Aylık arşivler: Kasım 2022

Evden Çalışma Damar Hastalıkları Riskini Yükseltiyor

AXA Sigorta’nın Marmara Üniversitesi ile gerçekleştirdiği “Pandemi Döneminde Evden Çalışanlarda Kalp-Damar Sağlığı Riskleri Araştırması” Sonuçları Yayınlandı: 
 

AXA Sigorta’nın, Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi

 (HİPAM) ile gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre, pandemi döneminde hayatımıza girerek yaygınlaşan evden çalışma sistemi, gerekli yaşam tarzı değişiklikleri yapılmadığı takdirde önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Pandemi döneminde evden çalışmaya başlayan beyaz yakalılarla gerçekleştirilen araştırma, yeni bir çalışma şekli olarak ortaya çıkan evden çalışmayla ilgili önemli bulgular sunuyor.

 

Türkiye’nin öncü sigorta şirketi AXA Sigorta, Marmara Üniversitesi’ne bağlı HİPAM ile pandemi döneminde gerçekleştirdiği sağlık araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Pandemi döneminde evden çalışmaya başlayan beyaz yakalılarla gerçekleştirilen araştırmada, çalışanların pandemi öncesindeki ve pandemi dönemindeki temel bazı kalp-damar sağlığı parametreleri ve aynı dönemde sağlıkla ilgili tutum ve davranışları incelendi. Araştırma sonucu elde edilen bulgular, yakın gelecekte daha da yaygınlaşması beklenen “home office” çalışma şeklinin hayat tarzında gerekli değişiklikler yapılmazsa bireysel sağlık için yarattığı risklere dair çarpıcı sonuçlar sunuyor. 

 

 Vücut Kitle İndeksinde Artış Gözleniyor 

 

Bireyleri ve toplumun genelini ilgilendiren risk faktörlerine ilişkin yaptığı ve kamuoyuna sunduğu araştırmalarla sorumluluk alan bir sigortacılık anlayışı ortaya koyan AXA Sigorta’nın HİPAM iş birliğiyle gerçekleştirdiği araştırma, evden çalışmanın sebep olduğu hareketsizlik ve diğer yaşam tarzı unsurlarının bireylerde “pre-obezite” olarak adlandırılan bir seviyede kilo problemlerine yol açtığını belirtiyor. Araştırmada, katılımcıların ofis bazlı çalıştıkları pandemi öncesi döneme göre kan yağlarında da artış gözlemleniyor. Bulgular arasında ayrıca, esnek çalışma koşulları nedeniyle çalışanların dinlenmek için yeterli zaman ayırmayı ihmal etmelerine ve bunun sebep olabileceği sağlık sorunlarına da dikkat çekiliyor. 

 

AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken söz konusu araştırmayla ilgili şunları söyledi: “Dünyamızda insanların ihtiyaçları da hızla değişiyor. Bu değişimler karşısında ortaya çıkan risk unsurlarını tespit ederek bireylerin ve ilgili aktörlerin bunlarla ilgili önlem almalarını sağlamak, AXA olarak sigortacılık anlayışımızın bir gereği. Sağlık branşında sunduğu ürün ve hizmetlerle öne çıkan ve önleyici sağlık hakkında farkındalık yaratmaya çalışan bir sigorta şirketi olarak, sağlık alanında değer yaratacak araştırmalara destek vermeyi ayrıca önemsiyoruz.”

 

Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi yöneticisi Prof. Dr. Ali Serdar Fak raporla ilgili olarak şunları söyledi: “Covid-19 pandemisinde çok büyük can kayıpları yaşadık; sosyal, ekonomik, kültürel hayatımız etkilendi. Farklı yaş ve meslek gruplarında daha önce hiç bilmediğimiz sorunlarla da yüz yüze geldik. Biz de Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi (HİPAM) olarak tam kapanma döneminde “Home Office” (Evden / Uzaktan) çalışmanın beyaz yakalılarda kalp sağlığı üzerindeki etkilerini araştırdık. Evden çalışma sisteminin obezite soruna yol açması toplum sağlığı açısından çok önemli. Çünkü sadece obezite nedeniyle kalp damar hastalığına bağlı ölümler 1,5-2 kat oranında artabiliyor.  AXA Sigorta’ya projeye koşulsuz destekleri için teşekkür ederiz. 

 

“Pandemi Döneminde Evden Çalışanlarda Kalp-Damar Sağlığı Riskleri Araştırması”nda öne çıkan diğer veriler ise şöyle:

 

  • Katılımcıların genelinin, evden çalışma döneminde kilo aldığı, vücut kitle endeksinin yükseldiği ve pandemi öncesindeki “normal kilo” kategorisinden “pre-obez” kategorisine geçiş yaptığı gözlendi.
  • Evden çalışma döneminde katılımcılar, haftada ortalama 7 saat daha fazla çalıştı. Bu süre de haftada fazladan bir iş günü çalıştıkları anlamına geliyor.
  • Vücut kitle indeksi artış riskinin kadınlarda ve yalnız yaşayanlarda daha fazla, ailesiyle birlikte yaşayanlarda ve düzenli egzersiz yapanlarda ise daha az olduğu ortaya çıktı.
  • Evden çalışma döneminde her iki katılımcıdan birinde ek bir sağlık şikayeti meydana geldi.
  • Çeşitli zorluklara ve sağlık risklerine rağmen çalışanlar arasında evden çalışma uygulamasından memnuniyet oranının yüksek olduğu gözlendi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başarıyla Ayrılan Siyam İkizleri Ülkeleri Cezayire Dönüyor

Cezayir’den Türkiye’ye getirildiklerinde 5 aylık yapışık Siyam ikiziydi Safaa (Safa) ve Chifaa (Şifa)… Yüzleri birbirine bakar şekilde doğdular; göğüs ön duvarından karınlarına kadar yapışıktılar! Kalp zarları ve karaciğerleri birbirine yapışık, göğüs ve kaburga kemikleri eksikti. Üstelik Şifa’nın hidrosefalisi olmasından dolayı beyninde sıvı birikiyor, kafası hızla büyüyor, nörolojik gelişimi her geçen gün kötüye gidiyordu. Yapışık kız bebeklerin ayrılarak kendi bedenlerine kavuşabilmeleri için başka ülkeler devreye girdi ama Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un himayesinde 15 Aralık 2021’de Türk hekimlerine emanet edilmek üzere Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’ne getirildiler. 

 

İkizlerin ayrılması öncesinde, sırasında ve sonrasında 100 kişilik sağlık ordusunun yer aldığı ekipte; ameliyatı gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Tander ve ekibi, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ve ekibi, organ nakli alanında uzman Genel Cerrah Prof. Dr. Remzi Emiroğlu ve ekibi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın ve ekibi,  Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Koç ve ekibi, Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler ve ekibi, Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak ve ekibi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Çalışkan, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Canan Kocaman, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar da görev yaptı. 

 

Gecenin gündüze katılmasıyla, multidisipliner şekilde deneyimli ve titiz bir ekip çalışmasıyla geçen haftalar, ayları kovaladı. 6 aylık hazırlık sürecinin ardından yapışık ikizler 6 Haziran 2022 tarihinde 9 saat süren ameliyat sonucunda başarıyla birbirinden ayrıldı. Ameliyat sonrası 4 aylık tedavi süreci de tamamlandı. Bugün 15 aylık olan Safa ve Şifa kendi bedenlerine kavuşmuş olarak, tarifsiz sevinç yaşayan anne ve babasıyla evlerine dönmek üzere kaldıkları hastaneden taburcu edildiler. İşte Safa ve Şifa’nın Türkiye’de ‘yapışık bedenlerinden ayrılarak yeniden doğma’ sürecinin kilometre taşları, anne ve babanın minnet duyguları, hekimlerin anlattıkları… 

 

“Hayatımızın şokunu yaşadık!”

Cezayirli Elalia Kherkhar ve-İbrahim Kherkhar çifti, Muhammed Emin ve Selahattin ismini verdikleri iki sağlıklı çocuğa sahipti. Üçüncü çocuklarını kucaklarına almaya hazırlanıyorlardı heyecanla. Ancak 26 yaşındaki genç anne hamileliğinin 5. ayına geldiğinde ikiz bebeklerinin yapışık olduğu haberiyle sarsıldı. “Hayatımızın şokunu yaşadık, bunu sadece ailemize söyleyebildik” diyen anne baba için kabus dolu günler başlamıştı. Aslında Kherkhar çiftinin ailelerinde ikiz doğumlar olmuştu; İbrahim Kherkhar’ın ikiz kardeşleri vardı ancak biri doğumda vefat etmişti. Anne Elalia Kherkhar’ın teyzesinin de ikizleri vardı ki onların da birisi hayatını yine doğumda kaybetmişti. 

 

Hamilelik sürecinde bir yandan kendilerini bekleyen belirsizliğin stresini yaşarken bir yandan da iki küçük çocuklarına yansıtmamaya çalışıyorlardı sıkıntılarını. Derken Safa ve Şifa dünyaya geldi; yüzleri birbirine bakar şekilde göğüs duvarından karınlarına kadar birbirlerine yapışıklardı. 

 

Her gün 1 saat uzaklıktaki hastaneye bebeklerini görmeye gitti!

Elalia Kherkhar doğumun üçüncü gününde hastaneden taburcu edilmişti ama aklı da yüreği de yoğun bakımdaki yapışık bebeklerindeydi. Her gün, 1 saat uzaklıkta olan evinden hastaneye kızlarını görmeye gidiyordu. Üstelik bu uzun yolculukları sırasında sezaryene bağlı ağrı da hissediyordu ama kızlarını görmek, ağrısından daha önemliydi. 

 

Yapışık ikizlerle ilgili haber, tüm Cezayir’de duyuldu, hatta İtalya, İspanya, Hindistan, Suudi Arabistan ve Fransa gibi ülkelerde yaşayan Cezayirliler de duydular. Sahip de çıktılar; yapışık ikizleri birbirinden ayıracak bir hastane bulmak için bulundukları ülkelerde arayışa girdiler. Elalia Kherkhar “Moral vermek için, hastane önermek için öyle çok arayan oluyordu ki, eşime telefonla ulaşamıyordum, telefonu hep meşguldü” diyor. Ve Cezayirlilerin bu sıkı dayanışması amacına ulaştı. Yapışık ikizler, birçok ülke tedavi için kendi ülkelerine davet etse de,  Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un himayesinde 15 Aralık 2021 tarihinde Türkiye’ye, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’ne getirildi. Mutlu sonun başlangıcına giden yol da böyle başladı.  

 

“Her sabah ezanında, iyileşeceklerini hissediyordum!”

Kherkhar çifti; bir yandan 3,5 ve 5 yaşlarında olan iki oğullarını Cezayir’de bırakmanın üzüntüsünü hissediyor, diğer yandan yapışık kız bebeklerinin akıbeti ile ilgili yoğun endişeler yaşıyordu. Anne Elalia Kherkhar “Onlar da duymuşlardı yapışık ikiz olduklarını. Küçük oğlum çok anlamıyordu ama büyük oğlum ‘anneciğim ben de mi yapışıktım? Kardeşlerimin derisini kessek ikiye ayırabilir miyiz? diye soruyordu Cezayir’deyken. Üzüldüğünü biliyordum” diyor.  

 

Hamilelikten itibaren hep umutlu olduğunu, bir gün bile bebeklerine kötü bir şey olacağı fikrini aklına getirmediğini belirten Anne Elalia Kherkhar, “Hamileliğimde yapışık olduğunu söylediler ama ayrılabileceğini de belirttiler. Doğum sonrası ise yoğun bakımdaki doktorlar, her an ölebileceklerini söyleyince şoka girdim. Ama inanın o günlerde bile duygularımda değişen bir şey olmadı. Tek bir gün bile kızlarıma kötü bir şey olacağına asla inanmadım. İçimde bir his, güzel olacak diyordu. Her gün sabah ezanını dinliyordum ve içim yine aynı güzel hisle doluyordu” diyor. 

 

“Morallerini yüksek tutsunlar”

Anne Elalia Kherkhar, kendileri açısından uzun, meşakkatli ama başarıyla biten tedavi sürecinden mutlu olduklarını ifade ederken, dünyanın farklı ülkelerinde yine yapışık ikizler doğabileceğini ve yine anne-babalarının kendileri gibi farklı duygular yaşayabileceğini belirtiyor. Yapışık ikizleri olan ailelere ise şu öneride bulunuyor: “Aileler inançlarını yüksek tutsunlar, çünkü mutlaka Allah onların karşısına iyi hekimler çıkaracak ve onlara yardımcı olacaktır.” Baba İbrahim Kherkhar da “Doğru hastane seçilmesi çok önemli. Doğru hastanede doğru ekip vardır. Biz, çocuklarımızın şifa bulması için geldiğimiz adreste doğru hizmeti aldık. Bu yüzden çok şanslıyız. Anne baba olarak çok sabrettik, psikolojik açıdan çok zor günler geçirdik. Deri genişletme operasyonları için aylarca bekledik ama hiçbir şey boşa gitmedi, şu an bütün işlemleri yapılmış, tedavileri tamamlanmış olarak taburcu olduk, evimize dönüyoruz. Bütün bu zorlu süreçte her türlü desteği veren tüm doktorlarımıza, yanımızda olan tüm hastane çalışanlarına, bizi Türkiye’ye göndererek yapışık kızlarımızın birbirinden ayrılmasına vesile olan Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’a, Cezayirlilere ve Türk halkına çok teşekkür ederiz” diyor.

 

Bundan sonraki süreçte 2 doğum günü kutlayacaklarını ifade eden aile, “Dünyaya geldikleri ve ayrıldıkları gün, bizim için iki ayrı doğum günü olacak” diyor. 

 

100 kişilik sağlık ordusu seferber oldu!

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde 100 kişilik sağlık ordusu bu ayrılık için seferber oldu! 15 Aralık’ta hastaneye gelmeleriyle beraber tek yürek halde, bir elin beş parmağı gibi uyum içerisinde geceler gündüzlere katıldı. Ameliyatta Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Tander ve ekibi, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ve ekibi, Organ nakli alanında uzman Genel Cerrah Prof. Dr. Remzi Emiroğlu ve ekibi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın ve ekibi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Koç ve ekibi, Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler ve ekibi, Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak ve ekibi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Çalışkan, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Canan Kocaman, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar da görev yaptı. Birçok hekim tarafından yapılan muayene ve tetkikler sonrası, iç organ anatomileri 3 boyutlu olarak bilgisayar programında oluşturularak maketleri hazırlandı. Uzmanlar, ameliyat öncesi maket üzerinde provalar ve sanal ameliyatlar yaparak, olası riskleri en ince detaylarıyla planlayarak ameliyata hazırlandı. Yapışık ikizlerden Şifa’nın ileri derecede hidrosefalisi olduğu için beyninde sıvı birikiyor, kafası büyüyor, nörolojik sorunlar yaşıyordu. Ameliyattan önce Beyin ve Sinir Cerrahisi ekibi beyinde biriken sıvıyı boşaltmak için şant ameliyatı yaparak hidrosefalisini durdurdu; nörolojik sorunlarını kontrol altına aldı. Öte yandan, ikiz bebekler ayrıldıklarında göğüs ön duvarlarında oluşacak boşluğu kapatabilecek yeterli deri dokusu olmadığından dolayı deri üretilmesi için Şubat ayından itibaren derinin genişletilmesi sağlandı. Ve yapışık ikizler, 6 Haziran 2022 tarihinde 9 saat süren ameliyatla başarıyla birbirinden ayrıldılar. Ameliyatın ardından 4 ay daha hastanede sıkı tedavi gören ikizler artık hem kendi vücutlarına hem de sağlıklarına kavuşarak taburcu oldular. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kınık’ta Tuğçe Kandemir Rüzgarı

İzmir'in Kınık ilçesinde 3 gün boyunca süren Cumhuriyet Bayramı coşkusu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programının son gününde sevilen Şarkıcı Tuğçe Kandemir ile doruğa ulaştı.

 

Kınık Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişi, Cumhuriyet Bayramı coşkusunu doyasıya yaşadı.

 

İlçe halkının yanı sıra; çevre ilçelerden Kınık'a akın eden binlerce müziksever, Cumhuriyet Meydanı’na akın etti.

 

Güzel sesiyle adından söz ettiren Şarkıcı Tuğçe Kandemir, çok sevilen şarkılarını Kınıklılar için seslendirdi. Cumhuriyetimizin 99'uncu Yıldönümünde Kınık Cumhuriyet Meydanını dolduran binlerce müziksever, sanatçının şarkılarına eşlik ederek unutulmaz bir gece yaşadı.

 

Türk Bayrakları ile donatılan Cumhuriyet Meydanı'ndaki görüntü ve coşku, görülmeye değerdi.

 

Gecede ünlü Sanatçıya Atatürk'ün fotoğrafı, plaket ve çiçek takdim eden Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, Cumhuriyet meydanını hıncahınç dolduran tüm vatandaşlara teşekkür ederek, herkesin Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı.

 

Cumhuriyetimizin 99'uncu Yıldönümü kutlama programına, Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, Kınık Kaymakamı Abdurrahman Çelebi, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile Kınık ve çevre ilçe ve illerden çok sayıda vatandaş katıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kadın Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Yarışması sonuçlandı

Konak Belediyesi’nin düzenlediği Kadın Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Yarışması’nda “Yetiş Umay Ana” isimli eseriyle Esra Kahya öykü dalında, “Dişil Cumhuriyet” isimli eseriyle Güler Kalem şiir dalında birinci oldu.

 

Konak Belediyesi’nin geçen yıl kısa öykü dalında düzenlediği, bu sene ise şiir kategorisini ekleyerek geliştirdiği Kadın Öyküleri Kısa Öykü ve Şiir Yarışması’nda ödül alanlar belirlendi. Ulusal çapta düzenlenen yarışmada “Yetiş Umay Ana” isimli eseriyle Esra Kahya öykü dalında, “Dişil Cumhuriyet” isimli eseriyle Güler Kalem şiir dalında birinciliğe layık bulundu.

 

590 eser değerlendirildi

Kadın yazarların sesini duyurmak, kentin kültür sanat hayatına canlılık katmak, edebiyat dünyasına yeni yetenekler kazandırmak ve tecrübeli yazarların yeni eserler üretmelerini teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmaya 590 eser gönderildi. Edebiyat dünyasının başarılı kadın edebiyatçılarından Ayşe Sarısayın, Handan Gökçek, Nilüfer Yıldız Şendur, Müge İplikçi, Zerrin Saral, Gülçin Sahilli ve Özlem Tezcan Dertsiz’in yer aldığı yarışma jürisi, üç aylık değerlendirme sürecinde, ön elemeyi geçen 100 kadar eseri titizlikle inceledi.

 

“Yetiş Umay Ana”

“Tarih, Kadınlar ve Efsaneler” temasıyla düzenlenen yarışmanın öykü dalında birincilik ödülünü “Yetiş Umay Ana” adlı eseriyle Esra Kahya, ikincilik ödülünü “Ses” isimli öyküsüyle Esma Nur Kılıç, üçüncülük ödülünü ise “Kadın İcat Etti” isimli eseriyle Beyhan Keçeli ve jüri özel ödülünü “Helen’in Savunması” isimli eseriyle Sare Coşar aldı.

 

“Dişil Cumhuriyet”

Şiir dalında ise birincilik ödülü “Dişil Cumhuriyet” isimli şiiriyle Güler Kalem’e, ikincilik ödülü “Grafomani” isimli eseriyle İlayda Orhan’a, üçüncülük ödülü “Sunak” isimli eseriyle Deniz Kara’ya ve jüri özel ödülü “Sofia’nın Arzuları” isimli şiiriyle Merve Yaşar’a gitti.

 

Ödül töreni 24 Kasım’da

Yarışmanın ödül töreni 24 Kasım Çarşamba günü, saat:14.00’te, Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi Avni Anıl Salonu’nda yapılacak. Törende başrollerini Tomris Çetinel ve Yasemin Şimşek Tüzün’ün paylaştığı “Elenika” isimli tiyatro oyunu da sahnelenecek. Edebiyat ve tiyatro severleri bir araya getirecek törene tüm İzmirliler davetli.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İş Dünyasının Kalbi 19. MÜSİAD EXPO’da Atacak

MÜSİAD Expo, İş Dünyasını İstanbul'da Bir Araya Getirecek

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Bilal Saygılı, 2-5 Kasım 2022 tarihleri arasında TÜYAP İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 19. MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından iki yılda bir düzenlenen MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı, bu yıl 19'uncu kez kapılarını açıyor. TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek fuar, 26'ncı Uluslararası İş Forumu Gıda Güvenliği ve Neslin Muhafazası Zirvesi, D8 Büyükelçiler Zirvesi ve çeşitli etkinlikler ile ticari diplomasinin de kalbi olacak. Fuara ilişkin değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı, yerli ve milli teknolojilerin küresel pazarlara tanıtılmasında önemli bir rol üstlenen MÜSİAD EXPO'nun barındırdığı fırsatlar ile ticarete yön vereceğini vurguladı.

 

MÜSİAD EXPO 2020'de salgının etkilerine rağmen yüzde 97'lere ulaşan bir memnuniyet oranı ortaya çıktığını söyleyen MÜSİAD İzmir Başkanı Bilal Saygılı değerlendirmesini şu ifadelerle sürdürdü: “MÜSİAD fuarları, 1993 yılından bu yana Anadolu'nun güçlü potansiyelini dünyaya tanıtan en önemli vitrin projelerinden biri oldu. Düzenlendiği her yıl etki alanını daha da genişleten MÜSİAD EXPO, tarihinin en büyük katılım oranıyla 2 Kasım'da kapılarını açacak. Genel Başkanımız Mahmut Asmalı’nın riyasetinde bu yıl 25 bin metrekarelik fuar alanında 124 ülkeden 100 binden fazla ziyaretçi ve katılımcı ağırlayacağız. 60'ı aşkın ülkeden 1500'den fazla iş insanından oluşan alım heyetleri fuarımızda doğrudan muhataplarıyla bir araya gelme imkânı bulacak. MÜSİAD EXPO için oluşturduğumuz ekiplerimiz bu yıl çok titiz bir çalışma yürüterek ürün ve hizmet bazlı eşleştirmeler gerçekleştirdi. Bu minvalde fuar sırasında düzenlenecek B2B görüşmelerden maksimum düzeyde verim almayı hedefliyoruz. İzmir’den 14 firma ile stant açarak fuarda yerimizi alacağız. Ülkemizin ihracatına doğrudan katkı sağlayacak bu büyük buluşma, çok kültürlü ve geniş kapsamlı yapısı ile bölgesel ve küresel ticarete de yön verecek" dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bitfinex Alpha Raporunu Yayınlandı: Enflasyon savaşı kazanılmaktan çok uzak, ancak Bitcoin, teknoloji hisselerinden daha iyi bir performans sergiliyor.

Geçtiğimiz hafta ABD Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın üçüncü çeyrekte reel bazda yüzde 2,6’lık artışla hala güçlü olduğunun ve en son temel Kişisel Tüketim Harcamaları endeksinin yüzde 5'in üzerinde olduğunun açıklanmasıyla birlikte, Federal Rezerv’in enflasyona karşı sürdürdüğü mücadele henüz sona ermiş değil.

 Bu durum, bu haftaki Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısının ardından faiz oranlarında önemli bir artış daha göreceğimizin neredeyse kesin olduğu anlamına geliyor olsa da uzun vadede tünelin ucunda hafif bir ışık belirmiş olabilir.

 Değişken ticaret ve stok dalgalanmalarını kapsamayan özel yurtiçi alıcıların nihai satışları 3. çeyrekte sadece yüzde 0,1 oranında artarak artan faiz oranlarının talebi zayıflatmaya başladığına dair küçük bir kanıt sundu.

 Stoklar ve doların güçlü seyri nedeniyle ekonomideki harcamaların dördüncü çeyrekte de artmaya devam edeceğini öngörülse de, ABD’de yaklaşmakta olan tatil sezonu genellikle yeni yılda harcamaların azalmasına neden oluyor. Azalan tasarruf oranları da bu eğilimi hızlandıracak. ABD’deki ara seçimler yaklaşırken, siyasi reklamcılıktaki beklenen artışın tüketici duyarlılığı üzerinde daha büyük bir baskı yaratması bekleniyor. Ekonominin önümüzdeki yıl vites değiştireceğini ve kısıtlayıcı para politikasının devam edeceği yeni bir düşük büyüme dönemine girileceğini tahmin ediyoruz.

 Bu arada zincir üzerinde, Merkezi Olmayan Finans (DeFi) protokollerinin değerinde keskin düşüşler yaşanırken ve kripto kışı, merkezi olmayan kredilendirmeyi dondururken, yakınlaştırma yapıldığında kripto için genel tablo o kadar da iç karartıcı görünmüyor. Bitcoin ve Ether son üç ayda hisse senedi endekslerinden çok daha iyi bir performans sergiledi, faiz artışları ve jeopolitik belirsizliğe rağmen Nasdaq100'den çok daha iyi bir şekilde ayakta kaldı. Yılbaşından bugüne kadar BTC’nin negatif yüzde 56 ve ETH’nin negatif yüzde 59'luk getirisi, Meta'nın yüzde 71 ve Snap’in yüzde 80 oranında gerilediği teknoloji hisselerinin performansından belirgin ölçüde daha iyidir.

 Gerçekten de Ekim ayının ortalarında, Bitcoin ve hisse senedi endeksleri arasındaki korelasyonun Ocak ayının ilk haftasından bu yana en düşük seviyeye indiğini ve bir noktada sıfıra ulaşarak bu iki varlık arasında istatistiksel bir ilişki bulunmadığını gözlemledik. (Korelasyon o zamandan bu yana gelir sezonunun hız kazanmasıyla birlikte tekrar artmıştır) Bu nedenle, kripto para birimlerinin performansının ekonomik sonuçlardan ve ekonomik tahminlerden etkilenmekle birlikte, belki de kimilerinin öngördüğü ölçüde etkilenmemiş olduğu açık bir şekilde görülmektedir.

Bu haftanın Bitfinex Alpha'sında, Öğrenme Bölümümüzde stabilcoinlerin değişken piyasalarda nasıl bir istikrar kaynağı olmaya devam ettiğini ve özellikle USDt’nin değerini nasıl kararlı bir şekilde korumaya devam ettiğini de keşfediyoruz. Kış mevsimini sadece elinizde tutarak (hodling) atlatmak istiyorsanız, size kripto kredilendirme ve hisselendirme (staking) hizmetlerinin nasıl bir kazanç kaynağı sunduğunu da aktarıyoruz.

 Haber bölümümüzde, eşler arası (P2P) sohbet ve video uygulaması olan Keet.io'da ödemelerin etkinleştirilmesi ve hisse senedi ihraç eden kuruluşların P2P kredi tokenleri oluşturmasına olanak tanıyan bir P2P kredi sistemi olan Pear Credit’in piyasaya sürülmesi de dahil olmak üzere hafta boyunca duyurulan önemli yenilikleri tekrar gözden geçiriyoruz. Ayı piyasası (düşüş eğilimindeki piyasa) belirgin bir şekilde inşa aşamasındadır. Harika bir ticaret haftası geçirmeniz dileğiyle.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Casper’ın Yeni Coo’su Feray Karaman Oldu

CASPER’DA ÜST DÜZEY ATAMA!

Türkiye’nin teknoloji markası Casper’ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (COO) Feray Karaman oldu. Eylül 2001’de başladığı Casper’daki 21 yıllık kariyer yolculuğunda birçok görev ve sorumluluğu üstlenen Karaman, yeni dönemde Casper’ın tüm operasyonel süreçlerini yöneterek Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğuna ve teknoloji alanındaki liderliğini korumaya destek verecek.

 

Türkiye’nin teknoloji markası Casper’da üst düzey atama gerçekleşti. Casper’da ithalat departmanında başladığı kariyerinde, pazarlama ve ürün geliştirme alanlarındaki çeşitli görev ve sorumluluklarıyla 21 yılı aşkın süredir hizmet veren Feray Karaman, Casper’ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (COO) pozisyonuna atandı. Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretimi tesisine sahip olan ve bilgisayar sektöründe üst üste 3. kez lider seçilen Casper’ın COO’su Karaman, yeni süreçte üretim hacmini genişletip hem bireysel hem de kurumsal alanda öncü marka olmaya devam etmeyi hedefliyor.

 

“Türkiye’nin Teknolojisine Yön Vermeye Devam Edeceğiz”

Casper’da uzun yıllardır hizmet veren Casper COO’su Feray Karaman, “Casper’da tüketici beklentilerine en uygun hizmet ve ürünleri sunabilmek için bilgimizi, global çaptaki teknolojilerimizi ve hizmetlerimizi sürekli güncelliyoruz. Yıllık 1 milyon adet cihaz üretim kapasitemizle tüketicimizin ihtiyaç duyduğu cihazları onlara özel tasarlayıp sunabiliyoruz. Genişleyen yatırımlarımızla, Türkiye’nin teknolojisine dün ve bugün olduğu gibi yarın da yön vermeye devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.

 

Feray Karaman Kimdir?

Almanya doğumlu olan Feray Karaman, eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünde tamamladı. Kariyerine 1999 yılında üniversite öğrencisiyken Global Menkul Değerler A.Ş.’de Ekonomist Yardımcısı olarak başlayan Karaman, 2001 yılında Casper Bilgisayar A.Ş.’ye katıldı. 21 yıllık Casper kariyerinde dış ticaret ve tedarik zinciri operasyonlarından pazarlama ve ürün geliştirmeye kadar olan tüm süreçlerde sorumluluklarını başarıyla yerine getirdi. 2013 yılında “Yılın En İyi 10 CMO”su arasında yer alan Feray Karaman, 2022 Eylül ayı itibarıyla Casper’ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Karaman evli ve bir çocuk annesi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Eğitim-Bir-Sen; Sınav Tartışması Son Bulsun

Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şubesi üyeleri 1 Kasım Salı günü ilk derse girmeyerek başlattıkları eylem kararına basın açıklaması ile devam ettiler. Şube Başkanı Murat Mengen AKM Önünde basın açıklaması yaptı.

 

Meslek Kanunu Mevcut Haklarımızı Koruyacak, Kariyer Basamaklarında Hizmet Süresini Önceleyecek Şekilde Yeniden Düzenlenmelidir

 

Eğitimin verimliliği ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük hakları boyutuyla da emeklerinin karşılığının verilmesiyle mümkündür. Meslek kanununun beklentileri yeterince karşılamaması üzerine talep ve önerilerimizi yetkililerle ve kamuoyuyla paylaşmak için bugün burada toplanmış bulunmaktayız.

 

Hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz söylememizin nedeni; önemi büyük, değeri yüksek, tarihsel rolü güçlü öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin meslek kanunundaki değişiklik ve revizyon talebini ve ihtiyacını haykırmaktır.

 

7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olmanın ötesine geçememiş, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamamıştır.

 

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik. Ancak hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık.

 

Devam eden süreçte sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, kanunun, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu sözleşmede dile getirdiğimiz öğretmenlikteki hizmet süresini esas alan bir kariyer sistemi ihtiyacını vurguladık.

 

Son olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun taslağı/önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk.

 

Kanun taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenliğin resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi; kariyer basamaklarında ilerlemede öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanlar yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden düzenlenerek iyileştirilmesi; öğretmenlerin ek ödeme, eğitim-öğretim tazminatı, hazırlık ödeneği ve ek ders ücretlerinde artış yapılması, zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara ilave tazminat ödenmesi; öğretmenlerin görev, hak, yetki ve sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde kurgulanarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi; şiddete karşı caydırıcı hükümler getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer almaktadır.

 

Gelinen noktada öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini karşılayacak somut bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim çalışanları ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı, yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız kalınması üzerine Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık.

 

Öğretmenlerin ve öğretmenliğin hayattaki karşılığının, mesleğin bütün boyutları ve öğretmenlerin beklentileri yönüyle meslek kanunu içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır.

 

Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek kanununda ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini bir defa daha hatırlatıyoruz.

 

-Ülkemizde fiilen görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmen var iken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.

 

-Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

 

-Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas alınmasını istiyoruz.

 

-Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının sınav yerine öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olarak kurgulanmasının meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz.

 

-İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.

 

-Öğretmenlerin atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz.

 

-Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliğinin meslek kanunu kapsamında düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istiyoruz.

 

Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna inanıyoruz.

 

Öğretmenin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kadıköy’de Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı

Türkiye ve dünyadaki en kapsamlı insan hakları eğitim programlarından biri olan Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP) Kadıköy’de başladı. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen program Kadıköy Belediyesi ve KİHEP Yeni Çözümler Derneği işbirliğiyle 27 Aralık’a kadar devam edecek.

 

Kadıköy Belediyesi’nin kadına yönelik ayrımcılığa karşı sürdürdüğü çalışmalarından birisi olan “Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı”, KİHEP Yeni Çözümler Derneği ile 2017 yılında yapılan protokol kapsamında tekrar başladı. Bu yıl 6’ncısı gerçekleşen program 27 Aralık’a kadar toplamda 16 hafta boyunca sürecek ve kadınların özel ve kamusal alanlarda haklarını kullanabilmesine, hak ihlallerini önleyebilmesine ve toplumsal, hukuki ve siyasi değişime yönelik örgütlenmeler oluşturabilmesine katkı sağlayacak. Kadıköy Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde sürdürülen programda konunun uzmanı eğitmenlerle kadınlar farklı temalarla bir araya geliyor. Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet, şiddete karşı stratejiler, iletişim, doğurganlık hakları, anayasal ve medeni haklar, toplumsal cinsiyete duyarlı çocuk eğitimi ve çocuk hakları, kadının ekonomik hakları, kadın ve cinsellik, kadın ve siyaset, feminizm ve kadın hareketi ve kadın örgütlenmesi gibi başlıklarla süren programda kadınlar hem birlikte öğrenip, hem de deneyimlerini paylaşıyor. Böylece kadınlar eşit yurttaşlar olarak haklarını bilecek, geleneklerle çerçevelenmiş ‘sözlü’ yasalar değil, ulusal ve uluslararası yazılı yasalarla koruma altına alınmış haklarını öğrenecek, bunu günlük hayata geçirecek stratejiler geliştirebilecek.  

 

Program, aynı zamanda yasal okur-yazarlık konusunda da farkındalık yaratmayı, kadınların kendi kendini güçlendirmesine destek olmayı ve hem grup üyeleri hem de ülkedeki diğer KİHEP grup katılımcıları arasında dayanışmayı geliştirmeyi de hedefliyor. Kadınların bir arada daha güçlü olduğunun farkında olarak haklarını bilmesi ve dayanışmacı bir bakış açısıyla, birlikte öğrenmenin ve tartışmanın değerli olduğu gerçeğinden yola çıkarak geliştirilen projeye katılım için, Kadıköy Belediyesi Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezinin 2163491189 nolu telefonundan bilgi alınabilir. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den öğrencilere hep destek tam destek

Büyükşehir, yeni eğitim döneminde Kocaeli Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi’ndeki öğrenci kulüplerinin temsilcileriyle bir araya geldi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, eğitim için Kocaeli’ne gelen üniversite öğrencilerinin gerek adaptasyon süreçlerine katkı sağlamak gerekse gençlik çalışmaları hakkında bilgilendirmek amacıyla ilk günden itibaren üniversite öğrencilerine kılavuz olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Kılavuz Gençlik Akademi Üniversite Birimi, öğrenci kulüplerinin taleplerini konuşmak, geleceğe dair projelerini paylaşmak amacıyla tanışma toplantısı düzenledi.

 

68 KULÜPTEN 189 ÖĞRENCİ
Kocaeli Üniversitesi bünyesindeki 68 kulüpten 189 öğrencinin katılım sağladığı toplantı Maide Restoran’da gerçekleştirildi. Üniversite bünyesinde yer alan öğrenci kulüpleriyle Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde ortak düzenlenmesi planlanan eğitimler, yarışmalar, çalıştaylar ve gençlik buluşmaları hakkında istişareler edildi. Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Şemsettin Yıldırım ile öğrenci kulüpleri temsilcileri fikir alışverişinde bulundu. Yeni seçilen kulüp başkanları ile tanışılarak, Akademi Üniversite ve E-Gençlik birimlerinin tanıtımları yapıldı.

 

ÖĞRENCİ KULÜPLERİNDEN TEŞEKKÜR
Kocaeli Üniversitesi öğrenci kulüplerinin temsilcileri, gençlerin geleceği için her türlü imkânı sağlayan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına teşekkürlerini sundu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı