Aylık arşivler: Kasım 2021

Vitamin Deposu Greyfurtu Tüketirken Bunlara Dikkat Edin!

Hastalıklardan korunmak için çok sık tüketilen greyfurt, içeriğindeki C vitamini nedeniyle güçlü bir antioksidan etkiye sahip olduğu için bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Tüm turunçgiller gibi kalorisi az ve neredeyse hiç yağ içermeyen greyfurt, kilo kontrolü sağlamak için yapılan diyet listelerinde sıkça yer alıyor. Ancak bazı ilaçlarla etkileşime girebilen greyfurtu tüketirken çok dikkatli olmak gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Merve Sır, kış aylarının vazgeçilmez meyvesi greyfurt hakkında bilgi verdi.

 

Greyfurt C vitamini deposu

Tropik bir meyve olan greyfurt, mineral ve vitamin açısından zengin sulu bir meyvedir.  Kalorisi düşük olan greyfurt aynı zamanda ekşi, biraz acımsı ve ağızda bıraktığı tuzlu tadıyla yemeklerde de kullanılabilmektedir. Greyfurt, bol miktarda C vitamininin yanı sıra tokluk hissi veren lif ve pektin içermektedir. Rengi pembe olan çeşidi genellikle sarı olanlardan daha tatlıdır ve hücreleri koruyan karotenoid olan likopen açısından zengindir. Turuncudan kırmızıya kadar geçiş renkleri olan greyfurt, aynı zamanda diyete yardımcı olan meyveler arasında sayılmaktadır. Tüm turunçgiller gibi az kalorilidir, neredeyse hiç yağ içermez ve sağlıklı tüm değerli bileşenleri içerir.

 

Kanser riskini azaltıyor

Greyfurtun pembe rengi, domatesi de kırmızıya çeviren bitki pigmenti olan likopenden kaynaklanmaktadır. Likopenin, kardiyovasküler hastalık ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini azalttığına inanılmaktadır. Greyfurtun içeriğindeki C vitamini, bağ dokusunun gelişimi için önemlidir. Yaklaşık üç greyfurt, bir yetişkinin günlük 100 miligram C vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. Ancak vücudun ihtiyacı olan C vitaminini sadece 3 greyfurt tüketerek almak uygun değildir. Greyfurtun içeriğindeki B vitaminleri ise vücutta çeşitli metabolik süreçlerde rol oynar.

 

İlaçlarla etkileşime girebilir

Mineraller açısından greyfurt; potasyumkalsiyummagnezyumdemir ve fosfat içerir. Greyfurttaki ‘naringin’ meyveye acı tadını vermektedir. Ancak greyfurt ve greyfurt suyundaki naringin, ilaçlarla etkileşime giren bir maddedir. Greyfurtta bulunan diğer fitokimyasallarla birlikte rol oynamaktadır. Örneğin greyfurt suyu tüketmek bazı ilaçların etkisini zayıflatırken, bazı ilaçların etkisini de artırabilmektedir. Bu nedenle ilaç almak zorunda olanlar, greyfurt ve suyunu tüketme konusunda temkinli olmalıdır. İlaçların kullanma talimatlarındaki olası etkileşimleri her zaman dikkatlice okunmalı ve beklenmeyen etkileri hakkında uzman hekimlere bilgi verilmelidir. Bunun için greyfurtun aşağıdaki ilaç gruplarıyla aşırı miktarda tüketilmesi önerilmemektedir.

  • Sürekli kullanılması gereken kolesterol ilaçları,
  • Kalp ritim bozukluğu için kullanılan ilaçlar,
  • Kan sulandırıcı ilaçlar,
  • Psikolojik hastalıklar için kullanılan antidepresanlar,
  • Bir grup tansiyon ilaçları ve kortikosteroidler.

 

Kalorisi çok düşük

Greyfurtun yüksek C vitamini içeriği iyi bilinmektedir. 100 gram greyfurt vücudun ihtiyacı C olan vitamininin 60'ını karşılamaktadır. Diğer turunçgillere oranla greyfurtun kalorisi çok düşüktür. 100 gramında ortalama sadece 40 ila 50 kilokalori vardır. Düşük kalori içeriği, büyük miktarda sudan kaynaklanmaktadır. Ayrıca 100 gram greyfurtta 8 gram şeker, çok az miktarda yağ ile çeşitli vitamin ve mineraller bulunur.

 

Şeker hastaları dikkat etmeli

Diyette en iyi sonucu almak için greyfurt kesinlikle gözetim altında tüketilmelidir. Beslenme planı çeşitli ve dengeli olmalıdır. Greyfurt ve greyfurt suyu vücudun drenajına yardımcı olmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, greyfurtun yağ yakımı konusunda doğrudan değil dolaylı etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle greyfurtu tüketmenin yanı sıra düzenli egzersiz yapılmalı, dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir. Aksi takdirde greyfurt tüketerek kilo vermek mümkün olmayacaktır. Greyfurttaki faydalı etki, naringenin adı verilen bir flavonoid tarafından üretilmektedir. Bu madde diğer turunçgillerde de bulunmaktadır. Naringenin, karaciğerin yağ yakmasına yardımcı olan belirli proteinleri aktive ettiği bilinmektedir. Diyabet hastaları, diyetlerine greyfurtu dahil edebilir. Ancak porsiyon miktarını beslenme uzmanlarının belirlemesi gerekir.

 

Greyfurtun çekirdeği de faydalı

Greyfurt çekirdeğindeki maddeler, zararlı bakteriler ve virüsler ile mantarlar üzerinde ölümcül bir etkiye sahiptir. Bu etki uygun dozda kullanıldığında fark edilmektedir. Antimikrobiyal etkisi nedeniyle greyfurt çekirdeği en iyi doğal antibiyotikler arasında yer almaktadır.

  • Greyfurt çekirdeği ekstresi ve sardunya yağı kombinasyonunun süper virüs olarak bilinen MRSA’a karşı en iyi antibakteriyel sonuçları sağladığı belirlenmiştir.
  • Çekirdek, pankreas dokusunda iltihaplanma ile ilgili değişiklikleri önlemektedir. Bu koruyucu etkinin nedeni, greyfurt çekirdeği ekstresinde bulunan antioksidan maddesi olan flavonoiddir.
  • Greyfurt çekirdeği kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürmektedir.
  • Yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğu için kardiyovasküler sistem üzerinde de olumlu etkiye sahiptir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vatandaşları Uyarıyoruz: Sağlık Sistemi Alarm Veriyor

Asistan hekim Rümeysa Şen’in mesai ve akabinde 24 saat süren nöbet sonrası evine giderken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmesi, Sağlık Bakanlığı’nın 81 ile gönderdiği ‘nöbet yazısıyla’ sonuçlandı. “Sorun açıklamalarla çözülecek aşamayı çoktan geçti” diyen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Türkiye sağlık emekçilerini kaybediyor. Doktorlar, hemşireler, teknisyenler, teknikerler yüksek çalışma saatleri, düzensiz nöbetler, düşük maaş ve daha da kötüsü liyakatsiz atamalarla boğuşuyor. Akademik geçmişi olmayan isimler hastaneleri yönetiyor, hak eden değil, yakını olan görev alıyor. Sağlık sistemi alarm veriyor” dedi. 

 

Asistan hekim Rümeysa Şen’in mesai ve akabinde 24  saat süren nöbetinin ardından geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmesi gündem oluşturmuştu. Şen’in ardından 81 ile ‘hassasiyet yazısı’ gönderen Sağlık Bakanlığı, 3 günü aşan nöbet sürelerinin kabul edilemeyeceğini duyurdu. 

Sağlık sisteminin alarm verdiğini belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Türkiye sağlık emekçilerini kaybediyor. Doktorlar , hemşireler, teknisyen teknikerler  yüksek çalışma saatleri, düzensiz nöbetler, düşük maaş ve daha da kötüsü liyakatsiz atamalarla boğuşuyor” diye konuştu.

“SİYASİ ATAMALAR NEDENİYLE SAĞLIK HİZMETİ AKSAYACAK HALE GELDİ”

Hak ettiğini alamayan çalışanların siyasi atamaları kanıksadığını, dolayısıyla asla elde edemeyeceklerini düşündükleri pozisyonlar için kimsenin artık çalışmak istemediğini dile getiren Özlem Akarken, “Özellikle bizim içinde bulunduğumuz sağlık alanında akademik çalışmalar terfiler için önemlidir. Yakın zamanda Türkiye genelinde bazı hastanelerde yönetim kadrolarının değiştiği görüyoruz. Sendika ayrımı yapmadan sadece hizmet veren müdürlerin haksız yere suçlanarak üstelik hukuksal bir yargılama olmadan görevden uzaklaştırıldığı, hak  edenin yönetim kadrosuna ismi geçtiği halde yönetim kadrolarına yüksek lisans ve doktora yapmış sağlık personellerinden seçilmediğini, eğitim ve deneyim göz ardı edilip liyakatsiz atamalar yapıldığına şahit oluyoruz. Görevlerin tanımı ve hangi özelliklere ihtiyaç duyulduğu yönetmeliklerde belirtilse de bunların uygulanmadığını ya da çoğunlukla bir açık bulunup, o açıktan faydalanıldığını görüyoruz. Bu durum sağlık gibi hayati önem taşıyan alanlarda ciddi hatalara sebebiyet verebiliyor. Sağlık Bilimleri ve diğer üniversitelere afiliye (birleşik) olan hastanelerin yönetim yapısının hekimler dâhil akademik kadrolar tarafından yürütülmesi gerekiyor. Sağlıkta hata, insan hayatıyla ödeniyor” dedi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI İSTİFAYA ZORLANIYOR” 

Sağlık sistemindeki en önemli sorunlardan birinin ardı arkası kesilmeden gelen hukuk dışı uygulamalar olduğuna dikkat çeken Akarken, “Asistan doktorların 36 saat süren ve ayda 15 gün devam ettirdikleri insanüstü çaba  daha mesleğe girişte sağlıkçıları istifaya zorluyor. Pandemi nedeniyle giderek zorlaşan nöbet sistemini başarıyla atlatan sağlıkçılar, istekleri dışında geçici görevlendirmeler veya özel durumlarından dolayı talep ettikleri geçici görevlendirmelerin yapılmaması gibi adaletsizlikler yaşıyor. Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına kabul edilemeyecek zorlukları içeren bir sözleşme dayatılıyor. Hastanelerde yaşanan yığılmaların önüne geçmek için doktorların muayene süresi 5 dakika ile sınırlandırılıyor. Bir KHK ile hayatını Türk Silahlı Kuvvetleri’ne adayan sağlık emekçileri, nereye gideceğini, ne yapacağını bilmeden sivil hastanelere, akabinde özlük hakları korunacak denildiği ama korunmayan özlük haklarıyla Sağlık Bakanlığı’na devrediliyor. Bu kadar adaletsizliğin, haksızlığın süregeldiği bir sistem yürümekte zorlanıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Soğuk havaları pozitif geçirme yöntemleri

 

1- Enerji Veren Gıdalar Tüket

Soğuk havalar balık yemek için idealdir. Balıklardan alınacak Omega-3 yağ asitleri, beynin sağlıklı çalışmasına büyük destek veriyor. Balık tüketirken kızartma yerine buğulama ya da fırında pişirme gibi daha sağlıklı yöntemleri tercih edilebilir. Ara öğün olarak kabak çekirdeği, kaju ya da badem gibi kuruyemişler tüketmelidir. Her gün doğal kaynaklardan C vitamini almaya ve yeşil yapraklı sebzeler de diyete dahil edilebilir. Her mevsimde olduğu gibi soğuk havalarda da bol bol su tüketilmesi gerekiyor.

2- Uyku Düzenine Dikkat Et

Soğuk havalarda uyku düzeninin değiştiği fark edilir. Bu doğal bir süreçtir. Doğa da döngüsünü yavaşlatır ve kendisini kışa hazırlar. Özellikle günlerin kısalması ve buna bağlı olarak yaz günlerinde güneş ışınlarından alınan serotonin seviyesinin düşmesi de isteksizlik ve halsizlik gibi sorunlara neden olabilir. Bu yüzden yeni bir hobi edinmek ve doğada yürüyüş yapmak gibi zihni ve bedeni aktif tutacak aktiviteler yapılabilir.

3- Üretkenliğini Artır

Kış dönemi üretkenliği artırmak için iyi bir fırsattır. Örneğin; giyilmeyen kıyafetlerden kurtulmak, kütüphane düzenlemek gibi enerjiyi değiştirecek işler yapılabilir. Pandemi nedeniyle son dönemlerde daha da popülerleşen çevrimiçi kurslara katılınabilir. Yapılacak listesini temizlemek yaşam enerjisini ve mutluluğu artıracaktır.

4- Egzersiz Düzenine Özen Göster

Mevsim geçişlerinde egzersiz düzenini aksatmamak önemlidir. Düzenli spor, hormonal dengeni düzenleyip ve metabolizma hızını artırır. Her gün düzenli olarak yürüyüş yapılabilir, yüzme ya da bisiklete binme gibi egzersizlere yönelebilirsin. Daha da önemlisi MAC ve MACFit gibi spor salonlarına kayıt olup, spor düzenli hale getirebilirsin.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

42 Maslak’ta Sanat Bu Kez İyilikte Buluşuyor!

Maslak’ın kalbinde alışveriş, sanat, eğlence ve gastronominin merkezi olan 42 Maslak Shopping Mall, bu kez sanatı iyilikle buluşturan özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Uluslararası çapta çalışmaları ile tanınan sanatçıların eserleri, Luca FineArt Galeri’de düzenlenen Eunoia Karma Resim Sergisi’nde bir araya geliyor. Kapıları 30 Kasım’a dek açık olacak serginin gelirinin önemli bölümü, özel gereksinimli bireylere yönelik çalışmalar yapan İZEV Vakfı’na bağışlanacak.

 

 

Adını, Antik Çağ felsefesinde, “iyi düşünmek”, “iyilik yapmak” ve “iyiliği yaymak” anlamında kullanılan kavramdan yani “iyilikten” alan Eunoia Karma Resim Sergisi42 Maslak Shopping Mall’da yer alan Luca FineArt Galeri’de kapılarını açtı. İZEV Vakfı (İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı) öncülüğünde düzenlenen sergi, çağdaş resim sanatının önde gelen isimlerini sanatseverlerle buluşturuyor. 

 

Küratörlüğünü Ercüment Çilingiroğlu’nun üstlendiği sergide, eserleri dünya çapında ilgi gören 24 sanatçının, farklı tekniklerle ürettiği, büyük boy 40’a yakın eseri sergileniyor. “Sanat iyi ki var, iyilik için var” sloganıyla dikkatleri çeken sergiden elde edilen gelirin önemli bir bölümü, özel gereksinimli bireylerin, hayatın her alanında aktif bir şekilde yer alabilmelerini desteklemek için İZEV Vakfı’na bağışlanacak. 

 

Anber Onar, Barış Sarıbaş, Cevat Demir, Devrim Erbil, Ergin İnan, Ekrem Kahraman, Guilman, Gültekin Çizgen, Hans Koch, Halil Petuk, Hüsamettin Koçan, İlyas Yılmaz, Momunbek Astar, Mengü Ertel, Mustafa Özkan, Patricia Goodrich, Sarkin, Selahattin Kara, Selahattin Ganiz, Su Çizgen, Sinan Baykurt, Yıldız Asangali, Yiğit Yazıcı ve Yunus Çermik’in eserlerinin yer aldığı sergi, ziyaretçilere farklı sanatsal tercihlerle tanışma ve bu tercihler hakkında yeniden düşünme olanağı sunuyor.

 

30 Kasım tarihine kadar kapıları açık olan sergi, hafta içi ve cumartesi günleri 42 Maslak Shopping Mall’un 5. katında yer alan Art!SPACE Gallery #6’da 10.00-22.00 arasında ücretsiz olarak ziyaret edebiliyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Güçlü Toplumların Oluşumunda Liderlerin Rolü

VakıfBank Kültür Yayınları’nın yayımladığı “Güçlü Toplumlar Zayıf Devletler” isimli eserde, Amerikalı siyaset bilimci Joel S. Migdal, Üçüncü Dünya ülkelerindeki devlet-toplum ilişkilerini anlamak için bir dizi model ve teori sunuyor.

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Joel S. Migdal’ın “Güçlü Toplumlar Zayıf Devletler” isimli kitabını Türkçe olarak ilk kez okurla buluşturuyor. Kitap, neden bazı devletlerin liderlerinin vizyonlarını gerçekleştirmede daha çok, bazılarının ise daha az başarılı olduğu sorusuna yanıt arıyor. Üçüncü Dünya’da devletin rolüne daha önce bakılmamış bir perspektiften bakan yazar, toplum yapısının devlet kapasitelerini nasıl etkilediğini inceliyor. 

5 örnek vaka 

Kitabında her biri farklı alanlarda hem yüksek hem de düşük devlet kapasitelerinin dikkate değer örneklerini inceleyen Joel S. Migdal, liderlerin yönettikleri toplumdaki bireylerin arzu ettikleri şekilde davranmalarını sağlamak için devlet kuruluşlarını nasıl kullandıklarını gözler önüne seriyor. Devletlerin kapasitelerine ve eksikliklerine odaklandığını ifade eden yazar, “Devletler yönetmeye çalıştıkları insanların yaşamında gerçekten fark yaratırlar mı? Şüphesiz evet. En yeni devletlere sahip toplumların en uzak köşelerinde bile devletin personeli, kuruluşları ve kaynakları siyasal ve toplumsal manzaraları yeniden şekillendirmiştir. Toplumun bu hatları az ya da çok devlet liderlerinin öngördüğü gibi yeniden çizildi.” diyor.

Güçlü bir devlet yaratmanın şartları neler? 

Üçüncü Dünya ülkelerindeki devlet-toplum ilişkilerini anlamak için bir kaynak olan kitabın birinci kısmı Üçüncü Dünya’yı oluşturan farklı ve karmaşık toplumları analiz etmeye yönelik bir yaklaşım ortaya koyuyor. İkinci kısım, gerek toplumsal kontrolün sağlanması gerekse dağılmasına yol açan nedenleri gözler önüne sermek amacıyla tarihin kritik bir dönemini derinlemesine inceliyor. Üçüncü kısımdaki analiz ise, devlet kapasitelerinin büyümesini engelleyen ve gelişen toplumsal kalıpların neden son nesilde tersine çevrilemediğini odağına alıyor.

“Bazı ülkelerin sömürge olmaktan çıkışı ve bağımsızlık deneyimleri özellikle göze çarptı ve bu ülkeler Üçüncü Dünya olarak bilinen şey boyunca uzandılar. Hindistan’daki sivil itaatsizliğin azimli başarısı, 1948’de Altın Sahili’ndeki karışıklıklar, Fransızların Vietnam’daki Dien Bien Phu’daki rezalet yenilgisi, Cemal Abdülnasır’ın sürpriz bir şekilde Süveyş Kanalı’nı millîleştirmesi ve devrimci Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (FLN) Fransa’nın son imparatorluk uzantısı olan Cezayir’deki savaşı, hepsinin geniş yankıları oldu.” diyen Joel S. Migdal, devletin kapasitelerinin nasıl anlaşılacağına ve bunların nasıl geliştirileceğine dair reçeteler sunuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Red Bull BC One Dünya Finali heyecanına geri sayım başladı

Dünyanın en prestijli breakdans (breaking) yarışması Red Bull BC One, en başarılı B-Boy ve B-Girl’lerin başa baş mücadelesine sahne olacak. Bu yıl ilk defa çeşitli ülkelerden 16 kadın ve 16 erkek breakdansçının ‘Dünya Şampiyonu’ olabilmek için hünerlerini göstereceği yarışmada Türkiye’den B-Girl Jemrai ve B-Boy Jester yer alacak. 6 Kasım Cumartesi günü saat 22.00’da gerçekleşecek yarışma Redbull.com/BCOne adresinde dünyanın her yerinden izlenebilecek.

 

Her yıl dünyanın en iyi breakdansçılarını belirlemek için düzenlenen Red Bull BC One, bu yıl ilk kez kadınlar ve erkeklerde yarışmacı sayısı eşit olarak en başarılı 16 B-Girl ve 16 B-Boy’u kıyasıya bir mücadele için bir araya getiriyor. 2021 Red Bull BC One Dünya Şampiyonu olabilmek için, 6 Kasım akşamı Polonya Gdansk’taki ERGO Arena’da yarışacak olan dansçılar, unutulmaz bir mücadeleye imza atmaya hazırlanıyor.

 

2004 yılından beri 30’u aşkın ülkede düzenlenen Red Bull BC One ile her yıl binlerce breakdansçı maharetlerini dünyaya tanıtma imkanını elde ediyor. Red Bull BC One 2021 Dünya Finali kapsamında, daha önce breaking sahnesine ismini yazmış, yetenekli 12 B-Boy ve 12 B-Girl yarışmanın davet kadrosunda yer alarak, direkt finallerde yarışma fırsatı buluyor. Toplamda 32 dansçının yer alacağı finalde, Türk dansçılar Jemrai ve Jester’in da aralarında bulunduğu ülke finalistleri ise 4 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek ön elemeler ile sahneye çıkma şansını zorlayacak. Karşılaşmaların ardından 6 Kasım’daki final için seçilen 4 B-Boy ve 4 B-Girl, Red Bull BC One Dünya Finali’nde yarışma hakkı kazanacak.

 

Bu yıl birbirinden iddialı performansları ile sahnede olacak 16 B-Girl arasında ABD’den Logistx, Belçika’dan MadMax, Yunanistan’dan Sidi, Fransa’dan San Andrea, Polonya’dan Paulina, Japonya’dan Ami ve Ram, Güney Kore’den Yell, Kolombiya’dan Luma, Arjantin’den Carito, Rusya’dan ise Nadia ile 2 sene üst üste birinciliği kimselere kaptırmayan Kastet yer alıyor. Özel davet ile finallere çıkacak bu ilk 12 B-Girl’ün yanında finallerde yarışmaya hak kazanacak diğer 4 B-Girl ise ön elemeler ile belirlenecek.

 Bu sene sahneyi sallayacak 16 B-Boy arasında ise İngiltere’den Sunni, ABD’den Flea Rock, Kanada’dan Phil Wizard, Fransa’dan Lagaet, Danimarka’dan Zoopreme, Polonya’dan Thomaz, Hollanda’dan TawfiQ, Brezilya’dan Bart, İspanya’dan Xak, Rusya’dan Gun, Belarus’tan Wild Jerry ile yarışma tarihinin en genç kazananı olan Japonya’dan Shigekix öne çıkıyor. Davetli 12 B-Boy kadrosu da ön elemelerle belirlenecek diğer 4 dansçı ile zenginleşerek, finalistlerin sayısı 16’ya çıkacak.

 

Red Bull BC One All Star ve üç kez Red Bull BC One Dünya Şampiyonu olan Hollandalı B-Boy Menno, ABD’li B-Boy El Nińo ve B-Girl Beta, Polonyalı B-Boy Kleju ve Fransız B-Girl Sarah Bee gibi dans sahnesinin ünlü isimlerinden oluşan jüri kadrosu ise kazananı belirleyecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Petrol Ofisi, gücü ve güvencesi ile Türkiye’ye yatırım çekmeye devam ediyor

Küresel markaların Türkiye’ye verdiği değer ve önemin simgesi olan Petrol Ofisi, marka gücü ve güvenilirliği ile yurt dışından yeni yatırımların çekilmesine katkı sağlamaya devam ediyor. Türkiye’nin en büyük ilk 5 şirketi arasında yer alan Petrol Ofisi; faaliyetleri, yatırımları, iş birlikleri ile olduğu gibi güvencesi ile de değer yaratıyor, katkı sağlıyor. Petrol Ofisi, Chevron ile Texaco ürünlerinin Türkiye’de üretimi konusunda iş birliğine giderken, güvencesini taşıyan VavaCars da B serisi yatırım turunda 50 milyon dolar yatırım topladı. 

VavaCars’ın Türkiye’de kendi iş modelini kuran bir şirket olarak elde ettiği başarının altını çizen Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “İstasyonlarımızda Petrol Ofisi güvencesi ile hizmet veren kardeş şirketimiz VavaCars’ın topladığı yatırımı çok değerli buluyoruz. Zira toplanan bu yatırım; aynı zamanda ülkemize ve potansiyeline duyulan güvenin de bir göstergesidir. Güvencemizle ve istasyonlarımızda ev sahipliğimizle elde edilen bu başarıya katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. 

Petrol Ofisi, 2017 yılında Türkiye’ye giren en büyük uluslararası sermaye yatırımı ile dünya enerji devi Vitol Group’un bünyesine katılmasıyla birlikte, ürün ve hizmet noktasında yaptığı atılımlar, yatırımlar ve yeni iş birlikleriyle büyümesini sürdürüyor. Ürün ve hizmet kalitesi, yenilikleri ile değer yaratan, marka gücü ve güvenilirliği ile fark yaratan Petrol Ofisi, pandeminin küresel piyasalardaki olumsuz etkilerine rağmen, yurt dışından yeni yatırımların Türkiye gelmesine de önemli katkı sağlıyor.

VavaCars, Türkiye’de büyümeye devam edecek 

Son olarak Vitol Group’un, Türkiye ve Petrol Ofisi’ne duyduğu güvenle Nisan 2019'da ülkemizde hayata geçirdiği ikinci el araç alım-satım online ticaret platformu VavaCars, uluslararası arenada önemli bir başarıya imza attı. Türkiye’de kendi iş modelini kuran VavaCars, Petrol Ofisi güvencesi ve Petrol Ofisi istasyonlarındaki şubeleri ile hizmet vermeye başladı. Büyümesini sürdüren VavaCars, kurulduğu günden bu yana 10.000’den fazla aracın alım ve satımını gerçekleştirdi. VavaCars, Türkiye’de öncüsü oldukları iş modelinde (Bireyden alınıp, bireye satılan ve yalnızca online olarak yapılan) satışların yüzde 90’ını gerçekleştirdi. VavaCars, son olarak uluslararası arenada çıktığı B Serisi yatırım turunda, Türkiye ve Pakistan'daki faaliyetlerini büyütmek için 50 milyon dolar yatırım topladı. VavaCars’ın son yatırım turuna, Duquesne Family Office LLC (kurucusu Stanley F. Druckenmiller), mevcut yatırımcı Vitol ve yeni bir yatırımcı daha katıldı.

“Türkiye’ye çekilen dış yatırımlara katkı sağlamaktan mutluyuz”

VavaCars’ın topladığı yatırımda Petrol Ofisi’nin gücü ve etkisinin önemine dikkat çeken Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “Petrol Ofisi, sadece Türkiye’nin önemli bir değeri değil, aynı zamanda küresel arenada da bilinen, güvenilen, kabul gören güçlü bir marka. Son olarak pandemi koşullarına karşın Chevron gibi küresel bir marka ile Texaco ürünlerinin Türkiye’de üretimi ve satışına ilişkin gerçekleştirdiğimiz iş birliği de bunun en somut örneklerinden biridir. Güvencemizi taşıyan kardeş şirketimiz VavaCars’ın topladığı yatırım da aynı zamanda uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve potansiyeline duyduğu güvenin, inancın bir göstergesidir. Biz de marka gücümüz ve sahip olduğumuz potansiyel ile doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’ye çekilen uluslararası yatırımlara katkı sağlayabilmekten mutluluk duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Estée Lauder Şirketleri Forbes’un Dünyanın En İyi Kadın Dostu Şirketleri Listesinde!

Estée Lauder Şirketleri, Forbes'un World’s Top Female Friendly Companies (Dünyanın En İyi Kadın Dostu Şirketleri) listesinde 300 şirket içinde 19. Sırada yer aldı!

Alanında dünyanın önde gelen yayınlarından Forbes, kadınların iş gücü içinde ve dışında desteklenmesine öncülük eden şirketleri belirleyen Dünyanın En İyi Kadın Dostu Şirketleri listesini hazırlamak için pazar araştırma şirketi Statista ile bir iş birliği gerçekleştirdi. 40 ülkeden 85 bin kadının anket katılımıyla derlenen listede katılımcılardan işverenlerini ücret eşitliği ve ebeveyn izni gibi kriterlere göre derecelendirmeleri istendi.

Güzellikten İlham, Değerlerinden Güç Alan bir şirket olarak insanları, pozitif etki yaratmayı ve kapsayıcılığı yaptığı her işin merkezine koyan Estée Lauder Şirketleri ise bu listeye 19. sıradan girerek en üst sıradaki güzellik şirketi oldu. Bu başarı, şirketin uzun süredir devam eden kadınları destekleme kültürünün ve inanılmaz kadın yeteneklerini işe almak, elde tutmak ve ilerletmek için atılan inisiyatiflerinin kaçınılmaz sonucu olarak Estée Lauder Şirketleri’ni gururlandırıyor. 

Estee Lauder Şirketleri Başkan Yardımcısı Sara Moss, şirketin küresel iş gücünün 82'sinin kadın olduğunu belirterek, "Kadınları desteklemek kültürümüzde ve stratejimizde var. Ne mutlu ki bunu gösteren kanıtlara da sahibiz.” diyor. Kadınlar, küresel başkan yardımcısı seviyesi ve üzerindeki pozisyonların 59'unu ve yönetim kurulu koltuklarının 44'ünü elinde tutuyor. Moss sözlerine “Bu, şirkette görev alan kadınlara başarılı olabileceklerini, istedikleri her şeye ulaşabileceklerini gösteriyor çünkü bunu sadece bu yıl ya da geçen yıl değil, tarihimizin seyri boyunca gösterdik.” diyerek devam ediyor.

Estée Lauder Şirketleri kadınları destekleyen çalışmalarına kuruluşundan bu yana devam ediyor.  Örneğin Evelyn H. Lauder'in eş kurucusu olduğu Pembe Kurdele hareketi, kampanyanın başladığı 1992 yılından bu yana global meme kanseri hareketinin simgesi haline geldi. Şirketin en büyük kurumsal sosyal fayda programı olan bu kampanya, kaynak yaratmak, eğitim ve destek vermek, insanları meme kanserinin olmadığı bir dünya düşüncesine yaklaştırmak amacıyla dünya çapında 60’tan fazla kuruluşu destekliyor.

Aynı zamanda şirket, geçen yıl başarılı ve genç şair Amanda Gorman ile her yaştan kadınlar için 3 milyon dolarlık bir okuryazarlık girişimini hayata geçirdi. Estée Lauder Şirketleri ayrıca Birleşmiş Milletler Vakfı'nın 2023 yılına kadar cinsiyetler arası ücret eşitliğine ulaşmak ve kadınların liderlik geliştirme fırsatlarını genişletmek gibi hedeflere ulaşmayı taahhüt ettiği Five for 5 Girişimi’ne katıldı. Şirketin başkan yardımcısı Sara Moss, halihazırda devam eden mentorluk programının yanı sıra çocuk ve yaşlı bakımı gibi toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik edecek faydaları genişletmeye odaklanan projelerin de devam ettiğini belirtiyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

MÜSİAD Ege Bölgesinde Atakta

MÜSİAD İzmir, Denizli, Manisa ve Aydın Şube Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri Başkan Bilal Saygılı’nın ev sahipliğinde İzmir’de bir araya gelerek ve geleceğe dönük işbirliği mesajları verdiler. MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı’nın telekonferans yöntemi ile katıldığı toplantıda MÜSİAD’ın büyük ve güçlü bir aile olduğu vurgulandı.

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi, Denizli, Manisa ve Aydın Şube Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi Ertuğrul Gazi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdiği 'Hasbihal Toplantısı'nda tanışma ve geleceğe dönük iş birliği, güç birliği mesajları verilerek istişare yapıldı.

 

Toplantıya telekonferans yöntemi ile katılan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD’ın yeni dönem çalışmalarına değinerek şunları kaydetti: “Çok güzel bir ortamda başkanlarımız ve üyelerimizle beraber hasbihal ettiğinizi öğrendim. Çok mutlu oldum. Kardeşliğinizi ve dostluğunuzu Allah kuvvetlendirsin inşallah. Her şeyden önce Rabbimiz bizi kardeş kılmış, “inananlar kardeştir” demiş. Bu noktada bizim bu kardeşlik şuuruna sahip olmamız çok önemli. Bizim aramıza nifak ve ayrılık rüzgarları girerse başarılı olmamız mümkün olmaz. MÜSİAD olarak biz büyük bir aileyiz. MÜSİAD Genel Merkezimizde hamdolsun çok yoğun ve güzel hareketlilik var. Yeni dönemde dolu dolu faaliyetler bizi bekliyor. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi daim etsin, hepimizin önünü açsın” dedi.

 

MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı ise konuşmasına başta Genel Başkan Mahmut Asmalı olmak üzere; Denizli, Manisa ve Aydın Şube başkan ve üyelerini ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Saygılı, “Ege bölgesinde yer alan MÜSİAD şubeleri olarak aramızdaki bağları daha da güçlendirip gelecekte bir araya gelerek bu kaynaşmamızı devam ettirmeyi istiyoruz. MÜSİAD, dava ve birliktelik kadim kıymetimizdir. Ülkemizin güçlenmesinde; sanayiden ticarete, turizmden tarıma kadar üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı çalışmalarımıza, projelerimize devam ediyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için hep birlikte gayret etmeye devam!” diye konuştu.

 

MÜSİAD Denizli Başkanı Mehmet Akgün, “Üyelerimizle birlikte Denizli’de 22 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Birçok sektörde üyemiz bulunmaktadır. İki tane önemli projemizi sizlerle paylaşmak istiyorum: Dijitalleşen dünyaya uyum sağlamak amacıyla “Dijital Üye Rehberi” projemize devam ediyoruz. Bu projeyle MÜSİAD üyelerinin ağı daha da güçlenecek. Diğer taraftan yeni hizmet binamızda kuracağımız “Eğitim ve Bilim Merkezi Laboratuvarı” çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.

 

MÜSİAD’ın bayrağını daha yukarılara taşımak için gece gündüz demeden çok çalışacaklarını belirten MÜSİAD Manisa Başkanı Abdurrahman Rüzgar, “Manisa, tarım ve sanayi şehridir. Manisa, üzüm ve zeytinin şehridir. İzmir’e yakın olmamız nedeniyle ilişkilerimizi geliştirmek, bundan istifade etmek ve ticaretimizi arttırmak istiyoruz. Ege bölgesi MÜSİAD şubelerimizi bir sonraki toplantımızda misafir etmekten memnun oluruz.” ifadelerini kullandı.

 

MÜSİAD Aydın Başkanı Taner Kuşpaz ise konuşmasında şu değerlendirmede bulundu: “MÜSİAD büyük bir STK, büyük bir aile. Biz buna şahit oluyoruz. Allah bu ailemizi daim eylesin. Bildiğiniz üzere önceki Genel Başkanımız Aydın’a dünyanın üçüncü büyük süt fabrikasını inşa etti. Yerli ve milli müteşebbisler olarak kendi içimizde kaynaşarak, birbirimizle iş yaparak kendi ekosistemimizi geliştirerek bu tür yatırımlara girişebiliriz. Bunu tam anlamıyla yaptığımızda MÜSİAD’ın önünde kimse duramaz” dedi.

 

Programda, Akademi Kamu Sanayi İşbirliği ve Proje Takibi Komitesi Başkanı Nurettin Memur da MÜSİAD İzmir tarafından hayata geçirilen İzmir Nitelikli Personel Yetiştirilmesi (İNİP) Projesi kapsamında “Kurumsal Kaynak Planlaması ERP Konusunda Nitelikli Personel Yetiştirilerek İzmir Sanayisine Kazandırılması” hakkında sunum yaptı.

 

Toplantının sonunda MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı, misafir başkanlara günün anısına plaket takdim ederek katılımlarından dolayı teşekkür etti. Programın sonunda da Temmuz sonu Ağustos ayı başında ülkemizin çeşitli noktalarında meydana gelen orman yangınları ile devletimizin tüm imkanları seferber edilerek girişilen mücadelede; İzmir Valiliğinin koordinasyonunda, Muğla ili Bodrum ilçesine MÜSİAD İzmir Şubesi olarak gönderilen iş makinaları ile yangın söndürme çalışmalarına destek ve kıymetli katkılarını esirgemeyen üyelere MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. Program aile fotoğrafının çekilmesinin ardından son buldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege İhracatçı Birlikleri, ihracatın yıldızları için EİB Korusu oluşturdu

İhracat şampiyonu oldular, yeşil bir dünya için 2 bin 160 fidanın yeşermesini sağladılar
 

Ege Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ve Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 2020 yılı ihracat şampiyonları için Ege Orman Vakfı iş birliğinde İzmir’in Kınık ilçesinde “EİB Korusu” oluşturdu.

 

“İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde dereceye giren 15 üyesi için Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 1800 fidan, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’de başarılı üyeleri için 360 fidan bağışında bulundu.

 

Kınık’ta EİB Korusunu ziyaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, küresel iklim değişikliğine karşı dünyanın attığı en büyük adım olan “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı”nda ortaya konulan hedefleri tutturmak için atılması gereken en önemli adımlardan birinin orman varlığını artırmak olduğunu dile getirdi.

 

“Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesini durdurmak için “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı hayata geçirdik” şeklinde konuşan Eskinazi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden tanzim ettik. Paris Anlaşması’nı onayladık. Paris Anlaşması’nı imzalayınca 2053 yılı için de net sıfır emisyon hedefi koyduk. Ülke olarak net sıfır hedefine ulaşmamız için toplam seragazı emisyonunu yüzde 80 oranında azaltmamız gerekiyor. Türkiye olarak halihazırda 506 milyon tonu bulan seragazı emisyonlarımızı 32 yıl sonra 100 milyon ton civarına indirmeli, kalan 100 milyon ton seragazını da ormanlarımızda hapsederek net sıfır hedefine ulaşmak için çalışmalıyız. EİB olarak bu anlamda bugün bir adım attık. 24 Kasım’da yapacağımız EİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödül alacak 57 firmamız için de bu alanda Ege Orman Vakfı’yla birlikte yeni bir koruluk oluşturacağız” şeklinde konuştu.

 

Girit: “Çevreci bir ödül töreni nasıl yapılır gösterdik”

 

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, 2020 yılında gerçekleştirdikleri ihracatın yüzde 78’ini “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül kazanan 15 firmanın gerçekleştirdiğini, yeşil üretim yaparak dünya sofralarını donatan başarılı ihracatçılara davetiyesinden, sertifikasına kadar çevreci bir ödül töreni düzenlediklerini, başarılı ihracatçı firmalar adına bir koruluk oluşturarak da bunu taçlandırdıklarını, çevreci bir ödül töreninin nasıl yapılabileceğini göstermenin mutluluğunu yaşadıklarını, önümüzdeki yıllarda da çevreci ödül törenleri yapacaklarını dile getirdi.

 

Yağcı: “Bizim hayatımız orman ekmeğimizi ormanlardan kazanıyoruz”

 

İhraç ettikleri mobilya, kağıt ve odun dışı orman ürünlerinin hammaddesinin ormanlardan temin edildiğine işaret eden Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, “Bizim hayatımız orman. Ekmeğimizi ormanlardan kazanıyoruz. Ormanlar bizim için iki kat öneme sahip. İklim krizine doğru gittiğimiz bu günlerde ormanvarlığımızın artırılması zorunluluk haline geldi. Biz de bu seferberliğe katıldık” dedi.

 

Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemen Bilgili ise “Sürdürülebilir gelecek hedefi ile hem insanlar hem de gezegen için çalışan yeni ekonomi modelinde;  gelecek nesillere “dayanıklı bir dünya”  bırakma sorumluluğumuza verdiğiniz  destek ve duyarlılığa  teşekkür ederiz.” diyerek  Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’ye plaket takdim etti. Ziyaret sonunda fidanlar toprakla buluşturuldu, can suyu verildi.  

 

Kınık’ta Ege İhracatçı Birlikleri ve Ege Orman Vakfı işbirliğinde oluşturulan EİB Koruluğu ziyaretine; Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ve Ege Orman Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yasemen Bilgili katıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı