Aylık arşivler: Ekim 2021

1.569 sporcu, Eker I Run 2021’de fark yaratmak için koştu

Bursa’da “Bir Adım At, Fark Yarat” mottosuyla Eker Süt Ürünleri tarafından düzenlenen 8. Eker I Run, 1.569 sporcunun katılımıyla sona erdi. 6 ülkeden 11 yabancı sporcunun yer aldığı organizasyona ülkemizdeki 31 farklı şehirden sporcular da geldi. Kadın sporcu sayısı ise 589 oldu.

Parkur seçimi ve nitelikli organizasyon yapısıyla sporculara keyifli ve sorunsuz yarış deneyimi sunan organizasyonda 42K Maratonu’nun kadınlar birincisi Yeliz Çelik olurken erkeklerde ise ipi birinci sırada göğüsleyen sporcu Cemalettin Suntur oldu.

2 Ekim’de tarihinde Eker Meydan’da gerçekleştirilen Paten Yarışı ve 6-12 yaş aralığındaki çocukların katılabildiği Minik Adımlar Koşusu ile başlayan organizasyon, 3 Ekim Pazar günü ise yetişkin koşularıyla devam etti. Uludağ’dan başlayıp Eker Meydan’da sonlanan 42K Maratonu’nun ilk 3 sıralaması ise şu şekildeydi:

42K Maratonu Kadınlar İlk 3 (saat.dakika.saniye)

1. Yeliz Çelik – 03.35.00

2. Anastasiia Kamsiuk – 03.58.46

3. Özlem Önen – 04.30.10

42K Maratonu Erkekler İlk 3

1. Cemalettin Suntur – 02.42.41

2. Hasan Akyol – 02.44.16

3. Necati Aktaş – 02.54.41

Uludağ Oteller Bölgesi’nde 1.800 metre rakımda verilen startın ardından parkuru kat etmeye başlayan sporcular, Nilüfer ilçesindeki Eker Meydan’da verilen finişe kadar parkur boyunca farklı hava şartlarında koştular. Sporcular, yarış sonrasında unutulmaz bir yarış deneyimini tecrübe ettiklerini belirttiler.

15K ve 5K yarışlarına büyük ilgi

Eker I Run 2021’in en çok ilgi gören etkinliklerinden olan 15K ve 5K yarışlarında ise ilk üçler şu şekildeydi:

15K Yarışı Kadınlar İlk 3

1. Rahime Tosun – 01.05.18

2. Özlem Işık – 01.05.28

3. Hürmüz Biçer – 01.05.46

15K Yarışı Erkekler ilk 3

1. Echchibani Salh – 00.47.37

2. Umut Çakmak – 00.49.43

3. Omar Knıoun – 00.50.30

5K Yarışı Kadınlar İlk 3

1. Ayşe Yağmur Cesur – 00.20.48

2. Beyzanur Bozkurt – 00.22.16

3. Şimal Ceren Sevgi – 00.22.49

5K Yarışı Erkekler İlk 3

1. Yunus Emre Akkuş – 00.16.10

2. Murat Emre Tetik – 00.17.29

3. Emirhan Kurt – 00.17.39

Eker Meydan’da renkli görüntüler

2019’da ilk kez düzenlenen ve Türkiye’nin ilk paten yarışı olan Eker I Run Paten Yarışı’na ise her yaştan patenci katıldı ve 10 km’lik parkur boyunca büyük heyecan yaşandı. Bursa’da renkli görüntüler yaşanmasını sağlayan bir başka etkinlik ise Minik Adımlar Koşusu’ydu. 6-12 yaş aralığındaki minikler, bu etkinlik sayesinde hayatları boyunca unutamayacakları bir gün yaşamış oldu.

Yarış sonuna kadar yaklaşık 250.000 TL bağış toplandı

Eker I Run organizasyonunun en anlamlı etkinliklerinden olan Yardımseverlik Koşusu’nda ise Adım Adım ile birlikte Sivil Toplum Kuruluşları’nın sosyal değer yaratan projeleri için bağış toplandı ve bu projeler için kaynak yaratıldı.

18 STK için yarış sonuna kadar toplanan bağış miktarı ise yaklaşık 250.000 TL oldu. Sporculara iyiliğin parçası olma fırsatı veren organizasyon kapsamında https://ipk.adimadim.org/ adresi üzerinden 18 Ekim 2021’e kadar da bağış toplanmaya devam edilecek.

Eker I Run organizasyonu, sporculara en üst düzeyde yarış deneyimi sunmak için kamu kurumları ve markalardan çok güçlü partnerlik desteği de aldı.

T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Atletizm Federasyonu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, Michelin, Limak Enerji, Axa Fit, Bursa Teleferik, Meydan 6000, Uludağ İçecek, Komagene, Hastavuk, Sheraton, Romatem, Polar, Medikana, Yonca Jimnastik, Extreme Park, Actifoam, PlusTiming, RitmModa, Hisar Reklam ve Kentvizyon organizasyona destek veren paydaşlar oldu.

Ülkemizi 44 yıldır lezzet ve tazelik ile buluşturan Eker, spor organizasyonları düzenlemeye ve amatör spor branşlarına sponsorluk desteği vermeye önümüzdeki dönemde de devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ecem Erkek İle Dayı Şov “Bozkırda Koşan Bir Kısrak” Gibiydi!

Son dönemin ses getiren genç oyuncularından Ecem Erkek, cuma akşamı Türkiye’nin en “farklı” şovmeni Dayı’nın konuğu oldu.  Erkek, yeni şov programını kutladığı Dayı’ya yanında getirdiği nazar boncuğunu taktı. İkili birlikte doğaçlama bir komedi sahnesi oynadı. Yürekleri dağlayan “Duyanlara Duymayanlara” şarkısını, Dayı’nın şiiri eşliğinde canlı olarak okudu. Her şeyiyle dolu dolu geçen programda genç oyuncu ayrıca yeni bir komedi işinde yer alacağını ilk defa açıkladı. Oyunculukla ilgili iddiasını ise, “Ben artık arkadan geçmem, Dayı. Artık bayrak tutmam” sözleriyle ortaya koydu.

 

Her Cuma gecesi GAİN’de canlı olarak yayınlanan Dayı Şov, bu hafta Dayı’nın tabiriyle adeta bozkırda koşan bir kısrak gibiydi! Daha ilk dakikadan itibaren ivme kazanan programda Ecem Erkek, stüdyoya giriş yaptığı anda selamlaşmak için Dayı’nın masasına yaklaşarak, “Nereden öpeyim” diye sordu. Heyecanını gizleyemeyen Dayı, Erkek’in “Yakından daha yakışıklısın” şeklindeki iltifatına “Benimle oynama, kızım!” diyerek karşılık verdi. Selamlaşma faslı, Sivaslıların “Nörüyong” deyip dememesi üzerine kısa bir tartışma ile tamamlandı. 

 

Yeni projesini ilk kez Dayı Şov’da duyurdu

Yeni projeler için teklifler aldığını ve şuan değerlendirme aşamasında olduğunu söyleyen genç oyuncu, yeni komedi işinin müjdesini de ilk defa Dayı Şov’da verdi; “Çok sevdiğim arkadaşlarımla yapacağım bir komedi işimiz var. Bir de inşallah bir dizimiz olacak” dedi.

 

12 teklif birden aldığını teyit etti, “Ben artık arkadan geçmem” dedi

Erkek ayrıca aynı anda 12 teklif birden aldığına yönelik söylentileri teyit etti. Sevilen oyuncu, Dayı’nın “Küçük roller mi” şeklinde sıkıştırması üzerine, “Ben artık arkadan geçmem, Dayı. Artık bayrak tutmam” diyerek iddiasını ortaya koydu. 

 

Güldür Güldür Show komedyenler için bir basamak mı sorusunu Erkek, “Benim müthiş eğlendiğim bir yerdi. Çok güzel kapılar açtı, çok güzel arkadaşlarım oldu. Evet, güzel bir basamaktı” şeklinde yanıtladı. Komedyenlerdeki “dram oynama” takıntısının kendisinde olup olmadığıyla ilgili soruya ise, “Kendimi sadece komedyen olarak adlandırmıyorum. Ben oyuncuyum ve her şeyi deneyimlemek istiyorum” cevabını verdi. 

 

Dayı ile doğaçlama yaptı, farklı şiveleriyle yine güldürdü

Ecem Erkek, programın bir bölümünde Dayı’nın yanına geçerek, canlı yayında doğaçlama rol yaptı. Dayı’nın vefasız bir eski sevgiliyi canlandırdığı bölümde Erkek ise, ona kızgın kız arkadaş rolünü oynadı. Karadeniz’den Kıbrıs’a farklı şiveleriyle sevilen oyuncu, izleyiciyi her zamanki gibi güldürmeyi başardı.

 

Ecem Erkek ile Dayı’dan duyguları coşturan “Duyanlara Duymayanlara” yorumu

İnternet aleminde duygu yüklü müzikal yorumuyla da fırtına gibi esen Ecem Erkek, Dayı Şov’da Cengiz Kurtoğlu ve Hakan Altun’un “Duyanlara Duymayanlara” isimli şarkısını seslendirdi. Dayı, kendi ortamlarından bildiği ve çok sevdiği şarkıyı duyunca adeta coşarak, Erkek’e kendi şiiriyle eşlik etti. 

 

“Dayı Şov” her Cuma saat 23.00’te canlı yayınla GAİN’de yayınlanıyor. Kaçıranlar ve bir kez daha izlemek isteyenler için tüm bölümlere yine GAİN’de yer veriliyor. 

 

GAİN’de yenilik zamanı! Yepyeni özgün içerikler GAİN Premium’da. Kredi/banka kartı ile aylık 21.90 TL, uygulama içi ödeme ile aylık 23.99 TL’ye Premium üyeliğe geçilebilecek. GAİN’in içeriklerinin bir kısmı her zamanki gibi ücretsiz olmaya devam edecek.   

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İMSAD: “Uzun vadeli planlama ile sürdürülebilir binalara sahip olmayı hedeflemeliyiz”

Türkiye İMSAD, ‘Dünya Konut Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada; günümüzde binaların sürdürülebilir bir yapıya sahip olmasının daha fazla önem kazandığına dikkat çekerek daha az kaynakla daha verimli, daha güvenli ve daha konforlu konutlar yapmanın binalarda sürdürülebilirliği sağlamanın temeli olduğunu vurguladı. Türkiye’de yeni inşa edilen binalarla birlikte mevcut binaların da enerji verimli, çevre dostu ve depreme dayanıklı olması gerektiğinin altını çizen Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Özellikle yenileme konusunda Avrupa Birliği’nde olduğu gibi ülkemizde de uzun vadeli bir planlama ile sürdürülebilir binalara sahip olmayı hedeflemeliyiz” dedi. 

4 Ekim ‘Dünya Konut Günü’ kapsamında bir açıklama yapan Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, çevre dostu binalar ve akıllı kentlerin planlandığı bir süreçte inşaat malzemesi sanayisinin sorumluluğunun daha da arttığını vurgulayarak şunları söyledi: “Tüm dünyada kentleşme oranı hızla artarken kaynakların da azalacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla kaynakların akılcı ve etkin kullanımı günümüzde daha önemli hale geldiğinden binalarda sürdürülebilir malzemelere yönelik talep de yükseliyor.”  

Performansa dayalı inşaat ve buna uygun malzeme seçiminin çok önemli olduğunu belirten Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bugün artık binaların sürdürülebilirliği büyük ölçüde kullanılan malzemelerin çevre dostu yapısı, sağlık açısından performansı ve dayanıklılığına bağlı. Gelecek nesillere daha sağlıklı yaşam alanları bırakmak için sürdürülebilir yapı ve malzemelere öncelik vermeliyiz” dedi.  

Binaların güçlendirilmesi ve yenilenmesi konusunda Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de uzun vadeli planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Tayfun Küçükoğlu, binaların yüzde 85’inin 20 yaşın üzerinde olduğu Avrupa Birliği ülkelerinde 2030 yılına kadar 35 milyon binanın yenilenmesinin hedeflendiğini ve bu hedeflere ulaşmak için fonlar oluşturulduğunu söyledi.

Türkiye’de kentsel dönüşüm sürecinde yıkım ve yeniden yapımın yanı sıra, güçlendirme/yenileme seçeneğinin de değerlendirilebileceğini ifade eden Tayfun Küçükoğlu, “Mevcut yapı stoku içinde yapılan yenileme ve güçlendirmeleri kapsayan ‘derin yenileme’ ile bir yapının dış cephesinden iç yenilenmesine ilave olarak, bacasından tesisatına kadar her unsurun yenilenmesi sağlanıyor. Burada yenileme kapsamı, tesisat (elektrik, su vb.), ısıtma-soğutma, havalandırma sistemleri, yalıtım dahil cephe sistemleri, pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi geniş bir alanı içeriyor. Amacına göre yenileme çeşitleri; deprem güvenliği, yangın güvenliği, enerji verimliliği, konfor ve estetik olarak sıralanıyor. Güçlendirme çalışmaları ise ‘derin yenileme’ çalışmalarının bir bölümünü oluşturuyor. Güçlendirme, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle ayrı bir öneme sahip. Dolayısıyla tüm bu güçlendirme/yenileme çalışmaları her açıdan sürdürülebilir binalara sahip olmamızı sağlıyor” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kızılay Kara Yolu İle İlk Yardım Konvoyunu Afganistan’a Ulaştırdı

Türk Kızılay, bölgede yaşanan iç karışıklıklar sebebiyle yerlerinden edilerek Tahhar, Kunduz, Badahşan, Herat, Gazni ve Lagman vilayetlerinden başkent Kabil’e göç etmek durumunda kalan 16 bin Afgan vatandaşının bir aylık gıda ihtiyacını karşılamak üzere Pakistan üzerinden 2 TIR’lık sevkiyatı gerçekleştirdi.

 

1 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla NATO askerlerinin bölgeden çekilmeye başlamasının ardından muhalif grupların ülkede kontrolü ele geçirmesiyle 300 bin Afgan aile iç göçe maruz kaldı. Binlerce kişi de komşu ülkelere sığındı. Türk Kızılay ise Afgan Kızılayı ile imzalanan mutabakat zaptı doğrultusunda bölgede bulunan delegasyonu aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırmayı sürdürüyor.

 

Kızılay, Afganistan’a 3. sevkiyatı gerçekleştirdi

 

Özellikle binlerce insanın Afganistan’ın Tahhar, Kunduz, Badahşan, Herat, Gazni ve Lagman vilayetlerinden başkent Kabil’e göç etmek durumunda kalması üzerine harekete geçen Türk Kızılay, daha önce Afgan Kızılayı iş birliğiyle gerçekleştirdiği iki gıda yardımı sevkiyatının ardından bu kez de Pakistan üzerinden bir insani yardım konvoyu gönderdi. Türk Kızılay koordinesinde Pakistan ve Afgan Kızılayı iş birlikleriyle hazırlanan ve Torkham Sınır Kapısından gerçekleştirilen 2 TIR’dan oluşan yaklaşık 33 tonluk gıda sevkiyatı ile 16 bin civarında ihtiyaç sahibine ulaşılması hedefleniyor.

 

Genel Başkan Kınık, “İnsani yardımlarımızı Afganistan’ın her noktasına ulaştırabiliyoruz”

 

Afganistan’daki insani yardım çalışmalarıyla ilgili açıklamada bulunan Türk Kızılay Genel Başkanı, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık, “Şu an ülkede yaklaşık 18-18.5 milyon insan yardıma muhtaç. 2018’den bu yana delegasyonumuz orada faaliyet gösteriyor. 5 kişilik bir personelimiz var. Merkez ofisimiz Kabil’de. Şu an herhangi bir sorun olmaksızın iş birliği halinde insani yardımlarımızı Afganistan’ın her noktasına ulaştırabiliyoruz. Gıdalar Pakistan’dan temin ediliyor. Türkiye’den gönderilmesi konusunda da şu anda bir çalışma var. Hangi kanaldan uygun şartlarda yardım malzemesi bulursak göndereceğiz.” dedi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çanakkale Zaferi’nin destansı batıkları, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı ile turizme açıldı

Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda, 106 yıl önce batan savaş gemileri, “Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı” ile turizme açıldı. Çanakkale’nin destansı batıkları, I. Dünya Savaşı temalı ilk sualtı parkı özelliğini taşıyacak. 106 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Zırhlısı 'HMS Majestic'in de aralarında bulunduğu 14 batık gemi, gizemli hikâyeleriyle dünya genelinde dalış meraklılarının dikkatini çekiyor.

 

Ege ve Marmara denizlerinin buluşma noktası olan ve sahip olduğu su altı hazineleri ile tüm dünyanın ilgisini çeken Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nın açılışı Seddülbahir Kalesi’nde düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan,   Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Fransa Savunma Ateşesi Albay Philippe Boulogne, Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu (TSSF) Başkanı Prof. Dr. Şahin Özen ve davetliler katıldı. “Çanakkale Destinasyon” filmiyle başlayan tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti.

 “Çanakkale en güzel dalış destinasyonlarından biri olacak”

Törende konuşan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, "Çanakkale'de kara savaşlarının yanı sıra denizde de büyük bir savaş olmuştu, büyük bir mücadele olmuştu. İşte o büyük mücadelenin sonucunda aslında denizin altında büyük bir tarih yatıyordu. Bir hazine yatıyordu. O batıkları yani 14 ayrı dalış noktası 150 kilometrekarelik alanda bir su altı parkının oluştuğu güzel bir destinasyon ortaya çıkmış oldu. Çanakkale dalışın merkezi olmaya aday, en güzel dalış destinasyonlarından birisi olacaktır. Çünkü her dalış istasyonunda her dalış merkezinde tabii ki batıklar var değişik batıklar ama bizim Çanakkale'mizde her batığın bir hikayesi var. Her batığın her dalış noktasının insanlara hatırası var. Dolayısıyla buradaki bütün batığın bütün su altındaki envanterin insanlarımıza çok büyük hatıralar bırakacağını düşünüyoruz. Burası, Çanakkale Tarihi Alan hem Türkiye'de hem de dünyada bir buluşma noktası olacak" dedi.

Alan Başkanı İsmail Kaşdemir'in konuşmasının ardından program 'Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Tanıtım Filmi”yle devam etti.

 

 “Çanakkale’nin sadece üstü değil altı da müze”

 

Tanıtım filminin ardından kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, burada Gelibolu Sualtı Tarihi Parkı ile turizme yeni bir ivme kazandırdıklarını belirterek, "Alan Başkanımızın, Kültür Bakanlığımızın öncülüğünde epeyden beri hayalini kurduğumuz şehrimizin sadece üstünün değil altının da müze olduğunu, kıymetli olduğunu gösteren çok farklı bir çalışmanın eşiğindeyiz. Büyük bir batık envanteri var. 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana bildiğim kadarıyla kültürel dalış etkinliğin olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. 1. Dünya Savaşının kültürel envanterini bizim önümüze sunacak dalış imkanı verecek çok farklı bir çalışmanın arifesindeyiz" diye konuştu.

 

“Dünyanın her köşesinden akın akın gelecekler”

 

Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı tanıtımı ve açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise konuşmasında şunları söyledi:

 "106 yıl önce bu topraklarda büyük bir destan yazdık. Türk milletinin bağımsızlığına vatanına olan bağlılığını bunun için her türlü fedakarlığı yapacağını canından vazgeçeceğine bu topraklarda şahit oldu. Burada yaptığımız büyük mücadele ile büyük Türkiye'yi kurduk. Bizim, bu önemli olayların yaşandığı topraklara gerekli değerin verilmesi gerekli çalışmaların yapılması konusunda üzerimize büyük bir sorumluluk düşmekte. Çanakkale'nin bu konudaki potansiyeli çok yüksek olduğu için bunun dünyada tanıtılması ve pazarlanması da son derece önemli. Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yeni bir ürünü ortaya koyarak su altı dalış merkezini açmış oluyoruz. Dolayısıyla Çanakkale tarih açısından, kültür açısından, dalış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip.”

Çanakkale’nin kayak turizmi dışında turizm adına her alanda hizmet verebildiğini vurgulayan Alpaslan, “Yeter ki biz bunu çok güzel bir ürün haline getirelim. Dünyaya tanıtımını yapalım. Dünyanın her bir bölgesinden buraya akın akın gelecek. Ve bunun daha da gelişmesine ön ayak olacaktır" diye konuştu.

Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı tanıtım ve açılış töreni, Antalya Devlet Opera ve Balesi “Venera Ensemble” Grubu sahne gösterisiyle son buldu.

 

Su altında tarihe yolculuk

Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Çanakkale'yi dünyanın önemli dalış turizmi merkezlerinden biri haline getirmek amacıyla Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı projesi çalışmalarına 2017 yılında Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nca başlandı.  2019 yılında Başkanlık ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı arasında projeye ilişkin destek protokolü imzalandı. Projenin saha çalışmalarına, İstanbul Üniversitesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Ana Bilim Dalı danışmanlığında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nce başlandı ve iki yıl boyunca süren envanter çalışmaları sonucunda 150 kilometrelik alanda dalışa imkân veren bir destinasyon oluşturuldu.

Denizaltında duran zaman

Bugüne kadar karadan anlatılan Çanakkale Zaferi’nde deniz altında verilen mücadelenin de gözler önüne serildiği Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’ndaki ilk dalış noktası, 27 Mayıs 1915’te Seddülbahir açıklarında Alman U-21 denizaltısı tarafından batırılan 120 metre uzunluğundaki İngiliz zırhlısı ‘HMS Majestic’ batığı olacak. 24 metre derinlikteki batık geminin üzerinde yer alan patlamamış top mermileri ve barutlar, dalış severlerin büyük ilgisini çekecek.

İsmini Fransız Devrimi’nin önemli mareşallerinden alan Andrea Massena ve onunla son görevine çıkan Saghalien batık gemileri, Ertuğrul Koyu’nun 5-7 metre derinliklerinde dalış severlerin ziyaretini bekliyor. Formunu halen koruyan gemiler, deniz altında zamanı durdurmuş izlenimi yaratıyor.

Çanakkale’ye yapılan çıkarmalar sırasında malzeme tedariki yapmak için kullanılmış ve binlerce askerin Çanakkale’ye ayak basmasında etkili rol oynamış Helles Barçları da Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nın açılmasıyla birlikte ziyaretçileriyle buluşacak.

Sualtındaki eşsiz tarih

Tekke Koyu (W Beach) batıkları, Arıburnu barçları, Küçük Kemikli barçları, Arıburnu Layteri, Lundy batığı, HMS Louis, S.S Milo ve Tuzla batıklarının da görülebileceği Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda; Akbaş Koyu’nda 10 metre derinlikte bulunan Çanakkale Savaşları sırasında onlarca denizaltıya dur demiş Denizaltı Mania Ağı, sualtı fotoğrafçılarının mutlaka görmesi gereken eşsiz bir tarihi güzellik olarak dikkat çekiyor.

Yüzlerce deniz canlısıyla muhteşem görüntü

25 Mayıs 1915’te içindeki 73 personeliyle birlikte sulara gömülen İngiliz gemisi HMS Triumph da bir anıt mezar olarak Kabatepe’de 70 metre derinlikte ziyaretçilerini bekliyor.

Yüzlerce canlı türünü bir arada tutan ve Halley kuyruklu yıldızının tarihte ilk olarak görüldüğü yer olma özelliği taşıyan Bebek kayalıkları da Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı sınırlarında yer alıyor. Akıntı dalışı deneyimi yaşamak isteyen dalgıçlara yüzlerce rengi ve canlı türünü bir araya sunan Bebek kayalıkları, dünya genelinde dalış severlerin vazgeçilmez noktası olmaya aday.

Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda I. Dünya Savaşı sırasında battığı bilinen ancak henüz gün yüzüne çıkarılmamış batıkların da dalış turizmine kazandırılması için çalışmalar devam etmektedir.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Avrupa’nın en önemli Çeşitlilik ve Kapsayıcılık etkinliği 6-7 Ekim’de

Perakende ve hızlı tüketim ürünleri sektörünün öncüleri Ekim ayında Avrupa’nın en büyük çeşitlilik ve kapsayıcılık etkinliğinde buluşuyor. Bu yıl beşinci kez düzenlenecek konferansın teması “Doing Not Trying: It Starts With One” (Denemek Değil Yapmak: Bir Kişiyle Başlar). Bu tema ile verilmek istenen mesaj ise her bireyin ve her kurumun cinsiyet eşitliği kapsamında sektörde değişim yaratma gücünün var olduğunu anlatmak.

 

Avrupa’nın en güçlü şirketlerinin CEO’larının da içerisinde bulunduğu 44 ülkeden liderler 6-7 Ekim tarihlerinde online etkinlikte bir araya gelecekler. Etkinlik ise bu sene 10. yılını kutlayan LEAD Network tarafından organize ediliyor. 

 

LEAD Network Türkiye olarak Avrupa’nın en büyük çeşitlilik ve kapsayıcılık konferansında LEAD Network Türkiye Başkan Yardımsı, Tchibo Strateji ve Pazarlama Direktörü Ceyda Kaptan moderatör, Yönetim Kurulu Üyesi NielsenIQ Analitik Danışmanlık Kıdemli Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan, Kurumsal partnerler Lila Group Genel Müdürü Alp Öğücü ve Migros – Macrocenter Satış ve Pazarlama Direktörü Tülye Sekendiz’in konuşmacı olarak katılacakları içeriklerle Türkiye’yi temsil edecek. Ayrıca bu sene global konferansta verilecek olan Gönüllülükte Mükemmellik Ödülü kategorisinde LEAD Network Türkiye’den de iki aday bulunuyor. LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Etkinlik-İletişim Komitesi Başkanı, Lila Group Kurumsal İletişim Müdürü Banu Yaran Kılıç ve Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitim Komitesi Başkanı Barilla Türkiye Satış Direktörü Murat Koç. Ayrıca konferansta her iki yılda bir EY iş birliğinde düzenlenen Diverstiy Score Card sonuçları da aktarılacak.  

 

LEAD Network Türkiye Başkanı Aysun Zaman konferansa dair değerlendirmelerinde “LEAD Network konferansı sektörümüz adına gerçekten ilham verici bir konferans geçtiğimiz yıl 42 ülke ve 103 şirketten 750 kişinin katıldığı, 34 bölümden oluşan 80 konuşmacının ağırlandığı bir konferans olarak düzenlendi. Bu yıl daha yüksek bir katılımla çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında yine ilham verici pek çok içerik hazırlandı. Üstelik bu yıl Türkiye’den de kıymetli konuşmacıların olması mutluluk verici. Tüm LEAD Network üyelerinin davetli olduğu bu kıymetli konferans hakkında detaylı bilgi almak isteyenlerin web sitesini ziyaret etmesini öneriyorum” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

TEGV’den hem çocuklara hem de ailelerine güzel haber TEGV Etkinlik Noktaları, Ekim ayının ilk haftası açılıyor

Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara verilen TEGV Etkinlik Noktaları açılıyor. Yüksek hijyen standartları doğrultusunda dezenfekte çalışmaları yapılan etkinlik noktaları, çocukların neşesiyle ve gönüllülerin coşkusuyla ekim ayında tekrar buluşmaya hazırlanıyor.

Koronavirüs pandemisi nedeniyle 16 Mart 2020 tarihi itibariyle kapatılan okulların açılmasıyla birlikte; öğrenci, öğretmen ve veliler özlem duydukları eğitim yuvalarına kavuştu. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Etkinlik Noktaları da okulların açılmasıyla birlikte ekim ayında yeniden faaliyetlerine başlıyor.

Etkinlik noktaları özlenen çocuk sesi ve neşesiyle yeniden kucaklaşacak

Okulların kapatıldığı tarih itibariyle faaliyetlerine ara veren TEGV, Türkiye genelindeki tüm etkinlik noktalarında, her yıl binlerce öğrencinin yararlandığı ve çok sayıda gönüllünün çocuklarla buluştuğu etkinlik noktalarının fiziki yapısını hijyen koşullarına uygun hale getirilerek gerekli tüm çalışmaları tamamladı. Başta TEGV çocukları ve gönüllüleri olmak üzere tüm paydaşlar için güvenli ortamlar olan etkinlik noktaları, özlenen çocuk sesi ve neşesi, gönüllü coşkusuyla yeniden kucaklaşmaya hazır hale getirildi.

TEGV, pandemi döneminde dijitalleşti

Pandemi gölgesinde dijitalleşen TEGV, entegre bir sistem altyapısı kurarak, uzaktan eğitime başladı. Uzaktan eğitim programları, TEGV Dijital eğitim platformu üzerinden Şubat – Haziran 2021 tarihleri arasında 1.872 gönüllü desteğiyle 14 bin 373 çocukla buluştu. Eski Arçelikliler Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen Yeni Dünya tablet kampanyası projesi kapsamında 199 köy ve merkez okulunda 3 bin 787 çocuğa tablet desteği sağlandı. 2018 yılında kurulumuna başlanan yeni Tasarım ve Beceri Atölyelerinin sayısı haziran ayında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Eğitim Parkı'na Tasarım ve Beceri Atölyesi açılmasıyla beraber 23'e yükseldi. Pandemi öncesinde yüz yüze uygulanan ‘Adım Adım Gönüllülük’ sistemi dijitalleşti.

Pandemi süresince TEGV'e ulaşamayan çocuklar için ‘TEGV Evde’ dergisi çıkartılmaya başlandı. Matematik, fen, İngilizce, okuma, spor, kodlama gibi farklı konulardan oluşan altı farklı dergi toplamda 84 bin 300 çocuğa ulaştırıldı. Sanat etkinliklerinden uzak kalan çocukları sanatla buluşturmak için içerisinde resim defteri, sulu boya, kuru boya, pastel boya, resim kalemi ve silgisi olan TEGV ile Evde Sanat isimli 2 bin 195 sanat kiti çocuklara ulaştırıldı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

iPhone 13’ler büyük ilgi gördü, MediaMarkt’ta satışlar patladı

MediaMarkt Türkiye’nin Apple’ın global olarak düzenlediği etkinliğe paralel Türkiye’de ön satışa çıkardığı iPhone 13 serisi, MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de büyük ilgi gördü. İlk etapta stokların çoğu tükenen ürünlerde MediaMarkt eski telefonlarını getirenlere önemli indirimler de sağladı. Bu kampanyadan yararlanan teknolojiseverler yeni iPhone’lara 5.999 TL’den başlayan fiyatlarla sahip oldu.

 

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, teknolojiseverlerin büyük bir heyecanla beklediği iPhone 13 serisini, Apple’ın global olarak düzenlediği etkinliğin ardından Türkiye’de ön satışa çıkarmıştı. iPhone 13 ve iPhone Pro modellerini kapsayan yeni modeller, Türkiye’de teknolojiseverler tarafından oldukça yoğun bir ilgi gördü. Buna göre cihazların ilk etapta stokunun büyük çoğunluğu, 24 Eylül’de başlayan ön satışın ardından kısa bir süre içerisinde tükenme noktasına geldi. 

 

Farklı renk ve modellere sahip serinin fiyatı 10.999 TL’den başlayıp 17.999 TL’ye kadar giderken MediaMarkt özel indirimler de gerçekleştirdi. Kampanyaya göre eski telefonlarını MediaMarkt’ta getiren teknolojiseverler 5.999 TL’den başlayan fiyatlarla iPhone 13 Mini’ye ve 6999 TL’den başlayan fiyatlarla dae iPhone 13’e sahip olma fırsatı yakaladı. MediaMarkt’ın bu kampanyası 24 – 30 Eylül tarihleri arasında geçerli oldu.

 

Yeni iPhone’lar, MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de 24 Eylül’de başlayan ön satışın ardından 1 Ekim tarihinde de ülke genelindeki mağazalarda satışa ve teknolojiseverlerin deneyimine sunuldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Sevilen Karakteri Niloya Çocuklara Hayvan Sevgisini Aşılıyor

Türkiye ‘de en sevilen çizgi film karakterlerinden biri olan Niloya, hayatındaki olayları her zaman mutlu bir şekilde çözerken, izleyenlere her bölümde yeni mesajlar veriyor.  Neşeli ve iyi kalpli karakteriyle anne ve babaların da sevgisini kazanan karakter, çocuklara hayvan sevgisini aşılamak ve onların gelişimine katkı sağlamak amacıyla her bölümünde farklı bir hayvan karakteri konu ediniyor. Niloya, “4 Ekim Hayvanları Koruma Günü” ile ilgili de tüm sevenlerine öğretici mesajlar vermeye devam ediyor.

 

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanıyor. Özellikle hayvan sevgisinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması çocuk gelişiminde ve sosyal yaşamda büyük önem taşıyor. Eğitici ve öğretici içerikleriyle çocukların izlemeyi en sevdiği çizgi filmlerden olan Niloya ise bu özel günde hayvan sevgisine dikkat çekiyor. En yakın arkadaşı kaplumbağa Tospik olan ve diğer birçok hayvan dostu ile doğa içerisinde maceralarına devam eden karakter, verdiği öğretici mesajları ile çocuklara hayvan sevgisini aşılıyor. Tay, ahtapot, balıklar, keçi, kedi, arı, sincap ve dahası…Bazen bir kelebeği kovalamaktan, bazen de kaplumbağası Tospik’in sırtında hayaller diyarında gezmek o’nu mutlu ediyor. Niloya tüm hayvanları arkadaşı gibi görüyor ve onları çok seviyor.

 

Eğlenceli şarkıları, eğitici bilgileri, neşeli içerikleri olan çizgi film, çocukların keyifli zaman geçirmesini sağlarken hayal dünyalarının gelişmesine de destek oluyor. Senaryosu uzman pedagoglar eşliğinde hazırlanan Niloya’nın, ‘Karıncalar ne zaman dinlenir?’, ‘ ‘Kaplumbağa evini sırtında mı taşır?‘ gibi sorular soran meraklı bir kız çocuğu olması, tüm çocuklar tarafından ilgi çekmesinin de sebebini oluşturuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Tarla Kuşuydu Juliet’ 5 Ekim’de Trump Sahne’de

Tarla Kuşuydu Juliet'te; Shakespeare'in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon'un yeni kurgusunda günlük yaşantı ve çığrından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor. Müzikli komedi oyunu ‘Tarla Kuşuydu Juliet’, 5 Ekim Salı saat 20:30’da Trump Sahne’de izleyiciyle buluşuyor. 

Engin Alkan’ın hem yönetip hem oynadığı oyunda ayrıca Sevinç Erbulak, Fatih Al ve Mert Şişmanlar rol alıyor. 

İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenip bir de çocuk sahibi olan kıdemli aşıklar kimsenin öngöremediği bir hayatı sürdürürler. Bu dünyanın yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner ve olaylara müdahale etmek üzere eve gelir. Romeo ve Juliet’in trajik öyküsüne mizahi bir bakışla yaklaşan yapımda “Aşk nasıl olur da bu hale gelir?” sorusuna cevap aranıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı