Aylık arşivler: Kasım 2021

LG, Yeni Araç İçi Bilgi Eğence Sistemini Renault Megane E-TECH Electric ile Sunuyor

LG'nin Kolaylık ve Bağlantı İçin Optimize Edilmiş Yeni IVI Sistemi, Google Android Otomotiv ve Android 10'u temel alıyor.

 

LG Electronics'in (LG) yeni nesil Araç İçi Bilgi – Eğlence (IVI) sistemi, 2022'de yeni Renault Mégane E-TECH Electric ile piyasaya sürülecek. LG'nin gelişmiş IVI sistemiyle donatılmış yeni araç, kısa süre önce Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen dünyanın en büyük mobilite konferansı IAA MOBILITY 2021'de görücüye çıkarak büyük övgü topladı.

 

IVI sistemine güç veren yazılım, LG tarafından Renault ile ortaklaşa geliştirildi ve temeli Google Android Automotive'e dayanıyor. Yazılım aynı zamanda, LG tarafından, büyük kuruluşların yüksek kaliteli ürün ve hizmetleri daha hızlı geliştirmek ve sunmak için çevik metodolojileri benimsemesine yardımcı olacak bir dizi ilke ve süreç olan ‘Scaled Agile Framework’ü (SAFe) kullanan ilk yazılım olarak tanınıyor. Bu yazılım, işletim sistemini kablosuz olarak güncelleyebilme ve araç şarj durumunu uzaktan kontrol edebilme gibi kolaylık sağlayıcı farklı özellikler sunmak için aracın donanımından bağımsız olarak çalışıyor.

 

Dahası, LG'nin Android tabanlı IVI sistemi, Google Otomotiv Hizmetleri'nden (GAS) sertifika alan Android 10 tabanlı ilk sistem olma unvanını taşıyor. Platform, akıllı bilgi-eğlence hizmetleri ve Merkez Bilgi Ekranı (CID) aracılığıyla Google Asistan, Google Haritalar ve Google Play dahil olmak üzere çeşitli Google uygulamalarına kolay erişim sunuyor. Şık, sezgisel İnsan Makine Arayüzü (HMI) ve kullanıcı deneyimi odağı ile sistem, günümüzün sürücülerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak ve otomobil yolculuğunu daha keyifli hale getirmek için LG'nin bir araç çözümleri sağlayıcısı olarak artan yeteneklerinden yararlanıyor.

 

LG'nin Otomotiv Bileşenleri (VS) Şirketi, mobilitedeki en son gelişmeleri ve trendleri yansıtan IVI sistemleri ve Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri’nin (ADAS) küresel üst düzey tedarikçisi olarak itibar kazanıyor. İş birimi, otomotiv aydınlatma ve far sistemleri sağlayıcısı ZKW Group'un satın alınması ve Temmuz ayında piyasaya sürülen LG Magna e-Powertrain'i oluşturmak için Magna International ile yakın zamanda yapılan ortak girişimin de dahil olduğu çeşitli girişimlerle yeteneklerini ve pazar erişimini sürekli olarak genişletiyor.

 

Renault Yazılım Fabrikası Alliance Global Başkan Yardımcısı Thierry Cammal, “Dijital kokpitler, sürücülerin ve yolcuların araçlarıyla etkileşim şeklini hızla değiştirerek daha fazla kişiselleştirme ve gelişmiş konfor sağlıyor. LG ile devam eden ortak çalışmamızın, IAA MOBILITY'de tanıtılan Mégane E-TECH Electric'imiz için olağanüstü bir Android kokpit sunmada kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

 

LG Otomotiv Bileşenleri Şirketi Başkanı Dr. Kim Jin-yong ise, “Yeni IVI sistemimiz, istikrarlı, gelişmiş ve kullanıcı dostu otomotiv yazılım platformlarına yönelik artan talebi karşılamakla kalmıyor, bunun üzerine de çıkıyor. Sürekli yenilik ve Renault gibi uzman ortaklarla işbirliği yoluyla LG, kendini farklılaştırılmış araç içi deneyimler sunmaya ve küresel otomobil endüstrisi için bir çözüm sağlayıcı olarak konumunu daha da güçlendirmeye adamıştır” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sen bulunması imkansızı istesen de “sahibinden ile her türlü bulunur!”

sahibinden emlak kategorisi için hazırlanan yeni reklam filmi izleyici ile buluştu. İmkansıza meydan okuyan tarihi kahramanlarıyla, esprili bir içeriğe sahip reklam filminde “sahibinden ile her türlü bulunur!” sloganı ile en zorlu isteklerin bile gerçeğe dönüştüğü anlatılıyor.

 

sahibinden yer alan 5 milyondan fazla ilan sayesinde kullanıcıların taleplerinin hızlı ve kolay bir şekilde karşılanacağına ve her türlü gayrimenkulün bulunabileceğine vurgu yapan filmde, cesur bir aşığın hikayesi konu ediliyor. Düelloda rakibini devirerek artık prensesle evlenmeye hak kazandığını düşünen genç şövalye, kızını evlendirmeyi bir türlü kabullenemeyen kralın, son ve imkansız görünen bir şartı ile karşılaşıyor.

 

Rafineri Ajans imzası taşıyan reklam filminin yönetmenliğini Burak Çaldır yaptı. Reklam filmi 1 Kasım tarihinden itibaren TV, sinema ve dijital mecralarda yayında.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Avrupa Spor Kenti Çiğli Madalyaya Doymuyor

Çiğli Belediyesi Taekwondo takımı Ankara’da düzenlenen Türkiye Taekwondo Poomsae Şampiyonasından 4 bronz madalya ile dönerek önemli bir başarıya imza attı.

28 Ekim-1 Kasım 2021 tarihleri arasında düzenlenen Türkiye Taekwondo Poomsae Şampiyonası'nda takımlar ve ferdi kategorilerinde mücadele eden Çiğli Belediyesi Taekwondo sporcuları, Çiğli’ye 4 bronz madalya ile döndü. 30 yaş üstü takımlar kategorisinde Şahin Altun, Ali İlgün ve İsmail Kökçü ile mücadele eden Çiğli Belediyesi Taekwondo takımı, şampiyonayı 3. tamamlayarak 3 bronz madalya kazandı. Ferdi kategorisinde de yarışan Ali İlgün Türkiye 3.’sü olarak bir bronz madalyayı daha boynuna taktı.

Başkan Gümrükçü: “Sporcularımızla gurur duyuyorum”

Çiğli Belediyesi sporcularının ülkemizde ve uluslararası mecrada kendilerinden söz ettirmeye devam edeceklerini ifade eden Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Sportif anlamda hayata geçirdiğimiz yatırım ve çalışmaların meyvelerini toplamaya başladık. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı’ndaki şampiyonluğun üzerine taekwondo şampiyonasında kazandığımız 4 bronz madalya mutluluğumuzu ikiye katladı. Sporcularımıza ve hocalarımıza Çiğlimize yaşattıkları bu gurur için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çiğli Belediyesi olarak, sporcularımıza en uygun şartları sağlamak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kış Hamileliğinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sonbaharın bitimine doğru yaklaşırken, anne adayları mevsimsel geçiş sürecindeki riskleri ve sağlıklı bir gebelik için yapılması gerekenleri merak ediyor. Özellikle diyabet, tansiyon ve astım gibi kronik hastalığı olan anne adaylarının soğuk mevsimlerde viral enfeksiyonlara karşı alacakları önlemler hayati önem taşıyor. Bu kapsamda, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, hamilelerin doğal besinler tüketmesi gerektiğini ve gribal hastalıklara karşı da önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

Mevsim geçişlerinde her türlü riskten korunmak için gerekli önemleri almak, sağlıklı bir hamilelik süreci için büyük önem taşıyor. Anne adaylarının, bebeğe etki edecek durumlardan olan beslenme, giyim, gribal hastalıklar ve ilaç kullanımı gibi konularda dikkatli davranmaları gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu ‘’Kış mevsiminin hamileler açısından olumlu tarafları olduğu kadar dikkat edilmesi gereken bir mevsim. Özellikle gerekli vitaminlerin doğal yollar ile alınması ve sağlıklı beslenme düzeni anne -bebek sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Anne adaylarının vücut bağışıklığını arttırmaları için hareket etmeleri gerekiyor. Her gün 30 dakika tempolu yürüyüş yapmak, vücudu enfeksiyonlara karşı daha güçlü tutuyor. Ancak, bu yürüyüşlerin özellikle Kovid-19 sürecinde, kalabalık olmayan ve açık havada yapılması gerekiyor’’ dedi.

Dengeli Beslenin

Kış aylarında dengeli ve sağlıklı beslenmek hem anne hem de bebek sağlığı için en önemli noktalardan birini oluşturuyor. Mevsimin soğuması ile birlikte yağlı yiyecekleri tüketme isteği de artıyor. Hamilelerin kış aylarında bağışıklık sistemini destekleyen turunçgiller, A ve C vitaminleri, yeşil bitkiler ve taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Pabuçcu ‘’ Kış aylarında düzensiz beslenme, hamilelerin aşırı kilo almasını tetikler. Kabak, karnabahar, ıspanak, havuç gibi mevsim sebzelerinin tüketilmesi gerekirken C vitamini içeren meyvelerin de alınması gerekir. Ayrıca bol su içmeyi de ihmal etmeyin’’ diye belirtti.

Enfeksiyonlara Karşı Korunun

Havanın soğuk olması sebebiyle anne adaylarının enfeksiyonlardan da korunması üzerine açıklamalarda bulunan Pabuçcu ‘’ Kış aylarında solunum yolu enfeksiyonları ile sıkça karşılaşıyoruz. Gebelik sürecinde gribal rahatsızlıklara rastlanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken, anne adayının hızlı bir şekilde hekime başvurması ve kalabalık ortamlardan uzak durmasıdır. Hastalık sürecinde bol bol istirahat etmek, beslenme düzenine dikkat etmek de büyük önem arz etmektedir. Gebelere, 14. Haftadan sonra canlı virüs içermeyen grip aşısı olmalarını da öneriyorum’’ dedi.  

 Doktorunuza Danışmadan Takviye Gıda Almayın

Bazı bitki çaylarının dozunda tüketilmesi gerektiğini belirten Pabuçcu ‘’ Bağışıklığınızın güçlenmesi için bazı bitki çaylarını tüketebilirsiniz. Ihlamur, rezene, kuşburnu gibi çaylar hastalıklardan korunmanız için fayda sağlıyor. Bu bitki çaylarının da aşırı tüketilmesinden kaçınmak gerekli. Bu yüzden her türlü takviye edici gıda ve bitki çayı içmeden önce mutlaka doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin’’ dedi.

Spor Yapmayı İhmal Etmeyin

Hava koşullarına bağlı olarak kış mevsiminde anne adaylarının da hareketi kısıtlanıyor. Ancak gebelikte spor yapmak doğumu kolaylaştıran ve hormon seviyelerinin de yükselmesine yardımcı oluyor. Bu kapsamda evde yapılacak 30 dakikalık egzersizin, gebeye büyük fayda sağladığını belirten Pabuçcu ‘’ Gebeliğin ilk 3 ayından sonra her anne adayının hafif tempolu yürüyüş ve egzersiz yapması önerilir. Kışın dışarıya çıkmayı tercih etmeyen adaylar ise ev içerisinde çeşitli egzersizler yapabilir. Yoga ve pilates anne adaylarının nefes alışverişini doğru şekilde kullanmasına destek oluyor. Bunun yanı sıra spora başlamadan önce ısınma hareketlerinin yapılması oldukça önemli. Düzenli yapılan egzersizler gebeliğin ilerleyen süreçleri için de avantaj sağlıyor. Ancak yine belirmeliyim ki yapılan spor ve hareketler bir uzman tarafından takip edilerek yapılmalı’’ dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Panik atak tedavisi gördü tümör çıktı

1.5 yıldır yanlış teşhis ve tedaviler yüzünden kalp kapakçığının üzerinde 1 santimlik tümörle ve her an felç kalma riskiyle yaşayan Melek Gençel, doğru teşhis konulduktan 2 gün sonra ameliyat oldu. Tümör, yapışık olduğu kalp kapağına zarar vermeden ve üstelik de 5 santimlik kesiden kapalı yöntemle girilerek temizlendi. Milyonda bir görülen bu ameliyat ile Türk hekimleri bir kez daha adını literatüre yazdırdı  

 

İstanbul Mecidiyeköy’de yaşayan 40 yaşındaki Melek Gençel, 16 yıldır sağlık sektöründe çalışıyor. Bir buçuk sene önce çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk şikayetleri vardı, kan tahlilleri, eko testleri yapıldı. Kendisine hafif bir üfürüm olduğu söylendi. Gittiği hekimler önce gizli şeker tanısı koydu, sonrasında ise panik atak olabileceği söylendi. Ciddi çarpıntısı vardı. Çarpıntı ilaçları da yan etkiler yapınca panik atak teşhisi konuldu ve çok ağır psikiyatrik ilaçları kullanmaya başladı. Doktor doktor dolaşıyordu ancak onca ilaca rağmen çarpıntıları geçmiyordu. Üstelik ani terlemeler, bayılmalar, kalp krizi geçiriyormuş hissi de hayatını altüst ediyordu. Bu sıkıntıları yaşadığı sırada çalıştığı hastaneye yeni gelen kardiyoloji uzmanı, eko yapıp kendisine bakmak istedi. Endoskopik eko yöntemiyle midenin arkasından kalbi görerek doğu tanının konulmasını sağladı. Teşhis: Çok çok nadir görülen aort kapağının üzerinde tümördü (fibroblastoma).

CERRAH YOLDAN DÖNDÜ 

Teşhisi koyan kardiyoloji uzmanı, sonuçları hemen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak’a önce whatsapp’tan yazdı. Sonrasında ise cerrahı evine giderken yoldan döndürüp hastasını gösterdi. Prof. Dr. Barış Çaynak, ‘Hemen ameliyat’ dedi. Melek Gençel, hiç sorgulamadan ameliyatı kabul etti. Eğer hemen ameliyat olmasaydı patlamaya hazır ayaklı bir bomba gibi yaşıyordu. Salı günü teşhis konuldu, Cuma günü ise acil ameliyat oldu. Çünkü bu tümörün beyne atıp felç yapma riski vardı.

KAPAĞA ZARAR VERMEDEN ÇIKARILDI 

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, 1.5 yıl boyunca pek çok doktora gitmiş, yanlış teşhisler, yanlış ilaçlar kullanmış hastası Melek Gençel’in ameliyatını şu sözlerle anlattı: “Kaynaklar, ‘Aort kapağının üzerinde bulunan fibroblastomayı alın’ diyor. Biz ameliyathanede de eko kullanıyoruz. Ameliyattan çıkmadan önce kapak normal görünür ama biz kalp dururken ameliyatı yapıyoruz. Kontrol edebilmek için ameliyattan sonra kapağın normal çalışmasını bekliyoruz. Burada iki önemli detay var: Bir tanesi tümörü parçalamadan olduğu yerden tamamen temizleyip almak ki tümör bir santimin üzerinde idi, risk yüksekti, tek parça halinde de değildi; ikincisi de bunu yaparken yapışık olduğu kalp kapakçığına zarar vermemek. Eğer kalp kapağında da bir sorun olsaydı değiştirirdik ama sağlam bir kalp kapağına zarar verip de yerine kapak takmak istemeyiz. Her iki korkulan da olmadı. Parça kopmadan tümörü tamamen temizledik ve bunu yaparken kapak hasar almadı. Üstelik bunların hepsini 5-6 santimlik yerden kapalı (göğüs kafesi açılmadan, kemik kesilmeden, kaburgaların arasından) tümör ameliyatı şeklinde yaptık. Ameliyat dört saat sürdü. 4 gün sonra da hastamız taburcu oldu. Üstelik bu tümör tek parça halinde de değildi, küçük parçacıklar halindeydi. Şükür ki bunca kaybedilen zamanda çok genç olan hastamızın beynine buradan kopan parça atmadı ve felç olmadı. Herhangi bir radyoterapi veya kemoterapi görmeyecek. Önce altı ayda bir, sonrasında da yılda bir kontrollerine gelecek. Milyonda bir olan bir ameliyattı. Makalemizi yazdık, literatüre gireceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünya genelinde yeni pandemi uyarısı: Şiddet ve haz pandemisi

İçerdiği şiddet ögeleri nedeniyle son günlerin en çok konuşulan dizisi Squid Game, tartışılmaya devam ediliyor. Uzmanlar, içerisinde yüksek seviyede korku, şiddet, gerilim, ölüm barındırarak tam bir estetize edilmiş şiddet örneği teşkil eden dizinin başta çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Dünya çapında dijital medya tüketimine yönelik yürütülen çalışmalara göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının internet kullanımına sahip olduğunu ifade eden uzmanlar, “Squid Game dizisi örneğinde olduğu gibi dünya genelinde şiddet ve haz unsurlarını birleştiren yeni tip bir pandemiyi ortaya çıkardığı görülmektedir.” uyarısında bulunuyor.

 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, son günlerde en çok konuşulan diziler arasında yer alan Squid Game ve şiddet ilişkisi konusunda değerlendirmede bulundu.

 

Squid Game, estetize edilmiş şiddet örneği

 

Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Squid Game, Türkçe ismi Kalamar Oyunu. Kalamar oyunu Güney Kore’de çocuklar tarafından açık alanda oynanan bir oyundur. Bu oyundan yola çıkılarak bambaşka gerçeklik içerisine sürüklenen Squid Game isimli dizi ise, içerisinde yüksek seviyede korku, şiddet, gerilim, ölüm barındırarak tam bir estetize edilmiş şiddet örneği teşkil etmektedir. Yani eğlendirici unsurlar barındıran oyun üzerinden şiddetin hedonizm (hazcılık) ile birlikte yayılımını sağlamaktadır.” dedi.

 

Dizilerin insanları etkileme gücünün tartışılmaz olduğunu kaydeden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Özellikle pandemi döneminde evde kalınan sürenin artmasıyla birlikte dizi izleme oranı da arttı. Netflix izlenme oranları analizlerine göre Güney Kore yapımı Squid Game isimli dizinin açık ara farkla ilk sırada olduğu raporlandı. Fakat içeriği ve etki gücü bakımından da çocuk ve ergenlere tehlike yaydığı için büyük dikkat gerektiriyor.” diye konuştu.

 

Dünyanın yeni pandemisi: Şiddet ve haz pandemisi

 

Dünya çapında dijital medya tüketimine yönelik yürütülen We Are Social Nisan 2021 raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının internet kullanımına sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz bir yılda sosyal medya platformlarına katılan yeni insan sayısı ise yarım milyardan fazla. Peki interneti ne için kullanıyoruz? sorusuna cevap niteliğindeki verilere göre, kullanıcılar video izlemeye daha çok vakit ayırıyor. Videolarda bulunan haz verici unsurların hedonizmi desteklediği ve insanları etkileme gücünden yararlanan videoların popüler hale geldiği Squid Game dizisi örneğinde olduğu gibi dünya genelinde şiddet ve haz unsurlarını birleştiren yeni tip bir pandemiyi ortaya çıkardığı görülmektedir.”

 

Çocukların diziyi izlemeleri tehlikelidir

 

İşin içinde oyun olduğunda dijital oyunlarla büyümüş genç kuşağın oyun üzerine kurgulanmış bu diziye kendini kaptırmasının kolay olacağını kaydeden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Fakat diğer yandan oyun sınıflandırmasının yetişkin izleyiciler için olduğu görülmekte olup herhangi bir yaptırımı olmadığından daha küçük yaştakilerin de izleme riski bulunmaktadır. Yetişkinlik bazı ülkelerde 18 bazı ülkelerde 21 olduğu bilinmektedir. Aşırı şiddet içeren bu dizinin ülkemizde 18 yaşın altında izlenmesi sakıncalı olmasına rağmen gençler tarafından Tik Tok videoları, mizahı yapılmaya başlamıştır. Çocukların diziyi ya da sosyal medyada dolaşan mizahı izlemeleri tehlikelidir. Çocukların şiddetten psikolojik olarak etkilenmeleri, intihar etme riski, para kazanmak için zarar verme fikrine kapılması ve topluma karamsar bir bakış açısı geliştirmesi gibi tehlikelerden söz edebiliriz.” diye konuştu.

 

Aileler diziyi çocuklarına izletmemeli

 

Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Dizinin genelinde verilen mesajların kapitalist sisteme dayandığı, paranın insanları yöneten bir güç olduğu ve olmadığında kişileri her şeyi yapabilecek seviyeye getirmesinin Makyavelist bir bakışı sergilediği görülmektedir.” dedi.

 

Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:

“Toplumsal bir aradalığı sekteye uğratan bu anlayışın üzerinde konuşularak yayılması da izleyicileri ve tüm dünyayı etkisi altında bırakmaktadır. Dizi içerisindeki oyunun baş motivasyonunun para olması ve paranın kazanma isteğinin tek yaşam amacı olarak gösterilmesi, gençlerin yaşam amaçlarını doğru bir şekilde oluşturabilme becerilerinin gelişimine zarar verecek yapıdadır. Ailelerin çocuklarına diziyi ya da sosyal medyada diziye dair yer alan videoları izletmemeleri, dikkatli olmaları ve yanlışı konuşarak yayılımına katkıda bulunmamaları büyük önem taşımaktadır.”

 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Hipnotik bilince sokup aptallaştırıyor” 

 

Öte yandan konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise 18 yaş üstünün izlerken bile, yanlışı konuşma yöntemi ile izlemeleri sonucunda olumsuzluklara maruz kaldığına dikkat çekti. Tarhan, “Bu olumsuzluklar; yaşam amaç ve anlamının paraya indirgenmesi, yaşam arzusunu vahşi, barışçıl olmayan rekabetle yönlendirmesi, bireyleri hedonistik tatmine yönelterek Makyavelist yani amaca ulaşmak için her şey serbest şeklinde hipnotik bilince sokup aptallaştırmaktadır.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kekik çayına dikkat! Fazla tüketimi düşük riskine yol açıyor

Salgınların artması bitki çaylarına ilgiyi daha da artırdı. Bitki çaylarının zayıflama, vücut şekillendirme, eklem ağrılarını hafifletme ve anne sütünü artırma gibi birçok amaçla kullanıldığını belirten uzmanlar, özellikle hamilelerin, böbrek hastalarının, çarpıntı ve hipertansiyonu olanların mutlaka uzmana danışmaları gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, içeriğindeki bioaktif maddelerin açığa çıkarılması daha kolay olduğu için yapraklar, çiçekler ve sapların 3-10 dakika arasında kaynar suda bekletilerek hazırlanmasını tavsiye ediyor. Uzmanlara göre özellikle kekik çayının günde 1 gramın üzerinde tüketimi, hamilelerde düşük riskine yol açıyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Diyetisyen Özden Örkcü, bitki çaylarının tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara değindi ve tavsiyelerde bulundu.

 

Salgın bitki çaylarına yöneltti

 

Bitkisel çayların sağlık üzerine olumlu etkileri bulunan ve antioksidan özellik taşıyan bioaktif bileşenler içerdiğini belirten Diyetisyen Özden Örkcü, “Kateşinler, flavonoller, flavonlar ve fenolik asitler gibi polifenol maddeler içeren çaylar antikarsinojenik, antimutojenik ve kardiovasküler hastalıklara karşı koruyucu özelliklere sahiptir. Özellikle salgınların artması ile birlikte bitki çaylarına yönelim daha da arttı.” dedi.

 

Hamileler bitki çaylarına karşı hassas davranmalı

 

Diyetisyen Özden Örkcü, ‘Bitkisel çayların hammaddesi çoğunlukla bitkilerin yaprak, çiçek, kök ve meyve gibi değerli kısımların kurutulması sonucunda elde ediliyor.’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti: 

 

“Bitkisel çayların su ile hazırlanmasında kullanılan yöntemlerden biri de haşlayarak demlemedir. Bu yöntemle bitkilerin içerdikleri bioaktif maddeleri açığa çıkarmak kolay olduğu için yapraklar, çiçekler ve saplar genelde 3-10 dakika arasında kaynar suda bekletilmeli. Bitki çayları zayıflama amaçlı, vücut şekillendirmek için, depresyona karşı, gastrointestinal semptomlarda, immün destekleyici olarak, eklem ağrılarını hafifletici ya da anne sütünü arttırmak için de kullanılabiliyor. Bitki çaylarını tüketirken mutlaka uzman görüşü alınmalı. Hamileler özellikle bitki çayı konusunda daha hassas davranmalı. Bitki çayları, rahim kasılmalarına bağlı düşük tehlikesine kadar ciddi sorunlar doğurabilir. Böbrek hastaları da bitki çaylarının diüretik etkilerinden dolayı risk altında olabilirler. Mutlaka uzmana danışmak ve günlük güvenilir doz aşımını geçmemek gerekiyor.”

 

Mutlaka etikentlemiş ürün alınmalı

 

Özellikle lisansı olmayan, kalite, etkililik ve güvenirliliği gösterilmemiş, etiketlenmesi ve standardizasyonu uygun olarak yapılmamış, denetimsiz, tezgah üstü olarak satılan ilaç kullanımlarının arttığına dikkat çeken Örkcü, “Ürünün üzerinde bitkinin adı, toplanan kısmı, etken madde miktarı varsa yan etkileri, çayın saflık oranı, üretim ve paketleme izni mutlaka belirtilmeli. İçinde bulunduğumuz sonbahar ve yaklaşan kış mevsiminde bitki çayları tüketimi artıyor. Ancak bitki çaylarının satıldığı bazı aktarların yeterince temiz olmadığı gözlemleniyor. Bu konuda tüketiciler mutlaka etiketlenmiş ürün almaya dikkat etsinler.” dedi.

 

Kekik çayı düşük riskine yol açabiliyor

 

Bitkilerin yan etkileri ve ilaçlarla birlikte kullanıldığında meydana gelebilecek ilaç etkileşimlerinin tam olarak bilinmediğini vurgulayan Örkcü, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bitki ve bitki ürünlerinin tedavi ve herhangi bir hastalığın önlenmesi amacıyla tüketilirken ilaçlarla beraber kullanıldığında potansiyel etkileşiminin ve yan etkilerin meydana gelebileceğine dikkat edilmesi gerekiyor. Hipertansiyonu ve çarpıntısı olan kişiler günlük bir iki fincandan fazla yeşil çay tüketmemeye özen göstermeli. Kekik zararsız gözükse de yüksek tansiyon ilacının etkinliğini artırdığı için tansiyon düşüklüğüne neden olabiliyor. Bu sebeple ilaçlardan 2-3 saat sonra kekik çayı tüketmeleri öneriliyor. Hamilelikte soğuk algınlığına iyi gelmesinin dışında bulantıya iyi geldiği için tüketim günlük 1 gram üzerine çıkılmamalıdır. Aksi durumda düşük riskine neden olabilir.”

 

Saklama koşulları önemli

 

Depolama sırasındaki kötü havalandırma koşullarının çoğunlukla üründeki nem içeriğinin artmasına yol açtığını belirten Örkcü, “Bu durumda bitkisel materyaller küflerin gelişimi ve toksin üretimine daha elverişli hale geliyor. Uygun şartlarda kurutulmuş bitkilerin genellikle 1 yıl boyunca muhafaza edilmesi öneriliyor. Güneş görmeyen, nemli olmayan, kuru yerlerde ve oda sıcaklığının üzerine çıkmayan yerlerde saklamak daha uygun olacaktır.” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Covid geçirenler spor yapmadan önce doktorunuza danışın!

Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez gerekliliği olan düzenli beslenme ve egzersiz yanlış yapıldığında can kayıplarına varan sonuçlara neden olabiliyor. Yanlış yapılan pilates, yoga ve benzeri egzersizler, özellikle bağlarda ve eklemlerde hasar yaratırken, doğru beslenme ve egzersizle birlikte yapıldığında erken ölüm riskini yüzde 30’a kadar azaltıyor.

 

YANLIŞ HAREKETLER SAKATLIYOR

Konu ile ilgili bilgi aldığımız Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Operatör Doktor Utku Erdem Özer, spor yapmadan önce tam bir doktor kontrolünden geçmenin önemine dikkat çekerek, “Yanlış yapılan hareketlerde bağ kopmaları, menisküs yırtıkları, doku zedelenmeleri gibi hasarlarla karşılaşıyoruz. Egzersiz programları öncesinde hem beslenme hem de egzersizlerin zorlayacağı bölgelerle ilgili doktor kontrolünden geçmek gerekir” diyor.

 

EGZERSİZ, ERKEN ÖLÜM RİSKİNİ AZALTIYOR

ABD’de yakın zamanda yapılan bir araştırmaya dikkat çeken Dr. Özer, aşırı kilolu veya obez insanlar için bile egzersizin kalp hastalığı ve erken ölüm riskini yüzde 30’a kadar azalttığını söylüyor: “Arizona Eyalet Üniversitesi tarafından yapılan bu araştırma, egzersizin, erken ölüm riskini kilo vermekten veya diyet yapmaktan çok daha fazla azalttığını gösteriyor.”

 

COVID GEÇİRENLER DİKKATLİ OLMALI

Pandemi döneminde evde kalma süresi arttığından dolayı yoga, pilates gibi egzersizler, ağırlık çalışmaları, ev bisikleti ve koşu bandı kullanımının arttığını vurgulayan Dr. Özer şunlara dikkat çekiyor: “Doktor kontrolünden geçmeden egzersiz programı uygulamak, birkaç ders alıp kendini eğitmen ilan eden kişilerden online destek almak, Covid sonrası evde ya da dışarıda ağır egzersiz ve koşu programları uygulamak kalp hastalıkları gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.”  

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ekim ayında Muud’un zirvesi ‘Ajda’

Dijital müzik platformu Muud’un ekim ayında ‘en çok dinlenen yerli albümler’ kategorisinde Ajda Pekkan’ın ‘Ajda’ albümü ilk sıradaydı. Bilal Sonses ‘en çok dinlenen yerli sanatçılar’ arasında bir numarayken, Lana Del Rey de yabancı sanatçılar sıralamasının zirvesinde yer aldı. 

 

Türk Telekom’un müzikseverleri zengin bir arşiv ile buluşturan platformu Muud’un ekim ayında ‘en çok dinlenenler’ listesi yayınlandı. Yenilikçi dijital müzik platformu Muud’da, ‘Türkiye’nin süper starı’ Ajda Pekkan’ın ‘Ajda’ isimli albümü zirveye yerleşti. Ozan Çolakoğlu prodüktörlüğünde hazırlanan ve Şehrazat imzalı Bi Tık adlı şarkıyla çıkış yapan ‘Ajda’yı, Ziynet Sali’nin ‘Yaşam Çiçeği’ ve Ebru Yaşar’ın ‘Gel De Sevme’ albümleri izledi. 

 

Ekimde en çok dinlenen yerli sanatçılar listesinin ilk sırasında, cover’ları ve Yıldız Tilbe, Bengü, Ziynet Sali gibi isimlerle seslendirdiği düetlerle dikkat çeken Bilal Sonses yer aldı. Genç popçuyu Edis ve Kurtuluş Kuş takip etti. ‘En çok dinlenen yerli single’lar listesinde ise ilk üçte Edis’ten ‘Arıyorum’, Kurtuluş Kuş ve Burak Bulut’tan ‘Baba Yak’ ile Bilal Sonses’ten ‘Söz Verdim’ parçaları sıralandı. 

 

Lana Del Rey iki kategoride de lider

 

Muud’un ‘en çok dinlenen yabancı albümler’ kategorisinin zirvesinde, bu yılki Eurovision Şarkı Yarışması’nın birincisi Måneskin’in ‘Chosen’ isimli albümü yer alırken, İtalyan müzik grubunun bu başarısını Olivia Rodrigo – SOUR ve Lil Nas X – MONTERO isimli albümleriyle izledi. Kısa süre önce sekizinci albümünü yayınlayan bol ödüllü sanatçı Lana Del Rey ise ‘Text Book’ isimli parçasıyla ‘yabancı single’lar kategorisinde birinciliğe yerleşti. Lana Del Rey, eylül ayının da en çok dinlenen yabancı sanatçısıydı. 

 

Muud’un 10’ar sanatçıdan oluşan ekim ayının en çok dinlenenleri şöyle:

Muud en çok dinlenen yerli albümler

Ajda Pekkan – Ajda

Ziynet Sali – Yaşam Çiçeği

Ebru Yaşar – Gel De Sevme

Zeynep Bastık – Zeynodisco

Yüzyüzeyken Konuşuruz – Akustik Travma

Gazapizm – HİZA

Buray – Başka Hikayeler

Merve Özbey – Devran

Sibel Can – Hayat

Ahmet Kaya – Ülkemde Son Turnem

Muud en çok dinlenen yerli single’lar

Edis – Arıyorum

Kurtuluş Kuş, Burak Bulut – Baba Yak

Bilal Sonses – Söz Verdim

Burak Bulut, Kurtuluş Kuş – Nabız

Burak Bulut, Mustafa Ceceli, Kurtuluş Kuş – Leyla Mecnun

Ece Mumay – Peri

Bilal Hancı, Mustafa Ceceli – Rüzgar

Bilal Sonses – Bülbüller Güllere [Akustik]

Kurtuluş Kuş, Burak Bulut – Sevmedim Deme

Uzi – Krvn

Muud en çok dinlenen yerli sanatçılar

Bilal Sonses

Edis

Kurtuluş Kuş

Burak Bulut

Uzi

Ziynet Sali

Ece Mumay

Hadise

Ajda Pekkan

Zeynep Bastık

Muud en çok dinlenen yabancı albümler

Måneskin – Chosen

Olivia Rodrigo – SOUR

Lil Nas X – MONTERO

J. Balvin – JOSE

Doja Cat – Planet Her

Lana Del Rey – Blue Banisters

INNA – Nirvana

Billie Eilish – Happier Than Ever

The Weeknd – The Highlights

Halsey – If I Can’t Have Love, I Want Power

Muud en çok dinlenen yabancı single’lar

Lana Del Rey – Text Book

Lil Nas X, Jack Harlow – INDUSTRY BABY

The Kid LAROI, Justin Bieber – STAY

The Weeknd – Take My Breath

Olivia Rodrigo – good 4 u

Doja Cat, SZA – Kiss Me More

Katy Perry – Harleys In Hawaii

Måneskin – I WANNA BE YOUR SLAVE

J. Balvin, Skrillex – In Da Getto

LP – Angels

Muud en çok dinlenen yabancı sanatçılar

Lana Del Rey

The Weeknd

Justin Bieber

Rihanna

Katy Perry

Billie Eilish

Doja Cat

Queen

Maroon 5

Lil Nas X

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CRR, Kasım’da 20 Konserle Müzikseverleri Bekliyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu Kasım programında; klasik müzikten Türk musikisine, halk müziğinden caza ve dünya müziğine uzanan seçkide 20 konser yer alıyor. 

 

CRR, “Almanya İşgücü Göçü’nün 60. Yılı” etkinlikleri kapsamında, 3 Kasım akşamı, gerçekleşecek “Almanya Türküleri” başlıklı konserle Kasım ayına başlıyor. Aralarında Sema Moritz, Erci E. ve Eko Fresh’in yer aldığı 30 müzisyen resmi tarih sayfalarında yer almayan göçmen hikâyelerini müzikleriyle anlatacak. Konser ücretsiz olarak dinleyiciyle buluşacak.

Frida Kahlo’dan İlhamla…

Washinton Post’ta “Caz müziğine taze bir kan ve yeni bir yön” cümlesiyle övgüyle söz edilen Melissa Aldana, 5 Kasım’da cazseverlerle buluşacak. Frida Kahlo’dan ilham aldığını söyleyen Aldana, erkek egemen bir toplumda kadın saksafon sanatçısı olarak özel bir yere sahip. Sanatçı müziğiyle Latin sanatçıların mirası ile bugün arasında köprü kuruyor. 

Türk Dünyası Bağımsızlık Kutlamaları 

“Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlamaları” kapsamında; 9 Kasım’da Azerbaycan’ı temsilen Aziza Mustafa Zadeh, Özbekistan’ı temsilen “Abbas” müzik grubu ve “Tumor Devlet Halk Dansları Topluluğu”; 12 Kasım’da Kırgızistan’ı temsilen “Gülzade Rıskulova”, 13 Kasım’da ise Kazakistan’ı temsilen folk rock grubu Ulytau sahne alacak.

Atatürk Anısına “Bir Nefes”

10 Kasım’da Gedik Filarmoni Orkestrası Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına “Bir Nefes” başlıklı konser verecek. Orhun Orhan şefliğinde gerçekleşecek bu özel konserde; Mithatcan Öcal’ın “Sergi ve Koda” isimli eserinin dünya prömiyeri; Özkan Manav’ın üflemeli çalgılar, timpani ve ksilofon için Sinfonietta eserinin Türkiye prömiyeri yapılacak. 

Bach’ın İş Başvurusu

Dünyanın farklı yerlerinden saygın müzik grupları S. Bach’ın ünlü Branderburg konçertoları için 15 ve 16 Kasım’da CRR’de buluşuyor. Konserler Bach’ın 6 konçertosunun yanı sıra, Klasik Keyifler tarafından sipariş edilmiş 6 yeni eserin prömiyerlerini de kapsıyor. Bach’ın farklı enstrümanlar için yazılmış 6 konçertodan oluşan koleksiyonunu Berlinde Margrave of Brandenburg’a göndermiş. Birçok araştırmacı Bach’ın bu seti bir çeşit iş başvurusu olarak gönderdiğini düşünüyor.

Bir Dinleyen Bir Daha Dinliyor

Fado’nun kraliçesi Amália Rodrigues’ten bu yana en iyi fado şarkıcısı olarak kabul edilen Camane, 17 Kasım’da konser verecek.  Yaptığı albümlerle milyonlara ulaşan Camane’nin konserlerine İstanbullu müzikseverler yoğun ilgi gösteriyor.

Çok Uluslu Bir Fuzûlî Akşamı 

Fuzûlî Ensemble tar sanatçısı Nevcivan Özel yönetiminde, 19 Kasım akşamı “Fuzûlî’den Gazeller” başlıklı konser verecek. Konsere; Bakü’den Nuriyye Hüseyinova, Tebriz’den Nasır Atapur muganni olarak katılacak.

İlhan Usmanbaş Anısına 100 Yıllık Hikâyeler 

CRR Senfoni Orkestrası, 20 Kasım akşamı vereceği konserde “Yüzyıllık Hikâyeler” başlığıyla müzikseverlerle buluşacak. İlhan Usmanbaş’ın 100. yaşına özel gerçekleşecek konserde; Usmanbaş’ın 2011 yılında Cem Mansur yönetiminde ilk kez çalınan ve son müziği olan konçertosu seslendirilecek. 

Konser programı, Usmanbaş’ın doğduğu yıl ölen Saint-Saens ile devam edecek. Neslinin en heyecan verici sanatçıları arasında kabul edilen çellist Claudio Bohorquez 1. konçertoya ek olarak Çaykovski’nin Tolstoy’u ağlatan melodisini çalacak. Saint-Saens’in çağdaşı Gabriel Fauré’nin, Verlaine’in dizelerinden yola çıkarak insan ruhunu doğayla özdeşleştirdiği Masques et Bergamasques isimli süiti ile konser sona erecek.

Genç Oda Orkestrası Sihirli Flüt’e Eşlik Edecek

İlk konserlerini Ekim ayında Cihat Aşkın şefliğinde veren CRR Genç Oda Orkestrası ikinci konserini Ukraynalı şef Yuri Yanko yönetiminde verecek. 21 Kasım akşamı gerçekleşecek konserde orkestra sihirli flüt Şefika Kutluer’e eşlik edecek. 

Cengiz Özhan ile Türkü Muhabbeti 

Türk halk müziğinin sevilen isimlerinden Cengiz Özkan, 22 Kasım akşamı, “Muhabbet Türküleri” başlıklı konserde, halk müziğinin sevilen eserlerini seslendirecek. 

Tanburi Cemil Bey ve Münir Nurettin Selçuk Anısına

CRR Türk Müziği Topluluğu 23 Kasım akşamı verecekleri konserde Tanburi Cemil Bey’in 150. doğum yılı ve Münir Nurettin Selçuk’un 40. vefat yılı münasebetiyle sanatçıları eserleri ve hatıralarıyla yâd edecek. Hakan Talu’nun yönetiminde gerçekleşecek konserde Selin Yücesoy ve İrem Şamlı solist olarak yer alacak. 

Kuşakların Ötesinde Bir Öğretmenler Günü Konseri

24 Kasım öğretmenler gününde Mozart ve hayattaki tek gerçek öğretmeni olan babası L. Mozart’ın eserleri seslendirilecek. Batuhan Özgören şefliğinde gerçekleşecek bu özel konser “Kuşakların Ötesinde” başlığını taşıyor.

Duyguların Ateşli Dansı

Hem dansçı hem de bir koreograf olarak flamenkoya kattığı yepyeni konseptleri olağanüstü bir estetikle sunan Rafael Amargo, 27 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de tutku dolu yeni gösterisi “Flamenco de Salon” ile dans severler ile buluşacak.

Öngörülemez Bir Piyanist: Georgijs Osokins

Günümüzün en iyi kemancılarından Gidon Kremer’in kurduğu ve sanat yönetmenliğini yaptığı Kremerata Baltica, hafızalara kazınacak bir konserle, 28 Kasım’da CRR’de olacak.

Orkestranın 22 yıllık tarihinde ilk kalıcı misafir sanatçısı ilan ettiği Georgijs Osokins’e eşlik edecek. Osokins, eleştirmenler tarafından olağanüstü ve öngörülemez olarak tanımlanıyor.

İki Efsane: Davulcu Dave Weckl ve basgitarist Tom Kennedy CRR’de

Davulun fenomeni olarak bilinen büyük usta Dave Weckl, basgitarist Tom Kennedy ile beraber kaydettiği Stories albümünün turnesi kapsamında uzun bir aradan sonra ilk defa kendi projesiyle Türk seyircisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Dave Weckl / Tom Kennedy Band tüm müzikseverler için 30 Kasım’CRR’ye bekliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı