Aylık arşivler: Kasım 2021

İDSO DenizBank Konserleri 13 yıl aradan sonra yeniden AKM’de

Türkiye’nin kültür-sanat yaşamına katkı sunma amacıyla 18 yıldır DenizBank tarafından desteklenen İDSO DenizBank Konserleri, Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) kapılarını sanata ve sanatseverlere açmasıyla tekrar ‘yuvaya’ döndü. 1 Kasım’da gerçekleşen ilk konser sanatseverler tarafından ilgiyle karşılanırken iş, sanat ve medya dünyasından çok sayıda kişiyi bir araya getirdi.

1 Kasım 2021 Pazartesi, Opera Salonu’nda gerçekleştirilen konseri, başarılı besteci, keman virtüözü ve orkestra şefi Hasan Niyazi Tura yönetirken; solistler Cihat Aşkın (Keman), Simge Büyükedes (Soprano), Serkan Bodur (Tenor) ve Caner Akgün (Bariton) dinleyicilerle buluştu.

Cemal Reşit Rey’in öğrencisi, Viyana Müzik Akademisi Kompozisyon Bölüm Başkanı besteci Ertuğrul Sevsay’ın Yunus Emre güfteleri üzerine bestelediği şarkıların dünya prömiyeri, Sevsay’ın hocası ve İDSO’nun temellerini atan besteci ve orkestra şefi Cemal Reşit Rey ve Yalçın Tura’nın eserleri ile seyircinin beğenisine sunuldu. 

Konserin başlangıcında, İDSO Müdürü Timuçin Abacı, 18 yıldır aralıksız sürdürdükleri desteklerinden ötürü DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’e plaket takdim etti. 

“Sanatın baş tacı edildiği bir mirası sahipleniyoruz”

Cumhuriyetin yadigarı İDSO’nun yuvasına dönmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “İDSO’nun temellerinin dayandığı, Osmanlı döneminde kurulan Mızika-i Humayun ile birlikte yakılan o sanat meşalesi topraklarımızda hep yandı. Biz, sanatın yüksek tutkuyla sahiplenildiği, uygarlığın gelişimi adına baş tacı edildiği son derece güçlü bir mirası taşıyoruz. Atatürk’ün “sanattan ve sanatkardan yoksun milletin, bir ayağının topal, bir kolunun çolak olacağı” sözlerinin ardındaki inancı, iliklerimize kadar hissediyoruz. “Sanata evet” diyerek yola çıktığımız günden beri, heyecanımızı bir an dahi kaybetmedik. Böyle bir geceyi, yaşamak, şahsım ve kurumum adına bir kıvanç kaynağı” dedi.

İDSO Müdürü Timuçin Abacı ise “İDSO olarak 13 yıl sonra evimize dönmüş olmaktan çok mutluyuz. Dünya incisi İstanbul ile aynı markaya sahip İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası olarak, İstanbul’a değer katacak yeni AKM'de başarılı konserlere imza atacağız” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

TBB’den Kamuoyu Duyurusu: Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu’nun Sürdürülebilirlik Tavsiye Kararı Hakkında

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu’nun 14 Ekim 2021 tarihli toplantısında, iklim ve çevre değişikliğinden kaynaklanan risklerin ekonomiye ve bankacılık sektörüne olan etkileri ve TBB Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun bu alandaki çalışmaları değerlendirilmiştir.

 

Yapılan değerlendirme sonucunda, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve ülkemiz 11. Kalkınma Planı (2019-2023) kapsamında;

 

  • iklim ve çevre değişikliğinden kaynaklanan risklerin ve fırsatların daha iyi yönetilebilmesi,
  • düşük karbonlu üretim ve yatırıma geçişin desteklenmesi ile
  • sürdürülebilir büyümeye katkı sağlanmasını teminen;

 

yeşil finansman konularında, bankaların kendilerinin belirleyeceği alanlarda ve metodolojilerle, müşterilerin farkındalığını arttırarak kapsayıcı ve yaygın finansal araçları geliştirmeleri ve uygulamaları hususlarında tavsiye kararı alınmasına, kararın üyelere ve kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.

 

Kamuoyunun bilgilerine sunulur.

 

Saygılarımızla,

Türkiye Bankalar Birliği

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk müteahhitler yurtdışında 20 milyar dolarlık hedefi 10 ayda yakaladı

Türk müteahhitler yıllık 20 milyar dolarlık yeni proje hedefini 10 ayda gerçekleştirdi. Bu yılın Ekim ayı sonu itibariyle yurtdışında aldıkları 196 yeni projeyle 20,3 milyar dolarlık iş üstlenen Türk müteahhitler, 103 milyon doların üstünde ortalama proje bedeli ile de tüm zamanların en yüksek ortalama bedeline ulaştı.

 

Türk müteahhitlerin yurtdışındaki bu başarısının mutluluk verici olduğunu ifade eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, “Küresel pazardaki sorunlar ve ardından pandemi şartlarının etkisiyle 2 yıllık aranın ardından 20 milyar dolarlık hedefi yıl bitmeden yakalamış olmak, müteahhitlerimizin iş azmini göstermektedir” dedi.

 

Yurtdışında aldıkları işleri yüksek standartlarda ve belirlenen süreler içinde bitirerek tüm dünyada öne çıkan Türk müteahhitler, başarılarına yenilerini ekliyor. Yıllık 20 milyar dolarlık yeni proje hedefini bu yılın ilk 10 ayı itibariyle yakalayan müteahhitlerimiz, üstlendikleri 196 yeni projeyle 20,3 milyar dolarlık iş hacmine ulaştı. Bu projelerde 103 milyon doları aşan ortalama proje bedeli de tüm zamanların en yüksek rakamı oldu. Ortalama proje bedeli en son 2015 yılında 83 milyon dolara kadar yükselmiş, ardından geçen süreçte yarıya kadar düşmüştü. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Türk müteahhitler, böylece 1972’den 2021 Ekim ayı sonuna kadar toplam 130 ülkede 442,2 milyar dolar değerinde 10.890 proje üstlendi.

 

Rusya pazarından da rekor geldi

Türk müteahhitlerin yurtdışındaki bu başarısının mutluluk verici olduğunu ifade eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, “Küresel pazarda salgın öncesi yaşanan sorunlar ve ardından pandemi şartlarının da etkisiyle 2 yıllık aranın ardından 20 milyar dolarlık hedefi yıl bitmeden yakalamış olmak, Türk müteahhitlerin iş azmini göstermektedir. Ortalama proje bedelinde tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşılmış olması, müteahhitlerimizin dünyada giderek daha büyük işlere imza attığını gösteriyor. Ayrıca en büyük pazarımız olan Rusya’da 10 ayda üstlenilen yaklaşık 7 milyar dolarlık proje bedeli de bir rekor oldu. Petrol fiyatlarında son dönemdeki artışın sektörün öne çıkan pazarlarını yeniden canlandırmaya başladığını izliyoruz. Bu gelişmenin olacağına da hep dikkat çekmiştik. Sektörün geleneksel pazarı Irak da önemini sürdürerek, en çok iş üstlenilen ikinci pazar konumuna tekrar yükselmiştir. Ayrıca kalkınma planları kapsamında tüm dünyanın odağında yer alan Afrika’nın Sahra-altı bölgesinde de müteahhitlerimizin artan sayıda iş aldığı görülmektedir. Uluslararası pazarda daha çok sayıda işçimizi istihdam etmek esas hedefimiz… Yurtdışında Türk iş gücü istihdamının artırılması konusunun üzerine hassasiyetle eğiliyor, imkan ve kabiliyetlerimizi ilgili tüm makamların dikkatine getiriyoruz. Orta vadede ise yıllık 50 milyar dolar tutarında yeni proje üstlenebiliriz. Bunun için diplomaside temkinlilik ve finansman kaynaklarımızın çeşitlendirilmesi önemli” dedi.

 

İlk 10 ayda en çok iş üstlenilen 10 ülke

 

Ülke 

Proje Sayısı

Toplam Taahhüt Bedeli ()

Pay ( )

 RUSYA FEDERASYONU

7

6.959.899.117

34,33

 IRAK

15

3.416.741.842

16,85

 ZAMBİYA

1

1.353.450.766

6,68

 GÜNEY SUDAN

1

926.035.648

4,57

 TÜRKMENİSTAN

11

916.483.041

4,52

 KAZAKİSTAN

11

883.643.450

4,36

 SLOVENYA

2

748.195.914

3,69

 CEZAYİR

26

659.926.097

3,25

 AZERBAYCAN

17

634.506.484

3,13

 UKRAYNA

3

633.204.175

3,12

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnşaat malzemesi sanayi üretimi yılın ilk 8 ayında yüzde 26 arttı

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Ekim 2021 Sektör Raporu’na göre, temmuz ayında yaşanan uzun resmi tatiller ile gerileyen inşaat malzemesi sanayi üretimi, ağustos ayında çalışma gün sayısının normalleşmesi ile geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 15,6 artarak yine yüksek bir aylık büyüme gösterdi. İç ve dış pazarlarda yükselen talebin etkisiyle 2021 yılının ilk 8 ayında ise inşaat malzemesi sanayi üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artış gerçekleşti. 

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Ekim 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemesi sanayi üretimi ağustos ayında geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 15,6 arttı. Temmuz ayında yaşanan uzun resmi tatiller ile gerileyen üretim, ağustos ayında çalışma gün sayısının normalleşmesi ile yine yüksek bir aylık büyüme gösterdi. İnşaat malzemelerine yönelik iç ve dış talep ağustos ayında da devam etti. Talep tarafında olumlu eğilim sürdü. 2021 yılının ilk 8 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 26 olarak gerçekleşti. İç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışı bu büyümede etkili olmaya devam etti. 2021 yılının ilk 8 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim 2020 yılı aynı dönemine göre arttı.           

2021 yılı ilk 8 ayında yine tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda oldu. En yüksek üretim artışı yüzde 59,1 ile seramik sağlık gereçlerinde gerçekleşti. Tuğla ve kiremit üretimi yüzde 45,8, kilit ve donanım eşyası üretimi yüzde 41,8, yalıtımlı kablolar üretimi yüzde 40, demir çelik radyatör üretimi yüzde 39,1 arttı. Isıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 36,9, seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 35,7 ve plastik inşaat malzemeleri üretimi yüzde 33,7 büyüdü. Yılın ilk ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler metalden kapı ve pencereler, metal yapı ve yapı parçaları ile çimento oldu. 

İnşaat sektörü güven endeksi ekimde 1,5 puan geriledi    

İkinci çeyrek dönemde durağanlaşan inşaat sektörü güven endeksi üçüncü çeyreği gerileme ile kapattı. Yüksek sezonun sonuna gelinirken mevcut işler ve alınan yeni iş siparişleri de azalmaya başladı. Buna bağlı olarak güven endeksi ekim ayında bir önceki aya göre 1,5 puan gerileme gösterdi.               

Mevcut inşaat işleri seviyesi ekim ayında 3 puan azaldı

İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesiyle birlikte önemli bir sıçrama göstermişti. Temmuz-Eylül döneminde mevcut işler önemli ölçüde artmıştı. Ekim ayında ise mevcut işler seviyesi yeniden gerileme gösterdi. Mevcut işler seviyesi bir önceki aya göre puan düştü. İnşaat maliyetlerindeki artış yeni iş başlangıçlarını sınırlamaya başladı. Mevsimsellik de bazı bölgelerde etkisini gösterdi. Buna bağlı olarak inşaat sektöründe mevcut işler geleneksel gerileme sürecine girdi. 

Yeni alınan inşaat işleri seviyesi ekimde 1,6 puan geriledi                                       

Alınan yeni iş siparişleri eylül ayındaki durağanlaşmanın ardından ekim ayında bir önceki aya göre 1,6 puan gerileme gösterdi. Mevsimsellik de bazı bölgelerde etkisini göstermeye başladı. Normalleşme ve tam açılmanın yeni alınan iş siparişleri üzerindeki olumlu etkisinin de giderek ortadan kalktığı görüldü.            

İnşaat sektöründe yeniden yapılandırılan kredi büyüklüğü 12,43 milyar TL’ye ulaştı   

Türkiye ekonomisinde Ağustos 2018’de yaşanan finansal dalgalanmanın ardından firmaların kredi riskleri yükselmişti. İnşaat sektörü de bu sektörler içinde yer almıştı. Artan kredi risklerinin yarattığı finansal baskının azaltılması amacıyla 19 Temmuz 2019 tarihinde 5411 Sayılı Bankacılık Kanununa geçici 32. madde eklemiş ve bu maddeyle BDDK tarafından hazırlanan çerçeve anlaşması kapsamında yer alan firmaların finansal kuruluşlara olan borçlarının yeniden yapılandırılması olanağı sağlanmıştı. yıl için uygulanan bu maddenin süresi Temmuz 2021’de 2 yıl daha uzatıldı. Bu madde kapsamında 25 milyon TL üzerinde kredi borcu olan firmalar için büyük ölçekli uygulama, 25 milyon TL altında kredi borcu olan firmalar için ise küçük ölçekli uygulama yapılıyor. 

Bu uygulamanın yanı sıra 2020 yılında yaşanan pandemi nedeniyle sektörlere ilave ve uygun koşullar ile kredi olanakları sağlanmış, ayrıca geri ödenmeyen kredi borçları ile ilgili olarak kanuni takip yasağı getirilmişti. 30 Eylül 2021 tarihi itibarıyla kanuni takip yasağı kaldırıldı. Bu çerçevede geri ödenmeyen krediler ile ilgili yasal süreçler uygulanacak ya da bu krediler de yeniden yapılandırılacak.  

İnşaat firmaları sektörde 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan daralma nedeniyle finansal açıdan baskı ile karşı karşıya kaldı. 2020 yılında sağlanan kredi olanakları inşaat sektörü için önemli bir destek oldu. Finansal kredibilitenin büyük önem taşıdığı inşaat sektörünün 2021 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla bankalardan kullandığı kredi büyüklüğü 312,6 milyar TL, geri dönmeyen kredilerin büyüklüğü ise 29,3 milyar TL seviyesinde oldu. 

İnşaat sektörü bu çerçevede finansal borçlarının yeniden yapılandırılması olanağından yararlanmaya devam ediyor. 2021 yılı eylül ayı itibarıyla inşaat sektöründe toplam 41 firmanın 12,43 milyar TL büyüklüğündeki kredisi yeniden yapılandırıldı. Büyük ölçekli uygulama kapsamındaki firma sayısı 34 ve kredi hacmi 12,36 milyar TL oldu. Yeniden yapılandırmaların daha çok büyük ölçekli inşaat firmalarında yapıldığı görüldü.     

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mastercard, görme engelli kişilere yönelik kart tasarımını tanıttı

Dünya genelinde görme engelli 2,2 milyar kişi bulunuyor.

 

Touch Card'ın kısa kenarındaki benzersiz çentikler, kişinin kredi kartı, banka kartı veya ön ödemeli kart arasında ayrım yapmasına olanak tanıyor.

 

Mastercard, görme engelli kişilere yönelik "Touch Card" adlı yeni kart standardı ile kapsayıcılık konusundaki etki alanını genişletiyor. Birçok kartta kabartma isim ve numara olmayan tasarıma geçildiğinden görme engellilerin tuttukları kartın bir kredi kartı mı, banka kartı mı yoksa ön ödemeli kart mı olduğunu hızla belirlemeleri için birkaç farklı etkili yol bulunuyor. Mastercard, bu zorluğu basit ama oldukça etkili bir yenilikle ele alıyor.

 

Mastercard'ın Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Başkanı Raja Rajamannar, "Touch Card, dünya genelinde görme engelli 2,2 milyar kişiye kartlı alışverişlerinde güven ve bağımsızlık duygusu sağlayacak. Görme engelliler açısından ödeme kartlarını ayırt etmek gerçek anlamda bir zorluk. Bu dokunsal çözüm, tüketicilerin hangi ödeme kartını kullandıklarını bilmelerine olanak tanıyor" dedi.

 

Mastercard, yeni "Touch Card" ile tüketicilerin doğru kartı, doğru şekilde kullanmalarına yardımcı olmak için kartın yan tarafında bir "çentik" sistemi oluşturarak mevcut tasarım standardını bir adım daha öteye taşıdı. "Touch Card" özelliğine sahip kredi kartlarının kenarında yuvarlak bir çentik, banka kartlarında geniş bir kare çentik ve ön ödemeli kartlarda üçgen çentik bulunuyor.

 

Mastercard'ın bu konsepti, İngiltere'de Royal National Institute of Blind People (RNIB) ve ABD'de VISIONS/Services for the Blind and Visually Impaired organizasyonları tarafından incelendi ve onaylandı. "Touch Card", sürücü ehliyetleri ve biyometrik ödeme kartları geliştiren teknoloji şirketi IDEMIA ile ortaklaşa tasarlandı.

 

RNIB Hizmet Direktörü David Clarke, "Yeni trendler ve gelişmeler doğrultusunda gelişen bankacılık sektöründe görme engelliler dahil olmak üzere herkes için inovasyonlar büyük önem taşıyor. Mastercard'ın görme engelli kişilerin kendi finansal kaynaklarına eşit ve bağımsız erişime sahip olmasının ne kadar önemli olduğunu anlamasından büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.

 

Mastercard'ın aynı zamanda Sağlık Hizmetleri Başkanlığı görevini de yürüten Rajamannar, "İnovasyonlar her zaman kapsayıcılık dürtüsüyle yapılmalıdır. Her yedi kişiden birinin bir tür engellilik durumu yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda, ürünlerimizi erişilebilirlik prensipi ile tasarlamak, bu kişilere dijital dünyanın kolaylığından ve güvenliğinden faydalanma konusunda eşit fırsatlar sunuyor. Kimse geride kalmamalı" dedi.

 

Marka sesini dünya genelindeki pos cihazlarında ve yazar kasalarda kullanıma alan Mastercard, başta görme engelliler olmak üzere herkese kartla yaptıkları işlemin başarılı bir şekilde gerçekleştiğinin sinyalini veriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ABD Stablecoinleri Regüle Etmek İstiyor! AVAX 200 milyon dolarlık fon kurdu

Huobi Global Araştırma Müdürü Beste Naz Süllü yaptığı değerlendirmelerde, "ABD’de bir grup düzenleyici kurumun bir araya gelerek oluşturdukları çalışma grubu dün stablecoin raporu yayımladı. Beklenen bu rapor aslında tahmin edilenden daha olumlu karşılandı ve Bitcoin fiyatı akşam saatlerinde 60.200 seviyelerinde fiyatlanırken, 62.400 seviyelerine kadar yükseldi. Stablecoinler, kripto para piyasasının çatısını oluşturuyor. Oldukça hassas olan bu kurumların regülasyonsuz oluşu ve denetimleri hakkında soru işaretleri oluşu güven unsurunu desteklemeyen noktalardı. Ancak çalışma grubu bu şirketlerin bankacılık düzenlemelerine tabi tutulması gerektiği ve/ veya bankalar tarafından çıkartılmasının sistematik risklerin önüne geçmede önemli olacağı belirtildi. Çin’in kripto paraları yasaklaması sonrası ABD’nin yapıcı tavrı fiyatlamalara da olumlu yansıdı. Bu sabah Bitcoin ve Ethereum yüzde 1’in üzerinde artışla sırasıyla 61.900 ve 4355 seviyelerinden işlem görüyorlar. Risk iştahının pozitif olduğu günde bir de öne çıkan AVAX’ı görüyoruz. Daha öncesinde kurdukları fon ile DeFi ve NFT’leri geliştirmeyi amaçlayan kuruluş şimdi de ‘Blizzard’ adını verdikleri yeni fon kurdular. Yatırımların fiyatlara olumlu yansıması devam ederken, yükseliş kanalında bulunan AVAX, 60 seviyesinde tutunma gösteriyor." sözlerine yer verdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Teknosa ilk 9 ayda yüzde 35 büyüyerek 5 milyar TL ciroya ulaştı

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, 2021 yılının ilk 9 ayında yüzde 35’lik büyüme ile 5 milyar TL ciroya ulaştı. Net kârını yüzde 68 artırarak, 27 milyon TL’ye çıkaran Teknosa, son 8 yılın en yüksek 9 aylık net kârına da ulaştı. Teknosa, sürekli yatırım yaptığı e-ticarette de cirosunu 664 milyon TL’ye taşıdı.

Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa, istikrarlı büyümesini sürdürerek, başarı grafiğini yükseltmeye devam ediyor. 2020 yılını son 20 yılın en başarılı performansıyla kapatan Teknosa, ilk 9 ayda da son 8 yılın en yüksek ilk 9 aylık net kârına ulaştı. Kârlılıkta büyük bir sıçrama yapan Teknosa, net kârını yüzde 68 artırarak, 27 milyon TL’ye çıkardı. Yeni Neslin Teknosa’sı vizyonuyla dijitalleşme ve tüm kanallarda mükemmel müşteri deneyimi konusundaki atılımlarının meyvesini almaya devam eden Teknosa, ilk 9 ayda yüzde 35’lik büyüme ile 5 milyar TL ciroya ulaştı. Teknosa, çoklu kanal deneyiminin önemli bir unsuru olarak sürekli yatırım yaptığı e-ticarette de 664 milyon TL ciro gerçekleştirdi.  

Teknosa, üçüncü çeyrekte ise yüzde 18’lik büyüme ile 2 milyar TL ciro gerçekleştirirken, 29,5 milyon TL seviyesinde net kâr elde etti. E-ticarette de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14’lük bir büyüme yakalayan Teknosa, 167 milyon TL’lik ciroya ulaştı.  

Teknosa’yı ileriye taşıyacak adımları cesaretle atıyoruz

2021 yılı ilk 9 aylık sonuçlarını değerlendiren Teknosa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Timur, çevik organizasyon yapısı, güçlü omnichannel modeli ve veri analitiği kabiliyetleri ile Teknosa’nın istikrarlı bir başarı yakaladığını belirterek, şunları söyledi:

“Yeni Neslin Teknosa’sı adıyla başlattığımız kapsamlı dönüşüm programındaki kararlılığımız ve attığımız doğru adımlar bizi 2021 yılının ilk 9 ayında da başarılı bir performansa ulaştırdı. Dijitalleşme, büyük veriyi etkin kullanma ve müşteri odaklılık vizyonuyla önümüzdeki fırsatları değere dönüştürmeye devam ediyoruz. Teknosa’nın önünde çok büyük fırsatlar var. Bu çerçevede yeni büyüme alanlarını takip etmeye öncelik veriyoruz. Yeni ve sürdürülebilir yatırımlarla Teknosa’yı daha da ileriye taşıyacak adımları cesaretle atıyoruz. Değişime hızla adapte olan ve yenilik üretme tutkusu çok yüksek olan tüm Teknosa çalışanlarını bir kez daha kutluyorum. Teknosa’ya 1 Eylül itibarıyla Genel Müdür olarak atanan Sitare Sezgin’in özellikle elektronik perakendeciliği, perakendecilik, hizmet ve yeni nesil ödeme sistemlerini de kapsayan finansal hizmetler sektörlerindeki deneyimleri ile Teknosa’nın vizyonuna bundan sonra da büyük katkısı olacağına içtenlikle inanıyorum. Müşterilerimizin teknolojiye dair tüm ihtiyaçlarını en iyi deneyim ile sunmak, müşterilerimizin mutluluğu için her zaman daha fazlasını yapmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

Topluma ve tüm paydaşlarımıza daha fazla değer yaratmayı hedefliyoruz

Teknosa Genel Müdürü Sitare Sezgin de Teknosa’nın başarı grafiğini yükseltmeye devam ettiğini belirterek, “Büyüme ve kârlılıkta yakalanan istikrarlı performans ile birlikte müşteri memnuniyeti ve NPS-net tavsiye skorlarımızdaki büyük artış ilerlediğimiz yolun ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” dedi. Teknosa’nın bugünü kadar geleceğini de güçlendirmeye odaklandığını belirten Sitare Sezgin, şunları söyledi:
 “Dijital kanallarda müşteri deneyimini daha da iyileştirmek adına hızlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Özellikle müşterilerimizin çok önemsediği teslimat ve ödeme seçeneklerinin genişletilmesi ile kullanım kolaylığı üzerine pek çok geliştirmeyi gerçekleştiriyoruz. Sektörde webchat ve whatsapp uygulamaları üzerinden hizmet verirken, aynı zamanda güvenli ve kolay ödeme seçeneği sunan ilk şirket olduk. Türkiye’nin en yaygın mağaza ağına sahip teknoloji perakende şirketi olarak, müşteri tercihlerinde önemli bir yeri olan mağaza yatırımlarımızı da sürdürüyoruz. Üçüncü çeyrekte de yeni mağazalar ve CarrefourSA marketlerinde yeni satış noktaları açtık. Türkiye’nin 69 ilinde 200’den fazla satış noktasında müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için mağazalarımızda dijitalleşme projelerine de ağırlık veriyoruz. Müşteri deneyimi, dijitalleşme ve insan kaynakları alanında tüketici seçimleriyle pek çok ödül aldığımız bir yıl oldu. Yaptığımız her faaliyetin ana amacı müşterilerimizi mutlu etmek ve yeni müşteriler kazanmak. Bu doğrultuda müşterilerimizin teknolojiye dair ne ihtiyacı varsa onu her kanaldan en iyi deneyimle sunmak için yeni inisiyatiflere odaklanıyoruz. Bu inisiyatiflerden biri olan, uzmanlığı ve sunacağı bütünsel deneyim ile Türkiye’de benzersiz olacak pazaryeri modelimizin hayata geçirilmesi üzerinde de titizlikle çalışıyor, en kısa sürede tüketicilerimizle buluşturmayı planlıyoruz. Hedefimiz, dijitalleşme ve sürdürülebilirliği odağa alan faaliyetlerimiz ile içinde bulunduğumuz toplum ve tüm paydaşlarımız için daha fazla değer yaratmak.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası aktiflerini yüzde 37, net kârını yüzde 94 artırdı

2021’in üçüncü çeyreğinde aktiflerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 oranında artırarak 34 milyar TL’ye yükselten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın kredi tutarı da 25 milyar TL'ye ulaştı.

Yılın üçüncü çeyreğinde sürdürülebilir büyümesini devam ettiren Banka 653 milyon TL net kâr açıkladı.

 

Türkiye'nin kalkınma öncelikleri doğrultusunda kalkınma ve yatırım bankacılığı faaliyetlerini rekabetçi ve dinamik bir şekilde yerine getirmeye devam eden Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın güçlü büyüme ivmesi, 2021’in üçüncü çeyreğinde de hız kesmedi.

 

Banka, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladığı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarına göre Ocak – Eylül döneminde aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37 artırarak 34 milyar TL’ye yükseltti. Bankanın üçüncü çeyrekteki net kârı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94 artarak 653 milyon TL’ye ulaştı.  

 

Yılın üçüncü çeyreğinde öz kaynaklarını 4 milyar TL’ye çıkartan Banka, brüt takipteki kredilerinin oranını yüzde 1’in altında tutmaya devam etti. Bankanın sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 18 olarak gerçekleşti.

 

Reel sektöre verdiğimiz desteği ve katma değeri daha da artıracağız

 

2021 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarıyla ilgili açıklama yapan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Aşılama sürecindeki hızlanmayla birlikte piyasalarda canlılık yaşadığımız dönemlere girmiş bulunuyoruz. Banka olarak biz de, ülke olarak toparlanma yaşadığımız bu dönemde her zaman olduğu gibi reel sektörü, üretimi ve istihdamı desteklemeye devam ettik. Üçüncü çeyreği kaynak temini, krediler ve operasyonel kârlılık anlamında büyüme ile kapattık. 2021 yılsonu ve sonrası için finansal performansımızı daha da yükselterek kredi portföyümüzü ve kaynaklarımızı sektörün üzerinde büyütmeyi, reel sektöre verdiğimiz desteği ve katma değeri daha da artırmayı planlıyoruz.” dedi.

 

Sağladığımız finansman desteklerine ve sürdürülebilir finans konusunda ilklere hız kesmeden devam ediyoruz

 

Banka olarak sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda yatırım bankacılığı ve sürdürülebilir finansman alanında yeni bir ilke daha imza atarak Türkiye’nin ilk sosyal sukuk ihracını başarı ile gerçekleştirdiklerini belirten Öztop şunları kaydetti.

“Bankamız sürdürülebilirlik teması çerçevesinde ihraç ettiği sosyal sukuk ile üretim aşamalarının desteklenmesini ve nihai ürünün son tüketiciye ulaşmasına kadar tüm süreçlerin sosyal katkısı olan bir iş modeli çerçevesinde gerçekleştirilmesini hedefliyor. Bu ihraç, Türkiye sermaye piyasaları açısından bir ilki teşkil ediyor.” 

 

“Türkiye’nin geleceğine ve sürdürülebilir kalkınmasına hizmet ederek Türkiye’de örnek teşkil edecek işler hayata geçiriyoruz. Sorumlu bankacılık anlayışımızla finansman büyüklüğü ve sektör gözetmeksizin tüm kredilendirme faaliyetlerimizde rutin karar alma süreçlerimizin bir parçası olarak çevresel ve sosyal risklerin analizini yapıyoruz. Bu kapsamda Etki Yönetimi Çalışma Prensipleri’ni (Etki Prensipleri) imzalayan Türkiye’deki ilk kuruluş olduk.   Bankamız ayrıca Türkiye’de etki yatırımı modelinin gelişmesini ve iyi işleyen bir etki yatırımı ekosisteminin oluşturulmasını amaçlayan Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) kurucu üyesi olarak da görev almaktadır.” 

 

Geçtiğimiz günlerde Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan (AYYB) 100 milyon Dolar kredi temin ettiklerinin altını çizen Öztop, “AAYB ile 2019 yılında imzaladığımız 200 milyon dolarlık kredi anlaşmasına ek olarak 100 milyon dolarlık ilave bir kredi anlaşması daha sağladık. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında kullandırılacak kredi ile ülkemizin düşük karbon hedefine bir katkıda daha bulunmuş olacağız. Bu hedef doğrultusunda biz de kapsayıcı kalkınma anlayışımız ve odağımıza aldığımız sürdürülebilirlik temalı kredilerle kalkınmada öncelikli sektörleri finanse etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Öztop ayrıca, “Yüzde 100 iştirakimiz olan Kalkınma Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. aracılığıyla, Türkiye Kalkınma Fonu altında faaliyet gösteren Teknoloji ve İnovasyon Fonu, ikinci girişim yatırımını dijital patoloji ve yapay zekâ tabanlı karar destek yazılımı alanında faaliyet gösteren Virasoft şirketine yaptı. Revo Fund II, 500 İstanbul Fund II ve ScaleX fonlarının da yatırımcısı oldu. 2021 yılında ayrıca, Kalkınma Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş.’nin kurucusu ve yöneticisi, katılım finans kurumlarının da ana yatırımcısı olduğu Kalkınma Katılım Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile savunma sanayi tarafından da kullanılabilecek teknolojileri üreten girişimlere yatırım yapacak Yenilikçi ve İleri Teknolojiler Katılım Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu kurduk. Bu fonlarla beraber, yönetilen fonların toplam büyüklüğü 1 milyar TL’yi aştı” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Temmuz-Eylül Döneminde Türkiye’den Almanya’ya Para Transferlerinde yüzde 119 Artış Yaşandı

Temmuz-Eylül döneminde Türkiye’den Almanya’ya para transferlerinde yüzde 119 artış yaşandı

ÖĞRENCİLER YURT DIŞI EĞİTİM İÇİN EN ÇOK ALMANYA’YI TERCİH ETTİ

  • Dünyanın en hızlı büyüyen uluslararası para transferi şirketlerinden TransferGo, yurt dışı harç ödemelerinin en yoğun yaşandığı Temmuz-Eylül dönemindeki işlemlere ait verileri açıkladı.
  • Bu dönemde Türkiye’den Almanya’ya para transferlerinde yüzde 119 artış yaşanırken, en çok para transferi İstanbul’dan gerçekleşti.
  • Tercih edilen şehirlerde başı Münih ve Berlin çekerken, diğer yandan öğrenci yurtları, danışmanlık şirketleri ve dil okullarına ödemelerde de büyük artışlar gözlendi.

İSTANBUL, 2 Kasım, 2021– Bu yıl Temmuz – Eylül dönemi öğrencilerin yurt dışı harç ödemelerinin en yoğun yaşandığı dönem oldu. Benzer şekilde hem iş hem de yeni öğrenim dönemiyle birlikte yurt dışına eğitim için taşınanların da yurt dışı para transferi ihtiyaçları arttı ve tüm bunların sonucu olarak yurt dışı para transferi işlemlerinin çok yoğun gerçekleştiği bir dönem geçirdik. 

Dünyanın en hızlı büyüyen para transferi şirketlerinden olan ve Türkiye’deki operasyonunu Birleşik Ödeme ile birlikte yürüten TransferGo, bu dönemde gerçekleşen işlemlere dair verileri açıkladı. Açıklanan veriler, gönderimlerin hangi ülkelere daha çok gerçekleştiğini ortaya koyarken, yurt dışı eğitime dair de önemli bulgulara işaret etti.

Türkiye’den Almanya’ya para transferi işlemlerinde yüzde 119 artış

TransferGo’nun açıkladığı rakamlara göre, bu dönemde özellikle Türkiye’den Almanya’ya TransferGo ile yapılan para transferlerinde ciddi şekilde bir artış olduğu görüldü. Bu veri, öğrencilerin genel olarak yurt dışı eğitim için Almanya’yı tercih ettiklerini gösteriyor.  Bu periyotta önceki 3 aylık döneme göre Türkiye’den Almanya’ya giden öğrencilere istinaden toplam işlem sayısı yüzde 119, işlem hacmi ise yüzde 482 arttı.

Benzer şekilde işlem başına yapılan ortalama gönderim tutarı da yüzde 166 artış gösterdi. Almanya’da bloke hesap açtırmak ya da okul ödemelerini yapmak için kullanıcıların tek seferde normale göre daha yüksek tutarlarda transferler yaptığı görülüyor. Eğer Almanya’ya yüksek lisans yapma, dil eğitimi alma ya da yeni göç yasasıyla işçi olma amacıyla gidiyorsanız, gelmeden önce Türkiye’den Alman Devleti’nin onayladığı bir bankada bloke hesap açtırmanız gerekiyor. Bu hesaba Türkiye’den, Alman Hükümeti’nin belirlediği 1 yıllık ihtiyaçlarınızı kapsayacak şekilde bir meblağ yatırmanız da şart koşuluyor.

Almanya’ya para transferlerinin 3’te 2’si 25 yaş ve altından

Bu dönem yapılan Almanya ağırlıklı yurt dışı para transferlerinin yüzde 68’i 25 yaş ve altı tarafından gerçekleştirildi. Bu dönemde Türkiye’den tüm ülkelere yapılan gönderimlerde ise 25 yaş ve altı grubunun toplam içerisindeki oranı ise  yüzde 37 oldu. Bu veriler, bu dönemin dönemsel olarak öğrenciler için Almanya’ya para transfer işlemleri açısından ne kadar önemli bir periyot olduğunu vurguluyor.

En çok para transferi İstanbul’dan, tercih edilen şehirler Münih ve Berlin

Şehir dağılımını incelediğimizde ise öğrencilerin yaptığı para transferlerinde İstanbul’dan yapılan gönderimler yüzde 46 ile başı çekerken, Konya yüzde 8, Ankara yüzde 7 ve İzmir yüzde 5 ile takip eden şehirler oldu.

Almanya’ya eğitim için giden öğrencilerin tercih ettikleri öncelikli şehirlerde ise öne çıkan iki şehir, Almanya’nın popüler iki büyük şehri Münih ve Berlin oldu. Bunları takip eden belli başlı şehirler ise; Duisburg, Stuttgart ve Düsseldorf idi.

Öğrenci yurtlarına ödemelerde büyük artış

Bu dönemde görülen diğer bir çarpıcı detay da öğrenci yurtlarına dair oldu. Öğrencilerin Almanya’ya taşınmasıyla birlikte “Studierendenwerk” ya da “Studentenwerk” yani Almanya'daki öğrenci yurtlarına yapılan ödemelerde de Temmuz’dan Eylül sonuna kadar artan bir grafik gerçekleşti.

Temmuz’da başlayan yurt ödemeleri Ağustos’ta yüzde 230 artışla hız kazanırken, Eylül’de de bir önceki aya göre yüzde 82 artarak zirveyi gördü. Ağırlıklı olarak Alman öğrencilerin kaldığı bu yurtlara Exchange ve Erasmus öğrencileri de başvurabildiği için Türk öğrencilerden de ciddi şekilde bir talep oldu.

Dil okulları ve danışmanlık şirketlerine talep de arttı

Yine üniversite, yüksek lisans ve Erasmus dışında Almanya’daki dil okullarına yapılan transferlerde de artış yaşandı. Bu dönemde yabancı dili geliştirmek için dil okulları, tercih edilen bir ilk adım olabileceğinden dolayı bu alanda da Türkiye’den talebin yüksek olduğu görüldü.

Son olarak bu 3 aylık dönemde bir diğer artış da Almanya’ya taşınma üzerine danışmanlık veren firma ve kişiler tarafında yaşandı. Bu firmalar Almanya’ya göç, eğitim ve iş alanlarında hizmet verdikleri için en yoğun dönemlerini geçirdiler.

TransferGo kullanıcılarına Cambly üyeliklerinde indirim imkânı

TransferGo olarak yurt dışında okuyan öğrencilerin ihtiyaçlarına adres olabilmek için sürekli çalıştıklarını belirten TransferGo Büyümeden Sorumlu Bölge Müdürü Senem Ergüvenoğlu, bu doğrultuda Cambly ile de önemli bir iş birliğine gittiklerini açıkladı.

Ergüvenoğlu, şunları söyledi: “Biz de TransferGo olarak kullanıcı kitlemizin dil eğitimi alanına önem verdiğini görerek bu alanda hizmet veren firmalarla iş birlikleri yapıyoruz. Bu noktada dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, İngilizce o ülkede yaşamak için öncelikli bir dil olduğundan biz de Cambly ile bir iş birliğine gittik.  Bu iş birliği kapsamında Eylül ayından beri TransferGo kullanıcılarına Cambly üyeliklerinde geçerli bir indirim sunarak yurt dışı entegrasyon süreçlerine katkıda bulunmaya çalışıyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ayakkabı Sektörünün İstihdam Çağrısına İşitme Engelliler Federasyonu Kulak Verdi

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD)’nin geçtiğimiz günlerde ayakkabı sektöründe oluşan yoğun talebi karşılamak üzere 150 bin kişilik ek istihdama ihtiyaç duyulduğunu açıklamasının ardından, İşitme Engelliler Federasyonu bu çağrıya yanıt verdi.

İki kurumu ortak bir faydada birleştirecek olan projenin, ilk etapta işitme ya da konuşma engelli olan 7 bin 500 vatandaşımıza istihdam sağlaması planlanıyor.

Pilot şehir İstanbul’dan Türkiye geneline yayılması planlanıyor

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Berke İçten, “Şu anda ciddi şekilde bir işçilik sorunu yaşıyoruz. Üretimimizi arttırmamız gerekiyor. Ancak çalışacak işçi konusunda sektör olarak özellikle ara eleman konusunda sıkıntı çekiyoruz” diye ifade etti. İçten,  “Ayakkabı sanayi emek yoğun ve iş gücüne dayalı bir sektördür. Bu nedenle iş gücünü ivedilikle arttırmamız gerekiyor. Sektörün 150 bin elemana ihtiyacı var. Son dönemde özellikle ara eleman sorununu çözecek projeler geliştirmek üzere çalışıyoruz ve bu noktada devletimizden de destek bekliyoruz. Bizim en önemli projemiz ev kadınlarını sektörün içerisine çekip istihdama dahil etmektir” diye yaptığı açıklamayı hatırlattı.

İçten, “Bu nedenle de Ekim ayında kamuoyuna bir çağrı yaptık ve 150 bin kişilik istihdama ihtiyaç duyulduğunu belirttik. Tam da bu aşamada İşitme Engelliler Federasyonu çağrımıza yanıt verdi” dedi. “İstanbul’un pilot şehir olarak seçildiği ve projenin devamında tüm Türkiye’ye yayılmasının hedeflendiğini” belirten Berke İçten,  “Hem ara eleman hem de kalifiye ve usta eleman yetiştirmek üzere saya dikiminden, montaja kadar ayakkabı üretimi için gerekli olan tüm aşamalarda çalışacak personele ihtiyacımız olacak” dedi.

“Ayakkabı sektörü olarak engelleri birlikte aşacağız”

“TASD olarak hem çalışan hem sektör işverenlerimiz arasında federasyonun da desteği ile köprü vazifesi görmeyi planlıyoruz. İŞKUR desteğini almayı hedeflediğimiz projede ülkemizde yaşayan engelliler arasında en büyük kısmı oluşturan, yaklaşık 4 milyonun üzerinde duyma ve konuşma yeteneğinden yoksun, işitme engelli vatandaşlarımızdan en azından bir kısmını sektörümüze kazandırabilmeyi istiyoruz” dedi.

Berke İçten ”Bu projede bizimle yol arkadaşı olacak İşitme Engelliler Federasyonu’nun yetkililerine ayrıca çok teşekkür etmek istiyorum. İşitme engelliler için iletişim başta olmak üzere tüm engelleri olabildiğince ortadan kaldırmak üzere hemen her alanda hizmet vermeyi, ve toplumda engelli bilincini artırarak toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen bu büyük federasyonla birlikte böyle bir projede yer alacağımız için oldukça mutluyuz” dedi.

Berke İçten son olarak “Devletimizden ayakkabı sektörüne uzun vadede kalifiye eleman yetiştirilmesi amacıyla yeni meslek liselerinin ve üniversitelerde de ayakkabı mühendisliği bölümlerinin açılması konusunda desteklerini bekliyoruz” diyerek bir kez daha çağrıda bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı