Aylık arşivler: Kasım 2021

Sıcacık Evler İçin İpuçları Koçtaş’ta

Koçtaş, havaların soğumaya başladığı bu günlerde evleri en tasarruflu şekilde ısıtmanın püf noktalarını sunuyor. Isınırken tasarruf ettiren en iyi çözüm önerilerine Yaşayan Evler BLOG’dan, ihtiyaç duyulan tüm ürünlere en uygun fiyatlarla Koçtaş mağazalarından, koctas’dan ve Koçtaş mobil uygulamasından ulaşılabilir.

Koçtaş, soğuk kış günlerinde, yaşam alanlarında sıcacık bir atmosferin keyfini doyasıya çıkarmak isteyenler için çözüm önerileri sunuyor. 

Koçtaş uzmanları yaydıkları ısı sayesinde evleri sıcak tutan radyatörlerin maksimum performans göstermeleri için düzenli olarak kontrol edilmesini öneriyor.  Bunun için öncelikle kombiyi açtıktan sonra yeterli hava var ise peteklerin alt kısmının sıcak üst kısmının ise soğuk olması gerekiyor. Tam tersi ise kombi kapalı olacak şekilde radyatörün havası alınarak sorunsuz çalışması sağlanabilir. Radyatörlerin havasının alınması ve iç temizliğinin yapılmasının yanı sıra ızgaralarında biriken tozların temizlenmesi de sıcak havanın iletilmesine yardımcı oluyor.

Radyatörlerin sorunsuz bir şekilde çalıştığından emin olduktan sonra ısının etkisini arttırmak için önünde bunun mobilyalar çekilebilir, arkasında bulunan duvarın ısıyı çekmesini engellemek için ise peteğin hemen arkasına bir alüminyum fon konulabilir. Alüminyum fon yerine radyatör arkalığı olarak kullanabilecek ısı yalıtım ürünleri de tercih edilebilir. 

Koçtaş uzmanları evlerde sıcak havayı korumak ve enerji tasarrufu sağlamak için ısı izolasyon çözümleri ve gerekli durumlarda kapı-pencere bandı kullanılmasını da tavsiye ediyor. Evlerin açık zeminlerini halı ya da kilim yardımıyla kapatmak da ısının evde kalmasına yardımcı oluyor. Özellikle hava derecesinin çok daha düşük sıcaklıklarda olduğu akşam saatlerinde kalın perdeler yardımıyla soğuğun eve daha az girmesi sağlanabilir.  

Sıcacık evlerinde kışın tadını çıkarmak isteyenler tüm çözüm önerileri için Yaşayan Evler BLOG’u, tüm ihtiyaçlarını en tasarruflu şekilde karşılamak için ise Koçtaş mağazaları, koctas.com.tr ve Koçtaş mobil uygulamasını ziyaret edebilir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘IF Wedding’ görkemli defilelerle büyüleyecek

Moda sektörünün önde gelen profesyonellerini fuarizmir’de 16-19 Kasım tarihlerinde bir araya getirecek IF Wedding Fashion İzmir Fuarı, birbirinden renkli defilelerle sektör temsilcilerine, sanatla modayı birleştiren görsel bir şov sunacak.

Müzik ve moda dünyasında birçok ünlü ismi giydiren tasarımcı Cihan Nacar, ünlü televizyon sunucusu ve oyuncu Burcu Esmersoy, ünlü modeller Çağla Şıkel, Demet Şener, Deniz Pulaş, Ece Gürsel, Gizem Özdilli, Özge Ulusoy, Sema Şimşek, Şevval Şahin, Tülin Şahin, Wilma Elles IF Wedding Fashion İzmir Fuarı’nda olacak. Fuar, defile ve sahne şovlarıyla bu yıl da adından söz ettirecek.

 

T.C. Ticaret Bakanlığı himayelerinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir, 15. kez gelinlik, damatlık, abiye giyim ve aksesuar alanındaki sektör temsilcilerini bir araya getirecek. Düzenlenecek defilelerle son baharın en renkli görüntüleri IF Wedding podyumunda görülecek. 

 

fuarizmir 16 defileye ev sahipliği yapacak

IF Wedding Fashion İzmir, 15. Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı,  muhteşem defilelerle moda tutkunlarına dolu dolu bir fuar yaşatmak için geri sayıma geçti. 9’u solo, 3’ü özel, 3’ü karma ve Gelinlik Tasarım Yarışması olmak üzere 16 defile gerçekleşecek. Fuarın ilk günü 16 Kasım tarihinde Gelinlik Tasarım Yarışması final defilesi, World of the Fashion karma defilesi, Çırağan Couture, Edgers, Nova Bella firmalarının solo defileleri ve Cihan Nacar’ın gala defilesi gerçekleşecek. İkinci gün ise; Ümit Collection, Seren Moda, In Couture, Lioness firmalarının özel defileleri ile World of the Fashion ve Wedding Style Show karma defilesi olacak. Üçüncü gün; Alamo, La Marie solo defileleri,  EİB Moda Tasarım Yarışması final defilesi ve 11. Gelinlik Tasarım Yarışması birincisi olan Zehra Zayrek ‘‘Performans Defilesi’’, birbirinden güzel tasarımları modacıların beğenisine sunacak. 

 

İlk günün heyecanı Burcu Esmersoy’un sunumuyla    

Uzun bir aranın ardından görkemli bir başlangıç yapmaya hazırlanan IF Wedding Fashion İzmir; “Açılış Töreni”, “Gelinlik Tasarım Yarışması” ve Cihan Nacar’ın fuara özel tasarımlarının yer alacağı “Gala Defilesi”  ilk güne damga vuracak. İlk günün tüm etkinlikleri, ünlü televizyon sunucusu Burcu Esmersoy tarafından gerçekleştirilecek.  

 

Gala defilesinde ünlü tasarımcı Cihan Nacar imzası olacak

Moda dünyasının önde gelen isimlerinden tasarımcı Cihan Nacar, ‘‘Gala Defilesinde” modaseverlerle buluşacak. Başarılı tasarımcı Nacar, fuara özel olarak hazırladığı ‘‘Mystery Garden’’ koleksiyonunu moda dünyasının beğenisine sunacak. Nacar’ın tasarımlarını taşıyacak isimler arasında ünlü mankenler Çağla Şıkel, Şevval Şahin ve Tülin Şahin olacak. “Gala Defilesi” ayrıca, sürpriz sahne şovlarıyla moda tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatacak. 

 

‘Gelinlik Tasarım Yarışması’ finalistleri belirlenecek

Düzenlenmeye başladığı ilk günden beri moda dünyasında genç ve yaratıcı fikirleri desteklemeye devam eden fuarın en önemli etkinliği olan Gelinlik Tasarım Yarışması’nın ödül töreni, ilk gün yapılacak. Bu yıl ‘‘Uyanış’’ temasıyla düzenlenen 12. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda, finale kalan 15 tasarımcının özgün tasarımları, açılış günü podyumunda sergilenecek. Açılış töreni ardından finalistler belirlenerek ödülleri verilecek.

 

Zehra Zayrek’ten ‘Performans Defilesi’

IF Wedding podyumu fuarın üçüncü gününde hayallerin gerçekleşmesini sağlayan Performans Defilesi’ne sahne olacak. Tasarımcı adaylarına, profesyonel hayatlarındaki ilk defilelerini sergileme olanağı tanıyan Gelinlik Tasarım Yarışması’nın, 2020 yılındaki birincisi Zehra Zayrek, “Gattara” isimli koleksiyonu ile tasarımlarını görücüye çıkaracak. 

 

Podyumda ünlüler geçidi 

2022 yılı koleksiyonlarının ilk kez sergileneceği IF Wedding Fashion İzmir’de; ünlü mankenler Çağla Şıkel, Demet Şener, Deniz Pulaş, Ece Gürsel, Gizem Özdilli, Özge Ulusoy, Sema Şimşek, Şevval Şahin, Tülin Şahin, Wilma Elles birbirinden güzel tasarımları moda tutkunlarıyla buluşturacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tohumlar “Lüleburgaz” için toprakla buluştu!

Lüleburgaz Belediyesi’nin 250 bin metrekarelik tarlasında ihtiyaç sahibi vatandaşlar için gerçekleştirilen buğday tohumu ekiminde konuşan Başkan Gerenli, “Önümüzdeki yıl buradan elde edeceğimiz un ve ayçiçek yağlarını ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtacağız. Bu krizden hep beraber kurtulacağız” dedi. 

 

Lüleburgaz Belediyesi, belediyeye ait 250 bin metrekarelik tarım arazisinin 75 bin metrekaresinde buğday ekmeye başladı. Geri kalan 175 bin metrekarelik alanda da ayçiçeği tohumu ekecek olan Lüleburgaz Belediyesi, ürünlerden elde edilecek ayçiçek yağı ile unları ihtiyaç sahibi vatandaşlara gönderecek. 

 

“Krizden çıkmanın tek yolu her alanda üretmek”

 

Tarım arazisinde gerçekleştirilen tohum ekiminde konuşan Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizden tek çıkış yolunun her alanda üretim olduğunu söyledi. Başkan Gerenli, “Tohumlarımızı toprakla buluşturuyoruz. Yaşadığımız ekonomik krizden çıkmanın tek yolu üretmek, her alanda üretmektir. Biz de Lüleburgaz Belediyesi olarak tek bir karış toprağımızı boş bırakmadan tarla vasıflı bütün arazilerimizi değerlendirdik” dedi. 

 

“Bu krizden hep beraber kurtulacağız”

 

Lüleburgaz Belediyesi’ne ait her karış toprağı halk için değerlendirmeye devam edeceklerini kaydeden Başkan Gerenli, buğday ekiminin 75 dönümde yapıldığını, geriye kalan 175 dönümlük alanda ise ayçiçek ekimi yapılacağını söyledi. Başkan Gerenli önümüzdeki yıl buradan elde edilecek ürünlerden yapılacak un ve ayçiçek yağlarının ihtiyaç sahibi vatandaşların sofralarına gönderileceğini söyleyerek, “Bu krizden hep beraber kurtulacağız” ifadelerini kullandı. 

 

Nisan’da ayçiçekleri toprakla buluşacak

 

Buğday ekiminde yer alan Necmi İnci de çalışmanın içerisinde yer almaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Çalışmalarımızla 75 bin metrekarelik alanda buğday ekiminin alt hazırlığını, tohum ekimini yapıyoruz. Ayçiçeği ekeceğimiz 175 bin metrekarelik alanda da sezona hazırlık yapıyoruz. Nisan 2022’de de kısmetse ayçiçeklerimizi toprakla buluşturacağız. Üretmenin çok değerli olduğunu biliyorum. Belediye olarak bunu yapmış olmaktan dolayı çok sevinçliyim” şeklinde konuştu.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sahte Kargo Takip Sms’leriyle İndirim Günlerinde Alışveriş Yapanları Dolandırıyorlar

Özellikle online alışverişlerin büyük artış gösterdiği kasım ve aralık aylarındaki indirim günlerinde siber dolandırıcılar, kargo şirketlerini ve e-ticaret sitelerini taklit ederek milyonlarca tüketiciyi sahte kargo takip SMS’leriyle dolandırmayı amaçlıyor. Fiziksel mağazalar yerine online alışveriş sitelerinin her zamankinden daha fazla ziyaret edileceği bu dönemde, istediği ürünü uygun fiyatlı alan tüketiciler kargolarının bir an önce kendilerine ulaşmasını bekliyor. 11.11, Black Friday, Cyber Monday ve yılbaşı fırsatları başta olmak üzere birçok online alışveriş sitesinin kampanyalı satışlar planladığı 2 aylık indirim döneminde, tüketicilerin SMS’lerin gerçekten kargo şirketinden ya da e-ticaret sitesinden geldiğine çok dikkat etmesi gerektiğini belirten Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, abartılı kampanyalara, kredi kartı dolandırıcılıklarına ve sahte alışveriş sitelerine karşı tedbirli olunması uyarısında bulunarak mutlaka sanal kart ile alışveriş yapılması gerektiğini söylüyor.

 

11.11, Black Friday, Cyber Monday ve yılbaşı fırsatları başta olmak üzere birçok e-ticaret sitesinin indirim günleri ile kampanyalı satışlar planladığı ve tüketicilerin büyük bir sabırsızlıkla beklediği indirim çılgınlığı dönemine girdik. İndirimli alışveriş döneminde milyonlarca vatandaş, fiziksel mağazalar yerine online alışveriş sitelerini her zamankinden daha fazla ziyaret edecek. Birçok tüketicinin yakın zamanda online alışveriş yapma olasılığının oldukça yüksek olduğu bu dönemi fırsata çevirmek isteyen siber dolandırıcılar, kargo şirketlerini ve e-ticaret sitelerini taklit edip sayısız kişiye rastgele sahte kargo takip SMS’i göndererek aldığı ürünün bir an önce kendisine ulaşmasını sabırsızca bekleyen vatandaşları dolandırmayı hedefliyor. İndirimli alışveriş döneminin, siber dolandırıcılar için büyük bir fırsat olduğunu ve onların da sabırsızlıkla beklediğini belirten Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, online alışveriş sitelerinin her zamankinden daha çok ziyaret edildiği indirim dönemlerinde tüketicilerin özellikle kargo şirketlerini ya da e-ticaret sitelerini taklit eden SMS’ler nedeniyle güvensiz siteleri ziyaret ederek kredi kartı ve kimlik bilgilerini siber korsanlara kaptırabileceğine dikkat çekiyor.

 

Uygun Fiyatlı Alışveriş Ardından Sabırsızca Kargosunu Bekleyenler Hedefte

 

Milyonlarca vatandaşın alışveriş yapmasının beklendiği iki aylık indirimle alışveriş döneminde siber dolandırıcılar, “Siparişiniz Kargoya Verilmiştir” başlıklı sahte kargo takip SMS’lerini rastgele sayısız tüketiciye gönderiyor. Gönderdikleri bu SMS’in, uygun fiyatlı alışveriş sonrası sabırsızca kargosunu bekleyen bir tüketiciye ulaşma olasılığının oldukça yüksek olduğunu bilen siber dolandırıcıların mesajında, “Sayın müşterimiz, Kargonuz adresinize teslim edilmek üzere yola çıkmıştır. Kargonuzun nerede olduğunu XXXXXX linkine tıklayarak takip edebilirsiniz.” ifadeleri yer alıyor. Kargo şirketlerinin ya da e-ticaret sitelerinin kargo takip sayfası gibi tasarlanan SMS’teki linkte, e-posta adresiniz ve şifrenizden kredi kartı numaranıza kadar birçok bilgi istenebiliyor. Yoğun alışverişler nedeniyle kargoların gecikebileceği bu dönemde heyecanla kargosunu bekleyen tüketiciler, SMS’in ya da yönlendirildikleri sayfanın gerçekliğini sorgulamadan işlem yapabiliyorlar.

 

Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kredi kartı ve kimlik bilgilerini ele geçirmek için özel günleri fırsat bilen siber dolandırıcılara karşı tüketicileri uyararak indirim günlerinde güvenli online alışveriş için 10 önemli ipucu paylaşıyor.

 

1. İndirim gününe özel içeriklere hemen kanmayın, gelen maillerin adresini ve doğruluğunu kontrol edin. Kötü niyetli kişilerin göndereceği SMS ya da e-postadaki linklere tıkladığınız anda tüm kişisel bilgileriniz dolandırıcıların eline kolayca geçebilir. İyi niyetli gibi gözüken tebrik kartlarının arkasında da kötü planların olabileceğinden şüphe edin. Düşünmeden gireceğiniz linkler sizi virüs bulaştıran sitelerin avı haline getirebilir. Bir tanıdığınızdan gelse dahi kendisi ile iletişime geçip teyit edin. 

 

2. Banka kartı ve kredi kartı yerine sanal kart tercih edin. Kredi kartları, banka kartlarına göre daha fazla koruma sağlıyor ama güvenlikte ikisinin de üstüne çıkan sanal kartları kullanarak ek koruma katmanı yaratabilirsiniz. Kredi kartı yerine geçen sanal kartlar, siber dolandırıcılığa karşı güvende olunmasına yardımcı oluyor.

 

 

3. Abartılı kampanya, indirim ve hediye tekliflere itibar etmeyin, güvensiz ağlar üzerinden sahte satın almalara yönlendirebilecek linklerden uzak durun. Eğer gördüğünüz bir kampanya gerçek olamayacak kadar cazipse, büyük bir olasılıkla gerçek değildir. Kampanyanın gerçek olduğunu düşünüyorsanız yeni bir tarayıcı açarak web sitesinin adresini doğrudan bu adres çubuğuna yazın. Her ne olursa olsun online alışverişiniz için mutlaka düşük bakiyeli bir sanal kart kullanın.

 

4. Verdiğiniz bilgilere dikkat edin. Alışveriş yaptığınız site siparişiniz için gerekli bilgiler dışında çok daha fazla soru soruyorsa, bu özel soruları cevaplamayın ve alışverişinizi sonlandırın. Bazı kötü amaçlı yazılımlar, çevrimiçi formlara satır ekleyerek siber suçluların özel bilgilerinizi çalmasına neden olabilir.

 

5. Ücretsiz ve halka açık Wi-Fi erişim noktalarından uzak durun. Siber dolandırıcılar tarafından kontrol edilen ücretsiz bir Wi-Fi ağına bağlandığınızda cihazınızdaki kritik bilgileri farkında olmadan dolandırıcılara kaptırabilirsiniz. Eğer evinizin internetine bağlı değilseniz ve online bir işlem yapmanız gerekiyorsa, mobil veri ağınızı kullanın. Eğer bir Wi-Fi ağına bağlanmak zorundaysanız, mobil güvenlik çözümü içeren bir VPN ile bağlantı kurduğuna emin olun.

 

6. Verilerinizi yedekleyin. Bilgisayarınızın virüs saldırısı sonucunda çökmesi gibi tehlike durumlarında veri kaybını önlemek için, bilgilerinizi düzenli bir şekilde yedeklemeyi unutmayın.

 

7. Mobil cihazınızın güvende olduğuna emin olun. Mobil cihazların güvenliğinin hiçbir zaman bilgisayarların güvenliği kadar önemsenmemesi diğer pek çok açıdan olduğu gibi online alışverişte de sorun yaratıyor. Alışverişinizi gerçekleştirmeden önce cihazınızın en güncel antivirüs yazılımına sahip olduğuna, telefonunuzu kilitleyecek bir PIN’inizin olduğuna, farklı hesaplarda birbirinden değişik, uzun ve rakam ile harf kombinasyonlarıyla oluşturulmuş güçlü şifreler kullandığınıza emin olun. Klasik şifreler dışında biyometrik doğrulama yöntemlerinden faydalanmak da güvenliği oldukça artırıyor.

 

8. Hesap özetlerini ve kredi kartı ekstrelerini kontrol edin. Online alışveriş yaptıktan sonra hesap özetinde ya da kredi kartı ekstresinde şüpheli bir harcama görürseniz hemen bankanızla iletişime geçin.

 

9. Mağazaların web siteleri yerine uygulamalarını kullanın. Siteler yerine mağazanın uygulamasını kullanmak, uygulamaların ele geçirilme ihtimali daha düşük olduğundan satın alımları daha güvenli kılıyor. Eğer mutlaka site üzerinden alışveriş yapmak istiyorsanız, alışveriş yaptığınız sitenin SSL sertifikası kullandığından emin olun.

 

10.  Bilinen, ödüllü ve kapsamlı bir güvenlik çözümü kullanın. Tek seferde Windows, Mac OS ve Android cihazlarınızı korumak istiyorsanız, Bitdefender Total Security 2020, sizin için mükemmel seçimdir. Bitdefender Total Security 2020 ürünü, en gelişmiş zararlı yazılımlara karşı bile zırhlı koruma sağlar ve birden fazla platformda bulunan cihazlarınızdaki kişisel verilerinizi sistem performansını düşürmeden korumak için tasarlanmış özelliklere sahiptir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Saldırganlar iş e-postalarının peşinde

Bir suçlunun kurumsal bir e-posta hesabına erişmesini ve para çalmak için hesap sahibinin kimliğini sızdırmasını içeren Business Email Compromise (BEC) saldırılarının işletmelere faturası ağır oluyor. Çoğunlukla insan hatasını istismar eden BEC saldırıları ile ilgili  ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

 

BEC saldırıları, saldırganların herhangi bir şirketi, çalışanlarını, müşterilerini veya iş ortaklarını dolandırmak için şirket çalışanına ait e-posta hesabını ele geçirdiği veya taklit ettiği bir saldırı türü. İnsanlar sık e-posta aldıkları birinin e-posta adresine güvenme eğilimindedirler ve her seferinde doğruluğunu kontrol etmezler. Saldırganlar bu güvenden faydalanarak şirket ağında kullanılan bir e-postayı ele geçirebilirler veya çok benzerini oluşturabilirler. Çok uluslu çalışan şirketler ya da  avukat, finans müdürü, mali müşavir gibi üst düzey çalışanları olan şirketler bu tür saldırılara daha açıktır. 

 

Siber suçlular hedeflerine ulaşabilmek için sinsilikle tasarlanmış tuzaklar kurarlar ve suçluları tuzağa düşürmek için sabırla beklerler. Can Erginkurban, siber saldırganların  en çok tercih ettikleri yöntemleri sıralayarak kurumların alabilecekleri önlemler hakkında şu önerilerde bulundu;

 

Saldırganlar hangi teknikleri kullanıyorlar 

  • E-posta adresi ve alan adında yapılan, kolay fark edilemeyecek ufak değişiklikler,
  • Şirket hakkında bilgi toplamak için güvenilir birinden gönderilmiş gibi duran sahte e-postalar,
  • Ağa sızarak şirket içi verilere ve yazışmalara erişim sağlamak için kullanılan zararlı yazılımlar,
  • İyi tasarlanmış ve öncekilere benzeyen sahte faturalar,
  • Avukat, savcı, polis gibi insanların sorgulamaya cesaret edemeyeceği mevkilerin taklit edilmesiyle oluşturulan talepler
  • CEO, CFO gibi üst düzey yöneticilerin e-posta hesaplarının ele geçirilmesi  ve daha alt düzey bir yöneticiden para transferi yapılmasının istenmesi

 

Şirketler hangi önlemleri alabilirler

BEC dolandırıcılığının planlanmasında ve gerçekleştirilmesinde yer alan gelişmiş sosyal mühendislik teknikleri saldırıların fark edilmesini oldukça zorlaştırır. Yine de e-posta güvenliği açısından en iyi uygulama örneklerine uymak saldırıların şirketinizde başarı şansınızı önemli ölçüde azaltacaktır. 

 

BEC saldırıları genellikle çok daha uzun soluklu saldırıların bir parçasıdır. Saldırganların şirket ağına sızarak belirli bir süre fark edilmeden içeride kalmaları gerekebilir. Bu tür sızmaları fark edebilmenizi sağlayan EDR çözümlerinin zamanında yerleştirilmiş olması ve sistemin sürekli izlenmesi bir anda milyonlarca dolara çıkabilecek zararların önüne geçmenizi sağlayabilir. 

 

Titizlikle belirleyeceğiniz e-posta kuralları ile benzer ama aynı olmayan domainlerden gelen ve yanıtlanan epostaları ayırabilirsiniz. Sık kullanılan ve şirket içi domainler için renk kodu tanımlayabilirsiniz. Şirket e-posta hesaplarını mutlaka çok faktörlü kimlik doğrulama ile korumalısınız. 

 

SMTP protokolü ne yazık ki istediğiniz alan adından ve e-posta adresinden posta gönderebilmenize olanak sağlar. E-posta güvenlik yazılımınızda yanıtlama adresi farklı olan e-postalar için özel kurallar oluşturabilirsiniz. Bu şekilde sahte e-postaları ayıklama şansınız yükselir. 

 

Çalışanlarınıza genel siber güvenlik kuralları yanında e-postalar konusunda da eğitmelisiniz. Bir e-posta aldıklarında gönderici adresine dikkat etmelerini, postanın içindeki bağlantıları kontrol etmeden tıklamamaları gerektiğini bilmeliler. 

 

Çok faktör doğrulama mantığında olduğu gibi, e-posta ile alınan transfer talepleri için telefon ile arayarak doğrulama yapılmasını zorunlu tutabilirsiniz. 

 

Temel e-posta güvenliği kurallarını uygulamak şirketlerin BEC saldırısına maruz kalma riskini azaltacaktır ancak bu tehlikeli ve maliyetli saldırılardan korunmanın en iyi yolu gelişmiş, çok katmanlı bir e-posta güvenliğine yatırım yapmaktan geçer. Ayrıca şirket hesaplarını düzenli olarak kontrol etmeyi ihmal etmeyin. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çocuklara İlerde de Giyer Mantığı ile Ayakkabı Seçimi Yapılmamalı!

İki yaşından önce çocuklarda her dört ayda 2 numara, 2 yaşından sonra ise 6 ayda bir 2 numara büyümektedir. ‘İlerde de giyer’ mantığıyla ayakkabı seçimi yapılmamalıdır.

 

1. Ayakkabı Her İki Ayakta da Denenmeli

Her insanda ayaklardan biri diğerine göre büyüktür. O yüzden ayakkabı alırken mutlaka her iki ayağa da giydirilerek ve yürüdükten sonra alınmasına karar verilmelidir. Gün içinde ayaklar şiştiği için akşam saatlerinde alınan ayakkabıların çocuğun ayağına tam olarak oturup oturmadığına dikkat etmek gerekir. 

2. Ayakkabının Rahatlığına Dikkat Edilmeli

Ayakkabı alırken dikkat edilmesi gerek bir diğer önemli nokta da ayakkabının rahatlığı olmalıdır. Amerikan Pediatrik (ayak hastalıkları) Tıp Derneğinin önerisi de dikkate alındığında ayakkabı seçerken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bunlar topuk kısmının sert olması(iki parmak arasında ezilmemesi), ayakkabının parmak kısımlarının katlanma yerinin ne çok sert ne de çok yumuşak olması ve ayakkabının ortadan bükülmemesidir.

3. Giydikçe Açılır Şeklinde Yaklaşılmamalı

Bunlara ek olarak ayağın en uzun parmağına mesafesine bakmalı ve eğer ki boşluk yok ise daha büyük ayakkabı denenmelidir. ‘Giydikçe açılır’ klişesine itibar edilmemelidir. Önü dar ayakkabılar çocuklarda tırnak batmalarına sebep olabilmektedir. Ayağın doğal kavislerine uygun ayakkabı seçilmelidir. Dış etkenlerden koruyabilecek ve esnek ayakkabı tercihi yapılmalıdır. Giyilen ayakkabı ayağa tam oturmalı ve çocuğun topuğuyla temas eden kısmı ayakkabı çıkarırken hafif kaygan olmalıdır. Ayakkabının topuk kısmı ise kaygan olmayan materyalden olmalıdır. Aksi halde düşmelere neden olabilmektedir.

4. Kaç Yaşından Sonra Düztaban Teşhisi Konulur?

Aileleri endişelendiren önemli bir nokta da düztabanlıktır. İki yaşına kadar çocuklarda yağ dokusu fazla olduğundan bütün çocuklar düztabandır. Gerçek düz taban diyebilmek için 8 yaşına hatta 10 yaşına kadar beklenmesi gerekmektedir. 

Düztabanlık fleksible (gevşek ) ve rigid (sert) düztabanlık olarak ikiye ayrılmaktadır. Fleksible (gevşek) düz tabanlık tedavi gerektirmeyen bir durumdur. Sert düz tabanlık ise tedavi edilmesi gereken hastalıktır.  Her iki durum için hekim muayenesi olmalıdır. Yumuşak düz tabanlıkta ailelerin dikkat etmesi gereken konu ayakkabıdaki şekil bozukluğudur. Eğer ayakkabının iç kısmı erken yıpranıyorsa çocuk ortopedisi görüşü alınmasında fayda vardır. En güzel egzersiz çocuğun yalınayak yürümesidir ve elbette yürüdüğü zemin cildine zarar vermeyecek zemin olmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aydın’ın Sultanları Avrupa Kupalarında Fırtına Gibi Esiyor

Aydın Büyükşehir Belediyespor kadın voleybol takımı Türkiye'yi Avrupa’da başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Balkan Kupası’nda şampiyonluğu elde ederek yoluna Avrupa’da devam eden Aydın’ın Sultanları, CEV Challenge Cup'ın ilk turunda karşı karşıya geldiği Norveç temsilcisi BK Tromso’yu iki maç sonucunda set vermeden eledi.

Kupanın ilk tur ilk maçını 3-0 gibi net bir skorla kazanan Aydın temsilcisi, turun ikinci maçında da sahanın tek hakimi oldu. Maçın ilk setini 18-25 kazanan Aydın’ın Sultanları, maçta baskısını arttırarak ikinci seti 15-25 ve üçüncü seti 11-25 kazanarak rakibine set vermeden turu geçmiş oldu. Temsilcimiz Aydın Büyükşehir Belediyespor, bu sonuçla birlikte CEV Challenge Cup’ta Avrupa serüvenine devam edecek.

Başkan Çerçioğlu: Aydın’ın Sultanları ile gurur duyuyoruz.
Avrupa kupalarında gösterdikleri üstün başarı ile gurur duyduklarını belirten Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Takımımızın başaracaklarına ve bir üst tura çıkacağına inanıyorduk. Bu inancı bize onlar verdi ve haklı çıktılar. Aydın’ın Sultanları ile gurur duyuyoruz. Ülkemizi Avrupa’da en başarılı şekilde temsil etmeye devam edeceklerine olan inancımız son derece yüksek. Takımızın tüm teknik ekip ve sporcularını tebrik ediyorum.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

OPET Muğla Cup Four Cross tamamlandı

OPET’in ana sponsorluğunda Bodrum Dağ Bisikleti Spor Kulübü (BODASK) tarafından hayata geçirilen üç etaplı OPET Muğla Cup Four Cross tamamlandı. Türkiye Bisiklet Federasyonu, Muğla Valiliği, Marmaris, Fethiye, Bodrum Kaymakamlığı, Muğla, Fethiye ve Bodrum Belediyeleri, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Muğla Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile Muğla Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün desteği ile düzenlenen OPET Muğla Cup 4x Eliminator yarışlarında Bodrum etabı erkekler kategorisi birincisi Alman yarışmacı Felix Klausmann olurken, kadınlar kategorisi birincisi Hollandalı yarışmacı Didi De Vries oldu.

 

Amaç OPET Muğla Cup Four Cross’u uluslararası boyuta taşımak 

Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) tarafından 10 yılı aşkın süreden bu yana dünyada 25 şehirde gerçekleştirilen City Mountainbike formatı Bodrum Dağ Bisikleti Spor Kulübü (BODASK) Derneği girişimiyle bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlendi. Yarışların ilk etabı 29 Ekim’de Fethiye’de, ikinci etap 31 Ekim’de Marmaris’te, üçüncü etabı ise 2 Kasım’da Bodrum’da düzenlendi. Amatör ve profesyonel sporcuları bir araya getiren yarışmada, şampiyon milli sporcularımız Abdülkadir Kelleci ve Veysel Gülmez ile 15 UCI sporcusunun da aralarında bulunduğu yarışmaya 10 ülkeden toplam 62 yarışmacı katıldı. Türkiye’de ilk kez şehir merkezine kurulan engellerle oluşturulan parkurda aynı anda dört sporcu çıkış alabildi.

 

Muğla ilini UCI’ın dünya şampiyonası takvimine ekleyerek OPET Muğla Cup Four Cross’u uluslararası boyuta taşımayı amaçlayan Bodrum Dağ Bisikleti Spor Kulübü, yarışmada genel klasmanda en yüksek puanı alan Türk bisikletçi Veysel Gülmez ‘i uluslararası etaplardan birinde misafir edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ünlü oyuncu Arzum Onan katılımıyla “Filli Boya ile renklerden haki zamanı” konuşuldu!

 Filli Boya’nın yeni renk paleti “Haki Zamanı”,   Oyuncu Arzum Onan katılımıyla 2 Kasım Salı günü Grand Hyatt’ta tanıtıldı. Hayata yeniden bağlanmayı, sevdiklerimizle bir araya gelmeyi temsil eden haki rengi, Filli Boya’nın yepyeni renk paletinde yeniden buluşmanın renklere doğal, sıcak ve samimi yansımasını öne çıkarıyor.

Kendi içimize çekildiğimiz, özümüze dönerek kendimizi keşfettiğimiz ve evlerimizde huzurlu ve sıcak ortamlar yarattığımız bir yıldan sonra hayata yeniden bağlanıyor, sevdiklerimizle bir araya geliyoruz. Yeni dünya düzenini benimserken de bir çok ihtiyacımız alışkanlıklarımız gibi değişiyor. Boya sektörünün lider markası Filli Boya, zamanın ihtiyacına ve insanların ruh haline göre renkler sunuyor ve “bütün evi aynı renge değil; her odayı bambaşka bir dünyaya çevirmek istiyoruz” diyenlerin hayatını “Haki Zamanı” renk paletiyle kolaylaştırıyor.  

Filli Boya ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte; markanın sınırsız renk seçeneği sunan renk kartelaları arasından sonbahar-kış mevsimine özel tonlar seçilerek hazırlanan Haki Zamanı paletinin hikayesi anlatıldı. Oyuncu Arzum Onan’ın da katıldığı etkinliğin konuşmacıları Nippon Paint – Betek Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ ve Filli Boya Renk Uzmanı Deniz Gürsu olurken Filli Boya’nın sektöre getirdiği yenilikler üzerine sohbetler gerçekleştirildi. Etkinlikte, yeniden buluşmanın renklere doğal, sıcak ve samimi yansıması, ev boyama süresinin pandemiyle birlikte değişmesi ve artık daha sık evlerin boyanması, her bir duvarın farklı renklerle kombinlenebilmesi, ev dekorasyonu, sıcak bir mekan oluşturma ve renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri gibi bilgiler paylaşıldı.

Lansmana katılan Arzum Onan ise “Kendi özüme döndüğüm, iç dünyamı dinlediğim ve evimde çokça vakit geçirdiğim bir yıldan sonra sevdiklerime, dış dünyaya, doğaya ve hatta hayata yeniden bağlanıyorum diyebilirim. Pandeminin bize kattığı olumlu şeyleri düşünmek istiyorum ben. Değişen dünyayla birlikte farkındalığım, alışkanlıklarım ve bundan doğan ihtiyaçlarım da değişti. Bulunduğum alanı da bu ihtiyaçlara göre düzenliyorum. Evim bunların başında geliyor. Kalıpların dışına çıkarak ve ruh dünyamdan ilham alarak sanatıma, evime ve yaptığım her işe modumu yansıtıyorum. Mesela bütün evi aynı renge değil; her odayı bambaşka bir dünyaya çeviriyorum. Yaşam alanımı dileğim gibi renklendirmek ruhuma da iyi geliyor. Öğrendim ki yeniden bağlanmayı ve bir arada olmayı temsil eden renk Haki’ymiş. Yeşilin en sevdiğim tonu… Özümsemek için yaşam alanıma da taşımayı düşünüyorum. Konu boya, renk ve renklerin dili olunca da hem ürünlerine hem de kalitesine güvendiğim marka tercihim Filli Boya oluyor.” dedi.

 Keyifli anlara sahne olan lansmanda katılımcılar, Arzum Onan’la sohbet ederken ev dekorasyonu ve renkleri hakkında da konuşmayı ihmal etmedi.

 Yeniden buluşmanın renklere doğal, sıcak ve samimi yansımasını ele alan Filli Boya’nın “Haki Zamanı” renk paletinde, tek bir renge bağlı kalınmadan zamanın ruhunu takip eden, ilham veren, yeni duruma ve dünyaya uyumlanan birbirinden özel renkler yer alıyor. Renk paletinde; haki renginin yanı sıra haki ile kombinlenenebilecek LületaşıBademiPudra KahveKozmik 25Andezit 65 gibi farklı tonlar da sunuluyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uzayda Günlük Yaşam NASA Space Adventure Sergisi’nde

Uzaya ilk yolculuk 60 yıl önce başlamış olsa da astronotların günlük yaşamı hala en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Astronot ve kozmonotların uzay yolculuğuna tanıklık etmiş giysilerinin ve uzay yolculukları sırasındaki yemek menülerinin görülebileceği NASA Space Adventure sergisi 16 Kasım’dan itibaren Metropol İstanbul’da uzaydaki hayatı yakından inceleme fırsatı sunuyor.

Hayatta kalmayı sağlamak üzere tasarlanan giysiler

Bağımsız bir yaşam destek sırt çantası ile bir çift ayakkabı da içeren Apollo kıyafetleri, uzayda rahat hareket edebilmeyi sağlayan ilk kıyafetler oldu. Hayatta kalma paketi ve bir iletişim sistemi barındıran Space Shuttle ise astronotlar tarafından uzay yürüyüşleri için kullanılıyor. Rusya uzay giysisi üreticisi NPP “Zyezda” tarafından 1985 yılında geliştirilen Orlan Uzay giysisi, araç dışı aktivite sırasında, uzay giysisi giyen bir kişinin ürettiği ısıyı ortadan kaldırmak üzere tasarlandı. İçinde iletişimi sağlayan mikrofon ve kulaklıkların takıldığı kask ise astronotların aralarında iletişim kurmalarını sağlıyor.  Uzay ve astronot giysileri, kask orijinalleri ve bu giysilerle tanıklık edilen uzay hikayeleri 16 Kasım’dan itibaren NASA Space Adventure Sergisi’nde görülebilecek.

Astronotlar uzayda ne yiyorlar?

Astronotların yiyecekleri vakumlanmış paketlerde ve kuru olarak saklanıyor. Bu sayede uzun süre tazeliğini koruyan gıdalara gerektiğinde su ayrıca ekleniyor. 70’li yıllarda jöle ve tüp makarna gibi tatsız besinlerle beslenen astronotların menüleri 2000’li yıllara gelindiğinde genişletildi. 2012 yılında faaliyete geçen ALTEC (İtalyan havacılık şirketi) Mayıs-Kasım 2013 tarihleri arasında ISS'de gerçekleştirilen uzun süreli Volare görevi vesilesiyle yörüngede bir yemek sunmaya karar verdi. Zengin içerikli bu yemekten sonraki yıllarda astronotların menüleri daha keyifli hale getirildi. 

İtalyan dokunuşuyla renklenen yemeklerin yanı sıra kahve ve kapuçino ile doldurulmuş çikolata gibi atıştırmalıkları da içeren orijinal menülerin sergilendiği NASA Space Adventure, ziyaretçilerinin uzaydaki yaşamı resmetmesine yardımcı oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı