Aylık arşivler: Mart 2023

Çeşme'ye değer katacak proje: “Alaçatı Modern Yola Çıktı"

Kültür sanat alanında yaptığı projelerle adından söz ettiren Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, modern sanat merkezi projesi Alaçatı Modern Projesini hayata geçiriyor.

Göreve geldiği günden itibaren sözlerini tek tek gerçekleştiren Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, hayata geçirdiği projelere bir yenisini daha ekledi. Kentlerin kültür, sanat ve sporla var olduklarının altını çizen Oran, Alaçatı’da yepyeni bir projenin startını verdi.

Arkas Holding işbirliğiyle gerçekleştirilen, Bodrum ve giriş katlarında, toplamda yaklaşık 2.000 metrekare bir alanda, süreli sergi salonu, sabit sergi salonu, kafe, etkinlik ve atölye salonları ile depo alanlarından oluşan modern sanat merkezi projesi Alaçatı Modern Alaçatı’nın çehresini değiştirecek.

Alaçatı’da âtıl bir binanın yıkarak yerine Alaçatı Modern Projesi’nin yapımına başlandığını belirten Oran, “Göreve geldiğimizde Çeşme’yi kültür, sanat ve sporla anılan bir kent yapacağımıza, işimizi, aşımızı büyüterek herkesin yüzünün güldüğü mutlu bir Çeşme yaratacağımıza söz vermiştim. Bütün sözlerimizi adım adım gerçekleştiriyor olmaktan gurur duyuyorum. Alaçatı’ya değer katacak Alaçatı Modern’i kısa sürede tamamlayarak Çeşmeliler’in hizmetine sunacağız. Çeşmemiz’e hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

18 Kadın Sanatçı “8. Renk Kadın ve İz" Sergisiyle AKM'de

Resimden heykele, fotoğraftan dijital sanatlara 8 farklı disiplinden 18 kadın sanatçı, kadın kimliğini yeniden ele alan eserleriyle 2 Nisan’a kadar AKM Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor.

Atatürk Kültür Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü birbirinden değerli 18 kadın sanatçının eserlerinin yer aldığı özel bir sergi seçkisiyle karşılıyor. ‘8. Renk Kadın ve İz” sergisi, resim, heykel, seramik, fotoğraf, tekstil dokuma, kolaj, minyatür ve yerleştirme sanatını kapsayan 8 farklı disiplinden eserleri sanatseverlerle buluşturuyor. 

Kadını ‘8. Renk’ olarak tasvir eden sergide, kadının toplumdaki yerine ve kendine biçilen rollere karşın dünya üzerindeki varlığını, öyküsünü ve kültürel birikimini ortaya koymasını, ruhunu ve evrene ait gözlemlerini güçlü bir biçimde ifade etmesini farklı malzeme ve tekniklerle mercek altına alınıyor. Karma sergide Aslışah Erdem, Aysun Bozuklu, Ayşe Wilson, Ayşegül Yapar, Cansu Sönmez, Derya Geylani Vuruşan, Eda Çığırlı, Eda Taşlı, Elsa Ers, Gözde Can Köroğlu, Günnur Özsoy, Günseli Kato, Kadriye İnal, Melis Buyruk, Sevim Kaya, Sinem Demirci, Yasemin Öztürk ve Yonca Karakaş’ın eserleri yer alıyor.

AKM Galeride ücretsiz gezilebilecek “8. Renk Kadın ve İz” sergisi 2 Nisan tarihine kadar ziyarete açık. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çellistanbul “Umut" melodileri ile Pera Müzesi'nde

Pera Müzesi, Pera Klasikleri konser serisinde bu ay, “Umut” temalı konserle Çellistanbul Viyolonsel Kuartet’i konuk edecek. İstanbul adını müziğin evrensel tınıları ile buluşturan dörtlü, dinleyiciye umut veren klasik müzik eserlerini seslendirecek.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, klasik müziğin güncel yorumcularını ağırladığı Pera Klasikleri konser serisine Çellistanbul ile devam ediyor. Müzenin Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturan Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar sergisinin yer aldığı salonda, 11 Mart Cumartesi akşamı gerçekleşecek “Umut” başlıklı konser, dinleyicileri tarihi ve büyülü müze atmosferinde müzikal bir yolculuğa çıkaracak.

İnsan sesine en yakın enstrüman olan çelloyu müzikseverlerle buluşturmak amacıyla 2002’de kurulan Çellistanbul Viyolonsel Kuartet, her biri viyolonseldeki başarılı yorumları ile adından söz ettiren Melih Kara, Murat Berk, Julya Krepak ve Yusuf Çelik’ten oluşuyor. Farklı ülkelerde konserler veren Çellistanbul, Türkiye’den ve dünyadan çellistlerin yer aldığı özel projelere de imza atıyor. Çellistanbul’un bugüne dek aynı sahneyi paylaştığı ünlü müzisyenler ve topluluklar arasında Xavier Phillips, Mischa Maisky, Berlin Filarmoni Çellistleri, Atina Senfoni Orkestrası Çellistleri bulunuyor.

Müzikseverler, 11 Şubat 2023 tarihli, ertelenen “Çellistanbul ile Müzik Aşkı” konser biletlerini bu etkinlikte kullanabilir.

Konser biletleri Biletix’ten veya konser günü Pera Müzesi resepsiyonundan alınabilir. Pera Müzesi Dostları’na %50 indirim uygulanmaktadır. Yerler sınırlı ve numarasızdır. Etkinlik 7 yaş ve üzeri misafirlerin katılımına uygundur. 7-12 yaş arasındaki dinleyiciler konsere bir yetişkinle beraber katılabilir.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bostanlıspor futbolda teknik kadro yenilendi, psikolog ve fizyoterapist geldi…

Futbolda 2023 yılını atılım yılı kabul eden ve kendi futbolcusunu yetiştirmek için çalışmalarını daha modern ve bilimsel hale getirme modelini seçen Bostanlıspor teknik kadrosunu tamamen değiştirdi. Yönetim, Türkiye’de ilk kez amatör bir takıma fizyoterapist ve psikolog göreve getirdi.

Bostanlıspor Başkanı Avni Erboy, istikrardan taviz vermediklerini bu nedenle futbolda Mustafa Oral ile 6 yıl birlikte çalıştıklarını ifade ederek, “Ancak çizdiğimiz yoldan teknik olarak sapmalar olması nedeniyle yenilenmeyi gündeme getirerek, daha fazla ısrarın zarar vereceğini düşündük. Bunun içinde yollarımızı dostça ayırdık.

Türk Futbolunda önemli bir yeri olan, 1. Ligde silinmeyecek izler bırakan, eski gol kralı ve teknik adam Behiç Basatuğrul’u futbol takımlarımızın başına teknik sorumlu olarak getirdik. Basatuğrul tam yetki ile görevine başladı. Mustafa Seyhan ve Ataberk Çeviksoy gibi genç, istikbal vaad eden antrenörleri de görevlendirdik.

Belki de amatör lig takımında Türkiye’de ilk kez olarak fizyoterapist ve psikolog ile anlaşarak, onları da ekibimize dahil ettik. Fizyoterapist Ceren Cannar ve psikolog Seda Soylu Bostanlıspor da görev yapacağı gibi futbol takımımızla da birlikte olacak. Her iki arkadaşımız A Takımının yanı sıra tüm futbol takımları ve kulübümüzün diğer branşlarıyla da zaman zaman birlikte olarak eksik yönleri tamamlayacak.  

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

En İyi Mobil Güvenlik Çözümü 6. Kez Bitdefender Antivirüs Oldu!

Bağımsız antivirüs test kuruluşu AV-TEST tarafından yıl boyunca yapılan testler sonucunda global siber güvenlik lideri Bitdefender Antivirüs, yılın En İyi Android Güvenliği ödülünü almaya hak kazandı. AV-TEST tarafından yapılan testlerde başarılı olan ve bu ödülü 6. kez almaya hak kazanan Bitdefender Antivirüs, rakiplerine göre bu alanda da en başarılı siber güvenlik çözümü olarak dikkat çekti.

Global siber güvenlik lideri Bitdefender Antivirüs, bağımsız antivirüs test kuruluşu AV-TEST tarafından yapılan testler sonucunda En İyi Android Güvenliği ödülünü kazandıklarını duyurdu. Bitdefender Antivirüs tarafından geliştirilen Bitdefender Mobile Security, AV-TEST tarafından 2022 yılı boyunca gerçekleştirilen tüm testlerde en yüksek performansı göstererek Android cihazlar için yılın en iyi güvenlik çözümü seçildi. 17 siber güvenlik çözümü arasında, kötü amaçlı yazılımları algılama, kötü amaçları yazılımlara karşı koruma, performans ve bataryayı verimli kullanma gibi kategorilerdeki tüm testleri başarıyla geçen Bitdefender Mobile Security, kullanıcı dostu ara yüzü ve meşru uygulamalar hakkında hiç yanlış uyarı vermemesiyle de dikkatleri üzerine çekti.

 

Bitdefender Antivirüs 6. Kez En İyi Android Güvenliği Seçildi

Bireysel ve kurumsal kullanıcılar için ödüllü antivirüs ve siber güvenlik çözümleri sunan Bitdefender Antivirüs, bağımsız antivirüs test kuruluşu AV-TEST tarafından yapılan testlerde 6. kez yılın en iyi Android güvenliği seçilerek en başarılı siber güvenlik çözümü olarak dikkat çekti. Bitdefender Antivirüs Siber Tehdit İstihbaratı Direktörü Dragos Gavrilut, “AV-TEST tarafından bir kez daha en iyi Android güvenlik çözümü seçilmekten onur duyuyoruz.” ifadelerinde bulunurken AV-TEST CEO’su ve CTO’su Maik Morgenstern ise “Bitdefender, her yıl test ettiğimiz mobil güvenlik çözümleri arasında performans ve kullanılabilirlik açısından mükemmelliğini kanıtladı. Bitdefender Mobile Security, mobil cihazın performansını sorunsuz bir şekilde koruyabiliyor. Kötü amaçlı yazılımları engelleme konusundaki olağanüstü yeteneği sayesinde Bitdefener Mobile Security, gerçekleştirdiğimiz testlerde en başarılı sonuçları alarak 6. kez En İyi Android Güvenliği seçildi.” açıklamasında bulundu.

Bitdefender Mobil Güvenlik Çözümlerinde Mükemmelliğini Kanıtladı

Android cihazların güvenliğini sağlayabilmek için antivirüs yazılımlarına çok büyük bir ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu “Siber saldırılar her geçen gün artıyor ve çok daha karmaşık hale geliyor. Özellikle mobil kullanıcı sayısının artmasına paralel olarak bu alana yönelik siber saldırılarda da gözle görülür bir artış söz konusu. Siber saldırganlar, sosyal mühendislik, kimlik avı saldırıları ve casus yazılımlar gibi pek çok yöntemle kullanıcıların kişisel verilerini ele geçiriyor. Kullanıcıların, siber suçluların Android cihazlara yönelik saldırılarından korunabilmesi ve kişisel verilerin güvenliğini sağlayabilmeleri için başvuracağı en ideal çözümün güvenilir bir antivirüs yazılımı kullanmak olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerinde bulundu. Akkoyunlu, “Sektörün ilk gerçek zamanlı sohbet koruması özelliğiyle Bitdefender Mobile Security, bilinen veya bilinmeyen kötü amaçlı yazılımlara ve mobil anlık mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla gönderilen bağlantı tabanlı saldırılara karşı üstün bir koruma sunuyor. Ayrıca her kullanıcımıza ücretsiz sunduğumuz VPN ile sanal ortamda güvenli kalmak mümkün oluyor. Mobil cihazlara yönelik sunduğumuz güvenlik sayesinde AV-TEST tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda elde ettiğimiz bu başarı, siber güvenlik alanında mobil tabanlı en iyi korumayı sağladığımızı bir kez daha kanıtladı.” açıklamasında bulundu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yapay Zeka ile Dublaj Dönemi Başladı

Günümüzde birçok alanda karşımıza çıkan yapay zeka temelli teknolojilerin kullanım alanları, dijitalleşme ile birlikte gitgide genişliyor. Yapay zeka destekli dijital ses çözümleri konusunda dikkat çeken çalışmalara imza atan Türk girişim şirketi DeepZen de seslendirme, oyun ve otomotiv sektörleri de dahil olmak üzere “sesin olduğu” bir çok alandaki teknolojileriyle hayalleri gerçeğe dönüştürüyor.

Power House’un yatırımcısı olduğu ve yüksek teknoloji ürünü çözümleriyle, birden fazla dilde insan sesine en yakın sesi üretebilen ve bu sesleri üretirken duygu kontrolü de yapabilen İngiltere merkezli Türk girişim şirketi DeepZen, Türkiye ve Dünya’da bu yetenekte dijital ses çözümleri sunabilen öncü teknoloji şirketleri arasında yer alıyor. Sahip olduğu bilgi birikimi ve üstün nitelikli mühendislerden oluşan uzman ekibiyle sektörde önemli projelere imza atmaya devam eden DeepZen, bu kapsamda otomatik deşifre, Makine Tabanlı Sinir Ağlarına Dayalı Çeviri (NMT), ses sentezi, dudak senkronizasyonu ve yeni geliştirilen ses klonlama teknolojileri sayesinde geleneksel dublajı aratmayacak işler ortaya koyuyor.

Ses klonlaması ile dublaj çalışmaları

Günümüzde dünyada sadece birkaç şirket, yapay zekâ bazlı dublaj çalışmaları yapabiliyor. Ülkemizde sektör lideri konumunu günden güne pekiştiren DeepZen de Türkiye’nin en iyi bilinen sanatçılarından birinin sesini kopyalayıp (klonlayıp), sanatçının kendi sesiyle ve yapay zekâ sayesinde dublaj yapabilecek seviyeye ulaşmak üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Buna dayanarak, ses klonlamasını mümkün kılan teknolojiler geliştirip kişilerin kendi seslerini kullanarak ya da müşterilerinin talepleri doğrulusunda özel sesler oluşturarak kullanmalarına olanak sağlıyor. Bununla birlikte, sesli kitaplar, reklam, pazarlama, podcasting, oyun ve sanal asistanlar dahil olmak üzere, diğer sesli içerik türleri için de dijital ses çözümleri üretiyor.

Tüm bunlara ilave olarak DeepZen, stüdyoya girmeksizin az miktarda ses verisinden (evde çekilmiş videolar gibi) ses klonlaması gerçekleştirebiliyor. Böylelikle kişilerin kendi seslerini kullanarak ya da markaları için istedikleri biçimde özel sesler oluşturarak kullanmalarına olanak sağlıyor. Örneğin, şirket sahibinin ya da şirket yöneticilerinin seslerini klonlayıp, istediği tüm iletişimleri, bilgilendirmeleri (yılbaşı mesajı, ya da uluslararası şirket toplantısı gibi) yazılabilecek tüm metinleri kişinin sesinden konuşturabilmesini mümkün oluyor.

DeepZen Kurucu ve CEO’su Taylan Kamış konuyla alakalı olarak; “Bizce her yapay zekâ tabanlı teknolojide olduğu gibi teknolojinin doğru ve insanlığın yararına kullanılması çok kıymetli. Biz DeepZen olarak bu sorumluluk bilinciyle insanlık adına güzelliklere imza atacağımıza inanıyoruz. Bizi dinlemeye devam edin!” yorumunu yapıyor.

 DeepZen, Power House ile Globalde Büyümesini Artıracak

2018 yılında Türk girişimciler tarafından kurulan ve Türkiye’de pazar liderliğini pekiştiren DeepZen, teknoloji ve video yayıncılığı alanında en önemli yatırım platformlarından biri olan Power House’dan aldığı destek ile global alanda da büyüme ivmesini artırmayı hedefliyor. Video yayıncılık ekosistemini yatırımlarıyla destekleyen Power House’un Kurucu Ortağı Enes Usta, “Dijitalleşmenin her geçen gün arttığı günümüzde DeepZen gibi dikkat çeken teknolojiler geliştiren bir girişime yatırımlarımızla ve  yaratıcı fikirler, stratejik düşünce ve teknoloji üzerine geliştirdiğimiz programlar ile destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin mühendislik ve teknoloji geliştirme gücünü DeepZen gibi başarılı girişimlerle dünyaya göstermeye devam edeceğiz” diyor.

Efsanevi Sanatçı Edward Herrmann’ın Sesine Hayata Verdiler

DeepZen Kurucu ve CEO’su Taylan Kamış ilginç projelere imza atıklarını belirterek, “Biz DeepZen olarak kendimizi teknoloji ile özdeşleştiriyor, sürekli gelişen bilgiyi, hayata ve insanlığa anlam katma sanatı ile birleştirmeyi seviyoruz. Adımız da o yüzden DeepZen. Yapay zeka her alanda ağırlığını artırmaya devam ederken bu yeni duruma uyum sağlamak isteyenler için biz de payımıza düşeni yapmaya özen gösteriyoruz. Örneğin; Bugüne kadar yaptığımız en ilginç projelerden biri, 2014 yılında vefat eden efsanevi sanatçı Edward Herrmann’ın eski ses kayıtlarını, ailesinden izin alıp klonlamak oldu. Bizce her yapay zekâ tabanlı teknolojide olduğu gibi teknolojinin doğru ve insanlığın yararına kullanılması çok kıymetli. Daha nice güzelliklere imza atacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Sektör önümüzdeki yıllarda nasıl şekillenecek?

Peki yeni teknolojiler, yapay zekâ ile dublaj, makineler tarafından yapılan montaj sektöre iyi gelecek mi? İnsanlar işsiz kalacak mı? Bu sektörde çalışanlar buna nasıl tepki gösterecekler sorularına ilişkin DeepZen Kurucu ve CEO’su Taylan Kamış , “Aynı kitap işine ilk başladığımızdakine benzer şekilde, bugün seslendirme dünyasında, sektör önderleri, ses sanatçıları, sendikalar ve film sektör paydaşları arasında farklı görüşler hâkim. Bizim baktığımız taraftan şöyle görmek mümkün, ne yaparsak yapalım teknoloji geliyor, doğru değerlendirenler, doğru pozisyon alanlar avantajlarından faydalanırken, teknolojiyi dışarıda tutmak isteyenler sıkıntı yaşayabilirler. Bu yeni teknolojilere uyum sağlamak isteyen ler için biz payımıza düşeni yapmaya çaba gösteriyoruz. Tüm işlerimizde ses sanatçılarının haklarını ve seslerini koruyacak hukuksal lisanslama surecine önem veriyor, destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz.” diyor.

Lisanslama süreci nasıl ilerliyor?

DeepZen, Dünya’nın çeşitli yerlerinde ses sanatçıları ile anlaşıp, seslerini kullanabilmek için lisans anlaşması yapıyor. Seslerinin ne kadar süre ile hangi alanlarda kullanabileceğini sanatçılar seçiyor. Anlaşma sonrası, ses sanatçıları ile stüdyoya giriliyor. Dil bilimciler, mühendisler ve uzman bir ekip tarafından uyarlanan sistematik bir kurguyla ses kayıt alma ve işlemesi yapılıyor (duyguları kayıt edebilmek için önceden özenle hazırlanan scriptler üzerinden). Daha sonra DeepZen yapay zeka ses teknolojisi, sanatçısının kayıt edilmiş sesinden, onun gibi konuşmayı öğreniyor ve daha sonra yazılacak her metni, tıpkı o sanatçı gibi, farklı stillerde (haber, konuşma vb.) okuyabiliyor.

Sesiniz hep aynı kalıyor!

Bu teknoloji sayesinde sözgelimi 20 yaşındaki bir dublaj sanatçısı, stüdyoya girip sesini DeepZen teknolojisi ile kaydettiğinde, 50 yaşına bile gelse 20 yaşındaki sesiyle seslendirme yapabiliyor olacak. Sesi kısılsa bile kaydettiği gün olduğu gibi sağlıklı sesiyle dublaja devam edilebilecek.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Popüler tuzak anket dolandırıcılığı

İnternette her gün yeni bir anket ile karşılaşıyoruz. Çevrimiçi anketler ve testlerin kurulumu hızlı ve ucuz. Alıcılar için doldurması, araştırmacılar için yorumlaması, pazarlama birimlerinin hedef kitleye ulaşmaları ve araştırmalar için popüler bir yöntem. 

Dolandırıcılar parolalarınızı, kredi kartı bilgilerinizi veya kişisel bilgilerinizi çalmak, bilgisayarınıza veya başka bir cihaza kötü amaçlı yazılım yüklemek ya da sizi daha fazla spam posta listelerine eklemek için sahte anketleri de  kullanırlar. Siber suçlular  için yasal anketleri kendi amaçları için taklit etmek ve zararsız görünen birkaç soruya yanıt karşılığında “ödüller” sunmak çok hızlı ve kolay olduğundan, meşru bir anketi sahte bir anketten nasıl ayırt edebilirsiniz?  

Siber güvenlik şirketi ESET anket dolandırıcılığı ile ilgili dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. 

Anket dolandırıcılığının işaretleri

Yakın zamanda yapılan bir çalışma, tek bir suç şebekesinin, insanları kandırmak için 120 tanınmış markanın anketlerini ve eşantiyonlarını kullanarak küresel kurbanlardan ayda 80 milyon ABD doları kazandığını ortaya koydu.  Dolandırıcılık genellikle istenmeyen bir e-posta veya muhtemelen sayısız başka kurbana gönderilen SMS ya da mesaj ile  başlar. Temel amacı, alıcıyı tıklayarak katılmaya ikna etmek olan bir kimlik avı mesajıdır. Gerçek olduğu izlenimi vermek ve kurbanı katılmaya teşvik etmek için genellikle tanınmış bir markayı öne çıkarır. Ankete katılmaları halinde alıcılara para, hediye kartı, bir cihaz , çekiliş hakkı, bir sonraki satın almada para veya var olmayan herhangi bir ödül vaadinde bulunulur.  Dolandırıcılar katılımcıdan, var olmayan ödülü alabilmesi için bir “işlem ücreti”, “vergi” veya “nakliye/taşıma” ücreti ödemesi talep edebilir. Mesaja tıklamak, kullanıcıyı gerçek bir markanın web sitesine değil, sahte bir web sitesine yönlendirir. Kurbanlardan genellikle anket/ödül teklifini sosyal medya veya diğer kişilerle paylaşmaları istenir, bu da dolandırıcılık yayıldıkça inandırıcılığını alıcıların gözünde artırır.

Anket dolandırıcılığı ve taşıdığı tehlikeler nelerdir? 

Bu dolandırıcılıklardan birine yakalandıysanız, birkaç olası sonuç var. Sizi bir spam listesine eklemek için kişisel bilgileriniz istenebilir.  Kimlik dolandırıcılığında veya sonrasında kimlik avı girişimlerinde kullanılacak kişisel ve mali bilgileriniz istenebilir. 

Dolandırıcılık sitesini ziyaret ederek farkında olmadan cihazınıza kötü amaçlı yazılım yüklenebilir. Kötü amaçlı yazılım, bankacılık veya kripto hesaplar için oturum açma bilgilerinizi çalabilir, fidye ödemezseniz dosyalarınızı şifreleyebilir (fidye yazılımı), cihazınızı bir botnet’e dahil edebilir. Ücretli anketlerin ayrıntılarını sizinle paylaşacak bir grup üyeliği gibi, olmayan bir şey için bir miktar para ödemeniz istenebilir. Gerçek dışı bir ödül karşılığında küçük bir ücret ödemeniz istendiğinde, gelişmiş bir ücret dolandırıcılığına giriş yapmış olabilirsiniz. 

Kendinizi nasıl koruyabilirsiniz 

Bir anket dolandırıcılığının işaretlerini fark etmek, güvende olmak için ne yapılması gerektiğini bilmek ve zarar görürseniz ne olabileceğini hesaplamak önemlidir. Şüpheli anketleri tespit etmek için aşağıdaki ipuçlarını dikkate alın: 

  • Gerçek olamayacak kadar iyi görünen tüm tekliflere dikkat edin.
  • Yazım hatalarına veya zayıf dil bilgisine dikkat edin. Bu, vaat edilenin doğru olmadığının bir işareti olabilir.
  • Kısaltılmış URL‘ler  sahtekarlığı gösterebilir.
  • Zaman sınırlı teklifler, dolandırıcıların kurbanları üzerindeki baskıyı artırmalarının başka bir yoludur.
  • Bazı gönderilerde, basabileceğiniz “bize ulaşın” bağlantısı bulunmaz ve anketi kimin yaptığı belirsiz olabilir.
  • Gönderen ücretsiz bir web posta hesabı kullanıyorsa, anket büyük olasılıkla bir aldatmacadır.
  • Bir arkadaşınızdan veya aile bireyinden gelmiş olsa bile, anket tekliflerine sorgulamadan güvenmeyin.
  • Dolandırıcılık olarak rapor edilip edilmediğini veya gerçek olup olmadığını görmek için ödülü araştırın.
  • Tüm cihazlara ve bilgisayarlara tanınmış bir şirketin güvenlik çözümünü yükleyin.
  • İşletim sisteminizi ve uygulamalarınızı tüm bilgisayarlarda ve cihazlarda güncel tutun.
  • Yalnızca Google Play ve App Store gibi resmi uygulama mağazalarına güvenin.
  • Tüm önemli hesaplar için çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ile birlikte güçlü ve benzersiz parolalar kullanın. Dolandırıcılar parolalarınızı çalsalar bile, 2FA’nın etkin olduğu bu hesaplara erişim olasılıkları daha düşüktür.
  • İstenmeyen mesajlar için arayan kimliğine/gönderen numarasına güvenmeyin.
  • “Para” almak için asla ödeme yapmayın – bunlar her zaman dolandırıcılıktır.

 

En kötüsü olursa, güvenliği ihlal edilmiş kartların iptal işlemi için hemen bankanızı bilgilendirin veya önce bankacılık uygulamanız aracılığıyla kartları dondurun. Ve güvenliği ihlal edilme ihtimali olan tüm parolaları değiştirin.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Start-Uplar İçin Güvenlik İpuçları

Kaspersky uzmanları Start-upları, siber güvenlik tehditlerine karşı uyardı. Uzmanlar yetersiz planlama ve güvenlik tedbirlerinin şirketlere zarar vereceğini açıkladı. Start-upları hedef alan en tipik siber güvenlik tehditleri ve bunların nasıl önlenebileceğine dair ipuçlarını paylaştı. 

 

Bir start-up olarak, işiniz dahilinde uğraşacağınız çok şey olduğu kesin… Dikkatinizi işinizi planlamak, pazarlama stratejinizi geliştirmek, ek yatırımlar elde etmek gibi konular üzerinde yoğunlaştırıyor olmanız ise çok normal. Ancak tüm bu yoğunluk içerisinde siber güvenlik, sıklıkla göz ardı edilen bir konuya dönüşebiliyor. Oysa siber güvenlik, her işletme için olduğu gibi, genellikle siber suçlular tarafından eşi bulunmaz bir hedef olarak görülen start-uplar için de büyük önem taşıyor.

Start-uplar için siber güvenlik neden önemli?

Siber güvenlik, ağları, sistemleri ve programları dijital saldırılardan koruma sürecinin tamamını kapsıyor. Kötü amaçlı siber saldırılar, şirketlerde önemli finans ve itibar kaybına, yasal problemlere, hatta işinizin başarısız olmasına kadar önemli sonuçlara yol açabiliyor. Start-uplar, kendilerini siber saldırılardan korumak için gerekli bütçe ve kaynak ayırmadıklarından, siber suçlular tarafından cazip hedefler olarak görülüyorlar. Kaspersky uzmanları, start-upların şirketlerini ihmallerinin korkutucu sonuçlar doğuracağından, siber güvenlik konusunu ciddiye alması gerektiğini belirtiyor. 

Start-upları hedef alan yaygın siber güvenlik tehditleri 

Kaspersky uzmanları start-up’ların, verilerini korumak için gerekli önlemleri almaması durumunda, çeşitli sonuçlarla karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Özellikle savunmasız start-upların siber tehditlerin farkına vararak, gerekli adımları atmalarının önemini vurguluyor. Start-uplara yönelik yaygın siber güvenlik tehditlerinin ise kimlik avı saldırıları, verilere zarar verebilecek veya verileri çalabilecek kötü amaçlı yazılımlar, fidye yazılımları ve yabancı bir kaynaktan gelen diğer tehditler olarak olduğunu ve bu siber saldırıların start-uplar üzerindeki sonuçlarının son derece yıkıcı olabileceğini belirtiyor. 

Yaşanan saldırı veya veri kayıpları sonucunda müşterin bilgileri, finansal kayıtları veya ticari sırları gibi hassas verilerin çalınabileceği konusunda uyarı yapan uzmanlar bunun itibar ve güven kaybına da yol açacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Veri ihlalleri, kesinti veya fidye ödemeleri nedeniyle finansal kayıpların da yaşayabileceğini belirtiyor

Doğru Siber Güvenlik Yazılımı Nasıl Seçilir?

Kaspersky uzmanları Start-up’lara siber güvenlik yazılımını seçerken nelere dikkat etmeleri gerektiğini açıkladı: “Araştırmanızı iyi yapmak ve girişiminiz için uygun çözüme yatırım yapmak, hem şirketinizin siber saldırılara karşı güvende olduğundan, hem de paranızı boşa harcamadığınızdan emin olmanızı sağlayacaktır. Araştırma yaparken, yazılımın maliyeti ve özellikleri, kullanım kolaylığı ve sağladığı destek gibi önemli faktörleri göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Maliyet için, bütçenize uygun bir çözüm bulduğunuzdan emin olmalısınız. Bütçelemeye yönelik en mantıklı yaklaşım, risklerin neler olduğunu dikkate alan; en iyi performansı, en uygun maliyetle sunan bir yazılım için gerekli miktarın ayrılması olacaktır. Özellikleri göz önünde bulundururken, söz konusu sektörün gereksinimlerine uygun, şirketinizle en alakalı ve en fazla zarara neden olma potansiyeline sahip tehditleri hedef alan bir çözüm seçtiğinizden emin olmalısınız. Olası risklerin tamamını kendi başınıza saptamanın neredeyse imkansız bir iş olduğunu söyleyebiliriz, bu nedenle sektörünüz için tehdit raporlarını incelemenizi ve tipik saldırı vektörlerini analiz etmenizi öneriyoruz. Ve son olarak, seçtiğiniz çözümün kullanıcı dostu ve çalışanlarınız için kurulumunun kolay olup olmadığını iyi araştırmalısınız. İhtiyaç duyulduğunda mükemmel müşteri desteği sunan bir siber güvenlik yazılımına yatırım yapmak hem şirketiniz hem de çalışanlarınız için çok önemlidir.”

Siber tehditlere karşı güvenli bir şirket stratejisi nasıl oluşturulur?

 

Kaspersky uzmanları, tüm tehditlerden kaçınmak için, genç girişimlere siber güvenlik stratejisi konusunda ipuçlarını paylaştı: 

  • Güvenlik farkındalığı eğitimi: Ekibinize siber güvenlik hakkında bilgi vermek, çalışanların bunun önemini ve verilerini nasıl koruyacaklarını anlamalarına yardımcı olur. Şirket yönergeleri geliştirerek güçlü güvenlik politikaları oluşturmak ve uygulamak, çalışanların gerekli önemler dahilinde çalışmasını sağlamaya yardımcı olacaktır. Buna, çalışanlarınız için bir siber güvenlik kılavuzu oluşturarak başlayabilirsiniz, böylece herkes ne yapılacağı konusunda aynı bilgilere sahip olacaktır. Bunu kendi start-upınızda nasıl oluşturacağınıza dair bir fikir edinmek istiyorsanız bu örnekten yararlanabilirsiniz.
  • Erişim kontrolü: Erişim kontrolü şirketinizin hassas verileri ve sistemlerine erişimini izlemeniz ve sınırlamanızdır. Belirli bir çalışanın şirketin hassas verilerine ne ölçüde erişebildiğini açıkça tanımlamak şirketiniz ve ekip arkadaşlarınız için verimli olacaktır. Bir çalışan, yalnızca görevlerini yerine getirmek için yeterli olacak şekilde, minimum erişim haklarına sahip olmalıdır. Yalnızca yetkili kullanıcılar hassas verilere erişim hakkı vermeniz şirketinizin güvenliği için önemlidir.
  • Ağ güvenliği: Güvenlik duvarları, antivirüs yazılımları ve saldırı tespit sistemleri gibi ağ güvenliği çözümleri, verileri ve sistemleri kötü amaçlı saldırılardan korur. Cihazları kötü amaçlı yazılımlardan, fidye yazılımlarından ve diğer siber güvenlik tehditlerinden korumak için virüsten koruma yazılımı yüklemeyi önceliklendirin. Bir şifre yöneticisi kullanarak, hassas verileriniz için karmaşık şifreler oluşturabilir ve saklayabilirsiniz; Böylece, veri ihlallerine karşı şirketinizi donanımlı ve hazır hale getirebilirsiniz.
  • Yedekleme ve kurtarma planları: Ne yazık ki, en iyi çabalara rağmen, siber güvenlik olayları her şirketin karşılaşması mümkün tehditler arasında Yedekleme ve kurtarma planları, şirketin bir saldırı veya veri kaybının ardından hızlıca aksiyon almasını sağlar. Bir saldırıyı veya veri kaybını tespit etmek ve mümkün olan en kısa sürede doğru eylemleri gerçekleştirmek, yaşanacak en az zararla bu saldırıdan çıkmanızı sağlayacaktır. Kullanıcı etkinliğini izlemek ve analiz etmek, şirketlerin şüpheli etkinlikleri daha hızlı tespit etmesini ve bunlara en efektif şekilde yanıt vermesini sağlayabilir. Ayrıca, bir veri yedekleme planı oluşturmak, yaşanacak bir saldırı durumunda verilerinizin güvende olduğundan emin olmanızı sağlar.

 

Kaspersky Small Office Security ile çok sayıda tehdidi önleyebiliyor. Kaspersky Small Office Security fidye yazılımlarından ve diğer yaygın siber tehditlere kadar şifre yöneticisi de içeriyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Watchguard Yeni T25, T45 ve T85 Serisi Güvenlik Duvarı Ürünlerini Piyasaya Sürdü

Bütünleşik siber güvenlik alanında dünya lideri olan WatchGuard® Technologies, yeni Firebox T25/T25-W, T45/T45-POE/T45-W-POE ve T85-POE masaüstü güvenlik duvarı cihazlarının piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

WatchGuard’ın Bütünleşik Güvenlik Platformu® mimarisi tarafından desteklenen yeni Firebox’lar, MSP’lerin ve BT yöneticilerinin WatchGuard Cloud’da kolayca yönetebilecekleri gelişmiş performans ve ek güvenlik özellikleri sunuyor.

WatchGuard’ın Bütünleşik Güvenlik Platformu® mimarisinden güç alan yeni güvenlik duvarı ürünleri, uzak ve dağınık iş ortamlarının en son ağ güvenliği tehditlerine karşı daha iyi koruma için ihtiyaç duyduğu performansı sağlamak üzere tasarlandı. WatchGuard Cloud aracılığıyla kapsamlı güvenlik ve yalınlaştırılmış tasarım sunan güvenlik duvarı cihazları MSP’lerin ve BT yöneticilerinin işini kolaylaştırıyor. Verimliliği artırmak için daha fazla bellek ve daha yüksek işlem hızına sahip olan yeni Firebox ürün serisi, WatchGuard iş ortaklarını, MSP’leri ve BT yöneticilerini, şube ofislerini, ofis ekipmanlarını, harici cihazları, perakende satış noktası (POS) yazılımlarını ve remote kullanıcıları karmaşık ve yeni ortaya çıkan tehditlere karşı korurken, ağ yapılandırma ve yönetim gereksinimlerini en aza indiriyor. 

İşletmelere yönelik riskleri değerlendiren WatchGuard Technologies Ürün Müdürü Ryan Poutre, “Her tür ve büyüklükteki BT sistemleri, saldırganların gelişmiş ve karmaşık tehditleriyle karşı karşıyadır ancak KOBİ’ler ve ofisler genellikle ağ güvenlik cihazlarını yapılandırmak, kurmak ve yönetmek için özel teknik personele sahip değildir. Yeni nesil Firebox’lar, Unified Security Platform mimarimizden tam olarak yararlanarak MSP’lerin, çok sayıda müşterinin ve dağıtım mekanizmalarının ihtiyaçlarını karşılamak için gereken sağlam çözümleri ve kolaylaştırılmış yönetimi sunmalarını sağlıyor.” ifadelerinde bulundu.  

Yeni Firebox’lar Zero-Touch Provisioning Özelliğiyle Verimli Hale Geliyor

APT Blocker (sandbox kötü amaçlı yazılım tespiti) ve uç nokta ile ağ arasında paylaşılan bilgi için ThreatSync gibi kurumsal güvenlik hizmetleri ile yeni Firebox’lar, bir güvenlik ekibi olmayan küçük işletmeler için ideal olarak tanımlanıyor. Yeni cihazlar, dağınık işletmeler için, gelişmiş kötü amaçlı yazılım koruması sağlamanın ötesinde, ağ trafiğini tanımlanmış politikalara göre birden fazla bağlantıya dinamik olarak dağıtarak ağ performansını optimize etmek için SD-WAN’ı da içeriyor. Yeni Firebox’lar, SD-WAN bağlantı durumunun ve herhangi bir kesintinin grafiksel gerçek zamanlı güncellemesini görüntülemek için WatchGuard Cloud’daki en son güncellemelerden yararlanıyor ve birden fazla bağlantı arasında görev paylaşımı için en son Fireware özelliklerini destekliyor. Bu özellikler WatchGuard’ın tüm hizmet paketlerine dahil olarak sunuluyor.

“WatchGuard’ın masaüstü Firebox cihazlarını devreye almak ve yapılandırmak, ürün yazılımını yükseltmek ve uzaktaki bir kullanıcı cihazı etkinleştirdikten sonra gerekli önlemleri uygulamak için zero-touch provisioning özelliği sayesinde bizi daha verimli hale getiriyor.” diyen WatchGuard’ın iş ortaklarından Aabyss’in Baş Teknoloji Sorumlusu Troy Midwood, “Zero-touch provisioning, uzak konumlardan WatchGuard Cloud aracılığıyla SD-WAN’ı hızlı bir şekilde devreye almamıza ve yapılandırmamıza da yardımcı oluyor” diye belirtti. Midwood “Bu cihazlar, WatchGuard’ın MSP performansını artıran harika ürünler geliştirmeye odaklanmasının bir başka örneği.” ifadelerinde bulundu.

Yeni Firebox ürünlerinin her biri için temel özellikler şunlar:

1. WatchGuard Firebox T25/T25-W: Küçük ofisler, ev ofisleri ve perakende ağları için kurumsal düzeyde eksiksiz ağ güvenliği ile bağımsız veya merkezi olarak yönetilen koruma sağlar. WatchGuard Cloud aracılığıyla sıfır dokunuşla dağıtım, güvenli bağlantılar sağlamak için uzak konumlarda hızlı kurulum sağlar. 403 Mbps’ye kadar UTM çıkışı (Gateway Anti-Virus, IPS ve Application Control çalıştıran) ve beş adet 1 Gigabit Ethernet portu sunar.    

2. WatchGuard Firebox T45/T45-POE/T45-W-POE: Küçük ve orta ölçekli işletmeler için bağımsız veya merkezi olarak yönetilen kurumsal düzeyde güvenlik sağlar. Ağ etkinliği ve güvenlik faaliyetlerine ilişkin görünürlüğü artırır. Güvenli iş bağlantıları için uzak konumlarda hızlı kurulum sağlayan esnek yönetim araçları sunar. 557 Mbps’ye kadar UTM çıkışı sağlar ve beş adet 1 Gigabit Ethernet portu içerir. POE modelleri, Wi-Fi erişim noktaları gibi diğer cihazlara güç sağlamak için bir POE+ bağlantı noktasına sahiptir.         

3. WatchGuard Firebox T85-POE: Ağ gereksinimleriyle birlikte yüksek performanslı ve kurumsal düzeyde güvenlik sunar. SD-WAN, 940 Mbps’nin üzerinde tam UTM koruması ve entegre fiber veya 4G bağlantısı için genişletme modülleri içerir. Ayrıca kullanıcılara çevresel cihazlara güç sağlayan iki Ethernet Üzerinden Güç (PoE +) bağlantı noktası sağlar.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kadın İstihdamında Hedef 10 Yıl İçerisinde Avrupa Ortalamasının Üstüne Geçmek

Kadınların iş hayatındaki kariyer yolculuğunu desteklemeyi misyon edinen Baycan Elektrik, % 80 olan istihdam oranını 10 yıllık planlaması çerçevesinde yüzde 85’e çıkarma hedefi koydu. Mevcut rakamlarla Avrupa ortalamasında bir kadın istihdamı oranıyla faaliyetlerini sürdüren Baycan Elektrik’in Genel Müdürü Engin Yılmaz, kablo gruplama sektöründe yükselmelerinin en büyük sırrının kadın istihdamını desteklemeleri olduğunu belirterek, “Mevcutta Mesleki Yeterlilik Belgeleri ile 304 kadın çalışanımıza nitelik kazandırarak eğitim seviyelerini artırdık. Kadın çalışanlarımıza yetenekleri doğrultusunda kariyer fırsatları sunmak, çalışma hayatlarında karşılaştıkları problemlerin aşılmasında gerekli desteği sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasındadır.’’ ifadelerini kullandı.

 

Tüm dünyada her yıl 8 Mart, ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler de kadının iş gücüne katılım oranının artması ile birlikte 1977 yılından beri 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak resmen ilan etmiş ve kadınların başta kariyer yolculuğu olmak üzere sosyal hayattaki katılımı desteklenmiştir. 

 

BAYCAN ELEKTRİK, KADIN İSTİHDAM ORANI İLE EZBERLERİ BOZDU

Kadının iş yaşamındaki yeri ve emeği de günümüzde gittikçe artmaya devam etmektedir. Ekonomik Kalkınma ver İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre kadın istihdam oranı; Almanya’da %72.8, İsveç’te %75.4, Türkiye’de ise %26,3 seviyesinde bulunuyor. Ülkemizin önde gelen kablo gruplama firmalarından Baycan Elektrik, %80 kadın istihdam oranı ile öncü kuruluşlar arasında geliyor. 954 kişilik personelinin 763’ünü kadınların oluşturduğu Baycan Elektrik, OECD ortalamasını yakalamanın yanı sıra Türkiye ortalamasının da çok üzerinde yer alıyor. 

Kuruluşundan bu yana kadınlara kendilerini hem ekonomik hem de sosyal anlamda geliştirebileceği sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı sağlamaya çalışan Baycan Elektrik, % 80 kadın istihdam oranı ile ezberleri bozmaya devam ediyor. Firmanın kadın istihdamı konusunda gelecek 10 yıldaki hedefi ise % 85 oranına ulaşmak.

ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİ ŞİRKET KÜLTÜRÜ EDİNDİK

Şirket olarak kadın emeğine önem verdiklerini söyleyen Baycan Elektrik Genel Müdürü Engin Yılmaz, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki; bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?’’ sözlerini şirket kültürü olarak benimsediklerini vurgulayarak, ‘’Bu sözlerin bilincinde, iş yaşamında kadının rolü ve emeğinin eşit gözetildiği bir şirket kültürüne sahibiz.’’ ifadesini kullandı. 

TÜRKİYE’DE KADIN İSTİHDAMI ORTALAMASI %26,3, BAYCAN’IN ORANI %80

TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde 15 yaş ve üzeri kadın bireylerin istihdam edilme oranının 2020 yılında %26,3 olarak hesaplandığını söyleyen Yılmaz, ‘’Baycan Elektrik %80 kadın istihdamı oranıyla bu verilere göre hem kendi sektörünün hem de Türkiye’deki diğer sektörlerin öncülerinden biri konumundadır. Kadın çalışanlarımıza yetenekleri doğrultusunda kariyer fırsatları sunmak, çalışma hayatlarında karşılaştıkları problemlerin aşılmasında gerekli desteği sağlamak, kendi aralarındaki dayanışma ve işbirliğinin gelişmesi için faaliyetlerde bulunmak ve sosyal sorumluluk bilincini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır.’’ dedi. 

 

BAYCAN ELEKTRİK, ‘ÜRETİM VE BECERİ ODAKLI KADIN SOSYAL GELİŞİM ATÖLYESİ PROJESİ’Nİ HAYATA GEÇİREN İLK FİRMA OLDU 

2023 ocak ayında Baycan Elektrik, TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) adı altında Eskişehir Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün (Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İŞKUR iştirakiyle) düzenlediği Üretim ve Beceri Odaklı Kadın Sosyal Gelişim Atölyesi Projesi’ni hayata geçiren ilk firma oldu. Konuyla ilgili Yılmaz, ‘’Proje kapsamında ekonomik ve sosyal anlamda dezavantajlı kadınların meslek sahibi olabilmeleri için gereken teorik ve pratik işbaşı eğitimleri sağlanacak. Bu kişilere imkan vermek, onlara üretim sektörünü tanıtmak ve sosyal yaşama uyum sağlamalarında rol almak Baycan Elektrik için gurur kaynağıdır.” yorumunda bulundu. 

MESLEKİ YETERLİLİK BELGELERİ İLE 304 KADIN ÇALIŞANIMIZA NİTELİK KAZANDIRDIK

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde % 85 kadın istihdamı hedeflediklerini belirten Yılmaz son olarak şunları söyledi: ‘’Mevcutta Mesleki Yeterlilik Belgeleri ile 304 kadın çalışanımıza nitelik kazandırarak eğitim seviyelerini artırdık. Mesleki açıdan yetersiz ve eğitim seviyesi düşük kadın çalışanlarımız için yürüttüğümüz bu projeler ile teknik nitelik kazandırılarak eğitim düzeylerindeki oranı geçtiğimiz sene %74 artırdık. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu oranın %85’e çıkmasını amaçlıyoruz.’’ 

BAYCAN KADINLARI NE DEDİ?

Kadın istihdamının ülkemizdeki en güzel örneği olan Baycan Elektrik, aile ortamında profesyonel çalışmalara imza atıyor. Çalışanlarına her türlü imkanı sunan firma, personelin kendini geliştirmesi için de hiçbir sorumluluktan kaçınmıyor. Baycan Kadınları, alınterinin, bilginin ve üretimin önemine işaret ederek Baycan’da aile ortamında, güven ve huzur içinde çalıştıklarının özenle altını çiziyorlar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için Baycan Kadınları şu ifadeleri kullandılar: 

Baycan Elektrik’te üretim bant sorumlusu olarak görev yapan 32 yaşındaki Cansu Alcı,  ‘’12 sene önce Baycan’da operatör olarak başladığım görevime şimdi bant sorumlusu olarak devam etmekteyim. Baycan bana kariyer fırsatları sunan ve beni geliştiren bir aile.’’ dedi.

Endüstri Mühendisi olarak Baycan Elektrik’te görev yapan Berna Karadağ 25 yaşında. Karadağ, ‘’Baycan, alışılmışın dışında sanayi sektöründe kadınların söz sahibi olduğu, tüm sorumluluklarımız yanı sıra maddi özgürlük kazandığımız bir çalışma ortamı.’’ ifadesini kullandı.

Hatice Kaytan 36 yaşında ve Baycan Elektrik’te İnsan Kaynakları Sorumlusu biriminde hizmet veriyor. Kaytan şu ifadeleri kullandı: ‘’Baycan’da bir kadın çalışan olmak, her gün üreterek çoğaldığınız ve renklendiğiniz bir çalışma ortamı. Yolunuz Baycan’dan geçmiş ise kariyerinizde önemli bir adım atmışsınız demektir.’’

Baycan Elektrik’in genç kuşak yöneticilerinden Yönetim Kurulu Üyesi Esen Kılıç 23 yaşında. Kılıç, ‘’Baycan’da kısa sürede çok verimli bir sinerji yakalamak mümkün. Bunu da her bir departman arasındaki iş birliğine borçluyuz. Her gün öğrendiğinizi ve kendinizi ilerlettiğinizi hissettiğiniz bir okul burası.’’ yorumunda bulundu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı