Aylık arşivler: Ekim 2021

55.Ulusal Oftalmoloji Kongresi, 3-7 Kasım 2021 tarihlerinde Antalya’da yapılacak

Ülkemizin en köklü derneklerinden 93 yıl önce kurulan ve Türk göz doktorlarını temsil eden Türk Oftalmoloji Derneği 55’inci Ulusal Kongresi 3-7 Kasım 2021 tarihleri arasında Türk Oftalmoloji Derneği Konya-Antalya Şubesi katkılarıyla Antalya’da düzenlenecek.

 

Göz hastalıkları ve göz sağlığı alanında ülkemizdeki en önemli ve en kapsamlı etkinlik olan kongreye yurtiçi ve yurtdışından yaklaşık bin 255 göz uzmanı 420 yerli konuşmacı, 30 yabancı konuşmacı yanında 32 firma, 11 firma temsilcisinin katılması planlanıyor. 

 

Türkiye Oftalmoloji Derneği (TOD), Türkiye’nin en köklü meslek kuruluşlarından biri olarak Türk göz hekimlerinin mesleki becerilerini ve deneyimlerini artırmaya büyük önem veriyor. Dernek, tüm yıl boyunca çok sayıda eğitim seminerleri yaparken, Ulusal Oftalmoloji Kongresi de TOD’un en önemli bilimsel aktivitesi olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl ilk kez sanal olarak canlı bağlantılarla düzenlenen kongre, bu yıl tekrar yüz yüze kongre organizasyonuna imza atıyor. Pandemi önlemleri kapsamında her türlü tedbirlerin alındığı Sueno Hotel ve Kongre Merkezi 5 gün boyunca Türkiye’nin ve dünyanın en önemli göz hekimlerini ağırlayacak. 

 

Antalya Belek’teki Sueno Hotel ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Türk Oftalmoloji Derneği 55’inci Ulusal Kongresi kapsamında paneller, kurslar, yuvarlak masa toplantıları, video oturumları, sözlü sunumlar, poster etkinlikleri ve uydu toplantıları her yıl olduğu gibi bu yıl yine düzenlenerek göz sağlığı ile ilgili ülkemizdeki ve dünyadaki tüm gelişmeleri masaya yatıracak.  

 

Bilim İleri Eğitim programları 

Ulusal Oftalmoloji Kongrelerinde, yıllardır Bilim İleri Eğitim programları (BİLEP) başlığıyla oftalmoloji alanında ileri düzeydeki çalışmalar ve yeni bilgiler paylaşılıyor. Bu yıl 12 adet (BİLEP) toplantı oturumu yapılacak ve kongre yine bir sürecek BİLEP toplantılarıyla açılacak. 

 

Hedef, güncel bilimsel verileri paylaşmak

Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. İzzet Can, geçen yıl yapılan sanal kongrenin ardından bu yıl tekrar yüz yüze bir kongre düzenlemenin heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Göz hekimi meslektaşlarımızla bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. 55 yıldır devam eden ve hekimlerimize dünyadaki göz tedavileri konusundaki bilimsel verileri, güncel gelişmeleri, bilgileri ve uygulamaları sunan kongremizin göz hekimlerine önemli katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

 

Pandemide göz hekimlerinin önemi anlaşıldı

Derneğin amacının göz hekimlerinin mezuniyet sonrası eğitimine katkı vermek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İzzet Can, “Türk göz hekimlerinin oluşturduğu büyük aile olarak tekrar bir araya geleceğiz. Kongremiz her yıl olduğu gibi deneyimlerin aktarımıyla toplantıların kalitesiyle büyük bir bilimsel şölene dönüşeceğine inanıyorum. Göz sağlığı ve tedavileri konusunda ülkemizde ve dünyadaki gelişmeleri değerlendireceğiz. Özellikle pandemi şartlarında dijital hayatın yoğunluğu gözlerimizi bozdu. Bu dönemde göz hekimlerinin önemi daha fazla ortaya çıktı.” diye konuştu. 

 

Kongreye yurt içinden olduğu kadar yurt dışındaki hekimlerinden yoğun katılma talebi var. Toplantılara İngiltere, Almanya, Fransa, Yunanistan, Danimarka, İtalya, ABD, Kanada, Brezilya, Hindistan, Bosna Hersek, Slovenya, İskoçya, Kolombiya, Özbekistan, Portekiz, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Türki Cumhuriyetler, Singapur’dan göz doktorlarının katılması bekleniyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dayı Şov’dan Hülya Avşar Geçti!

Dayı Şov, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na denk gelen yeni bölümüne bayram coşkusuyla başladı. Türkiye’nin taçsız kraliçesi Hülya Avşar’ın stüdyoya gelişiyle izleyiciler enerjisi hiç düşmeyen bir gece geçirdi. Hülya Avşar’ın meslek sırlarını paylaştığı, her zamanki hınzır tarzıyla zaman zaman Dayı’yı mahcup ettiği programda eğlence adeta zirve yaptı. Avşar kızı, Fatma Girik’in tokadı üzerine sette nasıl parmağının çıktığından bahsetti, “Hayatım boyunca filmlerde o kadar dayak yedim ki… Yiye yiye atmayı da öğrendim” dedi. Akıllarda kalan Ricky Martin anılarıyla ilgili, o gece hissettiklerini ve evde yaşananları anlattı. Kardeşleriyle kurdukları “Üşütükler” isimli mesaj grubunda Helin Avşar’ın Dayı Şov’u izlerken neler yazdığını söyledi. Dayı’nın zekasını öven Avşar ayrıca, 2022’de yeni bir müzikal projesi olabileceğinin sinyallerini verdi. 

 

Dayı Şov yeni bölümünde Hülya Avşar’ı konuk etti. Programın çok güzel bir güne denk geldiğini söyleyen Dayı, Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. “Biz Türkiye’nin Jimmy Fallon’ı mı olduk, Jay Leno’su mu olduk; Okan’dan sonra iş Avşar kızına kadar geldi” diyerek konuğunu stüdyoya büyük bir coşku ile davet etti. 

 

Dayı’nın telefonunda ünlülerden kim olduğunu sorması üzerine Hülya Avşar, “Bir tek Sezen Aksu ve İbrahim Tatlıses” diyerek, arkadaşlarının genellikle tenis ve spor camiasından olduğunu söyledi. “Çapkınlığını duyunca koşa koşa geldim” diyen Avşar, “Ben de bekarım; kimse yok hayatımda” sözleriyle Dayı’ya takıldı.

 

“Kabiliyet varsa, yapacak bir şey yok”

Avşar, ismini nasıl markalaştıracağını soran Dayı’ya, “Kendini geliştireceksin” dedi. Dayı’nın mesleki belirsizliğin, yani her yere bulaşmanın iyi mi, kötü mü olduğunu sorması üzerine, “Bana taş atıyorsan eğer, hem sinema hem televizyon hem sahne yaptığım için… Kabiliyet varsa, yapacak bir şey yok. Kendini yenilemen lazım. Kendine bir şey kattıkça markalaşıyorsun” yanıtını verdi.

 

“Dayak yiye yiye atmayı da öğrendim”

Dayı’nın Masumiyet dizisindeki rol arkadaşı Ertuğrul Postoğlu’na nasıl tokat attığını sorması üzerine, “İnsan kıyamıyor tabii karşısındaki oyuncuya vurmaya ama ben hayatım boyunca filmlerde o kadar dayak yedim ki…” dedi ve usta oyuncu Fatma Girik’e sevgi ve saygılarını yolladığını söyleyerek, “Mesela Fatma Girik bana bir tokat attı, parmağım yerinden çıktı. Buna benzer çok şey yaşadım sinemada. Dayak yiye yiye atmayı da öğrendim” diyerek sözlerini sürdürdü.

 

Avşar, Youtube hakkındaki düşüncelerini soran Dayı’ya, “Artık çok seçenek var. İyi olmaya mecbursun. Onların arasından sıyrılabiliyorsan sıyrılıyorsun. Ama Youtube’da ünlü olan kişiler nedense kalıcı olmakta zorlanıyorlar. Biri çıkıyor, sonra unutuluyor. Sonuçta bize kalıyorsunuz” diyerek esprili bir yanıt verdi.

 

 

 

“Ne yapalım, iş gereği olmuştur”

Akıllarda yer eden Ricky Martin anılarını soran Dayı’ya Hülya Avşar, o gün eve giderken çok korktuğunu, eski eşi Kaya Çilingiroğlu’na, “Ya ben bir şey yaptım, Ricky Martin’in poposunu elledim” dediğini söyledi. Çilingiroğlu’nun önce duraladığını, ardından “Ne yapalım iş gereği olmuştur” yanıtını vermesi üzerine rahatladığını anlattı.

 

“Hayatında kaç kişi var diye soracaksın”

Avşar ayrıca Dayı’ya talk şovun incelikleriyle ilgili ipuçları verdi. “Bana ilk ne sorardın” diyen Dayı’ya, “Önce seni tanımam lazım. Bir iki done ver de ona göre sorayım” yanıtını verdi. Dayı’nın “Çapkınlık var bende” demesi üzerine, “Çapkın mısın diye sorulmaz, Hayatında kaç kişi var diye sorarım” dedi. 

 

Helin Avşar’ın mesajını okudu

“Hızlı Sorular” bölümünde soruları yanıtlayan Hülya Avşar, “Herkesin bütün mesajlarınızı okuması mı, bütün fotoğraflarınızı görmesi mi” sorusuna, “Mesajları” diye yanıt verdi. Bunun üzerine Dayı, Avşar’dan gelen son mesajı okumasını istedi. Kardeşleri ile “Üşütükler” isimli bir grupları olduğunu söyleyen Avşar, Helin Avşar’ın programı izlerken, “Koptum. Altıma işedim” diye mesaj attığını söyledi.

 

“Feci bir zeka var karşımda”

Programın sonlarına doğru Dayı’nın onu iyi konuk edip etmediğini sorması üzerine Avşar, “Feci bir zeka var karşımda. Mücadele edemeyeceğimi düşünüyordum ama insan keyif alıyor zeki insanlarla olunca” diye yanıt verdi. 

 

Yeni müzikalin sinyallerini verdi

“2022’de bizi nasıl bir Hülya Avşar bekliyor” sorusu karşısında ise, yeni bir müzikal projesinin olabileceğinin sinyallerini verdi, “Mutlaka değişik bir şey yapmak istiyorum. Kafamda var bir şeyler. Mesela müzikal…” dedi. 

 

Konuklar ile keyifli sohbetler, eğlenceli skeçler, oyunlar ve müzikle dolu “Dayı Şov” her Cuma saat 23.00’te canlı yayınla GAİN’de yayınlanıyor. Kaçıranlar ve bir kez daha izlemek isteyenler için tüm bölümlere yine GAİN’de yer veriliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ada Maksim Gazinosu, Bülent Ersoy’la kapılarını açtı

İlk olarak İzmir Alsancak’ta misafirlerini ağırlayan ardından İstanbul’da ünlü isimleri konuk eden Maksim Gazinoları, Ayhan Balıkçı ve Cemal Beyaztaş işbirliğinde bu kez Kuşadası’nda kapılarını açtı. Ada Maksim Gazinosu’nun açılışı ise Türk sanat müziğinin ünlü ismi Bülent Ersoy’la gerçekleşti. Hayranları tarafından yoğun ilgiyle karşılanan Diva, sevenlerine unutulmaz bir gece yaşattı.
‘Benim için çok özel’
Konser öncesi ünlü sunucu Duygu Meltem Yalçınkaya’ya açıklamalarda bulunan Bülent Ersoy, Maksim Gazinosu’nun kendisi için özel bir yere sahip olduğunu belirterek, “İlk Konserimi 1974 yılında Maksim Gazinosu’nda verdim. Maksim Gazinosu’nun Kuşadası’nda da açılmasına çok sevindim. Ada Maksim Gazinosu’nu açan Ayhan Balıkçı’ya Duygu Meltem Yalçınkaya'ya ve manevi oğlum Okan Karacan'a teşekkür ediyorum. Umarım en kısa sürede yine Kuşadası’nda hayranlarımla buluşurum” dedi.
‘Ahmet Kaya’ya yapılan saygısızlığı unutmadım’
Ahmet Kaya’nın doğum gününü de kutlayan Ersoy, “Bugün rahmetli sanatçı dostum, arkadaşım Ahmet Kaya’nın doğum günü. Ahmet Kaya’ya rahmet diliyorum.  Ahmet Kaya’ya yapılan saygısızlığı unutmadım. Umarım o saygısızlığı yapanlar bugün utanıyorlardır. Yaşarken sanatçıların değerleri bilinmiyor.  Sanatçılara layık olduğu değeri verelim lütfen” ifadelerini kullandı.
Unutulamaz bir gece yaşattı
Konuşmasının ardından sahne alan sanatçı Bülent Ersoy, gecede Türk Sanat Müziğinin unutulmaz eserlerini seslendirdi. Şarkı aralarında hayranlarıyla da sohbet eden Ersoy, davetlilerle şakalaşmayı da ihmal etmedi. Gecenin sonunda Ersoy, oteline geçmek için gazinodan ayrılırken izdiham yaşandı. Hayranları sanatçı Ersoy ile fotoğraf çektirmek için adeta birbirleriyle yarıştı. Komedyen ve sunucu Okan Karacan’ın da eşlik etiği Ersoy, kendisine tahsis edilen özel araç ile gazinodan ayrıldı.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sofralık zeytin ihracatı 150 milyon doları aştı

Sofralık zeytin ihracatında 2020/21 sezonu yeni bir rekorla geride kaldı. Türkiye, sofralık zeytin ihracatında tarihinde ilk kez 150 milyon dolar barajını geçti.

 

Anayurdu Anadolu olan ölmez ağaç diye tanımlanan zeytin ağacı küresel ısınmaya rağmen 2020/21 sezonunda 430 bin ton sofralık zeytini insanlığa sundu. 

 

Türk zeytincilik sektörü, 430 bin ton’luk sofralık zeytin rekoltesinin 88 bin 430 tonunu ihraç ederek 150 milyon 142 bin dolarlık dövizi ülkemize kazandırdı. 

 

Türkiye, 2019/20 sezonunda ise; 84 bin 417 ton sofralık zeytin ihracatı karşılığı 145,7 milyon dolar döviz geliri elde etmişti. 

 

Sofralık zeytin ihracatında siyah zeytin 67 bin 90 ton karşılığı 114 milyon 247 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı miktar olarak 21 bin 305 ton, döviz geliri olarak 35,8 milyon dolarlık performans gösterdi.

 

Türkiye’nin 2002 sonrasında kazandığı 90 milyon zeytin ağacının meyve veren ağaçlar arasına katıldığını, zeytin rekoltesinin her yıl artmasını beklediklerini dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2021-22 sezonunda sofralık zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin açıklanmamakla birlikte önceki yıllardan yüksek olacağına ilişkin ipuçlarına sahip olduklarını, 2021/22 sezonunda 100 bin ton sofralık zeytin ihracatı hedeflediklerini vurguladı. 

 

Üretici destek primleri artırılmalı

 

Küresel ısınmanın son yıllarda etkilerinin sert bir şekilde hissedildiğine işaret eden Başkan Er, “Zeytin üreticisinin önemli maliyet kalemleri gübre, ilaç ve akaryakıt başta olmak üzere tüm girdi maliyetlerinde astronomik artışlar oldu. Üreticilerimizin ağaçlarına bakabilmeleri için üreticimize verilen primlerin zeytinyağında 3 TL, dane zeytinde de 75 kuruşa çıkarılması gerekiyor” diye konuştu. 

 

Türkiye’nin siyah zeytin ihracatında ilk sırada 33,5 milyon dolarlık tutarla Almanya yer alırken, Irak’a 18,8 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç ettik. Sofralık zeytin ihracatında geleneksel ihraç pazarlarından Romanya’ya ise; 17,7 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç etmeyi başardık. ABD 8 milyon dolarlık, Bulgaristan ise; 7,1 milyon dolarlık Türk siyah zeytini talep etti. 

 

Yeşil zeytin ihracatında da Almanya 8,8 milyon dolarlık taleple birinci sırayı kimseye bırakmazken, Irak 7,1 milyon dolarlık yeşil zeytin talebiyle Almanya’yı takip etti. ABD 3 milyon 75 bin dolarlık Türk yeşil zeytini ithalatıyla zirvenin üçüncü sırasının sahibi oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Elma ve elma suyu ihracatı 400 milyon dolara koşuyor

Yıllık 4,3 milyon ton’luk elma üretimiyle dünyada ilk üç ülke arasında yer alan Türkiye’de geniş coğrafyada elma hasatı başladı. Elma ve elma suyu aynı zamanda önemli bir ihraç ürünü olarak öne çıkıyor. 

 

Türkiye’nin elma ihracatı 2021 yılının Ocak – Eylül döneminde yüzde 65’lik artışla 78 milyon dolardan, 129 milyon dolara çıkarken, elma suyu ihracatı yüzde 60’lık yükselişle 86 milyon dolardan 139 milyon dolara fırladı.

 

Elma ihracatında Hindistan bereketi yaşanıyor 

 

Türk elmasını en çok Hintliler talep etti. Hindistan’a yapılan elma ihracatı yüzde 161’lik artışla 16 milyon dolardan 41,7 milyon dolara fırladı. 

 

Hindistan, bu performansıyla en çok elma ihraç ettiğimiz ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu’nu geçerek zirveye çıktı. Rusya 32 milyon dolarlık elma ihracatıyla ikinci sırada yer alırken, Irak’a 13 milyon dolarlık elma ihraç ettik. Elma ihraç ettiğimiz ülke sayısı 72 olarak kayıtlara geçti.

 

Elmanın Türkiye’de ve dünya genelinde hemen hemen tüm insanların damak tadı ve gelir seviyelerine uygun bir meyve olduğunu bu nedenle ticaret alanının geniş olduğunu belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin 2021 yılında elma ihracatının 200 milyon doları geçmeyi hedeflediklerini kaydetti. 

 

Elmaya olan talebin gelişmiş ülkelerde gittikçe artan sağlıklı beslenme eğilimi ve gelişmekte olan ülkelerde artan nüfus ve gelirin de etkisiyle arttığı bilgisini paylaşan Hayrettin Uçak, “Elma, diğer tarımsal ürünlerden farklı olarak Türkiye’de her bölgede yetiştirilebiliyor. Değişik iklim ve ekolojik koşullara adaptasyon yeteneği yüksek. İlerleyen yıllarda elma üretiminin daha da artması ve ihracat rakamlarının 2-3 katına çıkması mümkün. Elma ve elma suyu ihracatımız 2021 yılı sonunda 400 milyon dolar seviyesine çıkacak, yakın gelecekte elma ve elmasuyu ihracatından 1 milyar dolar döviz elde edebiliriz” diye konuştu.

 

Meyve suyu ihracatının yüzde 52’si elma suyu ihracatı 

 

Türkiye’nin meyve suyu ihracatı 2021 yılının 9 aylık döneminde yüzde 23’lük artışla 223 milyon dolardan, 268 milyon dolara ulaşırken, elma suyu ihracatı 139 milyon dolarla meyve suyu ihracatından yüzde 52 pay aldı. 

 

Elma suyu ihracatında Amerika Birleşik Devletleri 54,5 milyon dolarlık taleple zirvenin sahibi olurken, Türkiye’den en çok elma suyu ithal eden ikinci ülke 15,3 milyon dolarla Hollanda oldu. Zirvenin üçüncü basamağına 6,3 milyon dolarlık taleple İngiltere adını yazdırdı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Galataport İstanbul, iki eşsiz sergiyi sanatseverlerle buluşturdu

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hayata geçen ‘Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin başlangıç noktası olan Galataport İstanbul’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla iki önemli serginin açılışı gerçekleşti. Bakan Ersoy, sergiyi gezdikten sonra yaptığı açıklamada Türkiye’nin kültür ve sanat anlamında bir dünya markası haline geleceğini belirtti. 

İSTANBUL’UN tarihi limanını yeniden canlandıran Galataport İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla Monet & Friends Dijital Sanat Sergisi ile usta fotoğrafçı Ara Güler’in gözünden Beyoğlu’nun görüleceği Denize İnen Yol Sergisi’ni sanatseverlerle buluşturdu. Yerli ve yabancı gazetecilerin bulunduğu 30 Ekim’deki açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı. 

Bakan Ersoy, sergileri gezdikten sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Monet & Friends uluslararası bir sergi. Festival süresince bunun gibi başka uluslararası sergiler olacak.
 
Monet & Friends Sergisi, 1860-1890 yılları arasında dönemin en önemli ressamlarının ve sanatçılarının eserlerinin dijital olarak sunulduğu bir çalışma. 15 sanatçıyı kapsayan uygulama sadece o dönemin resimlerini değil, aynı zamanda müziklerini de aktarıyor. Dijital formatta dünyayı gezen bu sergi festival dönemimizde Türkiye’deki sanatseverler ile de buluştu. Festivale ilgi, dünya çapında da oldukça iyi noktalarda.”

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve bu yıl 30 Ekim-14 Kasım 2021 tarihleri arasında ilki gerçekleştirilen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin, artan uluslararası katılımıyla geleneksel bir kültür ve sanat etkinliği olarak önümüzdeki senelerde de devam etmesi planlanıyor.

“Şehrin kültür sanat hayatına önemli katkı”

Galataport İstanbul Genel Müdürü Tolga Engin, Beyoğlu Kültür Yolu’nun bir parçası olmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi: “Yaklaşık 200 yıldır halka kapalı olan 1.2 km’lik sahil şeridini erişime açan, dünyadaki benzer projeler için ilham kaynağı haline gelen şehrin yeni mahallesi Galataport İstanbul, yıl boyunca düzenleyeceğimiz etkinliklerle şehrin kültür sanat hayatına önemli katkı sağlayacak. Galataport İstanbul misafirlerine ‘nefes alan’, sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, çalışma, alışveriş ve yeme içme deneyimi sağlıyor. Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında hayata geçirdiğimiz bu iki sergiyi deneyimlemeye tüm misafirlerimizi bekliyoruz.”

“Doğamız, duyularımız ve tarihimizle dost bir deneyim”

Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali,  “İstanbul ruhunu ve nostaljisini şimdiki zamanda yaşatan büyük fotoğraf ustası Ara Güler’in ilk kez sergilenen karelerini de içeren Denize İnen Yol Sergisi ve deniz altındaki performans salonumuzda dev dijital ekranlara yansıyan, 19. yüzyıl empresyonizm hikayesini hem görsel hem işitsel olarak sürükleyici bir deneyime dönüştüren Monet & Friends Dijital Sergisi’nin misafirlerimize canlılık ve renk katacağına inanıyorum” dedi.

Monet & Friends Dijital Sanat Sergisi

19. yüzyıl Paris'ini Monet, Pissarro, Renoir, Cézanne ve daha birçok ressamın fırça darbeleriyle, ressamların gözünden gezme olanağı sunan Monet & Friends Dijital Sanat Sergisi; Debussy, Tchaikovsky, Ravel ve Offenbach gibi bestecilerin eserleriyle duyuları eş zamanlı olarak harekete geçiren sürükleyici bir deneyim sunacak. Galataport İstanbul’un Beşiktaş tarafında yer alan O2 Blok’ta sanatseverlerle 30 Ekim tarihinden itibaren buluşacak sergi, 14 Kasım’a kadar 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Ara Güler – Denize İnen Yol Sergisi

Ara Güler’in gözünden Beyoğlu’na bakacağımız, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nden yeni fotoğrafların ikonik kareler ile birlikte yer aldığı Denize İnen Yol Sergisi; Beyoğlu Kültür Yolu aksında yer alan Tophane, Karaköy, Galata, Galata Mevlevihanesi, Galata Kulesi, Tünel, İstiklal Caddesi, Galatasaray ve Taksim Meydanı’nı ve adı geçen yerlerin yakın çevrelerinden kareler barındırıyor. Sergide ayrıca bir video odasında Ara Güler’in 1970’li yıllarda yapmış olduğu ve Yavuz Zırhlısı’nın sökümünü konu alan 17 dakikalık “Kahramanın Sonu” isimli belgesel de gösterilecek. Sergi; Galataport İstanbul’un Beşiktaş tarafındaki G Blok binasında 31 Aralık’a kadar 10.00-22.00 saatleri arasında ücretsiz olarak görülebilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çocuk Senfoni Orkestrası Foça’da

Foça Belediyesinin düzenlediği Cumhuriyetimizin 98. Yılı kutlama programının beşinci ve son gününde, Narlıdere Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası sahne aldı.

 

Foça Demokrasi Meydanındaki konseri, çok sayıdaki müzikseverin yanı sıra Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ve Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin de izledi.

 

Konserin finalinde Koro şefi Kartal Akıncı, Çocuk korosu şefi Ferda Yılmaz, Sanat koordinatörü Dilek Rodos, Sanat ve Koordinatör yardımcısı İlayda Alpay’a teşekkür çiçeği takdim eden Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz; ‘‘Orkestranın yetenekli üyelerine, Narlıdere Belediye Başkanımız Sayın Ali Engin’e ve beş gün boyunca Cumhuriyet coşkusunu yaşatan herkese teşekkür ederiz.’’ dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanlığı 2.Uluslararası Yat Yarışı İstanbul etabı Mavi Vatan Kupası kazananları belli oldu

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Dış İşleri Bakanlığı ve T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla İstanbul Valiliği ve Muğla Valiliği işbirliğinde, İstanbul Açıkdeniz Yat Yarış Kulübü tarafından organize edilen ve DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 2.Uluslararası Yat Yarışları bugün de Mavi Vatan Kupası heyecanıyla devam etti.  

 

Mavi Vatan Kupası Kesin Sonuçlar

97 tekne ve ulusal ve uluslararası 800’ü aşkın sporcu Yeşilköy parkurunda (Ataköy-Yeşilköy-Adalar) Mavi Vatan Kupası için yarıştı. Kazananlar ödüllerini 30 Ekim Cumartesi akşamı Ataköy Marina Yarış Köyü’nde düzenlenen törenle aldı.

 

Mavi Vatan Kupası

IRC 0 sınıfı

  1. Levent Peynirci yönetimindeki ENKA CHEESE
  2. Hasan Utku Çetiner yönetimindeki MESA SAILING TEAM-SHAK SHUKA
  3. Murat Anılır yönetimindeki DHO TAYFA

 

IRC 1 sınıfı

  1. Ali Tezdiker yönetimindeki BORUSAN RACING EVOLUTION
  2. Ahmet Köroğlu yönetimindeki MSI SAILING TEAM
  3. Hüseyin Levent Özgen yönetimindeki TRAMOLA SAILING TEAM-HEDEF YELKEN

 

IRC 2 sınıfı

  1. Güney Kaptan yönetimindeki AKKİM KİMYA CHEESE
  2. Tora Sebahattin Kutoğlu yönetimindeki WINGS OF ISLAND
  3. Semih Pekyörür yönetimindeki FENERBAHÇE 5

 

IRC 3 sınıfı

  1. Berk Gürpınar yönetimindeki HYATT REGENCY-GEMINI SAILING
  2. Kaan Parlas yönetimindeki CYGNUS
  3. Berkcan Arat yönetimindeki PATILIBAHÇE YELKEN TAKIMI-BE BLUE

 

IRC 4 sınıfı

  1. Ahmet Murat Tan yönetimindeki ÇIĞLI BELEDİYESİ-BEAR SAILING
  2. Gül Çelikel yönetimindeki KUPA KIZI-SETUR MARINAS
  3. Boran Burcu yönetimindeki LINEA ROSSA-ANKA

 

Gezgin (A) sınıfı

  1. Yusuf Erce Demirtaş yönetimindeki VAMOS
  2. Burak Algon yönetimindeki MY FIRST
  3. Murad Kulaksızoğlu yönetimindeki GRAND MOBY

 

Gezgin (B) sınıfı

  1. Atilla Gökova yönetimindeki ATİYE
  2. Cavit Aksoy yönetimindeki LUCE
  3. İbrahim Tunay Can yönetimindeki FORTUNA

 

Gezgin  (C) sınıfı

  1. Hasan Oğuz Genç yönetimindeki SARI-1

            

SB GENEL

  1. Saruhan Çınay yönetimindeki HSSK QUICK SIGORTA-NIMBUS
  2. Ali Kemal Tüfekçi yönetimindeki GISBIR SENSEI
  3. Hulki Özcan yönetimindeki ADIOS

 

SB GRUP

  1. Alp Güçer yönetimindeki MASCOT
  2. Poyraz Abda yönetimindeki HSSK QUICK SIGORTA
  3. Mehmet Dinçay yönetimindeki KS GLOBAL LOJİSTİK

 

İstanbul Açıkdeniz Yat Yarış Kulübü Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu da “İstanbul, tarihi ve doğal güzellikleri ile dünyanın cazibe noktası. Bu organizasyonla ülkemizin tanıtımına katkı sağlamayı çok önemsiyoruz. Ayrıca sporcular, rotayı akıntı ve denizin dalgalarına, rüzgâra karşı kat ediyor. Bence Avrupa’nın sayılı yarışlarından biri” açıklamasında bulundu.

 

31 Ekim’de sona eriyor

Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışı İstanbul etabı 31 Ekim’de Barbaros Hayreddin Paşa Kupası ile devam edecek ve aynı akşam Ataköy Hyatt Regency Otel’de düzenlenecek görkemli ödül töreni ile sona erecek. Cumhurbaşkanlığı 2.Uluslararası Yat Yarışları’nın iki etabının (Muğla ve İstanbul) sonunda, toplamda en iyi dereceyi elde edecek ekip, Cumhurbaşkanlığı 2.Uluslararası Yat Yarışı Şampiyonu unvanına ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’na hak kazanacak. 

 

Ülke Tanıtımına Büyük Katkı

Deniz sporları içerisinde en saygın organizasyonlardan biri olan Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışı’na birçok ülkeden dünyanın en iyi yelkencileri katılarak, İstanbul’un sunduğu doğal, kültürel ve tarihi güzellikleri yarış boyunca bütün dünyaya göstererek ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlayacak. 

 

Devlet ve özel sektörün üst düzey yöneticileri ile uluslararası misyon temsilcilerinin de izlediği Cumhurbaşkanlığı 2. Uluslararası Yat Yarışları’nda, yarış öncesi pandemi önlemleri kapsamında İl Hıfzıssıhha görevlileri koordinasyonunda tüm katılımcılara PCR testi uygulanarak oluşabilecek riskler en aza indiriliyor.

 

Yarışların ilk etabı Türkiye’nin marka şehirlerinden turizm başkenti Muğla’da, Halikarnas Kupası için 25-27 Haziran 2021 tarihleri arasında Marmaris-Bodrum rotasında gerçekleşti.

İlki geçtiğimiz yıl İstanbul’da düzenlenen ve dünyanın en prestijli yelken organizasyonları arasında yer alma yolunda emin adımlarla ilerleyen Cumhurbaşkanlığı 2.Uluslararası Yat Yarışları, bu yıl ilk defa Muğla ve İstanbul olmak üzere iki etap halinde düzenlendi. Yarışların ilk etabı olan Muğla etabı, 25-27 Haziran tarihleri arasında Muğla Valisi Sn.Orhan Tavlı’nın start vermesiyle, dünyanın en özel destinasyonlarından Marmaris-Bodrum rotasında gerçekleşti. Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Rusya, Hollanda ve Türkiye dahil 6 ülkeden 37 ekibin mücadele verdiği yarışta, ulusal ve uluslararası 300’ü aşkın yarışçı, 8 grupta Halikarnas Kupası için yarıştı. Yarış boyunca Bodrum, Datça ve Marmaris’in eşsiz güzellikteki koyları, Knidos Antik Kenti’nin tarihi dokusunun maviyle buluştuğu muhteşem manzarası Muğla’nın eşsiz güzellikleri Yarışçılara eşlik etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

BTP Ankara Teşkilatı Anıtkabir’de… Cumhuriyet Bayramı şölen havasında kutlandı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) teşkilatları hemen hemen bütün illerde Cumhuriyet Bayramını şölen havasında kutladı.
Her eve bayrak asalım kampanyasını sürdüren Partinin Ankara teşkilatı da, Anıtkabir'e çıkarma yaparak bayramı Ata'sı ile geçirdi.
Genci yaşlısı, kadını erkeği binlerce Bağımsız Türkiye Partili Türk bayrakları ile Anıtkabir'e gelerek Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı, Atatürk'e dua etti.

Etkinlik sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bağımsız Türkiye Partisi teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Lütfullah Önder Anıtkabir'deki atmosferi anlattı:
"Öncelikle Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum. Bağımsız Türkiye Partisi'nde yıllardan beri artık geleneksel hale geldi. Cumhuriyet Bayramı'nı bir şölen şeklinde teşkilat olarak kutluyoruz. Kadın kollarımızın bu ziyaret öncesinde programı vardı. Gençlik kollarımızın akşam bir şöleni olacak. Şimdi de Ankara teşkilatı olarak buradayız, Ata'mızın huzuruna geldik. Anıtkabir girişinden içeriye yaklaşık 1 saatte varabildik. Burada dedeleri, babaanneleri, anneanneleri, babaları, anneleri, benim 2,5 aylık bebeğimle geldiğim gibi, küçücük bebekleri yanına alıp her nesilden insanın buraya akın akın koştuğunu ve bütün bu güzellikleri, kazanımları bizlere sağlayan Mustafa Kemal Atatürk'e teşekkürlerini, şükranlarını sunmak üzere milletimizin koşup geldiğini görmek bizleri çok mutlu ediyor."

"Herşeyi Cumhuriyete ve Atatürk'e Borçluyuz"

Anıtkabir'deki muazzam kalabalıktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Lütfullah Önder, "Türk Milleti Ata'sını bağrına basıyor. Görüyoruz ki çok kuvvetli bir bağ oluşmuş. Çünkü Cumhuriyet ile birlikte kul olmaktan birey olmaya, padişahın tebası olmaktan vatandaş olmaya hak kazandı milletimiz. Neyi varsa milletimizin cumhuriyetle, Mustafa Kemal ile birlikte kazandı." dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank, Nilüfer Belediyespor’a set vermedi

VakıfBank, Misli Sultanlar Ligi’nin altıncı haftasında konuk olduğu Nilüfer Belediyespor’u 3-0 mağlup etti.

 

Son Misli.com Sultanlar Ligi ve Axa Sigorta Kupa Voley şampiyonu VakıfBank, ligde altıncı maçında Nilüfer Belediyespor’u 3-0 yendi.

 

Cengiz Göllü Voleybol Salonu’ndaki karşılaşmanın ilk setini 25-17 kazanan VakıfBank, ikinci sette de hız kesmedi ve 25-13’lük set skoru ile 2-0 öne geçti. Sarı-siyahlılar son sette de rakibine şans vermedi ve seti 25-18 alarak karşılaşmayı 3-0 kazandı. 

 

VakıfBank’ta Gabi 13 sayıyla günün en skoreri olurken; Chiaka Ogbogu 12, Michelle Bartsch-Hackley 11, Meryem Boz ise 10 sayı kaydetti.

 

VakıfBank sezonun yedinci haftasında 6 Kasım Cumartesi, 14.00’te Mert Grup Sigorta’ya konuk olacak.

 

NİLÜFER BELEDİYESPOR – VAKIFBANK: 0-3 

SALON: Cengiz Göllü Voleybol Salonu 

HAKEMLER: Ahmet Oğuzhan Ünal, Melike Erol Özkan

NİLÜFER BELEDİYESPOR: Asu Tecimer 2, Ecenur Aksoy 4, Çağla Akın 7, Oleksandar Btysenko 9, Humay Topaloğlu 10, Buse Sonsırma Kayacan 11 (L), Dominika Sobolska 15, Deniz Emrelli 16, Hilal Kocakara 18, Emily Susan Maglio 19

VAKIFBANK: Buket Gülübay 1, Cansu Özbay 3, Kübra Çalışkan 6, Chiaka Ogbogu 7, Gabi 10, Isabelle Haak 11, Meryem Boz 13, Michelle Bartsch-Hackley 14, Derya Cebecioğlu 17

SETLER: 17-25, 13-25, 18-25

SÜRE: 76 dk (26, 22, 28)

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı