Aylık arşivler: Temmuz 2022

Bayraklı Belediyesinden tarihi binaya modern dokunuş

Asırlık yapı aslına uygun restore ediliyor

 

Bayraklı’nın çehresini değiştirecek ve kent kimliği kazandırarak ilçeye değer katacak çalışmalarını sürdüren Bayraklı Belediyesi, İzmir Valiliği iş birliğiyle sahildeki ana hizmet binasının bahçesinde bulunan tarihi Üçüz Binayı restore ediyor. İlk günkü haline dönüştürülecek olan bina, ilçenin sosyal ve kültürel yaşamına kazandırılacak. Başkan Serdar Sandal, “İlçemize değer sağlayacak tarihi yapının restore çalışmalarını kısa sürede tamamlayıp Bayraklımıza kazandıracağız” dedi.

 

21 ODALI ÜÇÜZ BİNA ESKİ GÖRÜNÜMÜNE KAVUŞACAK

Bayraklı’nın koruma altındaki tescilli tarihi yapıları arasında yer alan asırlık üçüz bina, Bayraklı Belediyesi ve İzmir Valiliği tarafından restore ediliyor. Bu kapsamda Bayraklı Belediyesinin Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından kabul edilen restorasyon projesi için çalışmalar başladı. Belediye ana hizmet binası bahçesinde bulunan üçüz bina ilk günkü görünümüne kavuşturularak kentin sosyal ve kültürel yaşamına kazandırılacak. 475 metrekare kapalı alanı olan tarihi yapının 235 metrekare oturma alanı bulunuyor. Zemin artı bir kat olarak aslına uygun şekilde restore edilecek üçüz yapının zeminine 12, birinci katına da 9 oda inşa edilecek. Projenin en kısa sürede tamamlanarak hizmete sunulması planlanıyor. 

 

BAYRAKLI’YA DEĞER KATACAK

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Göreve geldiğimizden bu yana yeni bir kent kimliği oluşturmak, ilçemizin tarihi ve kültürel değerlerini gün yüzüne çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda sosyal yaşamımıza katkı sağlayacak önemli bir projeyi Valiliğimiz ile birlikte hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Restorasyon projemiz kabul edildi ve ilçemizdeki önemli bir tescilli yapıyı yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık. Proje tamamlanınca ilçemize değer katacak yapılardan biri olacak” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP’den “Gemi Söküm Sektörü” için Meclis Araştırma Komisyonu talebi

CHP, gemi söküm sektörüyle ilgili araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.

 

Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın hazırladığı ve 25 CHP’li Milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan meclis araştırma önergesiyle, gemi söküm sektörüyle ilgili araştırma komisyonu kurulması talep edildi.

 

Araştırma komisyonunun, “Gemi söküm sektöründe, işlem yapılan yerdeki canlı-cansız hayat, deniz, hava, su, toprak ile ekosistem üzerinde bıraktığı tahribatın araştırılması; asbest içeren gemilerin söküm işlemlerinin yapıldığı işletmelerde çalışan işçilerin çalışma koşullarının incelenerek asbeste maruz kalınması sonucunda oluşan meslek hastalıklarıyla ilgili gerekli tespitlerin yapılması; başta asbestin solunum ya da içme suyu yoluyla öncelikle kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açtığından hareketle söküm işleminin yapıldığı yerde yaşayan bölge halkının karşılaşabileceği sağlık sorunları hakkında kapsamlı bir araştırma yapılarak; gemi söküm sektörüne dair durum tespitlerinin yapılıp gerekli politikaların belirlenmesi” çerçevesinde kurulması istendi.

 

Önergede, “Denizleri, kıyıları ve yaşamı dolayısıyla ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bu felaketler gerek doğa gerek halk sağlığı gerekse ekosistemin sağlıklı devamlılığı açısından büyük tehlike arz etmektedir. İlgili bakanlıkların koordineli çalışması ve bu bağlamda; gemi geri dönüşüm tesislerine yönelik denetimlerin arttırılması, sebep oldukları felaketlerin karşılığında uygulanan cezai yaptırımlar ve bu yaptırımların takibi ise sıkılaştırılmalıdır. Gemi söküm sektörü hem çevresel etki hem işçi sağlığı ve güvenliği hem de toplum sağlığı açısından izlenmesi ve denetlenmesi gereken bir sektördür” denildi.

 

Türkiye’de 5 yılda 714 gemi sökülmüş, 241 bin 970 kg asbest bertaraf edilmiş

Önergenin gerekçesinde Bakanlıkların önerge yanıtlarında verdikleri bazı veriler paylaşılarak, tespitler yapıldı: “2002-2018 yılları arasında sökülen gemi sayısı toplam 2.646, sökülen gemilerden elde edilen hurda miktarı 7.362.000 tondur. Şirketlere gemi söküm faaliyetleri sırasında çevre felaketine sebep oldukları için 2002 ila 2012 yılları arasında ceza kesilmemiş olması dikkat çekmektedir. Gerçekten ceza kesilmemiş mi yoksa bunun verisi mi tutulmamış bilinmemektedir. Ancak 2012’den 2019 ocak sonuna kadar gemi söküm şirketlerine çevre felaketine sebep oldukları için 80 ayrı ceza kesilmiştir. Kesilen 80 cezanın toplamı 7.319.365 TL’dir. 2020’de 118 gemi sökülmüş, 10568,388 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. 2019’da 128 gemi sökülmüş, 18553,794 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. 2018’de 158 gemi sökülmüş, 16427,765 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. 2017’de 189 gemi sökülmüş, 16552,209 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. 2016’da 121 gemi sökülmüş, 12123,982 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. Yani Türkiye’de son 5 yılda 714 gemi sökülmüş, 74 bin 226 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. 2020’de 130 bin 950 kg, 2019’da 69 bin 300 kg, 2018’de 13 bin 960 kg, 2017’de 25 bin 610 kg, 2016’da 2 bin 150 kg asbest lisanslı tesislerde bertaraf edilmiştir. Yani Türkiye’de son 5 yılda toplam 241 bin 970 kg asbest bertaraf edilmiştir.”

 

Çevre felaketleri hatırlatıldı

Ayrıca İzmir’in Aliağa ve Foça ilçelerinin özellikle son yıllarda gemi söküm işlemleri sırasında meydana gelen çevre felaketleriyle anıldığına da dikkat çekilerek, şu hatırlatmalar yapıldı: “İzmir’de son yıllarda 3 büyük çevre felaketi yaşanmıştır. Ağustos 2018’de ‘Harrier faciası yaşanmış’, gemi söküm ve geri dönüşüm tesislerine getirilen ‘Harrier’ isimli geminin içerisindeki yakıtı personelin bilinçli olarak denize pompaladığı saptanmış, sonrasında konuyla ilgili temizleme çalışmaları başlatılmış olsa da denizimiz ve içindeki yaşam ciddi anlamda etkilenmiştir. Eylül 2019’da Foça Gencelli Körfezi’ndeki kirlilik sahile vurmuş, ağır kokunun bölgede hakim olmasıyla kirliliğin temizliğine başlanmıştır. Ekim 2019’da ise Aliağa’da deniz kirliliğine sebep olan petrol türevi atıkların, bölgede bulunan bir tesisten sızdığı iddia edilmiş, bölge halkını tedirgin eden atıklar için temizlik çalışması başlamıştır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tıp Hem Sanattır Hem Zanaat

“Dünya ile entegre olan, dünya vatandaşı hekimler yetiştirmeye çalışıyoruz” Açıklama, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sina Ercan’dan… Tıp eğitimi yaşam boyu devam eden bir süreç… Peki, ülkemizde sayıları hızla artan tıp fakültelerinde yeni çağa uygun eğitim yaklaşımı nasıl olmalı? Gelecekte iyi bir hekim olmayı düşleyen adaylarda hangi özellikler bulunmalı? Eğitimin gündeminde öne çıkan konuların değerlendirildiği “Yolun Başındayken” programında Dr. Görkem İldaş Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sina Ercan’ı ağırladı. Tıp eğitiminin pandemi süreci ile tüm dünyada değişime uğradığını belirten Ercan, hekim adaylarının global dinamiklere göre yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Ercan’a göre ‘iyi hekim’ olmanın başlıca şartları; “sabır, istikrar, düzenli çalışma,adanmışlık ve insanı sevmek” “Bunlar olmadan iyi hekim olmak çok zor” diyen Ercan, tıp eğitimi almak isteyen gençlere tavsiyelerini şu sözlerle aktardı: “Eski bir dekanın çok güzel bir sözü var; ‘70 aldım diye sevinme, alamadığın 30 puanla hangi hayatları kurtarabileceğine odaklan.’ Her zaman söylüyorum, tıp hem sanattır hem zanaat. Sanattır; çünkü sevgiyle mükemmelleşebileceğiniz bir alan ama aynı zamanda bir usta- çırak ilişkisi gibi zanaat yönü de vardır. Ustanızdan el almanız gerekiyor.”

 

TIP EĞİTİMİNDE BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Ercan’a göre, tıp eğitimi günümüzde ‘yaşam boyu öğrenme’ye evrildi. Üniversitelerde artık yetkinlikliklerin ön plana çıktığını belirten Ercan, değişen dinamikleri şu sözlerle aktardı: “Gençler artık alan seçip, okul kazanıp, diploma ile işe girip emekli olmayacak. Artık her bir birey yaşamları boyunca farklı alanlarda kariyer yapacak. Yükseköğretim artık yetkinlik temelli, yeterlilik bazlı bir eğitim vermeli.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yurt Dışı Seyahatlerinde Sağlığınızdan Olmayın

Yazın özellikle yurt dışına seyahat edeceklerin atlamaması gereken en dikkat çekici önlemlerin başında seyahat sağlığı geliyor. Özellikle başka ülkelere/kıtalara yapılan seyahatlerde gerekli tedbirler alınmazsa büyük sıkıntılar yaşanabilir. 

 

Yaz turizminin arttığı bu günlerde özellikle yurt dışına seyahatler vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Ancak gittiğiniz kıta veya ülke sizin sağlığınıza zarar verebilir. Kızılay Hastanesi Hekimlerinden Dr. M. Zafer Ekinci farklı ülkelere yapılan seyahatlerde en sık karşılaşılan sağlık sorunları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Dr. Ekinci, Enfeksiyon hastalıkları, kazalar ve acil hastalıklar, araç tutması, böcek/yılan ısırıkları ve biyoritim bozukluğu (jet lag) tablosu en sık karşılaşılan sağlık sorunlarıdır” diye konuştu.

 

Yüksek Riskli Ülkelere Yapılan Seyahatlere Dikkat edin

Dr. M. Zafer Ekinci, “Seyahat enfeksiyonları seyahat sırasında veya döndükten sonra ortaya çıkabilir. Bu belirtiler seyahat yorgunluğu gibi rahatsızlıklarla karıştırılır. Özellikle Afrika, Orta Doğu, Asya ülkeleri (özellikle Güneydoğu Asya) ve Güney Amerika ülkeleri ile Kuzey Afrika, Akdeniz ülkeleri, Güney ve Doğu Avrupa, Çin, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Kuzey Batı Avrupa, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelere yapılan yolculuklarda ciddi oranda hastalık riskleri bulunmaktadır. Seyahate çıkmadan önce yüksek veya orta riskli bir ülkeye gidiyorsa ya da kişinin kendisi riskli ise (yaşlı, çocuk, hamile, şeker/böbrek/tansiyon hastası gibi) mutlaka Seyahat Sağlığı Merkezi’ne başvurmalıdır. Seyahate çıkanlar için profilaksinin çoğu kez seyahatten önce yapılması, bazen seyahat süresince uygulanması ve sonrasında da sürdürülmesi gerekmektedir” dedi.

 

Bu Hastalıklar Yemeklerde ve İçtiğiniz Sularda

Sıtma gibi bazı durumlarda seyahate çıkmadan başlayıp ve seyahat sonuna kadar ilaç kullanma zorunluluğu olduğunu hatırlatan Kızılay Hastanesi Hekimi. Dr. M. Zafer Ekinci, “Bu kişinin gideceği ülkeye göre hekim tarafından ilaç düzenlenmelidir. “Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde, gıda ve sular genellikle güvenli kabul edilmemektedir. Açıkta satılan gıdalar, çiğ tüketilen, pişirilmemiş ya da az pişirilmiş gıdalar, klorlanmamış musluk suları, bu tür sulardan elde edilmiş buz kalıpları güvenli değildir. Kapalı şişe suları ya da klorlanmış sular tüketilmelidir. Kaynatılan suyla hazırlanan çay vb. içecekler ya da pişirilmiş gıdalar, temiz suyla yıkanan meyveler temiz kabul edilir. Ayrıca böcek ısırığı, yılan sokması gibi durumlara karşı uygun kıyafet ve bazı durumlarda cilt koruyucularla tedbir almak gerekmektedir. Gidilecek ülkeye ve kişinin aşı durumuna göre gereken bütün aşılar yapılmalıdır. Bu aşıların bazıları etkisini geç gösterir. O nedenle seyahat öncesi hekime başvuru en az bir hafta önce yapılmalıdır” diye konuştu.

 

Kronik hastalıklar tedbir alınırsa seyahate engel olmaz. 

Dr. M. Zafer Ekinci, “bu hastalıklarla gerekli hususlara dikkat edilmezse ciddi sağlık problemleri yaşanabilir. Devamlı ilaç kullanan hastalar seyahat boyunca yetecek kadar ilacı yanlarına almalıdırlar. Umre ve Hac ziyaretleri sırasında ve sıcak bölgelere seyahatlerde yeterli sıvı alımı önemlidir. Seyahat sırasında hareketle birlikte artan sıvı ihtiyacı ateş, halsizlik ve nörolojik bozukluklar gibi birçok klinik tabloya neden olabilir. Yolculuğa çıkanlara içinde acil ihtiyaç olabilecek malzemeler olan bir çanta bulundurmalarını tavsiye ederiz. Bu çantada; ağrı kesici (aspirin vb.), antiseptik veya bakterisidal sabun solüsyonu, su temizleme damla veya tabletleri, sinek-böcek kovucular, termometre, tek kullanımlık enjektör, elastik bandaj, gazlı bez, flaster, serum fizyolojik burun damlası ve hekimin tavsiye ettiği profilakside kullanılacak antibiyotikler olmalıdır” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beko, üniversiteli gençlerin intihar ve şüpheli ölümlerini sordu

Akdeniz Üniversitesi’nde son zamanlarda artan intihar vakaları ve bunların nedenlerinin araştırılmasıyla ilgili yapılan çığlıkları Meclis gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Gençlik ve Spor Bakanı’na “Ülke genelinde Bakanlığınıza bağlı yurtlardan yansıyan intihar vakalarının ve şüpheli ölümlerin sayısı kaçtır?” diye sordu.

Akdeniz Üniversitesi sınırları içerisindeki Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtlara ve adı geçen yurtlarda kalan öğrencilere ilişkin son dönemde kamuoyuna yansıyan iddiaların oldukça kaygı verici olduğunu belirten CHP Milletvekili Kani Beko, “Yurtlarda manevi danışmanlık hizmeti adı altında birçok öğrencinin baskı altına alındığı, tarikat ve cemaatlere yakın vakıf ve derneklerin öğrenciler üzerinde baskı kurduğu belirtilmektedir. Ayrıca yurtların sağlıklı bir şekilde denetlenmediği bilgilerine ulaşılmıştır. Gençlerimizi tarikat ve cemaatlerin kucağına itmek, baskılarla onları hayattan koparmak bu ülkenin geleceğine ihanettir. Buna asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

DİYANET PERSONELLERİ MANEVİ DANIŞMAN OLARAK ATANIYOR!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, şu sorularına yanıt bekliyor:

Ülke genelinde Bakanlığınıza bağlı yurtlardan yansıyan intihar vakalarının ve şüpheli ölümlerin sayısı kaçtır? Bakanlığınızca bu konuda hangi adımlar atılmıştır, soruşturması sonuçlanan vaka sayısı nedir ve hangi sonuçlara ulaşılmıştır? Bu hususta devam eden soruşturma var mıdır?

Akdeniz Üniversitesi sınırları içerisindeki Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı yurtlarda cemaat ve tarikatlara yakın vakıf ve derneklerin çeşitli faaliyet yapmalarının nedenleri nelerdir? Bu faaliyetlere hangi mevzuat çerçevesinde izin verilmektedir?

AKP iktidarının ilk günlerinden itibaren yurtlarla ilgili önemli değişiklikler yaptığı ve başta yatılı okullar olmak üzere devlet yurtlarını kapatarak, tarikat ve cemaatlere yakın vakıf ve derneklere ait yurtları desteklediği bilinmektedir. Bu kapsamda da; 2019’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında bir protokol imzalandığı bilinmektedir. Bu protokole göre, pedagojik eğitimi olmayan Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin ‘manevi danışman’ adı altına KYK yurtlarında görevlendirildiği görülmüştür. Ülke genelinde bu protokole dayanarak kaç kişi ‘manevi danışman’ adı altında görevlendirilmiştir? Bu kişiler hangi yurtlarda görev yapmıştır ya da yapmaktadır? Bu kişiler hangi bilgi ve formasyona dayanarak hangi Kurullardan geçerek bu görevlere atanmışlardır?

Benzer şekilde, Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, bir cemaat evinde yaşadığı sıkıntı ve baskılar nedeniyle bir binanın 7. katından atlayarak yaşamına son vermişti. Bu konuda Bakanlığınız tarafından herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Bu soruşturmalara dair hangi sonuçlara ulaşılmıştır? Bahsi geçen cemaat evlerinin ve yurtlarının denetimleri yapılmakta mıdır?

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç: “Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesinin arazisini peşkeş çekmek, geleceğimizi peşkeş çekmektir!”

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “İzmir'in en önemli okulları arasında yer alan Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi’nin yıkılacak olmasını ve okul arazisinin Cengiz İnşaat’a peşkeş çekileceği iddialarını” Meclis gündemine taşıdı.

 

CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini 1 Ağustos Pazartesi günü Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunacak.

 

TBMM Divan Üyesi Av. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “depreme dayanıksız olduğu” gerekçesiyle Atakent Anadolu Lisesi hakkında yıkım kararı ve bir ay içinde de boşaltılması kararı verdiğini anımsattı.

 

“Okulun yanındaki inşaat firmasının Cengiz İnşaat ile akrabalığı var mı?”

 

“Alelacele, yangından mal kaçırırcasına bu kararın verilmesinde, acaba çok değerli bir bölgede bulunan okulun 13.500 metrekare bahçe alanına sahip olmasının bir etkisi olmuş mudur?” diye soran Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti:

 

“Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi depremde herhangi bir zarar görmemiştir, yapılan incelemelerde ‘eğitime devam edebileceği kararı’ çıkmıştır, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da kısa süre önce boyanmıştır. Eğer yıkılma kararı alındıysa neden kısa bir süre önce boyanmıştır? Şimdi yıkılacak okulun boyanması için harcanan para kamu zararı değil midir? Bunu kim karşılayacaktır? Denize çok yakın, değerli bir arazi üzerinde bulunan Atakent Anadolu Lisesi’nin 13.500 metrekare bahçe alanı bulunmaktadır. 2022-2023 eğitim-öğretim yılı için 300’e yakın yeni öğrencinin kayıt olduğu ve yanında inşaat malzeme firmasının bulunduğu bir okul hakkında alelacele bu kararın verilmesi aklımıza değişik sorular ve şüpheler getirmiştir! Acaba okulun 3.500 metrekare alanına yeni okul yapılıp kalan 10.000 metrekare arsası da yandaş firmalara, 5’li çeteden Cengiz İnşaat’a peşkeş mi çekilecektir? Okulun yanında bulunan söz konusu inşaat malzeme firmasının okul arsası ile ilgisi nedir? Cengiz İnşaat ile bir ilişkileri, akrabalıkları var mıdır? Bu sorulara başta Milli Eğitim Bakanlığı ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere AKP iktidarının cevap vermesi gerekmektedir.

 

 Atakent Anadolu Lisesi, İzmir ve Karşıyaka’nın en başarılı öğrencilerini yetiştiren okullarındandır. Öğrencileri Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Ege, Hacettepe gibi gözde üniversitelere yerleşmektedir. Atakent Anadolu Lisesi çağdaş, demokrat, cumhuriyetçi gençler yetiştirmektedir. Okul bilerek ve isteyerek 10 yıldır sahipsiz bırakılmıştır. Çünkü, en başarılı okullar yok edilmek istenmektedir. Her şehirdeki başarılı liseler ya yıkılıyor ya taşınıyor ya da adı değiştiriliyor. Böyle yapılarak bu okullardaki başarılı öğrencilerin, kontenjanları bir türlü dolmayan ve fahiş fiyatlar isteyen özel okullara yönlendirilmesi istenmektedir.”

 

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, 64 öğretmen, 1083 öğrenci ve 25 dersliğe sahip Atakent Anadolu Lisesi öğrencilerinin Süleyman Demirel Anadolu Lisesi’nde eğitimlerine devam etmesinin planlandığını vurgulayarak, “Süleyman Demirel Lisesi öğrencileri sabahçı, Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi öğrencileri ise öğlenci biçimde okula gidecek, akşam 20.00’ye kadar dersler devam edecek. Akşam 8’de karanlıkta eğitim mi olur? Öğrencilerin can güvenliği akşam 8’de nasıl sağlanacak, başlarına bir şey gelse bunun sorumlusu kim olacak?” ifadesini kullandı.

 

“Atatürkçü, özgür ve çağdaş öğrenciler yetiştirilmesinden mi rahatsız olundu?”

 

Öğrenci velilerinin, “Atakent Anadolu Lisesi’nin yıkım kararı ile ilgili üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümünden bağımsız bilirkişi heyeti, bilirkişi heyeti raporunu hazırlayana kadar okulun taşınma kararının acilen durdurulması ve İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger’den randevu talep ettiklerini” ifade eden CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, şöyle devam etti:

 

“İnternet sitesinde okulun vizyonu için; ‘(hedefimiz) sosyal, kültürel ve bilimsel birikimiyle geleceği şekillendirebilecek nesiller yetiştirmek’ misyonu için de ‘(görevimiz) Atatürkçü, kültürel değerlerine bağlı, bilgiyi bilince dönüştürebilen, özgür, çağdaş ve yaratıcı bireyler yetiştirmek için varız.’ deniliyor. Okullarda artık bilimin adını bile duymak istemeyen, eğitimi tarikat ve cemaatlere bırakan, özgürlükten, çağdaşlıktan, yaratıcılıktan uzak, ‘Atatürkçü’ yerine ‘AKP’ci!’, ‘Reisci!’ öğrenciler ve nesiller yetiştirmek isteyen AKP iktidarı acaba bu vizyon ve misyondan mı rahatsız oldu da okulu rant amaçlı olarak kapatarak değerli arazisini Cengiz İnşaat’a peşkeş çekmek istiyor?”

 

“Eğitim bu kadar ticarileşmişken İzmir’in ve Türkiye’nin en güzide okullarından birini peşkeş çekmek geleceğimize vurulacak bir darbedir”

 

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:

“Eğitim üzerinden sağlanmaya çalışılan rant ülkemize yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. İnşaat, madencilik, enerji, turizm, makine, havacılık derken okul yağmalamaya kadar işi götüren Cengiz ne zaman doyacak? Düşman, ülkemizi istila ettiğinde bile Mehmet Cengiz’in yağmaladığı kadar yağmalamadı bu ülkeyi. Eğitimde yaşadığımız sorunlar dağ gibi önümüzde dururken, milli eğitimin enerjisini bu gibi işlere harcaması akıl alır gibi değil. Liselere Giriş Sınavı sonuçlarıyla gördük ki eğitim iflas etmiş. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenlerimizin ekonomik ve özlük hak kazanımları büyük bir sorun haline dönüşmüş. Özel okul öğretmenlerinin, atanmayan öğretmenlerin birçok sorunu ortada dururken okulların isimleriyle, binalarıyla uğraşan bir bakanlığın eğitime katacağı hiçbir şey olamaz. Bakanlığı uyarıyorum; eğitime ticaret gözüyle bakanlar bu ülkenin geleceğini üç kuruşa satmaktadır. Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi arazisini peşkeş çekmek, geleceğimizi peşkeş çekmektir! Bunu bilsinler ve ona göre davransınlar.”

 

“Atakent Anadolu Lisesi öğrencisinin başarısı Erdoğan tarafından ödüllendirildi”

 

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi ve öğrencisinin başarısının Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da ödüllendirildiğini ifade etti.

 

Okul öğrencilerinden Çağan Koska’nın, “glioblastomların mr görüntülerinden mgmt metilasyon durumunun yapay zeka ile sınıflandırılması” projesi ile yazılım alanında 53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Final Yarışmasında birinci olduğunu ve plaketini 2 Haziran 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen ödül töreninde AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan aldığını belirten CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, “Acaba Cumhurbaşkanının, öğrencisine birincilik ödülü verdiği başarılı bu okulun yıkılacak olmasından haberi var mıdır? Eğer yoksa bizim bu açıklamamızla mutlaka haberi olacaktır. Eğer haberi var ve okulun yıkılmasına seyirci kalıyorsa da başarılı öğrencisine plaket verdiği okulun yıkılması ve arazisinin yandaş şirketlere peşkeş çekilecek olmasını nasıl yorumladığını doğrusu merak ediyorum!”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir kendi ürettiği asfaltı kullanıyor

Büyükşehir, merkezde ve köy yollarındaki üstyapı çalışmalarında kendi şantiyesinde ürettiği asfaltı kullanarak tasarruf sağlıyor

Kocaeli genelindeki yolların bakım, onarım ve yapım çalışmalarına devam eden Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezleri ve köy yollarının daha konforlu ve güvenli olması için çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir, İzmit merkezde ve köylerinde, Kandıra’nın köy yollarında yapımına başladığı üstyapı çalışmalarında kendi şantiyesinde ürettiği asfaltı kullanarak tasarruf sağlarken maliyetlerini minimize ediyor. Üstyapı çalışmaları kapsamında Kandıra’da 21 bin 900 ton, İzmit’te 62 bin 160 ton asfalt serimi gerçekleştirilecek. 127 bin 250 tonda yolun temeli olan asfalt öncesi serimi yapılan plent miks temel serimi yapılacak. 

 

SOLAKLAR ASFALT ŞANTİYESİNDE ÜRETİLİYOR

Saatte 240 ton asfalt üretme kapasitesine sahip Büyükşehir Belediyesi Solaklar Asfalt Şantiyesinde üretilen asfalt ile İzmit merkezde ve köylerinde, Kandıra’nın köy yollarında asfaltlama çalışmaları yapılmaya başlandı. Kandıra’da 15,6 kilometre, İzmit merkezde ve köylerinde 44,3 kilometre yolun asfaltlanması planlanıyor.

 

KANDIRA YUSUFÇA MAHALLESİNDE ASFALT SERİLDİ

Kandıra Yusufça Mahallesi Yaramazlar mevkiinde asfalt serimine başlayan Büyükşehir Belediyesi, burada da kendi üretimi asfaltı kullanıyor. 850 metrelik yolda bin 100 ton asfalt serimi yapıldı. Yusufça Mahallesi Beşirli Mevkii, Kırkarmut Mahallesi Duraklı Mevkiinde stabilize toprak yolları asfaltlayacak Büyükşehir Belediyesi, ulaşımı daha konforlu hale getiriyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Atakent Anadolu Lisesi Meclis gündeminde “2 yıl boyunca neredeydiniz?”

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yıkım kararı verilen Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesini Meclis gündemine taşıdı.

 

Depremin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra dayanıksız raporu verilmesini eleştiren Sındır, “2 yıl boyunca neredeydiniz? Eğer Atakent Anadolu Lisesi depreme dayanıksızsa çocuklarımızın, öğretmenlerimizin, okul personelimizin 2 yıl boyunca hayatlarını riske mi attınız? Yıllardır kirli zihniyetlerinizle, eğitim sistemimiz üzerinde tepinerek derin tahribat yarattınız şimdi de okul alanlarımızı yandaşa peşkeş mi çekeceksiniz? Eğitimin ranta yenilmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.

 

 

“DEVLETİN KURUMLARI BİRBİRİNDEN HABERSİZ”

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Milletvekili Sındır “İzmir’imizin önemli liseleri arasında yer alan Karşıyaka Atakent Anadolu Lisesi’nin ‘depreme dayanıksız’ olduğu gerekçesi ile yıkılmasına ve bu nedenle de okulun 1 ay içerisinde boşaltılması talimatı verildi bilgisi basın organlarında yer aldı. Lisenin depreme dayanıksız olduğu ne zaman tespit edildi, lisenin yıkım kararı hangi tarihte alındı, bu karar okula hangi tarihte bildirildi, öğrencilerin, velilerin ve kamuoyunun bundan haberi yok. 2022 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Yerleştirme Sonuçlarına göre 300’e yakın yeni öğrencinin okula kayıt olduğu söyleniyor. Devletin kurumları birbirinden habersiz ki okula kayıt alıyor” dedi.

 

 

“AKSİ BİR KARARDA, O KARARIN ALTINDA KALIRSINIZ!”

AKP iktidarının para, rant ve talan üçgenine sıkışmış bir iktidar olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Sındır, “Depremin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Eğer Atakent Anadolu Lisesi depreme dayanıksızsa çocuklarımızın, öğretmenlerimizin, okul personelimizin 2 yıl boyunca hayatlarını riske mi attınız? Eğer bu okulumuzda eğitim 2 yıl boyunca devam ettiyse can güvenliği için hiçbir önlem almadınız mı? Lise yıkıldıktan sonra araziye yeniden aynı isimle okul yapılması dışında başka bir şey düşünmeyiniz. Aksi bir kararda, o kararın altında kalırsınız. Kamuoyunda yoğun bir şekilde dolaşan lise arazisinin yıkım kararı ile beraber özel bir şirkete satılacağı/satıldığı iddialarına açık ve net bir şekilde cevap veriniz. Yıllardır kirli zihniyetlerinizle, eğitim sistemimiz üzerinde tepinerek derin tahribat yarattınız şimdi de okul alanlarımızı yandaşa peşkeş mi çekeceksiniz? Eğitimin ranta yenilmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.

 

Sındır, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:

1. Atakent Anadolu Lisesi için yıkım kararı alındığı iddiaları doğru mudur?

 

2. Lisenin yıkım kararı hangi tarihte alınmış, okula hangi tarihte bildirilmiştir?

 

3. Lisenin “depreme dayanıksız” olduğu ne zaman tespit edilmiştir?

 

4. Depremin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtiği göz önünde bulundurulduğunda bu süreçte Atakent Anadolu Lisesi’nde eğitim devam etmiş midir? Ettiyse hangi önlemler alınmıştır?

 

5. Atakent Anadolu Lisesi’nden kurulduğu günden önergenin verildiği tarihe kadar yıllar itibariyle mezun olan öğrenci sayısı nedir?

 

6. 2020 yılında yaşanan depremden sonra liseden mezun olan ve liseye kayıt olan öğrenci sayısı nedir?

7. Halihazırda lisede kayıtlı olan öğrenci sayısı nedir?

 

8. 2022 – 2023 eğitim – öğretim yılı için Atakent Anadolu Lisesi’ne kayıt yaptırmış yeni öğrenci sayısı nedir?

 

9. Lisenin yıkılmasına karar verilmesinin ardından lisede kayıtlı öğrenciler hangi kriterlerle hangi okullara nakledilecektir?

 

10. Atakent Anadolu Lisesi’nin arazisi kime aittir? Okul hangi yıl kim tarafından inşa edilmiştir?

 

11. Lise yıkıldıktan sonra araziye yeniden aynı isimle okul yapılması düşünülmekte midir? Ya da Atakent Anadolu Lisesi için başka bir bina tahsis edilecek midir?

 

12. Lise arazisinin yıkım kararı ile beraber özel bir şirkete satıldığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu şirket kime aittir ve satış hangi tarihte hangi usulle gerçekleştirilmiştir?

 

13. Arazi satıldı ise yıkım sonrası alana hangi projenin yapılması düşünülmektedir?

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kavacık Meydanı’nda sona doğru

Karabağlar Belediyesi'nin yürüttüğü Kavacık Meydan Projesi'nde sona gelindi. Köy meydanının düzenlenip modern bir görünüme kavuşturulmasının ardından, meydana bakan binaların cepheleri de hızla güzelleştiriliyor. İşyerlerinin pergoleleri ahşaba dönüştürülüp yenileniyor. Üzerlerine su ve ısı yalıtımı sağlandıktan sonra dokuya uygun kiremit yerleştiriliyor.

 

Köydeki çalışmaları yerinde denetleyen Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, meydan projesinin birkaç hafta içinde tamamlanacağını söyledi. Kavacık Üzüm Festivali'ni bu yıl 17-18 Eylül tarihlerinde yapmayı planladıklarını vurgulayan Başkan Selvitopu, etkinliğe katılacak binlerce kişinin yeni bir meydanla karşılaşacağını belirterek, “Burada oturan vatandaşlarımızın görüşlerini alarak başladığımız projede sona gelindi. Meydan şimdiden farklı bir görünüme kavuştu. Üzeri kiremit kaplı ahşap pergoleler ve meydana bakan cephelerin de düzenlenmesiyle, projemizin ilk aşaması tamamlanmış olacak. Gelecek yıl da Köy Evi projesini ve sokak düzenlemelerini yapmayı planlıyoruz” dedi.

 

Değerlere sahip çıkıyoruz”

Karabağlar Belediyesi'nin Coğrafi İşaret Belgesi aldığı Kavacık Üzümü'nü bugün herkesin çok iyi bildiğini, festivalin de yoğun ilgi gördüğünü hatırlatan Başkan Selvitopu, “Düzenleme çalışmalarımızla da, köyün dokusunu bozmadan albenisini artırmayı hedefliyoruz. Böylece Kavacık, kırsal kalkınmanın sağlandığı ve üreticinin köyünü terk etmeden para kazandığı bir yer haline gelecek. Amacımız köyün değerlerine sahip çıkmak ve bunları gelecek kuşaklara aktarmak” dedi.

 

Sezonun ilk üzümlerini hasat edip tezgahlarına koyan üreticilere “bereketli olsun” dileklerini ileten Başkan Selvitopu, köylülerle de uzun süre sohbet etti. Vatandaşlar Başkan Selvitopu'na çalışmalar nedeniyle teşekkür etti.

 

Neler yapıldı?

Proje kapsamında ekipler, meydanın altyapı ve kaldırım çalışmalarını tamamladı. Etrafı dubalarla çevrilen meydan yeni bir kimlik kazandı. Atatürk Büstü yenilenirken, yeşil alan düzenlemeleri yapılıyor. Ayrıca kısa süre içinde köy meydanına bakan caminin minaresi boyanarak, içinde gerekli onarımlar yapılacak. Sağlık ocağı olarak kullanılan binanın da elektrik, su tesisatı ve yer döşemeleri tamamen yenilendi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Okul servis araçları için istişare toplantısı yapıldı

Büyükşehir Belediyesi’nde ilgili birimlerin katılımıyla 2022-2023 eğitim öğretim döneminde hizmet verecek okul servis araçları için istişare toplantısı yapıldı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yeni eğitim öğretim dönemi öncesi öğrencilerin güvenliği için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde okul servis araçları için tüm paydaşların katılımıyla istişare toplantısı düzenlendi.

 

TÜM PAYDAŞLARLA TOPLANTI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıya İlçe Kaymakamlık, İl ve İlçe Milli Eğitim, İl ve İlçe Emniyet, İl Jandarma, Toplu Taşıma Şube Müdürlüğü, Ukome Şube Müdürlüğü, Denetim Şefliği, Ticari Plaka İşlemleri Şefliği, Kocaeli Ticaret Odası, Gebze Ticaret Odası, Körfez Ticaret Odası ve Kocaeli Servis Araçları Odasının yetkilileri katılım sağladı.

 

TOPLANTI GÜNDEMİ

Toplantıda 2022-2023 eğitim öğretim döneminde Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği kapsamında okul servis taşımacılığı yapacakların uymaları gereken kurallar, servisçilerin alması gereken evraklar, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması, evrak karmaşasının önüne geçilmesi, okul servis hizmetlerinin güvenli bir şekilde yapılması, alınacak önlemler ve yapılacak denetimler ele alındı.

 

GÜZERGÂH İZİN BELGESİ BAŞVURULARI 

Katılımcıların ortak düşünceleriyle ileride doğabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi için evrak işlemlerinde revizyon olması gerektiği gibi saha denetimlerinin okul önlerinde yapılmasının daha etkili olacağı görüşüne varıldı. Ayrıca okul servis aracı güzergâh izin belgesi başvurularının 08 Ağustos 2022 tarihinden itibaren alınmaya başlaması kararlaştırıldı. Başvurular urbas.kocaeli.bel.tr adresinden online olarak yapılacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı