Aylık arşivler: Haziran 2022

Tırmanma Sezonu Kartepe’de Devam Ediyor

AVIS 2022 Türkiye Tırmanma Şampiyonası 5. Ayağı Kartepe Tırmanma Yarışı, 05 Haziran Pazar günü 4 kategoride 25 sporcunun katılımıyla Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü (KOSDER) tarafından organize ediliyor.

 

ICRYPEX, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi katkılarıyla düzenlenen yarış, Derbent Beldesi – Kartepe arasındaki 6 kilometrelik parkurda 3 çıkış üzerinden koşulacak. 04 Haziran Cumartesi günü 10.00-14.00 saatleri arası idari ve teknik kontroller ile başlayacak organizasyon, aynı gün 16.00-19.00 saatleri arasındaki antrenmanlar ile devam edecek. 05 Haziran Pazar günü ise saat 10:00 da Kartepe Derbent’teki Bayrak Tepe Cafe önünden başlayacak yarış, 3 çıkışın tamamlanmasının ardından ödül töreni ile son bulacak.

 

Sezonun ikinci tırmanma yarışı öncesinde Kategori 1’de Bahadır Sevinç, Kategori 2’de Kaan Kara, Kategori 3’te Ahmet Keskin ve Kategori 4’te Selim Bacıoğlu lider durumda yer alıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Glutensiz ürün pazarında paketli ürünlere talep artıyor, uzmanlar uyarıyor

Research and Markets tarafından yayınlanan Glutensiz Unlu Mamuller Pazarı Küresel Endüstri Büyüme Eğilimleri ve Pazar Tahmini 2021 – 2026 Raporu’na göre sektörün 2026 yılına kadar yıllık 11,9’luk büyümeyle 5 milyar dolarlık hacmi aşması bekleniyor. Ürünlerin hızlı servis veren restoran menülerine giderek daha fazla dahil edilmesi, glutensiz unlu mamuller sektörünün daha geniş pazarlara yayılacağına işaret ediyor. Raporda glutensiz bisküvi, kraker ve kurabiye gibi kuru ve hazır ürünlerinse pazardaki diğer ürünlere kıyasla daha hızlı tüketildiği dikkat çekiliyor. 

 

Söz konusunu tablonun Türkiye’de de benzer şekilde seyrettiğini belirten Schär Türkiye Genel Müdürü Özgür Erdoğan, “Glutensiz beslenmeyi gerektiren hastalıklar arasında Çölyak Hastalığı, İrritabl Bağırsak Sendromu, Buğday Alerjisi, Dermatitis Herpetiformis ve Çölyak olmayan Gluten Hassasiyeti bulunuyor. Dünya çapında gluten intoleransı ve çölyak hastalığının artan yaygınlığına ek olarak glutensiz beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmiş bireylerin sayısı da glutensiz ürünlere talep yaratan önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum ürün çeşitliliğini artırırken birtakım riskleri de beraberinde getiriyor” dedi. 

 

Çapraz bulaş riski ilk sırada

Çapraz bulaşın özellikle glutensiz beslenmesi gereken kişiler için hayati önem taşıdığını söyleyen Uzm.Dyt.İrem Erdem “Çapraz bulaş (kontaminasyon), besinlerin tarladan sofraya tüm aşamalarında herhangi bir üründen mikroorganizmaların bulaşması şeklinde tanımlanıyor. Çapraz bulaşma bir üründen besine mikroorganizma geçişi olabileceği gibi, besinden besine mikroorganizma veya alerjen bulaşması şeklinde de olabiliyor. Özellikle toplu beslenme hizmeti veren kafe, restoran veya yemekhaneler gibi yerlerde çapraz bulaşmayı önlemek adına herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Yetersiz sanitasyon işlemleri, paylaşılan ekipmanların aynı ürünlerde kullanılması, personel bilgisinin ve mutfak araç gereçlerinin yetersiz olması gibi durumlar çapraz bulaşmaya sebep olabiliyor. Ev dışında glutensiz diyet uygulamak isteyen bireyler genel olarak bu tip problemlerle karşı karşıya kalabiliyor” diye konuştu.

 

‘’Eser miktarda gluten içerebilir’’ ibaresine dikkat

Uzm.Dyt.İrem Erdem, paketli ürünlerde de riskin hemen hemen aynı olduğuna dikkat çekerek “Gluten içermeyen bir maddeden yapılmış olmasına rağmen, ürün gluten içeren gıda üretim bantlarıyla aynı ortamda üretildiğinde glutene maruz kalabiliyor. Bu nedenle bu tip ürünlerde içindekiler kısmında buğday, arpa ve çavdar yazmazken son kısmında ‘’eser miktarda gluten içerebilir’’ ibaresi yazılması önemli. Çapraz bulaşma riskini sıfıra indirmek ve bu maruzatı önlemek için ‘’gluten içermez’’ ibaresi olan ürünlerin farklı ortamlarda üretilmesi şart” uyarısında bulundu. 

 

“Glutensiz demek lezzetsiz demek değil”

Uzm.Dyt.İrem Erdem, Schär olarak glutensiz ürünlere dair önyargıları yıkmayı başardıklarını belirtti: “Söz konusu glutensiz ürünler olduğunda tüketicileri en çok düşündüren noktalardan biri, lezzet açısından beklentilerinin ne ölçüde karşılanacağı. Ancak glutensiz demek lezzetsiz demek değil. Schar olarak her öğünün sadece dengeli ve besleyici maddeleri içermesinin ötesinde iyi bir yemek deneyimi, duyular için lezzet şöleni olmasını önemsiyoruz. Bu kapsamda konvansiyonel ürünlerden ayrılmayacak tatlı-tuzlu atıştırmalıklar, yumuşak, kabarık, lezzeti öne çıkan ekmekler üretiyoruz. Yüksek teknolojimizle ekmeklerimizi koruyucu olmadan raf ömrünü uzatıyoruz. Özellikle aile ortamlarında çölyaklı bireylerin kendilerine uygun beslenmeyi keyif alarak sürdürmelerini sağlıyoruz. Ürünlerimiz kg başına 5 ppm'den az gluten içeriyor. Böylece günde 2 kg'a kadar tüketim ihtiyaçlarının ürünlerimizle karşılanmasını ve 10 ppm’le glutensiz, sıkı ama keyifli diyetler uygulanabilmesini sağlıyoruz. Çölyaklı bireylerin diğer gıda intoleranslarını da gözardı etmiyor, ürün portföyümüze laktoz, buğday içermez iddialarımızı ekliyoruz. Kaliteli ham madde, tam taneli tahıl kullanımı ürünlerimizi lif açısından zenginleştiriyoruz.”

 

“Avrupa’da lider konumundayız”

Dünyanın önde gelen uluslararası gıda güvenliği standardı BRC (British Retail Consortium) belgesinin tüm gereksinimlerini göz önüne bulundurarak üretim sırasında çapraz bulaş riskine karşı katı bir alerjen kontrol sistemi uyguladıklarına da değinen Schär Türkiye Genel Müdürü Özgür Erdoğan, “Schär olarak dünyada 7 farklı lokasyonda, 11 ülkede, 40 yılı aşkın süredir yaklaşık 120 çeşit ürünle özel beslenme gereksinimi olan insanlar için çözümler üretiyor ve Türkiye’de 2019 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. Herhangi bir yapay tat, aroma, renklendirici veya koruyucu madde kullanmıyor, ürünlerinin tarladan sofraya tedarik zincirinin her adımını dikkatli bir şekilde kontrol ediyoruz. Ürünlerimizin bulunabilirlğini de ayrıca önemsiyor, bireylerin her ortamda porsiyonluk paketlerimizle beslenmesini destekliyoruz. Ürünleri, hammaddeleri ve üretim zincirinin tamamı 100 glutensiz bir marka olarak Avrupa pazarında da lider konumdayız” ifadelerini kullandı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Belediyesi sağlığı eve taşıyor

Daha önce dezavantajlı gruplar için birçok projesini vatandaşların beğenisine sunan Gemlik Belediyesi şimdi de Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Uğur Böcekleri Sağlık Ekibi ile söz konusu hizmetlere ulaşma konusunda sıkıntı çeken yurttaşlara enjeksiyon, kan alımı, tansiyon, pansuman ve şeker ölçümü gibi hizmetleri evlerde sunacak.

 

“Vatandaşımızın nerede ihtiyacı varsa oradayız”

Gemlik Belediyesi’nin engelli, yaşlı ve sağlık problemleri olan yurttaşlara çok sayıda hizmeti olduğunu ifade eden Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Gemlik Belediyesi olarak öncelikli hedefimiz dezavantajlı grupların sıkıntılarını ortadan kaldırmaktı. Görev sürecimizde çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Engelsiz Taksimiz, engelli yurttaşımızın özellikle sağlık alanındaki ulaşım problemini ortadan kaldırdı. Kurşunlu’daki Yaşlı Konuk Evimiz, verdiği hizmet ile Bursa’da parmakla gösterilir hale geldi. Hasta Nakil Ambulansımız ise bir yılda yaklaşık bin yurttaşımıza nakil hizmeti verdi. Yurttaşlarımız bu hizmetlerimizden memnun olduklarını her yerde ifade ediyorlar. Memnuniyet bizim için büyük onur ve gurur kaynağıdır” dedi.

 

“Gemlik’te sağlık artık eve geliyor”

Gemlik Belediyesi Uğur Böcekleri sağlık ekibini kurduklarını ve sağlık hizmetlerine ulaşmada yaşanacak sıkıntıları ortadan kalkacağını belirten Başkan Sertaslan, “Bugün hemşehrilerimizin bir ihtiyacını daha gidermekten mutluluk duyacağımız bir projeye başlıyoruz. Uzman sağlık ekibimiz ile ulaşılmakta sıkıntı çekilen sağlık hizmetlerini yurttaşlarımızın evlerine taşıyoruz. Ekibimiz; enjeksiyon, kan alımı, tansiyon, pansuman ve şeker ölçümü gibi hizmetleri evlerde sunacak. Bu çalışmayı hayata geçiren nadir ilçe belediyelerdeniz. Yurttaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Gemlik Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Hakan Uğur ise, Gemliklilerin yakın zamanda başlayacak evde sağlık hizmetlerine 444 16 05 numarasından ulaşabileceğini. Uğur, randevunun en az bir gün önceden alınması gerektiğini belirtti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Geleceğin veteriner hekimleri Osmangazi’de

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencileri, Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi’ni ziyaret ederek uygulamalı hayvan sağlığı ve bakımı eğitimi aldı.

 

Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencilerini ağırladı. Barınağa gelen 16 öğrenci, yetkililerinden ‘Uygulamalı Veteriner Hekimlik ve Tedavi Yöntemleri’ konusunda bilgi aldı. Geleceğin veteriner adayları, eğitim sonunda kısırlaştırma operasyonu yapılan bir köpeğin ameliyatına katılma fırsatı da buldu. Veteriner Hekim Hakan Tan eşliğinde gerçekleşen ameliyatı heyecanla takip eden öğrenciler, Osmangazi Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Dilek Yosun’dan da barınak hakkında bilgiler aldı.

 

Öğrencileri ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Osmangazi Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Dilek Yosun, “Öğrencilerimiz, veteriner hekimlerimiz ile birlikte ameliyatlara katılarak mesleki bilgilerini yerinde gözlemliyorlar. Aynı zamanda uygulamalı eğitim alma imkanı bularak, barınağımızın tüm fırsatlarından yararlanıyor. Böylece geleceğin veteriner adaylarının yetişmesine katkı sunmuş oluyoruz” dedi.

 

Yetkililer, öğrencilere tedavi hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulunurken, öğrenciler de operasyon hakkında merak ettikleri sorulara cevap bulma imkanı buldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Geleceğin Matematik Öğretmenleri Matematik Müzesine Hayran Kaldı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ MATEMATİK MÜZESİ’Nİ ZİYARET ETTİ

Açıldığı günden bugüne okul gezilerinin uğrak noktası olan Sincan Matematik Müzesi, bu kez geleceğin Matematik öğretmenlerini ağırladı. Gazi Üniversitesi Matematik Eğitimi bölümü öğrencilerinden oluşan bir grup Matematik Müzesi’ni ziyaret etti. Materyalleri tek tek inceleyen öğrenciler müzeye hayran kaldıklarını ifade etti.

 

"Matematiğe Dokunuyorum" sloganıyla yapılan ve bugüne kadar öğrencilere matematiği sevdiren Sincan Matematik Müzesi ziyaretçi akınına uğruyor. Her yaştan öğrencinin ve vatandaşın ilgiyle gezdiği Matematik Müzesi’nin yeni konukları geleceğin matematikçileri oldu.

 

Gazi Üniversitesi Matematik Eğitimi Bölümü öğrencileri, akademisyen Hatice Aydan Kaplan öncülüğünde Sincan Matematik Müzesi’ni gezerek detaylı bir şekilde inceledi. İleride matematik öğretmeni olacak gençlerin müzeyi gezerken heyecanı ve ilgisi dikkat çekti.

Matematik Müzesi’nde yer alan tangram, satranç, puzzle, 4 işlem, çarpan, sayı sıralama gibi oyunları çok beğenen öğrenciler, kilit taşlarıyla yapılıp yıkılan Mimar Sinan’ın Mostar Köprüsü’nden de çok etkilendiklerini söylediler.

Akademisyen Hatice Aydan Kaplan her sene öğrencilerine Matematik Müzesi’ni ödev olarak vereceğini, şu anda da iki öğrencinin dönem ödevlerini Matematik Müzesi üzerine yaptıklarını belirtirken “Öğrencilerime burayı mutlaka önereceğim, materyalleriniz çok kaliteli” dedi.

Sincan Belediyesi’ne böyle bir eser kazandırdıkları için teşekkür eden öğrenciler, Matematik Müzesi’nden hayranlıkla ve memnun bir şekilde ayrıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sinema Söyleşileri Üçüncü Gününde

Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Atlas Sineması’nda düzenlenen “Sinema Söyleşileri”nin bugünkü konukları Derviş Zaim, Gülin Üstün, Kerem Ayan ve Alin Taşçıyan oldu

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında ikincisi düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirilen Sinema Söyleşileri, sinemanın ünlü isimlerini ağırlamaya devam ediyor.

 

Atlas Sineması’nda gerçekleşen Sinema Söyleşileri, üçüncü gününde “Türk Sinemasının Dünyadaki Yeri” başlıklı oturumla devam etti.  Sinema yazarı ve televizyoncu Alin Taşçıyan’ın moderatörlüğünde usta yönetmen Derviş Zaim, yapımcı Gülin Üstün, İKSV Film Festivali Direktörü Kerem Ayan’ın konuşmacı olduğu söyleşide, Türk sinemasının dünü ve bugünü değerlendirildi.

 

Sinemacılar Arkeolojiden İnanılmaz Hikayeler Çıkarabilir 

Düzenlenen programa sürpriz ziyaret yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, söyleşiyi takip eden gençlerin arasına oturdu. Arada söz alan Bakan Yardımcısı Demircan, insanlara kültür nedir diye sorulduğunda yarısının yanıt veremediğini belirterek, şöyle konuştu:

“50’si de Zeki Müren diyor mesela…  Aslında kültür, hayatımızın her anıdır. Toplum bir arada yaşar, yaşadığı yer şehirdir şehrin yemesi içmesi binaları, estetiği, hayat tarzı, anlayışı bütün hikayeleriyle birlikte kültürü oluşturur. Sinemaya gelince; Sinemada bizi eğlendirecek filmlerle bir yere kadar varabilirsiniz, alanının çok genişlemesi gerekiyor. Bu geçmişte ne yaptık bizim tarihimizi anlatan filmler ortaya çıkınca hem toplum bunu merak ediyordu hem dünya bunu merak ediyordu. ‘Vatanım Sensin’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi yapımlar bir merak uyandırdılar, çünkü ihtiyaçtı. İşin tarih tarafı, belgesel tarafı önemsiz gibi duruyor ama bunun nasıl takdim edildiği çok önemli. Buradan baktığında sinema bir aktarım aracı; kültürün gastronomisi, tarihi, belgeselleri, şehirleri, oradaki hikayeleri, medeniyetler bunların felsefeleri bunların yoğun bilgi bombardımanında değil ama bir aşk filminin içerisinde, bir şehir filminin içerisinde, bir aksiyon filminin içerisinde derinlikli anlatabilmek… Eğer bunu başarabilirsek o zaman sinemada yine bir numara olmaya devam ederiz. Ben oradan baktığımda bizim sinemacıların arkeoloji başta olmak üzere oradan başlayarak eğer oralara bakarsa inanılmaz hikayeler yakalayabileceğini ve oradan doyumsuz efsane filmler çıkarılacağını görüyorum.”

 

Sinema Tarihi Bir Filmin Nasıl Yapılacağını Öğretir, Öğretmiştir, Öğretecektir

 

Tabutta Rövaşata, Filler ve Çimen, Paralel Yolculuklar, Çamur, Cenneti Beklerken, Nokta, Gölgeler ve Suretler gibi başarılı filmlere imza atan ünlü yönetmen Derviş Zaim, bir sinema filminin sürecini şöyle anlattı:

“Şimdilerde Kültür Bakanlığı’nın destekleri var, o zamanda çok cılızdı yok denilecek kadar azdı. O zamanlar film izleme platformları da yoktu. Tabutta Rövaşata bana şunu öğretti her film kendi dengesini kurmak zorunda. Kendi dengenizi, filmin spesifik özelliklerini kurmak ve yeniden tanımlamak zorundasınız. Sinema tarihi bir filmin nasıl yapılacağını öğretir, öğretmiştir, öğretecektir. Bunları bileceksiniz ama bunlar yetmez! Her spesifik filmin sizden nasıl bir metod istediğini de bileceksiniz.”

 

Doğru Bir Perspektif Yapılması Lazım

Türk Sinemasının oyun planının olmadığını ve bunu oluşturmanın bilinçli bir perspektifle olabileceğini belirten Derviş Zaim; “Biz bu planı Ankara ve İstanbul’un beraber oluşturacakları oyun planı ile başarıya ulaşabiliriz. Bu perspektifin de bağımsız, bütün dünyadaki olanın farkında olunan, somut bir şey olması lazım. Bütün dünyayı bilen, Türkiye’yi bilen, Türkiye’deki artları bilen swot analizle ortaya çıkmış bir perspektif yapılması lazımdır. Bizim güçlü ve zayıf taraflarımızı göz önüne sererek, bundan 15 sene sonra, 30, 50 sene sonra Türk sinemasını nasıl görmek istiyoruz ve dünya ödüllerinin bize faydası nedir bunu bilmeliyiz” diye konuştu.

 

İyi Bir Planlama Artık Yapılıyor

“Film yapma işi aslında sadece filmi çekmek değil filmin reklamını yapmak yolculuğunu kurgulamakla da devam ediyor” diyen Köprüdeki Buluşmalar’ın direktörü, yapımcı Gülin Üstün, “Sinemacının ve yapımcının işini yapmaktan başka bir görevi yok çünkü artık iyi bir planlamayla bir yönetmen filmini iyi bir şekilde sunabiliyor” dedi.

 

Bizden kent değil, kasaba istiyorlar

İKSV Film Festivali Direktörü Kerem Ayan, “Türk filmleri ve yönetmenleri zaman ilerledikçe, platfomlar ve teknoloji arttıkça kendini daha çok kişiye duyurabildi. Bunun en büyük örneği Nuri Bilge Ceylan’dır. Cannes Film Festivali ödül törenine Türkler bu sayede gidebildi. Yurt dışına giden filmlerden Avrupa ağırlıklı ülkelerin bizden beklediği ‘Taşra Hikayesi.’ Bizden kent değil, kasaba istiyorlar. Yalnız Türk Sineması oldukça değişti yeni nesil fantastik, gerilim gibi filmler çekmeye çalışırken yine de taşra etkisindeyiz.”

 

200’den fazla kişinin izlediği söyleşinin sonunda gençler, hayran oldukları isimlerle fotoğraf çektirdiler.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Disney+ Türkiye’ye Dopdolu İçeriği İle Geliyor

Disney+ üyeleri Disney, Pixar, Marvel, Star Wars, National Geographic ve daha fazla heyecan dolu hikâyeye tek bir yerden erişmenin keyfini yaşayacaklar.

Disney+, 1000'den fazla film, 400’ün üzerinde dizi ve 170 orijinal yapımdan oluşan içerik arşiviyle Türkiye lansmanı için geri sayıma başladı.

 

14 Haziran’dan itibaren üyeler, Star Wars içerikleri “The Book of Boba Fett” ve her iki sezonuyla “The Mandalorian”ın yanı sıra heyecanla beklenen “Obi-Wan Kenobi” dizilerine erişebilecekler. Disney+ aynı zamanda, Star Wars’un 1'den 9. bölüme kadar tüm filmleri ile Skywalker efsanesinin de evi olacak.

 

Lansmanla birlikte süper kahraman hayranları, Oscar Ödülü® adayı “Shang-Chi ve On Halka Efsanesi”, “Eternals”, “Avengers: Endgame”, “Captain Marvel”, “Black Widow”, “Hawkeye” ve daha fazlasını içeren 50'den fazla Marvel filmi ve “Ms. Marvel”, “Loki” ve “WandaVision” dahil 40’tan fazla Marvel serisine erişme fırsatını yakalayacak.

 

Tüm bunlarla birlikte üyeler Disney ve Pixar'dan "Oyuncak Hikayesi" serisinin tamamı ile iki Oscar® ödüllü “Soul”, Oscar Ödülü® adayı "Luka" ve Walt Disney Animation Studios'tan 100'den fazla yapımın keyfini çıkarabilecekler. Madrigal ailesinin olağanüstü hikayesinin anlatıldığı Walt Disney Animation Studios’tan Oscar® ödüllü “Enkanto: Sihirli Dünya” ve Emma Stone’un efsanevi “Cruella de Vil”i canlandırdığı Oscar® ödüllü “Cruella” filmleri de platform üzerinden izlenebilecek. 

 

Oscar® ödüllü ünlü belgesel yönetmen ve yapımcıları E. Chai Vasarhelyi ve Jimmy Chin'in “Büyük Kurtarış” ve “Free Solo” gibi National Geographic belgeselleri, James Cameron’ın yapımcılığını üstlendiği “Balinaların Gizemli Dünyası”nın yanı sıra "Jeff Goldblum’un Dünyası"  ve “Gordon Ramsay ile Rota Dışı” gibi popüler National Geographic dizilerinin yanında yer alacak.

 

Genel eğlencede ise sevilen oyuncu Engin Akyürek’in başrolünü üstlendiği Disney+’ın merakla beklenen ilk Türk orijinal dizisi “Kaçış”, ilgiyle izlenen yeni orijinal diziler “Pam & Tommy”, “How I Met Your Father”, “The Dropout” ve “The Kardashians”, efsane diziler “The Simpsons”, “The Walking Dead”, “American Horror Story” ve “Grey’s Anatomy”nin yanı sıra “How I Met Your Mother”, “Lost” ve “Desperate Housewifes” gibi kült dizilerin tüm sezonları ile “Free Guy” ve “The King’s Man” gibi gösterildiği ülkelerde büyük ilgi ile karşılanan yeni gişe filmlerine de erişilebilecek.

 

Disney'in arşivine benzeri görülmemiş bir erişimle, "Külkedisi", "Karmakarışık", "Kurbağa Prens" ve "Küçük Denizkızı" gibi sevilen klasikler ile birlikte "Raya ve Son Ejderha" ve “Mulan (2020)” gibi yakın zamanda gişe rekorları kıran filmler de platformda yer alacak. Ayrıca, “Mucize: Uğur Böceği ile Kara Kedi” ve “Fineas ve Förb” de dahil olmak üzere yüzlerce Disney Channel çizgi dizisi, orijinal filmi ve özel bölümü de lansmanla birlikte Disney+ üyelerine sunulacak.

 

Disney+, yıllık 279,90 TL’lik özel tanışma paketinden yararlanarak yıllık üye olmak isteyenlere Disney+, 8 aylık fiyatıyla sunuluyor. Özel teklif fırsatını yakalamak isteyen izleyicilerin, 14 Haziran’dan önce kayıt olarak 26 Haziran 2022’ye kadar satın alma işlemlerini tamamlaması gerekiyor. Üyeler böylece Disney+ keyfini 8 ay fiyatına 12 ay boyunca yaşayacaklar. Türkiye’de 14 Haziran 2022’de yayına başlayacak olan Disney+, standart fiyatlandırmasını ise aylık 34,99 TL ya da yıllık 349,90 TL olarak belirledi.

 

Kullanıcılar, yüksek görüntü kalitesine, dört adede kadar eşzamanlı yayına, on cihaza kadar sınırsız indirme, seçili içerikleri IMAX Enhanced teknolojisi ile izleme ve yedi adede kadar farklı profil yaratma olanağına sahip olacaklar. Disney+ bunlarla beraber, ebeveynlerin kolayca oluşturabilecekleri Çocuk Profilleri ile sadece yaşa uygun içeriğe erişilmesine olanak sağlayan, çocuk dostu bir arayüz sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Eğitim Vakfı’nın 55.yılına özel konser

Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Türk Sanat Müziği İcra Heyeti, Türk Eğitim Vakfı’nın 55. Yılı'na özel “Birlikte Okuyalım” konseri düzenledi. Şef Aydemir Tuncer yönetiminde gerçekleşen konserde keyifli anlar yaşandı.

 

Türk eğitimine önemli katkılar sağlayan Türk Eğitim Vakfı’nın 55. Yılı Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı tarafından düzenlenen konserle kutlandı. 

 

Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda gerçekleşen konserde İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Türk Sanat Müziği İcra Heyeti sahne aldı. 

 

SANATSEVERLER EŞLİK ETTİ

Şef Aydemir Tuncer Yönetiminde gerçekleşen konserin ilk bölümünde fasıl, ikinci bölümünde ise solo şarkılar seslendirildi. Salonu dolduran Antalyalılar Türk Sanat Müziği’nin birbirinden güzel eserlerini koro ile birlikte seslendirdi. Sanatseverler alkışlarıyla da eserlere eşlik etti. 

 

TEV’DEN TEŞEKKÜR PLAKETİ

Keyifli gecenin sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Deniz Filiz, Şef Aydemir Tuncer’e çiçek takdim etti. Türk Eğitim Vakfı Antalya Şube Yürütme Kurulu Başkanı Arzu Aslan Kartal da konserin gerçekleşmesine sağladıkları katkı için Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek adına Deniz Filiz’e ve Şef Aydemir Tuncer’e teşekkür plaketi takdim etti. 

 

FİLİZ TEV’İN 55. YILINI KUTLADI

Deniz Filiz, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sanata ve kültüre büyük önem verdiğini belirtti. Filiz, “Ata’mızın gösterdiği ışık doğrultusunda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmekteki katkısı için Türk Eğitim Vakfı’na çok çok teşekkür ediyorum. Yüreklerinize sağlık” sözleriyle Türk Eğitim Vakfı’nın 55. Yılını kutladı.  

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ünlü İsimler, “Hababam Sınıfı Parıltı’yla El Ele” Oyununda Çocuklarla Bir Araya Geldi

HABABAM’IN PERDESİ BU KEZ PARILTI ÇOCUKLARI İÇİN AÇILDI!

 

2003 yılından bugüne, görmeyen çocuklara doğumlarından eğitim süreleri tamamlanana dek her adımda eşlik eden, Türkiye’nin ilk ve tek görme engelli çocuk derneği ‘Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’ büyük alkış toplayan tiyatro oyununa bir yenisini daha eklendi. 

 

Rıfat Ilgaz’ın ölümsüz eseri Hababam Sınıfı’ndan uyarlanan, proje tasarımını Neşe Gönül’ün, yönetmenliğini Yeliz Yalçın’ın yaptığı "Hababam Sınıfı Parıltı’yla El Ele" adlı tiyatro oyunu, Zorlu PSM Turkcell Platinum sahnesinde sergilendi. İş, sanat, spor ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Neşe Gönül, Monik İpekel, Hakan Bilgin, Hande Sezer Pekcan, Hakan Tiftik, Abdullah Avcı, Hilal Özdemir, Feryal Gülman, Ayten Danışman, Saffet Emre Tonguç, Burcu Esmersoy’un eşliğinde görmeyen çocukların sahne aldığı "Hababam Sınıfı Parıltı’yla El Ele" adlı tiyatro oyununun ardından, ünlü sanatçı Haluk Levent keyifli bir konsere imza attı. Geceden elde edilen tüm gelir, görmeyen çocukların eğitimi ve gelişimi için Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’ne bağışlandı. 

 

Tiyatro oyununun sahnelenmesine yönelik davete Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve eşi Ferda Demircan, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Gevrek Bozkurt, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın eşi Meryem Aktaş, Arzu Savgı, Aslıhan Koruyan Sabancı, Asuman Tokgöz, Begüm Özer, Berrin Zorlu, Beste Yurttaş, Buket Taşdelen, Çiğdem Hitay, Demet Sabancı Çetindoğan, Esra Şahin, Esra Oflaz, Feryal Gülman, Funda Filibeli, Gülden Yılmaz, Jale Öztarhan, Meri İstiroti, Reyhan İpekel, Seval Bahçıvan, Tülay Aksoy, Türkan Şerbetçi, Yağmur- Emel Ayaydın, Zeynep German gibi isimler katıldı.

 

Yeşilçam’ın efsanesi Hababam Sınıfı’nın karakterlerini sahneleyen Hababam Sınıfı Parıltı’yla El Ele tiyatro oyununda cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin ve görmeyen çocuklarının rolleri de izleyicileri kahkahalara boğdu. Mahmut Hoca’yı Abdullah Avcı, okul müdürünü Ayten Danışman, Badi Ekrem’i Hakan Bilgin canlandırırken, yıllarca Adile Naşit’in hayat verdiği Hafize Ana karakterini, Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’nde eğitim gören ve birçok dernek aracılığıyla ulaştığı binlerce çocuğun da manevi annesi olan Monik İpekel’in sahnelemesi herkese duygusal anlar yaşattı. 

 

Tiyatro oyunu sonrasında konseriyle izleyicileri eğlendiren Haluk Levent, “Çocuklarımız bizim her şeyimiz. Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’nin bu gece çocuklarımıza verdiği desteği kutluyor, eğer gerekirse projenin tamamlanması için tüm desteği AHBAP olarak üstleniyoruz” dedi. Konserin sonunda görmeyen çocuklar ve tiyatroda sahne alan tüm oyuncularla birlikte İzmir Marşı’nı söyleyen Haluk Levent, alkışlarla karşılandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları İki Oyunla Almanya Sahnelerinde

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin ve Zehir oyunlarını 8. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali kapsamında Frankfurt Gallus Theater’da sahneleyecek.

 

İBB Şehir Tiyatroları; Tiyatro Frankfurt’un 2-8 Haziran 2022 tarihleri arasında düzenleyeceği 8. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’ne Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin ve Zehir oyunlarıyla konuk oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hessen Bilim ve Kültür Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ve Frankfurt Başkonsolosluğu’nun destekleriyle düzenlenen festival; kültürleri sanatın gücüyle buluşturmayı, toplumların yaşam kalitesini sanatla, tiyatroyla yükseltmeyi amaçlıyor.

 

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, 3 Haziran 2022 Cuma günü 19.00’da Gallus Theater’da,

 

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği Zehir, 4 Haziran 2022 Cumartesi günü 19.00’da Gallus Theater’da sahneleniyor.

 

Festival programında Türkiye’den önemli sanatçıların atölye ve söyleşileri de yer alıyor. 4 Haziran 2022 Cumartesi günü 17.00’de Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever de festival kapsamında bir atölye düzenliyor.

 

SEN İSTANBUL'DAN DAHA GÜZELSİN

Bir ailenin üç kadını; anneanne, kız ve torun… Üçünün ortak yazgısı, aynı mekanda, dile gelenlerden daha çok içlerinden sessiz sedasız geçen cümlelerde gizli… Erkeklerin yalnız ve eksik bıraktığı yaşamlarında, birbirlerine tutunurken ve giderek birbirine benzerken, geçmiş, şimdi ve gelecek içiçe geçiyor. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, İstanbul fonunda Ayfer, Başak ve Melis’in hikâyesini anlatıyor. Kadının değişmeyen hikâyesini…

 

“Kucağıma almışım seni… yürümüşüz beraber, çelik tellere bakmışım, çimentoya, karşıdan yeni yeni çıkan uzun binalara… yerdeki asfalta bakmışım… yolun yarısında yorulanların sigara dumanları arasından geçmişiz, ter kokusu her yer Allah kahretsin, “boğaz havasının içine ettiniz” diye bağırdım. ‘gel kız eve gidiyoruz, sen İstanbul’dan daha güzelsin’ O gün hayatımın en güzel günüymüş, meğerse…”

 

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, anlatı geleneğiyle tiyatronun çağdaş araçlarını buluşturan oyun, “üç anlatıcı’lı bir kurguyla ilerliyor. Mekânın birliğine hikayenin parçalanmışlığı ekleniyor ve farklı bir kurgu ortaya çıkıyor. Bu kurgu, geçmiş, gelecek ve şimdide çakılı kalmış üç hikâyeyi birleştiriyor. Zamanla üç hikâye de tekleşiyor ve ‘kadın’ın hikâyesine dönüşüyor…

 

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği oyunda Esin Umulu, Şebnem Köstem, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor.

 

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı