Aylık arşivler: Kasım 2022

Arkki Türkiye Tasarım Atölyeleri, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında AKM’deydi

Finlandiya temelli yaratıcı eğitim okulu "Arkki”, mimarlık ve tasarım yoluyla inovatif becerilerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için 6-11 yaş aralığındaki 300’e yakın çocukla Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında AKM’de buluştu. 

 

Türkiye Tasarım Vakfı, 29 yıldır Finlandiya’da çocukların tasarım odaklı düşünme becerilerini geliştiren eğitimler kurgulayan Arkki ile yaptığı iş birliği kapsamında çocuklara erken yaşta tasarım farkındalığı kazandırmayı amaçlıyor. Türkiye’de 1000’den fazla çocukla bir araya gelen Arkki atölyeleri, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında 1-23 Ekim 2022 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde 300’e yakın çocukla buluştu.

 

Çocukların özgün metotlarla kendilerini ifade etmelerini sağlamanın yanı sıra potansiyellerini keşfetmelerine de destek olan atölyeler, 6-11 yaş grubundaki çocuklara yönelik 8 farklı konuda ve 30 oturumda düzenlendi. “Kutu Kutu Kent” ve “Dönüşen Şehir” atölyeleriyle şehir planlamasının temel ilkelerini, şehirlerin işleyişinin ve karakterinin nasıl oluştuğunu öğrenen çocuklar; “Benim Kulem” ile yapı iskeletini öğrendi, “Minik Dostlarımdan Evler”de ise kesit model kavramıyla tanıştı.

 

AKM’yi farklı duyularla keşfettiler

Farklı duyuların önemine dair fikir edinmelerini ve dünyayı farklı duyularla nasıl algıladıklarını anlamalarını amaçlayan “Duyularımla Geziyorum” ile çocuklar görme, ses, koku, tat ve dokunma duyularıyla AKM’yi deneyimledi, “Küpten Küreye” atölyesinde yerel malzemelerle inşa edilmiş yapılar ve yeni inşaat teknolojisi hakkında bilgi edinerek AKM’nin ikonik küresinin modelini küp şekerlerle üretti.

 

Üç boyutlu sahne ürettiler

AKM’deki Sahnem” atölyesinde tiyatro ortamlarını ve mekânsal yanılsamalar yaratmak için ışık ve gölgeyi nasıl kullanabileceklerini öğrenen çocuklar; “AKM’nin Öyküsü“ atölyesinde ise mimariyi sahne olarak kullanarak yarattıkları bir hikâyenin çizgi roman olarak nasıl sunulacağını öğrendi ve tasarladıkları hikâyeden bir sahneyi üç boyutlu olarak üretti. 

 

Atölyeler hakkında daha fazla bilgi almak ve gelecek atölyelerden haberdar olmak için arkki adresini ve Arkki Türkiye sosyal medya hesaplarını ziyaret edebilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sanatçı Aysel Kılagöz’ün İlk Kişisel Resim Sergisi SKSM’de

Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde ilk kişisel sergisini sanatseverlerle buluşturan sanatçı Aysel Kılagöz,  doğa, deniz ve özgürlük temalı çalışmalarını izleyicinin beğenisine sundu.

 

Ressam Kılagöz’ün yağlıboya ve akrilik tekniğiyle yapmış olduğu eserlerinden oluşan “Bütüne Dair” isimli serginin açılışına sanatseverler büyük ilgi gösterdi.

 

Aysel Kılagöz: Bütün yollar bende doğaya çıkıyor

Eserlerini ilk kez sanatseverlerin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşayan Aysel Kılagöz ‘’ Sanat her daim benim içimdeydi. 15 yıldır resimle uğraşıyorum. ‘Bütüne Dair’ uzun bir çalışma sonucu ortaya çıktı. Kısacası bu sergi resim yolculuğumun bir hikâyesi de diyebiliriz. Doğaya âşığım ve genelde doğa, deniz üzerine resimler yapıyorum.  Bu temadan uzaklaşamıyorum. Bütün yollar bende doğaya çıkıyor. Beni bu yolculukta destekleyen başta Belediye Başkanımız Kemal Çebi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca heyecanıma ortak olan ve beni yalnız bırakmayan tüm sanatseverlere de katılımlarından dolayı teşekkür ederim’’ dedi.

 

Güney Özkılınç: Sanatın ve sanatçının yanında olmaya devam edeceğiz

Sanatçıyı tebrik eden Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, ‘’Aysel Kılagöz’e kıymetli çalışmalarıyla kentimize değer kattığı için teşekkür ediyorum. Bir ülkede, bir ilçede nitelikli izleyici olması çok önemli. Küçükçekmece’de yaşayıp da güzel sanatlara ilgisi olan hiçbir gencimizi yalnız bırakmıyoruz. Dışarda para vererek alacakları eğitimleri Küçükçekmece Belediyesi olarak ücretsiz veriyoruz. Hem Güzel Sanatlar Akademimiz de hem de Müzik Akademimiz de eğitim gören gençler üniversitelerin yetenek sınavlarında rahatça başarı gösterebiliyor. İlçemizde 4 adet sergi salonumuz var. Sanata ve sanatçıya destek vermeye, onların yanında olmaya devam edeceğiz’’ dedi.

 

52 adet eserden oluşan sergi, 20 Kasım’a kadar SKSM’de izlenebilir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Keçiören’de Türkü Dolu Bir Akşam

Keçiören Belediyesi Konservatuvarı tarafından ilçedeki Yunus Emre Kültür Merkezi’nde TRT Yurttan Sesler Korosu Şefi Ömer Hayri Uzun’un şefliğinde “Türk Halk Müziği Korosu Konseri” düzenlendi. Konserde konuk sanatçı olarak Nilgün Kızılcı da sahne aldı. Birbirinden güzel ezgilerin icra edildiği gecede salonu dolduran vatandaşlar keyifli anlara tanıklık etti. Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un da katıldığı konserde, klasikleşmiş Türk Halk Müziği eserlerini solo ve koro performanslarla sergileyen konservatuvar korosu geceye renk kattı.

 

Başkan Turgut Altınok konserde sanatseverlere hitaben yaptığı konuşmada “Keçiören Belediyemizin konservatuvarı profesyoneldir. Laf olsun diye kurulmadı. Müzik ruhun gıdasıdır. Yaşamın güzelliklerini, mutluluğumuzu, sevincimizi, acılarımızı, tarihimizi, destanlarımızı anlatır türkülerimiz. Aynı zamanda bizim hafıza kartımızdır türküler. Elden ele, dilden dile, tezeneden tezeneye yaşanmışlıkların hikâyesidir. Kendi kültürümüze sahip çıkacağız. Atatürk, ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyor. Paslanmış yürekleri cilalamak için önemli eserleri dinlemenin mutluluğunu yaşıyoruz bugün. Değerli sanatçılarımıza, konservatuvarımızın değerli üyelerine ve saz ekibine teşekkür ediyorum.” dedi.

 

KONSER ANKETİ

Başkan Altınok, salondaki vatandaşlara yönelttiği bir soruyla da anket niteliğinde bir oylama yaptı. Altınok, 1 milyon TL'yi aşan, sanatçı maliyetinin yüksek olduğu konserlerin Keçiören’de düzenlenmesini isteyip istemediklerini vatandaşlara sordu. Salondakilerin büyük çoğunluğu ise yüksek maliyetli konserlerin düzenlenmemesi gerektiği yönünde kanaat bildirdi.

 

Bunun üzerine Altınok, “Milyonlarca TL’ye konser düzenliyorlar sonra da para yok diyorlar. Yardımları kestik, yardımları artık ilçe belediyeleri verecek diyorlar. Milyarlarca bütçeleri var, para var. Bizim davet etiklerimiz TRT sanatçıları, gerçek sanatçı. Sanatın zirvesini icra ediyorlar. Biz makul olanı yapıyoruz. Açılışlar yapıyor, temeller atıyoruz. Küçük bütçelerle büyük eserler yapıyoruz. Saltanat, rüşvet, israf ve kötü yönetim varsa bereket olmaz. ‘Parayı nerden buluyorsunuz’ diyorlar. ‘Aynı yerden geliyor’ diyorum ben de. Sağlık, spor, eğitim konularına da destek veriyoruz. Ben burada anketi yaptım. Keçiörenli ne diyorsa onu yapacağız. Biz vekiliz, patron halktır. Size hizmetkâr olmaktan şeref ve bahtiyarlık duyuyoruz.” diye konuştu. ​

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kasım Ayında İBB Kültür Merkezleri’nde 300’den Fazla Etkinlik

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanlığı’na bağlı 13 kültür merkezinde sezon başladı! Kentin etkinlik merkezlerine uzak semtleri, Kasım ayında konserler, atölyeler, tiyatrolar ve dans gösterilerini kapsayan 300’den fazla etkinlikle ücretsiz olarak buluşacak. Fatih, Başakşehir, Güngören, Arnavutköy, Esenler, Bakırköy, Bahçelievler, Sancaktepe, Sultanbeyli, Ümraniye Kartal, Tuzla ve Şile’de yer alan merkezler, İstanbullulara kültür ve sanatı erişilebilir hale getiriyor. 

 

Kasım ayında 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’ne özel saygı konserlerinin yer alacağı kültür merkezleri aynı zamanda İBB Kent Orkestrası, Yonca Lodi, Babazula, Soner Olgun, Birkan Nasuhoğlu, Apolas Lermi, Mine Mucur  & Nebi Birgi, Nev, Melis Fis, Ferda Anıl Yarkın, Ceren Gündoğdu, Bora Duran, Kolpa, Koliva, Ümit Sayın, Ezgi Aktan gibi isimleri ağırlayacak. Kültür merkezlerindeki hareketlilik, İstanbul Komedi Festivali’yle de sürecek. Festival kapsamında Sunay Akın, Alpay Erdem, Okan Çabalar, Fuat Ergin & İşitme Engelli Çocuklarla Rap Atölyesi, Ezo Sunal ile Komik Kitaplar, BKM Mutfak Açık Mikrofon gibi etkinlikler sahnede olacak. “Bir Delinin Güncesi”, “Leonce ile Lena”, “Erkek Aklı Oksimoron”, “Macbeth Mutfakta” gibi yetişkin oyunları ile “Canım Kardeşim Benim Uzaylılar Mı Geldi?”, ”Neşeli Dişler”, İBB Şehir Tiyatroları oyunu “Karagöz Çiftlik Bekçisi”, “Alis Harikalar Diyarında” gibi çocuk oyunları her yaştan seyirciyle buluşacak.  

 

İBB Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen etkinlikler sadece kültür merkezlerinde, meydanlarda, parklarda değil; Müze Gazhane’den İstanbul kitapçılarına, İBB kütüphanelerinden, restore edilerek İstanbulluların kullanımına kazandırılan tarihi yapılara kadar şehrin dört bir yanında…

 

Ücretsiz olarak gerçekleşecek etkinliklerin programına İBB Kültür Sanat sosyal medya hesapları ve www.kultursanat.istanbul adresinden ulaşılabilir.

 

İBB Kültür Merkezleri

  • İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi
  • İBB Başakşehir Kültür Merkezi
  • İBB Cem Karaca Kültür Merkezi
  • İBB Erdem Bayazıt Kültür Merkezi
  • İBB Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi
  • İBB Yenibosna Dr. Enver Ören Kültür Merkezi
  • İBB Bülent Ecevit Kültür Merkezi
  • İBB İdris Güllüce Kültür Merkezi
  • İBB Sancaktepe Eyüpsultan Kültür Merkezi
  • İBB Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi
  • İBB Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Kültür Merkezi
  • İBB Şile Kültür Merkezi
  • İBB Arnavutköy Eğitim, Kültür Ve Yaşam Merkezi

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Okan Bayülgen Yazdı Yönetti ve Oynuyor! ‘’Richard’’ 18 Kasım’da Zorlu PSM’de

Unutulmaz televizyon programlarının sunucusu, oyuncu, seslendirmen, fotoğraf sanatçısı, yönetmen kimliğiyle ülkemiz eğlence ve sanat dünyasına damgasını vurmuş isimlerden Okan Bayülgen, Shakespeare’in III. Richard’ını sahneye taşıyor. Modern filozofların yaklaşımlarıyla ele alarak Richard’ın gerçekliğini, Shakespeare’in III.Richard’ını hikâyeleştirmesini de tartışmaya açan, Kabare Dada tarafından hayata geçirilen oyunun kadrosunda Okan Bayülgen’e Şenay Gürler, Özgün Çoban, Su Sonia Herring ve daha birçok isim eşlik ediyor. Yabancı olmayı, yalnızlaşmayı, vahşileşmeyi tartışırken Shakespeare’in III. Richard’ı yoğun istek üzerine 26. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerinden sonra 18 Kasım’da bir kez daha Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde.

 

26. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapacak olan ve biletleri şimdiden tükenen oyunda, 2012 senesinde İngiltere kralı III. Richard'ın kemikleri bir otoparkta bulunur. Londra’da çoğunlukla sıra dışı sanat oyunları üreten küçük bir tiyatro ise aynı dönemde istek üzerine III. Richard oynayacaktır. Tiyatroya sığınan “Richard” önce oyundaki Richard rolünü, daha sonra da oyunun sahneye konuluşunu üstlenir. Bir yandan hoşgörülü ve demokrat sanatçıların desteğini alırken, diğer yandan tiyatrodaki yapıyı bozmakta, sanatın kurumsal etik ya da hiyerarşik her şeyine karşı gelerek, ortaya alışılagelmemiş bir Richard prodüksiyonu çıkarmaktadır. Yeni yüzyılın ilk çeyreğinden Shakespeare’in III. Richard’ına farklı açılardan bakılan oyun, 18 Kasım’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde tiyatroseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatacak.

  

Bilet Fiyatları:

1. Kategori: ₺ 400,00

2. Kategori: ₺ 350,00

3. Kategori: ₺ 250,00

4. Kategori: ₺ 200,00

5. Kategori: ₺ 150,00

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gül Kozacıoğlu interaktif sergisi I SEE YOU ile Yapı Kredi bomontiada’da

Yapı Kredi bomontiada, 11-20 Kasım tarihleri arasında Gül Kozacıoğlu’nun kuantum fiziğindeki gözlemci teorisinden ilham alan “I SEE YOU” sergisine ev sahipliği yapıyor. Kozacıoğlu’nun durağan, statik portrelerinin izleyici ile birlikte hareketli, değişen portrelere dönüştüğü bu interaktif sergi, Yapı Kredi bomontiada Galeri’de her gün saat 10.00-19.00 arasında ziyaret edilebilir.

 

Yapı Kredi bomontiada Galeri, 11 Kasım’dan itibaren Gül Kozacıoğlu’nun görmek, farkındalık ve değişim ile ilgili I SEE YOU interaktif sergisine ev sahipliği yapacak. Sergi için Danimarkalı/Amerikan müzisyen Michael Kiaer ile iş birliği yapan Kozacıoğlu, doğada bir meditasyon sırasında çekilen görüntüleri Kiaer’in elektronik olarak yarattığı sesler ile bütünleştirerek, sanat izleyicisine etkileşimli bir video, fotoğraf, şiir ve ses deneyimi sunuyor. 

 

Ancak bir gözlemci olduğunda gerçeklikte bir değişim olabildiğini söyleyen kuantum fiziğindeki “gözlemci” teorisinden ilham alan sergide, durağan görüntülü sabit açılı videolar izleyicinin karşına geçmesi ile etkinleşerek, “farkındalık” olunca, hareketli ve değişen portrelere dönüşüyor. Bu değişim bireysel psişenin bilgeliği ile toplum arasında bir bağlantı oluştururken; çevre felaketleri, ekonomik krizler ve pandemi gerçeğini çerçevenin hemen dışında tutarak, yakın çevremizi tehdit eden somut olmayan bir küreselleşmenin kararsız deneyimini de aktarıyor.

 

Sergiye paralele olarak 11 ve 12 Kasım tarihlerinde mimar ve tarihçi Gökhan Karakuş’un yöneteceği WE SEE YOU başlıklı konuşma serisi ise içimizde ve çevremizde meydana gelen güncel, kolektif dönüşümler hakkında fikir alışverişinde bulunmak için Danimarka ve Türkiye'den konuk konuşmacıları bir araya getiriyor. Konuşmalarda, günümüzün psikososyal ortamı, ekolojik uyumu ve hızlanan küresel iklim değişikliği karşısındaki eylemler ile topluma ilham vermenin yeni sürdürülebilir yollarını yaratma çabaları tartışılacak. 

 

Danimarka Kültür Enstitüsü Türkiye Ofisi ile ortaklaşa yürütülen I SEE YOU sergi ve söyleşi programı, Danimarka Kültür Bakanlığı, Danimarka Dışişleri Bakanlığı ve Danimarka Ankara Büyükelçiliği tarafından da destekleniyor. 

 

I SEE YOU sergisi, 11-20 Kasım tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada Galeri’de her gün saat 10.00 ile 19.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebilir. 11 Kasım Cuma saat 10.00-15.00 ve 12 Kasım Cumartesi saat 10.00-12.00 arasındaki WE SEE YOU söyleşileri de herkese açıktır. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ruhunu Yansıtan Umut Dolu Şarkılarıyla Sedef Sebüktekin 4 Kasım’da Zorlu PSM’de

Zorlu PSM’nin sevilen konser serisi Lokalize kapsamında; 2018’de Netflix’in ilk yerli yapımı dizisi olan Hakan Muhafız’da “Kayboluyorum”şarkısıyla dikkatleri üzerine çeken, kadın vokaller arasında üretimleriyle adından sıkça söz ettirmeye devam eden ve ‘’Sen İstersin’’, ‘’Ara’’, ‘’Unutmam Lazım’’ şarkılarıyla milyonlarca dinleyiciye ulaşan Sedef Sebüktekin, 4 Kasım akşamı Zorlu PSM 100 Studio’ya geliyor.

 

2015’te Sofar İstanbul’da seslendirdiği Canozan şarkısı “Bul Beni” ile geniş bir kitlenin ilgisini çekip ardından 2016-2017 yıllarında “Hayalin Kadar”, “Deli Değilsin” ve “Bugün İçicem”, 2017-2018’de “Sen İstersin”, “Seni Uyurken İzlemek” ve “Kayboluyorum” gibi elektronik öğelerle buluşturulmuş şarkıların yanı sıra “Günler Kısa” gibi akustik şarkılar da üretmeye devam ettikten sonra 2018 yılında Netflix’in ilk yerli yapımı dizisi olan Hakan Muhafız’da “Kayboluyorum” şarkısıyla dikkatleri üzerine çekti. 2019’da “Ara”, 2020’de “Unutmam Lazım” “Gözün Doysun” ve ”Uzaktan” teklilerini çıkardıktan sonra 2021 Ocak ayında Nova Norda, Birkan Nasuhoğlu ve Canozan ile beraber 21 günde kaydettikleri 8 şarkılık proje albüm ‘Evde’ ile Mart ayında solo şarkısı “Çıplak”ı müzikseverlerle buluşturan Sedef Sebüktekin, 4 Kasım Cuma saat 21:00’da Lokalize konser serisi kapsamında Zorlu PSM 100 Studio’da unutulmaz bir konser gerçekleştirecek. 

 

Kapı Açılış: 20.00

Sedef Sebüktekin: 21.00

Bilet Fiyatları:

Ön Satış : ₺99,00

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ahmet Adnan Saygun’un dünyaca ünlü yapıtını sanatseverlerle buluşturuyor

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Finlandiyalı Şef Ari Rasilainen yönetiminde Ahmed Adnan Saygun'un dünyaca ünlü yapıtlarından biri olan 1 Numaralı Piyano Konçertosu'nu müzikseverler için seslendirecek. CSO ADA ANKARA’da gerçekleşecek konçertonun solistliğini, Saygun'un öğrencisi "piyanonun kraliçesi" Gülsin Onay yapacak.

 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, çağdaş Türk müziğine yön veren en önemli isimlerden biri olan besteci, müzik eğitimcisi ve etnomüzikolog Ahmet Adnan Saygun’un unutulmaz eserini müzikseverlerle buluşturuyor. 4 Kasım Cuma günü CSO ADA ANKARA’da gerçekleşecek konserde, Finlandiyalı Şef Ari Rasilainen yönetiminde Ahmed Adnan Saygun'un dünyaca ünlü yapıtlarından biri olan 1 Numaralı Piyano Konçertosu seslendirilecek. Türkiye’de ilk seslendirilişi CSO tarafından 1967’de olan konçertonun solistliğini, Saygun'un öğrencisi "piyanonun kraliçesi" Gülsin Onay yapacak. Orkestra, konserin ikinci bölümünde ise Peter İlyiç Çaykovski'nin "Bence en iyi eserim budur, müzik dünyasına hediye ettiğim hiçbir yavrumu onun kadar sevmemiştim" dediği 6 Numaralı Senfonisi "Patetik"i seslendirecek.

 

Saygun ile yolu kesişen sanatçılar

Başarılı İskandinavyalı şefler kategorisinde ilk sırada yer alan Şef Ari Rasilainen, ünlü Alman Rheinland-Pfalz Devlet Filarmoni Orkestrası ile Ahmed Adnan Saygun’un bütün senfonilerini ve konçertolarının CD kayıtlarını yapan bir isim. Konserin solisti Gülsin Onay ise “Harika Çocuklar Yasası”ndan yararlanarak, Ahmed Adnan Saygun’un öğrencisi olma imkânı bulan bir sanatçı. Devlet Sanatçısı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solisti olan Gülsin Onay, konserlerinde ve kayıtlarında sıklıkla yer verdiği 20. yüzyılın öncü Türk bestecilerinden Ahmed Adnan Saygun’un eserlerinin dünya çapında en güçlü yorumcusu olarak tanınıyor. Onay’ın hem Türkiye hem de Dünya prömiyerini yaptığı, Saygun’un II. Piyano Konçertosu besteci tarafından kendisine ithaf edilmiştir. 

 

CSO Ada Ankara Ana Salon’da 4 Kasım Cuma günü saat 20:00’de gerçekleşecek konser TRT Radyo-3’ten de canlı olarak dinlenebilecek. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Otomotiv endüstrisinde verimli ve akıllı üretim

Mitsubishi Electric, otomotiv sektörünün kalkınması için ileri teknolojiye sahip çözümler sunuyor 

Yoğun iş gücü ve karmaşık süreçlere karşın seri üretimin öne çıktığı otomotiv sektöründe sistemin eksiksiz ve hatasız bir şekilde sürdürülmesi, endüstriyel teknolojiler ve otomasyon sistemleriyle mümkün oluyor. Mitsubishi Electric fabrika otomasyonu teknolojileri; revizyon, test süreçleri ve proje çalışmaları gibi birçok aşamada otomotiv üreticilerine katma değer sağlıyor. Şirket, Sanayi 4.0’a yanıt olarak geliştirdiği e-F@ctory konsepti ile diğer sanayi kollarında olduğu gibi otomotiv fabrikalarını da uçtan uca dijitalleştirebiliyor ve üretimden nihai montaja kadar her aşamada tam uyum ve entegrasyon sunuyor. 

 

Otomotiv üretim tesislerinde birçok farklı araç modelinin karma üretimine cevap verilmesi, üretim hızının ve kalitesinin iyileştirilmesi, işçi güvenliğinin gözetilmesi ve çevreye duyarlı olunması için otomasyon sistemleri hayati derece önem taşıyor. Kalitenin tescil edilmesi ve parçaların doğru çalışıp çalışmadığının test edilmesi gibi birçok ayrıntının öne çıktığı otomotiv sektöründe akıllı otomasyon sistemleri hem karmaşık süreçleri optimize ediyor hem de verimli bir üretim yönetimi sağlıyor. Yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi konusunda inovatif çözümlere imza attıklarını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, otomotiv sektörü için sundukları özel ek donanım ve yazılımlarla da daha iyi bir performans ve üretim kabiliyeti sağladıklarını ifade etti.

 

Karmaşık süreçler için maksimum optimizasyon sunuyor

Modern teknolojinin en çok şekillendirdiği sektörlerin başında otomotivin geldiğini dile getiren Nurettin Geçgel; “Teknoloji ve inovasyon kültürünün yaygın olarak benimsendiği otomotiv endüstrisinde buna paralel olarak rekabet de son derece yüksek. Bu nedenle tüm süreçlerin verimli olması ve firmaların sürekli ilerlemeyi benimsemesi kritik bir öneme sahip. Aksi takdirde hem ciddi bir maliyet kaybı yaşanabiliyor hem de kaynak yönetimi açısından firmalar dezavantajlı duruma düşebiliyor. Bu noktada devreye giren modern teknoloji ise makinelerin iletişim halinde olmaları, üretim mekanizmasının uyumlu, hatasız ve standardize edilmiş bir kalite prosedürüyle işlemesini sağlıyor. Zor ve tekrarlayan görevlerin birçoğunu hızlandırmaya ve optimize etmeye yardımcı oluyor. Mitsubishi Electric olarak bu lokomotif sektörün spesifik ihtiyaçlarına uyum sağlayan bir dizi otomasyon ve yönlendirme sistemi yaklaşımı sunuyor, fabrikalardaki iletişimi e-F@ctory konseptimiz ile yönetiyoruz. Bu konsept ile bir fabrikadaki tüm makine, ekipman ve robotları birbirine bağlıyor; ihtiyaç duyulan olağanüstü esnekliği sunuyoruz. Tüm bu süreçlerde gerekli haberleşmeyi ise CC-Link endüstriyel haberleşme protokollerini kullanarak yapıyoruz. Kullandığımız protokol, Mitsubishi Electric’in geliştirip kullanıma sunduğu ve dünya çapındaki CC-Link kullanıcılarının bir araya gelerek desteklediği CLPA organizasyonu tarafından hayata geçirildi. Bu anlamda kesintisiz 1G bps iletişimi destekleyen CC-Link endüstriyel haberleşme alt yapısını tercih ediyoruz. Fabrikaların üretim, yönetim, IT gibi kısımlarını birbirleriyle anlaşabilir hale getirerek takım olmalarını sağlıyor ve sonuçta her birinin ihtiyaçlarına uygun raporlar üretiyor. Elde edilen çıktılar hem üretimin sürekliliğini sağlıyor hem fabrikaların rekabet gücünü artırıyor” dedi. 

 

Otomotiv sektöründe uçtan uça dijitalleşme akıllı çözümlerle mümkün

Geleceğe dönük çözümlerle giderek artan model çeşitliliğinden veri odaklı esnek üretime kadar birçok noktada otomotiv sektörüne katma değer sağladıklarının altını çizen Nurettin Geçgel, bu konseptin sektöre kazanımlarını şu sözlerle anlattı: “Bir döneme damgasını vuran insan el becerisine dayanan üretim anlayışı geride kaldı, modern teknoloji seri üretime çağ atlattı. Biz de şirket olarak çok dinamik olan otomotiv sektörü için gerekli tüm konfigürasyon olanaklarını sunuyor; Türkiye’de otomotiv ekipmanları ve otomotiv alanına da ileri teknolojilerimizle değer yaratıyoruz. Bir otomotiv fabrikasındaki pres, kaynak, boya, montaj gibi bölümlerin içindeki tüm birimlere hizmet verebiliyoruz. PLC’ler, frekans invertörleri, servolar, operatör panelleri, çeşitli SCADA yazılımları ve MES (Üretim Yönetme Sistemi) sistemlerimizle doğrudan haberleşebilen ya da MES sistemlerini kurabilecek ürünler sunuyoruz. MES sistemleri ile planlama, iş emri yönetimi, iş istasyon yönetimi, stok takibi, malzeme akışı ve veri toplama işlemlerini gerçekleştirerek yapay zekâya yakın bir yapı içinde üretime imkân tanıyoruz. Bant otomasyonu da dahil olmak üzere bir aracın üretime giriş noktasından satışa çıkana kadar geçen tüm sürecindeki bilgilerini topluyor ve yönetiyoruz.”

 

Otomotiv fabrikalarında da “İş Arkadaşım Bir Robot”

Herhangi bir aksaklığın otomotiv üreticileri için maliyet kaybına ve itibar erozyonuna neden olabileceğinin altını çizen Geçgel, üretim prosesi içerisinde doğru ürün, hizmet ve sistem çözümü konusunun daha da önemli hale geldiğini belirtti. Otomotiv ekosisteminde robotların çok sık tercih edildiğini söyleyen Nurettin Geçgel; “Mitsubishi Electric olarak üretim bandındaki hemen her işi yapabilen insan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımızla özellikle zor ve tehlikeli işlerde iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından fabrikalara büyük bir katma değer sağlıyoruz. Ağır ve tekrarlayan işleri robotlara bırakırken insan iş gücü çok daha nitelikli ve yaratıcı süreçlerde kullanılabiliyor. İnsan ve robotlar yan yana, güvenli bir üretim ortamında çalışabiliyorlar. Mitsubishi Electric olarak sorunsuz ve hızlı üretim sayesinde hem kalite standartlarının hem de kapasite ve iş hacminin artmasına katkıda bulunuyoruz. Türk sanayisinin en önemli kollarından biri olan ve dijitalleşmeye en hızlı cevap veren otomotiv sektörüne sağladığımız faydadan dolayı çok memnunuz” diyerek sözlerini tamamladı. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ekosisteme Bağlı İşletmeler Hızla Büyümeye Devam Ediyor

Dünyanın dijital altyapı sağlayıcısı Equinix, Küresel Bağlantı Endeksi (GXI) 2023 raporunu yayınladı. Rapora göre ekosisteme bağlı işletmeler son 5 çeyrekte geçmiş 5 yıla göre daha fazla büyüdü. Belirsiz makro ortama rağmen pandemi öncesindeki ara bağlantı büyümesinin aşılacağı öngörülüyor.

 

Equinix tarafından yayınlanan yıllık bir pazar araştırması olan Küresel Bağlantı Endeksi (GXI) 2023 raporu, kendi dijital hizmetlerini sağlamak için iş ortaklarıyla doğrudan bağlantı kuran ekosisteme bağlı işletmelerin çoğunluğunun, dijital operasyonlarını önceki beş yıla kıyasla son beş çeyrekte daha fazla genişlettiğini ortaya koydu. Rapora göre, mevcut tedarik zinciri kısıtlamaları ile jeopolitik ve ekonomik istikrarsızlıklar bile bağlantılı şirketlerin büyük çoğunluğunun dijital altyapıya yatırım hızını yavaşlatamadı. Kuruluşlar, ortalama olarak ara bağlantı bant genişliğinin iki katından fazlasını tüketerek, iş ekosistemi ortaklarına ve büyük pazarlara üç kat daha fazla bağlanıyor. 

 

Equinix Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Güreşcier konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Günümüzün dinamik ortamında her işletme, sorunsuz dijital deneyimler sunmak için ekosistemlerden yararlanarak sürdürülebilir bir şekilde inşa edilmiş, yeni bir dijital altyapı türü gerektiren bir dijital sağlayıcı haline geliyor. Sağlam, geleceğe dönük bir iş modeline yatırım yapan ve zengin ekosistemlerle bağlantı kuran dijital öncelikli bir stratejiye sahip olan işletmeler ölçeklendirmeye, uyum sağlamaya ve gelişmeye hazır oluyor. Şirketlerin dijital öncelikli stratejileri benimseyerek farklılaşmak için yeni yollar araması, ekosistemin daha da kritik bir rol oynamasına yol açıyor.”

 

İşletmeler küresel pandeminin ardından kendilerine yeniden şekil verirken, ekosistem yoğunluğu, ara bağlantı bant genişliğinin büyümesini beslemeye devam eden dijital inovasyon için bir katalizör haline geldi. GXI 2023'e göre, küresel ara bağlantı bant genişliğinin 2025 yılına kadar saniyede 27.762+ terabite (Tbps) ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da yıllık olarak değiştirilen 110 zettabayt veriye eş değer 40'lık beş yıl için bileşik yıllık büyüme oranını (CAGR) veya her biri yılda 2.000 terabayttan (TB) fazla veri alışverişi yapan 50 milyondan fazla otonom aracı desteklemek için yeterli bant genişliğini temsil ediyor. Bu tahmini büyüme, kuruluşların teknoloji platformlarında geleceğe yönelik altyapıyı uygulamak için işlerini nasıl yeniden tasarladıklarını gösteriyor.

 

GXI 2023'ten Ek Bilgiler

  • Dijital büyüme devam ediyor: Ara bağlantı bant genişliğinin 2025 yılına kadar tüm bölgelerde ve büyük metropollerde 35'in üzerinde bir yıllık bileşik büyüme oranıyla (CAGR) büyümeye devam etmesi bekleniyor.
  • Uç (edge) hizmetlere geçiş hızlanıyor: Hem kuruluşların hem de hizmet sağlayıcıların uç altyapısına küresel olarak merkezden 20 daha hızlı bağlanacağı tahmin ediliyor.
  • İşletmeler dijital sağlayıcılar haline geliyor: GXI 2023, Fortune 500 şirketlerinin 90'ının 2025 yılına kadar hem dijital hizmetler satan hem de tüketen dijital sağlayıcılar haline geleceğini tahmin ediyor.
  • Dijital olarak gelişmenin sürdürülebilir yolu: Tüm endüstriler çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) hedeflerine daha hızlı ulaşmak için dijitalden yararlanıyor. Türkiye'deki BT karar vericilerinin 60'ı ise yalnızca temel karbon azaltma hedeflerini karşılayabilen BT ortaklarıyla çalışacaklarını ifade ediyor. GXI 2023, tüm kuruluşlar dijital varlıklarını oluşturmak ve büyütmek için sürdürülebilir bir yaklaşım keşfettikçe, enerji ve hizmet sektörünün 2025 yılına kadar dijital büyüme hızında lider olacağını tahmin ediyor.

 

Sektörün Küresel Ara Bağlantı Endeksiyle İlgili Görüşleri

 

  • KoçSistem Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Özdilek:

“Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ön planda tutarak verimli bir ekosistem oluşturmak en önemli hedeflerimizden biriydi. Bu kapsamda, Equinix gibi dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri ile güçlü stratejik ortaklıklar geliştirdik. Tedarik zincirinden müşteri deneyimine kadar müşterilerimizin toplam değer zincirini dijitalleştiriyoruz. Bulut hizmeti sağlayıcıları (CSP) ve veri merkezi hizmetleriyle ara bağlantı kurmamız gerektiğinden, bulut hizmetleri, ana işimiz olarak öne çıkıyor. Equinix’in sunduğu ara bağlantı hizmetleri, bulut hizmetlerimizi oluşturmamızda ve geliştirmemizde yardımcı olarak bizi ekosistemin içine dahil etmesiyle birlikte çok önemli bir ilerleme kaydettik.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı