Aylık arşivler: Kasım 2021

Aydın’ın Sultanları Norveç’te tur için sahaya çıkıyor

Türkiye'yi CEV Challenge Cup'ta temsil eden "Aydın'ın Sultanları" 32’li Finaller'de Norveç'te tur arıyor. 2-3 Kasım'da Tromso takımıyla Tromsohallen Salonu'nda karşılaşacak olan Aydın Büyükşehir Belediyespor'da morallerin yüksek olduğunu söyleyen Başantrenör Alper Hamurcu, turu geçmeye hazır olduklarını belirtti. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise tur için takıma sonuna kadar güvendiklerini ifade etti.
Aydın'ı ve Türkiye'yi Avrupa sahnesinde temsil etmekten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Başantrenör Hamurcu "İlk maçımız olması sebebiyle tabii ki bizim için hem önemli hem de zor olacağını düşündüğümüz maçlardan bir tanesi. Elimizde kısıtlı bilgi ve veri oluyor. Bu şekilde olması da oynayacağımız maçı daha da güç bir hale sokuyor. Ancak bunlara rağmen sahada en iyi mücadeleyi verip bu turu geçeceğimize güvenimiz tam" ifadelerini kullandı.
Anna'nın sakatlanmasıyla ligde sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını hatırlatan Hamurcu "Sıkıntılı süreci son iki maçta göstermiş olduğumuz performansla her ne kadar atlatmış görünsek de süreci pozitife çevirmek, özgüvenimizi yeniden kazanmak için daha çok galibiyete ve daha iyi voleybol oyununa ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Oynayacağımız iki maçta da alacağımız galibiyet ve iyi voleybol bu ihtiyacımızı giderecek ve süreci bizim açımızdan pozitife çevirecektir" şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akciğer kanserinde en önemli risk faktörü tütün kullanımı

Akciğer Kanseri dünya genelinde en sık görülen kanser türüdür.

Dünya genelinde kadın ve erkeklerde en sık görülen kanser türü olup aynı zamanda en öldürücü kanserdir. Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konulmakta ve 1.7 milyon insan akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle kasım ayı tüm dünyada ve ülkemizde “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul edilmektedir. Önce birey sonra da toplum olarak farkındalık ile bu kanserin sıklığının azaltılmasının mümkün olduğu unutulmamalıdır. 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Onkoloji böşümünden, Doç. Dr. Suna Çokmert Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında ‘akciğer kanseri tedavi yöntemleri’ hakkında bilgiler verdi.

Bu kanser türü için etkin bir tarama yöntemi henüz mevcut olmayıp, tütün kontrolü akciğer kanserine karşı mücadelenin temel ve en etkin aracıdır; bu bağlamda geliştirilen Ulusal Tütün Kontrol Programı’mız, toplumdaki tüm bireyleri tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korumayı amaçlamaktadır.

Akciğer kanserine neden olan en önemli faktör tütün kullanımıdır.

Akciğer kanseri, normal akciğer dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması ile ortaya çıkan ve ilerleyen bir hastalıktır. Normal akciğer hücrelerini kontrolsüz olarak çoğalmaya yönelten en önemli faktör tütün kullanımıdır. Yapılan çalışmalar, akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının tütün ve ürünlerinin kullanımına bağlı ortaya çıktığını göstermektedir; günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, erken başlama yaşı, dumanı derin çekme ve katran miktarı ile kanser gelişme riski artar. Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasal ve 70’den fazla kanser oluşumuna neden olan madde olduğu bilinmektedir. Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya işyerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde akciğer kanseri gelişme riski 20-30 artmaktadır. Tütün ve tütün ürünlerinin (sigara, pipo, pura, nargile gibi) uzun süreli ve günlük sayı olarak fazla kullanımı, hücreyi çoğalmaya yönelten genlerin çalışmasını önleyen P53 geninin işlev görmesini engellemekte ve hücreler kontrolsüz olarak çoğalarak akciğer dokusu içinde tümöral kitle oluşturmaktadırlar. Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve çevresel maruziyetler (pasif içicilik, radon) sayılabilir. Akciğer kanseri hastalarının yüzde 10’undan azı, hayatında hiç sigara içmemiştir ve bazı genetik faktörler nedeniyle hastalık ortaya çıkmaktadır. 

Ağır sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkmaktadır.

Hiç sigara içmeyenler veya sigara içmeyi bırakmış olanlara göre, mevcut sigara içen kişilerde yeni akciğer kanseri vakası görülme oranı daha yüksektir. Ağır sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya başlamaktadır. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Bu riskin sigara içmemiş bir kişinin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır. Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta ve sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır.

Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’dir.

Erken evrede tanı konulması akciğer kanserinin tedavisinde çok önemlidir zira erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’dir. Ancak ne yazık ki tümörün büyüyerek bir organa baskı yapmasına veya nefes borusuna açılmasına ya da metastaz yapıp başka bir organa gitmesine kadar bu kanseri tanıyamayabiliyoruz. İleri evrede sağ kalım oranları çok düşüktür. Genellikle öksürük, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığında artma şeklinde belirti ve şikayetlere neden olmaktadır. Sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları, ses kısıklığı,  iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı gibi belirtiler bizi bir hekime gitme konusunda uyarıcı olmalıdır

Akciğer kanserinin tanısında en basit yöntem akciğer röntgenidir ve akciğerde kitle görülen hastalara bilgisayarlı tomografi çekilerek kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır. Bu işleme biyopsi adı verilir. Hastalığı evresini öğrenmek üzere PET CT yapılabilir.

Her hastanın tedavi şekli multidisipliner bir çalışma ile değerlendirmelidir.

Akciğer kanserinde tedavi planı tümörün tipine ve evresine göre değişiklik gösterir; tümörlü dokunun cerrahi olarak çıkarılması, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi seçenekleri hastalığın evresine ve hastanın genel durumuna göre karar verilir. Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup; tedavi kararında birden fazla faktör, multidisipliner bir çalışma ile değerlendirilerek  hasta için ideal tedavi belirlenmelidir.

Son yıllarda akciğer kanserinde tümör gelişiminden sorumlu mutasyonlar üzerinde bilimsel çalışmalar hız kazanmış olup, tümördeki mevcut mutasyona yönelik hedef tedaviler sağ kalım oranlarını belirgin derecede arttırmıştır. Tüm bunların yanı sıra pek çok kanser türünde olduğu gibi immün sistemin tümörle savaşma gücünü arttıran immünoterapi tedavileri, gerek kemoterapi ile beraber gerekse de tek başına uygulamada hastalarımıza başarılı bir tedavi seçeneği sunmamızı sağlamaya başlamıştır.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cildiniz için Kışa Hazırlık Reçetesi

Soğuk havaların gelmesiyle birlikte kan dolaşımı yavaşlıyor ve cildin ihtiyaç duyduğu nem oranı artıyor. Sert ve rüzgârlı hava cildin yıpranmasına ve erken yaşlılık belirtilerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Özellikle yaz mevsiminden geçiş yaparken cildimizi, ciltte meydana gelen kurulukları ve lekeleri sağlıklı bir görünüme ulaştırmak için doğru adımları uygulamak önem taşıyor. Bu kapsamda soğuyan havalarla birlikte cildin kaybettiği nem oranını geri kazandırmak ve kışın oluşabilecek cilt problemlerinin önüne geçmek için Medikal Estetik Hekimi Dr. Ayşegül Girgin 5 adımda cildinizi kışa hazırlayacak ipuçlarını adım adım sıraladı.

 

Medikal Estetik Hekimi Dr. Ayşegül Girgin, 5 adımda cildinizi kışa hazırlayacak reçeteyi şöyle sıralıyor: 

 

1. Ciltte oluşan lekelerle savaşmak için bu ürünleri kullanın

Güneş ışınlarının etkisiyle kuruyan, yıpranan ve lekelenen cildi toparlamak için kış aylarına özel bir bakım ile girmek gerekiyor. Soğuk hava koşullarına karşı cildi yenilemek için ilk adım peeling işlemlerinden geçiyor.  Medikal Estetik Hekimi Dr. Ayşegül Girgin, kış mevsimine giriş yaparken ciltteki renk ve doku düzensizliklerinin giderilmesi ve yenilenmesi için peeling tedavilerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Sağlıklı bir görünüme sahip olmak için cildin ölü hücrelerden temizlenmesi gerekiyor. Ciltte oluşan lekelerle savaşmak için glikolik asit, c vitamini, hidrokinon, retinoik asit içeren ürünlerin doktor kontrolü eşliğinde kullanılması gerekiyor. Peelingler cildi temizleyip ölü ciltten arındırmakla kalmayıp aynı zamanda cildinizin kendisini yenilemesini tetiklerken, kan akışının hızlandırarak cilt bariyerinin kuvvetlenmesi için destek oluyor. Ancak peeling sonrası güneş koruyucu kremler uygulanması gerekiyor. 

2. Köpük formunda hafif yapılı cilt temizleyicilerini tercih edin 

Yazın yıpranan cildi, kış soğuğundan korumak ve oluşacak tahrişe karşı cilde doğru bakımı uygulamak oldukça önemli. Kış mevsimi cildi kuruturken, pul pul dökülmesine de sebep oluyor. Soğuk havalarda yüzünüzü gergin ve kuru hissediyorsanız cilt temizleme ve nemlendirme rutininizin değişmesi gerekiyor. Sabun ve alkol içeren temizleyicilerin yerine köpük formunda hafif yapılı ürünleri tercih etmek gerekiyor. Cildi canlandırmak için ise Mezolifting, Gençlik Aşısı ya da Kolajen Aşısı gibi uygulamalar, içeriğindeki yoğun maddeler sayesinde cildi yenileme ve yapılandırma özelliği taşıyor. Cildin kaybettiği nem ve elastikiyeti geri kazandırmak ve ciltte lifting etkisi yaratmak yalnızca birkaç dakika süren yöntemler ile mümkün hale geliyor. Bu uygulamalar her yaşa uygun farklı karışımlarda uygulanabiliyor. Bunun yanı sıra içilebilir kolajen desteği almak kışın yıpratıcı etkilerinden korunmanızı sağlıyor. 

3. Yıpranan saçları saç mezoterapisi ile onarın

Yaz boyunca güneş, tuzlu su ve klorun etkisi saçı yıpratır ve parlaklığını yitirmesine sebep olur. Ayrıca kışın artan çevre kirliliği de saçlarımız üstünde olumsuz etkilere neden olur. Yıpranan ve canlılığını yitiren saçlar için kışa girerken kök hücresi tedavisi, saç mezoterapisi ve PRP desteği tercih ediliyor. Kök hücre tedavisi sağlıklı ve güçlü saç köklerinden özel bir hücre süspansiyonu hazırlayarak problemli saçlı deri bölgelerinin yenilenmesi ve daha sağlıklı olması için uygulanıyor. Tedavinin etkisi 1. ayda başlıyor ve 3 – 6 ay arasında gözle görülür sonuçlar alınıyor. Cilt gençleştirmenin yanı sıra saç dökülmesi tedavisinde de uygulanan PRP, yıpranan ve dökülen saçlarda dökülmenin durması, saç tellerinin kalınlaşması, kalitesinin artması ve uzamasın da hızlı bir artış görülmesiyle etkisini gösteriyor.  

 

4. Gençleşirken bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte sağlıklı kalmak için vücudumuzu çeşitli hastalıklardan korumamız gerekiyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan glutatyon en etkili antioksidanlar arasında yer alıyor. C vitamini ile birlikte kullan glutatyon tedavisi, vücudu birçok hastalığa karşı korurken, vücudumuzu sert kış şartlarına hazırlıyor. Damar yolu ile uygulanan glutatyon, birçok hastalığa iyi gelmekle beraber cilt kalitesinin arttırılması, leke ve akne tedavisinde de uygulanıyor.

5. Lazer tedavisini kış mevsiminde uygulayın

Yazın güneş ışınlarının etkisi cildi yıpratıyor, leke ve kırışıklık oluşumunu da hızlandırıyor. Bu sebeple cilde uygulanacak lazer tedavileri için kış mevsimini beklemeniz şart.  Yaz mevsiminin etkilerini soğuyan hava ile birlikte kontrol altına almak birçok lazer tedavisi ile mümkün hale geliyor.  Cilt gençleştirmede uygulanan lazerle cilt yenileme tedavileri sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesine imkân sağlıyor. Yoğunlaştırılmış ışık dalgalarının ve radyo frekans dalgalarının (CCL) kombine olarak uygulanması, ciltte yeni genç kolajen üretilmesini de sağlıyor. Ağrısız olarak uygulanan bu yöntem, anestezi gerektirmeden ciltte canlanma yenilenme ince çizgilerde azalma ve sıkılaşma sağlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Woodkid 17 Aralık’ta Zorlu PSM’ye Geliyor

Tanımını tek bir türe sığdırmanın imkansız olduğu parçalara imza atan, albümlerine elektronik müzik, klasik müzik, neofolk ve ambient türlerinden elementler taşıyan Woodkid, 17 Aralık akşamı Zorlu PSM’de!

 

Fransız müzisyen, tasarımcı ve yönetmen Yoann Lemoine, başka bir deyişle Woodkid, 17 Aralık akşamı farklı sesleri takip eden müzikseverlerle Zorlu PSM’de buluşuyor. Müziğini, “Sesleri görüntülere, görüntüleri sese çevirmeyi seviyorum. Bu sisteme 'çeviriler' diyorum. Genellikle kitaplarda veya internette bulduğum referanslar üzerinden ediğindiğim vizyonlara dayalı bir parça oluşturuyorum ve sadece bu görüntülerin yarattığı hisler üzerinde çalışıyorum ” sözleriyle anlatan Woodkid, Zorlu PSM performansında 7 yılın ardından 2020’de yayınladığı ikinci albümü S16’daki parçalarına da yer verecek.

 

Lana Del Rey, Taylor Swift, Katy Perry gibi uluslararası yıldızların kliplerinde yönetmen koltuğunda oturan ve müzik hayatına Richie Havens’ın bir klip çekiminde kendisine armağan ettiği ukulele ile başlayan Woodkid, 2011 yılında yayınladığı dramatik, epik ve sinematik ilk parçası Iron ile müzik sahnesinde hızla kendine yer edindi. Assassin's Creed’de kullanılan Iron’ı 2013 yılında yayınlanan The Golden Age albümü ve Run Boy Run ile I Love You hitleri izledi. 2014 yılında Les Victories de la Musique’te En İyi Performans ödülünü kazanan çok yönlü sanatçı, 2016’de Nils Frahm ile Ellis filminin müziklerini yapmak için bir araya geldi. Aynı yıl Desierto filminin müziklerini besteleme işini de üstlenen Woodkid şu anda kadar Coachella ve Montreux Caz Festivali dahil olmak üzere prestijli sahnelerde görsel ve müzikal olarak çarpıcı performanslar sergiledi. 

 

Bu etkileyici performansta yerinizi almak için biletlerinizi şimdiden passo.com.tr üzerinden edinebilirsiniz.

 

Bilet fiyatları: 

*Ön Satış: 165,00 TL
 *Öğrenci: 121,00 TL

*18 Yaş Altı – Uzak Görüş: 121,00 TL
 *Engelsiz Erişim: 121,00 TL

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde Taksim 360, “Fotoğraflarla İstanbul” sergisine ev sahipliği yapıyor

Eşsiz tarihi ve doğal güzellikleriyle dünyanın sayılı metropollerinden olan İstanbul, Türkiye'nin en büyük kültürel ve sanat etkinliği Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ne hazırlanıyor. Kültür ve sanat hayatının kalbinin attığı Beyoğlu'nda, Taksim 360 Ofis Rezidans festival kapsamında Fotoğraflarla İstanbul sergisine ev sahipliği yapıyor.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, klasik sanattan güncel sanata, dijital sanattan sinemaya, özel koleksiyonlardan öğrenci çalışmalarına, fotoğraftan müziğe, edebiyattan dansa uzanan içeriğiyle 30 Ekim – 14 Kasım arası İstanbulluları ağırlamaya hazırlanıyor.

 

Özgün mimarisi ve özel konumuyla tarihi ve modernliği bir araya getiren Taksim 360 Ofis / Rezidans, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Fotoğraflarla İstanbul sergisine ev sahipliği yapıyor. Tarlabaşı Bulvarı'nda 14 Kasım'a kadar ziyarete açık olacak sergide Murat Gür, Murat Aydın, Şinasi Barutçu, İhsan İlze, Mustafa Seven, İzzet Keribar, Süleyman Gündüz, Nevzat Yıldırım, Aydın Sertbaş, Mustafa Yılmaz ve Abdüsselam Ferşatoğlu'nun eserleri yer alıyor.

 

40 sergi ve özel projeden oluşan, 1000'den fazla sanatçının katılacağı 64 noktada sanatseverlerle buluşacak. Festivalde 75 konser, 45 atölye çalışması, 25 söyleşi, 15 video mapping gösterisi ve 10 sanatçı performansı gerçekleşecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şehir Tiyatroları’nda Bu Hafta (3-6 Kasım)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Kasım ayının ilk haftasında 11 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

 

Bu hafta tiyatroseverleri Antik Yunan klasiklerinden yeni yazarların oyunlarına zengin bir repertuvar bekliyor.

 

Yaftalı Tabut, Zehir, Rüstemoğlu Cemal'in Tuhaf Hikâyesi, Antigone, İki Efendinin Uşağı, Matruşka, Geçit, Kısraklı Kadın, Ay Carmela, Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık, Karagöz Çiftlik Bekçisi oyunları Kasım ayının ilk haftasında seyirciyle buluşacak.

 

Bu Haftanın Programı (3-6 Kasım 2021)           

YAFTALI TABUT

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Selin Türkmen, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Şenay Bağ, Yeşim Mazıcıoğlu rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun,

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde.

RÜSTEMOĞLU CEMAL'İN TUHAF HİKÂYESİ

Osmanlı İmparatorluğu'nun son demlerinde, Girit’teki yurtlarından sürgün edilen bir ailenin İstanbul’a Çanakkale'ye ve nihayet Ayvalık'a uzanan maceralı yolculuğu. Rüstem'in, Cemal'in ve hayatlarındaki diğer insanların kimi zaman gülünç kimi zaman hüzünlü ama sımsıcak hikâyeleri.

Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunda Esen Koçer, Levent Üzümcü rol alıyor.

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde

ANTİGONE

Devletin olmazsa olmaz yasası, bireyin vicdanında karşılığını bulamazsa, iktidarın elinde tuttuğu iki ucu kızgın demir kimi yakar?

Sophokles’in binlerce yıl önce kaleme aldığı aynı adlı oyunundan uyarlanan Antigone’de;  aynı savaşta birbirini öldüren, ama biri kahraman diğeri hain ilan edilen iki kardeşine de, son görevini yapmakta kararlı olan Antigone ile; devletin varlığıyla kendi varlığını eş tutan Kreon’un buyruklarından geri adım atmayan duruşu karşı karşıya geliyor.

İnsanlığın tüm kadim deneyimleri tarihe gömülürken yine de çözülmeyen, kaybolmayan çelişkilerimizi sahneye getiren “Antigone”, dünden bu günü tartışıyor. Sofokles’in yazdığı, Sabahattin Ali’nin çevirdiği Engin Alkan’ın uyarlayıp yönettiği oyunda Cengiz Tangör, Zafer Kırşan, Aslı Menaz, Gözde İpek Köse, Özgün Akaçça, Destan Batmaz, Onur Şirin rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

İKİ EFENDİNİN UŞAĞI

Pantolone, kızı Dottore'yi oğlu Slvio ile evlendirmeye karar vermiştir ve evinde bir tören düzenler. Gençler birbirlerine aşıktır ancak daha önce Pantolone'nin kızını evlendirme sözünü verdiği ve öldüğünü sandıkları Federico Rasponi'nin bu törene gelmesiyle işler karışır. Sözlü gelenekten beslenen İtalyan Halk Tiyatrosu Commedia Dell Arte’nin seçkin örneklerinden biri olan ve uşak Truffaldino’nun kurnaz hazırcevaplığı ile ilerleyen oyun izleyicilerine keyifli bir seyir sunuyor. Carlo Goldoni’nin yazdığı Aslı Öngören’in yönettiği oyunda, Ali Murat Altunmeşe, Çağlar Ozan Aksu, Dolunay Pircioğlu, Eraslan Sağlam, Hamit Erentürk, Murat Bavli, Murat Coşkuner, Müslüm Tamer, Seda Çavdar, Volkan Öztürk, Yeliz Gerçek, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

MATRUŞKA

Bir kadın… bir erkek… bir ilişki… kavgalar, çatışmalar, ayrılıp barışmalar, kopamayışlar…  Varoluştan bugüne değişmeyen rutine, iki insanın birbirini tanıma, anlama, bir arada yaşama mücadelesine yeniden ve farklı bir yorumla yaklaşan Matruşka, ilişkilerde ideali arama uğraşını mercek altına alıyor. 

Erkek: İlginç bir şey bu, gittikçe küçülüyor baksana.

Kadın: Açtıkça hem küçülüyor hem de ortaya dökülüyor her şey.

70 kuşağı yazarları arasında yer alan Tuncer Cücenoğlu, toplumsal içeriğin ağır bastığı oyunlara imza atmıştır. Hemen hemen bütün oyunlarında basit ve yalın bir durum üzerinden toplumsal sorunlara eğilen yazar, yaşanan gerçeklerden yola çıkarak kaleme aldığı oyunlarında, yakın tarihimizdeki önemli olaylardan kişilere, topluma egemen olan korkulardan mesleki zorluklara, insanların içine düştüğü çıkmazdan yaşam mücadelesine kadar pek çok konuya değinir.

Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Cem Karakaya, Derya Yıldırım rol alıyor.

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

GEÇİT

Çıktıkları yolculukta dağ başında mola veren bir ağa ve maraba, saklandıkları yerden kontrol noktasını izlerler. İki kişi arasındaki ilişki aslında insanlığın varlığından beri mücadele ettiği mülkiyetçilik ve ezen-ezilenlerin hikâyesinin özeti gibidir.

Cem Düzova’nın yazdığı Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Gürol Güngör, Hasip Tuz, Emre Narcı, Müslüm Tamer rol alıyor. Oyun, 4-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

KISRAKLI KADIN

Londra’da bir hastanede bebek bekleyen bir kadının rüya ile gerçek, terkettigi Anadolu topraklarıyla Batı arasında bocalamalarını, büyülü bir ortamda sunan oyun, daha önce İngiltere, Almanya, İsveç ve Hollanda’da sahnelendi. Şimdi ilk kez Türkiye’de.

 

Leyla Nazlı’nın yazdığı Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Elçin Atamgüç, Pervin Bağdat, Gökçer Genç, Eylül Soğukçay rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

AY, CARMELA!

 

İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda,  iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“  sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Erkan Akkoyunlu rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Müze Gazhane Büyük Sahne’de.

KİMSE ÖYLE ŞEYLERİ KONUŞMUYOR ARTIK

Oyun, 12 Eylül darbesi dönemini en acı şekilde yaşayıp parçalanan bir ailenin bugüne uzanan hikâyesini konu alıyor. Leyla, ailesinin geçmişiyle yüzleşiyor ve onların hikâyesini anlatabilmek için hayatını değiştirmeyi göze alıyor.

Şirin Gürbüz’ün yazdığı Emre Koyuncuoğlu’nun yönettiği oyunda Bora Seçkin, Radife Baltaoğlu, Kutay Kırşehirlioğlu, Ebru Üstüntaş, Hazal Uprak, Can Alibeyoğlu, Kamer Karabektaş rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

KARAGÖZ ÇİFTLİK BEKÇİSİ (3+ Yaş)

Karagöz uzun zamandır işsizdir ve iş aramaktadır. Sonunda kendisine bir çiftlikte iş bulur. İşi hayvanların bakımını yapmaktır. Ama ortada bir sorun vardır. Karagöz, hayvanları tanımamaktadır. Özgür Atkın’ın yazıp yönettiği oyunda İrem Erkaya ve Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 6 Kasım 2021 tarihinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde.

İyi seyirler…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları’nda bu hafta (3-6 Kasım 2021)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Kasım ayının ilk haftasında 11 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

 

Bu hafta tiyatroseverleri Antik Yunan klasiklerinden yeni yazarların oyunlarına zengin bir repertuvar bekliyor.

 

Yaftalı Tabut, Zehir, Rüstemoğlu Cemal'in Tuhaf Hikâyesi, Antigone, İki Efendinin Uşağı, Matruşka, Geçit, Kısraklı Kadın, Ay Carmela, Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık, Karagöz Çiftlik Bekçisi oyunları Kasım ayının ilk haftasında seyirciyle buluşacak.

 

Bu Haftanın Programı (3-6 Kasım 2021)            

YAFTALI TABUT

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Bensu Orhunöz, Selin Türkmen, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Şenay Bağ, Yeşim Mazıcıoğlu rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun,

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde.

RÜSTEMOĞLU CEMAL'İN TUHAF HİKÂYESİ

Osmanlı İmparatorluğu'nun son demlerinde, Girit’teki yurtlarından sürgün edilen bir ailenin İstanbul’a Çanakkale'ye ve nihayet Ayvalık'a uzanan maceralı yolculuğu. Rüstem'in, Cemal'in ve hayatlarındaki diğer insanların kimi zaman gülünç kimi zaman hüzünlü ama sımsıcak hikâyeleri.

Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği oyunda Esen Koçer, Levent Üzümcü rol alıyor.

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde

ANTİGONE

Devletin olmazsa olmaz yasası, bireyin vicdanında karşılığını bulamazsa, iktidarın elinde tuttuğu iki ucu kızgın demir kimi yakar?

Sophokles’in binlerce yıl önce kaleme aldığı aynı adlı oyunundan uyarlanan Antigone’de;  aynı savaşta birbirini öldüren, ama biri kahraman diğeri hain ilan edilen iki kardeşine de, son görevini yapmakta kararlı olan Antigone ile; devletin varlığıyla kendi varlığını eş tutan Kreon’un buyruklarından geri adım atmayan duruşu karşı karşıya geliyor.

İnsanlığın tüm kadim deneyimleri tarihe gömülürken yine de çözülmeyen, kaybolmayan çelişkilerimizi sahneye getiren “Antigone”, dünden bu günü tartışıyor. Sofokles’in yazdığı, Sabahattin Ali’nin çevirdiği Engin Alkan’ın uyarlayıp yönettiği oyunda Cengiz Tangör, Zafer Kırşan, Aslı Menaz, Gözde İpek Köse, Özgün Akaçça, Destan Batmaz, Onur Şirin rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

İKİ EFENDİNİN UŞAĞI

Pantolone, kızı Dottore'yi oğlu Slvio ile evlendirmeye karar vermiştir ve evinde bir tören düzenler. Gençler birbirlerine aşıktır ancak daha önce Pantolone'nin kızını evlendirme sözünü verdiği ve öldüğünü sandıkları Federico Rasponi'nin bu törene gelmesiyle işler karışır. Sözlü gelenekten beslenen İtalyan Halk Tiyatrosu Commedia Dell Arte’nin seçkin örneklerinden biri olan ve uşak Truffaldino’nun kurnaz hazırcevaplığı ile ilerleyen oyun izleyicilerine keyifli bir seyir sunuyor. Carlo Goldoni’nin yazdığı Aslı Öngören’in yönettiği oyunda, Ali Murat Altunmeşe, Çağlar Ozan Aksu, Dolunay Pircioğlu, Eraslan Sağlam, Hamit Erentürk, Murat Bavli, Murat Coşkuner, Müslüm Tamer, Seda Çavdar, Volkan Öztürk, Yeliz Gerçek, Yılmaz Aydın rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

MATRUŞKA

Bir kadın… bir erkek… bir ilişki… kavgalar, çatışmalar, ayrılıp barışmalar, kopamayışlar…  Varoluştan bugüne değişmeyen rutine, iki insanın birbirini tanıma, anlama, bir arada yaşama mücadelesine yeniden ve farklı bir yorumla yaklaşan Matruşka, ilişkilerde ideali arama uğraşını mercek altına alıyor. 

Erkek: İlginç bir şey bu, gittikçe küçülüyor baksana.

Kadın: Açtıkça hem küçülüyor hem de ortaya dökülüyor her şey.

70 kuşağı yazarları arasında yer alan Tuncer Cücenoğlu, toplumsal içeriğin ağır bastığı oyunlara imza atmıştır. Hemen hemen bütün oyunlarında basit ve yalın bir durum üzerinden toplumsal sorunlara eğilen yazar, yaşanan gerçeklerden yola çıkarak kaleme aldığı oyunlarında, yakın tarihimizdeki önemli olaylardan kişilere, topluma egemen olan korkulardan mesleki zorluklara, insanların içine düştüğü çıkmazdan yaşam mücadelesine kadar pek çok konuya değinir.

Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı Bora Seçkin’in yönettiği oyunda Cem Karakaya, Derya Yıldırım rol alıyor.

Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

GEÇİT

Çıktıkları yolculukta dağ başında mola veren bir ağa ve maraba, saklandıkları yerden kontrol noktasını izlerler. İki kişi arasındaki ilişki aslında insanlığın varlığından beri mücadele ettiği mülkiyetçilik ve ezen-ezilenlerin hikâyesinin özeti gibidir.

Cem Düzova’nın yazdığı Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Gürol Güngör, Hasip Tuz, Emre Narcı, Müslüm Tamer rol alıyor. Oyun, 4-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

KISRAKLI KADIN

Londra’da bir hastanede bebek bekleyen bir kadının rüya ile gerçek, terkettigi Anadolu topraklarıyla Batı arasında bocalamalarını, büyülü bir ortamda sunan oyun, daha önce İngiltere, Almanya, İsveç ve Hollanda’da sahnelendi. Şimdi ilk kez Türkiye’de.

 

Leyla Nazlı’nın yazdığı Lerzan Pamir’in yönettiği oyunda Elçin Atamgüç, Pervin Bağdat, Gökçer Genç, Eylül Soğukçay rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

AY, CARMELA!

 

İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda,  iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“  sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Erkan Akkoyunlu rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Müze Gazhane Büyük Sahne’de.

KİMSE ÖYLE ŞEYLERİ KONUŞMUYOR ARTIK

Oyun, 12 Eylül darbesi dönemini en acı şekilde yaşayıp parçalanan bir ailenin bugüne uzanan hikâyesini konu alıyor. Leyla, ailesinin geçmişiyle yüzleşiyor ve onların hikâyesini anlatabilmek için hayatını değiştirmeyi göze alıyor.

Şirin Gürbüz’ün yazdığı Emre Koyuncuoğlu’nun yönettiği oyunda Bora Seçkin, Radife Baltaoğlu, Kutay Kırşehirlioğlu, Ebru Üstüntaş, Hazal Uprak, Can Alibeyoğlu, Kamer Karabektaş rol alıyor. Oyun, 3-6 Kasım 2021 tarihleri arasında Müze Gazhane Meydan Sahne’de.

KARAGÖZ ÇİFTLİK BEKÇİSİ (3+ Yaş)

Karagöz uzun zamandır işsizdir ve iş aramaktadır. Sonunda kendisine bir çiftlikte iş bulur. İşi hayvanların bakımını yapmaktır. Ama ortada bir sorun vardır. Karagöz, hayvanları tanımamaktadır. Özgür Atkın’ın yazıp yönettiği oyunda İrem Erkaya ve Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 6 Kasım 2021 tarihinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Büyük İstifa’ hareketi, yan haklar ve rekabetçi maaşın ötesindeki taleplere işaret ediyor: Pozitif iş ortamı, çalışan bağlılığını 7 kat artırıyor

Rekabetçi maaş ve yan haklar, çalışan memnuniyeti ve aidiyetinin anahtarı olsa da, Weber Shandwick’in yönetim danışmanlığı şirketi United Minds ve KRC Research tarafından gerçekleştirilen yeni global araştırma, işe anlamlı katkı sağlama yeteneğinin de aynı derecede önemli olduğunu gösteriyor. Katkı Etkisi olarak adlandırılan bu araştırmaya göre çalışanlar pandemiyle başlayan esnek çalışma modelini korumak isterken, katkılarından dolayı takdir edilmek ve motive hissetmek bugün çalışanları elde tutmadaki en önemli etkenler arasında yer alıyor.   

United Minds CEO'su Kate Bullinger, topluca benimsediğimiz yeni 'çalışma düzeni’ içinde benzeri görülmemiş bir yetenek savaşının tam ortasında kalmışken, çalışan memnuniyeti, aidiyeti ve savunuculuğunun temel itici güçlerini değerlendirmek üzere yola çıktık. Yedi ülkede ticaret ve üretim alanlarından yaklaşık 2.800 ofis ve saha çalışanıyla görüştük ve güçlü bir çalışan deneyiminin, değerli ve tatmin edici iş yapma fırsatlarıyla yakın ilişkili olduğunu keşfettik” dedi.

Katkı Etkisi ve Çalışanları Elde Tutma

Büyük İstifa hareketinde yetenekleri elde tutma çabaları esnek çalışma ortamı ve yenilikçi yan haklara dayansa da, şirketlerin göz önünde bulundurması gerekenler bunlarla sınırlı değil.

Müşterilerine çalışan bağlılığı ve değişim yönetimi konularında da hizmet veren lider iletişim ajansı Weber Shandwick Türkiye CEO'su Seda Yalçın Ulusoy, bu temaların Türkiye'de de gözlemlenebileceğini söylüyor: “Çalışanlar güvenli, kapsayıcı ve esnek bir kültürün yanı sıra ücretlendirme, yan haklar ve profesyonel yaşamlarına anlamlı katkıda bulunma fırsatı söz konusu olduğunda adil bir anlaşma istiyorlar. Bugün şirketler için en büyük zorluk, yeniden tasarlanmış çalışan deneyimi ve güçlü işveren ilişkisi aracılığıyla sürdürülebilir bir şekilde gelişebilecek sadık bir iş gücü oluşturmaktır.”

Araştırma sırasında, en iyi çalışan deneyimini şekillendirmek için gerekli dört temel bulgu ortaya çıktı. Bu bulgular çalışan deneyimini geliştirmek ve iyileştirmek isteyen yöneticiler için bir yol haritası niteliği taşıyor.

Bulgu 1: Adalet ve güvenlik pazarlık konusu olamaz

Çalışanlar, rolleri veya geçmişleri ne olursa olsun adil davranılmayı, desteklenmeyi, güvende hissetmeyi ve işe dahil edilmeyi bekler. İş yeriyle “adil bir anlaşma” yapmak, ücret eşitliği ve iş güvenliğinden daha fazlasıdır. 

Bulgu 2: Çalışanların katkısı şirket faydası kadar önemlidir

Amaca yönelik katkılar için değerli hissetmek, çalışan memnuniyetinin güçlü bir göstergesidir. Basitçe söylemek gerekirse, insanlar amaca yönelik, iyi işler yapmak ve karşılığında bu özelliklerle tanınmak isterler. Araştırmaya göre, motive olduklarını bildiren çalışanların yüzde 70'i işlerinden memnundur.

Bulgu 3: Çalışanlar, iş-yaşam dengesine önem verir

Uzaktan çalışma modeli, çalışanları elde tutmayı sağlayan faktörler arasında üst sıralarda yer almıyor (79 faktör arasında 58. sırada). İş-yaşam dengesine (79 faktörde 5. sırada) ulaşmak ise üst sıralarda yer alıyor, bu da esnekliğin önemli olduğunu, ancak yalnızca gerçek dengenin itici bir gücü olduğunu gösteriyor.

Bulgu 4: Çalışanlar birlikte yarattıkları anlamlı bir eğlence arar

‘Pozitif bir çalışma ortamına sahip olmak’ ve ‘çalışmak için eğlenceli bir yere sahip olmak’, elde edilen memnuniyeti sağlayan 79 faktör arasında sırasıyla birinci ve dördüncü sırada yer alıyor. Daha da önemlisi, çalışma ortamının pozitif olduğunu düşünen çalışanların, aksini düşünenlere göre işte kalma olasılıkları 7 kat daha fazlayken, işte eğlenen çalışanların şirketlerini en iyiler arasında görme olasılıkları ise 5 kattan fazladır.

Eğlence ve pozitiflik ise insanları orijinal, zor ve önemli sorunları çözmeye alıştırmak ve iş arkadaşlarıyla işverenine karşı daha derin bir yakınlık yaratmakla ilgilidir.

United Minds, nexus Model & Çalışan Anketi Başlattı

United Minds, Katkı Etkisi’ndeki temel bulgularla uyumlu olarak, coğrafya, işin türü veya pozisyondan bağımsız olarak çalışan deneyiminin yüzde 50'sinden fazlasını tahmin edebilen evrensel, tahmine dayalı bir çalışan deneyimi modeli olan nexus’u geliştirdi. Bu kapsamda United Minds, nexus’u kullanarak 10 dakikalık bir çalışan anketi yayınlayabilir veya şirket verilerini kullanarak çalışan deneyimi performanslarını temel verilerle karşılaştırabilir.

United Minds EMEA Başkan Yardımcısı Stephen Duncan modelle ilgili şunları söyledi: "Türünün ilk örneği olan tahmine dayalı modelimiz, kuruluşlara mevcut çalışanlarını nasıl elde tutabilecekleri, çalışan bağlılığı için neler yapabilecekleri ve bununla birlikte kullandıkları yöntemleri nasıl geliştirilebilecekleri gibi konuları daha iyi anlamaları için bir çerçeve sunuyor."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ihracatını dünyaya UPS uçuracak

UPS Havayolları’na ait Boeing 757 tipi uçağın UPS Türkiye ihracat operasyonlarına dahil olacak.

Haftanın 6 günü İstanbul-Köln arası sefer yapacak uçak ile Türkiye’deki UPS müşterileri kısalan teslimat sürelerinin avantajlarından yararlanabilecek.

UPS, Türkiye’deki KOBİ’leri ve girişimcileri kendi uçağıyla dış pazarlara uçuracak. Türkiye’nin ihracat potansiyeline ve üretim kapasitesine güvenen UPS, kendi uçağı ile ülkemizdeki ihracatçıları tüm dünyaya taşıyacak. Haftanın 6 günü İstanbul-Köln arası sefer yapacak uçak ile UPS’in Türkiye operasyonunun ihracat kapasite artışı iki katına çıkacak. Türkiye’deki ihracatçıların gönderileri Köln aktarma merkezinden tüm dünyada UPS operasyonlarının bulunduğu 220 ülke ve bölgeye daha hızlı ve daha verimli bir bağlantı ile ulaşacak. Bu sayede, UPS müşterileri kısalan teslimat sürelerinden yararlanabilecek. İhracat operasyonlarında günlük 9.500 paket ihraç edilirken, UPS uçağı ile birlikte günlük paket gönderimi 13.500’e çıkacak.

İlk kez 1 Kasım 2021 tarihinde İstanbul Havalimanı’na su selamlaması eşliğinde inecek UPS uçağı Türk ihracatçısının dünyaya daha hızlı ve daha kolay bağlanmasına katkı sağlayacak. Yeni uçak sayesinde, yüzde 40’lık bir kapasite artışıyla UPS’in ihracatta lojistik hizmetlerine erişim sağlanabilecek. Bu yeni yatırım ile UPS, ek 250 milyon dolar değerindeki bir ihracat potansiyelini de ortaya çıkarmış olacak.

UPS Avrupa Başkanı Daniel Carrera: Türkiye’deki işletmelerin diğer yerel pazarlar ve küresel ticaret ile bağlantı kurma ve bu sayede büyüme potansiyellerinin farkındayız. Bu yüzden, yeni uçuşumuz ile Türkiye’de üretilen benzersiz ürünlerin dünyaya açıldığını görmek bizim için büyük bir mutluluk. Müşterilerimizin daha başarılı, daha hızlı ve daha güçlü olabilmesi için dünya standartlarındaki ulaşım ağımıza sürekli olarak yatırım yapıyoruz. Yalnızca Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölgesine, son beş yılda ağımızı geliştirmek için 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Müşterilerimizin işleri ile ilgili hayallerini gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya, global ağımızı güçlendirmeye ve Türkiye için yeni fırsatları ve potansiyelleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz.

UPS Doğu Avrupa Başkanı Ufku Akaltan: UPS Havayolları’na ait uçak, Türkiye’nin ihracat alanında sahip olduğu yüksek potansiyeli daha da güçlendirecek. Ülkemizin değerlerini, küresel ağımız sayesinde 220’den fazla ülke ve bölgeye teslim ederek ileriye taşımaya devam edeceğiz. Bugünden itibaren Türkiye’nin işletmeleri, girişimcileri çok daha güçlü bir şekilde global ticarete ve global pazarlara bağlanarak ihracatta yeni rekorlar kıracaktır. UPS çalışanlarının, ihracat alanında verimli bir şekilde genişlemeye ve kapasite artırımına yardımcı olmak için ülke genelinde iş ortaklarımızla yaptığı çalışmalardan son derece gurur duyuyorum. Uçağımızın faaliyetlerine başlaması da, küresel boyuttaki desteğimizin ve ülkemize olan güvenimizin somut bir örneği. Türkiye’nin üretim gücü ve sağlam altyapısı sayesinde ülkemizden çıkan katma değerli ürünlerimizi küresel pazarlarla buluşturduğumuz için gururluyuz.

UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç: Faaliyete giren uçağımız ile birlikte UPS olarak Türkiye’de çok daha dinamik, çok daha değer ve çözüm odaklı yepyeni bir hikayemiz başlıyor. Türkiye’nin büyümesine ve ihracatına katkı sunmayı ilke edinmiş şekilde yolumuza devam ediyoruz. Bu kapsamda 2016 yılında İzmir Aktarma Merkezi, 2019 yılında İstanbul Havalimanı Merkezi, 2021 senesinde ise İstanbul Avrupa Aktarma Merkezi projelerimizi tamamlayarak ticaretin, e-ticaretin ve e-ihracat’ın büyümesi adına yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Ülkemize, ihracat potansiyelimize ve uluslararası arenada yaratabileceğimiz değere gönülden inanıyoruz. Tüm yatırımlarımızı da ülkemize ve insanımıza duyduğumuz güven çerçevesinde şekillendiriyoruz. Özellikle e-ihracatın geçtiğimiz 3 yılda gösterdiği büyümenin ve vardığı noktanın henüz bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda tüm paydaşlarımız ile e-ihracatta ülkemizin dünya arenasında hak ettiği yeri alması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

Katılımcılar: UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç, UPS Doğu Avrupa Başkanı Ufku Akaltan, UPS Avrupa Başkanı Daniel Carrera, İGA Havalimanı İşletmesi Dijital Hizmetler ve Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul, ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darrell, İstanbul Havalimanı Mülki İdari Amiri   Mehmet İlker Haktankaçmaz, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Konuşması           Rıza Tuna Turagay, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Konuşması Dr. Ömer Fatih Sayan

İstanbul Havalimanı UPS Merkezi Hakkında
 

UPS Türkiye, 2018 yılında İGA Yönetimi ile 25 yıllık bir sözleşme imzalayarak İstanbul Havalimanı’na bir UPS tesisi inşa etti tüm hava operasyonlarını bu merkeze taşıyarak genişletti. Yatırım, UPS’in Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölgesi içi 2 milyar dolarlık yatırım kararı kapsamında gerçekleştirildi. Tesisin tamamlanması ile birlikte UPS’in ihracatçılar için kapasitesi 4 katına çıkmış oldu.

UPS Türkiye Export Akademi Faaliyetleri Hakkında

Son yıllarda ihracatın öncelikli olarak ele alınması ve Covid-19 pandemisi  sonrasında 2020 yılında hız kazanan ihracat, Türkiye’nin e-ihracat potansiyelinin ortaya çıkmasında büyük rol oynamıştır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihracat yapmaya adım atmasını kolaylaştırmak adına 2019 Aralık ayından beri UPS Türkiye, Kadın ve Genç Girişimciler İhracat Daire başkanlığı ile Ticaret Bakanlığı himayesinde Export Akademi programını yürütmektedir.Export Akademi kapsamında 6000’e yakın girişimci e-ihracat alanında eğitimlerini tamamlamıştır. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

QNB Finansbank’tan finansçılarına ve müşterilerine dijital gelişim yolculuğu

Pandemi süreciyle birlikte hayatımıza giren pek çok teknolojik yenilik ve terimle birlikte, teknoloji ve getirileri hayatımızda daha çok yer yer almaya başladı. Bu iç görüyle yola çıkan QNB Finansbank, Türkiye’de ilk kez finansçıları, ticari ve kurumsal müşterileri için ‘DigiLearn Gelişim Yolculuğu’ programını başlattı. Program ile hem çalışanların hem de seçili ticari ve kurumsal müşterilerin dijital okuryazarlığının artırılması hedefleniyor.

Türkiye’de ilk kez QNB Finansbank’ın başlattığı ‘DigiLearn Gelişim Yolculuğu’ programı QNB Finansbank çalışanlarının ve pilot olarak seçilen kurumsal/ticari müşterilerinin dijital okuryazarlığı hedefleniyor. Teknolojinin hızla ilerlediği ve yeni kavramların ortaya çıktığı günümüzde, finansçıların dijital terimlere hâkim olabilmeleri, güncel teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmeleri ve istedikleri bilgiye tercih ettikleri farklı kaynaklardan ulaşabilmeleri, program kapsamında mümkün olacak.

2021 yılında hayata geçirilen ‘DigiLearn Gelişim Yolculuğu’ programında ilk olarak Dijital Terimler Paketi yayımlandı. Sonrasında ise her aya bir teknolojik konu başlığı seçilerek o konuya özel kaynaklar oluşturuldu. İçerikler çoğunlukla en çok izlenen videolar, keşfedilmemiş podcastler (dijital ses dosyası), en son çıkan makaleler oldu. Bunların yanı sıra ayın gündemine bağlı olarak alanında uzman konuşmacıların konuk olduğu canlı yayınlar ve bu alanda uzman finansçılarla birlikte video serileri hazırlandı.

Öncelikli olarak çalışan eğitim ve gelişimin hedeflendiği program kapsamında aynı zamanda pilot olarak seçilen banka kurumsal ve ticari müşterileriyle de ‘Digilearn Gelişim Yolculuğu’ programı paylaşılarak onlara da teknolojik gelişmelerin aktarılması hedefleniyor. Halihazırda 6 kurumsal, 26 ticari firmaya her ay hazırlanan içerikler gönderilirken, yapılan canlı yayınlara da kurumsal ve ticari müşteriler dinleyici olarak davet ediliyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan QNB Finansbank İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar şunları söyledi; “QNB Finansbank olarak, çalışan deneyiminin sadece, işe giriş, terfi veya zam gibi konularla sınırlı olmadığının, asıl yolculuğun kendi özel hayatlarındaki birçok hayat deneyiminden geçtiğinin farkındalığı ile hareket ediyoruz. Bu bakış açısıyla finansçılar olarak ‘DigiLearn Gelişim Yolculuğu’nu hayata geçirdik. Kendi öğrenme motivasyonu ile yola çıkan, kaynaklarımızı takip eden ve programa istekleriyle dahil olan finansçılarımız ile her yıl yapacağımız geliştirme ve iyileştirmelerle sürdürülebilir bir eğitim programı yaratmayı amaçlıyoruz. Çalışanlarımızın yanı sıra pilot olarak seçtiğimiz kurumsal ve ticari müşterilerimizi de bu sürece dahil ederek karşılıklı bir eğitim alanı yaratmayı hedefliyoruz. Kurumsal ve ticari müşterilerimizden aldığımız olumlu dönüşlerle eğitim kapsamını genişletmeye başladık. Bu kapsamda ‘Digilearn Gelişim Yolculuğu’ programı gelişerek büyümekte ve daha çok kuruma, bireye hatta tüm topluma sunulacak bir platform haline getirilmesi konusundaki çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Ayrıca bu konuda bir öğrenme platformu projesi içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Tasarımını başlattığımız platformumuzla birlikte tüm topluma eğitim gelişim alanında benzersiz bir deneyim sunmayı hedefliyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı