Aylık arşivler: Mart 2023

F1, INDYCAR ve Nascar S Sport Plus'ta Başlıyor

Türkiye’de ve dünyada milyonlarca yarış tutkununun favorisi Formula 1’in yeni sezonu için bu hafta sonu pilotlar piste iniyor. S Sport Plus, F1’in yeni sezonuyla birlikte Nascar ve IndyCar yarışlarını da canlı yayınla hız tutkunlarıyla buluşturuyor.

Motorsporlarının yanı sıra, futbol, basketbol, amerikan futbolu ve dövüş gibi sporun her branşında dünyanın en prestijli organizasyonlarının yayıncısı S Sport Plus; F1’in yeni sezon heyecanı için geri sayıma başladı. 

3 Mart Cuma günü Bahreyn GP’si 1 ve 2 NO’lu antreman turları ile start verecek olan yeni sezon, milyonlarca yarış ve hız tutkunu tarafından heyecanla bekleniyor. 4 Mart Cumartesi günü GP’nin 3. antreman turu ve sıralama turuyla devam edecek organizasyon 5 Mart Pazar günü Formula 3 ve Formula 2 Bahreyn yarışları ile adrenalini doruğa taşıyacak.  Haftanın kapanışı ise saat 18:00’de F1 Bahreyn GP yarışı ile yapılacak. 

S Sport Plus’ta F1 Severlere Fırsat

Cuma günü başlayacak Formula 1’in yeni sezonu öncesinde S Sport Plus yeni kampanyası ile de kullanıcılarına önemli bir üyelik avantajı sağlıyor. F12023 kampanya kodu ile ssportplus.com üzerinden üyeliklerini başlatan kullanıcılar, S Sport Plus Yıllık Pakete, 50 TL indirimle sadece 249.99 TL’ye üye olabilecekler. 

S Sport Plus, yayın içeriklerine bu sezon Nascar ve Indycar’ın da eklenmesiyle, dünyanın en önemli motor spor organizasyonlarının en önemlilerini Türkiye’de tek platformda buluşturuyor. S Sport Plus üyeleri, bu sezon boyunca, F1, F2, F3, Nascar, Indycar, MotoGP, World Super Bike gibi birbirinden prestijli organizasyonları canlı ve tekrar izle seçenekleriyle S Sport Plus’ta izleyebilecekler. 

NASCAR’da Bump Drafting Heyecanın Şiddetini Artıracak

S Sport Plus, bu sezon Nascar yarışlarını da izleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Hatırı sayılır bir takipçi kitlesine sahip Nascar’da 4 tur yapılan yarışlarda takımlar 16-12-8-4 olarak yarışıyor. Araçların birbirini itmesinin serbest olduğu Nascar’da nefes kesen bump draftingler ve son turlarda artan heyecan izleyiciyi bekliyor. 

İki şampiyonluğu bunulan geçen senenin şampiyonu Joey Logano bu senenin en iddialı isimlerinden biri olurken geçen senenin 3.sü Christopher Bell de süper star adaylarından biri. Geçen senenin çaylağı seçilen Austin Cindric’ten ise bu sene beklenti çok yüksek. Nascar takipçileri uzun zamandır şampiyonluk kovalayan Denny Hamlin’in bu sezon şampiyon olup 

olamayacağını merak ediyor. Sezonun bir diğer favorisi ise next gen (yeni jenerasyon) arabalarla en çok yarış kazanan pilot Chase Elliott.

S Sport Plus, yayınlanan en önemli yarışlardan biri olan Daytona 500’ü de bu sezon hız tutkunları ile buluşturacak. 

INDYCAR Yarışları 2023 ve 2024 Sezonları Sadece S Sport Plus’ta

Amerika’nın Formula’sı ve bir numaralı yarış serisi IndyCar 2023 ve 2024 sezonları S Sport Plus’ta sporseverlerle buluşuyor. Türkiye’de sadece ‘Hızın Adresi’ S Sport Plus’ta yayınlanacak IndyCar yarışları 5 Mart’ta başlayacak ve canlı yayınlarla izleyiciyle buluşacak. Formula 1’e oldukça benzeyen yarışlarda en çok puanı toplayan şampiyonluğa ulaşacak. 10 Eylül’e kadar devam edecek olan sezon; cadde, oval ve yarış pisti ile üç farklı konfigürasyonda gerçekleşecek. 

Ayrıca, 28 Mayıs’ta IndyCar serisinin en önemli yarışı olan Indy 500 de S Sport Plus’ta izleyiciyle buluşacak. Indy 500 yarışının tamamı ve bu yarışın sıralama turları sadece S Sport Plus’ta!

Hız Tutkusu Webte, Cebte, Tablette! 

S Sport Plus kullanıcıları, F1, Nascar ve IndyCar yayınlarını Samsung, LG, Vestel, Regal, Arçelik, Beko, Grundig, Altus, marka Smart TV’ler, Android TV işletim sistemli televizyonlar, Apple TV, Google Chromecast ve Xbox oyun konsolu üzerinden doğrudan geniş ekranda izleyebildikleri gibi, ayrıca mobil cihazların AirPlay özelliği ile geniş ekran cihazlara yansıtarak da izleyebilecekler. Ayrıca kullanıcılar “İndir İzle” özelliği ile internet bağlantısı gerekmeksizin cepte ve tablette kaçırdıkları maçları, maçların önemli anlarını istedikleri yerde izleyebilir; “Çoklu Yayın” özelliği sayesinde aynı saatte yayınlanan karşılaşmaları, ekranlarını 4’e bölerek izleyebilirler.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

15 yıl sonra ilk kez İzmir'de Eurocup 2 heyecanı

Tekerlekli sandalye basketbolunda en son 15 yıl önce bir Avrupa Kupası serisine ev sahipliği yapan İzmir’de, 10-11 Mart tarihlerinde Avrupa’nın en önemli kupalarından biri daha düzenlenecek.

2008 yılında Andre Vergauwen Cup’a ev sahipliği yaparak tekerlekli sandalye basketbolunda ilk uluslararası organizasyonunu düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, çok önemli bir şampiyonanın altına daha imzasını atıyor. Tekerlekli sandalye basketbolunda Avrupa’nın en önemli kupaları arasında yer alan Eurocup 2’nin A Grubu maçları, 10-11 Mart tarihlerinde İzmir’de yapılacak. Sporseverler Celal Spor Salonu’ndaki maçları ücretsiz izleyebilecek.

İki günde 8 maç oynanacak
Grup maçlarına İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün yanı sıra Fenerbahçe Göksel Çelik ile Fransa’dan Meylan Grenoble Handibasket, Polonya’dan Orto-Medico Scyzory Kielce ekipleri katılacak. 10 Mart Cuma günü saat 11.15’de İzmir BBSK – Fenerbahçe Göksel Çelik, 13.30’da Meylan Grenoble Handibasket-Orto-Medico Scyzory Kielce, 18.00’de İzmir BBSK – Meylan Grenoble Handibasket, 20.15’de Orto-Medico Scyzory Kielce-Fenerbahçe Göksel Çelik maçları oynanacak. 11 Mart Cumartesi günü 09.00’da Fenerbahçe Göksel Çelik- Meylan Grenoble Handibasket ve 11.15’de İzmir BBSK-Orto Medico Scşzory Kielce karşılamaları yapılacak.

4 takımın aralarında yaptıkları maçların ardından aldıkları puanlara göre grupta üçüncü ve dördüncü olan takımlar 15.45’te, birinci ve ikinci sıradaki takımlar ise 18.00’de tekrar karşılaşacak. Birinci olan takım İspanya’daki EUROCUP 2 finallerine, ikinci ise 27-30 Nisan’da Yalova’da yapılacak EUROCUP 3 final grubuna katılmaya hak kazanacak. Tüm karşılaşmalar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün resmi Youtube hesabından naklen yayınlanacak.

15 yıl sonra büyük heyecan
İzmir’in tekerlekli sandalye basketbolunda 15 yıl aradan sonra bir Avrupa Kupası ayağına ev sahipliği yapacağını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Ersan Odaman, “Başkanımız Tunç Soyer’in öncülüğünde İzmir’i bir spor kenti yapma yolunda ilerliyoruz. Plaj ve su sporları ile başlayıp Maratonİzmir gibi dev organizasyonlarla kentimizdeki spor heyecanını sürekli yüksek tutuyoruz. Andre Vergauwen Cup’dan 15 yıl sonra tekerlekli sandalyede çok önemli bir Avrupa Kupası serisine ev sahipliği yapacağız. Hedefimiz bir yandan turu geçerken diğer yandan İzmir’in sporun her branşında uluslararası organizasyon yapabilme gücünü göstermek” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TurkNet'in yeni CLCO'su Merve Öney Barlas oldu

Türkiye’nin yeni nesil operatörü TurkNet yönetim ekibini yeni ve deneyimli isimlerle güçlendirmeye devam ediyor. 

Geçmişte DgPays, Mapfre Sigorta gibi kurumlarda yöneticilik yapan Merve Öney Barlas, 1 Şubat 2023 itibarıyla TurkNet Hukuk ve Uyumdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CLCO) olarak yeni görevine başladı.

Merve Öney Barlas kimdir? 

Saint Joseph Lisesi’nin ardından, lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde sürdüren Merve Öney Barlas, kariyerine uluslararası bir hukuk bürosu olan Dentons Hukuk Bürosu’nda başladı. Burada 4 yıla yakın çalışmasının ardından, yüksek lisans eğitimi için New York’a taşındı ve Columbia Law School’da Hukuk Yüksek Lisans eğitimini tamamladı.

Ardından Washington D.C.’ye taşınarak Criterion Economics’te görev alan Barlas, eş zamanlı olarak New York Barosu sınavına hazırlandı. Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla Hergüner Bilgen Üçer Avukatlık Ortaklığı’nda avukat olarak, Mapfre Sigorta ve son olarak da DgPays’de ise Chief Legal Officer pozisyonlarında görev aldı. 

Halihazırda hem New York, hem de İstanbul Barosu’na kayıtlı olan Merve Öney Barlas, yönetim kadrosundaki yeni görevinde TurkNet’e hukuk ve uyum alanındaki bilgi birikimi ve deneyimleriyle katkı sağlayacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Küresel Kimlik Avı Saldırıları 500 Milyonu Aştı!

Kaspersky, 2022 yılında dünya çapında kimlik avı önleme sistemi ile sahte web sitelerine yönlenen 500 milyondan fazla erişimi engellemeyi başardığını açıkladı.  Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde kimlik avı saldırılarının 2021 yılına kıyasla iki kat artığını belirten Kaspersky yetkilileri, bireysel ve kurumsal kullanıcıların %7,9’u kimlik avı saldırılarından etkilendiğini belirtti. Araştırmaya göre Türkiye’de kimlik avından etkilenen kullanıcıların oranı ise %7,7. 

İstenmeyen e-posta ve kimlik avı saldırıları, teknolojik açıdan karmaşık olmasa da gelişmiş sosyal mühendislik taktiklerine dayanıyor ve bu da onları farkında olmayanlar için oldukça tehlikeli bir hale getiriyor. Dolandırıcılar, özel kullanıcı verilerini toplayan veya dolandırıcılara para transferini teşvik eden kimlik avı web sayfaları oluşturma konusunda hayli becerikli. Kaspersky uzmanları da 2022 boyunca siber suçluların giderek daha fazla kimlik avına yöneldiğini keşfetti. Şirketin kimlik avı önleme sistemi, 2022’de dünya çapında 507.851.735 sahte içeriğe erişme girişimini başarıyla engelledi ki bu, 2021’de engellenen toplam saldırı sayısının iki katı.

Kimlik avı saldırılarının en sık hedef aldığı alan ise teslimat hizmetleri oldu. Dolandırıcılar, tanınmış teslimat şirketlerinden geliyormuş gibi görünen sahte e-postalar gönderip teslimatla ilgili bir sorun olduğunu iddia ediyorlar. E-posta, kişisel bilgileri veya finansal ayrıntıları isteyen sahte bir web sitesine bağlantı içeren linke tıklayan kurban, dark web sitelerine satılabilecek kimlik ve banka bilgilerini kaybedebiliyor.

En Sık Hedeflen Kategoriler: Çevrimiçi mağazalar ve finansal hizmetler 

Finansal kimlik avı ile en sık hedeflenen kategoriler çevrimiçi mağazalar ve çevrimiçi finansal hizmetlerdi. Türkiye’deki finansal kimlik avı girişimlerinin %49,3’ü sahte ödeme sistemlerinin web siteleri, %27,2’si sahte çevrimiçi mağazalar, %23,5’i sahte çevrimiçi banka portalları aracılığıyla gerçekleşti.

Kaspersky uzmanları ayrıca 2022’nin kimlik avı ortamındaki küresel bir trendin altını çizdi: saldırıların haberciler aracılığıyla dağılımındaki artış ve engellenen girişimlerin çoğu WhatsApp’tan, ardından Telegram ve Viber’den geliyor.

Suçlular, sosyal medya platformlarında sahte güncellemeler ve doğrulanmış hesap durumu sunarak insanların merakını ve mahremiyet arzusunu istismar ediyorlar ve bu suçlular arasında sosyal medya kimlik bilgilerine yönelik, artan bir talep görülüyor.

Ayrıca uzmanlar, kripto para dolandırıcılığının ve devam eden pandeminin, kimlik avı saldırganları tarafından hassas bilgileri çalmak için hala kullanılmaya devam ettiğini tespit etti. Bu dolandırıcılar, hassas bilgilerini çalmak için insanların korkularından ve endişelerinden yararlanıyor.

Kaspersky’nin Güvenlik Uzmanı Olga Svistunova, konuyla alakalı olarak “Kimlik avı, siber güvenlik ortamındaki en yaygın ve zararlı tehditlerden biri. En kötü siber tehditlerin çoğuna açılan kapı olan kimlik avı sayfaları hem bireysel tüketiciler hem de işletmeler için kimlik hırsızlığı, mali kayıp ve itibar zedelenmesiyle sonuçlanabilecek uzun bir olaylar zincirinin ilk adımı oluyor. Herkesin tehdidi anlaması ve kendini korumak için harekete geçmesi çok önemli.” yorumunu yaptı.

Spam veya kimlik avı tabanlı dolandırıcılıkların kurbanı olmamak için Kaspersky uzmanları aşağıdakileri öneriyor:

  • Yalnızca gönderen kişiye güvenebileceğinizden eminseniz e-postaları açın ve bağlantıları tıklayın
  • Gönderen kişi yasal gibi gözüküyor ancak mesajın içeriği garip görünüyorsa, alternatif bir iletişim kanalı aracılığıyla kontrol edebilirsiniz.
  • Bir kimlik avı sayfasıyla karşı karşıya olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, bir web sitesinin URL’sinin yazımını kontrol edin. URL, I yerine 1 veya O yerine 0 gibi ilk bakışta fark edilmesi zor hatalar içerebilir.
  • Web’de gezinirken başarısı kanıtlanmış bir güvenlik çözümü kullanın. Uluslararası tehdit istihbaratı kaynaklarına erişimi sayesinde, bu gibi çözümler spam ve kimlik avı kampanyalarını tespit edip engelleyebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Siber saldırganlar fidye ödemelerini yeni saldırıları finanse etmek için kullanıyor

Trend Micro’nun yeni araştırması, fidye yazılımları için yapılan her ödemenin siber saldırganların ileride gerçekleştirecekleri 9 saldırıyı finanse etmek için kullanıldığını ve fidye yazılımı sektörünün nasıl ayakta kaldığını ortaya koyuyor.

Dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Trend Micro tarafından gerçekleştirilen son araştırma, fidye yazılımı kurbanlarının yalnızca yüzde 10’unun ödeme yaptığını ancak yapılan ödemelerin başka işletmelere yönelik saldırılara zemin oluşturduğunu gösteriyor.

Fidye yazılımı saldırılarının günümüzde işletmeler ve kamu kuruluşları için en önemli siber güvenlik tehditlerinden biri olmaya devam ettiğinin altını çizen Trend Micro Tehdit İstihbaratından Sorumlu Başkan Yardımcısı Jon Clay, “Fidye yazılımı saldırıları sürekli gelişiyor, bu nedenle bu tehditle ilgili riskleri modellemek için daha doğru ve veriye dayalı yöntemlere ihtiyaç duyuyoruz. Son araştırmamız BT karar vericilerinin riskleri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı ve politikaları belirleyen yöneticilerin daha etkili ve verimli stratejiler oluşturmalarını sağlayacak bilgileri sağlamayı amaçlıyor” dedi.

Trend Micro Türkiye Teknik Lideri Burçin Olgaç ise “Fidye yazılımı saldırıları gelişmeye ve şekil değiştirmeye devam ediyor, bu nedenle bu yazılımların nasıl çalıştığını ve nereye doğru gittiğini anlamak büyük önem taşıyor. Trend Micro olarak fidye yazılımı saldırılarını anlamak ve önlemek için güçlü veri analizi yaklaşımlarına ihtiyaç duyduğumuzu gördük ve sektör açısından büyük önem taşıyan böyle bir çalışmaya imza attık. Çalışma, fidye ödeyen kuruluşların oranının oldukça düşük olduğunu ancak hedefine ulaşan bu saldırıların başka saldırıları sübvanse ettiğini gösteriyor. Bu çalışmanın karar vericilerin riskleri anlamaları açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum” dedi.

Stratejik, taktiksel, operasyonel ve teknik tehdit istihbaratı sunan rapor, çeşitli tehdit unsuru göstergelerini listelemek için gelişmiş veri biliminden yararlanıyor. Bu göstergeler fidye yazılımı gruplarını karşılaştırmak, riskleri tahmin etmek ve tehdit unsurlarının davranışlarını modellemek için kullanılıyor.

Başlıca bulgular arasında şunlar yer alıyor:

  • Ödemeyi kabul eden mağdurların yüzde 10’u bunu genellikle hızlı bir şekilde yapıyor ve genellikle ihlal başına daha fazla ödeme yapmaya zorlanıyor
  • Risk homojen olmayıp bölgelere, sektörlere ve kuruluş büyüklüklerine göre farklılık gösteriyor
  • Bazı sektörlerdeki ve ülkelerdeki mağdurlar diğerlerine göre daha sık ödeme yapıyor, bu da emsallerinin hedef alınma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına geliyor
  • Fidye ödemek genellikle sadece olayın toplam maliyetini artırıyor ve çok az fayda sağlıyor
  • Fidye yazılımlarından para kazanma faaliyetleri Ocak ve Temmuz-Ağustos aylarında en düşük düzeyde seyrediyor, bu da işletmelerin altyapılarını yeniden oluşturmaları ve gelecekteki tehditlere hazırlanmaları için bu dönemleri potansiyel olarak en uygun zamanlar haline getiriyor

Rapor, sektör paydaşlarının fidye yazılımı saldırılarını önlemeye yönelik çalışmalara öncelik vererek, fidye yazılım ekosistemlerinin derinlemesine analizini sürdürerek ve küresel çabalarını ödeme yapan kurbanların oranını azaltmaya odaklayarak fidye yazılımların kârlılığını azaltmaya yardımcı olabileceklerini ortaya koyuyor. 

Bu raporda ortaya konan bilgiler, karar vericilerin fidye yazılımlarından kaynaklanan olası finansal riskleri daha iyi değerlendirmelerini de sağlıyor. Bu, BT liderlerinin fidye yazılımlarına karşı savunma için daha büyük bütçeleri gerekçelendirmelerine, kamu kuruluşlarının yeniden yapılanma ve kanuni yaptırım için daha doğru bütçe ayırmalarına, sigorta şirketlerinin poliçeleri daha doğru fiyatlandırmalarına ve uluslararası kuruluşların fidye yazılımlarını diğer küresel risklerle daha doğru bir şekilde karşılaştırmasına yardımcı olacaktır.

**Trend Micro ve Waratah.io tarafından ortaklaşa hazırlanan rapor, fidye yazılımı ekosistemindeki yeni eğilimleri ve kırılgan noktaları ortaya çıkarmak için ağ ve sunucu tabanlı telemetri, yeraltı forumları, bitcoin ve finansal işlemler ile sohbet kayıtlarından toplanan bilgilere veri bilimi yaklaşımlarını uyguluyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zyxel Akıllı Yönetilen Multi Gigabit Switch Çözümleri ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geleceğe hazırlıyor

Zyxel’in yeni XMG1930 Switch serisi, sektörün artan bant genişliği ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıcılara Multi Gigabit ağ desteği sağlıyor.

Güvenli ve bulut destekli ağ çözümleri lideri Zyxel Networks yaptığı açıklamayla, yeni Akıllı Yönetilen Multi Gigabit Lite-L3 Switch Serisi XMG1930’ü duyurdu. XMG1930 serisi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin, sistem entegratörlerinin, ve küçük ölçekli internet servis sağlayıcıların WiFi 6, WiFi 6E ve WiFi 7 güncellemelerinden kaynaklanan artan bant genişliği ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir çözüm olarak geliyor.

İşletmenizin ağını şimdiden geleceğe hazırlıyor

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir ilk olan XMG1930 serisi, fiber ve bakır altyapıya uygun altı adet 10G yukarı access point ile yüksek yoğunluklu Multi Gigabit switch desteği sunuyor. Ağ için daha fazla genişletilebilirlik ve dayanıklılık sağlayan bu çözüm, yeniden kablolama ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve internet servis sağlayıcılarının son kullanıcılar için hızlarını 1G’den 2.5G’ye yükseltmelerine olanak tanıyor. Bu sayede işletmelerin ağları şimdiden geleceğe hazır hale geliyor.

XMG1930 serisindeki her iki model de kablosuz access point’ler, sunucular ve iş istasyonları için 24 adet 2.5G Multi Gigabit Access point desteği ile geliyor ve bu sayede kullanıcılara daha yüksek bant genişliği kapasitesi sağlıyor.

XMG1930-30HP modeli, 700 W güç tüketimi kapasitesi hem PoE+ hem de PoE++’yı desteklediğinden, güvenlik kameraları, erişim kontrol sistemleri, POS sistemleri, WiFi 6/6E AP’ler ve hatta gelecekte WiFi 7 destekli cihazlar gibi yüksek güç tüketimi gerektiren geniş bir PoE cihazı yelpazesini barındırabiliyor.

Kolay ve esnek ağ yönetimi

NebulaFlex hibrit ağ yönetimi desteğiyle Zyxel’in XMG1930 serisi, kullanıcılarına Switch’leri geleneksel olarak şirket içinde veya ücretsiz platformu aracılığıyla bulut üzerinden yönetme imkanı sunuyor. Bu esneklik, kullanıcıların istedikleri zaman ağ ortamlarına en uygun yönetim şekline göre karar verebilmelerini mümkün kılıyor.

Zyxel Nebula, ağın uzaktan herhangi bir yerden izlenmesini ve yönetilmesini sağlayan bir yönetilen hizmetler platformudur. Şu anda küçük ve orta ölçekli işletmeler için en kapsamlı bulut tabanlı ağ çözümü olan Nebula, WiFi 6E AP’ler, Multi Gigabit Switch’ler, güvenlik duvarları ve 5G mobil yönlendiriciler dahil olmak üzere 80’den fazla farklı cihaz türünü destekliyor. Kullanıcılar Nebula ile, tüm bağlantı ve güvenliği tek bir merkezden sorunsuz bir şekilde yönetebiliyor.

Zyxel Networking SBU Kıdemli Başkan Yardımcısı Bay Kell Lin, “XMG1930 serisi Switch’ler artan bant genişliği ihtiyacı olan kullanıcıları desteklemek için tasarlandı. Yeni teknolojiler gelişmiş özelliklerle güçlendikçe, cihazların istendiği gibi çalışmaya devam edebilmesi için Multi Gigabit bağlantısının değişikliklerine ayak uydurması gerekiyor. Bu yeni Switch’leri ağ darboğazlarının ardındaki potansiyeli ortaya çıkarmak ve hız konusunda hizmetlerimizi genişletmek için kullanıcılarımıza sunuyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İKMD'den İş Dünyasına 20 Maddelik Afet ve Acil Durum Eylem Planı Hazırlama Rehberi

İnsan Kaynakları Meslek Derneği, afet ve acil durum eylem planı hazırlama rehberini iş dünyasıyla paylaştı:

Günümüzde yaşanan afetler, işgücü piyasalarını, farklı şekillerde fakat derinden etkilemeye başladı. Afetler, insana verdiği fiziksel ve ruhsal zararların yanı sıra oluşturduğu büyük maddi hasarlarla işletmeleri ciddi şekilde sekteye uğratıyor. Bu nedenle afet tehdidi gerçekleşmeden bir plan oluşturmak büyük önem taşıyor. 

Bir acil durumla başa çıkmak için en iyi zamanın, o afet gerçekleşmeden önceki zaman olduğunu, afet ve acil durum eylem planının iş yerinde meydana gelebilecek acil durumlarla nasıl başa çıkılacağının bilinmesini sağladığını belirten İnsan Kaynakları Meslek Derneği (İKMD), “Bir afet ve acil durum eylem planı yazıldıktan sonra uygulanmalı ve gerekirse geri bildirimlere, gelişmelere göre değiştirilmelidir. Tatbikatlar, acil durum hazırlığının önemli bir bileşenidir. İş dünyasına yönelik hazırladığımız 20 maddelik afet ve acil durum eylem planı hazırlama rehberi iş dünyasına yol gösterecektir” açıklamasında bulundu. 

“Güçlü Dayanışma, Mesleki Gelişim” mottosu ile faaliyetlerini yürüten İKMD, acil durum yönetimi ve afet planlamasının yalnızca risk yönetimi ve güvenlik birimlerinin bir sorumluluğu olmadığının, aynı zamanda şirketlerin üst düzey yönetimlerini, insan kaynakları yönetimini, personel ve iş gücü planlamasını, eğitim ve yeniden yapılanma konularını da kapsaması gerektiğine dikkat çekti.

“İşletmenizin karşı karşıya olduğu riskleri belirleyin ve değerlendirin.” 

İnsan Kaynakları Meslek Derneği Kurucu Başkanı, MAN Türkiye A.Ş. İnsan Kaynakları Direktörü Mustafa İskifoğlu, “Afet ve acil durum eylem planı, işletmelerin afetler sırasında izlemesi gereken bir dizi yönergedir. İyi hazırlanmış bir plan, işletmelerin acil bir durumda alacağı önlemlerin detaylarını belirlemekle kalmaz, aynı zamanda mümkünse felaketi önlemelerine, daha az hasarla süreci yönetmelerine ve afet sonrası normal operasyonlarına hızlıca dönmelerine yardımcı olur. Bu amaçla İnsan Kaynakları Meslek Derneği olarak Biruni Üniversitesi Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölüm Başkanı Emre Aydın’ın danışmanlığında afet ve acil durum eylem plan hazırlama rehberini oluşturma ve iş dünyasıyla paylaşma kararı aldık” dedi. 

“Pratik, uygulanabilir, herkes tarafından anlaşılır planlara ihtiyacımız var.”

İnsan Kaynakları Meslek Derneği İcra Kurulu Üyesi, Stratejik Yönetim Danışmanı Canan Duman ise, “Firmalar, bulundukları konumdaki deprem, sel, yangın gibi olası doğa kaynaklı ve hizmet verdikleri sektörde olası insan kaynaklı savaş, terör, siber saldırı gibi afet risklerini kabul etmelidir. Acil durum ve afetler, sadece meydana geldikten sonra müdahale gerektiren durumlar değildir. Afet ve acil durum öncesi risk yönetimi ne kadar iyi yapılırsa, kriz anında başa çıkabilmek o derece kolay olur. İşletmeler karşı karşıya oldukları riskleri belirlemeli ve değerlendirmelidir. ‘İşletmem hangi risklerle karşı karşıya? En zayıf ve savunmasız yönlerim neler? Hazırlanmak için ne yapabilirim? Bu risklerin etkisini nasıl azaltabilirim?’ gibi sorulara yanıt aramalı ve eyleme geçmelidir. Ne yazık ki birçok işletme, afetlere uygun şekilde hazırlanmama hatasına düşer ve maliyetli sonuçlara katlanmak zorunda kalır” açıklamasında bulundu. 

İKMD, iş dünyasına yönelik hazırladığı “Afet ve acil durum eylem planı hazırlama rehberi”nin 20 maddelik içeriğini şu şekilde sıraladı. 

İnsan Kaynakları Meslek Derneği Afet ve Acil Durum Eylem Planı Hazırlama Rehberi:

1. Firmalar bulundukları konumda olası doğa kaynaklı (deprem, sel, yangın vb.) ve hizmet verdikleri sektörde olası insan kaynaklı (savaş, terör, siber saldırı vb.) afet risklerini öngörmeli ve eylem planlarını söz konusu risklere göre hazırlamalıdır.

2. Afet ve acil durumlar, sadece meydana geldikten sonra müdahale gerektiren durumlar değildir. Bu yüzden tüm firmalar, afet öncesi, sırası ve sonrasını kapsayan bütünleşik afet yönetim sistemini uygulamalıdır. 

3. Faaliyet gösterilen binalar, firmanın en önemli kalesidir. Firmalar binalarına güvenmek zorundadır. Firmalar binalarının yapısal tehlikelerinin (binanın temeli, kolonları, kirişleri vb.) farkında olmalıdır. Bu tehlikeleri ortadan kaldırmak için binalarının yapısal güçlendirmelerini gerçekleştirmeli; gerekirse binanın tekrar inşasını düşünmelidirler.

4. Firmalar, faaliyet gösterdikleri fiziksel alanda, hizmet verdikleri iş koluna tehdit oluşturabilecek yapısal olmayan tehlikeleri (dolaplar, dekoratif malzemeler, iş makineleri, sabit tesisatlar, ağır eşyalar vb.) belirlemeli ve sabitleme, düzenli kontrol sağlama gibi yöntemlerle tehlikeyi ortadan kaldırmalıdır.

5. Firmalar, olası yangınların önlenmesi için 26735 sayılı Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e uygun önlemleri almalıdır.

6. Tüm firmalar bütün zehirli, yanıcı ve tehlikeli maddelerin SİYA (sınırla, izole et, yok et, ayır) kuralına bağlı olarak kapalı, dayanıklı kutular içinde muhafaza edilmesini sağlamalıdır.

7. Firmalar Doğal Afet Sigortalarını (DASK) yaptırmalı; ayrıca sigorta firmaları ile yaptıkları anlaşmaların içeriğine, firmanın bulunduğu coğrafyayı ve hizmet verdiği sektörü tehdit eden her türlü afet ve acil durum teminatlarını ekletmelidir.

8. Firmalar personelleri arasından, faaliyet gösterdikleri iş kolunun tehlike sınıfına göre; 28681 sayılı İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde yer alan söndürme ekibi, kurtarma ekibi, koruma ekibi ve ilk yardım ekibi oluşturmalı; bu ekip üyeleri düzenli eğitimler ile afet ve acil duruma hazır hale getirilmeli ve ekiplerin görev tanımları önceden yapılmalıdır.

9. Firmaya ait önemli evraklar mutlaka başka bir fiziki alanda yedeklenmelidir.

10. Firmada çalışan tüm personelin temel afet bilinci eğitimi alması sağlanmalıdır.

11. Firmalar gerçekleşebilecek afet ve acil durumların iş akışına ne derece etki edeceği konusunda araştırmalar yapmalı; kısa, orta ve uzun vadede iş sürekliliğinin sağlanması için olası etkiyi azaltmak yönünde potansiyel tehlikelerin azaltılması gibi eylemlerde bulunmalıdır.

12. Isıtma, havalandırma ve elektrik gibi sistemlerin düzenli kontrolleri yapılmalı ve afet anında nasıl kapatılacağı ilgili personele öğretilmelidir. 

13. Afet sonrası çalışanların evlerine gidememe durumları düşünülerek, alternatif ulaşım imkanları ile ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır.

14. Firmalar bulundukları fiziki alanda her oda, atölye, üretim alanı, ofis, depo gibi bölümler için en güvenli ve en riskli alanları belirlemelidir. Söz konusu alanlar kat krokileri üzerinde belirlenmeli ve uygun tahliye yollarını da gösterir krokiler tüm personelin görebileceği alanlara yerleştirilmelidir.

15. Firmalar tüm personelleri için afet ve acil durum anında davranış prosedürleri geliştirmelidir. Söz konusu prosedürler düzenli aralıklarla tüm firmanın katılımının sağlandığı afet ve acil durum tatbikatları ile desteklenmelidir. Koruma, kurtarma, söndürme ve ilk yardım ekiplerinin bilgi ve becerileri geliştirilerek en az 6 ayda bir tatbikatlar gerçekleştirilmelidir. Gerçekleştirilen afet ve acil durum tatbikatları değerlendirilmeli; gerekirse tüm personele tekrar eğitim verilmelidir.

16. İşe yeni başlayan tüm personele oryantasyon eğitimi içerisinde afet ve acil durum eylem planları konusunda da eğitim verilmelidir.

17. Firmalar, afet ve acil durum anında oluşabilecek olası haberleşme kesintilerini düşünerek, uydu telefonu ya da internet tabanlı haberleşme gibi ek tedbirler almalıdır. 

18. Tüm firmalar güvenli toplanma alanlarını belirlemeli, söz konusu toplanma alanlarına acil durum konteynerleri kurulmalı, içerisine temel arama kurtarma malzemeleri ve koruyucu ekipmanlar (kazma, kürek, baret vb.), konserve gıda gibi dayanımı yüksek gıdalar, su ve ilk yardım malzemesi stoklanmalıdır. Ayrıca firmalar personel sayısını göz önünde bulundurarak, makul sayıda acil durum çantasını kullanıma hazır halde bulundurmalıdır.

19. Her firma, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 6. Maddesinde belirtildiği üzere iş yerinde tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre iş güvenliği uzmanı istihdam etmelidir. Kanuna ilave olarak her iş yeri bünyesinde bir afet yönetim uzmanı da istihdam edilmelidir.

20. Firmalar, hazırladıkları afet ve acil durum eylem planlarının tüm personel tarafından eğitim ve uygulamalar vasıtasıyla bilinmesini ve bu planların etkinliğinin arttırılarak sürdürebilir olmasını sağlamalıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Varlık'ın 2022 yılı tahsilatı 1,2 milyar TL'yi aştı

Gelecek Varlık, 2022’de toplam tahsilatını bir önceki yıla göre yüzde 70,2 artışla 1 milyar 212 milyon TL olarak gerçekleştirdi. Sene boyunca toplam 388,8 milyon TL tutarında yatırım yapan şirket, özkaynaklarını 1 milyar TL’nin üzerine çıkarırken net kârını da 391 milyon TL’ye taşımayı başardı. Gelecek Varlık Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “Hem deprem nedeniyle oluşan tahribatın giderilmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirecek hem de yatırımlarımızı sürdürerek ülke ekonomisine daha fazla katkı sunacağız” dedi.

Gelecek Varlık’ın 2022 finansal sonuçları açıklanırken yaşadığımız deprem felaketine değinen Genel Müdür Sezin Ünlüdoğan, “Yitirdiğimiz tüm vatandaşlarımızın yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz. Yaralıların en kısa zamanda sağlığına kavuşması en büyük dileğimiz. Depremin yaralarının sarılabilmesi için bir yandan acil ihtiyaçların karşılanması bir yandan da normal hayata dönüş hazırlıklarının yapılması gerekiyor. Parçası olduğumuz Fiba Grubu ile birlikte bütün gücümüzle bu yönde çalışırken paydaşlarımıza olan sorumluluğumuz gereği, işimizi kesintiye uğratmadan en yüksek performansla sürdürmeye çalışıyoruz” dedi. 

2022 yıl sonu finansal sonuçlarını açıklayan Gelecek Varlık, toplam tahsilatını bir önceki seneye kıyasla yüzde 70,3 artışla 1 milyar 212 milyon TL olarak gerçekleştirdi. Özkaynaklarını 1 milyar TL’nin üzerine taşıyan şirketin faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) 2021 yıl sonuna göre yüzde 75,6 artışla 791,2 milyon TL’ye, net kârı da yüzde 124,7 artışla 390,7 milyon TL’ye ulaştı. 

“Yüksek ivmemiz son çeyrekte de sürdü”

Artan risk faktörlerine rağmen Türkiye ekonomisinin dinamik ve esnek yapısıyla güçlü bir direnç gösterdiğini vurgulayan Gelecek Varlık Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “Küresel ekonomiden kaynaklanan negatif etkilere rağmen yıl boyunca yakaladığımız ivme 4’üncü çeyrekte de devam etti. Varlık yönetimi şirketlerinin, ülkelerin ekonomik istikrarı ve bireylerin finansal özgürlüklerini kazanması açısından üstlendikleri sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bireylere ve şirketlere borçlarını ödeme imkânı sunarken bir yandan da âtıl durumdaki kaynakları yeniden ekonomiye kazandırabiliyoruz” dedi. 

“Finansal sistemin sürdürülebilirliğine katkımız devam edecek”

2022’de finans kuruluşlarından 2,1 milyar anapara devralıp, bugüne kadar satın alınan kümülatif anapara büyüklüğünü 20,8 milyar TL’ye taşıdıklarını belirleterek sözlerine devam eden Ünlüdoğan şunları söyledi; 

“Pandemi etkisinin bitmesi, bankaların satış ihalelerinde yaşanan artış ve yapılan yasal düzenlemeler nedeniyle 2022’de sektörde kademeli olarak bir hareketlilik yaşandığını görüyoruz. Genel anlamda sektörümüzün işlem hacimlerine baktığımızda önceki yıllara göre daha verimli bir yıl geçirdiğimizi söylemek mümkün. Yakalanan bu istikrarı sürdürmek için teknolojinin yenilikçi çözümlerini de kullanarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

KAGİDER Başkanı Emine Erdem “Depremden Zarar Gören Kadınları Tekrar İş Hayatına Teşvik Edeceğiz”

KAGİDER BAŞKANI EMİNE ERDEM “DEPREMDEN ZARAR GÖREN KADINLARI TEKRAR İŞ HAYATINA TEŞVİK EDEREK DAHA DA GÜÇLENECEKLERİ, İŞ HAYATINDAKİ ETKİNLİKLERİNİ ARTIRACAKLARI BİR DAYANIŞMA AĞI İÇİNDE OLACAĞIZ”

Bu yılın birlik ve beraberlik yılı olacağını belirten, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Erdem; kadınların iş hayatına katılımının ekonomiye verdiği destekten bahsederek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için dileğini ve mesajını MAG Mart sayısında paylaştı.

Kadınların iş hayatındaki yerinden bahseden Emine Erdem “Bugün Türkiye’nin otuz iki milyon üç yüz seksen üç bin kişilik çalışma yaşındaki kadın nüfusunun sadece on bir milyon yetmiş dokuz bini iş gücüne dâhil. Bu da her üç kadından ikisinin işsiz olduğunu gösteriyor. Kadınların iş hayatına katılımıyla ekonomiye sunduğu katkı sadece bir istatistik değil, geleceğimizle ilgili de bir mesaj veriyor. Sürdürülebilir kalkınma, refah ve demokrasi için kadın ve erkek eşitliğini içselleştirmeli ve kadınları iş hayatına daha çok dâhil etmeliyiz. İş hayatına yeni atılan kadınlara, öncelikle bir kariyer hedefi belirleyerek bu doğrultuda yılmadan çalışmalarını, mesleki gelişim programlarına katılmalarını, etkileşime ve öğrenmeye açık olmalarını öneriyorum” dedi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajını da paylaşan Erdem şunları söyledi: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’müzde, “Her şey eşitlikle başlayacak.” sözünü ısrarla yinelemek istiyorum. Dünyayı daha yaşanır bir yer yapmak için kaybedecek zamanımız yok. Kadın ve erkek, birlikte tüm yaralarımızı saracak, ekonomimizi ve sosyal yaşamımızı birlikte olunca aydınlığa çıkartabileceğiz. Ülkemizi derinden sarsan bu depremden kurtulan kadınlarımızla kuracağımız dayanışma onlara hem büyük bir moral olacak hem büyük bir katkı sağlayacak hem de eskisinden çok daha güçlenecekleri bir sistemin temelini oluşturacak. Buna inanıyorum, çünkü biliyorum ki kadının gücü bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak denli büyük. Depremden zarar gören kadınları tekrar iş hayatına teşvik ederek daha da güçlenecekleri, iş hayatındaki etkinliklerini artıracakları bir dayanışma ağı içinde olacağız. Bu yıl, dayanışma ve birlik, beraberlik yılı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için en önemli dileğim ve mesajım; hepimizin dayanışma içinde olmasıdır. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında küllerimizden yeniden doğacağız.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Birleşik Ödeme ile kardeş ülke Azerbaycan'a anında para transferi

Türkiye’nin lider FinTek şirketi Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a yurt dışı para transferi için altyapı hizmeti sunmaya başladı. Türkiye’deki gücünü ve tecrübesini yurt dışına da taşıyan Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a uluslararası para transferini anında ve tüm kartlara komisyonsuz olarak gerçekleştirecek. Azerbaycan’da 2023 yılı içinde sanal POS ve akıllı kasa çözümleri gibi teknolojilerini de devreye almaya hazırlanan şirket, global iş ortaklarının da pazara giriş yapmasını sağlayacak. 

İnovatif FinTek çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik para şirketlerinden Birleşik Ödeme, uluslararası para transfer hizmetini Azerbaycan’a da taşıdı. Bölgenin lider FinTek’i olma vizyonu kapsamında faaliyetlerini sürdüren Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a Türkiye’den para transferlerini komisyonsuz ve anında gerçekleştiriyor. 

‘Komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz’

Türkiye ile Azerbaycan arasında güçlü bir bağ olduğunu belirten Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, “Birleşik Ödeme olarak, yurt dışı açılımımızı yaklaşık 1.5 yıl önce Azerbaycan ile başlattık. İki ülke arasındaki güçlü bağı geliştirdiğimiz finansal teknolojilerle daha da ileri bir noktaya taşımayı amaçladık. Gerekli başvurularımızı yaparak lisans alma süreçlerimizi tamamladık. Şu anda Birleşik Ödeme olarak, Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm kartlara komisyonsuz para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz. Azerbaycan’daki kullanıcılara beklemeden, saniyeler içinde ve tüm kartlara komisyonsuz 7/24 para transferi imkânı sunuyoruz. Deneyimli ekibimizle yatırımcısı olduğumuz Turan gibi Türk girişimleri için de altyapı hizmeti sağlıyor, startupların yurt dışındaki başarılarına destek oluyoruz. Önümüzdeki günlerde de akıllı kasa, sanal POS gibi diğer ürünlerimizle pazarda varlığımızı sürdürecek; global iş ortaklarımızın da Azerbaycan’a açılmasını sağlayacağız. Başarımızın en önemli etkeni de buradaki operasyonumuzu bankacılık ve finans teknolojileri alanına hâkim, ülkenin pazar dinamikleri konusunda tecrübeli ismi Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ile yürütmemiz” dedi. 

‘Sunduğumuz teknolojiyle pazarın yüzde 10’una hakimiz’

Birleşik Ödeme Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar F. Abdullayev ise şunları söyledi: “Azerbaycan’da ailesini bırakarak Türkiye’ye çalışmak için giden pek çok vatandaşımız bulunuyor. Aynı şekilde çocukları Türkiye’de okuyan aileler de hayli fazla. Vatandaşlar ailelerine ya da çocuklarına para transferini ihtiyaç olduğu anda yapmak istiyor. Bir de transfer için yüksek miktarda komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Birleşik Ödeme olarak Azerbaycan’daki bankalarla kurduğumuz güçlü bağlantılar, ülkenin en teknolojik ve güçlü data center altyapısına sahip olan Azintelecom ile iş birliğimiz ve Tier III sertifikasyonuna sahip güvenli ve yüksek teknolojili altyapımız sayesinde Azerbaycan’da para transferi mesai sonrası ya da hafta sonu fark etmeksizin 7/24 gerçekleştirilebilir hale geldi. Şu anda Birleşik Ödeme teknolojik altyapısı sayesinde pazarın yüzde 10’una hâkim durumdayız.” 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı