Aylık arşivler: Aralık 2021

Garanti BBVA, Iron Mountain iş birliğiyle veri yönetim stratejisini güçlendiriyor

Son yıllarda sektörlerde yaşanan dalgalanmalar, kuruluşları belge ve veri yönetimi stratejilerini yeniden düşünmeye yöneltti. Özellikle finans sektöründe hibrit çalışmayla birlikte belgelerin güvenle saklanması ve verimliliğin artırılması şirketlerin öncelikleri arasında yer almaya başladı. Bununla birlikte, belgelerde bulunan hassas verilerin uygun şekilde korunması ve imha edilmesi gibi yasal zorunluluklara uyulması da çok önemli bir hale geldi. Bilgi ve belge yönetimi hizmeti için kurum dışı güvenilir bir iş ortağından destek alan şirketler, bu yükümlülükleri kolayca yerine getiriyor, şirket içi maliyeti azaltıyor ve iş gücünü daha efektif bir şekilde başka işlere yönlendirebiliyor.

 

Türkiye’nin en büyük özel bankalarından Garanti BBVA da tüm bu avantajlardan yararlanmak ve verimliliğini artırmak üzere belge saklama ve bilgi yönetimi alanında Türkiye’de ilk ve tek global şirket olan Iron Mountain’la iş birliği yaptı. Iron Mountain, sunduğu hizmetlerle Garanti BBVA’yı rakiplerinden bir adım ileriye taşıyor. 

 

Daha fazla güvenlik ve verimlilik için dönüştürülen belge yönetim sistemi 

Garanti BBVA, hacmi ve çeşitliliği giderek artan belge arşivini daha verimli, hızlı ve kaliteli bir şekilde yönetme ihtiyacı duydu. Belge ve verilerin güvenli bir ortamda saklanması bankacılık mevzuatına uyum ve sektörel gereksinimlerin karşılanması açısından son derece kritik bir öneme sahip. Belge ve veri yönetimi alanında uçtan uca hizmet sunan Iron Mountain uzmanları, bankanın belge arşivini banka terminolojisi kullanarak barkodlayıp sınıflandırdı. Daha sonra, barkodlanan arşiv kutularını bulundukları yerden alarak ihtiyaca özel tasarlanmış, güvenli arşiv saklama tesislerine taşıdı. Bugün sürekli bir gözetim zinciri altında Iron Mountain’ın güvenilir tesislerinde saklanan bu belgeler, ihtiyaç halinde arşiv raflarından indirilerek hızla yetkili banka personelinin kullanımına sunuluyor. 

 

Garanti BBVA Arşiv Servisi Yönetmeni Aydın Canikli, Iron Mountain ile gerçekleştirdikleri güven esasına dayalı iş birlikleriyle ilgili şunları söyledi: “Verinin ve belgenin saklanması ve yönetimi alanlarında 50’den fazla ülkede 230 bin müşteriye hizmet veren bir sektör lideri konumunda olması, Iron Mountain’ı tercih etmemizde çok önemli rol oynadı. Ayrıca güvenilir, yüksek kalite standartlarında ve emniyetli kurum dışı arşiv saklama tesislerine sahip olan en iyi şirketlerden biri olarak öne çıkması bu seçimimizde etkili oldu. Müşteri memnuniyetine verdikleri önem de kararımızı pekiştirdi.” Canikli sözlerine şöyle devam etti: “Bankacılıkta rekabetçi kalabilmeniz için bir taraftan müşterilerinize daha yenilikçi ve pratik hizmetler sunmak, bir taraftan da belge ve veri yönetimini sadeleştirmek ve olası riskleri asgariye indirmek durumundasınız. Arşiv belgelerimizi kurum dışı tesislerde saklama yoluna gitmek hem mekândan tasarruf etmemizi sağladı hem de verimliliğimiz arttı. Öte yandan, çalışanlarımız bankanın belge envanteri üzerinde mevzuat ve denetim gerekleriyle tamamen uyumlu, eksiksiz bir denetime kavuştular. Artık düzenleyici kurumların değişen taleplerine daha hızlı dönüş yapabilmemizi sağlayan, emniyetli, güvenilir ve sürdürülebilir bir arşivleme ortamımız var.” 

 

Iron Mountain sunduğu hizmetlerle Garanti BBVA’nın rekabet gücünü artırıyor

Iron Mountain, iş ortağı Garanti BBVA’ya sunduğu fiziksel belge saklama çözümleriyle fark yaratıyor. Sadece arşivleme alanı olarak tahsis ettiği son derece değerli gayrimenkullerini farklı amaçlarla kullanabilmenin yanı sıra veri yönetimi stratejisini de güçlendiren Garanti BBVA, sıkılaşan yasal düzenlemelere uyumla ilgili denetim taleplerini Iron Mountain hizmetleri sayesinde daha hızlı şekilde karşılayabilir hale geldi. Banka artık belge envanterinin tamamını geniş bir bakış açısıyla görebiliyor; arşiv üzerinde tam bir kontrol sağlayabiliyor, kıymetli belgelerini hassasiyetle saklıyor ve gerektiğinde belgeleri mevzuata uygun bir şekilde imha edebiliyor. Üstelik tüm bunları yaparken arşiv saklama maliyetlerini de minimize ediyor. Ayrıca olası felaketlerden ötürü kıymetli finansal belgelerde oluşabilecek kayıp ya da hasar riskini çok büyük ölçüde azaltıyor.

 

Iron Mountain Gelişen Pazarlar Başkan Yardımcısı, Türkiye ve BAE Genel Müdürü Cenker Özhelvacı, Garanti BBVA ile yaptıkları iş birliği için şunları söyledi: “Globalde 70, Türkiye’de 15 yıllık geçmişimizle şirketlerin işlerini dönüştürmek için daha iyisini yapmalarına ve daha yükseğe tırmanmalarına (CLIMB HIGHER™) yardımcı oluyoruz. Müşterilerimizin iş sürekliliğini sağlamak ve onlara destek olabilmek için yenilikçi çözüm önerileri sunuyoruz. Garanti BBVA ile yaptığımız görüşmelerde ihtiyaca yönelik çözümlerimizi kendileriyle paylaştık ve şirket için en uygun dijital yolculuğu planladık. Bu kapsamda Garanti BBVA’nın güvenilir iş ortağı olmaktan gurur duyuyoruz.”

 

Güvenli tesislerde mevzuata uygun saklama hizmeti

Iron Mountain iş birliği sayesinde belge yönetimini daha etkili hale getiren, kurum içi ofis alanından tasarruf sağlayan ve maliyetlerin yanı sıra olası riskleri de minimize eden Garanti BBVA, aşağıdaki faydaları sağladı: 

 

  • Belge ve veri arşivinin yüzde 95’i artık kurum dışında muhafaza ediliyor.
  • Güvenlik açısından en yüksek endüstri standartlarının gözetildiği ortamlar sunuluyor.
  • 300 TIR ile taşınan bankaya ait belge, güvenli ve mevzuata uygun şekilde saklanıyor.
  • Güvenli tesislerde belgelerin hasar görme riski minimuma indiriliyor.

 

Garanti BBVA, güvenilir arşiv saklama çözüm ve tesislerine sahip bir kuruluşla iş birliği yaparak müşterilerine en iyi hizmeti vermek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Yenilikçi çözümleriyle Iron Mountain ise, her zaman müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

2022’de büyük bir inovasyon patlaması bizleri bekliyor

2022 tahminlerini açıklamaya başlayan Citrix’e göre, önceden planlanmayan büyük evden çalışma deneyi, iş gücü stratejilerine, çalışma modellerine ve iş modellerine dair düşünce yapısını onlarca yıl ileriye taşıdı. Ve bu nedenle çok büyük bir inovasyon patlamasıyla karşı karşıya kalmak üzereyiz. 

Günümüzün iş dünyasında, gelecek yıl bir yana önümüzdeki beş dakika içinde bile ne olacağını bile tahmin etmek zor. Ama kesin olan bir şey var: Çalışma şekli sonsuza kadar değişti ve bundan geri dönüş yok. Son bir yıl içinde uzaktan çalışmaya olanak sağlanması için yapılan önceden planlanmamış yatırımlar, engelleri ortadan kaldırdı ve önümüzdeki yıl daha önce benzeri görülmemiş düzeylerde inovasyona ve büyümeye olanak sağlayacak yeni çalışma biçimlerinin önünü açtı.

Citrix Stratejiden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Tim Minahan, 2022’ye dair iş dünyası ve çalışma biçimleriyle ilgili öngörülerini açıkladı.

2022’de İnovasyon Başrolü Oynayacak

İnovasyonun ihtiyaçtan doğduğu söylenir. Salgın başladığında, şirketlerin faaliyetlerini sürdürmek için yeni yollar bulması gerekti. Ve onlarca yıla bedel ilerlemeler kaydettiler, yalnızca dahili çalışma biçimlerinde değil, aynı zamanda müşterilerle etkileşim kurma biçimlerinde de yenilikler yaptılar.   Ayakta kalabilmek için işletmelerini dijitalleştirmek üzere kullandıkları teknolojiler, yeni yılda ve sonrasında başarılı olmalarına olanak sağlayacak yeni iş modellerine — tele-tıptan sanal eğitime ve üst evrene kadar — kapı açtı.

Örneğin, COVID krizi sırasında Mass Brigham General'ın aylık sanal ziyaret sayısı 9.000'den 250.000'in üzerine çıktı ve Mart ayında 1 milyon sınırını aştı.
Sydney Üniversitesi, uygulanan seyahat kısıtlamaları sonucunda 14.000'den fazla öğrencinin Çin'den Avustralya'ya seyahat edememesi nedeniyle sanal eğitime geçti ve erişimini ve yeni kayıt sayısını çok büyük ölçüde artırmasına olanak sağlayan yepyeni bir kanalı devreye almış oldu.
Ve büyümenin sürdürülmesi için her şey hazır. Hiper İnovasyon Çağı başlıklı araştırmaya göre, son bir yılda yeni teknolojiye ve esnek çalışma modellerine yapılan yatırımlar, farklı endüstriler çapında 678 milyar dolarlık gelir artışı sağladı. Ve dünyanın her yanındaki iş liderlerinin 69'u, bu büyümeyi sürdürmek için gelecek 12 ayda ARGE yatırımlarını artıracaklarını belirtiyor.

Kuruluşlar Daha da Sanal Hale Gelecek

Uzaktan çalışmanın zoraki bir deney olduğunu kabul etmek gerekiyor. Ama çalışanlar uyum sağladı ve araştırma, çalışanların 90'ının bundan sonra zaman zaman da olsa uzaktan çalışmaya devam etmek istediğini gösteriyor. 2022'de bu dilekleri gerçekleşecek. Başlangıçta buna şüpheyle yaklaşan iş liderleri artık esnek çalışmanın çalışan bağlılığından ve üretkenliğinden iş-yaşam dengesine ve zihin sağlığına, yeteneğin işe alınmasından ve elde tutulmasından işletim maliyetlerine ve çevreye kadar her şey üzerinde olumlu etki yaratabileceğini kabul ediyor. Bu modeli benimseyecekler ve çalışanların nerede oldukları fark etmeksizin yaratmalarına ve inovasyon gerçekleştirmelerine olanak sağlayacak araçlara ve süreçlere yatırım yapacaklar.

Amaca Yönelik Oluşturulmuş Dijital Çalışma Alanı Yeni Ofis Haline Gelecek

İster evde, ister ofiste, yolda ya da bunların arasındaki herhangi bir yerde olsunlar, çalışanların tutarlı ve şeffaf bir biçimde güvenle etkileşim kurabilmesi ve iş birliği yapabilmesi gerekiyor. Önümüzdeki yıl, şirketler fiziksel ofisin rolünü yeniden tanımlayacak ve çalışanların işlerini verimli ve etkili bir biçimde yapmak ve meslektaşlarıyla, iş ortaklarıyla ve müşterilerle herhangi bir cihaz, çalışma kanalı veya lokasyon çapında iş birliği yapmak için ihtiyaç duydukları kaynaklara güvenli ve güvenilir biçimde erişebilecekleri, amaca yönelik olarak oluşturulmuş dijital çalışma alanları tasarlayacaklar. Ayrıca, onları hiçbir çalışanın bulunduğu yer nedeniyle dezavantajlı olmayacağı eşitlikçi çalışma yöntemlerini teşvik eden politikalarla destekleyecekler.

Sosyal Sözleşme Yeniden Yazılacak

İşlerinden ayrılan çalışanların sayısı rekor düzeylere ulaştı ve bu da özellikle bulut, güvenlik, yapay zekâ ve analitik gibi ticaretin modernize edilmesi ve dijitalleştirilmesi bakımından ihtiyaç duyulan popüler beceriler için mevcut yetenek açığını daha da artırıyor. Şirketler, rüzgârı tersine çevirmek için çalışanlara sundukları değeri yeniden değerlendirecek ve insanlara istediklerini verecek: esnek çalışma modelleri ve işletmeye katkı sağlamak, kariyerlerinde ilerlemek ve kendi belirledikleri koşullarda çalışmak için eşit fırsatlar. Şirketler, çalışanların nerede ve nasıl çalışacağını zorunluluk haline getirmek yerine yapmaları gereken iş doğrultusunda alacakları karara güvenecek. İş birliği yapmaları ya da müşterilerle ve iş ortaklarıyla bir araya gelmeleri gerekiyorsa ofise gitmeyi tercih edebilirler. Bireysel çalışmalarına odaklanmak için sessizlik istiyorlarsa, evden çalışmayı seçebilirler. Her şekilde, ortak bir dijital çalışma alanı aracılığıyla tutarlı ve adil bir deneyim yaşayacaklar.

Yeni Bir İş Sınıfı Ortaya Çıkacak

Tarih kendini sık sık tekrar eder. 2009'da, çok sayıda bilgi çalışanı kurumsal işlerini bırakarak danışmanlık yapmaya ve serbest çalışmaya başladı ve "kısa süreli çalışma ekonomisi" adı verilen şey ortaya çıktı. Bunu yapma nedenlerinin çoğu, günümüzde çalışanların işlerinden ayrılmalarına yol açan nedenlerle aynıydı. Tercih ettikleri müşteriler için istedikleri işi, bunu en iyi şekilde yapabilecekleri yerde ve biçimde yapmalarına olanak sağlayacak esnek düzenlemeler istiyorlardı. Şirketler, bu becerikli adaylardan bazılarını yeniden cezbetmek ve adaylar için verilen acımasız mücadelede bir avantaj elde etmek için serbest, sözleşmeli ve geçici çalışanların arzu ettikleri esneklikle bağımsızlığı ve salgın uzadıkça giderek daha çekici hale gelen istikrarı sağlayacak yeni bir "avantajlı geçici çalışma" sınıfı yaratmak üzere hibrit çalışma modellerinden ve dijital teknolojilerden yararlanacak.

Geleceğin çalışma biçiminin temelleri atıldı. Ve buna yön verecek hibrit modelleri ve teknolojiyi benimseyen ve daha ileriye taşıyan şirketler, işletmelerini geleceğe taşıyacak esnek, çevik ve güçlü iş gücünü oluşturabilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mobilya Sektörü Yılın Son Ayına Umutla Giriyor

Hammadde konusunda yaşanılan tedarik sorunu dışında 2021 yılının ikinci yarısından itibaren genel olarak olumlu bir tablo çizen mobilya sektörü, 2022 yılına umutla girmeye hazırlanıyor.

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Mustafa Balcı, “Aslında şöyle bir dönüp 2021 yılının tamamına baktığımızda, mobilya sektörü olarak oldukça çetin mücadele verdiğimiz bir seneyi ardımızda bırakıyoruz. Yılın birkaç ayında mağazalarımızın kapalı olması, düğünlerin ertelenmesi, mobilya alışverişlerinde taleplerin ertelenmesi gibi nedenlerle iç piyasada temkinli bir ilerleyiş seyretti. Biz bu yılın başında yine pandemi şartları dahilinde yıllık hedefimizi 80 milyar TL olarak belirlemiştik ancak biraz altında bir kapanış yapmayı bekliyoruz. Bu doğrultuda yurt içinde 70 milyar TL ile yılı kapatmayı ön görüyoruz. Mobilya alışverişlerinde taksit sayısı artar ise, taleplerini erteleyen tüketici de rahatlıkla alışveriş yapabilir” dedi.

Mustafa Balcı, “Ancak yılın son ayına girdiğimiz bu günlerde 2022 yılına umutla bakıyoruz ve sektör olarak yine elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye ifade ederken, “Türkiye’de dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen mobilya sanayisinin dünya genelindeki yükselişi devam ediyor. Geçtiğimiz ayın verilerine göre yıllık ihracat oranımız 3,5 milyar dolara ulaştı. Yılsonunda ise 4,3 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmayı bekliyoruz” diye belirtti.

“Bize bizden başkası yardım edemez. Yerli ham maddecinin desteğini bekliyoruz”

Kasım ayının ikinci yarısından itibaren dalgalı bir seyir izleyen döviz kurları hemen her sektörü etkiledi diye ifade eden MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Mobilya sektörü kur farkını en çok ham madde alışverişinde hissediyor. Ancak ihracatta da yoğun şekilde Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Orta Doğu, Asya ve ABD’den de yoğun talep görüyor. Bu doğrultuda mobilyacı ihracata tutunuyor” dedi.

Balcı, “Buradan yurt içinde hizmet veren ham madde üreten firmalarımıza seslenmek istiyorum. Amacımız ortaktır. Yolumuz aynıdır. Bu nedenle yılbaşından itibaren neredeyse yüzde 150 oranında ham maddeye zam yapılması sektörümüze takılan bir çelmedir” diye ifade etti. İhalelerin online değil yüz yüze yapılması gerektiğini savunan MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Orman Bakanlığı’mızdan da bu konuda yerli mobilya üreticisinin taleplerini daha çok duymasını önemle rica ediyoruz” diyerek çağrıda bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Renault Group Türkiye’deki varlığını güçlendiriyor

Renault Group, Türkiye’de faaliyet gösterecek Renault Group Otomotiv A.Ş’nin (RGO) kurulacağını duyurdu. 

RGO, Renault Group’un 2021 yılı ocak ayında global basın toplantısı ile açıkladığı orta vadeli “Renaulution” planı kapsamında, Türkiye’deki varlığını ve yatırımlarını güçlendirecek “Yeni Atılım” projesini hayata geçirmek amacıyla kuruluyor. 

“Renaulution” planının ana hedefi, önümüzdeki dönemde iş modellerini, teknoloji, enerji ve mobilite başlıkları üzerine kurgulayarak, Renault Group’u yeni mobilite ekosisteminin bayrak taşıyıcısı haline getirmek olarak açıklanıyor.

Bu yeni yapılanmayla birlikte Renault Group, Oyak-Renault Bursa fabrikasındaki üretim ve MAIS bünyesinde devam eden Renault ve Dacia markalarının satış pazarlama operasyonları başta olmak üzere Oyak Grubu ile olan köklü ortaklığının güçlenerek devam edeceğinin altını çizdi.  

Türkiye’de 100 Renault Group iştiraki olarak faaliyet gösterecek olan şirketin CEO’luk görevine                     1 Aralık 2021 tarihi itibarıyla Hakan Doğu atandı. Halen Renault Group Kurumsal Yönetim Komitesi’nde yer alan Doğu, Renault Group Satış Sonrası Kıdemli Başkan Yardımcılığı’nın yanı sıra, RGO A.Ş. CEO’luğu görevini de yürütecek ve Renault Group CEO’su Luca De Meo’ya bağlı olacak. Hakan Doğu, Grubun Türkiye’ye yönelik “Yeni Atılım” planının uygulanması ve yönetiminden sorumlu olacak.

Renault Group, 1968’den bu yana Türkiye’de, Oyak Grubu ortaklığında köklü ve başarılı bir şekilde varlık gösteriyor. Binek araç üretiminde lider konumunda olan ve üretiminin 80’ini ihraç eden Oyak-Renault Bursa Fabrikası, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan şirketleri arasında 3. sırada yer alırken, Türkiye’nin toplam ihracatına 3 milyar Euro’luk katkıda bulunuyor. Grubun 2000 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımların toplamı ise 2 milyar Euro seviyesinde. 

Renault ve Dacia markaları halen Türkiye’de binek otomobil pazarının lideri konumundalar.

Renault Group, orta vadeli “Renaulution” planı kapsamında, Türkiye’deki varlığını ve yatırımlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. 

Renault Group’un Türkiye için oluşturduğu “Yeni Atılım” stratejisi aşağıda yer alan 3 ana başlıkla açıklanıyor: 

[1] Kapsamlı bir yatırım planıyla Türkiye’de üretim ve sanayideki varlığını güçlendirmek. 

[2] Türkiye’deki elektrikli araçlar ekosisteminin gelişimine etkin bir şekilde katkıda bulunmak. 

[3] Kurulan RGO A.Ş iştiraki sayesinde Oyak Grubu başta olmak üzere diğer iş ortakları ve tüm yerel paydaşlarla geliştirilecek yeni projeler ile birlikte daha da güçlü bir sinerji yaratmak.

 

Renault Group’un Türkiye’deki Faaliyetleri

Renault, Türk otomobil pazarındaki liderliğini 21 yıldan bu yana devam ettirmektedir. Renault Group Türkiye’de aşağıda yer alan 3 şirket aracılığıyla faaliyet göstermektedir: 

Oyak Renault: Renault S.A.S (51) ve Oyak Grubu (49) ortaklığı

MAİS A.Ş: Oyak Grubu (51) ve Renault S.A.S (49) ortaklığı  

ORFIN: Oyak Grubu (50) ve Renault S.A.S (50) ortaklığı.

Renault ve Dacia markalarının dağıtım faaliyetini yürüten Renault MAİS A.Ş, 150’den fazla noktadan oluşan yaygın bir satış ve satış sonrası servis ağına sahiptir. Renault MAİS, Türk otomotiv pazarına en geniş yelpazede ürün sunan şirketlerin başında gelmektedir. Oyak Renault Bursa fabrikasında üretilen Clio ve Mégane Sedan yıllardır tüketiciler tarafından en çok tercih edilen modellerin başında gelmektedir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

2021 Yılı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası Prof. Dr. Ali Hortaçsu’nun oldu

Türkiye’nin yetiştirdiği, evrensel bilgi birikimine katkıda bulunan başarılı bilim insanlarını ödüllendiren, “Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası” 2021 yılı ödülü düzenlenen online törenle takdim edildi. 2021 yılına ait ödül etkin piyasalar, rasyonel beklentiler ve ihale modelleri konularındaki üstün bilimsel katkılarından dolayı Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde Ralph ve Mary Otis Isham Kürsüsü Ekonomi Profesörü olarak görev yapan Ali Hortaçsu'ya verildi. Törende konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, altıncı Bilim Madalyasını idari, sosyal, insani bilimler ve hukuk alanlarında çok önemli çalışmalara imza atarak, diğer araştırmacılara ilham veren genç bilim insanımıza vermekten gurur duyduklarını belirtti. 2021 yılı Seçici Kurulu’nun başkanlığını yürüten Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Umran İnan da, dijitalleşmenin hız kazandığı bu yüzyılda disiplinlerarası yaklaşım ve coğrafi sınırların ötesinde iş birliklerinin büyük önem kazandığını belirterek şunları söyledi: “Bu yüzyılda farklı dünyalarda kendini rahat hisseden, insanlarla işbirliği yapan, farklı coğrafyalarda, farklı kurumlarda, farklı ekipleri anlayan ve çalışan bilim insanlarına, hümanistlere, avukatlara, yargıçlara, doktorlara, iş insanlarına ihtiyacımız var. Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası sahipleri de hem farklı disiplinleri kendi içlerinde harmanlayan, hem de eş zamanlı farklı kullanan çok parlak bilim insanlarımız olarak yeni devrimin kaptanları olacak.”

 

 

Koç Üniversitesi’nin başarılı ve öncü bilim insanlarını ödüllendirerek, bilime hizmet etmek amacıyla başlattığı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl da online törenle sahibini buldu. 2021 yılı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülüne etkin piyasalar, rasyonel beklentiler ve ihale modellerine üstün bilimsel katkıları nedeniyle Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde Ralph ve Mary Otis Isham Kürsüsü Ekonomi Profesörü olarak görev yapan Prof. Dr. Ali Hortaçsu layık görüldü.

 

Piyasaların verimliliğinin deneysel yaklaşımlarla değerlendirilmesine odaklanan Prof. Dr. Ali Hortaçsu, çalışmalarında, bireysel davranışların arkasında yatan tercihleri ve teknoloji parametrelerini öngörmek üzere mikro seviyedeki detaylı piyasa verilerini kullanıyor. Ardından, öngörülen tercihleri ve teknolojik parametreleri kullanarak ölçütler oluşturuyor ve gözlenen piyasa sonuçlarının verimliliğe ne derece yakın olduğunu inceliyor. 

 

Prof. Dr. Nur Yalman: “Bilimin toplumlar üzerindeki müthiş etkisine Koç Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarla tanık oluyoruz”

Törende konuşan, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, bu yıl Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nı dünya çapında ilham veren çalışmaları nedeniyle ekonomi alanında bir bilim insanına vermekten büyük gurur duyduklarını belirtti. Prof. Dr. Nur Yalman, “Etkin piyasalar, rasyonel beklentiler ve ihale modelleri konularındaki üstün bilimsel araştırmaları bulunan ve aynı zamanda Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde Ralph ve Mary Otis Isham Kürsüsü Ekonomi Profesörü olarak görev yapan Prof. Dr. Ali Hortaçsu'yu tebrik ediyorum” dedi.

 

Prof. Dr. Yalman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, üniversitemiz dünyanın en saygın akademik kuruluşları arasında haklı bir yer edinmiş ise ismi Caltech ve École Normale Supérieure gibi efsanevi üniversitelerle birlikte anılıyorsa bu başarının en önemli mimarlarından biri de desteğini hiçbir zaman Üniversitemizden esirgemeyen Onursal Başkanımız sevgili Rahmi Koç’tur.  Bilimin toplumlar üzerindeki müthiş etkisine Rahmi Koç, Semahat Arsel ve bütün Koç Ailesi’nin olağanüstü ileri görüşlülüğü ve hayırseverliği sayesinde Koç Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarla tanık oluyoruz. Üniversitemiz çok kıymetli öğretim kadrosu, harika kampüsü, değişik ve muhteşem araştırma merkezleri, Tıp Fakültesi ve Hastanesi ile her gün hayatımıza çok önemli katkılar sağlıyor. Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı saran ve adeta yaşamı felce uğratan COVID-19 pandemisinin de etraflıca çalışıldığı Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi de bu mucizevi katkılardan biridir. Bu yıl, 28’inci kuruluş yılını geride bırakacak olan Koç Üniversitesi 7 fakülte, 25 araştırma merkezi, 5 araştırma ve eğitim forumu, 223 laboratuvar ve Koç Üniversitesi Araştırma Hastanesi ile Türkiye’nin en önemli eğitim ve araştırma kurumlarından biri haline gelmiştir.”

 

“Bu yılın madalya sahibi, hem bugüne hem de geleceğe ışık tutan bir isim”

Koç Üniversitesi’nin her geçen gün Türkiye ve dünyanın en iyi eğitim kurumları arasındaki yerini pekiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Yalman, “Amacımız ülkemizi ve insanlarımızı en aydın, en ileri, en müreffeh, en serbest ve en mutlu medeniyet seviyesine bir an evvel getirebilmektir. Bu azametli yolda şiarımız tabii ki büyük kurtarıcımız, önderimiz, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği yaratıcı istikamettir. Ülkemiz geleceğe heyecanla bakan çok parlak gençlerle doludur. Onların iyi eğitimli olmaları, eşitlik ve hürriyet içinde kendilerini serbestçe ifade edebilmeleri, fikir ve ifade özgürlüğü içinde gelişebilmeleri bizim vazgeçilmez vazifemizdir. Bu konularda hiçbir ülkeden ne Amerika’dan, ne İngiltere’den, ne de Japonya’dan geri kalacağız. Tarihimizin içinden gelen, derin kültürümüzün kıymet ölçülerini ifade eden Mevlâna ve Yunus’un temsil ettiği insani hümanizmayı yaşatacağız ve bütün dünyaya tanıtacağız. Bu yılın madalya sahibi, ekonomi alanında yaptığı yenilikçi ve verimliliği artırma konusunda ortaya koyduğu çığır açıcı çalışmalar sayesinde hem bugüne hem de geleceğe ışık tutan bir isim… Hoş bir tesadüf olarak kendisinin kariyeri benim de Profesör olarak geçtiğim yollara pek yakın…” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Umran İnan: “Araştırma Üniversitesi’ ve bir mükemmeliyet merkezi olarak olağanüstü gelişmelerin eşiğindeyiz.”

 

Koç Üniversitesi’nin, kurucusu olan Merhum Vehbi Koç’un keskin zekâsıyla ileri görüşlülüğünün eseri olduğunu belirten Prof. Dr. Umran İnan, üniversitenin 28 yılı, üniversitedeki eğitime kuruluşundan bu yana 1,4 milyar doları aşkın katkıda bulunan Vehbi Koç Vakfı’nın ise yarım asrı geride bıraktığını hatırlattı.

 

Prof. Dr. İnan sözlerine şöyle devam etti: “Ne kadar çok kaliteli insan yetiştirebilirsek, memlekete o nispette hizmet etmiş olacağız inancıyla, bir üniversitenin
 ülkemize ve insanlığa sağlayacağı en yüce faydayı bizlere armağan eden Vehbi Koç ve Koç Ailesinin kararlılığı sayesinde kurulan Üniversitemiz, kısa süre içinde dünya standartlarında çalışmaları, yetiştirdiği zeki, donanımlı, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı öğrencileri ve alanlarında önemli araştırmalara imza atmış ve başarılar elde etmiş öğretim üyeleri ile tüm dünyada saygın bir yer edindi. 30. senemize yaklaşırken, şimdiye kadar başarılarımızla gurur duyuyor ve ileriye büyük bir heyecan ve enerji ile bakıyoruz. Ülkemizin en önde gelen ‘Araştırma Üniversitesi’ ve bir mükemmeliyet merkezi olarak olağanüstü gelişmelerin eşiğindeyiz; eğitimde ve bilimsel araştırmalarda mükemmelliğe doğru emin adımlarla yürüyüşümüz önümüzdeki birkaç yıl içinde daha da hızlanacaktır.”

 

“Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası sahipleri yeni devrimin kaptanları olacak”

Sanayi Devrimi’nin üretimi ve beraberinde refahı getirdiğini ifade eden Prof. Dr. İnan, ardından gelen ve yaşadığımız döneme damgasını vuran, hayata teknolojiyi dahil eden dijital devrim sonrası 21. yüzyılın devamında da insanlığı ve toplumları en çok etkileyecek olan yeni buluşların çoğunun tıp, mühendislik, temel bilimlerle idari, sosyal, insani bilimler ve hukuk alanlarının örtüşme ve kesişmelerinde olacağını söyledi.

 

Prof. Dr. İnan sözlerini şöyle sürdürdü: “Disiplinlerarası yaklaşımın ve coğrafi sınırların çok ötesinde iş birliklerinin öneminin giderek arttığı bu yeni yüzyılda farklı dünyalarda kendini rahat hisseden, insanlarla işbirliği yapan, farklı coğrafyalarda, farklı kurumlarda, farklı ekipleri anlayan ve çalışan bilim insanlarına, hümanistlere, avukatlara, yargıçlara, doktorlara, iş insanlarına ihtiyacımız var.

 

Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası sahipleri de hem farklı disiplinleri kendi içlerinde harmanlayan, hem de eş zamanlı farklı kullanan çok parlak bilim insanlarımız olarak yeni devrimin kaptanları olacak. Madalyamızı bu sene takdim edeceğimiz kişi de işte bu vizyona sahip, çok farklı öğeleri ve çıktıları birleştirerek bambaşka sonuçlar elde edebilen yine çok genç ve olağanüstü başarılı bir araştırmacı, bir bilim insanımız.

 

2021 senesinin Madalya sahibi piyasaların verimliliğini etkileyen bireysel davranışların arkasında yatan tercihleri ve teknoloji parametrelerini öngörmek üzere detaylı piyasa verilerini kullanarak toplumları ve insanları etkileyecek dünya çapında çalışmalarıyla en öne çıkmış çok değerli bir bilim insanı. 2021 Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyasını Chicago Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Hortaçsu’ya, etkin piyasalar, rasyonel beklentiler ve ihale modelleri konularındaki üstün bilimsel katkılarına istinaden takdim etmekten olağanüstü gurur duyuyoruz. 

 

Daha önce de birçok önemli ödüle layık görülmüş olan Prof. Dr. Ali Hortaçsu’yu huzurlarınızda en içten duygularımla tebrik ediyor; bundan sonra da büyük bir verimlilikle sürdüreceği başarılı çalışmalarının her zaman takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.”

 

Prof. Dr. Ali Hortaçsu: “Yeni nesilleri yetiştirmek en büyük sorumluluğumuz”

Çalışmalarında, piyasaların verimliliğinin deneysel yaklaşımlarla değerlendirilmesine odaklanan Hortaçsu, bireysel davranışların arkasında yatan tercihleri ve teknoloji parametrelerini öngörmek üzere incelenen mikro seviyedeki detaylı piyasa verilerini kullanıyor. Öngörülen tercihleri ve teknolojik parametreleri kullanarak ölçütler oluşturmakta ve gözlenen piyasa sonuçlarının verimliliğe ne derece yakın olduğunu incelediğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Hortaçsu şöyle devam etti: “Mikroekonomiyi çok sevdim, daha iyi anlayabileceğimi düşündüm. Ufak bir ekonomik sistemi tamamıyla matematiksel olarak tanımlayabilmek mümkün olabilir diye düşündüm. Tezimi ihaleler üzerinden, ihalelerin istatistikte modellenmesi olarak yazdım ve sonradan bu temanın bu yaklaşımın çok daha değişik alanlara uygulanabileceğini fark ettim. İhalelerden yola çıkarak, internetteki ihaleleri inceleyen makaleler yazdım. Genel olarak piyasalarda davranış nasıl gerçekleşir. Yani piyasalarda verimlilik nasıl artırılabilir gibi sorular odak noktam. Gerçek mikro verilerden yola çıkarak, kişilerin ekonomik tercihlerini nasıl belirledikleri üzerinde de çalışıyorum. Özellikle pazarlardaki verimliliği inceliyorum. Finansal pazarlar, internet pazarları ve enerji pazarları verilerine ulaşıyor ve onlardan matematik modeller kuruyor ve kestirimler yapıyorum. İnsanların ekonomik tercihlerini nasıl belirlediklerini ve tercihleri yaparken kişinin kullandığı bazı yöntemleri de modellemiş oluyorum.

 

Bazı modellemelerle insan davranışını anlamaya çalışıyoruz. Bunu bazen ekonomik teorik modeller kurarak yapıyoruz. Bazen de veri toplayarak o teorik modelleri (insanlar nasıl davranır) verilerle test etmeye çalışıyoruz. Çalışmalarımda hem yeni veri analiz metotları kullanıyorum hem de değişik piyasalardan değişik veriler kullanıyorum.” 

 

“İki tür bilim insanı olabileceğini düşünüyorum. Biri roman yazmayı sever öbürü hikâye. Ben çocukluğumdan beri kısa hikâyeleri okumayı, roman okumaya tercih ederim; belki sabırsızlığımdan dolayı. Ekonominin güzel tarafı da her gün hayattan esin aldığımız bir alan olması. Yeni nesilleri yetiştirmek en büyük sorumluluğumuz. Genç nesillerle iletişimde olmayı, onlara tavsiyede bulunmayı önemli görev kabul ediyorum. Bu ödül için Koç Üniversitesi’ne, Sayın Rahmi Koç’a ve ailesine çok teşekkür ediyorum. Bu ödülle beni çok onurlandırdınız. Bundan sonraki çalışmalarımda Türkiye’yi daha fazla kapsayan konulara yöneleceğimi düşünüyorum.”

 

Prof. Dr. Umran İnan’ın başkanlığında dünyanın önde gelen farklı kurumlarında çalışan 2021 yılı seçici kurulunda, Prof. Dr. Daron Acemoğlu (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü / 2017 Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası sahibi), Prof. Dr. Zeynep Çelik (New Jersey Teknoloji Enstitüsü), Prof. Dr. Filiz Garip (Princeton Üniversitesi / 2019 Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası sahibi)), Prof. Dr. Ayşe Çağlar (Viyana Üniversitesi) görev almıştır.

 

Prof. Dr. Ali Hortaçsu, Hakkında: Ali Hortaçsu, Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde Ralph ve Mary Otis Isham Kürsüsü Ekonomi Profesörü olarak görev yapmaktadır. Çalışmalarında piyasaların verimliliğinin deneysel yaklaşımlarla değerlendirilmesine odaklanan Hortaçsu, bireysel davranışların arkasında yatan tercihleri ve teknoloji parametrelerini öngörmek üzere incelenen mikro seviyedeki detaylı piyasa verilerini kullanmaktadır. Ardından, öngörülen tercihleri ve teknolojik parametreleri kullanarak ölçütler oluşturmakta ve gözlenen piyasa sonuçlarının verimliliğe ne derece yakın olduğunu incelemektedir. Lisans ve yüksek lisans derecelerini Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden alan Ali Hortaçsu, doktorasını 2001 yılında aynı üniversitede ekonomi alanında tamamlamış, Harvard, Northwestern ve Yale Üniversitelerinde misafir doktor öğretim üyesi ve misafir profesör olarak çalışmıştır. Chicago Üniversitesi’nde hâlihazırdaki görevinden önce, 2001-2006 yılları arasında ekonomi doçenti olarak, ardından da 2006-2014 yılları arasında ekonomi profesörü olarak görev yapmıştır.

ABD Bilim ve Sanat Akademisi ve Econometric Society üyesi olan Hortaçsu, ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu (NBER) Endüstriyel Organizasyon Programı’nda araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2006 yılında Alfred P. Sloan Araştırma Bursu’nu kazanan Hortaçsu, ekonomi ve endüstriyel organizasyon alanlarında prestijli akademik dergilerde yayımlanan çok sayıdaki makalesine ek olarak Journal of Political Economy ve RAND Journal of Economics’te editör ve çeşitli akademik yayınlarda yayın kurulu üyesi ve yardımcı editör olarak görev almıştır. ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) Ekonomi Paneli’nde de görev yapmış olan Hortaçsu, araştırma projeleriyle aralarında bir NSF CAREER Ödülü’nün de yer aldığı çok sayıda NSF araştırma bursu almıştır. Prof. Dr. Ali Hortaçsu’nun önde gelen hakemli bilimsel dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi bulunmaktadır.

Koç Üniversitesi Hakkında

 

1993 yılında, en yetkin mezunları yetiştirmek, bilimin sınırlarını ilerletmek ve bu alanlarda ülkemize, insanlığa ve Türkiye'ye hizmet etmek misyonuyla kurulan Koç Üniversitesi, uluslararası düzeyde eğitim veren bir kurumdur. 22 lisans, 42 yüksek lisans ve 29 doktora programı bulunan Koç Üniversitesi'nde lisans programındaki öğrencilerin yüzde 58’i burslu olarak eğitim görmektedir. Koç Üniversitesi'nde öğrenim gören 7.700 öğrenci bulunuyor. Koç Üniversitesi’nin lisans ve yüksek lisans programlarından bugüne değin 17.200 öğrenci mezun oldu. Koç Üniversitesi, dünya standartlarında geniş laboratuvar, bilgi işlem ve araştırma olanaklarıyla, öğretim üyesi başına düşen bilimsel makale sayısında Türkiye'deki eğitim kurumlarının arasında en üst sıralarda yer alır.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Derince Tahtalı ve Çavuşlu arasında üst yapı yenilemesi

Kocaeli genelindeki yolların bakım, onarım ve yenileme çalışmalarına devam eden Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezlerinin yanı sıra köy yollarının da konforlu ve güvenli olması için çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi Derince Tahtalı Mahallesi Turaç mevki ile Çavuşlu Mahallesi Çal mevki bağlantı yolunda terasman çalışması ve yol güvenliği için yol genişletme çalışmasıyla yol kenarına toprak kaymasını engellemek için taş duvar imalatı yapımı çalışmalarına devam ediyor.

 

200 METRE UZUNLUKTA TAŞ DUVAR

Derince Tahtalı ve Çavuşlu mahalleleri arasında ulaşımın sağlandığı 4 kilometre uzunluktaki yolda üstyapı yenileniyor. Yolda bazı kısımlarda, 200 metre uzunlukta taş duvar imalatları yapılıyor. Yolda oluşabilecek toprak kaymasını engelleyerek yol güvenliği sağlanması için yapılan taş duvar imalatlarının yanı sıra 4 kilometre uzunluktaki yolda üstyapı yenileme çalışmaları da sürdürülüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dilovası katlı otoparkında yoğun imalat

Hayata geçirdiği projelerle Kocaeli’de yaşayan vatandaşların hayatına değer katan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Dilovası ilçesindeki önemli yatırımlarından olan katlı otopark projesinde, kaba inşaat çalışmaları devam ederken yapı ortaya çıkmaya başladı. “Dilovası Katlı Otopark ve Kapalı Pazar Yeri” projesi ilçede yaşayan vatandaşların hem otopark hem de kapalı pazar yeri ihtiyacını karşılayacak.

 

A BLOKTA TABLİYE BETONU ATILACAK

Dilovası’na ayrı bir değer katacak proje kapsamında en alt kısım olan A blokta şu an kalıp işinden sonra demir imalatı devam ederken, birinci kat bodrum için önümüzdeki günlerde tabliye betonu atılacak. Yapılan çalışmalarla ortaya çıkmaya başlayan katlı otoparkta B bloğun temelindeki ikinci kademede demir imalatı gerçekleştiriliyor.

 

4 KATLI OLARAK İNŞA EDİLİYOR

Dilovası ilçesinin en önemli ihtiyaçlarından biri olan katlı otopark ve pazar yeri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet Mahallesi’nde 4 katlı olarak inşa ediliyor. Çardaktepe Camii’ne yakın bir noktada inşa edilecen projenin parsel alanı 3 bin 33 metrekare iken toplam inşaat alanı ise 7 bin 398 metrekare olarak belirlendi.

 

OTOPARKTA NELER OLACAK

Planlama kapsamında yapı, zemin kat, 1. bodrum kat, 2. bodrum kat ve 3. bodrum kat olarak dört kat şeklinde inşa edilecek. Proje dahilinde zemin katta 57 araçlık otopark ve pazar yeri ile 1. bodrum katta 53 araçlık otopark ve pazar yeri bulunacak. 2. bodrum katta 38 araçlık otopark ve 3. bodrum katta zabıta ve muhtar odaları, bay-bayan mescit, elektrik odası, tuvalet ve 17 araçlık otopark bulunacak.

 

ÖNEMLİ BİR İHTİYAÇ KARŞILANACAK

Dilovası ilçesinin en büyük pazarı Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan İbn-i Sina Caddesi’nde kuruluyor. Aynı zamanda ilçenin en işlek caddelerinden birisi olan İbn-i Sina Caddesi’nde kurulan pazar, ilçe merkezinde trafik yoğunluğuna neden oluyordu. Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilecek katlı otopark ve kapalı pazar yeri, daha modern ve düzenli haliyle ilçe trafiğini de rahatlatacak. Projenin hayata geçirilmesiyle ilçede yaşayan vatandaşların hem otopark hem de pazar yeri ihtiyacı giderilmiş olacak.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağa Petkim Spor 82 – 92 Anadolu Efes

ING Basketbol Süper Ligi 2021-2022 sezonu 10.Hafta açılış maçında Aliağa Petkim Spor, evinde Anadolu Efes’i ağırladı. Konuk ekip mücadeleden 92-82’lik skorla üstün ayrıldı.

 

Aliağa Belediyesi Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmada Anadolu Efes, devreyi 47-30 önde tamamladı. Aliağa Petkim Spor, karşılaşmanın ikinci yarısında üstünlüğü sağlayabilmek adına büyük bir çaba sarf etse de rakibine 92-82’lik skorla mağlup olmaktan kurtulamadı.

 

İzleyenlere keyifli bir basketbol akşamı yaşatan karşılaşmada ev sahibi takımda Ramirez, kaydettiği 21 sayı ile karşılaşmanın en skorer oyuncusu oldu. Anadolu Efes’te ise Petrusev 19 sayı kaydetti. 

 

HAKEMLER: Alper Altuğ Köselerli, Mehmet Şahin, Umut Özgün Ergün

 

SALON: Aliağa Belediyesi Spor Salonu

 

ALİAĞA PETKİM SPOR: Sinan Sağlam xxx, Foreman 10, Ömer Yasir Küçük xxx, Hamilton 7, Yiğit Karalar xx, Thomas 18, Doğukan Şanlı 9, Ramirez 21, Erol Can Çinko xx, Gökay Hacıoğlu xx, Aldridge 16, Murat Kozan 1

 

ANTRENÖR: Can Sevim

 

ANADOLU EFES: Yiğitcan Saybir 5 Bryant 14, Tolga Geçim xxx, Ömer Can İlkyasoğlu xxx, Erten Gazi 9, Moerman 11, Ahmet Buğrahan Tuncer 8, Vasilije Micic 13, Petrusev 19, Simon 13

 

ANTRENÖR: Halil Ergin Ataman

 

1.PERİYOT: 19-24 (Anadolu Efes lehine)

DEVRE: 30 – 47 (Anadolu Efes lehine)

3.PERİYOT: 58 – 70 (Anadolu Efes lehine)

MAÇ SONUCU: 82-92 (Anadolu Efes lehine)

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı