Aylık arşivler: Kasım 2021

Sabri Ülker Vakfı ile Bilim Sohbetleri, ikinci yayınında Prof. Serhat Ünal’ı ağırladı

Sabri Ülker Vakfı Youtube kanalında izleyiciyle buluşan Bilim Sohbetleri Serisi’nin ikinci yayınında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Serhat Ünal’ı ağırladı. Ünal, pandemi sürecinin öncesi ve sonrasına dair önemli bilgileri paylaştı.

 

Sabri Ülker Vakfı’nın ilgi çeken ve Youtube üzerinden izleyiciyle buluşan Bilim Sohbetleri Serisi’nin ikinci bölümü yayınlandı. Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ moderatörlüğünde gerçekleşen yayının ikinci konuğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Serhat Ünal oldu. Sabri Ülker Vakfı’nın toplum sağlığının geleceğine katkı sağlama, toplumun her kesimine sağlıklı yaşam konularında güvenilir kaynaklardan elde edilmiş doğru ve güncel bilgiyi ulaştırma hedefiyle hayata geçirdiği son projesi Bilim Sohbetleri Serisi giderek artan izleyici kitlesiyle sağlık dünyasının önemli gündemlerini uzman isimlerle masaya yatırmaya devam ediyor.

 

Pandemi sürecindeki son gelişmeler tüm detaylarıyla konuşuldu

Bilim Sohbetleri Serisi’nin gerçekleşen ikinci yayınında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Serhat Ünal izleyicilerle buluştu. Prof. Ünal’ın COVID-19 salgınıyla başlayan ve hala devam eden pandemi sürecini tüm detaylarıyla değerlendirdiği yayında, 2020 yılı mayıs ayına kadar geçen başlangıç sürecini hem alınan hijyen önlemleri hem de okulların kapatılmasıyla başlayan eğitim sistemindeki değişim başlıklarıyla değerlendirdi. Aşılanma ve pandemi sürecinde yüz yüze eğitimin süreçleri geniş bir biçimde ele alındı. Salgınla birlikte ortaya çıkan gündelik yaşam alışkanlıklarındaki değişimlere ve bu süreci sağlıklı bir biçimde yönetmek için gereken önlemlere de değinen Prof. Ünal, gündemdeki sıcaklığını hala koruyan son yılların en önemli sağlık sorunu COVID-19’un seyriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinde dezenformasyon konusunun önemine değinen Prof. Ünal: “Kulaktan kulağa yayılan ve bilimsel bir temele dayanmayan bilgi kirliliği pandemi sürecinin doğru yönetilmesinde en büyük sorunlardan biri. Özellikle aşı konusunda DNA kodlamalarına kadar varan birçok asılsız söylentinin virüsle mücadelede büyük önem taşıyan aşı konusunda insanlarımızı yanlış yönlendirerek aşı karşıtlığı yarattığına tanık olduk. Doğru bilgiyi toplumla buluşturma misyonunun önemini bu noktada çok daha iyi kavradık” dedi.  

 

Yeni eğitim döneminde aşılanma çok önemli 

Bilim Sohbetleri’ne konuk olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Serhat Ünal çok merak edilen yüz yüze eğitim süreciyle ilgili de önemli bilgiler paylaştı. Yeni eğitim döneminde 12-16 yaş arası altta yatan ciddi hastalığı olanlar ve 16 yaş üstü herkesin aşılanması gerektiğini söyleyen Prof. Ünal,  yeni eğitim döneminin sağlıklı devam etmesi için aşının şart olduğunu söyledi. Prof. Ünal “Biontech’in 12 yaşından itibaren güvenli ve etkili olduğunu, Sinovac aşısının üç yaştan on sekiz yaşa kadar güvenli ve etki ettiğini ortaya koyan önemli çalışmalar var. Varyantların artması ile beraber, çocukluk yaşta da bulaş riski artış gösteriyor. ABD başta olmak üzere çocuk vakalarda artışlar devam ediyor. Ülkemizde de çocuklarda salgın daha sık görülmeye başlandı. O nedenle, 12-16 yaş arası altta yatan ciddi hastalığı olanlar ve 16 yaş üstü herkesin aşılanması önemli” dedi. Prof. Ünal, “Eğitimde aksamaların olması ileriye yönelik daha kötü sonuçlar doğurur o nedenle ne yapıp edip yüz yüze eğitimin devam etmesi gerekiyor” diyerek öncelikli alınması gereken önlemin aynı ortamda olanların aşılanması olduğuna dikkat çekti. Öğretmenlerden servis şoförlerine okul içerisinde ve etrafında çalışan, ebeveynler ve okulla ilişkisi olan, çocuğu okula gidenden başlamak üzere herkesin aşılanması gerektiğini söyleyen Prof. Serhat Ünal, eğitimde pandemiyle mücadelede maske, mesafe ve hijyen başta olmak üzere önlemlerin sıkı tutulması gerektiğinin de altını çizdi. Gündeme gelen varyantların temel sebebinin virüsün artışı olduğunu söyleyen Ünal, aşılanma sayesinde virüsün çoğalması engellenerek olası varyantların da önüne geçilebileceğini belirtti. 

 

Üniversite öğrencilerimiz aşı konusunda duyarlı olmalı

Yüz yüze eğitimde aşılanma oranlarının iyi olduğuna dikkat çeken Ünal üniversite öğrencilerinde bu oranın düşük olduğunu ve gençlerimizin bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini söyledi. Prof. Ünal : “Gençlerimizde bana bir şey olmaz düşüncesi var oysa bin kişiden birinde bile Covid vakası yaşansa bu etrafındaki en az yüz kişiye bulaş riski demektir. Gençlerimiz aşıya mesafeli olduklarında ailelerini de riske ettiklerini unutmamalılar” dedi. İlk ve ortaokul düzeyinde aşılanmalarının güzel bir şekilde ilerlediğini söyleyen Ünal bu sürecin başarıyla yürütülmesinden mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi. 

 

Aşı alternatiflerinin artışı sevindirici 

Aşı konusunda yapılan çalışmaları ülkemiz ve dünya genelinde değerlendiren Prof. Serhat Ünal: “Kendi aşımızı yapma gayretimiz pandemiyle birlikte tekrar gündeme geldi. Türkiye kendi aşısını üretecek bilgi ve birikime sahip bir ülke ancak bu konuda geçmiş zamanlarda yol almakla ilgili sıkıntılar da yaşamış bir ülke. Salgınla birlikte aşı çalışmalarında başarı kaydettik şimdi sırada etkili aşıyı üretme operasyonu var. Turkovak’ın geldiği aşamada tüm fazlarını tamamlamasını bekliyoruz. Dünyada da Sinovac ve Biontech dışında geliştirilen birçok aşı çalışması var. Tüm faz çalışmalarını tamamladıklarında tüm dünyada bu tür salgınlarla mücadele edecek aşı alternatifleri çoğalacaktır” dedi. Keyifli geçen Bilim Sohbetleri Serisi gündeme yön veren önemli başlıkları uzman isimlerle değerlendirerek izleyiciyle buluşmaya edecek.    

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sağlıklı diyet için 10 öneri

Bilinçsiz yapılan her diyet, sağlıklı bir kiloya kavuşma hayallerini de suya düşürüyor. Diyet boyunca yapılan her yanlışın pek çok sağlık sorununa yol açabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzına bağlı olarak kilo sorunları ile obezite günümüzde her geçen gün daha fazla karşılaştığımız bir sorun. Buna paralel olarak kilo vermek için yanlış yollara başvuranların sayısı da hiç az değil. Diyet yapmak asla geçici bir süreç değil, sürdürülebilir sağlık yolunda benimsenmesi gereken bir yaşam tarzıdır” açıklamasında bulunarak diyet yaparken en sık yapılan hatalardan da söz etti…

Bir başka kişinin uyguladığı diyetin aynısını yapmaya çalışmak

Diyet kişiye özeldir. Klinik duruma, yaşam tarzına, fiziksel aktivite ile tercihlere göre değişiklik gösterir ve bunların bir diyetisyen tarafından değerlendirilmesi gerekir. Kontrol altında geçirilen sağlıklı bir kilo verme sürecinin sonunda, uygunluğu tespit edilen bir beslenme tarzına erişilir ve bu hayat boyu devam eder.

Karbonhidrat içeren tüm yiyecekleri tamamen hayatından çıkarmak (Meyveyi bile…)

Kişinin özel bir durumu yoksa, günlük enerji ihtiyacının ortalama yüzde 40-50’si karbonhidratlardan sağlanmalıdır ki; metabolizmadaki döngüler sağlıklı bir şekilde devam etsin. Tabii karbonhidratın çeşidi burada çok önemli. Diyetten çıkarılması gerekenler; sofra şekeri eklenmiş gıdalar, glikoz/mısır şurubu, nişasta ile, tatlandırılmış ve beyaz rafine un ile yapılmış gıdalardır. Tam tahıllı ekmek, meyve, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri ile kabuklu/lifli tahıllar vücudumuza gerekli olan kompleks karbonhidratları içerir. Yine de şunu hatırlatalım; bireye özel kısıtlamalara, mutlaka doktor ve diyetisyen kontrolü altında karar verilmelidir.

Akşam yemeği yememeyi tercih etmek

Sanılanın aksine, akşam yemeği yememenin sağlıklı kilo vermeye bir katkısı yoktur. Burada önemli olan nokta akşam yemeğini hiç yememek değil, geç saate bırakmamaktır.

Sadece sıvı ile beslenmek

Uzun süre sebze ve meyve suları ile beslenmek tek tip beslenme olarak değerlendirilir. Bu şekilde beslenerek birçok vitamin ve mineral alıyor olabiliriz fakat protein ve yağdan yoksun olarak yeterli dengeli beslenme sağlanmıyor.

Yağ yakıcı olduğunu düşünerek sadece tarçınlı veya limonlu suya bel bağlamak

Suya eklenen tarçın veya limonun yağ yakıcı etkisi yoktur. Vücuttaki fazla yağın yakılması, kişiye özel dengeli bir diyet ve düzenli sporla bütünleştirilirse gerçekleşir.

Yatmadan önce pul biberli yoğurt yemek

İçerdiği probiyotikler sayesinde yoğurt bağırsak sağlığına yardımcı olur. Pul biberdeki kapsaisinin kilo vermeye destek olduğu, antikanser ve tok tutucu özelliği bazı çalışmalarda görülmüştür. Dolayısıyla pul biberli yoğurdun sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Hatta zerdeçal, karabiber ve sevilen diğer baharatlar da eklenebilir. Fakat geç saatte yenmesinin bir özelliği yoktur. Mümkün olduğunca akşam 19.00- 20.00’den sonra beslenmenin sonlandırılması tavsiye edilir.

Besinlerin tamamen yağsız, light olanlarını tercih etmek

Eğer doktor ya da diyetisyen tarafından özellikle kısıtlanmadıysa, hayvansal ürünlerin yağsız olanlarını tercih etmenize gerek yok. Çünkü vücudumuzun bir miktar doymuş yağa da ihtiyacı var.

Yemekleri yağsız pişirmek 

Zeytinyağı, güçlü antioksidan özelliğinden dolayı özellikle yemek ve salatalarda kullanmak için kaliteli bir yağdır. Yapılan çalışmalarda, yağsız bir diyetin değil, aksine basit şekersiz bir diyetin zayıflamada etkisi olduğu görülmüştür.

Hızlı kilo vermek için diyet harici çözümler aramak

Kilo verdirici ilaçlar ve cerrahi işlemler ile metabolizma hızlandıran kilo vermeye destek olan bitkiler/ çaylar, ancak diyet ve spor eşliğinde gerçek anlamda etkili olurlar. Bunların hiçbiri tek başına mucize olarak görülmemelidir.

Diyet sürecine sporu dahil etmemek ve geçici bir dönem olduğunu düşünmek

Sporsuz yapılan diyetler ya sonuç vermezler ya da kişiyi çok düşük kalori almaya zorlarlar. Bu da bağışıklık açısından tercih edilmeyen bir durumdur. Unutulmamalıdır ki; diyet yapmak asla geçici bir süreç değil, sürdürülebilir sağlık yolunda benimsenmesi gereken bir yaşam tarzıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zayıflamak İsterken Kilo Almayın

Zayıflamak isterken tam tersine kilo alabilir miyim? DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Nur Güneş, bu soruyu “Maalesef, evet” diyerek yanıtlıyor. Dyt. Güneş, yanlış zayıflama yöntemleri yüzünden eski kilonuza göre çok daha dirençli kilolara sahip olabileceğinizin altını çiziyor.

 

Günümüzde beslenme konusunda birçok bilgi kirliği bulunuyor. Bunların başında ise zayıflamayla ilgili yanlış yöntemler yer alıyor. Bu yanlış yöntemler yüzünden birçok kişinin zayıflamak isterken kilo alabildiğini söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Nur Güneş, bu yöntemleri masaya yatırıyor. Yaygın bilinen yanlış zayıflama yöntemlerinin başında normalin çok altında, düşük kalori ile beslenmenin geldiğini söyleyen Dyt. Güneş, bu yöntemin neden yanlış olduğunu şöyle açıklıyor: “Eğer normalin çok altında bir kaloriyle beslenirseniz kas kayıpları yaşamanız kaçınılmaz olur. Vücutta kas kayıplarının yaşanması ise metabolik hızın azalmasına sebebiyet verir. Bu, artık vücudun eskisinden daha az enerji üretip daha az kalori yakması demektir. Böylece birey artık düşük kalori alsa bile daha az enerji harcayabildiği için kilo veremez hale gelir. Belli bir süre sonrada eskisinden daha az beslense de yavaş bir metabolizmaya sahip olduğu için kilo almaya başlar. Beslenme uzmanlarının önermediği mucize diyet, süper diyet vs. olarak adlandırılan yöntemlerle kilo veren birçok bireyin kısa süre içerisinde tekrar kilo almaya başlaması da bu yüzdendir. Ayrıca zayıflarken kas kaybı oluştuğu için tekrar kilo alımlarda baştaki kilo durumuna göre vücutta daha yüksek bir yağ yüzdesi bulunur. Yağ yüzdesinin normal sınırların üzerine çıkması ise çeşitli metabolik hastalıkları tetikler.”

 

Sağlıklı kilo vermek için mutlaka bir beslenme uzmanına danışın

Bir başka yaygın bilinen zayıflama anlayışı da tek tip beslenme yani bir ya da birkaç besin grubu kullanılarak yapılan sınırlı diyetlerdir. Hatta uzman olmayan bazı kişiler bu diyet modellerine detoks ismi vererek daha çok ilgi çekebiliyor. Kısa süre öncesine kadar çok popüler olan hurma diyetinin bu diyetlere örnek olduğunu belirten Dyt. Nur Güneş, “Bilimselliği olmayan ve sağlık açısından son derece ciddi sonuçlar doğurabilecek bu diyet, sabah, öğle, akşam sadece hurma ile beslenmeye dayanıyor. Ancak bu diyetle kişi çok sınırlı kalori alsa da vücuduna yüksek früktoz şekeri yüklemesi yapmış oluyor. Bu da vücutta yağlanmayı arttırıyor” diyor.

Sadece protein ağırlıklı beslenip karbonhidratı büyük ölçüde azalmak da yanlış diyet yöntemlerinin biri… Karbonhidrat, başta beynimiz olmak üzere vücudumuzun bir numaralı enerji kaynağı ve yetersiz karbonhidrat aldığımızda gereken enerjiyi sağlayamıyor hem de tükettiğimiz proteinden de yeterince faydalanamıyoruz. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Nur Güneş, az karbonhidrat ve yüksek protein tüketildiğinde vücudumuzun proteinleri karbonhidrata çevirerek enerji üretme yoluna girdiğini anlatıyor. Bu tarz diyetlerin uzun süre uygulandığı takdirde böbrek fonksiyonlarında çeşitli hasarlara neden olabileceğini hatırlatan Dyt. Güneş, bir kez daha tek tip beslenme modelinden kaçınmak gerektiğinin altını çiziyor. “İdeal bir beslenme düzeni tüm makro (protein, karbonhidrat, yağ) ve mikro (vitamin, mineral) besin öğelerini doğru oranlarda içermeli” diyen Dyt. Güneş, sağlıklı kilo vermek için mutlaka beslenme uzmanına danışılması gerektiğini söylüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aksigorta Tüm Sağlık Ürünlerinde Online Sağlık Danışmanlığı Sunuyor

Aksigorta, son dönemde en çok ihtiyaç duyulan uygulamalardan biri olan ‘Online Sağlık Danışmanlığı’ hizmeti ile müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. Tüm sağlık ürünlerinde geçerli olan online doktor hizmeti, 14 farklı branşta, 50’ye yakın uzman doktor, psikolog ve diyetisyenlerle online görüntülü görüşme imkânı sunuyor.

Geliştirdiği ürün ve hizmetlerle müşterilerinin her zaman yanında olan Sabancı Holding iştiraki Aksigorta, ‘Online Sağlık Danışmanlığı’ uygulamasını kapsamını genişletti. Artık tüm sağlık ürünlerine entegre edilen online doktor hizmetiyle Aksigortalılar 14 farklı branşta, 50 ye yakın uzman doktor, diyetisyen ve psikologlar ile online görüntülü iletişime geçebilme fırsatını yakalayacak. Aksigorta sağlık ürünlerine sahip olan müşteriler, 7/24 çağrı merkezi ya da web sitesi üzerinden randevu oluşturabilecek ve daha sonra kendilerine gönderilen link üzerinden görüntülü görüşme gerçekleştirebilecekler.

Çocuk hastalıklarından anksiyete bozukluklarına kadar destek

Online sağlık danışmanlığı hizmeti ile Aksigorta hem süreç hem de branş sayısı ve doktor seçeneğinin çeşitliliği gibi fark yaratan hizmetlerle ön plana çıkıyor. Akbireysel, Aksağlık, Tamamlayıcı Sağlık sigortası, Hayata Devam Sigortası, Kolay Sağlık gibi sağlık poliçelerinden birine sahip olan Aksigortalılar, çocuk hastalıklarından kadın hastalıklarına, kulak burun boğazdan ortopedi ve dermatolojiye kadar 14 farklı branşın uzman doktorları ile yabancı dil de dahil olmak üzere görüşmelerini sağlayabiliyorlar. Alanında uzman doktorlarla, online görüntülü görüşme imkanına sahip olan Aksigortalılar, aynı zamanda uzman diyetisyenlerle sağlıklı beslenme hakkında görüşler alabiliyor, diyet programı oluşturma, kilo verme gibi konularda destek alabiliyorlar. Öte yandan poliçe sahiplerine psikologlar ile online görüntülü görüşme imkânı da sunan Aksigorta, anksiyete bozuklukları, depresyon, sosyal fobiler ve panik atak gibi çok çeşitli konularda müşterilerine destek olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

60 Yaş Üzeri Vatandaşlar Hobi Atölyesinde Bir Araya Geliyor

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Fethiye’de açılan 100 yaş evinde vatandaşlar hobi atölyesinde bir araya gelerek çalışmalara başladı. 100 yaş evi sakinleri çalışmalarını 18-24 Mart yaşlılar haftasında sergileyecek.

 

Muğla Büyükşehir Belediyesi 60 yaş üzeri vatandaşların sosyal hayata daha aktif katılımlarını ve üretkenliklerinin devamını sağlamak amacıyla Fethiye’de 100 yaş evinin açılışını gerçekleştirdi. Yoğun talebin olduğu Fethiye 100 yaş evinde vatandaşlar hobi atölyesinde bir araya gelmeye başladı.  100 Yaş Evi’nde seramik atölye çalışmalarında vatandaşlar üretkenlik duygusu kazanırken, resim atölye çalışmalarında ise boş vakitlerini sanatsal çalışmalar üreterek geçiriyorlar.

 

100 yaş evinde resim atölye çalışmaları (resim, heykel ve seramik), geleneksel sanat atölye çalışmaları (ebru, minyatür), el sanatları (dikiş, nakış ve kanaviçe), film gösterim günleri, kitap okuma günleri düzenleniyor. Bunların yanı sıra kültür gezileri, alzheimer ve demans hastalıkları üzerine söyleşiler, satranç, dama ve tavla turnuvası gibi birçok atölye çalışmaları yapılıyor. 60 yaş üstü ve üzeri tüm vatandaşların bir araya gelerek sohbet edebilecekleri, yeni dostluklar kurabilecekleri sosyal aktivitelerini arttırabilecekleri bir merkez olan Fethiye 100 yaş evi sakinleri tüm çalışmalarını 18-24 Mart Yaşlılar Haftasında sergileyecekler.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Arkeoloji Dünyasının Nadide Eseri ‘Tisna’ Okuyucu İle Yeniden Buluşuyor

Aliağa Belediyesi, ‘Oku, Okut’ kampanyası kapsamında kasım ayının kitabı olarak ‘Tisna Antik Kenti’nde İlk Araştırmalar ve Gözlemler’ adlı eseri okuyucu ile yeniden buluşturuyor.

 

Aliağa Kent Kitaplığı’nın 14.Yayını ‘Tisna Antik Kenti’nde İlk Araştırmalar ve Gözlemler’ okurlardan gelen yoğun talep üzerine kasım ayının kitabı olarak yeniden dağıtıma çıkıyor. Yayınlandığı günden bugüne Arkeoloji ve akademi dünyasına önemli bilgiler sunan 302 sayfalık nadide eserin yazarlığını Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Emre Erdan yaptı.

 

Eser, Emre Erdan ve ekibinin Myrina’nın hemen ard alanında, Kocaçay’ın kıyısındaki, M.Ö. 4. yüzyılda parlayan Tisna’da gerçekleştirdiği yüzey araştırmalarının sonuçlarını içeriyor. Aiolis Bölgesi’nin, küçük olmasına rağmen, erken dönemleri için önemli merkezlerinden biri olarak gösterilen Tisna Antik Kenti’yle ilgili kapsamlı ve bilimsel eser niteliği taşıyan bu yayın, Tisna’yı ayrıntılarıyla bilim dünyasına tanıtıyor.

 

ALİAĞA VE ÇEVRESİNİN KÜLTÜREL BİRİKİMİNE DE KATKI SUNUYOR

Eser, gelecek dönemlerde Tisna Antik Kenti’nde yapılacak arkeolojik çalışmalar için önemli bir kaynak niteliği de taşıyor. Genel itibariyle Tisna Antik Kenti’nde hangi dönemlerde yerleşim olduğu, Tisna’nın gelecekte arkeoloji dünyasına neler sunabileceğine dair ipuçları okuyucuya yansıtılıyor. Temel bilgilerden oluşan kitap arkeoloji dünyasına olduğu kadar Aliağa ve çevresinin kültürel birikimine de katkı sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emre Yusufi “Harmony of Contrast” sergisiyle 6 Kasım’dan itibaren Yapı Kredi bomontiada’da

Yapı Kredi bomontiada 6-30 Kasım tarihleri arasında, çağdaş sanatçı Emre Yusufi’nin uzun bir süreden sonra Türkiye’de açtığı ilk solo sergisi Harmony of Contrast’a ev sahipliği yapacak. Cue Art Space tarafından GROHE Türkiye’nin desteği ile gerçekleştirilen sergide, izleyiciler Emre Yusufi’nin heykel, dijital ve NFT formatındaki son dönem çalışmalarını keşfetme fırsatı bulacak. 

 

Cue Art Space, çağdaş sanatçı Emre Yusufi’nin uzun bir süreden sonra Türkiye’deki ilk solo sergisi Harmony of Contrast’ı Yapı Kredi bomontiada’da izleyici ile buluşturuyor. GROHE Türkiye’nin desteği ile gerçekleşen sergi 6-30 Kasım 2021 tarihleri arasında ziyarete açık olacak. Serginin küratörlüğünü ise Ferdan Yusufi üstleniyor.

 

Harmony of Contrast sergisi, izleyicilere uluslararası ve ulusal sanat platformlarında çalışmaları yakından takip edilen Emre Yusufi’nin heykel, dijital ve NFT formatındaki son dönem çalışmalarını keşfetme fırsatı sunuyor. 2018’de Divine Selfie adlı selfi çekebilen Herkül heykelinde, günümüz sanat izleyicisinin sanatla kurduğu ilişkiyi ve etkileşimi ele alışıyla ses getiren Emre Yusufi, Harmony of Contrast sergisinde Herkül’ü içinde bulunduğumuz yüzyılın insanını yansıtarak çağdaş bir şekilde işlediği serisine devam ediyor.  

 

Olimpos Dağı’nın ve tanrıların kralı Zeus’la Miken Kralı’nın kızı ölümlü Alkmene’nin oğlu, güç sembolü yarı tanrı yarı insan, Yunan mitolojisindeki adıyla Herakles, Roma mitolojisinde Herkül,  Emre Yusufi’nin çağdaş, eğlenceli ve ironik üsluptaki çalışmalarında tekrar beden buluyor. Sanatçı bu ikonik geçmişi, detaylardaki nokta atışlarıyla ve zeki oyunlarla yeniden yorumluyor ve şekillendiriyor. İtalyan Sanat Eleştirmeni Maurizio Vitiello’nun sergi kataloğu için kaleme aldığı yazıda ifade ettiği gibi; Emre Yusufi heykellere“(…)rüya gibi nefeslerle hayat veriyor, bulaşıcı bir çağdaş gülümseme ile güçlendiriyor, heterodoks işaretlerle besliyor, çağdaş hareketlerle canlandırıyor ve gençlik aşılıyor.”

 

Emre Yusufi’nin “Harmony of Contrast” sergisi, Yapı Kredi bomontiada Galeri’de Salı-Pazar günleri 11:00 ile 20:00 saatleri arasında ücretsiz gezilebilir.

 

 

Emre Yusufi hakkında

(d.1981, İstanbul), İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Sanatçı, tasarımcı ve müzisyen. 

Floransa’daki Accademia Italiana Fine Art School’dan ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü’nden mezun oldu, yüksek lisans derecesini Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı ve Grafik Tasarım Bölümü’nde tamamladı.    

Lemonade reklam ajansının baş sanat yönetmeni ve kurucu ortağı oldu. Reklamcılık kariyerinin yanı sıra, Emre Yusufi özgün Herkül serisi ile küresel sanat platformlarında aktif olarak yer almaktadır. Sanatçının yer aldığı seçili sergiler arasında; Biennale d’Arte Contemporanea della Murgia-Puglia, İtalya (2021); Vernice Art Fiera Forli – Euro Expo Art, İtalya (2021); Artist Istanbul, Türkiye (2019); Arte Fiera Genova, İtalya (2019); Contemporamea Cesena, İtalya (2021); Contemporary Istanbul, Galeri Baraz, Türkiye (2018); Ransom Art Gallery, Londra, İngiltere (2018); SE7EN (solo sergi), Mustafa Taviloğlu koleksiyonu, Ayşe Jaber küratörlüğünde, Mudo, İstanbul, Türkiye (2018); Artist Tüyap, Neoart Gallery, İstanbul, Türkiye (2018); Macro Museum, Roma, İtalya (2017); Miami Scope, Mark Hachem Gallery, ABD (2017); Contemporary Istanbul, Mark Hachem Gallery, Türkiye (2017); Hercules (solo sergi), Emmanuel Fremin Gallery, New York, ABD (2017); Far/Close Space, Russo Art Gallery, Roma-İstanbul, İtalya-Türkiye (2017); Metamorphosi, Venanzo Crocetti Museum, Roma, İtalya (2016) bulunmaktadır.

 

Cue Art Space

Cue Art Space, sanatçılara, sanat projelerine ve koleksiyonerlere rehber olmak, birlikte işbirliği alanları oluşturmak için var olan bir sanat platformudur. Cue Art Space, lokal ve uluslararası sanat üretimini yakından takip ederek çalışmakta, aktif sanat kariyerlerini uzun yıllardır devam ettiren usta sanatçıların yanı sıra kariyerlerine yeni başlayan sanatçıları da temsil etmekte ve desteklemektedir.

Çağdaş Sanat alanında 10 yılı aşkın bir deneyimle kurulan Cue Art Space, İstanbul ve Berlin sanat ekseninde konumunu belirlemiştir. Kurumsal ve kişisel koleksiyonlara sunulan sanat danışmanlığı kapsamında; sanatçı-eser seçimi, sanatçı-koleksiyoner-kurum koordinasyonu, eser-mekan ilişkisinin düzenlenmesi konuları yer almaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boeing, Japonya’ya İlk KC-46A Tanker Uçağı Teslimatını Gerçekleştirdi

Boeing, Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri’ne (JASDF) ilk KC-46A tanker uçağını teslim ederek bu programın ABD dışında bir müşteriye ilk teslimatını gerçekleştirdi.
 

– İlk uluslararası KC-46A tanker uçağı teslimatı gerçekleşti

            – Japonya, ABD’nin de sahip olduğu ileri düzey havada yakıt ikmali kabiliyeti kazanıyor 

Boeing, Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri’ne (JASDF) ilk KC-46A tanker uçağını teslim ederek bu programın ABD dışında bir müşteriye ilk teslimatını gerçekleştirdi.

Boeing KC-46 Başkan Yardımcısı ve Program Yöneticisi James Burgess, “ABD’nin ardından Japonya’nın da dünyanın en ileri ve güvenli, kendini kanıtlamış, çok işlevli muharebe havada yakıt ikmal kabiliyetine sahip olması, Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri ve Boeing için son derece heyecan verici ve tarihi bir an. Uçak görev etkinliğini ve JASDF’in başarısını sağlamak üzere Japon müşterimizle uzun yıllara dayanan bir ortaklık için sabırsızlanıyoruz.” dedi. 

Japonya’nın KC-46A tanker uçağı, JASDF’in yanı sıra ABD Hava Kuvvetleri, ABD Deniz Kuvvetleri ve ABD Deniz Piyadeleri uçaklarına havada yakıt ikmali yapabiliyor. KC-46A tanker uçakları, tüm dünyada şimdiden 5.000’in üzerinde sortiye ulaştı; boom ve yakıt doldurma tabancası sistemleri ile başka uçaklara 50 milyon libreden (22,65 milyon kilogram)  fazla yakıt ikmali gerçekleştirdi. 

Boeing Japonya Başkanı Will Shaffer,” Japonya’nın hem program hem de Hint-Pasifik bölgesindeki ABD-Japonya işbirliği açısından ciddi bir dönüm noktası teşkil eden KC-56A tanker uçağı alımı, iki ülke arasındaki güvenlik paktı bağlamında önemli bir rol oynayacak. KC-46A tanker uçağı, ayrıca, kargo ve yolcu taşıma kabiliyetleriyle Japonya’nın insani ve afet yardım çalışmalarına katkı sağlayacak.” dedi.  

Çok yönlü ve amaçlı tanker uçağı, kargo konfigürasyonunda 18 adet standart askeri paletin (463L) taşırken, farklı konfigürasyonlarda yolcu ve kargo taşımacılığını birlikte yapabiliyor. Japonya’nın KC-46A tanker uçağı, ayrıca, güçlü savunma ve taktik durumsal farkındalık sistemleriyle Japonya’nın hava üstünlüğü elde etmesine ve bunu sürdürmesine yardımcı olacak. 

Boeing, ABD Hava Kuvvetleri ve JASDF ile ilk KC-46A tanker uçağı için 2017 yılının Aralık ayında Yabancı Askeri Satış sözleşmesi imzaladı. İkinci uçak opsiyonu 2018 yılı Aralık ayında kullanılırken, üçüncü ve dördüncü uçak opsiyonları 2020 yılının Ekim ayında kullanıldı. 

Boeing, Washington eyaletinin Everett kentindeki 767 üretim hattında ABD Hava Kuvvetleri, Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri ve diğer uluslararası müşteriler için KC-46A tanker uçağı imal ediyor. Ayrıca, KC-46A tanker uçağı gövde yapısının yüzde 16’sını Boeing’in Japon ortakları üretiyor. 

Şu anda Japonya için ikinci KC-46A tanker uçağı montajına devam eden Boeing, ilki 2019 yılı Ocak ayında olmakla birlikte ABD Hava Kuvvetleri’ne 48 adet KC-46A tanker uçağı teslim etti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni ‘Battlefield 2042’ PC Versiyonu Fragmanında NVIDIA DLSS, NVIDIA Reflex ve Işın İzleme Teknolojileri Yer Alıyor

NVIDIA, yakında piyasaya sürülecek Battlefield 2042’nin PC sürümüne NVIDIA geliştirmeleri eklemek için EA ve DICE ile ortaklık kurdu. NVIDIA DLSS, NVIDIA Reflex ve ışın izleme teknolojileri, Battlefield 2042'nin bugün yayınlanan yeni fragmanında sergileniyor.

Keskin Battlefield 2042 deneyimi, GeForce RTX tabanlı bilgisayarlarda

PC oyuncuları artık benzersiz bir Battlefield 2042 deneyimi yaşayabilecek. Oyuncular PC’de daha yüksek ayrıntı seviyelerini, sınırsız kare hızlarını ve değişken yenileme hızını G-SYNC monitörler, TV'ler ve ekranlar aracılığıyla oynamanın keyfini çıkartabilecek.

 

PC'deki grafikler, ışın izlemeli çevresel perdeleme (yalnızca PC'de mevcut) daha da iyileşiyor. Aynı zamanda GeForce RTX tabanlı PC'ler, mükemmel ışın izleme performansı sağlamak için özel RT çekirdeklerine sahip ve NVIDIA DLSS, görüntü kalitesinden ödün vermeden performansı artırıyor. NVIDIA Reflex ise maksimum rekabet gücü için atış doğruluğunu sağlamak için sistem gecikmesini optimize ediyor.

 

GeForce RTX tabanlı bir PC’de ışın izlemeli ortam kapatma, NVIDIA DLSS ve NVIDIA Reflex, keskin bir Battlefield 2042 deneyimini sunuyor.

 

Battlefield 2042 için erken erişim dönemi 12 Kasım'da başlayacak ve oyun 19 Kasım'da piyasaya sürülecek.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bilfen Okulları ve Karşıyaka Spor Kulübü arasındaki iş birliği yeni sezonda da devam ediyor!

Bilfen Okulları ile Karşıyaka Spor Kulübü arasında yıllardır süre gelen sponsorluk anlaşması, Bilfen Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih ÖZTÜRK ve Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay BÜYÜKKARCI'nın katıldığı imza töreni ile yeni sezon için yenilendi.

 

Bilfen Şirketler Topluluğu ve Karşıya Spor Kulübü 2021 – 2022 sezonunda geçerli olacak sponsorluk anlaşmasını yeniledi. Sporu ve sporcuyu desteklemek amacıyla İzmir’in en eski spor kulüplerinden olan Karşıyaka Spor Kulübü ile yenilenen sponsorluk anlaşması imzaları, Bilfen Şirketler Topluluğu’nun İstanbul’da bulunan Genel Müdürlük binasında Bilfen Şirketler Topluluğu Başkan Vekili Fatih Öztürk ve Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı’nın yer aldığı törenle atıldı. Bilfen Okulları anlaşma kapsamında, Karşıyaka Spor Kulübü’nün Profesyonel Basketbol A Erkek Takımı, Voleybol A Kadın Takımı ve Futbol A Takımı’nın yer alacağı Türkiye Ligleri ve Avrupa Kupaları maçlarında kulübün sponsorları arasında yer alacak.

Eğitimin lider markasıyla sporun İzmir’de ki öncüsü yine bir arada!

 

İmza töreninde konuşan Başkan Turgay Büyükkarcı, “Her geçen gün İzmir’e yaptığı değerli eğitim yatırımlarıyla kaliteli eğitimin çıtasını yükselten Bilfen Okulları ile yeni sezonda da bir arada durmaktan mutluluk duyarız. Bu anlaşma eğitimin lider markasıyla sporun İzmir’de ki öncüsünü buluşturdu.” ifadelerini kullandı. Bilfen Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Öztürk ise imzalan sponsorluk anlaşmasıyla ilgili “Sporu, öğrencileri için akademik başarıyla harmanlayarak bir yaşam biçimi haline getirmeyi amaçlayan bir eğitim kurumu olarak iki güçlü kurum arasında bu sezon da iş birliğinin devam ediyor olmasından dolayı mutluluk duyduklarını” belirtti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı