Aylık arşivler: Kasım 2021

Kingston FURY’den Yeni PCIe Gen 4×4 NVMe SSD: Kingston FURY Renegade

Bellek ürünleri ve teknoloji çözümlerinde dünya lideri Kingston Technology Company, Inc.'nin oyun bölümü Kingston FURY, oyuncular, teknoloji tutkunları ve üst düzey kullanıcılar için geliştirdiği yeni nesil PCIe 4.0 NVMe M.2 sürücüsü Kingston FURY Renegade SSD'yi piyasaya sürüyor. Kingston FURY Renegade SSD, en yeni Gen 4×4 denetleyicisi ve 3D TLC NAND teknolojisiyle yüksek kapasitelerde üstün performans sunuyor.

 

Kingston FURY Renegade SSD,  olağanüstü bir oyun deneyimi için PCIe 4.0'ın kullanılabilir bant genişliğini en üst düzeye çıkararak 7.300/7.000 MB/sn'ye kadar okuma/yazma1 ve 1.000.000 IOPS1'e çıkabilen hızlara ulaşabiliyor. Sürücü; oyun ve uygulama yükleme sürelerini azaltmak, canlı yayın ve veri akışı işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirmek ve sistemlerin yanıt verme hızını artırmak için optimize ediliyor.  4TB'a varan kapasite seçeneklerine sahip Kingston FURY Renegade SSD ile kullanıcılar; en sevdikleri oyunları ve içeriklerini saklarken yeni oyunlar için de ek kapasiteye sahip olabiliyor.  Kingston FURY Renegade SSD müthiş hızları ve yüksek kapasite seçeneklerinin yanı sıra, oyun bilgisayarları ve dizüstü bilgisayarlarda yoğun kullanım sırasında sürücüyü soğuk tutmak için ince bir M.2 biçim katsayısı ve gelişmiş düşük profilli, grafen alüminyum bir ısı yayıcıya da sahip.

 

Kingston SSD İş Birimi Müdürü Keith Schimmenti: “Kingston FURY Renegade SSD, kullanıcılara oyun kurulumlarını ve deneyimlerini bir bütün olarak yükseltmek için gereken yüksek performanslı depolamayı sunmakiçin PCIe Gen4 teknolojisinin sınırlarını zorluyor." diyor.

 

Kingston FURY Renegade SSD 500GB, 1TB, 2TB ve 4TB kapasitelerde sunuluyor.

 

Kingston FURY Renegade SSD

Numara

Kapasite

SFYRS/500G

500GB Kingston FURY Renegade SSD

SFYRS/1000G

1TB Kingston FURY Renegade SSD

SFYRD/2000G

2TB Kingston FURY Renegade SSD

SFYRD/4000G

4TB Kingston FURY Renegade SSD

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kingston FURY Renegade PCIe 4.0 NVMe M.2 SSD Özellikler ve Teknik Bilgiler:

  • PCIe 4.0 NVMe ile seviye atlayın: 7.300/7.000 MB/sn1'e varan okuma/yazma ve 1.000.000 IOPS1 performansına varan son teknoloji Nesil 4×4 ile hakimiyet kurun.
  • Anakartınızı en üst seviyeye çıkarın: Oyun sisteminizi ve dizüstü bilgisayarınızı geliştirmek için güçlü, ince M.2 form faktörü.
  • Oyun için daha fazla alan: Mevcut en yeni oyunları ve DLC'yi alın. En sevdiğiniz oyunları ve medyayı depolamak için 4 TB2'ye varan yüksek kapasitelere sahip performans.
  • Düşük profilli grafen alüminyum ısı dağıtıcısı: Gelişmiş termal dağıtım, yoğun kullanım sırasında sürücünüzü soğuk tutar. Oyun bilgisayarları ve anakartlarındaki en dar alanlara daha yüksek performans getirir.
  • Biçim katsayısı: M.2 2280
  • Arayüz: PCIe 4.0 NVMe
  • Kapasite2: 500GB, 1TB, 2TB, 4TB
  • Denetim birimi: Phison E18
  • NAND: 3D TLC
  • Ardışık Okuma/Yazma:
    1. 500GB – 7,300/3,900MB/s
    2. 1TB – 7,300/6,000MB/s
    3. 2TB – 7,300/7,000MB/s
    4. 4TB – 7,300/7,000MB/s
  • Rastgele 4K Okuma/Yazma1:                   
    1. 500GB – 450,000/900,000 IOPS’ye kadar
    2. 1TB –900,000/1,000,000 IOPS’ye kadar
    3. 2TB – 1,000,000/1,000,000 IOPS’ye kadar
    4. 4TB – 1,000,000/1,000,000 IOPS’ye kadar
  • Yazılan Toplam Byte (TBW)3:   
    1. 500GB – 500TBW
    2. 1TB – 1.0PBW 
    3. 2TB – 2.0PBW
    4. 4TB – 4.0PBW
  • Güç Tüketimi:                
    1. 500GB – 5mW Boş / 0.34W Ortalama / 2.7W (MAX) Okuma / 4.1W (MAX) Yazma
    2. 1TB – 5mW Boş / 0.33W Ortalama / 2.8W (MAX) Okuma / 6.3W (MAX) Yazma
    3. 2TB – 5mW Boş / 0.36W Ortalama / 2.8W (MAX) Okuma / 9.9W (MAX) Yazma
    4. 4TB – 5mW Boş / 0.36W Ortalama / 2.7W (MAX) Okuma / 10.2W (MAX) Yazma
  • Depolama Sıcaklığı: -40°C~85°C
  • Çalışma sıcaklığı: 0°C~70°C
  • Ölçüler:
    1. 500GB-1TB – 80mm x 22mm x 2.21mm
    2. 2TB-4TB – 80mm x 22mm x 3.5mm
  • Ağırlık:
    1. 500GB-1TB – 7g
    2. 2TB-4TB – 9.7g
  • Çalışırken Oluşan Titreşim: 2.17G En yoğun (7-800Hz)
  • Çalışmazken Titreşim: 20G En yoğun (20-1000Hz)
  • MTBF: 1,800,000 saat

 

Adı geçen SSD, masaüstü ve dizüstü bilgisayar iş yüklerinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır ve sunucu ortamları için tasarlanmamıştır.

 

PCIe 4.0 anakart kullanılarak "kutudan çıktığı haliyle performans" esas alınmıştır. Ana bilgisayar donanımına, yazılıma ve kullanıma bağlı olarak hız değişebilir.

Flash depolama cihazında listelenen kapasitenin bir kısmı biçimlendirme ve diğer işlevler için kullanılır ve bu nedenle veri depolama için kullanılamaz. Bu nedenle, veri depolama için mevcut kapasite, ürünlerde listelenenden daha azdır. Daha fazla bilgi için kingston.com/flashguide adresindeki Kingston Flash bellek kılavuzunu ziyaret edebilirsiniz.

3 Toplam Yazılı Bayt (TBW), JEDEC Operatör İş Yükünden (JESD219A) elde edilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

E-Ticaret’in Kasım Ayı Hedefi 50 Milyar TL

Dijital Pazarlarda Kasım ayında düzenlenecek kampanyalara 30 milyon kişinin katılması bekleniyor.

Küresel kampanyaların Türkiye’ye uyarlanmasıyla “online alışveriş ayı”na dönüşen Kasım’da, e-ticaret sektörü 50 milyar TL’lik ciro hedefliyor.

Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, Çin kaynaklı 11.11 Bekarlar Günü’nün “Yılın En Uğurlu Günü”; ABD’de Şükran Günü’nden sonraki Cuma günü düzenlenen Black Friday’in de “Efsane Cuma”, “Şahane Cuma” adlarıyla Türkiye’de alışveriş festivaline dönüştürüldüğünü söyledi.

Türkiye pazarına giren Amazon ile yerli e-ticaret platformları Trendyol, Hepsiburada, Gittigidiyor, N11’in Kasım ayında düzenledikleri kampanyalara son yıllarda on milyonlarca kişinin katıldığını anımsatan Kayral, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’de e-ticaretteki büyüme inanılmaz boyutlarda. 2020 Ocak ayında e-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısı 68 bin iken 2021’in Haziran ayında bu rakam 320 bine çıktı. Bu yılın ilk 6 ayında internetten 1 milyar 654 milyon sipariş verildi. Yerli e-ticaret platformları, artık küresel rakiplerle mücadele edecek düzeye geldi. Bu platformların öncülük ettiği kampanyalar nedeniyle son yıllarda Kasım ayı, dijital pazarlarda en yüksek ciroların yapıldığı ay oldu. 2020’de Kasım cirosu birçok ayı ikiye katladı. Örneğin 2020 Mart ve Nisan ayının toplam cirosu 26,7 milyar TL iken Kasım’da 27,2 milyar TL’lik online satış gerçekleşti. 2021’in Mart ve Nisan cirosu 55,1 milyar TL oldu. Yaklaşık 30 milyon kişinin alışveriş yapmasının beklendiği Kasım ayının cirosunun da benzer büyümeyle 50 milyar TL’yi geçecektir.”

Önceki yıllarda kampanyaların birkaç günle sınırlı tutulmasından dolayı aşırı yoğunluk yaşandığını, kargoların zamanında müşteriye ulaşmadığını, bazı alışveriş sitelerinin çökme tehlikesi yaşadığını anımsatan Kayral, “E-ticaret platformları geçmiş tecrübelerden ders alarak altyapılarını oldukça geliştirdiler. Kargo ve kurye şirketleri artık saatler içinde ürün teslimi yapacak konuma geldi. Şirketler, 11.11 ve Şahane Cuma’daki yoğunluğu dağıtmak için kampanyalarını bir haftaya yayıyor. Kasım ayının tamamını kampanya ayı ilan edenler bile oldu. Bazı platformlarda yüzde 60-70’e varan oranda indirimler yapılacak. Kampanya düzenleyen sitelere Avantajix.com üzerinden gidenler, ayrıca üste nakit para kazanarak inanılmayacak derecede ucuza alışveriş yapmış olacaklar” diye konuştu.

Kayral, Kasım ayındaki fırsat ve kampanyaların Avantajix  üzerinden takip edilebileceğini bildirdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çimsa, yılın dokuz ayına ait finansal sonuçlarını açıkladı

Sabancı Holding iştiraki Çimsa, geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın dokuz ayında cirosunu 2 kat artırarak, 1.344 milyon TL’den 2.533 milyon TL’ye çıkardı. Şirketin aynı dönemde net karı ise 665 milyon TL’ye yükseldi.

Dünyanın lider beyaz çimento oyuncularından Çimsa, yılın dokuz ayına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 

2021 yılının kendileri için oldukça başarılı geçtiğini vurgulayan Çimsa Genel Müdürü Umut Zenar, şunları söyledi: 

“Sektöründe uluslararası bir marka olan Çimsa, dünyada beyaz çimento ve CAC gibi katma değerli ürünleriyle farklılaşmış, küresel yolculuğuna sürdürülebilir büyüme odağıyla kararlılıkla devam eden bir şirket. Türkiye’nin en büyük çimento sanayicilerinden biri olarak şirketimiz hem bilanço yönetimi hem karlılık hem de ciro anlamında oldukça başarılı bir yılı geride bırakmaya hazırlanıyor. Her zaman olduğu gibi hissedarlarımız, yatırımcılarımız ve diğer tüm paydaşlarımız için, sürdürülebilir karlılık amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.   Haziran ayında, Bunol beyaz çimento fabrikasını iştirakimiz Cimsa Sabancı Cement BV bünyesine kattık. Takip eden dönemde, stratejik adımlarımızı sürdürerek, aldığımız varlık satış kararını Eylül ayı içinde kamuoyu ile paylaşarak resmi onay süreçlerini başlattık. Attığımız bu stratejik adımların büyüme hedeflerimiz doğrultusunda Çimsa’yı ileriye taşıyacağını düşünüyoruz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aydem Yenilenebilir Enerji, Çevresel-Sosyal-Yönetişim Skoruyla Yine Türkiye Lideri

Aydem Yenilenebilir Enerji, bağımsız derecelendirme kuruluşu Moody’s/ Vigeo Eiris tarafından yapılan Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) performans sıralamasında, bu yıl da elektrik sektöründe Türkiye lideri oldu ve “Gelişmekte Olan Pazarlar” dünya sıralamasında da birinciliği elde etti.

 

 

Türkiye’nin yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten en büyük şirketi Aydem Yenilenebilir Enerji, uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s / Vigeo Eiris endeksinde elde ettiği 65 puanla “A1 İleri Düzey” derecesini alarak Türkiye’de sektör lideri olma başarısını tekrarladı. “Hayat için enerji” yaklaşımıyla sürdürülebilir ve sorumlu enerji üretimini odağına alan şirket, “Gelişmekte Olan Pazarlar” dünya sıralamasında yer alan 54 şirket arasında da birinci oldu. 

 

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UNGC) Türkiye’deki imzacıları arasında yer alan Aydem Yenilenebilir Enerji, bu yıl yapılan değerlendirmede 8 puanlık artış ile skorunu 65’e yükseltti ve global çapta yaklaşık 5 bin şirketin yer aldığı ESG performans değerlendirmesinde en yüksek skor olan “A1 İleri Düzey” derecesini almayı başardı.

 

Küpeli: “Performansımızla, dünya çapındaki şirketlerin yüzde 98’ini geride bıraktık”

Aydem Yenilenebilir Enerji’nin küresel ölçekteki ESG başarısını değerlendiren Aydem Enerji CEO’su ve Aydem Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Başkanı İdris Küpeli, “Sürdürülebilirlik, operasyonel mükemmellik ve verimliliğe verdiğimiz önemle şirketimiz, elektrik sektöründe Türk şirketleri arasındaki birinciliğini tekrarlarken, uluslararası gelişmekte olan piyasalarda da sektöründeki 54 firma arasında birinci oldu. 

 

Şirketimiz, Moody’s / Vigeo Eiris’in dünya çapında yaklaşık 5 bin şirket arasında yaptığı derecelendirmede,  şirketlerin yüzde 98’ini geride bıraktı. Bu önemli başarı, şirketimizin ulusal ve uluslararası piyasalarda alternatif finansman kaynaklarına daha uygun koşullarda erişimine  önemli bir katkı sağlayacak” dedi. 

 

Çevresel-Sosyal-Yönetişim (ESG) Skoru Neden Önemli? 

ESG kriterleri; şirketlerin karbon ayak izini azaltmaya dönük somut adımlarından çalışanlara yönelik sağlık ve güvenlik politikalarına, tedarik zincirlerinin yönetiminden inovasyonu, sosyal sorumluluğu destekleyen güvene dayalı bir kurumsal kültür yaratmaya kadar geniş bir alanı kapsıyor. ESG performansıyla şirketlerin, kurumsal stratejilerinde, üretimlerinde, yatırımlarında ve politikalarında bu kriterleri ne kadar dikkate aldığı ve uyguladığı belirleniyor. Şirketlere fon sağlayan finans kuruluşları da, yatırım araştırması sürecinde ilgili şirketin ESG puanlarını göz önünde bulunduruyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akbank’tan”Mavi Finansman Ürün Paketi” ile üç farklı kredi ürünü

Akbank,  sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi, deniz turizmi, liman ve denizcilik faaliyetlerinde çevresel ayak izinin azaltılması ve denizlerin korunması için Türkiye’nin en kapsamlı ilk ve tek Mavi Finansman Ürün Paketini hayata geçirdi. 

 

 

Akbank, artan nüfus ve iklim değişikliğiyle birlikte doğal kaynakları korumaya yönelik ürünler geliştirmeye devam ediyor. Sürdürülebilirlik faaliyetlerinde sürdürülebilir finansmanı öncelikli alanlarından biri olarak belirleyen Akbank, sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi, deniz turizmi faaliyetlerinde çevresel ayak izinin azaltılması, liman faaliyetlerinde denizlerin koruması ve düşük karbona geçişin hızlandırılması için Mavi Finansman çatısı altında Mavi Turizm Kredisi, Mavi Liman Kredisi ve Mavi Ulaşım Kredisi olmak üzere üç farklı ürün sunuyor. Bu üç ürün de turizmde çevresel ayak izinin azaltılması, denizlerin korunması, biyo-çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi, kirlilikle mücadelenin desteklenmesi kapsamında hayata geçiriliyor. 

Mavi turizm kredisi finansmanı yeni otel inşaatı, mevcut otelin refinansmanı, mevcut binaların renovasyonu, otellerin sürdürülebilirlikle bağlantılı yatırımları, yeşil bina entegrasyonu, atık yönetimi, biyoçeşitlilik çalışmaları, su ve atık su yönetimi ve enerji verimliliği gibi çalışmaları içeriyor. 

Yeni liman inşaatı, liman refinansmanı, limanlarda sürdürülebilirlikle ilgili tüm faaliyetler, atık yönetimi, döngüsel ekonomi çalışmaları, biyoçeşitlilik çalışmaları ile su ve atık su yönetiminin finansmanında kullanılmak üzere ise Mavi Liman Kredisi hayata geçiriliyor. 

Banka, yeni deniz yolu ulaşım aracı satın alma (turistik ya da ticari amaçlarla), alternatif yakıt yatırımı yapma, düşük karbona geçiş yatırımlarını hızlandırma, enerji verimli, çevre dostu makine ekipman yenileme ve değişimi için finansman kullanmak isteyenlere ise Mavi Ulaşım Kredisi fırsatı sunuyor. 

2030’a kadar 200 milyar TL sürdürülebilir kredi finansmanı

Yeryüzünün yüzde 70’ini kaplayan okyanusların, iklim ve meteorolojik olayların düzenlenmesini sağladığını söyleyen Akbank Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdürü Yardımcısı Levent Çelebioğlu, konuyla ilgili açıklamasında dünyanın erişilebilir su kaynaklarının yüzde 97’sinin de okyanus ve denizlere ait olduğunun altını çizdi. Yıllık ekonomik değer olarak 2.5 trilyon dolar değer biçilen “mavi ekonomi”nin dünyanın en büyük 7. ekonomisine tekabül ettiğini belirten Çelebioğlu açıklamasında:  

“Artan nüfus ile birlikte, deniz ve okyanuslar gittikçe kirleniyor,  iklim değişikliğinin etkisiyle de su kaynakları azalıyor. Bu nedenle tüm dünyada okyanus ve deniz faaliyetlerinde sektörel yaklaşımlar geliştirilerek, her sektörün su ekosistemine olan etkilerinin azaltılması için çalışması giderek daha önemli hale geliyor.  

Bankacılık sektöründe sürdürülebilir finansman alanında somut hedef veren ilk mevduat bankası olarak 2030 yılına kadar ülkemize 200 milyar TL sürdürülebilir kredi finansmanı sağlama çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda da Türkiye’nin ilk ve tek “Mavi Finansman Ürün Paketini” oluşturduk. Ürün paketimizde yer alan 3 yeni, inovatif ve dönüşümü teşvik eden ürün ile üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin düşük karbon ekonomisine geçişini teşvik etmeyi, faaliyetlerde çevresel ayak izinin azaltılmasını sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyoruz. Ayrıca,  Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına erişilebilmesi ve hedeflerin hızla yakalanması için her yıl ciddi oranda yatırım yapılması gerektiği de biliniyor.   Bu sorumluluk bilinci ve sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırma amacıyla; 2017’de Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesini imzalayan ilk bankalardan biri olduk. Mavi Finansman Ürünleri Paketimizle de, Sürdürülebilir Kalkınma amaçlarından 12,13,14, ve 15. amaçlara hizmet ediyoruz. Sürdürülebilir finansman alanında öncü çalışmalarımız devam edecek” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank’a “En İyi Sosyal Sorumluluk Takımı” ödülü

VakıfBank, Türkiye’nin pazarlama ekiplerinin başarılarını değerlendiren The Hammers Ödülleri’nde “En İyi Sosyal Sorumluluk Takımı” kategorisinde altın ödüle layık görüldü.

 

VakıfBank’ın 67 yıllık tarihindeki en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk çalışması olan VakıfBank Spor Kulübü adına yürütülen iletişim faaliyetleri ödüllendirilmeye devam ediyor.

 

Türkiye’nin pazarlama ekiplerinin başarılarını değerlendiren ilk ödül programı olan The Hammers Ödülleri’nde, VakıfBank, markanın sosyal sorumluluk için üstlendiği tüm iletişim faaliyetlerinin başarılı bir şekilde yönetilmesini ve en doğru aksiyonları alarak markanın hedeflediği noktaya erişmesini sağlamasıyla, “En İyi Sosyal Sorumluluk Takımı” kategorisinde altın ödülün sahibi oldu.

 

“Başarmanın cinsiyeti olmaz”

 

VakıfBank, “Başarmanın cinsiyeti olmaz” yaklaşımıyla Türk kadınının uluslararası alanda neler başarabileceğini gösteren, hayatın her alanında genç kızların yeteneğini ve gücünü keşfetmesi için ilham verdiği çalışmaları ile ödüle layık görüldü.

 

VakıfBank Kadın Voleybol Takımı’nın, sportif başarıları ile Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarına katkı yapması, genç sporcular ve kız çocukları için ilham kaynağı olması ve altyapı çalışmaları ile kız çocuklarını voleybol ile tanıştırması, markanın ödüllendirilmesi anlamında ön plana çıkan çalışmalar oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hepsiburada, Antalya YÖREX’te yerel üreticileri HepsiTürkiye’den Programı’yla buluşturdu

Antalya’nın meşhur turunç reçelinden Kayseri pastırmasına, Ayvalık zeytinyağından el dokuması Keşan yün halısına kadar, Türkiye’nin köklü kültürünü yansıtan kalitesi ve eşsizliği garanti altına alınmış yüzlerce ürünü milyonlarca kullanıcısının tek ‘tık’ kadar yakınına getiren Hepsiburada’nın HepsiTürkiye’den Programı, ‘sınırlarını e-ticaretle aşmaya’ davet etmek için bu kez de Antalya’da düzenlenen YÖREX’te tüm Türkiye’den yerel üreticilerle bir araya getirdi.

 

Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) bu yıl 11'incisini düzenlediği Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), 20-24 Ekim tarihleri arasında gerçekleşti. YÖREX’te, başta Antalya olmak üzere Aydın’dan Bayburt’a, Bolu’dan Gümüşhane’ye, Rize’den Kütahya’ya 76 ilden ve KKTC’den toplamda 650 yerel üretici, kooperatif, dernek, kurum ve firma, 10 bine yakın çeşitteki ürünlerini, satın alma profesyonelleriyle buluşturma ve tanıtma imkanı buldu. Hepsiburada yetkilileri de, e-ticaretin ve dijitalleşmenin işlerine sağlayacağı faydaları, HepsiTürkiye’den Programı’yla ‘sınırlarını nasıl aşacaklarını’ aktarmak amacıyla Türkiye’nin dört bir köşesinden yerel üreticilerle YÖREX’te buluştu. Bu yıl 350 bine yakın ziyaretçi ağırlayan YÖREX’te yerel üreticilerle e-ticaretle birlikte büyüme hedefleri ve iş birliği modellerini paylaşacak Hepsiburada, HepsiTürkiye’den ve içerdiği Yöresel Ürünler Programı’yla sunulan, ‘yöresel ve coğrafi işaretli ürünlere sağlanan coğrafi sınırları olmayan imkanları’ da yerel üreticilere aktardı.

 

HepsiTürkiye’den ve Yöresel Ürünler programı, üye olan yerel üreticilere lansmana özel 10 bin liraya kadar 1 komisyon oranı uygulama, Hepsiburada platformu üzerinde açılacak ayrı bir sayfada yerel üretici ve satıcıların ihtiyaç sahipleriyle daha kolay buluşturulması gibi önemli avantajlar sağlıyor.

 

HepsiTürkiye’den ile hedef yerel üreticileri bir ‘tık’la tüm Türkiye’ye ulaştırmak 

 

Üye ağı yurdun her noktasına ulaşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin işbirliği ile hayata geçirilen Hepsiburada’nın HepsiTürkiye’den programı, yerel üreticileri destekleyerek, bulundukları bölge sınırlarında kalmış yüzlerce nitelikli yöresel ve coğrafi işaretli ürünü, Hepsiburada’nın milyonlarca kullanıcıya sahip platformu aracılığıyla Türkiye’nin dört bir köşesindeki tüketicilere ulaştırmayı hedefliyor. Geçtiğimiz 10 Ağustos’ta ilk olarak Van’da yerel üreticilerle bir araya gelinerek ilk adımı atılan, kısa sürede Aydın’dan Bingöl’e, Uşak’tan Mersin’e kadar Türkiye’de 23 ilde yerel üreticilerle buluşan HepsiTürkiye’den programı ile, bölgesel sosyoekonomik kalkınmaya da ivme kazandırılması amaçlanıyor.

 

Ölçeği ve içeriği açısından bugüne kadar Türkiye’de uygulanan en kapsamlı yerel üretici dijitalleşme programı HepsiTürkiye’den ile yurdun dört yanındaki yerel üreticiler dijitalleşme ile tanıştırılıyor, e-ticarete teşvik ediliyor ve bu yolla eşsiz ürünlerini Hepsiburada platformu üzerinden önce tüm Türkiye ardından da dünyayla buluşturulması için gerekli altyapı ve pazar erişimi koşulları sağlanıyor.

 

Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Murat Büyümez Antalya YÖREX’teki hedeflerini, “Hepsiburada olarak Türk Patent Kurumu ve TOBB iş birlikleriyle hayata geçirdiğimiz HepsiTürkiye’den programımız kapsamında, tüm Türkiye’den üreticilere, ülkemizin hazinesi olan yöresel ve coğrafi işaretli ürünlere e-ticaretin kapılarını açmak ve dijitalleşmelerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin Hepsiburada’sı olarak, Türkiye’nin 81 ili 971 ilçesinde üretilen tüm yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri, platformumuz üzerinden tüketicilerle buluşturarak yerel kalkınmaya ve hazine değerindeki bu ürünlerimizin hak ettiği değere kavuşmasına destek olmayı hedefliyoruz.”

 

Türk Patent Kurumu ve TOBB ile “E-ticarette Coğrafi İşaret Seferberliği”

Öte yandan Hepsiburada Türkiye’den Programı, Türk Patent Kurumu ve kapsamı en fazla coğrafi işaretli ürünü tescil ettirmiş TOBB iş birliğiyle ile hayata geçen “E-Ticarette Coğrafi İşaret Seferberliği” ile kapsamını daha da genişlletiyor. 

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayesinde yürütülecek proje ile coğrafi işaretli ürün üreten işletmelerin, KOBİ’lerin, kooperatiflerin, kadın girişimcilerin HepsiTürkiye’den programının sunduğu özel avantajlarla e-ticarete adım atması, bölgesel ekonomik kalkınmanın desteklenmesi, yaratılan bu iş birliğiyle coğrafi işaret başvuru katılımlarının e-ticaret kanalıyla da teşvik edilmesi hedefleniyor. Seferberlik kapsamında Türkiye’nin değeri Coğrafi işaretli ürünlerin tanıtılması ve büyümesi için gerekli faaliyetler de iş birliği çerçevesinde hayata geçirilecek.

 

Yerel kalkınmaya e-ticaretin gücü: HepsiTürkiye’den 

Program sayesinde Hepsiburada üzerinden yöresel ürün almak isteyenler, HepsiTürkiye’den sayfasında tüm ürünlerin geldiği il ve ilçeyi görebiliyor, buna göre tercih yapabiliyor. Böylece yöresel ürünlere kolayca, tek tıkla ulaşabilen tüketiciler, yerel üreticilerden alışveriş yaparak yerel ekonominin canlanmasına ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkı sağlanmasına da destek oluyor.

 

Hepsiburada’nın Anadolu Yöresel Ürünler Hareketi sayılabilecek bu programına dahil olmak da çok kolay. Yöresinde üretim yapan vergi mükellefi KOBİ’ler, kadın girişimciler, kooperatifler, geleneksel Türk el sanatları üretimi yapan esnaflar, tamamen menşeine özgü sanayi, gıda, el emeği ürün üretenler HepsiTürkiye’den Yöresel Ürünler Programı’ndan faydalanabiliyor.

 

HepsiTürkiye’den Yöresel Ürünler Programı kapsamında Hepsiburada, geniş ağı, teknoloji gücü ve deneyimli ekibiyle e-ticarete başlamak ve işini büyütmek isteyen yerel üreticilerin ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırmasına destek oluyor. Üretildiği yörenin karakteristik özelliklerini taşıyan yöresel ürünlerini HepsiTürkiye'den de satışa sunmak için ilk yapılması gereken Hepsiburada iş ortağı olmak. Hepsiburada iş ortağı olan yerel üreticiler, ardından pazaryerinde mağazasını açıp mağaza yönetim panelinden “Yöresel ürün satışı yapmak istiyorum” başlığı altından talep oluşturarak programa katılabiliyor. Programa katıldıktan sonra ise hemen HepsiTürkiye'den üzerinden yöresel ürünlerin satışına başlayarak Türkiye’nin dört bir köşesindeki milyonlarca haneye anında ulaşabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

EİB’den Kasım ayında 1 milyar 516 milyon dolarlık ihracat

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ekim ayında yüzde 23’lük artışla 1 milyar 516 milyon dolarlık ihracata imza attı. EİB 2020 yılı Ekim ayında 1 milyar 253 milyon dolar ihracat yapmıştı.

 

EİB 2021 yılının 10 aylık döneminde 13 milyar 335 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşarak, 2020 yılındaki 13 milyar 4 milyon dolarlık ihracat performansını, 2021 yılının 10 aylık döneminde geride bıraktı. EİB’nin son 1 yıllık dönemdeki ihracatı ise; yüzde 24’lük artışla 12,7 milyar dolardan 15,8 milyar dolara yükseldi.

 

Egeli ihracatçıların Ekim ayındaki 1 milyar 516 milyon dolarlık ihracat performansı, 82 yıllık tarihinde en yüksek Ekim ayı ihracatı olurken, 2021 yılı Haziran ayındaki 1 milyar 550 milyon dolarlık rekorundan sonraki aylık bazda en yüksek ihracat rakamı olarak kayıtlara geçti.

 

12 birliğin 10 tanesi ihracatını artırdı

 

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 ihracatçı birliğinin 10 tanesi Ekim ayında ihracatını artırırken, 2 birlik 2020 yılı Ekim ayı performansının gerisinde kaldı.

 

 

Egeli ihracatçılar, Ekim ayında 845 milyon dolarlık sanayi ürünleri ihraç ederken, tarım ürünleri ihracatı 580 milyon dolara ulaştı. Ekim ayında, madencilik sektörünün EİB ihracatına katkısı ise; 91,6 milyon dolar oldu.

 

Demir ve demirdışı metaller ihracatı 2 milyar doları aştı

 

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Ekim ayında yüzde 130’luk rekor artışla ihracatını 115,6 milyon dolardan 266,3 milyon dolara taşırken, son 1 yıllık dönemdeki ihracatı yüzde 61’lik artışla 1 milyar 310 milyon dolardan, 2 milyar 107 milyon dolara taşıdı. EDDMİB, EİB bünyesinde 2 milyar dolar barajını geçen tek birlik oldu.

 

Konfeksiyon ihracatına maske freni

 

2020 yılında maskenin sürüklediği medikal tekstil ihracatıyla adından söz ettiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin hızı medikal tekstil ürünlerindeki ihracatın gerilemesiyle düştü. EHKİB’in ihracatı Ekim ayında yüzde 5’lik kayıpla 136 milyon dolardan, 129,8 milyon dolara indi.

 

Kuru incir ihracatı zirveye taşıdı

 

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden kuru incirin 2021/2022 sezonundaki ihracat yolculuğu 6 Ekim 2021 tarihinde başladı. Kuru incirin 55 milyon dolarlık katkısıyla Ekim ayında 119 milyon dolarlık ihracat yapan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği EİB bünyesinde en çok ihracat yapan üçüncü birlik olarak zirve ortağı oldu.

 

Narenciye sezonunun başlamasıyla ihracatta yoğun bir dönem geçiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Ekim ayında 118 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Ekim ayında 100 milyon dolar barajını geçen bir diğer birlik 115 milyon dolarlık ihracatla Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği oldu.

 

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatı yüzde 96 arttı

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği 91,6 milyon dolarlık ihracat performansı gösterirken, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 96’lık ihracat artış hızıyla 74,5 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştı.

 

Ege Tütün İhracatçıları Birliği 71,6 milyon dolarlık ihracat kayda alırken, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği yüzde 14’lük artışla ihracatını 63 milyon dolara taşıdı.

 

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 33 milyon dolarlık ihracat yaparken, ihracatını yüzde 14 geliştirdi.

 

Zeytin ve zeytinyağı ihracatı yeni sezona yüzde 16 artışla girdi

 

Zeytin hasat sezonunun başladığı bugünlerde Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Ekim ayında dış satımını yüzde 35’lik gelişimle 12 milyon dolardan 16 milyon dolara taşıdı ve yeni sezona moralle girdi.

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 15,8 milyon dolarlık ihracata imza atarken ihracatını yüzde 37 geliştirdi.

 

Egeli kimyacılardan 155 milyon dolar ihracat 

 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde temsil edilmeyen sektörlerin ihracat performansında kimya sektörü 155 milyon dolarlık ihracatla EİB çatısı altında temsil edilmesi gerektiğinin mesajını Ekim ayında bir kez daha verdi.

 

Otomotiv Endüstrisi sektörü 70 milyon dolarlık, İklimlendirme Sektörü 47 milyon dolarlık, Elektrik-Elektronik sektörü 46 milyon dolarlık, makine sektörü ise; 42 milyon dolarlık ihracat performansı gösterdi. EİB’de temsil edilmeyen sektörlerin Ekim ayındaki ihracat rakamı toplamda 398 milyon dolara ulaştı.

 

Eskinazi: “Navlun fiyatları Türkiye’yi cazip kılıyor”

 

Pandemi sonrasında navlun ve hammadde fiyatlarında oluşan tablo nedeniyle Avrupa ve ABD başta olmak üzere ithalatçıların Uzakdoğu yerine Türkiye’ye yönelmesinin ihracat rakamlarımıza olumlu etkisinin görüldüğüne işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi 2021 yılının geride kalan iki aylık döneminde de ihracat artışlarının sürmesini beklediklerini dile getirdi.

 

2021 yılı sonu için belirledikleri 16 milyar dolar ihracat rakamına kolaylıkla ulaşacaklarına inandıklarına vurgu yapan Eskinazi, “2022 yılı için 18 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Katma değerli ihracat için sürdürülebilirlik eksenli İnovasyon, Ar-Ge, Tasarım, Dijitalleşme başlıklarında projeler geliştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Ege Bölgesi’nin 2021 yılının Ocak – Eylül döneminde 13 milyar 161 milyon dolarlık ithalata karşılık 18 milyar 454 milyon dolarlık ihracat yaptığı bilgisini paylaşan Eskinazi, Ege Bölgesi’nin ihracatının ithalatını karşılama oranının yüzde 140’a ulaştığını, Türkiye’nin dış ticaret fazlası verme hedefinin Ege Bölgesi’nde gerçekleştiğini sözlerine ekledi.

 

Denizli, Ege Bölgesi’nde ikinci sıraya yükseldi

 

Ekim ayında Ege Bölgesi 2 milyar 554 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. İzmir, 1 milyar 360 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Denizli 424 milyon dolarlık ihracatla ilk kez Manisa’yı geçerek Ege Bölgesi’nde en fazla ihracat yapan ikinci il konumuna yükseldi.

 

Manisa 420 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sırada yer alırken, Aydın 104,3 milyon dolarlık ihracatla ilk kez aylık bazda 100 milyon dolar barajını aşmayı başardı. Ekim ayında Ege Bölgesi’nin ihracatına Balıkesir 69,4 milyon dolarlık, Muğla 62,7 milyon dolarlık katkı sağladı.

 

Kütahya 37,6 milyon dolar ihracat yaparken, Uşak 36 milyon dolar, Afyonkarahisar ise; 31 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Elektrik piyasasında “serbest düşüş” başladı

Geçtiğimiz gün BOTAŞ tarafından 1 Kasım’dan itibaren geçerli olmak üzere elektrik üretimi amaçlı olarak kullanılan doğal gaz tarifelerine yüzde 46,8’lik bir zam yapıldı. Bu son zamla birlikte ocak ayından bu yana elektrik üretimi amaçlı kullanılan doğal gazın fiyatına toplamda yüzde 183 zam yapılmış oldu. Diğer taraftan elektrik tedarikçisini değiştirmiş serbest tüketicilerin sayısı 2018 yılının Temmuz ayından sonra ilk defa yüzde 33 düşüş gösterdi. Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip.com, ülkemizin elektrik ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılayan doğal gaz santrallerinin girdi maliyetlerindeki bu yüksek artış ile serbest tüketici sayısındaki rekor düşüşün nedenlerini ve tüketicilere olası etkilerini analiz etti.

 

 

 

Geçtiğimiz ay enerji maliyetlerindeki artış ve tüketici zamları ile gündemden düşmeyen elektrik piyasasındaki sorunlar, kasım ayında da gündemdeki yerini koruyacak. Zira ayın ilk gününde açıklanan verilerle ve yapılan zamlarla birlikte piyasadaki olumsuz gidişat hızlanırken yaşanan gelişmeler direkt ya da dolaylı olarak tüketicilere yansıyacak. Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip.com, piyasada yaşananları ve tüketicilere etkisini analiz etti.

 

Serbest tüketici sayısı yüzde 33 düştü

Elektrik piyasasında tedarikçisini değiştirmiş serbest tüketicilerin sayısı 2018 yılının Temmuz ayından beri ilk defa yüzde 33’lük bir düşüşle 900 binler seviyesine geriledi. Çoğunluğu görece yüksek tüketime sahip bu tüketicilerin serbest tüketicilikten çıkarak ulusal tarifeye dönüş yapması, görevli elektrik tedarikçilerinin sırtındaki yükü artıracak. Ancak bu düşüşün tüketicilere etkisi de olacak çünkü elektrik piyasasındaki ulusal tarifeler, 21 görevli elektrik tedarik şirketinin net yüzde 2,38 kâr etmesi esasıyla belirleniyor.  Serbest tüketiciler ise bu kapsam dışında kalıyor. Serbest tüketici sayısındaki düşüş ile birlikte bu şirketlerin maliyetleri artacak ve ulusal tarifedeki zam ihtiyacı daha da yükselecek. Halihazırda yükselen maliyetlerle biriken zam ihtiyacı daha da artmış olacak ve bu kısa ya da orta vadede tüketicilere yansıtılacak.

 

2018 yılında ne olmuştu

Elektrik piyasasında yaşanan bu gelişmeler 2018 yılında elektrik piyasasındaki krize benzerliği ile dikkat çekiyor. 2018 yılının ortalarında günümüzdekine benzer kur artışına paralel olarak elektrik piyasası tedarik maliyetlerinde yüzde 68’lik bir artış göstermiş, ancak bu artış tüketicilere yansıtılmamıştı. Bu ilk bakışta tüketici lehine bir gelişme olarak algılanarak olumlu karşılanmış ancak piyasa dinamikleri bozulmuş, serbest tüketicilerin sayısı rekor seviyelerde düşmüştü. Yaşanan gelişmelerin ardından yılın Ağustos ile Ekim ayları arasında tüketici elektrik fiyatlarına yüzde 75’lik bir zam yapılmıştı. Günümüzde yaşanan gelişmelerin o dönemle olan benzerliği ise kış aylarında yaşanacak fiyat artışları konusunda endişelerin artmasına neden oldu.

 

Elektrik üretimi amaçlı doğal gaz fiyatı 10 ayda yüzde 183 zamlandı

Yaklaşık yüzde 70 oranında yabancı para cinsine dayalı olan Türkiye elektrik piyasası, kurdaki hareketliğe karşı oldukça hassasken küresel enerji krizi ve kurak geçen sezon da elektrik maliyetlerinin rekor seviyede artmasına neden oldu. Son olarak Kasım ayında elektrik üretim amaçlı doğal gaz fiyatlarına yapılan yüzde 46,8’lik rekor zamla birlikte elektrik üretiminin üçte birini gerçekleştiren doğal gaz santrallerinin girdi maliyetleri yılbaşına göre yüzde 183 artmış oldu. Diğer taraftan ithal kömür kaynaklı elektrik üretimi yılın ilk 9 ayında yüzde 11, hidroelektrik kaynaklı üretim ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 26,8 düşüş gösterdi. Tüm bu gelişmeler doğal gaz santrallerinde üretilecek elektriğe olan ihtiyacı artırırken elektrik maliyetlerinin yönünün yukarı doğru olacağı beklentisini de güçlendiriyor.

 

Elektrik tedarik maliyetleri yüzde 90 arttı

2021 yılının Ocak ayında kilovatsaat başına elektrik maliyeti 0,49 TL’yken Kasım ayının ilk iki günü için bu maliyet yüzde 91’lik artışla 0,93 TL seviyelerine ulaştı. Diğer taraftan tüketicilere uygulanan vergi ve fonlar hariç elektrik fiyatları evler için 0,47 TL, iş yerleri için ise 0,71 TL seviyesinde kaldı. Bu veriler elektrik fiyatlarının, evler için yüzde 95, iş yerleri için ise yüzde 32 oranında maliyetinin altında kaldığını gösteriyor.  Geçtiğimiz günlerde alınan bir kararla aylık 300 bin TL üzerinde elektrik tüketen tüketicilerin tarife yapısı değiştirilmiş ve direkt olarak elektrik maliyetlerine endeksli yapıya geçilmişti. Bu kararla elektrik piyasasının rahatlatılması amaçlanmış olsa da sonucunda üreticilerin girdi maliyetleri artmış olacak ancak piyasadaki rahatlama oldukça sınırlı kalacak.

 

“Evlerde en ucuz elektrik ve doğal gazı tüketmenin tüketiciye gerçek bir faydası yok”

Elektrik piyasasında yaşanan son gelişmeleri yorumlayan encazip.com'un kurucusu Çağada KIRIM, şunları söyledi:

“Serbest piyasa dinamiklerinin bozulması ile serbest tüketici sayısı düşüyor ve bu tüketicilerin yükü, tüm tüketicileri ilgilendiren ulusal tarife mekanizmasına kayıyor, bu da tarifedeki zam ihtiyacının daha da yükselmesine neden oluyor. Diğer taraftan Avrupa’daki en ucuz ev elektrik ve doğal gazını kullandığımıza dair açıklamalar doğru olmakla birlikte, bu yaklaşım birçok sakınca barındırıyor. Çünkü zaten Avrupa’da evler yerine sanayicinin ve iş yerlerinin elektrik fiyatlarının daha düşük seviyelerde olması stratejisi görülüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde sanayiciler ve iş yerleri elektriği, evlere kıyasla yüzde 40 ile 50 oranında daha ucuz kullanıyor. Böylece Avrupa ülkelerindeki üreticilerin girdi maliyetleri daha düşük olurken iğneden ipliğe tüm tüketici ürünlerinin fiyatlarında artış baskısı oluşmuyor. Bizde ise bunun tam tersi uygulanıyor ve üreticinin enerji fiyatları çok daha yüksek tutuluyor ve bir anlamda bunlar ev enerji fiyatlarını fonluyor. Bunun sonucunu da hem enflasyon verilerinde hem de market alışverişlerimizde görüyoruz. Kuşkusuz elektriğe zam yapılmasına kimse sevinmez ancak piyasa koşullarına göre acı ilacı içmezsek ne yazık ki hastalığın tedavisi mümkün olmaz ve krizden çıkış imkânsız olur.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Doğalgaz zammına Salihli TSO’dan açıklama

Doğalgaz, akaryakıt ve elektriğe ardı ardına yapılan zamlar nedeniyle bir açıklama yapan Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yüksel,  üretim ve yatırımda olumsuz bir havanın oluşmaya başladığını ifade etti.

 

Son günlerde ardı ardına benzin, mazot ve LPG gibi akaryakıt ürünlerinin fiyatlarının ardı ardına gelen zamlarla artmasından sonra sanayide kullanılan doğalgaz fiyatının bir anda yüzde 48,40 oranında artırılması iş dünyasını endişelendirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun “Türkiye’nin daha çok üretim, yatırım ve istihdama ihtiyacı var. Sanayide doğalgaza yapılan yüzde 48 zam üretim maliyetlerini ve enflasyonu artıracaktır. Üretim ve yatırıma daha fazla destek olup sanayimizin rekabet gücünü korumalıyız.” açıklamasından sonra, ülke genelinde ilgili kesimlerden de bu konuda ardı ardına açıklamalar gelmeye başladı.

Salihli TSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yüksel, döviz kurlarındaki artışın yanı sıra akaryakıta yapılan fiyat ayarlamalarının iğneden ipliğe her ürünün fiyatına zam olarak yansıdığına dikkat çekerek, son olarak sanayideki doğalgaza yapılan yüksek oranlı zammın iş dünyasında olumsuz hava estirdiğini kaydetti. Yüksel şunları söyledi:

“Ekim ayının başından itibaren akaryakıta üst üste bir zam furyası başladı. Bir ayda benzine 4 kere, motorine ve LPG’ye 3 kere zam yapıldı. Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi de zaten yükselmiş olan kurları daha da tırmandırdı. Son olarak da doğalgaza sanayi için yüzde 48,40, elektrik üretim santralları için yüzde 46,8 oranında zam yapıldı. Doğalgaza Ekim ayında zaten yüzde 15 oranında zam yapılmıştı.  Yılbaşından bu yana doğalgaza yüzde 147,5 oranında zam yapılmış oldu.

Üst üste gelen fiyat artışları iş insanlarının önünü görmesini zorlaştırıyor. Sanayide yapılan yüksek oranlı zamlar doğal olarak bütün ürünlere yansıyacaktır. Bu da önümüzdeki aylarda enflasyonist ortamın daha da etkili bir şekilde ağırlığını hissettireceğini göstermektedir.

Doğalgaz zamları elektriğe de zam anlamına geliyor. Bir taraftan ihracatı teşvik edip, diğer yandan doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar büyük bir çelişki oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde üretimin sürdürülebilirliği konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacağını öngörüyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı