Aylık arşivler: Temmuz 2022

Lenovo Avrupa’daki ilk şirket içi üretim tesisini Macaristan’ın Ullo şehrinde açıyor!

Lenovo, Avrupa'daki ilk şirket içi üretim tesisinin kapılarını Macaristan’ın Ullo şehrinde resmi olarak açtı. Tesis, öncelikli olarak Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki müşterilere yönelik sunucu altyapısı, depolama sistemleri ve üst kalite bilgisayar iş istasyonları üretmeye yoğunlaşacak.

 

Üretim operasyonları güçleniyor

Lenovo'nun ilk şirket içi üretim tesisini Macaristan'ın Ullo şehrinde açarak, gerçekleştirdiği yatırımla uluslararası üretim operasyonlarının kapsamını genişletti. Bu yatırımla, üretim kapasitesi artışı, yerel satıcılarla daha fazla iş birliği potansiyeli ve yeni istihdam yaratılmasıyla Macaristan'da özel sektör ve kamu sektörü önemli bir ekonomik potansiyel ortaya koyuyor. Tesiste şu anda çeşitli mühendislik, yönetim ve operasyon görevlerinde 1.000'den fazla tam zamanlı personel çalışırken, tesis tam kapasiteye ulaştıkça daha fazla istihdam sağlanacak.

 

Legion, Yoga ve ThinkPad gibi üstün teknoloji ile üretilmiş dizüstü ürünleriyle daha akıllı teknolojiler sunmayı sürdüren Lenovo’nun bu yatırımı ayrıca, Macaristan Yatırım Teşvik Kurumu (HIPA) üzerinden sağlanan devlet teşvikleriyle de destekleniyor. 

 

Güçlü altyapısı, nitelikli iş gücü ve Avrupa'nın merkezinde yer alması, Macaristan'ın Lenovo'nun Avrupa'daki ilk şirket içi üretim tesisine ev sahipliği yapmasını sağlayan etkenler olarak öne çıkıyor. 

 

Lenovo Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEA Bölgesi Başkanı Francois Bornibus konu hakkında şunları söyledi: "Macaristan'daki üretim tesisimizin resmi olarak açılmasıyla, küresel üretim ağımızın optimizasyonu ve gelişiminde önemli bir dönüm noktasına ulaştık. Macaristan'ın diğer ülkelerle olan bağlantıları sayesinde Avrupalı müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha yakından karşılarken, inovasyonda öncü konumumuzu koruyoruz. Faaliyetlerimiz dünya genelinde büyümeye devam ederken, bu muhteşem yeni tesis ileriye dönük başarı sağlama planlarımızda kilit rol oynayarak herkes için daha akıllı teknolojiyi Avrupa'ya daha sürdürülebilir, hızlı ve verimli bir biçimde getirecek."

 

Macaristan Yatırım Teşvik Kurumu (HIPA) Genel Müdürü Róbert Ésik ise yatırımla ilgili şunları söyledi: "Dünya genelinde üretim alanında uzun bir geçmişe sahip sektör lideri bir şirket olan Lenovo'nun iş birliği için bizi seçerek yeni tesisini Macaristan'da kurması mutluluk verici. Tesisin resmi olarak açılmasıyla, yerel tedarikçiler için yeni iş birliği fırsatlarının Macaristan'ın kazançlı ekonomik ortamına önemli katkı yapmasını öngörüyoruz."

 

Lenovo Türkiye ISG Genel Müdürü Burç San yatırımla ilgili şunları söyledi: “Günde 1.000 adet sunucu üretmek üzere yapılandırılan Ullo Fabrikamız, tedarik zinciri yönetiminin zorlaştığı günümüzde, Dünya 2021 En Başarılı Tedarik Zinciri Sıralaması’nda 9. olan Lenovo’yu bir adım daha öne çıkaracak. Türkiye’deki müşterilerimize çok daha hızlı üretim ve teslimat avantajı sağlayacağımız bu tesis sadece bir fabrika değil aynı zamanda müşterilerimizin ziyaretine açık bir Ar-Ge ve İnovasyon merkezidir.”

 

50.000 metrekarelik dev tesis 

Üç katlı iki bina ile yaklaşık 50.000 metrekare alan üzerine kurulu bu yeni tesis, Lenovo'nun en büyük üretim tesislerinden biri. Tesisin üretim hattı, her biri müşterilerin ihtiyaçlarına özel tasarlanmış 1.000'i aşkın sunucu ve 4.000'i aşkın iş istasyonundan oluşan bir günlük kapasiteye sahip olacak. Tesis genelinde hem üretim hem de lojistik alanında sıcaklık, nem ve stok koşullarını takip eden birinci sınıf bir bina yönetim sistemi ve DIMM robotik etiketleme sistemi gibi yenilikçi otomasyon olanakları kullanılıyor. Bu da Lenovo'nun ürünleri üzerinde optimum kalite kontrolü sağlamasına olanak tanıyor.

 

İklim hedefleri

Tasarımı amaca özel gerçekleştirilmiş yeni fabrika binası elektrik ihtiyacını, küçük bir köyü aydınlatmaya yetecek kadar güç üreten 0,5 megavat kapasiteli güneş panellerinden sağlayacak. Ürünlerin yerel olarak üretilmesi, aynı zamanda ürünlerin nakliye süresini kısaltarak daha verimli ve sürdürülebilir lojistik seçenekleri sağlıyor. Bu durum, Lenovo'nun patentli düşük sıcaklıklı lehimleme prosesi gibi yenilikçi üretim süreçleriyle bir araya gelerek, Lenovo'nun bilimsel temelli iklim hedeflerine ulaşmasını sağlayacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Paraf’tan seyahat ve konaklama harcamalarına üç taksit imkanı

Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte yılın yorgunluğunu keyifli bir tatille atmak isteyenlere Paraf, yeni kampanyasıyla destek veriyor. Paraf kart kullanıcılarına tüm seyahat ve konaklama harcamalarında faizsiz 3 taksit imkânı sağlanıyor. 

 

Avantajlı ürün ve hizmetleriyle hayatı kolaylaştıran Paraf, günlük ihtiyaçlarda olduğu gibi seyahat ve tatil dönemlerinde de müşterilerinin yanında.  Paraf, 31 Temmuz tarihine kadar Paraf üye iş yeri olsun veya olmasın 1.000 TL ile 20.000 TL arasındaki peşin ödenen tüm seyahat ve konaklama giderlerine faizsiz olarak 3 taksit fırsatı sunuyor. 

 

Kampanyaya katılmak isteyen kullanıcıların seyahat ve konaklama harcamalarını yapmadan önce “SEYAHAT” yazıp 3404‘e SMS göndermesi ya da Paraf Mobil’den “HEMEN KATIL” butonuna tıklaması yeterli. Kampanyaya; Paraf, Parafly ve sanal kartların yanı sıra ek kart kullanıcıları da katılabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Makine Kontrolörleri IIoT çağında daha önce hiç olmadığı kadar çok görevli

Yeni endüstri çağında IIoT’in temelini haberleşme, bu yeni genişletilmiş altyapının kalbini ise son teknoloji makine kontrolörleri oluşturuyor. Geçmişte makine kontrolörlerinin rolü operasyon teknolojisiyle sınırlıyken bugün bilgi teknolojileri ve internet tabanlı sistemlere entegrasyon ile çok katmanlı bir hale dönüşüyor. 

 

Günümüzde üst düzey makine performansı genellikle diğer makinelerle gerçek zamanlı olarak iletişim kuran, canlı üretim verileri sağlayan ve bilgileri doğrudan SCADA (Denetleyici Kontrol ve Veri Toplama) gibi üst düzey sistemlere besleyen bir PLC/Makine kontrolörü aracılığıyla sağlanıyor. Makine kontrolörleri; güvenli izleme sistemlerini yönetmeye, OEE çerçevelerini desteklemeye, Edge kontrolörlerine ve bulut tabanlı işleme çözümlerine büyük veri göndermeye ek olarak, MES katmanlarına operasyonel veriler sağlayacak ve hatta aktif AI özellikli bakım sistemlerinin yönetilmesine yardımcı olacak.

 

İzleme ve yönetim sürecini kolaylaştıran IoT Gateway teknolojisi

Bir veya birden fazla makinede hassas bir kontrolle birlikte birden fazla işi aynı anda yapabilme gereksinimi, modüler PLC yapısının hiç olmadığı kadar önem kazandığı anlamına geliyor. Mitsubishi Electric gelişmiş iQ-R Serisi PLC ürünleri ile tasarlanan IoT Gateway, bunun en yeni örneklerinden biri. Bu gateway, akıllı operasyon teknolojileri cihazlarından bulut tabanlı sistemlere doğrudan aktarım sağlamak için OPC UA standardından faydalanıyor.

 

ICONICS SCADA yazılımıyla birlikte IoT Gateway, birden fazla robot kontrolöründen ve farklı otomasyon cihazlarından verilere gerçek zamanlı olarak ulaşarak ekranlar vasıtasıyla hem dahili hem de bulut ortamında izleme ve yönetim sürecini kolaylaştırıyor. Sonuç olarak, ihtiyaçları çok önceden tahmin etmek ve bakım veya parça değişim önerilerinde bulunmak için yapay zekâ kullanan robotlarda yerleşik kestirimsel bakım fonksiyonundan faydalanmak mümkün hale geliyor. Sistem, bu bilgilerin dünyanın herhangi bir noktasından görülerek gerekli işlemlerin yapılabilmesi esnekliğini sunuyor. Bu sistemde operasyon personeli uzaktan çalışabiliyor ve akıllı fabrikaların gerçek avantajından yararlanabiliyor.

 

Üretim hattının hızına ve eş zamanlılığına ivme kazandırıyor

Tesis çapında bir otomasyon sistemleri de üretim verimliliğini daha üst düzeylere çıkarabilmeyi sağlamak için, makine kontrolörleri ve onun haberleşme modülleri tarafından kontrol edilebilir. IoT Gateway ve iQ-R modüler PLC, basitleştirilmiş bir IIoT tabanlı kontrol ve yönetimi çalıştıran bir merkez olarak kullanılıyor. Bu sayede, denetleyicinin yeteneklerinden maksimum düzeyde istifade edilirken IT sistemleri daha şeffaf hale geliyor. 

 

Üretim açısından bakıldığında CC-Link IE TSN gibi zamana duyarlı bir ağın devreye alınması da bir üretim hattının hızı ve eş zamanlılığında büyük bir artış sağlıyor. CNC makinelerinden tezgâhlara, konveyörlerden montaj sistemlerine, test ve işaretlemeden robot yükleme sistemlerine ve paketlemeden paletlemeye kadar bütün bir süreç gerçek zamanlı olarak senkronize edilirken mikro gecikmeler ve darboğazlar etkin bir şekilde ortadan kaldırılıyor. 

 

Genel anlamda bu sistemler tek başına değil, OPC UA, MQTT ve Azure IoT Hub’ın vb. sistemlerin devreye girmesi ile ERP ve MES katmanlarını IoT gateway aracılığıyla sistemin merkezindeki PLC'ye entegre ediyor. Böylece üretimden üst yönetime kadar tüm personelin raporları almasına, talep ve kullanılabilirliğe göre fabrika çıktısını planlamasına imkân sağlıyor.

 

Verileri PLC'den kesintisiz bir şekilde alan Edge çözümü

Makine kontrolörünün IIoT ortamındaki rolü, bir Edge kontrolör veya bulut işleme platformuyla mükemmel bir entegrasyon sağlayıp operasyon süreçlerde ek avantajlar sunmasıdır. Veri analitiği açısından önemi her geçen gün artmakta olan Edge computing, büyük verinin yorumlandığı ve yalnızca toplu halde depolanmak yerine analiz için kaydedildiği düşük gecikme süreli bir çözüm sunuyor. Aynı zamanda, bulut bilişim, derin öğrenme modelleri için gerekli olan daha büyük veri kümeleri üzerinde karmaşık, ancak zamana daha az duyarlı analizler yapmak için de avantaj sağlıyor. 

 

Mitsubishi Electric'in Edge computing çözümü olan MELIPC, verileri PLC'den kesintisiz bir şekilde alıyor, bunları işleyerek filtreliyor ve yerel ağda başlangıç analizi sunuyor. En uygun sonuçlar yerelde kullanılabilirken daha gelişmiş analitiğe ihtiyaç duyan veriler buluta gönderilebiliyor. MELIPC, kontrol sistemine olabildiğince yakın bir konumda işleme ihtiyacını karşılarken OPC UA ve MQTT dahil bulut entegrasyonu için IoT Gateway ile aynı protokollerin kullanılmasına olanak tanıyor. 

 

Yapay zekâ uygulamasının başka bir örneği olarak MELIPC, makine öğrenmeyi kullanarak toplanan verileri analiz ediyor ve makinenin çalışma durumunun bir modelini çıkarıyor. Daha sonra makine performansındaki değişimlerin gerçek zamanlı olarak tespit edilmesinde kullanılan bu model vasıtasıyla diğer IT tabanlı sistemlere gönderilen bilgi sayesinde kalite, verimlilik ve üretim hacmini etkileyebilecek durumlar erken aşamada tespit edilebiliyor. Bu uygulama örnekleri, sürekli gelişen ve derinlik kazanan makine kontrol sistemlerinin IIoT dünyasında önemli bir yer kazanmaya başladığını açıkça gösteriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ülker, Kurban Bayramı’nda 53 farklı ürünle evlere misafir olacak

Bayram ziyaretlerinin en mutlu anlarını 53 farklı ürün çeşidiyle tatlandırmaya hazırlanan Ülker, yaklaşan Kurban Bayramı için 6 bin 700 kişiye ek istihdam sağlıyor.

 

Geçmişten bu yana bayramların en unutulmaz lezzetlerine imza atan Ülker, 53 farklı ürünle hazırlandığı Kurban Bayramı’nda bir kez daha tüm Türkiye’nin ağzını tatlandıracak. Çikolatada 25, şekerlemede 28 farklı ürün hazırlayan Ülker, yaygın satış noktaları ve online alışveriş siteleri aracılığıyla tüketicilerle buluşacak.  

 

Lider gıda şirketi olarak tüm faaliyetlerde tüketici mutluluğunu amaçladıklarını söyleyen Ülker Pazarlama Üst Yöneticisi (CMO) Mustafa Kabakçı, “Bayramların bu topraklar için önemini ve değerini çok iyi biliyoruz. Nesilden nesile Türkiye’nin en ikonik atıştırmalık markalarına imza atan Ülker olarak, mutluluğun elden ele, paylaşarak çoğaldığına inanıyoruz. Yaklaşan Kurban Bayramı’nı heyecanla bekliyoruz. Bu bayrama hediyelik ve ikramlık çikolatada 25, şekerlemede 28 farklı ürünle hazırlandık. Ayrıca bu dönemde artan talebe en iyi şekilde hazırlanabilmek, tüketicilerimize daha iyi hizmet vermek için 6 bin 700 kişiye ilave istihdam sağladık.” diye konuştu. 

 

Hediyelik ve İkramlık pazarı 2022 Ramazan Bayramı’nda büyüdü

 

2021 yılında Türkiye bayramlık çikolata ve şekerleme pazar büyüklüğünün yaklaşık 35 bin ton ve 1,1 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen Kabakçı, “İpsos’dan aldığımız verilere göre bu Ramazan Bayramı’nda da birinciliğimizi devam ettirdik. Ülker olarak tonajda 37,2, ciroda ise 40,7 pazar paylarıyla liderliğimizi devam ettirdiğimiz bir Ramazan Bayramı geçirdik. Geçmiş bayramlarda olduğu gibi, bu bayramda da birbirinden lezzetli bayramlık ürünlerimizle pazardaki büyümeye katkı sağlamaya devam edecek, liderliğimizi sürdüreceğiz.” 

 

Şekerleme ve çikolatada ‘inovatif’ seçenekler ön planda…

Ülker’in liderliğinde inovasyonun önemli rol oynadığını hatırlatan Kabakçı, “Gücümüzü markalarımızdan, Ar-Ge ve inovasyona verdiğimiz önemden alıyoruz. Yıllardır aynı özen ve heyecanla ürettiğimiz ikramlık ve hediyelik çeşitlerimizi müşterilerimizden gelen beklenti ve talep doğrultusunda sürekli geliştiriyoruz.

 

Bu yıl Kurban Bayramı’nda ikramlık portföyümüze 3 yeni lezzet kattık. Özenle seçilmiş fındıkların kavrularak sütlü çikolatayla buluştuğu “Ülker Çikolata Fındıklı Draje” ve tam buğday unlu bisküvinin sütlü çikolatayla kaplandığı “Ülker Çikolata Bisküvili Draje’nin yanı sıra, bu yıl sınırlı sayıda üretilen “Halley” de mini formatıyla ilk defa raflardaki yerini alacak.

 

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda yoğun ilgi gören Ülker Buklet, Ülker Select ve artık bir klasik haline gelen Ece’nin yanı sıra Ece Trio da bu bayramın gözdesi olacak. Ülker’in bayram lezzetlerinden Çikolatinle birlikte mini Laviva, mini Caramio, mini Albeni, Coco Star da raflardaki yerini alacak. Çikolatanın yanı sıra ikramlık şekerlemede de geleneksel Türk lokumundan esinlenerek hazırlanan Lokumcuk şekerliklerde yerini alacak.  Ülker Lokumcuk ’un limon, mandalina, böğürtlen, elma, nar ve karpuz çeşitlerinin yanı sıra Ülker Toffe Damla Sakızlı da yine bu bayramın en çok tercih edilen lezzetlerinden biri olacak.” değerlendirmesinde bulundu. 

 

Ülker’in ikramlıklarına online alışveriş sitelerinden de ulaşmak mümkün

Kabakçı, geleneksel satış noktalarının yanı sıra online alışveriş siteleri üzerinden tüketicilerin uzakta yaşayan, ziyaretine gidemedikleri sevdiklerine gönderebilmesi için çikolata ve şekerleme hediyelik ürünlerin bir arada olduğu seçenekler hazırladıklarını ifade etti. Kabakçı çikolata ve şekerleme alırken saklama koşulları açısından tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktalar hakkında da şu bilgileri aktardı:

 

“Çikolata ve şekerlemenin üretim aşamasında izlenen yöntemler büyük önem taşıyor. Tüketicilerin saklama koşulları da ürünlerin lezzeti söz konusu olduğunda bir o kadar önemli hale geliyor. İkramlık şekerlemenin 30 derecenin altında, güneş görmeyen serin ortamda saklanması gerekiyor. Çikolatanın ambalajı, ürünün nefasetini koruması ve yeme deneyimi açısından önemli bir unsur. Ambalaj ürünü çok iyi kapatmalı ve sarmalı, hava ve ışığa maruz kalmasını engellemeli. Çikolatanın yüzeyinin parlak ve pürüzsüz olması, ağızda kolayca erimesi önemli. Çikolatada bulunan kakao yağı çok özel ve hassas kristal bir yapıya sahip, bu yüzden 18-22 derecede, serin bir ortamda saklanması yeterli. Buzdolabına konmaması gerekir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kpss Genel Tekrar Kampı Sona Erdi

Nevşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün düzenlendiği ücretsiz ‘KPSS Genel Tekrar Kampı’, bir hafta boyunca 400 memur adayının katılımıyla gerçekleştirildi.

 

Lise-önlisans ve lisans öğrencilerine yönelik Pegem Akademi işbirliğiyle düzenlenen Nevşehir Belediyesi KPSS Genel Tekrar Kampı, Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

 

 KPSS’ye girecek adayların sınav öncesi bilgilerini tazelemelerini sağlayan kampa il genelindeki KPSS’ye girecek olan adaylar ücretsiz olarak katıldı.

 

27 Haziran 2022 Pazartesi günü başlayan ve 400 gencin katıldığı kamp, Coğrafya, Anayasa ve Vatandaşlık Bilgisi, Öğretim Yöntem ve Teknikleri Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Program Geliştirme, Ölçme ve Değerlendirme, Rehberlik, Genel Tarih ve İnkılap Tarihi başlıklarında gerçekleştirildi.

 

Eğitimlere katılan gençler, kampın kendileri için çok verimli geçtiğini, konuları uzman eğitmenlerden ücretsiz bir şekilde dinleyerek tekrar yapmanın kendilerine büyük fayda sağladığını belirtti. Bir hafta boyunca eksiklerini de giderdiklerini vurgulayan gençler, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’a teşekkür etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi İİBF’ye 5 yıllık uluslararası tam akreditasyon

Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin üç lisans programının (İktisat, İşletme, Uluslararası İlişkiler) eğitim kalitesinin uluslararası nitelikte olduğu tescillendi.

 

Almanya ve İsviçre merkezli olarak yükseköğretim alanında uluslararası kalite ve akreditasyon faaliyetlerini sürdüren The Foundation for International Business Administration Accreditation (FIBAA) tarafından yapılan değerlendirmelerde Ege Üniversitesi İİBF bünyesindeki üç lisans programının Avrupa ölçeğinde eğitim verdiği tescillendi ve fakülte 5 yıllık akreditasyon almaya hak kazandı. İİBF lisans programlarının Avrupa’nın en prestijli kalite kurumlarından biri olan FIBAA tarafından akreditasyon almasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin Ege Üniversitesinde tüm bölümleriyle 5 yıllık uluslararası tam akreditasyon alan ilk fakülte olduğunu vurgulayarak, emeği geçenleri tebrik etti.

 

Uluslararasılaşma hedeflerine hem kurum bazında hem de birim bazında emin adımlarla ilerlediklerini ifade eden Rektör Budak, Ege Üniversitesinin nitelikli akademisyen kadrosu, uluslararası standartlarda sunduğu eğitimi ve zengin bilimsel araştırma altyapısı ile yükseköğretim alanında ülkemizin saygın araştırma üniversitelerinden biri olduğunu söyledi. Rektör Budak, “Üniversitemizde son dönemde hayata geçirdiğimiz yenilikçi uygulamalar ve yapısal düzenlemeler neticesinde önemli başarılar elde ettik. Şeffaf yönetim anlayışı, güven ve huzur iklimi, vizyoner uygulamalar ve nitelikli akademik çalışmalarla adımızı hem ulusal hem de uluslararası alanda duyurduk.  Bu süreçte hem kurumsal düzeyde hem de program ve laboratuvar düzeyinde kalite çalışmalarını önceleyecek akredite birim sayımızı artırmayı sürdürdük. Geçtiğimiz yıl önemli bir başarıya imza atarak YÖKAK’tan tam akreditasyon alan ilk devlet üniversitesi olduk. Ardından ülkemizin önde gelen araştırma üniversiteleri arasına ismimizi yazdırdık” dedi.

 

“Kalite çalışmalarımız ulusal sınırları aştı”

         Türk Yükseköğretimine örnek uygulamalar hayata geçirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Eğitim öğretim, araştırma geliştirme, topluma katkı, üniversite-sanayi iş birliği, uluslararasılaşma, dijitalleşme, öğrenci odaklılık ve kalite alanlarında öncü uygulamaları Türk yükseköğretimine kazandırdık. Bu süreçte örnek teşkil edecek başarılar elde ettik. Her alanda olduğu gibi kalite ve akreditasyon alanına yönelik çalışmalarımız da ulusal sınırları aşarak uluslararası değerlendirme kuruluşları tarafından tescil edilmeye başladı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin üç lisans programı da Avrupa’nın en prestijli kalite kurumlarından biri olan FIBAA tarafından akredite edildi. Çok önem verdiğim bu başarılarımızı sürdürülebilir kılmak, kalite standartlarımızı daha ileri noktalara taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başta fakülte yönetimimiz olmak üzere emeği geçen mensuplarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

         “Eğitim kalitemizin Avrupa standartlarında olduğu tescillendi”

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. G. Nazan Günay ise “Yükseköğrenim alanında uluslararası kalite değerlendirmeleri yaparak akreditasyon veren Avrupa’nın en prestijli uluslararası kalite ve akreditasyon kurumlarından olan FIBAA tarafından yapılan değerlendirmelerde İktisat, Uluslararası İlişkiler ve İşletme bölümlerimiz 5 yıllık tam akreditasyon alma başarısı gösterdi. Fakültemizin eğitim öğretim kalitesinin Avrupa standartlarında olduğu tescillenmiş oldu. Bu süreçte eğitim, araştırma, fiziki olanakları, laboratuvar imkânları, teknik donanım değerlendirilerek yöneticiler, akademisyenler, öğrenciler, iç ve dış paydaşlarla görüşmeler yapıldı. Tüm süreçleri başarılı bulunan fakültemiz, değerlendirme kurumunun tüm akademik ve bilimsel ölçütlerini karşılayarak akredite edildi. Üniversitemizin de fakülte bazında ilk uluslararası akreditasyonu olan bu başarının, hem akademisyenlerimize hem de öğrencilerimize geleceğe daha güvenle bakma motivasyonu sunacağına inanıyorum. Ayrıca mezunlarımızın iş yaşamlarında önemli bir referans olacak.  Onlara kalitesi uluslararası tescil edilmiş bir fakülteden mezun olmanın ayrıcalığını sunuyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aydem Yenilenebilir Enerji, AKUT İş Birliğinde Yangınla Mücadele Eğitimleri Verdi

Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki öncü şirketi Aydem Yenilenebilir Enerji, AKUT Arama Kurtarma Derneği ile birlikte başlattığı “Enerjimizle Gelecek İçin El Ele” projesi kapsamında dört ildeki yöre halkına, olası orman yangınlarına karşı mücadele için profesyonel ekipman ve müdahale eğitimi desteği sağladı.

 

Aydem Yenilenebilir Enerji, ülkemizin ilk arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği “Enerjimizle Gelecek İçin El Ele” projesini Aydın, Muğla, Uşak ve Yalova illerindeki santral bölgelerinde düzenlediği yangınla mücadele eğitimleri ile sürdürdü.

 

Doğanın ve gelecek nesillerin sürdürülebilirliğini önceliklendirerek hayat için enerji ürettiklerini belirten Aydem Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Ömer Fatih Keha, “Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen ve milyonlarca ağacın yok olmasına sebep olan orman yangınları, Aydem Yenilenebilir Enerji ailesi olarak bizleri de derinden etkiledi. Tahrip olan ormanlık alanların canlandırılması için gerçekleştirdiğimiz fidan bağışlarının yanı sıra olası yangınlar için bizler de ne yapabiliriz diye düşündük. Bu doğrultuda; pek çok eğitimde iş birliği içinde olduğumuz AKUT’la birlikte Türkiye’de bir ilk olan ‘Enerjimizle Gelecek İçin El Ele’ sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik. Hem olası yangınlara  hazırlıklı olunması hem de etkili ve doğru müdahale edilmesi için dört santral bölgemizdeki yöre halkına tam donanımlı, profesyonel yangın ekipmanları tedarik ettik. İş birliğimiz kapsamında AKUT’un uzman eğitmenleri tarafından yangınlara koordineli ve etkili müdahale eğitimleri de düzenlendi. İlerleyen zamanlarda periyodik eğitimler ile projemizi sürdüreceğiz. Başta AKUT olmak üzere katılım sağlayan yöre halkımıza ve emekleri ile destek veren çalışanlarımıza teşekkür ederiz” dedi. 

 

Projenin ortaya çıkışında, orman yangınları ile mücadelede konusundaki gelişim alanlarının tespit edilmesinin etkili olduğunu belirten AKUT Başkanı Recep Şalcı ise, “Önceki yıl yaşanan orman yangınlarında en önemli gözlemimiz, çoğu vatandaşımızın basit bir şekilde söndürebileceği yangına sistemli ve etkili bir şekilde nasıl müdahale edeceği konusunda yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmamasıydı. Aydem Yenilenebilir Enerji ile gerçekleştirdiğimiz ‘Enerjimizle Gelecek İçin El Ele’ projesi, yangınlara doğru şekilde müdahale edilmesi açısından örnek bir uygulama niteliğinde. Aydem Yenilenebilir Enerji’nin yangın söndürme ekipman ve kişisel donanım desteği ile yöre halkından oluşturduğumuz ekiplere eğitimler verdik. Yangınlara müdahale konusunda bilgili ve donanımlı hale gelen yöre halkından oluşturulan ekipler, bundan böyle olası yangınlara etkin ve bilinçli bir şekilde müdahale edebilecek. Projeye emek veren ve katılım sağlayan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Yalova bölgesinde gerçekleştirilen eğitimler sırasında  AKUT ekibi ve yöre halkıyla bir araya gelen Aydem Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Ömer Fatih Keha, AKUT Başkanı Recep Şalcı’ya “Enerjimizle Gelecek İçin El Ele” projesindeki iş birliği ve katkılarından dolayı teşekkür plaketi takdim etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vakko Esmod Moda Akademisi’nden Mezuniyet Defilesi

VAKKO ESMOD Moda Akademisi, mezun öğrencilerin koleksiyonlarının sunulduğu özel bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Diploma programlarını tamamlayan öğrencilerin tasarımları, Vakko Moda Merkezi’nde düzenlenen defilede sunuldu.

 

Dünyanın en köklü ve ilk moda akademisi ESMOD her yıl mezunlarıyla, moda dünyasına yeni ve başarılı yaratıcılar kazandırmaya devam ediyor. Vakko ESMOD, önceki gün Vakko Moda Merkezi’nde gerçekleşen defileyle yeni dönem mezunlarının çalışmalarını moda dünyası ile paylaştı. Teori ve pratiğe dayalı eğitimi ile moda endüstrisine profesyoneller yetiştiren ESMOD’un 3 yıllık diploma programını tamamlayan öğrenciler, her parçası ayrı bir hikayeye sahip koleksiyonlarını; aileleri, Vakko yöneticileri ve moda profesyonellerine sergiledi. Mezun öğrencilerin tasarımları davetliler tarafından ilgi ve beğeniyle karşılandı. Vakko’nun ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyona, Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, Vakko CEO’su Jaklin Güner gibi üst düzey isimler katıldı.

 

ESMOD TASARIMLARI ARTIK VAKKORAMA’DA

 

Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, mezuniyet defilesiyle ilgili “Vakko ESMOD Uluslararası Moda Akademisi olarak modanın tüm alanlarını kapsayan uluslararası seviyedeki eğitim programlarımız ile kapsamlı bir moda tasarımı ve yaratımı eğitimi ve öğretimi uyguluyoruz. Hem Vakko’nun hem de ESMOD’un sektörde köklü bir geçmişi var, arkamızdaki bu güç ve tecrübeyle hareket ediyoruz. Endüstri ile yakın çalışmalar gerçekleştirerek, öğrencilerimizin ilk günden iş dünyası ile tanıştırırken; onları sektördeki gelişmeleri yakından takip eden, müşteri taleplerini doğru değerlendirebilen ve markalarına doğru yön çizebilen başarılı profesyoneller olarak moda kariyerlerine hazırlıyoruz. Aynı zamanda her bir öğrencimizi uluslararası alanda çalışacakmış gibi yetiştiriyoruz ki bu da sektörde başarılı olmanın anahtarı” diye konuştu. 

 

Cem Hakko ESMOD defilesi sonrasında bir de müjde verdi. Hakko, bundan böyle ESMOD mezunu öğrencilerin tasarımlarına özel bir line olarak Vakkorama mağazalarında yer verileceğini ilk kez açıkladı. 

 

Mezuniyet defilesi sonrasında ESMOD Altın İğne ve Vakko Jüri Özel Ödülleri de sahiplerini buldu. ESMOD; dünya çapında moda ve tekstil sektörünün gelişimine öncülük eden, yaratıcılığı teşvik ederken satış faktörünü unutmayan eğitim anlayışını, 2013 yılından itibaren Vakko ESMOD Moda Akademisi iş birliğiyle devam ettiriyor. Tecrübeli uluslararası görevli eğitmenlerle, uluslararası müfredata uygun moda eğitimi sunan Vakko ESMOD, değişim programları, sektördeki marka iş birlikleri, mezuniyet sonrası yüksek işe giriş oranlarıyla Türkiye’de moda sektöründe ayrıcalık sunuyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bozulan yol ve kaldırımlara hızlı onarım

Büyükşehir Yol Bakım Timi yaya veya araç trafiğinin olmadığı gece geç saatlerde kaldırım onarım veya yol asfalt çalışmaları yapıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yol ve yaya kaldırımlarındaki bozulmaları hızlı bir şekilde onarıyor. 99 kişiden oluşan Yol Bakım Timi hızlı ve etkili müdahalelerle kent genelinde bakım, onarım ve yapım çalışmalarıyla en ufak bir aksaklığa sebebiyet vermeden, oluşan sorunu gideriyor. Yollarda ve kaldırımlarda oluşan bozulmaların gerek yayalara gerek araçlara olası bir zararı dokunmaması için tespit edilen bölgeye hızlıca intikal edilerek, pratik çözümlerle sorun gideriliyor.

 

GECE GEÇ SAATLERDE DAHİ ONARIM

Gece geç saatlerde dahi kaldırım onarımı yapan Fen İşleri ekipleri, 7 gün 24 saat mesai mefhumu gözetmeksizin ilçe merkezleri başta olmak üzere kent genelinde köy yolları da dahil ihtiyaç duyulan her noktada bakım, onarım ve yapım çalışmaları yapıyor. Trafiği engellememek için yaya veya araç trafiğinin olmadığı gece geç saatlerde dahi kaldırım onarım veya yol asfalt çalışmaları yapılıyor.

 

YOL VE KALDIRIMLAR

Yol Bakım Timi; asfalt bakımı ve yama, yürüyüş yolları bakım ve onarımı, parke, bordür, beton gibi yolların yapımı ve tamiratı, yol üzerindeki alt yapı baca ve ızgara kapaklarının bakım onarımları, demir yaya korkuluklarının boyanması ve her türlü yol bakım onarım ve yapım çalışmalarında hizmet veriyor. Ekipte 48 bakım ve onarım ustası, 51 şoför ve operatör, 62 araç, 99 personel görev alıyor

 

TALEPLERE CEVAP VERİYOR

Ana arterlerde, cadde ve bulvarlarda, köy yollarında veya kaldırımlarda oluşan bozulma ve aşınmalara gerek 153 Çağrı Merkezine vatandaşlardan gelen talep ve şikâyetler, gerekse Büyükşehir Zabıta ve Fen İşleri ekiplerinin tespitleri sonrası müdahale edilerek, hızlı bir şekilde çözüm üretiliyor. Oluşan bozulmaların yaya ve araçlara zarar vermemesi için çalışmalarını süratle yaparak yollardaki kısmi bozulmalar trimer kazısı ile kazıyap ekipler, ardından yama asfalt ile sorunu gideriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İZSU’dan ilçelerin sorunlarına neşter

Tire Derebaşı mahallesi de kesintisiz içme suyuna kavuştu
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Tire Derebaşı mahallesinin su sorununu çözüme kavuşturmak için projelendirdiği 32 kilometrelik yeni içme suyu hattının imalatlarını tamamladı. Bölgede yaşayan yaklaşık 900 vatandaş yeni hatlardan su almaya başladı.
İZSU Genel Müdürlüğü, kent geneline sağlıklı ve kesintisiz içme suyu temin ederken, birçok farklı noktada; mevcut altyapıyı güçlendirmek ve yeni yerleşimlere su sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Tüm çevre ilçelerde olduğu gibi Tire’de de çalışmalarına devam eden İZSU, Derebaşı mahallesinin su sorununu çözüme kavuşturmak, bölgeyi modern ve güçlü altyapıyla buluşturmak için başlatılan çalışmaları tamamladı. Çalışmalar kapsamında 32 kilometrelik içme suyu hattı imalatı yapıldı.
7 milyon liralık yatırım
Tire’nin en büyük mahallelerinden biri olan, tarım ve hayvancılığın ön planda olduğu Derebaşı mahallesini kesintisiz içme suyuna kavuşturmak için yaklaşık 7 milyon liralık yatırım yapıldı. Yeni hatların devreye alınmasıyla birlikte bölgede yaşayan vatandaşlar yeni hatlardan su almaya başladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı