Aylık arşivler: Kasım 2021

Türki Cumhuriyetlerin bağımsızlıklarının 30’uncu yıl şerefine düzenlenen fotoğraf sergisi, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı

Yakın Doğu Üniversitesi ve TÜRKSOY iş birliği ile düzenlenen fotoğraf sergisi, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın bağımsızlığının 30’uncu yılı şerefine Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı. Açılışta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de katıldı.

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın bağımsızlığının 30’uncu yılı şerefine Yakın Doğu Üniversitesi ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) iş birliği ile Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nde açılan “TÜRKSOY Fotoğraf Sergisi” büyük bir katılımla Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı. 

Sergide Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın tabiatı, tarihi, mimari dokusu, insan manzaraları ile kültür ve sanatını yansıtan eserler yer alıyor. Türk dünyasının en seçkin fotoğraf sanatçılarının objektiflerine yansıyan ve Türk Cumhuriyetlerin benzersiz güzelliklerini yansıtan eserlerden oluşan sergi, 15 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak. Eserler, sergi sonrasında Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin koleksiyonunda yer alacak.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Piyade Albay Kadir Bayraklı, KKTC Sağlık Bakanı Dt. Ünal Üstel ve TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un katıldığı açılış törenine sanatçılar, akademisyenler ve pek çok davetli katıldı. 

 Açılış öncesinde sırasıyla Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar birer konuşma yaptı. 

Konuşmaların ardından TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın bağımsızlıklarının 30’uncu yılı anısına Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’e hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “İnanıyorum ki, çok da uzak olmayan bir gelecekte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması ile Türk Konseyi'nde daimi üye olarak yerimizi alacağız.”

Serginin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk soyundan gelen ülkelerin bağımsızlıklarının 30’uncu yılına ithaf edilen bu anlamlı serginin açılışında bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de, her ne kadar tanınma noktasında sıkıntılar yaşasa da, bağımsız bir ülke olarak Türk dünyasının bir parçası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Türk Cumhuriyetleri 30 yıl önce bağımsızlıklarını kazandılar. Bizler de büyük mücadelelerle Kıbrıs Türkleri olarak bağımsızlığımızı elde ettik. Kendi geleceğimizi tayin etme hakkının bir parçası olarak Kıbrıs Türk Halkı da egemenliğini ve varlığını bağımsız bir cumhuriyet çatısı altında sürdürme iradesini gösterdi. İnanıyorum ki, çok da uzak olmayan bir gelecekte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de bağımsızlığının tanınması ile Türk Konseyi'nde daimi üye olarak yerimizi alacağız. Çünkü bizim yerimiz Türk dünyasıdır” ifadesini kullandı. 

Yakın Doğu Üniversitesi’nin sadece akademik ve bilimsel manada değil kültür ve sanat alanında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dünyada en iyi şekilde temsil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nde Türk Cumhuriyetlerinden pek çok sanatçının eserlerinin ve sergilerinin yer aldığını hatırlattı. Tatar, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’a hitaben “Sadece bugün değil, Türk dünyasının Akdeniz’deki temsilcisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her zaman sizi hatırlıyor, gönül bağımızı güçlendiriyoruz. Ev sahipliği yaptığı sanatsal üretimle bu bağın güçlenmesine vesile olan Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’e teşekkür ediyorum. TÜRKSOY’u ve bu sergide emeği geçen bütün sanatçıları kutluyorum” ifadesini kullandı. 

Ali Murat Başçeri: “Gönül coğrafyamız dil ve kültür üzerinden bakıldığında Kuzey Denizi’nden Balkanlara, Anadolu’ya ve Çin’e kadar geniş bir alana yayılıyor.”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ise Türk Cumhuriyetlerin 30’uncu bağımsızlık yıl dönümü vesilesi düzenlenen etkinlikte yer almaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “TÜRKSOY’a ve Yakın Doğu Üniversitesi’ne bu anlamlı sergiyi Türk coğrafyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs’a getirdikleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, “Bizim gönül coğrafyamız çok geniş. Sadece idari yapılarıyla bağımsızlıklarını kazanmış cumhuriyetlerle değil, dil ve kültür üzerinden bakıldığında Kuzey Denizi’nden Balkanlara, Anadolu’ya ve Çin’e kadar geniş bir alana yayılıyor” ifadesini kullandı. 

TÜRKSOY’un yapmış olduğu çalışmalarla Türk kültürünün dünyada daha da tanınır hale geldiğini söyleyen Ali Murat Başçeri, “Bu faaliyetlerin artarak devam etmesini temenni ediyorum ve inanıyorum ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de o bağımsız devletler arasındaki haklı yerini bir gün alarak Türk Konseyi'nin daimi üyesi olacak” ifadelerini kullandı.

Düsen Kaseinov: “Ortak amacımız, mirasımız olan kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarabilmek.”

Türk Cumhuriyetlerinin 30’uncu bağımsızlık yıl dönümlerini yıl boyunca çeşitli etkinliklerle kutladıklarını söyleyen TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, “Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’dan seçkin fotoğraf sanatçılarının objektiflerine yansıyan kareleri göreceğiniz bu sergiyle, 30’uncu yılını kutladığımız bağımsızlık sevincini sizlerle paylaşmaktan gurur duyuruz” ifadesini kullandı. 

Her zaman olduğu gibi Yakın Doğu Üniversitesi’nden önemli bir destek gördüklerini hatırlatan Kaseinov“Ortak amacımız mirasımız olan kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarabilmek. Ülkelerimiz arasında kültür ve sanat ilişkilerini geliştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

Türki Cumhuriyetlerin bağımsızlıklarının 30’uncu yıl kutlamalarını Türkiye ve yurt dışındaki etkinliklerin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşımış olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Düsen Kaseinov, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’in ev sahipliğinde yapılan tüm etkinlikler için ayrıca teşekkür ediyorum. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan olarak bizlere, aramızdaki kardeşliğe önem vererek bize güç ve destek veren tüm kurum ve kuruluşlara en içten duygularımla teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Her ne kadar ayrı topraklarda, ayrı sınırlara sahip olsalar da Türk dünyasını oluşturan Türk Cumhuriyetlerinin halkları, ortak bir öz ve tarihle bir bütündür.”

Kadim bir geçmiş ve tarihle birbirine güçlü bağlarla bağlı olan Türk dünyasının önemli bir parçası olan, Türk Cumhuriyetlerinin 30 yıl önce yine kader birliği yaparak bağımsızlıklarnı kazandıklarını söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Her ne kadar ayrı topraklarda, ayrı sınırlara sahip olsalar da Türk dünyasını oluşturan Türk Cumhuriyetlerinin halkları, ortak bir öz ve tarihle bir bütündür. Bu bütünlüğü sağlamlaştıracak en güçlü şey ise kültür, eğitim ve sanat alanlarında yapılacak iş birliklerinden doğacaktır” ifadesini kullandı.

Yakın Doğu Üniversitesi ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY arasında 2019’da eğitim, öğretim ve kültürel iş birliğini kapsayan bir protokol imzaladıklarını hatırlatan Prof. Dr. Şanlıdağ, “Varlık gösterdiği her alanda üstlendiği öncü rolü kararlılıkla sürdüren Yakın Doğu Üniversitesi; geleceği oluşturacak ilerlemenin en önemli parçaları olan bilimi, sanatı, kültürü, teknolojiyi geliştirirken, sadece kendisini ve ülkesini değil aynı zamanda uluslararası arenada Türk dünyasını da temsil ettiği bilinciyle çalışmaya ve üretmeye devam ediyor” ifadesini kullandı. 

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi ve Yakın Doğu Üniversitesi rektörlük binasının 14 Türk Cumhuriyeti ve Türk Topluluklarını sembolize eden heykellerle sarmalandığını söyleyen Prof. Dr. Şanlıdağ, “Kıbrıs Moder Sanat Müzemizin, Türk Cumhuriyetleri ve Türk Topluluklarından sanatçıların eserlerini bir araya getiren koleksiyonları ve ev sahipliği yaptığı sanatsal üretimler, Türk dünyası ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizi bütünleştiren çok değerli bir alan açmış, Türk kültürünü ve sanatını bütün dünyaya duyuran ve tanıtan bir merkez haline gelmiştir” ifadesini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Girişimcilik ekosistemi Konya’da buluştu

Girişimcilik ekosistemine değer katmak, girişimcileri bilgilendirmek, fikir ve projeleri ulusal ve uluslararası yatırımcılarla bir araya getirerek projelerin ticarileşmelerine katkıda bulunmak amacıyla Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından “Cumhurbaşkanlığı Himayeleri”nde düzenlenen, Konya Selçuklu Kongre Merkezi’nde iki gün sürecek Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ve Sergisi, 3 Kasım’da açılış programı ile başladı.

T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans ile katılım gösterdiği, Ziraat Bankası ana sponsorluğunda düzenlenen Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ve Sergisi’nin açılış programında; GİV Konya Şube Başkanı Fatih Ceylan, TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, GİV Genel Başkanı Mehmet Koç, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya Valisi Vahdettin Özkan ve AK Parti MKYK Üyesi, Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş konuşmaları ile yer aldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise kutlama mesajlarıyla etkinliğe destek oldu. Açılış konuşmalarının ardından kurdele kesimi ile program başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Girişimcilik milletimizin özünde var olan bir özelliktir”

Etkinliğe video konferans ile katılım sağlayan T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ülkemiz için girişimcilik ekosisteminin önemine dikkat çekti. Girişimci İşadamları Vakfı ile Türkiye Gençlik Vakfı’na teşekkürlerini ileten, Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ve Sergisi’nin girişimcilerimiz, ekonomimiz, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı, “Girişimcilik Ödülleri’ne layık görülen iş insanlarımızı tebrik ediyorum” dedi. T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti. “Bu yıl ‘fikirden girişime’ temasıyla yapılan zirveye görüşleri, değerlendirmeleri, ürünleri, birikimleriyle katkı veren tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Girişimcilik milletimizin özünde var olan bir özelliktir. Gerekli altyapıyı, eğitimi, imkânı sunduğumuzda milletimizin her ferdinin girişimcilik ve yenilikçilik konusunda son derece üretken olabildiğini biliyoruz. Küresel yönetim ve ekonomi sisteminde köklü bir değişimin yaşanmaya başladığı şu dönemde bu asset’imiz, önümüze çok büyük fırsatlar getiriyor. Geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde, 2023 hedeflerimize ulaşarak ve ardından 2053 vizyonumuzu hayata geçirerek bu fırsatları değerlendirmenin gayreti içindeyiz.

Yeşil kalkınma devrimiyle ilk müjdesini verdiğimiz yeni vizyonumuzun şekillenmesinde kamudan özel sektöre herkese çok önemli görevler düşüyor. Küresel üretim ve lojistik merkezlerinin yeniden oluştuğu, dijitalleşme ve teknoloji temelli bir ekonomi işleyişinin güçlenmeye başladığı bir süreçte yapılan zirvenin hepimiz için yol gösterici sonuçların doğmasına vesile olacağına inanıyorum.

 

Bu çerçevede özellikle gençlerimizden çok büyük beklentilerimiz var. Batı ülkelerinin nüfusunun yaşlanmaya başladığı, doğuda hala eğitim ve altyapı sorunlarının çözülemediği bir dönemde ülkemiz Türkiye, gençlerinden aldığı güçle, geleceğine umutla baktığı bir yerde durmaktadır. Yaşadığımız her tecrübe, atlattığımız her badire milletimizin hedeflerine ulaşma kararlılığını perçinlemektedir. Anadolu’daki ilk devletimiz Selçuklu’nun kadim başkenti Konya’da düzenlenen Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için hepimize ilham verecektir.

 

Bir kez daha zirvenin başarılı geçmesini diliyorum. Girişimci İşadamları Vakfı’mız ile Türkiye Gençlik Vakfı’mız başta olmak üzere bu hayırlı programın gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Tüm katılımcılara sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.”

 

GİV Başkanı Koç’tan bankacılık sistemine çağrı: “Girişimciden sadece gayrimenkul ipoteği istemeyin”

 

Türkiye Girişimci Buluşması Zirve ve Sergisi ile 8. GİV Girişimcilik Ödüllerini, girişimcilik ekosistemine değer katmak, girişimcileri bilgilendirmek, fikir ve projeleri ulusal ve uluslararası yatırımcılarla bir araya getirerek projelerin ticarileşmelerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediklerini belirten Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) Genel Başkanı Mehmet Koç da açılış programında konuşması ile yer aldı. GİV Başkanı Mehmet Koç, “Anadolu’nun kadim başkentinden yaptığımız bu çalışma, inanıyorum ki burada oluşacak enerji ile bütün Türkiye’ye yayılacaktır. Bu programda bazı temel amaçlarımız var. Şöyle ki, girişimcilerimiz için en zor konu yatırımcı bulmaktır, bu nedenle biz buraya yatırımcılarımızı getirdik. Yatırımcılarımız için de zor olan konu ise doğru girişimi ve başarılı olacak girişimi ve girişimciyi bulmaktır. Bu nedenle etkinliğimizde yatırımcı ile girişimciyi bir araya getiriyoruz.

 

Akademik dünyamız çok değerli bilgiler üretiyor. Ama bir girişimci akademik dünyamızdan bu bilgileri alıp onunla bir proje geliştirmediği sürece bu akademide kalıyor, ülkemize çok fazla faydası olmuyor. Girişimcilerimize ve akademisyenlerimize bir araya gelin ve buradan projeler oluşturun, yatırımcılar da gelmişken, bu projelere yatırım alarak projenizi büyütün diyoruz. O nedenle bu programımızda çok sayıda üniversitemiz, teknokentlerimiz bulunuyor. Bunu da girişimcilerimiz ve yatırımcılarımız için bir fırsat olarak görüyoruz. Devletimizin kurumları, Konya’da hem Valiliğimiz hem Büyükşehir Belediyemiz hem Kalkınma Ajansımız hem diğer Belediyelerimiz bu projeye sahip çıkıyorlar. Hepimiz, ülkelerin gelişmesi, büyümesi ve yeni dizayn edilen bir coğrafyada ve dünyada söz sahibi olmasının tamamen gelişme durumuna bağlı olduğunu biliyoruz. Eğer bu yeni dünyada yer almak istiyorsak devlet kurumları olarak da girişimcinin önünü açacak adımlar atılması gerekiyor. Yeni kanunlarımız çıkıyor, girişimcilerin yatırımcının önünü açıcı, altyapısı düzenlemesi çok iyi olan projeler oluşturuyorlar. Burada devletimizin aldığı rol çok önemli ve daha da önemli hale gelecek diye düşünüyorum.

 

Diğer bir konu ise bankacılık sistemi. GİV olarak bankacılık sistemimize diyoruz ki, ‘girişimcilerimizi finanse edin, girişimcilerimizin projelerine bakarak girişimciliğin kendi kredibilitesine bakarak finanse edin. Sadece gayrimenkul ipoteği istemeyin. Belki de finanse etmediğiniz proje belki de ülkemizin hatta dünyanın en önemli projesi olacak.’ Bu nedenle, 2 gün sürecek bu etkinlik kapsamında bankacılık sistemine, bu konunun ülkemiz için, insanımız için, coğrafyamız için önemli olduğunu söylüyor, bankacılık sistemine ‘Olabildiğince daha rahat şartlarla girişimciliğimizi finanse edin’ çağrısında bulunuyoruz.

 

Biz GİV olarak TÜGVA ile birlikte yaptığımız bu program ve benzeri çalışmalar ile girişimciliği ülkemizin gündemine taşımayı hedefliyoruz. Özellikle pandemi sonrasında inanıyorum ki Türkiye’nin önünde çok büyük imkânlar var. Ülkemizden unicornlar çıkıyor. Bu başarıları, üretimi bizim insanımız yapıyor. Bundan bir tane iki tane olacak diye bir şey yok. İnanıyorum bu salonda bulunan, adında girişimcilik geçen bu etkinliğe katılan arkadaşlarımız içerisinde ‘ben de girişimci olmak istiyorum’ diyen arkadaşlarımız benzerlerini, daha iyilerini yapabilirler.” dedi.

 

Türkiye Gençlik Vakfı Başkanı Enes Eminoğlu’dan Gençlere Çağrı

 

Konuşmasında, Türkiye Gençlik Vakfı olarak ortaokul, lise ve üniversite öğrencisi gençlerin yanı sıra lisans ve lisansüstü eğitimlerini tamamlamış gençler için de Türkiye’nin 81 il ve 571 ilçesinde çalışmalar yürüttüklerini belirten TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu, “Biliyoruz ki ülkemizin yarınları gençler. Bu nedenle gençlerimizin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri, önce kendilerine ardından ailelerine ve milletimize yakışır işlere imza atmaları için her zaman gençlerimizin yanınızdayız. 

 

Günümüzde ulusal ve uluslararası ölçekte çizilmeye çalışan karamsar tabloya karşın bizler, ülkemize ve gençliğimize inanıyor, geleceğe umutla bakıyoruz. Çünkü gençlerimizin çalışma aşkına ve azmine yakından tanık oluyoruz. Ülkemiz, son 18-19 yılda gerçekten çok değişti ve gelişti; özellikle gençlerimize ve girişimcilerimize sunmuş olduğu imkanlarla, gelişmiş olarak adlandırılan Avrupa ülkelerine yakın bir ülke konumuna geldi. Bunda siyasi iradenin, koşulları doğru kullanan şirketlerin ve azimli genç girişimcilerin çok büyük payı var. İnovatif düşüncelere sahip gençlerimiz artık girişim sermayesi de bulabiliyor, finansman kaynaklarını da devlet oluşturabiliyor” dedi.

 

‘Konya’da bulunduğunuz bu iki günün çok kıymetli bir fırsat olduğunu unutmayın!’ diyerek gençlere seslenen Eminoğlu, “Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğimiz kapsamında; Türkiye ve dünyadan fikir önderlerini oturumlarda dinleyebileceksiniz, birbirinden farklı sektörlerden önde gelen isimler sizlerle birlikte olacak. Savunma sanayinden elektroniğe, makine endüstrisinden bilgisayar endüstrisine, yazılım firmalarından lojistik firmalarına kadar çok sayıda girişimciyle iletişimi olan firmalarla da bir arada olacaksınız. Girişimciliğin en önemli kurallarından biri olan “networkünüz” için de bulunmaz bir fırsat sizi bekliyor. Bir girişimci olarak, işinizle ilgili tanışacağınız insanlarla oluşturacağınız ve geliştireceğiniz networkün, başarı anahtarlarınızdan biri olduğunu unutmayın” dedi.

 

Ahmet Büyükgümüş: “Girişimcilik sistem kurma meselesidir”

 

Türkiye Girişimcilik Zirvesi ve Sergisi’nde finans, kamu, yatırımcılar ve girişimci fikirlerinin tamamının bir araya gelmesinin önemini vurgulayan AK Parti MKYK Üyesi, Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, “Zirvenin en değerli yanlarından biri finans ve kamu sektörünün, yatırımcıların, melek yatırımcıların masanın etrafında paydaş olarak bir araya gelmesidir. Biliyoruz ki girişimcilik kültürünü yerleştirmek, geliştirmek bir sistem kurma meselesidir. Girişimciliğin sistem kurma meselesi, tekil zekâ ve girişim odaklı mesele olmadığı, bir sistem kurma meselesi olduğunun üzerinde durmamız gerekli. Sahip olduğumuz kapasite ile geliştireceğimiz noktalarla Türkiye’de bu sistemi mükemmelleştirmemiz gerekiyor. Türkiye’de gelişmiş, küresel trendleri belirleyen bir girişimcilik ekosistemi kurmamız büyük bir zorunluluktur.

 

Kamu özel sektör fark etmeksizin hepimiz girişimci olmaya, risk almaya ve bu güçlü ekosistemi inşa etmeye mecburuz. İnanç ve gayretle güçlü girişimci ruh ülkemizde inşa etmemiz gerek. Geçtiğimiz haftalarda yenilenen Kitle Fonlaması Tebliği’miz ile de pay ihracı, borçlanma payı ihracı gibi girişimin ihtiyaç duyduğu altyapıyı sağlamasının yanı sıra Tahvil Garanti Fonu da girişimcilik adına etkili bir araca dönüşecek.

 

‘Türkiye, oluşturacağı bu sağlam girişimcilik ekosistemini bir yumuşak güç enstrümanına dönüştürebilir mi’ sorusunun üzerine hep birlikte kafa yormalıyız. Daha güçlü bir Türkiye’nin kapıları Girişimci Türkiye’yle aralanacak buna yürekten inanıyorum.” ifadelerinde bulundu.

 

“Girişimcilik milli bir konudur”

 

Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ve Sergisi açılış konuşmaları kapsamında GİV Konya Şube Başkanı Fatih Ceylan “Konya son 20 yılda bir tarım şehri olmaktan, tarım ve sanayi şehrine dönüşmüş, sanayisini ve ihracatını son 20 yılda 25 kart arttırmıştır. Konya ürün çeşitliliği bakımından Türkiye’nin en önde gelen illerinden bir tanesidir. Bu sebeple Konya tam bir girişimci şehridir. Yine Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin büyüklüğü ile Türkiye’nin 3. büyük organize sanayi bölgesine sahip şehridir. Türkiye’nin üretim üssü olmaya namzet bir şehirdir.  Bu sebeple Türkiye Girişimci Zirvesi ve Sergisi, Konya ilimize çok yakıştı.

 

Ülkemiz kendi imkânları ile kendi mühendisleri ile yerli otomobil üreteli tam 60 yıl oldu. Biz 60 yıl sonra bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, girişimciliğe, sanayiye ve üretime verdiği değer ve cesaret sayesinde ancak şimdi üretime başlayabilir duruma geldik. Bunlar maalesef elimizden kayıp giden imkânlardı. GİV olarak ülkenin geleceğinin girişimcilerde olduğunu, ekonomik geleceğinin girişimcilerin elinde olduğunu, küçük girişimcilerle girişimcilerin ülkelerinin ekonomilerini kalkındırabileceğini biliyoruz.

 

Cebimizde bulunan cep telefonlarından, yazılım sistemlerine savunma sanayinden elektrikli otonom araçlarına kadar birçok ürünü ülkeleri adına girişimciler geliştirdi. Bu gelişmenin sonunda kazandırdıkları katma değerle 50’ye yakın ülkenin bütçesinin geçen cirolar elde ettiler. Bir girişimci hem şehrini hem ülkesini kalkındırabilir. Girişimcilik milli bir mesele, milli bir konudur. Girişimcilere yol göstermeye sahip çıkmaya gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu.

 

“Konya’da girişimcileri, yatırımcıları ve yeni fikirleri destekliyor, iş birliği içinde çalışma yürütüyoruz”

 

Girişimcilik ve yeni fikirlerin gelişimin anahtarı olduğunu, ülkelerin girişimcilikle ve girişimcilerin hayata geçirdikleri yeni fikirlerle yükselip gelişeceğini ifade eden Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Özellikle içinde bulunduğumuz teknoloji çağı, bizlere girişimciliğin ne denli önemli ve ülkelerin kalkınmasında nasıl bir role sahip olduğunu çok açık bir şekilde gösterdi. Son 20-30 yıllık dönemde küresel ekonomiye damgasını vuran şirketlerin geçmişlerine baktığımızda, kökenlerinde hep bir girişimcilik hikâyesinin olduğunu görüyoruz. Günümüzde bu şirketlerin; kendi ülkelerinin hedeflerine, stratejik planlarına ve ekonomilerine olan katkıları da çok ciddi seviyelerde.

 

Dolayısıyla hızla değişen ve çeşitlenen ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek, yeni fikirleri ya da hayalleri hayata geçirebilmek ve bu fikirlerin doğru bir şekilde desteklenmesinin, üretim ve kalkınma serüveni içinde çok kritik bir yere sahip olduğunu hep birlikte tecrübe ediyoruz.

 

Bizler, bu gerçeğin farkındayız. Bu doğrultuda; ülkemizde oldukça stratejik bir konuma sahip; tarım, turizm, ticaret ve sanayi üssü Konya’mızda da girişimcilerimizin, yatırımcılarımızın ve yeni fikirlerin desteklenmesi hususunda Sanayi ve Ticaret Odalarımızla, üniversitelerimizle, esnaf odalarımızla, KOSGEB, MEVKA gibi kuruluşlarımızla iş birliği içinde pek çok çalışma yürütüyoruz. Hedefimiz Konya’mızın sanayi gelişimini ve ihracatını çevreci bir anlayışla çok daha iyi bir seviyeye taşımak ve ülkemizin ekonomik gelişimine daha fazla katkı sunmak. Bu konuda iş insanlarımıza ve alın teri döken çalışan kardeşlerimize güveniyoruz” dedi.

 

İbrahim Altay’ın ardından söz alan Konya Valisi Vahdettin Özkan ““İnsanın tabiatında müreffeh bir yaşam, geleceğe güvenle bakmak vardır. Bizim medeniyetimizde geleceğe güvenle bakma, yeni neslin bütün insanlara faydalı olmaları medeniyetimizi şekillendiren felsefenin odağında bulunmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın rehberliğinde memleketimizin önünü açacak güçlü Türkiye’nin, güçlü ekonominin inşa edilmesi yönünde ortaya koymuş olduğu perspektif bu açıdan hepimiz açısından çok önemlidir.

 

Günümüzde artık sadece kendi mahallemizi değil tüm dünyayı müşteri kitlesi olarak görecek atmosfer hüküm sürmeye başladı, bu yolda ise girişimcilikle ilgili teşebbüsle ve sonuçlandırmayla ilgili aile, bireye, kamuya düşen önemli vazifeler vardır. Belediyelerin, üniversitelerin, merkezi hükümetin iş birliği yapması çok önemlidir. Daha da önemli olan bir diğer husus; gençlerimizin heyecanlarını, proje fikirlerini kanalize ederek sonuca odaklı çalışmalar yapmasıdır” ifadelerinde bulundu.

 

Ödüller 4 Kasım’da 

 

Açılış programı, sergi gezisi ve oturumlar ile devam eden etkinliğin ilk gününden sonra, etkinliğin ikinci gününde tüm gün süren oturumların ardından 4 Kasım saat 18:30’da 8. GİV Girişimcilik Ödülleri gerçekleştirilecek. Törende 9 farklı kategoride 18 ödül sahiplerini bulacak. Girişimci adaylarının başvuruda bulunduğu Proje-Fikir Ödülleri’nde ise 677 proje arasından seçilen 3 başarılı proje, para ödülleriyle desteklenecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnşaat ve yapı sektörlerine değer katan detaylar Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları’nda buluşuyor

Pencere, alüminyum, cam ve kapı sektörlerinin Avrasya’daki dev buluşması İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Reed Tüyap Fuarcılık tarafından sektörün gelişimine yön veren firmaların katılımı ile düzenlenen Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları, inşaat ve yapı sektörlerine hibrit fuar deneyimi yaşatacak. 3 Kasım tarihinde organize edilen bir törenle kapılarını açan fuar, pencere, alüminyum, kapı ve cam sektörlerinin öncü firmalarını 6 Kasım tarihine kadar Tüyap’ta tek çatı altında buluşturacak. Reed Tüyap Fuarcılık Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, “Fuarlarımızın son 2 senedir yoğun bir şekilde gerek konvansiyonel gerekse dijital mecralarda hem yurt içi hem de yurt dışı odaklı tanıtım faaliyetlerini yürüttük. Avrupa, Rusya, Ortadoğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika’dan yaklaşık 80 ülkeden 300’e yakın alım heyeti organize ettik. Bu sene ilk defa 145 ülkeye ulaştık. 12 binin üzerinde yabancı olmak üzere toplam 50 bine yakın ziyaretçi hedefliyoruz. İlk göstergelere göre ciddi bir yurt dışı ilgisi var. Bunun da ihracatımıza önemli bir değer kazandıracağına inanıyoruz” dedi.

 

 

Avrasya Uluslararası Kapı, Cam ve Pencere Fuarları’nın Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreninde Reed Tüyap Fuarcılık Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, PÜKAD (Pencere ve Kapı Sektörü Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehtap Uluceviz, PÜKAB (Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Yılmaz, GALSİAD (Girişimci Alüminyum Sanayici ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kırboz ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı İsmail Gülle fuarların başarısından söz etti.

Fuarların Türkiye’nin ihracatına güç kazandırdığını bunun da ihracat rakamlarına yansıdığını belirten TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı İsmail Gülle, açılışta yaptığı konuşmada, “Aylık 20,8 milyar dolar. 98. yıldayız. 1923’te 50 milyon dolar. 1971’de 1 milyar dolar. 50 senede gelinen nokta budur. 87’de 10 milyar dolar. 90’ların sonu 2000’lerin başında 30 milyar dolar. Bugün 200 milyar dolar. Bu sene görünen o ki hedefin çok daha üstüne gideceğiz. Bu ay çok iyi başladık. İyi de biteceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte 211 milyar doların üstüne çıkacağız. 2023’teki hedefimizi 2022’de bulacağız. 246 milyar doları inşallah 2022’de göreceğiz. 2023 hedefimizi de yenileyeceğiz. Artık 300 milyar dolara ulaşmak çok vaktimizi almayacak. Bu ülkenin farklı dönemlerinde önemli insanlar çıkmıştır. Bu dönemin kahramanları da ihracatçılardır. Atatürk’ün 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde söylediği ‘Bağımsızlığınızı ekonomik bağımsızlıkla güçlendirmediğiniz taktirde tam bağımsız sayılmazsınız’ sözüne erişmek için çok az kaldı. Geçen ayın rakamlarında ihracatın ithalatı karşılama oranı 93. Kafa kafaya geldiğimizde bu ülkede çok şey değişecek. İhracatçılarımızı daha önceki fuarlardaki gibi verimli bir fuar bekliyor” dedi.

Gülle, konuşmasında yeşil üretime ilişkin önemli mesajlar verdi. Gülle, “Pandemi karşısında Türkiye ekonomisini başarılı kılan herhangi bir kesintiye uğramadan faaliyetlerini sürdürmesi, üretimini ihracatını bir gün bile aksatmamış olmasıdır. Navlunda ham maddede sorunlar yaşadık. Fiyatlar artıyor ama bir dengeye doğru geliyor. İhracatımızı sürdürülebilir kılmak bizim en büyük amacımız. 2021, dünyada küresel ticaretin şekillendiği, yeniden yapılandığı bir dönemdir. Artık dünya yeşil üretimin, çevreye ve insan sağlığına odaklanarak yapılan üretimin en önemli değer olduğunu gördü. Bunun maliyetin ötesinde bir tercih sebebi olduğunu görüyoruz. Bu konu bizim en önemli konumuz olacak.” diye belirtti. 

 

“50 bine yakın ziyaretçi hedefliyoruz”

Fuarların kapı, pencere, cam ve alüminyum sektörlerinde Avrasya bölgesinde ve dünyada pandemi sonrası yapılan ilk organizasyon olmasından ötürü büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Reed Tüyap Fuarcılık Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Eş zamanlı olarak düzenlenen fuarlarımız, 21 ülkeden firma ve firma temsilerinin katılımıyla 11 salonda toplam 120 bin metrekarelik kapalı alanda gerçekleşecek. Bu rakamlar 2019 rakamlarına oldukça yakın seviyeler. Fuarlarımızın son 2 senedir yoğun bir şekilde gerek konvansiyonel gerekse dijital mecralarda hem yurt içi hem de yurt dışı odaklı tanıtım faaliyetlerini yürüttük. Avrupa, Rusya, Ortadoğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika’dan yaklaşık 80 ülkeden 300’e yakın alım heyeti organize ettik. Bu çalışmalar sonunda fuarlarımıza bu sene yoğun bir ilgi olduğunu tespit ettik. Bu sene ilk defa 145 ülkeye ulaştık. 12 binin üzerinde yabancı olmak üzere toplam 50 bine yakın ziyaretçi hedefliyoruz. İlk göstergelere göre ciddi bir yurt dışı ilgisi var. Bunun da ihracatımıza önemli bir değer kazandıracağına inanıyoruz. Öte yandan fuarcılık sektörüne kazandırdığımız hibrit formatımız bize yeni kapılar açtı. Fuarlarımıza katılamayanların da hibrit formatta fuarda yer almalarını sağlayacağız.”

 

Tüyap, eş zamanlı olarak düzenlenen 22. Avrasya Pencere Fuarı ve Alüminyum Özel Bölümü, 13. Avrasya Kapı Fuarı ve 11. Avrasya Cam Fuarı ile yapı sektörünün en önemli 3 ihtisas konusunu bir kez daha bir araya getiriyor. 2020 yılında 119 ülkeden 9.762’si uluslararası olmak üzere toplam 55.107 ziyaretçiyi başarıyla ağırlayan Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları, bu yıl da alanında lider konumdaki katılımcıları ve yapı ve inşaat sektörlerinin karar vericileri pozisyonundaki profesyonelleri aynı çatı altında bir araya getiriyor. Fiziksel fuar ortamını dijital uygulaması ile destekleyen Tüyap, böylece fuara fiziksel olarak katılamayanlara da verimli iş bağlantısı kurma fırsatı sunacak.

 

“İnşaat ve yapı sektörlerinin gelişimine yön vereceğiz”

Açılışta yaptığı konuşmada pandemi koşullarında Yeni Nesil Fuarcılık uygulamaları çerçevesinde hibrit formatta düzenlenen Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları ile sektörün gelişimine yön vereceklerini vurgulayan Reed Tüyap Fuarcılık Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, “Sektörün en önemli 3 ihtisas konusunu aynı çatı altında buluşturduğumuz fuarlarımızda geçtiğimiz yıl 119 ülkeden 9.762’si uluslararası olmak üzere toplam 55.107 ziyaretçiyi ağırlamıştık. Bu sene sağlıklı ve güvenli fiziksel fuar ortamımızın gücünü, yenilikçi dijital uygulamalarımızla birleştirerek katılımcı ve ziyaretçilerimizin verimli iş bağlantıları kurmalarını destekleyeceğiz. Hibrit fuar modelimizle katılımcılar, ulaşmayı amaçladıkları tüm ziyaretçi profili ile hem fiziksel hem de dijital olarak temas kurabiliyor. Avrasya’nın en büyük ve en prestijli fuarları olarak inşaat ve yapı sektörüne dinamizm kazandırmayı sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. 

 

Geniş kapsamı ile üreticileri dünyaya ulaştıracak

Bu yıl da pencere, panjur, cephe sistemleri, yalıtım malzemeleri, kapı, kepenk, bölme sistemleri, cam ürünleri, uygulamaları, işleme makineleri ve üretim teknolojilerini sektör profesyonellerine sunacak olan fuar, alüminyum özel bölümüyle de alüminyum üreticilerinin dünyaya açılan kapısı olacak. 

 

Ticaret için önce sağlık

Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları, Türk Standartları Enstitüsü’nün COVID-19 Güvenli Hizmet Belgesi’ni almaya hak kazanan ilk fuarcılık şirketi olan Tüyap’ın “temassız fuar” uygulaması çerçevesinde 3-6 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Pandemi nedeniyle alınan kapsamlı tedbirlerin uygulanacağı fuarlar, web sitelerinden veya MyTüyap mobil uygulaması üzerinden alınan QR kodlu fuar davetiyesi ile ziyaret edilebilecek. Fuar, 6 Kasım Cumartesi günü saat 18.00’e kadar ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediye Meclisi Kasım ayı toplantısı yapıldı

Nevşehir Belediye Meclisi’nin Kasım Ayı Olağan Toplantısı Belediye Başkan Vekili Nafiz Dirikoç başkanlığında gerçekleştirildi.

Nevşehir Belediye Meclisi 5393 sayılı Belediye Kanununun 20. Maddesi gereği gündem maddelerini görüşüp, karara bağlamak üzere belediye meclis salonunda toplandı.

Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’ın çeşitli belediye projelerine ilişkin temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gitmesinden dolayı başkan vekili Nafiz Dirikoç başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya AK Parti, MHP ve İYİ Partili meclis üyelerinin yanı sıra Belediye Başkan Yardımcıları Mustafa Alevli ve Furkan Feralan katıldı.

Plan Bütçe Komisyon Raporu ve 20222 Yılı Performans Programı’nın görüşülmesi ile başlayan toplantıda yetkili sendika ile memurlar için sosyal denge tazminatı görüşmesi için Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’a yetki verildi.

Memur kadro ihdası ve boş kadro değişiklik cetvelinin görüşülmesi ile devam eden toplantı da daha sonra Zabıta Müdürlüğü’ne ait gelir kalemleri görüşülerek karara bağlandı.

Toplantı; imar plan tadilatının görüşülmesi ile son buldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

En çok trafik kazası burada oluyor: çevre yolladına dikkat!

 İzmir’de en sık trafik kazasının meydana geldiği bölge yine çevre yolları oldu. Radyo Trafik Haber Merkezi’ne Ekim ayında bin 118 trafik kazası bilgisi ulaşırken, bu kazalardan 161’i çevre yollarındaydı. Bayraklı Tünelleri ise 30 trafik kazası ile Ekim ayının en “kara nokta”sı oldu.

Araç sayısının her geçen gün arttığı İzmir’de trafik kazalarında da artış gözleniyor. Eylül ayında bin 75 trafik kazası haberinin ulaştığı Radyo Trafik Haber Merkezi’ne geçtiğimiz ay bin 118 kaza bilgisi geldi. Ekim ayında meydana gelen kazaların 990’ı hasarlı, 122’si yaralanmalı, 6’sı ise ölümlü olarak kayıtlara geçti.

 

ÖLÜMLÜ VE YARALANMALI TRAFİK KAZASI ÖNCEKİ AYA GÖRE AZALDI

2021 Eylül ayı içerisinde İzmir’de 14 ölümlü, 151 yaralanmalı trafik kazası meydana gelmişti. Ekim ayında yaralanmalı kaza sayısı 122, ölümlü kaza sayısı ise 6 oldu. Ölümlü kazalardan 2’sine motosikletliler karıştı, bir kazada ise yaya hayatını kaybetti. Yaralanmalı kazaların 37’sinde motosiklet sürücüleri varken, 17 yaya da kazalarda yaralandı.

 

EN ÇOK KAZA ÇEVRE YOLLARINDA…

İzmir şehir içindeki arterlerin yoğunluğu, çevre yoluna kaçışları sağlıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde uzun kuyrukların oluştuğu çevre yolları kazaların da sıklıkla yaşandığı bölgeler oluyor. Ekim ayı içinde meydana gelen bin 118 kazadan 161’i çevre yollarındaydı. Bayraklı Tünelleri bölgesi de hem çevre yollarının hem de kentin en çok kaza yaşanan bölgesi oldu. Geçtiğimiz ay içinde tüneller bölgesinden 30 trafik kazası haberi geldi. Eylül ayında 24 trafik kazasının görüldüğü Pınarbaşı Kavşağı’nda geçtiğimiz ay 17 kaza olurken, Otoyol Kavşağı, Otogar Kavşağı, Ege Üniversitesi Kavşağı gibi birleşim noktaları da kazaların sıklıkla görüldüğü bölgelerdi.

 

İZMİRLİLER ALTERNATİF ÇEVRE YOLU BEKLİYOR

Ulaşım kalitesinin düştüğü, kazaların sıklıkla görüldüğü çevre yollarının en yoğun olduğu Bayraklı Tünelleri – Buca Kavşağı arasını rahatlatacak alternatif çevre yolu projesi Ankara’dan onay aldı ancak sürecin tamamlanması bekleniyor. Yetkililer, çalışmaların bir an önce başlaması için sürecin takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. Menemen ile Buca arasında projelendirilen, yeni şehir hastanesinin arkasından geçecek alternatif yol, ulaşıma açıldığı takdirde İzmir trafiğine nefes aldıracak. İzmirliler, 4 yıl olarak hedeflenen projenin hızlandırılıp, en kısa sürede tamamlanmasını bekliyor.

 

ALT GEÇİT, KÖPRÜ VE KAVŞAKLARA DİKKAT!

Geride bıraktığımız ay meydana gelen bin 118 trafik kazasının ardından “kaza kara noktaları”nda değişiklik olmadı. Gaziemir Akçay Caddesi üzerinde bulunan ESBAŞ Alt Geçidi ve çevresi, Eylül ayına göre (47) azalış gösterse de 28 kaza ile yine kazaların sıklıkla görüldüğü bölgelerden biri oldu. Basmane-Kahramanlar ayrımını içinde barındıran, Yeşildere ile Mürselpaşa Bulvarı’nın kesiştiği Hilal Köprüsü üstünde de 28 trafik kazası oldu. Gaziemir Alt Geçidi 28, Tepecik ve DGM Köprüleri 21, Osman Kibar Tüneli 13, Girne Köprüsü olarak bilinen 10 Nisan Köprüsü 11, Ankara Caddesi üzerindeki EGEMAK Köprüsü ise 10 trafik kazasıyla kara kara noktaları olarak yine ön plana çıktı. Noktalar dikkate alınmadığında ise 161 kazanın olduğu çevre yolları dışında, Akçay Caddesi’nde 83, Yeşildere’de 71, Anadolu Caddesi’nde 70, Ankara Caddesi’nde 59, Mürselpaşa Bulvarı’nda 46, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda 41 trafik kazasına şahit olundu.

 

KAZALARIN OLUŞUM ŞEKİLLERİ

Radyo Trafik İzmir haber merkezine Ekim ayı içinde ulaşan kaza bilgilerinden 98’i zincirleme kazalardı, 11’inde yaralananlar oldu. Kavşak noktaları başta olmak üzere 32 kazanın kör nokta kazası olması, büyük araçlara dikkat edilmediği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Alınan bilgilere göre, 39 trafik kazasına ise belediye otobüsleri karıştı.

 

ARAÇ ARIZALARI ARTERLERDEKİ YOĞUNLUKLARI ARTIRIYOR

Trafik yoğunluğuna neden olan unsurların başında araç arızaları geliyor. Özellikle mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde meydana gelen araç arızaları uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Bazı arızalı araçlar saatlerce bulunduğu konumdan kaldırılamıyor. Radyo Trafik İzmir’e Ekim ayı içinde arterlerde, trafiği etkileyen 926 arıza bilgisi ulaştı. Geçtiğimiz ay ayrıca İzmir’de 8 araçta yangın çıktı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ali Babacan: Enflasyon, gerçek bir demokrasiyle düşer

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranlarını değerlendirdi. TÜİK’e göre tüketici fiyatlarındaki yüzde 20 artışı “Makyajlanmış rakamlar dahi çok vahim” sözleriyle değerlendiren Babacan, bağımsız kuruluşların açıkladığı rakamın yüzde 50’ye ulaştığını söyledi. Babacan şu ifadeleri kullandı:

 

‘Kurdaki artışın enflasyona yansıması mukadder’

“Sayın Erdoğan, ısrarla inatla aynı şeyi tekrar edip duruyor. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ diyor. Ne oldu? Merkez Bankası’nın faizi Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla 3 puan düşürüldü. Aynı dönemde Hazine’nin borçlanma faizleri yüzde 3 arttı. Dolar kuru 8,30’dan 9,70’e çıktı. Bu artışın bir süre sonra enflasyona yansıması mukadder. Kur arttığında fiyatlar artıyor. 2 kere 2 nasıl 4 ediyorsa, kur artışı bu ülkede enflasyonu artırıyor. Bazı temel ürünlerin fiyatında tüm dünyada bir miktar artış var ancak Türkiye’deki enflasyonun ana sürükleyicisi kur artışıdır. Bunu hiç kimse inkâr edemez. Hükûmet döviz kurundaki kontrolü elinden kaçırmıştır.”

 

‘Enflasyon akılla, bilimle düşer’

“Sayın Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum. O yanlış tezinizi sisteme dayata dayata ülkenin ekonomisini berbat ediyorsunuz, mahvediyorsunuz. Ben kendisine enflasyon ile faiz nasıl düşer söyleyeceğim: Enflasyon hukukla, adaletle düşer. Temel hak ve özgürlüklerle düşer. Şeffaflıkla, hesap verebilir bir yönetim anlayışıyla düşer. Enflasyon gerçek bir demokrasiyle düşer. Enflasyon, dürüst ve ehil kadrolar iş başına geldiğinde düşer. Plan, programlı ekonomi yönetimliyle düşer. Akılla, bilimle düşer.”

 

‘Güvenin olmadığı bir ülkede ekonomi asla düzelmez’

“Enflasyonu düşürmek istiyorsanız, önce ülkede güven ortamını oluşturun. Güven olmadan hepsi hayal; yatırım, üretim, ihracat olmaz. Alın teri, akıl teri, bilek gücü olmadan bu ülkede enflasyon düşmez. İşsizlik artmaya devam eder. Güvenin olmadığı bir ülkede ekonomi asla düzelemez. Ekonomi düzelmedikçe bu bereketli topraklardan bolluk akmaz.”

 

‘Rakamlar, enflasyonun artmaya devam edeceğini söylüyor’

“Bugün açıklanan rakamlar sadece bugünkü yüksek enflasyonu haber vermiyor. Aynı zamanda üretici fiyatlarındaki artışın bir sene sonra tüketici fiyatlarına yansıyarak enflasyonun daha da artmaya devam edeceğini söylüyor.”

 

‘Yakın tarihin en yüksek üretici enflasyonuyla karşı karşıyayız’

“Bugün günlerden 3 Kasım. 2002 seçimlerinden bu yana tam 19 yıl geçmiş. Bugün geldiğimiz noktada; üretici enflasyonu, o dönemle karşılaştırıldığında, dönemin dahi yüzde 13 üstünde. Bugünkü iktidar, 19 yıl öncesinin enflasyonunun bile 13 puan üstüne çıkartmış durumda. Yakın tarihin en yüksek üretici enflasyonuyla karşı karşıyayız. Bu üretici enflasyonu bir süre sonra tüketici enflasyonuna dönüyor. Artan maliyetler, vatandaşlarımıza yüksek fiyatlar olarak yansıyor.”

 

‘Bir vatandaşımız ‘Emeklileri canlı canlı tabutlara koyacaklar’ dedi’

“Biraz önce Ankara’nın Çamlıdere ilçesindeydim. Çamlıdere ilçe başkanımızın vefatı sebebiyle bir cenaze ortamındaydım. Cenaze ortamında dahi bir emekli vatandaşımız, ‘Herhalde biz emeklileri canlı canlı şu tabutlara koyacaklar’ dedi. Cenaze ortamında oluyor. Bir başka vatandaşımız geldi, ‘Geçinemiyoruz, durum berbat. Hayat pahalılığına artık yetişemiyoruz’ dedi.”

 

‘Türkiye’yi içine düştüğü dar boğazdan ‘DEVA Ekonomisi’ kurtaracak’

“Çok kısa zamanda hukuku ayağa kaldırmak zorundayız. İnşallah ilk seçimlerden sonra tek kişilik keyfi yönetim anlayışına bir nokta koyacağız. ‘DEVA Ekonomisi’yle zenginleşeceğiz. Türkiye’yi içine düştüğü bu dar boğazdan kurtaracak olan ‘DEVA Ekonomisi’dir. Rahat bir nefes almamızı sağlayacak olan DEVA iktidarıdır. İşinin ehli ve dürüst kadrolarımızla ‘DEVA Ekonomisi’ni uygulamaya başladığımızda bu ülke yeniden ayağa kalkacaktır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Galeri Diani kış sezonunu Hiper Maniyerist akımının öncülerinden Gülseren ve Teoman Südor ile açıyor

55 Yıllık sanat yaşamlarını geride bırakan sanatçı Gülseren ve Teoman Südor’un,  sanat zor zamanlarda atağa geçer felsefesiyle, zaman ve mekandan soyutlayarak ürettikleri yapıtları,   ‘Birlikte; İnsana Rağmen’  12 Kasım’dan itibaren Galeri Diani’de! 

 

Gülseren ve Teoman Südor’ un ‘Birlikte; İnsana Rağmen’ adlı sergileri 12-27 Kasım 2021 tarihleri arasında Galeri Diani’de gerçekleşiyor. Südorlar sanat yaşamlarında edindikleri deneyimlerini daha da yalınlaştırarak, son iki yıldır her an birlikte üretmenin ve son zamanlarda ki  insan kaynaklı yaşanan faciaların etkilerini daha fazla derinleştirmekle kalmayıp, paletlerindeki renkleri arttırarak zaman ve mekan ögelerini birbiri içinde eritip  doğa ve insanın sonsuz döngüsünü sorguluyorlar.

Her iki sanatçının da yapıtları her sergilerinde olduğu gibi bir önceki sergilerinin adeta devamı niteliğini taşıyor. Sanatçıların neredeyse ellibeş yıldır ürettiği yapıtlar yaşamın düşünsel algısını oluşturuyor. Südorlar birlikte diz dize, iç içe 200 metrekare kapalı alanda geçirdikleri bu iki yılın kendilerini ikiz kardeşlere dönüştürdüklerini söylerken, zaman zaman iki sene öncesine kadar fikir ayrılıklarının üzerini edeplice kapatıp ifşa etmez ortalığa dökmezlerken pandemi süresince yapıtlarını daha keskin ve acı reçetelerle eleştirdiklerini belirtiyorlar. Ve bunun sonucu olarak kendilerinin yapıtlarını daha olgunlaştırdığını düşünüp giderek düşünce ve yapıtlarının konularında daha çok ortaklıklar, yakınlaşmalar olduğunu gördüklerini ve ortak bir sergi açmaya karar verdiklerini belirttiler. Sergide yaklaşık 36 yapıt sergilenecek olup hepsi pandemi dönemine ait bir seçki olacaktır.

Galeri Diani’nin sekiz yıldır gelenekselleştirdiği sanatçılar, eleştirmenler ve izleyicilerin katılımıyla gerçekleştirdiği sergi üzerine yapılacak olan söyleşi ise 20 Kasım 2021 tarihinde gerçekleşecektir

 

 

‘ Bir sanatçıyı en korkutan gerçek: aklının, yeteneğinin ve birikimlerinin sınırlarını zorlayan kalıcı yapıtlar üretip üretemeyeceğidir.’

GÜLSEREN SÜDOR

 

‘Çizgi kutsaladır.Noktanın hareketi çizgiyi meydana getirdiğine göre bu noktanın çekirdeğinin ‘merkezinde’ insanlığın kültür ve özgürlüğü vardır’

TEOMAN SÜDOR

 

 

 

 

Gülseren Südor Kimdir?

Sanat yaşamı elli dört yıla varan duayen sanatçı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden mezun olduktan sonra 4 yıl boyunca İtalya Roma da yaşadı. Başta İtalya ve Avusturya olmak üzere yurt dışında 9 kişisel, yurt içinde ise 70’e yakın kişisel sergi açmış, yurtdışı dahil olmak üzere 20 den fazla fuar, bienal ve trienale katılmış sayısız karma sergide yer almış ve temel tasarım kitabına imza atmıştır. Yapıtları yurtiçi ve yurtdışında birçok koleksiyonda yer almakta ve müzelerde bulunmaktadır ve birçok ödülü bulunmaktadır.
 

Teoman Südor Kimdir ?

Sanat yaşamda elli dokuz yılını geride bırakan duayen sanatçı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden mezun olduktan devlet bursuyla Roma Güzel Santlar Akademisinde doktora yapmak üzere Roma-İtalya’ya eşi ressam Gülseren Südor ile birlikte gitti. Eğitimine devam ederken üretmeye devam etti.. Türkiye‘ye döndüğünde İstanbul Teknik Üniversi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı ve 1985 yılında sanatta yeterliliğini tamamladı. 2006 yılında emekli olmasının ardından İstanbul Kültür Üniversitesi’nde eğitim vermeye devam etmektedir. Başta İtalya ve Avusturya olmak üzere yurt dışında 9 kişisel, yurt içinde ise 70’e yakın kişisel sergi açmış, yurtdışı dahil olmak üzere 20 den fazla fuar, bienal ve trienale katılmış, sayısız karma sergide yer almıştır. Yapıtları yurtiçi ve yurtdışında birçok koleksiyonda yer almakta ve müzelerde bulunmaktadır ve birçok ödülü bulunmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

FOMC Öncesi Kripto Paralar Sakin Seyrediyor, ADA ve Ripple Pozitif Ayrıştı

Huobi Global Araştırma Müdürü Beste Naz Süllü yaptığı kripto para yatırımları ile ilgili  değerlendirmelerde şu sözlere yer ver: Kasım ayı FOMC toplantısı öncesinde dolar, altın ve kripto paralar sakinliğini koruyor. Komitenin bugün aylık 120 milyar dolar olan varlık alım programında kesinti (tapering) yapacağı kararını alması bekleniyor. Enflasyonun normal düzeyde gittiği dönemlerde Fed’in tapering yapması likiditeye ihtiyaç duyan para piyasaları açısından negatif olrak fiyatlasa da enflasyonist baskının oluştuğu bu dönem içerisinde, enflasyonun Bitcoin ve diğer kripto paralar açısından pozitif korelasyon içerisinde olduğunu biliyoruz. Bunun da en önemli nedeni bir çoğunun sınırlı arza sahip olup, kripto para varlıklarının deflasyonist olma özelliği. Getiri bakımından da sene başında 30.000 seviyelerinde olan bitcoinin yaklaşık 120 artması ile sene başında 1900 seviyelerinde olan altının 6 düşmesi karşılaştırıldığında Bitcoin şimdiye dek enflasyondan en iyi korunma aracı oldu. 

Piyasa FOMC kararı öncesi sakin ve Bitcoin fonlama oranları yani türev piyasadaki kaldıraçlı işlemlerdeki alım pozisyonlarının bir miktar şiştiği görülüyor. FOMC kararını piyasa görmek istiyor ve adımını buna göre atmak istiyor olabilir. Bu nedenle teknik olarak da 63.800 seviyesi Bitcoin’de kırılmadığı sürece gün içerisinde yeniden 60.000 seviyesine doğru kısa mesafeli baskılar oluşabilir.

ADA ve Ripple günün artan coinler olarak karşımıza çıkıyor. ADA’nın gizlilik ve güvenlik zinciri olan SpinADA.Cash bugün önemli bir listelenme haberine sahip. Zcash ekibi ile yürütülen bu proje neticesiyle ADA dün görüğü 1,95 seviyelerinden bugün 2,05 seviyelerne yükselirken, Ripple da Suudi İngiliz Bankası ile ödeme sistemlerinde yaptığı anlaşma sayesinde bugün piyasadan pozitif ayrışıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Marsh Mclennan ve TEGV çocuklar için el ele verdi

Marsh McLennan, bu yılın başında hayata geçirdiği ‘Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komitesi’nin ‘Eyleme Davet’ söyleminden yola çıkarak dijital eğitimde fırsat eşitliğine dikkat çekmek amacıyla TEGV ile anlamlı bir iş birliği gerçekleştirdi. Marsh McLennan, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara destek olmak üzere 150 adet tablet bağışladı. 

 

Bu sene 150. yılını kutlayan Marsh McLennan, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile eğitim alanında özel bir projeye imza attı. Marsh McLennan Türkiye, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki çocukları desteklemek amacıyla 150 adet tablet bağışladı.

 

Marsh McLennan Türkiye, pandemide çalışanlar nezdinde artış gösteren mental yorgunluğu göz önünde bulundurarak tüm çalışanlarını ruh ve beden sağlıklarına iyi gelen hobi ve spor aktivitelerini gerçekleştirmeye teşvik ediyor. Bu kapsamda, bu yılın başında hayata geçirdiği Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komitesi’nin ‘Eyleme Davet’ söyleminden yola çıkarak tüm çalışanları aracılığıyla, hem olabildiğince çok kişiye ulaşarak iyi olma (wellbeing) halinde farkındalık yaratmayı, hem de proje sonunda TEGV aracılığıyla eğitimde fırsat eşitsizliğine uğrayan çocuklara yardım etmeyi hedefledi. 

 

Covid-19 salgınının, kapsayıcı eğitimin sağlanması için kat edilmesi gereken mesafeyi uzattığına ve dijitalleşme konusunda eşitsizlikleri derinleştirdiğine dikkat çeken Marsh Türkiye Eş CEO’su Tarık Serpil, “Eğitim her çocuğun hakkı. Tüm kurumların bunun için bir araya gelmesi, iş birliği gerçekleştirmeleri çok önemli. Biz de bu konuya bir katkı sağlamak amacıyla sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara 150 adet tablet sağladık. Pandeminin devam ettiği bugünlerde eğitimde fırsat eşitliği sunmak amacıyla yürüttüğümüz bu kampanyaya ‘Eyleme Davet’ projemiz kapsamında destek veren tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu bölgelerde yaşayan çocuklar için kapsamlı ve yenilikçi programlar yürüten TEGV’in, eğitimde fırsat eşitliği kapsamındaki çalışmalarına gelecek yıllarda da katkı sağlamak istiyoruz” dedi.  

 

MMC olarak TEGV ile gerçekleştirdikleri iş birliğinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Çocuklarımızı ve onların geleceğini önemsiyoruz. Pandemi nedeniyle her ne kadar yorulmuş ve zorlanmış olsak da bu tip projelerde yer almak yorgunluklarımızı tamamen unutturuyor. Çalışanlarımızın bireysel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla ‘Eyleme Davet’ projesini hayata geçirdik. Onun parçası olan bu proje çerçevesinde TEGV ile iş birliği yaparak sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara 150 adet tablet sağladık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, “TEGV olarak 26 yıldır ilköğretim çağındaki çocuklarımıza nitelikli eğitim desteği veriyoruz. Pandemi döneminde etkinlik noktalarımızı kapatmak durumunda kaldık ve bütün etkinliklerimizi dijital platforma taşıyarak uzaktan eğitime geçtik. Ancak çocuklarımızın büyük bir çoğunluğunun uzaktan eğitime ulaşabilmeleri için gerekli cihazlara sahip olmadıklarını gördük ve Eski Arçelikliler Derneği ile birlikte, Arçelik’in de desteğini alarak, Yeni Dünya Tablet Kampanyamızı başlattık. Kampanya kapsamında bugüne kadar ülkemizin sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerinde yaşayan çoğunluğu köy okulu olmak üzere 200 farklı okulda dört bine yakın çocuğumuza tablet dağıttık. Yeni Dünya Kampanyamıza destek vererek 150 çocuğumuzun tabletleriyle uzaktan eğitime erişimlerini sağlayan Marsh McLennan’a değerli destekleri için çocuklarımız adına teşekkür ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Edremit Belediyesi zeytin hasadına başladı

Türkiye’nin en önemli zeytin üretim merkezlerinden biri olan Edremit ilçesinde yeni zeytin hasat dönemi telaşı yaşanıyor. Edremit Belediyesi’de birinci elden tüketici ile buluşturmak üzere kendi zeytinlerini topluyor.

 

BELEDİYE KENDİ ÜRÜNLERİNİ KENDİSİ HASAT EDİYOR

 

Edremit Belediyesi kendi mülkiyetinde ki zeytinliklerde zeytin hasadına başladı. Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan’ın 2019 yılında göreve başlamasından sonra kendi ürününü kendisi hasat ederek üreticiye sunan Edremit Belediyesi bünyesinde ki Tarımsal İşler Müdürlüğü ilçenin değişik yerlerinde ki zeytinliklerde hasada devam ediyor.

 

110 BİN KİLOGRAM ZEYTİN HASAT EDİLMESİ BEKLENİYOR

 

Edremit Belediyesi 2021-2022 üretim döneminde 156 700 bin kilogram zeytini ağaç üzerinde satarken yaklaşık 110 bin kilogram zeytini kendisi hasat ederek elde edilen zeytinyağlarını birinci elden tüketiciye ulaştıracak.

 

ZEYTİNYAĞI PERAKENDE SATIŞTA

 

Edremit Belediyesi, kendi ürettiği zeytinyağlarının satışını, İşletme İştirakler Müdürlüğü üzerinden kurduğu kurum içi işletmeyle bu yıl ilk kez perakende olarak gerçekleştirdi. Edremit Belediyesi Tarımsal İşler Müdürü İbrahim Atış, konuyla ilgili yaptığı açıklamada: Başkan Selman Hasan Arslan’ın talimatları doğrultusunda belediye zeytinliklerinin belediye personeli tarafından işlendiğini ifade etti.

 

BİRİNCİ ELDEN TÜKETİCİYE ULAŞIYOR

 

Atış, “Elde edeceğimiz yağları bu sene İşletme İştirakler bünyesinde kurulmuş olan, kurum içi işletme sayesinde pazarlama şansı bulduk. Zeytinyağlarımızı şimdi perakende olarak halkımızla buluşturduk.  Elde edeceğimiz zeytinyağlarımızı İşletme İştirakler Müdürlüğümüze veriyoruz. Onlar ambalajlama şeklinde tek tip değil, 1 litrelik şişe, 2 litrelik ve 5 litrelik teneke ambalajlarda belediye markasıyla satışa sunuyor. Kentimiz meydanında ki satış noktasından ve internet üzerinden ülkemizin ve dünyanın her yerine Edremit zeytinyağını ulaştırıyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı