Aylık arşivler: Mayıs 2022

Halkbank’tan Teknokent Destek Paketi

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ndeki girişimciler için Halkbank’tan uygun kredi fırsatı

Halkbank, teknoloji odaklı girişimleri teşvik etmek için oluşturduğu Teknokent Destek Paketi’ni girişimcilerin hizmetine sundu. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulan teknokent ve teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcileri destekleyen banka, paket kapsamında 750 bin TL limitli ve 60 aya kadar vadeli finansal imkânlar sağlıyor. 

 

Teknolojik gelişmeleri, piyasa ekonomilerinin işleyişini ve ilerlemesini sağlayan en önemli itici güç olarak değerlendiren Halkbank, teknoloji ivmelerinin desteklenmesi, bu yöndeki Ar-Ge harcamalarının artırılması ve teknoloji yoğun istihdam oluşturulması amacıyla Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile protokoller gerçekleştiriyor. 

 

Banka bu protokoller çerçevesinde, teknokentlerde faaliyet gösteren girişimci firmaların desteklenmesi hedefiyle Halkbank Teknokent Destek Paketi’ni hayata geçirdi. Bu destek paketinden teknokent veya teknoparklarda ticari faaliyette bulunan veya kendisine ait bir iş yeri olmayıp, kendi işini kurmak isteyen girişimciler yararlanabiliyor.

 

Halkbank, Teknokent Girişimci Kredisi ile birlikte Paraf Ticari Kredi Kartı, Ticari Kredili Mevduat Hesabı ve Teminat Mektubunu da uygun koşullarla müşterilerinin kullanımına sunuyor.

 

12 ay anapara ödemesiz, 60 aya kadar vade

Paket kapsamında girişimcilere 750.000 TL’ye kadar kredi sunulabiliyor. Girişimciler bu finansal desteği; Ar-Ge harcamaları, mal, hizmet veya ekipman alımları, personel maaş ödemeleri, kira ödemeleri başta olmak üzere projelerini ilerletme noktasındaki ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılabiliyor. Kredilerde azami 12 ay anapara ödemesiz dönem olmak üzere toplam 60 aya kadar vade imkânı sağlanıyor. 

 

 

Paket kapsamında Sunulan Diğer Destekler

Teknokent Destek Paketi’nden yararlanacak olan girişimcilerin, internet ya da mobil şubeden gerçekleştirecekleri EFT/havale işlemlerinden ve ticari kredi kartlarından 1 yıl boyunca, POS kullanımlarında ise 6 ay boyunca ücret alınmıyor. Ayrıca Girişimcilere özel; vergiden dış ticarete, KOBİ fırsatları ve kampanyalara, girişimcilikten İş ve Borçlar Hukuku’na kadar birçok konuda halkbankkobi üzerinden ücretsiz danışmanlık hizmeti veriliyor, halkbankkobigelisim‘de yer alan eğitim videoları ve makalelere de ücretsiz erişim sağlanıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emirates, tam kapsamlı Premium Ekonomi Deneyimini hayata geçiriyor

  • Emirates Premium Ekonomi, yoğun trafiğe sahip Londra Heathrow, Paris Charles de Gaulle, Sydney ve Christchurch uçuş noktalarına gerçekleştirilen A380 seferlerinde yerini alacak.
  • Arabian Travel Market fuarında bu yeni kabin sınıfının 1 Ağustos’tan itibaren yapılacak uçuşlar için 1 Haziran’da satışa açılacağı duyuruldu.

Emirates’in tam kapsamlı Premium Ekonomi ürününü uçak içinde kullanmaya başlamasıyla birlikte, yolcular bir başka seçkin Emirates seyahat deneyiminden daha yararlanabilecekler. Havayolu, yüksek talep gören bu kabinin 1 Haziran 2022 tarihinden itibaren satışa açılacağını duyurdu.

 

Lüks koltuklar, geniş koltuk mesafesi ve birçok havayolu şirketinin Business ürünüyle yarışacak nitelikte bir hizmet sunan yeni kabin sınıfı, popüler Londra, Paris, Sydney uçuş noktalarına gerçekleştirilen A380 seferlerinde seyahat eden Emirates yolcularına 1 Ağustos’tan itibaren ve Christchurch uçuşları için Aralık ayından itibaren sunulacak.

 

Emirates, bölgede Premium Ekonomi kabini sunan tek havayolu şirketidir.

 

Emirates Havayolları Başkanı Sir Tim Clark yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘’Yaptığımız her şeyde olduğu gibi, Emirates Premium Ekonomi ürünü de yolcu deneyiminin her bir unsuruna gösterilen büyük özenle sınıfında istisnai olacak. Ekonomi sınıfından geçiş yapan yolcular paralarının karşılığını mükemmel şekilde alacaklar.’’

 

‘’Ocak 2021’de Premium Ekonomi koltuklarımızı ilk kez sunduğumuz günden beri, fevkalade olumlu dönüş ve talep aldık. Hâlihazırda bu kabin sınıfıyla donatılan altı A380 uçağımız bulunuyor. İlk uygulamamızı sınırlı kılsa da bu deneyimi uçuş ağımızdaki çok daha fazla sayıda pazarda sunmayı amaçlıyoruz. Bu Kasım ayında, Premium Ekonomi koltukların 67 A380 ve 53 Boeing 777 uçaklarında da donatılması için tadilat programımızı başlatacağız. Program sonunda, Emirates, Premium Ekonomi kabinlerin yanı sıra diğer kabinlerdeki en yeni iç tasarımların uygulandığı 126 uçağa sahip olacak. Yolcularımızın gökyüzündeki en iyi deneyimi yaşamaya devam etmesini sağlamak açısından da çok önemli bir yatırım olacak.”

 

Emirates Premium Ekonomi ürünü benzersiz bir sınıftır ve sektörde eşi benzeri olmayan imza niteliğinde bir deneyim sunar. 

 

Özel havalimanı deneyimi: Yolcular Dubai Uluslararası Havalimanı’nda Premium Ekonomi sınıfına özel bir check-in alanına sahip olacak veya sıra beklememek için terminaldeki çok sayıda pratik self-servis check in kiosklarından birini kullanabilecekler.

 

Lüks koltuklar: Yolcular uçağa bindiklerinde Emirates Premium Ekonomi kabinindeki sade lüks detayları hemen fark edecekler. Business Class’a benzer ahşap panel kaplama, kabindeki atmosferi belirlerken, her bir koltuk altı yönde ayarlanabilir koltuk başlıklarıyla optimal konforu ve desteği sağlayacak şekilde tasarlandı. 

 

Krem rengi deri koltuklar 102 cm'e ulaşan geniş bir koltuk mesafesine ve 49,5 cm genişliğe sahip olup 20 cm'lik eğimle konforlu bir yatak konumu ve uzanmak için geniş alan sağlar. Ayrıca daha fazla konfor için bacak ve ayak dinlendirme platformları, kolay erişilen koltuk içi şarj noktaları ve yan taraftaki kokteyl masası gibi çok sayıda başka ince dokunuş sunuyor.

 

Konfor: Yolcular geri dönüştürülmüş plastik şişelerden üretilen yumuşak ve sürdürülebilir battaniyelerin ve büyük yastıklarla rahat bir yolculuk geçirebilir. Her iki ürün de Premium Ekonomi için özel olarak tasarlanmıştır. Ayrıca tekrar kullanılabilir, sürdürülebilir çantalarda gelen ve tamamı geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir malzemelerle üretilen ürünlerin yer aldığı ücretsiz seyahat kitleriyle tazelenebilirler.

 

Yemek deneyimi: Business Class’tan ilham alan unsurlarla, yolcular uçağa bindiklerinde zarif bardaklarda sunulan bir hoşgeldin içeceği ile karşılanacaklar. Yemek servisi sırasında, mevsim meyve & sebzeleri ve yöresel dokunuşlarla hazırlanan cömert yemek seçkisi porselen tabaklarda keten peçetelere sarılı paslanmaz çelik çatal kaşık takımları eşliğinde servis edilecek. İçecek menüsünde premium şaraplar ve Chandon köpüklü şarap gibi içeceklerden oluşan bir seçki yer alıyor. Yemeklerden sonra çikolatayla birlikte likör servisi de yapılıyor.

 

40 bin feet yükseklikte benzersiz eğlence: Emirates'in ödüllü platformu ice üzerinden 5000 kanallık benzersiz bir müzik, film, TV, haber seçkisinin ve daha birçok içeriğin keyfini çıkarmak için her bir koltukta sınıfının en genişi olan 13.3” ekran kullanıldı.

 

Emirates'in dört sınıflı A380 uçağında, Premium Ekonomi kabini 2-4-2 yerleşimine sahip 56 koltukla ana gövdenin ön kısmına yerleştirildi. Emirates Boeing 777’de ise, 24 Premium Ekonomi koltuk Business ve Ekonomi arasındaki özel bir kabin bölümüne yerleştirilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Latin Amerika’nın En Değerli Özel Start-Up Şirketi Kavak, ‘Carvak’ Markasıyla Türkiye’de

Hayata geçirdiği model ile ikinci el otomotiv sektörüne yön veren ve 8,7 milyar dolar değerle Latin Amerika’nın bir numaralı özel start-up şirketi olan KAVAK, Türkiye pazarına CARVAK markası ile girdi.

 

Dünyanın en hızlı büyüyen start-up şirketlerinden biri olan KAVAK, Türkiye pazarına girdi. Latin Amerika dışındaki ilk yatırımını Türkiye’ye yapan KAVAK, 2025 yılı sonuna kadar 300 binden fazla aracın satışını gerçekleştirerek, Afrika, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’nın en büyük ikinci el otomotiv şirketi olmayı hedefliyor. KAVAK, Türkiye’deki faaliyetlerine Mayıs ayı itibariyle CARVAK markası ile başladı. 500 personeli ile ikinci el araç alım, satım ve yenileme faaliyetlerine başlayan CARVAK, kısa sürede bin kişinin üzerinde istihdam planlıyor. İstanbul’da bulunan showroom’larına ek olarak Türkiye’nin çeşitli illerindeki araç alım ve satım noktaları ile yaklaşık bin aracı müşterilere sunan CARVAK, geçtiğimiz dönemde aylık 2 bin araç kapasiteli yenileme merkezini İstanbul’da faaliyete geçirdi. 

 

 CARVAK Türkiye İcra Kurulu Başkanı (CEO) Mehmet Çelikol, kurulduğu 2016 yılından bu yana her yıl yüzde 100’ün üzerinde büyüyen KAVAK’ın altı yılda ulaştığı 8,7 milyar dolar değer ile Latin Amerika’nın en değerli özel start-up şirketi konumunda olduğunu hatırlattı. Veri ve teknoloji temelli modeli ile Latin Amerika’da elde ettikleri başarıyı Türkiye’de de yakalamak istediklerini anlatan Çelikol, ikinci el otomotiv sektörünün güven ve şeffaflık ihtiyacını, hız ve teknolojiyi bir araya getirip müşteri ve paydaşlarında yüksek memnuniyet yaratarak karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Çelikol, sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

 “Türkiye, Amerika ve Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci el araç pazarı. Buna ek olarak yüzde 15 araç sahipliği ile potansiyeli de çok yüksek. Sahip olduğumuz potansiyel ve Latin Amerika dışında girdiğimiz ilk ülke olması açısından Türkiye bizim için ayrı ve özel bir öneme sahip. Yatırım, istihdam ve hizmet kalitesi başta olmak üzere sektörün her alanında öncü ve lider olma doğrultusunda adımlarımızı hızlandırıyoruz. Ülkemizin yatırım ortamına ve istihdamına katkımız, önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Kısa sürede, hem ikinci el araç alım, satım ve kullanma deneyimini muhteşem halde getirerek, Türkiye’deki ikinci el otomobil pazarının en önemli oyuncularından biri olacağız. CARVAK olarak, uzun vadeli stratejimizin bir parçası olarak, Türkiye’de 2025 yılı sonuna kadar 300 binden fazla aracın satışını gerçekleştirmeyi ve Doğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’nun en büyük ikinci el otomotiv şirketi olmayı hedefliyoruz.” 

 

 Başta Vialand AVM, MetroCity, Maltepe Park AVM ve Hilltown Küçükyalı AVM’de olmak üzere toplam 18 araç alım satın noktası ile faaliyetlerine başladıklarını ifade eden Mehmet Çelikol, CARVAK’ın portföyünde şimdiden yaklaşık bin adet araç bulunduğunu söyledi. CARVAK araçlarının yenilenme sürecine duydukları güvenle müşterilerine 15 aya kadar garanti imkânı sunduklarını belirten Çelikol, yerinde ve hızlı finansman, kasko ve sigorta seçenekleri ile müşterilerinin hayatını kolaylaştırdıklarını ifade etti.

 

 Latin Amerika’nın en değerli özel start-up şirketi 

Faaliyetlerine ilk olarak Meksika’da başlayan KAVAK, şirket CEO’su Carlos Garcia Ottati’nin liderliğinde, 2020 yılında Arjantin ve 2021 yılında Brezilya pazarına girdi. KAVAK, 2020 yılının Ekim ayında 1,15 milyar dolar değerle Meksika’nın ilk unicorn’u olma başarısını gösterirken, devamında katlanarak büyümeye devam etti ve sadece bir yıl sonra 8,7 milyar dolar değere ulaştı. 

 

 Kurulduğu 2016 yılından bu yana 1,6 milyar doların üzerinde yatırım alan KAVAK, Latin Amerika’nın en değerli start-up şirketi olmak özelliğini taşıyor ve aralarında Softbank, Greenoaks, DST Global, Kaszek Ventures, QED Investors, General Atlantic, D1, Ribbit, Bond, General Catalyst ve Founders Fund’ın bulunduğu dünyanın en önemli yatırımcıları tarafından desteklenmeye devam ediyor.

 

 Şu anda 4 ülkede 85 merkezi, 8.500’ü aşkın çalışanı ve portföyündeki 40.000 araçla müşterilerine hizmet veren KAVAK, dünyanın en önemli ikinci el araç alım satım ve yenileme şirketi olmayı hedefliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alabalık yetiştiriciliğini A’dan Z’ye öğrendiler

Antalya Büyükşehir Belediyesi, 58 saatlik Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Alabalık Yetiştiriciliği Eğitimi, kursiyerlerin aldıkları teorik bilgilerin ardından Geyikbayırı Alabalık Üretme Çiftliği’ndeki pratik eğitimleri ile tamamlandı.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, ilk kez düzenlediği Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı Alabalık Yetiştiriciliği Eğitimi’ni tamamladı. Uncalı ATASEM kurs merkezinde yapılan eğitimlerde 24 kursiyer, alabalık yetiştiriciliğinin tüm safhalarını öğrendi. Eğitimde, anaç alabalıktan yavru alımı, sofralık boya kadar gelen süreçteki bakım aşamaları teorik olarak anlatıldı. Teorik eğitimin ardından kursiyerler Geyikbayırı Alabalık Çiftliği’nde uygulamalı eğitim aldı.

 

ÜRETİMİ DESTEKLEYECEK EĞİTİMLER VERİYORUZ

Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde Su Ürünleri ve Yetiştiriciliği Şube Müdürlüğü’nün açıldığını ifade eden Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı ARGE Proje Şube Müdürü Deniz İlaslan Çürek, “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak yerelden kalkınmaya önem veriyoruz. Bu nedenle üreticiyi ve üretimi desteklemek için farklı eğitimler veriyoruz. Potansiyeli olan konuları belirleyip, doğru yetiştiricilik tekniklerini belirliyoruz. Bu kapsamda alabalık yetiştiriciliği kursunu açtık. Antalya alabalık konusunda ciddi bir üretim potansiyeline sahip. Bu nedenle ileri üretim tekniklerinin öğrenilebileceği bir kurs düzenledik. Eğitimden sonra da desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

KENDİ ÇİFTLİKLERİNİ AÇABİLECEKLER

Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı ARGE Proje Şube Müdürlüğü bünyesinde Su Ürünleri Mühendisi olarak görev yapan Sevilay Ünlüçiftçi, su ürünleri kaynaklarını zenginleştirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Ehil işgücü sağlamak için bu kursu açtık. 58 saatlik teori kısmını bitirdikten sonra, uygulama kısmına geçtik. Kursiyerlerimiz, uygulamalı eğitimin ardından Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikalarına sahip olacaklar. Kendi çiftliklerini açabilecekler” diye konuştu. 

 

TÜRKİYE’NİN 3’NCÜ ALABALIK TESİSİ

Pratik eğitimlerinin verildiği Geyikbayırı Alabalık Çiftliği’nin Türkiye’deki 3’ncü alabalık üretme tesisi olduğunu ifade eden İşletme Müdürü Şahin Yalçın, “Yılda 1 milyon 200 bin yavru üretimimiz var. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden uygulamalı eğitim için bir talep geldi. Tesisimizi kursiyerlere açtık. 45 yıllık tecrübemizi kursiyerlerle paylaştık” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ACCA“Daha İyi bir Dünya için Muhasebe Mesleği” konusunda konuştu

Küresel finans ve muhasebe meslek kuruluşu ACCA, Eduplus 9. Mali İşler ve Finans Yöneticileri Zirvesi’nin konuğu oldu.

ACCA Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Afganistan Bölge Başkanı Filiz Demiröz Eduplus 9. Mali İşler ve Finans Yöneticileri Zirvesi’nde “Değişen Dünyada Dönüşen Finans ve Muhasebe Mesleğinin Öncelikleri” başlıklı bir konuşma yaptı. Demiröz yaptığı konuşmada ACCA’in yeni küresel araştırma raporlarından biri olan “Daha İyi bir Dünya için Muhasebe Mesleği: Dönüşümün Öncelikleri” raporuna atıfta bulunarak, “Finans ve muhasebe profesyonelleri, sürdürülebilir ekonomiler ve işletmeler için hayati öneme sahiptir, bu nedenle ACCA olarak   vizyonumuz, dünyanın ihtiyaç duyduğu finans ve muhasebe mesleğini geliştirmektir” dedi.

 

Dünyanın 178 ülkesinde 233 binden fazla üyesi ve 536,000’den fazla adayı bulunan küresel bir finans ve muhasebe meslek kuruluşu olan ACCA, Eduplus tarafından düzenlenen 9. Mali İşler ve Finans Yöneticileri Zirvesi’ne katıldı. Zirvede “Değişen Dünyada Dönüşen Finans ve Muhasebe Mesleğinin Öncelikleri” başlıklı bir konuşma yapan ACCA Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Afganistan Bölge Başkanı Filiz DemirözACCA’in yeni küresel araştırma raporlarından biri olan “Daha İyi bir Dünya için Muhasebe Mesleği: Dönüşümün Öncelikleri” raporundaki bulguları paylaştı. 

ACCA’in yeni yayınladığı “Daha İyi bir Dünya için Muhasebe Mesleği: Dönüşümün Öncelikleri” küresel araştırması, değişen dünyada dönüşen finans ve muhasebe mesleğinin yeni öncelik alanlarını ve bu yeni öncelik alanlarının dünya kamuoyunun arzusu olan ve sonraki nesillere bırakmak istediği daha iyi, kapsayıcı, eşitlikçi yeşil, dijital bir dünyanın inşasındaki rolünü ele alıyor. ACCA’e göre değişen dünyada dönüşen finans ve muhasebe mesleği, dayanıklı ekonomilerin inşa edilmesi, yarının yeteneklerinin yetiştirilmesi, işletmelerin sürdürülebilirliğine yön verme, standartların ve regülasyonların geliştirilmesi, kamu sektörünün dönüştürülmesi, girişimciliğe dayalı büyümenin desteklenmesi ve etik ile güvenin güçlendirilmesi konularını öncelikli olarak ele alıp, daha iyi bir dünyanın inşa edilmesine kritik katkılar sunacak.

 

Bütün bu öncelikleri hayata geçirebilmenin sırrının dünyanın ihtiyacı olan finans ve muhasebe mesleğini inşa etmek olduğunu belirten ACCA Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Afganistan Bölge Başkanı Filiz Demiröz, “Finans ve muhasebe profesyonelleri, sürdürülebilir ekonomiler ve işletmeler için hayati öneme sahiptir, bu nedenle ACCA olarak vizyonumuz, dünyanın ihtiyaç duyduğu finans ve muhasebe mesleğini geliştirmektir” dedi.

 

ACCA’e göre dünyanın ihtiyaç duyduğu bu meslek nasıl bir meslek?

  1. En yüksek etik standartlara sahip,
  2. İşletmelerin değer yaratmalarına, oluşturdukları değeri korumalarına ve raporlamalarına destek olan,
  3. Tek bir küresel standartlar setine göre çalışabilen,
  4. Kapsayıcı ve toplumları en geniş şekilde temsil edebilen,
  5. Zorlukların üstesinden gelmemizi, iş fırsatlarını en üst düzeye çıkarmamızı ve yeniliği ve değişimi yönlendirmemizi sağlayabilen,
  6. Ve kamu yararına hareket ederken tüm paydaşları süper birleştirici rolüyle bir araya getirebilen bir meslektir

 

Filiz Demiröz sözlerini şöyle sonlandırdı: “Finans ve muhasebe alanında, yapay engellerden arındırılmış, isteyen tüm dünya vatandaşlarına erişim sağlanması için imkân yaratan, meslekte istihdam olanakları ve çeşitli mesleki rotalar sunabilecek, adil, kapsayıcı, kaliteli mesleki eğitimlerin ve eğitim politikalarının oluşturulması ve hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sayede, işletmeler ve iş dünyasının ihtiyacı olan vasıflı iş gücünün geliştirilmesi sağlanırken, bu, etik ve sürdürülebilir ekonomilerin ve dünyanın inşasında kilit rol oynayacaktır.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Suna’nın Kızları “Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi” araştırmasını yayımladı

Suna’nın Kızları “Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi: Engeller, Müdahaleler ve Olanaklar” araştırmasını yayımladı

Eğitim, kültür ve sanat alanlarındaki sosyal yatırımlarıyla tanınan iş insanı Suna Kıraç’ın adını taşıyan Suna’nın Kızları, Eğitim Reformu Girişimi ile birlikte “Türkiye’de Kız Çocukların Eğitimi: Engeller, Müdahaleler ve Olanaklar” raporunu yayımladı. Suna Kıraç’ın kızı, iş insanı İpek Kıraç’ın liderliğinde, Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında çalışmalarını yürüten Suna’nın Kızları, raporda özelde kız çocuklar, genelde ise tüm çocukların önündeki üç büyük engeli toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk ve yapısal şiddet olarak tanımlıyor. Kız çocukları desteklemeye yönelik çalışmaların eğitime erişim, burs, okullaşma alanlarında yoğunlaştığına dikkat çeken rapor, kız çocukların yapabilirliklerinin artırılmasının en önemli ihtiyaç olduğunu vurguluyor. 

 

Suna’nın Kızları Kurucusu İpek Kıraç, rapora yazdığı önsözde annesi Suna Kıraç’ın “Planlarımızı önümüzdeki yoğun sise göre değil, ilerideki parlak ufuklara göre yapıyoruz” sözünü parola edindiklerini belirterek şunları ifade etti:

 

“Bu raporda göreceğiniz üzere, Suna’nın Kızları’nın rotasını belirlerken Türkiye’de şimdiye kadar kız çocukların eğitimi üzerine yapılan birçok değerli çalışmayı inceledik. Tüm çocukların hayata eşit katılımı için destekleyici bir çevre oluşturmak üzere yola çıkmaya karar verdik. En zor koşullardaki çocukların özgün ihtiyaçlarını gözeten güvenli ve destekleyici imkânlar oluşturabilirsek bu sorunların birçoğunun çözümüne katkıda bulunabileceğimize inanıyorum.” 

 

“Eğitime erişim kız çocuklar için tek başına yeterli değil”

Araştırma raporunda eğitim alanında çalışan 127 sivil toplum kurumunu, 243 projeyi incelediklerini, ardından 2 odak grup ve 3 paylaşım toplantısı düzenleyerek ekosistem haritalamasını tamamladıklarını vurgulayan İpek Kıraç şu ifadeleri kullandı: 

 

“Araştırmamıza dâhil olan eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının yüzde 62’ye yakını kız çocuk odaklı çalışmalar yürütüyor. Bu projelerin ağırlıklı olarak kız çocukların eğitime erişimi kolaylaştırıcı müdahalelere odaklandığını, burs ve benzeri ekonomik desteklerin yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Okul öncesi dönem ise en az çalışma yürütülen alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda açıköğretime devam eden ya da eğitim dışında kalmış kız çocuklara özel destek mekanizmaları da kısıtlı. Okula erişimin desteklenmesi son derece değerli ancak tek başına yeterli bir müdahale değil.” 

 

“Kolektif etki yaklaşımıyla büyük bir sivil toplum ekosistemi oluşturuyoruz”

Haritalama çalışmasının ardından Suna’nın Kızları’nın yol planını sivil toplum kuruluşları, kız çocuklar ve öğretmenlerle bir arada oluşturduklarını belirten İpek Kıraç, kız çocukların okul dışında da desteklenmesi ve güçlendirilmesine imkan sağlayacak bir sivil toplum ekosistemi oluşmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti:: 

 

“En önemli ihtiyaç, kız çocukların baskı altında kalmadan, güvenlikli ve mutlu bir çevrede yaşayabilmelerine ve sosyal ağların içerisinde yer almalarına destek olacak bir ortam yaratmak. Bunu da sivil toplum kuruluşları olarak tek tek yapamayız. Bu nedenle ‘kolektif etki’ adını verdiğimiz yaklaşımla güçlü yanlarımızı ortaya koyduğumuz, eksikleri yeni oluşumlarla desteklediğimiz bir ekosistem yaratmak için çalışıyoruz.”

 

“Kız çocukların yapabilirliklerinin artırılması tüm çocukları özgürleştirecek”

Suna’nın Kızları, Eğitim Reformu Girişimi ile birlikte yürüttüğü araştırma kapsamında kız çocuklarının potansiyellerini gerçekleştirmeleri ve nitelikli eğitime erişimleri için 5 alanda yapabilirlik kriterleri belirledi. Fiziksel, entelektüel, ekonomik, sosyal ve politik yapabilirlik tanımlarının yer aldığı raporun tavsiyeler bölümünde  söz konusu kriterlerin oğlan çocuklar için de sağlanamadığına dikkat çekilerek, “Ancak yoksulluğun ve ırkçılık gibi yapısal şiddet mekanizmalarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini giderek daha derinleştirdiğini, dolayısıyla en büyük sıkıntıyı kız çocukların çektiğini görüyoruz. Bu nedenle kız çocukların yapabilirliklerini artıracak sistemsel düzenlemelerin tüm çocukları özgürleştireceğini savunuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere’ye Kentsel Dönüşüm Ödülü

Narlıdere Belediyesi, ödüle doymuyor. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in yüzde yüz uzlaşı mantığı ile yola çıktığı kentsel dönüşüm stratejisi ve projeleri, ‘7. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde Türkiye genelindeki tüm belediyelerin arasında yapılan 2 aylık değerlendirme sonucu ‘Kentsel Dönüşüm Teşvik’ dalında ödüle layık bulundu. Başkan Engin, “Narlıdere’deki çarpık kentleşmenin önüne geçmek ve sağlıksız yapıların dönüşümünü sağlamak için mesai harcıyoruz. Kentsel dönüşümde stratejimizi belirlerken kimsenin mutsuz ve huzursuz olmasını istemedik.. Bu düşüncelerimizin ödüle layık bulunması bizleri mutlu ediyor ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” dedi.

 

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 2019 yılında göreve gelmesiyle birlikte ilk iş olarak kentsel dönüşüm projeleri ve stratejilerini geliştirmek için kolları sıvadı. Kentsel dönüşümde ‘Yüzde Yüz Uzlaşı’ sloganı ile yola çıkan Başkan Engin’in kentsel dönüşüm stratejileri meyvelerini vermeye başladı. Dönüşüm sürecini vatandaşa ve kamuoyuna en iyi şekilde anlatmak amacıyla ilki 2013 yılında yapılan ve bu yıl yedincisi düzenlenen ‘Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde Narlıdere Belediyesi, ödüle layık bulundu. ‘Çevresel Sürdürülebilirliğe Dayalı Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler’ ana temasıyla yapılan kongre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) iş birliğiyle Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından İstanbul’da gerçekleştirildi. Narlıdere Belediyesi, 2 ay süren yoğun bir değerlendirme sonucu kentsel dönüşüm projeleri ve stratejileri ile Türkiye’deki tüm büyükşehirler ve ilçe belediyelerinin arasından sıyrılarak “Kentsel Dönüşüm Başarı ve Teşvik” ödülünü almaya hak kazandı.

 

‘MUTLU DÖNÜŞÜM’

“Kentsel dönüşümde yüzde yüz uzlaşı ile yola çıktık” diyen Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Dönüşümde en önemli şey tarafların uzlaşıyı gönülden yapması. Bir kişinin bile bu dönüşüm sürecinde mutsuz olmasını istemiyoruz. Sahaya çıktığımızda en çok buna dikkat ediyoruz. Narlıderemiz’deki çarpık kentleşmenin önüne dönüşüm ile geçmeyi istiyoruz. Herkesin sağlıklı konutlarda, ferah ve her şeyden önemlisi mutlu bir şekilde yaşamasını istiyoruz. Biz kentsel dönüşüm projelerimiz için kollarımızı sıvadığımızda en çok buna dikkat ettik. Bugün aldığımız ödül, doğru yolda olduğumuzu görüyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın En Büyük Makam Odasına Büyük İlgi

Şeffaf belediyeciliği başka boyuta taşıyarak kapı, randevu ve bürokrasiyi hatta belediye binasını ortadan kaldırarak makam odasını ilçenin meydanına taşıyan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, havaların düzelmesi ile yeniden başlayan uygulaması ilk günden vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı.

 

Bursa’da vatandaşlarla iletişim için yalnızca randevu, bürokrasi ve kapıyı değil belediye binasını ortadan kaldıran Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, dünyanın en büyük makam odasında vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.

 

MİLLET MEYDANI MİLLETİN MAKAMI

3 yıldır ilçenin merkezi konumundaki Adnan Menderes Meydanı’nda gerçekleşen makam odası buluşması, havaların düzelmesi ile yeniden başladı.

 

Tüm makamların gelip geçici olduğunu, önemli olan gönülleri makam yapmak olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Mehmet Kanar, “İnsan şehrin, şehir de insanın aynasıdır. Makamların gerçek sahibi vatandaşlarımızı meydanda karşılıyoruz, meydanda buluşuyoruz. Görüp gelen, selam veren, bekleyip mutluluklarını sorunlarını bizlere anlatan herkese çok teşekkür ederim. Sizleri çok özlemişim. Çaylar bizden sohbet sizden, her zaman biriz, beraberiz.” şeklinde konuştu.

 

HERŞEY MEYDANDA

Siyasetin millete hizmet etme sanatı olduğunun altını çizen Başkan Mehmet Kanar, “Başta çok şaşıran, ilginç bulan hatta sadece meraktan gelenler çok oldu. Meydanda oturuyoruz, konuşuyoruz, sorun, talep ve önerilerini alıyorum. Esnaf bir ailenin evladı olarak itiraf etmeliyim ki, makam buluşmaları vatandaştan çok bize fayda sağlıyor. Büyüğüyle, küçüğüyle, yaşlısıyla genciyle vatandaşlarımız en zor problemlere alternatif çözümler üretiyorlar. Farklı siyasi kanaatten vatandaşımızla ortak bir paydada buluşma imkânı buluyoruz. Dolayısıyla bu şehri birlikte yönetiyoruz. Demokrasi kültürü, istişare geleneği Mustafakemalpaşa’da tam manasıyla karşılığını buluyor” dedi.  Kanar, “Biz Geldik Hizmet Evinizde” diyerek kendisini temsilen görevli mobil saha ekiplerinin 3 yıldır sürekli ve düzenli olarak vatandaşın ayağına gitmeye devam ettiğini de hatırlattı.

 

 

3 yılda ilçenin en önemli beklentisi olan altyapı, içme suyu, yağmur suyu yatırımı başta olmak üzere, gençlik merkezi, millet bahçesi, aşevi, gıda ve giyim bankası, tarıma yönelik özel projeleri ile yaşlılar, kadınlar, gençler ve engellilere dokunan hizmetlere imza atan genç başkana vatandaşlarda tam destek veriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

TEGV Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkı’nın temeli atıldı

TEGV, 1999’dan bu yana Van’da faaliyet gösteren eğitim parkını yeniden inşa etmek üzere çalışmalara başladı. 2008’de hayatını kaybeden miras bağışçısı Nirun Şahingiray’ın adını yaşatacak olan eğitim parkının temel atma töreni 27 Mayıs’ta gerçekleştirildi.

 

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), 1999 yılından bu yana 3 bin 170 gönüllüsünün desteğiyle faaliyetlerini sürdüren ve 135 bini aşkın çocuğu nitelikli eğitim desteğiyle buluşturan Van’daki eğitim parkını yenileme kararı aldı. Pandemi nedeniyle etkinliklerine bir süre ara verilen eğitim parkının yerine yepyeni, modern ve çevreci bir eğitim parkı inşa edilecek.  2008 yılında hayatını kaybeden miras bağışçısı Nirun Şahingiray’ın adını yaşatacak olan TEGV Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkı, vakfın benimsediği eğitim anlayışını destekleyen, çocukları çok yönlü bireyler olmaya, sosyalleşmeye, merak duymaya, katılımcılığa ve iş birliğine teşvik etmeyi hedefleyen bir ‘eğitim mekanı’ olarak tasarlandı. Parkın temel atma töreni Van Valisi Dr. Ozan Balcı, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, Van Edremit Belediye Başkanı İsmail Say, Edremit İlçe Milli Eğitim Müdürü Elif Yörük, TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci, TEGV Mütevelli Heyeti Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri, TEGV gönüllüleri ve eğitim dostlarının katılımıyla 27 Mayıs’ta gerçekleşti. Yılda 5 bin çocuğa nitelikli eğitim desteği verebilecek kapasiteye sahip olan TEGV Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkı’nın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılması planlanıyor.

 

TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci temel atma töreninde yaptığı konuşmada: “Kendi deyimimizle bu tesis TEGV’in ‘amiral gemisi’ olacak. Umuyoruz ki Van ve bölge için değil tüm Türkiye için örnek bir eğitim birimi olacak. 29 Ekim’de açılışını büyük bir törenle gerçekleştirmek istiyoruz. Hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. 

 

Törende TEGV eğitim parkına ismi verilen, 2008’de hayatını kaybeden miras bağışçısı Nirun Şahingiray’ın ailesinden gelen mesaj da okundu. Mesajda, “Bu çok özel günde Nirun Şahingiray’ın ailesi olarak hep birlikte aranızda bulunmayı çok arzu ettik. Ancak bazı sebeplerden dolayı gelmemiz mümkün olmadı. 

 

O, bizlere takip etmemizi istediği bir yol gösterdi. Doğru hedefe ilerlememizi sağlayacak bir yol. Onun en güvendiği kurum olan TEGV sayesinde hayallerinin birer birer gerçekleştiğine tanık olmak, ne kadar doğru kararlar alındığını görmek hepimize büyük mutluluk ve gurur veriyor. 

 

Nirun Şahingiray’ın adını ve ideallerini yaşatacak olan bu eğitim parkının kuruluş aşamalarında büyük çabalar gösterildi ve bu günlere gelindi. Kendilerine Şahingiray ailesi olarak teşekkür ediyor, Nirun Şahingiray Van Eğitim Parkı’nın herkes için hayırlı olmasını diliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

 

Belediye Başkanı İsmail Say yaptığı konuşmada: “Van’daki hatta bölgedeki tüm çocuklarımıza hitap edecek böyle bir yatırımın olması bizleri sevindirdi. Biz de Edremit Belediyesi olarak bu yapının şehrimize kazandırılması adına sürecin bir paydaşı olmaya çalıştık. Bugün temel atma aşamasına geldik, 29 Ekim gibi inşallah açılış kurdelesini hep birlikte keseceğiz. Tüm haziruna, dışarıdan gelen misafirlerimize, bu yapının Van’a, Edremit’e kazandırılmasında emeği geçenlere Van ve Edremit halkı adına teşekkür ediyorum.” dedi. 

 

Van Valisi Dr. Ozan Balcı konuşmasında şunlara yer verdi: “Eğitime bilgiye, kültüre dost bir vali olarak çocuklara, gençlere yapılan yatırımları çok önemsiyorum. Onlar bizim en değerli varlığımız. İletişim teknolojisinde dünyada büyük değişim, dönüşüm yaşanırken bizim de gençleri en güzel şekilde hazırlamamız lazım. Buradaki ana hedefimiz şu, gündelik hayattaki problemleri sorunları hafifletmek, insanların hayatlarını kolaylaştırmak. En önemlisi de uzmanlaşma ve iş birliği içerisinde ana aktörlerimizle toplumumuzun ilerlemesine, Vanlı hemşerilerimizin huzur ve refahına katkı sağlayacak ana aktörlerle beraber Van’ı geleceğe hazırlayabilmek.”

 

Nirun Şahingiray Eğitim Parkı’nda Neler Olacak? 

29 Ekim’de yeniden Vanlı çocukların buluşma noktası haline gelecek olan Eğitim Parkında  1.850 m² kapalı alan üzerine 120 kişi kapasiteli Çok Amaçlı Salon, 2 Tasarım ve Beceri Atölyesi, Bilişim ve Teknoloji Odası,  Düşler Atölyesi ve Drama Atölyesi, Okuma Adası, Standart Etkinlik Odaları, Proje Odası ve Kütüphane yapılması planlanıyor. 

 

Bunun yanı sıra 12.900 m² açık alana sahip olacak olan parkta, fiziksel etkinliklerine olanak sağlayacak şekilde; futbol sahası, basketbol sahası, tenis kortu ve çok amaçlı spor sahasını çocuklarımızın hizmetine sunacağız. 

 

Hiçbir ağaç kesilmeyecek

Nirun Şahingiray Eğitim Parkı arazisinde yer alan mevcut ağaç dokusunun ve yapılaşma izlerinin korunması tasarım için temel bir çıkış noktası oldu. Kullanım ömrünü dolduran ana binanın tamamen yıkılmasının ardından, yapılacak yeni binanın aynı konuma yerleştirilerek mevcut yeşil peyzaj sınırlarının değiştirilmemesi kararıyla tasarıma başlandı. Programda yer alan açık alan fonksiyonları ise; söğüt, akasya, çam ve çeşitli meyve ağaçlarından oluşan zengin ve bakımlı ağaç dokusu gözetilerek kalan boşluklara yerleştirildi. Ayrıca, hali hazırdaki spor alanlarının yerleri değiştirilmeyip, sadece kısmi müdahalelerle iyileştirilmesine karar verildi. Bu temel yerleşim kararları sayesinde mevcut ağaçların hiçbirinin kesilmemesi sağlandığı gibi, inşaat maliyetinin azaltılması da hedeflendi. PAB Mimarlık tarafından tasarlanan proje, vakfın uzun yıllar başarıyla yönettiği Van kampüsünün yenilenmesi için açılan davetli yarışma sonucunda seçildi.

 

Sürdürülebilir yeşil bir kampüs hedeflendi

Tasarım süreci boyunca ilgili diğer disiplinlerle birlikte çalışılarak sürdürülebilir ‘yeşil’ bir kampüs elde etme hedefi geliştirildi. Bu hedef doğrultusunda yapının çatısında toplanan tüm yağmur suyunun depolanarak bahçe sulamasında tekrar kullanılması, gri su arıtma sistemiyle atık suların ıslak hacimlerde tekrar değerlendirilmesi, yıllık elektrik tüketiminin neredeyse tamamını üreten güneş panellerinin sisteme entegre edilmesi, tüm mekânlarda doğal aydınlatma, doğal ve çoğu zaman çift yönlü havalandırma imkânının oluşturulması sağlandı.

 

Nirun Şahingiray kimdir?

1928 yılında İzmir'de, Kırım Hanları’nın soyundan gelen bir ailede doğan Nirun Şahingiray, 80 yıllık ömrü süresince birçok başarıya imza atmış önemli bir iş insanıdır. Kurduğu şirketler Türkiye'de alanlarının öncüsü olmuş, dünya liderleriyle ortaklıklar oluşturmuş. 10 yıllar boyunca otomotiv yan sanayisini şekillendirmiştir. 2008 yılında aramızdan ayrılan Şahingiray, mirasını TEGV’e bağışlamıştır. Bu başarılı iş insanının birikimini, Türkiye'nin eğitim konusunda yardıma en çok ihtiyaç duyan çocuklarına destek olan ve onlara çağdaş bir yaklaşımla, çok yönlü bir eğitim desteği sağlayan TEGV’e bağışlaması, Şahingiray'ın uzak görüşlülüğünü, yüce gönüllülüğünü, çocuk sevgisini ve memleket aşkını kanıtlamaktadır

 

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) hakkında:

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), başta Suna Kıraç olmak üzere, eğitimin her şeyin başı olduğuna yürekten inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimi ile devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak amacıyla 23 Ocak 1995 tarihinde kuruldu. İlköğretim çağındaki çocuklara okul dışı eğitim desteği vermeye odaklanan TEGV, yıllar içinde Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu oldu. TEGV 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “izin almadan yardım toplama” hakkına sahip vakıflardan biri olarak tanındı. Vakıf Türkiye genelinde, 22 ilde 8 Eğitim Parkı, 29 Öğrenim Birimi ve 18 Ateşböceği ile toplam 55 etkinlik noktasında çocuklara eğitim desteği vermeye devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çiftlikköy’de Saklıbahçe Sosyal Tesisleri İçin Geri Sayım

Çiftlikköy Belediyesi’nin uhdesindeki Saklıbahçe Sosyal Tesisleri’nde yenileme çalışmaları son aşamaya geldi. Kaba inşaatı tamamlanan tesisin iç tefrişat çalışmalarında da sona yaklaşıldı.

 

BAŞKAN SİLPAGAR, “BU AY HİZMETE GİRİYOR”

Siteler Mahallesi’nde, Şair Kadriye Temurbulatova Caddesi yanında bulunan tesiste hızla süren çalışmaları sık sık yerinde inceleyen Çiftlikköy Belediye Başkanı Ali Murat Silpagar, “Yepyeni bir düzenleme ile Çiftlikköy’e kazandırmakta olduğumuz Saklıbahçe Sosyal Tesislerimizin her köşesinde ayrı bir güzellik sunuyoruz. Çalışmalarımızın her aşamasında yerinde incelemelerde bulunduk, Yalova Valimiz Sayın Muammer Erol bey olsun, Yalova Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Tutuk olsun, pek çok değerli isimle birlikte buradaki çalışmalar hakkında istişarelerde bulunduk ve bilgiler verdik. Yeri geldi bir tuğla da biz koyduk. Saklıbahçe Sosyal Tesislerimizde çalışmalarımız son aşamaya geldi. Kaba inşaatı tamamlanan ve iç tefrişatı yapılan sosyal tesislerimiz Haziran ayında hizmet vermeye başlayacak. Hemşerilerimiz düğün, nişan, kına gibi etkinliklerini burada yapabilecekleri gibi, kafe olarak da hizmet verecek tesisimizde kahvaltı hizmeti de olacak. Çiftlikköyümüz için hayırlı olmasını diliyorum, inşallah Çiftlikköyümüze yakışır güzellikte, hemşerilerimizin gönül rahatlığıyla faydalanabileceği bir tesisimizi daha yakın zamanda ilçemize kazandırmış olacağız” diye bilgi verdi.

 

“HEM KAFE, HEM DÜĞÜN VE NİŞAN GİBİ ETKİNLİKLER İÇİN UYGUN”

Tesis alanının toplam 1766 m2’ye yayıldığını ve 450 m2’lik kapalı alanda mescit, mutfak, depo, personel odası, engelli tuvaleti, kadın ve erkek tuvaletleri, alan içinde 50 m2’lik çocuk oyun parkı bulunduğunu ifade eden Başkan Silpagar, “Çift camlı sistemiyle ısı yalıtımını sağlayan yapının salon tavanı da pergole açılır kapanır şekilde dizayn edildi. Kaba inşaatını 97 günde tamamladık. Tüm statik ve mimari bizim tarafımızdan gerçekleştirildi. Radyal temel üzerine, yerden ısıtmalı, dış cephesinin tamamı mantolama işlemiyle ısı yalıtımı sağlanan tesisimizin inşaasında 350 m3 beton, 26 ton demir kullanıldı. Statik hesaplamalarını gelecekte ihtiyaç olması halinde iki kat daha çıkılabilecek şekilde yaptık. Çiftlikköylü hemşerilerimin bu yaz Saklıbahçe keyfini en güzel şekilde yaşayacağını düşünüyorum. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı