Aylık arşivler: Temmuz 2022

Kabotaj Bayramı Didim’de Kutlandı

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, Didim'de çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Etkinlikler kapsamında Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ve protokol üyeleri, deniz şehitleri anısına Altınkum açıklarına çelenk bıraktı.

 

Türkiye'nin nadide limanlarından Didim'de 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı çeşitli etkinlikler ile kutlandı.

 

Düzenlenen etkinlikler kapsamında Didim Cumhuriyet Meydanı'nda çelenk sunma töreni düzenlendi. Törene Didim Kaymakamı Dr. Mustafa Yiğit, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, Kuşadası Liman Başkanlığı Didim Temsilcisi Yunus Cihangir, İlçe Emniyet Müdürü Yunus Dinç, İlçe Jandarma Komutanı M. Gani Solak, askeri erkan, kurum müdürleri ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk anıtına Kuşadası Liman Başkanlığı Didim Temsilcisi Yunus Cihangir tarafından çelenk sunulması ile başlayan tören, bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile devam etti.

 

DENİZ ŞEHİTLERİ DİDİM'DE ANILDI

Çelenk sunma töreninin ardından ilçe protokolünün katılımı ile Altınkum açıklarında deniz şehitleri için denize çelenk bırakıldı. Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın da katıldığı etkinliğe vatandaşlar da kendi tekneleri, botları ve yatları ile katılım gösterdi. Tören, eşsiz görüntülere sahne oldu.

 

Törenin ardından açıklama yapan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, "Bugün 1 Temmuz Denizilik ve Kabotaj Bayramı. 3 tarafı denizler ile çevrili, tarihinde denizcilik faaliyetlerinin kritik rol oynadığı Türkiye Cumhuriyeti bugün deniz şehitlerini anıyor. Denizciliğin ve turizmin kritik merkezlerinden Didim'de de bayramımızı vatandaşlarımızın da katılımı ile çeşitli etkinlikler ile kutlamanın gururunu yaşadık. Bir kez daha başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimizi ve şehitlerimizi hürmet ile anıyoruz" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İzmir Körfez Festivali başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından beşincisi düzenlenen İzmir Körfez Festivali, Başkan Tunç Soyer’in de katıldığı kortejle başladı. Soyer, Körfez’i çok daha canlı hale getirmek için çalıştıklarını ve bu hedefe her gün daha çok yaklaştıklarını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “spor kenti İzmir” vizyonu doğrultusunda 1-3 Temmuz tarihleri arasında beşincisi düzenlenen İzmir Körfez Festivali bugün başladı. “İzmir’in kalbi Körfez’de atar” yazılı pankartın arkasında toplanan İzmirliler Konak Pier’den Gündoğdu Meydanı’na kadar yürüyerek festivalin başlangıcını müjdeledi. Korteje İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Barış Karcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Halat çekme yarışmasına katıldı
Gündoğdu Meydanı’nda katılımcılara seslenen Başkan Tunç Soyer, Körfez’i rengarenk, cıvıl cıvıl, çok daha canlı hale getirmek için çalıştıklarını belirterek “Her gün o hedefe daha çok yaklaşıyoruz. Ve bir gün çok daha renkli, çok daha hareketli göreceğiz Körfez’i. O günlerin hazırlığı, o günlerin heyecanı içerisindeyiz” dedi. Gündoğdu Meydanı’na kurulan, deniz ve stantlarını dolaşan Başkan Soyer, gençlerin isteğini kırmayarak halat çekme yarışına katıldı. Festival kapsamında Gündoğdu Meydanı’nda Patika Rebetiko grubu ile Ozbi sahne aldı.

“İzmir Körfezi’nde hayat var”
Başkan Soyer,  Vasıf Çınar Meydanı’ndaki “İzmir Körfezi’nde Hayat Var” adlı su altı fotoğraf sergisini de ziyaret etti. İZSU Genel Müdürlüğü, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Körfez Şube Müdürlüğü tarafından yapılan, Murat Kaptan'ın görüntüleme direktörü olduğu sergi, İzmir Körfezi biyolojik çeşitlilik araştırma ve görüntüleme dalışlarında çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Sergi 1 Ağustos tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

Karton tekneler yarıştı
Başkan Soyer, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kapsamında, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı meslek odaları tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen “Kartondan Tekneler” yarışmasını da izledi. Konak Pier iskelesi yanında düzenlenen yarışmayı, Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin hazırladığı karton tekne kazandı. Başkan Soyer de yarışmaya katılan takımların heyecanına ortak oldu.

İzmir Marina ve Konak Pier’de su sporları
Yarın İzmir Marina’da 10.00-16.00 saatleri arasında optimist yarışları, yüzme havuzu etkinlikleri ve eş tekne antrenman yarışları, Konak Pier’de 10.00-16.00 saatleri arasında kano yarışları, IOM sınıfı radyo kontrollü tekne etkinliği ve Stand Up-Paddle yapılacak. 3 Temmuz’da İzmir Marina’da 10.00-15.00 saatleri arısında optimist yarışları, yüzme havuzu etkinlikleri ve eş tekne antrenman yarışları sürecek.

Yarın aynı zamanda Göztepe İskelesi önündeki Kadifekale Yüzer Tesis üzerinde “Derinliklere Yolculuk” filmi gösterilecek. Saat 21.00’de ise Üçkuyular İskelesi’nden Tarihi Bergama Vapuru ile mehtap turu düzenlenecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğindeki İzmir Körfez Festivali Deniz Ticaret Odası, Türkiye Yelken Federasyonu, Ege Açık Deniz Yat Kulübü (EAYK), İZDENİZ, İZFAŞ, İZDOĞA ve Grand Plaza desteğiyle düzenleniyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank altyapısında görev değişimi

VakıfBank Spor Kulübü’nün Avrupa ve Dünya şampiyonları yetiştiren altyapısının yeni  sezon için idari kadrosu belli oldu. Sarı-siyahlılarda, VakıfBank’ın efsane kaptanı Melis Gürkaynak yeni sezonda Altyapı Menajeri olarak görev yapacak.

 

Geride bıraktığımız sezonu tüm yaş kategorilerinde şampiyon olarak tamamlayan VakıfBank Spor Kulübü’nün altyapı organizasyonunda yeni sezon idari yapılanması belirlendi.

 

Dünyanın en üretken ve başarılı altyapı organizasyonlarından biri olan VakıfBank Spor Kulübü’nde aktif sporculuk kariyerini noktalayan Melis Gürkaynak Altyapı Menajeri olurken, VakıfBank’ın Avrupa ve Dünya şampiyonları yetiştiren altyapısında yeni görevler belli oldu.

 

Geçtiğimiz yıllarda Voleybol Okulları Koordinatörü pozisyonunda görev yapan Üzeyir Özdurak, Altyapı Teknik Koordinatörü görevine getirilirken, Altyapı İdari Sorumlusu olarak görev yapan Serhat Gürsoy ise önümüzdeki sezon Voleybol Okulları Koordinatörü olarak görev alacak.

 

Ferkan Merdan: ” Öz kaynaklarımıza sonsuz güven duyuyoruz”

VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı ve Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Ferkan Merdan yeni görevlendirmeler ile ilgili yaptığı açıklamada, "Medar-ı iftiharımız altyapımızdaki yeni görevlendirmelerin kulübümüze ve Türk voleyboluna hayırlı olmasını diliyorum. VakıfBank Spor Kulübü olarak öz kaynaklarımıza sonsuz güven duyuyoruz. Bugüne kadar kulübümüze ve voleybolumuza yüzlerce oyuncu yetiştiren altyapımız yeni yapılanması ile yine en büyük güçlerimizden biri olacak" ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Basketbolda Foça Rüzgarı

Bağkent-Foça Belediyesi erkek basketbol takımı, 42. Hoopkings Basketbol Liginde yenilgisiz şampiyon oldu.

 

 

Hoopskings Şirketlerarası Basketbol Ligi Organizasyonunda bu sezon çıktığı 13 maçın hepsini kazanan takım, İzmir etabını 1. sırada tamamladı.

 

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, basketbol takımı oyuncularını, antrenör Fahri Gören’i ve dörtlü finalin en değerli oyuncusu seçilen Barış Bayar’ı tebrik etti.

 

Bağkent-Foça Belediyesi erkek basketbol takımı, Eylül ayında Çeşme’de gerçekleşecek olan Türkiye Şampiyonasında aynı başarıyı tekrarlamak için mücadele edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Van Büyükşehir Belediyesi, Temmuz ayında birbirinden güzel kültür-sanat etkinliklerini Vanlılar ile buluşturacak.

Büyükşehir Belediyesi hazırlamış olduğu kültür sanat takvimiyle her ay birbirinden farklı etkinlikler düzenliyor. Oluşturulan Kültür Sanat takvimiyle yine Temmuz ayında; festivaller, şiir programları, sinema gösterimleri, seminerler, sergiler, doğa yürüyüşleri, konserler ve kadın programları düzenlenecek. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anısına da çeşitli etkinlikler yapılacak.

 

İLK KEZ VAN DENİZİ YÜZME FESTİVALİ DÜZENLENECEK

Büyükşehir Belediyesi 16 Temmuz 26 Temmuz 2022 tarihleri arasında 1. Van Denizi Yüzme Festivali’ni düzenlenecek. Van Gölünü dünyaya tanıtmak, yerli ve yabancı turistlerin Van’a ilgisini artırmak için düzenlenecek olan festivalde adalarda ve koylarda yüzme ve dalış etkinlikleri düzenlenecek. 

 

FUNDA ARAR VANLILAR İLE BULUŞACAK

Sevilen sanatçı Funda Arar da 29 Temmuz’da Cumhuriyet Caddesi Kent Meydanında sahne alacak. Saat 19:00’da başlayacak olan konserde ünlü şarkıcı sevenlerine birbirinden güzel şarkılarını seslendirecek. 

 

AKDAMAR ADASI MEDENİYETLER KOROSUNA SAHNE OLACAK

Van’ın dünyaca ünlü tarihi mekânlarından biri olan Akdamar Adası 23 Temmuz’da Antakya Medeniyetler korosuna ev sahipliği yapacak. Akdamar adasında düzenlenecek olan konserde Antakya korosu sanatseverlere unutulmaz bir gün yaşatacak. 

 

Programların tamamında halkımıza şehir merkezinden ücretsiz servis imkânı sağlanacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“MÜSİAD olarak, asgari ücretin yılın ikinci yarısı itibariyle net 5.500 TL’ye çıkarılmasını memnuniyetle karşılıyoruz”

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni asgari ücrete ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. MÜSİAD'ın asgari ücretin artırılmasını memnuniyetle karşıladığını belirten Başkan Asmalı, "MÜSİAD olarak, asgari ücretin yılın ikinci yarısı itibariyle net 5.500 TL’ye çıkarılmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.

 

MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

"Geçtiğimiz yılın Aralık ayında yapılan yüzde 50 oranındaki artışla birlikte net 4.253,40 TL’ye yükselen asgari ücret, maalesef yüksek enflasyon sebebiyle çalışanlarımızın alım gücünün korunması noktasında yetersiz hâle gelmişti. Bu bağlamda yapılan yüzde 30’luk artışla asgari ücretin yılın ikinci yarısı itibariyle net 5.500 TL’ye çıkarılmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

 

MÜSİAD olarak, tek bir çalışanımızın bile alın terinin enflasyona ezdirilmemesi için, asgari ücrette ara bir artışın elzem olduğunu ifade etmiştik. Bu noktada başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, iş dünyasının taleplerine kayıtsız kalmayan bütün ekonomi yönetimine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Buna ilaveten; asgari ücrete sağlanan vergi muafiyetinin devam edecek olmasına ilave olarak işverene işçi başı 100 TL destek verilecek olması, işverenlerimizin üzerinden ciddi bir yükü kaldıracaktır. Reel sektör temsilcileri olarak; yeni asgari ücretin, hem çalışan hem de işveren kesimi için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor ve ekonomimizin pozitif büyüme sürecine ciddi katkıları olacağına inanıyoruz."

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemal Okuyan: Ülke sevgisini ve yaşama sevincini geri getireceğiz

Türkiye Komünist Partisi'nin, İzmir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde ‘Emekçiler Devrim ve Sosyalizme Hazırlanıyor’ sloganıyla düzenlediği konferansta karar altına alınan "2023 Yeniden" başlıklı siyasi metin bugün kamuoyuna açıklandı.

 

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan hem bu metinle, hem de konferans süreci ve önümüzdeki dönem partinin yol haritasıyla ilgili soL Haber Portalı'nın sorularını yanıtladı.

 

Söyleşinin tamamı şöyle:

"2023 yeniden…" başlığını taşıyan siyasi metin "sermayenin vatanı olmadığı", "yerli ve yabancı sermaye sahiplerini birbirinden ayırmanın imkansız ve anlamsız hale geldiği" tespitleriyle başlıyor. Öncelikle burayı biraz açar mısınız? Hâlâ büyük bir kesim mevcut iktidar karşısında "rahatsız" olduğunu düşündükleri özellikle büyük sermayeye bir ittifak unsuru olarak bakabiliyor. Ek olarak rapora bu vurguyla başlamanın da özel bir nedeni var mı diye sormak istiyoruz.

 

Aslında “2023 yeniden…” bir rapordan çok bir siyasi çıkış, bir manifesto. Partimizin geçen hafta sonu topladığı Konferans’ın stratejik doğrultusunu özetliyor. Konferansta çok sayıda karar alındı, işçi sınıfı hareketiyle ilgili kapsamlı bir rapor tartışıldı ve son haline getirildi. “2023 yeniden…” TKP’nin durduğu yeri ve hedeflerini tanımlıyor. Bu metin önümüzdeki dönem yaygın bir biçimde kullanılacak ve etkili olacak.

 

Soruya gelince… Evet Türkiye’de ne yazık ki geniş bir toplumsal kesim, AKP iktidarına karşı bazı patronlardan fayda umuyor, onların da mağdur olduğunu sanıyor. Tersinden AKP’nin yoksul destekçileri arasında Erdoğan’ın gerçekten patronları sopayla terbiye ettiğine ilişkin bir kanaat var. TKP çok basit bir gerçeği, hiç eğilip bükülmeden dile getiriyor: Türkiye yerli ve yabancı tekellerin işgali altında. Bu bir kolektif suçtur. İktidarla bazı patronlar arasında gerilim olabilir, hatta bu gerilim çatışmaya da dönüşebilir. Ancak bunun halka bir faydası yoktur. Zaten genellikle bu gerilimler geçici karakterdedir. Ve dikkatle bakıldığında bir paylaşım kavgasıdır. Türkiye’de sorunların kaynağını yanlış yerde aranıyor. Sorunların kaynağı kapitalistler ve onların egemen olduğu kapitalist sistemdir.

 

5'li çete, Anadolu sermayesi, TÜSİAD gibi adlandırmaların sermayenin kolektif suçunu gizlemeye yaradığını söylüyorsunuz. Bazı kesimlerin AKP döneminde hayallerinde göremeyecekleri kadar zenginleştiği, AKP'nin yandaş bir sermaye birikimi yarattığı, ek olarak sermayenin de kendi içinde çatıştığı, farklı öncelikleri olduğu gerçeğini görmezden mi geliyorsunuz bu tespiti yaparken?

 

AKP iktidarında bazı şirketler sıfırdan kuruldu ve büyük bir hızla semirdi. Bazı şirketler ise inanılmaz bir biçimde büyüdü. Evet bu bir gerçek. Ancak Türkiye’yi yağmalayan, halkımızı yoksullaştıran yalnızca bunlar mı? Türkiye’nin her zaman en etkili gücü olan TÜSİAD sermayesi AKP iktidarında ihya oldu. Daha ötesine geçelim. Türkiye’de “muhalif” tanımına sokulabilecek o kadar fazla büyük şirket sahibi patron var ki! Hemen her sektörde faaliyet gösteriyorlar. Siyaseten birbirine laf sokan insanların birlikte iş yaptıklarını biliyoruz. Bu toplumda muazzam bir eşitsizlik var. Bu eşitsizlikte tepedekiler ve aşağıdakileri nasıl tanımlayacağız? Sömürenler ve sömürülenler. Patronlar ve onların karşısında emekçi halk. İşçiler, işsizler, yoksul köylüler, küçük esnaf. “Beşli çete” adlandırması düzen muhalefetinin büyük sermayeyi gücendirmemek için bulduğu bir yoldur. “Beşli çete” ülkeyi yağmalıyor ama diğerleri de.

 

Raporda yer alan "CHP’den Demokrat Parti’ye tüm hükümetler ve askeri cuntalar sermaye sınıfına hizmet etmiştir" ifadesi biraz fazla sadeleştirmiyor mu ülkedeki siyasi dinamikleri? Eğer sadeleştirme doğru ifade ise bunu bir tercih olarak mı görmeliyiz ve neden?

Gerçek tam da bu ise ne dememiz beklenir? Tekrar edebiliriz, tüm hükümetler ve cuntalar sermaye sınıfına hizmet etmiştir. Zaten bu duruma son vermek istiyor TKP. Mesele çok sade. Askeri darbeler ya da özel durumlar dışında bu iktidarlar seçimle değişiyor ama bu işin sadece görünen kısmı. Siyaseti tasarlayabilmek için sermaye sınıfının elinde çok fazla araç var. Her şeyden önce sermaye sınıfı, dünyanın her yerinde sömürdüğü işçilerin üzerine asker ve polisi yönlendirme yeteneğine sahip. Paranın hukuk sistemi üzerindeki gücünü kim tartışabilir? Siyasetçi satın alma yine bütün dünyada çok yaygın. Zaten düzen siyasetinin kendisi de bir tür kâr ve rant kapısı. Bayağı bir “yatırım” aracı durumunda siyaset. Medyayı, medyanın hemen bütün mecralarını burjuvazi denetliyor, elinde tutuyor. Halk örgütsüzleştiriliyor ve sonra ondan sandığa “iradesi”ni koyması isteniyor. Örgütsüzleştikçe irade zayıflar. Bu nedenle sadelik iyidir. Başka ülkeleri koyalım bir yana. Türkiye’de bütün hükümetler sermayeye hizmet etmiştir. Nokta. Hizmette kusur edenler, zaman içinde yönetme yeteneğini yitirenler düşürülmüştür. Sistem değişikliği işte bu yüzden mutlak bir zorunluluk.

 

Aynı ifadeyi bugünkü siyasi aktörler için de kullanmakta sakınca yok o halde… Size göre CHP'nin ya da AKP'nin merkezinde durduğu iktidarlar ülkenin en büyük sorunu olarak altını çizdiğiniz sermaye sınıfına hizmette aynı noktada duruyorlarsa iktidar değişikliğinin ne anlamı var? AKP'ye direnen toplumsal kesimlerin mücadelesinin bir anlamı yok mu bu açıdan bakınca?

 

Sermaye sınıfına hizmet eden bir hükümetin gidip yerine yenisinin gelmesi bizim açımızdan tek bir açıdan önem kazanabilir: Bu değişikliğin emekçi halkın örgütlülüğüne, emekçi halkın bu düzeni değiştirme isteği ve yeteneğine olumlu bir katkısı var mı? Buna bakılmalı. Yoksa bugünkü sistemde hükümetler kaçınılmaz olarak yıpranır, toplumda tepki yükselir ve yerine yeni bir hükümet kurulur ve tepki düzen içi kanallara aktarılmış olur. Sonra tekrar başa döneriz.

 

AKP çok özel bir parti. Karşı devrimci bir güç. Bu kadar yıldan sonra onun toplumda yarattığı tepkiden yararlanarak yeni bir piyasacı patron yanlısı koalisyonun, NATO’cu-Amerikancı bir hükümetin, laikliği umursamayan bir toplamın hükümet olmasını zil takıp oynayarak karşılayamayız. AKP’nin gitmesi önemli. Ancak yerine ne gelecek? Bu soruya sağlam yanıt vermek zorundayız. “Şimdi sırası değil” deniyor. Dün de öyle deniyordu, daha öncesinde de, beş yıl, on yıl önce de, kırk yıl önce de… Ve hep daha kötüye gittik.

 

Aslında raporun bir kısmı, en azından bu sefer AKP iktidarının gideceğine inanan kesimlerin hevesini kaçırıyor, çünkü açıkça "bu düzen değişmeden sorunlar çözülmeyecek" sadeliğinde bir vurguya sahip. Ancak raporun ilerleyen sayfalarında çok da alışık olunmayan iddialı vurgular ve hatta iyimser ifadeler göze çarpıyor. Türkiye'nin hem insan birikiminin, hem de yer altı yer üstü kaynaklarının, hem de kurulu ekonomik altyapısının yeterince gelişmiş olduğu belirtiliyor ve "Türkiye'yi ayağa kaldıracağız, bu göreve hazırız" deniyor. Gerçekten TKP bu göreve hazır mı? Devamla Türkiye'de böyle bir değişimin zemini var mı?

 

Kimsenin hevesi kaçmasın. İnsanların asıl hevesini kaçıran hayal kırıklıklarıdır. Türkiye’de bu kadar büyük bir felaket yaşanmışken, buradan çıkışın mümkün olduğunun anlaşılmasından daha güzel bir şey olamaz. Evet biz iyimseriz. Çıkış yolu var, bu çıkış yolu için gerekli kaynaklar da.

 

“TKP buna hazır mı” sorusu aslında yanlışa götürür bizi. Halkımızın buna hazır olması önemli. İşte burada TKP kendi hazırlıklarını başka bir zemine çekiyor. Partimiz Türkiye’de bir Sosyalist Cumhuriyet için yeterli birikim olduğunu ileri sürüyor. Önümüzdeki yakın dönem bu iyimserliğimizin gerekçelerini ortaya koyacağız. Başka çare yok. Yoksa bu kısır döngü ülkemizi daha da harap edecek, halkımızın yaşama sevinci tamamen tükenecek. Buna izin veremeyiz. Evet, Türkiye’nin ayağa kalkması mümkün ve zorunlu.

 

“2023 yeniden…” yurtseverliğin altının kalın kalın çizildiği bir metin. Özel bir nedeni var mı bunun?

Partimizin yıllardır savunduğu bir çizgi bu. Kuşkusuz her dönem vurgularda değişiklik oluyor. Burada yeni bir Türkiye kurma iradesinden söz ediyoruz. Yetti artık “vatan” dendiğinde yağma, talan, sömürü, rant, kâr düşünenlerden çektiğimiz. Bu ülke onları silkeleyip atacak, atmak zorunda. Bu denli ağır bir yoksulluk yaşanırken TKP’nin sorumluluğudur “Türkiye bunu hak etmiyor” demek.

 

Raporda 80 darbesine ilişkin de bir değerlendirme var ancak ben konferanstaki ifadenizle ilgili bir soru sormak istiyorum. Darbenin bu ülkenin devrimcilerin yurtlarıyla ilişkisinin kesilmesini hedeflediğini ifade ettiniz. Aradan 42 yıl geçti, bugünden baktığınızda darbenin başarılı olduğunu düşünüyor musunuz?

 

12 Eylül 1980 faşist darbesi uğursuz, planlı, alçak bir saldırıydı. Bu çok yönlü saldırıda her zaman anti-emperyalist olagelmiş, “bağımsız Türkiye” sloganında somutlanan yurt sevgisine devrimci bir içerik katmış Türkiye solcusunun ülkesinden nefret etmesi için sistematik bir çaba harcandı. Hem fiziki hem psikolojik bir savaş yürütüldü. Üstüne Kürtlere dönük yok sayma ve yok etme politikalarını ekleyin. Darbecilerin başarısız olduklarını maalesef söyleyemeyeceğim. Dünyanın hemen her noktasında Türkiye dendiğinde Nâzım Hikmet ve Aziz Nesin’i aklına getirenler var. Bu iki isim, ülkemiz sömürüye, emek hırsızlığına, talana, yağmaya, cehalete, yobazlığa, kadın cinayetlerine mahkum olmasın diye çaba harcamış büyük insanlara örnektir. Yaşadığımız toprakları terk edemeyeceğimize göre onu kirletenlerle hesaplaşacağız. Ülke sevgisini ve yaşama sevincini geri getireceğiz.

 

"TKP kendi örgütsel yapısını, çalışma tarzını bu konferans ile birlikte bir kez daha gözden geçirip tamamen bu hedef doğrultusunda yeniden yapılandırıyor" deniyor. Ayrıntıya girmeden bu yapılandırmanın temel belirleyenleri, kıstasları nedir diye sorsak?

 

Kısaca şöyle: Gerekeni yapmak, öncelikleri iyi belirlemek, iddiamız ve hedeflerimize odaklanmak, ülkemize ve halkımıza inanmak, örgütlü mücadeleye güvenmek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Asgari ücret artışı zorunluluktu

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi; 

Türkiye’de 10 milyon çalışanı direkt ilgilendiren, diğer çalışanların ücretlerinde baz alınan asgari ücretin 2022 yılı içinde ikinci kez artışla 5 bin 500 TL olmasına Egeli ihracatçılar, “Asgari ücret artışı zorunluluktu. Sabit gelirli insanımızın bu hayat pahalılığına karşı korunması gerekliydi” değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye’de ilan edilen enflasyon ile hissedilen enflasyon rakamları arasında belirgin bir fark olduğu tespitinde bulunan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türkiye’de 10 milyonu aşkın çalışanımız aileleriyle birlikte asgari ücretle geçimini sağlamak durumunda. İhracatçılar olarak Türkiye’nin uluslararası piyasalarda katma değerli ürünlerle öne çıkmasını arzu ediyoruz. Ülkemizin ucuz iş gücüyle anılan ülkeler arasından sıyrılması en büyük beklentilerimizden birisi” diye konuştu.

 

Türkiye’nin son 1 yıldır uyguladığı ekonomi politikalarının doğru sonuçlar vermediğinin görüldüğüne vurgu yapan Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye, ekonomi politikalarını gözden geçirmeli. 2021 yılı Eylül ayında Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 19 iken, USD/TL kuru 8,65, enflasyon ise; yüzde 19,58 seviyesindeydi. MB’nin politika faizini kademeli olarak yüzde 14’e indirmesi sonrasında enflasyon TÜİK verilerine göre TÜFE’de Mayıs ayı itibariyle yüzde 73,5’e, Yİ-ÜFE’de yüzde 132’ye çıktı. Türkiye’nin kredi ödeyebilme durumunu gösteren ve risk primi olarak ifade edilen 5 yıllık CDS göstergesi 800 baz puanı aştı. Bu 2008 sonrasındaki en yüksek seviyeyi ifade ediyor. Türkiye, borç stokunu yönetme kabiliyetini kaybetmemek için piyasalara güven vermeli.”

 

“Ekonomi algı yönetimidir” şeklinde konuşan Eskinazi, “Türkiye 1 yıl içinde seçime gidecek. Mevcut ekonomik sistemde iyileşme istiyorsanız enflasyonu kontrol altına almak gerekiyor. Bunun içinde sıkı bir para politikası uygulamak lazım” diyerek görüşlerini noktaladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediye Meclisi oybirliğiyle tatil yapmama kararı aldı

Canik Belediye Meclisi, temmuz ayı olağan toplantısını gerçekleştirdi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı başkanlığında toplanan Meclis’ten oybirliğiyle tatil yapmama kararı alındı. Başkan İbrahim Sandıkçı, 2019 yılından bu yana Canik Belediye Meclisi’nin hizmet dönemine dördüncü kez tatil yapmadan devam edeceğini duyurdu.

 

Gelenek Bozulmadı

Göreve geldikleri süre içerisinde Canik Belediye Meclisi’nin hiç tatil yapmadığını ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canik’te gelenek bozulmadı. Meclis üyesi arkadaşlarımızla bugün gerçekleştirdiğimiz Temmuz ayı olağan toplantımızda oybirliğiyle tatil yapmama kararı aldık. Canik Belediye Meclisi olarak ilçemizin gelişmesi adına sürdürdüğümüz çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diye konuştu.

 

Temmuz ayı olağan toplantısını gerçekleştiren Canik Belediye Meclisi 1 Ağustos 2022 tarihinde yeniden toplanma kararı aldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur Tarih Verdi Gültepe Ağustos’ta Mecliste, Yeni Bina Temmuz’da İhalede

Konak Belediyesi’nin temmuz ayı meclis toplantısında konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, mahkeme kararıyla iptal edilen Gültepe imar planlarının yeniden düzenlendiğini belirterek, ağustos ayında meclise getireceklerini söyledi. Batur, yıkılan eski hizmet binası yerine yapılacak yeni belediye binası için de bu ay ihaleye çıkacaklarını açıkladı. Konak’ın Avrupa Şeref Bayrağı’yla ödüllendirildiğini de hatırlatan Batur, “Bu sadece belediye başkanın aldığı bir ödül değil, bu ödül hepimizin” dedi.

 

Konak Belediyesi’nin temmuz ayı olağan meclis toplantılarında ilk oturum Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde yapıldı. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yönettiği oturumu CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, İYİ Parti Konak İlçe Başkanı Coşkun Tatar, İYİ Parti Başkan Yardımcısı İbrahim Kansoy, MHP Konak İlçe Başkanı Yusuf Çoban, Ak Parti Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş, Ak Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Taner Deniz de takip etti.

 

Detaylı sunumla anlattı

Her ayın ilk meclisinde belediye çalışmalarını anlatan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, oturumun açılışında detaylı bir sunum yaptı. Batur, Fen İşleri, Park ve Bahçeler, Sosyal Yardım İşleri, Kadın Aile, Kültür ve Sosyal İşler, AR-Ge, Veteriner İşleri gibi aktif müdürlüklerin bir aylık çalışmalarını aktardı. Konak’ta asfalt serme ve yama çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini vurgulayan Batur, haziran ayında 564 ton asfalt ürettiklerini belirterek, altyapı kurumlarının kazı çalışmalarıyla bozulan tüm yolların hızla onarıldığını söyledi. Konak’ta geçen ay 1381 ton moloz toplandığı bilgisini veren Batur, ilçe sınırlarındaki bazı metruk yapıların kontrollü olarak yıkıldığını da belirtti.

 

Çocukların yüzü bayramda gülecek

Veterinerlik hizmetlerini de aktaran Batur, yaklaşık 700 can dostun aşılarının yapıldığını söyledi. Konak Belediyesi Kedi Evi Projesi’nin tamamlanma aşamasına getirildiğini belirten Batur, sosyal yardımlarla ilgili bilgiler de verdi. Yaklaşık 1500 çocuğa bayramlık kıyafet ulaştırmayı planladıklarını söyleyen Batur, haziran ayında belediyenin gıda marketinden 1562, giysi marketinden ise 324 kişinin yararlandığını kaydetti.

 

Odalara sunum yapıldı

Batur, Şehir Plancıları Odası’nın itirazı sonucu mahkeme kararıyla iptal edilen Gültepe İmar Planları’yla ilgili son gelişmeleri de değerlendirdi. Batur, “Büyükşehir belediyesi bürokrasisiyle Başkanımız Tunç Soyer’in de talimatıyla Gültepe planlarını yeniden ele alınmasını sağladık. Mahkemenin gerekçeli kararlarını ortadan kaldıracak şekilde yeni bir planlama anlayışı geliştirdik. Geçtiğimiz hafta içinde de Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’na sunumlarımızı gerçekleştirdik. Kendilerine bu planlar konusundaki görüşlerini, önerilerini ve isteklerini vermeleri konusunda hem yazılı hem sözlü bilgilendirme yapıldı. 15 Temmuz’a kadar kendilerinden bilgileri bekliyoruz. Gelir gelmez ona göre hareket edeceğiz” dedi. Bölgede yaşayan vatandaşlara ve meclis üyelerine de gerekli bilgilendirme toplantılarının yapılacağını kaydeden Batur, planların ağustos ayı meclisine getirileceğini açıkladı.

 

Yeni bina için ihale yakın

Basmane’de depremin ardından yıkılan eski hizmet binası yerine inşa edilecek yeni belediye binasının yapımıyla ilgili çalışmalarda son aşamaya geldiklerini de belirten Batur, bu ay içinde ihaleye çıkacaklarını kaydetti. Batur, “İnşallah müteahhitler ihaleye girer; çünkü bu arada çekimserler. Fazla ihalelere girmiyorlar. Umudumuz ihaleyi yapabilecek firmaların alması. Biz de yeni binamıza kavuşarak bu önemli hizmeti yerine getirmiş oluruz” diye konuştu.

 

Avrupa Şeref Bayrağı heyecanı: Bu ödül hepimizin

Konak Belediyesi’nin meclis toplantısının hemen ardından çok önemli bir etkinliği Agora Antik Kenti’nde gerçekleştireceğini de belirten Batur, şöyle devam etti: “Konak belediyesi özellikle yüzüne Batı’ya çevirmiş, oradaki etkinleri, yapılan çalışmaları yakından takip eden ve ilişki kurmada çok rahat olan ve İzmir’de bu anlamda önde olan belediyelerden bir tanesi. 2021-2022 yılında yapmış olduğumuz ulusal ve uluslararası kardeş şehir çalışmaları, uluslararası kuruluşlara üyelik ve proje çalışmaları, hibe projeleri, işbirlikleri, Avrupa düzeyinde yaptığı dayanışma çalışmaları kapsamında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi tarafından belediyemiz Avrupa Şeref Bayrağı ödülüyle ödüllendirildi. Kentimiz için belediyemiz için önemli bir çalışma. Emeği geçen çalışma arkadaşlarıma, meclis üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu sadece belediye başkanın aldığı bir ödül değil, bu ödül hepimizin; Konak Belediyemiz meclisiyle, çalışma arkadaşlarıyla… Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

 

Toplantının sonunda Konak Belediyesi Kadın Müzesi’nin Tarihi Kentler Birliği’nin (TKB) 2022 yılı Müze Özendirme Yarışması’nda, “Yaşam Kültürü Müzeleri” kategorisinde aldığı ödül de Meclis üyesi Cenap Börühan tarafından meclise getirilerek, Başkan Batur’a verildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı