Aylık arşivler: Nisan 2023

Kuşkonmaz üretim projesi Sparga2 Tarım 41 milyon 604 bin 785 TL fon topladı

Türkiye’de 600 dekarlık alanda kuşkonmaz üretimi yapmak üzere paya dayalı kitle fonlamasına çıkan Sparga2, beş günlük yatırım turu sonucunda 41 milyon 604 bin 785 TL fon topladı. Tarımsal üretimin finansmanında Türkiye’de bir ilk olarak fonbulucu tarafından geliştirilen  fonTAR’ın ikinci projesi olan Sparga2, yatırım turunda şirket paylarının %70’inin yatırımcılara arzı yoluyla 39 Milyon TL talep etmişti. Kampanya sonucunda 3.684 yatırımcının pay alımıyla, talebini %106.7 oranında aşan Sparga2, Türkiye kitle fonlama sisteminin en çok yatırımcıdan en fazla yatırım alan girişimi oldu. 

Kitle fonlama platformu fonbulucu’nun tarım açılımı Sparga2 paya dayalı kitle fonlama turunu iki rekorla tamamladı. Sparga2 Tarım A.Ş. paylarının %70’inin arz edileceği fonlamada hedeflenen fon tutarının 39 milyon TL olarak açıklanmıştı. Bedelsiz pay uygulamasının yapılmadığı ve imtiyazlı payın söz konusu olmadığı kampanya sonucunda girişim şirketi 3.684 yatırımcıdan toplamda 41 milyon 604 bin TL yatırım alarak talebini %106.7 üzerine çıktı. Bu sonuçla Sparga2, Türkiye paya dayalı kitle fonlama sisteminde bugüne kadar en çok yatırımcıdan en fazla yatırımı alan girişim oldu. 600 dekarlık alanda kuşkonmaz üretim hedefiyle Haziran 2023’te dikim  sürecinin başlatılması planlanıyor. 

Sparga2’den gelen açıklamaya göre gelinen bu noktada ilk iki yıl tesis sürecine girilecek ve kuşkonmaz üretiminin temelleri atılacak. Üçüncü yılda ilk hasadın alınması planlanırken üçüncü yılın  sonunda ilk temettü dağıtımı gerçekleştirilecek. Dördüncü yıldan itibaren hasat miktarıyla birlikte temettü oranları da yükselecek. Beşinci yılda en yüksek üretim kapasitesine ulaşılacak ve aynı oranda temettüler artacak. Beşinci yıldan 12. yıla kadar geçen yedi yıllık dönemde maksimum temettü dağıtımı gerçekleştirecek olan şirket; 12 yıllık yatırım, üretim ve satış sürecinin sonunda kapatılarak tasviye edilecek. 

Sparga1 412 dekar alanda üretim atağını başlattı

fonTAR’ın ilk projesi olan Sparga1 Eylül 2022’de fonbulucu’da kitle fonlama turunu çıkarak yayında kaldığı 10 günde %400 fonlanmıştı. 4 milyon TL talebe karşılık 16 milyon TL ön talep alan girişim, bu başarılı fonlamanın ardından şirketleşerek 16 milyon TL fon hedefiyle üretim amaçlı ikinci yatırım turuna çıkmıştı. 15 günlük ikinci kampanya süresince ilk tura katılan 1.868 yatırımcıdan 1.595’inin ikinci turda da projeyi desteklemesiyle 16 milyon TL’lik hedefinin %119 üzerine çıkaran girişim, bu performansla toplamda 19 milyon 49 bin TL tutarında fon toplamıştı. Kurulan Sparga1 Tarım A.Ş. aktarılan fon ile birlikte Mayıs 2023’te  412 dekar alanda üretim aşamasına geçmek üzere çalışmalara başlamıştı.  

Hedef 4 bin dekarlık alanda ihracat odaklı kuşkonmaz üretimine geçilmesi

Pandemi döneminde düşen arz ve dünyada yaşanan fiyat artışlarının etkisi ile tarımsal üretimin öneminin daha net anlaşıldığını söyleyen fonbulucu kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız, “2022 yılında ülkemizdeki tarım ihracatı %15,3 artarak 34 milyar 246 milyon dolara çıktı. Ayrıca tarım ihracatı toplam ihracatın %13,5’luk kısmını oluşturdu. Tarımsal farkındalığın artması ile birlikte ülkemizde tarım ve gıda girişimlerinin sayısının arttığı da görüldü. Bu alana daha fazla girişimin yönlenebilmesi için alternatif fon kaynaklarının oluşturulması şart. fonbulucu olarak  tarımsal ve hayvansal üretimin finansmanı konusunda da bazı açılımların içerisindeyiz. Bunun ilk örneği ise fonTAR açılımımız. Türkiye’de bir ilk olarak tarafımızca geliştirilen ve tarımsal üretiminde kitle fonlamanın kullanıldığı bir yatırım ve finansman modeli bu. fonTAR yatırım modelinin ilk projesi olan Sparga1 başarılı yatırım turunun ardından ulaştığı finansmanla 412 dekar alanı kapsayan tarlalarda kuşkonmaz fide ekimi gerçekleştirmek için üretim atağını başlattı. Sparga2 ise 600 dekarlık alanda ihracat odaklı üretim yapmaya odaklanarak ihtiyaç duyduğu finansmana erişmek üzere yatırımcılarla buluştu. Girişimimiz hedefinin üzerinde fon topladı. Elbette beklediğimiz bir sonuçtu. Son derece mutluyuz ve motivasyonumuz yüksek. Kuşkonmaz projemiz güçlü ihracat potansiyeliyle hem ülkemiz ekonomisine hem istihdama hem de paydaşlarımıza önemli artı değerler sağlayacak” ifadelerini kullandı.

2023 yılı içinde Sparga Tarım fide dikimlerini tamamlayacak

Sparga1’in yakaladığı başarı sonucu ispatlanan sözleşmeli üreticilik modeli ile Sparga2’nin fonlamaya açıldığını dile getiren Sparga Tarım şirketlerinin girişimcisi Osman Dağlı, tesis süresinin 2023 yılında tamamlanan tarla dikimleri ile temettü ödemelerinde de bir yıllık zaman kazanılacağını belirtti. Osman Dağlı, “Tarımsal girişimlerin yatırımcılar tarafından ilgi ile karşılandığını belirterek tarımda kurumsallaşmanın ölçeklenme ile yapılması gerekiyor. Platformumuz tarafından başarıyla pay ihracı yapılarak girişime 20 milyon TL’lik fon aktarılmış ve izahnamede belirtildiği şekilde döviz riskinin bertaraf edilmesi için tutar euro’ya çevrilmiştir. Bahsi geçen işlemler Mayıs 2023’te hiç zaman kaybetmeksizin Sparga1’in üretimini hayata geçirmek için yapılmaktadır. Aynı şekilde Sparga2 için de 2023 yılı içerisinde yapılacak çalışmalar sayesinde üretim bir yıl geriye çekilecektir. Her iki girişimin yakaladığı başarı sonucu toplamda bin dekar ile 4 bin dekarlık hedefin dörtte birine ulaştık. Yatırımcılarımızdan gelen yoğun talep nedeniyle Sparga tarımsal üretim modelini başka ürünlerde de gerçekleştirmek üzere AR-GE faaliyetlerimize hız verdik, buradan gelecek sonuçlara göre diğer girişimlerimizi de fonlamaya açarak ilerlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MediaMarkt Türkiye'de Organizasyon Değişikliği

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt’ın Türkiye organizasyonun yönetim şemasında yeni düzenlemeler yapıldı. Tolga Ünvan’ın Direktörlüğünü üstlendiği Pazarlama, E-Ticaret ve Kurumsal iletişimle birlikte Gayrimenkul Departmanı da şirketin Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (COO) Hulusi Acar’a bağlı olacak. 

Şirketin büyüme yolculuğuna liderlik etti

Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim gören Hulusi Acar, çalışma hayatına 1997 yılında Koçtaş’ta başladı. Kariyerine Turkcell’de devam eden ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı rolünü üstlenen Acar, Doğtaş Kelebek’te CEO görevinin ardından 2018 yılında MediaMarkt Türkiye’ye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (COO) olarak dahil oldu. 

Markanın, 200 bin metrekareden fazla alana yayılan 90 mağazası ve dijital satış kanallarına liderlik eden Acar, aynı zamanda, bütünleşik kanal yönetimi, müşteri memnuniyeti ve bağlılığı programlarının yönetimini de üstleniyor. 

Gayrimenkul Departmanı sorumluluğu Mehmet Türk’e emanet

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden 2008 yılında mezun olan Mehmet Türk, bir sonraki yıl Ankara Üniversitesi’nde Yüksek Lisans öğrenimine başladı. Kariyer yaşamı boyunca Işık Göz, Tesco Kipa, Koçtaş ve Mavi Giyim gibi ulusal ve uluslararası şirketlerde çeşitli görevlerde bulunan Mehmet Türk, MediaMarkt Türkiye’de Gayrimenkul Departmanından Sorumlu Grup Müdürü olarak görev alacak. 

Mehmet Türk’ten önce departmanın liderliğini üstlenen Didem Yılmaz, geçtiğimiz aylarda MediaMarkt’ın Belçika ve Lüksemburg (BeLux) ülkelerinden sorumlu Gayrimenkul Direktörü olarak atanmıştı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Supsan Türkiye'nin İlk ve Tek Lokomotif Motorlu Projesi Özgün Motor'un Tasarım Ortağı Oldu

Türkiye’nin en büyük supap üreticisi Supsan, ülkemize ait olan ilk ve tek lokomotif motoru Özgün Motor’un paydaşları arasında yer aldı. TÜBİTAK 160 serisi Özgün Motor ailesi programı içerisinde yer alan Supsan, motorun alt sistemlerinin geliştirilmesi aşamasında tamamı Türk mühendislerden oluşan 20 kişilik uzman Ar-Ge ekibiyle çalışmaları çok kısa bir sürede tamamlayarak bu önemli projenin zamanında tamamlanmasında rol oynadı. 

Borusan Grup şirketlerinden Supsan, TÜBİTAK Raylı Sistemler Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü (TÜBİTAK RUTE) liderliğinde geliştirilen Türkiye’nin ilk ve şu an için tek yerli lokomotif motorunun geliştirilme sürecine katkı sağlayan paydaşlardan biri oldu. Turbo motor aksamı, sodyum supap gibi alanlarda Türkiye’nin rekabetçi gücüne güç katan işlere imza atan Supsan, Özgün Motor programı kapsamında da motorun alt sistemlerinin geliştirilmesine ve üretilmesine büyük katkı sağladı. 

Sahip olduğu deneyim ve yetkinlik ile Türkiye’ye değer katıyor

Supsan’ın otomotiv alanında senelere dayanan tecrübeyle öncü işlere imza attığını belirten Supsan Genel Müdürü Atınç Ocak, şirketin sahip olduğu know-how’ı Türkiye’ye değer katan Özgün Motor programına aktarmaktan büyük gurur duyduklarını belirtti. Ocak, sözlerine şu şekilde devam etti: “TÜBİTAK RUTE önderliğinde geliştirilen ve 1 litre silindir hacminden en yüksek güç elde eden lokomotif motoru olma özelliği taşıyan Özgün Motor’un geliştirilmesi aşamasından başlayarak çok değerli kurumlarımızla birlikte çalıştık. Supap yanı sıra gayd, baga ve itici çubuk aksamlarının tasarımlarını TÜBİTAK RUTE ortaklığı ile hayata geçirdik ve tedariğini sağladık. Supsan olarak ülkemize deneyim ve yetkinliklerimizle değer katmaya devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vaillant, ecoFIT Plus kazan ile Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'na tasarruf vadediyor

Vaillant’ın son teknoloji ile ürettiği yüksek verimle çalışan ecoFIT Plus kazanları Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda hizmete sunuldu.  

Çevreci ürün ve çözümleri ile müşterilerine üstün konfor sağlarken dünyamızın korunmasına da katkıda bulunan Vaillant’ın son teknoloji ile ürettiği yüksek verimle çalışan kazanları Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda yerini aldı. Yapılan anlaşma kapsamında 11 adet Vaillant ecoFIT Plus kazan, Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda hizmete sunuldu. 

2022 yılında yoğuşmalı kaskad kazanlarda da büyümeye devam eden Vaillant’ın ecoFIT Plus kazanları merkezi sistemlerde yüksek verim vadediyor. 100 ve 150 kW olmak üzere iki farklı kapasitede üretilen ecoFIT Plus kazanlar, yüzde 20 ile yüzde 100 arasında alev modülasyonu, sessiz ve verimli yanma sistemi sayesinde önemli bir tasarruf imkanı sunuyor. Kazan dairesi renovasyon çalışmaları kapsamında Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’na kazandırılan ecoFIT Plus kazanlar, tesiste; çim saha ısıtması, sıcak su ihtiyacının karşılanması, stad ve tesisler içindeki klima santralleri bataryalarına ısıtma suyu temini sağlıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bybit, Ethereum'un Şanghay Yükseltmesi yaklaşırken optimize edilmiş ETH staking'i sunuyor

Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü kripto para borsası Bybit, yeni Web3 staking havuzunu tanıttı. Bu havuz sayesinde yatırımcılar, Ethereum’un uzun zamandır beklenen Şanghay Yükseltmesi ile  birlikte borsanın karmaşadan uzak ETH stake etme seçeneklerinden yararlanabilecekler.  

Staking havuzu, önde gelen merkezi olmayan finans protokolü Curve Finance’e likidite ekleme sürecini 11 adımdan sadece üç adıma kadar büyük ölçüde basitleştiriyor ve işlem ücretlerinden de tasarruf sağlıyor. Ek faydalar, %6,5’e varan bir ETH staking APR’sine ulaşmayı sağlıyor. Ürüne BTC, USDT ve USDC bakiyeleri kullanılarak erişilebildiği için Bybit kullanıcılarının ETH satın almasına gerek kalmıyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulunann Bybit’in kurucu ortağı ve CEO’su Ben Zhou, “Web3 staking havuzumuzu özel bir sayfa üzerinden kullanıma sunarak, kullanıcılarımızın merkeziyetsiz finans ile etkileşimlerini kolaylaştırıyor ve varlıklarından daha fazla getiriler elde etmelerini sağlıyoruz. Aslında, ETH APR’sini üst düzeye çıkaran tek yönlü staking seçeneği sunuyoruz.” diyerek başladı. 

Düşüncelerini paylaşmaya devam eden Zhou, “Ethereum’un Şanghay Yükseltmesi ile  neredeyse aynı anda kullanıma sunacağımız son derece likit ve alım-satım işlemlerine entegre edilebilen ETH stake etme seçenekleri, kullanıcılarımız için birçok yeni, üst düzey fırsatın kapısını aralayacak. Kullanıcılarımıza kolaylığın yanında şeffaflık da sunuyor, Web3 devrinde fonlarını yönetme ve varlıklarını artırma konusunda kullanıcılarımızın daha çok kontrol sahibi olmalarını sağlıyoruz.”  

Ethereum’un Şanghay Yükseltmesi, Bybit’in düzenleyeceği iki özel işlem yarışmasının da temasını oluşturuyor. İki etkinlik de 4 Nisan saat 13.00 (TSİ) itibarıyla başlayacak, biri 21 Nisan’da diğeri ise 25 Nisan’da son bulacak. 

Bunlardan ilki Ethereum Şanghay Yükseltmesi  özel işlem partisi. ETH ile ilgili vadeli işlemler ürünlerinin herhangi birinde (Vadeli İşlemler, Coin-M veya Süreli Coin-M Vadeli Sözleşmeleri) alım-satım yapan kullanıcılar, 450.000 USDC’lik devasa bir ödül havuzundan pay alacak. İkinci etkinlik ise Bybit’in Puan Toplama Ustası 2023. Bu etkinlik kapsamında kullanıcılar, ETH ile ilgili sekiz farklı işlem çiftinin fiyat hareketini tahmin etme ve 80.000 USDT’lik trade ödülü havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar. 

Bybit; son derece basit ve gelişmiş bir kullanıcı deneyimi yaşatan ve kurumlara, kriptoya gönül verenlere ve yeni başlayanlara üst düzey fırsatlar sunan Web3 entegrasyonlarını yatırımcıların parmaklarının ucuna getirmekten gurur duyuyor. 

Bybit’te Daha Fazlasını Keşfedin

  • Ethereum Şanghay Yükseltmesi’ne Özel Sayfamız
  • Ethereum Şanghay Yükseltmesi’nin ETH ve Kripto Piyasaları Üzerinde Etkisi Nasıl Olacak?
  • ETH Nasıl Alınır?

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank+ Girişimleri Voltla ve Waste Log 1 Milyon USD Yatırım Aldı

Akbanklıların tam zamanlı olarak girişim fikirleri üzerinde çalışabilmelerine olanak sağlayan Akbank+ Programı kapsamında yatırım alan kurum içi girişimler belli oldu. Atık süreçlerini dijitalleştiren Waste Log ve elektrikli araç sahiplerinin deneyimini iyileştiren Voltla girişimlerinin her biri Akbank’tan 500 bin USD yatırım aldı.

75 yıldır Türkiye’nin gelişimine hizmet eden Akbank’ın İnovasyon Merkezi Akbank LAB, 2016 yılından beri inovasyon ve kurum içi girişimcilik programlarını genişletmeye devam ediyor. Finteklerle yapılan iş birlikleri, yürütülen projeler ve açık inovasyon programlarıyla bu kültürü destekleyen Akbank, kendi girişimlerini kurmak isteyen çalışanlarını desteklemek ve Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine sunduğu katkıyı güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği Akbank+ programının ilk yatırım kararını açıkladı.

Akbanklıların tam zamanlı olarak girişim fikirleri üzerinde çalışabilmesine olanak sağlaması ile Türkiye’de bir ilk olan Akbank+ programına ilk yılında yüzden fazla Akbanklı yenilikçi fikirleri ile başvurdu. Programa seçilen kurum içi girişimciler, 6 ayı aşkın bir süre boyunca tam zamanlı olarak Akbank LAB bünyesinde girişimlerini hayata geçirmek için çalışma yürüttüler. Programın son aşamasında gerçekleştirilen Akbank+ Yatırım Komitesi değerlendirmesi ile atık süreçlerini dijitalleştiren Waste Log ve elektrikli araç sahiplerinin deneyimlerini iyileştiren Voltla girişimlerinin her birine 500 bin USD yatırım sağlama kararı alındı.   

“Akbank+ ile hem bankamız hem de ülkemizin girişimcilik ekosistemine katkı sunuyoruz”

Akbank+ programının Akbank’ın yenilikçilik ve girişimcilik odaklı vizyonunun bir yansıması olduğunu belirten Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce; “Akbank olarak anlamlı dijital çözümler ve fark yaratan hizmetlerle bankacılığın ötesinde bir değer sunmaya odaklanıyoruz. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını önceliklendiren ve sürdürülebilirlik hedeflerimize paralel olarak dünyamıza katkı sağlayan çözümler yaratmaya odaklanıyoruz. Bu doğrultuda Akbank LAB çatısı altında 2016 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz inovasyon ve kurum içi girişimcilik çalışmaları sektöre ilkleri ve yenilikleri kazandırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl bu çalışmalarımızı bir adım daha ileri taşıdık ve Akbank+ ile tüm Akbanklıların kendi girişimlerini yaratabileceği bir program oluşturduk. Alanında ilk olan bu program ile Akbank, girişimlerin önündeki engelleri ortadan kaldırıyor; girişim fikirlerini deneyim, araştırma, mentorluk ve yatırım desteği ile hızla hayata geçirmeye olanak tanıyor. Bu programın ilk yatırımlarını ise döngüsel ekonomi ve elektrikli mobilite alanındaki iş fikirlerine yapma kararı aldık. Akbank+ ile bankamızın kurum içi girişimcilik kaslarını güçlendirirken Türkiye’de de bu ekosistemin gelişiminde rol almayı sürdüreceğiz” dedi.

“Girişimciliği kurum kültürümüzün yapı taşlarından biri olarak görüyoruz”

Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa; “Akbank’ın girişimcilik ruhunu ve yenilikçi kültürünü yansıtan Akbank+ programımızın ilk yatırımlarını hayata geçirmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Girişimcilik alanındaki yetkinliklerimizi besleyen Akbank+, bu alanda örnek bir uygulama. Yaratıcı fikirleriyle programa başvuru yapan yüzü aşkın Akbanklı, yetkinliklerimizi ve yenilikçi bakış açımızı görünür kılıyor. Yapılan değerlendirme ile programa katılan çalışma arkadaşlarımız yoğun bir eğitim, mentorluk ve kuluçka süreci ile fikirlerini olgunlaştırırken, yetkinliklerini de güçlendirdi. Tam zamanlı olarak girişimleri üzerinde çalışma fırsatı bulan arkadaşlarımız İnovasyon Elçileri olarak yeni dönemde de farklı fikirlerin geliştirilmesinde rol almayı sürdürecek. Öte yandan Akbank içinde filizlenen ve ekonomik, çevresel ve toplumsal değer sunmaya odaklanan Waste Log ve Voltla hem bankamızın hem de ülkemizin girişimcilik ağını besleyecek. Büyük bir gurur duyduğumuz Akbank+ süreci ile Akbanklıların kariyer yolculuklarını destekleyen çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” dedi.

Dünyaya değer katan girişimler Akbank+ ile hayat buluyor

Akbank+ programı kapsamında Mahir Okay Çelik ve Ertuğ Sargut tarafından geliştirilen Waste Log, bir etki girişimi olarak hizmet ediyor ve işletmelerin atık süreçlerini dijitalleştirerek takip edilmesini kolaylaştırıyor. Waste Log ayrıca bireysel kullanıcıların da atık yağlarını kolaylıkla geri dönüşüme kazandırmalarına olanak sağlıyor. 

Akbanklı girişimciler Esra Gül Korkmaz, Özgür Barış ve Kubilay Kulaoğlu’nun geliştirdiği Voltla ise tüm elektrikli şarj istasyonlarının tek noktadan görüntülenmesini ve istasyonlara rota oluşturulmasını sağlayarak elektrikli araç sahiplerinin hayatını kolaylaştırıyor ve aynı zamanda ödeme deneyimini iyileştiriyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Endüstriyel reklamcılar, 81 ilde kurtarma ekibi kurmak için kolları sıvadı

Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED), 11 şehri etkileyen deprem felaketinden sonra tüm sektör temsilcilerinin donanım ve yetkinliklerini kullanmak için harekete geçti. ARED Başkanı Şahin Acar, “Sektör üyelerimizin teknik yeterliliğinin ve üstün kabiliyetlerinin farkındayız.  Bu potansiyeli afet dönemleri için harekete geçireceğiz. Dayanışma ve sorumluluk bilinciyle ve AFAD koordinasyonu ile ARED yönetiminde tüm illerde eğitim ve koordinasyonla afetlere hazırlık yapma kararı aldık” dedi.

Açıkhava ve Endüstriyel Reklamcılar Derneği (ARED), 11 şehri etkileyen deprem felaketinden sonra yaraları sarmak ve olası afetlere hazırlık yapmak için kolları sıvadı. Depremin ilk günlerinden itibaren sektör paydaşlarıyla, üyesi olduğu uluslararası FESPA federasyonu ve diğer yurtdışı bağlantılarının desteğiyle barınma konusunda ‘Konteyner Kentlerimizi Birlikte İnşa Edelim’ kampanyası başlatarak çadır ve konteyner kent kurulumu yapan ARED, şimdi de gönüllü kurtarma ekiplerini oluşturmak için harekete geçti. 

AFAD koordinasyonuyla eğitilecekler

Deprem felaketi, endüstriyel reklamcılık sektörünün sahip olduğu yetkinlik ve donanımın olası afetler için oynayacağı hayati rolü ortaya koydu. Sektör temsilcilerinin kullandığı ekipmanlar ve çalışanların özellikle montaj gibi aşamalardaki uzmanlıkları afet dönemlerinde ihtiyaç duyulan kişiler olabileceklerine ilişkin farkındalık yarattı. 

Sektörün bu alandaki potansiyelini öne çıkaran ARED, dayanışma bilinciyle tüm illerde afet durumları için “GÖNÜLLÜ KURTARMA EKİPLERİ”ni kurmak üzere eğitimlere başlama kararı aldı. 

Proje kapsamında AFAD koordinasyonuyla ARED yönetiminde gönüllü şirketlerle tüm şehirleri kapsayacak şekilde kurtarma ekipleri için eğitim süreci başlayacak. Başvuruları almaya başlayan ARED, eğitimlerden sonra her şehirde akredite ve uzman ekiplerle afetlere hazır olacak.

Tüm sektörü kapsayacak

Sektör olarak sorumluluk bilinci ve gönüllülük esasıyla olası afetlere daha hazır bir Türkiye için çalıştıklarını belirten ARED Başkanı Şahin Acar şöyle konuştu: “Etkin ekipmanlarla çalışan, gerektiğinde yüksek riskli işlerde yer alan yapıya sahip bir sektörü temsil ediyoruz. Arama-kurtarma anlamında bilinçlendirilmiş sektör çalışanlarının, felaket günlerinde ülkemiz için önemli aktörler olacağının farkındayız. ARED yönetimi ve ekibinden başlayarak tüm sektör mensuplarımızı kapsayacak bir eğitim çalışması başlatıyoruz. Sektörümüzü harekete geçirerek bu projeyle tüm Türkiye’yi kapsayacak ve daha güvenli bir gelecek için çalışacağız.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Kamer, “Kanserin erken teşhisinde en önemli faktör, toplumun kanser konusunda bilinçlendirilmesidir"

“ Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 2020 yılında kanser nedeni ile yaklaşık 10 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Her yıl yaklaşık 400 bin çocuk kanser tanısı almaktadır”

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği önerisi ile 1956 yılından itibaren her yıl 1-7 Nisan arası Kanser Haftası olarak anılıyor. Kanser Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan EÜ Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve EÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölümü Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Emine Serra Kamer, “Kanser, dünyada ve ülkemizde hastalığa bağlı ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir sağlık problemidir. Ülkemizde her yıl 1-7 Nisan tarihleri arasında kamuoyunun kanser ile ilgili bilgilendirilmesi amacıyla pek çok aktivite ile hastalığın kamusal alanda tekrar değerlendirilmesi amaçlanıyor. Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi, her yıl olduğu gibi bu yıl da kanser haftasına yönelik toplumda farkındalık yaratacak etkinliklere katılım sağlıyor” dedi.

Erken teşhiste kamusal farkındalığın artırılması önemli”

Kanserin erken teşhisinde en önemli faktörün, toplumun kanser konuda bilinçlendirilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kamer, “Kanser, kontrolsüz hücre bölünmesi sonucu ortaya çıkan, farklı hastalıklar için kullanılan ortak terimdir. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 2020 yılında kanser nedeni ile yaklaşık 10 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Her yıl yaklaşık 400 bin çocuk kanser tanısı almaktadır. Kanser ile ilgili kamusal farkındalığın artması böylece tarama programlarına katılımın teşvik edilmesi ile erken tanı ile tedavi edilebilen meme, serviks, kolon kanseri gibi sık görülen hastalıklarda ölüm oranlarının azaltılması hedefleniyor” dedi.

Kanserin oluşumunda çevresel faktörlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Kamer, “Kanserler yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmektedir. Kanserlere neden olan çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu veya obez olma ve kansere sebep olan enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi veya aşılama yolu ile günümüzde görülen kanserlerin yüzde 30 ila yüzde 50 oranında önlenebileceği bilinmektedir” diye konuştu.

 

“Kanser Tarama Merkezleri ücretsiz hizmet veriyor”Kanserin, sık görülen yedi belirtisi olduğunu belirten Prof. Dr. Kamer, “Kişilerde; açıklanamayan kilo kaybı, yorgunluk, beklenmeyen kanamalar, öksürük ve balgamda kan görülmesi, dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler, ağrısız büyüyen kitle oluşumları, meme şeklinde değişiklik ve ciltte ben yapısında değişim olması durumunda bir sağlık kurumuna mutlaka başvurulması önerilmektedir.  Sağlık Bakanlığına bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında meme kanseri, serviks kanseri ve kolon kanserine yönelik tarama programları ücretsiz olarak uygulanıyor” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bencillik karşısında kişiyi koruyan sınırlara ihtiyaç var

Bencilliğin insan ilişkilerinde yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu ve ilişkinin dinamiğini bozabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, bencillik nedeniyle insan ilişkilerindeki bağın güvensiz bir zemine kayacağı uyarısında bulundu.

Bencilliğin kişilerin ilişkilerde empatiden yoksun bir konuma geçmesine neden olabileceğine de işaret eden Özdemir, “Bu durum, toplumsal yapıyı olumsuz yönde etkiler. Bencillik ile atılan adımlar, ilişkilerde sınır ihlaline yol açabilir.” dedi.  Özdemir, bencillik karşısında kişiyi koruyan sınırlara ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, bencillik kavramı ve bencilliğin sınırlarının ne olması konusunda değerlendirmede bulundu.

Bencillik, kişinin yalnızca kendini ve kendi menfaatlerini gözetmesidir

Bencillik kavramının toplumsal olarak kültürel ve sosyal bağlamda, dilbilimsel tanımının ötesinde farklı biçimlerde algılanan ve yorumlanan bir kavram olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, “Psikolojik açıdan bencillik kavramı, kişinin yalnızca kendini ve kendi menfaatlerini gözetmesi, yaşamsal seçim ve davranışlarında salt kendi çıkarlarını eylemlerinin merkezine alarak hareket etmesi olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, bencillik, kişinin sadece kendi menfaatlerine odaklanması, odaklandığı kişisel menfaatleri uğruna bir başkasının duygusunu, düşüncesini ve isteklerini gözetmemesi ile birlikte kendi dışındaki herkesi yok sayması olarak tanımlanabilir.” diye konuştu.

Kendi istek ve ihtiyaçlarımıza sahip çıkmak bencillik değildir

Kişinin kendi menfaatlerini gözetmesi ve çıkarlarını düşünerek hareket etmesinin bencillik kavramı ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, “Kendi istek ve ihtiyaçlarımıza sahip çıkmak, önemsemek, seçimlerimizi bu doğrultuda yapmak, istek ve ihtiyacımıza yönelik amaçlı davranış sergilemek; psikolojik sağlığın ve iyilik halinin en önemli yordayıcılarından biridir. Burada ayırıcı nokta olarak, kişinin yalnızca kendisinin değil, bir başkasının da ihtiyaç ve isteklerini gözetebilme becerisi örnek verilebilir.” dedi. 

Bencillik savunma mekanizması değildir

Bencilliğin bir savunma mekanizması olmadığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, “Tehlike veya zarar veren bir uyaran algıladığımızda ya da endişe karşısında bilindışı süreçler ile ilişkili olarak birtakım psikolojik stratejiler, savunma mekanizmaları devreye girer. Bencillik bir savunma mekanizması değildir. Bencilliğin bir diğer ucundaki aşırı fedakarlık kavramı savunma mekanizmalarımız ile ilişkili olabilir. Örneğin birey, iç dünyasında yaşadığı bencil duygular ile olan çatışmasını dış dünyada fedakarlık yaparak çözümlemeye çalışır. Dünya ile kurduğu ilişkide hayatı talepkar olarak algılayan kişi, kendisini sürekli talepleri karşılamak zorunda hisseden bir yapıya bürünebilir ve bu durum psikolojik açıdan oldukça zorlayıcı olabilir.” diye konuştu. 

Bencillik karşısında kişi sınırlarını korumalıdır

İlişkilerdeki bencilliğe dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, “Bencillik ve fedakarlığı iki farklı uçta bulunan kavramlar olarak ele aldığımızda; eğer bir ilişkide karşınızdaki kişi yalnızca çıkar sağlamak için yanınızda oluyorsa veya sadece kendisine yardımınız dokunacağı zaman sizi umursuyorsa yani bencil bir durum ile karşı karşıya kaldıysanız, orada bir sınıra ihtiyacınız var demektir. Bir uçtaki bencillik, sizi diğer uçtaki aşırı fedakarlığa doğru manipüle edebilir. Bu durum kişinin kendi yönünü kaybetmesine veya kendi ihtiyaçlarını dahi fark edemeyeceği bir konuma geçmesine neden olabilir. Dolayısıyla bencillik karşısında bizi koruyan sınırlara ihtiyacımız vardır.” uyarısında bulundu. 

Bencillik ilişkinin dinamiğini bozabilir

Bencilliğin insan ilişkilerinde yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu ve ilişkinin dinamiğini bozabileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir, “Yalnızca bireysel olarak değil, toplumsal olarak da birtakım ciddi problemlere sebep olabilir. Bencillik nedeniyle insan ilişkilerindeki bağ güvensiz bir zemine kayar. Kişilerin ilişkilerde empatiden yoksun bir konuma geçmesine neden olabilir. Bu durum, toplumsal yapıyı olumsuz yönde etkiler. Bencillik ile atılan adımlar, ilişkilerde sınır ihlaline yol açabilir. Bu sebeple, empati becerimizi geliştirmek ve ilişkilerde sağlıklı sınırlar inşa edebilmek için psikolojik bir destek almak önemlidir.” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir'de 21 bin 940 hayvana veteriner sağlık hizmeti

Gaziemir Belediyesi, 2019 yılının Nisan ayından 2023 yılının Nisan ayına kadar 21 bin 940 hayvanın tedavisini ve bakımını yaptı.  349 can dostu sahiplendirerek yeni bir yuvaya kavuşturan belediye, tedavi ve bakım altındaki can dostların beslenmesinde 39 ton mama kullandı.

Gaziemir Belediyesi, veteriner sağlık hizmetleri kapsamında sokak hayvanlarının her türlü sağlık ve bakım gibi rehabilitasyon işlemlerini yapıyor. Sokak hayvanlarının kısırlaştırma, salgın hastalıklara karşı aşılama, sahiplendirme, kimliklendirip kayıt altına alma, barındırma, tedavi gibi tüm ihtiyaçlarını karşılayan hizmetler veren belediye, yeni cihazlarla donattığı klinikte, hayvanların ameliyatlarını da yapabiliyor. Sokakta yaşayan hayvanların tüm bakım işlemlerini ve sağlık taramasını yapan belediye personeli, hayvanların kayıt işlemlerini yaparak kimliklendirdikten sonra yasa gereği aldıkları bölgeye geri bırakıyor. Sokakta yaşayamayacak durumda olanlar ise bakımevlerine yerleştirilerek güvenli bir ortamda yaşamaları sağlanıyor.

Sokakta yaşayan hayvanların tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenen belediyenin Veteriner İşleri Müdürlüğü, araç çarpması ve doğa olaylarında yaralanan hayvanların da tüm tedavi ve bakımlarını yapıyor. Yaralanan hayvanlara ilk müdahaleyi olay yerinde yapan veteriner sağlık ve destek personeli, daha özel donanımlı araçla yaralı hayvanı polikliniğe taşıyarak burada tedavi ediyor. Gerekli durumlarda ameliyatta yapan veteriner hekimler, cerrahi müdahalenin ardından yaralı hayvanları belediyenin Geçici Hayvan Bakım Evi’nde kontrol altında tutuyor, tedavi programı uyguluyor.

Gaziemir Belediyesinin veteriner sağlık hizmetleri kapsamında, 2019 yılının Nisan ayından 2023 yılının Nisan ayına kadar geçen 4 yıllık sürede 21 bin 940 hayvanın tedavi ve bakımı yapıldı. Çalışmalar kapsamında 4 bin 933 hayvanın kısırlaştırma işlemi yapıldı. Sağlığına kavuşturduğu hayvanların sahiplendirmesini de yapan belediye, 349 can dostun yeni bir yuvaya kavuşmasını sağladı.

Can dostların beslenmesine 39 ton mama
Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, can dostların aç kalmaması için ilçenin dört bir yanındaki mama odaklarına düzenli olarak mama bırakıyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin de park ve yeşil alanlar başta olmak üzere, sokak hayvanlarının kolayca erişebileceği noktalara koyduğu otomatik su odaklarında, can dostlar suya ulaşabiliyor. Belediye, tedavi ve bakım altındaki can dostların beslenmesinde, Nisan 2019’dan bu yana 39 ton mama kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı