Aylık arşivler: Nisan 2023

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %62,45, aylık %0,44 arttı

Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık %55,19 arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %80,42, imalatta %55,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %95,46 ve su temininde %95,48 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %46,96, dayanıklı tüketim malında %54,84, dayanıksız tüketim malında %85,23, enerjide %79,99 ve sermaye malında %51,86 artış olarak gerçekleşti.    

Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık %2,02 arttı
 

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %1,48 artış, imalatta %2,02 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %13,28 azalış ve su temininde %2,62 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %1,86 artış, dayanıklı tüketim malında %2,03 artış, dayanıksız tüketim malında %4,24 artış, enerjide %9,32 azalış ve sermaye malında %1,28 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 17 alt sektör daha düşük, 12 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
 

Yıllık en düşük artış; %1,99 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %19,04 ile ana metaller, %30,93 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %127,88, içecekler %122,07, diğer metalik olmayan mineral ürünler %103,85 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 9 alt sektör daha düşük, 20 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
 

Aylık en yüksek azalış; %13,28 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %4,75 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,68 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık gıda ürünleri %4,64, fabrikasyon metal ürünler, makine ve ekipmanlar hariç %4,12, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) %3,78 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Canon, küresel değiştirilebilir lensli dijital fotoğraf makinesi pazarında 20 yıldır bir numara!

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, dijital SLR ve aynasız fotoğraf makineleri ile 2003 ve 2022 tarihleri arasında kesintisiz bir şekilde tam 20 yıldır1 küresel pazar payında 1 numara olmayı sürdürüyor. 

 

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, EOS serisi dijital değiştirilebilir lensli fotoğraf makinelerinde ön plana çıkan temel görüntüleme sistemi bileşenlerini geliştirmeye devam ediyor. CMOS görüntü sensörleri, görüntü işlemcileri ve değiştirilebilir lensler, “Hız, Konfor ve Yüksek Görüntü Kalitesi” ana konsepti altında gelişip kullanıcılara daha iyi bir deneyim yaşatıyor. 

Canon, profesyonellerin tam güvenini kazanan yüksek performanslı amiral ürün modellerinden kullanıcıların kolay şekilde yüksek görüntü kalitesinde çekim yapmasına olanak tanıyan giriş seviyesi modellerine kadar geniş bir ürün yelpazesiyle kullanıcılarına üstün teknolojiyi sunuyor. Bununla birlikte ürünlerin tamamlayıcılarından olan lensler konusunda da RF ve EF serisi ürünleriyle yaratıcılığınızı ortaya çıkarmayı mümkün kılıyor. 

Dijital SLR fotoğraf makineleri henüz çok yeniyken Canon, 2003 yılında EOS 300D modelini piyasaya sunarak sektörde çığır açmayı başarıyor. Rekabetçi fiyatıyla ve kompakt, hafif tasarımıyla ezberleri bozan bu fotoğraf makinesi, dijital SLR pazarında büyümenin öncüsü oluyor; küresel pazarda en büyük payı elde ediyor ve dijital SLR fotoğraf makineleri çağını müjdeliyor. 

O günden bu yana Canon, profesyonel model EOS-1D serisi ve dijital SLR video kaydına olanak sağlayan EOS 5D serisi gibi sektörde ezberleri bozan ürünler çıkarmayı sürdürüyor. EOS R Sistemi, Canon’un görsel ifadenin sınırlarını daha da genişletme arzusu ile 2018 yılında ortaya çıkıyor. Gelişmelere hız kesmeden devam eden Canon, 2020 yılında ise 8K video özelliğine sahip ilk fotoğraf makinesi olan EOR R5’i kullanıcılarıyla buluşturuyor. İlklere imza atmayı devam ederek 2021 yılının sonlarına doğru ise hızlı hareket eden konular için takip ve sürekli çekim performansı sunan EOS R3’ü ve sanal gerçeklik videoları kaydetmek üzere EOS VR Sistemini kullanıma sunuyor.

2022 yılında bu yolculuk EOS R Serisindeki ilk APS-C boyutlu modeller olan EOS R7 ve EOS R10 ile devam ediyor. Bu ürünlerin yanı sıra altı yeni RF lensi ile geliştirilmiş AF işlevi ve üstün video özellikleri sunan EOS R6 Mark II tam kare fotoğraf makinesini de kullanıcıları ile buluşturan Canon ürün yelpazesini genişletiyor. Tüm bu gelişmeler ve imza atılan yeniliklerin sonucu olarak da 20 yıldır aralıksız olarak küresel pazarda bir numaralı paya sahip. 

Canon Eurasia Ülke Direktörü Alexandre Emeryk: “Değiştirilebilir lensli dijital fotoğraf makinesi pazarında 20 yıldır aralıksız bir numaralı pazar payına sahip olmamızda yalnızca teknolojiyi ve sektörün gittiği yönü sıkı bir şekilde takip etmemiz değil, aynı zamanda kullanıcı ihtiyaçlarını gözeterek, genele fayda sağlayacak doğrultuda iş akışımızı ve ürün portföyümüzü geliştirmeye devam etmemiz büyük rol oynuyor. Bunun yanında her yıl global ciromuzun %8’ini AR-GE’ye ayırmamız, bugün ve yarının ihtiyaçlarına uygun ürün geliştirmeye yönelik taahhütümüzü destekliyor.” sözleriyle konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. 

Canon, EOS serisi fotoğraf makinelerini ve lenslerini daha da güçlendirip ürün yelpazesini genişleterek görüntü ve video çekimi için yeni yollar açmaya ve patentli görüntüleme teknolojilerini geliştirmeye devam edeceğini de ayrıca belirtiyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bosch Termoteknik, yoluna 'Bosch Home Comfort Group' ismiyle devam ediyor

İklimlendirme sektöründe yüksek verimli ve çevre dostu ürünler geliştirerek evdeki yaşamı daha yeşil ve konforlu hale getirmek için çalışan Bosch Termoteknik, 1 Nisan 2023 tarihi itibarıyla faaliyetlerini, Bosch Home Comfort Group ismiyle sürdürüyor.

Türkiye’de de 1991 yılından bu yana iklimlendirme sektöründe Ar-Ge, üretim ve ihracat üssü olarak faaliyet gösteren şirket, yeni ismi ve yenilikçi ürün portföyüyle sürdürülebilir bir yaşam tarzını yüksek düzeyde konforla birleştiriyor.

Bosch Home Comfort Group Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Kıvanç Arman, isim değişikliğine ilişkin yaptığı açıklamada, “Enerji açısından ultra verimli ve çevre dostu ürünler ve entegre sistemler geliştiren, pazara sunduğumuz akıllı ürünlerle gezegenimizin geleceğine olumlu etki yapmayı amaçlayan bir şirketiz. Uzun bir süredir toplum, çevre ve yaşam için yeşil teknolojiler alanında öncülük yapıyoruz. Artık kimliğimizin özünü, ismimizde de yaşatmak istiyoruz. Yeni ismimiz, yenilikçi ürün portföyümüzü yansıtıyor ve ürünlerimizin faydasını gösteriyor” dedi. 

Bosch Home Comfort Group ismi, şirketin ısı pompası, hibrit ve iklimlendirme işini güçlü bir şekilde genişleterek, küresel mega trendi elektrifikasyona yönlendirme taahhüdünün de altını çiziyor.

İsim değişikliği, güçlü markalarıyla evde daha yeşil ve konforlu bir yaşama katkıda bulunmak için çalışan grubun geçen yıl amacıyla geçen yıl ‘Make. Home. Comfort. Green’ mottosuyla ifade ettiği sürdürülebilirlik amacını da destekliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hazır Yemekler İş Hayatında Altın Çağını Yaşıyor

İş hayatında hazır yemekler yükselişe geçti. Avansas’ın “Çalışanların Hazır Yemek Ürünlerine Yönelik Alışveriş Eğilimleri” raporu, iş yoğunluğundan dolayı çalışanların yemek tercihlerinde hazır yemeği öncelikli seçenek olarak tercih ettiğini ortaya koydu. Raporda, 100 bireysel müşteriden 50’sinin ilk tercihinin hazır yemek olurken, en çok tercih edilen ürünün “ton balığı” olduğu belirtildi. Noodle, barbunya, hazır çorba, bulgur pilavı, makarna ve kuru fasulye de diğer popüler hazır yemek seçenekleri arasında yer aldı. 

Ambalajlı hazır yemek ürünlerindeki çeşitlilik iş dünyasının iştahını kabarttı. Ton balığından pirinç pilavına, noodle’dan zeytinyağlı yemeklere kadar pek çok ürün, market raflarındaki yerini artırmaya başladı. İş yerlerinin alışveriş adresi Avansas bu kez çalışanların hazır yemek ürünü alışveriş tercihlerini araştırdı.

Yapılan araştırmaya göre bireysel müşterilerin yarısından fazlası ambalajlı hazır yemek ürünlerinden satın alıyor. Bireysel müşterilerde satın alım oranı yüzde 51 iken küçük işletme çalışanlarında yüzde 26, orta büyüklükteki işletmelerde bu oran yüzde 13. Tüm müşteri gruplarında en çok kullanılan hazır yemek ürünü ton balığı olurken bireysel müşterilerde ton balığını noodle, barbunya, hazır çorba ve kuru fasulye takip etti. Küçük işletmelerde ise yine ton balığının ardından hazır çorba, bulgur pilavı, barbunya ve kuru fasulye sıralandı. 

Bireysel müşterilerin yüzde 31’i, küçük işletmelerde çalışanların yüzde 41’i haftada 1 kez ambalajlı hazır yemek ürünü aldığını ifade etti. Hazır yemek ürünleri için ayrılan bütçe de merak konusu olurken bireysel müşterilerin yüzde 64’ü tek seferlik alışverişte 200 TL’ye kadar bütçe ayırıyor. Küçük işletmelerin de yüzde 38’lik oranı yine 200 TL’ye kadar bütçe ayırdığını aktardı.

MERCİMEK ÇORBASI VE NOHUTLU PİLAV TERCİH SEBEBİ
Yapılan araştırmada bireysel müşterilerin yüzde 84’ü “Evde yemek olmadığı zaman” hazır yemek aldıklarını belirtirken “İş yerimde çalışırken” yanıtını verenlerin oranı yüzde 32 oldu.  Ayrıca küçük işletmelerin yüzde 84’ü iş yerlerinde hazır yemeği ısıtabilecek mikrodalga fırın ya da ocak bulunduğunu aktardı. 

En sık tercih edilen hazır yemek seçenekleri arasında yer alan çorbada ise genel tercih mercimek oldu. Hem bireysel müşteriler hem de küçük işletmeler mercimeği tercih ederken pirinç pilavı çeşitlerinde ilk sıradaki seçim nohutlu oldu.  Bulgur pilavında ise Türkiye genelinde sebzeli ve nohutlu alternatifleri tercih edildi. 

Makarnada tercih sadeden yana olurken son dönemin gözdelerinden noodle’da bireysel müşteriler körili, küçük işletmeler tavuk çeşniliye oy kullandı. Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden zeytinyağlı yemeklerinde en çok tercih edilen taze fasulye oldu, ikinci sırada ise enginar yer aldı.

Hazır yemek satın almada önem verilen konuların başında ise içerdiği ürünlerin kalitesi oldu. Ürünün doyurucu ve besleyici olması, renklendirici ve koruyucu vb. madde içermemesi ve ürünün fiyatı da önem verilen konular arasında yer aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mplus Group Strateji ve Finans Başkan Yardımcısı Enis Arabacıoğlu Oldu

Almanya, Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren Mplus Group’ta önemli bir atama gerçekleşti. Grubun önemli bir parçası olan Mplus Türkiye’de 2018 yılından bu yana CFO olarak görev yapan Enis Arabacıoğlu, tüm grubun İcradan Sorumlu Strateji ve Finans Başkan Yardımcısı olarak atandı.

Avrupa’nın en hızlı büyüyen BPO, Teknoloji ve Danışmanlık şirketler grubu Mplus Group bünyesinde hizmet veren Mplus Türkiye; büyüme odaklı yapılanma stratejisi kapsamında üst düzey atamalarını sürdürüyor. 2018 yılından bu yana Mplus Türkiye CFO’su olarak görev yapan Enis Arabacıoğlu, Ocak 2023 itibariyle tüm grubun İcradan Sorumlu Strateji ve Finans Başkan Yardımcısı olarak atandı. 

Arabacıoğlu yeni görevinde; Türkiye ve Avrupa’daki 36 lokasyonda, 58 ülkeden 300 kuruma, 13 bini aşkın çalışanı ile 33 dilde hizmet veren Mplus Group’un finansal ve stratejik hedeflerini geliştirme ve uygulama süreçlerinden sorumlu oldu. Dönüşüm projelerindeki liderlik tecrübesi ve çeşitli sektörlerdeki bilgi birikimi ile, firmanın finans organizasyonunun merkezileştirilmesi ve karlı büyümesinin denetlenmesi aşamalarına liderlik ediyor. Ayrıca, şirketin yeniden yapılanma ve entegrasyon sürecinin denetimi kapsamında Danışma Kurulu Üyesi rolünü üstleniyor. 

Finans sektöründe bugüne kadar birçok başarıya imza atan Enis Arabacıoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. PwC Türkiye ve İngiltere ofislerinde vergi, denetim ve danışmanlık departmanlarında geçirdiği 13 yıllık kariyerinin ardından 4 yılı aşkın bir süre Toksöz Grubu’nda Finans ve Yatırımlar Grup Direktör olarak görev aldı. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fintech sektörünün deneyimli ismi Burhan Eliaçık, iyzico'ya Yönetim Kurulu Üyesi olarak katılıyor

Türkiye’nin öncü ödeme ve elektronik para kuruluşu iyzico, üst yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Yeni yapılan atamayla, TÖDEB’in de ilk Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüten Burhan Eliaçık, sektör paydaşlarıyla birlikte ödeme hizmetlerinin gelişmesi ve finansal teknolojinin yaygınlaşması odaklı çalışmalar yürütmenin yanı sıra finansal hizmetlerin temelinde yer alan düzenlemelerin sektörün gelişimi ve iyzico tarafından yenilikçi bir şekilde uygulanması için çalışmalarını sürdürecektir. 

Türkiye’nin öncü ödeme ve elektronik para kuruluşu iyzico, üst yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürütmüş Burhan Eliaçık’ın iyzico’nun Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanma süreci başlatıldı. iyzico’daki görevi kapsamında Eliaçık, sektör paydaşlarıyla birlikte ödeme hizmetlerinin gelişmesi ve finansal teknolojinin yaygınlaşması odaklı çalışmalar yürütmenin yanı sıra finansal hizmetlerin temelinde yer alan düzenlemelerin sektörün gelişimi ve iyzico tarafından yenilikçi bir şekilde uygulanması için çalışmalarını sürdürecektir.

Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamlayan Eliaçık, kariyerine Garanti Bankası’nda başladı ve Vodafone ile devam etti. Eliaçık, sonraki yıllarda Wirecard’da Genel Müdür ve son olarak iPara’da CEO görevlerinde bulundu. Burhan Eliaçık ayrıca 7 yıla yakın süre Ödeme ve Elektronik Para Derneği ve Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini de yerine getirdi. Kendisi, halen TOBB’da e-ticaret Meclisi üyeliğini de sürdürüyor. Eliaçık, Nisan 2022’den itibaren ise iyzico’nun Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Balkanlar'dan ERG Grubu'nun Demiryolu Deneyimine Tam Güven

Türkiye’nin en köklü şirketlerinden ERG Grubu, Ankara – İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi ile sahip olduğu bilgi ve birikimi şimdi de Balkanlar’a taşıyor.  1966 yılında Ankara’da kurulan ve 2018 yılında rotasını yurtdışına çeviren Grup, uluslararası alanda yeni projelere imza atıyor.

Türkiye’nin en köklü müteahhitlik firmalarından ERG Grubu’nun yeni rotası Balkanlar oldu. Ankara’da kurulan ve son yıllarda yurtdışında büyümeye odaklanan ERG Grubu, 503 kilometreyi aşkın uzunluğuyla dikkat çeken ve Ankara, Eskişehir, Afyonkarahisar, Uşak, Manisa ve İzmir il sınırlarından geçen Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi ile edindiği deneyimi Balkanlar’a taşımaya hazırlanıyor.

10 bin kişiye istihdam ve 40 bin kişiye gelir sağlayacak olan Ankara – İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi ile ilgili çalışmalar devam ederken, ERG Grubu, Balkan ülkelerinin de tercihi oldu. Bosna Hersek’in iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin Başkanı Milorad Dodik ve ERG Uluslararası Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sani Erbilgin, Bosna Hersek’in ikinci büyük şehri Banja Luka’da Mutabakat Zaptı’na (MOU) imza attı.

Doboj – Tuzla – Zvornik demiryolu ağı iyileştirilecek

Sırp Başkan Dodik ile ERG Uluslararası Ltd. İngiltere temsilcilerinin son iki ay içerisinde yaptıkları görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakat zaptı, demiryolu ağının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla imzalandı.

İmzalar atıldıktan sonra yapılan açıklamada mutabakat zaptının bir amacının da Doboj – Tuzla – Zvornik demiryolu hattının yeniden inşası, elektrifikasyonu, sinyalizasyonu ve modernizasyonu yoluyla gelişen iş birliğinin ilerlemesine katkıda bulunmak olduğu ifade edildi.

Sırp Başkan Dodik’ten ERG Grubu’na övgü

Sırp Başkan Milorad Dodik, birlikte çalıştıkları ERG Grubu’nun uluslararası deneyiminin yanı sıra Sırp Cumhuriyeti’nin ekonomik kalkınmasını desteklemek için yeterli kaynaklara sahip olduğunu ve en gelişmiş uygulamaları kullanma konusundaki kararlılığını takdir ettiğini belirtti.

Proje Çalışmaları başladı

Mart ayı ortasında mutabakat zaptının imzalanmasının ardından, Doboj’daki Sırp Cumhuriyeti Demiryolları’nda gerçekleşen toplantıda, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri ERG Grubu temsilcileri ile bir araya geldi. Doboj’da gerçekleşen ikinci toplantı, Sırp Cumhuriyeti Demiryolları’nın ihtiyaçları ve Doboj – Petrovo Novo ile Caparde – Zvornik demiryolu bölümlerinin revizyon ve yeniden inşası projesinin geleceğini görüşmek amacıyla düzenlendi. Proje, alt ve üst demiryolu makineleri, sinyalizasyon, telekomünikasyon ve elektrifikasyon işlerinin yürütülmesini içeriyor. Görüşmeler kapsamında Doboj – Petrovo Novo ve Caparde – Zvornik demiryollarına ziyaretler gerçekleştirildi.

Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi ödül almıştı

ERG Grup şirketleri ERG İnşaat Ankara, ERG Uluslararası Ltd. Londra ve SSB AG Zürih ortaklığı tarafından yürütülen Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi (AİYHT), geçtiğimiz günlerde dünyanın önde gelen Proje ve Altyapı Finansmanı yayınlarından Infrastructure Journal Global Ödülleri’nde “Yılın Ulaştırma Projesi – Ağır Raylı Sistem” ödülüne layık görülmüştü.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pirelli Türkiye Finans Direktörlüğü'ne Hasan Battal atandı

Lastik sektöründe önceki yıllarda Pirelli ve Pirelli Türkiye bünyesinde farklı pozisyonlarda çalışan Hasan Battal, Pirelli Türkiye Finans Direktörlüğü görevini Muratcan Akyıl’dan devraldı. 

Motor sporlarındaki deneyimini ve mühendislik gücünü 150 yılı aşkın süredir yollara taşıyan İtalyan lastik devi Pirelli’nin Türkiye Finans Direktörlüğü’ne Hasan Battal getirildi. Muratcan Akyıl ise Pirelli bünyesindeki kariyerine uluslararası alanda yeni sorumluluklarla devam edecek. 

Çalışma hayatına ABD’de Xerox firmasında Finansal Analist olarak başlayan Hasan Battal, 2000 yılında Pirelli Grubu’na katılarak Planlama ve Kontrol alanında yükselmesinin ardından İtalya, Türkiye ve İngiltere’de farklı pozisyonlarda görev aldı. 

Daha sonra mesleki yaşamına 2012-2015 yıllarında Yazaki firmasında Grup Finans ve Muhasebe Müdürü olarak devam eden Battal, 2015-2017 yılları boyunca Erdemir firmasında CFO, 2017-2020 döneminde de Bursagaz firmasında Mali İşler Direktörlüğü pozisyonlarında çalıştı. 

Son olarak Angst Pfister firmasında CFO ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürüten Battal, kariyer yolculuğu boyunca, farklı şirketlerde finans alanında pek çok önemli projenin hayata geçirilmesinde etkin rol oynadı. 

Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünden 1997’de mezun olan Battal, 1999’da ABD’de Rochester Teknoloji Enstitüsü’nde MBA eğitimini tamamladı. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Oftalmoloji Derneği'nden, deprem bölgesinde kontakt lens kullanımı açıklaması

Türk Oftalmoloji Derneği, deprem bölgesinde kontakt lens kullananların dikkat etmesi gereken kurallarla ilgili açıklamalar yaptı. Temiz suya ve iyi hijyen koşullarına sahip olmayan kontakt lens kullanıcılarının lens kullanmaya ara vererek, şartlar iyileşinceye dek bir süre gözlük kullanmalarının göz sağlığını korumak için önemli olduğuna dikkat çekti. 

Türk Oftalmoloji Derneği Kontakt Lens Birim Sekreteri Prof. Dr. Zeynep Özbek deprem bölgesinde kontakt lens kullanırken dikkat edilmesi gerekenleri hatırlatarak göz sağlığını korumak için alınacak tedbirleri vurguladı. Prof. Dr. Zeynep Özbek, kontakt lens kullanımı sırasında hijyen kurallarına uyulmasının göz sağlığı korumak için hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, “Temiz şebeke suyu, sabun, hijyenik musluk gibi şartlara ulaşamayan kişilerin kontakt lenslerini kullanmaya ara vererek bu sorun çözülene kadar tekrar gözlük kullanmasını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde göz sağlığına ciddi olumsuz etkileri olacaktır” dedi. 

Kontakt lensler nasıl kullanılmalı?

Kontakt lensler iyice yıkanmış, durulanmış ve kurulanmış temiz ellerle, kendi solüsyonu ile temizlenip saklandığı lens kabı içinden alınarak sabah göz yüzeyine uygulanır ve kişinin gün boyunca görme ihtiyacını karşıladıktan sonra akşam yatmadan önce yine yıkanmış, durulanmış ve kurulanmış ellerle gözden çıkarılır.  Tekrar özel solüsyonu ile temizlenir ve temiz solüsyon ile saklama kabına konur.

Gözün saydam tabakası olan kornea üzerinde yerleşen kontakt lensler mikrop kapma riski nedeniyle her gece uyumadan önce ve duşa, banyoya girerken çıkarılmalıdır. Güvenli kontakt lens kullanımı için takmadan ve çıkarmadan önce ellerin temiz su ve sabunla yıkanmış, durulanmış olması şarttır.

Deprem bölgesinde kontakt lens kullanımı

Prof. Dr. Zeynep Özbek, ülkemizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle etkilenen bölgelerde yaşamaya devam eden ya da görev yapan kişilerin içinde bulundukları ortamda temiz suya ve solüsyona ulaşımının kısıtlı olması, yaşanan ortamın enkaz nedeniyle tozlu olması kontakt lens kullanımını riskli hale getirdiğini belirtti. Prof. Dr. Özbek şöyle devam etti: 

“Kontakt lens kullanan kişilerde kirli sudan veya kirli ellerden göze gelen mikroplar görme kaybına kadar gidebilen ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle mümkünse bu zor dönemde lens kullanmaya ara verilip gözlük kullanılması en doğru seçim olacaktır. Türk Oftalmoloji Derneği olarak hem bölgede görev yapan göz hekimi üyelerimizle hem de mobil göz muayene hizmeti vermek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kontakt lens kullananların en yakın noktadaki göz hekimine başvurmalarını ve gözlük temin etmek için taleplerini iletmelerini öneriyoruz.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Rahim Miyomları Hakkında Bilinmesi Gereken 5 Önemli Nokta!

Ülkemizde kadınlarda yaygın olarak görülen miyomlar genellikle sinsice ilerlerken, bazen de aşırı ve uzun süreli adet kanaması, yoğun kramplar, geçmeyen yorgunluk ya da anne olmanın önündeki engel olarak kendini gösterebiliyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fırat Tülek “Çoğunlukla muayene sırasında tespit edilebilen miyomlar her yaşta ortaya çıkabilse de, en yaygın olarak 30’lu ve 40’lı yaşlarda görülüyorlar. Rahmin kas dokusunda gelişen bu iyi huylu tümörler 50 yaş öncesi kadınların yüzde 80’ini etkiliyor.” diyor. Klinik araştırmalara göre; yağlı yiyecekler, kırmızı et, alkol ve hatta kahve açısından zengin diyetlerin miyoma neden olabildiğini belirten Doç. Dr. Fırat Tülek alınacak bazı önlemlerle miyom gelişme riskinin azaltılabileceğini söylüyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fırat Tülek, rahim miyomları hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Bu etkenler miyoma neden olabiliyor!

Yapılan araştırmaların; aile öyküsü, diyet, obezite,12 yaş öncesi adet görme ve hormonal dengesizlikler gibi nedenlerle miyoma yol açabildiğini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Fırat Tülek, bazen de yanlış yaşam alışkanlıklarının miyom gelişiminde rol oynadığını söylüyor. Doç. Dr. Fırat Tülek şöyle konuşuyor: “Klinik araştırmalara göre; yağlı yiyecekler, kırmızı et, alkol ve hatta kahve açısından zengin diyetler miyom gelişimine neden olabiliyor. Bu nedenle meyve ve sebzeler açısından zengin yemekler (özellikle narenciye, elma, lahana, brokoli ve domates) tüketilmesi gerekir. Araştırmalar, egzersiz sayesinde artan endorfin seviyelerinin de miyomdan korunmada yardımcı olabildiğini, normal D vitamini seviyelerine sahip olunmasının da 35-49 yaşlarındaki kadınlarda, miyom gelişme riskini yüzde 32 azalttığını gösteriyor.” 

Hiçbir şikayetiniz olmasa da dikkat!

Miyomların belirtilerinin; uzun süreli ve ağrılı adet dönemlerinden yorgunluğa, kansızlıktan günlük aktiviteleri engelleyebilecek şiddetli kasık, karın, sırt ve bacak ağrısına kadar değişebildiğini belirten Doç. Dr. Fırat Tülek “Miyomlar yerleşim yerine göre; cinsel ilişki sırasında ağrı, kabızlık, karında dolgunluk hissi, sık ve/veya ağrılı idrara çıkma ve mesaneyi tamamen boşaltamama, düşük yapma gibi şikayetlerere neden olabilirler. Bununla birlikte hiçbir belirti vermeyen ve sinsice ilerleyebilen miyomlar ise normal jinekolojik muayenede tespit edilebiliyor. O nedenle düzenli muayene olmak, bazı şikayetleri normal olarak algılayıp hekime başvurmayı ihmal etmemek gerekir. Doktorunuz miyomunuz olduğundan şüpheleniyorsa, normal jinekolojik muayene sırasında yapılan ultrason muayenesinde miyomu  tespit edebilir. Ayrıca nadir de olsa MRI gibi bir görüntüleme yöntemi de teşhis için yapılabilir.” diyor. 

Bebek sahibi olmanızın tek engeli olabilir!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fırat Tülek, miyomları olan birçok kadının doğal olarak hamile kalabileceğini, buna karşın miyomların bazen de bebek sahibi olmanın önündeki tek engel olabildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Miyomlar infertil kadınların yüzde 10’unda bulunur ve kısırlığın tek nedeni olabilir. Çünkü miyomlar rahim boşluğunu bozarak döllenmiş bir yumurtanın yani embriyonun rahim iç zarına tutunmasını zorlaştırabilir. Klinik çalışmalar; büyük miyomların (5 cm üzeri) ya da özellikle rahmin iç tabakasına yakın olanların, hamilelik ve doğumda sorunlara neden olabilme riski nedeniyle cerrahi olarak çıkarılmasını öneriyor.”

Ameliyat yeni miyomların büyümesini engellemiyor!

Miyomların çeşitli boyutlarda olmakla birlikte bazen greyfurt büyüklüğüne ulaşabildiğini belirten Doç. Dr. Fırat Tülek “Miyomlarınız küçükse ve size rahatsızlık vermiyorsa ya da başka sorunlara neden olmuyorsa, muhtemelen tedaviye ihtiyacınız yoktur. Miyomlar da ömür boyu büyümezler. Hormon üretimindeki azalma nedeniyle menopozdan sonra küçülme eğilimindedirler” diyor. Miyomların yol açtığı şikayetlere karşı hormonal tedavi ve bazı hormonlu rahim içi araçlar kullanılabildiğini söyleyen Doç. Dr. Fırat Tülek, miyomları çıkarmak için bazen ameliyat gerekebildiğini ancak ameliyatın yeni miyomların büyümesini engellemediğini ifade ediyor. 

Kötü huylu tümörlere dikkat!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Fırat Tülek, miyomların iyi huylu tümörler olduğunu ve boyutlarında düşük hızda bir artış olmasının veya aynı kalmasının beklendiğini belirterek şu uyarıda bulunuyor: “Hızlı büyüme gösteren miyomların kötü huylu değişim gösterme riski nedeniyle takip edilmesi önemlidir. İlk kez tespit edilen miyomlar 3-6 ay arayla tekrar değerlendirilir. Eğer bu değerlendirmede önceki muayeneye göre belirgin bir artış tespit edilmez ve hastamızın herhangi bir şikayeti ortaya çıkmaz ise yıllık rutin kontrol önerilir.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı