Aylık arşivler: Aralık 2022

Vaillant Group Türkiye'den üniversite öğrencilerine kariyer tavsiyeleri

Vaillant Group Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu, Medipol Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi öğrencileri ile buluştu. Kayaoğlu, iş hayatındaki 30 yılı aşkın sürede edindiği tecrübeleri paylaştığı buluşmalarda, öğrencilere kariyerlerinde yol gösterecek tavsiyelerde bulundu. 

Vaillant Group Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu, Medipol Üniversitesi’nin ITF MIX’22 Zirvesi ve Ankara Üniversitesi Mülkiyet İşletme Topluluğu tarafından düzenlenen Liderlik Zirvesi’ne katıldı. Erol Kayaoğlu bu zirvelerde, Vaillant Group Türkiye’nin her koşulda ayak izi bırakma hedefi ve yarın için bugünden yatırım yapma vizyonu hakkında konuştu. Kayaoğlu, “30+ Yıllık İş Hayatımda Öğrendiklerim” konulu sunumunda, en zorlu zamanlarda bile büyüme başarısı gösteren Vaillant Group Türkiye’nin bunu; disiplinli finans yönetimi ve kârlı operasyonlarının yanı sıra müşteri ve sürdürülebilirlik odaklı iş stratejisi sayesinde gerçekleştirdiğini anlattı.

“Soru sormaktan vazgeçmeyin”

Erol Kayaoğlu üniversite öğrencilerine iş hayatında edindiği tecrübelerden yola çıkarak şu tavsiyelerde bulundu: “Meraklı olmak iş hayatının yanı sıra sosyal hayatınızda da size katkı sağlar. Bu yüzden öğrenme isteğinizi hiç kaybetmeyin. Unutmayın ki sorular cevaplardan çok daha önemlidir. Soru sormaktan vazgeçmeyin. Hayal etmek de iş hayatında sizi ileriye taşır. Hayal edin ve kendi fikirlerinizi oluşturmaya gayret edin. Rakamlar her zaman bilginin akılda kalmasına yardımcı olur, bu sebeple verilerle konuşmaya özen gösterin. İletişim kurarken örnekler verin, hikayeler anlatın. İnsanlar hikayelerden hoşlanır.  İş hayatında güven her şeyden önemlidir. Hayattaki zorluklara meydan okuyun. Başarabileceğinize inanın. Tüm bunları yapabildiğinizde, bir de sevdiğiniz bir işte çalışıyorsanız önünüzde hiçbir engel kalmayacaktır.” 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %98,82, aylık %0,25 arttı

2022 yılı Kasım ayında H-ÜFE (2017=100) bir önceki aya göre %0,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre %76,24, bir önceki yılın aynı ayına göre %98,82 ve on iki aylık ortalamalara göre %88,69 artış gösterdi.
 

H-ÜFE değişim oranları (%), Kasım 2022

H-ÜFE yıllık değişim oranı (%), Kasım 2022
Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık %111,71 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %111,71, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %103,81, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %70,88, gayrimenkul hizmetlerinde %87,16, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %82,11, idari ve destek hizmetlerde %96,25 artış gerçekleşti.

H-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Kasım 2022

Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık %0,37 arttı

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %0,37 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %1,67 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %2,90 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %3,39 azalış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %1,09 azalış, idari ve destek hizmetlerde %1,05 azalış gerçekleşti.

H-ÜFE aylık değişim oranları (%), Kasım 2022

Yıllık H-ÜFE’ye göre 18 alt sektör daha düşük, 9 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

H-ÜFE sektörlerinden telekomünikasyon hizmetleri %44,73, hukuk ve muhasebe hizmetleri %46,67, diğer mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %64,52 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık hava yolu taşımacılığı hizmetleri %133,74, programcılık ve yayıncılık hizmetleri %127,93, reklamcılık ve piyasa araştırması hizmetleri %124,95 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Sektörlere göre H-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Kasım 2022

Aylık H-ÜFE’ye göre 13 alt sektör daha düşük, 14 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

H-ÜFE sektörlerinden bilimsel araştırma ve geliştirme hizmetleri %8,60, konaklama hizmetleri %5,82, seyahat acentesi, tur operatörü, diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili hizmetler %5,55 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama %8,60, telekomünikasyon hizmetleri %4,13, yiyecek ve içecek sunum hizmetleri %3,64 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kasım ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %2,1, ithalat %14,0 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2022 yılı Kasım ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,1 artarak 21 milyar 900 milyon dolar, ithalat %14,0 artarak 30 milyar 656 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Kasım döneminde ihracat %13,9, ithalat %36,6 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,9 artarak 231 milyar 295 milyon dolar, ithalat %36,6 artarak 331 milyar 100 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aylara göre dış ticaret, Kasım 2022

Kasım ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %3,1 ithalat %0,4 arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Kasım ayında %3,1 artarak 19 milyar 862 milyon dolardan, 20 milyar 471 milyon dolara yükseldi.

Kasım ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %0,4 artarak 20 milyar 206 milyon dolardan, 20 milyar 295 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret fazlası Kasım ayında 175 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %1,7 artarak 40 milyar 766 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %100,9 oldu. 

İhracat gelişim hızı, Kasım 2022                                                                   İthalat gelişim hızı, Kasım 2022

Dış ticaret açığı Kasım ayında %60,7 arttı

Kasım ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %60,7 artarak 5 milyar 447 milyon dolardan, 8 milyar 756 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Kasım ayında %79,8 iken, 2022 Kasım ayında %71,4’e geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Kasım döneminde %153,4 arttı

Ocak-Kasım döneminde dış ticaret açığı %153,4 artarak 39 milyar 380 milyon dolardan, 99 milyar 805 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Kasım döneminde %83,8 iken, 2022 yılının aynı döneminde %69,9’a geriledi.

İhracat, ithalat ve dış ticaret dengesi, Kasım 2022

Kasım ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,2 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Kasım ayında imalat sanayinin payı %94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,6 oldu.

Ocak-Kasım döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,6, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,8 oldu.

Kasım ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %77,3 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Kasım ayında ara mallarının payı %77,3, sermaye mallarının payı %12,1 ve tüketim mallarının payı %10,4 oldu.

İthalatta, 2022 Ocak-Kasım döneminde ara mallarının payı %80,9, sermaye mallarının payı %10,9 ve tüketim mallarının payı %8,2 oldu.

Sektörlere göre dış ticaret, Kasım 2022

Kasım ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Kasım ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 859 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 447 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 302 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 156 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 78 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %31,2’sini oluşturdu.

Ocak-Kasım döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 19 milyar 339 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 15 milyar 502 milyon dolar ile ABD, 12 milyar 602 milyon dolar ile Irak, 11 milyar 946 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 11 milyar 306 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,6’sını oluşturdu.  

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Kasım ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 681 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 121 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 236 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 215 milyon dolar ile İsviçre, 1 milyar 217 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,9’unu oluşturdu.

Ocak-Kasım döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 54 milyar 308 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 37 milyar 712 milyon dolar ile Çin, 21 milyar 564 milyon dolar ile Almanya, 14 milyar 45 milyon dolar ile ABD, 12 milyar 873 milyon dolar ile İsviçre izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %42,4’ünü oluşturdu.

Ülkelere göre ihracat, Kasım 2022                                                Ülkelere göre ithalat, Kasım 2022

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %0,4 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre ihracat %0,4 artarken, ithalat %0,4 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %2,2, ithalat %14,4 arttı.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3,7 oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Kasım ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,7’dir. Ocak-Kasım döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,6’dır. Ocak-Kasım döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,0’dır.

Kasım ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %75,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,8’dir. Ocak-Kasım döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %71,4’tür. Ocak-Kasım döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,7’dir.
  
Teknoloji yoğunluğuna göre imalat sanayi ürünleri dış ticareti,  Kasım 2022

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Kasım ayında 20 milyar 58 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Kasım ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %1,3 azalarak 20 milyar 58 milyon dolar, ithalat %9,1 artarak 28 milyar 299 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kasım ayında dış ticaret açığı %46,7 artarak 5 milyar 616 milyon dolardan, 8 milyar 240 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Kasım ayında %78,3 iken, 2022 Kasım ayında %70,9’a geriledi.

İhracat 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde 214 milyar 476 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,4 artarak 214 milyar 476 milyon dolar, ithalat %33,5 artarak 311 milyar 463 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Kasım döneminde dış ticaret açığı %137,8 artarak 40 milyar 793 milyon dolardan, 96 milyar 987 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Kasım döneminde %82,5 iken, 2022 yılının aynı döneminde %68,9’a geriledi.

Özel ticaret sistemine göre dış ticaret,  Kasım 2022

Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 31 Ocak 2023’tür.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni Yılın İlk Günü Zinde Olmanın 7 Formülü!

Yeni bir yılın gelmesiyle duyulan sevinç ve heyecan yılbaşı sofralarında porsiyon kontrolünü kaybetmeye neden olabiliyor. Elbette senenin sadece bir gününde olan bu özel gecede kısıtlama yapmak zor olacaktır. Ancak yılbaşı gecesi gibi özel gecelerde besinlerin ve alkollü içeceklerin tadımlık değil de doyumluk olarak tüketilmeleri yüksek enerji alımına ve vücutta yağ olarak depolanmalarına yol açabiliyor. Aynı zamanda sindirimi zorlaştırabilecek yağlı ve ağır yemeklerin tercih edilmesi, alkol alımı ve yemeğin şekerli besinler ile sonlandırılması yılın ilk gününde mide ve sindirim rahatsızlıklarına sebebiyet verebiliyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, yılbaşı akşamında yapılan esnek beslenme düzenini telafi etmenin, bir başka deyişle metabolizmanın normale dönmesini sağlamanın ve vücut yağlanmasının önüne geçmenin, yılın ilk gününde tercih edilen beslenme şekli ve fiziksel aktivite ile mümkün olduğunu belirterek, “Aslında yılın sadece ilk günü değil her günü sağlıklı ve dengeli beslenmeye  özen göstermemiz, sağlıklı bir yaşam için çok önemli. Bunun için her gün 4-5 porsiyon sebze ile meyve tüketmeyi ve düzenli olarak egzersiz yapmayı yaşam tarzı haline getirmeliyiz.” diyor.  Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, yılın ilk günü dikkat etmeniz gereken beslenme kurallarını anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!  

 

Güne su ile başlayın

Yılın ilk gününde en büyük yardımcınız su olsun. Su, toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında, hücrelerin, dokuların, organ ile sistemlerin çalışmasında, yaşam için gerekli biyokimyasal tepkimelerin gerçekleşebilmesi ve metabolizmanın düzgün çalışabilmesinde hayati bir önem taşıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, su tüketimini güne dengeli olarak dağıtmanız gerektiğini belirterek, “Bir seferde çok fazla su içmek ödeminizin artmasına yol açarak aksi etki oluşturabiliyor. Ayrıca suyun içerisine ekleyeceğiniz limon, salatalık, tarçın, zencefil, meyve ve sebze dilimleriyle infüze su elde ederek hem vitamin ve mineral alımınıza katkı sağlayabilir hem de sindirim sisteminizi rahatlatabilirsiniz” diyor.  

Kahvaltıda midenizi rahatlatın! 

Yılın ilk gününe, midenizi rahatlatmak için sindirimi kolay besinlerin yer aldığı bir kahvaltıyla başlayın. Yulaf-yoğurt-ananas-badem dörtlüsüyle yılın ilk gününe ödem atarak başlamanız mümkün. Yulaf, içerdiği beta-glukan sayesinde bağırsak hareketlerini arttırarak dolaşımın hızlanmasına ve ödemin atılmasına yardım ediyor. Yoğurt, probiyotik içeriğiyle sindirim ve bağırsak hareketlerini düzenliyor. Badem, içeriğindeki esansiyel yağ asitleri sayesinde metabolizmayı hızlandırıcı etki gösteriyor. Ananas da içeriğindeki bromelain ile ödemi etkili bir şekilde azaltmaya destek oluyor. 

Sebze ağırlıklı hafif beslenin

Yılbaşı günü tüketilen yüksek enerjili besinlerin etkisini dengelemek için ertesi gün sebze ağırlıklı beslenin. Sebzelerin düşük enerji yoğunluğu, yüksek posa ve su içerikleri hem bağırsak hareketlerinizin etkili çalışmasını sağlıyor, hem de bir gün önce alınan yüksek enerjinin dengelenmesine yardımcı oluyor. Öğünlerinizde brokoli, karnabahar, lahana, pazı, ıspanak ve brüksel lahanası gibi mevsim sebzelerine yer verin. Bu sebzelere alternatif olarak mercimek ve nohut gibi kurubaklagiller ile hazırlayacağınız salataları da öğünlerinizde tercih edebilirsiniz. 

Sağlıklı karbonhidratları seçin

Karbonhidratlar vücutta depolanırken aynı zamanda su tutuyorlar. Yılbaşı gecesi tercih edilen tatlı, hamur işleri ve şekerlemeler gibi basit karbonhidratların yüksek tüketiminden dolayı, vücut bu karbonhidratları sindirebilmek için daha fazla su tutabiliyor. “Bu durum vücutta ödeme yol açabiliyor” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, “Ödem oluşumunu önlemek için karbonhidrat içeren ekmek, makarna, pilav, börek ve tatlı gibi besinlerin tüketimini ertesi gün kesin. Kan şeker regülasyonunuzu bozmamak için tam tahıllı kompleks karbonhidrat alternatiflerini tercih edebilirsiniz.” diyor. 

Kahve yerine bitki çaylarını tercih edin

Yılbaşı gecesi tüketilen şekerli besinler ile alkollü içecekler şişkinlik ve hazımsızlık gibi sindirim problemlerine neden olabiliyor. Yeşil ve beyaz çay, yüksek antioksidan kapasiteleriyle ödem atmanıza ve vücut enerjinizin yükselmesine; rezene, şişkinliğinizin giderilerek sindiriminizin rahatlamasına; papatya ve melisa çayları ise yeni yılın ilk gününe daha sakin ve huzurlu başlamanıza yardımcı oluyor. Ayrıca yılbaşı gecesinden kalan yorgunluğunuzu azaltmak için kahve tüketiminizi arttırmayın. Zira kafein diüretik (idrar söktürücü) etkisi sebebiyle sık ve yüksek miktarda tüketildiğinde vücutta sıvı kaybına, bunun sonucunda ödeme neden olabiliyor. 

Düşük kalorili diyetlerden kaçının

Yılbaşı gecesi değişen beslenme düzeninizle yüksek enerji yoğunluklu besinleri, gazlı ve alkollü içecekleri tüketmeniz metabolizma hızınızın yavaşlamasına neden olabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Burcu, şok diyet adı altındaki düşük kalori içerikli diyetlerin metabolizmanızın daha çok yavaşlamasına yol açabileceğine işaret ederek, “Gün içerisindeki uzun süreli açlıklar kan şeker regülasyonunuzun bozulmasına ve iştah kontrolünüzde güçlük çekmenize sebep olabiliyor. Bu nedenle gün içinde aç kalmamaya dikkat edin. Yılın ilk gününde metabolizmanızı canlandıracak bir beslenme düzeni sağlayın” diye konuşuyor. 

Ara öğünde kefir tüketin

Kefir, probiyotik ve kalsiyum içeriğiyle mineral dengesini sağlayarak vücuttan ödem atan besinler arasında yer alıyor. Kefirin içeriğindeki antioksidan özellik gösteren bileşenler hücreleri oksidatif hasara karşı koruyarak vücut direncini arttırıyor. Bu etkisi sayesinde, yeni yılın ilk günü tüketeceğiniz kefir ile vücut enerjinizi arttırabilirsiniz. Kefirin yüksek protein içeriği gün boyunca tokluk hissinizin oluşmasına yardımcı olarak ana öğünlerdeki iştah ve porsiyon kontrolünüze de destek verecektir. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Güçlü bir bağışıklık için D vitamini ile zenginleştirilmiş besinlerden destek alın

Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, kış aylarında hastalıklara karşı vücudumuzu koruyan güçlü bir bağışıklık sistemi için D vitamininin vazgeçilmez olduğunu, doğal kaynağı olan güneşten sağlanamadığında, D vitamini ile zenginleştirilmiş besinlerden destek almanın önemli olduğunu belirtti. 

Havaların soğuması, günlerin kısalması, güneşin yüzünü az göstermesi ile birlikte bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin, daha sağlıklı bir bedene ve zihne sahip olmanın önemine dikkat çeken Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, hastalıkların arttığı kış mevsiminde D vitamininin kritik bir besin ögesi olduğunu gündeme getirdi. Garipağaoğlu, beslenme ile bağışıklık sistemi arasında yakın bir ilişkinin olduğunu, bağışıklık sistemini güçlendirmek için A, C ve E vitaminleri, çinko, omega yağ asitleri, demir, probiyotikler, prebiyotikler, çay gibi birçok besin ögesi ve bileşenine ihtiyaç olduğunu, ancak bunlar arasında en önemli besin ögesinin D vitamini olduğunu vurguladı.  

D vitamini desteği ya da besinlerin D vitamini ile zenginleştirilmesi

D vitamini hariç bağışıklığı güçlendiren tüm bu besin ögelerinin ya da bileşenlerinin beslenme ile kolayca karşılanabileceğini belirten Garipağaoğlu, ana kaynağı güneş ışınları olan D vitamininin besinlerimizde çok az bulunduğunu belirtti. Garipağaoğlu, “Günlük D vitamini gereksinimi, çocuk ve yetişkinlerde: 10-15 mikrogram, 70 yaş üstünde 20 mikrogram’dır. Yeterli ve dengeli bir beslenme ile günlük gereksinimin ancak üçte biri karşılanabilmektedir. Bu nedenle D vitamininin doğal kaynağından yani güneş ışınlarından vücuda alınması gerekir. Güneş ışınlarından yeterince yararlanamadığımız kış aylarında, D vitaminini destek şeklinde ya da D vitamini ile zenginleştirilmiş besinlerle vücudumuza alabiliriz. Son yıllarda yetersizliği yaygın olan ve birçok sağlık sorunu ile ilişkilendirilen D vitamininin önemine ilişkin toplum bilincinin oluşturulması ve D vitamini desteği yapılması ya da besinlerin vitamin D ile zenginleştirilmesi önerilmektedir.” dedi.

Muratbey’den tüm topluma D vitamini desteği 

Muratbey’in D vitamini ile zenginleştirilmiş kalsiyum, protein ve fosfor yönünden güçlü Muratbey Plus peynirleri güneşin az olduğu kış aylarında özellikle yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun her kesimi için adeta kalkan görevi üstleniyor. Plus ailesinin en yeni ürünü D vitamini ile zenginleştirilmiş, prebiyotik ve whey (serum) protein içeren ilk sürülebilir peynir Muratbey Plus Kaymaklı, günlük D vitamini ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olur. Plus Kaymaklı, prebiyotik içeriğiyle bağışıklık ve sindirim sistemlerinin destekleyicisidir. İçerdiği D vitamini ile bağışıklığı destekleyerek hastalıklara karşı bir savunma kalkanı oluşmasına yardımcıdır.

Muratbey Plus ve Muratbey Misto ürünlerinin sadece 100 gramında 5 mikrogram D vitamini bulunuyor. Tüm Muratbey Plus ailesindeki peynirlerin ve Misto peynirin sadece 100 gramı, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberine (TÜBER) göre 2 yaş üstündeki tüm bireylerin günlük D vitamini gereksiniminin yüzde 33’ünü karşılıyor. Muratbey Plus peynirler ve Muratbey Misto, benzersiz lezzetleriyle birlikte ihtiyaç duyulan ekstra vitamin desteğini de sağlamış oluyor.   

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yılbaşı Akşamının Tadını Sağlıkla Çıkarmak İçin 5 Öneri

Yeni yıl dünyada her toplumda farklı şekillerde ve çeşitli ritüellerle kutlanıyor. İnsanlar geçirdikleri seneyi uğurlarken yeni yıla yeni kararlar alarak, iyi dileklerle giriyorlar. Kutlamalar ve geleneklerin farklı olduğu yeni yıl kutlamalarının ortak noktası ise renkli sofralar oluyor. Sağlıklı besinleri tercih ederek ve porsiyon kontrolü yaparak yeni yıl akşamını sindirim sorunları yaşamadan geçirmek mümkün olabiliyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanlığı Bölümü’nden Dyt. Melis Gülbaş, yılbaşı gecesi sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi. 

1 – Kahvaltınızı iyice acıktığınız zaman yapın

Yeni yıla girerken sağlıklı bir beslenme rutini oluşturmak, yıl boyunca sağlıklı kalmak için önem taşımaktadır. Sağlıklı yemek alışkanlıkları edinmek basit ipuçlarıyla daha da kolaylaşabilir.   

Güne enerjik olmak ve tokluk süresini uzatabilmek için kahvaltıdan önce bir tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı ya da ghee (sadeyağ) ilaveli sade bir kahve veya bitki çayı ile başlanabilir. İlk öğün, enerji düşüşü olmaksızın başlayacak en geç saatte başlamalıdır, bu insülin sentezini geç başlatacak ve beraberinde kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçerek tokluk süresinin uzamasına destek olacaktır. Protein, iyi kalite yağlar, kompleks karbonhidratlar ve liflerden zengin besinleri içeren bir öğün tercih edilmelidir. Yumurta, zeytin, avokado, ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar, yeşillikler, tatlı patates, kırmızı pancar gibi kök sebzelerle renkli bir öğün hazırlanabilir. Besinleri kullanarak bir tabak, renkli bir omlet veya bir salata kasesi yapılabilir. 

2 – Öğünler arasında 4 saat boşluk bırakın

Gün devam ederken minimum 2 litre su ve 2 fincan bitki çayı tüketilebilir. Ara açlıkları desteklemek için fonksiyonel yağlar;  zeytinyağı, ghee (sadeyağ), Hindistan cevizi yağı, avokado yağı kullanılabilir. Açlık durumuna göre 2 – 3 öğün tercih etmek yeterlidir, tüketilen her bir besinin bir öğün olarak kabul edildiği unutmamalıdır. Sindirimi olumsuz etkilememek adına öğünler minimum 4 saat boşluklarla planlanmalıdır. 

3 – Çok fazla yiyerek midenizi zorlamayın

Akşam yemeğine kadar açlığı dengelemekte problem yaşanıyorsa, ara öğün olarak mevsim sebzeleri ile hazırlanmış zeytinyağlı sebze yemeği ve renkli bir salata tüketilebilir.  Akşam yemeğinde başlangıç olarak un, tahıl, baklagiller ve krema içermeyen bir sebze çorbası tüketilebilir. Çorba mide hacminin bir kısmını kaplayarak, içerdiği posa ile de doygunluk hissini destekleyecektir. Çorbadan sonra bir tabak hazırlanmalı ve sonrasında ekleme yapılmamalıdır. Tabak dört parçaya bölünebilir; iki parçaya sebze ve kök sebzeler, bir parça protein (balık, tavuk, hindi, kırmızı et) diğer parça ise baklagiller ve tahıl grupları olarak değerlendirilebilir. 

4 – Tatlı ve kuruyemişleri kontrollü tüketin

Besinlere her zaman ulaşılabileceği unutulmamalı ve mide çok zorlanmamalıdır. Akşama devam ederken, tatlılar ve kuruyemişlerin tüketiminde porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. Tatlı tercihleri sütlü tatlılardan yana olmalıdır. Yarım porsiyon tatlı, kestane, meyve ve bir avuç kuruyemiş yeterli olacaktır. Sindirimi rahatlatmak için kişniş, kimyon, rezene ile destekleyici bir bitki çayı hazırlanabilir. Yeni yılın ilk gününde yine aynı şekilde dengeli öğünler planlanmalıdır. Sindirim kanalını dinlendirmek için sebze çorbaları, yeşil sebze suları, bol su, bitki çayları eklenebilir.

5 – Besinlerle sağlıklı ilişki kurun

Besinlerle kurulan ilişkinin sağlıklı olması önemlidir. Besinler mutluluk kaynağı olabileceği gibi pişmanlığa da yol açabilmektedir. Yemek yerken kilo alma korkusu yüzünden duyulan endişe ve kaygı parasempatik sistem aktivitesini olumsuz etkileyerek sindirim sisteminin fonksiyonlarını bozabillir. Bu durum da besinlerin sindirim ve emiliminde problemlere yol açabilmektedir. Sağlıklı besin tercihleri yapmak, sağlıklı protein kaynakları, iyi kalite yağlar, kompleks karbonhidratlar, lif yönünden zengin sebze ve meyveler tüketmek hem kilo kontrolünü hem de bağışıklığı destekleyerek sağlıklı kalmayı sağlar. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

5 ortak zorba davranışı bulunuyor!

Son günlerde özellikle sosyal medyada ortaya çıkan görüntülerle toplumun her kesiminde tepkiyle karşılanan akran zorbalığının daha çok okul ortamında yaşandığını belirten Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, yapılan birçok çalışma sonucunda 5 ortak zorba davranışının ortaya konulduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, zorbanın  kurbana zarar verme niyeti ile zorbalığı yaptığını, saldırının tekrarlayıcı özellikte olduğunu, kurbanın, zorbayı tahrik etmeden sözel ve fiziksel saldırganlığa uğradığını, zorbalığın, kurbanın da yer aldığı sosyal grup içerisinde meydana geldiğini ve zorba ile kurban arasında güç dengesizliği olduğunu söyledi. 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, son günlerde gençler arasında yaşanan akran zorbalığına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Akran zorbalığı daha çok okulda yaşanıyor

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, akran zorbalığını “okul içinde veya dış ortamda kişinin kendi yaştaşı veya benzer yaşta bulunan bireyler tarafından fiziksel, sözel, psikolojik veya ekonomik istismara uğratılması durumu” olarak tanımladı. Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Ancak günümüzde akran zorbalığı okul dışından ya da okul yolundan ziyade daha çok okul içinde meydana gelen bir davranıştır.” dedi.

Zorbalığa maruz kalma ilk yıllarda görülüyor

Akran zorbalığının karmaşık sosyal süreçleri, sosyal ilişkileri ve etkili iletişimi içerdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Okulun büyüklüğü, bulunduğu bölge, öğrencilerin sosyoekonomik düzeyleri genellikle bu durumların sıklığında herhangi bir farklılık yaratmamakta ise de sıklıkla zorbalığa maruz kalma riski okulun ilk yıllarında görülürken, zorbalar da daha ziyade son sınıflar da bulunmaktadır. Çoğunlukla daha küçük yaşta ve bedence zayıf çocuklar zorba tarafından mağdur olarak seçilirken, doğrudan fiziksel zorbalığa maruz kalma daha çok erkek öğrenciler de görülmektedir.” dedi. 

Zorbalığın pek çok çeşidi bulunuyor

Akran zorbalığı içerisinde pek çok davranışın yer aldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Akran zorbalığı kapsamında değerlendirilen davranışlar, itme, tekme atma ve dürtme şeklinde fiziksel ya da tehdit etme, alay etme, sataşma ve lakap takma gibi sözel olarak ortaya çıkabileceği gibi toplumsal dışlama ve kasıtlı olarak grubun dışına itme şeklinde de yaşanabilmektedir.” dedi. 

Zorbaca davrananlar zorbalığa da maruz kalıyor

Araştırmacıların başlangıçta zorbalık yapan kişi ya da kişileri “zorba”, zorbalığa maruz kalan kişileri de “kurban” olarak tanımladığını belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Ancak daha sonradan yapılan çalışmalar, bu sınıflamanın durumunu basitleştirdiğini ve çocukların büyük kısmının hem diğer çocuklara zorbaca davranışlarda bulunduğunu hem de kendilerinin zorbaca davranışlara maruz kaldığını göstermektedir.” dedi. 

Zorbalar genellikle erkek, fiziksel olarak güçlü oluyor

Sadece zorba grubunda yer alanlarla ile ilgili karakteristik özellikler belirlemenin daha güç olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Zorbalarla ilgili geleneksel düşünceler zorbaların, erkek, fiziksel açıdan güçlü, akademik yönden pek de başarılı olmayan ve çatışmalarını şiddet kullanarak çözemeye çalışan çocuklar olduğu yönündedir.” dedi.

Kurbanın yaşadığı sıkıntıyı göstermesi zorba davranışı pekiştiriyor

Genel olarak zorba olanların empatik eğilimlerinin diğerlerinden daha düşük olduğunun varsayıldığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Bu nedenle de zorbaların çok az vicdan azabı yaşadıkları ile ilgili bilgiler genelde   yer almaktadır. Ancak ileri sürülen bu varsayımı doğrulamak için yapılan araştırmaların, sonuçlarının tutarlı olmadığı görülmektedir. Yapılan bazı çalışmalar zorbaların, sosyal yeterliklerinin son derece fazla olduğunu ve zorbaların, diğerlerinin düşüncelerini manipüle edebilme ve anlama becerisine sahip olduğunu belirtmektedir. Nitekim yapılan bazı çalışmalar da kurbanın yaşadığı sıkıntıyı göstermesinin zorbanın davranışlarının daha çabuk pekişmesine neden olduğu yönündedir.” dedi.

Zorbalık 5 ayrı türde incelenebilir

Bu zorba karekterindeki araştırmalarda ortaya çıkan farklılıkların akran zorbalığınını 5  temel kuramsal yaklaşımla ele alınması gerektiğine sebep olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, zorbalığın 5 ayrı türde incelenebileceğini belirterek şunları söyledi:

Öğrenciler arasındaki bireysel farkların bir sonucu olarak zorbalık: Bu görüşe göre zorbalık fiziksel ve/veya psikolojik güçleri farklı öğrencilerin karşılaşması sonucu ortaya çıkar. Güçlü olan zayıf olanın üzerine baskı uygulama güdüsü ile davranışa geçer. 

Gelişimsel bir süreç olarak zorbalık: Bu görüşe göre zorbalık erken çocuklukta, diğerlerinin yanında kendi varlığını gösterebilmek ve sosyal baskınlık kurabilmek amacıyla başlar. Örneğin; kendisinden güçsüz olana vurur, tekme atar. Bu durum evrim kuramıyla da uyumludur ve zorbalığı rekabet içeren bir dünyada yaşamda kalmanın bir yolu olarak kullanılması mümkündür. Ancak yıllar geçtikçe insanlar zorbalığı sözel veya dolaylı olarak daha sosyal yollarla gerçekleştirmeye başlarlar.

Sosyo-Kültürel bir olgu olarak zorbalık: Bu görüş zorbalığı farklı güçlerdeki sosyal grupların varlığı ile açıklar. Burada sözü edilen farklılıklar dil, din, cinsiyet, ırk, etnik grup ve sosyal sınıf gibi tarihi ve kültürel farklılıklardır. Bu değişkenler açısından baskın gruba dâhil olanlar diğerlerine zorbalık yapma eğilimi taşırlar. Bunlar içinde en çok üzerinde durulan cinsiyet değişkenidir. Toplum genel olarak ataerkildir ve erkeklerin kadınlardan daha güçlü olduğu yönünde sosyal bir inanç bulunmaktadır. Bu nedenle zorbaların daha çok erkeklerden oluştuğunu ortaya koyan araştırma bulgusu mevcuttur.

Okuldaki akran baskısına bağlı olarak zorbalık: Bu görüş sosyo-kültürel yaklaşıma yakındır, çünkü zorbalığı toplumsal bağlam içinde ele almaktadır. Ancak burada toplumsal bağlam cinsiyet, ırk, sınıf farkı gibi değişkenlerle değil, toplumdaki diğer kişilerin davranışlarıyla bağlantılı olarak açıklanmaktadır. Bir akran grubu içinde bulunan öğrenci o grubun kurallarına ve davranışlarına uyumlu davranarak zorbalık yapmaya başlayabilir. Genellikle ortak amaç ve ilgiler çerçevesinde bir araya gelen bu grup üyelerine destek verirken dışta kalanlar için bir tehdit oluştururlar. 

Onarıcı adalet açısından zorbalık: Bu yaklaşım zorbaların kendisini bulunduğu toplumsal yapıyla bütünleşmiş olarak görmediğini ve okulda iyi bir yere sahip olduğunu düşünmediğini öne sürmektedir. Böylece haksızlığa uğradıklarını düşündükleri bu toplumsal yapıda adaleti kendileri sağlamak ve değersizlik duygularının üstesinden gelmek üzere zorbalık yapmaya başlarlar.

5 ortak zorba davranışı var

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit,  yapılan birçok çalışma sonucunda 5 ortak zorba davranışının ortaya konulduğunu belirterek bunları da şöyle sıraladı:

  1. Zorba, kurbana zarar verme niyeti ile zorbalığı yapar,
  2. Kurbana yönelik saldırı, tekrarlayıcı özelliktedir,
  3. Kurban, zorbayı tahrik etmeden sözel ve fiziksel saldırganlığa uğrar
  4. Zorbalık, kurbanın da yer aldığı sosyal grup içerisinde meydana gelir,
  5. Zorba ile kurban arasında güç dengesizliği vardır.

Ailesel davranış ve tutum hataları etkili oluyor

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, zorbalık uygulayan gençlerin ailesel özelliklerine bakıldığında genellikle, çocuğa birincil olarak bakan kişiler tarafından çocuğa ilgisiz davranılması, göz yumucu aile yapısı, çocuğun davranışlarına yönelik az kural veya sınır koyan aile yapısı, aile tarafından çocuğun toplumdan izole edilmesi ve etkin sosyal yaşamın engellenmesi gibi ortak özellikler olduğunu söyledi. 

Sorunlu ebeveyn tutumlarının da zorba davranışlarda bulunan kişilerin ortak özelliklerinden biri olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Ebeveynler arasında çatışma olması ve uyumun olmaması, ailenin uygun olmayan disiplin yöntemleri kullanması, yapılan hatanın çok üstünde cezalar vermesi, saldırgan davranışları çocuğa aktarması ve cesaretlendirmesi, otorite figürü olarak çocuğu aşırı kontrol altında tutma, cezalandırma ve evde aşırı kurallar, standartlar belirleme ve bunları uygulama, durumları ortaya çıkmaktadır.” dedi.

Daha düşük ailesel destek alıyorlar

Akran zorbalığı ile ilgili çalışmalarda zorba ve kurbanların, zorbalığa katılmayanlara göre daha düşük ailesel destek bildirdiklerinin görüldüğünü kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Sıcak ve destekleyici ailelere sahip olan çocukların, daha az akran zorbalığına uğradığı, uyguladığı ve bu ailelerde bulunan çocukların zorbalık mağduriyeti sonrası doğabilecek sorunlarla daha iyi baş edebildikleri bildirilmiştir. Daha destekleyici aile ortamında bulunan ve akran zorbalığına uğrayan çocukların, daha az destekleyici aile ortamında bulunanlara göre daha az duygusal ve davranışsal sorunlar gösterdikleri belirtilmiştir. Bu bakımdan akran zorbalığına uğratan ve uğrayan çocukların ailelerine de mutlaka destek verilmelidir.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi Sanat Evini Hizmete Açtı

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın vaatlerinden biri olan “Kartepe Sanat Evi” düzenlenen törenle 2023’e girmeden hizmete açıldı.

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın vaatlerinden biri olan “Kartepe Sanat Evi” geniş katılımla hizmete açıldı. Kartepe Kent Meydanı’nda yapılan sanat evi açılışına AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, KBB Koordinatörü Nihat Abiş, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, birim müdürleri, muhtarlar ve davetliler katıldı.   

İTHAL KÜLTÜR İLE MEDENİYET KURULMAZ

Kartepe Sanat Evi’nin açılışında konuşan Ebru Sanatçısı Hikmet Barutçugil “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Medeniyetler kültür ve sanatla oluştu. Medeniyetleri bizlere bırakılan sanat eserleri ile tanıyoruz. Bizde bizden sonrakilere bizden gelen sanat ve kültürle bir medeniyet kurmalıyız. Batılılaşma adına kendi özümüzden uzaklaştırıldık. İthal bir medeniyetle kültür kurmanın mümkün olmadığını gördük” dedi.

SANAT RUHU ETKİLER

Davet aldığım zaman böyle bir sanat galerisi hayal etmediğini söyleyen Barutçugil “Çok önemli bir eser ortaya çıktı. Burası sanat ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacaktır. Sanat eserleri insan ruhunu etkilemektedir. Sanatla uğraşmanın önemini Osmanlı çok iyi kavramıştır. Sultanların hepsi mutlaka bir sanat ile uğraşmıştır. Dünyada hiçbir hanedanlığa nasip olmamış bir zenginliktir. Aile içerisinde ilişkileri sanat etkilemektedir” açıklamasında bulundu.

ŞEHİR İNŞA EDİYORUZ

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Tarihi Hikmetiye Camii karşısında Günlük Yaşamda Osmanlı Müzemizi kısa zamanda hizmete açacağız. Kartepe’de yeni bir şehir inşa ediyoruz. Burada ki yapıların hiçbiri yoktu. Hükümetimizin ve KBB desteği ile Kaymakamlık, belediye binası, kent meydanımız, sanat evimiz hizmet veriyor. Camii ve kütüphane çalışmalarımız devam etmektedir. Sanat evinin açılışı bize nasip oldu. Bunun heyecanını ve mutluluğunu yaşıyor, emeği geçen herkese ediyorum. Tüm gayemiz tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, bilimiyle, sporuyla, insanıyla bütünleşmiş Kartepelilik ruhunu sahip bir şehir inşa etmek” dedi.

EBUZER BARUTÇUGİL’İN ESERLERİ HAYRAN BIRAKTI

Kendine has tarzıyla Ebru sanatında bir ekol olmuş, Barut Ebrusu olarak anılan Hikmet Barutçugil’in eserleri Kartepe Sanat Evi açılışında sergilendi. Ziyaretçilerin ilgiyle gezdiği sergi hayranlık uyandırdı.       

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Konservatuvarı 2022'de sanat eğitiminde öncü oldu

Kaliteli sanat eğitiminin merkezi Büyükşehir Belediye Konservatuvarı, ailelerin çocukları için öncelikli tercihi oldu.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Belediye Konservatuvarı, 2022 yılında sanat eğitiminde öncü olmaya devam etti. Kaliteli eğitimiyle geleceğin sanatçılarını yetiştiren Büyükşehir Belediye Konservatuvarı, ailelerin çocukları için öncelikli tercihi oldu.

5-55 YAŞ ARASINDA 1.531 KİŞİ

Büyükşehir Belediye Konservatuvarının 2022-2023 eğitim-öğretim dönemi yetenek sınavları eylül ayının ilk haftasında yapıldı. 7 bölüm ve 29 sanat dalında yapılan yetenek sınavlarına 5 ila 55 yaş arasında 1.531 kişi katıldı.

ÜCRETSİZ YETENEK SINAVI HAZIRLIK PROGRAMI

Konservatuvar sınavlarından önce ise önemli bir eğitim hizmetine imza atıldı. Büyükşehir Belediye Konservatuvarı, eylül ayındaki sınavlar için ücretsiz Yetenek Sınavı Hazırlık ve Rehberlik Programı oluşturdu. Program, konservatuvara giriş sınavlarında öğrencilere önemli katkı sundu.

AİLELERİN ÇOCUKLARI İÇİN ÖNCELİKLİ TERCİHİ

Öte yandan her yıl olduğu gibi bu yıl da Büyükşehir Belediye Konservatuvarı vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Çocuklarının Büyükşehir Belediye Konservatuvarı öğrencisi olmasını isteyen aileler, onları Temmuz ayındaki ücretsiz yetenek sınavı hazırlık ve rehberlik programına kayıt ettirdi. Çok sayıda gencin Devlet Konservatuvarı sınavlarında başarılı olduğunu bilen aileler, bu nedenle öncelikli tercihlerini Büyükşehir Belediye Konservatuvarından yana kullandı.

BALE BÖLÜM’NDEN MUHTEŞEM YILSONU RESİTALİ

Haziran ayında gerçekleştirilen yılsonu gösterileri alınan eğitimin kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi. Büyükşehir Belediye Konservatuarı Bale Bölümü, gerçekleştirdiği yılsonu resitali ile geleceğin sanatçılarını yetiştirdiğini ortaya koydu. Bale Bölümü’nde eğitim alan 98 öğrenci muhteşem koreografi ve kostümlerin eşliğinde yıllarca unutulmayacak bir yılsonu gösterisine imza attı.

GELENEKSEL VE GÜZEL SANATLAR KONSERVATUVARDA YAŞATILDI

Güzel Sanatlar Bölümü son sınıf öğrencileri ile Geleneksel Türk Süsleme Sanatları öğrencilerinin sergileri de geçen yılın sanat etkinliklerine değer kattı. Öğrencilerin, özellikle pandemi dönemindeki çalışmalarıyla oluşan sergilerde; Ebru, Hat, Tezhip, Minyatür, Kat-ı, Resim, Çini ve Seramik branşlarına ait eserler yer aldı. Branş öğrencilerinin eserlerinden oluşan sergiler vatandaşlar tarafından beğeniyle izlendi.

KANDIRALI EKOLÜ BÜYÜKŞEHİR KONSERVATUVARINDA

2022 yılında önemli bir müzik eğitmeni Büyükşehir Belediye Konservatuvarı ailesine katıldı. Mustafa Kandıralı’nın aynı zamanda yeğeni olan ve klarnet camiasında Kandıralı ekolünü devam ettiren Türkan Kandıralı, Büyükşehir Belediye Konservatuvarının eğitim kadrosunda yer almaya başladı. Türkan Kandıralı’nın Büyükşehir Konservatuvarda ders vermesi öğrenciler için önemli bir şans olurken, merhum Mustafa Kandıralı’nın tarzını gelecek nesillere taşımasına olanak sağladı.

BÜYÜKŞEHİR KOROLARI BEĞENİYLE İZLENDİ

Ayrıca, Büyükşehir Belediye Konservatuvarı yıl içinde Türk Sanat, Türk Halk Müziği Koroları ve Dini Musiki Topluluğu ile birbirinden güzel konserler verdi. Anadolu nağmeleriyle en güzel türküler seslendirilirken, Türk Sanat Müziği Korolarıyla da Alaeddin Yavaşça, Avni Anıl, Zekai Tunca ve Yusuf Nalkesen  gibi önemli bestekarların eserleri vatandaşlarla buluşturuldu. Büyükşehir Belediyesi Dini Musiki Topluluğu ise İstanbul’un Fethi kutlamaları kapsamanda önemli bir konsere imza attı. Topluluk, konserin sonunda vatandaşlar için Fetih Marşı’nı seslendirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TOD Yeni Yılın İlk Ayında Dopdolu

Dijital içerik platformu TOD; gişe rekortmeni, eğlenceli ve popüler filmleri, dünyada izlenme rekorları kıran dizileri ve yepyeni orijinal programları 2023 yılında da izleyicilerine sunmaya devam ediyor. 

TOD, Ocak ayında heyecanla beklenen dizileri “Your Honor”ı 16 Ocak’tan itibaren her Pazartesi ve “George & Tammy”yi de 25 Ocak’tan itibaren her Çarşamba izleyicilerle buluştururken, “The Lost City”, “Belfast” ve “Ooops! The Adventure Continues” gibi daha pek çok filmi de sinemaseverlere ulaştıracak.

Yaşadığımız binaları yapan mimarların nasıl evlerde yaşadığı hep bir merak konusudur. Türkiye’nin farklı yerinde mimarların, kendi yaptıkları ve yaşadıkları evleri anlatan 13 bölümlük belgesel serisi “Mimarların Evleri” 10 Ocak’tan itibaren her Salı iki yeni bölümüyle ekranda olacak. 

Bilgi ve yeteneklerini çevrelerine sunmaktan çekinmeyen, dünyada yaşamın sürdürülebilir olmasını isteyen, gördüklerinden sorumlu hisseden, elini taşın altına sokan pek çok insan bir araya geliyor ve “Dünyayı kim kurtaracak?” sorusuna bir cevap aranıyor. Merakla beklenen “Dünyayı Kim Kurtaracak” isimli belgesel serisi 27 Ocak’tan itibaren her Cuma yeni bölümüyle seyirciyle buluşuyor.

Yeni yılın ilk ayında yepyeni diziler TOD’da!

  • Bryan Cranston, eski hayatının enkazıyla yüzleşmek zorunda kalan eski yargıç Michael Desiato olarak geri dönüyor. Barodan atılmış, gözden düşmüş ve neredeyse yok edilmiş halde olan Michael Desiato’nun, yozlaşmış bir imparatorlukla New Orleans’ı yöneten Baxter Ailesi’ne karşı intikam hikayesini konu edinen “Your Honor” yeni sezonuyla 16 Ocak’tan itibaren;
  • Başrollerini Oscar® ödüllü Jessica Chastain ve Oscar adayı Michael Shannon’ın paylaştığı, karmaşık ilişkileriyle tüm zamanların en ikonik müziklerine ilham veren country müziğinin güçlü çifti Tammy Wynette ve George Jones’un büyük aşk hikayesini anlatan “George & Tammy”, 25 Ocak’tan itibaren, TOD’da izleyiciyle buluşacak.

 

2023 yılında da birbirinden kaliteli filmler TOD’da!  

  • Oyuncu kadrosunda Sandra Bullock, Channing Tatum, Daniel Radcliffe’ın yer aldığı, yazdığı romanda yarattığı kurgusal şehrin gerçekten var olduğunu keşfeden bir yazarın hikayesini konu edinen “Kayıp Şehir” (The Lost City), TV’de ilk kez, 1 Ocak Pazar;
  • Kenneth Branagh’ın yazıp yönettiği, 1960’ların sonunda çalkantılı olaylar yaşayan bir çocuk ve işçi sınıfı ailesinin hayatına odaklanan, En İyi Film, Yönetmen, Yardımcı Kadın Oyuncu, Yardımcı Erkek Oyuncu, Özgün Şarkı, Ses dallarında Oscar’a aday olup, Özgün Senaryo dalında bu ödülü alan “Belfast”, TV’de ilk kez 12 Ocak Perşembe;
  • Büyük bir selden kurtulmak için bir gemide yaşamaya başlayan hayvanlardan maceraperest Finny ve Leah’ın gemiden düşüp kendilerini bir adada bulmalarıyla gelişen olayları anlatan, 2015 yapımı “Kahraman Miçolar” filminin devamı niteliğindeki animasyon “Ooops! Sevimli Tayfa” (Ooops! The Adventure Continues), TV’de ilk kez, 1 Ocak Pazar;
  • “Transformers” serisinin yönetmeni Michael Bay’in yönettiği, birçok suça bulaşmış evlatlık kardeşiyle banka soygununa karışan eski bir askerin hikayesini konu edinen, “Ambulans” (Ambulance), TV’de ilk kez, 18 Ocak Çarşamba;
  • Oscar’da 10 dalda aday olup 3 ödül kazanan ve En İyi Film ve Yönetmen dallarında Altın Küre alan, I. Dünya Savaşı sırasında askerlerin hayatını etkileyecek önemde bir mesajı iletmekle görevlendirilen iki askerin başından geçen olayları aktaran, “1917”, 1 Ocak Pazar;
  • 2018 yapımı “Kral Şakir Oyun Zamanı”nın devam filmi olan, bir maceraları sırasında Bermuda Şeytan Üçgeni’nde gizemli bir küreye hapsolan Kral Şakir ve arkadaşlarının hikâyesini anlatan, “Kral Şakir Korsanlar Diyarı”, 1 Ocak Pazar;
  • Başrolde İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç’un yer aldığı Türk komedi filmi, “Yol Arkadaşım 2”, 1 Ocak Pazar günü TOD’da izleyicisi ile buluşmaya hazırlanıyor.

TOD Dilediğin Zaman Dilediğin Yerde!

TOD’dan popüler dizi, film ve belgeselleri izlemek isteyenler, yıllık paket ile ayda 12,90 TL’den başlayan fiyatlarla kutusuz, kurulumsuz anında internet üzerinden TOD üyesi olabiliyorlar. TOD mobil uygulamasını Google Play ve App Store’dan indirebilir, todtv adresinden tek tıkla tüm içeriklere dilediğiniz zaman dilediğiniz yerden ulaşabilirsiniz. TOD’a ayrıca Apple TV, Android TV ve Smart TV’lerden de erişebilirsiniz. Digiturk uydu üyeleri ise paketleri kapsamındaki içerikleri beIN CONNECT’ten izleyebiliyorlar. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı