında bulundu, stantları dolaştı, plaklar satın aldı. Odabaşı “Yağmurlu havaya rağmen plakseverler, koleksiyonerler, sanatseverlerin yoğun ilgisini görmek bizi mutlu ediyor.” dedi ve Kadıköy Plak Günleri’ni her sene yapacaklarını söyledi.

İki gün süren Kadıköy Plak Günleri’nin ilk gün konuğu, Türk popunun ilk kadın seslerinden olan Ayferi oldu. “Çal Çingene Çal” başlıklı söyleşide sevenleriyle buluşan Ayferi, söyleşinin ardından plaklarını sevenleri için imzaladı.   Müzik yazarı Murat Başer’in konukları koleksiyoner Ercan İmre ve Rainbow45 Records mağazasından Salih Karagöz oldu ve izleyicileriyle dünden bugüne plak kültürü ve koleksiyonerlik kültürü üzerine söyleşi gerçekleştirdiler.  Müzik yazarı Artemis Günebakanlı ise müzisyen Nilipek ve Nova Norda ile “Yeni Oyuncular: Değişen Müzik Sektöründe Kuralları Kendin Yazmak” söyleşisinde plakseverlerle buluştu. Halk müziğinin duayen sanatçısı Ümit Tokcan ve Türk Halk Müziği sanatçısı Mazlum Çimen de sevenleri için plaklarını imzaladı. Kadıköy Plak Günleri’nin ilk günü müzik grubu Lalalar’ın konseri ile sona erdi.

Kadıköy Plak Günleri’nin ikinci gününde ziyaretçiler, plak koleksiyoneri Volkan Judocu; radyocu, müzik eleştirmeni, koleksiyoner Mete Avunduk ve koleksiyoner Abanoz’un dj performansıyla keyifli anlar yaşadı. Radyo Eksen Yayın Yönetmeni Gülşah Güray’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşinin konukları radyocu Hakan Tamer ve Manga grubunun davulcusu, radyocu Özgür Can Öney oldu.

NEŞET ERTAŞ ANISINA KONSER 

Kadıköy Plak Günleri’nde 2012 yılında aramızdan ayrılan Türk Halk Müziği’nin değerli ismi Neşet Ertaş anısına konser verildi. “Bozkırın Tezenesi” adına yapılan ve Türk Halk Müziği sanatçısı İsmail Altunsaray’ın usta sanatçı Neşet Ertaş'ın türkülerinden oluşan birbirinden değerleri eserleri seslendirdiği konserin ardından Kadıköy Plak Günleri sona erdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mine Tugay Anlatıyor: “… Çünkü Dünya Bizim Evimiz”

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu iş birliği ile yoluna hızla devam eden Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu, beşinci bölümünde, sevilen oyuncu Mine Tugay’ın gönüllü olarak seslendirmesiyle gündemdeki bir konuya odaklanıyor: Teknoloji ve doğa ilişkisi.
 

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu iş birliği ile yoluna hızla devam eden Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu, beşinci bölümünde, sevilen oyuncu Mine Tugay’ın gönüllü olarak seslendirmesiyle gündemdeki bir konuya odaklanıyor: Teknoloji ve doğa ilişkisi. “Dünya Bizim Evimiz” isimli podcast serisinin bu bölümünde, hikâyenin anlatıcısı Melike’nin çocukluk anılarına uzanıp ondan arkadaşları Eylül ve Toprak’ın doğada geçirdiği bir günü dinliyoruz. Bu sıra dışı hikâyede anlatıcı Melike’nin sesine ise ekranlardan ve tiyatro sahnesinden yakından tanıdığımız Mine Tugay hayat veriyor. Doğaya zarar vermeyen teknolojilerin nasıl kurtarıcı olabileceğine dikkat çeken oyun, hepimizin kendimize “insanlar doğaya verdiği zararın farkında mı?” sorusunu sormasına da yol açıyor. Güzel anlatımıyla hikâyeye hayat veren Mine Tugay ise en küçük bir çabanın bile doğanın korunması için insanlara umut olabileceğine dikkat çekiyor: “Çocuklar o gün o piknik alanında, ben ve arkadaşlarım çok eğlendik. Birbirimizle ve hayvanlarla iletişim kurduk. Birlikte oyun oynadık. Yakar top oynadık mesela. Nasıl oynandığını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız teknolojiyi kullanıp bulabilirsiniz değil mi? Seksek oynadık, yerden yüksek oynadık… Sincap’ı besledik, Papağan’ı sevdik… Bu küçük ormandaki yeşillikler çoğalmaya, dereden gelen koku kaybolmaya başladı. Fabrika mesajımızı alıp doğaya faydalı olmaya karar verdi. O gün hepimiz anladık ki her şeyin fazlası zarar. Teknolojinin de. Unutmayın, enerji, teknolojiyi, teknoloji doğayı besler… Doğa da bizleri… Çünkü Dünya Bizim Evimiz…” Sadri Alışık Kültür Merkezi oyuncularının küçük dostlarımıza hayat verdiği bu güzel oyunda, teknolojinin insan yararına kullanılmadığında yalnızlaşmaya neden olabileceğinin de altı çiziliyor. Oyunda, birlik olabilirsek teknolojiyi doğa dostu olacak şekilde kullanabileceğimiz de bir kez daha hatırlatılıyor. Oyun, Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu’nun Spotify’daki kanalından ücretsiz olarak dinlenebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı