Aylık arşivler: Ocak 2022

Başkan Büyükakın: Felçli kalan hayvanların yaşamını kolaylaştırıyoruz

Başkan Büyükakın, KOHAYDER yöneticilerinin ziyaretinde sokak hayvanlarına 120 tonu aşan mama desteğinde bulunduklarını ifade etti

2021 yılında bakımevleri, hayvan severler ve kırsal alanda sokak hayvanları için 120 tonu aşan mama desteğinin yanı sıra 9 bini geçen kısırlaştırma çalışmasıyla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sahiplendirme çalışmalarıyla da dikkat çekmeye devam ediyor. Kent genelinde 3.500’e yaklaşan sahiplendirme sayısının önemine dikkat çektiği Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (KOHAYDER) olan buluşmasında, 11 bini bulan tedavi hizmetleriyle sokak hayvanlarına dönük adım attıklarını söyleyen Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, KOHAYDER Başkanı Gonca Çelik Ketenağ ve beraberindeki heyete ortaya koydukları gönüllü çalışmaları için de teşekkür etti.

 

PATİ-İZİ MOBİL YAZILIM TAKİP PROGRAMI

İzmit-Kandıra yolu üzerindeki Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin koşullarının değiştirilmesi ile daha fazla hayvana müdahale ve barınma sağlanarak; sokaklardaki hayvan sayısının azalması, böylelikle sokak hayvanlarına yönelik şikayetlerin asgari düzeye indirilmesi amacı başta olmak üzere Geçici Bakımevinin yeniden yapılandırılması projesinde çok önemli bir başarı yakalandığını da görüşmede dile getiren Başkan Büyükakın, “Gönüllü hayvan severler ile şehrin muhtelif yerlerinde beslenme odakları kurulacak olup, bu sayede sokak hayvanlarının aç kalmalarının önüne geçilecektir. Aynı zamanda; alanda bulunan yaralı, hasta ve yardıma muhtaç sokak hayvanlarına ivedilikle müdahale edilmesi sağlanacaktır” ifadelerini sarf etti.

 

SOKAK HAYVANLARI TAKİP PROGRAMI

Geçici Bakımevine getirilen sokak hayvanlarının ilk girişlerinden çıkışlarına kadar olan süreçte yapılan işlemlerin daha sistemli olarak ilerleyebilmesi için yazılım çalışmasının sürdüğünü de ifade eden Başkan Büyükakın, “Sokak hayvanlarının Geçici Bakımevine gelişinden çıkışına kadar tüm yapılan işlemleri içerecektir. Sistemden arama yapıldığında; bakımevinde ise bulunduğu bölüm, değil ise hangi tarihte, kime, ne durumda teslim edildiği görülebilecektir” şeklinde konuştu.

 

MEKANİK VE CERRAHİ ÇÖZÜMLER

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Geçici Bakımevi sınırları içerisinde planladıkları proje ile felçli hayvanlara yürüteç yapılıp, tüm Türkiye’de dağıtımının sağlanacağını da söyleyen Başkan Büyükakın, “Bu çalışma şehrimizi Türkiye’deki hayvan refahı konusunda referans il yapacaktır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Geçici Bakımevinde Ortapedik Cerrahi müdahalelere ihtiyacı olan sokak hayvanları için Prof. Dr. Hakan Salcı’nın desteklerini alıyoruz” diye konuştu.

 

İLÇE BELEDİYELER İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri arasında Kocaeli’ndeki Sokak hayvanlarının bulundukları ortamdan alınması, kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilite edildikten sonra alındıkları ortama geri bırakılması ile ilgili işbirliğini protokolü imzalandığını da hatırlatan Başkan Büyükakın, “İlçe belediyelerini Geçici Bakımevi ve kısırlaştırma yapmak hususunda onları cesaretlendirdik. Bu sayede bizlerde Pati Hayat atölyesinde cerrahi ve medikal çözüm alınamayan ve yürümekte zorluk çekilen küçük dostlarımıza yürüteçler ve protezler üretilerek hayatlarını daha rahat geçirmeleri sağlıyoruz” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bayrampaşa Şehir Parkı’na Mescid

Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, Adapark olarak bilinen Bayrampaşa Şehir Parkı’nda yapımı tamamlanan mescidin açılışını ilçe protokolü ile birlikte gerçekleştirdi. Toplam kullanım alanı yaklaşık 200 metrekareyi bulan, Hacı Yakup ve Remziye Kutsal Mescidi kadınlar ve erkekler bölümünden oluşuyor.

Bayrampaşa Belediyesi, hayırsever Remziye Kutsal’ın katkılarıyla, Selçuklu ve Osmanlı mimarisine özgü izler taşıyan mescidin yapımını Yıldırım Mahallesi’ndeki Adapark’ta tamamladı. Yapımı tamamlanan mescid, Başkan Atila Aydıner’in ev sahipliğinde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışa Bayrampaşa Kaymakamı Dr. Soner Şenel, AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Ersin Saçlı, Bayrampaşa İlçe Müftüsü Yılmaz Küçük, hayırsever Hacı Remziye Kutsal ve çocukları ile belediye başkan yardımcıları ve vatandaşlar katıldı. Kadınlar ve erkekler bölümü bulunan, Hacı Yakup ve Remziye Kutsal Mescidi’nin toplam kullanım alanı yaklaşık 200 metrekareden oluşuyor.

“EMEK VE GÖNÜL VERENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Açılış töreninde konuşan Başkan Aydıner, “Remziye Kutsal Hanımefendi’nin katkılarıyla, büyük bir özenle yapımını tamamladığımız mescidimiz ilçemiz ve halkımız için hayırlı olsun. Bu güzel esere emek ve gönül verenlere teşekkür ediyorum. Tevbe Suresi’nde buyurulduğu gibi, “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Elleriyle köpeğe su içirdi, gönülleri fethetti

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Memuru, sokak köpeğine elleriyle su içirdi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığında görev yapan Zabıta Ercan Sevinen, görev yaptığı bölgede susayan köpeğe elleriyle su içirdi.

 

AVUÇLARIYLA SU İÇİRDİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı Trafik Şube Müdürlüğü personeli Zabıta Memuru Ercan Sevinen, İzmit Cumhuriyet Parkında bir köpek fark etti. Çeşmeden su içmeye çalışan ama başaramayan köpeğe yardıma koştu. Sevinen, avuçlarında su biriktirerek köpeğe içirdi.

 

GÖNÜLLERİ ISITTI

Zabıta Memuru Ercan Sevinen’in sokak köpeğine olan sevgisi ve elleriyle su içirmesi ise cep telefonu kamerası tarafından görüntülendi. Görüntü, kısa sürede paylaşım rekoru kırarken, yılbaşı akşamı gönülleri ısıttı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Üretimde rekabet için 10 kat daha hızlı iletişim

CLPA, yeniden tasarlanan haberleşme protokolü CC-Link IE TSN ile global dünyada rekabetin kilidini açıyor

Fabrikalarda otomasyon dünyasının temelini oluşturan endüstriyel haberleşme protokolleri, cihazların iletişimini sağlayarak sadece cihazları birbirine bağlamakla kalmıyor, üretim hatlarında giderek artan esneklik ve uzaktan kontrol ihtiyacı için gerekli alt yapıyı da sağlıyor. Özellikle üretim çarkının kilit dişlisi olan verimliliği ve güvenliği inşa eden inovatif protokoller, uçtan uca dijital sinyal doğruluğunu ve bütünlüğünü iyileştirerek fabrikaları akıllı üretim merkezlerine dönüştürüyor. Dünyanın gelişmiş endüstriyel haberleşme protokollerinden CC-Link IE TSN, sahadaki üretim ekipmanlarının bağlantılarını konvansiyonel yöntemlere göre çok daha hızlı bir şekilde sağlayarak firmaların rekabet gücünü artırarak bir adım öne geçmelerini sağlıyor. CC-Link teknolojisinin dünyadaki tüm endüstriyel katmanlara yayılmasını hedefleyen Japonya merkezli CLPA (CC-Link Partner Association), gelişmiş protokolü sayesinde maliyetleri optimize ederek üretimde rekabet gücünün artırılmasında belirleyici bir rol üstleniyor. 

 

Pazar payını ve kârı yükseltmenin en etkili yolunun rekabet avantajı kazanmaktan geçtiği yeni endüstri çağında, fabrika içindeki iletişimin hızı büyük önem taşıyor. Kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda ileterek kesintisiz haberleşme sağlayan CC-Link teknolojisinin rekabette kaldıraç görevi görerek üretimde esneklik ve kalite argümanlarını karşılamada etkili olduğunu ifade eden CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, CC-Link endüstriyel haberleşme teknolojisinin üretim kabiliyetini bir üst noktaya taşıdığını söyledi. CLPA imzası taşıyan ve Zaman Duyarlı Ağ teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olan CC-Link IE TSN’nin tüm hedef kitleleri için benzersiz bir katma değer sağladığını da vurgulayan Tolga Bizel, bu protokolün Sanayi 4.0’a uyumlu fabrikaların en güçlü alt yapılarından biri olacağının altını çizdi.

 

Üretim kabiliyeti geliştirilerek küresel pazarlarda rekabet edilebilir

Dünya genelinde üretimde artan küreselleşme eğilimi ve rekabet yapısı için en önemli itici gücün birbiriyle son derece hızlı haberleşebilen cihazlar olduğuna dikkat çeken Tolga Bizel; “Bugünün dünyasında üretim sadece ham madde ve insan gücü ile yürütülen bir iş kolu olmaktan çıktı. Artık karanlık fabrikalarda cihazlar arasındaki iletişimden elde edilen verilerin yönetilmesi ve kişiselleşen ihtiyaçlara cevap veren dijital üretim bantlarının esnek yetenekleri söz konusu. Bu konjonktürü sağlayan temel argümanınsa endüstriyel haberleşme protokolleri olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın değişen dinamikleri karşısında rekabet koşulları çok daha çetin geçiyor, firmaların üretim tesislerinde hızlı ve kaliteli haberleşme sistemlerini kurmalarının önemi ise çok daha net anlaşılıyor. Firmaların maliyetlerini optimize ederek ham hammaddelerini en efektif şekilde yönetmelerini sağlamak üzerine kurgulanan CC-Link IE TSN, üretimde kaliteyi standardize ederek ayakta kalmayı ve hatta global çapta rekabette öne geçmeyi sağlıyor” şeklinde konuştu.

 

Esnek üretim modeli ile Sanayi 4.0’a hazır fabrikalar inşa ediyor

Yeni endüstri çağında maliyet, kalite ve pazara tepki verebilme gibi rekabet parametrelerinin firmalar açısından kritik olduğuna değinen Tolga Bizel; “Bir firma, küresel rekabette başarılı olmak istiyorsa pazar yapısı ve müşteri profilindeki değişikliklere cevap verebilecek esneklikte olmalı. Üretim mekanizmasının temelinde yer alan cihazların çevik ve hızlı olabilmesi CC-Link IE TSN ile çok daha kolaylaşıyor. Gıda, ilaç, beyaz eşya, otomotiv ve bina otomasyonu gibi endüstrinin farklı kollarında makine ve proses kontrolü için nominal çözümler sunan bu teknoloji; üretim zincirinin çok daha çevik koşullar altında yapılmasını sağlıyor. Çok boyutlu bir üretim fonksiyonu olan esneklik için gerekli koşulları sağlayan CC-Link, firmaların performansından taviz vermeden değişen şartlara uyarlanma becerisini de artırıyor. Müşteri tercih ve ihtiyaçlarına daha hızlı cevap veren özelleştirilmiş ve yerelleşen üretim; daha az hata, daha az kaynak kullanımı ve daha yüksek kalite ile verimli imalat ve yeniliklere hızla adapte olunabilen bir yapı oluşturuyor” dedi.

 

Üretim hattındaki kayıp zaman ve kaynakları optimize ediyor

Haberleşme süresinin hayati olduğu fabrikalarda, makineler arasındaki haberleşme süresini milisaniyelere düşüren CC-Link teknolojisi sayesinde firmaların pazardan büyük pay alabilmesinin hedeflendiğini söyleyen Tolga Bizel; “CC-Link IE TSN, saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden tam 10 kata kadar daha hızlı sonuç sunuyor. Yüksek hızlı ve büyük hacimli iletişim kabiliyeti, üretimde kayda değer artış sağlarken üretim hattının durmasından kaynaklanan maliyetlerden kaçınılmasını da mümkün kılıyor. Sürücü kontrol performansını en üst düzeye çıkaran bu teknoloji, doğrudan üretim süresini kısaltarak firmalara aynı sürede daha fazla üretim yapma imkânı veriyor. Kesintisiz çalışarak fabrikaların üretim süreçlerini maksimize eden bu haberleşme protokolü, yeni endüstri çağında sürdürülebilir kalkınma için gerekli alt yapıyı sağlıyor” sözleriyle CC-Link IE TSN’nin rekabet üstünlüğü sağlamadaki rolünü anlattı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Toplu casus yazılım kampanyası, dünya çapında endüstriyel kontrol sistemlerini hedefliyor

20 Ocak- 10 Kasım 2021 tarihleri arasında Kaspersky uzmanları, 195 ülkede 35 binden fazla bilgisayarı hedef alan yeni bir kötü amaçlı yazılımı temel alan kampanyasını ortaya çıkardı. Gelişmiş kalıcı tehdit (APT) grubu Lazarus'un Manuscrypt kötü amaçlı yazılımıyla benzerlikleri nedeniyle "PseudoManuscrypt" olarak adlandırılan bu yeni yazılım, gelişmiş casusluk yetenekleri içeriyor ve çok sayıda endüstride hem devlet kuruluşlarını hem de endüstriyel kontrol sistemlerini (ICS) hedef aldığı belirtiliyor.

Endüstriyel kuruluşlar hem finansal kazanç hem de istihbarat toplama açısından siber suçlular için en cazip hedeflerin başında geliyor. 2021 yılı Lazarus ve APT41 gibi tanınmış APT gruplarının endüstriyel kuruluşlara saldırdığına sahne oldu. Kaspersky uzmanları başka bir saldırı dizisini araştırırken, grubun savunma endüstrisine karşı ThreatNeedle kampanyasında kullandığı özel kötü amaçlı yazılım olan ve Lazarus'un "Manuscrypt" ile bazı benzerliklere sahip yeni bir kötü amaçlı yazılım parçasını ortaya çıkardı. Bu nedenle yazılım PseudoManuscrypt olarak adlandırıldı.

20 Ocak- 10 Kasım 2021 tarihleri arasında Kaspersky ürünleri, 195 ülkede 35 binden fazla bilgisayarda PseudoManuscrypt'i engelledi. Hedeflerin çoğu, askeri-endüstriyel işletmeler ve araştırma laboratuvarları dahil olmak üzere sanayi ve devlet kuruluşlarıydı. Saldırıya uğrayan bilgisayarların 7,2'si endüstriyel kontrol sistemlerinin (ICS) bir parçasıydı. Mühendislik ve bina otomasyonu en çok etkilenen bölümleri temsil ediyordu.

PseudoManuscrypt, başlangıçta bazıları ICS'ye özel sahte korsan yazılım yükleyici arşivleri aracılığıyla hedeflenen sisteme indiriliyor. Bu sahte yükleyicilerin Hizmet Olarak Kötü Amaçlı Yazılım (MaaS) platformu aracılığıyla sunulması muhtemel. İlginç bir şekilde bazı durumlarda PseudoManuscrypt, kötü bir üne sahip olan Glupteba botnet aracılığıyla kuruluyor. İlk bulaşmadan sonra ana kötü amaçlı modülü indiren karmaşık bir enfeksiyon zinciri başlatılıyor. Kaspersky uzmanları bu modülün iki çeşidini belirledi. Her ikisi de tuş vuruşlarını günlüğe kaydetme, panodan veri kopyalama, VPN (ve potansiyel olarak RDP) kimlik doğrulama bilgilerini ve bağlantı verilerini çalma, ekran görüntülerini kopyalama dahil olmak üzere gelişmiş casusluk yeteneklerine sahip.

Saldırılar belirli endüstrilere dair bir tercih göstermiyor. Ancak saldırıya uğrayan çok sayıda mühendislik bilgisayarı, 3D ve fiziksel modelleme ve dijital ikizler için kullanılan sistemler de dahil olmak üzere, endüstriyel casusluğun tek bir hedef olabileceğini gösteriyor.

Garip bir şekilde kurbanlardan bazıları, ICS CERT'nin daha önce bildirdiği Lazarus kampanyasının kurbanlarıyla bağlantılı görünüyor. Veriler, daha önce yalnızca APT41'in kötü amaçlı yazılımıyla kullanılan bir kitaplık yardımıyla nadir bir protokol üzerinden saldırganların sunucusuna gönderiliyor. Bununla birlikte çok sayıda kurbanı ve odak eksikliğini göz önüne alarak, Kaspersky kampanyayı Lazarus veya bilinen herhangi bir APT tehdit aktörüyle ilişkilendirmiyor.

Kaspersky Güvenlik Uzmanı Vyacheslav Kopeytsev, şunları söylüyor: "Bu oldukça sıra dışı bir kampanya ve elimizdeki çeşitli bilgileri hala bir araya getiriyoruz. Ancak açık bir gerçek var: Bu, uzmanların dikkat etmesi gereken bir tehdit ve birçok yüksek profilli kuruluş da dahil olmak üzere binlerce ICS bilgisayarına girmeyi başardı. Güvenlik topluluğunu yeni bulgulardan haberdar ederek araştırmalarımızı sürdüreceğiz.”

ICS CERT'de PseudoManuscrypt kampanyası hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kaspersky uzmanları, PseudoManuscrypt'ten korunmak için kuruluşlara şunları tavsiye ediyor:

  • Tüm sunuculara ve iş istasyonlarına uç nokta koruma yazılımı yükleyin
  • Tüm uç nokta koruma bileşenlerinin sistemlerde etkinleştirildiğini ve birinin yazılımı devre dışı bırakmaya çalışması durumunda yönetici parolasının girilmesini gerektiren ilkelerin yürürlükte olduğunu kontrol edin.
  • Active Directory ilkelerinin, kullanıcıların sistemlerde oturum açma girişimlerine ilişkin kısıtlamalar içerdiğini kontrol edin. Kullanıcıların yalnızca işlerine dair sorumlulukları yerine getirmek için erişmeleri gereken sistemlere giriş yapmalarına izin verilmelidir.
  • OT ağındaki sistemler arasında VPN dahil ağ bağlantılarını kısıtlayın. Operasyonların sürekliliği ve güvenliği için gerekli olmayan tüm bağlantı noktalarındaki bağlantıları bloke edin.
  • Bir VPN bağlantısı kurarken ikinci kimlik doğrulama faktörü olarak akıllı kartlar (belirteçler) veya tek seferlik kodlar kullanın. Bunun uygulanabilir olduğu durumlarda, bir VPN bağlantısının başlatılabileceği IP adresleri listesini kısıtlamak için Erişim Kontrol Listesi (ACL) teknolojisini kullanabilirsiniz.
  • Kuruluş çalışanlarını internet, e-posta ve diğer iletişim kanallarıyla güvenli bir şekilde çalışma konusunda eğitin. Özellikle doğrulanmamış kaynaklardan dosya indirmenin ve yürütmenin olası sonuçlarını açıklayın.
  • Yerel yönetici ve etki alanı yöneticisi ayrıcalıklarına sahip hesapları yalnızca iş sorumluluklarını yerine getirmek için gerekli olduğunda kullanın.
  • Yüksek düzeyde bilgi ve güvenlik uzmanlarının uzmanlığına hızla erişebilmek için Yönetilen Tehdit Algılama ve Yanıt hizmetlerini kullanmayı düşünün.
  • Atölyeleriniz için özel koruma kullanın. Kaspersky Industrial CyberSecurity, endüstriyel uç noktaları korur ve kötü niyetli etkinlikleri belirlemek ve engellemek için OT ağını izlemesini sağlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

HONOR’dan global araştırma: 2021’de bizi en çok ne mutlu etti

HONOR’un, küresel olarak başlattığı “HONOR Your Smile” kampanyası kapsamında yaptığı araştırmaya göre, geride bıraktığımız 2021 yılında insanları en çok gülümseten çocukları olurken, en çok mutlu eden de aileleriyle geçirdikleri zaman oldu. 2022’den en büyük beklenti ise aileyle daha fazla zaman geçirmek ve tatile çıkmak…

 

Küresel akıllı cihaz üreticisi HONOR, “HONOR Your Smile” kampanyası kapsamında geride bıraktığımız zorlu yılda tüketicileri en çok mutlu eden şeyleri ve 2022’den en büyük beklentilerini içeren bir rapor açıkladı. TikTok üzerinden başlattığı meydan okumayla tüm dünyada herkesi pozitifliğe teşvik eden HONOR’un küresel araştırmasına göre; 2021’de insanların yüzünü en çok güldüren konuların başında yüzde 36 ile aile/çocuklarla geçirilen zaman, yüzde 27 ile güzel günleri hatırlatan bir şarkı dinlemek ve yine yüzde 27 oranıyla eski fotoğraflara bakmak gibi aktiviteler geliyor. 

 

2022’den en büyük beklenti ise yüzde 40 ile en sevdiklerinle/aile ile vakit geçirmek. Ardından yüzde 39 ile tatile çıkmak, yüzde 36 ile seyahat edebilmek ve yüzde 16 ile farklı kültürleri tanımak geliyor. 

 

Dünyanın farklı ülkelerinden 8 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada katılımcıların yüzde 19’u, 2021’in en güzel anlarından birini tanımadığı bir kişinin kendisine gülümsemesi olarak cevapladı.

 

2021'de yüzümüzü neler güldürdü?

 

Araştırmaya göre insanların yüzünü en çok güldüren 10 şey şu şekilde;

 

1. Çocukları: 36

2. Arkadaşlarla vakit geçirmek: 35

3. Sarılmak ve öpüşmek: 29

4. Karantinadan sonra sevdiklerini tekrar görebilmek: 29

5. Güneşli havada oturmak: 27

6. Daha iyi günleri hatırlatan bir şarkı duymak: 27

7. Eski anıların fotoğraflarına bakmak: 27

8. Evcil hayvanlarla oynamak: 26

9. Doğayla yeniden bağlantı kurabilmek: 24

10. Bir yabancının size gülümsemesi: 19

 

 

2022’den en çok ne umut ediliyor?

 

Araştırmaya göre, 2022’den en çok beklenenlerin başında kişilerin sevdikleriyle vakit geçirmesi gelirken, sağlıklı yaşama ve çevreye daha fazla özen gösterme konusu da öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 26’sı 2022’de yeni bir sağlık/fitness hedefine ulaşmak isterken, yüzde 23’ü ise 2022’de dünyamız ve çevre açısından daha iyi bir gelecek umut ediyor.    

 

İnsanların 2022'de dört gözle beklediği 10 an ise şu şekilde; 

 

1. Aileyle birlikte olmak: 40

2. Tatile Çıkmak: 39

3. Seyahat edebilmek: 36

4. Arkadaşlarla vakit geçirmek: 32

5. Arkadaşlar veya aile ile yeni anılar biriktirmek: 29

6. Yeni bir sağlık ve ya zindelik hedefine ulaşmak: 26

7. Çevre için daha parlak bir gelecek: 23

8. Yeni bir iş bulmak: 21

9. Karantinadan sonra sevdiklerini tekrar görebilmek: 21

10. Farklı kültürleri yeniden deneyimlemek: 16

 

 

HONOR CEO'su George Zhao, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “HONOR olarak, tüm dünya için zor bir yılı geride bırakırken iş arkadaşlarımızın, ortaklarımızın ve küresel müşterilerimizin pozitifliği sayesinde, tüketicilerimizin hayatlarını kolaylaştırma sözümüzü yerine getirebildik. Şimdi önümüzde heyecan verici bir yeni yıl var. Bu kampanya ile dünyanın her yerinde insanları gülümseten mutlu anları kutlamak istedik. Yeni yıldan ve başlangıçlardan umutlu olmayı aşılamak istiyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Braun ile Kış Aylarına Kusursuz Bir Başlangıç Yapın

Tüketicisinin yaşamını iyileştirmeye odaklı P&G markası Braun, kişisel bakım ürünleri ile kış aylarına kusursuz bir başlangıç yapmanıza yardımcı oluyor.

 

Hepimiz zamanın azlığından yakınıyoruz. Yoğun iş temposu, cevap verilmesi gereken mailler, katılmak zorunda olunan davetler, kaçırmak istemediğimiz diziler ve tabi ki gitmeye hevesli olduğumuz etkinlikler… Ajandalarımız bu kadar doluyken bir yandan haklı olarak bunalıyor, dinlenmeye ve kendimize vakit ayırmaya yeterli zamanı bulamıyoruz. Bunu dikkate alan Braun, kişisel bakım ürünleri ile sizlere zaman kazandırarak kış aylarına kusursuz bir başlangıç yapmanıza yardımcı oluyor.  

 

Braun, kişisel bakım portföyünde bulunan ürünleri ile; kadınlara evde etkili ve güvenli kişisel bakım deneyimi sunarken, erkeklere de kusursuz bir tıraş deneyimi sağlıyor ve istedikleri sakal stiline sahip olmalarına yardımcı oluyor.

 

Evinizin Rahatlığında Bir Pürüzsüz Cilt İçin Yeni Yardımcınız; Braun Silk expert Pro 5

Braun Silk Expert Pro 5 etkili, güvenli ve uzun ömürlü olma özelliği ile kadınlara evinin konforunda tüylerden kalıcı olarak kurtulma imkanı sunuyor. Skin Health Alliance (Cilt Sağlığı İttifakı) tarafından klinik olarak onaylanan Silk Expert Pro 5, sadece dört haftada evden çıkmadan kalıcı ve gözle görülür tüy azalması sağlıyor ve uzun süreli pürüzsüzlüğe ulaşmanıza yardımcı oluyor. (UV korumalı) SensoAdapt sensörü cilt tonunuzu otomatik okuyarak sürekli olarak cilt tonunuza uyum sağlıyor. 400.000 flaş atımı ile 24 yıllık kullanımın eşdeğerini sağlayan Braun Silk Expert Pro 5, uzun ömürlü kullanım özelliğine sahip. Vücut tüylerini tamamıyla almada etkili cihaz, yüz ve bikini gibi daha küçük ve hassas bölgeler için bir hassasiyet başlığı barındıryor. Hızlı ve nazik moduyla Braun’un en hızlı IPL’ı olan Silk Expert Pro 5, dakikada 125 flaş atımına ulaşıyor. Sürekli, yüksek hızlı flaş atımları zahmetsiz fakat etkili bir bakım sağlıyor. Normal, nazik veya ekstra nazik modunu belirleyerek hassas bölgelerin bakımını yaparken cihazın güç seviyelerini kolaylıkla düşürebilirsiniz. Mobil uygulaması sayesinde ise Braun Silk Expert Pro uygulaması ile bakımlarınızı rahatça planlayabilirsiniz.

 

 

Braun 9 Pro Serisi ile Kusursuz Tıraş Deneyimini Yaşayın

 

Braun’un en etkili tıraş makinesi Braun 9 Pro Serisi, ister 1, isterse 3 veya 7 günlük sakalda bile etkili ve nazik tıraş deneyimi sağlıyor. Önemli ölçüde artan etkililiği ile 3 ve 7 günlük sakal farketmeksizin, özellikle boyun bölgesinde kaçırılan sakalları daha iyi alırken konforunuzu korumanıza yardımcı oluyor. Eşsiz prolift düzeltici ile zorlu kılları bile kaldırıp ve kesen Braun 9 Pro Serisi’ndeki 5 tıraş elemanı dakikada 4 bin kesim yapabiliyor. Yüz hatlarına 40 derece esnek başlığıyla uyum sağlayan makine, yeniden tasarlanan hassas kilidi sayesinde zorlu alanlarda yer alan sakalları da hassas bir şekilde yakalamak için tıraş başlığını kilitliyor. Tamamen su geçirmez olan tıraş makinesini köpük, jel veya duş altında bile kullanmak mümkün oluyor. Braun’un benzersiz SmartCare istasyonu, bu kullanımla ilgili önemli bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Dünyada bir ilk olan PowerCase teknolojisi ile istediğiniz yerde 6 haftalık kullanıma kadar şarj edebilirsiniz. Güçlü dahili Li-İon pili sayesinde 50 daha fazla çalışma süresi elde etmenize yardımcı oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Schneider Electric, Chilldyne iş ortaklığı ile Veri Merkezlerine Yenilikçi ve Sürdürülebilir Sıvı Soğutması Çözümü Sunarak Yeni Bir Değişime Öncülük Ediyor

  • Schneider Electric veri merkezi sürdürülebilirliği ve verimliliğini geliştirmek için Chilldyne Negatif Basınçlı Sıvı Soğutma Çözümü sunuyor.
  • Chilldyne negatif basınçlı sıvı soğutma teknolojisinde birçok patentin sahibi ve Schneider Electric, bu teknolojinin dünya çapında dağıtımı, servis ve desteğiyle ısı engelleme ve kontrol çözümleri alanındaki eksiksiz portföyünü tamamlıyor.
  • Bu iş ortaklığı; sistem tasarımcıları ve müşterilere en yeni ve yüksek performanslı sıvı soğutmalı bilişim sistemlerini konuşlandırma konusunda güven veriyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonunun dijital dönüşümü alanında dünya lideri olan ve Corporate Knights tarafından 2021 yılında dünyanın en sürdürülebilir kurumu seçilen Schneider Electric™, veri merkezlerine yönelik sıvı soğutma çözümleri alanında lider bir şirket olan Chilldyne ile Alliance İş Ortaklığı yapıyor. Anlaşma uyarınca  Schneider Electric, veri merkezi sürdürülebilirliği ve verimliliğini geliştirmek için Chilldyne Negatif Basınçlı Sıvı Soğutma çözümü sunarak Uniflair soğutma ve soğutucu çözümlerinden oluşan eksiksiz portföyünü tamamlıyor. 

Chilldyne, pazardaki en yüksek sıcaklıklı yonga ve GPU’ların sızdırmaz bir şekilde soğutulmasını sağlayan negatif basınçlı sıvı soğutma teknolojisinde birçok patentin sahibi. Negatif basınç yaklaşımı riskleri azaltarak, toplam soğutma maliyetini düşürüyor ve sunucu çalışma süresini iyileştiriyor. Schneider Electric bu iş ortaklığı ile dünyanın dört bir yanında dağıtım yapacak, servis ve destek sunabilecek.

Schneider Electric Soğutma İnovasyonu ve Stratejisi Direktörü Maurizio Frizziero şöyle konuştu: “Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketi olarak dijital dünyanın yeni taleplerini karşılayan sürdürülebilir inovasyonlar bulmak misyonumuzun merkezinde yer alıyor. Yongalar daha yüksek işlem ihtiyaçlarını karşılarken çok daha fazla ısınır. Sıvı soğutma teknolojisi ise yüksek bilişim iş yüklerini soğutmak için geleneksel yöntemlerden daha verimli araçlar sunuyorlar. Schneider Electric’in Chilldyne ile kurduğu iş ortaklığı sayesinde müşterilerimiz yeni nesil sıvı soğutma teknolojisini konuşlandırabilecek ve aynı zamanda veri merkezlerini enerji açısından daha verimli hale getirerek duruş sürelerini azaltabilecek.”

Chilldyne CEO’su Steve Harrington şöyle konuştu: “Hedefimiz veri merkezi enerji tüketimini dertsiz bir şekilde ve maksimum çalışma süreli soğutmayla azaltmak. Schneider Electric daha sürdürülebilir bir gelecek hedefimizi paylaşıyor. Bu iş ortaklığı Chilldyne’in kapsama alanını genişleterek veri merkezlerini daha verimli ve güvenilir hale getirmek için tasarlanmış sızıntısız sıvı soğutmanın gücünden daha da fazla sayıda müşterinin yararlanmasını sağlıyor.”

Bu iş ortaklığı bir yandan sistem tasarımcıları ve müşterilere en yeni ve yüksek performanslı sıvı soğutmalı bilişim sistemlerini konuşlandırma konusunda güven verirken, diğer yandan enerji verimliliğini ve beyaz alan optimizasyonunu iyileştiriyor ve birinci sınıf TCO sağlıyor. Artık kapımıza kadar gelen sürdürülebilir veri merkezi soğutması alanındaki bu yeni gelişme, yerini aldığı havalı soğutma çözümünden çok daha iyi, daha ucuz ve daha verimli özelliklere sahip. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tokyo 2020’nin Yıldızları DEÜ’de Tecrübelerini Paylaştı

Tokyo 2020’de ülkemizi temsil ederek başarılı sonuçlar elde eden Dilara Bozan, Yasemin Ecem Anagöz, Dilara Uralp ve Ferhat Arıcan ‘Olimpik Sporcularımız ile Başarıya Giden Yol’ Paneli’nde Dokuz Eylül Üniversitesi’nin konuğu oldu. DEÜ’lü gençlerle tecrübelerini paylaşan milli sporcular, başarıya giden yolun çok çalışmaktan geçtiğine vurgu yaptı.

 

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Fevziye Hepkon Spor Bilimleri ve Sporcu Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen ‘Olimpik Sporcularımız ile Başarıya Giden Yol’ Paneli, Türkiye’yi Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda temsil eden milli sporcuları bir araya getirdi. DEÜ Mezunu Milli Karateci Dilara Bozan, Milli Okçu Yasemin Ecem Anagöz, DEÜ Mezunu Milli Yelkenci Dilara Uralp ve cimnastikte Türkiye'ye ilk olimpiyat madalyasını kazandıran Ferhat Arıcan; Dokuz Eylül Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) Bordo Salon’da gerçekleştirilen etkinlikte DEÜ Necat Hepkon Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri ile tecrübelerini paylaştı.

DEÜ Necat Hepkon Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Toçoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide öğrencilerin merak ettiği soruları yanıtlayan milli sporcular, başarıya giden yolun çalışmaktan geçtiğini vurguladı.

 

BOZAN: KENDİME GÜVENDİM

Tokyo 2020’de karate kadınlar kata bireyselde Olimpiyat 5’ncisi olan DEÜ Mezunu Dilara Bozan, küresel pandemi nedeniyle olimpiyatlara tek başına hazırlanmak zorunda kaldığını belirterek, “Tokyo 2020’ye hazırlanırken neredeyse 9 ay Afyonkarahisar’da tek başıma bir otelde kaldım. ‘Acaba yapamayacak mıyım?’ dediğimde hep kendime döndüm ve güvenimi sağladım. Daha önce yenemediğim rakiplerim karşısında başarılar elde ettim” dedi. Sporda başarıya giden yolda çok çalışmanın büyük bir önem taşıdığını söyleyen Milli Karateci Bozan, “Çalışmak kadar yeteneğin keşfedilmesi de önem taşıyor. Çocukların küçük yaşta yeteneklerine göre ayrıştırılması gerekiyor” dedi.

 

ARICAN: SPORCU PES ETMEZ

Olimpiyat Oyunları tarihinde cimnastik branşında ülkemize ilk madalyayı getiren Ferhat Arıcan, oyunların o dönem pandemi nedeniyle bir yıl ertelenmesinin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, “Ancak sporcu hiçbir zaman pes etmez, mental olarak iyi hazırlanarak zorlu süreci iyi değerlendirdim, çok çalıştım. İstiklal Marşımızın okutmak, ülkemizin bize verdiği desteği görmek her şeye değiyor” dedi. ‘Spor biliminin sizin için önemi nedir?’ sorusuna da cevap veren Arıcan, “Cimnastik bilimsel bir branş, bilimi içine katmazsanız başarılı olamazsınız. İyi bir ekibimiz var ve bilimden de faydalanıyoruz” diye konuştu.

 

ANAGÖZ: OKÇULUĞA İLGİ ARTTI

Tokyo'da düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda takım arkadaşı Mete Gazoz ile karışık takımda 4. olan Yasemin Ecem Anagöz ise okçulukta başarının tek başına gelmediğini belirterek, “Okçuluk bireysel bir spor gibi gözükse de takım sporu olduğunu söyleyebilirim. Bir aile oluyorsunuz ve ona göre hareket ediyorsunuz” dedi. Okçuluğa olan ilginin Tokyo 2020’den sonra giderek artığını söyleyen Milli Okçu Anagöz, başarının formülünün ise iyi antrenörlerle çok çalışmaktan geçtiğini belirtti.

 

URALP: HEDEFİM SÖRFÜ SEVDİRMEK

Ülkemizi Rio 2016 ve Tokyo 2020’de temsil eden DEÜ Mezunu Mili Sörfçü Dilara Uralp ise kendi dalında antrenör eksiği olduğuna dikkat çekti. Uralp, “Bizler antrenörlük yaptığımızda daha iyi sporcular yetiştireceğiz. Bizim sporumuz mücadele sporu. Hedefim Türkiye’de sörf sporunu daha çok sevdirmek ve sporcular yetiştirmek. Olimpiyatlara katılmamızdan sonra sörfe olan ilginin arttığın gördük, bu bile bizim için çok önemli” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Eczacıbaşı Spor Kulübü ve Dynavit’ten Simge Aköz’lü reklam filmi

Eczacıbaşı Dynavit’in yıldız oyuncusu Simge Aköz, Dynavit’in yeni reklam filminde rol aldı. Eczacıbaşı’nın vitamin ve mineral markası Dynavit, sahada Eczacıbaşı Kadın Voleybol Takımı’nın kaptanlarından Simge Aköz’ün günlük hayatta ise tüketicilerinin “Aradığı Destek” mesajını verdiği yeni televizyon reklamı ile ekranlarda… 

Eczacıbaşı’nın takviye gıda markası Dynavit, bağışıklık ürünü ailesi için yeni bir reklam filmi yayınladı. A Milli Kadın Voleybol Takımı Oyuncusu ve Eczacıbaşı Dynavit Kadın Voleybol Takımı’nın başarılı kaptanlarından Simge Aköz’ün yer aldığı filmde, herkes gibi Simge’nin de günlük hayatın koşturmacasında desteğe ihtiyaç duyabileceğini görüyoruz.

Maçlarda taraftarından aldığı destekle sahanın her yerine yetişen Simge Aköz, günlük hayatta aradığı desteği ise Dynavit’te buluyor ve hayatın hızına yetişiyor. Jingle’ını Fatma Turgut’un seslendirdiği, yönetmenliğini Berk Turhan’ın üstlendiği reklam filmi Tazefikir imzası taşıyor.

KAMPANYA KÜNYESİ:

Reklamveren: Eczacıbaşı İlaç – Dynavit

Reklamveren Temsilcileri: Balkı Leblebicioğlu

Reklam Ajansı: Tazefikir 

Yaratıcı Ajans Başkanı: Çağlar Gözüaçık

Yaratıcı Ekipten Sorumlu Ajans Başkan Yardımcısı: Kerem Önuçak

Yaratıcı Yönetmen: Güven Haktanır

Yaratıcı Ekip Lideri: Sadık Sakin

Yaratıcı Ekip: Tolga Tunçel, Sadık Sakin

Müşteri İlişkileri Direktörü: Çağrı Pişkinoğlu 

Müşteri İlişkileri Süpervizörü: Sinem Yiğit

Yapım Şirketi: T Production

Yapımcı: Özgün Doğan Yalçın 

Yönetmen: Berk Turhan 

Müzik: Onur Cumaoğlu

Vokal: Fatma Turgut

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı