Aylık arşivler: Kasım 2021

Selami Şahin Renkli Klibi İle Türkiye’yi Temsil Edecek

Sanat hayatında yarım asrı deviren Türk müziğinin efsane bestecisi ve yorumcusu Selami Şahin, 2019 yılında yayınladığı ‘’Baştan Başa Sen’’ albümünün ikinci video klibi Nerde Akşam Orda Sabah ile uluslararası festival arenasına çıkıyor.

 

Renkli senaryosu ve dikkat çeken animasyon teknikleriyle Lider Entertainment ve KOFF Animasyon ortaklığıyla hazırlanan klip çalışması, Kolombiya'da düzenlenen La Truca Festivali'nde gösterilmeye hak kazandı.

 

Selami Şahin’in süper kahraman olarak sevenleriyle buluştuğu klipte, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Müslüm Gürses, Neşet Ertaş ve Tanju Okan gibi yıldızların yıldızlardan çizilmiş portreleri de dikkat çekmişti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Romeo ve Juliet’in iki oyuncusu aşkı anlattı

Romeo ve Juliet’i canlandıran Naz Çağla Irmak ve Deniz Can Aktaş ‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’ programında

 

Günümüze uyarlanan ‘Romeo ve Juliet’ oyununda birlikte rol alan genç oyuncular Naz Çağla Irmak ve Deniz Can Aktaş, Hakan Gence’ye konuştu

 

Çocukluk hayalini gerçekleştirerek çok küçük yaşta sahneye adım atan Naz Çağla Irmak ve mühendislik bölümü mezunu yakışıklı oyuncu Deniz Can Aktaş, Hakan Gence’nin Hürriyet YouTube kanalında yayımlanan programına konuk oldu. Şu sıralar DasDas sahnesinde Romeo ve Juliet’i oynayan ikili, aşka bakışlarını da anlattı. 

 

Deniz Can Aktaş “Günümüzde âşık olunca heyecan oluyor, hormonlar devreye gidiyor. Ben de âşığım. Romeo’nunki kadar depresif değil, daha mutlu…” dedi. Naz Çağla Irmak’sa “İnsanı olgunlaştırıyor” diye tarif ettiği aşkın çok katmanlı olduğunu söyledi, “Çok masum bir şey hissederken seni tehlikeye sürükleyebiliyor” diye ekledi.

 

‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’ her cuma saat 14.00’te yeni bölümüyle Hürriyet YouTube kanalında yayında.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Herkes Picasso Eseri Sahibi Olabilecek

Teknolojinin hayatımızın her anında yer alması, farklı sektörlerinde dijital dönüşüme girmesini sağladı. Böylelikle ülkemizde yeni alım-satım platformlarının kurulması sanata da yansıdı. Bu kapsamda sanatın da dijitale adapte olması ile dijital sanat anlayışı ortaya çıktı. 2019 yılında ODTÜ Teknokent’te kurulan teknoloji yazılım şirketi tarafından geliştirilen sanat marketi, Babylons&IAAF Sanat ve Antika Fuarı’nda, Picasso’nun eserini 250 bin parçaya bölerek halka arz ediyor.

 

Sanat eserlerinin blok zincir üzerinde blockhain teknoloji kullanarak, yatırımcıların sanat eserine yatırım yapabilme imkanı sunan, ODTÜ’lü girişimciler tarafından kurulan yerli girişim, sanat eserine yatırım yaparken yüksek giriş sermayesi bariyerini ortadan kaldırıyor. Bu kapsamda Babylons&IAAF Sanat ve Antika Fuarı’nda sergilenen eserin sanat markette halka arz edileceğini belirten Girişimci Cemal Doğan ‘’ Sanat market ile eserlerin tamamına değil, bir bölümüne yatırım yapmak hem sanat yatırımında kazanç sağlıyor hem de yatırımcının ilgisini çekiyor. İstanbul Sanat ve Antika Fuarın’ da ise Picasso’nun eserini 250 bin parçaya bölerek halka arz edeceğiz’’ dedi.

Herkes Sanat Eseri Sahibi Olabilir

Son yıllarda dijital pazar yerleri, özellikle yatırımcılar tarafından ilgi çekiyor. Sanatseverlerin dijital ortamdan eser sahibi olabileceğini belirten Girişimci Cem Doğan ‘’Kullanıcılar, 7/24 aktif olan bir platform üzerinden satın aldıkları eserlerin değerlerini gözlemleyebiliyor. Fuarda sergilediğimiz orijinal Picasso’nun eserini de eser sahibi olmak isteyenlerle online ortamda buluşturuyoruz. Alıcılar eserin tamamına değil, sadece bir bölümüne yatırım yaparak da eserin bir bölümüne sahip olabiliyor. Tüm işlemler online olarak yürütülüyor. Genellikle eser belirleniyor ve halkla arz süreci başlıyor. Eser platformda listelenince arz ile talebin buluştuğu noktada satılıp, değer arıtışından faydalanabiliyor. Eser sahibi isterse uzun yıllar boyunca saklayabiliyor. Bu sistem özellikle koleksiyonerler için avantajlı. Çünkü sanat yatırımına devam etmek isteyen koleksiyoner, eserleri duvarda sergilemek istiyor ancak kimi zaman yer bulamıyor. Biz ise dijital ortamda sanat eseri sahibi olmalarını sağlıyoruz’’ dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Nadide Parçalar Alıcısıyla Buluşmaya Devam Ediyor

Dijitalin sanatla buluştuğu Babylons&IAAF Sanat ve Antika Fuarı tüm hızıyla devam ediyor. Tarihe iz bırakmış antika eserleri, NFT eserleri ve sanat eserlerini bir araya getirme özelliğini taşıyan fuarda, Osmanlı döneminden günümüze kadar uzanan birçok eser de alıcısıyla buluşuyor. Abdülhamid Han’a ait eserlerden Atatürk’ün Hüsrev Gerede’ye hediye ettiği tabakaya, Osmanlıca yazılan ilk yemek kitabından Türkiye’nin 8. Başbakanına ait makam aracı da antika severlerle buluşuyor.

Babylons&IAAF Sanat ve Antika Fuarı tüm hızıyla devam ediyor. Demos Fuarcılık tarafından İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda düzenlenen İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nda sergilenen ürünler sanatseverler ve ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor. Bu kapsamda, Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşmış birçok değerli eserin sergilendiği fuar, Pazar gününe kadar açık olacak.

Fuarda Yer Alan Bazı Dikkat Çeken Ürünler ise şöyle;

Kokuların Hikayesi Bu Fuarda Yerini Aldı 

Fuarda sanat ve antika eserlerin yanı sıra kokularda yerini alıyor. Fatih Sultan Mehmet’in gül koklayan resminden esinlenerek üretilen esanslar, fuarda ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor. 19.yüzyıldaki Osmanlı esans şişelerinden esinlenen tasarım şişeler, günümüz formatına getirilerek, özel kokuları ile alıcısı ile buluşuyor. 

Türkiye’de Sadece 2 Adet Var

Fuarda antikaya merakı olanlar özellikle 1951 üretimi otomobile bakmadan geçemiyor. Mustafa Rafi Ergül’ e ait olan siyah otomobil, eski başbakan olan Şemsettin Günaltay’ın kendisinin bizzat aracı olma özelliğini taşıyor. Türkiye’de sadece iki adet var olan aracın yüzde 98 oranında restorasyonu tamamlanmış.

Yüzlerce Yıllık Nadide Eserler Dikkat Çekiyor

Fuar’da sanat ve antikanın yanı sıra hanedan üyelerine ait özel eşyalarda sergileniyor. II. Abdülhamid Han’ a ait emperyal altın murassa tabakada, fuarda yerini alıyor. Üzerinde elmas ve pırlantaların olduğu eser, görüntüsü ile de dikkatleri üzerine topluyor. Ürünler müzayede de sergileniyor. Ayrıca Atatürk’ün, Hüsrev Gerede’ye hediye ettiği gümüş tabaka da İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nda ziyaretçilerle buluşuyor.

Sanatın Dijital ile Buluşması

Sektörlerin dijital dönüşüme girmesi ile birlikte kripto varlık alım-satım platformları da yükselişe geçti. Böylelikle sanatın da dijital dünyaya adapte olması ile dijital sanat anlayışı ortaya çıktı. Bu kapsamda, NTF eserleri bir araya getiren dijital platform da fuarda yerini alıyor. Kripto paralar ile çalışan sistemde, kullandığımız telefon ve bilgisayarla üzerinden kripto para cüzdanları ile kullanıcıların oluşturduğu hesaplar üzerinden işlemler gerçekleşiyor. Alıcılar, sistem de yer alan galeri sayfalarında beğendikleri ürünleri alıp- satıp ya da ürün için teklif sunabiliyor. 

Osmanlı Döneminden Günümüze

1844 yılında İstanbul’da Arap harfleriyle Türkçe olarak basılan ilk Osmanlıca yemek kitabı da fuarda ilgi çeken ürünlerinden bir tanesi. İçerisinde turşu, et yemekleri, tatlıların tarifleri yazan kitapta birçok yemek tarifi yer alıyor. Bunun yanı sıra Osmanlı Dönemi ve erken Cumhuriyet döneminde seyyar satıcıların kullandıkları ürünlerde yer alıyor. Karaköy Poğaçacısı tezgahı, aşıkların niyet çektirdiği ürünler de fuarın gözde antika eserlerini oluşturuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emre Durmuş Visitİzmir ile Şehri Keşfediyor

YouTuber ve Blogger Emre Durmuş’un İzmir’i anlattığı videosu yayımlandı. Emre Durmuş, Visitİzmir yardımıyla oluşturduğu rotada, karavanıyla beş gün boyunca şehri boydan boya dolaştı ve İzmir deneyimlerini izleyicilerle paylaştı.

YouTuber ve Blogger Emre Durmuş’un Visitİzmir mobil uygulaması ile İzmir’in farklı noktalarını gezdiği videosu yayımlandı. Yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelere ulaşan Emre Durmuş, bu sefer İzmir’i anlattığı videosunu kendi Youtube kanalından izleyicilere sundu. Durmuş’un Bergama, Efes ve Efeler Yolu izlenimlerini detaylı anlattığı üç yeni videosuna İzmir Vakfı’nın Visit İzmir Youtube kanalından ve Emre Durmuş’un kendi Youtube hesabından ulaşmak mümkün.

Emre Durmuş geçen ay karavanıyla İzmir’in en kuzeyinden başlayıp en güneyine uzanan, yaklaşık 1300 kilometrelik bir rota çizmişti. Visitİzmir yardımıyla oluşturduğu bu rotada toplam beş gün boyunca çekimler yapan Emre Durmuş, Bergama’da başlayıp Selçuk’ta sonlanan rota boyunca şehrin tarihini, kültürünü, mavi bayraklı plajlarını, gastronomisini, UNESCO mirası ve aday alanlarını gezerek, İzmir’in farklı güzelliklerini aktardı.

İzmir’i gezmek için beş günün yeterli olmadığını söyleyen Durmuş, “Bu planın içinde İzmir şehir merkezini gezmek de vardı. İlçeleri ve kasabaları gezmekten şehir merkezine uğramaya sıra gelmedi. Bir şehrin sınırlarından çıkmadan bu kadar çok macera yaşamak benim için çok değerli bir deneyim oldu” dedi. Durmuş, önümüzdeki aylarda İzmir merkezini detaylı anlatacağı bir video çekmek istediğini de sözlerine ekledi.

Visitİzmir nedir?
İzmir Vakfı koordinasyonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express’in ortaklığıyla hayata geçirilen Visitİzmir, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yazılım şirketi İzmir Teknoloji (eski adıyla Ünibel) tarafından tümüyle yerli yazılımla hazırlandı.

2 bin 300’den fazla tarihi ve turistik noktaya dair bilgi, fotoğraf ve videonun yer aldığı Visitİzmir mobil uygulaması, İzmir’in tarihi, kültürel, doğal zenginliklerini keşfetmek isteyenlere rehberlik ediyor. Konum bilgisi ile bu noktalara nasıl ulaşılabileceğini harita üzerinden gösteriyor.

Visitİzmir aynı zamanda bir sosyal medya platformu ve tanıtım mecrası olarak tasarlandı. Visitİzmir uygulaması ile kullanıcılar, İzmir’in turistik değerlerine dair yorum yapabiliyor, fikirlerini diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor. Bunun yanı sıra kendi turizm noktalarını beğenip, favorilerine ekleyebiliyor ve yepyeni noktalar önerebiliyor. Duran, statik bir yazılım değil etkileşim halinde sürekli gelişen ve büyüyen bir altyapı olarak Visitİzmir sürekli güncelleniyor.

Altın Örümcek Ödüllü Visitİzmir
Türkiye'nin bağımsız web ödülleri organizasyonu Altın Örümcek Yarışması’nda Visitİzmir, 2021 yılında “Kamu Kurumu” kategorisinde ikincilik ödülü kazandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Fotoğraf Yarışması Photomaraton 4. Kez İstanbul’da!

İstanbul, dünyanın dört bir yanında düzenlenen ve sokak fotoğrafçılığının en popüler organizasyonları arasında gösterilen PhotoMaraton’a bu yıl 4. kez ev sahipliği yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) destekleri ve Canon’un ana sponsorluğunda Fotoğraf Organizasyonları Derneği (FOTON) tarafından hayata geçirilen fotoğraf şöleni sabah saat 9’da Tarihi Sirkeci Garı’nda kayıt alımlarıyla başladı.

Amatör ve profesyonel binden fazla fotoğraf-severi buluşturan dev organizasyon, hafızalara kazınacak görüntülere sahne oldu. Etkinlikte İBB Bando Takımı, Mehter Takımı ve Oda Orkestrası da performanslarıyla katılımcılara keyifli anlar yaşattı.

Fotoğraf meraklıları, tüm gün süren etkinlikte sabahtan başlayarak Sirkeci – Beyazıt – Tünel (Beyoğlu) rotasında belirlenen temalar çerçevesinde fotoğraflarını çekerek yarışmaya katıldı. 

Tema birincilerinin ödülleri Canon’dan 

Yarışmanın kazananları, etkinlik ana sponsoru Canon tarafından ödüllendiriliyor. Sonuçların Aralık ayında düzenlenecek bir törenle ilan edilmesi planlanıyor. Dijital kategoride 9 temadan 9 fotoğrafın ödüllendirileceği yarışmada 9 tema birincisi arasından seçilecek PhotoMaraton İstanbul 2021 Genel Birincisine Canon EOS M6 Mark II + EF-M 15-45mm f/3.5-6.3 IS STM Kit hediye ediliyor. Diğer 8 tema birincisine 1’er adet Canon EOS M50 Mark II + EF-M 15-45mm f/3.5-6.3 IS STM Kit hediye ediliyor.

PhotoMaraton tüm dünyada 90’dan fazla ülkede düzenleniyor

1984 yılından beri dünyanın 90’dan fazla ülkesinde düzenlenen uluslararası sokak fotoğrafçılığı yarışması PhotoMaraton, 2018 yılından beri Türkiye’de her sene giderek artan bir katılımla düzenlenmeye devam ediyor. Bugüne kadar toplam 5000’den fazla kişinin katıldığı etkinlik müzikler, danslar ve performans gösterileriyle bir panayır havasında geçiyor.

Her yıl değişen ve tarafız bir çizgide olan PhotoMaraton jürisi 2021 yılında birbirinden deneyimli isimlerden oluşuyor. İbrahim ZAMAN, Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU, Eyüp COŞKUN, Gülay DOĞAN, Mesude BÜLBÜL, Serhat GÖKÇAYLAR, Nevzat YILDIRAN, Ali Öz ve Nihal Gündüz bu sene PhotoMaraton’un jürisi olarak görev alıyor. 

Ayrıca etkinlik boyunca çekilecek fotoğrafçıların tema belirleyicileri arasında ise fotoğraf dünyasının yakından tanıdığı isimler yer alıyor: Bünyamin AYGÜN, Cenk Mirat PEKCANATTI, Emirkan CÖRÜT, Mehmet TURGUT, Onur ÇAM, Oya AKKUL, Ömer Serkan BAKIR, Tuğba KIRALLI, Ada YILDIRIM, Fatih Berat ÖRER, Mustafa YILMAZ, Şenay AKKURT, 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kadına şiddet beyaz perdeye yansıdı!

Son yıllarda kadına şiddet konusunda yaşanan artış nedeniyle duydukları kaygıyı beyaz perdeye aktaran Yeşilçam emekçileri, "Bir Kadın Hikayesi: Zülfiye" isimli filmin çekimlerine başladı.
Yapımcılığını Coşkun Yeltekin ve Selim Doğan'ın, yönetmenliğini ise Şevki Gezer'in üstlendiği filmde Taheni Slimen, Şebnem Yiğit, Özcan Varaylı, Ekrem Erdinç, Gül Gülsüm Yıldız gibi ünlü oyuncular görev aldı. Filmin çekimlerinin sürdüğü bilgisini veren, filmin kreatif direktörlüğünü de üstlenen Ekrem Erdinç, kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.
Pandemi döneminde tacize ve şiddete uğrayan kadın sayısının ciddi bir oranda artış gösterdiğini ifade eden Ekrem Erdinç, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu konuda maalesef ciddi bir artış var. Pandemi ve küresel ekonomik sorunlar bu konuyu iyice alevlendirdi. Biz de sanatçı arkadaşlarımızla bu konuda farkındalık oluşturmak ve mümkün olduğu kadar topluma duyarlılık kazandırmak için Bir Kadın Hikayesi: Zülfiye filmiyle yola çıktık. Çekimlerini Lüleburgaz ve civar köylerde devam ediyoruz. Bu konuda filmimize sahip çıkan ve destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Yeni yıl başında filmimiz seyirciyle buluşacak." diye konuştu.
YILDIZ: "SESİNİ DUYURAMAYAN KADINLARIN ACISINI YANSITTIK"
Filmde Neslihan karakterini canlandıran oyuncu Gül Gülsüm Yıldız ise şunları kaydetti:
"Ülkemizde ve tüm dünyada kadına şiddetin katlanarak arttığı bir dönemden geçiyoruz. Kadınlar geri kalmış ülkelerde kendilerine yapılan her türlü şiddeti tacizi ve tecavüzü dile getiremiyorlar , dile getirdiklerinde suçlanan kendileri oluyor. Filmimizde de aynı durumlar söz konusu. Ailelerin sahip çıkmadığı kız çocukları, çocuk gelin oluyorlar, Aile içi tacize uğruyorlar. Kendilerini savunmak istediklerinde suçlanıyorlar, Tacize uğrayan kadın utanıyor , Taciz edenin utanması gerekirken Erkek egemen toplumların genel sorunudur bu. Kendinden güçsüz olanı her yönden ezerler. Ortadoğu da pazarlarda satılan kız çocukları görüyoruz. Kuma verilen kadınlar, Şiddetin normalmiş gibi algılandığı coğrafyada kadına şiddetin bitmesi için uğraşan kuruluşlar var. Kadınlar engellemelere rağmen örgütlenip, birlik olmaya çalışıyorlar. Birbirlerine sahip çıktıkları ve örgütlendikleri sürece güçlü olduklarını biliyorlar. Bizde kadınların dayanışmasını rehber olarak yürüyoruz bu film çekimlerinde umuyoruz tüm dünyada kadına uygulanan her türlü şiddet tarih sayfasından silinir."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Odeabank 2021 yılı 3 çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı

Odeabank, iç ve dış piyasalarda pandemi kaynaklı yaşanan dalgalanmalara rağmen 2021’in üçüncü çeyreğinde de istikrarlı büyümeye devam etti. Odeabank, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde, geçtiğimiz yılın aynı döneminde 103 milyon TL seviyesinde olan net kârını 141 milyon TL seviyesine yükseltti. Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, yurtiçindeki ve yurtdışındaki ekonomik belirsizliklere rağmen ana performans göstergelerinde elde edilen büyümenin mutluluk verici olduğunu belirterek Yılın kalan döneminde de müşterilerimize desteğimizi artırmayı, performans göstergelerimizi daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

 

TÜRKİYE’NİN genç, dinamik ve yenilikçi bankası Odeabank, 2021’in üçüncü çeyreğinde de hız kesmeden büyümesini devam ettirdi. Odeabank, iç ve dış piyasalardaki belirsizliğe karşın Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlamayı sürdürürken aktiflerini 43.7 milyar TL’ye taşıdı ve 2021 yılının üçüncü çeyreğinde, geçtiğimiz yılın aynı döneminde 103 milyon TL seviyesinde olan net kârını da yüzde 37 artırarak 141 milyon TL seviyesine yükseltti.

 

Odeabank’ın brüt kredileri 23.6 milyar TL, gayrinakdi kredileri ise 7.5 milyar TL hacme ulaştı. Böylece reel sektöre sağlanan kaynak 31 milyar TL oldu. Odeabank’ın mevduatları 30.4 milyar TL seviyesine yükselirken; sermaye yeterlilik oranı ise 19.7 ile sektör ortalamasının üzerinde seyretmeye devam etti.

 

Müşterilere sunulan çeşitli yatırım fonları seçenekleri ile üçüncü çeyrek sonunda bankanın fon hacmi 3 milyar TL’ye ulaşırken, vadesiz mevduatın toplam müşteri mevduatı içindeki payı 20.3 seviyesine yükseldi. Mevduat dışı yönetilen varlık rakamı ise 4 milyar TL seviyesine ulaştı.

 

Mert Öncü: Kârlı ve istikrarlı büyümeye devam ediyoruz

 

Bankanın dokuz aylık finansal performansını değerlendiren Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, Odeabank‘ın yaşanan zorluklara rağmen büyümeyi devam ettirdiklerini vurguladı: “Hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki ekonomik belirsizliklere rağmen ana performans göstergelerimizde elde ettiğimiz büyüme bizi mutlu ediyor. Özellikle mevduat ve kredilerde sürdürülebilir bir büyüme performansı ortaya koymamız, ekonomimize sağladığımız katkıyı göstermesi bakımından dikkat çekici. Zorlu finansal koşullarda müşterilerimize daha fazla destek olabilmek için bu dönemde kazanımlarımızı korumak ve kârlılık göstergelerimizi iyileştirmek amacıyla etkin risk yönetimi duruşumuzu koruduk. Odeabank olarak bireysel bankacılık tarafında tasarruf, yatırım ve mevduat alanlarına odaklanıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre, kişiye özel varlık yönetimi yapıyoruz. Ticari bankacılık tarafında ise ihracat odaklı yatırım ve üretimi amaçlayan kredilere odaklanmaya, dış ticaret ve nakit yönetimi alanlarına öncelik vermeye devam edeceğiz. Bu hedefimize ulaşmak amacıyla 2020’nin mart ayından itibaren dijital platformda gerçekleştirdiğimiz Dış Ticaret Buluşmaları ile ihracatçılarımızla tecrübelerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri, son teknoloji ile harmanlayıp, paydaşlarımızı da arttırarak ürün ve hizmetlerimizi yaratıcı bir formatta sunuyoruz. Fiziksel ve dijital deneyimlerimizi harmanlayarak, fijital bankacılık anlayışı ile müşterilerimize en doğru yoldan, yeni nesil bir hizmet sunarak ‘görünenden fazlası’ bir banka olma iddiamızı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Sunduğumuz ürün çeşitliliği ile Türkiye’nin ve bölgenin en iyi tasarruf ve yatırım ürünleri bankası olmayı hedefliyoruz. Yılın kalan döneminde de müşterilerimize desteğimizi artırmak ve performans göstergelerimizi daha ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceğiz.”

 

2021 yılının sektör açısından dengeli geçmesini bekliyoruz

 

Mert Öncü, Türk bankacılık sektöründeki gelişmeler hakkında da şunları söyledi: “Bankacılık sektörü de diğer sektörler gibi pandeminin başladığı 2020 yılında ve bu yılın ilk yarısında zorluklar yaşadı. Ancak bankacılık sektörü bu olağanüstü durumu başarıyla yönetti. Türkiye ekonomisinin dinamizmi de bu dönemin başarıyla yönetilmesinde etkili oldu. Bankacılık sektörünün öz kaynağı güçlü, bilançosu da sağlıklı bir yapıda. Bu sayede ekonomimize finansman desteği verebiliyoruz 2021 yılı için toplam aktif kredi büyümesinin yüzde 15-17 bandında,  müşteri mevduatları büyümesinin ise yüzde 26-28 bandında gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”

 

 

Odeabank’ın finansal başarılarının yanı sıra toplumsal gelişime katkı sağlayacak projeleri ile de fark yaratmaya devam ettiklerine dikkat çeken Öncü; “Toplumsal sorunların çözümüne de görünenin ötesinde bir yaklaşım sergiliyoruz. Finansal başarılarımızın yanı sıra farklı sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız çeşitli sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da topluma fayda sağlayan işler yapıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. BM’nin Kadınların Güçlendirilmesi Prensiplerini imzalayan kuruluş olarak cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek için başlattığımız Eşit Masallar sosyal sorumluluk projemizle 400 bin çocuğa ulaştık” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gazi ve şehit yakınları için tek kart dönemi başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi şehit yakınları, gazi ve gazi yakınlarının talepleri doğrultusunda toplu ulaşımda tek kart uygulamasını hayata geçirdi. Artık gazi ve şehit yakınları, İzmirim Kart kullanmadan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından verilen kartla toplu ulaşım araçlarına binebilecek.  

İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu ulaşımda şehit yakınları, gazi ve gazi yakınlarının çift kart taşıma zorunluluğuna son verdi.  Bir buçuk ay önce Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü’nu kuran Büyükşehir Belediyesi, kısa sürede ilgili derneklerle temasa geçerek sorunlarını tespit etti.
Alınan talepler doğrultusunda gazi ve şehit yakınlarının Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan aldıkları kartları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait toplu ulaşım araçlarında İzmirim Kart yerine kullanabilmeleri sağlandı.   

Kartı kullanmak için HES kodu ile başvuru
Kasım ayı itibariyle başlayan uygulamadan yararlanmak isteyen şehit yakınları, gazi ve gazi yakınları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından kendilerine verilen kart, varsa kullandıkları İzmirim Kart ve süresiz HES kodlarıyla Milli Kütüphane Caddesi No: 10/1C adresinde yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Teknoloji Konak Kart Merkezi’ne başvuru yapabilecekler.

“Gazilerimizin önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Güneri Onur Çeliker, “İzmir’deki şehit yakınları, gazi ve gazi yakınlarımıza hizmet veren dernekleri ziyaret ederek sorunlarını dinledik. Bize en çok gelen talep ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından kendilerine verilen kartların ulaşımda kullanılamamasıydı. Daire başkanlığımız bünyesinde ESHOT Genel Müdürlüğü ve İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş. ile toplantılar düzenledik. Yaptığımız çalışmalarla Kasım ayı itibariyle bu sorunu tamamen ortadan kaldırdık. Gazilerimiz ilave bir İzmirim Kart kullanmadan Bakanlık tarafından kendilerine verilen kartı toplu ulaşımda kullanabilecekler. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gazi, şehit yakınları ve gazi yakınlarının önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Sorunlar çözülüyor
Türkiye Muharip Gaziler Derneği İzmir İkinci Bölge Karşıyaka Şube Başkanı Ali Taşçı ise “Talebimiz doğrultusunda kartlarımızla ilgili bir çalışma başlattılar. Sorunumuz çözüldü. Bunun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü oluşturuldu. Onlarla bir araya gelerek birçok talebimizi ilettik. Onlar da bizim sorunlarımızı çözmeye devam ediyorlar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İzmir İtfaiyesi’nden hayat kurtaran buluş

İzmir’in Bayındır ilçesinde 10 santimetre çapındaki artezyen borusunun içine düşen 2 köpek yavrusu İzmirli itfaiyecilerin çabaları sonucu kurtarıldı. Kurtarma operasyonu İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde PVC borular ve bisiklet fren tertibatı kullanılarak üretilen özel bir ekipman sayesinde başarıya ulaştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri artezyen kuyusunun borusuna düşen 2 köpek yavrusunu özel bir operasyonla kurtardı.  Bayındır Fatih Mahallesi Yanık Kacak Mevkii’ndeki bir çiftlikte 7 köpek yavrusundan ikisi 10 santimetre çapında 15 metre derinlikteki artezyen kuyusuna düştü.  Çiftlik sahibinin durumu haber vermesi üzerine harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri gerekli hazırlıkları yaparak belirtilen adrese ulaştı. Ekipler, boru çapının küçük olması nedeniyle kurtarma operasyonu için özel bir ekipman üretti. Acil Tıp Teknisyeni ve itfaiye eri Arif Evci’nin tasarladığı ekipmanla ile birlikte çalışan ekipler,  5 saat süren başarılı bir operasyonla iki köpek yavrusunu sağlıklı bir şekilde düştüğü borudan çıkardı. Kurtarma ekipmanı olarak ise PVC borular; kıskaç olarak da bisikletin fren tertibatı kullanıldı. Ekipler, tekrar düşme riskine karşı güvenlik önlemleri aldıktan sonra köpek yavrularını sahiplerine teslim etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı