Aylık arşivler: Temmuz 2022

Red Bull İstanbul Unlocked müzik, dans ve eğlenceyi bir araya getirdi!

İstanbul gece hayatının en büyük kutlaması olan Red Bull İstanbul Unlocked, 1-2 Temmuz tarihlerinde Mecidiyeköy Eski Likör Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Katılımcılarına bugüne kadar yaşadıkları en unutulmaz gece hayatı deneyimini 2 gün boyunca sunmak üzere yola çıkan Red Bull İstanbul Unlocked’da, tek bir binada aynı anda 10’dan fazla mekân ve 60’ı aşkın sanatçı yer aldı. 

 

Red Bull İstanbul Unlocked şehrin en ikonik mekanları sürükleyici bir gece hayatı deneyimi sunmak için bir araya getirdi. Şehrin nabzını tutan 10’dan fazla mekânı sadece 2 günlüğüne tek çatı altında toplayan Red Bull İstanbul Unlocked dünyanın en dinamik şehirlerinden İstanbul’u, en iyi mekanlar, performanslar ve tatlar ile tek bir mekânda buluşturdu. Akşam 19.00’dan sabaha karşı 03.00’a kadar eğlencenin kesintisiz sürdüğü etkinlikte bir araya gelen katılımcılar, ünlü mekanların iddialı şovları ile müzik ve dansın keyfine vardı.

 

Red Bull İstanbul Unlocked kapsamında Klein, Sumahan, Kastel, Wu Bomonti, Kulp, Beyond, Joker No:19, 360 İstanbul, Fırın, The Game ve Cleopatra Ink gibi şehrin en sevilen ve tercih edilen adresleri 1-2 Temmuz tarihlerinde İstanbul’un tarihi noktalarından Mecidiyeköy Eski Likör Fabrikası’nda bir araya geldi. Mecidiyeköy Eski Likör Fabrikası’nın 3 katında 10’dan fazla özel alana yayılan Red Bull İstanbul Unlocked, her mekânda R&B’den 80’ler Disko hitlerine, Poptan elektronik müziğe canlı ve DJ performansları ile geniş bir yelpazede müzik ve eğlence sunarak katılımcılarına festival tadında bir deneyim yaşattı. 

 

60’tan fazla sanatçı ve DJ’in sahne aldığı Red Bull İstanbul Unlocked, aynı zamanda farklı aktivitelerle de eğlencenin dozunu arttırdı. Uzak Doğu esintilerinin harmanlandığı Wu Bomonti’de Tarot falı, gençlerin müdavimi olduğu Beyond’un ikonik top havuzunda photobooth ile fotoğraf çekimi, Joker’de farklı analog oyunlar gibi etkinliklerin yanı sıra katılımcılar 360’ın ikonik kumaş dansçısı ve saksafoncusu ile keyifli bir görsel şölenin de tadını çıkarma imkanı buldu. ORGANICS by Red Bull’a ait özel alanda moda fotoğrafçısı Ali Kalyoncu’nun çektiği katılımcıların parti portreleri ise 2 gün boyunca mekanın duvarında sergilendi. Red Bull İstanbul Unlocked’a özel olarak Mural sanatçısı Furkan Birgün tarafından İstanbul konseptinde boyanan Kulp’un duvarı en çok ilgi çeken noktalardan biri oldu. Etkinlikte aynı zamanda dövme stüdyosu, grafiti alanı ve lezzet duraklarıyla da hafızalardan silinmeyecek bir deneyim yaşandı.

 

Kulüpler, miksologlar, sahne sanatçıları ve çok daha fazlasını tek çatı altında toplayan Red Bull Istanbul Unlocked hakkında detaylı bilgiye redbull.com/unlocked adresinden ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kalamış Yaz Festivali’nde Film Gösterimine Büyük İlgi

Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Kalamış Yaz Festivali, Charlie Chaplin’in sessiz klasiklerinden Sirk (The Circus) filmi ile başladı. Şef Orçun Orçunsel yönetimindeki Avrasya Filarmoni Orkestrası, Chaplin imzalı film müzikleriyle eşlik etti. Kalamış Atatürk Parkı’nda düzenlenen festivale sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.

 

Kadıköy Belediyesi'nin bu yıl ikincisini düzenlediği Kalamış Yaz Festivali sanatseverler ile buluştu. 51 gün boyunca devam edecek olan festivalde 34 konser, 17 film gösterimi sanatseverlerin beğenisine sunulmaya başlandı.  Şef Orçun Orçunsel yönetimindeki Avrasya Filarmoni Orkestrası eşliğinde film gösterimi yapılan Kalamış Yaz Festivali’nde ilk film gösterimi Charlie Chaplin'in “Sirk” filmi ile başladı. Film gösterimine sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.  Festival 1 Temmuz-30 Ağustos tarihleri arasında Kalamış Atatürk Parkı'nda sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.

 

Film gösterimine katılan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, "Yaz festivalinin bu sene 2’ncisini düzenliyoruz. Geçen sene pandemi koşullarına uygun olarak ortamı düzenlemiştik. Bu sene pandemi koşullarına riayet ederek festivalimizi başlattık. Bugün 2’nci günümüz Nazan Öncel konseri ile başladı. Festivalimiz 30 Ağustos’a kadar devam edecek. 34 konser 17 film gösterimi olacak. Bugün Charlie Chaplin'in “Sirk” filmini hep beraber izleyeceğiz. Film izlerken canlı orkestra eşliğinde film izlenecek. Hem Kadıköy hem de İstanbul’dan misafirlerimizi bekliyoruz “ dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Apimondia Uluslararası Dünya Arıcılık Kongresi, Bir Kez Daha Balparmak Platin Sponsorluğunda Gerçekleştirilecek

Balparmak, 24-28 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek arıcılık ve arı ürünlerinin olimpiyatı sayılan 47. Uluslararası Arıcılık Kongresi Apimondia’nın bir kez daha Platin sponsorluğunu üstlendi.

 

47. Uluslararası Arıcılık Kongresi Apimondia, bu yıl 24-28 Ağustos tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Balparmak’ın platin sponsorluğunda gerçekleşecek olan Apimondia, dünya arıcılarını, bal sektörü profesyonellerini, bilim insanlarını, kamu kurum ve kuruluşlarını buluşturacak. Kongrede Apiterapi, Arı Biyolojisi, Arıcılık Ekonomisi, Kırsal Kalkınma İçin Arıcılık, Arı Sağlığı, Tozlaşma ve Arı Florası, Arıcılık Teknolojisi ve Kalitesi başlıkları ele alınacak.

 

“Apimondia’nın platin sponsoru olmaktan gurur duyuyoruz”

“En büyük arzumuz Türk balının dünya pazarlarında hak ettiği değeri görmesi” diyen Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, Uluslararası Arıcılık Kongresi’nin sektörün gelişimi açısından önemine dikkat çekti. Son yıllarda iklim değişikliği, hastalıklar ve doğal felaketlerin balın, arının ve arıcılık mesleğinin geleceğini tehdit ettiğine dikkat çeken Altıparmak, “Balparmak olarak sürdürülebilir arıcılığın geleceğini, ekosistemin en önemli unsurlarından olan arı varlığının korunmasını, sektörümüzdeki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri de konuşacağımız Apimondia’nın platin sponsoru olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Türk arıcılık sektörü için bir milat olarak kabul edilen Apimondia’nın, 2017 yılında Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen 45. Apimondia Uluslararası Arıcılık Kongresi’nin Platin Sponsor’u olmuştuk. Bu yıl da platin sponsor olarak dünyanın her yerinden gelen uzmanlar, bilim insanları ve sektör profesyonellerini buluşturacak olan Apimondia’da yerimizi alacağız ve kampüsümüzde ağırlayarak Ar-Ge ve üretim tesisimiz hakkında bilgiler paylaşacağız” dedi.

 

 

“Balparmak Arıcılık Akademisi ile ekosistemin en önemli unsuru olan arı ve arıcılarımızın yanındayız”

Her bir arı; kovanlarının büyümesi, üretkenliğinin artırılması için mümkün olduğunca çok polen toplayarak birçok bitki türünün tozlaştırılmasını desteklemek için çalışıyor.   Her üç gıdamızdan biri arılar sayesinde soframıza geliyor. Çiçekli bitkilerin ve ağaçların 80’i arıların taşıdığı polenler sayesinde çoğalıyor. Tozlaşma sayesinde sebze ve meyvelerin verimi ve lezzeti daha farklı oluyor. “Arılar olmazsa, bitki olmaz, canlı olmaz, insan olmaz” diyen Altıparmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekosistemin devamlılığını sağlayan en önemli unsurlardan olan arıyı ve arıcılarımızı önemsiyoruz. Yaşanan iklim değişiklikleri, pestisit kalıntıları, zirai ilaç kullanımı arılar için ciddi bir risk arz ediyor. Arıcıların, arıları doğru zamanda doğru yerde konumlandırmak, hastalıklardan korumak, nektar zamanına güçlü yetiştirerek hazırlamak, arıları zirai ilaçlanan yerlerden uzak tutmak, arı hastalıklarını önleyebilmek, hijyenik ortam sağlamak gibi önemli sorumlulukları bulunuyor. Tüm bunlar teknik eğitimlerin içeriğini oluşturuyor. Biz de Balparmak Arıcılık Akademisi’nde verdiğimiz modern arıcılık teknikleri eğitimlerimiz ile arıcılık mesleğine gençleri ve kadınları kazandırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz”

 

Balparmak Ar-Ge Merkezi’nden Dünyaya Hediye Metot

Balda taklit ve tağşiş arttıkça tüketicilerin doğal ve saf bala ulaşmasının zorlaştığına değinen Altıparmak, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nin balda esmer pirinç şurubunun varlığını tespit eden yeni bir metoda imza attığını söyledi: “Balda mısır şurubu, pancar şurubu, beyaz pirinç şurubu ile taklit ve tağşiş edilen balların belirlenmesine yönelik metotlar vardı. Ancak bala renk olarak daha çok benzeyen ve piyasada yaygın olarak kullanılan esmer pirinç şurubunun varlığını kanıtlayabilen bir metot yoktu. Yaptığımız yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucunda balda esmer pirinç şurubunun göstergesi olan bileşeni belirlemeyi başardık. Dünyada bir ilk olan bu metodun patent başvurusunu da yaptık. Geliştirdiğimiz metot, dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan “LWT Food Science & Technology” dergisinde yayınlanarak dünya literatürüne de girdi. Bu kongrede metodun tüm detaylarını katılımcılarla paylaşacağız bunun yanı sıra çam balı ile ilgili ülkemiz ve dünya için çok önemli bilgileri de ilk defa açıklayacağız, bunun heyecanı içindeyiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Galata Wind sürdürülebilir bir gelecek için UN Global Compact imzacısı oldu

Galata Wind dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişimi olan Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni (UN Global Compact) imzalayarak, dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifinin üyesi oldu.

 

Türkiye’nin dört bir yanındaki Gold Standard ve VCS sertifikalı rüzgâr ve güneş santralleriyle 100 yenilenebilir elektrik enerjisi üreten Galata Wind, Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi'ni imzalayarak, “UN Global Compact” imzacısı oldu. Galata Wind, bu imzayla birlikte BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki ilkelerine uyma taahhüdünde bulunuyor.

 

160’ın üzerinde ülkede 15 binden fazla şirket ve 5 binin üzerinde şirket dışı üyesi ile dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilir insiyatiflerinden biri olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi; dünya, insanlar, topluluklar ve pazarlara fayda sağlayan sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonomi yaratmak için kurumların iş birliği ile harekete geçmelerini teşvik ediyor. UN Global Compact’e katılmak isteyen şirketlerin en üst düzey temsilcilerinden, kurumları adına; insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanındaki 10 ilkeye taahhüt edeceklerine, bu ilkelere ilişkin her yıl raporlama yapacaklarına ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını destekleyeceklerine ilişkin imzalı bir taahhüt mektubu vermeleri şart koşuluyor.   

 

Halka arz taahhütlerini kararlılıkla yerine getiriyor

Sürdürülebilir bir dünya ve gelecek hedefi doğrultusunda faaliyetlerini yürüten Galata Wind, 100 yenilenebilir elektrik üretmenin ötesinde sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerine de entegre ediyor.  Mart ayında uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s’in yaptığı ESG (Çevresel-Sosyal-Yönetişim) değerlendirme endeksinde elde ettiği 60/100 skor ile A1 derecesi alan Galata Wind’in raporunda, şirketin ESG faktörlerini; operasyon, strateji ve risk yönetimi alanlarına entegre etme kabiliyetinin güçlü olduğu ve operasyonel verimlilik, insan kaynakları gibi başlıklarda ‘ileri’ seviye performans gösterdiği belirtildi. ESG Risk Derecelendirmesi alanında uzman kuruluş Sustainalytics’in Haziran ayında gerçekleştirmiş olduğu değerleme sonucunda ise Galata Wind; ESG yönetişimi ile ilgili en iyi uygulamalarla uyumlu ve ESG konularının takibinde yönetim kurulu düzeyinde bir gözetime sahip olduğu için 19,9 notu ile ‘Düşük Risk’ kategorisinde derecelendirildi.  

 

Galata Wind, halka arzı esnasında taahhüt etmiş olduğu; yenilenebilir kaynaklar dışında fosil kaynaklara hiçbir zaman yatırım yapmama, operasyonel karbon emisyonlarını 2025 yılı sonuna kadar sıfırlama, Gold Standard ve VCS onaylı karbon emisyon azaltımlarını süreleri sonuna kadar doğrulatma, merkez yönetici kadrolarındaki kadın oranını iki yıl içinde 30’un üzerine çıkarma ve yönetim kurulunda en az 1 kadın üye bulundurma şartlarını da kararlılıkla ve adım adım yerine getiriyor. 

 

Giderek güçlenen küresel sürdürülebilirlik perspektifi sayesinde ekonomik büyümede her geçen gün daha fazla rol üstlenen Galata Wind, ‘temiz enerji’ye öncülük ediyor. 

 

Burak Kuyan: “Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi yaratmak için yoğun çaba sarf ediyoruz”

Galata Wind CEO’su Burak Kuyan, Galata Wind’in UN Global Compact imzacısı olmasıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: Attığımız bu imza ile sektörümüzün gücünü de arkamıza alarak sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonomi yaratmak için sarf ettiğimiz yoğun çabayı bir kez daha ortaya koyduk. Gücünü yenilenebilir enerjiden alan ve iklim krizi ile mücadele eden Türkiye’nin ilk yeşil halka arzını gerçekleştirmiş bir şirket olarak, UN Global Compact imzacısı olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Galata Wind olarak, güneş ve rüzgâr enerji santralleriyle 100 yenilenebilir elektrik enerjisi üreterek gezegenimizin doğal yaşam döngüsüne destek oluyor, ülkemizin ekonomi ve enerji dönüşümünün öncülerinden biri olmak adına kararlı biçimde ilerliyoruz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aksigorta’dan yeni ürün “Ekonomik Akkasko”

Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye devam eden Aksigorta, müşterileri için kaskoyu daha ekonomik hale getiren ‘Ekonomik Akkasko” ürününü kullanıma sundu.

 

Yeni nesil sigortacılık anlayışıyla müşteri memnuniyetini odağına alan Aksigorta, hayata geçirdiği yeni ürün ve hizmetlerle sektöre öncülük etmeye devam ediyor. Müşteri ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak bu dönemde müşterileri için kaskoyu daha ekonomik hale getirme amacıyla yeni bir model oluşturan Aksigorta, geliştirdiği ‘Ekonomik Akkasko’ ürününü müşterilerinin kullanımına sundu. 

 

Müşterilerinin yanında yer alan ve onların ihtiyaçlarına göre ürün ve hizmetler geliştiren Aksigorta, geliştirdiği ‘Ekonomik Akkasko’ ile kaskoda yetkili servis kullanmak istemeyen müşterileri için kaskoyu daha ekonomik hale getiren, 15 yaşa kadar araçlara, iyi sürücüleri ödüllendiren indirim kademesi kazanma hakkı ve kasko sigortalama imkanı sağlamanın yanı sıra ekonomik koşullardan dolayı kasko satın alamayan müşterileri için bir ekonomik opsiyon daha sunmuş oldu. Aksigorta, geniş teminatlı kaskosu Akkasko’nun tüm teminatlarını verdiği ve servis seçeneği olarak sadece Aksigorta’ya özel yaygın ve kaliteli Akçözüm servislerini kullandırıyor.

 

Aksigorta müşterileri, ‘Ekonomik Akkasko’ ile; onarımın yine Aksigorta’nın belirlediği iyi segmentli servislerde geçerli olduğu geniş kasko teminatlarına sahip bulunuyor. 3-15 yaş araçlara teminatın yanı sıra otomobil, kamyonet grubu ve hususi veya şirket araçlarına teminat sağlarken; Sınırsız İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) ve 150.000 TL’ye kadar manevi tazminat seçeneği, 10.000 TL ferdi kaza teminatı, yılda 2 kere 7 gün yedek araç seçeneği, en yakın Akçözüm servisine yol yardım seçeneği, anlaşmalı cam servislerinde cam teminatı, 1.000 TL anahtar kaybı ve mini onarım imkanı gibi avantajlar sağlıyor. 

 

Kasko’yu daha ekonomik hale getirdik

 

Konuyla ilgili olarak değerlendirmede bulunan Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel; “Aksigorta olarak müşteri odaklı yaklaşımımızla, müşterimizin ihtiyaç ve beklentilerine göre yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye ve onların yanında olmaya devam ediyoruz. Kaskoyu daha ekonomik hale getirmek, müşterilerimize bütçelerine uygun seçenekler sunmak amacıyla ‘Ekonomik Akkasko’ ürünümüzü geliştirdik. Amacımız müşterilerimize kaskoda çoklu seçenek ve ekonomik opsiyon sunmaktı.  Geniş teminatlı Akkasko’nun yanı sıra ‘Ekonomik Akkasko’ ile bu dönemde yine müşterilerimizin yanında yer almak, ihtiyaç ve beklentilerine göre çözüm sunmak bizim için ayrı bir memnuniyet kaynağı. Hem müşterilerimiz hem de iş-çözüm ortağımız olan dağıtım kanallarımız için yeni ürün ve hizmetler konusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Param’dan Çalışanlarına Büyük Jest

Finansal teknoloji sektörünün öncü markası Param’dan çalışanlarına büyük destek geldi. Daha önce de prim ve maaş zamlarıyla dikkat çeken marka, ekonomik koşulları değerlendirerek yol ve yemek ücretlerinde de önemli bir artış yaptı.

 

Yemek ücretlerine yüzde 95, yol ücretlerinde yüzde 76 oranda artış

Yakın zamanda lansman filmini yayınlayan ve en son gelişme olarak 200 milyon USD üzerinde değerleme ile çok konuşulan Param, çalışanlarının motivasyonunu daha da artıracak bir düzenleme yaptı. Çalışanlarına verdiği değerle her zaman dikkat çeken Param, temmuz ayına yemek ve yol ücretlerinde yaptığı sürpriz bir artışla girdi. Param, tüm çalışanlarının yemek ücretlerine yüzde 95, yol ücretlerine ise yüzde 76 oranında artışla büyük bir katkı sağladı.

 

Param Grup CEO’su Emin Can Yılmaz: “Ekip arkadaşlarımız, başarımızın ana mimarları”

Param Grup CEO’su Emin Can Yılmaz, bu konudaki görüşlerini paylaşırken şu ifadeleri kullandı: 
“Param ailesi olarak her geçen gün daha da büyüyoruz. 600’ü geçen ve yetkinliği her geçen gün artan çalışanlarımızla yılın ilk yarısını büyük başarılarla geride bıraktık. Fintech sektöründe ilkleri hayata geçirirken birlikte örnek bir çalışma performansı gösterdiğimiz ekip arkadaşlarımız, başarımızın ana mimarları.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni BMW 7 Serisi Üretimi Dingolfing Fabrikasında Başladı

Borusan Otomotiv'in Türkiye distribütörü olduğu BMW, kişiye özel lüks mobiliteyi yeniden yorumladığı amiral gemisi otomobili, Yeni BMW 7 Serisi'nin üretimine başladı. BMW Group tarafından iFactory olarak tanımlanan ve Yeni BMW 7 Serisi üretimi için 300 milyon Euro değerinde yatırım yapılan tesiste, tamamen elektrikli ve hibrit motorlu otomobillerin güç üniteleriyle yüksek voltajlı bataryaları da üretiliyor.

 

BMW'nin 45 yıllık geçmişe sahip amiral gemisi modeli; BMW Group'un yeşil, dijital ve sürdürülebilir üretim tesisi Dingolfing Fabrikası'nda içten yanmalı ve tam elektrik motorlu versiyonlarıyla üretilmeye başlandı. Otomobilin Plug-in Hybrid motorlu versiyonunun üretimine de kısa süre içinde başlayacak olan tesis, böylelikle üç farklı motorlu Yeni BMW 7 Serisi’ni aynı çatı altında üretiyor olacak. 

 

BMW Group'un yeni üretim vizyonu paralelinde radikal bir dönüşüm içinde olan Dingolfing Fabrikası, yeni BMW 7 Serisi üretimi için optimize edilmiş üretim bandı ve lojistik gereksinimler doğrultusunda hem BMW Group’a milyonlarca Euro tasarruf sağlıyor hem de çevreyi daha az kirleten bir tesis olarak otomotiv sektöründe örnek teşkil ediyor.

 

Lüks E-Mobilitenin Geldiği Son Nokta

BMW'nin elektrikli ürün gamındaki amiral gemisi olan iX, 2022'de yollarla buluşacak Yeni BMW 7 Serisi ve Yeni BMW 7 Serisi'nin tamamen elektrikli versiyonu i7, Dingolfing Fabrikası’nın sahip olduğu lüks segment elektromobiliteyi simgeliyor.

 

2022'nin sonuna kadar Dingolfing Fabrikası’nda üretilen dört BMW'den birinin elektrikli olması hedeflenirken, tesisin toplam üretiminin yaklaşık yüzde 50'sinin tamamen elektrikli otomobillerden oluşması hedefleniyor.

 

Tamamen Elektrikli, Hibrit ve İçten Yanmalı Güç Ünitesi Alternatifleri

Yeni BMW 7 Serisi Avrupa'da ilk etapta tamamen elektrikli BMW i7 xDrive60 versiyonuyla satışa sunulacak. WLTP normlarına göre 625 km'ye varan menzil sunan bu modeli ön ve arka aksta yer alan iki elektrik motoru hareket ettiriyor. Toplamda 544 beygir güç ve 745 Nm tork üreten Yeni BMW 7 Serisi i7 xDrive60, DC şarj istasyonunda yüzde 10'dan yüzde 80 doluluğa sadece 34 dakikada ulaşabiliyor. 

 

Yeni BMW 7 Serisi'nin en güçlü motor seçeneklerinden biri olarak Yeni BMW M760e xDrive öne çıkıyor. Plug-in Hybrid teknolojisine sahip bu model, 571 beygir güç ve 800 Nm tork üretiyor. 2023'ün başlangıcında birçok pazarda satışa sunulması planlanan Plug-in Hybrid motorlu Yeni BMW 7 Serisi, tamamen elektrikli model gibi eDrive teknolojisinin 5. jenerasyonuna sahip. Bu teknoloji sayesinde otomobil sadece elektrikle 80 km mesafe kat edebiliyor.

 

740d xDrive dizel motorlu versiyon ise Yeni BMW 7 Serisi'nin alternatif motorları arasında yer alıyor. Bu 300 beygir güç çıkışına sahip olan üniteli Yeni BMW 7 Serisi modelleri 2023 yılının ilkbaharında Avrupa pazarında yerini alması bekleniyor.

 

Maksimum Esnekliğe Sahip Üretim 

BMW Group'un Dingolfing’te oldukça başarılı biçimde uyguladığı esnek üretim sistemi sayesinde Yeni BMW 7 Serisi, tamamen elektrikli, hibrit ve içten yanmalı motor seçenekleriyle aynı bant üzerinde üretiliyor. Ayrıca bu üretim bandı BMW iX, BMW 5 Serisi ve BMW 8 Serisi’nin de üretiminin gerçekleştiği bant olarak öne çıkıyor.  

 

İlk defa çift gövde rengiyle tercih edilebilen Yeni BMW 7 Serisi'nin özel boyası için seri üretimden elde edilen teknikler ve Dingolfing’te uzmanlaşmış boya uzmanları kullanılıyor.

 

Bataryalar ve Elektrik Motorları Yanı Başında Üretiliyor

Tamamen elektrikli Yeni BMW 7 Serisi i7'nin elektrik motoru ve yüksek voltajlı bataryalarının üretimi Yeni BMW iX, Yeni BMW i4 ve BMW iX3 modellerinin de olduğu gibi bu tesise çok yakın bir konumda bulunan BMW Group e-Drive Üretimi Yetki Merkezi'nde gerçekleşiyor. 

 

İki üretim bandı olan merkezde yılda 500 bin adetten fazla elektrikli araç için parça üretiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Milas Belediyesi Üreten Çiftçilerin Yanında

Milas Belediyesi’nin kırsal mahallelerde yaşayan yurttaşların ekonomik refah seviyelerini arttırmak ve sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile alternatif gelir yaratabilmek adına gerçekleştirdiği proje ve çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

 

50 hibeli kışlık sebze fidesi desteği…

Gerçekleştirilen proje kapsamında Milas Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından talepte bulunan ve uygun koşulları sağlayan vatandaşlara 50 hibeli kışlık sebze fidesi desteği sağlanacak.

 

Başvurular 5 – 8 Temmuz tarihleri arasında…

Başvuruların 5 – 8 Temmuz tarihleri arasında yapılacağı bildirilirken, başvuruda istenen belgeler 2022 yılı ÇKS belgesi, Ziraat Odası Kayıt Belgesi, Kimlik Fotokopisi ve Talep Formu olarak açıklandı. Destekleme yapılacak kışlık sebzeler ise Beyaz Lahana, Kırmızı Lahana, Brokoli ve Karnabahar olacak.

 

Başvuru için gerekli olan talep formları Milas Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nden temin edilecek olup, talep formları müdürlüğe şahsen teslim edilecek. Destekleme ile ilgili yasal bilgilendirme üreticilere şahsen yapılacak. Ayrıca proje hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyen vatandaşlarımız (0252) 512 28 26 no’lu telefonu arayabilecek.

 

Projemiz tüm çiftçilerimize hayırlı olsun…

Proje hakkına açıklamalarda bulunan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat; “Milas Belediyesi olarak daha insana dokunan, daha üretime dönük ve özellikle ekonomik sıkıntıları çok derin hissettiğimiz bu dönemde aile ve şahıs bütçesini geliştirecek destek ve programlar gerçekleştiriyoruz. Proje kapsamında Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz tarafından talepte bulunan ve uygun koşulları sağlayan vatandaşlarımıza 50 hibeli kışlık sebze fidesi desteği sağlanacak. Projemizin tüm çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Organizasyonların sürdürülebilir geleceği Harika İşyeri olmalarına bağlı!

ABD’de başlayan ve Avrupa’da yaygınlaşan “Büyük İstifa” dalgası, Türkiye’de de etkisini göstermeye başladı. Artık kurumların gelecekleri, çalışanları için ne kadar HARİKA olduklarına bağlı. Great Place to Work® sertifikası, çalışan bağlılığı ve yeni yeteneklerin kazanımı için önemli bir tescil belgesi!

 

Covid-19 salgını ile birlikte 2021'in başlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayıp sonra tüm dünyaya yayılan “Büyük İstifa” hareketi, çalışan nezdinde beklentilerin önemli ölçüde değiştiğini gösterdi. Pandemide çalışanların kariyerlerini, çalışma koşullarını ve uzun vadeli hedeflerini yeniden düşünmeleri ve pandemi sürecinde uzaktan çalışma özgürlüğünün yanı sıra çalışma saatlerinde esnekliğe de önem verir hale gelmeleri, organizasyonları, uygun koşulları oluşturma konusunda zorlamaya başladı.

 

Kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 60’tan fazla ülkedeki ofisleri ile sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerde şirketlere HARİKA iş yerlerini inşa etmeleri ve geliştirmeleri konusunda çalışmalar yapan Great Place To Work® Enstitüsü, sunduğu sertifikasyon süreciyle organizasyonların sürdürülebilir geleceğine destek oluyor.

 

Eyüp Toprak: “Çalışan bağlılığı artık maddi karşılıkların çok ötesinde!”

Harika bir işyeri oluşturmanın anahtarının çalışanlara sadece kalıplaşmış bir grup özel haklar, programlar ve uygulamalar sağlamak değil, çalışma ortamında yüksek ve kaliteli ilişkiler inşa etmekten geçtiğini belirten Great Place to Work® Türkiye Kurucusu ve Genel Müdürü Eyüp Toprak, “Çalışan bağlılığı artık maddi karşılıkların çok ötesinde. 30 yıllık geçmişe sahip, metodolojisiyle kendini kanıtlamış olan Great Place to Work®, organizasyonlar için DNA analizi gerçekleştiriyor ve nerede ne yapmaları gerektiğini tespit ediyor. Hem güvenilirlik, saygı ve hakkaniyet alanında çalışan ile yönetici ilişkisine bakıyor hem de koordinasyon ve delegasyon açısından insana değer veriliyor mu inceliyor. Organizasyonun hem topluma hem çalışanına tutumunun nasıl olduğuna da dikkat ediliyor. Ayrıca bağlılık oranına da bakılarak takım gururu ve takım ruhunun ne aşamada olduğu ortaya konuluyor. Özetle Great Place to Work® olarak organizasyonlara 25 alanda net olarak hangi aksiyonu alabilecekleri konusunda bir raporlama çıkarabiliyoruz” dedi.

 

Eyüp Toprak: “Harika işyerini belirleyen en önemli unsur GÜVEN!”

Great Place to Work®’ün güvene dayalı felsefesi dünyanın her yerinde çalışan odaklı ve yüksek güven kültürü yaklaşımı ile mükemmel işyeri kültürlerinin inşa edilmesine katkı sunuyor. Organizasyonlara güven temelli analizler gerçekleştirdiklerini belirten Eyüp Toprak, “Güven ilkesi, bir ilişkiyi ve stratejiyi belirliyor. Çalışan inanıyor mu ve bir paydaş mı? Güven, gurur ve takım ruhunu sürdürmek, şirketlerin sunduğu bir dizi avantajı hayata geçirmekten çok daha zor olsa da, bunların tümü üzerinde çalışmak isteyen herhangi bir organizasyon için ulaşılabilir bir hedef aslında. 30 yıllık geçmişimizle edindiğimiz bilgiler doğrultusunda HARİKA işyeri, çalışanların liderlerine duydukları güven düzeyi, işlerinden duydukları gurur ve birlikte çalıştıkları takım arkadaşlarından ne kadar keyif aldıkları ile ilgili. Bunu kültürüne entegre edebilen organizasyonlar, değişen koşullar ne olursa olsun, çalışan bağlılığı ve yeni yetenekleri bünyesine katma konusunda sıkıntı yaşamamaktalar” dedi.

 

Great Place to Work®’ün Trust Index™’i kurumdaki GÜVEN’i 5 boyutta inceliyor

5 boyut üzerinden çalışanların mevcut kurum kültürü hakkındaki deneyimlerinin ölçümlenmesini sağlayan Great Place to Work® modeli, üç temel ilişkinin kalitesine ışık tutuyor. Güvenilirlik, saygı ve hakkaniyet boyutları çerçevesinde çalışanlar ile yöneticiler arasındaki ilişki; gurur boyutu açısından çalışanlar ile yaptıkları iş arasındaki ilişki; takım ruhu boyutunda da birlikte çalıştığı takım arkadaşları ile arasındaki ilişki. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haliç Üniversitesi’nin Kuluçka Merkezi “Haliç HI Center” Ekosisteme Merhaba Dedi

Teknoloji ekosisteminde girişimcilerle sektörel paydaşları bir araya getirmek, istihdam sağlamak ve ulusal ekonominin teknoloji ayağını güçlendirmek vizyonuyla yola çıkan “Haliç Incubation (HI) Center”ın merkez ofisi, 30 Haziran’da Haliç Üniversitesi 5. Levent kampüsünde düzenlenen özel davetle hizmete açıldı.

 

Eğitim stratejisini bilim ve teknoloji odağında belirleyen Haliç Üniversitesi, bir yıl önce kurduğu Haliç Teknoloji Transfer Ofisi (Haliç TTO) ile modern çağın gereksinimi olan tüm teknoloji atılımlarını kendi bünyesinde hayata geçirmeye devam ediyor. Üniversitenin dijital çağı yakalayan eğitim anlayışının ve teknoloji odaklı gelecek vizyonunun göstergesi olarak görülen Haliç TTO’nun kuluçka merkezi Haliç Incubation (HI) Center için üniversitenin yeni yerleşkesi olan 5. Levent Kampüsü’nde yoğun katılımlı bir açılış töreni gerçekleştirildi.

 

“Girişimciliğe HI de!” sloganıyla faaliyete geçen Haliç HI Center’ın açılışında iş, akademi ve girişimcilik dünyasından önemli isimler bir araya geldi. Açılış töreninde konuşan Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer UtluAR, VR ve XR teknolojileri ile Metaverse’e doğru giden dijital geleceği yakalayabilmek adına bir üniversitenin teknoloji ve girişimciliği ön plana alması gerektiğini, bu anlamda kuluçka merkezinin çağdaş bir üniversite için büyük bir gereklilik olduğuna inandıklarını söyledi. Rektör Utlu, “Teknoloji transfer ofisi, gerçek bir üniversitenin olmazsa olmazlarındandır. Bunu tamamlayan ikinci adım ise kuluçka merkezidir. Bu vizyonla hayata geçirdiğimiz Haliç HI Center’ın, ulusal ve uluslararası alanda kuracağı işbirlikleriyle hem üniversitemiz hem de ülkemiz adına kıymetli kazanımlar sağlayacağına aynı zamanda dijital çağın önemli kuluçka merkezlerinden biri olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

 

Haliç Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Direktörü Uzman Hatice Tuğsavul ise proje ve fikirlerin şirketleşme süreçlerine her aşamada destek olduklarını belirttiği konuşmasında, HI Center’ın hem girişimcilik ekosistemi hem de iş dünyası için önemli bir merkez olacağına dikkat çekti. Genç girişimcilerle sektör paydaşları arasında arayüz ve köprü görevini üstlendiklerini vurgulayan Tuğsavul, “Gençleri girişimci ruhlarını ortaya çıkarmak için teşvik etmemiz gerekiyor. HI Center’da bu misyonla birlikte sabır, emek ve çalışma ön planda olacaktır. Haliç HI Center’dan uluslararası bir markanın çıkması için çalışmalarımıza bu motivasyonla devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

 

Aron Technology ve TeacherX Kurucusu Dr. Işıl Boy Ergül ise bir kadın girişimci olarak bu alanda olmanın hem zor hem de gurur verici olduğundan bahsederken, kuantum bilişiminin gelişimiyle birlikte ekosistemde beklenen gelişmeler üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.

 

Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım bölümü yeni mezunlarından, genç girişimci Furkan Güneş ise kendi teşebbüsü olan Extrude şirketinin geliştirdiği yenilikçi yazılım sistemlerini anlattığı konuşmasında; kendisi gibi genç girişimciler için üniversite kuluçka merkezlerinin varlığının büyük önem teşkil ettiğini ve HI Center’ın bu anlamda ekosistemde güven veren bir mentorluk merkezi olacağını söyledi. Pek çok genç girişimciye destek veren Mahmut Saklı ve Cengiz Abay’a plaketlerinin verilmesinin ardından açılış töreni öğrenci, akademisyen ve yatırımcıların tanışma ve sohbet etme fırsatı bulduğu kokteyl ile devam etti. 

 

Girişimci adayları ile şirketler ve iş dünyası arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir iş birlikleri sağlamayı hedefleyen HI Center, girişimcilik ve şirketleşme faaliyetleri ile üniversite-iş dünyası koordinasyonunu verimli ve dinamik kılarak devam ettiriyor. Bu doğrultuda, HI Center markası altında girişimcilere ve yeni iş kuran şirketlere fiziksel altyapı, yönetim desteği, teknik destek, finansmana erişim, yasal danışmanlık ve ağ kurma destekleri sunuluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı