Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Keçiören Belediyesi tarafından ilçedeki Yükseltepe Mahallesi’ne inşa edilen Ersin Alkan Parkı Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, MHP Keçiören İlçe Başkanı Arif Aksu, elim bir kaza sonucu yaşamını kaybeden Ersin Alkan’ın ailesi, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla açıldı.
Açılışta katılımcılara hitaben konuşma yapan Başkan Altınok, “Parkımıza elim bir kaza sonucu yaşamını yitiren Ersin Alkan kardeşimizin ismini verdik. Ölesi olan canlar değil tenlerdir. Ersin kardeşimizin ruhu da bizlerledir. Ailemiz de burada, kendilerine sabırlar diliyorum. Ersin Alkan’ın isminin yaşayacağı bu parkımızda geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimiz için yürüyüş yolu, oyun alanları, halı saha, basketbol sahası var.” dedi.
Altınok Yükseltepe Mahallesi’ne yapılan yatırımlara ilişkin de bilgiler vererek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mahallemize 20 milyon TL değerinde asfalt attık. 5 yeni park yaptık. Eski parklarımızı yeniledik. Kapalı pazar yeri ve daha birçok hizmetimiz var. 97 bin metrekare büyüklüğünde Nursultan Nazarbayev Parkı’mızı yaptık. 12 bin çeşit bitki var. Burada bir de trenimiz var. Çocuklarımız gönüllerince eğleniyor. 1840 dönümlük bir alanı da aldık, Türkiye’nin en büyük Kentpark ormanını yapacağız. Biz hizmetkârız. Yaptığımız hizmetler Keçiören’imize, Ankara’mıza hayırlı olsun. Keçiören Ankara’mızın en yeşil alanı olacak. Keçiören’de hizmet kervanı yürüyor. Makamlar geçici. Keçiören Belediyesinde ağlamak yok, eser ve hizmet var.”
Başkan Altınok konuşmasını tamamladıktan sonra katılımcılarla birlikte kurdele keserek parkın açılışını yaptı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bayraklı Belediyesi ekipleri, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Doğançay'daki kurban satış yerinde hazırlıklarını tamamladı. Bu kapsamda Zabıta, Veteriner İşleri, Temizlik, Park ve Bahçeler ile Fen İşleri Müdürlüklerinden görevli ekipler, denetim ve kontroller yaptı. Türkiye'nin birçok ilinden Bayraklı'ya gelen satıcılara elektrik, su, tuvalet, duş, ilaçlama ve temizlik gibi konularda aralıksız hizmet veriliyor.
KESİNTİSİZ HİZMET
Kurban Bayramı öncesi Bayraklı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü koordinesinde Doğançay kurban satış yerinde yürütülen çalışmalar kapsamında ilgili birimlerde görevli ekipler, gerekli hazırlıklarını tamamladı. Satıcıların kullanımı için alanda bulunan sabit banyo ve tuvaletler düzenli olarak temizlenirken, 24 saat sıcak su ve elektrik hizmeti veriliyor. Belediye ekipleri, ayrıca günlük su kullanımları için de tankerler aracılığıyla satış ve kesim alanına su taşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilaçlama ekibi kurban satış yerini her gün düzenli olarak dezenfekte ediyor. İlçe Tarım Müdürlüğü ve Bayraklı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri de hayvanların yaş, sağlık belgeleri, küpeleri, pasaportları, sevk işlemleri gibi konularda kontroller yapıyor. Toplum sağlığı için düzenli olarak alanı temizleyen belediye ekipleri, sık sık da sulama yapıyor.
SEVGİ YOLU'NDAN DOĞANÇAY'A ÜCRETSİZ SERVİS
Bayraklı Belediyesi, bayram süresince Doğançay kurban satış ve kesim alanına gitmek veya kabir ziyareti yapmak isteyen vatandaşlar için de ücretsiz servis imkanı sağlıyor. Kurban satış ve kesim alanına gidecek vatandaşlar, Bayraklı Sevgi Yolu Atatürk Heykeli önünden arife günü dahil bayram boyunca 11:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz servislerden yararlanabilecek.
NÖBETÇİ EKİPLER BAYRAMDA GÖREVDE OLACAK
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar, “Ekiplerimizle bayram öncesi kurban satış ve kesim yerlerinde hazırlıklarımızı tamamladık. Nöbetçi ekiplerimiz de bayram süresi boyunca alanda görev yapmaya devam edecek. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla alışverişlerini yapabilirler” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinden alınan bilgiye göre son 6 ay içerisinde il genelinde 385 anız yangını meydana geldi. Yakılması yasak olmasına rağmen anız yakma olayları ile çok sık karşılaştıklarını ifade eden İtfaiye yetkilileri tarafından, anız yangınlarına karşı vatandaşları bilinçlendirmek için muhtarlara büyük görev düştüğünü belirtildi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda yaşanan anız yangınları konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. Anız yakılmasının yasak olmasına rağmen anız yakma olaylarıyla çok sık karşılaştıklarını ifade eden Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri, son 6 ay içerisinde il genelinde 385 anız yangınına müdahale edildiğini vurguladı.
Anız yangınları her yıl milyonlarca liralık maddi zarara neden oluyor
Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi tarafından anız yangınları sonucunda çıkan zararlar şu şekilde ifade edildi: “Anız yakılması sonucunda çıkan yangınlar her yıl milyonlarca liralık maddi zarar neden oluyor. Anız yangınları, orman yangınlarına, telefon ve enerji iletim hatlarının yanmasına, yol kenarlarında duman nedeniyle sis oluşumu sonucunda çeşitli trafik kazalarına yol açabiliyor. Anız yangınları ile birlikte hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riski de ortaya çıkarıyor. Ayrıca anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden oluyor. Anız yakılması toprakları ve doğayı olumsuz etkileyerek söndürme çalışmaları esnasında binlerce ton su ile zaman ve maliyet kayıpları yaşanıyor.
Muhtarlara büyük görev düşüyor
Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi anız yangınlarına karşı vatandaşları bilinçlendirmek için muhtarlara büyük görev düştüğü belirtilerek, “Hububat hasadı sonrası artıkların ekonomik bir değer de taşımadığı düşüncesi ile anız yakmanın bir alışkanlık haline geldiği görülmektedir. Ülkemiz topraklarının şimdiki ve gelecekteki nesilleri doyuracak şekilde ürün verebilmesi ve gelecek nesillere güzel, yeşil, temiz bir çevre bırakılması anız yakmanın toprağa zarar verdiğinin herkes tarafından bilinmesine bağlıdır. Anız yakmanın zamandan ve maliyetten kazanç sağlandığı düşünülse de aslında ülke topraklarına büyük zarar verdiği unutulmamalıdır” denildi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, şiddetli yağış ve buna bağlı olarak oluşan selden etkilenen Düzce iline vidanjör ve 2 personel ile yardım ekibi gönderdi. Ekip, selden etkilenen bölgelerde su tahliye ve temizleme çalışmaları gerçekleştiriyor.
Hafta içinde meydana gelen sağanak yağış, Batı Karadeniz’in birçok illerinde etkili oldu. Yoğun yağışlardan dolayı dereler taştı ve yerleşim alanları su baskını nedeniyle sular altında kaldı. Yağışın sürdüğü bölgelerde yapılan çalışmalara destek vermek amacıyla Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın talimatıyla İSU Genel Müdürlüğü tarafından Düzce’ye 1 vidanjör ve 2 personel gönderildi. Bölgeye kısa zamanda ulaşan İSU ekibi, su baskını yaşanan Düzce Merkez TOKİ Konut bölgesinde su tahliye ve temizlik çalışmaları yapıyor. Temizlik çalışmaları gece geç saatlere kadar sürdürülüyor.
Öte yandan Bartın’da meydana gelen sel felaketine İSU Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 3 vidanjör ve 6 personel, bölgede yaraları sarmak için temizlik çalışmalarına devam ediyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ulaşıma 2053 Körfez Lojistik Çalıştayında konuşan Bakan Karaismailoğlu, “Kocaeli’ne yatırımlarımız devam edecek” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın düzenlediği ‘’Ulaşıma 2053 Körfez Lojistik Çalıştayı’’ Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Programda konuşan Bakan Adil Karaismailoğlu, “Lojistik süper güç olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz ve bu ilerleyişimizde Kocaeli’ne yaptırımlarımız devam edecek” dedi.
ULAŞIMA 2053 KÖRFEZ LOJİSTİK ÇALIŞTAYI
Ulaşım yatırımları, lojistik merkezler, ulaşım modlarının entegrasyonu, lojistikte maliyetlerin düşürülmesi, yeşil enerji ve emisyon azaltımı gibi önemli konularının ele alındığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen ‘’Ulaşıma 2053 Körfez Lojistik Çalıştayı’’ geniş bir katılımla Kocaeli Kongre Merkezinde yapıldı.
GENİŞ KATILIM
Programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Yunus Emre Ayözen, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saadetin Hülagü, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, ilçe belediye başkanları, STK ve sektör temsilcileri katıldı.
“66 İLİN TOPLAMINDAN FAZLA VERGİ VERİYORUZ”
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “2021 yılında 110 milyar TL vergi toplanan bir şehirdesiniz. Türkiye’de 66 ilin topladığı vergiden daha fazla vergi topluyoruz. İhtiyacımız olan altyapı için sizden destek istiyoruz. Lojistik köylerin kurulmasını önemsiyoruz. Cengiz Topel Havalimanından yaz aylarında uçuşlar yapılmasını istiyoruz. Burası sadece Kocaeli’nin değil, Sakarya ve Düzce’nin de havalimanı olabilir” ifadesini kullandı.
“BÖLGEMİZİN KADERİNİ ETKİLEYECEK BİR ÇALIŞMA”
Ulaşım konusunda önemli projelerin hayata geçtiğini belirten Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Lojistik konusu ve lojistikle ilgili bir çalışmanın Kocaeli'nde yapılması, Marmara'nın eksen alınması bizim için önemli. Son 20 yılda Ulaştırma Bakanlığı gerçekten hem Kocaeli için hem Türkiye için devasa projelere imza attı. Önümüzdeki süreçte hem Kocaeli için hem de Marmara bölgesi için tartışmasız en önemli vizyon işlerden bir tanesi de lojistik konusunda atılacak adımlar olacak. Dolayısıyla bugün yapılacak lojistik çalıştayı belki bundan sonraki yıllarda bölgenin kaderini etkileyecek, Türkiye'nin kaderini etkileyecek gerçekten çok önemli bir çalışma olacak” açıklamasında bulundu.
“KOCAELİ’NİN LOJİSTİK KÖYE İHTİYACI VAR”
Kocaeli’ne lojistik köy kurulması gerektiğini belirten Başkan Büyükakın; “Biz bugün Körfezi, Kocaeli’ni konuşacağız. Marmara Belediyeler Birliği olarak orada ayrı bir çalışma yaptık. Marmara'nın bir bütün olarak iklim meselesinden su kaynaklarına nasıl yönetileceğini, lojistik meselesinden ulaşım hatlarına kadar tamamının ortak bir şekilde karar alınmasını istiyoruz. Lojistik köy oluşturulmalı. Demiryolu hatlarıyla entegreli bir şekilde olmalı. Bu Büyükşehir Belediyesi’nin yapabileceği bir organizasyon değil. Yeni bir lojistik köy oluşturulması Bakanlıklar arası bir çalışmayı gerektiriyor. Lojistik köyde büyük depoların, antrepoların, dağıtım zincirlerinin olduğu bir yerden bahsediyoruz. Kocaeli’nde günlük 200 bin kamyon hareket ediyor. Kuzey Marmara Otoyolunu yaptık ama Güney Marmara Otoyoluna da ihtiyacımız var. Üretim ve depolama alanlarını, ulusal ve uluslararası karayolu bağlantılarını demir yollarıyla güçlendirmek gerekiyor. Bu çalışmayla karayollarımızın üzerindeki ağır vasıta baskısı da azaltmış olacak. Körfezin her yerinin liman olacak hali yok. Kargo taşımacılığının arttırılması yine aynı şekilde Cengiz Topel Havalimanından başlaması ve bunun bir lojistik hareket imkanı olarak da değerlendirilmesi gerekiyor. En azından kargo taşımacılıklarının Cengiz Topel Havalimanında başlatılması kente başka fırsatlar getirecektir” dedi.
“LOJİSTİK KÖY İÇİN UYGUN BİR İLİZ”
Kocaeli’nin lojistik bir merkez olabileceğini belirten Vali Seddar Yavuz, “Bakanlığımız Kocaeli’mize önemli hizmetler yaptı. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kocaeli'de sanayi yeterli. Sanayi belli sorunları beraberinde getiriyor. Bu sorunların başı ulaşım. Kuzey Marmara Otoyolunun yapılmasının ardından Kocaeli’nde büyük bir rahatlama oldu. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda ulaşım alanında çok büyük devrim gerçekleştirildi. O yüzden de değişimin devam edeceğine inancımız var. Kocaeli’nde kurulması istenen lojistik köy projesi var. Kocaeli bu iş için önemli bir merkez konumunda” ifadesini kullandı.
“LOJİSTİK SÜPER GÜÇ OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Ulaştırma 2053 “Körfez Lojistik Çalıştayı”nın açılışında sizlere hitap etmekten mutluluk duyuyorum. Buraya Batı Karadeniz’de selden etkilenen bölgelerden geldik. Ekiplerimiz durmaksın çalışmalara devam ediyor. Selin etkilerini en kısa sürede silmek için vatandaşlarımızla omuz omuza çalışıyorlar. Öncelikle bölgedeki vatandaşlarımız olmak üzere tüm ülkemize geçmiş olsun diyoruz. Buradan da tekrar o bölgeye gideceğiz. Lojistik sektörü; günümüzde gittikçe daha da entegre hâle gelen dünya ekonomisinin ve uluslararası ticaretin temel yapı taşı. Küreselleşen dünyada 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Millî Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir coğrafyanın merkezinde olan Türkiye’nin önemi her geçen gün artıyor.
Çünkü ülkemiz, üç kıtayı birbirine bağlayan, iki önemli deniz havzasının ortasında, çok değerli jeostratejik ve jeopolitik konuma sahip. Bu gerçekler ışığında, Türkiye’mizde dünyayla olan çok modlu ulaşım bağlantılarını sağlarken, uluslararası koridorlar oluşturarak kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli ulaşım altyapıları tesis ediyoruz. Bu kapsamda ana hedefimiz olan
lojistik süper güç olma yolunda ilerliyoruz. Tüm adımlarımız için pusulamız ise “2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı”… Dünyadaki dönüşümlerin baş döndürücü hızına hepimiz şahidiz. Gayemizse buna ayak uydurmak değil, dönüşümün önünde yer alarak geleceğe hazırlıklı olmaktır” açıklamasında bulundu.
“KOCAELİ ÜLKEMİZİN YÜZ AKI”
Kocaeli’nin Türkiye için önemli bir şehir olduğunu ifade eden Bakan İsmailoğlu; “Planlarımızda Körfez’imizin anahtarı, ülkemizin değeri Kocaeli’mizin sunduğu katkıyı çok önemsiyoruz. Her geçen gün büyüyen ve gelişen ticaret ağıyla Kocaeli, farkını ortaya koymaya devam ediyor. Bu yılın mayıs ayında ülkemizdeki en fazla yük elleçlemenin gerçekleştirildiği Kocaeli Limanı’mızdır. Ocak-Mayıs 2022 döneminde elleçlenen konteyner miktarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artış kaydedilmesinden dolayı emeği geçen herkesi kutlamak istiyorum. Demiryolu ve karayollarının birleştiği, limanlarıyla deniz ticaretinin etkin olduğu Kocaeli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul-İzmir Otoyolu ile ulaşım ve ticaretin nabzının attığı merkezdir. İmalat sanayi bakımından ülkemizin en önde gelen illeri arasındaki Kocaeli’de düzenlediğimiz bu önemli Çalıştay, değerli sonuçlarıyla kıymetli bir veri sağlayacak ve planlamalarımıza yol gösteren olacaktır” dedi.
“TÜRKİYE PANDEMİYE RAĞMEN BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ”
Türkiye’nin pandemi ve krize rağmen büyüdüğüne dikkat çeken Bakan İsmailoğlu, “Birileri her zamanki gibi sadece konuşmayı sürdürürken, biz hizmet üretmeye, milletimizle kol kola geleceğin Türkiye’sini inşa etmeye devam ediyoruz. Daha nice hizmetler ve çağın ruhuna uygun altyapı çalışmaları ile ülkemizi, dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında layık olduğu konuma getireceğiz. Son 20 yılda yaptıklarımız, hedefimize her geçen gün yaklaştığımızın, bundan sonra da yapacaklarımızın en büyük kanıtıdır. Türkiye’nin 2053 yılındaki 1 trilyon dolar ihracat hedefini yakalayabilmesi için lojistik altyapısının tamamlanması ve küresel ticarette kendi bölgesinde lojistik üs olması gerekiyor. Bizler, ticaretin can damarı olan kara, hava, demir ve denizyollarını yaparken, tüm ulaşım modlarında multi-model bir sistem kuruyoruz. Türkiye’yi bölgesinin lojistik üssü olması için toplam 13,6 milyon ton kapasiteli 13 ayrı lojistik merkezini işletmeye açtık. Pandemi döneminde dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de lojistik sektörü önemli bir sınav verdi. 2020-2021 yıllarında navlun fiyatlarının yüksekliği, hammadde tedarik sorunu ile birlikte konteyner, hijyen ve koruma tedbirleri ile karşı karşıya kaldık. Bu sıkıntılı süreçte, ülkemizdeki yatırımlarımıza hiç ara vermedik. Krize rağmen aldığımız tedbirlerle üretim, istihdam ve yatırıma devam ettik. Pandemide dünyanın önde gelen ülkelerin ekonomileri küçülürken, Türkiye büyümede dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldı. Bildiğiniz gibi bu süreçte ülkemiz, tüm dünya ülkeleri gibi lojistik sektöründe önemli bir sınav verdi. Ne mutlu bize ki; bu sınavdan alnımızın akıyla geçtik’’ açıklamasını yaptı.
“KOCAELİ’NİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Kocaeli’nin sanayinin yanında lojistiğinde başkenti olacağını ifade eden Bakan Adil Karaismailoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı; “Kuzey Marmara Otoyolu, Marmara Bölgesi’nin kuzeyinden İstanbul, Kocaeli, Sakarya gibi yoğun sanayi, endüstri ve sosyo-kültürel faaliyetlerin yürütüldüğü Marmara’ya altın kolye olmuştur. Toplam uzunluğu 443 kilometre olan Kuzey Marmara Otoyolu aynı zamanda, İstanbul-Edirne Otoyolu, İstanbul-Ankara Otoyolu, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu ve D-100 karayolu gibi mevcut otoyol ve devlet yolu ağı ile bağlantısı var. Kuzey Marmara Otoyolu ile ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile uluslararası transit taşımalar, kent içine girmeyerek, daha hızlı yapılabiliyor. Yine ayrıca, Kuzey Marmara Otoyolumuz, önemli merkezlerden olan Organize Sanayi bölgelerine bağlanıyor. Ulaştırma 2053 Hedeflerimiz Çerçevesinde bir ‘Sanayi Başkenti’ olan Kocaeli’nde, sürekli büyüyen sanayi yatırımlarının ihtiyacına paralel olarak İzmit Körfezi’nde yer alan limanların da gelişen ve büyüyen sanayinin yarattığı yük artışına paralel şekilde planlanması ve bu planlara göre de geliştirilmesini sağlayacağız. Bölgenin ticari ve sanayi büyümesinin gelecekte yaratacağı ithalat, ihracat ve transit yük artışına paralel olarak İzmit Körfezinde yer alan limanlarında bu gelişmelere uygun şekilde ve zamanında kapasite artışları, özellikle konteyner gemilerinin boyutlarında yaşanan büyümeye cevap verecek altyapıyı sağlayacağız ve bunu destekleyen geri saha oluşturan lojistik merkez planlamalarımızı yapacağız. Körfezin, kentin ve bölgenin ihtiyaçlarını Ulaştırma ve Lojistik Master Planı çerçevesinde, sürdürülebilir, çevreci, dijitalleşme odağında ele alacağız. Şimdiden Çalıştayımıza bilimsel katkı sağlayan ve reel sektör tecrübelerini aktaran herkese yürekten teşekkürlerimi iletiyorum. Ulaştırma 2053 Körfez Lojistik Çalıştayı’nın sektöre ve bölgeye önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
MOGAN GÖLÜ’NE BIRAKILAN ATIKLAR SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ…
Gölbaşı Belediyesi tarafından başlatılan, proje kapsamında Mogan Gölü’nde yapılan çevre temizliği sonucunda ortaya çıkan atık maddelerden “Balık Heykel” yapıldı. Yapılan heykel düzenlenen etkinlik ile göle bırakıldı.
Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek’in talimatlarıyla farkındalık yaratma ve çevre bilinci oluşturmak amacıyla hayata geçirilen Balık Heykel Projesi tamamlandı. Hacı Bayramı Veli Üniversitesi iş birliğiyle ve Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarıyla 49 günde tamamlanan çalışmanın ardından tamamen atık malzemeden yapılan Balık Heykel, Mogan Gölü’ne bırakıldı. Programa; Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gültekin Akengin katıldı.
“Amacımız farkındalık yaratmak”
Hacı Bayramı Veli Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve öğrencilerinin ellerinde sanat eserine dönüşen proje hakkında konuşan Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek “Allah bize iki tane göl vermiş. Mogan ve Eymir Gölleri ama biz bunları yeterince korumuyoruz. Biz bu farkındalığı ilk yapmaya başladığımızda ilçedeki öğrencilerimizle birlikte yapmayı planladık. Ama okullar tatil olduğu için yapamadık. Okullar açılır açılmaz bu farkındalığı yapacağız. Mogan Gölümüzü temizledik. Türkiye’nin en temiz ve güzel göllerinden biri haline geldi. Balık heykelimizi gölden çıkan atıklar ve Gölbaşı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün içinden çıkan hurdalardan, Hacı Bayramı Veli Üniversitesi Öğretim Üyelerinin destekleriyle yapıldı. Göle bırakmamızın nedeni de insanlarımızda merak uyandırarak, bir farkındalık oluşturmaktır” dedi.
“Ankara’nın en güzel ilçelerinden olan Gölbaşı’nda başkanımızın çevre bilinci oluşturma konusundaki heyecanını görünce bizde bir çalışma yapalım istedik” açıklamasında bulunan Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gültekin Akengin ise sözlerine şunları ekledi: “Atık malzemeden yapılan Balık Heykel Projesi ile de başlamış olduk. Bunun devamını da getirmeyi arzu ediyoruz.”
Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü Çalışanı ise vatandaşlara seslenerek, “Gölbaşımızı ve çevremizi temiz tutalım. Birbirimize yardımcı olarak Gölbaşımızı daha temiz bir hale getirelim” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
DEVA Partisi’nin beş başlıktan oluşan Sağlıkta Atılım Eylem Planı’ndan öne çıkanlar şöyle: Vatandaşlar aile hekimliklerinde nitelikli muayeneye erişebilecek. Şehir hastanelerine ulaşım ücretsiz olacak. Sağlık çalışanlarının gelirleri artırılacak, mesleki saygınlıkları korunacak ve nöbet süreleri kısaltılacak. Genel Sağlık Sigortası teminat paketi yeniden yapılandırılacak.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde Sağlıkta Atılım Eylem Planı’nı açıkladı. Koronavirüs salgınıyla sınırları ciddi ölçüde zorlanan sağlık sisteminin topyekûn iflasın eşiğine geldiğini söyleyen Babacan, “Radikal adımlar atmaktan çekinmeyeceğiz” dedi. Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu anlattı.
‘Sağlık sistemi çürüyen ülke sosyal devlet niteliğini kaybeder’
Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık sisteminin reçetesi DEVA Partisi olacak. Güçlü bir sağlık sistemi inşa edeceğiz. Sağlık bir insan hakkıdır. Sağlık sistemi çürüyen ülke, sosyal devlet niteliğini kaybeder. Sağlıkta Atılım Eylem Planımız; hastasından, doktoruna, eczacısından teknisyenine, hemşiresinden ilaç üreticisine; sağlık sektörünün tüm paydaşlarının mutlu olacağı bir sistemi hedeflemektedir.”
‘Beş adımda çözeceğiz’
“Sağlıkta Atılım Eylem Planımız, herkes için erişilebilir ve adil bir sağlık sistemi modelimizin ana hatlarıdır. Sağlık sistemindeki büyük dönüşüm için iktidarımızın 90 ve 360 gününde yapacaklarımızın özetidir. Bir diğer deyişle, mevcut sağlık sistemini acile kaldırıyoruz. Bu işi beş adımda çözeceğiz.”
‘Hastalıkların yayılmasıyla mücadele edeceğiz’
“Sağlığın hastanede değil; evde, sokakta, okulda, iş yerinde, çarşıda, markette, otobüste, metroda başladığını iyi biliyoruz. Hastalıkların yayılmasıyla mücadele edeceğiz. İnsanların sağlıklı kalması için önlemler alacağız. İlk olarak, koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendireceğiz.”
‘Sevk zinciri ve randevu sistemine çekidüzen vereceğiz’
“İkinci olarak, tanı ve tedavi kapasitemizi artıracağız. İnsanlar hastalığa yakalandıktan sonra başlayan süreçte en kaliteli sağlık hizmeti sunmanın çabasında olacağız. Sağlık sisteminde radikal adımlar atmaktan çekinmeyeceğiz. Sevk zincirine ve randevu sistemine çekidüzen vereceğiz.”
‘Aile hekimi sayımızı hızla yükselteceğiz’
“Sağlık sistemimizin merkezine aile hekimliğini yerleştireceğiz. İşlerin ilk basamakta çözülmesini sağlayacağız. Nitelikli aile hekimi sayımızı hızla yükselteceğiz. Böylece aile hekimi başına düşen nüfusu azaltacağız. Aile hekimleri ve destek personelinin gelir, özlük ve sosyal haklarını güçlendireceğiz.”
‘Vatandaşlarımız aile hekimliklerinde nitelikli muayene olabilecek’
“Aile hekimliklerini bürokrasiye boğmayacağız. Gereksiz işlemlerle uğraştırmayacağız. Tüm Aile Sağlık Merkezlerinde de iç ve dış yeniliğe gideceğiz. Bu merkezlerin binalarını ve teknik donanımlarını iyileştireceğiz. Personel ve hizmet kapasitelerini artıracağız. Aile hekimliğinin hastaneye sevk için göstermelik bir ön adım olarak görülmesine son vereceğiz. Böylece vatandaşlarımız aile hekimliklerinde nitelikli, kapsamlı muayene olabilecek.”
‘Şehir Hastanelerine ücretsiz ulaşım sağlayacağız’
“Aile hekiminin Şehir Hastaneleri’ne yönlendireceği vatandaşlarımıza ise tüm kolaylıkları sunacağız. Şehir Hastanelerine ücretsiz ulaşım sağlayacağız.”
‘KÖİ’yle yapılan mevcut şehir hastanelerini denetimlere tabi tutacağız’
“Kamu Özel İş Birliğiyle yapılan mevcut şehir hastanelerini de teknik, idari, hukuki ve yasama denetimlerine tabi tutacağız. Bizde bu milletin bir kuruş vergisini çarçur ettirecek göz yok. Tespit edilen usulsüzlüklerin kuşkusuz takipçisi olacağız. Böylece milletin vergisinin millete en iyi sağlık hizmeti olarak dönmesini sağlayacağız.”
Babacan, sağlıkta şiddeti Merve Nur Uçar referansıyla eleştirdi
“Geçtiğimiz hafta Çapa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren genç hekim arkadaşımızın dediği gibi, hekimlik sanatındaki temel ilke, ‘Önce zarar verme’ iken ‘Önce zarar görme’ haline geldi. Bunların nedeninin altında hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırılması yatıyor. Hekimlerin mesleki saygınlıklarını ve can güvenliğini koruyacağız. Sağlık çalışanlarının yaşam kalitelerini yükselteceğiz.”
‘5 dakikalık zaman baskısı kabul edilemez’
“Kalbimizi, beynimizi, canımızı, ailemizi, sevdiklerimizi sağlık çalışanlarına emanet ediyoruz. Haklı olarak, sağlık çalışanlarının bize odaklanmasını bekliyoruz. Sağlık çalışanları günde 150-200 kişiyle muhatap oluyor. Doktorlar herkese en fazla 5 dakika süre ayırabiliyor. Hekimlerden, ertesi gün gördüğünde hatırlayamayacağı hastaları tedavi etmesini bekliyoruz. 5 dakikada hastayı dinlemesini, muayene etmesini, tanı koymasını, ilaç yazmasını bekliyoruz. Böyle bir zaman baskısı kabul edilemez. Muayene süresini Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına çıkartmak zorundayız.”
Sağlık çalışanlarının maaşı artacak, nöbet süreleri kısalacak
“Sağlık sisteminde performansa dayalı gelir sistemini yeniden düzenleyip sağlık çalışanlarının gelir seviyesini artırmak zorundayız. Akademik yayın ve çalışmalara verilen destekleri güncellemek zorundayız. Emekli hekim ve diğer sağlık meslek mensupları için ek göstergeleri yeniden düzenleyeceğiz. Asistan hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının nöbet sürelerini kısaltacağız.”
İlaç üretiminde odak nokta: Biyoteknoloji ile gen ve hücre teknolojileri
“Sağlıkta Atılım programımızda odaklandığımız bir hedefimiz de var. Biyoteknoloji ile gen ve hücre gibi teknolojilerle geliştirilen ilaçların üretiminde Türkiye’yi dünya lideri yapmayı hedefliyoruz.”
Sağlığa cep telefonundan 7/24 ulaşılabilecek
“Hasta-hekim ilişkisinde de teknolojiden faydalanacak bir projemiz var. Uygulamanın adı ‘Doktorum Hep Yanımda’. Böylece, cep telefonu üzerinden görüntülü görüşmeyle, bazı sağlık hizmetlerine 7 gün 24 saat ulaşılabilecek. Telefonun öbür ucunda uzman doktorlar olacak.”
Yeni nesil ilaç ve tedavilere erişilebilecek
“Sağlık Sigortası teminat paketini günümüzün ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandıracağız. Fiyatlama ve geri ödeme süreçlerini yenileyeceğiz. Böylece vatandaşlarımız yeni nesil ilaç ve tedavi süreçlerine erişebilecek.”
Hatipoğlu: ‘Tedaviye erişim zannettiğimiz şey aslında hasta yığılması’
Sağlıkta Atılım Eylem Planı’nın ayrıntılarını DEVA Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu anlattı.
Amaçlarının 5 dakikalık muayeneye sıkışan sağlık sistemini “5×5 yaklaşımı ile yeniden inşa etmek ve hizmet alanın da sunanın da mutlu olduğu bir Türkiye yaratmak” olduğunu söyleyen Hatipoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye’de hekim başına düşen hasta sayısı yaklaşık 498; OECD ortalaması ise 341. Benzer şekilde, hemşire başına düşen kişi sayısı ortalama 413 iken, OECD ortalaması 102. Bu dengesizliğin sonucu olarak ülkemizde hekimler hastalarına 5 dakikadan fazla süre ayıramıyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütünün muayene süresi için koyduğu standart asgari 20 dakika. Yani bugün sağlık sisteminde, ‘tedaviye erişim’ zannettiğimiz şey aslında ‘hasta yığılması’.”
Eylem planın tanıtımında DEVA Partisi Genel Sekreteri Dr. Medeni Yılmaz ile GMYK üyeleri Op. Dr. Bekir Sıtkı Aslan ve Dr. Özge İrem Morkoç da konuştular.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Vaillant Türkiye ile Doğa Derneği ortaklığında 2015 yılından bu yana devam eden Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nde yılın ilk çeyreğinde koruma ve farkındalık çalışmalarına odaklanıldı. Mersin’de düzenlenen panel ve söyleşilerle, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbabaların dünyamız için önemine dikkat çekildi. Çalışmalara Mersin Üniversitesi de destek verdi.
Vaillant Türkiye ve Doğa Derneği iş birliğinde 2015 yılında başlatılan Küçük Akbabaları Koruma Projesi, 2022 yılında da devam ediyor. Mersin bölgesinde Vaillant Türkiye desteğiyle yürütülen projede yılın ilk üç ayında; kış döneminde küçük akbabaların Türkiye’de olmaması ve konargöçerlerin kış yurtlarında olması nedeniyle koruma ve farkındalık çalışmalarına odaklanıldı. Kış yurtlarındaki konargöçerlerin, bölgelerindeki yaban hayvanları hakkında devamlı bilgi akışı sağladığı söz konusu dönemde, Mersin Kültürhane ile “Doğa Muhabbetleri” serisine devam edildi. Çoban Ağı, bölge doğası hakkında bilgilerin yerelde yaşayan kişiler tarafından toplandığı ve toplanırken de farkındalığın sağlandığı bir iletişim ağı niteliği kazandı.
Üniversite ile iş birliği çalışmalarına zemin oluşturuldu
Mersin’in farklı ekosistemleri barındıran coğrafi konumu ile büyük öneme sahip olduğunu belirten Vaillant Group Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, “Biyoçeşitlilik açısından oldukça zengin olan bölgede, zenginliği korumanın, yaşatmanın en önemli yolunun yerelde korumadan geçtiği bilinci ile Mersin’deki tüm paydaşlarla düzenli görüşmeler gerçekleştiriyor, bilgi aktarımı konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta küçük akbabalar olmak üzere tüm ekosistem süreçlerinin takip edilmesi, korunması ve sürekli bilgi aktarımlarının gerçekleşmesi için oluşturulan Çoban Ağı sisteminde sadece çobanlar değil yereldeki kamu kurumlarından, yöre halkına kadar ilgili tüm paydaşlar yer alıyor. Her dönem düzenli olarak bilgi akışlarının sağlandığı Çoban Ağı sistemini anlatan bir film hazırladık ve bu filmi sosyal medya hesaplarımızdan paylaşarak daha fazla kişiyle etkileşim kurmayı ve farkındalık oluşturmayı hedefledik. Doğa korumanın önemli diğer ayağı olan kanuni yaptırımlar için Mersin Barosu ile yaptığımız ortak çalışmalar ve farkındalık için doğa ve kuş gözlem uygulamaları büyük etki bıraktı. Mersin Üniversitesi ile ilerleyen dönemlerde iş birliği çalışmalarına da zemin oluşturuldu” dedi.
Uzaktaki sürüler ve farklı yaban hayvan türleri tespit edildi
İlk çeyrekte yapılan çalışmalar sonucunda o bölgede nadir görülen kızıl akbaba kaydının da alınmaya devam ettiğini dile getiren Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu, “Devamlı iletişim halinde bulunduğumuz Mersin’deki konargöçerler bölgenin coğrafi konumu sebebi ile yaz başına kadar kış yurtlarında kalıyor. Konargöçerleri kış yurtlarında ziyaret etmeye devam ettik. Karşılaştığımız kızıl akbaba, 2,5 metreden fazla kanat açıklığına sahip. Bu akbaba türü yüksek dağlara kar yağdığında besin bulabilmek için konargöçerler gibi daha aşağı rakımlara iniyor. Kış aylarında da kızıl akbabalar konargöçerleri takip etmeye devam ediyor. Öte yandan, özellikle kadınların tercih ettiği dürbün ile gözlem sayesinde uzaktaki sürüleri ve diğer yaban hayvan türlerini tespit etme olanağı bulduk. Türkiye için nadir bir tür olan çizgili sırtlan türünün varlığına bu şekilde rastladık. Geçmiş dönemden bu yana çizgili sırtlanları özellikle sert kış zamanlarında leş ile beslenirken gözlemleyenlerin olduğu bilgisine ulaştık. Bu alandaki çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu.
“Doğa Muhabbetleri” Youtube’dan canlı yayınlanacak
Çalışmalar kapsamında ayrıca, süzülerek göç eden geniş kanatlı kuş türleri için tehdit oluşturan elektrik çarpmalarına engel olabilmek adına, tehlikeli direkler belirlendi ve izolasyonları gerçekleştirildi. Farkındalık çalışmaları kapsamında ise Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’nun organize ettiği panelde; Mersin’in doğası, konargöçer kültür ile ilişkisi hakkında sunum gerçekleştirildi. Sunumda, bugüne kadar yapılan çalışmalar ve ilerleyen süreçte planlanan uygulamalar hakkında bilgi verildi. Kültürel çalışmaları ve doğa farkındalık konularını önemseyen yerel bir işletme olan Kültürhane Kafe iş birliğindeki “Doğa Muhabbetleri” serisine devam edildi. Söyleşilerin Youtube’dan canlı ve interaktif olarak yayınlanması konusunda adım atıldı.
Mersin Üniversitesi ile biyoçeşitlilik çalışmalarına dikkat çekildi
Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen “İklim ve Yaşam Kültürü” Torosların Yaşayan Miras ve Alanları ve Geleceği Paneli, Doğa Derneği desteği ve katılımı ile gerçekleşti. Panelde, Bolkar Dağı, konargöçerler ve biyoçeşitlilik çalışmaları hakkında sunumlar yapıldı. Üniversite konferans salonunda gerçekleşen panele, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Panelde Mersin doğasını koruma çalışmaları kapsamlı olarak aktarıldı. Ayrıca yine Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile Doğa Derneği iş birliğinde “Bolkar Dağı Konargöçerlere Emanet“ fotoğraf sergisi düzenlendi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Mısır Nükleer ve Radyolojik Düzenleme Kurumu (ENRRA), El-Dabaa Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 1’inci ünitesi için gerekli inşaat lisansını verdi.
Mısır Nükleer Santraller Kurumu Başkanı Dr. Emced el-Vekil konuya ilişkin açıklamasında, “Mısır Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesinin inşası için izin aldık. 70 yılı aşkın süredir nükleer santral hayali kuran Mısır, nükleer santral inşa eden ülkeler arasına girerek tarihe adını altın harflerle yazdırdı” dedi.
Söz konusu izin, sahadaki hafriyat çalışmalarının başlaması ile birlikte inşaatın ana aşamasının başlanması için ön koşullardan birini teşkil ediyor.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “1’inci ünite için inşa izninin alınması, Mısır’daki ilk nükleer santralin tam ölçekli inşasının başlatılmasının yolunu açan önemli bir adım. Rosatom, uluslararası güvenlik standartlarını karşılayan ve Rusya’da başarıyla faaliyet gösteren yenilikçi 3+ nesil Rus VVER-1200 tasarımına sahip son teknoloji bir nükleer santral inşa edecek. El-Dabaa NGS, Afrika kıtasında bu nesilden inşa edilecek ilk nükleer santral olacak. Santral, ülkenin bölgede teknoloji liderliğini üstlenmesini sağlayacak.”
Rosatom mühendislik birimi, NGS İnşaat Projeleri Yönetimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Alexander Korchagin de konuya ilişkin olarak, “Lisans belgelerini hazırlamak için muazzam bir çalışma yürüttük. Bu, ENRRA’nın bize gereken izni vermesiyle sonuçlandı. Bir sonraki aşamayı, projenin inşaat çalışmalarının aktif olarak başlaması anlamına gelen 1’inci ünite için ilk beton dökme işlemi oluşturacak” diye konuştu.
Rosatom mühendislik bölümü, 2021 yılında takvime uygun olarak El-Dabaa NGS'nin 4 güç ünitesinin inşası için izin almak amacıyla gerekli proje belgelerini ilgili birimlere teslim etmişti. El-Dabaa NGS, Mersin’in Gülnar ilçesinde inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile aynı teknolojiye sahip olacak.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı